politika

Yeni Zelanda Basbakani,medeni olmanin geregini medenice ortaya koyarken,medeniyetten nasibini alamamis,medeniyeti boynundaki kravat sananlara en güzel yanitla karsilik vererek Baris Ödülü'ne layik oldugunu kanitlamistir. Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Canakkale'de hayatlarini kaybetmis olanlar icin insanliga en güzel ibret dersi vermis olan hitabesi ,vicdanlari körlesmis,kin ve nefret dolu kalplerinin kirini kusar gibi "Dedelerinizi tabutla gönderdik,biz Canakkaledeyiz bekliyoruz gelin sizide gömelim "sözleriyle cignenirken bu sözleri dinleyenlerin nasil alkis tufanina kapildiklarini da esefle izledik. Bir meczubun bir insanlik düsmaninin yaptigi katliama sözümona tepki verirken,o katliami isleyen katilden farkli olmadiklarini da ispat ettiler. Namluya sürülmüs mermi gibi;Önce Ayasofya gündeme tasindi,arkadan muktedirin Veliahti olan kisinin Viyana'nin Fethi hayallerimizdir sözleri adeta savas cigirtkanligi ile dolup tasiyordu. Ülkeyi cökme noktasina getirip bu ihaneti gözlerden kacirmak icin suni gündemler olustururak koltuklarini kiclarinin altindan kaybetmemenin savasini veriyorlar. Etrafimizda yeteri kadar düsman yokmus gibi simdi de okyanis ötesinden düsman yaratmaya basladilar. saygilarla

Beka sorununu topluma degilde muhalefete kabul ettiremedikce CUMHUR ITTIFAKI'nin SÖZCÜSÜ VE RECEP TAYYIB ERDOGAN'in koalisyon ortagi Devlet Bahceli artik cizgiyi asarak hezeyan türü saldirilarla muhalefete yükleniyor. Devlet Bahceli'nin en son sözleri ; Bütün sorun 5 harflilerdir, Beka sorununu inkar edenler belalarini bulacaklardir. Bu iki cümle bile Cumhur Ittifakinin artik hangi yollara basvurabileceklerini bizlere göstermektedir. Bütün sorun 5 harflier derken;Devlet Bahceli aklisira Kemal, Meral ve Temel isimlerini baz almaktadir.Yani isimleri 5 harften olusanlar Devlet Bahceli icin sorun olusturuyor.Bundan bu anlam cikiyor. Eger daha derine inersek ;Bu üc isim disinda 5 harfle baslayan bircok önemli isim daha var: Recep,Ismet,Kemal (Atatürk),Kazim,Ahmet (Peygamberimizin isimlerinden) ve bu isimler belli ki 5 harfli oldugu icin Devlet Bahceli'nin sorunlari arasindadir.Gercegi söylemek gerekirse EVET Devlet Bahceli Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile sorunu olan bir parti baskanidir. Türkiye Cumhuriyeti ile sorunlu oldugu,onun AKP ile isbirligi yapmasindan anlasilir.NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE demeyi yasaklayan,Andimizi okutmayan,Türklügü ayaklarinin altina alan,Devletin kurucularina AYYAS diyen,Laiklik gidecek Islam gelecek diyen,Milletin alinteri vergileriyle yapilmis onlarca sanayi tesisini satan,dogmamis bebelerin ömür boyu borclanmasina neden olan,devletin hazinesini Damadina teslim eden dün kendisine zürrüyetsiz diyen,dün "ülkücüler fatiha okumasini bile bilmezler "diyen ve kendini kral ilan eden.meclisi saf disi birakan,ülke güvenligini , tehlikeye atan,PKKile pazarlik yapan ama simdi muhalefete "PKK ile calisiyorlar"diye iftira atan,Fetulah Gülen denilen Türk ve devlet düsmani bir meczupla isbirligi yaparak Milletin ordusunu igdis eden AKP ile, isbirligi yapan birisinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile sorunlari vardir. 8 Mart Kadinlar günü'nde kadinlarimizin haklari olan o günü anmalarina,haksizliklari kadin cinayetlerini cocuk istismarlarini protesto etmek icin yapmak istedikleri eyleme karsi polis ordusunu cikararak,kadinlari dögüp gazlayarak yerlerde süründürüp saclarini cekerek onlarin eylemlerini engelleyen devletin polisini protesto ederek isliklayan kadinlara utanmadan EZANI ISLIKLADILAR,EZANA HAKARET ETTILER diyerek IC SAVAS kivilcimlari sacanlarin Beka sorunundan bahsetmeleri komiktir.Acinacak bir durumdur.Yandas gazetecilerin bile HAYIR EZAN ISLIKLANMADI diye özür dilemelerine ragmen devletin basi meydanlarda aynen KABATAS YALANI gibi EZAN YALANINI haykiriyor.Kim haykiriyor?Cuma namazina 3000 koruma 150 panzerli aracla giden RECEP TAYYIB ERDOGAN haykiriyor. Yetmedi;ANKARA'yi kaybedecekleri artik kesinlesince Mansur Yavas'la ilgili iki yil önceki bir davayi soluk soluga gündeme getirip Mansur Yavas hakkinda sorusturma actirdilar:Bu davada Mansur Yavas magdur oldugu halde AKP'liler magduru suclu gösteren konusmalar yapti ortaklari Bahceli'de :Mansur Yavas adayliktan cekilmelidir diye ahkam kesti.Sonunda kendi kazdiklari kuyunun kendileri icin bir cukur oldugunu anladilar.SAYGIN IS ADAMI !ni tanimadiklarini söyledile.Yani hem tükürdüler hem yaladliar hem de yalarken yine cirkek kustular. Ic Isleri Bakani dünkü DP Baskani bugün Recep Tayyib Erdogan'in propaganda Bakani Süleyman Soylu bundan bir süre önce Kemal Kilicdaroglu icin agza alinmayacak bir Bakana yakismayacak sekilde en agir hakaretleri siraladi,hakkinda yapilan suc duyurusuna Savciliktan IFADE ÖZGÜRLÜGÜ denilerek takipsizlik karari verildi.Kilicdaroglunun ,Süleyman Soylu icin actigi bes kurusluk davaya BES PARALIK adama ancak bu kadar dava acilir dedi diye ayni savcilik tarafindan FEZLEKE hazirlandi.Dokunulmazliginin kaldirilmasi icin. Yarginin artik yürütmenin bir oyuncagi bir enstrümani oldugunu biliyorduk da yarginin bu kadar aleni olarak güdümlü olacagini da hic tahmin etmiyorduk. Yani bugün ülkemizde herseye herkese hakaret edebilirsiniz AKP haric.A dediginiz anda bilin ki SAVCI sizi Fetö veyaPKK yandasi diye gözaltina alabilir. Beka sorunu korku sorunudur.AKP ve ortagi artik kaybettiklerinin farkindadirlar ve korkuyorlar cünkü onlardan hesap sorulacak.Mansur Yavas resmen acikladi:Eger secilirsem hem Melih Gökcek hem de Özhaseki'nin belediye baskanliklarini arastiracagim dedi Fetöye verilenler ortaya cikacak iste Devlet Bahceli ve Recep Tayyib Erdoganin korkulari bunlardir.Bunlar Beka sorunudur.Beka sorununu kabul etmeyenler belalarini bulacaklar derken Devlet Bahceli muhalefeti tehdit etmektedir.Ne ile ?IC SAVASLA Türkiye cok kritik bir dönemectedir,herkesin cok dikkatli olmasi ve kiskirtmalara kapilmamasi gerekiyor. ancak secim günü herkesin elini vicdanina koyarak oy vermesi gerekiyor. MAZLUM AYAGA KALKMADIKCA ZALIM ZULMÜNÜ ARTTIRIR. saygilarla

31 Mart 2019'da Türkiyede YEREL SECIM yapilacak. YEREL SECIM: Büyük Sehir Belediye Baskanlarinin,o illerin ilcelerinin belediye baskanlarinin.beldeleriin muhtarlarinin secilecegi bir secimdir. Yani ne Baskanlik ne de Parlamento secimidir, Millet ve siyaset ikiye bölünmüs; Bir yanda CUMHUR ITTIFAKI adi altinda birlesen iktidar partisi AKP ve Muhalefet Partisi MHP, Diger yanda kendilerini yok edilmekten kurtarmak demokrasiye sahip cikabilmek adina birlesen Muhalefet Partileri;CHP ve IYI parti ve onlarla dirsek temasi olan Saadet Partisi ve Demokrat Parti.yani MILLET ITTIFAKI ki bu en dogru tanimlamadir. Bir bakiyoruz,dün AB'nin yolu DIYARBAKIR'dan gecer diyerek PKK'ya göz kirpan,Budapeste'de kumar oynarken burnu kirilan Mesut Yilmaz'in Partisi ANAP'da CUMHUR ITTIFAKINA ortak oldu. Millet Ittifaki Partileri yaptiklari konusmalarda;demokrasiden,Insan Haklarindan haktan hukuktan bahsedip Bir belediye baskani nasil olmalidiri diye konusurken arayada karsi tarafin attigi yalanlari cevaplamayi sokusturuyorlarki bu da dogal bir yaklasimdir. Yani gayet dürüstce bir secim calismasi yapiyorlar. Peki ya Cumhur ittifaki ? Serefi üzerine ettigi yemini unutup,milleti kucaklayan bir cumhurbaskani olacagini belirterek o makama oturmus olan kisi,Sanki kendisi belediye baskani olacak mis gibi,devletin tüm imkanlarini kullanarak mitingler tertipliyor ve Millet Ittifaki icin ZILLET ITTIFAKI diyor,bu ittifaka yakin olanlara da VATAN HAINI VE TERÖRIST diyor. Islamin en büyük günahlarindan birisi de IFTIRADIR. Zillet ittfaki diyerek milyonlarca insana vatan haini terörist diyenlerin her Cuma günü bir ordu koruma esliginde Camiye gittigini tüm trafigin durdurulup ona yol verildigini,hatta icinde hasta tasiyan bir ambülansin bile REIS gecene kadar durdurulup icindeki hastanin hayatini tehlikeye atanlarin müslümanliklari nerede? Kendisini sevmeyenleri kendisine oy vermeyecek olanlari vatan hainligi ve terörle özlestiren bir kisi milletin cumhurbaskani veya Baskani olabilir mi? Yetmiyor mus gibi birde Muhalefet Partisinin Baskanini "O ZATEN MILLETVEKILI DEGIL HESABI AGIR OLACAK;"diyerek hapisle tehdit etmenin hangi insanlik kitabinda yeri vardir. Yani 24 saat ve 16 yildan beri hakaret etmedigi kimsenin kalmadigi Türkiyede kendisini elestirenleri veya yanlislikla hakaret edenleri hemen mahkemeye vererek cezalandiran Reis icin her nedense yaptigi hakaret ve attigi fitiralar nedeniyle tek bir sorusturmaya bile gerek görülmüyorsa o zaman hak ve hukuk nerede? Milleti sogan kuyruklarinda cile cektirenler hangi yüzle kendilerine muhalif olanlarin ittifakina ZILLET ITTIFAKI diyebiliyorlar.6 Milyon issizin feryadina kulaklarini tikayan,yüzbinlerce üniversiteli gencin gelecegini karanlik bir mechule ceviren,ülkeyi betonlastirip tarimi bitiren,Yunanistan dan bile bugday ve pamuk alacak kadar alcalan bir iktidar nasil aynaya bakmadan konusabiliyor. Zillet demokrasiye kavusmak hak ve hukuku yeniden tesis etmek,kadin cinayetlerini önlemek olmadigina göre,bunlari isteyenlere ZILLET ITTIFAKI Vatan hainleri diyenler acaba gercek zilletin icinde degiller mi? iktidara gelirken olmayan beka sorunu oylar düsmeye baslayinca mi ortaya cikti.Hangi Beka sorunudur bu´? Ülkemizin cografi konumu itibariyle biz her zaman bir Beka sorunu ile var olduk.Yani beka sorunu hep vardi.Ancak bugün beka sorunu var diyenlerin korkulari Türkiyenin degil kendilerinin beka sorunudur. Cünkü vatandastan aldiklari oylarla Belediye Baskanligi yaparak millete hizmet degilde milletin paralarini Anka Kapisina bilmen ne yapitlarina harcayarak car curedenlerden 1Nisanda hesap sorulacaktir.Bundan daha vahim bir BEKA SORUNU olabilirmI CUMHUR ITTIFAKI icin? Bebegini alip hicbir ücret ödemeden her anne Istanbulu gezecek dolasacak diyen bir Aday icin "kimin cebinden alipta bedava yapiyorsun"diyen kisi acaba milletin cebinden kimseye sormadan alarak yaptirdigi sarayin hesabini verdi mi cebine el attigi millete. Bir cumhurbaskani eline mikrofonu alip kendini dinleyen yandaslarina bir muhalefet lideri hakkinda "onun kacacak yeri yok,mahkemeye verdik oradan da birseyler gelecek "diyorsa, o kisinin VENEZUELA Diktatöründen hicbir farki yoktur. Bir secim calismasini IC SAVAS CIGIRTKANLIGINA varacak sekilde sivrilten bir kisinin adina diktatör denir. saygilarla

