GeceKuşu tarafından postalanan herşey
-
Bilim dünyasını karıştıran iddia...
Bilim dünyasını karıştıran iddia... Nörolog Peter Whitehouse "Alzheimer yok, iyi ya da kötü yaşlanma var" dedi, bilim dünyası karıştı.. Yaşlılığın korkulu rüyası, günümüzün en çok araştırmaya konu olan hastalıklarından alzheimer, tıp dünyasında sorgulanır hale geldi. Kimi uzmanlara göre, bu hastalık aslında yaşlılıkla birlikte görülen hafıza kaybından başka bir şey değil ve ilaçlar da fayda etmiyor. Dünyaca ünlü nörolog ve yaşlılık bilimi uzmanı Peter Whitehouse da "Alzheimer hastalığının miti" isimli kitabıyla tartışmayı alevlendiren isim oldu. Ona göre alzheimer, yaşlılıkta görülen hafıza kaybından farklı değil. Sabah Gazetesi'nin haberine göre İsviçre'de iki nörolog Anne Claude Juillerat ve Martial Van der Linden de bu teze destek verenlerden... "Alzheimer yok, sadece iyi yaşlanma ve kötü yaşlanma var" tartışmasına Türk uzmanlar da şöyle katıldı. İlaçlar fayda etmiyor Doç. Dr. Serdar Dağ (Nörolog): Alzheimer 40-50 yaşlarındaki erken bunamadır. İlerki yaşlarda, beynin hücrelerinin fonksiyon kaybı anlamına gelir. Yaşlılık nedeniyle bazı insanlarda daha fazla beyin hücresi bozulabilir. Bazı insanların cildinin erken kırışması gibi. Ancak ölen beyin hücreleri yerine gelmiyor yani ilaçlar yararsız. Kesin teşhis koymak zor. MR'da çıkıyor ama bu yaşlılıktan mı, hastalıktan mı bilemiyoruz. Herkese etkisi farklı Prof. Dr. Nevzat Tarhan (Psikiyatrist): San Francisco'da bir matematik profesörü satrançta 8 hamle ötesini görebilirken bunun 5'e düştüğünü fark etmiş. Alzheimer'den şüphelenilmiş ama yapılan incelemede hiçbir belirtiye rastlanmamış. Ölümünden sonra yapılan otopside aslında ciddi alzheimer plağı olduğu saptanmış. Yani hastalarda beyne verdiği zarara göre hastalığın belirtileri ortaya çıkmıyor. Alzheimer bunamanın bir çeşididir, ancak her bunama da alzheimer değildir. Her hasta alzheimer değildir Doç. Dr. Cem Orhon (Beyin cerrahı): Beyinsel hasar gören bütün yaşlılara alzheimer teşhisi konuluyor. Üniversitelerden bile yanlış alzheimer teşhisi ile hastalar geliyor. Yaşlılık nedeniyle bazı hastaların beyninde hidrosefali yani beyin sulanması oluyor. Bu hastalara alzheimer teşhisi konulup ilaç veriliyor. Hiç işe yaramıyor, ikinci ya da üçüncü evrede yakalarsak beyin pili daha yararlı oluyor. ELEŞTİRİLER Kesin teşhis edilemiyor. Beyindeki bozulma, yaşlılığın doğal sonucu mu bilinmiyor. Alzheimer nedeniyle bozulan beyin her hastada başka bulgu veriyor. İlaçlar çok etkili olmuyor. İDDİALAR İyi yaşlanma kötü yaşlanma vardır. Kötü yaşlananlarda alzheimer olur. Bazılarının yüzünün erken kırışması gibi beyin yapısı daha erken bozulabilir. Alzheimer'daki bulgular yaşlılığa bağlı fonksiyon kayıplarıdır. İlaçlar yerine sosyallik ve beyin egzersizleri daha yararlıdır. Az yağlı yemek zararlı olabilir
-
Hırsınızı yemekten almayın...
