suheda tarafından postalanan herşey
-
Beni Affet
Bu yazdıklarına inanmaya şu an öyle ihtiyacım var ki anlatamam Benim de bir sıkıntım, bir derdim var ve bu sıkıntımla, bu derdimle hayattan almam gereken yeni bir dersim daha oldu... Öyle düşünüyorum ben aslında... Ama bir yandan da bu hayatın ne kazık bir hoca olduğunu düşünmekten de kendimi alamıyorum... ne dersmiş yahu... Anlata anlata bitiremiyor, vere vere bitiremiyor... Ömrümüzün sonuna kadar bitmeyecek mi bu dersler, biz bir türlü mezun olamayacak mıyız bu hayat denilen okuldan... Hayır yani 5ten şaşma 6yı aşma mantığıyla bile hareket etmiyorum, çalışıyorum o kadar ama yine yok yine yok... Notu kıt bu hayatın, notu kıt... Ne istiyorum biliyor musunuz? Şu derslerimi bir vereyim, şu hayatı bir geçeyim, ben de hayat denen bu hocaya ve onun çalıştığı bu okula o gün geldiğinde yukarıdan nanik yapacağım Gel şöyle ilişiver yanımıza bizdensin anladığım kadarı ile.. Yaşadığımız sıkıntılara sitem etmemize bakma sen,asla isyan etmeyiz,ben her sıkıntımı bazı şeylerin bedeli olarak görüyorum yani yaptığım hataların cezaları aslında bunlar.. Ve her yaşanan sıkıntıda bir hayr olabilceğine inananlardanım,sende öyle düşün ne kadar pozitif düşünürsen o kadar gerçekleşiyor inandıkların... Ha tüm bunlar içimi rahatlatmaya yetiyormu?Yetmiyor,fakat emin olduğum şey geçecek olması mutlaka geçecek hiç bir dert kalıcı değil hayatta,sadece o süreyi güçlü bir şekilde atlatmak mesele..
-
Çeyrek Asırlık Yüreğim...
Ne kadar acı çekerse çeksin kendini onarmasını biliyor yüreklerimiz...Hoş onarıyorda ne oluyor? Herşeyi unutuyor tekrar yeni acılara doğru yelken açıyor hiç ders almıyor yani yaşadıklarından ve bir şeyden daha eminim yüreğiyle hareket edenler hüzne mahkumdur...Benim gibi senin gibi.. Biz yürek insanları hayatı hep yüreğimizle görüp öyle değerlendiriyoruz doğrusu bumudur?Değildir,doğru olsaydı bunca acıyı yaşamazdık.... Sevgiler
-
Ben Türk'müşüm
Acil şifalar diliyorum size,umarım tahlilleriniz temiz çıkar ve oldumu olmaz... Saygılar
-
Beni Affet
La ilahe illa ente sübhaneke, inni küntü minez-zalimin Rabbim......... Ben günahkarım; Çünkü,dünyevi sıkıntıların peşine düşüp seni ihmal ettim.. Ben günahkarım; İbadetlerimi sırf alışageldiği için yerine getirdim... Ben günahkarım; Sana dua ederken kalbimden değil dilimin ucuyla hissisce istedim istediklerimi.. Ben günahkarım; Sana bu denli inanıp ve seni bu denli severken gaflete düştüm.. Ben günahkarım; Herşeyin senden geldiğini bile bile nedenler,niçinler aradım.. Ben günahkarım; Her sıkıntıda bir hayr olabileceği ihtimalini unuttum.. Ben günahkar olduğum kadarda acizim,zayıfım sana karşı,şimdi merhamet diliyorum senden bu kaçıncı kezdir bilmiyorum ama bir kez daha yalvarıyorum beni affet.. Oysaki ben senden herşeyin hayırlısını isteyen biriydim sende bilirsin dua ederken ölümün bile hayırlısını dilemişimdir hep.. Bu demektir ki sen bana hayırsız olanı nasip etmezsin.. Dualarımı hep kabul ettin,ne zaman ki nefsime yenilmeye başladım beni şefkat tokatınla uyardın,bunu bildiğim halde anlamadım beni