politika

AKP Devleti'nin krali ve sadrazaminin öngördükleri INFAZ Yasasi örtüsüne büründürülen ve Anayasa'nin cignenerek cikarttiklari "Suclularin Affi"yasasi kabul edildi.Ve özgürlük,esitlik ve adalet diyenlerin disinda kim varsa ahirdan bosaltilir gibi sokaga saliniverdiler.Yani artik,kadin öldürenler,kadinlara tecavüz edenler, sort giydi diye otobüste tekme atanlar,basin acik diye yolda yürüyen genc kiza tokat atanlar affedildiler.Kral ve soytarisi öyle istiyordu o nedenle yillardir icerde yatan,hatta KRAL'a bile mektup yazarak hakaret eden Mafia Babasi da serbest birakildi o da hemen "siz cok büyüksünüz,büyük isler yapiyorsunuz,tesekkür ederim"diye mektup salladi kendisini icerden cikartanlara, Dedigim gibi eline silah almamis kimseyi öldürmemis,kimseyi dolandirmamis,milletin malini gaspetmemis,sadece ADALET istemis olanlar büyük suclu denilerek bu aftan yaranlanamadilar.Ne demek yani:"Siz kraldan nasil adalet istersiniz,siz krala adaletsiz diyenler teröristtir"demek anlamina gelen bu uygulama Laik sistemi degistirip,sözde Allahin yolundan gidiyorlarmis gibi kendilerini müslüman olarak algilatip,Cumhuriyetle hesaplasmanin projelerini din iman maskesi altinda adim adim uygulamaya sokanlarin Cumhuriyeti yok etme hedefini acik acik belli etmektedir. Islamiyet begenilsin begenilmesin sonucta dünyanin belirli bir nüfusunun inandigi bir inanc sistemidir.Bu sistemde, bu sistemin Anayasasi olan Kuran'da olmayan bircok sey Islama mal edilerek saf halk kesimlerine beyin yikama operasyonlari seklinde kabul ettirildi.Öyle ki;insanligin kabul edemeyecegi onca konu saf müslüman halk kitleleri tarafindan imanimizi kaybederiz korkusuyla kabul edildi.Inkar sayildi,Allahin olmadigi halde Allahin emri olarak inandirildilar.Saf diyorum cünkü,müslüman toplumlarin büyük bir orani ne bir müspet ilim kitabi okur,nede bir arastirma,bilgi edinme kitabi okur.En fazla, okuduklari kitaplar, cemaatlerin kendilerine camilerde dagittiklari bedava ve zehir siringa eden kitaplar,dinci gazeteler,ezbere Kuran kitabi,veya belirli kesimlerin dini igdis ederek yazdiklari kitaplari okurlar.Onlar icin;Yasar Nuri,Bayraktar Bayrakli,Cemil Kilic zindiktir.Cüppeli cok iyidir. Simdi bir örnek vererek,müslümaniz diye kendilerine bir paye bicen,Laikligi hic begenmeyen halk kesimlerinin,gecenlerde Diyanet Isleri Baskani'nin:acik acik Allahin ayetini inkar eden fetvasina karsi bugüne kadar hicbir tepki vermemis olmasidir.Neydi bu fetva:"Eger kamu bankalarindan kredi alirsaniz faiz haram degildir"Yani bu fetva asirlardir,her firsatta,"faiz haramdir,hertürlü faiz haramdir"diyenleri ters yüz etmis.Kurani inkar etmistir.Cünkü KRAL ülkede ekonomik nedenlerle satisi duran arac ve konut alim satimindan rahatsizdir.Para kalmadigi icin careler aramaktadir.Iste bu carelerden birisi de "Faizin haram olmadigi ama bir sartla"fetvasidir.Hem saf vatandas kitlesi "bakin faiz haram degilmis vakifbanktan alirsam"diyerek kamu bankalarindan kredi cekecek ,hem kamu bankalari kazanacak hem müteahhit veya arac firmalari kazanacak ama vatandas Allahin emrine karsi geldigi icin zaten imanen kaybedecek ve hemde borclanacak."Iste islam", derken; bunu diyenlerin de en azindan günümüzde hakli olduklari bir gercektir, Infaz yasasi cikartildi,ancak müslüman kral ve soytarisi bununla yetinmiyor.Birkac defa meclise getirip tepkiler üzerine erteledikleri ;Cocuk evlilikleri yasasini cikartmak icin kollari sivadi.Simdi onun hazirliklari yapiliyor.Bakin hersey din üzerine insa ediliyor.Infaz yasasi tam" Corona Salgini ve Ramazan öncesi" cikarildi.Yani hem cezaevlerinde mahkumlarin sagligi düsünülmüs gibi gerekcelendirilmis hem de Ramazan Bayramini sevdikleriyle birlikte gecirmeleri saglanmistir.Yani hükümlü olmalari baskalarina zarar vermis olmalari kral ve soytarisi icin öyle bir önem arzetmemistir.Peki nedir önemli olan.Kaybedilmis oylari bir sekilde geri kazanmak.Adalet isteyenlerin tahliye edilmelerine gerek yok onlar zaten olasi bir secimde krala ve soytarisina oy vermeyeceklerdir.Kral ve soytarisi kaz gelecek yerden tavugu esirgememistir. Simdi sirada cocuk tecavüzcüleri var.Bunlar cok magdurlar! Cünkü tecavüz ettikleri kiz cocuklar eger bunlarla nikahlanirsa hem tecavüz etmis olan hem de kiz magdur olmaktan kurtulacaklar.Arada belirli yas farki olanlar bu yasadan faydalanacak,Ben öyle saniyorum ki bu yas farki 15 yil gibi düsünülüyor ve eger yanilmiyorsan 5 yil evli kalma sartida getiriliyor.Yani söyle diyelim;10 yasindaki bir kiza tecavüz etmis olan kisi 25 yasindaysa nikah kiyabilirler.Müslüman gecinenlerin hangi islami sartla bu uygulamaya hazirlandiklarini veya bu uygulamanin,Islamin neresinde oldugunu bana bu sahifede dinden imandan bahsedenlerden birisi anlatsin.Yani öyle ezbere müslümanlik degil,Kuranin neresinde 10 yasindaki bir kiz cocugu nikahlanabilir diye yaziyor bana o ayeti göstersinler.Kuran ayeti diyorum cemaat hurafesi degil. Din adina yapilan bunca yanlisin aslinda Islami nasil korkulacak bir din haline getirdigini eger müslümanlar anlamakta acizseler, ben Recep Tayyib Erdogan'in neden 18 yildir bu toplum tarafindan müslüman basbakan müslüman cumhurbaskani diye secildigini anlamakta zorlanmam.AKP iktidarina müslümanlik adina oy veren" halk kesimlerinin" hicbirinin islami bilgisi yoktur.Eger islami bilgileri olsaydi oy verdikleri kisiye " eger müslümansan, insanlar asgari ücretle yasam savasi verirken,ülkede 2 milyon cocuk cocuklugunu yasiyamaz ve calisiyorsa sen nasil oluyorda itibardan tasarruf olmaz diyerek13 ucak ve sayisiz saray sahibi oluyorsun,islamin neresinde müslümanin, halk acken bu kadar saltanatina izin verilmis,peygamberin kac tane sarayi vardi"diye sorardilar.Sormadilar cünkü hem Islami bilmiyorlar hem de insanliktan nasiplerini alamamislardir,hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulus felsefesini hazmedememislerdir. Bu basligi buraya acmamin nedeni "dinle baglantisi "oldugu icindir, saygilarla

...."iktidar medyasi bu gerekceden muaftir,ifadesi ..."Iktidar medyasi bu gerekceden muaf degildir"seklinde" olacakti. saygilarla

Bugün TBMM'nin acilisinin 100.gününü kutluyoruz.Salgin nedeniyle bu coskuyu maalesef cadde ve sokaklarimizda kutlayamiyoruz.Ancak evlerimizin balkonlarinda bu coskuyu kisitlida olsa kutlayacagiz. Bugün TBMM'de bütün partilerin bir kisi disinda Genel Baskanlari ve Milletvekilleri Özel Birlesim icin toplandilar. Bu bir kisi,eger meclise ve Cumhuriyete saygili olsaydi herkesgibi o da gelir mecliste kendisi icin ayrilmis olan özel Loca'sinda otururdu.Ancak buna gerek görmedi,cünü büyük ihtimalle bugün CHP'ye nasil saldiririm diye planlar yapmakla mesguldü. Türk Milleti'nin MILLI BAYRAM'larinda AKP ile baslayan bir rahatsizlik,"Bas agrisi,kulak agrisi,dis agrisi,mide agrisi"bahaneleri ile bircok kutlamalara AKP Lideri Basbakan olarak,Abdullah Gül Cumhurbaskani olarak katilmadilar,bunlarin ecdatlarindan kalma bir kin ve nefret dolu olan vicdanlari ve kalpleri var.Bunlar ne Cumhuriyeti hazmedebildiler,ne da Atatürk'ü.Bugün Atatürk'e hakaret edenlere Cumhuriyet Savcilarinin hicbir sorusturma acmadigini bunlari düsünce ve ifade özgürlügü kapsamina aldiklarini biliyoruz.Ancak bu sadece Cumhuriyet ve Atatürk düsmanlari icin gecerli bir gerekcedir.Iktidar medyasi bu gerekceden muaftir. 23 Nisan Milli Egemenlik ve Cocuk Bayramimiz bir kez daha kutlu olsun. saygilarla