Hırsınızı yemekten almayın... Depresyona girenler stres hormonu yüzünden daha çok yemek yeme ihtiyacı hissediyor... Bazı durumlarda normal yeme alışkanlıklarının değişmesinden çeşitli hastalıklara kadar pek çok faktörün şişmanlığa sebebiyet verdiğine işaret eden Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Gürcan Kısakol, bunlardan birinin de depresyon olduğunu söyledi. HORMONLAR DOĞRUDAN ETKİLİ... Vücut kimyasının değişmesine sebep olan depresyon sırasında stres hormonunun salgılanma miktarının arttığını, kişinin hissettiği stresi durdurmak için daha fazla yiyerek ya da abur cubur atıştırarak bir nevi 'tatmin' aradığını anlatan Kısakol, hormonların vücutta kilo dengesini sağlamakta çok önemli rol oynadığını bildirdi.Kısakol, kilo üzerinde etkili bazı hormonlar hakkında şunları söyledi: "Tiroid hormonları, kortizon ve insülin hormonu gibi hormonlar, kilo üzerinde doğrudan etkili. Diyelim bir kişide diyabet gelişecekse önce şişmanlık ortaya çıkıyor. HERŞEY DEPRESYONLA BAŞLIYOR... Şişmanlayan kişide yağlanma görülüyor sonra insülin direnci gelişiyor. Bu olumsuz değişim, diyabete kadar gidebiliyor. Şişmanlığa yol açan bir başka amil ise böbrek üstü bezlerinin çok çalışması. Obezlerde kortizonun yağ dokusunda da fazla salgılandığı görülüyor. Bu hormonun fazla salgılanması sonucunda daha fazla kilo alınıyor. Hipotiroidi de farklı bir etken. Depresyona giren kişide stres hormonlarının artışı da şişmanlamaya sebebiyet veriyor."
-
Yapışmaz tavalar tiroid hastalığına yol açıyor...
Yapışmaz tavalar tiroid hastalığına yol açıyor... Evlerin vazgeçilmezi yapışmaz tavaların hastalığa yol açtığı belirlendi. Teflon ve yapışmaz tavalarda bulunan PFOA maddesinin tiroid hastalığına neden olduğu saptandı. Yapılan araştırmaya göre özellikle tiroid problemi olan kadınlar, bu tehlikeden daha fazla zarar görüyor. PFOA denilen madde vücuda yemeklerle ya da nefesle geçebiliyor ve bu maddenin kandaki seviyesini azaltmanın hiçbir yolu yok. İngiltere’de Exeter Üniversitesi ve Peninsula Medikal Okulu'ndaki bilim insanları tarafından 4 bin kişi üzerinde yapılan araştırmada 1999 ve 2006 yılları arasında PFOA ve PFOS maddeleri almaları incelendi. PFOA maddesini alan kişilerde tiroid hastalığına yakalanma riskinin iki kat olduğu görüldü
-
Hizmet dediğin böyle olur...
Hizmet dediğin böyle olur... Geceleri uykunuz geldiğinde sizi yatağa gitmekten alıkoyacak şeylerden biri de yatağın buz gibi soğuk olmasıdır.Dünyaca ünlü oteller zinciri Holidy Inn'in Londra'daki iki şubesinde ve Manchester'daki bir şubesinde ise yeni bir uygulama deneniyor. İsteğiniz üzerine otel çalışanlarından birisi yekpare yünlü bir pijama ile sizden önce yatağınıza giriyor. Böylece siz geldiğinizde yatağınız bir insan tarafından ısıtılmış oluyor.Holiday Inn sözcüsü Jane Bednall, "Bu yeni uygulamamız sanki yatağınızda kocaman bir sıcak su torbası varmış gibi hissettirecek" yorumunda bulundu. TERMOMETREYLE ISI ÖLÇÜLECEK... Yatak ısıtıcılar aynı zamanda yatağın olması gereken 20 dereceye ulaşıp ulaşmadığını ölçecek bir de termometreye sahip. Otel yetkilileni çalışanın oda sahibi gelmeden odayı terkedeceğini söyledi. Ama yatağı ısıtan kişinin öncesinde duş alıp almayacağı konusunda bir yorumda bulunmadı. Fakat çalışanın saçlarının dökülmemesi için örtüleceğini dile getirdi.Holiday Inn'in başka bir sözcüsü ise bu girişimin İngiltere'yi vuran soğuk havalar sonucu ve dünya çapında 3.200 otelin açılmasına dikkat çekmek için oluşturulduğunu söyledi. Otel bu girişiminde uyku uzmanı Chris Idzikowski'den danışmanlık alıyor
-
Permaya, föne karşı fetva!
Endonezya'da Ulema Konseyi'nden kadınların saçlarını perma yaptırmasını ya da düzleştirmesini yasaklayan bir fetva çıkarması talep edildi Permalı ya da fönlü saçların 'ahlaki tehlikeye davetiye çıkardığını' öne süren Doğu Cava'dan Müslüman din adamları, saçın tamamen ördürülmesi ya da punk ve uçuk kaçık modellerin de yasaklanmasını istedi. Yoga yapmaktan, seçimlerde oy kullanmaya kadar çeşitli konularda fetvalar çıkarmakla görevli Ulema Konseyi başkan yardımcısı Aminudin Yaku, "Şimdilik bu konuda bir karar vermedik. Şimdiye kadar bunu yasaklamayı gerektirecek güçlü bir kanıt görmedik. Gelecekte tartışılabilir, ama şu anda bir önceliği yok" diye konuştu. (DIŞ HABERLER / GAZETEPORT)
-
50 bin dolar ceza kestim...
