
kursatotcu
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
701 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
kursatotcu tarafından postalanan herşey
-
cüzi irade size göre göre külli iradeden sonra varoldu sonrandan varolan nasıl size göre hep varlıkta olan külli irade üzerinde etkili olabilir
-
dedi ki: "Özgür iradenin güzelliği de burada" cevap: bu yazıyı yazman allahın iradesiyle mi oldu? evet dersen sen bu iradeye karşı çıkabilir misin
-
inn_fein: şimfdi sinn_fein: meşkulum MIKE-TYSON: peki o zaman sinn_fein: ders calışıyorum.. sinn_fein: kusur bakmayın sinn_fein: .. sinn_fein: kusura MIKE-TYSON: no MIKE-TYSON: al k-rşat sinn_fein: amaa MIKE-TYSON: al kürşat sinn_fein: ayy sinn_fein: aslıda cağırma diycektşm sinn_fein: meşkuldum sinn_fein: kusura bakma yşne ya MIKE-TYSON: neyse 5 dk dan bişey çıkmaz MIKE-TYSON: hayat bizim nasıl olsa MIKE-TYSON: sinn_fein: peki MIKE-TYSON: kursat sorun varmı kursat: hayır şer alahtanmı sinn_fein: beş dklıkmı sinn_fein: hayır MIKE-TYSON: ne kadar istiyosan sinn_fein: şer bizden hayır allahtan kursat: hayır allahtanmı sinn_fein: evet kursat: namaz kılmak hayırmı sinn_fein: hayır.. sinn_fein: hayır sinn_fein: hayhırdan kastın ne sinn_fein: senın sinn_fein: sevap gunahmı yoksa kursat: namaz kılanlara bunu o halde allah mı nasip etti sinn_fein: soruma cevap ver önce Veysel konuşmaya katıldı. MIKE-TYSON: küğrşat sinn_fein: veysel kim yaa kursat: geldinmiveysel MIKE-TYSON: adam çağırm aolm sinn_fein: sevmem ben bu işi bakl MIKE-TYSON: çağırma olm MIKE-TYSON: olm 2 niz konusurken MIKE-TYSON: adam çağırma sinn_fein: başak kimser kaldımı MIKE-TYSON: ok MIKE-TYSON: devam edin siz MIKE-TYSON: Veysel: tamam kursat: bu yeni MIKE-TYSON: kürşat veysele sonra sorarsın sen MIKE-TYSON: sin_fene sor bi ilk sinn_fein: bı sn sinn_fein: ben yokum sinn_fein: ,bi süre kursat: soruyom allahın iradesi dışında bişey olurmu olmazmı MIKE-TYSON: al kaçırdın işte gördünmü kursat: napalım MIKE-TYSON: veysele sor o zaman MIKE-TYSON: kursat: ok kursat: veysel hayır şer alalhtanmı Veysel: bir dakika. sinn_fein: ne bu aouto question gibi Veysel: Amacımız nedir? albatros konuşmaya katıldı. MIKE-TYSON: olm çağırma sinn_fein: bne gider.. sinn_fein konuşmadan ayrıldı. kursat: konuşaca zya Veysel: islamda haşa çelişki olduğunu mu ispat etmeye çalışacaksınız? MIKE-TYSON: ya çaırınca MIKE-TYSON: o gidiyo kursat: ha kursat: kızmı MIKE-TYSON: evet kursat: ha kursat: kızıyo yani MIKE-TYSON: evet: MIKE-TYSON: kursat: kız kızıyo kursat: birden fazla yere yazamıyom kursat: o bakımdan davet ediyom albatros: kürşat hadise ne diyon..? MIKE-TYSON: neyse oınalda sonra konusursunuz MIKE-TYSON: teke tek kursat: hanigi albatros: biraz önce yazdığıma.. kursat: uydurma albatros: ama devamıyla beraber,dikkatini çekerim kursat: vahdetçiler söylüyo bunu albatros: sende varsa yapıştırsana.. kursat: veyselle konuşalım kursat: ne kursat: veysel allahbizimburda yazışacamızı öncedenbiliyomuydu Veysel: bi dakka, bende son soracağın soruya cevap oldugunu sanmıyorum, sende var mı? kursat: nası Veysel: neyse, evet biliyordu. kursat: onun olacağını bildiğişey başka türlü olabilirmiydi MIKE-TYSON: kürşat MIKE-TYSON: seni davet edecem MIKE-TYSON: ama başkalarını davet etme ok mi kursat: burayaetadamı MIKE-TYSON: adam değil MIKE-TYSON: ok mi kürşat kursat: kızmı kursat: deminkimi MIKE-TYSON: evet MIKE-TYSON: ama başakalrını çaarma kursat: gelsin abi Veysel: hayır çünkü hem biliyor hem de öyle olmasını istiyordu. kursat: iki yere yazamıyom sinn_fein konuşmaya katıldı. MIKE-TYSON: ok kursat: şu kızada sorayımaynısını dur kursat: sin bak sinn_fein: sin değil sinn_fein: sinn kursat: allahbizimburda yazışacamızı öncedenbiliyomuydu MIKE-TYSON: sinn_fein: olm itikadi sorularmkı sorucan sen kursat: he sinn_fein: senın titikadi mezhebun varmı kursat: yok sinn_fein: itikadi sinn_fein: ozaman sinn_fein: sana bi kısa yol sinn_fein: itikadi mehepleri arastır ve sinn_fein: onlardan senın kafana uyanı sinn_fein: kabul et sinn_fein: Veysel: sinn_fein: urastırma bizi kursat: biliyorumonları ezbere sinn_fein: ezber bilmek işe yarmıo demki sinn_fein: bide anlamayı dene kursat: hiçbiribenikabuletmez sinn_fein: nedne Veysel: sende cevap yokki. kursat: bak ben önce maturidi idim sinn_fein: şimdi sinn_fein: eşarimi oldun kursat: sonra ondan çıktım eşari oldum kursat: sonra ondanda çıktım kursat: şimdi hiçbirideğilim sinn_fein: sinn_fein: bak şimdi sinn_fein: başak bi pc de siistem kuruyorum.. ona mezhebini tanıtmam lazım.. sinn_fein: sora konuşurz sinn_fein: bazı pclerinde sinn_fein: itikadi sorunları oalbiliyo yani kursat: sensorumacevap ver kursat: allahbizimburda yazışacamızı öncedenbiliyomuydu albatros: arkadaşlar uzatmayalım,cevap verelim kürşata,kısa kısa.. Veysel: sinn çıkıyorsa ben vereyim. albatros: sonucu görürüz. sinn_fein: ben çıkuıyorum sinn_fein konuşmadan ayrıldı. Veysel: Evet biliyordu. kursat: onun olacağını bildiğişey başka türlü olabilirmiydi Veysel: hayır. Çünkü hem biliyor hem de öyle olmasını istiyordu. kursat: o halde bizim burada yazışmamızım ıistemiişti Veysel: yazıştığımıza göre evet istemişti. kursat: allahın meydana gelmesini istediği birşeyin meydana gelmesini bir kuvvet engelleyebilirmi Veysel: hayır kursat: o halde biz de burada yazışma fiilimizin meydana gelmesini engelleyemeyiz değilmi Veysel: Allah engellememizi istememizi istediyse biz de bunu isteyip yazışmayı kesebiliriz. kursat: ya istemediyse Veysel: o zaman devam ederiz. kursat: o halde biz öyle kafamıza göe hareket edemiyoruz öylemi Şu anda bir Titreşim gönderdiniz! albatros konuşmadan ayrıldı. Veysel: "Kafamıza göre" lafı çok muğlak. Ama kaderden ya da Allah'ın isteğinden bağımsız ya da isteğinin tersine hareket edemiyoruz bence bu doğru. kursat: allahın isteğinin tersine hareket edemiyorsak bizim hür irademiz nerede Veysel: Şimdi biraz bekle... kursat: ok albatros konuşmaya katıldı. Veysel: Son soru dediğim buydu, sende cevap var mı? Ben kendiminkini yazarken sende cevap varsa onu yazabilirsin. kursat: ne cevabı kursat: cevap açık zaten albatros: bakın.. albatros: yazıyorum; albatros: ben bu iletide konuşuyorum,bu iletide konuşan herkes yalancıdır. albatros: anladınız mı bunu? Veysel: ? Veysel: Yani sorunun geniş hali şu: "Hür değilsem, yaptıklarımdan da sorumlu tutulup mesela cehenneme atılırsam, bu adalet mi, zulüm olmaz mı?" sorusu. kursat: allah zalmdir kursat: zaten albatros: az önce konuşulan herşey,yazdığımla aynı şey.. kursat: ama onda bir eksiklik değil bu albatros: yani PARADOKS albatros: burada yazan herkes yalancıdır derken kendimle çelişmiş olmuyor muyum? albatros: bende yazıyorum..ama yazan herkes yalancıdır diyorum albatros: ama yazıyorum. albatros konuşmadan ayrıldı. Veysel: Kürşat, Senin çözüm için dediğin şey işin kolayına kaçmak, bence çözemeyince saçmaladın. Allah zalimdir demek, "Allah geleceği olmadan önce bilemez" demekle benzer bişey. Begenmediğin ayetleri yalanlarsan her problemi aklın sıra çözmüş mü olacaksın. kursat: bak allah zorla günah işletmiyormu kursat: ispatlamadım mı 10.000 delili var bunun albatros konuşmaya katıldı. Veysel: Yani haşa kuranda "Allah zalim değildir" anlamındaki ayetleri inkar mı ediyorsun? kursat: ayetlerin anlamını inkar ettim kursat: başka yol yok kursat: çıkış yok kursat: manasız dedim albatros: pardon kürşat katılamadım,neden zalim allah tekrar yapıştırabilir misin? kursat: bak allah zorla günah işletmiyormu albatros: sevapta öyle değil mi ona bakarsan kursat: evet albatros: eee kursat: yani mana yok bu hayatta albatros: tamam işte.. albatros: allah iyi ya da kötü olamaz albatros: merhametli de olamaz kursat: kurana mana vermeye kalkanın ayağı kayar kursat: allaha kötü denebilir iyide denebilir albatros: ne kötü olabilir ne iyi.. kursat: çünkü kötülük yapana kötüdür denebilir kursat: iyilik yapana iyi dendiği gibi albatros: iyilik/kötülük kavramları bizim algımızda oluşan olgular.. albatros: aslında iyi/kötü yok. kursat: bizim bakış açımıza göre düşünürsekbunlar allaha denebiir kursat: ancak onda bunlar kusur olmaz kursat: eksiklik olmaz neden mi albatros: bizde de kusur değil ki.. albatros: herşey karşıtıyla mevcut. kursat: bizde kusur albatros: yaşamın anlamı bunlar kursat: neden alalh için bunlar eksiklik değil biliyonmu kursat: çünkü kursat: bir şeyin eksik olduğunu söylediğimizde onun tam da olabileceğini hesaba katarak konuşuruz. yani daha iyi olabilirdi şeklinde kursat: ancak allah başka türlü olamazdı kursat: çünkü onu etkileyen yoktur kursat: o bakımdan bunlar onun için eksiklik değildir kursat: bakın kursat: ben bu konuda bence dünyada en fazla kitap okuyan ve araştırma yapan ve yapmış kişiyim kursat: çok tecrübemvardır kursat: o bakımdan bana güvenin kursat: ancakşunuunutmayınki albatros: yanlış konuşuyorsun kursat: bir şey demişsem muhakkak oraya delille gelmişimdir kursat: delilimidesorun albatros: en iyi benim diyorsun.. kursat: bence albatros: bunu demen için diğer tüm insanlarla konuşmun olman gerek,buna rağmen bunu söylüyorsan.. albatros: yine haksızsın albatros: sana göre sen doğrusun çünkü.. kursat: bak10.000 kişiyle konuştum kursat: ve samsunda bilgililer