politika

Bir yanlislik var galiba.Bu adaylarin milletvekili olmak icin hicbir hukuki engelleri yok.Olmadigida bugün mahkemelerden bu yönde almis olduklari belgelerle anlasilmistir. Kimimiz Batiyi sevmeyiz,kimimiz batiya oldugundan fazla deger veririz fakat bir gercegin altini cizmekte yarar vardir.Hukuki olarak aklanmis olanlarin aklanma belgeleri kisiler tarafindan degil mahkeme tarafindan kisiye ulastirilir batida.Yani yargi,bu ihmal nedeniyle yasanan gerginlige ortak olmustur.Eger bu belgeler zamaninda kisilere ulastirilmis olsaydi iki gündür Türkiye ates üstünde oturmazdi. Recep Tayyib Erdogan'in ayni sartlarda milletvekili ve basbakan oldugu unutulmamalidir. Bir seylere karsi olmak hak ve hukuktan uzaklasmayi gerektirmez.BDP'ye karsi olmak baskadir yapilan yanlisligi elestirmek baskadir. saygilarla

Secime 60 gün kala,YSK cok tartisilacak bir karara imza atarak 12 BDP destekli bagimsiz milletvekili adayinin adaylik basvurusunu iptal etti.Türkiye karisti. BDP'yi en cok elestirenlerin basinda inaniyorum ki benim adim gelir.BDP'yi elestirmek demokratik bir haktir.Peki YSK'nin yapmis oldugu ve tamamen gerginligi amaclayan bu girisimi elestirmeyecekmiyiz.Basbakanin,YGS sifrelerindeki skandali protesto eden ögrencileri tehdit etmesi;karsiniza bizde 10 bin kisi cikartiriz diyerek Hitler ve Mussolini'yi bile sollayan konusmasi ile YSK'nin almis oldugu bu karar arasinda bence nitelik olarak benzerlik vardir. Basbakan ögrencileri tehdit ederek onlarin demokratik eylemlerine karsi tehdit savururken,YSK'da BDP destekli bagimsiz milletvekili adaylarinin demokratik haklarini tehdit eden bir karara imza atti. Ülkemizde neler oluyor ve neden hep bu iktidar döneminde bunlar olmaktadir.Amac nedir.Bugün Türkiye'nin karismasindaki vebal YSK'nin ve de iktidarin, secimi tek basina kazanip kendisine verilen talimat geregi BASKANLIK sistemini gerceklestirme hirsiyla ne yaptigini ne söyledigini bilmeyen basbakaninindir. Allahtan ki,bu karar resmi bir kurumun kararidir yoksa simdi yandaslar ve liboslar "ERGENEKON"diye yirtinirdilar. saygilarla

Saniyorum yazimin icersinde parantezle belirttigim nokta gözünüzden kacmis olacak.Eger yaziyi tekrar okursaniz bunun tüm müslümanlari hedef alan bir yazi olmadigini göreceksiniz.Diger noktalarda zaten herhangi bir itiraziniz yok. saygilarla

Arada bir,iktidar sevdalisi bir forumdas cikiyor;ekonominin iyiye gittigini yaziyor ve iktidar adina gururlaniyor,alinti yaptigi medya organi Fetulah Gülen'in yayin organi olan ZAMAN gazetesi veya o yolda olan baska bir gazete. Ekonomi isiniyor diye gecenlerde bir uyari geldi,bu haber gecistirildi herzaman yapildigi gibi.Yani AKP'yi zor duruma düsürecek bir haber hep gündem saptirilarak gözlerden kacirilmistir. Ithalati,ihracatindan fazla olan bir ülkede ekonominin iyiye gittigini söylemek biraz hem tarafgirlik hem safdillik ama hem de aldatmak olur. TUIK denilen iktidarin (Aslinda Türk Devleti'nin olmasi gerekir)yalan ve saptirma makinesi,verdigi rakamlarla hep issizligin azaldigini iddia eder,yandaslarda korolar halinde bunu tekrarlayip halki uyutma stratejisini uygularlar.Buna psikolojik uyutmada denebilir. Türkiye'de gercek issizlik rakamlari TUIK'in verdiginden cok farklidir. TÜRKIYE ISVEREN SENDIKALARI KONFEDERASYONU'nun Nisan 2011 ayina ait Isgücü Piyasasi Bülteni'nde bu durum cok aciktir. " Ocak 2011 ayi itibariyle,en genis tanimli issizlik orani yüzde 21,9 olarak gerceklesmis görünüyor.(Sözcü gazetesi-Ufuk Söylemez-19Nisan 2011) " Bu rakama,klasik issizlik tanimina ilaveten,is bulmaktan ümidini kesmis olanlar,is aramayan ama calismaya hazir olanlar,mevsimlik calisanlar ve zamana bagli eksik istihdam rakamlari ilave edilerek ulasiliyor. Genis tanimli issizlik sayisinin 6 milyon 105 bin olmasi,alternatif issizlik oraninin yüzde 21,9'a cikmasina neden olmaktadir. Bu durum iktidari ilgilendirmemekte ve üstüne üstlük 'EKONOMI SAHLANDI'yalani ile halki uyutma siyasetine sarilmaktadir. 113 Milyar dolari asan sicak parayla,ithalata dayali tüketim ekonomisi tam gaz gidiyor nasil olsa. Cari acik 60 milyar dolara,dis ticaret acigi ise 80 milyar dolara kosuyormus ne gam. Issizlik nedeniyle,insanlar ümitlerini kaybediyor,aile dramlari yasaniyor,gencler istikballerini kaybediyormus kime ne? UFUK SÖYLEMEZ Bence iktidar sevdalilarinin,sevdikleri iktidarin gercek yüzünü görebilmeleri icin yandas medyadan degil gercek Türkiye halkinin medyasindan faydalanmayi denesinler. saygilarla