Fenerbahçe Yönetimi'nin seks skandalına adı karışan Bilica, Vederson, Lugano, Deivid, Dos Santos ve Roberto Carlos'a gizlice 50'şer bin dolar ceza kestiği ortaya çıktı. Fenerbahçe Yönetimi seks skandalına adı karışan 6 yabancı futbolcuya toplam 300 bin dolar ceza kestiği ileri sürüldü. Disiplinsiz davranışta bulunan Kazım Kazım'ı takımdan uzaklaştıran, Önder Turacı'yı da kadro dışı bırakan sarı lacivertliler, bir otelde seks partisi düzenleyen yabancı oyuncularına sadece para cezası kesti. Kendi isteği ile ülkesine dönen Roberto Carlos'un yanı sıra Vederson, Bilica, Lugano, Dos Santos ve Deivid'e verilen 50'şer bin dolarlık ceza kamuoyundan saklandı. Bu durum camiada çeşitli yorumlara yol açtı. Gece kulübü dönüşünde trafik kazası geçiren Kazım Kazım ile evinde bileğini kesen Önder Turacı'yı takımdan uzaklaştıran yönetimin yabancıları sadece para cezası ile uyarması eleştiriliyor. Özellikle Önder Turacı'nın haksızlığa uğradığı ve bir an önce affedilmesi gerektiği ileri sürülüyor. Yönetimin FIFA'ya aykırı bir şekilde kestiği 50 bin dolarlık cezalara futbolcuların itiraz etmediği öğrenildi. Buna sebep olarak da seks partisi düzenlenen otelden elde edilen belgeler gösterildi.
-
Çorumda 4 İnek Karşılığı 12 Yaşındaki kızı Evlendirdiler
'Töre'den devlet korumasına 22.01.2010 - 15:29 Çorum'un Sungurlu ilçesinde önce 4 inek, daha sonra 10 bin TL ''başlık parası'' karşılığında iki kişiyle imam nikahıyla birlikte yaşamasına izin verilen 12 yaşındaki kızın ailesinden alınarak Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne teslim edildiği bildirildi. ÇORUM - İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü yetkililerinden aldığı bilgiye göre, küçük yaşta iki kişiyle imam nikahıyla yaşamasına izin verilen ve dün kemik yaşının tespiti için Çorum Devlet Hastanesi Adli Tıp Şubesine sevk edilen K.A. (12), mahkeme kararıyla ailesinden alınarak Yetiştirme Yurduna verilmesi için Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne teslim edildi. Bu arada K.A'nın ''beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığının'' belirlenmesi için bugün Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderildiği bildirildi. Adli Tıpta muayene edilecek K.A'nın, işlemlerinin ardından Çorum'a getirilerek yurda teslim edileceği ve psikolojik destek alacağı kaydedildi. K.A'nın, Çorum'daki yurdun yanı sıra başka ildeki yurda da gönderilebileceği belirtildi. ''DOKTOR HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILDI'' Sungurlu Kaymakamı Hulusi Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sungurlu Devlet Hastanesinde 12 yaşındaki K.A'nın ölü doğan cenininin alınmasına ilişkin soruşturmanın başlatıldığını bildirdi. K.A'nın ameliyatını yapan doktor hakkında adli ve idari soruşturmanın bugün başlatıldığını anlatan Şahin, konuyla ilgili görevlendirilen müfettişlerin çalışmalara başladığını ifade etti. Bu arada, Ankara'da bir süre birlikte yaşadığı ve K.A'nın hamile kalmasına neden olduğu öne sürülen Kamber B. hakkında da Sungurlu Cumhuriyet Başsavcılığınca yakalama kararı çıkarıldığı kaydedildi. OLAY Sungurlu'da yaşayan K.A'nın, yaklaşık 8 ay önce inşaat işçisi Kamber B. (29) ile 4 inek karşılığında imam nikahıyla birlikte yaşamasına izin verilmiş, Ankara'ya taşınan ve hamile kalan kız çocuğu, bir süre sonra Kamber B. ile anlaşamadığı gerekçesiyle Sungurlu'ya dönmüştü. 