Zıplanacak içerik

politika

Φ Süper Üye -
  • Katılım

  • Son Ziyaret

politika tarafından postalanan herşey

  1. Erdogan,askerin destegiyle demokrasiyi yerle bir etti.Evet dogru yazdim ASKERIN DESTEGI ILE. Dünyanin hemen her demokratik kösesinden,TAKSIM Direnisine destek vardi.Basbakan Erdogan'in SS'lerinin yapmis oldugu zulüm tüm dünya TV'lerinde ve gazetelerinde resimlendi görüntülendi. PKK'li teröristlerle basbakanin yapmis oldugu pazarlik sonucu,yerel secimlere yatirim amacli Genel Terörist Affi'ni,TSK resmen seyretti ve onlarin zilgitlar esliginde ellerinin kanini bile yikamadan cekilmeleri icin eskortluk yapti.Dünyanin hicbir onurlu ordusu böyle bir zul'e imza atamazdi.Bu imzayi TSK atti. Gezi Parki direnisinde,SS'lerin zulmüne gögüs geren serefli insanlar,SS'lerin zulmünü yasarken,olur da bu serefli insanlar bu SS denilen halk düsmani polislere galebe calarda oyunu tersine döndürür diye bu zulme destek icin asker sahaya indi.Polisin arkasini savunuyordu.Jandarma acik acik halka karsi zulmedenlerle birlikte hareket etti.Sanki Türkiye Türkler tarafindan isgal edilmis de,diktatörün SS'leri ve ordusu Türklere karsi saldiriya gecmisti. Türkiye'nin satilmasina,bölünme planlarina göbek kasimaktan öte hicbir reaksiyon göstermeyen TSK bu yetmiyormus gibi bir de ülkesini savunanlara karsi zulmedenlerle birlikte oldu. Bugün halka bu zulmü reva görenler yarin bu halkin yüzüne bakamayacak bir konuma gelecekler,görüldükleri heryerde FASIST diye yüzlerine tükürülecektir.Hicbir güc tükürügü önlemeye muktedir degildir. saygilarla
  2. Diktatör ve kullari olan bazi medya kuruluslari,bazi kurumlar,bazi abuk isimler günlerdir devam eden bir direnisi kirmak,gözden düsürmek,degersiz yapmak,gayrimesru gösterip zulmetmek icin her yolu deniyorlar. Sanki Türkiye'nin hertarafinda bir direnis varmis gibi göstermeye calisiyorlar diyerek kapisinda 12 yildir paspas olduklari AB'ne hava atiyorlar ama AB bunlarin havasini aldi bile.AB bugüne kadar destekledikleri dinazorun dislerini ancak görmeye basladilar.Umalim ki bu böyle devam etsin ve bu kadrolar Türkiye'nin gündeminden cikip gitsinler. Abdullah Gül,yani basbakan Erdogan'in Cankaya Noteri yani NE MUTLU TÜRK'ÜM DENMESINDEN RAHATSIZ OLUP ILKELLESTIGIMIZI söyleyen kisi,yani AKP'nin adami,demokratik eylemlere karsi tavir aliyor.Artik anladilar ki 10 yildir uyuttuklari toplum artik uyaniyor.saltanat halisi ayaklarinin altindan cekilmeye basladi.Simdi birbiirne kenetleniyorlar.Korku damarlarina doldu,meydan okuyorlar ama bu meydan okuma mezarliktan gecerken korkudan islik calmaya benziyor. Olaylari,polisin zulmünü dakikasi dakikasina halka duyuran birkac kanala RTÜK denilen kurum ceza yagdirdi,polisin dögdügünü niye gösterdiniz,TOMAlarla sikilan suyu neden gösterdiniz,neden canli baglanti yaptiniz diyerek ceza yagdiriyor.Penguen göstermeniz gerekirdi diyor RTÜK kendilerinden olmayan kanallara. saygilarla
  3. Çevik Kuvvet Şube Müdürü halkı düşman saydı! Redhack tarafından yayınlanan belgelerde adı geçen Çevik Kuvvet Şube Müdürü bakın polislere bakın hangi mesajı gönderdi! 13 Haziran 2013 Perşembe 19:27 İSTANBUL - 9punto.com internet sitesinin iddiası doğruysa çok vahim. Habere göre polis halkına karşı kışkırtılıyor. Çevik Kuvvet Şube Müdürü Fatih Sarıyıldız, polislere gönderdiği mesajda, "Çanakkale destanından sonra 2. destanı sizler yazıyorsunuz" dedi. Çevik kuvvet Müdürü, polisleri Gezi Parkı protestocularına karşı “İkinci Çanakkale destanını yazıyorsunuz” diye motive ediyor. Dokuz Punto.com'da yayımlanan habere göre, polisin mesajında ilginç ifadeler yer alıyor: İşte Fatih Sarıyıldız'ın polislere gönderdiği o mesaj: Çevik Kuvvetimizin kahraman evlatları! Çanakkale Destanı'ndan sonra 2. destanı sözler yazıyorsunuz. Molotofla kolu yanan kardeşimiz kolu sargılı göreve koşuyor... Düğününü yapan kardeşimiz ertesi gün çıkıp geliyor... Birçok yaralı kardeşimiz raporunu kullanmak istemiyor... 16 gündür çok az uyuduk. Çoğu zaman yemek yiyemedik. Hep birlikte zor şartlarda görev yapmaktayız. Kahramanlarla dolu şubede görev yapmaktan onur duyuyorum. Sizleri yetiştiren ana-babalarınızın ellerinden sizlerin alınlarından öpüyorum. Iste hükümetin polisinin saldirganligini körükleyenlerin belgesi yukaridadir. saygilarla
  4. Birtakim marjinaller yani Necati Sasmaz veya Hülya Avsar tipi yurdum insanlari,bunlar aslinda hicbirseyken hersey olabilen cinsindendir.Hani koyunun olmadigi yerde keciye .... hesabidir bu. Akil Insanlar diyerek ne kadar Kürtcü,Anti Atatürk,Anti Laik,Anti Türkiye isim varsa halki aldatsinlar diye cepheye sürüldü. Mustafa Kemal ve arkadaslari olan bir avuc insan; padisahin fermani ve Mustafa Sabri denilen isbirlikci yobaz Seyhülislam'in fetvasi ve Said-i Kürdi katkilariyla eskiya ilan edilip,Isbirligi yaptiklari Ingilizlerin ucagiyla halka bildiri dagitarak Padisaha karsi gelmistir katli vaciptir diye hain ilan edilmislerdir. Bu örnegi niye verdim? Bu örnegi, son 14 gündür Türkiye'de yasanan ve özünde özgürlük,bagimsizlik,birlik ve bütünlük olan ve cevre ile yesillenen bir eyleme karsi yukarida adini verdigim aydin ve sanatci bozuntulari ve onlara benzeyen bazi isimler tarafindan bu eyleme karsi takinilan tavir ve söylenen sözlerin kime yalakalik yapma adina oldugunu hatirlatmak icin.verdim. Diktatörün valisi,SS'leri,Gestaposu olurda sanatcisi olmaz mi? Hitler'in zamaninda da Alman aydinlardan bazilari Hitlerciydi.Yani 2013 versiyonu Hitler'in etrafinda da muhakkak ki birtakim ne idügü belirsiz aydin gecinen kimliksiz kisiler olacaktir.Bu dünya yasami,sonucta cikarciligida icermektedir. Bugün SÖZCÜ'de bir resim vardi mansette. Ellerinde Apo'nun ve PKK miltani bir baskasinin posterleri ve pankartlar olan PKK'lilara 2013 versiyonu Hitler'in TSK'sinin askerleri tarafindan MEMBA suyu ikram ediliyor diger resimde de diktatörün polisleri tarafindan gaddarca zulmedilen TÜRK GENCLERI ellerinde Ay yildizli bayraklarla yerlerde sürünüyor. Halbuki cok degil 90 yil önce o bayrak icin biz yüzbinlerce evladimizi sehit verdik.O bayrak simdi diktatörün polisleri tarafindan yerlere atilmakta.terör örgütünün pacavralarina saygi duyulmaktadir.Istanbul SS komutani Mutlu ise bize kimse karsi cikmasin hepinizi ezer geceriz diye tehditler savuruyor. Ve bu manzarayi,kimliksiz aydin ve sanatci bozuntusu birileri "BENI TARAF YAPMAK ISTEDILER AMA OLMADIM"diyerek görmezden geliyor.Sormak gerekir,peki sen Türk bayragindan,Türk gencinden,Mustafa Kemal'in askerlerinin tarafinda degilsen hangi taraftasin.Bak arkadas Türkiye'de yasayipTürkiyede midesini doyuran sadece midesini degil cebinide sisirenlerin son moda Türk düsmani olduklarini biliyoruz.Demek ki siz Taksim'e giderek taraf olmak istemediginize göre karsi taraftasiniz demektir bu.Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yobaz kadrolar tarafindan yikilmaya calisildigi,tüm kurumlarin esir alindigi ele gecirildigi,ordusunun hadim edildigi bir dönemde "BEN TARAF OLMAK ISTEMIYORUM"diyen birisi Türkiye Cumhuriyetine gönülden bagli olmayan birisi demektir.Ya PKK'lidir,ya din bezirganidir,ya da Türkiye Cumhuriyeti Devleti "GAYRI MESRU BIR DEVLETTIR"diyenlerin safindadir.Yerlere polisin zulmü nedeniyle serilmis ve sürünen bayraklari görüpte ben taraf olmak istemiyorum diyen birisi renginide belli ediyor demektir. saygilarla
