gloria tarafından postalanan herşey
-
Izdırap mı, Istırap mı?
Izdırap mı, Istırap mı? Doğru: Izdırap Yanlış: Istırap ızdırap -bı (ızdıra:bı) Arapça iøµir¥b Acı, üzüntü, sıkıntı, keder "Baba dehşet ve ızdırap içinde yakasını gevşetmeye uğraşır." - A. M. Dranas
-
Orijinal mi, Orjinal mi?
Orijinal mi, Orjinal mi? Kelimenin doğru kullanılışı "orijinal" şeklinde olmalıdır. Orjinal yanlıştır. orijinal sıfat (l ince okunur) Fransızca original 1. sıfat Özgün "Zira ki biz, orijinal mevzulara teması şiar edinmişiz." - N. Hikmet 2. Fabrikası tarafından yapılan, taklit olmayan (araç ve gereç) 3. Otantik 4. Alışılagelenden daha değişik, şaşırtıcı nitelikte olan "Ankara ikliminin en orijinal tarafını ısıda buluruz." - F. R. Atay
-
Elektrik mi, Elektirik mi?
Elektrik mi, Elektirik mi? Kelimenin doğru kullanımı "elektrik" şeklinde olmalıdır. "Elektirik" yanlış kullanımdır. elektrik -ği isim, fizik Fransızca électrique 1. isim, fizik Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü 2. Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi 3. Bu enerjiden elde edilen aydınlanma 4. Fiziğin, bu enerji ile oluşan olaylarını inceleyen kolu5. Çarpıcılık, cazibe, canlılık "Ufak tefek ama şimdiden elektriği öbürkülerden başka, yırtıkça bir kız var içlerinde." - H. Taner
-
Eşek mi, Eşşek mi?
Eşşek şeklindeki söylem kelimenin etkisini artırmak, kelimeyi vurgulamak amacıyla yapılır. Sinirliyken söylenir veya bir sevgi sözcüğü olarak kullanılabilir. Bu da ilginçtir ki orası da ayrı bir durum tabii..
-
Eşek mi, Eşşek mi?
Eşek mi, Eşşek mi? Kelimenin doğru kullanımı "eşek" şeklinde olmalıdır. "Eşşek" yanlış kullanımdır. eşek -ği isim, hayvan bilimi 1. isim, hayvan bilimi Atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı, merkep, karakaçan, uzun kulaklı (Equus asinus) "Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu." - F. Baykurt 2. Odun kesme, duvar örme, sıva yapma vb. işlerde kullanılan üç veya dört ayaklı sehpa
-
Takdir mi, Taktir mi?
Ben aslında beğenme, değer verme anlamındaki takdir kelimesinin doğru ve yanlış kullanımdan bahsetmiştim. Bu durumda taktir kelimesi yanlış kullanım olduğu için onun diğer anlamından bahsetmemiştim. O nedenle müdahaleniz son derece yerinde olmuş, lütfen bu gibi durumlarda hiç tereddütsüz bana destek ve yardımcı olun. Teşekkür ederim @@politika
-
Takdir mi, Taktir mi?
Takdir mi, Taktir mi? Doğru: Takdir Yanlış: Taktir takdir isim (takdi:ri) Arapça 1. isim Beğenme, beğenip belirtme, değer verme "Hakkında sarf edilen alaycı sözlere mukabil şimdi takdirler, hürmetkâr iltifatlarla karşılıyordu." - A. H. Çelebi 2. Bir şeyin değerini, önemini, gerekliliğini anlama 3. Takdirname 4. Değer biçme "Bu aç adama yeni elbisenin ne derece faydalı olacağını okuyucularımızın takdirine arz ediyoruz." - F. Otyam 5. Kitle iletişim araçlarında izlenme oranı 6. din b. (***) Yazgı
-
Vejetaryen mi, Vejeteryan mı?
Vejetaryen mi, Vejeteryan mı? Doğru: Vejetaryen Yanlış: Vejeteryan vejetaryen isim Fransızca végétarien isim Etyemez
-
Bilumum mu, Bilimum mu?