28 Aralık 2009'da fenalaşan ve Sungurlu Devlet Hastanesine kaldırılan K.A'nın, öldüğü anlaşılan karnındaki cenin doktorların müdahalesiyle alınmıştı. K.A, bir süre sonra ilçede garsonluk yapan Gökhan T. (20) ile 10 bin TL ''başlık parası'' karşılığında imam nikahıyla evlendirilmişti. Önceki gün akşam Gökhan T. ile K.A'nın babası Rüştü A. arasında paranın bir kısmının ödenmemesi üzerine tartışma çıkmış, gözaltına alınan kişilerin kavga etmelerinin nedenini anlatmaları üzerine K.A'nın dramı ortaya çıkmıştı. Başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 7 kişiden K.A'nın babası Rüştü A. ile Gökhan T. tutuklanmıştı. (A.A)
-
Tekel İşçilerinin Eylemi
TEKEL işçileri kar fırtına dinlemiyor 22.01.2010 - 14:20 TEKEL işçileri, eylemlerini soğuk hava ve zaman zaman yağan kar altında 39. gününde de sürdürüyor. Eylemlerinin ilk gününden bu yana çeşitli zorluklara karşı mücadelelerini sürdüren işçiler, bastıran soğuk hava ve kar yağışına karşı sokaklardan ayrılmıyor. Yağışa karşı Türk-İş Genel Merkezi çevresine kurdukları brandanın altına sığınan işçiler, battaniyelere sarılarak ısınmaya çalışıyor. Çankaya Belediyesinden temin ettikleri çöp varillerini soba olarak kullanan işçiler, çevredeki esnafın verdiği odun ve çeşitli malzemeleri yakıyor. İşçiler, ısınmak için zaman zaman da çevredeki bar ve kafelere misafir oluyor. Isınmak için varillerin etrafında toplanan işçiler, hükümet aleyhine sloganlar atıyor. Çeşitli sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve sendikalarla, öğrenci grupları ve bazı vatandaşların işçilere desteği de sürüyor. İşçiler, yardımlarla kurulan çay ocaklarından sıcak çay ve yemek ihtiyaçlarını karşılıyor. Bazı vatandaşlar da evlerinde yaptıkları yemekleri işçilerle paylaşırken, yardımlar kapsamında işçilere meyve ve tatlı da dağıtılıyor. SONUÇ ÇIKMAZSA TÜRKEL DE AÇLIK GREVİNE BAŞLAYACAK Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, Tekel işçilerinin durumuyla ilgili hükümetle yapılacak görüşmelerden sonuç alınamaması halinde kendisinin de açlık grevine başlayacağını söyledi. Tekel işçilerinin açlık grevine dün ara verilmesinin ardından, Türk-İş Genel Merkezi'nde eylemin yapıldığı salon boşaltıldı. Salonun boşaltılmasından önce açlık grevi yapan işçilere hitap eden Tekgıda-İş Genel Başkanı Türkel, dün bir araya gelen konfederasyonların hükümetle yapılacak görüşmeler süresince açlık grevine ara verilmesini istediğini anımsattı. İşçilere özverilerinden dolayı teşekkür eden Türkel, ''Bu ayın 26'sına kadar hükümetle görüşmelerden sonuç alınmazsa ben de açlık grevine başlayacağım'' dedi. Türkel, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Devlet Personel Daire Başkanlığının, sorunlarına yönelik çalışmalar yaptığını anlattı. Süreç boyunca toplu olarak hareket edeceklerini, kişisel kararlara izin vermeyeceklerini belirten Türkel, örgüt disiplini dışındaki kararların beklenmeyen sonuçlara yol açabileceğini ifade etti. Toplumun her kesiminden destek gördüklerini dile getiren Türkel, ''Başbakan ve bakanlar dışında herkes bize destek veriyor'' dedi. Bu arada, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık da işçilere destek ziyaretinde bulundu. DESTEK EYLEMLERİ SÜRÜYOR Türk-İş'e bağlı çeşitli sendikalara üye bir grup, Tekel ve itfaiye işçilerine destek yürüyüşü yaptı. Taksim Tramvay Durağı'nda toplanan kalabalık grup, yağış altında sloganlar atarak İstiklal Caddesi boyunca Galatasaray Lisesi'ne kadar yürüdü. Açıklama yapan Belediye-İş Sendikası 5 No'lu Şube Başkanı Nihat Altaş, 14 Aralıkta başlatılan ''İstanbul itfaiyesinin özelleştirilmesine 'Hayır' eylemi''nin