Savas demisken,birazda IC SAVAS'a bakalim! Ic savas mi var diye soranlar olabilir,bence var hemde doludizgin bir Ic Savas yasaniyor ülkede. Kim savasiyor ?Devleti ele gecirenlerin kendilerinden olmayanlara karsi verdigi savas. Dünyayi saran Corona denilen felaketin,tüm dünya ülkelerinde birlik ve beraberlik icersinde mücadelesi verilirken,Türkiye'de birlik ve beraberlik konusu yok artik.Cünkü devleti ele gecirenlerin kendilerine muhalif olanlara karsi birlik ve beraberlik gibi bir istekleri yok.Bu felaket günlerinde insanlarimiz ölürken,insanlarimiz yoksullukla ve hastalikla mücadele ederken devleti ele gecirenler sadece kendi bekalari icin her yola basvurarak hem birlik ve beraberligi baltaliyor hem de insanlarimizi daha cok yardima muhtac hale getiriyorlar. Son günlerde,artik ülkede dikta rejiminin varliginin inkar edilemeyecek kadar gün yüzüne cikmasi ile,diktatörlügün karsisinda olanlara karsi acimasiz bir kiyim acimasiz bir zulüm denecek gibi uygulamalara sahit oluyoruz. Anayasanin verdigi yetkilerle insanlara yardim etmek icin baslatilan bagis kampanyasi,diktatör tarafindan engellenerek "DEVLET ICIN DE DEVLET"diye yorumlandi ki bu akla ziyan bir yaklasimdi.Belediyelerin asli görevleri icersinde halka hizmet vermek vardir ,bu hizmet icinde hem devletten hem de kendi imkanlariyla maddi olanaklara sahiptirler, ancak,"Sen benim 25 yildir yönettigim belediyeleri nasil kazanirsin "hazimsizligi ile hem devletin destegini bu belediyelerden kesmis hem de bu belediyelerin kendilerine imkan yaratmak icin topladiklari bagislara el konmus,buda yetmemis "sen nasil bagis toplarsin"denerek hem Anayasaya hemde hukuka aykiri bir sekilde sorusturma actirmistir. Bence bu bir Ic Savas'tir.Cünkü bu yaptirimlar,siyasi olmakla birlikte siyasetten uzaklasmis tam bir savasa dönüsmüstür.Iktidarin muhalif belediyeleri elestirme hakki vardir ancak bu hak felaket durumlarinda o belediyelerin calismalarini engelleme konumuna gelmisse buna Ic Savas denir. Türkiye'de bir Ic Savas vardir bu savas,AKP-MHP dinci isbirligi ile CHP'ye karsi bir savastir.Bu savas sadece Belediye Baskanlari ile degil o baskanlara oy vermis olan halk kesimlerine karsida bir savastir."yani siz onu sectiniz bende sizden bunun intikamini aliyorum"demektir bu.Evet aynen budur olanlar. CHP'li Belediyeler,halka ücretsiz ekmek dagitmaya basladilar cünkü sokaga cikma yasagi vardi.Hayir sen ekmek dagitamazsin diyerek ekmek dagitimini yasaklarken kendi belediyeleri halka ekmek dagitiyor buna da "valilik talimatiyla"diye gerekce veriyor.Ne zamandan beri halka ücretsiz ekmek dagitmak icin valilerden izin alinmasi gerekiyordu?Halka hizmetin izini olmaz,halka hizmet veriyorsa iktidarinda validen izin almasi gerekir.Yok Iktidar iktidardir validen izin alamaz deniyorsa Belediyede o ilin iktidaridir validen izin almasina gerek yoktur.Bu tamamen Ic Savas'in gerekcelendirilmis halidir. 25 yildir,Eskisehir Belediyesinin AS EVI halka hizmet veriyor.Fakirlere evi barki olmayanlara yemek veriyor.Bu CHP'den önceki belediyeninde bir hizmetiydi.CHP'li oldugu ve halka yardim ederek halkin gözüne girecegi korkusu ile bu belediyenin Bankadaki As evi hesabina el konuldu.Yani oraya gelen bagislar bloke edildi.Bu düsmanliktan daha ileri ahlaksiz bir yaklasimdir.Evet ahlaksizlikdir bu. Adana Belediyesi Fuar alaninda bir SAHRA hastahanesi olusturdu.Önce iktidarin medyasi saldirdi.Sahra hastanesi demek pratik bir sekilde toplu hastalara hizmet vermek icin felaket ve savas durumlarinda kurulan cadir seklinde hastahanelerdir.Buralar normal hastahane gibi dört basi magmur yerler degildir.Ancak tibbi gerecler ve yataklar vardir.Bu sahra hastahanesi halki aldatiyorsunuz diyerek il saglik müdürlügü tarafindan mühürlendi.Adana Belediyesi CHP'nin Büyük Sehir belediyelerinden biridir.Yani Adana belediyesinin hizmet vermesi böylece engellendiki bu bir IC SAVAStir. Simdi hem Istanbul Büyük Sehir hem Ankara Büyüksehir belediye baskanlarina diktatör tarafindan sorusturma baslatildi.Bu sorusturmanin sonucu büyük ihtimalle kayyum atanmasina kadar gidebilir.ki AKP secimde kazanamadigi belediyeleri terör veya baska bir gerekceyle kayyum usulü ile ele geciriyor.Istanbul ve Ankarabüyük sehir belediyeleri AKP'nin sagmal inegi gibi sagdigi belediyelerdi.ellerinden cikmasiyla musluklar kesilmis bagirsaklari kurumaya baslamistir.Iste bu hazimsizlik bir gerekce ile giderilmeye calisilmaktadir bu gerekcede su anda ellerinde mevcuttur.Yani kendi yarattiklari gerekcelerle kayyum atayabilir ve bu belediyeleri tekrar ele gecirebilirler.Yani Ic Savas'in sonucu böyle olacak gibime geliyor. Ayrica bu iki belediye baskaninin yarin ki secimlerde bugünkü diktatörü koltugundan iterek düsürme olasiligida mevcuttur.o nedenle simdiden bunun önlemini almaktadirlar.Halka gelince;Halk ne verirsen alir kim veriyor diye bakmaz.belediye neden engelleniyor onu düsünmez düsünmez derken bizim halkimizdan bahsediyorum.Bakin Türkiyede son18 yilda yasanan hukuksuzluklarin onda biri begenmedigimiz Avrupada yasansaydi inanin ki bu diktatörler coktan tarihin cöplügünde unutulurdular.Ama burasi Türkiye;Burada sadece "ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN"denir. saygilarla