Sanatci Bedri Baykam ve is arkadasi,dün bir sapik tarafindan bicaklandi,bicaklanma nedeni büyük ihtimalle,Bedri Baykam'in bir sanatsever olmasidir ve Heykele 'UCUBE'diyen kafalari ucube diye tanimlamasidir.Cok büyük bir ihtimallede bicaklayan sapik,müslümanligi ile gururlanan 'yat kalkci'lardandir. Bedri Baykam ve arkadasi bicaklandiktan sonra,Bedri Baykam yaralarini tutarak caddeye firlamis ve "BICAKLANDIM LÜTFEN YARDIM EDIN HASTANEYE GÖTÜRÜN"diye feryat etmeye basladi.Televizyonda gördügüm kadariyla,Bedri Baykam feryad edip yardim dilendikce;arabasina binen gazliyordu.Biriside kapilarini kapattiki Bedri Baykam acip arabaya binmesin diye. Tabiiki böyle durumlarda yardim etmek bir vicdan olayidir,birakin Bedri Baykam'in sanatci olusunu bir yana,Bedri Baykam ayni zamanda da bir insandir.Ama onun yardim feryadlarini insanlar duyamadi,duyanlarinda insan olup olmadiklari tartisilabilir. saygilarla

Bir basbakan düsünün;1,7 milyon ögrenciyi ve onlarin ailelerini ilgilendiren sifre skandalina karsi tepkilerini dile getirmek icin toplanip protestoda bulunan gencler icin,"Genclerimizi istismar etmeyiniz,Taksim'de yürüyen 1000-2000 ögrencinin karsisina bizde 10 bin ögrenci cikarabilirdik ama biz gerginlikten yana degiliz...!Alkislar"diyor.Yani basbakan diyorki:Oturun oturdugunuz yerde yoksa biz sizin karsiniza 10 bin kisi cikartir caniniza okuturuz.Malum basbakan,ILERI DEMOKRASIDEN bahseden ama fasizme giden yolu secen bir basbakandir. Ögrencilerin,ögretim üyelerinin,ailelerin ve halkin yandas olmayan medyanin hakli olarak gösterdikleri tepkiyi "IKNA OLANLARIN"hazmetmesi kolay degildir.Cemaatlerin elindeki YÖK ve sinavlarda kimlere avanta saglandigi artik bilmece degildir.YGS'de bir sifre skandali tespit ve ispat edildi.Buna tepki koymak her demokrat kisinin görevidir.Bu görevi 'istismar' olarak adlandirmak ve aba altindan sopa göstermek eger fasizm degilse barbarliktir. saygilarla

Ülkeyi Silivri'de tutuklu bulunan serefli insanlar degil,bugünkü iktidarin yolunu acan Evren ve ortaklari bu duruma getirdi. Her önüne gelene fasist damgasi vurma olayi enteresan bir vakadir.Fasizmin ne oldugunu bilmeden insanlara fasist damgasi vuranlar,son dört yilda ülkenin nasil fasizme kaydigini söylemeye dilleri bile varmamaktadir. Oh ne ala,isime gelene pasam isime gelmeyene fasist. Ülkesini,bayragini milletini sevmek fasistlik degildir. saygilarla