devam ettiğini söyledi. Altaş, Saraçhane Parkı'ndaki ''Demokrasi Çadırı''na 9 Ocakta sabaha karşı polis gözetiminde 150-200 kişilik resmi, sivil, zabıta ve özel güvenlikle yapılan falçatalı saldırıda 4 arkadaşlarının darp edildiğini öne sürerek, ''Saraçhane Parkındaki eylemimiz devam ederken Başbakanla ilgili döviz ve pankartlarımız da İstanbul Büyükşehir Belediyesi zabıtasının kapkaç zihniyetiyle alınmıştır'' dedi. Bazı basın yayın organlarında itfaiyecilerin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'tan özür dileyerek eylemi bitirdikleri yönünde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söşleyen Altaş, ''Aldığımız eylem kararını İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ya da başka birisinin bitirmesi mümkün değildir. Eylem kararını biz alırız, biz bitiririz'' diye konuştu. 2 GÜNLÜK AÇLIK GREVİ Nihat Altaş, Şaraçhane'deki eylemlerine 25 Ocak Pazartesi günü son vereceklerini belirterek, aynı gün başlatacakları açlık grevini de 27 Ocak Çarşamba gününe kadar sürdüreceklerini bildirdi. Altaş, ''Esenyurt Belediyesinde işten çıkarılan ve 150 gündür belediye önündeki direnişini sürdüren işçilerle yapacağımız açlık grevine tüm emek dostlarının desteğini bekliyoruz. Tekel işçilerine de bu haklı mücadelelerinde başarılar dileriz'' şeklinde konuştu. Tekgıda-İş Sendikası 10 No'lu Şube Başkanı Muzaffer Dilek de, Tekel çalışanlarının mücadelesinin haklı olduğunu belirterek, Hükümetin bu konudaki tavrını eleştirdiklerini söyledi. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin, Hava-İş Sendikasına ait minibüsün üzerinde kısa birer konuşma yaptı. Eyleme, DİSK ve çeşitli sivil toplum kuruluşları da destek verdi. Adana, Samsun ve İzmir'de de çeşitli sendika ve partiler TEKEL işçilerine destek yürüyüşü yaptı.
-
Ekmeğe en az yüzde 10 zam geliyor
Ekmeğe en az yüzde 10 zam geliyor 22.01.2010 - 11:11 Türkiye genelinde faaliyet gösteren 24 bin fırın ekmeğe zam yapmaya hazırlanıyor Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, iki yıldır artan maliyetlere rağmen ekmeğe zam gelmediğini belirterek, "2010 yılı içerisinde yüzde 10-15 oranında ekmeğe zam gelecek." dedi. Bugün Gazete'sinin haberine göre Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Balcı, yaptığı açıklamada, fırıncı esnafının artan maliyetlere rağmen zam taraftarı olmadığını kaydetti. Balcı, ekmeğe yapılacak zammın yüzde 15'in altında kalacağını savundu. Son yıllarda sektördeki sıkıntılar sebebiyle fırınların çok sık el değşitirdiğini belirten Balcı, "Fırıncı esnafı birçok sorunla boğuşuyor. Tüm bunlara rağmen ekmeğe zam yapma taraftarı değil. Son iki yıl içerisinde ekmeğin kilosu 2.5 liraya çıkmamıştır. Fırıncı esnafı yüksek fiyatla ekmek satmak taraftarı değil. Fırıncılar sadece fiyatla anılmamalı. Hijyen, sağlıklı ekmek üretme derdinde olan fırıncılarımız sadece fiyatla anılıyor. Bu bizi rahatsız ediyor. Söz konusu artışın yüzde 15'in altında olması için çalışıyoruz. Şubat ayında muhtemelen ekmek zamlanacak." dedi. Türkiye Fırınclar Federasyonu Başkanı Halil ibrahim Balcı, ıÜüŞubat ayında odaların maliyet hesaplamalarının ardından ekmek zammının şehirlerde uygulamaya gireceğini söyledi. Geçmişte olduğu gibi bu dönemde de zammın aşırı olmayacağını kaydeden Balcı, zammın makul olacağının altını çizdi. Öte yandan, ekmek fiyatları ülke genelinde farklılık gösteriyor. Bazı şehirlerde 300 gramlık ekmek 30-40 kuruşa satılırken, bazı şehirlerde aynı ekmek 1 liraya satılıyor.
-
GİBİ ...
