politika

Atatürk'le 90 yildan beri ve de öncesinden sorunlari olan dinci kesim simdi eline gecirmis oldugu firsatlari degerlendiriyor.Ondan o kadar korkuyorlar ki ne tarafa dönseler o karsilarina cikiyor.Kendi gücleri yetmedigi icin arkalarina dünkü isgal güclerini ve onlari uzaktan kumanda eden ABD'yi aliyor ve de daha da güclü hissediyorlar kendilerini. Ülkeyi satmak icin bunlar 90 yil önce yine vardilar simdi tekrar yeraltindan baslarini uzatmaya basladilar.Kurt bulanik havayi severmis bunlarda aynen böyledir.Horoz öttügü zaman sabah oldu sanirmis,bunlar simdi horoz oldular ve ötmeye basladilar sabahin olup olmadigina bile bakmadan. Dokunulmazlara dokunuluyor derken aslinda yine korkularindan bu dokunulmazlarin kimler oldugunu söyleyemiyor anonim olmaya calisiyorlar.Hep derim ve yine diyorum:Bu ülkede ezanlar hür olarak okunuyorsa bunu MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'e borcludurlar... Eger bu ülkede insanlarin namuslari,haysiyetleri kalmissa bu namus ve haysiyetide ona borcludurlar... Surasi bir gercek ki;bugün Türkiye'yi yönetenlerin çoğu,Cumhuriyet,Laiklik,Atatürk karşıtıdırlar.Kravatta taksalar,bilmem nerdende giyinseler,gömlekleri binlerce dolarda olsa,altinda bu ülkenin dostlari degildiler ve olamazlarda.Onlarin bu ülkenin ve bu ulusun dostlari olabilmeleri icin önce müslüman sonra Atatürk'cü yani Kemalist olmalari sarttir.Olamadiklari icin bu ülkeyi bölmek isteyenlerle pazarliklar yapılıyor, olmadiklari icin,rüsvetle oy çalınıyor ve olmadiklari icin kim kendilerine karsi ise o toplama kamplarina gönderiliyor. Bir parti,kendisine oy vermeyen insanlarin oylarini alarak cogunluk elde ediyorsa bu gayri mesru bir iktidardir.Anti demokrattir.Hukuk disidir.Yasalar böyle demek bu hukuk disiligi kurtarmaz.Eger yasalar antidemokratsa,hukuka aykiriysa,o devlet hukuk devleti degildir.Hukuk olmayan devletlerde diktatörlük,oligarsi vardir.Kemalizm artik yok,emegi gecenlere saygilar demek bile hukuksuzlugun dikalasidir.Cünkü Kemalizm hukuksuzlugu degil hukuku öngörür. saygilarla

Sayin Kaplan beni sasirtiyorsunuz gercekten.Yani MHP'yi veya AKP'yi savunmak adina veya MHP'nin yaptigini hos görmek adina bazi gercekleri inkar etmekle kalmiyor ayni zamanda gercek disi ve tamamen Basbakan Erdogan'in dilini konusuyorsunuz. Düne kadar MHP meydanlarda ip salliyor,basbakandan hesap sormaktan dem vuruyor ve MHP'ye karsi oynanan oyunun bas aktörünün basbakan oldugunu haykiriyordu.Basbakanda MHP'yi ve CHP'yi cetecilikle sucluyor ve hakaretler ediyordu.MHP kivirarak meclise kapagi atti cünkü birileri onu baraj altina düsmekten kurtardi.Simdi AKP-MHP-bdp isbirligi ile CHP'ye karsi saldirilar baslatildi.Yani sizi gercekten objektif olarak görürdüm lakin yanildigimi saniyorum. Öcalan'in dostlarinin kimler oldugunu,basbakan tarafindan kimlerin görevlendirildigini bile bile hala CHP'ye böyle bir yakistirmna yapmak gercekten cok talihsiz bir düsüncedir.Demek ki kaset skandalinin altinda Bahceli varmis ve amac MHP'yi AKP'nin yörüngesine sokmakmis.Bu nedenle secimden kisa bir süre önce kaset olayi patlatildi.Ve Bahceli inatla istifa etmedi.Bunun nedenini düsünürseniz,aslinda Kürtcülük yapanin MHP oldugunu görürsünüz.MHP'nin AKP'ye her dönemde koltuk degnegi olmasi bosuna degildir.Türkiye'nin bölünmesi AKP-MHP-BDP isbirligi ile gerceklesecektir.Inanmazsaniz bekleyip görelim. saygilarla