Adi "Türkcepni"olan yorumcu,Atatürk'e,kin kusarak,Recep Tayyib Erdogan'i kahramanlastirmis.Ve Atatürk'ün yaptiklari icin hesap soruyor diyerek 2002 yilindan bugüne kadar AKPnin hangi amacla iktidara getirildigini de anlatmis oluyor.Yani "AKP Erdogan Baskanliginda Cumhuriyetten hesap soruyor"anlaminda bir yazi yazmis.Bunun daha acik anlami,Erdogan'in Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yikmak icin görevlendirilmis olmasidir ve zaten uygulanan siyaset,milleti bölmek,Laikligi tukaka ederek Islam Devleti kurmak,Ve AKP'ye karsi olanlari siddetle ezmek yani zulüm!Ve bunlar iddia degil birer gercektir.Yani 2002 yilindan bugüne kadar yasadiklarimiz bunu belgeliyor.Son infaz yasasida bunun bir delilidir.Katiller,kadin tecavüzcüleri,uyusturucu patronlari,Mafia sefleri tahliye edilirken,Erdogan rejimini elestiren gazeteciler terörist diye cezaevinde tutulmaktadirlar. Cepniler Dogu Karadeniz bölgesinin kurtulusu icin mücadele etmis bir Türk boyudur.Oguzlardan gelir.Ancak ne kadar acidir ki,adini TÜRK CEPNI koyan birisinin Atatürk'e karsi olmasi ve bir Gürcüyü savunmasidir ki o gürcü son Türk devletini yikmayi kendine görev edinmistir. Rize,Rize'nin tarihine bakildiginda;Rize'nin "Lazistan Sancagi'nin merkezi "oldugunu görürüz.Yani Rize genelde Lazlardan,Gürcülerden ve Türklerden olusan bir nüfusa sahiptir.Türk nüfus azdir.Zaten o azda olsa Türk nüfus Atatürk'ü sever ve saygi duyar.digerlerinin zihniyetinin ne oldugunu zaten biz yillardir yasiyoruz.Atatürk'e karsi olan Rize'lilerin gerci kimliklerinde Türk yazar,ancak bu sadece bir kimliktir.Alman Gizli Servisi'nin Rize'de hangi calismalari yaptigini,Almanya'da Laz derneklerinin Alman Devleti'nden nasil maddi destekle desteklendiklerini biliyoruz.Alman Devleti'nin de AKP'ye neden yakin oldugunu da biliyoruz.Dolayisiyla,"Hamidiye Rize'yi bombaladi"yalani Türk düsmani cevreler tarafindan uydurulmus bunlarin öncülügünü de Necip Fazil denilen ve Menderes'in ÖRTÜLÜ ÖDENEGI ile gecinen bir Cumhuriyet düsmani kisidir.Necip Fazil Cumhuriyet düsmanlarinin cok deger verdigi bir kisidirAynen kafasina rum fesini takarak Osmanli ayaklarinda yasamaya calisan ve Atatürke agiza alinmayacak hakaretlerde bulunan bir meczuba benzer.Erdogan'in bu fesli Kadir'e nasil deger verdigini hepimiz biliyoruz,cünkü fesli Kadir tam da Erdogan'in sevdigi tiplerden biriydi.Ölünce Erdogan öksüz kalmistir.Fesli Kadir de aynen Necip Fazil gibi Erdogan'in örtülü ödeneginden nemalanan biriydi.Yani Türk ve Atatürk düsmanlari Türk milletinin vergileri ile beslenmekteydiler. Rize olaylari ile ilgili yazilip cizilenlerin hemen hepsi kasitli uydurma yalanlardir.Gercekleri saptirmak ve bundan bir Atatürk düsmanligi olusturma amacina dayanir buna da Türk düsmanligi diyebiliriz. Rize olaylari nedir?Sapka kanununa karsi gelen 150 kisilik bir gurup bir hareket baslatip Jandarma Karakoluna yürüyor,Sloganlar atarak sehri yagmalayacagiz diyorlar.Bunlar bastiriliyor ve Gezici Istiklal Mahkemesi Rize'ye geliyor.Ücgün süren yargilama sonucu 63 kisi mahkum olurken elebasi olan 8 kisi idam ediliyor.Hamidiye zirhlisi bu olay icin degil zaten kiyida hazir bekliyor eger bir isyan cikarsa bastirmak icin ve hava ya birkac bomba atiyor. Yani Rize'nin bombalanmasi diye bir olay yok.Bu ahlaksizca uydurulmus bir yalandir ve bu yalana ne aci ki kendine Cepni diyen kisiler ortak oluyor ve Atatürk'e kin kusuyorlar. Türk milleti Atasini sever ve ona asla ihanet etmez.Birtakim hainlerin iftiralari ile bu milleti Atatürk'e karsi kullanamiyorlar.cünkü kendileri bile zorda kaldiklarinda binalarinin ön cephesine kocaman Atatürk posterleri asiyorlar.Yani kurtulusu onda görüyorlar.O nedenle yapilan onca ihanete ragmen Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilelebet payidar kalacak Recep Tayyib Erdogan gibileride bir zamanlarin Ali Kemal'i Damat Ferit'i ve birtakim cumhuriyet düsmani cevrenin ugradigi akibete ugrayip tarihin cöplügünde yerlerini alacaklardir saygilarla

10 Kasim Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün dünyadaki yasaminin sona erdigi gündür.O gün sadece biz Türk Milleti degil,tüm dünya nasil bir kaybin yasandigini Gazetelerinde dile getirdiler.Asagida bunlardan bazilarini alintiladim. Ingiliz Gazetelerinden DAILY HAROLD,13.12.1938 tarihli sayisinda söyle yaziyor: ...."Atatürk'ün ölümüne bgün,onurun artik bir anidan baska bir sey olmadigi bir dünyada büyük bir devlet adami,büyük bir asker,yüksek derecede onurlu bir kisilik olarak aglanmaktadir.Ingiltere önce cesur bir düsman sonra da sadik bir dost olarak tanidigi büyük adami selamlamaktadir." Fransiz Temp gazetesi diyor ki: "Yeni Türkiye'nin yapicisi ölmüstür,bütün bir millet simdi,kurtaricisina ve memleketi bastan basa degistiren devrimlerin sahibi muhterem büyük Sefi icin agliyor." Yine ayni gazete: "Ölüm ,maglubiyet bilmeyen bu adami maglup etmistir.Fakat onun muazzam eseri durmaktadir ve Türkiye Cumhuriyeti'nin gecmisi gelecek icin bir güvencedir.Balkan antlamasinin liderive Dogu Pakti'nin yönlendiricisi olan Türkiye,dünyada kendi yerini almistir ve büyük sefin arkadaslari memleketin prestijini muhakkak ki sürdüreceklerdir," (Öyle mi oldu acaba?) Alman Deutsche Allgemein: "Bu biricik adamin bir daha dünyaya gelecegini zannetmiyoruz.Onun hakiki büyüklügünü zaman gösterecektir." (Cok önemli bir vurgulama ve bugün Atatürk'ün büyüklügünü bir kez daha anliyoruz.) Macar Pesterloyd Gazetesi: "Surasini objektif bir sekilde tespit etmek gerekir ki,ezilmis ve yikilmis bir milletten bilincli bir kitle,isgal görmüs memleketten bagimsiz bir hükümet ve köhne Osmanli Imparatorlugu'ndan genc bir uygarlik yaratmistir.Dünya,bu harp ve baris kahramani büyük adaminölümü ile fakir düsmüstür.Iktidari,azmi ve cesaretleri ile aman bilmeyen galiplerin tatbike kalkistiklari pranga siyasetini ilk kiran Atatür'tür." Cek Bohemia Gazetesi: Atatürk,arkasinda geleceginden korkmayan kuvvetli milli bir devlet birakmaktadir." Son olarak Isvicre NeueZüricher Gazetesi: Atatürk bir uygarlik kaynagi idi.Türkiye'yi Avrupalastirmak degil,fakat milletin savunmasi,gelecegi,gelismesi icin ona hayat olarak lazim olan unsurlari vermek istiyordu.Atatürk ayni zamanda Türkiye'nin Bati ve Dogu arasinda bir köprü olmasini istiyordu.Bugün hickimse onun Islahatci eserine saldiramaz."(Maalesef artik saldiriyorlar ve biz seyrediyoruz) Atatürk hakkinda yazilmis olan yazilar sadece bunlarla ibaret degil,ben sadece bir kismini yazdim.Onun büyüklügünü anlatmak icin kütüphaneler yetersiz kalir.Bati onun büyüklügünü anlamis ve bunu her firsatta dile getirmistir ancak biz Atatürk'ümüzü anlayamadik anlayamacagizda. saygilarla