  5. Bu gencler alkislanmalidir.Onlari gipta ediyorum,kalbim onlarla birlikte. Diktatörün SS'leri yine zulüm kustular.Gestapo basi ise,tehdit yagdiriyor:Sosyal Medya'da insanlar örgütlenecek diye ödleri patliyor,simdi Sosyal Medya'yi izleyecekler kim diktatöre karsi yazmissa evine baskin ve diktatörün savcilarinin huzuruna cikarilacak. Ey Avrupa ve Türkiye'de bedavadan para kazanan sicak para sahipleri:Bir parca haysiyetiniz ve insanlik serefiniz varsa,Türkiye'yi terkeder diktatörün hayal ettigi Nemrut Kulesi'ni yikarsiniz. saygilarla
  6. Koltugu kaybetme korkusu damarlarini doldurdu,basbakan KORKUYOR.Koltuktan düsmeye korkuyor,bu korku ile tüm zalimligini sergiliyor.Aslinda onun öyle grantuvalet giyinisine baskipta onu insan sananlar ooldu hep.Onun ic yüzünü görenlerde oldu.Bunlardan biri de benim.Yillardir hic ara vermeden basbakan Erdogan'in kim ve hangi amacla iktidar oldugunu,dünkü SEVR'cilere hangi sözleri verdiigini yazdim.Cok tepki aldim.Ama yolumdan sasmadim cün kü dogru yolda oldugumu biliyordum. Yetmez Ama Evet'ciler simdi ortalarda görünmüyor pek.Bunlar sandilar ki;Yetmez ama Evet dersek.Milliyetciler susturulacak,Türkiye daha kolay bölünecek.Umduklari olmadi.Ama cok yol katettiler.Bunun da farkindayiz.Yani Türkiye su anda bicagin sirti gibi bir konumdadir.Ya ic savas ya bölünme ya da pilini pirtisini toplayip bu ABD ve SEVR yandasi iktidar bu ülkenin gündeminden düsecektir.Düsmelidir.Eger Direngezi bu isi savsaklar bska bir bahara birakirsa Erdogan kazanmis demektir. saygilarla
  7. Dediklerimiz aynen gerceklesmektedir. Bir yazimda söyle demistim:Hükümet yani diktatör genclik eylemlerinin durmayacagini cok iyi bilmektedir.Sorumlu bir iktidar böyle bir durum karsisinda (cünkü bu eylemler bölgesel degil tüm yurt capindadir)derhal diyalog yolunu acarak halki sakinlestirme yolunu bularak olaylarin daha fazla büyümesini önleme cabasi icine girmeliydi.Halbuki tam tersi oldu.Basbakan sanki bu eylemlerin bitmesini istemezmis gibi bir tutum icersine girdi.Hakaretler asagilamalar,meydan okumalar ciddi ve demokrat bir basbakana yakismayacak tarzda konusmalarla atese daha cok benzin dökmeye basladi.Bunun anlami bir IC SAVAS ÖZLEMIDIR.Evet diktatör yani AKP'nin basi,ülkede bir ic savas cigirtkanligi yapmaktadir. Afrika ülkelerinde yasanan katliamlar sonunda,"MÜSLÜMANLAR KATLEDILIYOR"diye feryad edenler aslinda baslattiklari Islamlastirma operasyonlarini perdeleme cabasi icindedirler.Daha acik yazmak gerekirse;Müslümanlara karsi bir katliam girisiminde bulunan hicbir ülke yoktur tam tersine,müslümanlardir ayaklanip kan dökme icin cirpinanlar.Cünü müslümanlarin basindaki kirli amacli liderler,insanligi Islamlastirma gibi bir misyon verilmiscesine herkesin yasam tarzina müdahale etme hakkini kendilerinde bulmaktalar buna karsin yasam tarzlarina müdahale edilmesine karsi olan kesimlerin hismina ugramaktadirlar. Ülkemizde ayni olaylari yillarir yasadik."Müslümanlara zulüm var,müslümanlara baski var,türban kavgalari,Imam Hatip kavgalari bunlarin hepsi,cagdas yasama karsi olanlarin hezeyanlariydi.Ülkemizde müslümanlara karsi hicbir dönemde baski olm amistir,zulüm olmamistir,Laik sisteme karsi olan kesimlerin kavgasi vardi Türkiye'de.Kurtulus savasina,Lozan'a bagimsizliga,birlik ve bütünlüge karsi olan kesimler 90 yildir sinsi sinsi calisarak,LAIK ve Kemalist kesimlerin de bu sinsi calismalari yüzeysel olarak degrlendirip bu kirli amacli kesimlere duygusal olarak yaklasinca gördügümüz gibi 12 yildir bir ucube,Türkiye'nin gelecegini teslim almistir. "Ne olur türban takarsa,ne olur salvar giyerse ne olur cocuklar yaz tatilinde Kur'an kurlaslarina giderse,ne olur Imam Hatiplilerinde önü acilirsa demenin sonuclarin bugün cok agir bir sekilde ödemekteyiz. Ve de ödemeye devam edecegiz. Bunlarin akil hocasi olan Erbakan Hoca;Kanli'mi olacak kansiz mi dediginde hepimiz gülmüstük hoca espri yapiyor diye.Bakin bugün son 14 günü saymazsak bu kirli amacli cete Türkiye'yi kansiz olarak ele gecirmistir.Son 14 günde ise kanli bir mücadele baslamistir.Gec veya erken bu mücadele verilmelidir. 28 Subat aslinda olmasi gereken bir uyariydi.Dün 28 Subatcilarin postallarini yalayanlar bugün onlardan müsteki olmuslardir. Bugün diktatörün karsisinda el pence divan durup onun talimatina göre hareket edenler eger yarin bu iktidar gücünü kaybettiginde bunlardan müsteki olacaklardir.# Bunlar DÖNEKLERDIR,Mayalarinda bozukluk olanlardir.Bugün demokrasi mücadelesi verenlere her türlü ahlaksizca saldiriyi mesru görenler yarin döneceklerdir. Diktatör IC SAVAS kiskirticiligi yapmaktadir.Bunu neden yapmaktadir.Bugün elinde olan güce dayanarak bir seyi gerceklestirmek istemektedir.Baskan olmak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni Ilimli Islam Cumhuriyeti haline dönüstürmek,ABD'den almis oldugu misyonu basari ile sona erdirip altin halkali bir tasmayi boyunda tasimak icin. Diktatörün eskiyalari capulculari demiyorum cünkü CAPULCULUK demokratik bir direnisin simgesi haline gelmistir ve capulculuk öyle diktatörün söyledigi anlamda bir anlam icermez ama eskiyalik farklidir.Bu nedenle ellerinde satirlarla vur de vuralim kir de kiralim diye nara atanlar Sivas MADIMAK'ta,Rize'de aydin ve demokrat insanlara saldirip yakan ve yakmak isteyenler eskiyadir.Bunlar diktatör tarafindan beslenen eskiyalardir. Menderes'i astiniz! Özal'i zehirlediniz! Erdogan'i yedirmeyiz Bu pankarti hazirlayan,bilbordlara yerlestiren mitinglerde bunu slogan olarak kullananlarin hepsi suc islemektedir.Bu bir halka hakaret etmek,suclamaktir.Diktatörün savcilarinin harekete gecmemis olmalari ise vahametin ölcüsünü