benle konuşmuyor kursat: namım çoktur albatros: samsunda!!! albatros: başka yerde değil ama.. kursat: arkamdan atarlar ama yanına gidince işim var derler albatros: ki orası bile muamma.. kursat: farketmez kursat: heryerde bu böyle olur kursat: yaninası anlatıyımmesela bir anı anlatıyım kursat: istermisiniz albatros: gerek yok.. albatros: aynı yere çıkar. kursat: anlatmakistiyorum albatros: peki.. kursat: bu samsun merkezde camihocalarının hemen hemen hepsibeniya tanır ya duymuştur kursat: neyse bu hocalar içind eancakmerkezde değil bir gençhoca var kursat: onla daha önce konuşmuştum kursat: bir gün bu bir arkadaşıyla izin yaparken camileri geziyor kursat: bir camiye geliyorlar merkezda kursat: ancak bu şahıs bana benziyor kursat: yanındakine hoşgeldin falan diyolar buna bişey demiyorla bu kızmış ya bende hocayım demişbana niye böyledavranıyorsunuz kursat: sen kürşat değilmisin demişler kursat: daha çok böyle anım var yani kursat: bu şahıs benibiyere götürdü merkezden uzak bi yer kursat: ilktanıştımız gün kursat: gittik kursat: ben tam konuşacambirkaçkelime konuştumdediler kibiz yatacaz saat akşam8 yani kursat: kızdımtamgiderken kursat: bunlara bir soru sordum kursat: o ara oraya 5 kişi gelmişdi kursat: bensoruyusorunca sen şu beden öğretmenivarmışomusun dediler kursat: evet dedim kursat: gelinkonuşalımdedim kursat: sen yanlışsın dediler ya kursat: bu dediler biri var dediler onla konuşmuş( şamda eğitim görmüş biriydi bu) adamı konuşturmamış dediler kursat: aslınd aben adama teksorusormuştum yarımsaat cevap alamamıştım. soru:cüzi iradeyi allahm ıyaratır idi kursat: neyse bu arada kursat: nası oldu anlamadımbenidışarı doğru itmeye başladılar albatros: olacağı bu.. kursat: ve bir anda kapı yüzüme kapanıverdi kursat: ayakkabımı bile zor buldum kursat: yaniçok olay abaşımageldi kursat: o bakımdan benle konuşmazlar kursat: daha dün kursat: samsunda nurcuların lideri var kursat: telefon açtım kursat: konuşmakistedimisöyledim kursat: müsait değilimdedi kursat: ne zaman müsaitsiniz dedim kursat: bilmiyomkidedi kursat: halbukigün boyuevde kendisi kursat: bukadar albatros: kürşat.. kursat: he albatros: burası sanal,burada konuşman sorun olmaz..ve güzel de.. albatros: ancak gerçek hayatta da burada olduğu gibi herkesle bunları konuşman sakıncalı olur diyorum. kursat: ama fazla insanlara ulaşmak istiyom televizyongibi albatros: olmadık sıfatlar takarlar üstüne.. kursat: taktılar Veysel: Ben de takayım mı? albatros: dışlanırsın.. albatros: kafir..inkarcı.. kursat: zatenben 15 yıldır dışlandım Veysel: Sorucu! Veysel: Arkadaşlar, benim çıkmam gerekiyor. albatros: insanlar zaten belli eder kendini,bunları her insanla konuşman anlamsız.. kursat: nası çok insana ulaşabilirim albatros: sabitfikir ve önyargılı bir kimse asla dönmez bildiği şeyden.. Veysel: Demin bişeyler yazdım, onları yapıştırıp çıkıcam. Veysel: Kürşat, sen de biliyorsun ki Kuran mana verilmeye en değecek kitap, yoksa sen dahil bu kadar akıllı adam üzerinde kafa patlatmazdı. Bence sadece şu anda psikolojik olarak iyi değilsin. Bazı şeyleri çözemedin diye ayetleri inkar etmen gerekmez. Veysel: Ben herşeyi delilli konuşurum diyorsun: Allah ben zalim değilim diyor, sen yok zalimsin diyorsun. Haşa Allah yalancı mı. Bunun delili nedir? Veysel: Kürşat sende soru çok, güzel, fakat cevap yok. Sen itikadi mezhepler arasındaki kader ile ilgili tartışmaya: "Herşey cebridir, Allah zalimdir" diyerek bir çözüm bulduğunu söylüyorsun. Başka birisi de çıkıp dese ki "Herkes Cennete gidecek, kimse cehenneme gitmeyecek", bu da mı bir çözüm olacak, hangisi daha doğru ya da yanlış? Veysel: Daha öncekii mailde dediğim gibi, bazı ayetleri inkar ederek çözüm bulmak tutarlı bir yöntem değil. Veysel: Gerçekten benim çıkmam gerek, mail atarsanız görüşürüz. Selamlar Veysel Perü kursat: bak soruyomsan kursat: iradesi olmayan birşey kasdedebilirmi Veysel: sorma! mantıklı cevap üret kursat: sordum albatros: sormadan öğrenilmez veysel.. albatros: kürşat ı takdirle izliyorum ve yolunu doğru buluyorum.. Veysel: Kürşat, televizyona çıkıp öğrenmek için soru mu soracaksın? kursat: öğretmek albatros: ancak buradan vardığı sonuç,kendini bağlar.. kursat: ben ünivesiteye gittim2 yılönce Veysel: Albatros "öğrenmek" demişti. kursat: bir kapı aralıktıgirdimiçeri kursat: adamfıkıhçı kursat: adama kaderi anattım 2 dakika oldu adam bana dediki kursat: öğrenmeye mi yoksa öğretmeye mi geldin kursat: öğretmeye diye cevap verdim kursat: ben bilmiyorumdedi albatros: öğrenmeye deseydin keşke.. kursat: çıkarkenbisorusorayımdedim kursat: allah günahların işlenmesini irade eder mi dedim kursat: etmez dedi kursat: günahlar işleniyormu dedim kursat: evet dedi kursat: o halde dünyada allahın iradesinin dışında bir şey mi oluyor dedin kursat: birden güldü ve sustu kursat: bende gittim Veysel: Adama kaderi anlattım dedin ya, o biryerlerde yazılı ise bana da mail olarak ataibilir mısın? kursat: yaniçok şey gördüm kursat: konuşmaoalrak kursat: bakveysel istersen sana mail atayım ekleme bilgileri kursat: yaz mailini kursat: kitapharici yazıları sana atayım Veysel: [email protected] [email protected] Veysel: Gücüne gitmesin ama Kuran manasızdır, Allah zalimdir diyen birinden yanlış şeyler öğrenebilirim diye düşünüyorum. kursat: olabilir kursat: ben çokhatayadüştüşm kursat: belkiyin ehatadayım albatros: bu güzel işte kürşat.. kursat: amauğaştımdidindin bu noktaya geldim kursat: bildiğim bu albatros: en iyisi olduğunu iddia edemezsin.. kursat: bence eniyisiyim albatros: peki,sana kalmış.. kursat: çokkibirliyimdeğilmi albatros: adına kibir dersen evet.. kursat: başka ne denebilir albatros: en iyisi olduğunu sanmak.. kursat: bir defasında gençlerlekonuşuyorum kursat: bana dedilerki bize kafir mi diyorsun evet dedim kursat: kızdılar kursat: ben gidiyordum beni çağırdılar kursat: dövmeplanları var kursat: çevremisardılar albatros: yaa.. albatros: yaaaa kursat: o ara ben said nursi kadera inanmaz demiştim kursat: kızdılar biri dedikimadem herşeyi biliyon birazdan dayakyiyeceğinide biliyonmudedi kursat: bende o zamanlar allahın iradesini inkar etmemiştim kursat: alalh dilerse döversiniz dilemezse dövemezsiniz demiştim kursat: birdenbiri şamar vurdubiri bana kursat: var 15 kişi albatros: kursat: diğerleri öbürünü tuttular kursat: öylebitti Veysel: Çok kibirlisin. Soruları cıkarmakta en iyisin, ama afedersin çok külüstür bir cevap çıkarıcısın. Senin de dediğin gibi itikadi konular şakaya gelmez. Millete kafir diyorsun, ama senin demin hata olabilir dediğin cevap! da küfür olamaz mı ("Kuran manasızdır, Allah zalimdir" lafları). kursat: sonra o bana vuranı gördüm biraz dayı gibiydi kursat: gine vuracakgibiydi kursat: nevara dedi kursat: bende allah bana vurdurttu dedimdi kursat: o da bunla çıkışılmaz deyip gittiydi kursat: aslındabişey söylemeliyim kursat: yalnayok kursat: yaaln kursat: yalan kursat: aslında bana insanların inanmaması çok normaldir kursat: öyle yani kursat: şaşırmam albatros: heralde yani.. kursat: hatta inanırsa biraz şaşırıırm kursat: çünkü benim bu dediklerim satılan kitaplardan pek değildir albatros: çünkü onlara göre;din akıl işi değil nakil işidir.. Veysel: kendinin de cevabını bulamadığın soruları insanlarla dalga geçmek için kullanıyorsun. Veysel: Kazandığın ilmi kibir duygularını tatmin için kullanıyorsun, kursat: daha çok kütüphane raflarındaki okunmayan kitaplarda yazar bunlar kursat: derin konular kursat: bakmesela Veysel: Soruları cıkarmakta en iyisin, ama afedersin çok külüstür bir cevap çıkarıcısın. Senin de dediğin gibi itikadi konular şakaya gelmez. Millete kafir diyorsun, ama senin demin hata olabilir dediğin cevap! da küfür olamaz mı ("Kuran manasızdır, Allah zalimdir" lafları). kursat: şu an okuduğumkitabı 5 sene önce okudum bir cümle anladım anlamadım Veysel: Ben çıktım. Selamlar Veysel konuşmadan ayrıldı. kursat: şimdi ise hem anlıyorum hem eleştiriyorum kursat: kolaydeğil bir sayfası 20 dakika alıyor bunu okuması kursat: tehafütül tehafüt yani tutarsızlığın tutarsızlığı, ibn rüşd yazdı kursat: çok zor kursat: mesela said nursinin kitabları bunların yanında alfabe kitabı gibi kalır kursat: kapatalım mı diceniz bişey varmı Şu anda bir Titreşim gönderdiniz! albatros: hayyam okudun mu? albatros: rubailerinden.. kursat: pek değil kursat: azışiirleri kursat: bazı albatros: Dileğin Tanrı dileği değil ki senin; Muradına ermeyi nasıl beklersin? Doğru olan Tanrı' nın dilekleriyse Yanlış demek senin bütün dileklerin albatros: ne rubaileri var.. albatros: 300 küsür kursat: bence onun adına çok ekleme var albatros: neden? kursat: birbirininiaynı albatros: Bilmem, Tanrım, beni yaratırken neydi niyetin, Bana cenneti mi, cehennemi mi nasip ettin; Bir kadeh, bir güzel, bir çalgı bir de yeşil çimen Bunlar benim olsun, veresiye cennet de senin. kursat: tysonburadamısın a albatros: kürşat,oruç zamanı neden güneşle alakalı olarak belirlenmiş? kursat: nedensiz kursat: herşey nedensiza albatros: oruç neden peki? kursat: öncesiz ilme göre olduğundan kursat: diyomya herşey nedensiz albatros: oruç tutulmalı mı? kursat: evet albatros: güneşe göre mi? kursat: evet albatros: kuzey iskandinav ülkelerinde olanlar ne yapacak peki.. albatros: 20 saati aşan güneşli günler oluyor.. kursat: ona biceepverilyo kursat: yakınındaki normale yakın yerin saatini kullanacak o vakitlerde yapacak ibadetini kursat: takviminie göe albatros: hangi yakın.. kursat: kapatıyomben okeymi albatros: neresi yakın? kursat: normalea yakın bir durumu olan yerin takvimini alacak kullanacak kursat: 5 vakit namaz vaktiolan yerin albatros: normale yakın.. kursat: he albatros: kuranla çelişmez mi o zaman albatros: süresi belirtilmiş.. kursat: öyle bir çözüm önerilmiş kursat: kabuledilmiş albatros: kafasına göre yani.. kursat: he albatros: bu da sana göre doğru.. kursat: öyle kursat: kapatıyom albatros: anlaşıldı. kursat: okeymi albatros: akıl yürütmen böyle mi? kursat: he albatros: çıkıyon mu? kursat: he albatros: gelcen mi? kursat: bilmem buakşamolamyabilir kursat: kardeşim gelir bırakmaz kursat: akşampekgiremiyomondan albatros: tamam,görüşürüz yine o zaman.. kursat:
-
kursat: ha son görüşümübilmiyon demi zafer@: anlatsana kursat: buseeefer çoıldıracan zafer@: nerde kalmıştık zafer@: hadii kursat: allaha zalim dedim zafer@: daha önceden de demiştin kursat: yo kursat: ilk zafer@: daha önceden adaletsiz diyodun zafer@: galiba kursat: adaletsiz demiştim kursat: bakzalim ama bu onun için eksiklik değil kursat: kamera aç kursat: bende yok zafer@ sizi görüntülü konuşma uygulamasını başlamak için davet ediyor. Daveti Kabul Et (Alt+C) veya Reddet (Alt+D) istiyor musunuz? görüntülü konuşma uygulamasını başlatma davetini kabul ettiniz. Zafer ile Görüntülü Konuşma sona erdi. zafer@: interneti yavaşlatıyor kursat: ok kursat: alem sonradanmı oldu kursat: cevap versene zafer@: evet kursat: neydan sonra zafer@: Allah tan sonra kursat: ne kadar sonra sonlu bir süre sonramı sonsuz bir süre sonramı zafer@: sana desem ki sonlu bir süre sen diceksin ki ezelden sonraki sonlu süre de ezeldir zafer@: sonsuz süre desem henüz gelmemiştir kursat: ne diyon zafer@: ikisinmi de dmiyom kursat: söyle bakalım kursat: ya sonlu dicen ya sonsuz zafer@: bilmiyom kursat: madem ikisinide demiyon o halde neden aleme sonradan diiiyoon zafer@: öncemi ya zafer@: önce de değil zafer@: neysen önce zafer@: mesela kursat: nası zafer@: sen aleme ezeli m idiyorsun kursat: ben aleme öncesiz diyom başlangıcı var ama zafer@: hem başlangıcı var kursat: ancak çok önemli bir sorunum var zafer@: hem de öncesiz nasıl zafer@: diyebiliyorsun kursat: şöyle kursat: sudur görüşü vardır kursat: plotinos ççıkardı bunu kursat: eskiden kursat: 300 lü yıllarda mı ne kursat: taşma demek zafer@: yani kursat: alem allahtan taştı çıktı dediancak alem allahtan zaman olarak sonra değildir beraberdir dedi kursat: bugörüşüfarabiveibnsinada savundu kursat: anca bir problem var,,, kursat: bu görüşe göre allahın başlangıcı kabuledilmiş oluyor onlar bunu göremedi ben gördüm kursat: napacam bilmiyom zafer@: he he kaldınmı ortada zafer@: kursat: he kursat: 3 haftadır burdayım milim ilerleme yok kursat: napacam zafer@: şöyle düşün Allah zamana müdahele edebilir mi kursat: aleme sonradan diyenlerde aslında allahın varlığının başlangıcını kabul ediyo ama farkında değil ispatllıyım mı zafer@: ne kadar sonra meselesi ile direk olarak ispatlanmış oluyor kursat: evet kursat: anlatıyım daha iyi anla kursat: okeymi zafer@: ok kursat: yukarda şöylededik kursat: Allah tan sonra kursat: ne kadar sonra sonlu bir süre sonramı sonsuz bir süre sonramı zafer@: evet kursat: eğer sonsuz süre dersen şunusoracam kursat: sonsuz süre tüketilebilirmi sonuna varılabilirmi zafer@: hayır zafer@: sonlu da sonsuz - sonlu = sonsuz zafer@: sonsuzun 1 azıda sonsuz dur kursat: o halde sonsuz süre olsaydı alem varlığa gelemezdi değilmi halbuki alem varlıkta o halde sen ne demeye mecbur kalacaktın zafer@: evet kursat: sonlusüre geçtidemeye mecbur kalmıcakmıydın Şu anda bir Titreşim gönderdiniz! zafer@: evet kursat: bende dicemki kursat: sonlusüre diyorsan başı ve sonu belli olması lazım değil mi zafer@: evet kursat: sonuna alemin başlangıcı diyolar demi zafer@: evet kursat: başına ise allah dediklei için yine allahın varlığının başlangıcını kabul etimiş olmuyorlar mı anladınmı zafer@: anladım kursat: yani hiç kimsenin görmediğini gördüm ve tıkandım bütün deliller allahın varlığının başlangının varlığını gösteriyor napacam kursat: yani suduru kabul edenler şunu göremedi zaaafer zafer@: başlangıç varsa başlangıcın öncesi de olması lazım değil mi kursat: onlar bunu kabul ettiler ve allahı başlangıçsız kabul ettiler ama sorun şuydu kursat: evet problem o işte kursat: sorun şuydu kursat: onlar aleme de allaha da ezeli dediler kursat: ama problem şu kursat: olaylar geriye doğru sonsuza dek gitmiyor bu kesin delille sabit kursat: hal böyle olunca kursat: allah ile alem zaman olarak farklı değli diiyen sudura göre kursat: nasıl ki alem geçmişe doğru sonludur ve başlangıc ıvardır o halde allahın da başlangıcı olmalıdır kursat: işte tıkandığım nokta bu kursat: kimseye anlatamıyorum zafer@: sen iyi tıkanmışşın kursat: napacam ne tavsiye ediyooon zafer@: dinlen biraz zafer@: kursat: ama bir karar vermeliyim kursat: delilerimi nası buldun kursat: bir mantıksızlık gördün mü zafer@: güzel zafer@: her zamanki gibi zafer@: kursat: peki sence ne mana çıkıyor zafer@: bence bişey çıkmıyor kursat: yani allah yoktan yarattı nası denecek zafer@: vardan yarattı da denemez kursat: sudur görüşüne göre zaten allahın yaratma sıfatı yok ki bilmesiyle oluyo bu olaylar kursat: yeniplatonculuk kursat: kurucusu plotinos kursat: farabi bundan aldı bu görüşleri kursat: ibnisinada farabiden kursat: ben o bakımdan hep allahın ilmiyle oluyo bu işler diyodum işte bunlardan öğrendim kursat: yaniehllli sünnet avrya bunlar çocuk gibi kursat: bu adamlar çok ince bilgiler veriyo kursat: kelamcılarda bunlar gibi biliyo zafer@: nerden biliyon ehli sünnetin bütün bunları geçip tekrar bulundukları noktaya gelmediklerini kursat: ya ehlisünnet çok basit düşünür zafer@: düşünmez kursat: içinden geliyorum onların ben kursat: ohhhoooooooooooooooo
-
okudun da ne anladın? sonuç ne? biri dedi cevap: anladım tabi o aralar bu konuyu inceledim sadece bunları değil evrimle ilgili başka kitapları da inceledim .ve anladım dönen dolapları kısaca yazayım ancak geniş izahı daha evvel "darvin mevzusu" diye başlık açmıştım orada anlatmıştım oraya bakın. bak ben de yalan yok söylüyom.bu darvin denen şahıs gençliğinde okey mi gemiye biniyo galapagos adasına gidiyo burada araştırmalar yapıyo 5 yıl inceliyo ve anlıyo ki türler birbirinden türedi diyo. çünkü türlerin benzerliklerini görüyo , ancak 1850 de çıkarttığı türlerin kökenini. o zamanlar daha teknik geride ve detaylı inceleme olanağı yoktu buna rağmen çok emin ifadeler kullanıyordu. daha sonra dedikleri teknik ilerlediğinde çürütülecekti( yani insan vücudunün çok karışık olduğu gibi konular anlaşıldı). neyse bu kitabı yayınlayınca zaten ateizm bilinen bir şeydi ancak darvin bu görüşü daha evvel de yaşayanlardan almıştı lamarctan. lamarc türler, zor altında gelişir demişti. mesela zürafanın niye boyu uzun? çünkü kaldığı yerde yiyecekler ağaçyta o da kendini zorladı ve boyu uzadı. geyik niye hızlı? çünkü aslan peşinde gibi açıklamarda bulunuyordu. lamarc ancak darvinin en önemli orjinal görüşü şuydu: güçsüz olan elenir görüşüydü. mesela canlı türleri var ya, güçlü güçsüzü yiyo ya,güçlü kalıyo okey mi? sonra bu güçlüler çiftleşiyor ve tür güçlülerin çiftleşmesi ile daha güçleniyor. bir önceki nesilden daha iyi oluyo diyo. okey mi böyle böyle gelişe gelişe türler evrim geçiriyo diyo darvin buna dayanıyo. fakat buna kendi zamanında delil bulamıyo ve şunu itiraf ediyo yav diyo eğer dediğim gibiyse yani tek bir türden (o da denizde olan bir hücreyle başlıyo) neyse, yani tek türden böyle gelişe gelişe hayvanlar olduysa, mesela denizden karaya çıkma, sürüngen olma, karadan havaya çıkma ve kuş olma. yani bunlar bir türden ise diyor geçiş formu denen yani sürüngen-memeli karışımı, yani karadan- havaya geçerken kalan, ölen hayvanların fosilleri kalması lazım diyo bu darvin çok olması lazım diyo bu ara fosillerin okey mi? yav bulamadık diyo sonra diyo ki ama tahmin ediyom ki diyo, teknik ilerlediğinde kazılacak ve bulunacak diyo. ama 150 yıl geçti ve bulunamadı hatta öyle oldu ki evrimciler şaşırdı bir delil lazımdı onlara neyaptılar? şunu yaptılar. yani kendileri yaptılar bu delili. yani bak örnek vardı: pitdown mıydı neydi. hani adam yapmış insan kafatası ile orangutan çenesini birleştirmiş, onlara bir madde ile eski görünüşü vermiş. bunu bulduğunu söylediğinde bütün evrimiciler bayram yaptı. 50 sene sonra mı 30 sene sonra mı adamın biri, yani bir şey keşfetmiş, kemik yaşını gösteren bir şey bulmuş. müzedeymiş bu kafatası. ona bunu yapmışlar yani yaşını ölçmüşler, meğer birkaç yüzyıllıkmış bu kemikler. bu kafatası yani çenede öyle. herif orangutan çenesini , dişleri eğelemiş, düzeltmiş, üç kağıt olduğu saptandı. . yav zaten ateistler bu görüşü sözde bağlıdırlar. çünkü onlar buna dayanmaz. zaten onlara bu dünya nasıl oldu dersen, zaten orda şaşırıyo bunlar. madde ezeli , başlangıcı yok derler esas. bu darvin olayı onların esas delili değildir yani.