CHP'li vekillere karsi aldiklari talimati yerine getiren emniyet gücleri, BDP icin, aldiklari talimat geregi görevi yerine getirmemislerdir. Türkiye'de emniyette cok bariz olarak bir cifte standart yasanmaktadir.Gazze icin yürüyenlere elini sürmeyen emniyet gücleri,basbakani protesto etmek istediklerinde gencleri dayaktan gecirmistir.Tekel iscileri icin mümkün olan her iskenceyi,insanliga yakismayan her hareketi sergileyen emniyet gücleri,PKK ve BDP'nin yaptiklarina uzaktan kumanda ile müdahale etmektedir. Diyorlar ki;iyiki komiser elini kaldirmadi yoksa cok vahim olurdu durum.Ne olurdu peki:Kürtcüler ayaklanirdi,isyan olurdu.Yani Kürtcüler ayaklanmasin,isyan olmasin diye Komiser PKK'li milletvekilinden tokat yedi.38 Kürtcü isyan yasandi Türkiye'de;o isyanlari bastiranlari saygi ile anmayi bir borc biliyorum. saygilarla

Misyonerlikle ilgili ben bildim bileli yetkili yetkisiz hemen herkes konusmus kitaplar yazmislardir.Simdi bu adi gecen ilahiyatcilara baskin yaparak yazdiklari kitaplari toplamak ve hele de bu baskina "ZIRVE YAYINEVI CINAYETINI"neden göstermek ve en vahimi ise,"MISYONERLER HAKKINDA GÖRÜS BELIRTMISTILER"gibi aklin kabul etmeyecegi bir nedeni baskina gerekce göstermek tuzun koktugunu gösterir. Bildigim kadariyla bu ilahiyatcilar,köktendincilerin,Islami carpitan cemaatlerin safinda olmayan ilahiyatcilardir. Ergenekon olayinin bir cemaat senaryosu oldugu artik acik secik ortadadir. Kimse kalkip tutuklananlarin hep ayni kesimden olmasini rastlanti olarak gösteremez. Ergenekon olayini savunanlarin bir kisminin,12 Haziran seciminde AKP'den milletvekili aday adayi olmalarida AKP'ye ve cemaatlere yapmis olduklari hizmet karsiligi kendilerine verilmis olan bir rüsvettir.Bazilarina bulgur mercimek bazilarinada adaylik... saygilarla

VARAN 21 8 yil icinde,kimler AKP adina yolsuzluk yapmissa,kimler Atatürkcülere savas acmissa,kimler AKP'nin yazari gazetecisi olmussa hepside 12 Haziran secimlerinde milletvekili adayi oldular. Haberal'a saglam raporu veren cemaatin Mehmet Akif Ersoy Hastahanesi Bashekiminin hanimi AKP'den milletvekili adayi oldu. Erzincan Bassavcisi Ilhan Cihaner'in makamini basarak onu yaka paca tutuklayan Erzincan Emniyet Amiri AKP'den milletvekili adayi oldu. Diger gazeteci,bilim adami vs.olarak AKP'nin hizmetinde bulunan ve simdi milletvekilligine adayliklarina koyanlarin isimlerini yazmiyorum cünkü midem bulaniyor. saygilarla

Bati'da matbaa icad edildi,200 yil sonra Osmanli bunu kabul etti;bir sartla:Tevrat ve Incil matbaada basilacakti fakat Kur'an'in matbaada basilmasi yasakti. Matbaanin Osmanli'nin seyhülislamlarinin örümceklenmis kafalarina uyarak 200 yil gibi uzun bir süre sonra Türkiye'ye gelmis olmasinin Türk insaninin egitim ve kültür yönünden gelismesini engellemistir. Muasir kelimesi caga uygun yani cagdas medeniyet anlamina gelir.Yani medeni olmak demektir.Medeni olmak kötü degildir.Bati'daki sanayi atilimi,Türkiye'ye Atatürkle gelmistir.Almanya'nin,Fransa'nin vs diger Avrupa ülkelerinin iki savas görmelerine ragmen bugün dünya sanayi ülkelerinin basinda gelmeleri bu nedenledir,köklü ve temeli atilmis bir sanayinin medeniyete katkisi cok önemlidir.Kurtulus Savasindan sonra Cumhuriyetin ilani ile baslatilan sanayi atilimi,DP yani Menderes dönemi ile durmus ve Türkiye ekonomik olarak bagimli bir duruma getirilmis borc batagina sokulmustur. Atatürk'ün cagdas medeniyet olarak gösterdigi yol Türkiye'nin kalkinmasi,zenginlesmesi yoluydu.Bu engellendi.Atatürk cagdas medeniyetin ötesine diye hedef göstermisti ne yazik ki biz birakin cagdas medeniyetin ötesine gecmeyi,onun sinirlarina bile yaklasamadik,halkimizin büyük bir kesimi hala 1400 yil öncesini özlemektedir. Mehmet Akif Ersoy,o siiri Canakkale Savasi icin yazdi.O savasin vahseti karsisinda,medeni diye gecinenlerin nasil böyle bir zulme ortak olabildiklerinin sükutu hayali ile o misrai yazdi.Mehmet Akif o misrai yazdi ama Mehmet Akif müthis bir Alman yani Bati hayraniydi.Onun Almanlar icin yazmis oldugu siir bile vardir. saygilarla