90 yildir seriat kesimi,dini herseye alet eden,Türkiye'nin parcalanmasini bile dinle bagdastiran kesim,dinde olmayan ne kadar hurafe varsa Allaha mal eden,Allahin dininden baska bir din yaratan peygambere tapan kesim yok mu iste bunlar bugün iktidardadir.Arkalarinda dün Ingilizler vardi bugünse onlarin birlesmis olan gücleri yani AB/D.Dün memleketi Inglizlere satarak sonrada terki diyar edip kendini dostlarinin kucagina atan sözde Islamin halifesinin bugünkü uzantisida kendini atmis ABD'nin AB'nin kucagina mutlu hayaller kurmaktadir.Dün isgalcilere karsi cikanlari eskiyalikla suclayan kişiler bugünde bölücülere karsi mücadele verenleri cetecilikle sucluyorlar. Kemalizm korkusu bunlari 90 yildir toprak altinda yasatti.Sonunda tekrar topragin üzerine cikmaya basladilar baslamakla da kalmadilar istila ettiler ülkeyi.Ilacsiz kalan bir ürünün cürümesi gibi bunlarda tüm zehirlerini bu ülke insanina siringa ettiler.Muhtesem Erdogan diyorlar simdi.Dün yedikleri tokati unutmadilar,o tokatin intikam atesi ile tutusarak bugünlere kadar geldiler.Dün böelemedikleri ülkeyi bugün bölmenin kivancini yasiyorlar. Kemalizm'in kurtardigi haysiyet ve namuslarini, bugün ona hakaret ederek satmayi bir gurur vesilesi olarak görüyorlar. Bulgur ve mercimege muhtac edilip sonrada bulgur ve mercimekle oyu satin alinan bicare toplum bu iktidarin medya kanallari tarafindan hergün beyin yikama ameliyesinden gecirilmektedir. Bunlari iktidara getiren kesime söyle bir bakin:4,5 milyon insan okuma yazmadan bihaber,9 milyon insan okuma yazmasi var fakat ilkokul diplomasi bile yok.bilmem kac milyon insan yesil kartli.Bu insanlara bulgur ve mercimek vererek iktidari gaspedenlerin muhakkakki bulgur ve mercimek icin herseyini feda edebilecek kadar fanatik yandaslari olacak,bu yandaslar tarafindan muhtesem veya peygamber olarak kabul göreceklerdir. Gidin dünyanin en geri kalmis ülkesine,orada bile secimlerde oy calmak icin rüsvet verilmez.*** saygilarla

Kemalizm bagimsizlik ve haysiyet demektir.Bagimsizligimizi 1950'li yillarda ABD'nin cikarlarina feda edenlerin takipcileri 9 yildir haysiyetimizide ayaklar altina alarak AB/D yandaslarindan alkis almayi basardi.Ne istiyordu AB/D ?Kemalizmi kaldiracaksin,Türk Silahli Kuvvetlerini hadim edeceksin.PKK ile pazarlik yapip onlarin yol haritasini kabul edeceksin.Ülkeyi böleceksin,korkma biz senin arkandayiz.Evet bütün bu istekler gerceklesti. Kemalizmin gittigine sevinenler ne dindardir,ne vatanseverdir.Onlar bir mechule giden gemi gibi nereye carpacaklarindan bihaberdirler.Allahini gercekten sevenlerin Kemalizme sarilmalari vaciptir.Cünkü Kemalizm sayesinde bu ülkede din bezirganlari safdisi edildi,simdi intikam atesi ile tutusanlar Kemalizmin gittigine bayram etmektedirler. saygilarla

Basbakan'dan alinti yapilarak "KAFANA SILAHMI DAYADILAR GIT BU ADAMI ADAY YAP DIYE"sözü ülkemizdeki hak ve hukuk anlayisinin nasilda Tayyiplestirildigini anlatiyor. Adamlar henüz sucsuzluk karinesinin korumasi altindalar cünnkü cemaat yargisi ne yaptiysa onlari suclu gösteremedi,belge denilen cemaat uydurugu pacavralar tek tek cürütüldü,bagimli yarginin yapabilecegi tek sey vardi oda bu adamlari icerde tutmaya devam ederek kamuoyuna yaniltmak ve bakin suclu olduklari icin onlari salivermiyoruz izlenimini verme cabasi.Tabiiki bu caba iki tane cemaat yargici veya savcisinin sinirlarini asan bir cabadir.Arkalarinda AKP iktidarinin olmasi iktidardan "birakmayin"talimatini alarak hareket etmeleridir tüm olayin perde arkasi.Savcisi basbakan olan bir senaryoda figuran olan hakim ve savcilar ancak kendilerine verilen talimata göre hareket ederler. Bunlar iktidari ele gecirdiler,Cankaya'yi zaptettiler ve simdi mümkün olan her yolu deneyerek o iktidardan ve Cankaya'dan kopmamaya calisiyorlar.Her türlü yalan dolan,her türlü riyakarlik bunlarda mevcuttur.Bunlar cok iyi biliyorlar ki iktidarin kaybedilmesi demek bunlarin Silivri'ye nakli demektir.Bu ergec olacaktir,bundan kacis yok.Ancak süre uzatilabilir.Atatürk Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurmak icin cok büyük mücadeleler verdi.Kolay olmadi bagimsizlik,Atatürk'ün mücadele ettigi cephe Ingilizlere satilmis olan dinci ve padisahci cevreydi,bugün onlarin yerini AKP almistir fakat sonunda yine Türk ulusu kazanacaktir. saygilarla