Ölmek ile ölmeyi istemek İki farklı şey Sevilmeyi istemekle, Sevilmek arasındaki fark gibi… Açlık ve tokluk, Birbirine zıt iki kavram Sevgi ile nefret, Sen ve Ben gibi… *tna « : Nisan 18, 2009, 01:36:06 »
-
BEKLEYİŞ ...
Akşamlar sarı ve sıcak olduğunda Hep bir hüzün sarıyor içimi ... Bir terkediliş ki bu öylesine sonsuz Ve ben hala hala aynı yerde bekliyorum seni... En uygun zamandır diye mi bilinmez? Satın almak için yeni düşlerimi O zalim satıcımı bekliyorum... Bir yanım hüzün, Bir yanım sevinç, İnatla, Sabırla, Hep gelmeni bekliyorum... *tna « : Mart 18, 2009, 14:10:47 »
-
İstanbul'da Deprem Olursa...
Son Depremler kaynak: B.Ü. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi
-
İstanbul'da Deprem Olursa...
Dünya Beşik Gibi Sallanıyor! Yaklaşık 50 bin kişinin öldüğü, 3 milyon kişinin ise evsiz kaldığı Haiti'deki deprem felaketinin yaraları sarılırken bugün de dünyanın çeşitli bölgelerinden deprem haberleri geldi. Papua Yeni Gine’de 5,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yetkililer, depremin merkez üssünün New Britain adasının Rabaul kentinin 215 kilometre güneyinde, yerin 35 kilometre altı olarak belirlendiğini söylediler.Depremin ardından tsunami riski bulunmadığı belirtildi. Pasifik’teki deprem kuşağında bulunan Papua Yeni Gine’de sık sık deprem meydana geliyor. AKDENİZ'DE DEPREM 15 SAATTE 15 AYRI SARSINTI TESPİT EDİLDİ İran’ın Huzistan eyaletinde dün geceden beri hafif ve orta şiddette 15 sarsıntı kaydedildiği bildirildi. Fars Haber Ajansı, Huzistan eyaletine bağlı Endimeşk kentinde 15 saatte büyüklükleri 3.3 ile 4.9 arasında değişen 15 sarsıntının kaydedildiğini duyurdu. Sarsıntıların birbirini takip etmesinin halkta paniğe neden olduğu belirtilirken, kentteki haberleşme sorununun kısa sürede giderildiği kaydedildi.Depremlerde ölü ya da yaralı olduğuna dair henüz bir bilgi edinilemezken kırsal kesimlerdeki bazı evlerin küçük çaplı hasar gördüğü kaydedildi. ARJANTİN 6,3 İLE SALLANDI Arjantin açıklarında 6,3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Amerikan Jeoloji Enstitüsünün açıklamasında, depremin merkez üssünün Ushaia bölgesinin 352 kilometre güney doğusunda Atlantik’teki Drake boğazında olduğu belirtildi. Depremde can ya da mal kaybı olmadı ve tsunami alarmı verilmedi. mynet.com
-
İstanbul'da Deprem Olursa...
İstanbul'da Deprem Olursa... Alman sismologların araştırmasına göre, İstanbul'un 20 km güneyinden geçen sismik fay hattı, 7,6 büyüklüğünde tek bir deprem yerine, 7 büyüklüğünde birden fazla depreme yol açabilir. PARİS (A.A) - Alman sismologların araştırmasına göre, İstanbul'un 20 km güneyinden geçen sismik fay hattı, 7,6 büyüklüğünde tek bir deprem yerine, 7 büyüklüğünde birden fazla depreme yol açabilir. Almanya'nın Karlsruhe Üniversitesi'nden Tobias Hergert ve meslektaşlarının, Kuzey Anadolu fay sisteminin parçası olan İstanbul fayının üç boyutlu modelini oluşturarak yaptıkları araştırmada, bu fayın yılda 12,8 ve 17,8 milimetre arasında bir hareket içinde olduğunu tespit ettiler. Çalışmalarını Nature Geoscience dergisinin dünkü sayısında yayınlayan bilim adamları, bu hareketin şimdiye dek yapılan tahminden yüzde 45 düşük olduğunu belirterek, İstanbul'un yakınındaki bu fayın enerjisini tek bir kez yerine parçalar halinde bırakabileceğini kaydettiler. Bu farkın önemli olduğunun altını çizen ve 8 büyüklüğünde bir yer sarsıntısının, 7 büyüklüğündekinden 30 kat daha fazla enerji salıvereceğini belirten araştırmacılar, nispeten daha küçük bu deprem dizilerinin ''ilke olarak her an olabileceğini, ancak 30 yıl içinde meydana gelme ihtimali bulunduğunu'' savundular. Alıntı: depremtahmini.com 19 Ocak 2010 10:05 YAPILAN ÇALIŞMALAR BİLİMSEL OLARAK HENÜZ KANITLANMAMIŞTIR. YAPILAN DEĞERLENDİRMELERDEN SİTE SORUMLU TUTULAMAZ .!