gösteriyor. Camiye ayakkabilariyla girdiler,icki ictier,sex yaptilar diyenler bu nu haber yapanlar sucludurlar,savcilarin derhal müdahale etmesi gerekiyor. Bezm-I Alem Camisi'nin müezzini Türkiiye'yi bir felaketten korumustur diye yazan YENI SAFAK Gazetesi'nin yazari umariz ki isini kaybetmez cünkü bu onurlu kisi,diktatörün utanmadan söyledigi ve milleti biribirne düsürecek olan bir yalani ortaya cikarmistir. Düsünebiliyormusunuz;Ergenekon veya Balyoz iddianamesinde generallere yüklenen suclarin icinde,camilerin bombalanmasi ve halki birbirine düsürme amacli planlar yapilmistir diye yazmisti ÖZEL SAVCI.Hicbir onurlu serefli TÜRK SUBAYI böyle bir serefsizlige imza atmaz.Ama o kadar ilginc ki camiye ayakkabilari ile gidrdiler,icki ictiler sex yaptilar yalanini hazirlanan mitingde söyleyen diktatör hala yerinde durmaktadir.O generallerin böyle bir eyleme kalkisacaklarina dair hicbir inandirici belge olmamasina ragmen basbakanin ve yalaka bir medya organinin yapmis oldugu bu tehlikeli girisimin belgesi ortadadir. Savcilari bir vatandas olarak göreve cagiriyorum. saygilarla
  8. Zahide Uçar: Sizi Bize Sayıyla mı Verdiler? 09 Haziran 2013 Erdoğan adeta iç savaş çığlığı atıyor. 10 Yıldır “siz-biz” diyerek ayrıştırıyor. Kışkırtıcı, bölücü söylemleriyle kan davası güden AŞİRET AĞALARINA benziyor. Mermisi, gazı, çivili sopası, biber gazına karşı dimdik duran bir milletin karşısına mesaj talimatıyla, “metro-otobüs” servisiyle kullarını çıkarıyor. Kulları bağırıyor; “İzin ver gidelim, Taksim’i ezelim.” Bahçeli’nin bayrak mitinginde; “Öl de ölelim, vur de vuralım.” Sloganına demedik laf bırakmayan Recep’in yalakaları, Taksim’deki eylemcileri ezelim diyen bademe çıt çıkarmadı. Çünkü onlar ağanın marabalarıdır. Ağızlarını açarlarsa çöplendikleri sus payları kesilir. Çok Sayın Recep Ağa; “İstesem ben de 1 milyon kişiyi toplarım” diye iç savaş kışkırtıcılığı yapıyor. İstiyor ki eylemciler şiddete başvursun. Böylece eylemciler sistemin tuzağına çekilerek şiddet uygulayabileceği ortamı kendisi yaratsın. Şiddetten beslenen Recep; kum dolu boyalı suları, biber gazı, jopları, çivili sopaları ile saldırsın. Çünkü sadece elinde bayrağı, yaratıcı, zeka parıltısı olan pankartları ile eylem yapan insanlara uyguladığı şiddeti açıklayamaz. Gül’e oynayan İ. Melih belediye çalışanlarına Erdoğan’ı karşılama talimatı verdi. Gül’e selam çakarken, Erdoğan’a da mavi boncuk vermeyi ihmal etmedi. Belediye çalışanlarına “arabası olan arabası ile gitsin” diye emredilmiş(!)… Gitmek istemeyenlere de aba altından sopa gösterilmiş. Pazar günü Erdoğan’ı karşılayacak sindirilmiş ve de bindirilmiş kıtalar arasında kendilerinin yedi sülalesine okuyacak epey mağdur var, haberiniz olsun. Yandaş bir kanalda yurt sathına yayılan eylem konuşuluyor. Zatın biri borsadan bahsediyor. Hani şu %70’inin yabancılar elinde olduğu borsa. Kazanan kazandı diyor. Borç altında inleyen millete ne senin borsandan. Aynı şahıs Erdoğan’ın demir yorgunu olduğunu söyleyerek “Gül ile yer değiştirsinler” diyor. Gülcü, ya da Kraliçe lobisi iş başında. Sanki bunları bize sayıyla verdiler. 75 Milyon nüfusu olan ülkemizde turuncu darbenin aktörü olan Erdoğan ve Gül’e mahkummuşuz gibi bir şartlanma yaratılıyor. Obama’nın beyzbol sopasıyla çıldırttığı Recebi bırakıp, İngiliz Kraliçesi’nin evlatlığına Güllü’yü almamız isteniyor. Çok istiyorsanız AVAM Kamerasına alın. Bir şey istemeyiz. Üzerine drahoma bile vermeye razıyız, bilginize… CHP’nin bağrına saplanan Kılıç-daroğlu boş durur mu? En masum sözlerin arasına yerleştirdi zehrini. Eylemciler için aynen şöyle diyordu; Küreselci gençler((!).. Soros’un TESEV’ine üye olunca, yani küresel piyonluğu kabul edince, herkesi küreselci sanıyor garip(!).. Memur Kemal reklamları vardı ya bir zamanlar? Hakikaten memur Kemal’miş kendileri(!).. Ama Türk Milletinin Kemal’i değil, Soros’un Memur Kemal… Turuncu Kemal’e bir uyarı; Ey Soros’un memuru Kemal, eylemciler küreselci değil, milliyetçi. Yani ulus devleti korumaya yeminli Türk vatandaşları. Atatürk’ün ulus devletine sahip çıkan halk. Yani anlayacağın Memur Kemal; O meydanlarda küre(yuvarlak)sel eylemci yok!!. Şu araya sokuşturulan yuvarlaklardan bahsediyorsan, onlar bu eylemlerin arasına itelenen “kara sinekler” dir. Göz ardı edilir. Gelelim antika dükkanından kaçmış gibi duran “Arka Bahçeli’ye…” Eylemelere katılanları tehdit etmiş garibim(!).. katil kan emici vampir Öcalan(Artin Agopyan); “Meydanları ulusalcılara, milliyetçilere, Ergenekonculara bırakmayın” Diye buyurmuş. Aman, ülkücüler meydanlara çıkmasın. Meydanlarda PKK’lı itlere yer kalsın. Hapisteki bir katil bile milletin eylemine müdahale ediyor, Arka Bahçeli; “Bana ne, ben oynamayacağım” diyor. Ey Arka Bahçeli, beni iyi duy!!. Senin mecburiyetlerin ülkücülerin mecburiyetleri değildir. Gül, Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Bahçeli kare asları, sinek beyleri, SİZİ BİZE SAYIYLA MI VERDİLER? Kılıçdaroğlu’nun verdiği sözler CHP’yi bağlamaz. Atın bu adamı Sorosçu takımıyla BERABER. Arka Bahçeli’nin mecburiyetleri MHP ve ülkücü gençliğin mecburiyetleri değildir. Hangi antikacıdan aldıysanız bu Zat’ı Muhterem’i, sahibine iade edin. 12 Eylül öncesinde, Arka Bahçeli’ye ait portakal kamyonunda yakalanan silahlarla ilgili Arka Bahçeli hakkında neden yasal işlem yapılmadığının cevabını arayın ve MHP’ye kakalanan bu “antika eseri” aldığınız yere iade edin!!. Recep’e bademlerin mecburiyeti vardır. Çünkü Recep zenginleşirken etrafındakileri de beslemeyi, kömürden jipe, devlet ihalelerine pay dağıttı. Haram mal “varlık sarhoşluğu” yarattı. Haram mama devam ettikçe onlar ayılamaz. Gül’e Erdoğan’ın hışmına uğrayan F-CİA ekibinin ihtiyacı vardır. Hastalığı ilerleyen ve kullandıkça defosu artan Erdoğan yerine yeni bir küreselciye ihtiyaç duyan egemen güçler, Exeter ajan okulu mezunu, Amerikan burslu, ince ince turuncu renge boyanmış Gül’ü küreci tiyatroya “esas oğlan” yapmaya çalışıyor. Bu millet uzaktan kumandalı, dışı yerli, içi yabancı küreci memurlara mahkum değildir. Bebek katilinin itleri, “halklara özgürlük” diyen sahte ulusalcıları meydanlardan uzak tutulmalıdır!!. Bu eylemler “tam bağımsız Türkiye” diyenlerin eylemidir. Havlayan itler, araya sızan bitler bu gerçeği yok edemez!!. NOT: Ankara’da Menderes, Özal ve Erdoğan’ın resimleri olan pankartlar var. Menderes’in resminin altında; Astınız!!. Özal’ın resminin altında; Zehirlediniz!!. Erdoğan’ın resminin altında; Yedirmeyiz!!. Bu ülkede bir yargıç kaldı ise bu pankartı hazırlatıp astıranlar hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Bu pankart “Gezi Parkı eylemi” olarak başlayıp, ülkeye yayılan eylemcileri akıl almaz bir biçimde Menderes ve Özal’ın katili olarak damgalıyor. Eylemciler Erdoğan’ı da yok etmek isteyen katiller olarak hedef gösteriyor. Bu kadar ahlaksız bir pankartı hazırlatan kişi olsa olsa kana susamış bir RUH hastasıdır. Eylem yapan insanlar Erdoğan ve şürekasının şahsına değil, uygulamalarına, yani fiillerine karşıdır. Erdoğan ve şürekasının yaptığı ihanetleri, baskıları, yolsuzlukları, talanı kim yaparsa yapsın aynı karşılığı alacaktı. Bu gerçeği saptıran, bir kitleyi katil ilan ederken katillerin kucağından kalkmayanların hazırladığı bu ALÇAK PANKARTI kınıyorum!!. Ey savcılar, siz ne zaman utanıp, bu milletin savcısı olacaksınız? Verdiğimiz maaşın hakkını istiyoruz. Hatırlatılır… İLK KURŞUN saygilarla
