Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

GeceKuşu

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3.724
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    30

GeceKuşu tarafından postalanan herşey

  1. Sayın Dominik; Gündemi bu kadar yakından takip edip bizlere bu paylaşaımları sunan biri olarak size açtığınız bu başlık konusu üzerinden sormak istiyorum? Gerçekten " BAYKAL, CÜBBELİ’Yİ ARADI MI.? "... Bizi bu konuda objektif olarak bilgilendirir misiniz lütfen? Aradıysa sonuçları nedir, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?.. Aramadıysa sonuçları nedir?.. Konuyu kamu oyuna bilinçli olarak olduğundan farklı yansıtan sayın Arınç ile ilgili ne düşünüyorsunuz?.. Saygılar
  2. Fakat neden bir kalp verdi? Çünkü diğer kalbi başka birine verdi... Arayıp bulmamız için...
  3. Dizeleri okuduğunuzda "Gelirken aslında gidiyor gibi sanki" diye de düşünebilirsiniz.. Gelmesi beklenen mi?.. Bekleyen mi..? Hangisi "Sanki" ?... Görülemeyenleri görebilmek de bir başka farkındalık... Aslında ... *** Bu dizeleri okuduğunuzda kabul ederseniz eğer..? "Bir " yollamak isterim sizin ellerinizle... Sevdamın 'ü gözbebeğime... Bir gün bulup tanır da onu, 'O' yolladı sana bunları, Zaman herşeyin ilacı olamıyormuş, Çok acı da olsa 'O' da anladı bunu dersiniz... Hani, beklenen gelmez Yada bekleyen acılarını yüreğine gömer de Vazgeçerse beklemekten... Sevgilerimle... *tna
  4. SEVDAMIN GÜLÜ GÖZBEBEĞİM ... Hani zaman her şeyin ilacı derler ya... İnanma sakın tüm söylenenler yalanmış.. Hani aşklar hep gelir geçer derler ya... Doğru değil, inanma sakın acısı kalırmış... Gelişine hazırlıyorum kendimi bebeğim... İçimden kopup giden her nefes gibi Elimde kalan kelimelerimi yüreğime ektim Gelişine hazırlıyorum kendimi Sevdamın gülü gözbebeğim… Ezberimde duruyor hala Bütün sevda sözcükleri Kapılmışım teninin kokusuna Erken açan ağaç dalları gibi Zamansız gelen ikinci baharımdan yorgun Özleminden üzgün gelişine hazırlıyorum kendimi… Geceleri gördüğün benim rüyalarım Benim kokum uyandığında anımsadığın Gülümsemen bahar çiçeklerim Kopardığım son yaprağıyla kapanan Öpmeye doyamadığım dudakların Sevdanı yüreğime ektim gülüm Sevdamı gözyaşlarımla büyüttüm Gelişine hazırlıyorum kendimi Sevdamın 'ü... Gözbebeğim… *tna « : Mart 02, 2009, 03:57:40 »
  5. Kelimelerin Açılımları Aşk : 1 sesli, 2 sessiz ve 2 aptaldan oluşan sözcük. Baba: Doğanın bize armağani olan banka. Diplomat: Size cehenneme gitmenizi öyle bir dille anlatır ki, bu yolculuk için can atarsınız. Doktor: Hastalığınızı ilaçlarla iyileştiren, sonra da sizi faturalarla öldüren kişi. Ekip çalışması : Bütün suçları ekibin geri kalanına yüklemeyi sağlayan çalışma biçimi. Evlilik: Erkeğin lisansını yitirip, kadının master (lisans üstü) olduğu bir sözleşme. Futbol : Kadınların kocaları yerine bilmeden evlendikleri eğlence. Gözyaşı: Erkek gücünün, kadın gücü karşısında bozguna uğratılmasına yarayan hidrolik güç birimi. Gülümseme: Pek çok şeyi bir doğruya çeviren eğri. Hardware : Bilgisayarın software arızası nedeniyle bozulması durumunda yumruklanan kısmı. İyimser: Kazayla nehre düstüğünde banyo yapmaya baslayan kişi. Komite: Kendi başlarına hiçbir sey yapamayan ve birlikte hiçbir seyin yapılamayacağına karar vermek için bir araya gelen insanlar. Nanosaniye : Trafikte ışığın yeşile dönmesi ve arkadaki hayvanın korna çalması arasında geçen süre. Ofis: Gergin bir ev hayatından sonra gevşediğiniz yer. Parti: Kuklacıları,sopalarını ve iplerini en iyi gizleyen perde. Patron: Geç kaldığınızda işe erken gelen, erken geldiğinizde geç kalan kişi. Söylenti: Ses hızından bile hızlı dağılan haberler. Sözlük: Boşanmanın, nikahtan önce geldiği tek yer.