Hurafeleri iSLAM diye f yiginlara anlatiyorlar. Islam ülkelerinin geri kalmisligini ABD'ye yüklüyorlar,Aynen bizdeki gida pahaliligini DIS GÜCLER'e yükleyenler gibi.Nasil olsa bu saf insan yiginlari her yalana her hurafeye din diye sariliyor kim Allah diyorsa peygamber diye pesine takiliyorlar.böyle bir toplumu her türlü kullanabilirsiniz. Bugün kendilerini müslüman olarak adlandirnlarin ezici cogunlugu Allahtan cok Cemaatlere inaniyorlar.Seyh ne diyorsa Allahin ayetinden daha degerli oluyor. Islam ülkelerinin geri kalmisliginin nedeni ABD degildir.Islam ülkelerini yönetenlerib ABD güdümünde görev yaparak Islami gercek anlamiyla yasayamiyor olmalaridir.Eger Islam Allahin emrettigi gibi uygulansaydi ne fakir müslüman kalirdi ne de diktatörlükle yönetilen Islam ülkesi olurdu. Bugün ülkemizde insanlar dinlerini bilmedikleri icin birilerinin güdümünde yeni peygamberler olusturuyorlar. AKP'ye oy vermeyenler Kafirdir diyen bir imam hicbir sorusturmaya tutulmadan imamligina devam etmektedir Deccal ve Mehdi,Islamin hicbir sahifesinde olmayan kavramlardir.Kimisi Yahudilikten Islama yamalanmis ve sözde müslümanlar Deccal ve Mehdi diye beklesmektedirler cünkü Dinlerinden bihaberdirler.Eger müslümanlar Allahin kitabini kendi dillerinde okumus olsalar bu hurafelerin olmadigini ögrenceklerdir.Ne var ki kendi dilinde Kurani okuyup ögrenmek varken bunu benimsemeyip bir cemaat seyhini bi imamin bir din bezirganinin sözlerine ragbet ederek Islami ögrendigini saniyorlar.Halbuki hurafe ögreniyorlar.. saygilarla

Sanki ülkede hersey yolunda,güllük gülistanlik,herkes cok mutlu,domates biber kuyrugu yok,Benzin cok ucuz,üretim almis basini gidiyor,Türkiye ucuyor,kadinlara cocuklara tecavüz yok ama Diyanet'in tek bir sorunu var,SIGARA FETVASI VERMEK. Benim bildigim ,Din Isleri Yüksek Kurulu yani DIYANET'in görevi,ülkede yok olan huzur ve ahlak ortamini düzeltecek yaklasimlarda bulunmaktir.Diyanet eger gerekiyorsa SIYASI GÜC ERKLERINIDE UYARMALIDIR. Cocuklara tecavüz almis basini gidiyor,vatandasin cebinde mutfaginda YANGIN var,kadin tecavüzleri cinayetleri ayyuka cikmis,Ülkeyi yönetenler acik acik milletle dalga gecip,zevk sefa icersinde yasiyor ve tam bir aile devleti gibi ülkeyi yönetiyorlar.En son haber(Recep Tayyib Erdogan'in kuzeninin yani teyzesinin oglunun Yurtlar GENEL MÜDÜRLÜGÜNE ATANMIS oldugudur) 200 kisilik bir kadro icin 25.000 kisinin basvurdugu bir ülkede o ülkenin basindaki zat akrabalarini mutlu yandaslarini zengin ediyor ama Diyanet denilen kurum SIGARA HARAM diye fetva veriyor. Ayni Kurumun bir imami,AKP Istanbul Büyük Sehir Belediye Baskan Adayi BINALI YILDIRIM icin camide dua ediyor.Bu vatanin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü hutbelerden cikartan Diyanet AKP'li aday icin dua ettiriyor. Sigaranin haram olmasi icin Allahin Kitabi Kurani Kerimde bunun bildirilmis olmasi gerekir.Hic kimse Diyanette olsa Allahin emretmedigi bir seyi Allah emretmis gibi ahkam kesemez,kendiliginden Haram veya Helal diyemez.Buna delil göstermesi gerekir.Öyle ayetlerden anlamlar cikararak (BU HARAMDIR)demek Allaha ortaklik kosmaktir. Sigara üzerine dini cevrelerde tartismalar devam etmektedir.Yani kiminin haram dedigine kimileri mubah ve hatta Kitapta zikredilmedigi icin helal diyenler bile varken,Diyanet Baskani'nin nokta koyar gibi sigarayi haram kilmasi milyonlarca sigara icene hakarettir.Kimsenin buna hakki yoktur.Sigara zararli ise onunla mücadele edebilirsiniz ancak kendinizi Allah yerine koyarak SIGARA HARAM diyemezsiniz.Sigara eger haram kilinsaydi Allah bu harami sözcüklerin icine saklayip arayin bulun demez,Domuz etini nasil haram olarak göstermisse Sigarayida gösterirdi. Eger fetva verme geregi icersindeyseniz ben diyanete birkac fetva gerekcesi vereyim:Cocuklara tecavüz en büyük günahlardandir,Yetim hakki yiyerek saltanat sürmek HARAMdir.Beytülmali babanizin mali gibi kullanmak HARAMDIR,iktidari kaybetmemek icin siyasi mücadele yapilir ancak iktidarda kalabilmek ugruna senden olmayanlara iftira atmak saldirmak hakaret etmek HARAMDIRyani günahtir.Islam bunu kabul etmez. Bu saydigim ve daha bircok gerekce FETVA vermeyi gerektirdigi halde bunlarin hicbirisinden bahsetmeyip sigaraya sarilmak bence en büyük günahlardandir Diyanet kendine ceki düzen vermelidir,sonucta Diyanet bu fakir milletin sirtindan gecinerek millete ihanet edenlerin talimatiyla görev yapamaz. saygilarla