  9. Iktidar hedefine ulasabilmek amaciyla demokrasiyi bogmaya calisiyor.Polisi eylemcilerin üzerine sürenler aslinda ic savasin cikmasini arzu etmekteler.Cok iyi biliyorlar ki bu eylemler artik Iktidar tarafindan somut bir adim atilmadigi sürece devam edecektir. Formül cok basit:Iktidar geri adim atmayacak,eylemler durmayacak ve basbakanin yüzde ellisi sokaklara cikacak. Bunun adi IC SAVASTIR. Yalniz burada cok adi ve kallesce bir tuzak var demokratik Atatürkcü genclige karsi hazirlanmis. Bu tuzak AKP ve MHP isbirligi ile hazirlanmistir. MHP eylemlerin arkasinda PKK var bahanesiyle bu direnise katki vermiyor.Aslinda katki vermeyerek iktidari destekliyor.Cumhuriyetci gencler kendi baslarina mücadele vermek durumundadirlar.Anti Kapitalist Müslümanlarin orani fazla degildir.Güc dengesi AKP-MHP'dedir. Tehlikeli bir gidis var.Hem de cok tehlikeli... saygilarla
  10. Bu cagdas ve aydin tavira karsi basbakan ve etrafindaki körükcüler ve bindirilmis kitalar dün gece Atatürk Hava Limani'nda ne kadar cagdas ve aydinlikci olduklarini belgelediler. Atatürk Hava Limani'nda gördügümüz manzara cok acik bir manzaradir.Bu manzaranin anlami;Diktatörle birlikteyiz mesajinin tüm Türkiye ve dünyaya verilmis olmasidir. Basbakan Erdogan,takindigi tavirla diktatör oldugunu ispat etmistir. saygilarla
  11. Amac saptirilabilir buna karsin iktidar geregini yaparak diyalog yolunu secer ve bu saptirmanin önüne gecebilirdi,hükümet bunu yapmamak bir yana basbakan sanki hicbirsey olmamis gibi yurt disi seyahatine ailecek cikti.Bu bir sorumsuzluk örnegidir ve bu örnekle basbakan acik acik bir ic savas durumunda da ülleyi terkedebilecegi mesajini vermis oldu. Reyhanli da 52 kisinin katledilmesinin ertesi gini ayni basbakan,Obama'sinin kollarina kostu.Bu nasil bir basbakanliktir bu nasil bir sorumsuzluktur. Basbakan bütün bunlar yetmiyormus gibi seyahat dönüsü havaalaninda bir miting tertip ettirdi.Normal sartlarda Istanbul Valisi'nin bu mitinge müdahale etmesi gerekirken vali basbakanin valisi oldugunu milletle hicbir ilgisinin olmadigini kanitladi. Ic Savasi körükleyen,isteyen AKP'nin basindaki adam ve onun etrafindaki dalkavuklar cemberidir.AKP disinda hicbir kesim bir icsavas cigirtkanligi yapmiyor.Biz yüzde 50'yi evlerinde zor tutuyoruz diyen bir basbakan ic savas cigirtkanligi yapmaktadir.Yani biz istersek o yüzde 50'yi sokaga cikartiriz demek istemis aba alitndan sopa göstermistir.Aslinda bu basbakanin ülkenin makus kaderinden silinip gitmesi ancak bir ic savasla mümkündür.Gercekleride söyleyebilme mertligini gösterebilmeliyiz. saygilarla
  12. Bence Demokrasi dogarken bogulmaya calisildi! Sayin Gugukcuk,size saygim sonsuzdur ancak,"Eylemciler genc,polisler genc"yorumunuza katilamiyorum.Polisin genc olmasi yapilan zulmü perdeleyemez.Polis polisligini eger üniformasinin icine saklanarak bir hinc alma eylemine dönüstürüyorsa Zalimdir.Hitler'in SS'leri de ancak bu kadar zalimdi. Polis,psikolojik egitim sinavindan gecerek polis olmuyorsa o göreve layik degildir.Diyeceksiniz ki;Dünyanin hr tarafindan polis siddeti vardir.Evet vardir bunu inkar eden de yok.Ancak polis siddeti yapilan eylemin niteligine göre degisir.Rejime karsi bir ayaklanma varsa polis ona göre davranir yok eger masum bir protesto gösterisiyse polisin görevi dayak atmak,insanlarin sirtinda sopa kirmak,gözlerinin icine biber gazi sikarak körletmek degildir. Taksim olaylari sirasinda Türkiye'nin her yöresinde polis acimasiz bir zulüm makinesi halindeydi.Yasananlari resimlerden videolardan görüyoruz,bunu yalaka medyanin veya Icisleri Bakani'nin veya basbakanin inkar etmesi gercekleri asla degistirmez. Eger polis genc oldugu icin bu olaylar olustu diyorsak o zaman soruyoruz;Özelliklemi genc polisler oraya gönderildi,yani onlarda genc girsinler birbirine kan gövdeyi götürsün demokrasi icin yola cikanlara iyi bir ders verilsin amacini mi tasiyordu bu yöntem? Genc bir kizin saclarindan tutup cekeleyen bir polis hangi insani göreve layiktir?Yere düsen bir protestocuya 5 polisin birden saldirip tekme tokat sopalarla dögmeleri hangi polislik kitabinda yazilidir? Hayir,o polisler partili polislerdi.Daha dogrusu,demokrasiye karsi kinle yüklenmis,Cumhuriyete karsi bir iktidarin özel güvenlikcileri olarak egitim almislardir. O polislerden insanlik disinda hersey beklenmelidir. Emniyet Müdürünün,Ic Isleri Bakani'nin,basbakanin ve tüm yandas medyanin ölesiye savunduklari bir polis ancak iktidarin polisi olabilir,halkin degil. Metro'ya,evlere,hastanelere,insanlarin kacip sigindigi mekanlara saldiran bir polis halkin degil Recep Tayyib Erdogan'in hizmetinde calisan polistir.Öyle oldugu icin,halki degil fasisti savunmustur. Basbakanin ucaktan inerken karsilanmasi tam bir tiyatroydu.Bu karsilamayi organize edenler aslinda ic savasinda körükleyicisidirler.Düsünün ki,havaalanina basbakanin karsitlarida gidebilirdi,ve neler olabiclegini bile düsünmek istemiyorum.Böyle bir olasiligi gözardi etmek ciddiyetsizliktir ve ic savasa zemin hazirlamaktir.Basbakan yasalara aykiri olarak havaalaninda miting tertip etmistir.Lakaplari cumhuriyet savcisi olan Atatürk ve cumhuriyet karsiti savcilar bunu seyretmistir.Ben isterdim ki vali AKP iL Baskani'nin yapmis oldugu havalanina ustayi karsilamaya cagrisina karsi bir bildiri yayinlayip bunu yasaklasin.Ama gördügümüz gibi valiside emniyet müdürüde bu komplolarin icindedir. saygilarla saygilarla