  6. Kasabanın birinde iki erkek kardeş haylazlıklarıyla ortalığı birbirine katarmış, arabaların tekerleklerini patlatırlarmış, evlerin camlarını kırarlar kaçarlarmış. her çeşit muzırlık yaparlarmış. kasabada olağandışı ne gerçekleşse bu iki kardeşten bilinirmiş. zira her taşın altından bunlar çıkmaktaymış. Bir gün baba dayanamamış ikisini de kapmış kasabanın rahibine götürmüş. demiş ki: -Sen biliyorsun olayları. artık insan içine çıkamaz oldum. ne olur yardım et. isa'ya mı yalvarıyorsun, tanrıya dua mı ediyorsun? ne olur, bu çocukları adam et. Rahip, adama çocuklarını bırakarak evine gitmesini, ona yardım edeceğini söylemiş. adam sevinçle oradan ayrılmış. rahip büyük olan kardeşe de dışarıda beklemesini söylemiş. sonra küçük kardeşe dönerek sormuş: -Evladım tanrı nerede? ... Çıt çıkmamış çocuktan. -Söylesene evladım tanrı nerede? ... Yine ses yok. Rahip sinirlenmeye başlamış. biraz daha sesini yükselterek aynı soruyu sormuş: -Tanrı nerede? Yine ses çıkmayınca bu sefer rahip bağırarak sormuş: -Tanrı nerede lan, söyleseneee? Çocuk çok korkmuş. açık kapıdan fırlayıp dışarı çıkmış. abisini de kapmış eve götürmüş. üst kattaki odalarına çıkmışlar. büyük kardeş meraklanmış. -Ne oldu olum?.. Söylesene. -Abi işler çok kötü .. -Hadi söyle.. -Tanrı kaybolmuş, onu da bizden biliyorlar...
  7. Genç kız annesine sorar : -Anne aşk nasıl bir şey? -Aşk mı? Şey... aşk söyle bir şeydir kızım, hani mesela çok zengin ve yakışıklı bir adama rastlarsın, seni Venedik'e götürür, mehtapta gondolla gezersiniz, sonra San Marco meydanında güzel bir restoranda harika bir yemek yersiniz, nazik falan, ve arkasından en lüks bir otelde sana şahane bir gece yaşatır.Sonra da, ne bileyim işte, sana güzel bir araba alır, bir daire alır, ya da deniz kıyısında sana bir villa satın alır, elmas gerdanlıklar, altın yüzükler hediye eder, mutluluktan uçarsın adeta, iste ask böyle bir şeydir kızım.. -Ama anne, peki o heyecanlar, güzel duygular, kalbin küt küt çarpması, ilk buluşma, ilk öpücük,birlikte bişeyleri başarma ,paylaşım.....Bunlar yok mu ? -Ha onlar mı ? Kızım onlar bedava hatun götürsünler diye komünistlerin uydurmaları, yok öyle bir şey!..