Bilumum mu, Bilimum mu? Doğru: Bilumum Yanlış: Bilimum bilumum sıfat (bi'lumum) eskimiş Arapça sıfat Bütün, hep, kamu, ... -in hepsi "Bu tebligat Anadolu ve Rumeli'de bulunan bilumum ordu ve kolordu kumandanlarına tebliğ olunmuştur." - Atatürk
-
Rezervasyon mu, Rezarvasyon mu?
Rezervasyon mu, Rezarvasyon mu? Doğru: Rezervasyon Yanlış: Rezarvasyon rezervasyon isim Fransızca réservation isim Ayırtma
-
Menajer mi, Menejer mi?
Menajer mi, Menejer mi? Doğru: Menajer Yanlış: Menejer menajer isim Fransızca manager 1. isim Yönetici 2. Bir sporcunun veya sanatçının mesleki işlerini düzenleyen ve yöneten kimse 3. spor Bir spor takımının teknik yöneticisi
-
Mevta mı, Mefta mı?
Mevta mı, Mefta mı? Doğru: Mevta Yanlış: Mefta mevta isim (mevta:) eskimiş Arapça isim Ölü, ölmüş kimse "Kimi mevtasına kefen biçmiyor / Kimi helal rızkı yiyip içmiyor." - Seyrani
-
Mahvolmak mı, Mahfolmak mı?
Mahvolmak mı, Mahfolmak mı? Doğru: Mahvolmak Yanlış: Mahfolmak mahvolmak nsz (ma'hvolmak) Arapça1. nsz Yok olmak "Bu derece intibak kabiliyeti, tekâmül kuvveti olan dinamik bir millet olmasak mahvolurduk." - O. S. Orhon 2. Bozulup yararsız duruma gelmek 3. Onulmaz duruma gelmek 4. Boşa gitmek, heba olmak
-
Müsait mi, Müsayit mi?
Müsait mi, Müsayit mi? Doğru: Müsait Yanlış: Müsayit müsait sıfat (müsa:it) Arapça 1. sıfat Uygun, elverişli "Asla hissîliğe, ılık ve yumuşak duygulara müsait değiliz." - N. F. Kısakürek 2. Flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen (kadın)
-
Cereyan mı, Ceryan mı?
Cereyan mı, Ceryan mı? Doğru: Cereyan Yanlış: Ceryan cereyan isim (cereya:nı) Arapça 1. isim Bir yöne doğru akma, akış, akıntı "Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı." - E. E. Talu 2. Bir şeyin gelişme, olma durumu "En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına bırakmak." - R. H. Karay 3. Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket "Aşırı ırkçılık cereyanlarının yalancı şahidi olarak sahneye çıkarıldı." - C. Meriç 4. fizik Akım "Elektrik cereyanı."
-
Bilinçaltı Mesajlar Ve Reklamcılık (Subliminal Mesaj)
Mesela hiç dikkat ettiniz mi bilmem; saat reklamlarında saat hep 10:10 u gösterir. Bunun bilinçaltına gönderilen herhangi bir mesajı var mı bilmiyorum, ben hep estetik amaçlı öyle yapıldığını düşünmüştüm ama tabii amaç başka olabilir. Aşağıya birkaç örnek ekleyeyim ama daha geniş çağlı görebilmek için google a "watch" yazabilirsiniz. (Birkaç örnek dışında saatlerin hep 10:10 u gösterdiğini siz de göreceksiniz.)
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
Hele bir güzelliğe bakın, sonra da için... Afiyet olsun..
-
Gloria
Sağol sen nasılsın?
-
Simin İçin... (◕‿-)
Seviyorum canım ben seni... Hem yüzüne muhteşem bir gülümseme yerleştirmek varken, bin parça yerleştirmek niye..
