GeceKuşu tarafından postalanan herşey
-
Reyting_Yılmaz ÖZDİL
- Bir Ankara polisiyesi
- ALLAH YOKTUR!
Sevgili omar; İyi niyetiniz için teşekkürler. İnsanlara yardımcı olmaya çalışmak, yardım sever olmak iyi bir şey... Ama iyilikler karşılıksız olunca bir değer taşıdığını da kabul edeceğinizee inanıyorum... Çevremizde bu tür iyilikler yaparak Allah katına yakın olmak ve sevap kazanmak isteyen o kadar çok insan var ki, sırf bu nedenle kızı, eşi, kardeşi veya bir tanıdığının kendi inançlarına uygun yaşamadıkları için günaha girme korkusuyla hep bu kaygıyı taşıyorlar. Senin de yaptığın gibi insanları, senin inançlarına, senin inandığın gibi inanmaları gerektiğini düşünüp dine davet etmek ve ardından pişmanlıkla göz korkutmaya kalkmak maksadını ve amacını aşıyor. Hatta bazıları için bu amacını öylesine aşıyor ki, ölüdürmeye varan şiddete yönelimler ortaya çıkabiliyor. Sen de böylesin anlamında yazmıyorum. Ancak dinsel inanışlar söz konusu olduğunda bir çok inançlı 'kaş yapayım derken göz çıkarabiliyor'. Ve bunu yine inançları adına hatta bilinçli olarak yapabiliyorlar. Allah'a inanmak sizin için hayatınızda pozitif bir etkiye sahip olabilir. Bu sizin için kendi kendinize hiçbir açıklamayı gerektirmeyecek anlaşılır bir durum olabilir. Ancak başkalarına kendi görüşlerinizi kabul etmeleri için "sizi de büyük bir pişmanlıktan kurtarmak için yardımcı olmaya çalışıyorum." şeklinde bir önerme, iman sahibi olduklarını iddia edenlerinin, başkalarını da 'inandırmak ya da ikna etmek' adına yaptıkları dayatma ve baskılara dönüştüğü taktirde bu yaklaşım iyi niyeti bir kenara bırakan dinsel kaygılardan başka bir anlama gelmiyor. O nedenle sen istersen inancını dolu dolu yaşa bunun için önünde bir engel yok, kimse sana inanmamalısın diye bir baskıda bulunmuyor. Tam tersine ifade ettiğin gibi 'inanmalısın, inanmazsan pişman olursun' diye baskılar söz konusu. Allah'ın var olduğu varsayımı, bu düşünceye akılcı bir sorgulama yapmadan sempatiyle bakan, dinsel inançları benimsemiş kişilere ne kadar uygun ve tutarlı görünse de, öne sürdüğün böylesine karakteristik özellikleri olan 'Allah' gibi çok özel tanrıların varlığına dair tüm popüler argümanlar, yanlış ön kabullere ve/veya sonuçlara ve ispatlanamayan varsayımlara dayanmaktadır. Milyarlarca geçersiz argümanı topladığımızda tek bir geçerli kanıt oluşturamazlar. O nedenle belli sebepler bir inancı kendinize haklı çıkarıcı görünebilirken ne kadar ihtiraslı savunulursa savunulsun kesin ve geçerli kanıtlar olmadığı, geçerli bir dayanak gösterilmediği sürece diğer insanlar için geçerli değildir. Kullanmış olduğunuz bu ifade için ilk olarak size yöneltmem gereken soru: "Bilgili insan'dan kastınız nedir?" Bu kadar iddialı bir cümle kurduğunuza göre, iddianızın tutarlı ve geçerli olması için, 'Bilgiden' neyi kastetdiğinizi açıklamanız gerekiyor.. Bu soruları neden soruyorum? Bende -iyi niyetli ve entelektüel bir tartışma çabası- içinde bir kişilik olarak bıraktığınız intibanızın bir yanılgı olmadığını anlamak istiyorum. 'Aklınızı kullanın' derken gerçekte sizin aklınızı ne kadar kullandığınızı göstermenizi istiyorum. 'Sizin gibi düşünüp algılayan ve inananlara akıllı, diğerlerine Cahil mi demek istiyorsunuz?' kavramak istiyorum. Çünkü biliyorum ki, yazdığınız bu kadar iddialı cümlenin ifade ettiği anlam aynı zamanda sizin içinde geçerlidir. Siz de bunun farkında mısınız, sizi de bağladığının bilincinde misiniz? Buna dürüstçe 'evet beni de bağlıyor' diyebilecek misiniz görmek ve bilmek istiyorum.- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- İnanç ve ritüellerimiz....