-
önce uzayı sonsuz bir cisim kabul edelim ve ondan sonlu bir parça kopardığımızı varsayalım. bu parçayı (mesela 10 metrekare) kopardığızda geriye kalan sonlu mu yoksa sonsuz mudur? eğer sonlu denirse cevap: geriye kalan sonlu ise ve kopardığımızda sonlu olduğuna göre, sonu +sonlu =sonlu düşüncesine göre uzay sonlu demektir. eğer sonlu miktarda parçayı kopardığımızda geriye kalan miktar sonsuzdur denirse devam ediyorum: bu kopardığım parçayı tekrar yerine koyuyorum. şimdi soruyorum: şimdiki hali kopardığım andaki halinden daha mı büyük yoksa eşit mi? eşit derse, cevap: halbuki "bir cisme sonlu bir cisim eklenince, eklenmeden önceki halinden büyük olur." akli delili gereğince bu cevabı yanlış demektir. dolayısıyla şahıs bu soruya, yani: kopardığım parçayı eklediğimde, bu parçayı eklemeden önceki halinden büyük olur mu? şeklindeki soruya: "evet büyük olur" demek zorundadır. devam ediyorum: ama siz bu parçayı eklemeden önceki haline de sonsuz demiştiniz. soruyorum: sonsuzdan daha büyük bir boyut olur mu? mantıken olmaz. dolayısıyla eğer siz parçayı eklediğimde, eklemeden önceki halinden büyüktür diyorsanız, parçayı eklemeden önceki haline de sonlu demek zorundasınız. ve ben sonlu miktardaki uzaya, sonlu miktar ekleyince yine sonlu miktar uzay olur. yani bu delil uzayın ve bütün cisimlerin sonlu boyutta olduğunu ispatlıyor. ** tatbik delili adı verilen ve olayların geçmişe doğru sonsuza dek gidemeyeceğini ispatlayan bir delildir : neden.........................................eser A silsilesi neden.......................eser B silsilesi :A (2005 yılı) silsilesi ve B (2000 yılı) silsilesi düşünelim. ikisi de geçmişe doğru sonsuza dek olaylar zinciri şeklinde gittiğini varsayalım. ancak B silsilesi, A silsilesinden sonlu miktarda eksik olan bir silsile olsun. düşünelim: B olaylar silsilesi , sayıca A silsilesinden küçük mü, eşit mi? "eşit" denirse, olmaz, çünkü başta kabul ettik ki : sonlu miktarda küçük bir silsiledir bu B silsilesi (2000 yılı) dolayısıyla B olayları, A olaylarından sayıca küçük diyeceksiniz. soru: siz B' yi sonsuz olaylar zinciri kabul ettiniz. A ' dan olayların sayısı küçük derseniz, daha siz nasıl B 'ye sonsuz sayıda olay diyeceksiniz? çünkü bir olaylar silsilesinden (A' dan) küçük dediğiniz silsileye sonsuz sayıda diyemezsiniz. sonlu sayıda demek zorundasınız. bunu kabul ettinizse , şimdi A 'ya bakalım, siz B 'yi sonlu sayıda silsile kabul edince, B 'den yani sonlu sayıdaki olaylar silsilesinden, sonlu miktar büyük olan silsile de sonludur. demek ki A silsilesi de sonludur. yani iki silsile de aslında sonludur. bu delil olayların geçmişe doğru sonsuza dek gitmeyeceğini gösteren tatbik delilidir. aslında tam böyle değil ama ben basitçe anlattım. ateistlerin savunduğu , olayların sonsuza dek geri gittiği görüşünü çürüten bir delildir.
-
determinizm belirlenimcilik demektir yani özgür irade yoktur kainatta demektir .siz bunu bir araştırın ben biraz anlatayım. sebep sonucunu zorunlu kılar demektir ve ama o sebebi de meydana getiren başka bir sebep vardır diye inanılır. sebep sonuç ilişkisi herşeye şamildir yani kapsar denir. dolayısıyla geçmişe doğru sonsuza dek giden bir olaylar zincirinde öncekiler sonrakileri etkiler diye inanılır okey mi. ancak burada determinizm devreye giriyor. yani ufak tefek dediğiniz bir olay bir düşünce dahi sonrasında olan şeyleri etkiliyor. böyle bakıldığında 100 yıl önce birinin sokağa çıkması bakın olayları nasıl etkiliyor. adam sokağa çıkmak istedi yolda yürüyor görünüşte önemsiz denebilir ama yolda bir kız görüyor tanışıyor ve evleniyor çocukları oluyor gibi ya da yolda biriyle kavga ediyor öldürüyor hapise düşünüyor ya da öldürülüyor okey mi? yani ufak dediğiniz bir olay bakın olayları nereye taşıyor. işte determinizm şunu diyor. madem ki bizim hareketlerimiz ve düşüncelerimiz kendi kendinin sebebi olamaz mutlaka onu meydana getiren sebebe muhtaçtır. ancak o sebep de başka sebebe muhtaçtır ve böyle sonsuza kadar giden bir olaylar zinciri vardır. o halde diyor bu determinizm, hür irade yoktur. zira sizin hareketleriniz ve düşünceleriniz önceki sebepler silsilesinin bir sonucudur. . kısaca anlatmaya çalıştım. daha fazla detayı araştırın bulun. ansiklopedilerden determinizm konusunu araştırın. unutmayın muhakkak bir ateist: "ben determinist'im" demek zorundadır. eğer bunu demiyorsa o cahil cühalanın biridir. kendine göre bir anlayışı var demektir. şunu diyorum. madem ki sen bir ateistsin o halde hür iradem var deme. bilmiyorsan öğren. bakalım böyle bir anlayışla yani hür iradenin olmadığı inancıyla yaşamak nasıl bir duygu..... ÇAĞRI demiş ki: peki sokakta gördüğü kızla evlenip evlenemeyeceğine karar veren kendi hür iradesi değil mi? Bu zinciri sonuçta kendi hür iradesiyle seçtikleri oluşturuyor.Yazıdaki bu açığa ne diyeceksin peki? yav şunu dicem: zaten determinizmde sebepsiz olan bir olay kabul edilmez bu bi kere böyle okey mi? okey dersen devam ediyorum: madem ki sebepsiz olay olmuyor. o halde evlenip evlenmeyeceğine ilişkin kararının da bir sebebi olmalıdır. ancak bu sebebin de bir sebebi olmalıdır. görüldüğü gibi hangi olaydan, davranıştan, hareketten ve düşünceden , seçimden bahsedersen et. bu zincirin dışına çıkılmıyor. madem böyle. bu evlenip evlenmeme kararı da evvelden olan olaylarla belirleniyor demektir determinizme göre yani ateizme göre. bu kadar basittir. o bakımdan ididaa ediyorum ateist olduğunu söyleyenlerin tamamı na yakını bunu bilmezler. ne diyon sen ya ben istedi mi düşünürüm derler. bana kimse karışmaz derler. halbuki bu lafla öyle bir şey söylemiş oluyor ki haberi yoktur : söylediği ise şudur: benim düşüncelerim, seçimlerim hiç bir sebep olmadan meydana gelir demiş oluyor aslında : yani şunu söylemiş oluyor: bu düşünce kendi kendinin sebebidir demiş oluyor: bu ise zaten çok saçma bir şeydir. sorsan onlara : bir şey kendi kendinin sebebi olur mu? diye, yok ya olur mu öyle saçmalık derler . *** öncelikle şunu söyleyeyim ki, bu kadar kitap okudum bir tanesi bile ateizmin başlangıç kabul ettiğini söylemedi. böyle bişey yok. delilin yok. kendi aklınla söylediklerin delil olmaz. tekraklıyorum: determinizm yani belirlenimcilik ateizmin olmazsa olmazıdır. ateizm bundan ayrı düşünülemez. determinizmi kabul etmeyen ateistler zaten kafalarına göre giden şahıslardır, onları kimse delil, ölçü almaz. sen, zaten ateistler başlangıç kabul etmez. zaten başmagıç kabul etmemek için madde ezeli ve öncesiz derler. maddenin başlangıcını kabul edemezler. zira bu söylendiğinde, "o maddeyi ne başlattı" sorusu sorulur. bu soruya muhattap olmamak için başlangıcı reddederler. ateizm bu düşünce üzerine kurulmuştur. sen de diyorsun ki ateizmin tek dayandığı bu görüş olmadan da ateizm savunulur. olmaz böyle şey. zira bu dediğin sebepsiz bir eseri kabul etmek demektir. bunu ateistler kabul etmez. bu çok açıktır. yüzyıllardan beridir böyle anlatılır. bak demokritos'tan beri gelen bu atomculuk düşüncesi beraberinde determinizm anlayışını getirmiştir. yüzyıllardan beri bu böyle bilinir. senin dediğini diyen kimse yoktur. varsa da o da bilmez zaten. yani bana kitaplardan delil getirebilirmisin? oysa ben açıkça söylüyorum. istediğin kitaba bak. determinizm diye hepsi ateizm ile ilgili bir görüştür bu der. ve anlatırlar dediğim gibi, yani özgür iradenin olmadığını. bak mesela www.sifirforum.com forumunda determinizm başlığında ecsyast adlı biri şu yazıyı yazmış ve ateisttir. bak ne diyo: haa evet zaten öyle her olay bir sonrakinin sebebidir,bu açıdan hür olmadıgımızda aşikar da sen bi inanan olarak farklı birşeyemi inanıyon yani. hem hatırladıgım kadarıyla sende hür iradeyi reddeden biriydin inanan olarak. verdigin örnekle baban sokakta anneni görüp tanışmasaydı elbetteki sen olmayacaktın, tartışılacak birşeymi bu.. -bak bilen biliyomuş yaaaaaaaaa "BİZ NAPIYORUZ BİZE SUNULANLARLA SEÇİM YAPIYORUZ." dedin cevap: bu seçimlerin sebebi var mı? varsa onun sebebi var mı? demek ki bu seçimlerinde de hür değilsin. başka şeye tabisin. -- not: allaha sövenlere soruyom: bu sövmeleriniz , mevcut mu değil mi? mevcut demi. devam ediyom: bu mevcut başka bir mevcuttan mı meydana geldi yoksa yokluktan mı meydana geldi? "hiçten hiç birşey çıkmaz " akli delil gereğince bu mevcut başka bir mevcuttan çıkar demelisin. yani sen iraden de yine hür değilsin. çünkü bu davranışın senden önceki varlık tarafından yapılıyor. hani senin özgür iraden he....... biri dedi ki:"herşeye niye sebep arıyorsunuz. bir olay olabilir. biz bu olayı değerlendirip A deriz ama eminim ki aynı olay aynı şartlarda tekrar olsa bir B cevabı alınırdı. etkileşim herşeydir. ama kararı olaylar değil, biz veririz. karar verme eylemini hissederek gerçekleştiririz. esas olan budur. insan sebepsiz yere gülebiliyorsa sebep aramanın gereği yoktur." cevap:sebepsiz sonucu kabul edenleri kimse kabul etmez. eğer sen sebepsiz sonucu kabul ediyorsan, o vakit boş bir odada kendiliğinden bir buzdolabının olmasını da normal karşılaman gerekir. bunu normal karşılarsan seni normal karşılamazlar allah alemi sonradanmı yarattı evet dersen neyden sonra? kendinden sonra dersen, sonlu bir süre sonra mı sonsuz bir süre sonra mı? alem sonradan yaratıldıysa ve zamada onunla birlikte yaratıldıysa siz o halde aleme neye göre sonradan diyorsunuz? çünkü her sonranın öncesi olmalıdır ki ona sonradan denebilsin. öncelikte zaman kavramıdır. o halde dediğiniz şu manaya geliyor: zaman zamanda yaratıldı. bu sonuç çıkıyor. bugün aldığım bi kararla allaha zalim diyorum kurana inanıyorum ancak kuranın manası yok diyorum. zalim olmak allah için eksiklik olmaz çünkü eksiklikten bahsetmek için bu bahsedilenin tam da olabileceği düşüncesinden hareket edilir. oysa nedensiz allah başka türlü olamazdı bu yüzden zalim olması onu eksik yapmaz. bana kızanlara şu soruya cevap vermelerini teklif ediyorum: soru: herşeyin sebebi allah değil mi? hayır derseniz. ek soru: allah yaratmadan bir şey vücuda gelir mi
-
misal bugün yapmur yağdı bu yağmur ezeli olarak mı yaratıldı
-
yani yaratma sıfatıyla mı yarattı (tekvin deniyo) evet dersen soru:bu tekvin sıfatı ezeli miyani öncesiz mi yoksa hadis mi yani sonradan mı ezeli dersen : aha şimdi yağmur yağdı diyelim, bu yağmur ezelde mi yaratıldı? yok tekvin hadistir dersen soru: bu tekvini ne yarattı
-
neyle yarattı
-
bu nedir ya ? bu kadar basit şeyi de anlatamıyorsam daha ne anlatacam ya, bakın bunlar demiyo mu mesela şu anda saat mesela 14: 16 okeymi ha anladınız mı : bunlar diyo ki bu, 14: 16 dan önce sonsuz sayıda olaylar zinciri geçti ve bu şu andaki yaşadığımız olay şu an yaşanmakta diyolar tamam mı?, okeymi ya : halbuki çok basit bi mantık hatası var ya o da şu: sonsuz sayıda olaylar zincirinin sonuna varılabilir mi ya, etmeyin ya, varılamaz değil mi ha, okey mi? ama bunlar ne diyo: varılabilir diyo ve varılmıştır diyo şu anı yaşıyoz diyo ya. ama bundan önce sonsuz sayıda olaylar zinciri vardı onlar sona erdi diyolar ya, etmeyin olur mu bu ya, olamaz demi ha: eeeeeeeeee sonuç olarak, madem şu an ki olayı yaşıyoz demek ki, evvelden geçen olaylar zinciri sona erdi değil mi? okey mi ya, hemi : bak şimdi madem önceki olaylar zinciri sona erdi ve bu olay yani şu anki olay yaşanıyo demek ki geçmişteki olaylar zinciri sonsuza kadar gitmiyo demektir. sonsuza kadar gitmiyosa demek ki sonludur okey mi ya, etmeyin ya : bu olaylar sonlu olunca sonlu bir silsileden bahsedersek sonlu olması için bu silsilenin hem başının hem sonunun belli olması gerekir, sonuna 14: 16 dedik ya, ama başına da sonlu dediğiniz için onun da başının belli olması lazım yani başlangıcı olması lazım okey mi etmeyin ya: başlangıcı olunca da başlatıcısı lazım ya etmeyin ya, o başlatıcı ise allahtır . bu kadar mı zor ya, ya ben dahiyim bana bu kadar kolay gelen delili kimse anlamıyo yani , yada ben yanılıyom demektir, a şıkkı diyom abi o zaman.