-
KISMETTE NE VARSA
!f İstanbul Bu Yıl Çok Önemli Konukları Ağırlayacak diyor. Forumun etkinlik takviminde de gördüm, linkleyeyim buraya Tabii bugün bir de 2. Pembe Hayat KuirFest başladı. Ona da bakmak lazım.
-
70. Altın Küre (Golden Globe) Ödülleri
Oscar’ın habercisi sayılan 70′inci Altın Küre (Golden Globe) ödülleri, düzenlenen törenle sahiplerini buldu. En İyi Film- Drama Operasyon: Argo (Argo) En İyi Komedi/Müzikal Sefiller (Les Misérables) En İyi Yönetmen Ben Affleck, Argo En İyi Erkek Oyuncu – Drama Daniel Day-Lewis – Lincoln En İyi Kadın Oyuncu – Drama Jessica Chastain , Zero Dark Thirty En İyi Erkek Oyuncu – Komedi/Müzikal Hugh Jackman , Sefiller En İyi Kadın Oyuncu – Komedi/Müzikal Jennifer Lawrence , (Umut Işığım) Silver Linings Playbook En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Christoph Waltz , Zincirsiz (Django Unchained) En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Anne Hathaway , Sefiller En İyi Senaryo Quentin Tarantino , Zincirsiz (Django Unchained) En İyi Animasyon Film Cesur (Brave) Yabancı Dildeki En iyi Film Aşk (Amour) En İyi Müzik Mychael Danna, Pi’nin Yaşamı (Life of Pi) En İyi Şarkı Adele, Skyfall
-
Gloria
Kendime armağan ediyorum: Ben bir balığım, aşk ise daldığım bir derya... Aşktan gözlerim yaşlı olsa da o derya göz yaşımı nerden bilir? Başımı o denizden çıkarayım desem, balığım ya; Nefesim kesilir...!
-
Aidat mı, Ayidat mı?
Aidat mı, Ayidat mı? Doğru: Aidat Yanlış: Ayidat aidat isim (a:ida:tı) Arapça 1. isim Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para, ödenti "Hele şundan bundan aidat, iane ve yardım toplayıp veya böyle bir yardıma müminleri cebredip vakıf kurmak diye bir şey düşünülemez." - N. F. Kısakürek 2. Bir hizmet karşılığı sürekli ve düzenli ödenen para "Sabahları ekmek dağıtmaya çıkan, ayda bir de aidat toplayan Meryem dışında kimse çalmazdı kapısını." - E. Şafak 3. Kesenek
-
Ambar mı, Anbar mı?
Ambar mı, Anbar mı? Doğru: Ambar Yanlış: Anbar ambar isim Farsça 1. isim Genellikle tahıl saklanan yer "Asker ambarlarında buğday var." - H. E. Adıvar 1. isim Genellikle tahıl saklanan yer "Asker ambarlarında buğday var." - H. E. Adıvar 3. Geminin yük koymaya ayrılmış yeri "Hakaretlerle bağırarak haşlıyor ve onlara ambarda ve güvertedeki yerlerini gösteriyordu." - Y. K. Beyatlı 4. Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge "Buğday ambarımız Konya." 5. mimarlık Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek "Şu dört yüz elli dört kuruş, iki ambar kum." - H. F. Ozansoy 6. ticaret Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık
-
Grup mu, Gurup mu?
Grup mu, Gurup mu? Doğru: Cami Yanlış: Camii grup -bu isim Fransızca groupe 1. isim Küme "Bir kadın grubu, gözleri komutanın penceresine dikili duruyor." - H. E. Adıvar 2. Ortak özellikleri olan varlıklar, nesneler bütünü "Lehçeler grubu." 3. Görüşleri, çıkarları bir olan kimseler bütünü, ekip 4. askerlik Çeşitli sınıf veya birliklere bağlı elemanların, belirli bir taktik görevi gerçekleştirmek üzere, tek komutanın emri altında birleştirilmesinden oluşan kıta topluluğu "Savaş grubu. Yürüyüş grubu. Savunma grubu."