- Gezegen sıralanması ve yılı
Doğru bilgiyi ancak kaynağından araştırarak öğrenebilirsiniz... http://tr.wikipedia.org/wiki/Güneş_Sistemi http://fr.wikipedia.org/wiki/Système_solaire http://en.wikipedia.org/wiki/Solar_System- ALLAH YOKTUR!
Tüm tartışmaların, her geçen gün gelişen bilimsel gerçekler ile değişmez ve mutlak olan dinsel dogmalar arasındaki çatışmaların özü de bu zaten. Bilim her zaman yeni gelişmelere açıktır. Dinsel argümanlar ise asla değişmez. Yüz binlerce yıl sonrada değişmeyecek. Şimdiden 2000 yıl eskidi o dinsel algılama, yorum ve inanışlar. Oysa 2000 yıl önceki bilimsel gerçekler katlanarak arttı, artmaya da devam edecek. Bilim bu hızla ilerlemeye devam ettiğine ve dinsel inanışlar bir tek olumlu gelişme göstermeksizin binlerce yıl önceki dogmalar üzerinden yaşamı tanımladığına göre... "Birden çok tanrıdan tek bir tanrı çıkartan şu andaki tek tanrıcı dinlerin nihai kaderi, zamanı ve sırası geldiğinde bir tanrı daha eksilterek tanrısızlığa ulaşmak olacaktır."- ALLAH YOKTUR!
Sayın Omar; Yazdıklarınızda var olan tutarsızlıklara tek tek yanıtlar vermek istemiyorum. Çünkü İnançlarınıza dayalı varsayımları kanıtlamak adına argümanlarınızı öne sürerken, evrenin dili olan bilimin neyi veri ya da olgu olarak kabul ettiğini göz ardı ediyorsunuz. Evrenin dili olan bilimi ve güncel teknolojik gelişmeleri kullanıp inancınızı kanıtlamaya çalışıyor ve kendiniz boş yere yoruyorsunuz. Bilimsel gerçekler ile inancınızın varsayımları arasındaki gözle görünür çelişkilerin farkında bile değilsiniz. Bilim, doğrudan Tanrı'nın /Allah'ın varlığına veya insanların iyi/kötü oluşlarına yönelik sorularla ilgili değildir. Öznel çıkarımlara dayanan fikirlerin aksine, hipotezler ve teoriler, nesnel çıkarımlara dayanır. Bu nedenle insanoğlunun evrenin dilini kullanarak bilimsel gelişmeler ışığında ortaya çıkardığı buluşlarını dilinize dolayıp ardından kutsal kitabınızdan verdiğiniz vahye dayalı örnekler öne sürdüğünüz şeylerin kanıtı olamaz, olsa olsa sizin kendinizi haklı olduğunuzu sanmanızı sağlayan dindarlığınızın bir refleksidir. Çünkü öne sürdüğünüz argümanlar en iyi tabiriyle doğrulanmaktan uzak sadece sizin ön yargı ve kabullerinizi ifade eden gerçeğe uygun olmayan anlatımlar... *** Ama siz yine de hayır detaylı bir tartışma yapalım diyorsanız yeni başlık açarız, orada "demagoji ve polemiklere gerek duymadan, entelektüel dürüstlük" çerçevesinde konuyu detaylarıyla tartışabiliriz... Özellikle "demagoji ve polemiklere gerek duymadan, entelektüel dürüstlük çerçevesinde" ifadesini kullandım. Çünkü yazılarınızda dikkatimi çeken şey, ifade ettikleriniz üzerine size yapılan açıklamaları, size yöneltilen soruları ve tartışılan konunun temel noktalarını görmezden gelerek (sanki ezberiniz bozulacakmış kaygısı taşırcasına) o temel noktalara yanıtlar vermek yerine kendi gündeminizi yaratma çabasıyla sürekli konu değiştiriyorsunuz... Bu sizin tarafınızdan kasıtlı olarak yapılan bir şey de olmayabilir. Kendinizi