8 aydir devam eden bir takip ve her ne hikmetse secimlerden hemen sonra baslatilan operasyon,akla önce neler oluyor Türkiye'de sorusunu getiriyor.Neden secimden önce degilde secimden hemen sonra.Yani elimizde var dedikleri fotograflar,dinleme kayitlari yani bunlarin hepsi secimden kisa bir süre sonra mi elde edildiki secimin olkup bitmesi AKP'nin kazanmasi beklenildi ve darbe yapildi sporda. Insanin aklimiza hep degisik sorular takilir.Düsünmesini bilen,hinoglu hinlikleri azcok anlayabilen insanlariz,hani soruyoruz;üc yildir hasir alti edilmis olan Deniz Feneri yolsuzlugu neden hemen secimden önce yargiya tasindi sesli olarak.Neden secimden önce degilde secimin olup bitmesi beklendikten sonra.Bu nasil bagimsiz bir yargi ki bu kadar müthis zamanlama yapiyor ve AKP'nin secimi kazanmasindan hemen sonra birilerinin dügmelerine basmalarindan sonra harekete geciyor,Deniz Feneri yolsuzlugu dosyalari raflardan indirilip tantanalar esliginde yeniden yargiya tasiniyor.8 aydir takip edilen sike yolsuzluguda yine ayni zamanlama ile secimden sonraya birakiliyor.Acabaa SECIM SONUCLARI farkli ciksaydi bu operasyonlar yine yapilacakmiydi,iste bizlerin büyük ihtimalle BELKI diyebilecegimiz bir soru!... Yolsuzluklar muhakkak ki arastirilmali ve varsa failleri cezalandirilmalidir.Burada savundugum Fenerbahce degildir veya Aziz Yildirim'da degildir.Benim savundugum bagimsiz yarginin Türkiye'de artik esamesinin olmadigidir.Bir arkadas cok güzel bir yorum yazmis ve cemaat yapilasmasinin nihayet spora kadar uzandigina dikkat cekmistir.Dikkat ederseniz,Türkiye'de artik muhalefet adina hicbir kurum yoktur.Muhalefet demek Türkiye sartlarinda savasilmasi gereken bir cephedir.Demokratik ülkeler muhalefete cok önem verirler cünkü eger muhalefet yoksa demokraside yoktur.Türkiye'de muhalefet yok edilmeye calisiliyor tam bir dikta siyaseti.Hitler, muhaliflerini, zindanlarda cürüttü,kendine karsi olan ne varsa ortadan kaldirdi.Ama Hitler sonucta bir irkci ve de fasistti ve onun vermis oldugu yoketme savasi ideolojisi yönünden hakli bir savasti.Ya peki ileri demokrasi! ile yönetilen ülkemizde muhalefete karsi yapilan bu yok etme mücadelesi neyin isaretidir? Ben kisisel olarak,Fenerbahce ile Deniz Feneri olayini anlasmali bir dögüs yani, yargi ve iktidarin isbirligi eylemi olarak görüyorum.Ve bu olaylarin altinda cok büyük bir oyun yatmaktadir bunu da sanirim ilerleyen günlerde cok acik ve net olarak görecegiz. saygilarla

Madimak'ta,Basbaglar'da yanan biz olduk magduriyet sözcüklerini kullanip kendilerini yakanlari savunanlarin, filgözyaslarina inanilmamasi gerekir. Dün yayinlanan listede,Madimak katillerinin avukatlarinin adlari teker teker aciklandi,hemen hepsi de AKP milletvekili,AKP il veya ilce baskani vs.olan ve zamaninda avukatlik yapmis isimler oldugu ortaya cikarildi.Bunlar bilinmiyormuydu,biliniyordu ama kamuoyuna aciklanmiyordu. Yetmez ama evet'ciler bunlari bile bile yargiyi iktidarin ele geçirmesine göz yumdular,cünkü onlarin farkli bir beklentileri vardi.Biz Madimak'ta insanlari diri diri yakanlari savunan avukatlarin bulundugu partiyi destekleyelim o da bizlere Kürdistan versin.Kürdistan icin degil 37 can 37 bin canda feda olsun diyerek AKP'yi desteklediler.Insanlari diri diri yakanlari Ergenekoncu diye yedirmeye calistilar.cünkü Ergenekon senaryosuda ayni amac dogrultusunda hazirlanmis bir senaryodur. Madimak icin verdikleri mücadele inanin ki Ergenekon icin verdikleri mücadelenin yaninda solda sifir kalir.Bunlarin amaci Madimak katlimaninin hesabinin sorulmasi degildir bunlarin amaci Türkiye halkinin ayristirilmasidir,Madimak sadece paravanadir bunlar icin,inanmayin bunlara. saygilarla

Komik olan;Ergenekon senaryosu ile tutuklanan masum insanlara avukatlik yapmanin suc olmasi fakat insanlari diri diri yakanlara avukatlik yapmanin meslek geregi diye olumlu karsilanmasi ve de diri diri yakanlari savunan avukatlara degilde suclari bile henüz sabit olmayan serefli insanlara avukatlik yapanlara karsi lafını bilmeyen birtakım kişilerin lafazanlik yapmasidir. saygilarla