  8. ÇOK AMA ÇOK ACIYOR İÇİM ARTIK TÜKENMEK ÜZEREYİM SEVGİSİZ BİR YÜREĞİ SEVMEK YOK EDİYOR GALİBA BENİ ÇOK AMA ÇOK ACIYOR İÇİM BELKİDE ARTIK TÜKENDİM... ASLINDA BEN, TÜKENMEKTEN DE KORKUYORUM BELKİDE O YÜZDENDİR, BELKİDE O YÜZDEN ÇOK ACIYOR İÇİM... BİLİYOR MUSUN? GÖZLERİNE HER BAKIŞIMDA BİR KORKU SARIYOR İÇİMİ YETER ARTIK DEMEKTEN SEVGİYİ GÖREMEYEN GÖZLERDEN VAZGEÇMEKTEN DE KORKUYORUM AMA FARK EDEMİYORSUN… O YÜZDEN, TUTAMAYA ÇEKİNİR OLDUM ELLERİNİ BİLİYORSUN SENİ ÇOK SEVDİM AMA SEVEMEDİM SEVGİSİZLİĞİ BİR TÜRLÜ ANLAYAMIYORSUN… OYSA NE KADAR DA ÇOK İSTEMİŞTİM SEVDALARIN BİR ANLAMI OLMASINI HATIRLIYOR MUSUN? ... *tna « : 20 Mart 2009, 02:46:46 »
  9. Size ve yanaklarınızdan süzülen düşlerinize... Güzeldi Çok... Ve Çok etkiledi beni... *tna
  10. Güneşin batışında bırak yorgun düşlerini... Bir akşam üzeri Güneşin batışında bırak Seni hırpalayan Yorgun düşlerini... Yine de kokla doyasıya İçine çek buram buram Sevgiyi, Sevgini, Sevdiklerini... Buz tutmuş yüreklerden Süzülmesin artık Hüzünlere değil, Sevinçlere, Sevgilere aksın gözyaşlarımız... Yaralı bir kuş gibi Çırpınıp duran sıcacık göğsüme Sokul da usulca Dindir artık Öfke dolu hasretini... Gel dolaş koynumda, Çiçek kokulu ürkek bedeninle... Kırık bırakma hayallerimizi Boynu bükük masum gecelerde... Bir akşam üzeri Güneşin batışında bırak Seni hırpalayan Yorgun düşlerini... *tna « : Mart 18, 2009, 01:17:11 »
  11. Bilim dünyasını karıştıran iddia... Nörolog Peter Whitehouse "Alzheimer yok, iyi ya da kötü yaşlanma var" dedi, bilim dünyası karıştı.. Yaşlılığın korkulu rüyası, günümüzün en çok araştırmaya konu olan hastalıklarından alzheimer, tıp dünyasında sorgulanır hale geldi. Kimi uzmanlara göre, bu hastalık aslında yaşlılıkla birlikte görülen hafıza kaybından başka bir şey değil ve ilaçlar da fayda etmiyor. Dünyaca ünlü nörolog ve yaşlılık bilimi uzmanı Peter Whitehouse da "Alzheimer hastalığının miti" isimli kitabıyla tartışmayı alevlendiren isim oldu. Ona göre alzheimer, yaşlılıkta görülen hafıza kaybından farklı değil. Sabah Gazetesi'nin haberine göre İsviçre'de iki nörolog Anne Claude Juillerat ve Martial Van der Linden de bu teze destek verenlerden... "Alzheimer yok, sadece iyi yaşlanma ve kötü yaşlanma var" tartışmasına Türk uzmanlar da şöyle katıldı. İlaçlar fayda etmiyor Doç. Dr. Serdar Dağ (Nörolog): Alzheimer 40-50 yaşlarındaki erken bunamadır. İlerki yaşlarda, beynin hücrelerinin fonksiyon kaybı anlamına gelir. Yaşlılık nedeniyle bazı insanlarda daha fazla beyin hücresi bozulabilir. Bazı insanların cildinin erken kırışması gibi. Ancak ölen beyin hücreleri yerine gelmiyor yani ilaçlar yararsız. Kesin teşhis koymak zor. MR'da çıkıyor ama bu yaşlılıktan mı, hastalıktan mı bilemiyoruz. Herkese etkisi farklı Prof. Dr. Nevzat Tarhan (Psikiyatrist): San Francisco'da bir matematik profesörü satrançta 8 hamle ötesini görebilirken bunun 5'e düştüğünü fark etmiş. Alzheimer'den şüphelenilmiş ama yapılan incelemede hiçbir belirtiye rastlanmamış. Ölümünden sonra yapılan otopside aslında ciddi alzheimer plağı olduğu saptanmış. Yani hastalarda beyne verdiği zarara göre hastalığın belirtileri ortaya çıkmıyor. Alzheimer bunamanın bir çeşididir, ancak her