politika

Yukaridaki iddialarin dogruluguna inaniyorum,cünkü ülkemizdeki iktidarlarin hicbirisi temiz siyaset yapisina sahip olamadilar hep kirli dolaplarla iktidar olabilmenin yolunu arastirdilar ve gücleri oraninda hile ile oy gaspettiler,AKP'nin bunlardan ayri olacagini sanmak zaten gaflettir.AKP'nin iktidardan gitmemek gibi bir cabasi var.Bu caba gerek ABD VE AB'nin AKP'ye vermis oldugu misyon hem de ideolojik yapilari geregi caba olmaktan cikmis,bir cihada dönüsmüstür.Yani AKP cihad vermektedir.Ülkeyi Atatürkcülerden.Laiklerden Osmanli karsitlarindan kurtarma sonrada SEVR'i yeniden hayata gecirme cihadidir bu. Bu forumda nüfusla ve oy pusulalariyla ilgili iddialarin bizlere sunulmasi muhakkak ki cok önemlidir ama bence bu iddialarin asil adresi YSK'dir.YSK ne önlemler almaktadir,önlem almaktamidir yoksa aman bosvercilik mi yapmaktadir,bunlarinda bilinmesinde yarar vardir zira secime 14 gün kaldi. saygilarla

Her hurafeyi peygambere mal ederek hem Kur'ani saptiran hem de peygamberin yanlis anlasilmasina neden olanlar bunu bilerek yapmaktadirlar.Bu nedenle peygamberin söylememis oldugu uydurma bir sözü dile getirmis oldugunuz icin forumdan uzaklastirilmissaniz inanin ki o forumda Islam degil hurafeler üzerine tartisiliyordur.Bence forumdan uzaklastirilmis olmaniza sevinmelisiniz. saygilarla

Yoruma cevap verememisim. Sapla samani karistirdiklarini anlamaktan uzak olanlar icin söylenecek pek birsey yoktur. Kiracinin Kürt olmasi ve benim 'bir daha Kürtlere ev vermem'demis olmam,Kürtlere bir hakaret degil benim o tecrübeyi prensib olarak kabul etmemdir.Benim bildgiim hakaret biraz daha farklidir. Diger yanda yazilmis olan bir gazete yazisina katilmis olmam da Kürtleri asagilamak anlamina gelmez.. O yazida ileri sürülen görüslerin hemen hepside dogrudur.Dogruya dogru demek gerekir.Dost aci söyler.Simdi o yazinin icerigine katiliyor olmamin tüm Kürtlerle uzaktan yakindan bir baglantisi yoktur.Ve ben io yaziya katilirken yazdigim iletinin ilk cümlesinde bir vurgulama yaparak bu yazinin yanlis anlasilmalara meydan verebileceginide belirtmisim saygilarla

Valileri,Kaymakamlari,Muhtarlari,Belediye baskanlarini;benim Valim,benim kaymakamim,benim muhtarim benim vs.diye kabullenen basbakan her nedense Imralidaki misafirle görüsmeler olunca görüsenleri kendinden saymiyor.Onlar devletmis!Peki vali ne oluyor köy mü? 4 eslilik yasallassin diyen AKP'li kadinin verdigi seminerleri sagir sultan bile duyuyor ama basbakan ancak simdi haberdar oluyor.Ve benim danismanim diyemiyor. Iste Türkiye'yi bu ucube kadrolar yönetiyor. saygilarla

Türkiye'de mutlu bir azinlik disinda kalan büyük cogunlugun haklari oldu bitti gaspedilmis ve gaspedilmektedir.Bu hak gaspini sadece etnik kesimlerin haklari olarak nitelemek ise bölücülügün hangi noktaya gelmis oldugunu anlatiyor.Ve utanmadan da gercekleri söyleyenlere hayal kurmayami basladik diye satasiliyor. Ülkenin televizyonlarinda,gazetelerinde hergün bölünme projeleri tartisilirken bunlari inkar etmenin bölücülük disinda hicbir anlami yoktur. Artik sadece Türk Milleti degil tüm Avrupa ve dünya PKK'nin bölücü bir örgüt oldugu ve bu bölücülügünü ise dünyada esi emsali görülmemis bir kan terörü yöntemiyle yürüttügünde hemfikirdir. Isin en komik yani ise,gerek Imrali canisi gerek onun meclisteki siyasi uzantilari ve gerekse bazi medya organlarinda cöreklenmis olan ihanet sebekeleri Türkiye'nin bölünmesi üzerine projeler üretirken birileri hala bunu inkar etmektedirler. PKK'nin daglara cikma nedeni olarak,Kürtler'in haklarini savunmak seklinde gösterenler daha düne kadar meclisteki siyasi uzantilarini PKK'dan ayri tutmaya özen gösteriyordular.Halbuki BDP PKK'nin siyasi kolu oldugunu asla inkar etmedi bugüne kadar inkar edenler PKK yandaslari oldu hep. PKK ve onun siyasi uzantisi olan partinin nihai amaci:GÜNEYDOGU VE DOGU TÜRKIYE,Suriye dogusu,Iran Batisi,Kuzey Irak ve Mezopotamya bölgesinde Bagimsiz Birlesik Kürdistan'in kurulmasidir.PKK,Mao'nun gelistirdigi,silahli faaliyetlere dayanan "Uzun Süreli Halk Savasi"stratejisini benimsemistir. saygilarla