  13. Cok iyi biliyoruz ki;halka karsi sistemler ya FASIST ya da Komünist sistemlerdir.Bu sistemlerde,halkin ayaklanmasi,hak aramasi,fasist veya Komünistlerden hesap sormaya kalkismasi siddet ve zulümle önlenmeye calisilir. S.S.C.B.tarihi boyunca bu zulüm ve siddetin,katliamlarin tarihi olmustur.Iste Cekoslovakya;iste Polonya;iste Macaristan,Romanya vd.Sovyet ordularinin zulmünü yasamis olan halklardir. Almanya,ispanya,Italya,Sili;Arjantin vd.Fasist yönetimlerin zulmünü yasayan halklardir.Cünkü bu toplumlar gördükleri baskilar karsisinda ayaklanmislar.özgürlüklerini hak ve adaleti istemislerdir. Demokratik ülkelerde halka zulüm yoktur,noksan demokrasi vardir ama halka zulüm yoktur.Günün sartlarina göre demokrasi ibresinin asagiya veya yukariya dogru hareket etmesi dogaldir.Demokrasi herkesin her istedigini yapabilmesi olsa bile bir baskasinin hak alanina girme hakki vermez,ne bireylere ne de yönetimlere. 12 yildir Türkiye'yi yönetenler hep demokrasiden bahsettiler.Demokrasinin D harfini bile uygulamadilar,aksine;120 bin olan polis sayisini 250 bine cikartarak demokratik degil ama polis devleti yarattilar. Her agzini acanin tepesine bu polisleri bindirdiler,agizlarini kapattirdilar,hak istemelerini önlediler,en ufak bir protestoya karsi fasismin savcilari hemen harekete gecti.Suclamalar öyle simit caldi cinsinden degil;darbe,hükümeti devirme,suc örgütü olusturma,organize suc seklinde suclamalarla fasismin savcilari sorusturma baslatti yargiclarida bu savcilarin iddianamelerini KABUL ETTI.Lakablari CUMHURIYET SAVCISI olanlar Cumhuriyeti degil zulmü korudular. Simdi de;Tweet attilar diye 29 genci(simdilik)gözaltina aldilar.Kimler?Iste yukarida bahsettigimiz savcilar! Terör örgütünün yandasligini,yapanlara,terör örgütünün sembolü olan bayragi tasiyanlara,ülkeyi bölünme sürecinin esigine getirmis olan hükümete,cignenen Anayasayi cigneyenlere aldiris etmeyen bu savcilar,fasizme karsi olanlari gözaltina aldilar. Bu millet artik uyandi henüz uyku mahmurlugu olsa bile uyaniyor demektir bu.Fasizmin ve onun yargisinin korkusu budur bu korkuyu artik damarlarinin en ücra köselerinde hissetmeye basladilar.Simdi kaba kuvvetle baslattiklari yildirma operasyonlarini yargi yoluyla devam ettirecekler.Ama artik nafiledir bunlar, DEV UYANIYOR ARTIK. saygilarla
  14. Ben bu eyleme yani direnise destek veriyorum,bu destegin gerekceleri her ne kadar sayin Evrensel'in belirttigi gerekcelerle örtüsse bile daha farkli gerekcelerim var. Aslinda bu gerekceler yapilan direnisin özünde mevcuttur.Acilan pankartlara,atilan sloganlara dikkat edilirse bu gerekceler anlasilir iste ben bu gerekceler icin bu direnisi destekliyorum. Bu gerekceler;Kesilen agaclardir, Bu gerekceler,kurutulan,zehirlenen ve HES'ler ugruna peskes cekilen dogadir, Bu gerekceler,Uludere'de öldürülen vatandaslardir, Bu gerekceler,insanlarin kendilerini mutlu hissetmek icin icecekleri iki kadeh rakidir, Bu gerekceler,MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'e yapilan hakaretlerdir. Bu gerekceler,Irticanin simgesi olan TOPCU KISLASI'nin tarihi canladiracagiz yalaniyla sinsi emellerini gerceklestirmek isteyen Laiklige karsi olan zihniyettir. Bu gerekceler,insan haklari kisvesi altinda milleti kamplara bölenlerdir, Bu gerekceler,Kendi ordusunu hadim ederek,Nato ordusu konumuna sokan ve ülkeyi savunulamaz bir konuma getiren ve ülkeyi yabanci devlet askerleriyle dolduranlardir. Bu gerekceler,kucagina aldigi yargi ile bu milletin namusunu korumaya yemin etmis,yillardir terör örgütüyle mücadele veren serefli komutanlarin tutuklanmis olmalaridir. Bu gerekceler,demokratik haklarini kullaniyorlar diye,buz gibi sularla islatilan,biber gazlariyla zehirlenen,yerlerde tekmelenip cocugunu düsüren,saclarindan cekelenen,agizlari kapatilanlardir. BU GEREKCELER,VERDIGIMIZ BINLERCE SEHIDIN RUHUNU AZAP ICINDE KIVRANDIRAN VE TERÖR ÖRGÜTÜYLE PAZARLIK YAPAN,ÜLKEYI BÖLÜNME SÜRECINE SOKANLARDIR. BU GEREKCELER;HACLILARLA ISBIRLIGI YAPARAK BINLERCE MÜSLÜMANIN KANINI AKITANLAR,VE DE SURIYE'DE KAN AKITMAK ICIN FIRSAT KOLLAYANLARDIR. Evet benim gerekcelerim bunlardir,daha cok gerekce var ama iste ben bu nedenlerle,bu direnisi destekliyorum. saygilarla
  15. Basbakanin yüzde 50 dedigi kitlenin yüzde 40'i bu yukaridaki mektubu yazanlardandir.Geriye kalan yüzde 10 var ki onlar da biliyorlar kazin ayaginin basbakanin dedigi gibi olmadigini.Bu yüzde 10'un icinde bir kesim var ki;Izmir Emniyet Müdürlügü yaptigi aciklamada "ELI SOPALI GÖRÜNEN SIVILLERIN POLIS OLDUGUNU ifade etmisti.HAYIR ONLAR POLIS DEGILLERDI.Tahrir Meydani'na develerle dalan Mübarek yandaslari gibi Erdogan'in yandaslariydi onlar.Emniyet Müdürlügü gercegi itiraf etme mertligini gösteremedi ve AKP yandaslarini Polis diye tanimladi.Onlar Iste o yüzde 10'un icindeki insanliktan nasibini alamamis olanlardi. saygilarla
  16. Terörle mücadele eden Esad ülkesinden ayrilmiyor,halkina savas acmis olan basbakan Türkiye disinda...! saygilarla
  17. Mahmut ÖZYÜREK BASIN AÇIKLAMASI Taksim Gezi Parkında başlayıp tüm ülkeye yayılan eylemler, hakkın hukukun meşru müdafaası, iktidarın, faşizan uygulamalarına karşı bir protesto eylemleri olarak başlamıştı. Ancak bu amaçla meydanlarda toplanan kalabalıklar birden uluslararası bir harekâtın öznesi, figüranı olmaya yönlendirilmeye çalışılıyor. Toplumun, haklı ve meşru olan tepkileri üzerinden başka bir tezgâh örülmeye çalışılıyor. Yaratılan bu ortam, tam’da her türlü provokasyona açıktır. Çünkü; disiplinsiz, bilinçsiz, örgütsüz yığın hareketleri, her dönemde ve her zaman belirsiz odaklar tarafından yönlendirilebilir ve sonu hiç de amaçlanmayan, istenmeyen felaketlerle, yıkımlarla sonuçlanabilir. Reyhanlı’da bir savaş yaşanırken, 51 ağaç değil, 51 insan hükümetin destek verdiği caniler tarafından katledilirken, kılları kıpırdamayan Brüksel, Cenevre, New York, Madrid, Amsterdam‘ın Taksim’de birden sahneye çıkmış olmaları düşündürücüdür. Bugüne değin Türkiye’de yaşanan onlarca yıkım ve felaketlerin hiç birinde seslerini duyamadığımız, Türk ulusuna düşmanca tavırları bilinen uluslararası af örgütü ve benzer kurumların gezi parkı olaylarında kararlar yayınlaması, AB ve ABD siyasilerinin art arda açıklamalar yapması, batılı hükümet ve medya gruplarının gezi parkı olayındaki alışılmadık desteği, Türk halkının ezici çoğunluğunun haklı istemleri ve meşru direnişi üzerinden bir “tezgah”ın sahneye sürülmekte olduğunun göstergeleridir. Merkezine “Tam Bağımsızlık “ şiarını koymayan, sloganlarında; “Ne ABD, Ne AB Tam Bağımsız Türkiye” özlemini yansıtmayan direnişler, protestolar son tahlilde dönüp dolaşıp uluslararası güç odaklarının