bunama da alzheimer değildir. Her hasta alzheimer değildir Doç. Dr. Cem Orhon (Beyin cerrahı): Beyinsel hasar gören bütün yaşlılara alzheimer teşhisi konuluyor. Üniversitelerden bile yanlış alzheimer teşhisi ile hastalar geliyor. Yaşlılık nedeniyle bazı hastaların beyninde hidrosefali yani beyin sulanması oluyor. Bu hastalara alzheimer teşhisi konulup ilaç veriliyor. Hiç işe yaramıyor, ikinci ya da üçüncü evrede yakalarsak beyin pili daha yararlı oluyor. ELEŞTİRİLER Kesin teşhis edilemiyor. Beyindeki bozulma, yaşlılığın doğal sonucu mu bilinmiyor. Alzheimer nedeniyle bozulan beyin her hastada başka bulgu veriyor. İlaçlar çok etkili olmuyor. İDDİALAR İyi yaşlanma kötü yaşlanma vardır. Kötü yaşlananlarda alzheimer olur. Bazılarının yüzünün erken kırışması gibi beyin yapısı daha erken bozulabilir. Alzheimer'daki bulgular yaşlılığa bağlı fonksiyon kayıplarıdır. İlaçlar yerine sosyallik ve beyin egzersizleri daha yararlıdır. Az yağlı yemek zararlı olabilir
  12. Hırsınızı yemekten almayın... Depresyona girenler stres hormonu yüzünden daha çok yemek yeme ihtiyacı hissediyor... Bazı durumlarda normal yeme alışkanlıklarının değişmesinden çeşitli hastalıklara kadar pek çok faktörün şişmanlığa sebebiyet verdiğine işaret eden Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Gürcan Kısakol, bunlardan birinin de depresyon olduğunu söyledi. HORMONLAR DOĞRUDAN ETKİLİ... Vücut kimyasının değişmesine sebep olan depresyon sırasında stres hormonunun salgılanma miktarının arttığını, kişinin hissettiği stresi durdurmak için daha fazla yiyerek ya da abur cubur atıştırarak bir nevi 'tatmin' aradığını anlatan Kısakol, hormonların vücutta kilo dengesini sağlamakta çok önemli rol oynadığını bildirdi.Kısakol, kilo üzerinde etkili bazı hormonlar hakkında şunları söyledi: "Tiroid hormonları, kortizon ve insülin hormonu gibi hormonlar, kilo üzerinde doğrudan etkili. Diyelim bir kişide diyabet gelişecekse önce şişmanlık ortaya çıkıyor. HERŞEY DEPRESYONLA BAŞLIYOR... Şişmanlayan kişide yağlanma görülüyor sonra insülin direnci gelişiyor. Bu olumsuz değişim, diyabete kadar gidebiliyor. Şişmanlığa yol açan bir başka amil ise böbrek üstü bezlerinin çok çalışması. Obezlerde kortizonun yağ dokusunda da fazla salgılandığı görülüyor. Bu hormonun fazla salgılanması sonucunda daha fazla kilo alınıyor. Hipotiroidi de farklı bir etken. Depresyona giren kişide stres hormonlarının artışı da şişmanlamaya sebebiyet veriyor."
  13. Yapışmaz tavalar tiroid hastalığına yol açıyor... Evlerin vazgeçilmezi yapışmaz tavaların hastalığa yol açtığı belirlendi. Teflon ve yapışmaz tavalarda bulunan PFOA maddesinin tiroid hastalığına neden olduğu saptandı. Yapılan araştırmaya göre özellikle tiroid problemi olan kadınlar, bu tehlikeden daha fazla zarar görüyor. PFOA denilen madde vücuda yemeklerle ya da nefesle geçebiliyor ve bu maddenin kandaki seviyesini azaltmanın hiçbir yolu yok. İngiltere’de Exeter Üniversitesi ve Peninsula Medikal Okulu'ndaki bilim insanları tarafından 4 bin kişi üzerinde yapılan araştırmada 1999 ve 2006 yılları arasında PFOA ve PFOS maddeleri almaları incelendi. PFOA maddesini alan kişilerde tiroid hastalığına yakalanma riskinin iki kat olduğu görüldü