Ahlakin Adaletle bir iliskisi olmadigini dün kabul edilen Infaz Yasa'sindan anliyoruz. Ne var bu infaz yasasinda:Kadin Katilleri,Cocuk tecavüzcüleri,Uyusturucu baronlari,Katiller,Hirsizlar,Cek Senet Mafyasi,kacakcilar,dolandiricilar,Yani Ahlaken sükut etmis kim varsa bu yasadan faydalanip tahliye olacak.Öyle ki Cakici denilen kisi bile tahliye hazirliklarina baslamis.Buna en cok Bahceli sevinmistir.Cünkü Bahceli ve Cakici kankadir.Erdogan'in kankasi Sedat Peker bir mafia örgütü Baba'sidir ve yillar önce tahliye olmus yetmemis milleti tehdit etmeye baslamistir. Bu kabul edilen yasada kim yok:Düsünce suclulari,yani muhalif gazeteci ve yazarlar.Bunlar silahli terör örgütü gibi terörist olarak kabul ediliyorlar."Ellerine silah almamislar ama,kalemleri ile terörist olmuslar"Yani yolsuzluklari,hirsizliklari,ihaneti yazdiklari icin terörist olmuslardir. Bu düsünce suclularindan veya AKP'nin yani Erdogan'in terörist dedigi yazarlardan Murat Agirel,Kitabi SARMAL'in önsözünde söyle diyor:"Kitabi hazirlarken,yaptigim arastirma sirasinda biraz da .moralim bozuktu.Cünkü Türkiye'nin göz göre göre nasil bir kuyuya cekildigine sahit oldum.Egitimde,Teknolojide,en önemlisi de ahlakende dünyanin en ileri gitmis ülkesi olabilirdik.Bu imkanimiz vardi.Fakat biz güce tapmayi,,gösterisi ve parayi tercih ettik.Evet,ülkede cami ve imam hatip sayisi artti ama ahlaki düzenimiz ayni ölcüde artmadi.Cünkü kadinlara cocuklara tecavüzler artti,Cezaevi insa ettikce suclularimiz cogaldi....."Ve Murat Agirel bu kitabi yazdigi icin tutuklanmistir. Evet,kitabin önsözü bu kadar dogrulari isaret ediyor.Yani adalet olursa ahlak olur demek yanlistir.Ahlak dogustandir.Ailedendir.Anadan babadandir,cevredendir,adalet tesis edilir.Ahlakli olanlarin adil olmasi dogal bir sürectir.Yani cocuklara tecavüz edenleri,genclerimizi uyusturucu batakligina cekenleri oy hesaplari yaparak tahliye edeceksiniz,ama size muhalefet ediyor,gercekleri yaziyor,sizin önünüzde diz cökmüyor diye gazeteciler ve Aydinlari terörist olarak kabul edip onlari bu infaz yasasi'nin disinda tutacaksiniz ve sonra da Adaletten Ahlaktan bahsedeceksiniz.Sizin bu infaz yasasi adil de degildir ahlaki de degildir.Yani adalet dagitiyoruz diyerek katilleri esrarkesleri,pedofilleri serbest birakacaksiniz ama kalem tutup gercekleri yazdilar diye birtakim masum ve serefli insanlari terörist olarak damgalayacaksiniz. Fasizmin yöntemi muhalefeti susturmak ahlaksizlarla isbirligi yapmaktir.Bugün Türkiyede yasanan budur. saygilarla

CHP'li Belediyelere konulan bu bagis toplama yasagi acaba,baska bir amaca mi yöneliktir? Simdi,Belediyelerin yasal olarak bagis toplama yetkileri var,bu yetki icin kimseden izin almalari gerekmiyor.Ancak Ic Isleri Bakani bu bagis gercegini saptirarak YARDIM toplaniyor,validen izin alinmadi diyor.Cünkü yardim toplamak icin validen izin alinmasi gerekiyor.Halbuki CHP'li Belediyeler yardim degil bagis topluyorlar.Yani yardim toplamak icin validen izin alinmasi gerektigini herhalde biliyordurlar. Peki bu amac ne olabilir?Bu aslinda cok tehlikeli bir oyun.Cünkü yandas medya bu bagis toplama olayini carpitarak bundan cok farkli sonuclara varmaya calisiyorlar.Ayni amaci CHP'li Istanbul Belediyesinin "Sokaga cikma yasagi"istemesiylede dile getiriyorlar.Ve diyorlar ki" bu sokaga cikma yasaginin istenmesinin altinda halkin isyan etmesi ve askerin müdahale etmesi amaci yatiyor."Bu iddia cok tehlikeli bir oyun,Cünkü böyle birseyi istemek" iktidari yikma yani darbe sucu" olarak görülebilir. Hepimiz biliyoruz ki;CHP'nin AKP'den kazandigi Büyüksehir Belediyeleri Türkiye ortaminda en cok maddi gelirin oldugu sehirlerdir.AKP ise bu zenginligi kaybetmistir.En önemlisi Payitaht olarak gördükleri ve 25 yil ellerinde tuttuklari Istanbul'u kaybetmislerdir ki Istanbul AKP icin tam bir sagmaldi.Kimlere para akitilmiyorduki.Cumhuriyeti yikmak icin ugrasan ne kadar Kurulus, Cemiyet,Cemaat varsa Istanbul Büyük Sehir Belediyesinden maddi destek aliyordu.Bu destekler artik yok.Ankara yine ayni sekilde Fetullah Gülen'e peskes cekilirken artik yok.Digerleride ayni.O zaman bu büyük kayip bir sekilde telafi edilmelidir! Peki nasil? Bu sehirler secim olamayacagina göre ancak KAYYUM'la tekrar ele gecirilebilir,aynen Güneydogudaki Belediyelerin bu yöntemle ele gecirilmesi gibi.Kayyum atanmasi icin bir gerekce gerekiyor.Iste bu gerekce Bagis Toplama olabilir.Suclama nedir:Devlet icinde Devlet! Simdi,Konya,Sanli Urfa,Gaziantep Belediyeleri acik acik bagis topluyorlar ancak onlara bir yasak gelmedi.Demekki hedef CHP'dir. AKP yani Erdogan artik secimle is basina gelemeyecegini cok iyi biliyor.Koltuktan gitmemek icin baski rejimine yönelmistir.Para lazim yandaslara,bu para ancak kaybedilen belediyelerden tekrar elde edilebilir o nedenle o belediyelerin yine AKP'ye gecmesi gerekiyor bunun yoluda Kayyum'dur. Umarim yaniliyorumdur. saygilarla

Yasaklar cenneti Türkiye, Bu yasaklara simdi bir yenisi daha eklendi. CHP'li Belediyeler Bagis toplayamaz,AKP'liler toplayabilir. Cumhurbaskani CHP'li Belediyelerin Bagis toplamasini "devlet icinde devlet"diye tanimlarken AKP'li Belediyelerin ayni isi yapmasini devlet icinde devlet olarak kabul.etmedi. CHP düsmanligi artik bu Cumhuriyet ve Atatürk düsmanlarinin kanina islemistir.Bu nasil bir kin bu nasil bir nefrettir bunun anlasilmasi gercekten tam bir uzmanlik isidir.Yani siradan insanlar bunu anlayamaz. CHP düsmanligi Sag kesimin Cumhuriyetin kuruldugu tarihten beri sistemli bir sekilde yaptigi calismalarla devam ediyor ve herhalde devamda edecektir. CHP düsmanligi cemaatlerin görev alanina girmektedir.Cünkü CHP demek gericilige karsi olmak demektir.Cemaatler ise gericiligin öncüleridir.Siyasi iktidarin unsurlari cemaat üyesidirler.Yani cemaatlerden icazet alirlar ve bu icazetler dogrultusunda siyaseti düzenlerler.Bu düzenleme CHP'ye yani Türkiye Cumhuriyetinin kurucu partisine karsi bir düzenlemedir. Laiklik ilkesi cemaatleri n düsmanca tavirlarinin nedenlerinden biridir.Laikligi din olarak kabul ettikleri icin Laikligi Islam karsiti olarak görürler.Aslinda Islamin düsmani Laiklik degil cemaatlerdir.Cünkü bu cemaatler Islamin yaninda bir paralel cemaat dini uydurmuslardir.Islam bir yana itilmis cemaat dinine tapilmaktadir.Cemaatlerde ALLAH sadece bir kamuflajdir.Allahin kamuflaji ile kendi dinlerini yayarlar.Aydin Ilahiyatcilarimizin yazmis oldugu ALLAH ile aldatmak,Kuran ile Aldatmak cemaatlerin kirli yüzlerini ifsa eder.Okunmasini öneririm. CHP'li Belediyelerin bagis toplamalarina getirilen yasagin ayri bir nedeni daha vardir.CHP'li Belediyelerinin yaptigi yardimlarda ayirim yoktur.Yani AKP'li CHP'li Mhp'liveya baska bir partiye aitmi degilmi bunlara bakilmadan vatandas olarak ihtiyaci olan herkese yardim dagitilir.Cumhurbaskaninin baslattigi vergi görünümündeki bu yardim kampanyasi sadece AKP'li ve MHP'li kisilere dagitilacaktir.Ve böylece Erdogan kendi oy oranini koruyacaktir.Tamamen siyasi amacli bu yasaklama milletin cikarina degil Erdoganin siyasi cikarina yani Koltuk sevdasina yarayacaktir. saygilarla

Felaket günlerinde Belediyelere yapilan bu baskilar fasizmin izleridir.Halkimizin CHP'li Belediyelere gösterdigi güveni hazmedemeyen Erdogan baski ile bunu önlemeye calisiyor nereye kadar?Sonunda o koltuktan birgün ineceksin bu millet sana hesapsoracak. saygilarla