Silivri toplama kampindaki tutuklulari birlestiren tek sey,onlarin hepsinin Türkiye Cumhuriyeti'nin birlik ve bütünlügünü,üniter yapisini ve bagimsizligini savunmaktir.Bunun disinda oradaki insanlarin cogusu birbirini hayatta asla görmemis ve tanimamaktadirlar. Türkiye'nin birlik ve bütünlügüne,üniter yapisina karsi olanlar icin, tabiki Silivri Toplama Kampindaki insanlar sucludurlar.Cünkü onlar Türkiye'yi savunmaktadirlar.Onlarin icersinde ne "kürdistan isteyen var ne de baska bayrak isteyen" onlarin icersinde ümmet olmak isteyende yoktur. saygilarla

"TARIHI KONUSMA"bu tarz basliklari Türkiye'de son dönemlerde yandas medya basbakan Erdogan'in yaptigi hemen her konusma icin atmaktadir. Türkiye'nin en cok okunan veya satan gazetesi olma özelligini elinde tutan "SÖZDE YANDAS OLMAYAN AMA YANDASLIGIN EN ALASINI YAPAN"Hürriyet bugün internet sahifesinde basbakan'in Strassbourg'ta yapmis oldugu mutad bir konusmayi "TARIHI KONUSMA"diye mansetlemis. Erdogan güya AB'ye rest cekmis..!Peki ne demis:AB Türkiye'ye muhtactir..!Gazeteciler gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklu degillermis..!Türkiye 60 yildir AB kapisindaymis..!Hacli seferlerine karsiyiz..!vs vs daha bir sürü ivir zivir konusmayi Hürriyet "TARIHI KONUSMA"diye Türk milletine yedirmeye calisiyor daha dogrusu ola ki AKP tekrar kazanirsa Dogan Medya'ya dokunmasin diye canak tutmaktadir. Dünyanin hicbir ülkesinde bizdeki kadar ....medya yoktur.Bu kadar iktidar yalakaligi gercekten klinik bir vakadir. saygilarla

Yine hep ayni hikayeler ayni saldirilar ve cemaat senaryosundan medet umarak olmayan bir örgütten suclu cikarma isgüzarligi. 4 yildir,insanlar icerde tutuklular,AKP öyle istiyor cünkü AKP'nin icerde yatanlardan korkusu var.Onlari kendine yandas olarak ayarlayamadi. 4 yildir,ne bir yargilama,ne bir suc ispati ne adam gibi delil ve belge cikaramadilar ortaya.Hakimin birisi tahliye istiyor diger ikisi HAYIR olmaz Erdogan kizar diye karsi cikiyor.Hukuk ayaklar altinda,basin özgürlügü diye bir özgürlük kalmadi,yandas medyanin zaten korkusu yok onlar iktidar tarafindan besleniyor,ihaleler kazaniyor paraya para demiyorlar,altin yumurtlatan tavuga kis demeye yürek ister,zaten yandaslarda yüreksizlerden olusuyor.Bakin anli sanli yandaslara hemen AKP'den milletvekili aday adayligina basvurdular,cilalisi,jölelisi,dünkü ülkücüsü bugünkü F.cisi hepsi AKP'den aday oldular.Olan Ibo'ya oldu...! Fasizmin muhafazakarin ne oldugunu bilmeyenlere yine gün dogdu,vur abaliya hesabi CHP'ye yükleniyorlar.KORKUYORLAR evet KORKUYORLAR,12 Haziran onlari9n hezimeti ile sonuclanacaktir budur onlarin korkusu,hala donkisotluk havasindalar. 1923 yili eger AKP iktidarda kalirsa Türkiye Cumhuriyeti'nin sonu olacaktir. Türkiye Cumhurbaskani Abd Ullah Gül:Türkiye'de Cumhuriyetin sonu geldi.kesinlikle Laik sistemi degistirmek istiyoruz!.. Ortadogu Uzmani Prof.Bernard Lewis:Kemalist Cumhuriyet'in 10 yili kaldi. Abdullah Öcalan:Mustafa Kemal Cumhuriyeti bitmistir. Ingiltere Basbakani Lloyd George:Mustafa Kemal bugübn var,yarin yok... Mustafa Kemal'in mücadelesi ve Kurtulus Savasi bir devrimdi,Adnan Menderes ile karsi devrim basladi,AKP bu karsi devrimi dis güclerle birlikte sürdürüyor AKP'yi ic düsman destekliyor.Ergenekon ic düsmanin yarattigi bir senaryodur.Bazilarinin fasa fisolari veya kuyruk acilariyla sarfettigi ne idügü belirsiz iddialar gercekleri asla yok etmez. 12 Haziran secimleri,Türkiye icin bir milat olacaktir,Türkiye bu secimle ya yeniden dogacak ya da bölünecektir. saygilarla

