gloria

Salyangozların üzerine basıp, öldürmeyelim diye kabuklarını boyayan adam...Bu adam Stefan Siverud. Amacı salyangozların kabuğunu boyayarak yolda yürüyenlerin dikkatini çekmek ve üzerine basılmasını engellemek. Projesinin bir de ismi var: Snailpimp. Salyangozların kabuklarını renk renk boyayan Siverud süslediği kabuklara minyatür figürler de ekleyerek salyangozları tam bir sanat eserine çevirmiş ki insan onları böyle gördüğü an artık onun üzerine basmak imkansız hale geliyor. Proje, hayvanları insanlardan korumak amaçlı yapılmış ancak hayvanseverler yine de endişeli. Siverud her ne kadar kullanılan boyaların zehirli olmadığını söylese de hayvanların gövdesine yapılmış bu müdahalenin onu “görünür” hale getirmesi diğer avcı hayvanlara görünmelerine de neden oluyor olabilir mi?

sağlık bakanı kan vermek isteyenler için demiş ki: “Sağlık hizmetlerini aksatmanın bir hesabı olacak. Bu kişilerle ilgili suç duyurusunda bulunacağız” Katliamın ardından dakikalarca ambulans gelmemesi, ambulansların yolunun polis tarafından kesilmesi ve bakanlık verilerinin TTB’nin ve HDP’nin açıklamalarından düşük olmasına ilişkin tek bir söz söylemeyen Gümüş, katliamın hemen sonrasında hastane önlerinde kan bağışı çağrısı yapanları hedef gösterdi. Numune Hastanesi’nin bahçesinde kan anonsu yapan kişinin sağlıkçı olmadığını söyleyen Gümüş, çağrılar nedeniyle 150 kişinin kan vermek istediğini, kan merkezindeki çalışmaların durma noktasına geldiğini ileri sürdü. Gümüş, “Sağlık hizmetlerini aksatmanın bir hesabı olacak. Bu kişilerle ilgili suç duyurusunda bulunacağız” dedi.

Ahmet Davutoğlu Ankara katliamının ardından, "Canlı bombaların listesi var ama eylem yapmadan tutukluyamıyoruz çünkü Türkiye bir demokratik hukuk devleti," demişti ve evet iki canlı bomba da MİT'in listesindeki IŞİD'lilerin arasından çıktı. ve şimdi de nasıl bir kendini bilmezse (bilmiyorum belki de kendini çok iyi bildiğinden söylüyordur bu sözleri) diyor ki; DEAŞ'ın (IŞİD) kafasındaki İslam ile Türkiye’de yaşanan ve bizim savunduğumuz İslam arasında 180 derece değil 360 derece fark var” Ha bir de şu durum söz konusu Günlerce bu kişiden bahsedildi, Ankara'da patlayacak bombayı önceden yazdığı, bu kişinin HDP'li olduğu vs. Basına olay bu şekilde lanse edildi ancak HDP bu kişinin partiyle hiçbir bir ilgisinin olmadığını açıkladı ve başka bir yandan şu bilgi dolaşıyor twitterda ve her yerde: (Kimliği açık yazıyorum çünkü bu bilgi her yerde açık olarak yazılmış)

Aslında en iyi diziler derken şöyle bir ayrıcalık yapalım, 8 üzerinden puan almış en iyi diziler diyelim. IMDB'de böyle 24 tane dizi var ve bunlardan 8. sırayı alan dizi tabii ki Leyla ile Mecnun.. IMDBye göre 8.sırada bana göre ise başım üstünde... Her zaman bir numara Neyse gelelim listeye 1. Breaking Bad (Dram, Suç, Gerilim) 2. Game of Thrones (Macera, Dram, Fantastik) 3. The Sopranos (Suç, Dram) 4. Dexter (Suç, Dram, Gizem) 5. Friends (Komedi, Romantik) 6. Dr House (Dram, Gizem) 7. Supernatural (Dram, Fantastik, Korku) 8. Leyla ile Mecnun (Macera, Komedi, Dram) 9. The Big Bang Theory (Komedi) 10. Prison Break (Aksiyon, Suç, Dram) 11. Doctor Who? (Macera, Dram, Bilim kurgu) 12. Homeland (Dram, Gizem, Gerilim) 13. How I Met Your Mother (Komedi, Dram, Romantik) 14. Lost (Macera, Dram, Fantastik) 15. The 24 (Aksiyon, Dram, Gizem) 16. Fringe (Dram, Gizem, Bilim kurgu) 17. Person of Interest (Aksiyon, Dram, Gizem) 18. Misfits (Komedi, Dram, Fantastik) 19. White Collar (Komedi, Suç, Dram) 20. The Blacklist (Suç, Dram, Gizem) 21. The Vampire Diaries (Dram, Fantastik, Korku) 22. Da Vinci's Demons (Macera, Dram, Fantastik) 23. The Mentalist (Suç, Dram, Gizem) 24. Pretty Little Liars (Dram, Gizem, Gerilim)