-
kursat: neyini anlamadın delilin kökten dinsiz : bir kere ben zten allaha inanmıyorum kursat: evet kökten dinsiz : yani sen sürekli allahtan bahsetmişsin kökten dinsiz : evrenin başlangıcını nasıl ispat edeceksin? kursat: kolay kökten dinsiz : bigbanng mi? kökten dinsiz Messenger'ın Ses Kliplerini desteklemeyen bir sürümünü kullanıyor. kursat: yo kursat: şöyle kursat: biz şu saat itibariyle a nokası diyelm kursat: okeymi kökten dinsiz : iyi kursat: b yönü ise geçmişe doğru giden olaylar silsilesi olsun ve bunu sonsuza kadar giden bir silsile varsayalım okeymi kökten dinsiz : tamam kursat: sana göe biz buraya b yönündeki olaylar sona erdiği için bu a noktasına geldik değilmi kökten dinsiz : evet kursat: ama sana göre b yönünden a noktasına kadar sonsuz olaylar zinciri var değilmi kökten dinsiz : evet kursat: peki sonsuz sayıda olaylar zincirinin sonuna varılabilirmi kökten dinsiz : hayır kursat: çelişkiye düştün kökten dinsiz : iyi de biz b yönündeki olayların sadece bi kısmını yaşadık kökten dinsiz : yani b yönünün sadece sonsuzda birini yaşadık kökten dinsiz : biraz kötü anlattım kursat: sen bu a noktasından gerisinde sonsuz bir olaylar silsilesi kabul etmedin mi kökten dinsiz : evet kursat: sonsuz silsilenin sonsuzda biri olu mu kursat: olur mu kökten dinsiz : b yönünde sozsuz olay var ve biz çok az kısmına şahit olduk kökten dinsiz : bunun neresi ilginç ki? kursat: bu a noktasına varıncaya kadar geçmişte sonsuz olay oldu diyen sen değil misin kökten dinsiz : zaman kavramı insanla başlamıştır kursat: sonsuz sayıda olay diyelim o halde kökten dinsiz : evet geçmişte sonsuz olay oldu kökten dinsiz : ben bunu inkar etmiyorum kursat: ve bu sonsuz sayıda olay sona erdi ve bu a noktasına varıldı öyle mi kökten dinsiz : evet kökten dinsiz : ama sonsuz sayıda olaylar devam ediyor kursat: sonsuz sayıda olay sona erer mi kökten dinsiz : örnekçok acayip bi kere kursat: bak kimse sana böyle anlatmaz bunların değerini bil işi yokuşa sürme MIKE-TYSON konuşmaya katıldı. kökten dinsiz : evet sonsuz sayıda olay sona erdi ve sonsuzsayıda olay devam ediyor kursat: tyson sonsuz sayıda olay sona erermi ya kursat: burdamısın tyson kökten dinsiz : sonsuzun sonuna kim karar verecek pekş MIKE-TYSON: dinliyoıum kökten dinsiz : i MIKE-TYSON: biraz dilniiymi ben kursat: cevap ver tyson onsuz sayıda olay sona erermi ya engin konuşmaya katıldı. MIKE-TYSON: engine sor MIKE-TYSON: o iyi bilir MIKE-TYSON: sor haydi kökten dinsiz : sonszudan geldik sonsuza gidiyoruz bu kadar basit kursat: engin soruyom sonsuz sayıda olay sona erermi ya engin: evet kursat: nası evet engin: herseyin bir sonu var inananlardanim kursat: sonu yok ki sonuna varılacak engin: Sen öyle düsünüyorsun.. engin: Bilinmeyen sey sosuzdur kursat: hayır şer alalhtanmı engin: anlamadim kökten dinsiz : hayır,şer nerden çıktı? kökten dinsiz : sonsuzdan bahsediyoruz kursat: Kadere hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine inanıyor musunuz? Zina yapmak şer midir? Zina yapmak Allah’tan mıdır? Hani, hayır ve şer Allah’tandı ya... kökten dinsiz : zina yapmak allahtan mı kursat: evete kökten dinsiz : doğrudur kursat: "Allah’ım bizi kötü yola düşürme, yolumuzu saptırma" diye dua ediyor musunuz? Demek ki bizi kötü yola düşüren ve yolumuzu saptıran kimmiş? kökten dinsiz : allahmış kökten dinsiz : kursat: dinsiz sana süpe bi soru kursat: uyuyamayacan kökten dinsiz : evet engin: Kendini kötü yol sevk eden sensin kursat: düşünmek istemediğin halde düşündüğün bir düşünce oldu mu kökten dinsiz : nasıl yani engin: haiy olmadi engin: hayir olmadi kursat: mesel kendimden örnek vereyim ben allaha sövme düşüncesi aklıma geldi engin: istedigin icin aklina geldi engin: din sana zor geliyor engin: Inanmak istemiyorsun kursat: düşünmek istemedim rahatsız oldum ama genede aklıma geldi kursat: oldumu benzeri bişey sana kökten dinsiz : olmadı böyle bişey engin: Rahatsiz olman korkmandan geliyor engin: Istek ve korkmak ayni degil kursat: başka da olur bişeyi unutmak istersin ama aklına gelir düşünmek istemezsin onu yani kursat: hiç miolmadı yani kökten dinsiz : oldu diyelim kursat: oldumu olmadımı kökten dinsiz : oldu engin: Unutmak istemekle olmuyor kursat: şimdi sıkışşacan engin: Senin icin bir önemi oldugu icin unutamiyorsun kursat: madem sen hür iradeliydin istediğin düşünceyi düşünür, istemediğini düşünmezdin kimse seni zorlayamazdı, madem öyle ne diye düşünmekten rahatsız olduğun , düşünmek istemediğin düşünceyi düşündün kökten dinsiz : iradeyle ne alakası var ki? kursat: demek ki bu düşünce senden değil öylemi engin: kursat öncelikle seni teprik ederim cok güzel bir cümle kurdun kökten dinsiz : eğer beni rahatsız eden düşünce sürekli aklıma geliyorsa, demekki o o şey beni çok kötü etkilmiştir MIKE-TYSON: baydınız ma MIKE-TYSON: yuh kursat: tyson sen anlamıştın ya kursat: anlatsana şunlara kökten dinsiz : bu soru zor değildi kürşat kursat: başkasorayım kursat: sen düşünüyonmu kökten dinsiz : evet kursat: neyle kökten dinsiz : bayin kökten dinsiz : e engin: Bilinmeyen seyden korkulur kursat: beyin et değilmi kökten dinsiz : evet kursat: düşünce etmi kökten dinsiz : düşünce fenomendir kursat: etmi kökten dinsiz : düşünce aslında sallt düşünce değildir kökten dinsiz : mesela kursat: etmideğilmi kökten dinsiz : et kursat: düşünceetmi kökten dinsiz : değil tab kökten dinsiz : i kursat: o halde soruyorum kursat: etten et olamayan çıkarmı kökten dinsiz : düşünce sadece betnin işlevidir kökten dinsiz : y kökten dinsiz : beynin görevi nedir? kursat: yoktur kökten dinsiz : çevreyi algılamamızı sağlar kursat: yalaln kökten dinsiz : kürşet o zaman sen beynini aldır bakalım kursat: kendini bile algılayamaz o kökten dinsiz : beynini aldır o zaman kursat: sen düşünüyon ya kökten dinsiz : senin beynin işe yaramıyorsa bi yfakire ver kökten dinsiz : beyinsiz düşünen birine şahit oldun mu kursat: bir eylemi yapmak için onun nasıl yapılacağını bilmek şart mı değil mi yani bilinçli olarak yapmak için kökten dinsiz : çok kaba bir materyalist tabir vardır kursat: cevepver kökten dinsiz : karaiğer safra üretir, beyin düşünce kökten dinsiz : beynin olmasa nasıl hayatta kalabilirsin kökten dinsiz : düşünmek beynin görevidir kursat: bir eylemi yapmak için onun nasıl yapılacağını bilmek şart mı değil mi yani bilinçli olarak yapmak için cevap ver kökten dinsiz : her hayvanda, hatta her bitkide sinir sistemi bulunur kursat: bir eylemi yapmak için onun nasıl yapılacağını bilmek şart mı değil mi yani bilinçli olarak yapmak için kursat: cevap versene kökten dinsiz : evet engin: Bazilari yapilacagin bilmeden de yapiyor kursat: sen nası düşündüğünü biliyormunsun kökten dinsiz : bu ne saçma soru? kursat: süper soru kursat: cevep ver kökten dinsiz : ruhumla mı düşünüyom yani? kursat: cevap ver engin: hehe kökten dinsiz : neye cevap vereyim? kursat: en nası düşündüğünü biliyormusun kursat: se kursat: sen kökten dinsiz : evet beynimle engin: Hayir hersey otomatik oluyor kökten dinsiz : istediğin hastaneye git kökten dinsiz : anında beyin tomografisi kursat: mesela bişey düşün kursat: okeymi kökten dinsiz : düşündüm kursat: bunu nasıl düşündüğünü biliyormusun kökten dinsiz : beynimle kursat: onu sormuyom kursat: yani ne yaptın bunu düşünmek için kökten dinsiz : ne demek bu ya? kursat: aslında bilmiyon demi nası düşündüğünü kökten dinsiz : sen karaciğerinin nasıl çalıştığının biliyon mu kursat: yo kökten dinsiz : eee engin: eee kursat: bilmiyom desene iki saattir uğraştırıyon beni kökten dinsiz : bu tıbbın işi engin: Bayram ne zaman ? kökten dinsiz : zaten tıp da beyni zamanla çözmeye başladı bile engin: Kusura bakmayan engin: yin kökten dinsiz : bayram yarın kursat: enginsanasoru: kursat: Siz bu yazıları okumadan önce Allah bu yazıyı okuyacağınızı biliyor muydu, bilmiyor muydu? “Biliyordu” derseniz, soruyorum: Bildiği gibi olmasını mı diledi yoksa bildiğinin aksine olmasını mı diledi? "Bildiği gibi olmasını diledi" derseniz, sizin bu yazıyı okumanızı engin: Seker bayrami mi? yarin? kursat: Allah’ın irade etmiş olduğunu kabul ettiniz