Beka sorunu diye günlerdir milleti "acaba ne olacak,AKP giderse,Türkiye saldiriyami ugrayacak,Türkiye bölünecek mi?"diye bir psikoljik travmaya yönlendirmeye ve artik modasi gecmis olan "magdur edebiyatina"alternatif üretme calismalarinin perde arkasi nedir? Beka sorunu diye günler hatta haftalardir kükreyen,Bahceli ve Erdogan ikilisi ve onlara eslik eden yardakci medya ve patronlari,AKP-MHP vekilleri ve AKP'li olmayan cogusu disardan atanmis SÖZDE BAKANlARIN sahur davulu gibi agizlarindan düsürmedikleri BEKA SORUNU nedir? AKP iktidari gittiginde ülkeyi yönetecek olan yeni kadro dis güclerin kolu degildir,bu kadro Türk ulusunun oylariyla secilmis olacaklardir,yani düsman degillerdir,vatanseverlige gelirsek AKP'den daha vatan sever olduklari süphesizdir.Ordu yine ayni ordudur,sadece basindaki Fetöcüler degisir Türkler alir onlarin yerini,yoksa AKP-MHP ikllisinin korkulari Türkler mi? Beka sorunu ne Türkiye'nin saldiriya ugrayacagi,ne Türkiyenin bölünebilecegi veya bugünkünden daha kötü olacagi anlaminda bir sorun olmaktan cok,AKP ve MHP'nin güclerini kaybedip;Türk ulusuna "hesap verme"sorunudur. ********* AKP ve MHP'nin gücünü kaybetmeleri demek;Ergenekon ve Balyoz Kumpaslarinin hesabini vermeleri ve Ergenekon'a SAVCI olanlarin sanik sandalyesine oturtulacagidir. Türk irki diye bir irk yoktur diyerek iktidarda bulunanlara sanik sandalyesinde iddialarini ispat etmesi istenecektir.TÜRK IRKI VARMIDIR YOKMUDUR Bunu ispat et denecektir. Islamin ve insanligin son peygamberi Hz-Muhammed olduguna göre Recep Tayyib Erdogan'a "ikinci peygamber gibi diyenlerin,RTE icin herkesin iki rekat sükür namazi kilmalari gerekir diyenlerin,Ona dokunmak ibadet sayilir diyenlerin,Hirsizda olsa,Calsada ona oy vermek FARZDIR diyenlerin,Seriat gelsinde Türkiye batarsa batsin,keske yunan kazansaydi diyenlerin,90 yillik reklam arasi sona erdi diyenlerin Beka sorunudur AKP-MHP ikilisinin secimi kaybetmesi.. Milletin alin teri vergileriyle yapilmis olan sanayi tesislerini,satarak yiyen,bizden öncekiler hicbirsey yapmadi diyerek kendinden öncekilerin yaptigi nevarsa BABALAR GIBI satanlara bunlarin hesabi sorulacaktir. Milletin A...na koyanlarin nasil Karun gibi zenginlestirildiginin hesaplari sorulacaktir. Dün,Andimzi okullarda okutmazsam NAMERDIM diyerek sonra balon gibi sönen ve Türklüge küfreden bir kisinin kapikullugunu kabul eden kisiye "NE ALDINDA TÜRKLÜKTEN VAZGECTIN YA DA NIYE TÜRKLÜKTEN VAZGECTIN BIR SORUNUN MU VARDI diye hesap sorulacaktir. Yani demem o ki BEKA SORUNU ile ilgili o kadar sorulacak sorun ve verilecek hesap var ki bunlari düsünmeleri bile onlari cildirtmaya yetiyor. Kulagimiza gelen fisiltilar eger dogruysa durum daha da vahim demektir:Bu fisiltilara göre Recep Tayyib Erdogan INTERNETE KOTA GETIRMEYI PLANLIYOR:BU PLANA GÖRE BELIRLI BIR ÜCRET KARSILIGI BELIRLI sinirlamalarla internet kullanilabilcek muhaliflerin internet kullanma sartlari agirlastirilacaktir yani Muhalefetin internetle bilgi sahibi olmasi haberleri ögrenememesiYOU TUBE gibi internet sahifelerine ulasimin imkansizlastirilmasi planlaniyor. Yani FASIZM artik kendini saklamiyor. saygilarla

Insanlik insan olabilme sinavinda basarisiz kalmistir. Insan olabilmek icin herhangi bir inanca sahip olmak gerekmiyor. "Ben Allaha inaniyorum deyipte takiyye yapan cok sahtekar var.Bunlar ellerine güc gectiginde Allaha inanmadiklarini saklamazlar. Meydanlarda kahramanlik edebiyati yaparak cephede hayatini kaybeden gencecik insanlarin üzerinden oy devsirenlerin Allaha zerre kadar inanmadiklari gercegi ortada dururken bunlari alkislayanlarinda imanlari sorgulanmalidir. Dogdugumuz gibi ölecegimizde kesindir,inansakta inanmasakta dogacagiz ve ölecegiz.Bu gercekle yasayip insanliga iyi hizmet etmenin yollarini bulmaliyiz. saygilarla

Bu Basligin buraya acilmasi belki etikete bakarak dogru görülmeyebilirsede gercekte icerik olarak GÜNCEL oldugu icin burayi uygun gördüm. TAKVA nedir diye soruldugunda belki bazilari tarafindan;Namaz Oruc Hac vb.olarak cevaplanacaktir.Halbuki bunlar insanlara verilmis olan kisisel görevlerdir.Yaparsiniz,yapmazsiniz sadece sizi baglar,Tanri ile sizin aranizda ki bir sorundur bunlarin yapilip yapilmamasi. Öyle bazilarinin da iddia ettigi gibi NAMAZ dinin diregi degildir. Din TAKVA üzerine insa edimistir. Tanriya en yakin olanlar,Tanri'nin en sevdikleri muhakkak ki TAKVA sahipleridir. Dinler Insanlik icindir. Yani insan cok önemlidir dinlerde.Önemli oldugu icin Tanri;"Bir insani öldüren tüm insanligi öldürmüs gib olur"diyor. O zaman bundan ne anlamamiz gerekiyor?Insanlari sevmek,rengine irkina bakmadan Tanrinin yaratmis oldugu bir sanat eserini sevmek anlasilir. O zaman TAKVA'nin en güzeli:Insanlari sevmek,Insanlik icin calismaktir. TAKVA;Milleti icin,Vatani icin calismaktir. Bir ülkedeki nüfusun yüzde 40'i eger aclik ve yoksulluk sinirinda ise,o ülkede yoksulluk vardir. O ülkeyi yönetenler Millet icin calismiyor demektir. En vahimide,Ülkeyi yöneten Baskan,Cumhurbaskani ,Reis veya her kimse;ITIBARDAN TASARRUF OLMAZ diyerek zevk ve sefa icinde yasarken halkin aclikla savasmasidir. Ekonomiyi batirip,Tarimi bitirip,üretimi yokedip bir zamanlar;"DEVLET TICARET YAPMAZ"diyerek ülkenin tüm fabrikalarini,kurumlarini topraklarini peskes cekip bugün TANZIM adi altinda DOMATES;PATATES,BIBER PATLICAN satiyorsa ülke batiyor demektir. Devleti ele gecirip Hazineyide Damadina teslim ederek milletin haracini yiyenlerin,emrinde en lüks arabalar,,ucak filosu,saraylar,yazliklar ve bu da yetmiyormus gibi 44 Odali YAT yaptirmasi ,emekliye gidim gidim,asgari ücretliye santim santim zam yaparak hizmet verdigini sananlar aslinda milli serveti caliyorlar. Eger yanlis degilse bugün ülkedeki cezaevlerinde 15 Temmuzdan bu yana tutuklanipveya gözaltina alinanlarin sayisi 240 bin civarindadir. Bir yandas gazeteci yönetime muhalif olan birisi icin PKK;FETÖ iftirasi attiginda derhal faaliyete gecen ve sabahin kör saatlerinde o kisilerin evlerine baskin yaptiran Savcilar,ülkenin ANA MUHALEFET PARTISI GENEL BASKANI'nin "Saraydaki kisiye;"Sen PKK;ya,ISID'a,FETÖ'ye YARDIM VE YATAKLIK YAPTIN"diyor ama tek bir savci kimildamiyor! Fesli Kadir denilen bir kisi;Televizyon ekraninda acik acik"SERIAT GELSIN DE TÜRKIYE BATARSA BATSIN"diyor ama tek bir savci harekete gecmiyor. AMA;Bu ülkede SAVAS OLMASIN BARIS OLSUN diye bildiri imzalayan onlarca Akademisyen hakkinda sorustuma acildi,ve görevden uzaklastirildilar. Ülkede tam bir CADI AVI var.Dünkü Engizisyon bugün isbasinda. Bank Asya'ya kirasini yatirdi diye siradan vatandaslari tutuklayanlar her nedense BANK ASYA'ya Fetö icin hesap acip para yatiran FETTAH TAMINCE'ye dokunamiyorlar.Üstelik Atatürk Kültür Merkezinide o yapacak. Demek ki TAKVA Millete ve Vatana hizmet etmek olduguna göre bugün yasananlar tam bir zillettir. Eger insanlarimiz TAKVA sahibi olmak istiyorlarsa,vatandaslik,Insanlik görevi olarak bu zillete son vermelidirler.Ülkeyi fakirlestiren,Yabanci ülkelerin,Bugdayina,Mercimegine,Bulguruna.pirincine Nohuduna,samanina,etine muhtac edenleri iktidardan indirsinler. Halki ekmege muhtac ederek kendilerine KARUN gibi bir dünya yaratanlari iktidardan indirmek bir insanlik ve vatandaslik görevidir. ZALIMI SEVEN ZULMÜ ALKISLAYANDIR. Zalime bir daha iktidar olma sansi taninmasin. Demokratik haklar kullanilarak zalime artik YETER diyebilmektir TAKVA: saygilarla

Son rakam 21, 21 Insan Kartal'da 1994 yiinda 3 Kat ruhsat alip 5 Katta kacak olarak insa edilmis tümü 8 katli bir binanin enkazi altinda can verdi. Dincilere sorarsaniz onlarin eceli öyle yazilmisti derler. AKP Genel Baskani ve Cumhurbaskani olan kisi de KADER dedi ve parmagiyla gögü isaret etti. Agzindan cikani AYET olarak kabul edenler de baslarini salladilar.Yani evet dediler yani Müslümanlara göre SUCLU YINE ALLAH oldu ! 21 Insan hele ki bir aileden 9 kisi bir anda yok oldular, Tamahin,acgözlülügün,vicdansizligin,ahlaksizligin kurbani olan 21 kisi icin Cumurbaskani olan müslüman ! : SEHIT OLDULAR dedi, iyi mi? Kurtulus Savasinda,Doguda Ruslar ve Ermeniler,Güneyde Italyan ve Fransizlar,Istanbulda Ingilizler,Batida Yunanlilar insanlarimizi SEHIT ettiler peki bu 21 kisiyi KIM SEHIT ETTI.? Bunu soran yok iste asil kahreden budur insani. Sehit oldular,Sehitlik AKP döneminde artik milleti kafakola almak icin bol keseden atilan bir sözcük haline geldi. Halbuki,Sehitlik Cok kutsal bir seydir.Sehitten rahmet dilenmez sehitten sefahat dilenir.. 21 insanimiza mezar olan o bina 1994 yilinda Recep Tayyib Erdogan'in Belediye Baskani oldugu dönemde yapildi. 1994 yilinda Istanbulda topu topu 4 tane GÖKDELEN vardi, Son rakamlara göre bugün bu sayi 200 kadardir. Ve Cumhurbaskani cikmis dikey degil yatay binalar yapmamiz gerekiyor bizim kültürümüzde dikey yapi yoktur diyebiliyor. Dün de ISTANBUL'a ihanet ettiklerinden dem vuruyordu. AKM yani ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZI yikildi.cünkü bu yapinin adi onlari rahatsiz ediyordu.Yillarca bakimsiz biraktillar sonrada daha iyisini yapacagiz diyerek yiktilar. AKM'nin yapildigi tarih icin öyle bir yapi muazzam bir yapiydi cünkü o günkü teknige göre öyle bir yapi gercekten bir Kültürdü.Daha büyügünü yapabilirler ama bunun hicbir anlami yoktur. Camlicaya cami yapmak gibi.Süleymaniye Camisinin yapildigi tarihte öyle bir yapi müthis bir kültür hazinesidir.Bugün daha büyük bir cami yapmak kültür degil teknikle mümkündür. Kültür hazinelerimizi tektek ortadan kaldirip yeni yeni binalar insa ederek ülke kalkindirilmaz. Istanbulda mevcut 1,600.000 konutun yaklasik 1,020.000 adeti olasi bir depremde ayakta durma sansina saip degildir,deprem beklerken o binalarin kendi kendine cökenlerine sahit oluyoruz.Kartaldaki kacak bina gibi. Meydanlarda muhalefete bagiran hakaret ederek Beka sorunu diye oy hiisizligina cikmis olanlar önce bu milletin yasam hakkina sahip cikmalidirlar. Hirsiz bizim Hirsizdir ona oy verecegiz diyerek kendilerinden olmayanlari vatan haini gören zihniyet Kartalda 21 Insani katletmislerdir. Sehit olmadilar pisi pisine öldüler. Sehit oldular diyerek insanlarin yasadigi trajediyi oya cevirmeye calismak kelimenin tam anlamiyla edep yoksunlugudur. saygilarla