Izmir demek Hasan Tahsin demektir,tabii ki anlayanlar icin yaziyorum bu Hasan Tahsin'in adini.Anlayanlarin bir kismi Hasan Tahsin'lerdir,diger bir kisim anlayanlarda Hasan Tahsin'lerden nefret edenlerdir,cünkü Isgale karsi sallanan bayragin adidir Hasan Tahsin.Bu da Hasan Tahsin'ler den nefret etmek icin yeterli bir nedendir nefret edenler icin. Gecekonduymus hah,gecekonduymusta,bu düzenin degismesi lazimmis,yani IZMIR'e AKP yakisirmis demek istiyorlar.Yani komprador düzenin iktidari icin Izmir'de AKP'li olmaliymis. Isgal günlerinde 'IZMIR'E DOGRU'adli bir gazete varmis Balikesir'de basilan.Bu gazete yasaklanmisti,aynen bugünkü komprador düzenin savunucularinin bazi gazeteleri yasaklayamayip ama gazetecilerini iceri attirmalari gibi... Bu gazetenin yasaklanmasinin nedeni;Yunan'i,Padisahi,Sadrazam(basbakan)i hedef almasiydi korkusuzca,Ingiliz'e meydan okuyordu bu gazete ve o nedenle yasaklanmisti,sogan cuvallari icersinde Balikesir'den gizlice Izmir'e getiriliyor ve sümüklü cocuklar bu gazeteleri halka dagitiyordu.Buydu Izmir.Fransiz'a da,Ingiliz'e de,Amerika'ya da,Agamemnon'a da saldiriyordu.Mustafa Kemal'in emirlerini,bildirilerini heyecanla yayinlayan bu gazete gücünü Izmirli'den aliyordu. Bu gazetenin basligi bile yeterliydi: "Milliyetci Hareketin tarafi ve savunucusudur"!... Iste Milliyetcilige karsi olanlari ürküten korkulu rüya buydu.Izmir bu nedenle 'GAVURDU',cünkü gavuru kabullenmemis,gavuru kabullenmeyi demokrasi diye yutmamisti. saygilarla

Sapla samani birbirine karistirmak diye iste buna derler. saygilarla

Birbirimizi kandirmayalim.Bizi yönetenlerin AB gibi bir emelleri yoktur ve olamazda.Olmadigini zaten akli olan anliyor. Hirvatistan ve Türkiye AB kulvarindadirlar.2013 yilinin Subat ayinda Hirvatistan resmen AB'ye tam üye oluyor. Peki ya biz? Yerine getirmeyi taahhüt ettigimiz ve bize sart konulan 35 basligin sadece bir tanesini tamamlayabildik.34 baslik hala beklemededir.Iktidar yani AKP bütün ümidini 12 Haziran secimlerine baglamistir.Yani 12 Haziran secimlerinde AKP tek basina iktidar olabilirse,Türkiye AB'nin istedigi konuma getirilecektir.Yani bölünecektir.Sakin sasirmayin 12 Haziran'i bekleyin. saygilarla

Oh ne ala,böldük gitti ve 'KISI BASINA DÜSEN MILLI GELIR'artti.Artik yoksulda kalmaz,asgari ücret iki veya üc misli olur.Kürtlerden bosalan is yerlerine Türkler girer ve issizlik sorunu biter!...(Alman nazileride aynen böyle diyor,yabancilar giderse Almanlar is bulur)Kürtlerin oturdugu evler bosaldigi icin,bos ev enflasyonu baslar,kiralar düser. Cilgin varsayimlar bunlar,aynen cilgin projeler gibi: Eger yukardaki varsayima göre yarinlari hayal edenler varsa,vay geldi bu ülkenin haline... saygilarla

Benim yazmadigim ve asla düsünmedigim bazi kavramlari bana mal ederek beni farkli bir tartisma alanina cekmeye calisanlarin ne oldugunu biliyorum ama bunlara muhatap olmaya bile degmez. Ama yine de özür dilemek icin,bana mal edilen ve benim yazmadigim yazilari bana gösterirlerse memnun olurum. Ben degil iddia sahipleridir ispat etme durumunda olanlar,eger edemezlerse bende zaten onlarla ilgili düsündüklerimi nokta nokta yazarim. saygilarla

Izmirli degilim ama IZMIR'im le iftihar ediyorum ve gururlaniyorum cünkü,yillardir komprador güclere izin vermedi.Emperyalizmin yikamadigi tek kale IZMIR KALE'sidir.Simdi BDP'si AKP'si burayi yikmak icin tüm gücleri ile eylemdedirler. Gecekondu derken bile hor görme kücümseme psikosu kendini gösteriyor.Bence onurlu yasamak icin insanin gökdelende oturmasi gerekmiyor.Onur, mekan istemez. Özgürlük eger bu topraklari bölmek ise ben kendi özgürlük anlayisimla gururluyum cünkü ben insanlari KÜRT TÜRK diye ayirmadim bugüne kadar,ayiranlar YETMEZ AMA EVET'ciler oldu.Daha dogrusu ABD yandasi ve ABD ELCILIGI görevini üstlenen bir iktidara taseronluk yapanlar bu ayirimi yaptilar. Evet vatan vatandir,vatani olmayanlar vatanin ne oldugunu bilemezler,Kürtcülerin yüzyildir Kürtcülük savasi vermeleride sonucta insan odakli degil vatan odaklidir.Dökülen kanlarin hesabini verecek olanlar daglarda ABD emperyalizminin tetikciligini yapanlardir.Evet o tetikcilerin öldürdügü asker polis kim varsa SEHIT'tir.Teröristin birakin sehit olmasini adam olmasi icin önce kan dökmeyi birakmasi gerekir. saygilarla