demektir ve siz Allah’ın irade ettiği bir fiili, hareketi engelleyebilir misiniz? "Hayır engelleyemem" derseniz, demek ki siz bu yazıları Allah’ın zorlamasıyla, mecburen, tıpış tıpış okudunuz. Ne dersiniz bu işe? kursat: cevap ver kökten dinsiz : sevgili kürşat beyin bugün önemli öçülde çözülmüş vaziyette kursat: kökten laftan anlamıyo kökten dinsiz : ben mi kursat: evet kökten dinsiz : niye engin: Allah her seyi kendi irademe baglamis kursat: sonradan olan herşeyin nedeni varmı kökten dinsiz : hayır kökten dinsiz : herşeyin nedeni yoktur kursat: birşey kendi kendinin nedeni olabilirmi engin: bence herseyin bir nedeni var kökten dinsiz : herşeyin nedeni yoktur kökten dinsiz : mesela havaya attığın bozuk para neden tura gelir kökten dinsiz : neden yazı gelmez engin: O nasil attigima bagli kursat: alah öyle geleceğini bildiği için engin: Evet biliyor kökten dinsiz : ne allahı ya? engin: ama o paraya ben güz katiyorum engin: güc engin: O benim atis seklime bagli kursat: engin senin burada benle yazışacağını evvelden biliyomuydu kökten dinsiz : peki sayısal lotoda kökten dinsiz : neden 14rakamı gelir kökten dinsiz : neden 15gelmez kursat: engin cevap ver kökten dinsiz : islama göre biliyordu engin: Cekilis makineye bagli engin: her seferinde toplar ayni yerde degil kursat: engin kökten dinsiz : yani şans kökten dinsiz : yani tesadüf kursat: alalhın bildiği bu şey meydana gelmeyebilirmiydi kursat: kapatıyom engin: tesadüf diye bir sey yok kökten dinsiz : nasıl yok? kökten dinsiz : işte sen söyledinç engin: Tesadüf insanlarin kendi yaratigi bir kelime kökten dinsiz :
-
allah nur değildir nur ışık demektir ışık cisimdir allah cisim değildir yani allaha nur denmez
-
kursat: naber NURULLAH: sağol kursat: konuşmalıyız NURULLAH: olur kursat: çıldıracam NURULLAH: niye kursat: mic varmı NURULLAH: var ama burası müsait değil yazarak devam edel kursat: kulaklk yokmu NURULLAH gönderiyor: NURULLAH bu arka planı sizinle paylaşmak istedi. NURULLAH tarafından gönderilen arka planı başarıyla aldınız. kursat: azmaylaolmaz kursat: benkonuşmalıyım NURULLAH: ya şimdilik yaz da bi ara konuşalım olmaz mı kursat: olmaz kursat: kulaklk yokmu NURULLAH: y kursat: ordakailerd dinleisn kursat: orsakilerde dinlesin NURULLAH: uyanık değiller ondan açmıyorum mikrofonu kursat: ha kursat: ok kursat: yazacazozaman NURULLAH: kusura bakma artık kursat: bak alem hadis olduiuunda kursat: önce cevap ver kursat: alalhın varlığının başlangıcı varmı NURULLAH: y kursat: alemin varlığının başlangıcı varmı NURULLAH: var kursat: bu bir fark değilmi NURULLAH: evet kursat: zamansal bir fark mı NURULLAH: bilmem kursat: düşün NURULLAH: zaman da yaratılmı kursat: birine başlangıcı var dedin diğerine yok dedin bu fark zamansal değilse başka ne olabilir NURULLAH: zat olarak da olabilir NURULLAH: bunun mahiyetini bilemem kursat: zat olarak olabilir dedin ya onu konuşalım bak kursat: nedn mi NURULLAH: neden kursat: eğer zat olarak bir önceliği kabul edersen kursat: zamansal birlikteliği kabul ettin demektir öylemi NURULLAH: zaman yok ki NURULLAH: zat olarak farklılıktan bahsettiğimiz anda zaman yok kursat: o halde zamansal bir ayrılıktan sözedemezsin öylemi kursat: noldu Şu anda bir Titreşim gönderdiniz! kursat: ordamısın NURULLAH: burdayım bi dakka kursat: ok NURULLAH: zaman da yaratıldığı için zamansal bir farktan bahsedemiyoruz NURULLAH: zat olarak değerlendirildiği anda zaten zaman yok kursat: o halde alem, allah varlıkta olduğu gibi ondan sonra olmayarak alemde varlıktaydı öylemi , iyi düşün NURULLAH: zat olarak sonra dedik ya kursat: anladımonu NURULLAH: eee kursat: o halde alem, allah varlıkta olduğu gibi ondan sonra olmayarak alemde varlıktaydı öylemi , iyi düşün kursat: evet demen gerekir kursat: başka çaren yok NURULLAH: bu soruda zamansal bir sonralıktan bahsediyorsun kursat: hayır kursat: sen dedin ki zamansal sonralık yok kursat: öylem kursat: i NURULLAH: orasını bilmem dedim. şu an yaşadığımız zaman da yaratıldığı için yaşadığımız zaman anlamında bir sonralıktan bahsedilemez dedim kursat: zamansal sonralık yoksa zamansal blrliktelik var demektir mantık olarak bu çıkar kursat: iyi düşün kursat: bu dediğimi filozoflar göremedi NURULLAH: zaman yaratılmadan zamansal bir birliktelikten nasıl söz edilebilir kursat: o bakımdan gazaliyi sıkıştırdılar rahatça ama kendileri aynı durumda kaldı yani allahın varlığının başlangıcını kabul ettiler ama haberleri olmadı, senin de olmadığın gibi NURULLAH: nasıl yani kursat: çok basit kursat: aslında sende allahın varlığının başlangıcını kabul ediyorsun ispatlayımmı zaten ispatladım NURULLAH: nasıl isbatladın kursat: ama önce sen anladığını yaz acaba ben neden senin allahın başlangıcını kabul ettiğini düşünüyorum bi düşün NURULLAH: işte onu anlamadım zaten kursat: bi düşün anlatacam ama düşün yani kursat: bende forumlara bakıyom bu arada kursat: noldu kursat: yazmıyonmu bişey NURULLAH: senin yazman lazım. iddiada bulunan sensin kursat: ok kursat: bu dediimibulan olamdı daha önec kursat: nası kursat: bak şimdi kursat: bir kere önce alemin hudusu konusunu tekrar ele alalım kursat: yani sonrada yaratıldığı iddiası NURULLAH: evet kursat: bikere alah vardı ve hiçbişeyyoktu sonra alah alemi yarattı demek ne demek kursat: açıkça alemden önce alalh vardı demek değilmi NURULLAH: hiçbirşey yokken vardı. sen de böyle düşünmüyor nusun kursat: yo kursat: ben arayıştayım NURULLAH: o zaman ne düşündüğünü yaz kursat: konuşuyoz kursat: bikere alah vardı ve hiçbişeyyoktu sonra alah alemi yarattı demek ne demek kursat: açıkça alemden önce alalh vardı demek değilmi NURULLAH: hiçbirşey yokken vardı demek kursat: alemden önce alalh vardı demek değilmi NURULLAH: hiçbirşey yokken vardı demek kursat: alem sonradan olmadımı NURULLAH: evet kursat: o zaman neden şunu demiyorsun: alemden önce alalh vardı demek değilmi NURULLAH: "hiçbirşey yokken vardı" daha kapsamlı da ondan kursat: şu manaya gelmiyormu zaman neden şunu demiyorsun: alemden önce alalh vardı demek değilmi NURULLAH: "hiçbirşey yokken vardı" dan ne anlıyorsun kursat: allah tekdi sonra alemi varetti anlıyorum NURULLAH: hala tek kursat: ancak siz diyorsunuzki ki önceden varolmayan alem onunla birlikte varlığa geldi NURULLAH: ben öyle birşey mi dedim kursat: öyle demiyormusun NURULLAH: demiyorum kursat: şu an zaten önce bunu diyenlerin durumunu sana göstermek istedim kursat: bunu bi konuşalım sana gelcez NURULLAH: hadi bakalım kursat: onlara göre konuş NURULLAH: kimlere göre kursat: alem sonradan yaratıldı diyorlar soruyorum neyden sonra dicekler kursat: aleme hadis diyenlere göre kursat: alem sonradan yaratıldı diyorlar soruyorum neyden sonra? bu soruya ne dicekler NURULLAH: her konuşmamızda bu soruyu soruyorsun. bunda farklı bir cevap mı çıkacak? hep aynı soruları sorup duruyorsun NURULLAH: ben böyle diyince de olsun sen cevap ver diyorsun kursat: cevap ver:alem sonradan yaratıldı diyorlar soruyorum neyden sonra? bu soruya ne dicekler NURULLAH: bunu onlara sor kursat: sana soruyorum NURULLAH: ya ben merak etmiyorum ki bu konuları? NURULLAH: kelamcıların meseleleri bunlar kursat: onlar şu cevabı veriyor kursat: alah tan sonra kursat: okeym NURULLAH: eee NURULLAH: ya bak bu tartışmayı daha önce de yaptık hep aynı şeyler kursat: o halde bunlar bu sözleriye alah ile alemin başlangıcı arasında alahın alemi yaratmadığı bir beklemeyi kabul etmiş olmuyorlarmı NURULLAH: öyle görünüyor kursat: ha kursat: şimdibak kursat: soruyoruz: bu bekleme süresi sonlu bir süre mi sonsuz bir süremi NURULLAH: ya benim söylemediğim şeyleri bana soruyorsun. merak etmiyorum ben bunları NURULLAH: bizim bilemeyeceğimiz konular kursat: sen dediğine mi geleyim NURULLAH: bilmem kursat: sen ne diyorsun söyle bakalım NURULLAH: neye ne diyorum kursat: alem nası oldu hadis mi değilmi NURULLAH: alem yaratıldı kursat: öncesinde yokluktan bahsedebilirmisin NURULLAH: nasıl bir yokluk bu kursat: yani sen şuna inanıyormusun alah vardı ve hiçbirşey yoktu NURULLAH: evet kursat: o halde alemin bulunmadığı bir durumun varlığını savunuyorsun NURULLAH: alem