-
AYKIRI SORU - YORUM VE SORGULAMALAR
Sayın sarıgöl; Tartışmak,yazışmak, görüş alışverişi yapmak iyidir her zaman... Çok şey katar insana... Başta kabul etmesekte kafamızın bir kenarında kalır hep... Saygı ve Sevgilerimle
-
AYKIRI SORU - YORUM VE SORGULAMALAR
Sayın sarıgöl; Sizin samimi bir inançlı arkadaşımız olduğunuzu yazdıklarınızdan biliyorum... Ve ben sizinle çoğu zaman tam ters düşünüyor olsamda ne olursa olsun inançlarınıza dair düşüncelerinize ve size saygı duyuyorum. Ancak hak vermek zorundasınız ki, size ve düşüncelerinize saygı duyuyor olmam, size ve düşüncelerinize eleştirel bir bakış açısıyla bakmam, sorgulamam ve eleştiriyor olmamın önünde bir engel değil ve son derece doğal. Ve siz de ben saygın bir uslupla eleştiri yaptığım, yaklaşımlarımda haddimi aşmadan, kişisel bir saldırıda bulunmadığım sürece beni ve düşüncelerimi hoş görüyle karşılamak ve öne sürülenleri kişisel bir sorun olarak algılamamak zorundasınız.. Unutmayalım ki forumda yazışan bizler çoktan çocukluk yaşlarımızı aşmış, düşünsel olarak belli bir birikimi kazanmış ve edindiğimiz bilgiler üzerine düşünce ve görüşlerimizi dile getirirken hala daha bizlere görüş belirtenlerin bilgi birikimlerinden dağarcığımıza bir şeyler kazandırma çabasındayız. Eğer bunu böyle algılar ve tartışırken kişiliklerimizi değil, düşüncelerimizi öne çıkarmayı becerebilirsek, herkesin birbirini anlaması daha da kolaylaşacaktır. Ve yine belirtmek isterim ki, düşünce ve görüşlerini ifade edebilmek, insana özgü ve edindiği en önemli meziyetlerden biri. Ve bizlere bu tartışma ortamını sunan ve her görüşün kendini ifade etmesine olanak sağlayan o kadar az forum var ki, her birimizin bize sunulan bu olanakların değerini bilmesi gerektiğini ve birileri bizden farklı düşünüyor diye onlara kızarak, öne sürülenleri kişisel algılayarak, her şeyi ben bilirim verceğim bir cevabım olmalı altta kalmamalıyım gibi yüzeysel algılamalarla dejenere edip sonuçta yine kendimize yarar sağlamayacak tutumlar içinde olmamalıyız diye düşünüyorum... Benim, sizin ve diğer arkadaşlarımızın birbirimize anlatacağı ve ifade edeceği daha çok şey var. Onlardan yararlanmayı bilmek yine kendi kazancımız.. Saygı ve Sevgilerimle..
-
Bilimsel Olarak Kadınlar Ne İster?
Bir mantıya sattın kendini yani ? ..
-
TÜRK ERKEKLERİ NEDEN RUS KADINLARINI TERCİH EDİYOR
Yahu kardeş, harbi kamikaze gibisin... Nerede açıkta gezen bir savaş gemisi görsen dalıyorsun... Hayret bir şeysin yani... Sana uçak mı dayanır... Canını kurtardığına sevin bence... ...
-
İLİŞKİYİ FANTAZİLERLE SÜSLEMEK KÖTÜMÜDÜR?
Öyle de denebilir...
-
İLİŞKİYİ FANTAZİLERLE SÜSLEMEK KÖTÜMÜDÜR?
Anlatamazsın dostum... Bir kere sana gıcık olmuş o ... Ağzınla kuş tutsan yaranamazsın... Bu sorundan kurtulmanı bir tek yolu var, bavulunu alıp seyahate çıkman ... Ya da atla bir bisiklete şehir dışına çık... Geri döndüğünde hala aynıysa vazgeç bu işten... Ben pek anlamam bu işlerden ama sen yine de dediklerimi bir dene ...
-
Bilimsel Olarak Kadınlar Ne İster?