Dogru;YETMEZ AMA EVET'ciler sayesinde baya bir özgürlük ve demokrasi geldi Türkiye'ye. saygilarla

YGS skandali milyonlarca insani tedirgin etmis buna ragmen sorumlular inatla ve yandas yargiyla yine istediklerini elde etmislerdir. Buz daginin sisten kurtulup ortaya cikan kismi son bir yil icinde sinav skandallari ile kendini gösterdi,peki ya 9 yildir sis perdesi altinda kalarak ne dümenler cevrildigini nasil bilecegiz.9 yil kimilerine göre,fazla degil ama gercekte cok önemli bir zaman dilimidir.Planli projeli calismalarla cok seyler gizlice degistirilir ve istenilen sekle sokulabilir.Nitekim sinav skandallarida tesadüfen ortaya cikarilmistir.Ya cikarilmamis olanlari nasil degerlendirecegiz. Cemaatlerin her kuruma sizdirilmasi nasil gerceklesmistir?Ülkedeki hayati konumda olan kurumlarin basindaki isimlerin hemen hepsinin Imam Hatipli olmalarini neyle aciklayabiliriz.Kurumlarin fethedilmesi hangi operasyonla gerceklesti? YGS skandalinda Ankara Savcisinin takipsizlik karari vermesi kimin emriyle talimatiyla olmustur?ÖSYM Baskani olan ve gecmisinde hile fesat karisik olan bir prof.un bu dava sorusturmasi sirasinda Ankaradaki sorusturmayi yürüten savciyi ziyaret etmesi ne anlam ifade etmektedir. saygilarla

Evet elestirmeden önce beklemek lazim!...Beklemek ve eger AKP Izmir'de kazanirsa,kimlere o güzelim ilimizi peskes cekecegini görmemiz lazim.Simdiki Belediye hicbirsey katmamis Izmir'e;AKP'lisinden baska sikayetci olan olmadigina göre demek ki Izmir'li vatandasimiz memnundur bundan,yoksa memnun olmasi icin Izmirliler'e baski mi yapan var? 9yillik Iktidar döneminde eger AKP Izmir'i hala ele geciremediyse bunun bir nedeni olmalidir.Böyle Belediye birsey vermemis demekle,"YETMEZ AMA EVET"demek anlaminda bilmem kimlere yarar getirmektedir,Türkiye'ye getirmedigi kesindir. saygilarla

" Soguk Savas döneminin en acimasiz terör ortaminin Lübnan'dan sonra, Türkiye'de yasandigini söylemek yanlis olmaz.Türkiye 1980 askeri müdahalesi ile bir ic savastan,Lübnanlasmaktan dönmüstür.12 Eylül öncesinde besbinden fazla insan ölmüs,30 bin kisi yaralanmis,12 Eylül sonrasinda bir milyona yakin silah toplanmistir."TERÖR NEDEN TÜRKIYE-SUAT ILHAN "1950-1990 dönemi terörü,Dogu Bloku ile Bati Bloku arasinda hasil olan dehset dengesi sebebiyle,cikarilamayan sicak savasin yerine ikame bir catisma,bir mücadele türü olarak yerini almistir.Sovyetler'i cevreleyen NATO,CENTO,SEATO,Japonya,Kore cemberi üzerindeki bölgesel savaslarin (Kore,Vietnam,Afganistan)disinda terör bir arac olarak kullanilmaya calisilmistir.NATO ve ayni zamanda CENTO üyeligi gibi kilit bir konumda,Ortadogu'yu acan ve kapayan bir cografi kesimde bulunan ve NATO'nun farkli bir üyesi olan Türkiye asil terör hedefi secilmisti.Elbetteki bu sonucta yöneticilerimizin,siyasilerimizin durumu görüp zamaninda önlem almamalari etkili oldu. Türkiye bir bakima Batili dostlari adina,Bati Bloku ileri karakolu oldugu ve kilit bir jeopolitik konuma sahip bulundugu icin teröre maruz kalmistir. Sovyetler'in dagilmasi dünya dengesini bütünü ile degistirdi.Bazi terör odaklari kaybolurken yeni anlasmazlik bölgeleri,yeni uyusmazlik konulari ve yeni terör odaklari gündeme gelmeye basladi."SUAT ILHAN Yukaridaki aciklamalardan da anlasilacagi gibi,Türkiye NATO üyesi olarak aslinda artik modasi gecmis bir durumdadir.Ortada sicak savas cikarilabilecek herhangi bir dengeleyici unsurun olmamasi nedeniylede ABD artik istedigi ülkede karisiklik cikartma rolünü gercek anlamda üstlenmistir.Bu karisiklik icin de Türkiye su anda en hedefte olan ülkelerden biridir.BOP esbaskanligi misyonunu üstlenen AKP'nin sefi Erdogan,ABD yararina Kuzey Afrika ve Misir'da halk ayaklanmalarinda faal fakat perde arkasi rol üstlenmistir. Petrol herne kadar cekiciligini muhafaza ediyorsada asil amac ABD teritoryumunun genislemesi yani dünyayi tek basina yönetme istegidir.Bu nedenle ABD hickimsenin gözünün yasina bakmadan katliamlarini sürdürmektedir. Fransa öteden beri Hacli seferlerinde önemli roller üstlenmis bir ülkedir.Sarkozy'nin Hacli Seferi demesi bosuna degildir.Izmir'in karargah secilmesinden önce,Danimarka Basbakani'nin Nato Genel Sektereri secilmesinde Türkiye'nin pasif ve boyun eger durumu zaten NATO icinde Türkiye'nin hicbir fonksiyonunun kalmamis oldugu ve her baskiya acik oldugunu bize anlatmistir.Izmir'in karargah olarak secilmesi ile Erdogan'in birkac gün öncesinde "NATO'NUN NE ISI VAR LIBYA'DA"diye esip gürlemesi arasinda müthis bir celiski vardir,bu da gösteriyor ki o esip gürlemeler aslinda tamamen ülke icinde prestij kurtarma gürültüleridir aslinda Türkiye Nato'ya boyun egdirilmistir. saygilarla