amaçları ile örtüşür hale gelecektir. Uluslararası güç odakları Tayyip Erdoğan’ın ve AKP iktidarının “kullanım süresi”nin dolduğunu, Türk halkının sabrının taşmakta olduğunu, huzursuzluğun arttığını, bu nedenle her an bir eylemin veya direnişin başlayabileceği kaygılarını 2 yıldır dile getirmekteydiler. Uluslararası güç odakları, çıkarlarını korumak ve yeni kazançlar elde etmek için ilişkili ülkelerdeki işbirlikçilerle el ele verip toplumun değer yargılarını değiştirerek, kendi ideolojisi doğrultusunda bir dünya görüşü yaratmakta ve bunu uygulamaktadır. Böyle bir tuzağa düşen ülke, bu aşamadan sonra, Uluslararası güç odaklarının çizdiği yön doğrultusunda yol alacaktır. Taksim Gezi Parkı protestosunu Uluslararası güç odaklarının kendi amaçları ve denetimleri altında yönetebilmek için binlerce ajanı devreye soktuğu duyumlarımız arasındadır. AKP gitsin de kim gelirse gelsin anlayışı Türk halkına kurulmuş yeni bir tuzaktır. AB’ci NATO’cu, OECD’ci, Gümrük Birlikçi, Dünya Bankacı yeni bir iktidarın, emperyalizm için yeni bir “taze kan”ın halkın kendi eliyle devreye sürülmesi tezgahıdır. Gezi Parkının tozu dumanı arasında; Osmanlı’nın kapitülasyonundan daha tehlikeli olan “petrol yasası” Meclisten geçirildi. TBMM’den geçen yeni Türk Petrol Kanunu mevcut yasadaki “milli menfaat” vurgusunu kaldırıyor “devlet hissesini” kuyularda sahalara göre azaltıyor. Yani Türkiye’nin petrol sektörü yeni Türk Petrol Kanunu ile birlikte artık yabancıların hakimiyetine terk ediliyor. Bizim mücadelemiz özü itibari ile emperyalizme karşı tam bağımsızlık mücadelesidir. Uluslararası güç odaklarının maşa değiştirip, makyajlanmış yeni hainleri, yeniden önümüze sürmelerine izin vermemeliyiz. Sol gösterip, Amerikancı sağ yumruk atanlara dikkat etmeliyiz. Milliyetçiyim deyip, emperyalizmin yerli uşakları zora girdiğinde onlara elini uzatım kurtaranları iyi tanımalıyız. Yaşadığımız süreç, 11 yıllık ihanet döneminden, hatta son 63 yıllık teslimiyet döneminden daha zorlu, ihanet mayınlarıyla döşeli bir süreçtir. Bu süreci Örgütlü, bilinçli ve ilkeli birlikteliklerle aşabiliriz. Dünyada hiçbir bağımsızlık mücadelesi “yığınların kendiliğinden hareketi” ile kazanılmamıştır kazanılamayacaktır. Mahmut ÖZYÜREK ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ ISPARTA ŞUBE BAŞKANI saygilarla
  18. Düsünün ki bir basbakan,kendine karsi olan herkese CAPULCU diyor.Demokratik hakkini kullananlara TERÖRIST diyor .Hitler'in SS'leri vardi.Hitler'i korumak icin kurulmus olan bir güvenlik ordusuydu SS'ler.Hitler'e,Hitler'in rejimine karsi olan herkes SS'lerden nasibini almistir,kimileri katledilmis,kimileri ziindanlarda cürütülmüstür,kacan kurtulmus kacamayanlar feci bir akibete ugramislardir.Sadece Yahudiler degil,kim varsa Diktatöre karsi bunlarin hepsi cezalandirilmistir.Bunlarin üniformalari vardi asker gibi giyinirdiler herkes bilirdi bunlarin SS oldugunu,birde GESTAPO vardi o da Hitler'in ajanlari görevini yerine getirirdi. Yeniceri Ocagi Padisahin korunmasi düsüncesi ile kurulmustu.Ancak en adi olaylar,en vahsi cinayetler,Osmanli'ya karsi kalkismalar bu YENICERI'ler tarafindan gerceklestirilmisti. Recep Tayyib Erdogan'in polisi'de aynen yukaridaki SS'lerin ve de YENICERILERIN görevini yerine getirmek amaciyla görevlendirilmistir,yani diktatörü ve onun baski rejimini korumak icin yönlendirilerek asli görevinden uzaklastirilmistir.Polisin asli görevi huzuru ve yurttaslarin güvenligini saglamaktir.Polis bu görev yerine artik diktatörün iktidarinin korunmasi icin görev yapmaktadir. Muhakkak ki ülkelerde güvenlik sorunu cok önemli bir yer isgal eder.O ülkenin güvenlik güclerine ihtiyaci vardir.Ancak bu güvenlik gücleri sadece diktatörün mutlulugu icin görev yapiyorsa bunun adina polis devleti denir. AKP iktidara gelene kadar Türkiye'de polis sayisi 120 bindi.Bugün bu sayi yüzde yüzü de asarak 250 bine ulasmis ve 10 bin yeni polis alinmasi da söz konusudur.AKP döneminde polise olaganüstü yetkiler verilerek adeta yargi ikinci plana itlimis,örnegin Ergenekon ve Balyoz denilen tertipler tamamen polis tarafindan hazirlanan sahte belgeler ve raporlarla uygulamaya konmustur. Örnegin;Ergenekon sanigi Tegmen'in cep telefonuna SEHVEN!yüklenen numaralar gibi,polis bunu itiraf etmis fakat SEHVEN diyerek yirtmistir. MIT denilen ve ülkenin istihbarat ihtiyacini gidermekle yükümlü olan kurum diktatörün gizli servisi konumuna getirilmistir.Kim diktatöre karsiysa MIT diktatöre bunu rapor eder.Ayni MIT ve ayni Emniyet Reyhanlidaki katliama seyirci kaldilar. Diktatör,koltugunu saglamlastirmak icin terör örgütüyle isbirligine giderek kaybolan imajini teröristler sayesinde kurtarma cabasi ve telasi icinde girmistir.Terör örgütü ile pazarliga karsi olanlar ise diktatör tarafindan TERÖRIST VE CAPULCU diye adlandirilmaktadir. Diktatör son secimden sonra agzi kulaklarina vara vara "SIMDI USTALIK DÖNEMI BASLIYOR"diyerek aslinda yasanacak olan vahim gelismelerin de sinyalini vermisti.Bu vahim gelismeler:Terör örgütü ile pazarlik,teröristlerin affedilmesi ve silahlariyla birlikte simdilik geri cekilmeleri,T.C.'nin silinmesi,Islami uygulamalarin hayata gecirilmesi,Osmanli'nin bile akil edemedigi,Istanbul'un en güzide tepesi olan CAMLICA'ya cami yaptirma projesi,TAKSIM'deki irtica sembolü olan TOPCU KISLASI'nin yeniden tanzim ederek sözümona tarihi yeniden yasatma hevesi.Anitkabiri'n yikilmak istenmesi,Alkol düzenlemesi paravani altinda alkolün yasaklanmasi ve bunlara benzer birtakim dinsel icerikli yasalar ve calismalardir. Polis orijinli TARAF Yazari Emre Uslu'nun eger iddiasi dogruysa,basbakanin koruma müdürünün,basbakanlik ofisine yaklasanlara vur emri vermis olmasi bile diktatörün ve SS'lerinin nasil bir zihniyete sahip olduklarini anlatmaya yetiyor. TAKSIM GEZI PARKI'ni tüm Türkiye birbirine kenetlenerek korumaya calisti.SS'ler ise üstlendikleri misyon geregi bu eylemleri yapanlara karsi insanlik disi bir saldiriyi gerceklestirdiler.Bunlari tekrar tekrar yazmaya gerek yok resimlerde hersey acik acik görülmektedir.Birde canli olarak o zulmü yasayanlar var ki onlara saygilarimi iletiyorum. Ahlaktan nasibini alamamis olan yandas medya ve calisanlari mümkün olan her yola basvurarak bu hakli ve kutsal eylemleri kücük düsürmeye,bu eylemleri yapanlara hakaretlerle saldirmaya,ifitralar atarak gercek disi haberler yapmaya özen gösterdiler. Basbakan,ülkeden kacirilirken giderayak tehditler savurdu.Yüzde 50'yi evlerinde zor tutuyoruz dedi.Bu bir