Ülkemizin BEKA sorunu yoktur,Yönetilememe sorunu vardir. Sayin Muharrem Ince'nin sözü dogru bir sözdür BEKA degil ZEKA sorunudur bu. Eger bu ülke icin bir beka sorunu varsa;Bu beka sorununa karsi durabilmek BIRLIK VE BERABERLIKten gecer.Ancak görüyoruz ki ülkeyi yönettiklerini sananlar ve onlara kendi Bekalari icin yamalananlarin Birlik ve Beraberlik yolunda hicbir cabalari olmadigi gibi hergün ayristirma ötekilestirme üzerine edebiyat yapiliyor. Edebiyat EDEP'ten gelir.Ülkede birlik ve beraberlige karsi olanlarda ayrica bir EDEP sorunuda vardir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti son 16 yilda kurulusundan bu yana en büyük ihanet sarmalindadir. Ergenekon kumpasi ABD'nin güdümünde ,Laik Devlet düsmanlarinin isbirligidir. Milletin Ordusunu tasviye etmek icin kurulmus olan bu tuzak,ihanetin "vesayete karsi mücadele"adi altinda yürütülmesidir. Sözde isbirlikcilerin birbirine düsmüs gibi yarattiklari devleti tuzaktan kurtarma operasyonlarinin Miladi 17-25 Aralik dosyalaridir.Görünüste isbirligi yapan ama hedeflerinde Türk Devleti olan bu isbirlikciler devleti ele gecirme savasindan 15 Temmuz'a getirdiler ülkeyi. Bugüne kadar bu ihanet cetesi FETÖ denilen ve bugünkü yönetimin 16 yillik yoldaslari ile ilgili kamuoyu gercek anlamda aydinlatilmamistir.CHP tarafindan verilen FETÖ Arastirma Önergesi MHP-AKP isbirligi ile kabul edilmemistir. Bazen kendime soruyorum;acaba FETÖ ÖRGÜTÜ'nün arastirilmak istenmesimi MHP-AKP ikilisini Beka sorununa yönlendiriyor.? AKP'nin koalisyon ortagi olmaktan daha güclü bir savunma refleksiyle siyaset yapan MHP'nin korkusu nedir? MHP meclis aritmetiginde bir muhalefet Partisi iken ,bütün söylediklerini inkar edercesine adeta tapinircasina Recep Tayyib Erdogan'a zirh olmasi acaba,Laik Devletin yikimina AKP ile kazma vurma heyecanimi yoksa Son Türk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Recep Tayyib Erdoganin tarih hocasi olan,Türk ve Atatürk karsiti Kadir Misirlioglunun" LOZAN'in vadesi 100 yilliktir"sacmaligina inanarak Recep Tayyib Erdogan'in 2023'de yani TC'nin yüzüncü yilinda kuracagi yeni devlette görev alma cabasimidir? Mecliste ANDIMIZ'in okullarda yeniden okutulmasi icin verilmis olan önerge.AKP+HDP Hayir MHP cekimser kalarak reddedildi. Türk Milliyetciligin bayragi ve de sembolü olarak bilinen MHP'nin Recep Tayyib Erdogani kaybetmemek icin Türklük adina ne varsa inkar etmesi anlamina gelen bu davranis ülkemizde bir BEKA SORUNU degil bir ZEKA VE AHLAK SORUNU oldugunu gösterir. Gercekleri ifade etmek gerekirse;MHP Bozkurt'u birakip ÜC HILAL'i aldigindan bu yana Türklükle olan baglarini kopartmistir. Atatürk'ün TÜRK TARIH TEZI'ni bir kenara iterek araplasmaya atilna adim olan TÜRK -ISLAM SENTEZI'ni kendilerie yol gösterici olarak kabullenmis olmakla MHP Türk ve Atatürk Milliyetciligine en büyük darbeyi vurmus ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin düsmanlariyla ortak olmustur. AKP-MHP KOALISYONU RECEP TAYYIB ERDOGAN ve DEVLET BAHCELI'nin Beka koalisyonudur. Ülkemiz Halkimiz ve Devletimiz bir felaketin esigindedir.16 yildir betonlasma ve Türkiyedeki ekonomiyi tarimi yok edenlerin bugün hala secim manifestosu aciklayip ceyiz-cayiz diye masal anlatmalari hesap verme korkusudur. Ülkeye giren SICAK PARA'yi betona gömenler,YAP ISLET MODELI ile dogmamis bebelerin ömür boyu borclu dogacaklarinin yolunu acanlar hala milleti kandirmanin dayanilmaz hafifligini yasiyorlar. Milli olan ne varsa satip paraya ceviren terörü azdiran,kadinlara yönelik siddetin kat kat artmasina göz yuman.ufacik kiz cocuklarinin nikahlanabilmelerinin önünü acan.vakiflarda cocuklara tecavüzü Islamin sartiymis gibi yansitip tecavüzcülere göz kirpanlar simdide Atatürk'ün VASIYETINE GÖZ diktiler. Atatürk'ün vasiyeti TÜRKCE YAZILMISTIR ve o vasiyette mirasin CHP'ye birakildigi acik acik okunabilmektedir.Her söyledigini alkislamayi kutsal sayanlar CHP'ye degil Hazindeye birakti yalanini da alkisladilar. Türkiye'nin BEKA SORUNU yoktur.ZEKA VE YÖNETILEMEME SORUNU vardir. Bir Atasözü der ki:IYI OLMAYAN TOPLUMLAR IYI YÖNETILMEZ:cünkü onlari yönetenlerde kendi aralarindan cikmistir. Cumhur Ittifaki kendini kurtarma ittifakidir.Ve Cumhur Ittifaki devam ettigi sürece Türkiye'nin bir beka sorunu olabilir.Cünkü bugünkü gidisin sonu duvara toslamaktir. Herkesin cok iyi düsünmesi gerekir.Bir vatandas olarak bizlere düsen görev ülkemizin yer alti yer üstü tüm milli degerlerini yabancilara ve yandaslarina peskes cekenlerden kurtulmaktir bu bir MILLI DAVADIR. saygilarla

Bence normalin kullanilabilecegi tek alan kisilerin özel tercihleridir.Bir baskasinin o tercihe normal deyip dememesi önemli degildir eger kisi yaptigini normal görüyorsa Normaldir. saygilarla

AKP'nin iktidara geldigi günden bu yana degisik gerekcelerle cocuk evliliklerinin önünü acma cabasi baslamistir.Son bir iki yilda özellikle son bir kac ay icinde bu caba daha bir belirginlesmis ve adeta "bir an önce böyle bir yasa cikarilsin "dayatmasi baslamistir. AKP ve ona bagli Diyanet belliki cocuk evliliklerinden yana görünüyorlar.cünkü gerek televizyon ekranlarinda gerek bazi gazete köselerinde Ilahiyatci etiketli kisiler acik acik kiz cocuklarinin daha kücük yaslarda nikahlanabileceklerini rahat rahat ve hicbir sikilma duymadan dile getiriyorlar,ne hükümetten ne de diyanetten herhangi bir tepki yok.Ama daha da ilginci AKP Kadin Kollari üyeleri de "eger bir kiz adet görüyorsa 12 yasinda evlenmesinde DINEN BIR ENGEL YOKTUR ve evlenecegi erkeginde KACYASINDA oldugu önem arzetmiyor diyebilmektedirler.Ki bu acik acik cocuk pornoculuguna bir yönlendirmedir. Yasalar geregi 15 yasindan kücük cocuklara kendi istegi ile bile olsa cinsel yaklasim suctur.Uluslararasi yasalara göre ve ayni zamanda ahlakende bir suctur. Siz bir yandan cocuk pornosuna karsi mücadele vereceksiniz ama diger yandan 6 yasinda bir kiz cocugu nikahlanabilir buna DINEN BIR ENGEL YOKTUR diyeceksiniz. Simdi en son haberlerde özellikle AKP'nin siddetli savunucusu Cumhuriyet ve Atatürk düsmani AKIT'in verdigi haber mansette söyleydi.:Artik magduriyetler gideriliyor,!Bu mansetin icerigi ;8 yasindaki bir kiza tecavüz etmis olan 28 yasindaki kisinin magduriyetinin giderilerek o kizla nikahlanabilmesi ve iki tarafinda böylece magduriyetlerinin giderilecek olmasidir.Yani; Zavalli delikanliya ceza verilmesin 8 yasindaki kiza tecavüz etmis sayilmasin nikahlansinlar olay bitsin.! Ülkemizde son dönemlerde yasanananlara söyle bir bakalim:Vakiflara ait yuvalarda sözüm ona Islami yasami temsil ediyorlarmis gibi,5-6 yaslarindaki kiz cocuklarini gelin erkek cocuklarida damat yaparak güya Islami ögretiyorlar.Yani cocuk evlilikleri artik baska maskeler altinda halka psikolojik operasyon seklinde yansitilmaya baslanmistir. Ahlak kavramini Islamla özlestirip,sanki müslüman olmayanlar ahlaksiz oluyormus gibi yansitanlar en büyük ahlaksizligi cocuklara el uzatarak yapiyorlar bunu da DINEN ENGEL YOKTUR kilifina sokup Allahi bu ahlaksizliga bu cocuk tecavüzlerine ortak ediyorlar. Hamile kadin sokaga cikamaz ayiptir, Kadinlar yüksek sesle gülemez ayiptir, Kadinlarin yeri evleridir calisamaz Bir erkek birkackadinla evlenebilmeli, diyenler cocuk pornocularina tas cikartacak kadar ahlaksizliga batmislardir. Hele de cocuk evliliklerine onay veren AKP Kadin Kollari üyeleri bu ahlaksizligin kadin cephesini olusturmaktadirlar. saygilarla