Cumhurbaskanligi Talimatiyla;Ülkede bir "Corona vergisi" uygulamasi baslatildi;dün 2.Abdülhamid'in köylüye uyguladigi "Hayvanat-i Rüsume yani Hayvan vergisi benzeri bir uygulama ülkenin gündemine oturdu. Tüm sirketler,Bankalar,Isverenler,bu talimata uyarak milyonlarca TL yatiriyorlar verilen IBAN numarasina.Bu na Yargitay'da katildi ve bir genelge ile Yargitay calisanlarinin .....TL ödemeleri istendi.Botas zaten 200-400 TL arasi bir sart koyarak kampanya ya katildi. CHP'li BüyükSehir Belediyelerinin baslatmis oldugu yardim veya Bagis kampanyasi ise Ic Isleri Bakani Soylu'nun bir genelgesi ile yasaklandi,Banka hesaplarina bloke kondu.Ic Isleri Bakani Soylu'nun engelleme gerekcesi "Devlet icinde Devlet" gerekcesinin aynisini bugün Cumhurbaskani Soylu'yu destekleyerek "devlet icinde devlet olmanin manasi yok" dedi.Belediyelerin bagis alma toplama haklari ama sadece CHP'li Belediyeleredönük olarak engellendi.AKP'li Konya ve Gaziantep Büyüksehir Belediyeleri para toplamaya devam ediyorlar.Demek ki burada amac devlet icinde devlet bahanesiyle CHP'li belediyelerin calismasini halka hizmet vermesini engelleme girisimi var.Bunu da Devlet Baskani ve onun Bakani uyguluyor.Buna eskiyalik denir.Buna Halk düsmanligi denir. Diger yandan ülkede yasanan felaketin gercek boyutlari toplumdan saklaniyor.Sanki hersey güllük gülistanlikmis gibi,Cumhurbaskanligi FORSUNU tasiyanyardim paketleri maskeler,eldivenler dezenfekteler Ispanya ve Italya ya gönderiliyor.Ekonomik paket aciklarken cumhurbaskani halkimiza,Kolonya ve maske dagitilacaktir demisti.Tam 10 gün oldu ne kolonya ne de maske dagitildi halka.Ispanya ve Italya ya gönderilen bu yardim paketlerinin üzerinde Erdogan var Türk ulusu yok.Iste ülkemizin getirildigi acinacak halimiz. Kizilay ülkedeki görevini birakmis Amerikaya kan yardimi yapiyor.Ve yaptigi aciklamada KAN REZERVIMIZ YARI YARIYA DÜSTÜ yani kan verin Amerikaya gönderelim. Dünya üzerinde hicbir iktidar ülkesi felaket icindeyken baskalarina yardim etmedigi önce can sonra canan dedigi bu günlerde bizim iktidarimiz halkini degil Ispanyayi ve Italyayi düsünüyor.Halbuki bu ülkelerde kisi basi gayrisafi gelir 30.000 dolar civarindadir bizde ise 8.500 dolar.Vah miletime vah.Ve belediyelerin calismalari engelleniyor.Ölümler saklaniyor,vaka sayisi az gösteriliyorHalk kandiriliyor. Corona ile mücadelede sadece hükümetin sectigi bir avuc kisi Bilim Kurulu olarak calisiyor.Türk Tabibler odalari.Eczaci odalari,Dis Doktoru odalari bu mücadeleye dahil edilmediler cünkü bunlar hükümetle ayni kafada degiller.Onedenle göreve ortak edilmediler.Aslinda ulusal bir mücadele verilirken hala siyasi kin gütmenin kime faydasi oldugunu anlamak güclesiyor. saygilarla

Sayin Radya,anlattiginiz olayi duydum ancak nasil oldugunu siz yazmissiniz.Evet insanlarimiz maalesef bazi takintilar ve kulaktan dolma bilgilerle ve hatta hurafe diyebilecegimiz söylentilere cok cabuk inandiklari icin böyle yanlis uygulamalari deniyorlar.Sumak faydali bir bitkidir burada bir itiraz yok.Ancak Sumak'in sunulma sekli yanlis.Ayni seyler diger faydali bildigimiz bitkiler icinde gecerlidir. Ister Papatya ister Nane ister Zencefil.Zerdecal vb bitkilerin kullanilmasinda faydalari oldugu kadar zararlarida vardir.Zararin olusmasinin birinci nedeni kullanilacak dozun bilinmemesi yani asiri kullanmak digeride bunlari kullananlarin saglik durumlaridir.Yani atiyorum;Hamilelik,Seker,Mide,Tansiyon vb rahatsizliklari olanlarin bu bitkileri cok kontrollü kullanmalari gerekiyor.Peki acaba kacimiz bunlari biliyoruz. Ben sizin yazdiklarinizi devamli takip ederim.Size saygim coktur.Aslinda bitkiler konusunda yazdiklarim sizi uyarmak amacli degildir.Sadece sizin ve diger yorumlarda yazilmis olanlara katkida bulunmak amaclidir. saygilarla

Rejimin! Ic Isleri Bakani CHP'li Büyük Sehir Belediyelerinin "Kampanya acmalarinin valiligin iznine bagli olmali"diye bir genelge yayinlayip bu kampanyayi engelleme yoluna gidecek.Cünkü eger CHP Belediyeleri bunu yaparsa alkis CHP'ye yok Rejimin basindaki kisi yaparsa alkis AKPye gidecektir. Corona Virüs ülkemizde bircok gercegi de gözler önüne sermistir.Bu gercekler;18 yildir AKP hükümetlerinin topluma hicbir hizmet vermedikleri ve topluma ait olan ne kadar Milli ve Yerli kazancimiz varsa bunlarin hepsini satarak yediklerini,milletin yastik allti birikimlerinide yemek icin planlar hazirladiklari ortaya cikmistir. Suriyeli mültecilere 40 milyar harcadik diyen,Covid-19 icin Italyaya Ispanya ya para yardimi yapan AKP hükümeti simdi milletten para toplayip millete hizmet verecegini söylemektedir.Ve Belediyelerin hesaplarini kamu bankalarinda bloke ettirip milletin paralarina el koymuslardir.Issizlik fonu parasi yenmistir,Deprem paralari yenmistir,15 Temmuz Sehitleri icin toplanan paralar yenmistir.Simdi de corona icin milletten para toplayip yiyecekler cünkü bunlarin gözleri doymuyor. Saltanatlarindan ödün vermeyip milletin sagligi üzerinden siyaset yapiyorlar.Bunlarin cok taptigi 2.Abdülhamid saltanatina zarar gelmesin sarayinda eksik olmasin diye "Anadolu köylüsüne Hayvan Vergisi" koymustur. Yani bunlarin ecdatlarida böyleydi milleti soymak ve saltanat sürmek. O nedenle ,kamu bankalarinda hesaplari olanlara uyari anlaminda:Bakin birgün eger o hesaplariniza el konulursa sakin sasirmayin.Cünkü millet resmen soyulmaktadir. saygilarla

Iste gercek budur.Türkiyede ölenlerin sayisi az,vaka sayisi az hükümet iyi calisiyor diyenlerin anlamadiklari cünkü anlama geregini duymadiklari gercek budur.Türkiyede bugüne kadartopu topu 60 binin üzerinde bir test yapildi.Bu asagi yukari bir aylik sürenin bilancosudur.Halbuki Almanya bu bir ay icersinde 3 milyon kisiye test yapmistir.Ve simdide günde 200 bin kisiye ulasmak icin calismalar yapiliyor. Peki eger Türkiyede bu denli bir test yapilmis olsaydi vaka sayisi kaca firlardi ve ölüm orani kaca cikardi. Maalesef gercekleri görmeyip gercek olmayan sonuclarla siyaset yapmak bizim genlerimizde var. saygilarla

Baslikla ilgili yorumlara baktigimda son yoruma kadar hala Bilimsel bir makale verilememis oldugunu görüyorum.Bunun anlami din üzerinde tartisma yapan dincilerin gercekte Bilimsel hicbir kanitlarinin olmadigini ancak hep ileri sürülen tezleri savunduklaridir.Yani etrafina bak,kendine bak,cicege bak vb.gibi. saygilarla

Dünden bu yana herkes Cumhurbaskani "Millete seslenecek"diye bekliyordu.Nihayet herkes muradina erdi ve Cumhurbaskani konustu:Ne konustu? Cumhurbaskani "Para toplama kampanyasi "baslattigini söyledi ve ilave ederek:"Ben 7 ayligimi bu kampanyaya bagislayarak kampanyayi baslatiyorum" dedi. Eminim ki yandas medya simdi dört takla atarak bunu mansetlerine tasiyacak ve "iste büyük lider,dünya lideri böyle olur"diye manset atacaklardir.Halbuki dünya liderligi,felaketlerde halka devletin tüm imkanlarini arzeden milletin ihtiyaclarini gideren Liderlere denir.Bunun örnegini;Almanya,Fransa,Ispanya ve ABD vermektedir.Covid-19 nedeniyle kapanan is yerlerinde calisanlara evde oturduklari süre icersinde paralari ödenecektir.DEVLET BUDUR. ABD,her Amerikan vatandasina 1.000 Dolar cocuklarada 500 Dolar verecegini söyledi. Peki ya biz?Bizde kampanya acarak milletten para toplayip Covid-19 icin yardim toplayacagiz.Ve sonrada dönecegiz "Büyük ve Güclü Türkiye,artik ucusa gectik Avrupa bizi kiskaniyor"diyecegiz.Ve bununla gurur duyacagiz.Yani kendi paramizla kendimize baktiracagiz ama Dünya Lideri ! yine sarayinda oturacak termal kameralarla korunacak ve millet ölecek. Cünkü Hazinede para birakmadilar,cünkü kefen parasi denilen acil durum akcesini bile yediler.Yemedikleri hicbirsey kalmadi.Millete yastik altindakileri cikarin derken "cikarinda onlarida yiyelim" demek istiyordular. Saraya gerek yok,13 adet ucak neyimize lazim,yüzlerce arac neyimize lazim dendiginde yandaslarin dünya lideri:"itibardan tasarruf olmaz "diyordu. Itibar felaket anlarinda milleti ac birakmamaktir,issiz birakmamaktir.Halktan para toplayarak hovardalik yapmak dünya liderligi degil miras yediliktir. saygilarla