Koca bir ordu,bir ulusun, güvenligini emanet ettigi,evlatlarini bu güvenligin saglanmasi icin feda ettigi,vatan sagolsun dedigi,gözümüzün bebegi diye sevdigi koca bir silahli kuvvetler iki cemaat yargicina ve üc cemaat savcisina teslim oldu. Hayaldi gercek oldu denilen asil önemli nokta budur.Kim derdi ki Atatürk'ün kurmus oldugu bu cumhuriyeti tesloim ettigi silahli kuvvetler bu iki yargicin ve üc savcinin önünde diz cökecek.Milletin alinteri vergileriyle yillar yili calisip mücadele vererek general olmus koca koca adamlar mantar toplanir gibi toplanarak tutuklanacak ve herseyini o silahli kuvveltere emanet etmis olan ulus-kaldiysa-bu oyunu seyredecek. Bugün bazi gazetelerde yerde kanlar icinde yatan iki uzatmali cavusun ve onlarin yerde yatisini seyreden birkac saskin kisinin fotograflari vardi. Hani MHP milliyetciydi,hani MHP hesap soracakti.Gülünc olmanin bu kadarina pes dogrusu.Birakin milliyetciligi hesap sormayi adamlar zor attilar kendilerini meclisin koltuklarina ve AKP'ye yaranmak icin CHP'ye veryansin ediyorlar.Hesap soracak olan adamin da kasetleri cikmisti. Peki ya ulus ne yapiyor.Ulus herzamanki gibi;vur patlasin cal oynasinla mesgul. Bir adam vardi,yürürdü ama yürürmüydü dururmuydu anlasilmazdi,bir arkadas bu adam icin "ayagindan ayakkabilarini alsalar farketmeyecek"derdi.Iste ulus bu durumdadir. saygilarla

Bu uydurma haberde bile görüyoruzki;Madimak katliami bilincli bir katliamdi.Iktidara gelmeden önce ve sonra Laiklik kalkacak Islam gelecek diyenler bugün maalesef iktidarin sahibidir.Bizi halk istiyor diyorlar evet halk istiyor ama hangi halk;Madimakta 38 kisiyi yakarak öldüren halkmi,Laiklige karsi olan halkmi onlari iktidara tasidi bunu aciklasalar aslinda hersey anlasilacaktir.Halkin yüzde 50'si bu iktidara karsi olduguna göre demek ki bu iktidari Laiklige karsit olan ve Madimak'ta tekbir naralari arasinda insanlarin yanmasini seyreden halk secmistir. Bu katliami her kilifa sokmaya calistilar,simdi de Ergenekon kilifina sokmayi deniyorlar.PKK'ya mal etmeye calistilar olmadi,Derin devlete mal etmeye calistilar olmadi simdi Ergenekon yapti diyorlar ve de yüzleri kizarmayan birtakim yargi mensubu tarafindan Madimak katliami davasi düsürülüyor. Bu iktidar,Madimak katliami ile yüzlesmedigi sürece,ne demokratik olabilir ne hukuk yanlisi. Katillleri savunanlarin AKP bünyesinde,milletvekili,il veya ilce baskani genel müdür veya baska bir görev almis olmasi Madimak katliaminin kimlerin eseri oldugunu anlatiyor bizlere. saygilarla

Simdi bir soru dolasiyor herkesin agzinda:Neden bu skandal secimden önce degilde hemen secimden sonra ortaya cikarildi.Bircogu gibi benimde fikrim:Eger secimden önce bu baskinlar olup bu meshur isimler gözaltina alinsaydi,secime dolayli bir katkisi olacak ve AKP'nin oylari olumsuz etkilenecekti.Bunu söylerken bu skandalin ortaya cikarilmis olmasindan sikayetci oldugumu söylemek istemiyorum.Cok iyi olmustur eger bu iddialar dogruysa yolsuzluga adi karisan herkesin yargilanmasi gerekir.Söylemek istedigim o degil,8 aydir takip ediliyor dinleniyor resimler cekilmis yani üc hafta öncesine kadar elde yeterli bilgi ve belge yoktuda secimden sonrami bu bilgi ve belgeler sabitlesti. Hep diyoruz ve yine diyecegim:Eger ortada gercekten saglam deliller olmadan sirf savcinin isgüzarligi ile bu baskinlar yapilmis ve insanlar gözaltina alinmissa benim Trabzonspor'lu olmam birsey ifade etmez,hukuk cignenmistir. saygilarla