affet.. Ruhumu kuşatan bu kaostan çıkmama senden başkası yardım edemez biliyorum,bana yardım et. Sığınılacak,güvenilecek,her daim sevilecek olan tek senin.. En yakın dost sensin,en sevgili sensin..Rabbim bir anlıkta olsa bunun idrağını yitirdimse beni affet,affet ve beni her zamanki gibi sevginle kuşat.. Ne gelirse senden gelir aldığım her nefesin sahibi sensin,huzurda sensin,aşkta sen... Sen benim içimide dışımıda bilensin ve buna güvenerek...Beni affet.. Başım eğik huzurundayım merhametinin ve rahmetinin sınırsızlığına sığınarak,ben suçumu kabul ediyorum ve içimden gelen haykırışla sana yalvarıyorum beni affet... Beni sevdiklerinden ayırma.. Bir anlıkta olsa düştüğüm çıkmazda bildiğim yolu kaybetmiş bocalarken bana bu gerçeği hatırlatıp önümü görmemde yardımcı olan Ra_dya'ya teşekkür ediyorum,Allah seninde her daim yar ve yardımcın olsun..
-
Cinayet Gecesi / Fracture (2007)
Cinayet Gecesi / Fracture (2007) // Forumun bu sinema kısmı ben ve Admin olmasa çökecek anlamıyorum bizim forumdaşlar hiçmi film izlemez.. Bir sinemakolik olarak üzülüyorum gerçekten,benim en büyük zevklerimden biri yalnız olduğum akşamlarda (yalnızken daha güzel oluyor) dvd de film izlemek..Neyse.. Gene böyle bir akşamda bir kaç gün öncesi baş rolunu Anthony Hopkins'in oynadığı Cinayet Gecesi filmini izledim müthiş oyuncu hayranım ona,tamamen kendine özgü bir uslup geliştirmiş ve bir oyuncuya oynadığı rol bu kadarmı yakışır dedirtiyor izlerken.. Cinayet gecesi oldukça ilginç bir film ama finalinde müthiş bir şey beklerken dudağınızı bükebilirsiniz.Film baştan sona hiç düşmeyen bir heyecanla ilerliyor,sizi sona öyle güzel hazırlıyor ki "işte şimdi" diyeceğiniz anda hiçte filme yakışmıyacak bir basitlikle sonunu bitiriyorlar,gerçi bu benim düşüncem izleyen arkadaşlarım çok beğendi bunuda belirteyim... Bir adam düşünün kendisine ihanet eden eşini vuruyor (bakın bu yalnızca bizim ülkemizde olmuyormuş) ve suçunu itiraf ediyor ama mahkeme suçu ıspat edemiyor..Karşı tarafta genç idealist ve çok başarılı bir savcı çırpınıp duruyor olayı çözmek için ve onun karşısında kendisine avukat verilmesine karşı çıkıp kendi kendini savunan rahat,anlaşılmaz,katil ama suçu ıspat edilemeyen bir yaşlı adam... Tv başında oturup o dizi senin bu dizi benim takip edeceğinize birazda sinema filmi izleyin değişiklik iyidir Yapım : 2007, ABD Tür : Dram / Gerilim / Suç Yönetmen : Gregory Hoblit Senaryo : Daniel Pyne Oyuncular : Ryan Gosling, Anthony Hopkins, David Strathairn, Rosamund Pike, Embeth Davidtz, Xander Berkeley Thomas Crawford soğukkanlı bir şekilde kendisini aldatan karısını öldürmüş ve olay yerine polisleri çağırmıştır. Olay yerine gelen polis Rob Nunally şoktadır; çünkü cinayete kurban giden kadın sevgilisi Jennifer’dır. Crawford davası, başarılı avukat Willy’nin yeni kariyerine başlamadan önce bakması gereken son davadır. Başta her şey basit gibi gözükmektedir, Thomas Crawford karısını öldürmüştür. Ancak, Thomas’ın silahının cinayet silahı olmadığı anlaşılınca işler karışmaya başlar…
-
TÜRKIYEDE IRKCI PARTI VARMIDIR? ARTI...