  14. Hizmet dediğin böyle olur... Geceleri uykunuz geldiğinde sizi yatağa gitmekten alıkoyacak şeylerden biri de yatağın buz gibi soğuk olmasıdır.Dünyaca ünlü oteller zinciri Holidy Inn'in Londra'daki iki şubesinde ve Manchester'daki bir şubesinde ise yeni bir uygulama deneniyor. İsteğiniz üzerine otel çalışanlarından birisi yekpare yünlü bir pijama ile sizden önce yatağınıza giriyor. Böylece siz geldiğinizde yatağınız bir insan tarafından ısıtılmış oluyor.Holiday Inn sözcüsü Jane Bednall, "Bu yeni uygulamamız sanki yatağınızda kocaman bir sıcak su torbası varmış gibi hissettirecek" yorumunda bulundu. TERMOMETREYLE ISI ÖLÇÜLECEK... Yatak ısıtıcılar aynı zamanda yatağın olması gereken 20 dereceye ulaşıp ulaşmadığını ölçecek bir de termometreye sahip. Otel yetkilileni çalışanın oda sahibi gelmeden odayı terkedeceğini söyledi. Ama yatağı ısıtan kişinin öncesinde duş alıp almayacağı konusunda bir yorumda bulunmadı. Fakat çalışanın saçlarının dökülmemesi için örtüleceğini dile getirdi.Holiday Inn'in başka bir sözcüsü ise bu girişimin İngiltere'yi vuran soğuk havalar sonucu ve dünya çapında 3.200 otelin açılmasına dikkat çekmek için oluşturulduğunu söyledi. Otel bu girişiminde uyku uzmanı Chris Idzikowski'den danışmanlık alıyor
  15. Endonezya'da Ulema Konseyi'nden kadınların saçlarını perma yaptırmasını ya da düzleştirmesini yasaklayan bir fetva çıkarması talep edildi Permalı ya da fönlü saçların 'ahlaki tehlikeye davetiye çıkardığını' öne süren Doğu Cava'dan Müslüman din adamları, saçın tamamen ördürülmesi ya da punk ve uçuk kaçık modellerin de yasaklanmasını istedi. Yoga yapmaktan, seçimlerde oy kullanmaya kadar çeşitli konularda fetvalar çıkarmakla görevli Ulema Konseyi başkan yardımcısı Aminudin Yaku, "Şimdilik bu konuda bir karar vermedik. Şimdiye kadar bunu yasaklamayı gerektirecek güçlü bir kanıt görmedik. Gelecekte tartışılabilir, ama şu anda bir önceliği yok" diye konuştu. (DIŞ HABERLER / GAZETEPORT)
  16. Fenerbahçe Yönetimi'nin seks skandalına adı karışan Bilica, Vederson, Lugano, Deivid, Dos Santos ve Roberto Carlos'a gizlice 50'şer bin dolar ceza kestiği ortaya çıktı. Fenerbahçe Yönetimi seks skandalına adı karışan 6 yabancı futbolcuya toplam 300 bin dolar ceza kestiği ileri sürüldü. Disiplinsiz davranışta bulunan Kazım Kazım'ı takımdan uzaklaştıran, Önder Turacı'yı da kadro dışı bırakan sarı lacivertliler, bir otelde seks partisi düzenleyen yabancı oyuncularına sadece para cezası kesti. Kendi isteği ile ülkesine dönen Roberto Carlos'un yanı sıra Vederson, Bilica, Lugano, Dos Santos ve Deivid'e verilen 50'şer bin dolarlık ceza kamuoyundan saklandı. Bu durum camiada çeşitli yorumlara yol açtı. Gece kulübü dönüşünde trafik kazası geçiren Kazım Kazım ile evinde bileğini kesen Önder Turacı'yı takımdan uzaklaştıran yönetimin yabancıları sadece para cezası ile uyarması eleştiriliyor. Özellikle Önder Turacı'nın haksızlığa uğradığı ve bir an önce affedilmesi gerektiği ileri sürülüyor. Yönetimin FIFA'ya aykırı bir şekilde kestiği 50 bin dolarlık cezalara futbolcuların itiraz etmediği öğrenildi. Buna sebep olarak da seks partisi düzenlenen otelden elde edilen belgeler gösterildi.