Burada Alevi haklari icin mangalda kül birakmayip,Madimak katliaminda bastaki iktidari suclamayi bir hüner sayarak farkinda olmadan veya bilerek bugünkü iktidari desteklercesine yazilar yazanlar,"yetmez ama evetciler"bilerek ve kasten AKP'nin yargiyi ele geçirmesini sagladilar.Yüzlerinin kizardigini saklamak icin hala cürük savunmalarla "yetmez ama eveti"savunmaya calisiyorlar.Hala magdurlari oynayip,bu ülkeyi 9 yilda cehenneme çeviren milleti biribirine düsman eden bu ABD/AB projesi partiyi savunuyorlar. Alevi aydinlarin yakilmis olmasi,onlari yakanlari kimlerin savunmus oldugu bunlari asla ilgilendirmiyor.Onlar Madimak katliami dönemindeki iktidari sucluyorlar,askeri sucluyorlar,cünkü AKP onlar icin bulunmaz bir nimettir.AKP onlari amaclarina kavusturacak olan tek .... odagidir.Bu nedenle Alevi aydinlari yakanlari savunan kisilerin AKP'nin üyeleri olmalarindan rahatsizlik bile duymazlar.Koca bir alevi toplumu bile yakilan aydinlari unutmus ve bugünkü iktidarin pesine takilmislardir.Kim daha iyi dögüyorsa ona sarilin hesabidir bu. Aydinlari yakanlari savunanlarin iktidari, Ergenekon senaryosu ile bu seferde Atatürkcülere karsi melanet mekanizmasini calistirmislardir.Milletin secmis oldugu ve henüz secilmelerini engelleyecek hicbir adli sicilleri olmayan milletvekillerini,kendi yargic ve savcilarina verdikleri emirle serbest biraktirmadilar.CHP'nin vermis oldugu hakli hukuk ve demokrasi savasina karsi tüm melanet odaklari ve tek parti sevdalilari saldiridadir.Bir basbakan düsünün ki,görevi toplumu uzlastirmak olmaliyken toplumu daha cok germektedir.Böyle bir basbakana sahip olmak haysiyet yoksunlugudur. MHP ve AKP bu iki parti biribirini bogazliyormus gibi görünürler sakin yanilmasin kimse.Bu iki parti birbirinin ikizidir.Birisi Kahraman Maras suclusudur digeri Madimak suclusudur.MHP'nin millet iradesi yalani ile yemin etmesi tam bir cambazliktir.MHP,Engin Alan'i,parti ve kisisel cikarlar ugruna satmistir,bunu inkar etmek,biz kimseyi satmayiz demek gercekleri ortadan kaldirmaz.Örnek ise Cunhurbaskanligi secimidir.MHP o secimde AKP yandasligi yapmistir aynen simdi yemin ederek AKP'nin anayasini birlikte cikarabilmek icin.Secimlerden önce MHP ile ilgili ortaya atilan kaset olaylari danisikli dögüstü.MHP kil payi ve birtakim cevrelerin cabalariyla barajin altinda kalmaktan kurtarildi amac MHP'yi AKP'ye kul etmekti farkindaysaniz MHP kul olmus bunun gerekcesi olarakta milleti göstermistir. saygilarla

Artik hersey su yüzüne cikmistir,kimin kiminle kimlerin araciligiyla pazarlik yaptigi gizli degildir.Artik ülke birkac yandas ve PKK sempatizani gazeteci tarafindan pazarlaniyor.Bu gazeteciler dün de Evren'in etrafinda fir dönen isimlerdir.Bunlardan biri,Cengiz Candar digeri Hasan Cemal ve M.Ali Birant.Pazarligi bunlar yürütüyor ama Dogu Perincek Silivri'de yatiyor.Halbuki Dogu Perincek'te gazeteci sifatiyla PKK ile görüsmüstü.O zaman AKP yoktu iktidarda o nedenle Dogu Perincek terör yandasi ilan edilmisti simdikilerde 'baris güvercini'adi altinda ve Erdogan'la Gül'ün özel elcileri sifatiyla pazarlik yapiyorlar. Cengiz Candar adli pazarlikci,bugün RADIKAL'de ki kösesinde BDP'ye akil veriyor:"Sakin ola haa CHP ile isbirligine gitme,AKP ile git'diye yazmis.Yani CHP ülkenin bölünmesine karsidir onunla degil bölmek isteyenlerle isbirligi yap telkininde bulunuyor bununla da yetinmiyor birde BDP'ye kimden talimat aldiysa "CHP ILE ITTIFAK YAPIP ERGENEKONCU OLMA"tavsiyesinde bulunuyor.Yani Ergenekoncu olma da ne olursan ol demeye getiriyor.Cengiz Candar'in Filistin hikayeside vardir.Beraber gittigi tüm arkadaslari Israilli'ler tarafindan öldürülmüs fakat birtek o sag kurtulmustu cok ilginc degil mi? saygilarla

Ayni yöntemi fakat degisik bir versiyonla Türkiye icin kullaniyorlar.Dikkat edin Türkiye'nin notlari hep yükseltiliyor bu bir tesviktir.Türkiye'de 490 bin konut satilmayi bekliyor halbuki yapilan propagandalarda milletin hep konut aldigi yansitiliyor.Bu bir yalandir.Türkiye'nin notlarini yükseltilmesi tamamen bir taktiktir.Bunu iktidar bilmiyormu?Biliyor ama kullanmak isine geliyor.Ne diyor basbakan "BIZ HERSEYI GÖZE ALDIK"bu sözün icinde herseyi bulabilirsiniz. saygilarla

Gazetecilik serefli ve haysiyetli bir meslektir.Ne varki bir avuc gazeteci disinda bu kural bizde gecerli degildir.Birtakim kisisel cikarlar ugruna yok edilen gazetecilik onuru öyle kolay kolay yerine konmaz.Tarihimizde böyle gazeteci örnekleri coktur.Isim vermeye gerek yok,okuyanlar bunlari cok iyi bilir.Dün yesil bugün siyah olan nice gazeteci var aramizda,dün devrimci gecinip bugün komprador yandası olanlar sadece gazetecilik haysiyetini degil insanliklarinida kaybetmis olanlardir.Dün Evren'in önünde iki kat olan bazi gazeteci isimlerin bugün ona karsi olmalari haysiyetin onlar icin ne kadar ucuz oldugunu gösterir. saygilarla