Domuzbagi forumdasin Ahmet Türk'ün soyadi ile ilgili yazdiklari dogrudur yani asparagas degildir. saygilarla

Kürt Fasistlerin yillar yili pisirip kotarip masaya koyduklari bir hayal ürünü. Simdi ben kalkip belgeleri ile Kürtler tarafindan asimile edilmis Türk boylarinin adlarini versem ilave olarak bugün PKK diye Kürtcülük icin terör eylemi yapanlarin dün ASALA ile ermenicilik yapanlarla ayni zeminde birlesirler desem hemen Ittihat ve Terakki hikayesini anlatmaya baslarlar. Bunlarin bilgi kaynaklari ücbes Kürtcü yazarin gercekle uzaktan yakindan hicbir ilgisi olmayan carpitma ve saptirmalar üzerine yazdiklari kitaplardir,birde Ruslarin Ortadogu ve Anadolu üzerindeki stratejik cikarlari icin Kürtleri kullanmak amacli yazdiklari hikayelerdir. Tarihi inkar etmekte bu Fasist Kürtcülerin üzerine sadece ermeniler vardir.Ermeniler "Türkler 1 milyon ermeniyi kestiler "diye iddia ettikleri tarihte bir milyon ermeni yoktu ama at atabildigin kadar.Nitekim onlarda binlerce kitap yazip Türkler bizi asti kesti soykirim yapti ayaklariyla dünyayi kandirma seferine ciktilar.1 Milyon Ermeni Türkler tarafindanöldürüldü diyenler bugüne kadar tek bir ermeni toplu mezari gösteremediler ama uluslararasi inceleme heyetleri esliginde yapilan kazilarda onlarca Toplu Türk mezarlari bulundu bunlar ermenilerin katlettigi yaktigi Türklerdi.,Kürt Fasistlerin ve ermeni iddiacilarin tek hedefleri SEVR Anlasmasinin yeniden masaya yatirilmasidir.Cünkü emperyalistlerin Osmanliyi yok etme hedefleri 1.Dünya Savasi ile gerceklesmis,Gücünü kaybetmis,ve savas yenilgisi ile kendisine dayatilan SEVR Anlasmasini yani Türkiye'nin parcalanma anlasmasini imzalamislardir. Bu Anlasmada Ermenistan ve Kürdistan vardi. Ancak hesaplari tutmadi cünkü Kurtulus Savasi ile Sevr cöplüge atilirken Lozan imzalandi. Simdi oturup kalkip Kürdistan hikayeleri anlatiliyor,Türkiye Devleti'nin Kürtleri ezdigi yalanlari aynen ermeni yalanlari gibi ortalikta ucusuyor.Halbuki, ezilenler Türkiyede yasayan ama calmasini soymasini bilmeyen cahil birakilmis halk katmanlaridir.Kürtler bu gercegi carpitarak Kürtler eziliyor diye senaryolar yaziyorlar. Saddam bahane edilerek yillar öncesinden hazirlanmis olan ve Israilin basrolü oynadigi Kürdistan plani devreye sokulmus,Saddama karsi ayaklanip Saddamin karsilik vermesi sonucu emperyalistlerin devreye girerek Irak'in Kuzeyinde kendi deyimleriyle Güney Kürdistan kuruldu.Tarihte adi bile olmayan bir devletin temeli atildi.Ama yetmiyor Güney Kürdistanin birde Kuzey Kürdistani olmasi lazim,Bati Kürdistani olmasi lazim.Kuzey Kürdistan Güneydogu Anadolu ve Dogu Anadolu ve kismen Karadenizin Kuzeyi. Düsünün ki tarihte böyle büyük bir Kürt devleti varmisda adi hicbir kitapta gecmiyor Ah bu dünya milleti Kürtleri yok saymislar!!! KÜrtler Osmanli döneminde Osmanliya yaptiklari hizmet karsiliginda Osmanlidan özerklik aldilar.Peki neydi bu hizmet? Türkmenlerin kilictan gecirilmesi!evet Kürtler Osmanliyahizmet vermek icin onun emrinde Türkmenleri kilictan gecirmisler ve padisah fermani ile bulunduklari bölgede kendi kendilerini yönetme izni almislardir.Bu ferman mevcuttur yani hayal ürünü degildir istenirse onu da burada gösteririz. Yüzbinlerce Türkmenin kani Kürt fasistlerin ellerine yapismistir.Tarih bunu unutmaz ama Kürtcüler unutur. Türkiyede Kürtler disinda devlete karsi gelen bir etnisite yoktur ve Kürtlere verilmis olan haklarin hicbirisi diger etnisiteye verilmemistir.Bakin Mecliste bir Laz partisi yoktur bir Cerkez partisi yoktur,bir Gürcü partisi yoktur,bir arap partisi yoktur ama bir Kürt partisi vardir.Bunlar hem mecliste siyaset yaparlar PKK adina ama hem de daglarda askerimizle savasirlar.Yani amac ne partidir ne dildir ne televizyondur ne de Kültürdür AMAC TÜRKIYE'yi bölmektir.Dünde bunun icin kan döktüler bugünde bunun icin kan .döküyorlar. Biz diyoruz ki Türkiye hepimize yeter,yeter ki ülkemize sahip cikalim ve sorunlari birlik icersinde cözelim. saygilarla

Bugünkü son aciklamada Jeff Bezos'un servetinin 123 Milyar Euro oldugu belirtildi Bir avuc para cok mu yani!? saygilarla

Farsladan kasit Iranli'lardir, saygilarla

15 Temmuz kalkismasi,planli projeli basariya ulasmamaya kurgulanmis bir darbe provasiydi.Ic Savasa uyarlanmis ancak umulan gerceklesmemisti.Ancak bu kalkisma özünde "DEVLETI EL GECIRME"plani icerdigi icin her ne kadar umulan hedef gerceklesmesede bu kalkisma gerekce gösterilerek OHAL'le devlet ele gecirildi.Meclisin ayakta ve calisir halde olmasina ragmen israrla OHAL ilan edilmesi iki yil ülkenin OHALle yönetilmesi secime bile OHAL'le gidilmis olmasi bize bu kalkismanin kirli yüzünü göstermistir.. 15 Temmuz ayaklanmasi "devleti ele gecirmek isteyen"cetenin daha hicbir sey yokken bir talimatla ortaliga dökülmesi ve yasananlara bakildiginda da bunun bir "ÖN HAZIRLIK"devresi gecirmis oldugu anlasiiyor.Henüz halk neler olup bittigini bile anlamamisken Köprüde Askerler bu cete elemanlari tarafindan linc ediliyor bogazlari kesliyordu."Abi yapma bizim birseyden haberimiz yok diye yalvaran 20 yasindaki o Mehmetciklere tekme tokat girisenler Devleti ele gecirmek icin plan yapmis olanlarin adamlariydilar,yani OSMANLI OCAKLARI denilen dernek üyeleri ile Recep Tayyib Erdogan'in ÖZEL KORUMA ORDUSU olarak yetistirilen ve baslarinda emekli bir generalin oldugu SADAD gurubunun unsurlariydilar yani DERIN DEVLET! Bu baslikta hedef sasirtarak Darbeye en cok Kemalistler sevindi diyenler Fetö cetesinin elemanlidirlar ve darbenin arkasinda Cemaat Memaat yok diyerek acik acik Fetullah Gülen güzellemesi yapmaktadirlar. Kemalistlere gelince,bu kalkisma Kemalistler tarafindan bastirildi.Bugün bile gözaltina alinan onlarca muvazzaf ve emekli asker Fetullah Gülen cetesinin yillar yili nasil TSK'nin icine yerlestirilmis oldugunu bize gösteriyor.Kemalistlerin ordudan ihrac ettikleri subaylari tekrar göreve getirten Recep Tayyib Erdogan kendi elleriyle TSK'yi Fetö cetesine teslim etmistir.Recep Tayyib Erdogan'in yeniden TSK'ya aldirtdigi subaylar 15 Temmuzda general olarak kalkismada görev almistilar.Demek ki kalkisma AKP eliyle organize edilmis Kemalistlere karsi TSK'ya Fetöcü subaylar yerlestirilmis ve 15 Temmuza zemin hazirlanmisti.Kemalist generaller müdahale etmeseydi 15 Temmuz Fetönün basarisi ile sonuclanacakti.Sonucta devlet kalkisma ile ele gecirilememis ama 15 Temmuzu planlayanlar tarafindan ele gecirilmistir.,Yani amaca ulasilmistir. saygilarla

Su asil adi Saidi Kürdi olan ama sonradan müridleri tarafindan adi Saidi Kürdi'nin köyüne istinaden verdikleri Saidi Nursi ile nurlastirilan Kürtcüyü kutsallastiranlar Fetulah Gülen'inde Nurcu oldugunu neden söyleyemiyorlar.Fetulah Gülen Türkiye Cumhuriyeti düsmanligini Saidi Nursi'den miras almistir. **** Özet olarak Saidi Nursi veya Kürdi,bir ingiliz yandasidirHedefinde Türkiye Cumhuriyeti devletini yok etmek olan ve bütün calismalari ile Kürdistan hayali ile yasayan,Seyh Said'in fikirdasi bir kisiydi.Düzmece yazilarla gercekleri yok edemezsiniz.Tarihi yok sayamazsiniz. Saygilarla