Talan edecek,talan ettirecek yer bulamayinca talanlik yerler ayarliyorlar.Türkiye'yi talan ettirenler simdi de ikinci bir bogaz ile yeni bir talan alani yaratma cabasindalar. Bu talan alanini yaratirken bunu da cok önemli bir proje olarak acikliyor.Aslinda aciklamasi gereken tek sey;kimler icin bu proje düsünüldü olmaliydi.Türk milleti icin degil birileri icin oldugu kesin. Yeni talan alani icin fiyat veren firmanin vergi tabelasinda adi yok.Ilginc degil mi,bir firma cikiyor,Istanbul kanal icin bir fiyat biciyor ve bu fiyata yapariz diyor ama bu firmanin devlete ödedigi vergi ile ilgili hicbir belge ve bilgi yok.UCUBE degil mi sizce de? saygilarla

Atatürk,bu millete,cok seyler vermistir ki bunlar saymakla bitmez.Bunlarin en önemlisi onur ve haysiyettir.Atatürk bu millete Osmanli'nin kaybettirdigi onuru ve haysiyeti yeniden vermis, millet olma suurunu siringa etmistir. Atatürk'ün yaptigi devrimler,öyle siradan degildir.Küflenmis ve köhnelesmis bir zihniyeti cagdas bir düzeye cekmeyi hedefleyen devrimlerdir.Ümmetlikten millet olma dönemine gecistir bu devrimler.Araplastirilmis bir ulusa milli kimligini vermeyi amaclayan olusumlardir bu devrimler. Ne yazikki;bu devrimleri gerceklestirenlere sadakatta kusurlu olan yine bu millettir.Bu millet "dininizi dogru dürüst ögrenin"diyen o ulu öndere ragmen dinini dogru olarak ögrenmenin yolunu degil dinini saptiranlarin yolunu secti.Kendisine bagimsizlik bahseden ve bunun icin hayatlarini feda etmekten cekinmeyenlerin "BAGIMSIZLIK BENIM KARAKTERIMDIR"diyen ulu öndere ragmen "*** tercih edenlerin"pesine takildi. Bugün Türkiye,ucurumun kenarindaysa bunun suclusu bu millettir.Devletine vatanina sahip cikamayan millet, millet olma vasfini kaybeder. saygilarla

Kilicdaroglu ile basa cikamayan,ona gerek mezhebi gerek partisi nedeniyle yapmadiklari hakaretleri birakmayan,Baykal kaseti üzerinden ona bel alti vurmaktan sadistce zevk alan,Iklim Bayraktar adini bile ona camur atmak icin kullananlar sineklerin cigere konmasi hesabi,yeni bir taktikle onun üzerine gidiyorlar. Bu yeni taktigin adi "TAZMINAT DAVASI"dir. AKP yargisi ile Kilicdarogluna tazminat davalari acip sözümona onu bu tazminatlarla yildirmak ve hatta cökertmek yoluna girdiler. Sehitlere,vatandasa,muahalefete yaptigi hakaretlerin hicbirinden yargilanmayanlarin,tazminat ödemeyenlerin,derin gücleri birgün acikta kalacaktir bundan kimsenin kuskusu olmasin. Basbakanin afislerini yirtmasinlar diye 24 saat nöbet tutturan emniyet amirlerinden tutunda,bakanin ayakkabisinin tozunu silmek icin egilen milletin valisinden gün gelecek hesap sorulacaktir.Görevi, Türkiye Cumhuriyeti'nde yargiclik ve savcilik meslegini adil bir sekilde ve Türk milleti icin yerine getirmek olan,yargi mensuplarina, AKP'nin özel yargi aygiti olmalarinin hesablarida sorulacaktir. saygilarla