Secim sonuclari ilk bakista abartili gelmektedir,saglikli bir yaklasim bu sonucun nasil olustugunu ortaya koyar.AKP'nin yüzde 50 oy oranina bakarak millet onu secti demek ki millet ondan cok memnun deme yanilgisina düsenleri anlamak gercekten zor. Secim baraji yüzde ondur.Yüzde on secim barajini asamayan partilere verilen oylar en cok oy alan partiye gider.Bu gercek ortadayken AKP'nin haksiz olarak gaspetmis oldugu oylari görmezden gelip CHP'ye dil uzatmak veya Erdogan'i göklere cikarmak tarafsiz bir yaklasim degildir ve de bilgi kirliligidir.Yani ezbere konusmaktir. AKP yüzde on'a yakin bir oy oranini baraji gecemeyen partilerden kazanmistir.AKP secimlerde oy kaybedeceginin bilincinde oldugu icin 9 yildir secim sisteminde bir degisiklik yapmayi reddetmektedir.Cok demokrat olduklarini iddia eden birtakim yazar cizer ve sözde aydin takimida bu demokratik olmayan sistem icin tek kelime sarfetmeden alkis tutarlar iktidara.Aydin ihaneti denilen olay budur. AKP'nin demokratik bir secim sisteminde alacagi oy orani yüzde 30-35'lerdedir.AKP Silivri'de ki secilmis milletvekillerini serbest biraktirmamakla ileriye dönük hesaplar icindedir.O milletvekillerinin milletvekillikleri bir sekilde düstügü zaman AKP birkac milletvekili daha cikaracak yani kendisine verilmemis oylari gaspedecektir.Bu demokrasi degildir. saygilarla

Bir ülkenin bagimsiz-sa- yargisi,yargi ile ugrasir.Eger bir yargi,siyasal iktidarin engisisyon mahkemesi görevini üstlenmisse yargi olmaktan cikmistir.Eger bir ülkede yargi kendi degilde baskasinin talimatiyla veya ideolojisiyle calisiyorsa o ülke tehlike icersindedir cünkü yurttaslarin ne can güvenligi koruma altindadir,ne özgürlükleri ve ne de gelecekleri. Yargi isini gücünü birakmis;ya asker avina cikmis ya da Basbakani kim protesto ediyorsa onlarin resimlerini toplayip yakalama cabasina düsmüs.Bir ülkede demokrasi getiriyoruz sloganlari altinda, eger özgürlükler, iktidar ugruna yargi tarafindan yok ediliyorsa, bu cok vahim bir gidistir. Hukuk ayaklar altindadir,milletin oylari ile milletvekili secilmis olan kisiler bagimli yargi tarafindan serbest birakilmiyor.Bunlarin hakkinda hicbir kesinlesmis suc yoktur,sadece birtakim iddialarin ve senaryo geregi üretilmis sahte belgelerin isiginda bagimli yargi ve iktidarin yargidaki adamlari tarafindan demokrasi ve hukuk resmen cignenmektedir. Dünyanin hicbir hukuk devletinde bu rezalet yasanmaz,cünkü o devletlerde yargilar iktidarin degil milletindir. Hopa'da olaylar oldu,bir demokratik protesto yasandi,bir vatandas hayatini kaybetti.Bagimsiz yarginin görevi,bu vatandasin hayatini kaybetmesine neden olan unsurlari yani biber gazi sikanlari arastirip yargilamaktir.Ancak bizde ki bagimsiz olmayan yargi bu görevi yerine getirmektense basbakanin yargisi olarak onu protesto edenlerin pesine düsmüs.Vaay siz nasil olur da basbakani protesto edersiniz diye tam bir demokrasi örnegi veriyorlar. Görevini bir iktidar ugruna yerine getirmeyen,iktidara taseron olan yargi mensuplarini bir yere dizip sira ile yüzlerine tükürmek gerekir.Belki o zaman yüzlerindeki kir temizlenir. Hint Okyanusu'nda bir gemimiz görev yapiyor,Tümamiral Sinan Ertugrul komutasinda.Orada ülkemiz ve insanlik adina destan yaziyor ancak ülkesine döndügü zaman hakkinda yakalama emri cikarilmis cünkü iktidara ve ABD'ye karsi bir isim.Yazilmis olan senaryolarda onunda adi geciyor.Diger tarafta maasini devletten alan,mahkemeleri takmayan,Türkiye'ye meydan okuyan bir BDP milletvekili var;Sebahat Tuncel,"ZORLA IFADEYE GETIRILECEK"diye karar var ,ama polis onu bir türlü yakaliyamiyor Sebahat Tuncel 8 askerimizi sehit eden PKK'liyi meydanlarda öge öge bitiremiyor ve biliyormusunuz neden ifadesini alamiyorlar;Cünkü Sebahat Tuncel basbakana ve ABD'ye degil Türkiye'ye karsidir. Türkiye'yi seven,Türkiye'nin bagimsizligindan,üniter yapisindan ödün vermeyenleri iktidarin yargisi takip etmektedir.Bu takipten kurtulmanin tek yolu;Türkiye'ye karsi olmaktir.YARGI BUNU ISTIYOR. saygilarla

Karsit olanlarin anlamadiklari birsey var; Dersim katliam degildir. Bu arkadaslarin ve onlarin yandaslarinin sactiklari yanlis bilgidir.Kilicdaroglu'nun arastiralim demesi Dersim'de katliam oldugunu ispatlamaz.Dersim'de neler olup bittigini bilmeyenler ve bu olaylari belirli bir görüsten yazdiklarindan okuyarak görüs sahibi olanlar her zaman ki gibi yanlis yoldadirlar. saygilarla