Dünyanin servetini ellerinde bulunduran zenginler! Acliktan ve tedavi görememezlikten bebekligini,cocuklugunu,gencligini yasayamadan sefalet icinde yasamini kaybedenlerin,vebalini nasil tasiyorlar? Islam dünyasi bu sefaletin yasandigi dünya cografyasinda yer aliyor. Afrika, acliktan hayatini kaybeden binlerce yavrunun anavatani.Batililarin ne varsa alip götürdükleri,soyduklari toplumlarin acik mezari halinde. Yemen'de acliktan gidasizliktan,ilacsizliktan anlamayan ama cektikleri acinin gözlerinden okunan yüzbinlerce yavrunun acik mezari halinde, Islam,günde 5 vakit namaz kilmayi,senede bir ay oruc tutmayi,bayramdan bayrama üc bes kurus fitre vermeyi,Suud Kralini daha zengin etmek icin kafileler halinde Kabeye giderek Haci olmayi,Cehennemde her görünen sac teli icin 50 sene yanmamak icin türban takmayi,yerleri süpüren kiyafetler giymeyi,Ezanin arapca okunmasini Müslümanlik sananlarin dinidir. Her yil Kurban Bayraminda hayvan bogazlamayi Alllahin emri sanarak Allah icin canlilari bogazlamayi müslümanlik sananlar,arap gibi giyinmeyide en iyi müslümanlik olarak görürler. Halbuki! Islamiyet PAYLASMA dinidir.Yani Tanri Kuran'da "EY INANANLAR.PAYLASIN;IHTIYACINIZDAN FAZLASINI MUHTACLARA DAGITIN"diyor.Insanlari sevin diyor.Bir insani öldüren tüm insanligi öldürmüs saylilir diyor. Bugün ülkemizde,müslüman kesime söyle bir bakalim;Altlarinda tank gibi jipler,son müdel arabalar,pahali giysiler icersinde bir yasam tarzi icindeler.Ülke yönetimi ellerinde oldugu icin ayrica kendilerinden olmayanlara yukardan bakarlar.Ülkemizde 6 milyonun üzerinde issiz var.15 milyon insan aclik sinirinda yasiyor.Birakin Afrikayi Yemeni ülkemizde acliktan ölenler var.Ancak televizyon kanallarini mekan haline getirmis olan dinci cephe,"NAMAZ DININ DIREGIDIR"diyor,halbuki Allah namaz kilmadi diye degil muhtaclara yardim etmedi diye hesap soracaktir. Peygamber döneminde CAMI yoktu Cem evi tarzinda mescitler vardi bugünkü gibi tapinaklar yoktu.O mescitlerde minarede yoktu.Minare bir kibir emaresidir yani Allah katina ulasabilmeyi temsil ediyorki Allaha minare ile degil ihtiyaci olanla paylasmak ulastirir insani. Islam Ülkeleri Kuran yolundan ciktiklari ve insanlarin özel yasami ile ilgilenerek gercek Islami rafa kaldirdiklari sürece sürünmeye devam edeceklerdir.Allahin vermis oldugu servete ragmen bugün Islam ülkeleri yoksulluk icersindedir cünkü o bir avuc zengin ülkenin kaymagini yiyerek halki yoksullastirmislardir.Bunun aynisi ülkemizde yasaniyor. Herkese tasarruf edin diyenlere baktigimizd Karun gibi yasadiklarini görüyoruz. Allah fakiri fakirlikle zengini zenginlikle imtihan eder.Bugün halkini fakirlestirerek kendine muhtac duruma getirenler yarin bunun hesabini herhalde vereceklerdir.Belki bu dünyada belki öbür dünyada.Ama tüyü bitmemis yetimin hakkini ITIBARDAN TASARRUF OLMAZ diyerek yiyenler o yetimlerin ahinda bogulacaklardir. saygilarla

Iktidarin "YAP-ISLET"modelinin artik "YAP-ISLET-SOY"modeline dönüsmüs oldugunu bilmem hala bilmeyenlerimiz veyahutta anlamayanlarimiz var mi? Anlamak istemeyenlerin varligini biliyoruz onlarla zaten tartismak bile gereksizdir.Cünkü ne derseniz deyin duvar duvardir! Köprülerin,Tünellerin,Yollarin,Hava Limanlarinin YAP ISLET modelini biliyoruz.Biliyoruz ki buralar yapici firmalara verilirken o firmalara bir de GARANTI BELGESI veriliyor.Yani bir ürün satin aldiginizda nasil bir garanti belgesi varsa,Köprüleri,Hava Limanlarini,Yollari ,Tünelleri yapan firmalarada Devlet GARANTI VERIYOR! Ne garantisi? Firma ben falan seyi su kadar paraya yaparim diyor.Iktidar bu teklifi kabul ediyor ve firmaya;Size her ay su kadar taksit ödeyecegim diyor.Ve bu taksit hesaplamasini o yollardan,tünellerden köprülerden gececek arac miktari koyarak taahhüt ediyor.Yani atiyorum;Bu köprüden her ay su kadar milyon arac gececek diye hesapliyor.Firma köprüden gecis ücretini ayarlarken o köprüden gececek olan arac sahibinin mali konumunu gözönüne alarak degil kendi uygun gördügü bir ücret uyguluyor.Yani verebilir veremez diye bir kaygisi olmuyor.Cünkü iktidar yani devleti yöneten kisi o firmaya garanti vermis,sana her ay bu kadar para ödeyecegim diye.Ve aysonunda iktidarin hesaplari tutmayinca devletin kasasindan yapici firmaya taksidini ödüyor.Ödemek zorunda cünkü senet sepet var elinde.Taahhüt etmistir.Yani siz o köprüden gecin gecmeyin o köprü icin para ödüyorsunuz ki buna da en hafif deyimle vatandasini soymak denir. Rahmetli Süleyman Demirel'in cok anlamli bir sözü vardi;demisti ki;Biz birseyler yaptigimizda vatandas DEVLET YAPTI diyordu,simdi ise Recep Tayyib Erdogan yapti deniyor. Evet Süleyman Demirel bu sözüyle gercekte agzini acamayan veya acmayan topluma kapak yapmisti. Simdi bir SEHIR HASTAHANELERI diye bir hamle baslattilar.Nedir bu SEHIR HASTAHANELERI? Devlet Hastahanelerini yikip onlarin yerine kocaman yapilar yaparak bütün hastahaneleri o yapinin icine sigdirmak,yani INSAN SILOSU icin hazirlik! Bu hastahaneler,ayni yol ve köprüler gibi,YAP-ISLET modeli ile yaptirliyor. Simdi güleriz aglanacak halimize sözünün nasil gercek oldugunu anlatmaya calisacagim. Hastahanenin yapilacagi arazi DEVLETIN arazisi,yapacak olan firmaya bedava veriliyor.Yapacak olan firma bu insaat icin gerekli olan parayi yurt icindeki kamu bankalarindan yeterince bulamadigi icin yurt disi bankalara müracaat ederek o bankalardan kredi alirken banka firmadan garanti istiyor.Firma devleti garanti olarak gösteriyor.Yani devlet insaat firmasina kefil oluyor.Kefil olmak demek borclanmak demektir.Firma hastahaneyi yaparken devlete bir fiyat veriyor.Ve her ay bu kadar para alirim diyor.Devlet bu garantiyi veriyor.Peki devlet bu garantiyi verirken neye dayanarak veriyor? Iste simdi püf noktasina geldik! Önce yapilan ve yapilacak bu hastahanelerin maliyetini yazayim: 27 Sehir Hastahanesi icin firmanin kullanacagi kapital miktari 10 Milyar Dolar civarindadir. Peki devlet bu firmaya ne kadar ödeyecek? Tami tamina 27 Milyar Dolar. Bu rakamlar devletin bakani tarafindan verilen rakamlardir. Yani devlet;firmaya bedava arazi verip hastahane yaptiriyor,bunun karsiliginda yapici firmaya 27 Milyar Dolar borclaniyor.Ne güzel degil mi;Kalkiniyoruz ucuyoruz,Bati bizi kiskaniyor! Dünyanin3.Büyük Hava Limani olan ATATÜRK HAVA LIMANI'NI yik( ki degeri 77 Milyar TL) onun yerine 98 Milyar TL 'ye yeni Hava Limani yaptir ve vatandasin sirtina yeni bir yük yükle.Cünkü o havalimaninin adi ATATÜRK olarak geciyor.Amac bu ismi ortadan kaldirmak.Peki yenisine neden Atatürk adini vermedinde ISTANBUL dedin?Amac apacik ortada degil mi?Ayrica yaptirilan Hava Limaniicin dünyanin en büyük Hava Limani diyede yalanlarida cabasi.Dünyanin en büyük hava limanini Cinliler yaptirdi hem de bizimkinin hemen hemen yarisi fiyatina. Her neyse biz yine Hastahaneye dönelim! Yapilan istatistiklere göre dünyada en cok EMAR cekilen ülke Türkiye.Yilda 600 milyon kadar emar cekiliyormus. Her yil 100 milyon hastahane basvurusu yapiliyormus ki yani herkes yilda 8,5 defa doktora cikiyormus.Düsünülürse bu rakamlar korkunc boyutlardadir. Iktidar bunlarin hesabini yapiyor ve verdigi ihaleleride bu hesaplara göre düzenliyor. Katki paylari son bir iki yilda baya bir artti.yani Kanser ilaclari disinda tüm ilaclara katki payi ödenmektedir. Iktidar hastahane ihalesi verirken hastalardan bu parayi cikartmaninda hesaplarini yapmaktadir.Yani ne kadar cok hasta gelirse o kadar rahat ödeme olur hesabini yaparken hastalarida birer müsteri olarak görmektedir.Yani müsteri ne kadar cok olursa o kadar yagli balli olacak hersey. Milletin alinteri vergileriyle yapilmis olan devlet hastahanelerinihic geregi yokken yikip sehir hastahaneleri diye birilerine vatandasi peskes cekerken yikilan hastahanelerin yerine AVM'lerveya Resitanzlar yaptirarak yine devlet malini birilerine peskes cekiyorlar Bunu adina da SOYGUN denir. saygilarla