30 bin kisiyi,coluk cocuk demeden hunharca ve üstelik ideolojik nedenlerle katletmek büyük bir suctur.Amerika'da idam cezasi uygulanmadan önce,suclu uzun bir süre hapis hayati yasiyor ve sonra idam ediliyor.Yani hemen canini almiyorlar. Öcalan'in idamini bende istemisimdir ne varki etraflica düsündügümde Öcalan'in idami belki Türk Milleti ver özellikle sehit aileleri,adaletin yerini bulmasi gibi bir psikolojik teselli olabilirdi fakat ne sehitlerimizi ne de katledilen insanlarimizi geri getirmeyecekti.Bence bu suc karsiliginda ömür boyu özgürlükten men edilmek daha etkili bir cezadir.Ne var ki son günlerde AKP'nin siyasi manevralari,Kürtcülerden oy kapma hirsi ile "Öcalan'a ev hapsi"söylemleri milletin vicdanini sizlatan bir yaklasimdir.TÜSIAT denilen bal kaymakla yasayan kesimin gözünde Öcalan cok degerlidir,Türkiye'nin bölünmesi ise TÜSIAT'i asla rahatsiz etmemektedir.Bunuda degisik ortamlarda dile getirmislerdir ve ne yazikki Öcalan ve Türkiye'nin bölünmesi yanlilari daha baskin durumdadir.Ishak Alaton'un acikca bölünme yanlisi sözlerine AKP'den tek bir tepki sözü gelmemistir. Idam cezasi evet onur kiricidir,bu cezayi hak edenlerin icersinde onurlusu veya onursuzuda vardir.Imrali canisi bu onursuzlar kategorisindedir.Ama buna ragmen idam cezasini ben yeterli bir ceza olarak degil bir kurtulus olarak yorumluyorum.Insanlari katledenlerin böyle ucuz kurtulma sanslari olmamalidir. Hadim etmek ise baslibasina bir konudur.Dedigim gibi böyle kestirme tedbirlere basvurmadan önce,toplumu egitmek,cagdas sartlarin gerektirdigi sekilde sorunlara egilmek gerekir.Cinsel sorunlar yönünden toplumumuz, maalesef daha bircok ayni agirlikta sorun gibi geri kalmistir.Sapiklik sadece bizde yoktur dünyanin her kösesinde vardir bunlar.Ve her sapigin sapikliginin temelinde bir sorun yatar,iste asil maharet bu sorunlara egilebilmek ve toplumu kangren olmus düsüncelerden arindirmaktir. saygilarla