ifade etmek adına sadece insanoğlunun en çok başvurduğu yöntemi uygulayıp gerçekmiş gibi algıladığınız varsayımları ve ön yargılarınızı kanıtlama kaygısıyla sürekli kendinizi tekrar ediyor olabilirsiniz. Bu da yazdıklarınızı okuyanlara 'ezberiniz bozulacakmış kaygısı' taşıdığınızı düşündürüyor ister istemez. Buna hayır diye itiraz ediyorsanız size şu iletiyi tekrar okumanızı - http://www.turkish-m...post__p__954039 - Ve ardından yazdıklarınızı tekrar değerlendirmenizi öneriyorum. *** Sizin Tanrı'nın/Allah'ın var olduğunu kanıtlamak adına öne sürdüğünüz argümanlar ve son olarak da ifade ettiğiniz... "Senin düşüncen sadece dünya hayatında somutlaşmış bir anlayıştan başka bir şey değil." Ve "İnkar edenlerin çoğu gözle göremediği için inkarcı." cümleleriniz bana, Görüşleri sizinle hemen hemen örtüşen evanjeliklerin yaratılışı ispatladıklarını düşündükleri... Ve ateistlerin korkulu rüyası olarak öne sürdükleri muz hikayesini hatırlattı... Hikaye şöyledir; "Düzgün yapıda bir muzu incelerseniz, dışa bakan yüzünde üç tane, iç bükey tarafında da iki tane sırt olduğunu, elinizi bu muzu kavrayacak şekilde tuttuğunuzda avuç kısmında üç, diğer tarafta da iki tane oluk görürsünüz. Bu demektir ki muz ve insan eli, birbirleri için yaratılmıştır. Muzu elinize aldığınızda onu yaratmış olan Tanrı'nın, ona kaymayan bir yüzey yaptığını da fark edersiniz. Dış yüzeyindeki işaretler size içindeki ile ilgili bilgi verir. Yeşilse yemek için erkendir, sarıysa tam kıvamındadır, siyahsa artık yemek için çok geçtir. Muzun tepesine doğru bakarsanız bir çıkıntı olduğunu görürsünüz yani tanrı onu kolayca soyulması için tepesine bir çıkıntı koymuştur. Bu çıkıntıyı çekince kabuğun içindeki meyve soyulur. Çevreye zarar vermeyen, biyolojik olarak ayrışma özelliğine sahip olan kabuğunda delikler olduğunu, elinize alıp bir muzu soyduğunuzda insan eline ne kadar da zarifçe oturduğunu, tam da insan ağzına girecek şekilde tasarlanmış olan en üstte sivirilen bir ucu olduğunu görebilirsiniz. Çiğnemesi ve sindirilmesi kolaydır ve hatta bütün yeme işlemini kolaylaştırmak için insanın yüzüne doğru kavislidir. Bu demektir ki, muzun yaratılmış olması, "Tanrı'nın yaratıcı elinin dehasına kanıttır." *** Oysa yaratıcılar tarafından sunulan bu argüman en iyi tabirle doğrulanmaktan uzak bir hikaye örneğidir. En kötü tabirle de kocaman bir yalandan ibarettir. Bu argümanı öne sürenler iki dakikalarını ayırıp 'wikipedia'ya "muz" kelimesin yazmış.. Ve açılan sayfada 'Erken Yetiştiricilik' bölümüne bakmış olsalardı, Muzun Papua Yeni Gine'de son 5000-8000 yıldır yetiştirildiğini öğrenirlerdi. http://en.wikipedia.org/wiki/Banana Öğrenecekleri bu kadarla da kalmaz, Yabani bir muzun, insanlar tarafından yapılan zirai işlemden geçmeden önceki halini de görürlerdi. Resimde de görüldüğü gibi 'yabani muz' zirai işlemler sonrası insan eliyle yetiştirilen muza hiç benzemez. İçi kocaman çekirdeklerle doludur ve meyve kısmı çok azdır. Denildiği