  17. 'Töre'den devlet korumasına 22.01.2010 - 15:29 Çorum'un Sungurlu ilçesinde önce 4 inek, daha sonra 10 bin TL ''başlık parası'' karşılığında iki kişiyle imam nikahıyla birlikte yaşamasına izin verilen 12 yaşındaki kızın ailesinden alınarak Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne teslim edildiği bildirildi. ÇORUM - İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü yetkililerinden aldığı bilgiye göre, küçük yaşta iki kişiyle imam nikahıyla yaşamasına izin verilen ve dün kemik yaşının tespiti için Çorum Devlet Hastanesi Adli Tıp Şubesine sevk edilen K.A. (12), mahkeme kararıyla ailesinden alınarak Yetiştirme Yurduna verilmesi için Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne teslim edildi. Bu arada K.A'nın ''beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığının'' belirlenmesi için bugün Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderildiği bildirildi. Adli Tıpta muayene edilecek K.A'nın, işlemlerinin ardından Çorum'a getirilerek yurda teslim edileceği ve psikolojik destek alacağı kaydedildi. K.A'nın, Çorum'daki yurdun yanı sıra başka ildeki yurda da gönderilebileceği belirtildi. ''DOKTOR HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILDI'' Sungurlu Kaymakamı Hulusi Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sungurlu Devlet Hastanesinde 12 yaşındaki K.A'nın ölü doğan cenininin alınmasına ilişkin soruşturmanın başlatıldığını bildirdi. K.A'nın ameliyatını yapan doktor hakkında adli ve idari soruşturmanın bugün başlatıldığını anlatan Şahin, konuyla ilgili görevlendirilen müfettişlerin çalışmalara başladığını ifade etti. Bu arada, Ankara'da bir süre birlikte yaşadığı ve K.A'nın hamile kalmasına neden olduğu öne sürülen Kamber B. hakkında da Sungurlu Cumhuriyet Başsavcılığınca yakalama kararı çıkarıldığı kaydedildi. OLAY Sungurlu'da yaşayan K.A'nın, yaklaşık 8 ay önce inşaat işçisi Kamber B. (29) ile 4 inek karşılığında imam nikahıyla birlikte yaşamasına izin verilmiş, Ankara'ya taşınan ve hamile kalan kız çocuğu, bir süre sonra Kamber B. ile anlaşamadığı gerekçesiyle Sungurlu'ya dönmüştü. 28 Aralık 2009'da fenalaşan ve Sungurlu Devlet Hastanesine kaldırılan K.A'nın, öldüğü anlaşılan karnındaki cenin doktorların müdahalesiyle alınmıştı. K.A, bir süre sonra ilçede garsonluk yapan Gökhan T. (20) ile 10 bin TL ''başlık parası'' karşılığında imam nikahıyla evlendirilmişti. Önceki gün akşam Gökhan T. ile K.A'nın babası Rüştü A. arasında paranın bir kısmının ödenmemesi üzerine tartışma çıkmış, gözaltına alınan kişilerin kavga etmelerinin nedenini anlatmaları üzerine K.A'nın dramı ortaya çıkmıştı. Başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 7 kişiden K.A'nın babası Rüştü A. ile Gökhan T. tutuklanmıştı. (A.A)
  18. TEKEL işçileri kar fırtına dinlemiyor 22.01.2010 - 14:20 TEKEL işçileri, eylemlerini soğuk hava ve zaman zaman yağan kar altında 39. gününde de sürdürüyor. Eylemlerinin ilk gününden bu yana çeşitli zorluklara karşı mücadelelerini sürdüren işçiler, bastıran soğuk hava ve kar yağışına karşı sokaklardan ayrılmıyor. Yağışa karşı Türk-İş Genel Merkezi çevresine kurdukları brandanın altına sığınan işçiler, battaniyelere sarılarak ısınmaya çalışıyor. Çankaya Belediyesinden temin ettikleri çöp varillerini soba olarak kullanan işçiler, çevredeki esnafın verdiği odun ve çeşitli malzemeleri yakıyor. İşçiler, ısınmak için zaman zaman da çevredeki bar ve kafelere misafir oluyor. Isınmak için varillerin etrafında toplanan işçiler, hükümet aleyhine sloganlar atıyor. Çeşitli sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve sendikalarla, öğrenci grupları ve bazı vatandaşların işçilere desteği de sürüyor. İşçiler, yardımlarla kurulan çay ocaklarından sıcak çay ve