"Sartlar olustugunda darbe kacinilmaz olur"Ismet Inönü saygilarla

Idam gibi Hadim etme cezasida insan haklarina aykiridir.Bu gibi cezalara basvurmadan önce,bazi arkadaslarin da degindigi gibi konularin temeline inmek ve sorunu bu temele göre cözmek gerekir. Hadim cezasi Avrupa örnek göterilerek yasalastirilmak isteniyor.Avrupa'da, hadim etmek, öyle sanildigi gibi kolay olmuyor.Hadim etme cezasi hem her ülkede yoktur,olanlarda da ayni sucun tekrar tekrar islenmesi ve alternatif rehabilitasyon cabalarinin sonucsuz kaldigi durumlarda uygulaniyor. Avrupa'da cinswl istismar suclarina verilen en yüksek hapis cezasinin yanisira hapiste oldugu sürede tibbi imkanlar kullanilarak suclu tedavi edilmeye calisiliyor.Özellikle Almanya'da kisa bir süre önce, hapis cezasi sona erenlerin eger toplum icersinde topluma zarar verebilecegi kesin gözüyle bakilanlarin toplumdan ebedi olarak tecrit edilmesini öngören bir karar alinmistir.Yani kisinin hadim edilmeden toplumdan tecrit edilmeside sonucta cok önemli bir cezadir. Kisasa kisas olayina gelince,zihinleri hala 1400 yil öncesinde kalanlarin bugünlere adapte olabilmeleri mümkün degildir. saygilarla

Daha önceki yazimda sormustum;Erdogan kimden yanadir diye.Erdogan'in Libya halkindan taraf olmadigi kesindir dolayisiyla Kaddafi yandasidir.Cünkü Kaddafi kardesi!ona ödül vermistir.Ne ödülü?Insanlik ödülü!Kaddafi Erdogan ve Insanlik ödülü.Simdi burada oynanan komedi gercekten Ilahi Komedya'dir. Yeni kurulacak olan Libya ile Türkiye artik eskisi gibi olamayacaktir.Bunun emarelerini görmekteyiz.Despota karsi ayaklanan insanlari degilde despotu savunanlar ancak kendileride despottur.Libyadaki muhalefete SILAH VERMEYIN diyen Erdogan Kaddafi'nin yeniden söz sahibi olmasi icin dua etmektedir.Muhalaefete silah vermeyin demek Kaddafi'nin ölüm kusan makinalarina EVET demektir.Libya halki Erdogan'in nezdinde Türkiye'ye karsi simdiden atacagi adimlari belirtmistir.Gazze'de insanlik oynayip Libya'da despota karsi isyan edenleri insan yerine koymayan zihniyet Irak'ta da aynisini yapmistir.ABD VE AB'nin saldirilarina yesil isik yakarak milyona yakin Irakli'nin ölümüne,binlerce Irakli kadinin namusunun kirletilmesine göz yuman AKP iktidari insanliktan ne anladigini Libya örnegi ile belli etmistir.Türkiye'nin Libya'da istenmeyen olmasinin suclusu Erdogandir. Türkiye'nin bölgesel güc oldugu konusuna gelince;Türkiye AKP ile aslinda bölgesel güc olma sansini yitirmistir.AKP'nin savurdugu yalanlara ancak AKP'liler inaniyor.Cünkü onlarin baska alternatifleri yok.Bu yalanlarla kendilerini avutmak durumundadirlar. saygilarla

Erdogan icin herkes iki rekat namaz kilsin,diyenlerin Atatürk'ü hazmetmeleri mümkün degildir.Atatürk Kurtulus Savasi verdi diye onu eskiyalikla niteleyenlerin,ona duyulan sevgiden rahatsiz olmalarida dogaldir onlar icin. Atatürk bu millet icin calisti,bu millete haysiyetin ne oldugunu ögretti.Bu milleti kulluktan efendilige gecirdi.O sevilmeyi fazlasiyla hak etti. AB kapilarinda süründürenler,AB'ne alsinlar diye neredeyse ayagindaki donunu bile satmayi siyaset sananlari sevenler Atatürk'ü sevemezler. Atatürk demek Türkiye demektir,Atatürk demek bagimsizlik ve namus demektir.Atatürk Yahudi kuruluslarindan cesaret nisani alarak baskalarina calismadi.O nedenle sevilmez. saygilarla

Disisleri Bakanligi öyle entepüften bakanlik degildir.Disisleri bakani olacak kisinin önce diplomatik kariyeri önemlidir.Devletler arasi iliskileri Disisleri bakanligi koordine eder.Disisleri bakaninin calismalari ile basbakan yabanci bir ülkeye diplomatik ziyaretlerde bulunur,alt yapisi hazirlanmis olan bir görüsme böylece yerine getirilmis olur.Bu nedenle ABD-Rusya(önceden SSCB)-Almanya gibi devletlerin disisleri bakanlarinin cok önemli misyonlari vardir.Disisleri bakani olmak prof.lukla degil o makamin gerektirdigi özellikleri iyi takdir edebilmekle anlam kazanir.Her eline balta alanin kasap olamayacagi gibi her atanan bakanda disisleri bakani olamaz. Biz baskalarinin icislerine karismayiz demek sadece alisilmis bir diplomasi dilidir.Her devlet iliskisi oldugu devletin girdisini ciktisini,baglantilarini iliskilerini bilir bilmek durumundadir. ABD Türkiye'deki tarikatlari merak ediyor,yönetimin o tarikatlarla baglantilarini iliskilerini arastiriyorsa Türkiye'de ABD'nin bu yönüyle ilgilenebilmelidir. saygilarla