Hepimizin bildigi ve yillardan hatta asirlardan beri kullanilan bazi bitkiler var ki bunlarin faydalarida zaten tibben kanitlanmistir.Örnegin:Papatya,Nane,Kekik,MeyanKökü,Zencefil,Zerdecal vb.Ancak bunlar eger dikkatsiz kullanilirsa zarar verebilmektedirler.Cünkü bir soruna care olsun diye kullandigimiz bir bitki baska bir soruna yol acabilmektedir. Yine de doktorlarimiza danismadan her bitkiyi faydali diye kullanmayalim.Özellikle bu günlerde cok dikkatli olmak hayati bir öneme sahip. saygilarla

Özellikle bu kritik dönemde,her söylenene ilgi gösterip inanmayalim.Yanlis veya dogru eger bilimsel bir veriye dayanmiyorsa bunlari kullanmayalim.Firsatcilara izin vererek,belki de topluma zarar verebilecegimizi düsünerek yasamaya calisalim. COVID-19 Ölümcül bir vaka,ancak bu virüse yakalanmak idam fermani degildir.Doktorlarimiza güvenelim.Muhakkak ki bir kisinin bile ölmesi aci birsey ancak ölenlere nazaran iyilesen yüzlerce hasta var bu bizlere birer teselli olmali ve tüm gücümüzle,talimatlara uyarak virüsün galip gelmesine izin vermeyelim. saygilarla

Söyle de denebilir:Liberalizm,sol ve devrimci maskesi ile sözde, vesayeti ortadan kaldiracagini ve Demokrasi trenine binecegini söyleyen Islamistlerle,isbirligi yapmak Islamistlerin istediklerini elde etmelerine yardim ettikten sonra yine Islamistlerden tokati yiyerek cöplüge atilmaktir.Örnek verebiliriz!. saygilarla

Millet zaten bölünmüstü,"Ya AKP'lisin ya da degilsin"ayrimciligi zaten had safhaya cikmisti.Yani Ülkede parti olarak sadece birtakim isimler vardi ama onlar parti olamiyordular.Cünkü AKP ve Koalisyon ortagi MHP tek parti olarak ülkeyi ellerine almistilar.Toplumun yüzde 50'sinin hicbir degeri yoktu,sadece vergi veriyordular onun disinda vatandas degildiler cünkü AKP-MHP koalisyonuna dahil degildiler.Ya Fetullah Gülen'ci,ya PKK'ci,Ya Esad'ci olarak etiketlendirilmistiler.Elestiri yapmak "Allaha karsi gelmek"ten daha agir bir suctu.Kitap yazmak "Bomba imal etmek "demekti.Kendini savunmak icin yapilan" hakaretleri iade etmek" en büyük suclardandi cezasi mecliste Linc edilmekti. Bunlar az geldi,hükümet tamamlamak icin daha neler yapilmasi gerektigini düsünürken , damdan düser gibi COVIT-19 geldi.Asrin Liderimiz hemen Allaha sükürler olsun dedi.Hani körün aradigi iki göz hesabina döndü hersey.65 yas üstü ortaya cikarildi.Yani toplum bu sefer biyolojik olarak bölündü.65 yas alti 65 yas üstü.Ekonomi tam batmisken,ama damat tarafindanTürkiye ucuruluyorken Corona geldi,nasil sükretmesinler ki?Ekonomi unutuldu,yas tartismasi baslatildi. Yani AKP diyordu ki;Gencler bize yeter,65 yas üstü olanlar evlerinden cikmasinlar.Genclere virüs fazla dokunmuyormus!Hükümetin, dogru ancak yanlis aksettirdigi bu durum en cok,ülkemizde cok meshur özelliklerden olan Magandaligin,aile terbiyesi alamamis birtakim süprüntülerin isine yaradi.Sokakta gördükleri yaslilara hakaret etmek,taciz etmek artik yavas yavas sokak kültürü haline gelecek gibi.Minibüsler 65 yas üstü yolcu almiyorlarmis.Oh ne ala,devletin olmadigi yerde ya maganda olur ya da hukuksuzluk.O minibüsler ki gün boyu kulaklarimizin zarini patlatircasina kornalara basarak yolcu topladiklarini unutmuslar simdi AKP'nin polisi olmuslardir."efendim 65 yas üstü olunca virüs bulasiyormus"yalan yalan yalan.Virüs 65 yastan gelmiyor,ama 65 yas disardan gelen virüse daha cabuk yakalanma gibi kritik bir konumdadir.Yani virüsü 65 yasindakiler degil gencler tasiyor.Ama bunu yetkililer herseyde oldugu gibi yanlis bir sekilde aksettirince zaten anlama noksani olan toplumda ki bazi kesimlere gündogdu.Birakin virüsü 65 yasindaki birine hakaret eden 17 yasinda birisinin hangi terbiye ile yetistigini sorgulamak ta günümüz Türkiyesinde artik sart olmustur. Bu arada rejim düsmanlarinada gün dogdu.Egitimin virüs nedeniyle evde yapilmasina karar verilmistir.Bu cok dogru.Ancak Milli Egitim Bakanligi'nin bu görevi verdigi organizasyon,Cumhuriyet düsmanligini en ahlaksiz bir sekilde ögrencilere yansitmaya basladilar. Ihaneti mahkeme kararlariyla tescillenmis olan bir basbakanin idamini gösterdiler animasyon seklinde gösterdiler.Birde bu gösterilirken jenerik olarak arka planda ILAHILER okunuyordu.Belli ki Dindar ve Kindar nesil is basindaydi.Dindarligin Kindarlikla uzaktan yakindan ilgisi olmadigi icin dindar bir nesil Kindar olamaz.Kindar bir nesilde dindar olamaz.O zaman ortaya cikan sonuc:Cumhuriyet düsmanliginin zirve yaptigidir.Yani toplum tam anlamiyla bölünmüstür.Laik olanlar,dinci olanlar,demokrat olanlar,fasist olanlar,dindar olanlar dinci olanlar,,Cumhuriyetci olanlar seriatci olanlar.Atatürkcü olanlar Tayyibci olanlar, Ayrica Güney Kore günde hemen hemen 30 bine yakin test yapiyor.Almanya günde 20 bine yakin test yapiyor.Bizde ise 24 saatte yapilan en son test rakami 3600 dür.Iste Avrupa ve Dünyanin kiskandigi Türkiye resmi.1938 yilinda Cin'de ki Kolera salgini icin ürettigimiz asilari Cin'e ihrac eden Türkiye bugün vatandaslarina test yapamiyor cünkü test Kit'i yok.Cünkü ülkede 18 yilda ne varsa yok edildi.Milli olan ne varsa satildi.Dünyaca kabul görmüs Refik Saydam HIFSISSIHHA KURUMU 2011 yilinda bu hükümet tarafindan kapatildi.Ve iste dünyayi kasip kavuran bir salgina karsi milli olan hicbir calismamiz yoktur cünkü paramiz yoktur,cünkü Bilim sona erdirilmis toplum dualara fetih surelerine teslim edilmistir. 192 ülke icersinde ölü sayisi az olmasina ragmen 15.sirada olmamiz Dünya Saglik Örgütü'nün ülkemizdeki önlemsizligin sonuclarini sanki öngörmüs gibi bu siralamayi yaptigini anliyoruz. Dünya sokaga cikma yasaklari uygularken bizim hükümetimiz "herkes kendi OHAL'ini uygulasin "diyerek isin icinden siyrilmaya calisiyor.Yani ne haliniz varsa görün demektir bu. saygilarla