yoktu diyince mecburen o sonuç çıkıyor kursat: öyle kursat: dolayısıyla aslında sen biraz evvel ben onların dediğini demiyorum dediğin kişilerin dediğinin aynısını demiş oluyorsun NURULLAH: yani NURULLAH: ne demiş oluyorum kursat: şunu demiş oluyorsun: kursat: o halde bunlar bu sözleriye alah ile alemin başlangıcı arasında alahın alemi yaratmadığı bir beklemeyi kabul etmiş olmuyorlarmı NURULLAH: öyle görünüyor kursat: ne diyorsun NURULLAH: bekleme zamanla alakalı birşey. zaman yaratılmadan böyle bir şeyden bahsedemeyiz kursat: ama dediğin buraya geliyor: sende : "öyle görünüyor" demiştin baksana kursat: ne diyorsun NURULLAH: herhalde anlatamıyorum. boşver kursat: zamanı yaratılmış kabul edersen yine allahın varlığının başlangıcını kabul ediyorsun ispatı çok kolay kursat: filozofların göremediğini sana diyeyim mi NURULLAH: de kursat: onlar suduru kabul etti, yani alahtan alem taştı, çıktı ancak bu çıkış zamansal olarak allahtan sonra olmadı alah zat olarak yani alemin sebebi olması açısından, kademe olarak alemden öncedir dediler, tamam mı buraya kadar NURULLAH: bunlar kelamcıların tartıştıkları konular ve ben bunların bilinemeyeceğini savunuyorum. delilim de şimdiye kadar bu meselelerden birinin bile halledilememiş olmasıdır. ayrıca ayetlere farklı anlamlar yüklüyorsun ve ayetleri delil getirerek konuşmuyorsun NURULLAH: bu tartışmalar bir noktadan sonra ilgi alanıma girmiyor NURULLAH: çünkü dediğim gibi bilinemeyeceğini düşünüyorum NURULLAH: tartışınca da boşuna tartıştığımı düşünüyorum kursat: çok önemli bir şeyi kaçırdılar: halbuki onlar bu laflarıyla alem ile allah arasında zamansal birlikteliği kabul edip aleme öncesiz demişlerdi ancak şunu göremediler ki olaylar zinciri geçmişe doğru sonsuza dek gidemez, sonludur ve dolayısıyla başlangıcı vardır halbuki onlar allahı başlangıçsız kabul etmişlerdi, ama dedikleri lafa göre yani sudura göre madem zamansal bir farklılık yok alemin varlığa gelişi Allahın varlığından o halde madem alemin başlangıcı var o halde allahın varlığının da başlangıcı olması gerekir. lafları buraya gidiyor, iki görüşte bunu kabul etmedi, filozoflar alemin hudusunu savunanları rezil etti ama filozoflarda dedikleri bu lafın bu manaya geldiğini göremedi kursat: kapatalımistersen NURULLAH: tamam sonra devam edelim. ama bence bir kelamcıyla tartışsan belki daha faydalı olur senin için. ben pek ilgilenmiyorum bu konularla. sadece okulda gördüğümüz birkaç dersten öğrendiklerim ve kendi düşüncelerim bunlar. daha fazlasını merak etmiyorum zaten kursat: görüşürüz
-
ateistler olaylar zincirinin yani sebep sonuç zincirinin geçmişe doğru sonsuza dek gittiğini ve bu zincirin başlangıcının olmadığını dolayısıyla başlangıcı olmadığı için de başlatıcısının gerekmediği yani bir ilaha gerek olmadığını savunurlar. aslında ateizmin en fazla dayandığı delil budur. yani madde öncesizdir, başlangıçsızdır demek düşüncesi onların dayandıkları tek delildir, darvin meselesi aslında onlar için çüzüm değildir. çünkü bu meselenin en başını hallemiyorlar, hani dünyada ilk canlı suda bir uzun zaman sonunda oluştu diyorlar, ama biz onlara şunu evvelden sormuştuk: dünta nasıl oldu? kainat nasıl oldu? buna cevap vermemek için diyorlar şunu: yukarda anlattım. yani madde başlangıçsızdır dolayısıyla onu başlatan da yoktur. yani allah yoktur derler. -- şimdi sizlere şöyle bir yardımda bulunacağım: geçmişe doğru giden bu olaylar zincirinin aslında sonsuza kadar gitmediğini esasen sonlu bir olaylar zinciri olduğunu çok kolay şekilde göstereceğim. bu dediğimi kitaplarda bulamazsınız zira onlar bunu kanıtlamak için çok karmaşık deliller ortaya koyuyorlar ve tatmin edici değildir. ancak benim yaptığım bu izah çocukların bile anlayabileceği tarzdadır: mesela A noktası 2005 de bugün şu bulunduğumuz an olsun. B yönü ise geçmişe doğru sonsuza giden bir zincir varsayalım bu sola doğru giden yani geçmişe doğru giden olaylar zinciri olsun ve sonsuza dek geri gittiğini varsayalım okey mi? ateistlere soruyorum: devam ediyorum: soruyorum: A noktasından B yönüne doğru sonsuz sayıda olaylar zinciri kabul ettiniz, o halde size göre B yönünden A noktasına doğru sonsuz sayıda olaylar zinciri var kabul mü? bu soruya evet demek zorundalar. devam ediyorum. yani bu B yönünden A noktasına doğru bu sonsuz sayıda olaylar zinciri sona eripte bu A noktasına varıldı öyle mi? halbuki sonsuz olaylar zinciri düşünüldüğünde bunun sonuna varılamaz. adı üzerinde "sonsuz". sonu yok ki sonuna varılabilsin . yani bu zincir sonsuz kabul edildilğinde sonuna varılamaz kabul mu? kabul demek zorundalar: halbuki bu A noktasına varılmıştır. yani 2005 deyiz. demek ki sonsuz silsile kabul edilemeyeceğinden, mecburen geçmişe doğru giden bu silsileye ( olaylar zinciri, sebep sonuç) sonlu demek zorundalar. bunu anladıysanız, bu geçmişe doğru giden bu silsileye sonlu dediyseniz, mecburen bu sonlu silsilenin başlangıcını kabul edeceksiniz. yani sonlu bir silsilenin hem başı hem de sonu belli olmalıdır. sonuna A noktası dediniz, 2005 dediniz. başına da mesela X diyelim. bu baş noktasını kabul etmek zorundasınız, ve ne zaman ki siz, bir başlangıçtan bahsederseniz muhakkak bu başlangıç, bir başlatana muhtaç demektir ve biz buna Allah deriz : çok zor mu bu delili anlamak, lütfen anlayan var sa anladım desin ve ne anladığını kendince izah etsin. bakalım anlatabildim mi?
-
"Sevgili kürşat bu bir faraziyedir.Sonuç olarak sen bu yazıyı yazdın ve Allah da sen bunu yazmadan önce de bilmekteydi.Eğer sen bu yazıyı yazmayacak olsaydın onu da bilirdi.Mesela bu yazıyı yazdığın sırada bu yazıyı yazmayıpta kitap okuyacak olsaydın kitap okuyacağını bilmiş olacaktı.Sonuç olarak Allah senin yapacağın tüm fiilleri önceden bilmektedir.Söylediğin akıl yürütmenin ciddiye alınacak bir tarafı yok." dedin cevap: sonuç itibariyle allah hangi fiili ne vakit yapacağımı tam olarak biliyor mu? evet diyorsan : devam ediyorum: allahın olacağını bildiği fiilin varlığa gelmesi zorunlu mu değil mi? yani varlığa gelmese de olur mu? "varlığa gelmese de olur" demek allah cahil de olabilir demektir dolayısıyla sen bu fiilin varlığa gelmesi zorunluydu demek zorunda kalıyorsun. devam ediyorum: dikkat ediniz: allahın iradesi olduğunu kabul edenlere soruyorum: o halde allah zorunlu olarak meydana gelecek olan bu fiili mi irade etti, istedi? evet derseniz . zaten o fiil zorunlu olarak meydana gelecekse bu fiili tekrar meydana getirmek istemenin ne manası var? bun açıklar mısın? not: diyorsun ki , nasıl böyle kendinden emin tavırlarla konuşabiliyorsun neye dayanıyorsun diyorsun cevap: bak ben bir görüşü savunuyorsam zaten o görüşe karşı söylenmiş veya söylenecek şeyleri incelemişim demektir. o soruların cevabını vermişim ki bu görüşe geçmişim demektir. kafadan sallama değil yani, ben allahın iradesini inkar ettim ama yıllarca ben allahın iradesini savundum ama ilmi ile iradesi arasındaki ince ilişkiyi hiçbir zaman anlamamıştım ve hiçbir kitap bunu anlatmıyordu, anlatanlarda da çok zayıflıklar vardı, ta ki 5 ay önce sıfatlar konusunda araştırmalara başladım ve elime geçen bazı kitaplarda bu inceliğe ait çözümler gördüm, ve bunları geliştirdim, anladım ki allahın iradesi var demek bir saçmalık, sonra bu konu ile ilgili insanlarla tartıştım ve bunu daha iyi anladım, ve esasen bunu yüzyıllar öncesinde anlayanlar olmuş ibn sina , farabi gibi çokları bunu anlamış ( felsefeciler ağırlıklı) yani bütün fırkaları incelerim ve delillerini araştırırım, yani şu anda bir tek çıkmazım var, diğerlerini çözdüm, o çıkmazı nasıl çözeceğimi bilmiyorum, zor bir durumdayım. ama bu konular artık bana kolay yani hele kader konusu çok kolay belki bana inanmıyorsun ama gerçek bu 10.000 e yakın insanla kaderi konuştum, tartıştım, bu kadar tecrübe az değil yani, o şahısları onlardan iyi tanırım yani, iddia ediyorum, kader konusunda benden fazla kitap okuyan yoktur diye zannediyorum .
-
soru: allahın iradesi kesin, kat'i , değişemez bir irade mi? evet der peki allah başka türlü de irade edebilirmiydi, tabi ki der. de ki: hani allahın iradesi değişemez bir iradeydi???