Bir basbakan olarak kendinde herkese hakaret etme hakkini bulan en kotu yakistirmalarla muhalefete saldiran bir basbakan kendisine cevaben verilen yanitlar nedeniyle kisilik haklarina tecavüzden dava aciyor ve mahkeme bu davayi onun lehine sonuclandiriyor,adil yargi önce bu davanin nedenlerini arastirir,davacinin hal ve tavrini,konusmalarini süzgecten gecirerek acilan davayi karara baglar.Adil olmayan yargi ise bunun tamamen tersini yapar ki basbakana,kendi yapmis oldugu hakaretlere karsi verilmis olan bir yanit nedeniyle muhalefet lideri tazminata mahkum edildi. Türkiye Cumhuriyeti'nin savcilari basbakanin yapmis oldugu hakaretlerle ilgili kac sorusturma acmistir.Veya basbakana hakaret nedeniyle kac dava acmistir?Bunlar cok önemlidir.Adil yargi kimsenin bir baskasina ulu orta hakaret etmesine karsin derhal sorusturmalara baslar ve hakaret edenler hakkinda dosya düzenler.Bizde sadece basbakana yapilan hakaretler nedeniyle yargi, islem yapmaktadir. saygilarla

Bu yaziyi okuyan herkes,verilen detaylari dogru olarak anlayabilir ancak bu yazinin icerigi vermeye calistigi anlam;AKP'nin yanlislarini ve terörü körükleyen yönetim anlyisini örtbas etmeye calisan,daha dogrusu verilen detaylarda da acikca görüldügü gibi,AKP'yi aklayip paklayip gelisen olaylari asil merkezinden alip baska merkezlere yönlendirme gayretidir. Yani PKK yapmadi ama öyle gösteriliyor...ETÖ diyerek asil amacta ortaya konuyor ki ETÖ diye bir örgütün olmadigini tüm dünya artik kabul etmis gibiyken hala ETÖ diye öcüler ve PKK disinda odaklar gösterme cabalari bazilarinda fikri sabitlesmistir.Özellikle asker karsiti kesimlerin ve onlarin saksakcilarinin bu ETÖ'den nasil nemalandiklarini artik biliyoruz.ETÖ denilen senaryoyu kimlerin yazdigini,kimlerin bu senaryoya savcilik yaptigini,kimlerin bu senaryodan siyasi rant saglamaya ve rejimi ortadan silmeye calistigini artik cocuklar bile anladi.Yazilmamis kitaplari bilmem ne bahanesiyle yasaklayip yazarini hapsetme zihniyeti saglikli bir zihniyet degil ancak PKK yandasi bir zihniyettir cünkü,Türkiye'de ki Kürtcülük hareketlerinin karsisinda duran kesim milliyetci ve üniter devlete sadik kesimlerdir.Bunlara karsi olan kesimler ise dinciler,eski solcu artiklari ve Kurtulus savasi günlerinde isgal gücleriyle isbirligi yapan medyanin dünden bugüne uzanan torunlaridir. Saldiri daha bircok saldiri gibi PKK tarafindan veya onun bir yan kurulusu tarafindan yapilmaktadir,bunu evirip cevirip baska kaliplara sokmaya calismak veya baska adresler üretmek ancak AKP yandasligi ile adlandirilabilir cünkü mantiki hicbir aciklamasi yoktur bunun. Bu saldiri efendim PKK'ya yaramazmis!...Niye yaramiyor,BDP neyin savasini vermektedir,PKK'nin son 4 yilda yaptigi calismalar iktidari baski altinda tutmak degilmidir?Devletin Imrali ile masaya oturmasi, PKK'nin eylemlerinde hükümeti zor durumda birakiyor olmasi degilmidir?Neyin savunuculugunu yapiyorsunuz.Dagda bir terör örgütü var.Istekleri acikca ortada,gizlisi saklisi yok artik AKP sayesinde veye Ileri Demokrasi sayesinde!Resmen ülkenin bölünmesi tartisilirken PKK'nin silahli eylemlerini baska adreslere yönlendirerek PKK'yi ve dolayisiyla AKP'yi aklama cabalari artik kimsenin yemedigi cabalardir.Takke düsmüs kel görünmüstür...Korkunun ecele faydasi yok derler;AKP ve yandaslarini secimi kaybetme korkusu sarmistir,secim kaybedildiginde Silivri'de hesap verecek olanlarin kendileri olduklarinin bilincendedirler.Iste bütün caba bunun icindir.Iktidari kaybetmemek...Sanki ülkede istikrar varmis,ekonomik güc varmis,hicbir sorun yokmus gibi hala iktiar koltuguna sarilip,"efendim CHP gelirse yine eskisi gibi olur Türkiye"korkulari sacarak milleti manipüle etmeye calisiyorlar. Inanin ki CHP AKP'den daha kötü olamaz...,ülkenin peskes cekilen ve tüketilen kaynaklari CHP ile yeniden bir düzene sokulacaktir bundan kimsenin kuskusu olmasin. AKP gecmis iktidarlari;Hicbirisi birsey yapmadi diye elestirip ama o iktidarlarin yaptigi ne varsa satarak yapmis oldugu borclari ödemeye calismis ama bu da yetmemis simdide Istanbul'u bölüp parselleyerek yeni satis alanlari yaratma gayretine düsmüstür.Cünkü delik baya bir büyüdü.Bunlarin hesaplarinin sorulmasi gerekecektir. Sifirdan aldigi terörü "Kürt acilimi"diyerek terör acilimina yönelten AKP terörü yeniden azdirmis,buna karsin terörle yillardir mücadele eden serefli askerleri tutuklatmis ama simdi de kalkip "KÜRT SORUNU"yoktur noktasina gelmistir. Basbakanin konvoyuna saldiriyi ve bunun perde arkasini baska adresler göstererek milleti yanilmak isteyenlere hep birlikte soralim: "Acilim,acilim diye tutturan AKP degilmiydi? Devleti Apo ile masaya oturtan AKP degilmiydi? Kandilden inen teröristleri,Habur'da shovlarla karsilatan AKP degilmiydi? Habur'a PKK'lilarin ayagina hakim ve savcilar gönderen AKP degilmiydi? Sehitlere 'KELLE'diyerek onlarin cenazelerine katilmayan,basbakan degilmiydi? Kürt acilimina karsi cikan medyayi"ERGENEKONCU"ilan eden, Erdogan degilmiydi? Taksim'deki Atatürk heykelinin yüzüne Apo resmi asilmasina göz yuman AKP degilmiydi? PKK ile carpisan askerleri "ERGENEKIONCU"diye hapse attiran Erdogan degilmiydi? BDP'li vekilin,polise tokat atmasina ses cikarmayip seyirci kalan,AKP hükümeti degilmiydi? Simdi kalkmis millete "Meydani teröristlere birakmayalim"diye nutuk atiyor ve PKK'nin saldirilarini hala aklamaya calisiyorlar. Gecti Bor'un pazari,sür esegi Nigde'ye. saygilarla