Birde şu hani hafızalarımıza kazınan Anafartalar çarşısı olayı ve intihar bombacısının siyasi kimliği var.. KOMÜNİST BİRLİĞİ ÜYESİ ÇIKTI Polisin kimliğini saptadıktan sonra hızlı bir şekilde yaptığı incelemede intihar eylemcisi Güven Akkuş'un yakın akrabalarının da örgüt üyeliğinden cezaevine girdikleri anlaşıldı. Ankara'da Anafartalar Çarşısı'nı kana bulayan intihar eylemcisinin örgütü, Türkiye İhtilalci Komünist Birliği çıktı. Polisin kimliğini saptadıktan sonra hızlı bir şekilde yaptığı incelemede intihar eylemcisi Güven Akkuş'un yakın akrabalarının da örgüt üyeliğinden cezaevine girdikleri anlaşıldı. Güven Akkuş'un polisle tanışmasını sağlayan eylemlerini 1997 yılında ve tümünü İstanbul'da gerçekleştirdiği saptandı. Güven Akkuş'un 1997 yılı 1 Mayıs'ında polise direnip çatışmaya girdiği ve bu suçtan tutuklanıp hüküm giyerek iki yıl cezaevinde yattığı da anlaşıldı. Güven Akkuş'un polisteki kayıtlarına göre, yakalandığı zaman verdiği ifadede örgütünü Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği olarak açıkladığı anlaşıldı. Fazla tanınmayan örgütün üyesi olan Akkuş'un cezaevinde PKK'lılarla temas ederek bu örgüte de kaymış olabileceği belirtiliyor. Ankara Valisi Kemal Önal, terör eyleminin, patlayıcının cinsi ve eylem şekli itibariyle bölücü terör örgütünün kullandığı malzeme ve metodlarla örtüştüğünün anlaşıldığını kaydetti.alıntı Üstelik bunlar adını zikretmekten değil utanmak,gurur duyanlar ve bu uğurda ölümü göze alanlar ne ilginç değilmi?
-
TÜRKIYEDE IRKCI PARTI VARMIDIR? ARTI...
Bak nasıl savunuyorlar Bu fotoğrafları TKP nin kendi internet sitesinde alıntıladım
-
Araf...
Hayatı Araf'ta yaşayan tek kişi benim herhalde,ince bir çizgi üzerinde duruyorum,bir yanım cehennem bir yanım cennet... İkisi arasında kalakalmışım öylece.. Meramımı kimseye anlatamıyorum,yada anlayamıyor kimse bende ki bu nadir ruh halini.. Önümde akıp giden yaşamlara bakıyorum herkesin idealleri amaçları var benim yok,ne gelecekle ilgili planlarım var nede hayallerim..hepsini tükettim.Biraz erken ama hepsi tükendi,şimdi Araf'tayım öylece duruyorum orda.. Boş gözlerle seyrediyorum hayatı kendi penceremden,ucuz endişelerin peşindeki insanlara acıyarak bakıyorum.Geleceği için çırpınıp duranlara ise buruk bir tebessüm gönderiyorum.. Hayatı benim kadar erken tüketen biri daha yoktur herhalde,tıpkı sevgilerimi tükettiğim gibi... Birazda bilerek yapıyorum bunu,bu kendime acı çektirme huyum sonunda bana kötü bir akıbet hazırladı işte..