42 yildir adam ayni yerde oturuyor,gencti simdi yaslandi.Her imparatorun veya ona benzer diktatörün gencken yaslanmasi gibi.Insanlarda aynidir,genctirler ve yaslanirlar.Doganin bir mucizesidir bu,yasli gider yerine genci gelir,imprator gider yerine prens gelirGaddafi'nin ogluda her impratorun pardon diktatörün oglu gibi,milletin parasini yiyerek,mankenlerle arkadaslik yapiyor.42 yil Libya halki bu adamin pesinden gitti,hala gidiyor ,belirli bir kesimn disinda kalanlar hala Gaddafi Gaddafi diye carpisiyor. Millet esaret altinda olup olmadigini kavrayacak kapasiteye sahip degilse Gaddafi gibi diktatörlerin neden 28,32,42 yil onlari yönettiklerini anlamak zor olmaz. Bagimsizlik savasi vermek her millete özgü bir karakter degildir.Hele de baskalarindan yardim görmeden o savasi verebilmek bir irade ve bir yaratilis sorunudur. Kurt tabiiki dünkü kurttur,kiyafette degistirse,dislerini kaplamada yaptirsa sonucta kurttur.Önemli olan Kurta kuzuyu yedirmemektir.Burda iki farkli alan var.Birisi;kurta kuzuyu yedirip kuzunun yasadigi verimli cevreyi kurta kaptirmamak vardir,digeride,gercekten kurtun azginligindan kuzuyu,kurtarmak vardir. kuzudan hicbir cikar beklemeden kurta karsi savasmak her vicdan sahibinin kabul edecegi bir durumdur. Libyada neler oluyor:Bunlarin cok iyi incelenmesi gerekir.Gercekten bir özgürlük hareketimidir yoksa bazi ellerin,özgürlük hareketi adi altinda Libyanin pazarlanmasimi vardir. saygilarla

Ülkelerin toprak bütünlügüne ve uluslararasi mesru haklarina saldirmak önce bir suctur.Irak saldirisi ile ABD ve Ingiltere suc islemislerdir.Simdide bu suctan dönmenin yolunu aramaktadirlar. Libya'ya gelince,burada konu 20 bin Türk iscisi degildir. Ben o yazimda,"Türkiye'nin basinda daha cok boza pisirecekler"derken gercekte Türkiye'nin o operasyona önce EVET diyip sonra kivirmasini anlatmaya calistim ve benim o yazim aslinda o yazinin üstündeki bir yaziya cevap anlamindaydi. Benim o yazida anlatmaya calistigim olay suydu:"Gaddafi'ye karsi özgürlük icin ayaklananlara destek olmayip,"biz bu operasyonda yokuz"demek dolayli olarak Gaddafi'yi savunmak demektir.Bu da ilerde kurulacak olan yeni bir yönetimle Türkiye'nin arasinin buruk olacagi ve dolayisiyla Libya'da ekmek parasi kazanan insanlari magdur edecegi..." Kendimde dahil olmak üzere,yazilan yazilari iyice anlamadan degerlendirmeler yapmak dogru degildir. saygilarla

Dogrudur;amac Türkiye'yi NECIP MILLET'e!yaklastirmaktir ki bunuda son yillarda basari ile uyguladiklarini görmekteyiz. Islam'i Emeviler Araplastirmisti,Türkiye'yide derin dünya devleti Araplastirmaktadir. 100 yillik hasretten bahsedip bu hasretin bittigini müjdeleyenler,üzerlerine almis olduklari misyonu layikiyla yerine getirmektedirler. Arap Birligi önderligine oynayan kim,bunu alkislayip Türkiye'yi örnek göstererek "dogru yoldasin devam et"gazini veren kim? Sorunsuz komsuluk adi altinda,Türkiye'nin milli cikarlarina tamamen ters olacak uygulamalari yapip "statükocu"olmadiklarini ispat etmeye calisanlar kimlere calisiyor. Sarkozy'le,Gaddafiye kirmizi hali serdirmekle alay eden ihaleci medya kuruluslarimiz her nedense Türkiye'nin dünkü terörist TALABANI VE BARZANI'ye kirmizi hali serdigini cok cabuk unutmusa benziyorlar.Neden olmasinki Kuzey Irak'ta para kesiyorlar.Gaddafi sonucta iyi veya kötü bir devletin baskanidir üstelik devrim yapmistir.Diger devletlerin onunla cikar iliskileri yapmalari dogaldir ama bir teröristi kirmizi hali ile karsilamak hangi cikarlara hizmetti? saygilarla