Forumdaki ve tüm annelerin 'ANNELER GÜNÜ'kutlu olsun. :clover: saygilarla

Mercimek,Bulgur ve Kömür yardimlari ile 'Aile Sigortasi'ni ayni anlamda degerlendirmek eger AKP sempatizanligi degilse cok büyük bir yanilgidir. Erdogan, akraba ve dostlarina bol kepce dagitip yoksula ve kendi deyimiyle Fakir Gurebaya gidim gidim verdigi yardimlari SOSYAL YARDIM diye adlandirarak evet,yoksullara hakaret etmektedir,onlarin yoksulluklari ile eglenmektedir. Sosyal Devlet,kömür ve bulgur dagitan devlet degildir.Dünyanin bilmem kacinci ekonomisi arasina girdik diye hava atip yoksuluna bulgur ve kömür dagitmak ve bunuda sosyal devlet geregi diye yedirmeye calismak hem etik degildir hem de, Türkiye'nin öyle AKP'nin iddia ettigi gibi zenginlesen bir ülke olmadigi demektir.Zenginlesen ülkelerin vatandaslarida zenginlesir bulgur ve kömüre ihtiyac duymaz.Bulgur ve kömür sosyal hizmet degil oy gaspini hedefler. Sosyal Devletin yurttaslari sosyal güvenceye sahiptir.Bu sosyal güvence eger sosyal devlet tarafindan karsilanmiyorsa en azindan yurttas kendi kendini sosyal güvenceye kavusturacak finans gücüne sahip olmalidir,budur refah seviyesinin ölcütü. CHP'nin 'Aile Sigortasi'formülü,farkli görüslerle reddedilebilir,bulgur,mercimekle ayni ayarda görülebilir fakat 'Aile Sigortasi'nin gerekliligi asla inkar edilemez. Asagida on soruda Aile Sigortasi ile ilgili bilgiler var ama önce T.C. ANAYASASI MADDE 60'a bakalim: "Herkes,sosyal güvenlik hakkina sahiptir. Devlet,bu güvenligi saglayacak gerekli tedbirleri alir ve teskilat kurar." Simdi bu on soruyla AILE SIGORTASI'nin ne olduguna bakalim. 1-Aile Sigortasi NEDIR? Aile Sigortasi,geliri olmayan ya da geliri asgari ücretin altinda olan ailelere ekonomik güvence saglayan sigorta dalidir.Bu sigorta dali ile Türkiye'deki hicbir ailenin aylik geliri 600 liranin altina inmeyecektir. Örnegin,ailenin aylik geliri 300 lira ise Aile Sigortasi'ndan bu aileye ayrica her ay en az 300 lira ödenecektir.Ailenin yapisina ve durumuna göre verilecek tutar degisecektir.Ailenin hicbir geliri yoksa aylik ödenecek tutar en az 600 lira olacaktir. 2-AILE SIGORTASI'NDA EN ÜST ÖDEME SINIRI NEDIR VE NEYE GÖRE BU RAKAM ARTACAKTIR? Aile Sigortasi kapsaminda ödenecek tutar,ailenin yapisin,ailedeki cocuk,yasli ve engelli sayisina göre aylik 1.250 liraya kadar cikabilecektir.Örnegin bu sigorta kapsaminda aileye; -Yetiskin destegi, -Cocuk destegi, -Egitim destegi, -Sosyal uyum destegi, -Engelli destegi de verilecek ve böylece aylik 1.250 liraya kadar cikabilecektir. 3-AILE SIGORTASI BASKA ÜLKELERDE DE UYGULANMAKTA MIDIR? Evet bircok ülkede uzun yillardir uygulanmaktadir.Aile Sigortasi,Uluslararasi Calisma Örgütü'nün kabul ettigi 9 sigorta dalindan biridir.Türkiye,1971 yilinda Parlamentodan gecirdigi 1451 sayili yasa ile bu 9 sigorta dalini uygulayacagini taahhüt etmistir.Ancak su ana kadar 8 sigorta dali(yaslilik,malüllük,ölüm,hastalik,is kazasi,meslek hastaligi,analik,issizlik)uygulamaya konmustur.9.sigorta dali AILE SIGORTASIDIR...Bu sigorta dalinin uygulanmasiyla 40 yillik hayal gerceklesmis olacaktir. 4-AILE SIGORTASINDA ÖDEMELER NEREYE VE KIMIN HESABINA YATIRILACAK: Aile Sigortasi'nda her ay düzenli olarak yapilacak ödeme ailede kadinin banka hesabina yatirilacak.Kadin,memur gibi,emekli gibi,isci gibi heray bankaya gidip parasini cekecek ve coluk cocugunun rizkini saglayacaktir. Sosyal devletin korumasi altindaki kadin ve ailesi,Aile Sigortasi'ndan aldiklari aylikla;makarnaya,bulgura mecbur olmayacak,esnaftan alisverisini ÖZGÜR iradesiyle yapacaktir.Böylece yoksul insanlarin onuru korunacak ve onlar kimseye muhtac olmayacaktir. 