IMDB takipçileri için yeni bir liste hazırlayıp sundu. Liste en popüler diziler listesi. Listede toplamda 100 adet dizi bulunmakta. Ben şimdilik burada ilk 10 tanesini vereyim. Gerisine siz artık IMDB'nin sayfasından göz atarsınız. 1) American Horror Story 2) The Walking Dead 3) Fear The Walking Dead 4) Gotham 5) The Flash 6) Arrow 7) Scream Queens 8) Quantico 9) Game of Thrones 10)Blindspot

@@Admin bu filme dikkatini çekeceğim

Evet yazdıklarınızı takip ediyorum, sadece bununla ilgili bir konu olduğu için bu başlığın altına eklemek istedim. Diğer konularda zaten siz herşeyi paylaşıyorsunuz. Bir duygumu paylaşmak istedim, Konya olduğu için... Mevlana'nın şehriydi ne de olsa...

Ghadi bir Lübnan filmi, 2013 yapımı ve yönetmeni Amin Dora. Ghadi, Amin Dora'nın tek uzun metrajlı filmi, üç izleyici ödülüne sahip bir dram, komedi... İzlemesi gerçekten de keyifli bir film... Müzik öğretmeni Leba, çocukluk aşkı Lara ile evlenmiş ve iki kızı olmuştur. Daha sonra Ghadi adında bir de erkek çocukları olur. Ghadi zihinsel engelli bir çocuktur ve zamanının çoğunu evin penceresinde yüksek sesler çıkararak geçirmektedir. Köy halkı çocuğun bu sürekli bağırma sesinden son derece rahatsızdır. Sonunda ona “iblis” bile derler, kendi aralarında imza toplayıp onu bi bir tımarhaneye göndermeyi planlarlar. Ancak acaba Ghadi bir melek midir? Bu oğlan bir melek olabilir mi? Bu arada filmin senaryosu Ghadi'nin babası Leba rolünde izlediğimiz George Khabbaz’a ait. In a small neighborhood of a traditional Lebanese coastal town, Leba (Georges Khabbaz), a music instructor, marries his childhood sweetheart Lara. To the dismay of his family, neighbors, and friends, he has a first baby girl and then a second one. Lara is pregnant for the third time, and yes, it's a BOY! However, medical tests show that the boy will have special needs. Will Leba and Lara keep the baby? Will little Ghadi become a burden on the family, or will he be its pride and joy? Expect strange phenomena to affect the behavior and beliefs of that little town's population.

Aklıma Tolstoy'un şu sözü geliyor işte: Acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyabiliyorsan insansın.

Konya'da yapılan Türkiye-İzlanda maçı öncesinde Ankara'daki patlamada hayatını kaybeden dostlarımız kardeşlerimiz için bir saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşu sırasında trübünlerden ıslık ve yuhalama sesleri gelmeye başladı. Resmi rakamlara göre 97 kişinin, gayriresmi rakamlara göre 128 kişinin öldüğü belirlenen Ankara katliamında hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşunda trübünlerden önce homıurdanma sesleri ardından da yuhalama ve ıslık sesleri gelmeye başladı. Ses saygı duruşunun sonuna doğru iyice yükseldi ve bunu Ya Allah Bismillah Allahuekber ve Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez sloganları takip etti. Konyalılar, Ankaradaki katliamı yuhalayarak protesto etti demek isterdim ama tam aksine Konyalılar katliamda hayatlarını kaybedenleri yuhalamayı tercih etti.