Büyük Oyun artik yavas yavas sekillenmeye bir bicim almaya basladi ! Dün PKK istedigi icin yillardir okullarda gururla okunan ANDIMIZ'in okullarda okunmasini yasakladilar,cünkü IMRALI bundan rahatsiz olmustu.Ancak Andimiz'dan rahatsiz olanlarin, birkac gün önce Danistay 8.Dairesi'nin "Andimizin okunmasinda herhangi bir sakinca yoktur,"kararini vermesiyle sadece PKK olmadigini anlamamiza yardimci oldu. Evet PKK Andimizdan rahatsiz olmustu bu dogruve Andimiz yasaklanmisti ancak bu yasak gercekte Andimizdan,PKK'dan daha cok rahatsiz olanlarinda yüzlerini güldürmüstü. Kimdi bu daha cok rahatsiz olanlar?Andimizda herhangi bir irkcilik imasi veya vurgulamasi olmadigi baskalarina hakaret veya saldiri olmadigi halde kimdi rahatsiz olanlar? Simd ben bazi notlarla kimlerden bahsettigimi anlatmaya calisacagim: AKP sayesinde hepimiz TÜRK olmaktan kurtulduk. Aziz Pabuscu-AKP Il Baskani simdi vekil. Türk irki diye bir irk yoktur Yasin Aktay AKP milletvekili Türkce ile bilim olmaz Recep Tayyib Erdogan !AKP'nin cumhurbaskani ve Baskani Daga tasa Ne Mutlu Türk'ü diyene yazarak iptidai bir toplum olduk Abdullah Gül AKP'li Sen Ne Mutu Türküm diyene diye yazarsan öbürüde cikar Nemutlu Kürdüm diyene der: Recep Tayyib Erdogan ve Necmettin Erbakan 90 yillik reklam arasi sona erdi Adi su anda aklimda yok ama Balikesir Milletvekili AKP'li br kadin 90 yillik enkazi kaldirdik Emine Erdogan Bu örnekler cogaltilabilir ancak bukadari bile yeterlidir saniyorum,Andimizin kimleri PKK'dan daha cok rahatsiz ettigi ki;Danistay'in kararina siddetle karsi cikanlarda bunlardi.Ufagindan büyügüne kadar adeta cilginlar gibi Andimiz kararia saldirdilar. Yani Büyük Oyun'un basari ile sonlanmasina 5 yil gibi kisa bir süre kaldigi sirada Danistay'in bu karari kabul edilemezdi.Danistay'in biz yasalara göre karar veriyoruz demesine ragmen saldirilar birbirini takip ederken,AKP'si ve AKP'ye bagli calisan Medya kuruluslari aynen Ergenekon ve Balyoz senaryolarinda yasanan hezeyanlarin benzerlerini sergilemeye basladilar. Bilindigi gibi Ergenekon ve Balyoz kumpasinin Fetulah Gülen ve Recep Tayyib Erdogan komutasinda yürütüldügü o günlerde Recep Tayyib Erdogan bu kumpasin (O zaman kumpas denmiyor Türkiye bagirsaklarini temizliyor-Bülent Arinc deniyordu) SAVCI'si oldugunu aciklamisti.Medya da yalan üstüne yalanlarla saf insan yiginlarina TSK'yi ve Türk devletini beyin yikayarak karaliyordu.Uydurulmus belgelerle para ile kiralanmis yalanci taniklarla,askere kin besleyen PKK'lilarla iftira üstüne iftiralarla sadece TSK degil Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temelleri oyulmaya baslanmisti.Yani BÜYÜK OYUN baslamisti. Sonunda neler oldugunu azcok biliyoruz.Birtakim kisisel nedenlerle birbirlerine düsmüs gibi yapilarak Fetö-AKP isbirligi bitirilmis gibi gösterilerek kumpasin ikinci bölümünün oynanmasina yani BÜYÜK OYUN'un ikinci perdesinin oynanmasina baslandi. BÜYÜK OYUN'un ikinci perdesi 15 TEMMUZ'dur.15 Temmuz ayni zamanda IC SAVAS denemesidir.Basarili olamamis görünsede Türkiye Cumhuriyeti Devleti ele gecirilmistir. OHAL'ler,KHK'lardan bahsetmiyorum, Bir ülkeyi isgal edip zaptedenler muhakkak ki muzaffer olarak her istediklerini yapma gücünüde elde etmis olurlar.15 Temmuz sonrasi olanlari ben böyle yorumluyorum.. Eger farkinda isek,son günlerde ardi ardina Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün heykellerine büstlerine,bir saldiri furyasi baslamistir.Bu yetmezmis gibi sosyal medyada ve bazi yandas medya organlarinda da,Atatürk'e karsi acik acik hakaretler yapilmaktadir.Hani sevmemek farkli bir seydir,Insan birisini sevmeyebilir,ne varki sevmekle saygi duymamak hele de hakaret ve küfür etmek farkli birseydir.Ve daha da önemlisi,Akil hastasi denilen ama gercekte akil hastasi olmayan ve gayet rahat bir sekilde Atatürk'e küfre varacak sekilde saldiran ve kendinede tarihci süsü veren birisi var.Aslinda birkac tane varda bu cok özel birisidir.Öyle özel ki Ergenekon ve Balyozun savcisi olan kisi tarafindan ziyaret ediliyor,Ölüm yildönümenden bir gün önce Atatürk'ün kurmus oldugu DIYANET ISLERI'nin Baskani olan kisi tarafindan resmi olarak ziyaret ediliyor.Kendisine hediyeler veriliyor ve bu kisi öyle bir havaya giriyor ki hasta yatagindan "BENI SEYHÜLISLAM ZIYARET ETTI"diyor ve üstüne basarak Atatürke resmen hakaret ediyor. BÜYÜK OYUN'un ikinci perdesinde gördügümüz manzara;Atatürk'e onun kurmus oldugu devlete ve dolayisiyla bu devletin serefli üyeleri olan ve bunu da NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE sözleriyle percinleyen milyonlarca Türk'ede Atatürk'ü sevdikleri icin AHMAKLAR diye hakaret edilebilen,Atatürkü seven MÜSLÜMAN OLAMAZ denilen sahnelerdir. BÜYÜK OYUN'un ücüncü ve son perdesi 2023'e kadar ve tabii ki 2019 Yerel Secim sonuclarina göre sekillenecektir. Afrin,Menbc,Idlip bunlar tamamen belirli amaclara odaklanmis zihinlerin gündem degistirme ve toplumun dikkatlerini baska yönlere cekerek sinsi ve tehlikeli calismalarini perdelemeye yönelik olaylardir.Ancak bir gercegin altini cizmek gerekir ki bu olaylarda vatan evlatlari bazi kisilerin koltuk sevdasina kurban edilmektedir. Kore'de sehit olan Mehmetcikler icin.o dönemin iktidar partisinin bir üyesinin "BIR AVUC KAN AKITTIK AMA BÜYÜK DEVLETLER ARASINA KATILDIK"demesi gibi bir ihtiras ugruna nice canlarmiz yok oluyor ocaklar sönüyor.Ve BÜYÜK OYUN OYNANIYOR. saygilarla

Basliklari tek tek inceleyebiliriz.O günler de ülkenin icinde bulundugu sartlarida birlikte incelemek bence daha saglikli olur tarafsiz bir yanit bulabimek icin. Nato'ya CHP'nin yapmis oldugu basvuru 11 Mayis 1950 yilinda reddedilmis,14 Mayis 1950 yilinda iktidara gelen DP bu Nato tezine sarilmis ve 20 Haziran 1950'de patlak veren Kore Savasi'ni NATO'ya girebimek icin bir firsat bilerek BM Cercevesinde meclise bile danismadan ABD'nin yanisira Kore'ye asker gönderme karari almistir.Bu karari alirken BM Üyesi olarak üzerimize düsen sorumlulugu yerine getirmeliyiz tezi'ni savunmustur.DP'nin kodamanlarindan SAMET AGAOGLU Kore Savasi icin "Bir avuc kan verdik ama büyük devletler arasina kabul edildik diyebilmistir. Kore Savasi'nda 750 Mehmetcik sehit olmustur.Bu savasin bizimle uzaktan yakindan hicbir iligisi yoktu. Türkiye'nin bu hamlesine karsi,1951 yilinda NATO'ya girmemiz kabul edildi. Nato'ya girmek istememizin nedenlerinden birisi;Almanya ile olan iliskimizi bahane ederek SSCB'nin 1945 yilinda yenilenmesi gereken "SALDIRMAZLIK PAKTI'NI" tek tarafli olarak feshetmesi ve Stalin'in "Bogazlar,Kars ve Ardahan üzerinde"hak iddia etmesidir.Gerci bu savlar tartisilabilir. Yine ayni sekilde,Marshal Plani denilen ABD'nin fakir ülkeleri kalkindirma plani adi altinda gerceklestirdikleri EKONOMIK ISBIRLIGI ANLASMASI'na tamamen maddi gereksinimlerle basvuran önce kabul edilmeyen sonra kabul edilerek o günkü sartlara göre Türkiye'ye verilen borclar vardir.Tahminen 1948.1951 yillari arasinda 62 milyon Dolar borc verilmistir ki ekonominin yürümesi icin borc alinmasi gayet dogal bir yöntemdir.Ancak Amerikali Yahudi Is Insani DAVID ROCKEFELLER"in yaptigi ve yasananlarinda güclendirdigi bazi itiraflara göre;"TÜRKIYE'ye Menderes Döneminde el attik "ifadesi aslinda bize cok seyler anlatiyor.ROCKEFELLER ayni zamanda"Menderes'in iktidara gelisini biz gerceklestirdik yani destekledik sözüde cok anlamlidir. Menderes "bizden aldigi paralari kalkinma amacli aldigini söylemesine ragmen plansiz projesiz harcamalar yapiyordu"diye de aciklama yapiyor. Öyle saniyorum ki buraya kadar Atatürkten sonra ki Türkiye'nin icinde bulundugu sartlari ve siyasilerin siyasi yanlislarini veya bagimizligimizin nasil siyasi cikarlar ugruna adim adim yok edilmeye baslandigini özetlemis olduk. Cok partili rejime gecildikten hemen sonra CHP'nin icindeki TOPRAK AGALARININ muhalif kisvesi altinda CHP'den ayrilarak Demokrat Parti'yi kurmalari ki Iktidara kimlerin destegi ile getirildiklerini yukarida kisaca özetlemistim.Demokrat Parti ile baslayan sürecte kisa araliklari hesap etmezsek Türkiye sag iktidarlar tarafindan yönetilmis ve halen yönetilmektedir.Ve Türkiye'nin bugün icinde bulundugu vahim siyasi ve ekonomik cürümenin etkilerini hep birlikte yasiyoruz. Dünkü TEK ADAM rejimi savastan cikmis ve yeni kurulmus genc cumhuriyetin güclenmesi,ulusun ve devletin güvenligi icin ne kadar önemliydise bugün TEK ADAM rejimi ülkenin,ulusun ve devletin bekasina dönük büyük bir tehlikedir. Sosyal Demokrasi Ferdinand Lasalle'nin sosyalist fikirlerinden etkilenerek 19 Yüzyilda ortaya cikmistir.Eduard Bernstein'in "Marksizmin yanlis ve hatalarina "karsi Sosyal Demokrasi bilincini gerceklestirip yaymasi ile toplumlar arasinda kabul gören bir siyasi sistemdir.Sosyal Demokrasi bugünkü görünümüyle Kapitalizmin yumusak yüzüdür.Türkiyede kabul görmemesinin nedeni Sol düsüncenin yeterince gelismemis olmasi gelistigi kadarina bile sag düsünce ve akimlarin engel olmasi,Sosyal Demokrasi kavraminin sag idealistler tarafindan bilincli olarak SOSYALIST KAVRAMA dönüstürülmesi ve zaten okumasi kit,okumayi sevmeyen okumaya yönlendirilmemis halk tabakalari tarafindan tukaka ediliyor olmasi ülkemizde tek bir siyasi görüsün kuvvet kazanmasina yol acmistir.Ve cogunluk tarafindan kabul gören bu siyasi görüse karsi baska alternatifler maalesef gelistirilemiyor ve böylece Türkiye icten fethedilmis Dis güclerin icimizdeki unsurlarina hizmet verilen bir devlet haline getirilmistir. Konu basligi güzel bir tespit ancak ülkemizde maalesef Kemalizm yine ayni unsurlar tarafindan ezilmeye calisildigi icin Türkiye ne ekonomik ne de siyasi bagimsizligini koruyamaz bir konumdadir.Kemalizm tam bagimsizlik demektir ancak dis güclerin icimizdeki elemanlari tarafindan Dinlestirilmis ve gercek anlamindan uzaklastirilmistir. saygilarla

