suheda

Nice mutlu bayramlara..

Celladını sever gibi seviyorsun beni biliyorum Bayramın kutlu olsun...

Nice mutlu bayramlara sevgili arkadaşım...

Nice mutlu bayramlara Frozenim..

Bayramın kutlu olsun güzel arkadaş..

Nice mutlu bayramlara...

Bayramın kutlu olsun güzel insan..

Bayramın kutlu olsun (bak ne ince düşünceli seri katilim)

Bayramın kutlu olsun canım...

Hemşocuğum bayramın kutlu olsun..

Canım arkadaşım bayramın kutlu olsun...

Tatlışım bayramın kutlu olsun..

Nice mutlu bayramlara Diloşcuğum

canım nice bayramlara..

Nice mutlu bayramlara canım..

Canım benim nice mutlu bayramlara..

Nice mutlu bayramlar..

Canım benim nice bayramlar...

Nice mutlu bayramlara...

Yazınızın tamamını özellikle şu karartığım kısmı aynen size geri iade ediyorum politika.. Birinin yaptığı şeyi eleştirmekle bir diğerini savunuyor olma düşüncesi size ait bir düşünce olsa gerek,emsal göstermeye kalkarsak neler neler çıkar ortaya siz bende daha iyi biliyorsunuzdur.. Kırk defa söyledim ama dar görüşlü insanlara laf anlatamamanın zorluğunu hatta ve hatta imkansızlığını bilerek yine tekrar edeyim isterseniz "birini eleştirirken yazı içerisinde mevcut hükümet hakkında bir eleştiri yoksa bu o partiyi ve yandaşlarını savunmak ve korumak anlamına gelmez" karşınızdakinin idrak edemiyceğini bilerek çene yormak ne kötü birşey.. Şimdi bu yazınızdan sonra adı geçen şahsı siz ve sizin gibilerin savunduğunu düşünerekten durduğu kabahat demiştim ya sözümü geri alıyor ve aynen şöyle düzeltiyorum"******** bizi istemeyeni biz asla istemeyiz ama bunu yaparken şu Atatürkün kemiklerini kemirme taktiğini denemesin deneyenlerin akıbeti belli.. Birde şunuda tekrar belirteyim ben akp li yada herhangi başka bir partili olsam bunu söylerken sizdenmi referans alacağım? Demokrasi anlayışıda bu olsa gerek Aslında yazdığınız yazı çok daha ağır cevapları hak ediyor ama neyse önümüz bayram,bayrama girerken kimsenin kalbini kırmak istemem..

Yazık kendinizi bu şekildemi görüyorsunuz?

Anlayan anlamıştır söylenenleri,yalnız birşey söylemeden geçemiyeceğim resimdeki o kapı çok güzel ordan çıkıp gitmek değilde..sanki çok güzel bir dünyaya açılıyormuş gibi bir his uyandırıyor bu yüzdendirki bence o kapı o arkadaşımıza biraz şık durmuş.. Yokmuydu söyle sürgülü çift anahtarlı bir çelik kapı arkasından sıkıca kapatırdıkki geri dönmeye falan kalkmasın diye.. Yaşadığı dünyayı kendi etrafındanki üç-beş kişiden ibaret zanneden ülkesine ve halkına bu kadar yabancı bir insanın sırf bundan 5 yıl önce yediği sansür nedeni için ülkesini bugün terk etme kararı alması ve bunu kendi ülkesi basınına değilde kalkıp Alman medyasına açıklaması ne kadarda vatanperver ve Atatürkçü olduğunun işaretidir zaten!!!! Tıpkı örnek aldığı ağabeyleri gibi bir aferin kapmanın derdindeki bu sanatçı belkide şimdiden alacağı büyük bir ödülün hayali ile yatıp kalkmaktadır.. Dersine iyi çalışmış avrupada takdir edilmenin yolunun ülkesini aşağılamadan geçtiği öğrenmiş magazin basınının gündeminden düşmeyen bu büyüüüüükk sanatçıya bir Türk vatandaşı olarak söyleyeceğim tek şey "durduğun kabahat.."

Savaşlar ekonomik çöküntüler aşka engelmidir?Değildir..aşk her dönem vardı olmak zorundaydıda çünkü aşk ne savaş ne açlık ne hastalık tanır bizim hamurumuzu yoğurup şekil veren maya olarak özümüze bunu katmış.. "Aç kaldım susuz kaldım terk etmedi sevdan beni"der şair,yani aşk böyle birşey,yaşanan tüm olumsuzluklar içerisinde hayata tutunmanın en kolay yolu. Ümitsizlikler içerisinde kıvranan bir insanın yeni bir ümit penceresidir aşk.. Suatı düşün mesela hastayken bile Nuran'ı yad ediyordu,peki ya Mümtaz onun miladı Nuran'la başlamıyormuydu.Nuran'dan önce Nuran'dan sonra..Oysaki çocukluğundan beri nice acılar yaşamıştı,Nuran ona tüm yaşadıklarını unutturmamışmıydı. İşte o kuşağın insanlarını düşününce ben hiç bir zaman aşık olmadım diyesi geliyor insanın ne kadar yüzeysel ne kadar basit aşklarmış bizim yaşadıklarımız.. Yanlış olan bizlermiyiz yoksa tercihlerimizmi?

Harika bir paylaşım teşekürler

birbilerini çok eski ve adeta unutulmuş güzelliklerin içinde arayıp bulmak Ne tuhaf değilmi Mümtaz'da eskinin tarifini yaparken unutulmuş güzellikler olarak düşünüyor,tıpkı bugün benim onun devrini düşündüğüm gibi.. Farkındasın değilmi konu sevgi ve güzellik olunca hep geçmişe karşı duyulan bir özlem ön plana çıkıyor..hangi zamanda ve mekanda olursa olsun insan..Peki nedir bunun sebebi gittikçe dejenere olduğumuzun farkında oluşumuzmu? Aşk her zamanda yaşanıyor evet Bozan ama muhafaza edilemiyor nedense çok çabuk tüketiliyor,acaba bizden çok sonra gelecek olan nesiller bizim dönemimize özlem duyacaklarmı?