mesajdi.Sokaga cikin AKP'yi ve onun diktatörlügünü kurtarin mesajiydi bu.Aklima CAVUSESKU geldi."Ifadesi alinirken;ben halkim icin calistim ama capulcular bana karsi ciktilar"demisti,CAVUSESKU'nun esi de "BEN SIZIN ANANIZIM"diye duygu sömürüsü yapiyordu kendisini yargilayanlara.CAVUSESKU bir diktatördü,acimasiz,koltuk düskünü,halki aclik ve sefalet icersinde yasarken, O'nlar refah icinde yasiyordular,seyahatler ailecek yapiliyordu.Nasil olsa parasini millet ödüyordu.Lesleri bir duvar dibinde birakildi. Halkina zulmedenler er veya gec hakettikleri akibetten kacamazlar.Halka hizmet ediyoruz diyerek halki ezenler ancak kendilerini aldatirlar.Ellerinde güc varken cok güclüdürler,korkusuzdurlar ama bu güc ellerinden kaydigi zaman cok acinacak bir hale gelirler. Demirel iyi bir siyasetci degildi ama Demirel bir devlet adamiydi.Sözleriyle,yaptigi siyasetle,oturup kalkmasiyla devlet adamligini ispatliyordu.Bugün Demirel'e laf edenler ise onun seviyesine ulasamayanlardir. Basbakan,giderayak milleti tehdit etti.Bunu ben neye benzetiyorum:Sokak cocuklari vardir,uygunsuz hareketler yapip birisinden tokat yediklerinde,seslerini cikaramazlar ama bes on metre uzaklastiktan sonra,ben seni abime söyleyeyim de gör seyini sey ettigim diyerek kacarlar. saygilarla
  19. Basbakan kacarayak,havaalaninda aciklamalar yapmis:Secmenimizi zor tutuyoruz,demis...! Bu sözler bir mesaj niteligi tasir,kiskirtmadir,sokaga cikin ve Kemalistlere,Anti AKP'cilere,SEVR karsitlarina,Laiklere karsi mücadele verin anlamina gelir. Bu sözlerin birakin düsünülmesini söylenmesi SUCTUR.Dogal sartlarda devletin savcilari derhal harekete gecerek inceleme baslatir.Ama sartlar dogal degil,savcida,yargicta,poliste bu suca ortaktir.Yani MARKO PASA hesabi. Simdi Icisleri bakani ve ona paralel olarak,yandas medya;koro halinde,iddialarin gercek olmadigini,sosyal medyada mevcut olan fotograflarin Türkiye ile ilgisi olmadigini bunlarin yabanci ülkelerdeki protestolarda cekilmis resimler oldugu carpitmasini islemeye basladilar.Yani polis cok masummus! Halbuki resimlerin hepsi son birkac gündür yasanan zulümle ilgili gercek resimlerdir.Polisin nasil hunharca davrandigini,yere düsen insanlari nasil tekmeledigini gösteren resimlerdir,Sirtlarinda TÜRKCE yazmasa bize yutturacaklar bu yalanlari.Hele bir resim varki:3-4 kisi bir binanin kapisina siginmis 2 metre önlerinde en az 10 tane polis ve ellerinde biber gazi bu siginan kisilerin yüzlerine sikiyorlar.Bu polisleri doguran analar keske tas dogursaydilar.Nerden bilecektiler ki dogurduklari bu cocuklar insanlik düsmani olarak görev üstleneceklerdir. Polisin sucu yok diyor Bahceli!Gel de gülme.Ya arkadas sen nasil bir insansin.Amacin nedir,kime hizmet icin o partinin basindasin?Zulmeden POLISTIR.Hangi masumiyetten bahsediyorsun.Emir almislar,Eger bir emir insanlik sucu islemeye yönelikse bu emir yerine getirilmez.Burada POLIS sucludur kimse polisi savunmasin.Iktidar sucludur.Polisin bu zulmünü yumusatmaya,bu zulme hafifletici sebepler bulmaya calisanlar eger gaflet icersinde degillerse renkleri acikca ortadadir. Basbakan simdi bu zulmü bu adaletsizligi,bu hak ve hürriyet gaspini birtakim iddialarin arkasina saklanarak perdelemeye calisirken bir de tehditler savuruyor.Tehditler savururken de yurt disina kacmanin telasindadir.Basbakani kaciriyorlar. Basbakanin basin danismani olan kisi bugün bir televizyon kanalinda ;Erdogani yedirtmeyiz dedi.Ayni Erdogan Hakan Fidan'i yedirtmem dedi.Düsünün ne kadar gayri ciddi ve etik olmayan kadrolar tarafindan Türkiye yönetilmektedir. Ey,YETMEZ AMA EVET'ciler,eserinizle ne kadar gurur duysaniz yeridir.Durmayin devam edin.SIZLERIN TASIDIGI YÜZE SAHIP OLMAK ISTEMEZDIM. saygilarla
  20. AKP siyasi parti değil 'terör örgütü'dür! Kıymet Nadir BİNDEBİR "Belirlenen Eylem Hedefleri: -T.C.'nin eğitim ve kültür kurumlarının çeşitli birimlerde tasfiye edilmesi, -T.C.'nin yargı sisteminin işlemez hale getirilerek tasfiye edilmesi, -Ordu bir bütün olarak hedeftir. -Ordu, özel tim, korucular, polis, MİT, sivil savunma hedeftir. -Turizm işletmeleri, maden işletmeleri, petrol boru hatları, petrol işletmeleri, enerji kaynakları, fabrikalar, termik santraller, silah sanayii, ulaşım ve haberleşme sistemleri... Bunların tahrip edilmesi, işlemez hale getirilmesi esastır. Eylem birlikleri oluşturup, yukarıda belirtilen sahalarda eylem yapmak üzere görevlendirilmiştir." --- Yukarıdaki satırlar Abdullah Öcalan'ın yargılandığı iddianameden. Siz ne sanmıştınız, AKP parti programı mı? İddianamenin 'Terör örgütünün 1994 yılında yapılan III. Ulusal Konferansı'nda belirlenen eylem hedefleri' başlıklı bölümünden. "Yukarıda belirtilen eylem kararları, sanık Abdullah ÖCALAN'ın başkanlığında düzenlenen konferans ve kongrelerde alınmış ve akabinde Türkiye'ye gönderilen terör örgütü mensuplarınca uygulamaya konulmuştur. (İddianame-Klasör:3/Dizi:6)" Son cümledeki 'terör örgütü mensuplarınca'yı çıkarıp 'AKP iktidarı tarafından' diye okuyun... --- Şimdi 'terör'ün resmi tanımına bir göz atın: "Terör; baskı, cebir ve şiddet korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle Anayasa'da belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzenini değiştirmek, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devleti'nin ve Cumhuriyeti'nin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak ve yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü eylemlerdir". Terör tanımına giren eylemleri PKK ile paralel olarak kim gerçekleştiriyor? AKP mi, yoksa Silivri'deki esir albay, tutuklu rektör ya da Genelkurmay'da daktilo yazan kadın memur mu? Bırakınız 'sandıkta görüşürüz', 'gün olur hesap döner' söylemlerini!.. AKP yasal bir siyasi parti değil, Pentagon-CIA'nin kurduğu, devşirdiği bir TERÖR ÖRGÜTÜDÜR. Kendisini TBMM ve yargının her türden denetiminden muaf kılan AKP'ye karşı mücadele de bu çerçevede dizayn edilmelidir. Terör örgütüne, düşmana en emanet edilemeyecek şey, bir Devletin 'KAYITLARI'dır. Nüfus, tapu, vergi, askerlik kayıtları vs.dir. Telekomünikasyon, devletin haberleşmesi terör örgütünün kontrolüne bırakılamaz (bırakılırsa iktidar koltuğuna oturtulan gerçek teröristten başka herkes terör suçuyla yaftalanır). AKP nüfus-seçmen kayıtlarını parmaklayarak seçim kazanmış, tapu kayıtlarını parmaklayarak vatan toprağını gasp etmiş/ satmış, vergi vermeyen, askerlik yapmayan bir terör örgütüdür. Bu örgütten kurtulmak için hilesiz yapılacakmış gibi seçim beklemek, AKP'yi Türkiye Cumhuriyeti'nin bir siyasi partisi addederek 'yasal sınırlar içinde' muhalefet etmek salaklıktır. saygilarla