İşte böyle Araf'ta kalakaldım.. Her sabah aynı şekilde yataktan kalkıyorum,ve hiç bozmadan aynı şeyleri yaparak günü bitiriyorum (Pavlov'un köpeği gibiyim).O kadar uzun zamandır aynı suyun içerisindeyim ki ne sıcaklığını nede soğukluğunu hissedebiliyorum kıpırdarsam ne olduğunu anlayacağım ama kıpırdamak istemiyorum..Anne karnında cenin misali gün tüketiyorum sadece.. Uzattığım elim istediğim kimseler tarafından tutulmadı,belkide bu yüzden bu kendi içime dönüşü seçtim,çünkü başka insanların elimi tutmasını istemedim.. Aslında kimseyi suçlamak istemiyorum sorun bende biliyorum,tüm suçu kabul ediyorum..bu benim tercihim ben hayatı Araf'ta yaşamayı tercih ettim.. Şimdi ne kimseden gelecek bir habere sevinebilirim nede kendimi mutlu etmeye çalışabilirim,herşeyi boş verdim bıraktım kendi akışına hayatımı,beni nereye götürürse götürsün bunun için hiç bir çaba sarf etmeyeceğim öylece bekliyorum,amaçsız,umarsız ne gelirse gelsin razıyım ister şer ister hayr ben burdayım Araf'ta
-
ALINTILAR ve Alıntı Kuralları
İşte bende tam bununla ilgili geçen ufak bir eleştiri getirdim başıma gelmeyen kalmadı o yüzden sadece sizinle hemfikir olduğumu söyleyebiliyorum başka sözüm yok
-
Doğuda ÇOCUK,KADIN ve İNSAN olmak........
Bu ülkede kadın olmanın zorluğu Doğu ile ölçülmüyor maalesef.Heryerde kadın olmak zordur batıda,güneyde,kuzeyde.. Ha doğuda biraz daha zordur çünkü töre cinayetleri vardır,kızlarını hala ticari bir malzeme olarak gören erkekleri sayesinde,küçücük kızlarını üç-beş kuruş başlık parasına dedesi yaşında adamlara satan zihniyetleri devam ettiği sürece doğuda kadın olmak biraz daha zordur.. Bunun dışında diğer bölgeler arasında pek fazla bir ayırım yok kadın olmak her yerde zor...
-
Üstteki üyeyi görünce aklınıza ne gelio ?
Hacivatla Karagözü izliyor gibi hissettim kendimi
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
Hah işte budur...Ben buna zevk derim canım benim çok teşekkürler
-
"First Lady" nin alışveriş merakı
Aahhh bir başbakan karısı olamadık ya şu fani dünyada talihimin gözü çıksın..
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
Alalım bari insan şöyle şık pahalı orkideler getirir yahu cimri ne olcak
-
Üstteki üyeyi görünce aklınıza ne gelio ?
Nedense r leri söyleyemeyen biri geliyor aklıma sanki yaramaz karınca demek istiyorda olmuyor
-
Rüya Yorumu...
Rüya görmeyeli ne kadar uzun zaman oldu bilmiyorum,yada görüyorum hatırlamıyorum gerçi rüya görecek kadar uyuduğumuda sanmıyorum malum bu aralar ciddi uykusuzluk problemim var
-
ONLAR HEPPPPPPPPPPPP BURDAYDI!
Hayır aynı şeyi söylemiyorsunuz tekrar okuyun Botan arkadaşın yazdıklarını..
-
YASAKLAYIN BU CANAVARI!
En büyük fobilerimde bir tanesi....Köpekler Bence bütün köpekleri yasaklasınlar köpek bakmak isteyen evinde baksın sokağa salmasın ödüm patlıyor gördüğüm zaman. Boyu ebatı hiç fark etmiyor,resmen dizlerimin bağı çözülüyor,o an yanımda kim varsa ister tanıdık olsun ister olmasın arkasına saklanıyorum,herkes öğrenmiş köpek korkumu çığlımı duyan "gene köpekmi gördü "diye soruyor.. Birde pire torbaları korktuğumu hissediyor herhalde daha bir çok üstüme geliyor hele o koklamaya çalışmaları yokmu?Tamam kim geçiyorsa o an yanımdan üstüne zıplıyorum,millete maskara oldum bu yüzden..