LEVENT KIRCA HAYATINI KAYBETTİ Temmuz ayından bu yana yakalandığı karaciğer kanseri sebebiyle kemoterapi gören Levent Kırca, bu gece saat 02.40 sularında hayata gözlerini yumdu.hastalığının ağırlaşması üzerine geçen hafta hastaneye kaldırılmıştı. Usta oyuncu, tedavi gördüğü Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Levent Kırca Kimdir? 28 Eylül 1948 yılında dünyaya gelen usta oyuncunun tam adı Zeki Levent Kırca’dır. Sahnelere ilk kez Ankara Devlet Tiyatrosu’nda 1964 yılında adım atan Levent Kırca, Ankara Birlik Tiyatrosu ve Halk Oyuncularında çalıştı. Nasreddin Hoca Oyun Treni, Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?, Bu Oyun Nasıl Oynanmalı?, Sağlık Olsun!, Ne Olur Ne Olmaz gibi televizyon dizilerinin yapımcılığını üstlendi. 1978′de Altınşehir adlı filmle sinemaya geçti. Ne Olacak Şimdi? ve Mavi Muammer adlı filmlerde oynadı. Hodri Meydan Topluluğu adlı Tiyatro Grubu’nu kurdu. Eski eşi Oya Başar ile birlikte Güzel ve Çirkin ve Sefiller adlı oyunları sergiledi. Üç Baba Hasan, Kadıncıklar adlı oyunları sergiledi. 1988′de başlayıp 22 yıl süren Olacak O Kadar adlı televizyon programını hazırladı. İlk sinema yönetmenlik denemesini Son adlı filmle yaptı. Daha sonra Şeytan Bunun Neresinde adlı filmi yönetti. 1998 yılında Kültür Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanını aldı. Sanatçının ikisi ilk eşinden, ikisi de Oya Başar’dan olan 4 çocuğu bulunuyor. Saint Petersburg Bal Mumu Heykelleri Müzesi’nde heykeli olan nadir Türk sanatçılardandır. 2011 yılında Karımın Dediği Dedik Çaldığı Kontrbas isimli komedi dizisine başlamıştır, fakat reyting alamadığından dolayı dizi dört bölüm sürmüş ve bitmiştir. 1 Mart 2011 tarihinden itibaren yayın hayatına günlük gazete olarak devam eden Aydınlık Gazetesi’nin yazarıdır. 1998 yılında almış olduğu Devlet Sanatçısı ünvanı Nisan 2015′te geri alındı. 2015 yılında karaciğer kanserine yakalanan usta oyuncu 12 Ekim 2015′te tedavi gördüğü hastanede bu hastalığa yenik düşerek hayatını kaybetti. Levent Kırca bir Veda Mektubu Yazmıştı "1974'te TRT ile girdim hayatınıza. O günden bu yana bayağı bir zamanınızı aldım. 41 yıl... Teşekkür ederim size, anılarınızda bana yer açtığınız için" cümleleriyle başlayan Kırca, mektubunda 'iki kardeşin çorap için kavga etmesi, komşu çocuğu kardeşlerden birine saldırınca bitmesini' anlatarak ülkede yaşanan sorunların bi sonu olacağını hatırlattı. 'Güzellikler paylaştıkça değerlenir, kötüler çoğaldıkça kanıksanır' diye devam eden Kırca, "İnsan olarak birbirimizi sahiplenmek, birleşebilmek için uzaylıların dünyayı istila etmesi mi gerekir?" diyerek kavganın bitmesi dileğini paylaştı. Kırca mektubunu, "Dik durun.. Adil olun, sabırlı olun. Daha iyi bir dünyada görüşmek ümidiyle. Atatürk'le kalın, cumhuriyetle kalın, hoşça kalın!!" diyerek bitirdi.

Benim bu filmle ilgili düşüncem son zamanlarda izlediğim en iyi distopik filmlerden birisi yönünde olduğu... Film derdini bence iyi anlatmış. İzlediğimden bu yana sürekli filmi hatırlıyorum, bana kendisini unutturmuyor.

Tüm heyecanımla dün akşam izlediğim son derece güzel bir filmden bahsetmek istiyorum. 100 Yaşında Bir Adam ya da orijinal ismiyle The 100 Year Old Man Who Climbed Out The Window and Disappeared. Düşünün ki günümüzde 100 yaşında bir adam olsaydınız ve 1900'lü yılların başında doğsaydınız, bu dünyada nelere şahit olurdunuz? I. ve II. Dünya Savaşı, diktatörler, atom bombası, S.S.C.B., Berlin duvarı vs. vs... Jonas Jonasson'un kitabından uyarlanmış olan 100 Yaşındaki Adam filminde Allan isimli 100 yaşındaki bir adam bir gün kaldığı huzur evinden kaçar ve kaçışının henüz 10. dakikasında eline içinde ne olduğunu bilmediği bir valiz geçer. Ve sonrasında Allan için trajikomik bir hayat başlar. Hiç kaçırmayın derim. Gerçekten kahkahalarla izledim ben bu filmi.. After living a long and colorful life, Allan Karlsson finds himself stuck in a nursing home. On his 100th birthday, he leaps out a window and begins an unexpected journey.

Sütyenden bikini

Eski sütyenleri yenilemek