Bu kadar seyler olmus ama secim sistemi ayni kalmis,ileri demokrasilerde vatandasin oyu verdigi partiye gider vermedigi partiye degil.Secim barajini yükseltmeyip,bulgur ve makarnayla oy gaspiyla doymayanlar baraji gecemeyen partilere verilen oylarada konuyorlar.70 bin kisi Hatip Dicle'ye oy verdi yani PKK'ya oy verdi,AKP'nin secim kurumu dümeni cevirdi ve PKK'ya verilen bu 70 bin oyu AKP'ye kazandirdi.Buna ileri demokrasi deniyor bu da yetmiyor,1 Mayis bayram oldu,Nazim Hikmet itibar kazandi diye kendimizi avutarak gerceklere sirtimizi dönüyoruz.Demek ki Nazim Hikmet'in itibari,1 Mayis'in bayram olusu,fasizmden daha önemliymis.Ne diyelim. saygilarla

Türkiye'de bazi seylerin olumlu oluyor gibi görünmesi aldaticidir ve de ciladir bunu bir kez daha yazmis olayim. Türkiye'de rakamlar oldukca olumlu,ekonomi cok iyi gidiyor,Türkiye kabuk degistiriyor diyenleri ben samimi degil tarafli buluyorum yani iktidar taraflisi veya iktidara sempati duyanlar.Zamaninda Zeki Müren'e ayilip bayilan kadinlar vardi ve bu nedenle cok bosanmalar bile olmus.Kadinlarda kabadayi,babayigit,sözünü bilmeden savuran kisilere karsi bir empati vardir genelde.Hepsi icin gecerli degil bu.Aslinda tüm toplum olarak bu özelligimiz var;masaya yumrugu koydu mu... tarzi. Türkiye'de hicbirsey olumlu degil öyle gösteriliyor.Bugün medyanin yüzde 70'indan fazlasini elinde tutan bir iktidarin tabii ki methiyeleri dizilecektir,bu doganin yapisinda olan birseydir.Ihale cikarlari veya ideolojik nedenlerle iktidara yandaslik eden medya patronlari iktidarin methiyesini yapmazlarsa Dogan medya gibi olurlar.Biliyorsunuz;Basbakan Dogan Medya'da hicbir kisiyle söylesi yapmazdi,vergi dalaveresinden sonra bu degisti,simdi özellikle Star Tv artik sabah aksam Erdogan reklami yapmaktadir.Her neyse. Bakin cok carpici bir örnek vereyim:Türkiye'de satilan her 60 arabadan 40'i disardan geliyor,sattigimiz 20 arabanin bircok aksami disardan ithal ediliyor.Ve bizde bununla gurur duyuyoruz.Cari acik yüzde 70'ler de seyreden bir ülkede ekonomi veya rakamlar olumlu diyebilmek icin AKP'li olmak yeterlidir. Bir baska örnek:"2003 yilinda 13,4 milyar TL.olan toplam hane borcu,2010 yilinda 191,1 milyar TL.olup 14,2 kat artmistir.Buna karsin yine 2003 yilinda Hane halki harcanabilir gelir 180 milyar TL.iken bu miktar 2010 yilinda sadece 463,9 milyar TL.ye cikmis yani 2,5 kat artabilmistir. Iktidarin kurumu olan TÜIK'in bile vermis oldugu rakamlar aslinda Türkiye'de rakamlar olumlu diyenlere bir ders olmaliyken olmuyor maalesef cünkü sartlanmislik bunu engelliyor. TÜIK'in rakamlari söyle: -Türkiye'de 12 milyon kisi yoksulluk riskinde, -Nüfusun yüzde 40'i kendilerine ait olmayan konutta oturuyor, -Her 100 kisinin 42'sinin oturdugu konutun catisi su akitiyor,duvarlar nemli,pencereler cürümüs,ev iyi isinmiyor. -Her 100 konutun 60'inda borc sorunu var.30 hanenin borc yükü ise cok agir. -Nüfusun en fakir yüzde 10'luk kesimi milli gelirin yüzde 2,2'sini,en zengin yüzde 10'luk kesim ise toplam gelirin yüzde 30,9'unu elde ediyor. -15 yasin üzerindeki 62 milyon insanimizin sadece 22 milyonunun isi var. -Isi olan her 100 kisinin 43'ü kayit disi,sigortasiz calisiyor. -Her 100 gencin 21'i sokaklarda bos geziyor. Bu rakamlara olumlu demek biraz vicdan isidir.Fazla yoruma gerek yok. saygilarla

AB ülkeleri AB kapsaminda Yunanistan'a dayanisma bazinda kredi vermislerdir.Hicbir denetim yapmadan bu paralarin nerelere harcanacagini veya harcandigini incelemeden verilen krediler sonucu Yunanistan batirilmistir.Yunanistan'in Avrupa ülkeleri nazarinda farkli bir konumu vardir.Demokrasinin anavatani olarak bilinen Yunanistan ayni zamanda medeniyetin besgi olarakta kabul görmüstür.Yunanistan'a verilen bu kredilerin cogusunun duygusal nedenlerle verilmis oldugu inkar edilmiyor.Bugün onu borc batagina düsürenlerin onu kurtarma cabalarida aslinda bir ikiyüzlülüktür. AB ülkeleri ne zamandan beri her isteyene kasalarini acipta al alabildigin kadar demistir.Cocuk bile cep harcligi alirken yasina göre hesaplanir bu cep harcligi. saygilarla

Evet Gugukcuk bende neden AKP böyle acik farkla kazandi diye düsünüyordum,sayenizde ögrenmis olduk. saygilarla

Sizin bana inanip inanmamaniz beni irgalamiyor.