-
SANALDA AŞK DEDİKLERİ
süper harika bir yazı ne kadar ironi olsada tam anlamıyla gerçekleri anlatıyor..
-
Makyajın Etkisine Şaşıracaksınız
Makyajla hiç aram yoktur,insanın sade hali kadar güzel bir şey yok diycektim ki resimlerdeki kadınları görünce makyaj yapmalarını doğru buldum ne güzel bir şey makyaja ihtiyaç duymamak.. Aklıma makyajla ilgili bir söz geldi "madem güzelsin neden yapıyorsun?Madem çirkinsin kimi kandırıyorsun?"
-
uyumak istiyorum
İki yıldız arası göğe asılı hamak... Uyku, uyku... Zamansız ve mekansız, uyumak. Uyumak istiyorum; başım bir cenk meydanı; Aynı buhranları yaşamıyorduk şairle ama oda benim gibi uykusuzluk çekiyordu belli.. Uyuyamıyorum,ciddi bir şekilde uyku problemim var ne kadar geç yatarsam yatayım 2-3 saat sonra sanki bir el gelip beni dürtüyor"yeter uyuduğun"diyor uyanıveriyorum...Sonra ne mümkün uyumak aklıma bir sürü şey gelip takılıyor bir huzursuzluk bir iç sıkıtısı sorunlar,sorunlar....Bir süre sonra sağa sola dönmekten yorulup kalkıveriyorum gün ya ağarmıştır ya ağarmamıştır.. İşe gidince yüzüme bakanların" hastamısın?ağladınmı?neden solgunsun?"sorularına cevap vermekten yoruluyorum "yok bişeyim"...Ama var uyuyamıyorum.. Bu yüzden kendimi hep yorgun ve bitkin hissediyorum.. Ne yapabilirim,Bu konuda bilmiyorum ki !!!! Yada içime saplanıp kalmış olan bu iç huzursuzluğunu nasıl def edebilirim? Bir şeye canınız sıkılıyor mesela sorunu biliyorsunuz ama bu konuda yapacağınız hiç bir şey yok bunuda biliyorsunuz?Ama elinizde olmayan bu sebep yüzünden kendinizi kahrediyorsunuz,bunu atlabilmek için ne yapardınız? Öyle beklenmedik şeyler yaşıyoruz ki zaman zaman hayat nasıl bu kadar acımasız olabiliyor diyorsunuz.. Ve bu sizin tüm sosyal yaşantınızı etkiliyor işinize konsantre olamıyorsunuz,aşkınızı umursamıyorsunuz,sürekli bir moral çöküntüsü ile karşınızdaki insanlara ne kadar pozitif görünebilirsiniz ki?Sizin bu halinizi görmelerindense hiç görünmemeyi tercih ediyorsunuz.. Uyumak istiyorum uyumak ve unutmak...