yemek ihtiyaçlarını karşılıyor. Bazı vatandaşlar da evlerinde yaptıkları yemekleri işçilerle paylaşırken, yardımlar kapsamında işçilere meyve ve tatlı da dağıtılıyor. SONUÇ ÇIKMAZSA TÜRKEL DE AÇLIK GREVİNE BAŞLAYACAK Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, Tekel işçilerinin durumuyla ilgili hükümetle yapılacak görüşmelerden sonuç alınamaması halinde kendisinin de açlık grevine başlayacağını söyledi. Tekel işçilerinin açlık grevine dün ara verilmesinin ardından, Türk-İş Genel Merkezi'nde eylemin yapıldığı salon boşaltıldı. Salonun boşaltılmasından önce açlık grevi yapan işçilere hitap eden Tekgıda-İş Genel Başkanı Türkel, dün bir araya gelen konfederasyonların hükümetle yapılacak görüşmeler süresince açlık grevine ara verilmesini istediğini anımsattı. İşçilere özverilerinden dolayı teşekkür eden Türkel, ''Bu ayın 26'sına kadar hükümetle görüşmelerden sonuç alınmazsa ben de açlık grevine başlayacağım'' dedi. Türkel, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Devlet Personel Daire Başkanlığının, sorunlarına yönelik çalışmalar yaptığını anlattı. Süreç boyunca toplu olarak hareket edeceklerini, kişisel kararlara izin vermeyeceklerini belirten Türkel, örgüt disiplini dışındaki kararların beklenmeyen sonuçlara yol açabileceğini ifade etti. Toplumun her kesiminden destek gördüklerini dile getiren Türkel, ''Başbakan ve bakanlar dışında herkes bize destek veriyor'' dedi. Bu arada, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık da işçilere destek ziyaretinde bulundu. DESTEK EYLEMLERİ SÜRÜYOR Türk-İş'e bağlı çeşitli sendikalara üye bir grup, Tekel ve itfaiye işçilerine destek yürüyüşü yaptı. Taksim Tramvay Durağı'nda toplanan kalabalık grup, yağış altında sloganlar atarak İstiklal Caddesi boyunca Galatasaray Lisesi'ne kadar yürüdü. Açıklama yapan Belediye-İş Sendikası 5 No'lu Şube Başkanı Nihat Altaş, 14 Aralıkta başlatılan ''İstanbul itfaiyesinin özelleştirilmesine 'Hayır' eylemi''nin devam ettiğini söyledi. Altaş, Saraçhane Parkı'ndaki ''Demokrasi Çadırı''na 9 Ocakta sabaha karşı polis gözetiminde 150-200 kişilik resmi, sivil, zabıta ve özel güvenlikle yapılan falçatalı saldırıda 4 arkadaşlarının darp edildiğini öne sürerek, ''Saraçhane Parkındaki eylemimiz devam ederken Başbakanla ilgili döviz ve pankartlarımız da İstanbul Büyükşehir Belediyesi zabıtasının kapkaç zihniyetiyle alınmıştır'' dedi. Bazı basın yayın organlarında itfaiyecilerin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'tan özür dileyerek eylemi bitirdikleri yönünde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söşleyen Altaş, ''Aldığımız eylem kararını İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ya da başka birisinin bitirmesi mümkün değildir. Eylem kararını biz alırız, biz bitiririz'' diye konuştu. 2 GÜNLÜK AÇLIK GREVİ Nihat Altaş, Şaraçhane'deki eylemlerine 25 Ocak Pazartesi günü son vereceklerini belirterek, aynı gün başlatacakları açlık grevini de 27 Ocak Çarşamba gününe kadar sürdüreceklerini bildirdi. Altaş, ''Esenyurt Belediyesinde işten çıkarılan ve 150 gündür belediye önündeki direnişini sürdüren işçilerle yapacağımız açlık grevine tüm emek dostlarının desteğini bekliyoruz. Tekel işçilerine de bu haklı mücadelelerinde başarılar dileriz'' şeklinde konuştu. Tekgıda-İş Sendikası 10 No'lu Şube Başkanı Muzaffer Dilek de, Tekel çalışanlarının mücadelesinin haklı olduğunu belirterek, Hükümetin bu konudaki tavrını eleştirdiklerini söyledi. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin, Hava-İş Sendikasına ait minibüsün üzerinde kısa birer konuşma yaptı. Eyleme, DİSK ve çeşitli sivil toplum kuruluşları da destek verdi. Adana, Samsun ve İzmir'de de çeşitli sendika ve partiler TEKEL işçilerine destek yürüyüşü yaptı.