Dünya "corona virüs"belasi ile mücadele ediyor,bu mücadele bilimsel alanda devam ediyor ancak aci gerceklerin önü alinamiyor.cünkü dünya böyle bir felakete hazir degildi,böyle bir felaket hic yasanmamisti. Virüs'ün ciktigi ülke ve yayildigi ülkeler gec veya erken tedbirler aliyorlar,aldilar,alacaklar.Cünkü hicbir tedbir bu meret mikrobu durduramiyor,tek cözüm herkesin kendi basinin caresine bakmasidir.Temizlik en basta gelen önlemlerden biridir.Dezinfeksiyon gerekli ancak bulunmuyor.Yani elleri agzi yikamak kalabaliklara girmemek,iki kisi arasinda birakilacak mesafe en az bir metre olacak.Ve evden cikilmayacak. Ülkelerin yöneticileri,vatandaslarina panik yaratmadan bu salginin ciddiyetini anlatiyorlar.Ülkelerin Tibbi kurumlari devletle birlikte calisiyorlar.Muhalefet Iktidar yok artik birlik var cünkü eger birlik yoksa dirlikte olmaz.Medeni insanin görüsü budur,siyaset ayridir,ülke ve toplum cikarlari ayridir,din siyasete bulastirilamaz,felaketlerle bilimsel olarak mücadele edilir. Bir felaket varsa,rehavet yanlistir,Iste Italya!Rehavetin ciddiye almamanin sonuclari ortada. Iste Iran!Bu bir biyolojik saldiridir bir hafta icinde hallederiz dediler sonuclari ortadadir. Türkiye,etrafi felaket cemberi ile cevrilmisken "biz her türlü önlemi aldik"dediler,ancak alinan önlemler ülkemizde bu felaketin baslamasina yetmedi. Hükümetin ortagi,Bahceli cikti:Dualarla Bilimle bu saldiriyi önleyecegiz dedi.Yani bilimle duayi bir araya getirdi.Bilimin dua ile isi olmaz,kafa ile olur bilim.Cumhurbaskani cikti:Dualarimiz dedi.Diyanet Baskani cikti dua dedi. Cok güzel isteyen istedigi kadar dua edebilir buna kimse karisamaz ama felaketin dua ile önlecegini halka niyaz etmek halkla alay etmektir. Dün Cumhurbaskani;Cankaya Köskünde sözüm ona ekonomik paketler acikladi.Etrafi yüksek koruma polisleri ve termal kameralarla cevrilmis olarak sahneye cikti. Salonda sadece AKP vardi.Hicbir muhalefet yoktu,hicbir Tib Kurumu üyesi yoktu.Kim vardi?Hisarciklioglu yani rantcilarin kurum baskani. Cumhurbaskani acikladi:100 Milyar TL verilecek dedi.Kime verilecegini "keyfin yerinde "dedigi Hisarciklioglu'nun nesesi belli etti. Halka, Kolonya ve Islak mendil müjdesi verdi. Yaslilara da, dua edin dedi. Umre'den dönen 15 bin Umrecinin,5 bini disinda kalan diger 10 bininin nerelerde oldugu bilinmiyor,hicbir kontrolden gecirilmeden onlarin illerine köylerin herneyse dönmelerine izin verildi.geri kalan 5 bin umrecide gece yarisi ögrenciler kapi disari atilarak onlarin yerine yurtlara yerlestirildi.ISTE GÜCLÜ TÜRKIYE! Günlerdir tedbir aldik demektenyüzleri kizarmayanlar umreden gelenleri ancak ögrencileri sokaga dökerek yurtlara yerlestirdiler.Ögrencilere sizde memleketinize gidin dediler.Iste Hukuk devleti Türkiye! Hükümet topluma dua etmeyi salik veriyor.Cünkü cok iyi bililyorlar ki bu toplum sadece duadan anlar bilimden degil. Cuma namazini herseye ragmen camidekildirip sonra tepkiler gelince Cuma namazi yerine herkes evinde öglen namazi kilabilir ama isteyen yine camide kilabilir dediler.Urfada bir gurup vatandas"Biz öyle sey bilmeyiz,cuma namazini ve namazlrimizi camide kilacagiz" diyorlar:cünkü devlet yok,devlet sadece muhalefete karsi savas vermek icin var,felaketler icin devlet yok.Eger devletin almis oldugu bir karara bir takim vatandas karsi cikiyor ve bunu acik acik dile getiriyorlarsa onlarin devletten korkulari yok demektir. Corona nedeniyle bircok ufak esnaf magdur durumdadir.Sadece esnaf degil oralarda ekmegini kazanan calisanlar da magdur durumdadir.Cumhurbaskani dünkü konusmasinda bunlara hic deginmedi,bunlar ne yapacaklar,calismadan para kazanamayacaklarina göre kim bunlara yardim edecek.Devlet bu günler icin vardir.Devlet oy almak icin yazin ortasinda kömür dagitana denmez.Felaket durumunda vatandasini magdur etmeyene denir Cumhurbaskani dün Corona icin ne yapilacagindan bahsetmedi.Cumhurbaskani dün;partisinin reklamini yapti.2023,2051,2071 fantazilerini siraladi.halbuki ülkede bir salgin var ve ilk kaybiminiz verdik yani bir insanimiz öldü.Bu ölen insana 2071 hicbirsey vermemistir.Ekonomisi batmis bir devletin baskani eger böyle bir felaket gününde 2071'den bahsediyorsa siyaset yapiyor demektir.Buna hakki yoktur. AKP gelmeden önce Türkiye kendi asisini üreten bir ülkeydi.Refik Saydam Hifsissihha Kurumu Atatürk tarafindan kurulmustu ve viroloji ile ilgili calismalar yapiyor asilar üretiyordu.Uluslararasi bir sayginligi vardi.AKP bunu kapatti calismalar masrafli oluyor diye.Ve Türkiye disardan gelecek asilara mahkum edildi.Bugün bu eksikligi hissediyoruz buna ragmen Cumhurbaskani dünkü toplantisina ülkede calismalar yapan hicbir Tip Kurumunu davet etmedi.Istanbul ve Ankara Tabibler Birligi baskanlari bu toplantiya davet edilmedi cünkü bunlar saglik konusunda AKP'ninyanlis yolda oldugunu söylüyordular davet edilmemeleri bu nedenleydi. Bu ülkeye yazik oluyor,bu millete yazik oluyor.Türkiye Cumhuriyeti Devleti yok olmanin esigindedir.Bu yok olma Corona nedeniyle degil Cumhuriyet düsmanlarinin cabalariyla olacaktir. saygilarla

Ve GEZI bir baskaldiridir! Kac cocuk yapacagima, Nasil giyinecegime, Sigara icip icmeyecegime, Saat kacta sokaga cikip cikamiyacagima, Topluluk icinde gülüp gülemeyecegime, Kendi vücudum icin sadece ben karar verebilecegime, Hangi partiye oy verip veremiyecegime, Laik düzeni savunup savunamayacagima, Yasadigim sehirin mimarisinin nasil olup olmayacagina Kendimin karar verebilecegimin bas kaldirisiydi. Gezi dis güclerin degil Türk genclerinin diktatörlüge karsi attigi ciglikti.Bu hareketi dis güclere baglamak ancak saf düsünenlere özeldir. Gezi dis güclerin yaptirdigi bir eylemdir diyenlere,Türban savaslari kimlerin eliyle yaptiriliyordu diye sormak gerekir. AKP'nin iktidara geldigi güne kadar üniversite kapilarinda "Türbanima karisma "sloganlari,Cuma namazlarindan cikilirken Cihada kosar gibi "Türbanaözgürlük "diye yapilanlar AKP'nin iktidara gelmesiyle bicakla kesilir gibi kesildi.Demekki Türban kiskirtmasini kimlerin yaptirdigi anlasiliyordu.Peki AKP kimin projesiydi,AKP'nin ortagi Fetulah Gülen kimin projesiydi?Fetulah Gülen'i kim koruyor,Kim Fetulah Gülen icin "gel artik bu hasret bitsin" diye gözyasi döküyordu? Gezi; Türkiye gencliginin rengine, boyasina cinsine,mezhebine,dinine, imanina bakmadan bir yumruk halinde özgürlük icin bir baskaldiriydi.Ellerinde silah yoktu,kimi gitar kimi saz kimi piyano caliyor bu meydan bizimdir diyordu.Kimi namaz kilip oruc aciyordu kimi egleniyordu.Meydanlar halkindir.Iktidarlarin degil. Amerikan projesi AKP bu ülkede özgürlükleri kesip dogramistir.Laikligi yok etmis Anayasayi cigneyerek kendi diktasini kurmustur.Sabah Aksam bu devletin kurucusuna küfürler edilen,saldirilan,ayyas denilen,ben Laik degil Müslümanim denerek devletin sisteminin ortacag karanligina evrilmeye calisildigi bu dönemde Gezi'yi dis gücler yönetti diyebilmek bir vicdan olayidir.Bir toplum ya köledir ya da özgür bir millettir.Kölelik dönemi 1923'de noktalanmis Cumhuriyet kurulmustur.Artik padisah veya Halife degil insanlar kimsenin kölesi olmadan anayasal güvence altinda yasayabilen bireyler olmustur.1950 yili ile baslayan karsi devrim AKPile artik zirveye cikmistir.Ulus devlet yikilmak ve geriye dönerek Halifelik sistemi getirilmek istenmekte ve calismalar bu alanda yogunlastirilmaktadirmis.Insanlarin isyani bunadir.Hic kimse keyif icin sokaklara cikip hükümetin polisinden dayak yemez, yerlerde sürünmez, gazlanmaz, joplanmaz.Bunlari göze alarak sokaklara meydanlara cikanlara Dis Güclerin yönlendirmesi demek bir ahlak sorunudur. 7 yil aradan sonra Gezi icin sorusturma acmanin tek bir nedeni vardir.Özgürlügü bogmak,Özgürlük isteyenleri baski altina alarak size yasam hakki tanimayiz eger bizi karsi olursaniz demektir.Soros'cular Fetöcüler iktidarin kucaginda devleti yikmak icin ellerinden geleni yaparken Ne Soros'cu ne Fetö'cü olmayanlarin hükümetin savcilari tarafindan gözaltina aldirilmalari,tutuklanmalari bir insanlik sucudur ve zamani geldiginde bunlarin hesabi sorulur elbette.Vatana ihanetin,devleti soymanin,Sistemi degistirmek isteyip calismalar yapmanin zaman asinimi yoktur.Bugün devletin düzenini degistirmek icin faaliyette bulundugu gerekcesiyle tutuklanmis olanlari tutuklatanlarin kendileri devletin düzenini degistirmeyi amaclayanlardir.Iste onlardan hesap sorulacaktir zamani geldiginde.Bu millet oylariyla onlara gereken dersi verecektir. saygilarla