5-AILE SIGORTASINDA PARA NEDEN KADININ BANKA HESABINA YATIRILACAK? Cünkü kadin,evin ihtiyaclarini en iyi bilen kisidir.Cocuklarinin ihtiyacinida en iyi o bilir.Kadin ayrica hesaplidir,parasini dikkatli harcar.Bunun icindir ki;bu sigorta dali ile kadin ailede daha güclü duruma getirilecektir. 6- AILE SIGORTASI'NDAN YARARLANMAK ICIN YOKSUL AILEDEN HERHANGI BIR PRIM ALINCAK MI? Kesinlikle hayir...Bu sigorta dalinin özelligi,yoksul insanlara ekonomik güvence saglamaktir.Prim ödeyecek durumu olsa,zaten yoksul olmaz.Aylik ödemeler Anayasa'nin sosyal devlet ilkesi geregi ödenecektir.Cünkü Anayasa'nin 60.maddesine göre,"HERKES SOSYAL GÜVENLIK HAKKINA SAHIPTIR"O 'Herkes'in icinde yoksul ve onurlu insanlar da vardir. 7- AILE SIGORTASI'NDAN YARARLANMAK ICIN NEREYE BASVURULACAK? Aile Sigortasi hizmetlerinin örgütlenmesine yönelik olarak AILE SIGORTA KURUMU (AS-KUR)olusturulacaktir.Yapilacaki basvurularin tek adresi AS-KUR olacaktir.AS-KUR'a ulasamayan yurttaslarimiza sosyal hizmet uzmanlari evlerinde ulasip gerekli basvuruyu yapmalarini saglayacaktir. 8-AILE SIGORTASI'NDAN YARARLANAN AILELERDE YESIL KART VARSA,BU KARTLAR IPTAL EDILECEK MI? Hayir,iptal edilmeyecek.Yesil Kart uygulamasi aynen devam edecektir.Cünkü YESIL KART saglik sigortasi icindir.AILE SIGORTASI'NIN konusu ise yoksul ailelere "EKONOMIK GÜVENCE"saglamaktir. 9- AILE SIGORTASI'NIN BUGÜN YAPILAN YARDIMLARDAN FARKI NEDIR? Birden fazla farki var... -Bugün bazi ailelere makarna,ekmek gibi yiyecek maddeleri veriyorlar.AILE SIGORTSI'NDA ise yiyecek dagitilmayacak,bunun yerine tüm yoksul ailelerde kadinin hesabina nakit para yatacak. -Bugün yapilan yardimlarin düzenli olmadigini hepimiz biliyoruz.Bayramdan bayrama ya da belli günlerde bu yardimlar yapiliyor.Aile Sigortasi'nda ise her ay,aileye düzenli aylik ödenecek. -Bugün yardimlar yapilirken,yoksul insanlarin yoksullugu teshir ediliyor.Aile Sigortasi'nda ise kimin yoksul oldgunu sadece devlet bilecek.Yoksul ailenin yoksullugu teshir edilmeyecek.Yoksul ailenin onuru koruncak,yani sag elin verdigini sol el görmeyecek. -Bugün yiyecek yardimlari ailenin ihtiyaclarina göre yapilmiyor,kutudan ya da posetten ne cikarsa o veriliyor.Aile Sigortasi'nda ise kadin bankadan parasini cekecek ve coluk cocugunun ihtiyaclarina göre diledigini alabilecek. 10- AILE SIGORTASI SOSYAL DEVLETTE YOKSUL AILELER ICIN BIR HAK MIDIR? Elbette ki haktir.Cünkü sosyal devlette;devlet,yurttaslarinin yoksullugunu gidermek zorundadir.Sosyal devletin varlik nedeni de budur.Yoksullugu önlemek,Anayasa'ya göre devletin görevidir.Yoksulluk kader degildir... KEMAL KILICDAROGLU-CHP GENEL BASKANI Bu aile sigortasi denilen sosyal destekleme uygulamasi Avrupa ülkelerinde özellikle Almanya'da sosyal devletin en önemli uygulamalarindandir.Orada insanlar devletten destek alirlar,bu destegi alanlar sirtüstü veya yan gelip yatmazlar,devlet verdigi yardimlarin takipcisidir ve bu yardimlari sabote edenleri yine devlet imkanlariyla tespit eder.Sosyal Devlet sadaka vermez,yoksul yurttasinin refah icinde yasayabilmesi icin sosyal devletin imkanlari nispetinde destegini verme görevini yerine getirir. saygilarla