gibi insan eline öyle hiç de kolayca oturmaz, öyle kolayca da yenilemez. Peki öyleyse, kutsal kitaplarının ve inanç duydukları dinlerinin dürüstlüğe önem verdiğini ve ahlaklı olunması gerektiğini savunan bu insanlar, NEDEN yaratılışçılığı savunmak adına "Tanrı'nın yaratıcı elinin dehasına kanıttır." diyerek, açıkca gerçekleri ve verileri çarpıtmaktan ve yanlış bilgi vermekten hiç çekinmezler? Çekinmezler çünkü, kafalarında sadece bir tek şey vardır... Ne pahasına olursa olsun inançlarını körü körüne savunmak. Onlar için yaradılış öğretisini, hikayesini veya efsanesini geçerli kılmak ya da savunmak adına öne sürdükleri şeylerin yaşamın gerçekleriyle uyuşmamasının hiç bir öne mi yoktur. Tanrıyı kanıtlamak adına her türlü geçersiz ve saçma argümanı öne sürmekten çekinmezler ve bu dürüst olmayan davranıştan hiç de ahlaki bir kaygı duymazlar. Dinsel inançlarının onlara öğütlediği dürüstlüğü bir kenara bırakıp yanlış bilgiyi yaymaktan hiç çekinmezler, "Yeter ki dindarlıkla ön yargılı bir hale gelmiş olan fikirlerini desteklesin." *** Özetle; sizin ve diğer dinlere mensup 'Akıllı tasarımı', yaratılışçılığı savunanların "Tanrı'nın yaratıcı zekasına kanıt olarak" öne sürdüğünüz argümanlar, insan yaşamının ve dünyadaki canlılığın gerçekleriyle taban tabana zıt olan varsayımlardır. Buradaki muz hikayesinden de anlaşılacağı gibi 'gerçekleri ve verileri çarpıtmaktan ve yanlış bilgi vermekten hiç çekinmeden' varsaydığınız şeyleri yeni varsayımlarla kanıtlama kaygısından öte bir şey değildir. *** Bugün bildiğimiz muz meyvesi, Tanrı tarafından insanlar daha kolay tüketsin diye tasarlanmamıştır. Hatta tam tersi söz konusudur. Günümüzde yediğimiz modern muz insan yaratıcılığının bir ürünü ve eseridir. Nesiller boyu süren 'yapay seçilim' sürecinin sonunda bugünkü haline getirilmiştir...Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.
Navigation
Configure browser push notifications
Chrome (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions → Notifications.
- Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Select Site settings.
- Find Notifications and adjust your preference.
Safari (iOS 16.4+)
- Ensure the site is installed via Add to Home Screen.
- Open Settings App → Notifications.
- Find your app name and adjust your preference.
Safari (macOS)
- Go to Safari → Preferences.
- Click the Websites tab.
- Select Notifications in the sidebar.
- Find this website and adjust your preference.
Edge (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions.
- Find Notifications and adjust your preference.
Edge (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Click Permissions for this site.
- Find Notifications and adjust your preference.
Firefox (Android)
- Go to Settings → Site permissions.
- Tap Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.
Firefox (Desktop)
- Open Firefox Settings.
- Search for Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.
- Bir Ankara polisiyesi