  21. Benim burada yapabilecegim en özet yorum:"Recep Tayyib Erdogan Türkiye'de bir IC SAVAS'in kiskirticiligini yapmaktadir.Buna baska bir isim vermek benim acimdan cok zor.Bu bir IC SAVAS kiskirticiligidir-Yani basbakan acik acik Türkiye'de bir LAIK-ANTILAIK ic savasin adimlarini atmistir.Almis oldugu kararlar,cikartmak istedigi yasalar hep bu yöne dönüktür yani bir ic savasa.Akil var mantik var.Hic gerek yokken bir Alkol yasagini.düzenleme-adi altinda millete dayatmak,hic gerek yokken,Istanbul'un ve Türkiye'nin özgürlük sembolü haline gelmis TAKSIM MEYDANI'nda 1800'lü yillarin sonlarina dogru yobazligin simgesi olmus olan TOPCULAR KISLASI'ni "tarihi canlandiracagiz"diyerek yeniden tanzim edip oraya bir AVM kondurarak bu özgürlük sembolü meydani irticanin sembolü haline getirme karari,2 Ayyas'in cikardigi yasaya EVET diyipte Dinin enrettigi yasaga Hayir diyenler seklinde yaptigi konusma ile ulu Önder Atatürk ve onun silah arkadasi Inönü'ye alelen hakaret etmesi bir yana acik acik seriatin sinyalini vermesi bence IC SAVAS kiskirticiligidir.Yani kardes kaninin akmasi kiskirticiligidir.Polise verilen "ÖLDÜRÜN"emir de ayni anlami tasir.Özellikle medyada bazi köselere tünemis olan ahlaktan nasibini alamamis gazeteci müsveddelerinin yaptigi kiskirtmalar da IC SAVAS kiskirticiligidir.Basbakanin ve onun sahibinin sesi marka Ankara Büyüksehir Belediye Baskani Gökcek'in sözleri kiskirticiliktir. Eylemler esnasinda,eylemcilerin arasina provakatörlerin karismasi dogaldir.Ancak eger provakasyon basbakandan ve onun bürokratlarindan yandas medyasindan geliyorsa bu cok vahimdir.Bu bir suctur.Yüce Divan'a götürme sucudur.Bir basbakan Muhalefet liderine;Sen 100 bin toplarsan ben 1 milyon toplarim diyorsa bu savas kiskirticiligi bazi kesimlere haydin cihada sinyali vermek demektir.
  22. Almanya Hamburg'ta dün yapilan Taksim'e destek protestosu PKK ve dincilerin tehditleri altinda Türk bayragini actirtmama girisimine dönüstü.Bazi kendini bilmezler Türk bayragi ile protesto yürüyüsü yapilmasini fasistlik olarak nitelendirdi. Siyasi olmayan bu halk ayaklanmasi,doganin korunmasina yönelik olsada bu ayaklanmada acilan Türk bayraklari son günlerde polisin bayraga karsi takindigi affedilemez davranislara karsi bir uyaridir.Bayragin acilmasini fasistlik olarak nitelemek densizliktir.Bunu yapanlarin bayrakla sorunlari oldugu ortadadir. Fetulahin kanallari olaylari carpitarak vermekte ve eylemi kücük düsürmek gayretini gütmektedir.Aslinda bu kanallara karsi bir uyarida bulunulmasi gerekmektedir. Basbakan ve yandaslari,Facebook ve Twitter'in yasaklanmasi gibi planlar yapmaktadirlar.bu planin amaci eylemlerin yurt sathinda kitlelere ulasmasini önlemektir.Yani diktatör korkmaktadir,her diktatör gibi o da korkuyu tatmaya baslamistir.Yalaka ve cikarci kanallarin sansürlemesine,karatmasina,carpitmasina ragmen Uluslararasi medya yasanan zulmü dakika dakika ülkelerine haber olarak ulastirmaktadir. Özellikle EN SON HABER denilen dinci ve yandas Internet Sitesi müthis bir carpitma ve dezinformasyon görevini yürütmektedir.Yani birkac kanal ve gazete disinda bu kalkisma ve demokratik hareket antidemokrat kesim tarafindan perdelenmekte ve kamuoyunun gözünden kacirilmaktadir.Bunlardan da zamani gelince hesap sorulmalidir. saygilarla
  23. Bu arada,yandas ve yalaka TV ve Radyo kanallari haberleri carpitarak veriyor ve dinleyiciler üzerinde gercekleri carpitma operasyonlari yapiyorlar.Bazi taninmis yandas gazeteciler halki provake edecek tarzda sözler söyleyip özgürlük mücadelesi verenlere hakaretler yagdiriyorlar. Basbakan ve Ankara Büyük Sehir Belediye Baskani Melih Gökcek'in tehditvari sözleri ise AKP'nin neleri göze almaya hazir oldugunun ispatidir.Melih Gökcek "sizi bir kasik suda bogariz"Basbakan;"Biz milyonlari toplariz"bu sözler tehdit dolu sözler olmanin yanisira cok korkunc bir zihniyetin is basinda oldugunu bize anlatiyor.Bu bir ic savas tehditidir.Yani AKP hedefine ulasabilmek icin ic savasa bile hazirdir.Ancak bu amacina ulasamadan tepe taklak gidecektir. saygilarla
  24. Sayin Evrensel;AKP iktidari artik neyi hedefledigini 2023 yili icin hangi plan ve projeyi hazirladigini artik inkar etmiyor.Bunu acik acik dile getiriyor.Yani artik kimseden korkusu ve de pervasi yok. "Iki ayyasin!yaptigi yasaya evet diyorsunuzda dinin emrettigi yasaya neden hayir diyorsunuz"derken zaten basbakan hedefini aciklamis oldu. Diyanet bütcesinin bircok bakanligin bütcesinden daha cok olusunun nedenlerinden birisi,dini kuruluslari,dinle ilgili kesimleri 2023 yilinda ilan edilecek olan yeni cumhuriyete hazirlamaktir.Dikkat edin,Diyanet Isleri Baskani su son dönemlerde hic alisilmamis yani tam olmasa bile yine de laik düzene aykiri bir sekilde önemli görevlerle adimlar atiyor.Hic üzerine vazife olmayan seylere karisiyor.Askerin konusmasini anti demokratik diye tu kaka edenler Laik bir düzende Diyanet Isleri Baskani'nin hükümetin emrinde siyaset yapmasina izin vermektedirler. Türkiye Cumhuriyeti,islerligini yitirmis bir Osmanli'dan koparak kurulmus olan bir devlettir.Bazi kesimlerin bu devleti 90 yildir hazmedememis olmalari ve bu devleti yikmak icin her türlü ser odagiyla isbirligi yaptiklarini biliyoruz ve bugün ülkenin getirilmis oldugu konum vahim bir konumdur. Düsünebiliyormusunuz,Bir ulusu temsil eden Ay Yildizli bayrak basbakanin polisleri tarafindan cekeleniyor parcalaniyor tazyikli su ile yerlerde süründürülüyor.Bu polislerin kollarinda da ay yildiz var.Bu polislerin yaptiklarini,valisi,kaymakami,belediye reisi,muhtari,emniyet müdürü,bakani ,milletvekili,basbakani cumhurbaskani savcisi hakimi ile tüm sorumlular görüyor seyrediyor.Bayraga yapilan bu saygisiz saldirilara göz yumanlarin Türk oldugunu söylemek haysiyetsizliktir hele de bunlarin müslüman olduklarini iddia etmek tek kelimeyle densizliktir. Türkiye Cumhuriyeti silinmek istenmektedir.Bunu sadece icimizdeki hainler degil onlarin dostlari ve ögretmenleri olan Türkiye disinda belirli görevlerdeki yabanci bazi cevreler de istemektedir Yani TÜRKIYE sadece iceten degil distan da yikilmaktadir.Hükümet bu yikimin taseronudur.Türkiye Cumhuriyetini silmek isteyenler taserondur.Adi,makami ve rütbesi ne olursa olsun. saygilarla
  25. T.I.C olursa herhalde irkcilik olmaz dimi?Yani Türkiye Islam Cumhuriyeti! saygilarla

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.