Hz.Mehdi diye bir olay yoktur,Hz.Isa gelecek diye de bir olay yoktur.Son peygamber Hz.Muhammed'dir,Hz.Isa gelecek demek Kurani dolayisiyla Allahi inkar etmektir. Birisi diyor ki;Hz.Mehdi'nin gelecegi bircok hadiste bildiriliyor.Kocaman bir yalan,öyle bir hadis yoktur eger varsa uydurma hadislerden biridir. Peygamberlerin görevi Allahin dinini,emirlerini insanlara anlatmak insanlari dogru yola gitmeleri icin Allahin gösterdigi yolu göstermektir,Kitap gelen peygamberlerin hicbiri kendilerine verilen kitapta yazilanlar disinda kendiliklerinden hicbirsey ilave edip onu Allahin emri gibi göstermemistir. Peygamberimiz Hz.Muhammed'de Allahin Kuraninda olanlari insanlara anlatmis insanlari Kuran isiginda dogru yola yönlendirmistir.Peygamber bu görevi yerine getirirken Kuranda emredilenlerin,yazilanlarin disina cikmamis kendiliginden Allahin emriymis gibi hicbirsey söylememistir.Cünkü böyle bir yetkisi yoktur. Böyle oldugu halde; Kuranda olmayan bircok sey sanki Kuranda varmis da Peygamber bunu söylemis gibi bir tehlikeli yola girmis olan sözde din adamlari ve bunlara inanan saf insanlar var.Eger insanlar Kurani kendi dillerinde okusalar Allahin dinini ögrenmeleri kolay olacaktir.Ancak insanlarin dinlerini ögrenmemesi haciya hocaya basvurarak dinlerini ögrenme yolunu secmis olmalari ,Kurani ögrenmek icin arapca ögrenmek gerektigini sart kosanlar Islam dinini ve müslümanlari maalesef bugünkü durumuna getirmistir. Kuranda Mehdi diye bir kavram yoktur.böyle birisinin gelecegini Kurana dayandirip Peygamberin hadisleri var denmesi hem Allaha karsi gelmektir hem de onun son peygamberine kötü bir yakistirmadir. Allah Kuraninda acik acik:Muhammed'den sonra artik peygamber gelmeyecektir diye bildirmesine ragmen hala Hz.Isa gelecek demek Hiristiyanlarin carpitilmis inanclarina uymak demektir.Cünkü Hiristiyanlar.Hz.Isa'nin öldükten sonra dirildigini ve kiyamete yakin tekrar yeryüzüne gelecegine inanirlar.Müslümanlarinda böyle bir uydurmaya inaniyor olmalari tamamen misyonerlik calismalarinin basarili oldugunu gösterir. Bu nedenle diyoruz ki,Peygamberin vefatindan sonra Islam farkli odaklarin direk veya dolayli manipülasyonlarina hedef olmus ve gercek Islamdan uzaklasilip paralel bir din uydurulmustur.Bu paralel dinde,Allaha ortak kosanlar,Allahin emretmedigi ne varsa var gibi göstermek,Peygamberi bu paralel dinin elcisi yapmak tüm hiziyla devam etmektedir. Devletimize özellikle din cevrelerinden yapilan saldirilar,kurucusuna ve arkadaslarina yapilan hakaretleri bu uydurulmus olan ve özellikle Hiristiyan misyonerliginin ve Siyonizmin katkilari ile yasatilmaya calisilan paralel din zemininde incelemek gerekir. saygilarla

Yani,tartisilan konuya bakin; Yahudiler güclü degillermis veya "madem o kadar güclüydüler neden hep zulüm yasadilar?" Gercekleri inkar ederken hangi kriterlere göre inkar ediliyor bunu ancak inkar edenler aciklayabilir. Bugün Amerikan Sinemasi dedigimiz ve gercekten de cok büyük sermayelerle calisan FILM ENDÜSTRISI TAMAMEN YAHUDILERIN elindedir yani Hollywood. Ve dünyanin tanidigi ve cok begendigi filimlerdeki oyuncularin cogusuda Yahudi asillidir.. Güclü dedigimiz ABD'nin bugüne kadar basina gelmis olan Baskanlarin büyük cogunlugu Yahudidir. Bilim Dalinda büyük buluslara imza atan Bilim Adamlarinin ezici cogunlugu Yahudidir. VE BUNLAR IDDIA DEGIL GERCEKLERDIR. Dünyanin en güzel ve en pahali filimlerinin cevrildigi Holywood'un Yahudilerin elinde olmasi onlarin güclü oldugunu anlatir bize. Bilim dalinda insanliga hizmet yolunda en önemli buluslari yapanlarin ödüller alanlarin cogusunun Yahudi olmasi onlarin bilim dalinda da basarili olduklarini gösterir.Yani belki birileri "yasadiklari ülkelerin okullarinda daha iyi egitim veriliyor olmasi"olarak bir gerekce gösterebilirler ancak,o okullarda sadece Yahudi ögrenciler okumuyor. Devlet Baskanlarinin Yahudilerden olmasida bize Yahudilerin güclü olduklarini anlatiyor. Öyle veya böyle,Yahudi calisir,tasarrufu sever,dinine baglidir,Yahudiler arasinda bölünme yoktur birbirlerine kenetlenmislerdir.Siyasi tartismalar bölünme degildir.Türkiyede son 16 yilda millet bölünmüstür cünkü birlik yoktur birlik olmayinca gücte olmaz. Yahudiler ayni zamanda vatan dedikleri topraklarida severler.Hani belki birileri onlari araplarin topraklarina yerlestiler diye elestirebilir ancak bugün Yahudilerin vatan dedikleri topraklarda asirlar önce bugünkü Yahudilerin urdedeleri yasiyordu.O topraklardan sürülerek cikarilmislardir.O topraklara topyekün Filistin denir.Filistin bir cografi isimdir ve Filistinde degisik toplumlar yasiyordu bunlardan biride Yahudiler yani Israilogullariydi.Yani bugün arap topraklari denilen o topraklar ayni zamanda Yahudilerinde topraklariydi.Tarihi ya tarih gibi tartisalim ya da hic tarihe bulasmayalim. Kudüs ta asirlar öncesinden YAHUDI DEVLETI'nin bassehriydi ozaman henüz Islamiyet yoktu.Bugün Kudus'ün Yahudi Baskenti olmasina karsi cikanlar ya Yahudi düsmanidir ya tarihten bihaberdir ya da insanlarin duygularini oy almak icin sömüren yani siyaset yapanlardir. Uzun sözün kisasi;Araplarin elindeyken bugünkü Israil topraklari cöldü.Israille birlikte imar edilerek bugünkü konumuna getirildi.Bugün eger Israil tüm dünyaya limon portakal vs satiyorsa bu onlarin calisiyor oldugunu gösterir. Ve eger araplar israille bas cikamayip baris yapiyorlarsa bu da Yahudilerin güclü oldugunu gösterir Eger bizi yönetenler ISRAILE IHTIYACIMIZ var diyorlarsa Israil güclü demektir. Eger Israil Tevrat'ta bu topraklar bize verilmis diyerek Güneydogu Türkiye'yi de Yahudi Devleti'nin topraklari olarak görüyorsa PKK'yi destekliyorsa.Iran'i tehdit ediyorsa ve eger Türkiye topraklarinda Israili olasi bir Iran saldirisina karsi korumak icin radarlar yerlestiriliyorsa bu da Yahudilerin cok güclü oldugunu gösterir. saygilarla

Türkiye'de yapilan eylemlerin hicbiri disarian kumanda edilmiyor,Ancak bu eylemler birilerini cok rahatsiz ettigi uykularini kacirdigi icin hep bir slogan üretilmis,yandaslar korosu orkestra sefinden aldiklari isaretlerle senfoniye basliyolar,DIS GÜCLER. Halbuki bu dis gücler Türkiye'nin kalkinmasi icin devamli para yardiminda bulunan güclerdir ayni zamanda. Türkiye'nin kalkinmas icin verilen yardimlar,kalkinmaya degil yandaslara harcaniyor,para verenler bunu elestirdiklerinde,slogan hemen mansetlere tasiniyor.Dis gücler bizi kiskaniyor! Yani Cin dünyaninen büyük havalimanini 12 milyon dolara mal ederken biz sözümona yaptirdigimiz büyük! havalimanina 36 milyon dolar harciyoruz.Ve slogan hazir:BIZI KISKANIYORLAR. Aclik siniri,2000 TL'yi bulmus Yoksulluk siniri 6000 TLyi bulmus,1600 TL Asgari ücret yetmiyor,yemekler iyi cikmiyor,Tahta kurularinin icinde yatiyoruz diye eylem yapildiginda slognhemen hazir;DIS GÜCLER.Yani Türkler hicbirsey yapamaz yapiyorlarsa DIS GÜCLER'in parmagi vardir. Ülke talan ediliyor,yandas firmalar vergi affina ugruyor,ihaleler birbirini kovaliyor,marketlerde satilan ne varsa hepsi yabanci menseli ürünler,ama DIS GÜCLER hic agzimizdan düsmüyor. Cocuguma pantolon alamiyorsam ben niye yasiyorum diyerek intihar eden onurlu bir vatandas yandas medya tarafindan,hükümetin valisi tarafindan,özellikle Bakan tarafindan psikolojik sorunlari varmis denerek utanmadan nerdeyse DIS GÜCLER'in adami hükümeti karalamak icin intihar etti demeye getirildi. GEZI DIs güclerin oyunu degil bu ülkede üniversite bitirip simit satarak hayatini kazananlarin,bu ülkede vergi yükünün altinda ezilenlerin,cocuguna ayakkab alamayanlarin,adaletsizligin artik günlük bir olay olmasina karsi cikanlarin,sömürülenlerin omurgali dik durusudur.Onurlu insanlarin onursuzlara BOP esbaskanligina soyunup ülkeyi bölünme sartlarina getirenlere,mezhepcilik yapanlara karsi onurlu bir durustur. saygilarla