Tamam da seninkisi gelmez öyle şeylere... Baksana banyoda mum falan yakıyorsun tık yok... Ben kandisine böyle jestler yapılıpta trip yapacak birinin anlını karışlarım... Onda var bir hata, bence sen hemen yolcu yoluna gerek deyip oralardan sıvış... Kolay gelsin
-
Bilimsel Olarak Kadınlar Ne İster?
Hı..Hıı.. İnandık... Love story filandı herhelde... Neyse biz erkekler işin gırgırındayız her zaman... İşmize geldimi aşk filmi diye rahatça kıvırtırız... Yukarıda sayın Aries ne demiş ... Okuyalım İkimizde anlayan, kavrayan, birer karşı cins olalım... Ariesin dediği gibi, kız arkadaşını artık iyi tanımalısın, hoşlanıp hoşlanmayacakları şeyleri bilerek ve ona göre davranış sergilemiş olursun... Bırak banyoyu karşı taraf hazırlasın, Onun getirdiği aşk filimlerini sen izle... Böylece sende yanlış anlaşılmaktan kurtulmuş olursun ... Sevgilerimle
-
Bilimsel Olarak Kadınlar Ne İster?
Hadi canım sen de.. Oturup birlikte TV'de haberlerimi izliyecektiniz yani... Neydi niyetin peki..? Şaka yapıyorum alınmaca yok... Sevgilerimle...
-
yeni bir siyasi sistem
Bence yararlı ve paylaşımcı bir başlık olmuş sayın 'raif bostan'... Verdiğin bilgiler ve öne sürdüğün düşünceler için teşekkürler... Benim için yararı oldu... Saygılar
-
Cemaatin sansürcüsü "Zaman" Gazetesi ...
Zaman’ın, Paris’teki Gülen Okulu hakkında Le Monde’da çıkan yazıyı yayınlarken, Gülen cemaati hakkında hoşuna gitmeyen tüm ifadeleri “ayıkladığı” ortaya çıktı. Zaman gazetesinde 30 Aralık günü yer alan çeviri haberin, “sansürlenmiş” olduğu anlaşıldı. Gülen cemaati tarafından Paris’te açılan “Educactive” okulu nedeniyle cemaat ve eğitim faaliyetleri üzerine hazırlanan ve Le Monde’da yer alan haberin Türkçeleştirilmesi sırasında, orijinal metindeki eleştirel ve sorgulayıcı ifadelerin “ayıklandığı” görüldü. İki metin karşılaştırılınca... Gazeteci Ragıp Duran, Le Monde’da yer alan orijinal metin ile Zaman’da yer verilen çevirisini karşılaştırdığında, iki metin arasında farklılıklar olduğunu, Zaman’ın metni dilediğince düzenlediğini ve Gülen cemaati açısından olumsuz olan bazı cümle ve deyimleri çıkarttığını belirledi. Zaman gazetesinde Paris mahreci ve Emre Demir imzası ile yer alan “Türkler, Fransa’da göçmenlerin eğitim sorununa çözüm sağlıyor” başlıklı yazıda sansürlenen ifadeler şöyle: • “Okulun mali kaynağı ve destekçisi konusunda yetkililerin ‘discret’ (kapalı, ağzı sıkı) davrandığı” yönündeki ifade • “Sigara içmek, tükürmek, küfür etmek, telefon etmek söz konusu olduğunda öğrencilerin cezalandırıldığı” bilgisi • “Fransız öğretmenlerin Katolik okullardan geldiği” bilgisi • “Yerel yetkililerin, özellikle komünist belediyenin okul yöneticilerine pek güvenmediği” yönündeki ifade • (Gülen cemaatini kastederek) “Bu tartışmalı tarikat Türkiye’de toplumu İslamlaştırmakla itham ediliyor” cümlesi • “Cemaat, laik cumhuriyetin sürekliliğini tehdit ediyor” ifadesi • “Cemaat mensupları, Türkiye’de bürokrasinin ve polisin içine sızıyor” ifadesi • (Cemaatin) “Mali kaynakları bir sır” cümlesi • “Örgüt (Cemaat) özellikle ABD’de kök salmış durumda, oradaki okulların Amerikan hıristiyan üniversiteleri ile yakın bağları var” cümlesi, Le Monde’daki orijinal yazıda bulunduğu halde Zaman’daki çeviriden "çıkarılmış". Ayrıca, orijinal metinde, Gülen cemaatine dair bu tespitlerin her birinin çeşitli kaynaklara referans verilerek desteklendiği ve iddiaların detaylandırıldığı belirtilirken, Zaman’ın haberinde bu kısımların da “atlanmış” olduğuna dikkat çekiliyor. (soL - Haber Merkezi)