"Dirilis" tamamen,Recep Tayyib Erdogan'in beyninin arkasinda gelisen,bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni hazmedemeyisinin onda yarattigi ruh hali ile Osmanli,Ertugrul gibi tamamen gerceklerden kopuk fantazi dolu böyle dizileri yaptirarak izleyicide "Ay ne kadar muhtesem"algisini uyandirma cabasidir. TRT Türk kimligini tasidigi,müslümanligin sadece inanctan ibaret oldugunun bilincinde oldugu dönemlerde,KURTULUS dizileri yaptiriyordu.Kurtulus Savasini,Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin nasil kuruldugunu,hangi zorluklardan gecerek bagimsiz bir devlet ve Millet oldugumuzu,Cumhuriyetin ilk 15 yilinda nasil bir ekonomik basari saglanip ülkenin Tarim ve Sanayi alaninda nasil modernlesmeye cagdaslasmaya basladigini her Türk bilmek zorundadir.TRT bunu yapiyordu.Cok basariliydi,bir Devlet televizyonu olarak Kurtulus,Kurulus ve Kalkinmayi nasil basardigimizi hicbir saplantiya hicbir carpitmaya kapilmadan izleyiciye aksettiriyordu. Bir Devlet televizyonu'nun görevi;devletin gelismesi,bireylerin kültürel alanda bilinclendirilmesi ve Kurtulus ve Kurulusa sadik yayinlar yapmasi gerekirken,bunlar birakilmis,milletten elektrik faturalariyla toplanan vergilerle böyle gercekdisi tamamen hamaset ve beyin yikama dizileri ile bir Osmanlicilik algisi olusturuluyor.Imparatorluklarin tarihe karistigi toplumlarin artik cagdas yönetimlerle ve özgür yasadigi ülkelerde tarihe karisan imparatorluklariyla ilgili hicbir calisma yoktur.Bunlar sadece müzelerde ve tarihi kalintilarda yasanir.Bizde ise;AKP'nin iktidara geldiginden bu yana,yapilan bircok calismalarda Osmanli dönemini yansitmaya calistiklari göze carpar.Cumhuriyetin ruhuna ve felsefesine tamamen ters olan bu yaklasim iktidarin havuzunda yüzen medya da fazlasiyla öne cikar. Dirilis,Abdülhamid,Osman gibi dizilerle insanlarda bir algi olusturularak Cumhuriyete karsi bir neslin yetismesi saglaniyor ve de yetismistir.AKPiktidar oldugunda dünyayagelen birisi simdi 18 yasindadir.Ve 18 yasina kadar artik beyni zehirlenmistir.Dolayisiyla bu nesilden Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yasamasi icin birseyler beklemek bir mucizedir.Atatürk'ün askerleriyiz sloganina karsi Osmanli Torunlariyiz sloganlari,Reis,Dünya Lideri Erdogan sloganlari üretilmistir. O nedenle Yukarida adi gecen diziler benim kanaatimce birer zehirdir.Ve toplumu devletine karsi Cihada hazirlamaya yöneliktir. saygilarla

Bu baslikta atilan yorumlari okudugumda dikkatimi ceken nokta;Yorumcularin dolayli veya acik acik konuyu cinsellikle bagdastirmaya calistiklari oldu.Yani arkadaslik "dostluk"birkac yorum disinda cinsellige indirgenmis.Halbuki kadin ve erkek arkadasliklarinda öyle örnekler vardir ki;bu arkadasliklarda cinsellik asla düsünce olarak yoktur.Eger bir kadinla onun samimiyetine bakarak "ya bende bununla arkadas olayim bakarsin ilerde biseyler olur"mantigiyla arkadaslik yapilmak isteniyorsa bu farkli bir alandir yani burada arkadaslik degil cinsellik vardir.Arkadaslik iki kisinin "erkek veya kadin"birbirlerine güvenerek düsüncelerini,görüslerini hicbir önyargi olmadan hicbir sicak duyguya kapilmadan paylasabilmeleridir.Simdi düsünün;iki bilim insani biri kadin digeri erkek.Bunlar birbirleriyle bu bilim zemininde görüsüp fikir alisverisinde bulunuyorlarsa beraberce bir kafede bir Restaurantta yemek yiyorlarsa bir tiyatroya gidiyorlarsa bundan daha dogal olan birsey olamaz.Ben bilim insani olarak örnek verdim.Baska arkadasliklarda olur.Bir mahallede,bir okulda bir dernekte birbirleriyle arkadas gibi yasayan gecinen görüsen cok insanlar vardir.Illaki bunu cinsellikle eslestirmek hele de illaki aralarinda birseyler olur diye yorumlamak o insanlara karsi etik olmaz. Kadin erkek arkadasligi veya dostlugu üzerinde olumsuz sartlanmisliklar genelde inanc bazinda yasanir.Özellikle Islami cevrelerde ve tutucu yani konservatif cevrelerde bu sartlanmislik cok yogundur.Ve bu önyargi ile kadin ve erkek birbirinden kesinlikle ayrilmis birbirine yasak olmustur.Genelde namus cinayetleri,kadina siddet,kadinin haklarinin kisitlanmasi kisitlanmasinin istenmesi,kadinin icabinda kendi akrabalari arasindaki erkeklerden bile kacmasi sakinmasi bu sartlanmisligin eseridir. Okullarda bile kiz erkek ayirimi,ayni merdivenlerden inip cikmamalari gibi öneriler,iste bu anlamda degerlendirilmelidir. Samimi ve temiz duygularla yapilan arkadasliklari önyargi ile cinsellestirmek ayni zaman da art niyettir.Kadina kötü gözle bakmak anlamini tasir.Kadin ve Erkek bir toplumun bölünmez unsurlaridir.Kadin ve Erkegi gereksiz yere ve art niyetlerle birbirine yasaklamak iste tutucu dedigimiz cevrelerin toplumu zehirlemesidir.Tutucu denince belki bazilarinin aklina ahlakli olmak veya dindar olmak gelir ki bu yanlistir.Tutuculuk cagdasliga karsi olmak her iyi seye olumsuz bakmaktir.Devletlerin geri kalmasinin nedenlerinden birisi bu tutuculuktur yani oldugu yerde kalmaktir.Ve biz; bakin Avrupa neler neler yaparken hala denize girersem orucum kacarmi gibi sorularla ugrasmaktayiz.Kadin erkek dostlugu ahlaksizlik degildir.Kizini okutmayip ama hastalandigi zaman bir kadin doktora muayene olanlar olmak zorunda kalanlar acaba bundan ders aliyorlar mi?Sanmiyorum. saygilarla

AKP;Mezhep ayriligi üzerine siyaset yapan bir partidir,Alevi düsmanligi AKP'de özellikle AKP liderinde bilinenbir özelliktir.Gerek Kilicdaroglu icin gerek Esad icin Alevi tanimlamasini yapan Erdogan'dir.Onun partililerinden farkli bir yaklasim beklemek bosunadir.