yüzde doksan degilde yüzde on üzerinden tartismayi yürütürseniz etnik bir tartisma ve inkar oldugunu saptamaniz cok dogaldir.Asil inkar edenin ben olmadigim kesinkes ortadadir.Etnik milliyetcilik yapanda yok,ama siz yazilanlari kendinize göre yorumlarsaniz istediginiz sonuca kendi yorumunuzla varmis olursunuz. Atatürk milliyetciligi Türk'ü inkar etmekten gecmez.Türk'ü inkar etmemek ise Atatürk milliyetciligine ters düsmez. Birtakim internasyonal saplantilarla,Ülkenin kurucularina ait oldugunu belirleyen bir cümleye "hahahaha"irkci buldum hevesiyle yaklasmak Kantin solculugudur. Türkiye Türklerindir demek,bu ülke kafasinin arkasinda bilmem ne kemigi bulunanlara aittir demek degildir.Ben TürkÜm demek ve bundan gurur duymak da irkcilik degildir.Icinde her Türkiye ve Türklük olan cümleye bilmem nesinde boncuk bulmus gibi "ahanda irkci"gibi yaklasmak hümanizmi bosa cikarmaktir. Benim teklifim hala gecerlidir,Irkciligi ve ilave olarak COK BILDIGINIZI iddia ettiginiz Atatürk milliyetciligini tartismaya acalim. Mahmut Esat Bozkurt'a gelince;Mahmut Esat Bozkurt sadece önemli bir hukuk adami degil ayni zamanda Atatürk'ün görüslerini her firsatta yansitan bir kisiliktir. Onun Atatürk tarafindan degilde Ismet Inönü tarafindan görevden alinmayip istifaya zorlanmasi,Agri Kürt Isyanindan sonraki döneme rastlar.Mahmut Esat Bozkurt bu isyanin bastirilmasindan sonra cok hakli olarak sarfettigi sözlerin o günkü siyasete uyum saglamadigi nedeniyle böyle bir muameleyle karsi karsiya kalmistir. Nazim Hikmet'in hapsedilmesi de o günün siyasi sartlari geregi gerceklesen olaylardan biridir.Nazim Hikmet'in hapsedilmesi onun büyüklügünü ortadan kaldirmaz.Mahmut Esat Bozkurt'un istifaya zorlanmasida onun görüslerinin yanlis oldugu anlamina gelmez. Bu konu benim icin kapanmistir. saygilarla

Nato,Türkiye'nin engellemesi nedeniyle bir karar alamiyor.Ancak,diger Nato ülkelerinin bir kismi bu engellemeye ragmen,kendi aralarinda olusturduklari bir koalisyonla Libya'ya vurmaktalar.Yani aslinda Türkiye burada yanlis ve ic konjuktüre yönelik bir siyaset pesindedir."bakin ben Libya'ya vurdurmak istemiyorum"tarzi bir secim yatirimidir bu.Yani daha acik söylemek gerekirse "TAKIYYE"yapmaktadir hükümet. Incirlik'ten ucak kalktimi kalkmadimi sorusuna Pentagon:"Bu soruya ancak Türk ilgililer yanit vermelidir"diyerek aslinda Incirlik'ten Nato ucaklarinin kalktiginin isaretini verdi.Alinmis olan bir BM karari var.Libya'ya vuran ülkeler bu karar dogrultusunda bu isi yapmaktalar.Türkiye'nin sadece bu operasyon'un basini FRANSA'nin cekmis olmasindan kaynaklanan bir kuyruk acisi oldugu icin,simdi Nato'da sözümona engelleme yaparak öc almaya ve ic siyaseti dengelemeye calisiyor.Ayni seyleri Israil'e karsida yapti.9 kisiyi öldüren Israil özür dilemedi.Ne oldu sonra:Gittiler gizli gizli Israil'le yine görüsmeler yaptilar. Yani tamamen bir üc kagitcilik siyasetidir bu. saygilarla