Izmir,isgalci Yunanli'nin denize döküldügü ilimizdir.Izmir ne Siirt'tir,ne de Rize.Izmir Izmirdir.Saniyla serefiyle tarihte yerini almistir Izmir. Yunanli'nin denize döküldügü bu ilimize Gavur Izmir denmesi normaldir.Türkiye'nin bagimsizligi düsmanin denize dökülmesi ile tescillenmistir.Milli Mücadelenin öncü illerinden Trabzon ve Izmir üzerinde oyun oynayanlar Trabzonda kazanmislardir fakat Izmir kalesi henüs düsmedi.Bu kaleyi düsürmek icin dört bir koldan saldiriyorlar.Basbakani,savcisi,yargici,yandasi ve Yunanli'nin denize dökülmesinden gocunan kim varsa bu kaleyi ele gecirmek icin var gücüyle mücadele veriyor. saygilarla

"Tarih yazmak,tarih yapmak kadar ehemmiyetlidir.Eger yazan,yapana sadik kalmazsa,degisen hakikat süpheli bir sekil alir ki beseriyetin(insanligin)yolunu degistirir.Biz daima hakikati arayan ve onu buldukca ve buldugumuza kani oldukca söylemeye cesaret eden insanlar olmaliyiz" MUSTAFA KEMAL ATATÜRK " Her seyden evvel kendinizin dikkat ve itina ile sececeginiz vesikalara dayaniniz.Bu vesikalar üzerinde yapacaginiz tetkiklerde her seyden ve herkesten evvel kendi inisyatifinizi ve milli süzgecinizi kullaniniz."MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Etnik konularda önceleri acilmis olan bircok baslik mevcuttur,ancak anlasiliyor ki hala gercekler saptiriliyor veya gercekler tam olarak yansitilmiyor. Türkiye'de,Türk kökenli olanlarin azinlikta olduguna benzer bir yaklasim zararli bir yaklasimdir.Ve yillardir verilen mücadeleyi haksiz bir konuma getirmektir. Türkiye'nin bir mozaik oldugu iddiasinda bulunanlarin mevcudiyetini biliyoruz ancak Türkiye bir mozaik degildir.Türkiye'yi mozaiklestirmeye calismak bölücülere hizmettir.Mozaik olmanin bilimsel sartlari gerceklesmedikce mozaik olmaktan bahsedilemez. Bir toplumun ya da bir ülkenin etnik yapisinin bilimsel olarak 'mozaik'olarak tanimlanabilmesi icin,bilimsel olarak tanimlanmis ölcütlere dayanilmasi,etnik grup nüfuslarinin tespitinde,grubun ya da kisinin 'kendine bakisina'dayali 'kendi kimlik taniminin'esas alinmasi gerekir. Bilimsel ölcütle ve uluslararasi kabulle,bir ülkenin mozaik olarak tanimlanmasi icin iki sartin birlikte olmasi gerekir. Bu sartlardan birisi "ETNIK CESITLILIK",digeri,ülkede mevcut etnik gruplarin toplam nüfusunun,ülke nüfusunun %35'ini olusturmasidir. Kürtcülerin Türkiye'de ki Kürt nüfusu her gecen gün abartarak vermelerinin altindaki amac,bilimsel gerceklere uymayan nüfus oranlarini manipüle etmeye yöneliktir.Bu nedenle Türkiye'de ki etnik nüfusla ilgili görüslerimizi daha dikkatli ve daha saglam temellere oturtarak aciklamak en dogrusudur. Diger yanda bu etnik harita olayida aslinda amacini asan bir yaklasimdir bence. saygilarla

Gecenlerde,Kilicdaroglu acikladi ve dedi ki:"Van'da 4 milyon TL'lik bir saglik yolsuzlugu yapildi savcinin acmis oldugu sorusturma,Saglik Bakani Recep Akdag tarafindan acilen durduruldu" Gazeteport bir haber gecti;Iddialarin merkezindeki Van Egitim ve Arastirma Hastanesi eski Bashekimi Öztekin Cikman AKP'den milletvekili adayi olmak icin basvuru yapti.Iddiaya göre müfettisler,Cikman'in devleti 4 milyon TL.zarara ugrattigini belirledi.Cikman Van Valiligi tarafindan görevinden alindi.Görevden alma yazisindaki "Bir daha yöneticilik yapamaz"ibaresinin oldugu belirtilirken,Akdag resmi yazia imza atarak sorusturmayi durdurdu.AKP'den 12 Haziran secimleri icin milletvekili adayi olan Cikman temayül yoklamasinda en az oy alan isim olmustu. Tamda bu sirada,CHP'li belediyelere baskinlar düzenleniyor,ne tesadüf dimi ama!... saygilarla