  19. Ekmeğe en az yüzde 10 zam geliyor 22.01.2010 - 11:11 Türkiye genelinde faaliyet gösteren 24 bin fırın ekmeğe zam yapmaya hazırlanıyor Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, iki yıldır artan maliyetlere rağmen ekmeğe zam gelmediğini belirterek, "2010 yılı içerisinde yüzde 10-15 oranında ekmeğe zam gelecek." dedi. Bugün Gazete'sinin haberine göre Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Balcı, yaptığı açıklamada, fırıncı esnafının artan maliyetlere rağmen zam taraftarı olmadığını kaydetti. Balcı, ekmeğe yapılacak zammın yüzde 15'in altında kalacağını savundu. Son yıllarda sektördeki sıkıntılar sebebiyle fırınların çok sık el değşitirdiğini belirten Balcı, "Fırıncı esnafı birçok sorunla boğuşuyor. Tüm bunlara rağmen ekmeğe zam yapma taraftarı değil. Son iki yıl içerisinde ekmeğin kilosu 2.5 liraya çıkmamıştır. Fırıncı esnafı yüksek fiyatla ekmek satmak taraftarı değil. Fırıncılar sadece fiyatla anılmamalı. Hijyen, sağlıklı ekmek üretme derdinde olan fırıncılarımız sadece fiyatla anılıyor. Bu bizi rahatsız ediyor. Söz konusu artışın yüzde 15'in altında olması için çalışıyoruz. Şubat ayında muhtemelen ekmek zamlanacak." dedi. Türkiye Fırınclar Federasyonu Başkanı Halil ibrahim Balcı, ıÜüŞubat ayında odaların maliyet hesaplamalarının ardından ekmek zammının şehirlerde uygulamaya gireceğini söyledi. Geçmişte olduğu gibi bu dönemde de zammın aşırı olmayacağını kaydeden Balcı, zammın makul olacağının altını çizdi. Öte yandan, ekmek fiyatları ülke genelinde farklılık gösteriyor. Bazı şehirlerde 300 gramlık ekmek 30-40 kuruşa satılırken, bazı şehirlerde aynı ekmek 1 liraya satılıyor.
  20. Ölmek ile ölmeyi istemek İki farklı şey Sevilmeyi istemekle, Sevilmek arasındaki fark gibi… Açlık ve tokluk, Birbirine zıt iki kavram Sevgi ile nefret, Sen ve Ben gibi… *tna « : Nisan 18, 2009, 01:36:06 »
  21. Akşamlar sarı ve sıcak olduğunda Hep bir hüzün sarıyor içimi ... Bir terkediliş ki bu öylesine sonsuz Ve ben hala hala aynı yerde bekliyorum seni... En uygun zamandır diye mi bilinmez? Satın almak için yeni düşlerimi O zalim satıcımı bekliyorum... Bir yanım hüzün, Bir yanım sevinç, İnatla, Sabırla, Hep gelmeni bekliyorum... *tna « : Mart 18, 2009, 14:10:47 »
  22. Son Depremler kaynak: B.Ü. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi
  23. Dünya Beşik Gibi Sallanıyor! Yaklaşık 50 bin kişinin öldüğü, 3 milyon kişinin ise evsiz kaldığı Haiti'deki deprem felaketinin yaraları sarılırken bugün de dünyanın çeşitli bölgelerinden deprem haberleri geldi. Papua Yeni Gine’de 5,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yetkililer, depremin merkez üssünün New Britain adasının Rabaul kentinin 215 kilometre güneyinde, yerin 35 kilometre altı olarak belirlendiğini söylediler.Depremin ardından tsunami riski bulunmadığı belirtildi. Pasifik’teki deprem kuşağında bulunan Papua Yeni Gine’de sık sık deprem meydana geliyor. AKDENİZ'DE DEPREM 15 SAATTE 15 AYRI SARSINTI TESPİT EDİLDİ İran’ın Huzistan eyaletinde dün geceden beri hafif ve orta şiddette 15 sarsıntı kaydedildiği bildirildi. Fars Haber Ajansı, Huzistan eyaletine bağlı Endimeşk kentinde 15 saatte büyüklükleri 3.3 ile 4.9 arasında değişen 15 sarsıntının kaydedildiğini duyurdu. Sarsıntıların birbirini takip etmesinin halkta paniğe neden olduğu belirtilirken, kentteki haberleşme sorununun kısa sürede giderildiği kaydedildi.Depremlerde ölü ya da yaralı olduğuna dair henüz bir bilgi edinilemezken kırsal kesimlerdeki bazı evlerin küçük çaplı hasar gördüğü kaydedildi. ARJANTİN 6,3 İLE SALLANDI Arjantin açıklarında 6,3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Amerikan Jeoloji Enstitüsünün açıklamasında, depremin merkez üssünün Ushaia bölgesinin 352 kilometre güney doğusunda Atlantik’teki Drake boğazında olduğu belirtildi. Depremde can ya da mal kaybı olmadı ve tsunami alarmı verilmedi. mynet.com
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.