Hani derler ya gözündeki mertegi görmez baskasinin cöpünü görür!...Yunanistan AB'ye borclu degilmis,ha ha ha... Kime borclu peki?Italya'ya mi,Fransa'ya mi,Ingiltere veya Almanya ya mi.Bunlar ne ülkesidir,AB degil mi? AB ülkeleri Almanya ve Fransa disinda kalanlari cok büyük bir borc batagi icindedir.Bu durum AB'nin direkleri olan Fransa ve Almanya'yida etkiliyor ve tedirgin ediyor.Bakin asagida bir liste verecegim: Ispanya, 2009 yili itibariyle;Almanya'ya-238 Milyar dolar,Fransa'ya-220 milyar dolar,Ingiltere'ye 114 milyar dolar borcludur. Ispanyada ki bu krizin,Italya'yi olumsuz etkileme riski Almanya ve Fransa eksenini tedirgin etmistir.Cünkü;Italya'nin Almanya'ya borcu 190 milyar dolar,Ingiltere'ye borcu 77 milyar dolar Fransa'ya ise 511 milyar dolardir. Bu ülkeler AB ülkeleri olduguna göre,Yunanistan'in borcu kime oluyor.AB ülkeleri arasinda mali yönden güclü olan Almanya en büyük yükü ceker,cünkü AB fonlarindaki paralarin en büyük bölümü Almanya'dan gelir ve Alman halkida bundan müthis sikayetcidir. Gercekleri ya dogru dürüst tartisin. Türkiye'de ki secim sonuclari AB'yi tedirgin etmistir,Türkiye'nin ellerinden kacmasindan korkmaktadirlar. Cumhuriyet'ten Osman Cutsay'in Frankfurt'tan verdigi haber aynen söyledir:Basbakan Tayyib Erdogan'in secimlerden beklenmedik bir basariyla cikmasi Avrupa sagini ve finans cevrelerini tedirgin etti.Özellikle Almanya Basbakani Angela Merkel'in partisi CDU (Hiristiyan Demokrat Birlik)icinde bazi önemli isimlerin Türkiye'nin AB'den uzaklastigini ifade eden CDU/CSU Meclis Grubu Baskan vekili Andreas Schockenhoff"Türkiye Avrupa degerler toplulugunun bir parcasidir,öylede kalmalidir derken Federal Meclis Disisleri Komisyonu Baskani Ruprecht Polenz de Türkiye'nin Avrupa'dan uzaklastigi endisesine kapilanlarin bunun gerceklesmemesi icin ellerinden geleni yapmalari gerekir demistir. Türkiye'yi aralarina almamak icin yüztürlü takla atan AB ve özellikle Almanya simdi Türkiye'yi elinden kacirma telasina düstü.Birileride hala belge diye konusuyor. saygilarla

Tüik'in yaptigi son arastirmanin sonuclari söyledir:Türkiye'de 2011 itibariyle 4 milyon insan okuma yazma bilmiyor,13,5 milyon insan okuma yazma biliyor fakat ilkokul mezunu bile degil,9 milyon insan ise yesil kart sahibi yani devletten geciniyor.Gecenlerde gazetenin birinde yesil kart kuyrugunu gördüm,hani bunlar diyor ya cok güzel seyler oldu,kisi basi milli hasila bu kadar artti gibi cafcafli yalanlar atiyorlar ya o gazetede neyin ne oldugu ortadaydi.Kuyrugun uzunlugu yalan olmasin 20 metre vardi belki.Bunlar hep gecmis iktidarlarin dönemlerindeki kuyruklardan bahsederken kendi yarattiklari kuyruklari hic konu etmezler,kuyruk derken ihityac kuyrugundan bahsediyorum,Erdogan'in pesindeki kuyruklardan degil. Tuik'in bu arastirmasi bize cok seyler anlatiyor.Bu inanlar AKP'ye oy veriyor,yani Isa'nin bir yanagina vurana öbür yanagini uzat demesi gibi,yani Stokholm Sendromu.Evet bu millete,bir kilo makarna,bir cuval kömür ve bir de selamün Aleyküm diyince oyunu alir gidersin.Sonra'da Müjdat Gezen'e 'millet Erdogan'a yüzde 60 oy vermedi'dedi diye dava acarsin.Olay tam Aziz Nesin'liktir.4 yil boyunca aglayanlar birdenbire mutlu olduklarin kesfettiler.Ne demisti Aziz Nesin:Türk Milleti'nin yüzde 60'i....,saldirilar baslayinca da bu sefer 'ben yanlis söyledim aslinda yüze 90 demeliydim'diyerek düzeltme yapmisti. saygilarla