- TARKAN
-
TARKAN
17 Ekim 1972 Salı günü, Almanya'nın Alzey kentinde, bir Türk ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşlarda Alman kültürünü keşfetti. Evde Türkçe, anaokulunda Almanca konuşuyordu. Anaokulunda sanata yeteneği fark edildi. Resim ve müziğe karşı yetenekliydi. Daha o günlerde dönemin popüler şarkıcılarıyla ilgileniyordu. İlkokulda müziğe iyice eğildi. Arkadaşlarına konserler verecek kadar ileri gitti. Bugünün yıldız ismi, Tarkan, daha küçük yaşta kenidini gösteriyordu. Tarkan Tevetoğlu 1983 yılında Real Schule'ye başladı. 1986 yılında ailesiyle birlikte Türkiye'ye döndüler. Karamürsel'e yerleştiler. Tarkan da ortaokula başladı. Müzik aşkını Türkiye'de de sürdürmek isteyen Tarkan, Karamürsel Musiki Cemiyeti'ne kaydoldu. Okulla pek ilgilenmiyor, cemiyetin derslerini takip etmeyi tercih ediyordu. Bu dönemde Türk Musiki'sinin inceliklerini öğrendi, sesini geliştirdi. Ama o dönemde bile özellikle alaturka söylemek gibi bir takıntısı yoktu. O, müziğin kendisini seviyordu. 1988'de yine ailesiyle birlikte İstanbul'a taşındı. Maltepe Orhan Gazi Lisesi'ne kaydoldu. İstanbul'un en önemli merkezlerinden Üsküdar Musiki Cemiyeti'ne devam etmeye başladı. Üsküdar Musiki Cemiyeti'nde dönemin saygın hocalarından dersler aldı. Cep harçlığını çıkarmak için Çınarcık'ta sahneye çıktı. 1991 yılında Almanya'ya dönmeye karar verdiği sırada Mehmet Söğütoğlu ile tanıştı ve ilk albümü Yine Sensiz'i kaydetmeye başladı.Yine Sensiz, dönemin moda şarkılarından oluşan bir albüm olarak tutuldu, Tarkan da yakışıklı bir genç olarak benimsendi. Kıl Oldum Abi, Çok Ararsın Beni, Vazgeçemem gibi parçalar, onu geniş kitlelere tanıttı. İkinci albümü Aacayipsin büyük başarı kazandı. Tarkan artık yorumcu olarak gücünü kanıtlamıştı. Hepsi Senin Mi, Dön Bebeğim, Gül Döktüm Yollarına, Kış Güneşi gibi parçalar son dönemin en iyi pop parçaları arasında sayıldı. Tarkan, renkli kişiliği, söyleşilerde iyice belirginleşen zekasıyla yaşıtı müzisyenler arasından hemen sıyrıldı ve öne geçti. Artık sadece genç kızların sevgilisi şeklinde anılacak bir şarkıcı değil, yeteneği kabul edilmiş bir müzisyendi. Ölürüm Sana albümü çıktığında yer yerinden oynadı. Şımarık adlı parça bir anda ortalığı kasıp kavurmaya başladı. Başına Bela Olurum, Unut Beni, Ölürüm Sana albümün en sevilen parçaları arasındaydı. Tam bu dönemde,yurtdışından gelen teklifleri değerlendirmeye karar verdi. Dil öğrenmek ve dinlenmek için sık sık ABD'de bulunan yıldız, Ahmet Ertegün gibi önemli müzik adamlarının da dikkatini çekmeyi başarmıştı. Avrupa pazarında elden ele dolaşan Tarkan albümleri, dünya müzik basınının da ilgisini çekti. Fransa, Belçika, Almanya ve Hollanda bu genç şarkıcıyı baştacı etmekte gecikmediler. CNN'den, MTV'ye hemen her paltformda konuştu Tarkan. Aacayipsin, Olurum Sana, Tarkan gibi isimlerle yayımlanan albümleri ona dünya çapında şöhret kazandırdı. Konserleri tıklım tıklım dolan bir şarkıcı olarak, Salute gibi ünlü gençlik dergilerinin de baş köşesinde yer aldı. Fransa'da iki yıldır, yılın en sevilen erkek şarkıcısı anketlerinde ilk ona girdi. Dünya müzik basını onu ateşli dansları nedeniyle Ricky Martin'le kıyaslıyor. alıntı Son albümü metamorfoz..
-
BARIŞ AKARSU
Unutulmadın.... http://youtu.be/FhgdoBUaoIA
-
Bir Kızı Gıcık Etmek İçin Ne Yapardınız..
Sen yeterki emret bir daha yapmam söz