-
bak bi şey buldum : 9 evet 9 bak şimdi: bu dokuz rakamını hangi rakamla çarparsan çarp mesela 3 kere 9 =27 ya evet 2 ile 7 yi topla bak 9 yaptı yani 4 ile çarpsan 36 ya 3 ile 6 yı topla yine 9 yaptı mesela 9 ile 12 yi çarp sonuç 108 bu rakamlar topla yine 9 ediyo yani sonuç ya 9 ediyo ya da 9 un katları ediyo ilginç değil mi yaaaaaaaaaa
-
ispatlayacağım, ispat: soruyorum cevap verin: allah alemi yoktan mı yarattı evet derseniz şununda soruyorum allah alemi sonradan mı yarattı cevap verin evet sonradan yarattı derseniz sorum şu neyden sonra? derseniz ki kendisinden sonra, o vakit siz şunu demiş oluyorsunuz: allah vardı hiçbirşey yoktu sonra allah alemi yarattı, bunu mu diyorsunuz ha, evet derseniz şu mana çıkar: allah vardı ve önce yaratmadı, böyle bir geçti, sonra yarattı, bunu demiş oluyorsunuz. yok öyle yok böyle desenizde dediğiniz laf buraya varıyor. bunu diyorsanız sorum şu: allahın varlığıyla alemin arasında sonlu süre mi geçti sonsuz süre mi geçti? sonsuz süre derseniz, sonsuz sürenin sonuna varılamaz, dolayısıyla böyle olsaydı alemin( allahtan başka herşey ) varlığa gelmemesi gerekirdi , halbuki alem varlıktadır dolayısıyla siz şunu demeye mecbur oluyorsunuz: allah ile alemin varlığa gelişi arasında sonlu bir zaman geçti demeye mecbursunuz. bir sonlu zamandan bahsedebilmek için sonlu zaman diliminin başının ve sonunun belli olması gerekir. bunun sonuna siz alemin varlığa gelmesi diyorsunuz, başına ise allahın varlığını düşündüğünüze göre siz bu lafla aslında allahın varlığının başlangıcını savunmuş oluyorsunuz. anlamayanlara msn den anlatırım gık bile diyemezsiniz yani adres [email protected] şimdi size çok önemli bir bilgi vereceğim insanlıktarihinde bu diyeceğim zannederim ki diyen olmadı : böye bir iddia ile lafa başlıyorum: dikkat ediniz: iddiam şudur: allah kuran ile kullarını saptırıyor. şaşırdınız mı bakın ispatlayacağım: ispat: kuranda dua etmek emredilmektedir kuran okuyan ne diyor aaa diyor bu bize emredilmiş o halde dua etmeliyim, halbuki allah kuran ile kullarını saptırıyor ( hem de saptırmak istemediği halde : zira iradesi yoktur bir örnek:mesela ben şu an bu yazıyı yazıyorum, bunu yazacağımı ben yazmadan önce de değişmez ilmiyle biliyordu: soru: peki isteseydi benim bu yazıyı yazma eylemimi varetmeyebilir miydi? bazı safdiller "tabi ki isteseydi bu fiili, eylemi varetmeyebilirdi" diye atılacaklardır, onlara sorum şu: bu takdirde sizin de değişmez dediğiniz Onun ilminde değişiklik olmuş olmuyor mu? ve O cahil olmuş olmuyor mu? çünkü O değişmez ilminde bu yazıyı yazacağımı biliyordu, eğer bu yazıyı ben yazmayacak olursam allah yanlış bilmiş olur ki buna cahillik denir. yaaaaaa yani dan dun sallamayla bu işler olmaz) işte delil: dua etmek ne demek? örnek vereyim mesela biri istanbula gidecek otobüse biniyor ve dua ediyor diyelim diyor ki: allahım sağ salim istanbula gitmemi nasip eyle diyor. tamam mı ? şimdi sorsam size, ne var bu işte sakınca diye, bana diyeceksiniz ki: "yooo hiçbir sakınca yok ki" dersiniz değil mi? bakın şimdi: bu dua etmek allaha irade kabul etmek demektir, çünkü Ondan isteniyor şunu ver bunu verme diye. dersiniz ki çoğunuz "ne var bunda ya zaten allahın iradesi var ne saçamalıyorsun" dersiniz devam ediyorum: ama bu lafta allaha değişen, sonradan olma bir irade kabul etme var. dikkat edin: bak hep bu duayı edenler çoğunlukla, allahın ezeli , öncesiz iradesi olduğunu kabul ediyor. hem de dua ediyor yahu size göre zaten ezeli olarak, öncesiz olarak nelerin meydana geleceği zaten allah tarafından irade edilmiştir daha neden tekrar "allahım bunu bana nasip et" diyorsunuz? yani bu şu demek: "allahım eğer dilemediysen önceden, şimdi dile yarabbi, benim sağ sağlim oraya varmamı" demektir . bu da allahın iradesinde değişme kabul etmek olur. dua eden, sonradan da allah irade edebilir demek istiyor haberi yok yani, bu kadar değil bakın daha neler var: bu dua edenler çoğunlukla allahın ezeli, öncesiz ilmini de kabul ederler: zaten olaylar Onu değişmez ilmine göre olacaktır. daha dua etmek ne oluyor? ve dua etmekle allahı etkilediklerini düşünüyorlar, yani "ben dua ettimde öyle oldu bu iş", diyor sanki allah onların yaptıklarından etkileniyormuş gibi, durun daha bitmedi, dua etmek şu problemide beraberinde taşıyor: yani allahın ilminin değişebileceği savunulmuş oluyor. çünkü çoğu dua eden şöyle düşünür: "ben dua ettim de olaylar öyle oldu, eğer dua etmeseydim böyle olamazdı" yani çoğunluk böyle düşünür. halbuki bu, şu demektir : "ben dua etmeseydim olaylar başka türlü gelişirdi, dua ettğim için böyle oldu" manasına gelir ki allahın ilminin değişebileceğini savunmak demektir : ve allahın ilminin değişebileceğini savunmak ise kafirliktir, zira başka şeyin allahı etkilediği manasını taşır. yani allah bu ayette dua etmeyi emretmekle kullarını saptırmış oluyor bakın hatırlayamıyorum , numarasını , ama şöyle bir ayet hatırlıyorum yani mana olarak: "allah kuranla saptırır" şeklinde, bu ayeti bulan yazsın buraya ve yorumunuz nedir bu dediklerime unutmayınız ben bunların hepsinin cevabını bilmekteyim, siz bilmediğinizden size garip gelmektedir, ve ben kurana inanan, allaha inanan, namaz da kılan biriyim dikkat ediniz yakında bu incelikleride size anlatmak düşüncesindeyim şu an bunları hallettim kafamda yani şunu diyorum size , dua etmeyin ve dua ederken elinizi yukarıya açmayın, neden yukarı açıyorsun allah yukarda mı ki : bak bi şunu diyorum kuranın anlamı yoktur ve allah kuranı göndermekle hiçbir şey kasdetmemiştir anlayın bunu artık mesela allah merhametli mi desem evet dersiniz cevap: merhametli değildir neden mi bak şimdi: merhametin bir anlamıda acımaktır değilmi, halbuki acımak ifadesi allah için kulanılamaz çünkü zaten o şahısları o hale koyan kendisidir, hep Onun değişmez, nedensiz ilmine göre oluyor olaylar kuran baştan başa antropomorfik bir anlatım sergiler, yani insanbiçimci ilah anlatımı ve bu anlatımın dış görünüşüne inanan kafir olur. zira kuranda allahın gözlerinden, yüzünden, elinden, arşa oturmasından bahseden ayetler vardır, unutmayın ki ben oruç tutan biriyim yani bunları kafadan sallamıyorum detay kitaplardan edindim bu bilgileri, siz tefsir okuyarak , hadis okuyarak kelam okuyarak bu bilgileri alamazsınız unutmayın kuranda nedensiz ilme göre olduğundan onun da hakikatt nedeni yoktur
-
aha şimdi bi şey anladım abi ya var ya bi formül e =m.c nin karasi hani, yok abi yalan ya niye mi bak e: enerji demekmiş m: kütle demekmiş hadi kilogram diyelim biz buna gramda olur c ışık hızı ışık hızı ölçülmez ki, hadi ölçün bakalım. ya neyle ölçülebilir ki ışık hızı lambayı açmayla beraber ışık oluyo odada yani ne kadar sonra odada ışık oluyo bunu nası ölçebilirsin kronometre yetmez abi ya yaaaaaaaaaaaaaaaa bunuda buldum hani yorumunuz -biri dedi ki: dedi ki: "ışık hızı fotonların iki nokta arasındaki hareketlerini ne kadar sürede bitirdiklerini ölçüp buradan birim zamandaki foton hareketinin bulunmasıyla ölçülür bi şeyi soruyorsan bütün araştırmaları yapıp gerçekten cevap bulamazsan sor ya da inkar et" cevap: böyle sallamayla olmaz ben bunu da esasen bi yerlerde okumuştum şöyle ki: adam diyo ki ya ışık hızı nası ölçülsün ki diyo bikaç öneri getiriyo yok kardeş bu olmaz ya diyo, , foton muş ne fotonu? açıkla bakalım o fotonu bakalım ışığın hızını ölçebilir mi, iddia ediyom ya yalan bu, ışık hızı ölçülmez ya : iki nokta arasını ne kadar sürede katettiğini ölçüyorlarmış, yuh be nası ölçecen, hem o iki nokta arası kaç kilometreymiş hadi diyelim buradan amerika arası diyelim bu arası ne kadarda ışık hızının bitirdiğini nası ölçeceniz bak şimdi basitçe şöyle olur, aha bu , mesela istenbuldan dev bi fener yaparsın ışık yayan cinsinden olacak okey mi cep telefonuyla haberleşecen vaşiktondaki birine dicenki ben saat 1 de ( ama gece 1 de ki boşa gündüz beklemesin, ışık gece daha iyi görülüyo ya ondan gece yapmalı deneyi) feneri çalıştırıyom sen de bak bu ışığa ne zaman görecen artık 1 saniyemi 5 saniyemi çıkan sonucu bana bildir ve ona göre ışığın hızını saptayalım dersin , okey mi yani böyle ölçülür bu , ama gelgelelim kazın ayağı öyle değil : çünkü o fenerin ışığını amerikadaki nası görecek , bak örnek veriyim 1945 deki hroşimaya atom bombası düştü ya, ha orada ne oldu ışık oldu patladı ya eeeeee o ışığı türkiyeden kim gördü ama fotoğraf televizyon demiyom yani patladığı anda bu ışığı kim gördü yaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa gören yok olsa söyler yani, demek ki uzaktan görünmüyo böyle ufak ışıklar yani, yani bizim yaptığımız ışık uzaktan görünmüyo, güneş gibi olunca bak görüyoz demek ki biz ışık hızını ölçemeyiz, derseniz ki: güneşin ışığını ölçelin cevep: ya siz gittinizde güneşin dünyadan uzaklığını mı ölçtünüz ya, kitaplarda yazıyo şu kadar güneş uzakta, yalan ya kim gitmiş de ölçmüş, yanında mezura mı var ? biri bana şöyle cevap yazmış abi ya rezil etti beni: -Abi sen iyi misin Bu kadar yazı içinde bu kadar hata yapılamaz ki? Karışık gideyim; İstanbuldan gece fener yaksanda Washingtonda adam güneş ışığından göremez çünkü orada saat farkından dolayı gündüzdür, güneşlidir hava Hadi diyelimki saat farkı falan yok iki taraftada gece.. Dünya tepsi şeklinde değil ki.. Hani sizin kitapta falan öyle anlatılabilir ama bilimsel olarak dünyanın bir nevi küre şeklinde olduğu ispatlandı. Hatta ilkokul kitaplarında var bak, önce geminin bacasını görürsün, sonra gövdesini vs... Bunuda geçtik, birşeyin hızını ölçebilmen için illa görebilmen mi gerekir. Sen bir odada ışığın hızını göremezsin tabi, saniyede 300.000 km hızla giden bir ferrariyi görebilir misin? Ama illa görmem gerekir diyorsan önce bana tanrının var olduğunu ispatla Güneşe uzaklığı ölçmek için mezura gerektiğini söylemende epey eğlendirdi. Abi, sizin zaman geçti artık çok teknolojik olduk. Başka gezegenlerin yapısını bile çözebiliyoruz gitmeden artık. Bak ölçülebildiğine inanırsan eğer, güneş ışınlarının dünyaya sekiz dakikada geldiğinide öğrenirsin. Demek ki neymiş, ışık bir anda gelemezmiş.. Geçenlerde bir yazı okumuştum, eğer ışıklar anında geliyor olsaydı, dünya evrendeki yıldızların ışıkları yüzünden ışıl ışıl olurdu diye. yaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa öyle işte yeni delil: bu amerika falan diyolar ya ne malum buranın gerçek olduğu yani bütün bunlar, neden zihnimizde olmuş olmasın kitaplarda gazetede görüyoruz bu amerika diyolar ya o sende allahın varettiği bir görüntü olupta hakikatte aslında öyle bir yer yoktur manasına neden olmasın ki yani amerikada oturduğunu sanıyo millet kendine amerikalı diyo aslında başka bi yerde olamaz mı , neden olmasın ki bu şunu benzer mesela : şu an rüya görmediğinizden emin olabilir misiniz karar aldım karar: allahın varlığının başlangıcı vardır : sıkıysa karşı çıkında sizin düşüncenizin ne olduğunu size göstereyim aslında sizde bunu savunuyorsunuz ama haberiniz yok.
-
Farabi diyor ki: “Eğer bir kimse istediğini, beğendiğini yaptığını sanırsa keşfetmeye çalışsın ki, bu kasıt ve irade yok olduktan sonra onda sonradan olma mıdır? Yoksa hadis değil midir? Eğer, onda hadis değil ise gerekir ki, bu iradesi o kimsenin var olduğu günden beri kendisiyle birlikte olmuş olsun. Ve o durumda bu iradenin ondan ayrılmaksızın o kimsede basılmış olması gerekir. _imdi, onun iradesi kendinden başka bir kişi tarafından onda bulunmuş olması gerekir. Eğer, bu ihtiyar (seçme) hadis ise, her hadis bir hadis olan sebep ister. O durumda onun seçmesi bunu gerektiren bir sebebe ve bu sebep de onu ortaya çıkaran bir hadis olana nazar eder. Bu seçilmiş olan ya onun seçimidir ya ondan başka birinin seçimidir. Eğer bu seçim bizzat onun kendi nefsinde ise, onun ortaya çıkışına da başka bir seçimi sebep olmuştur, ki bu biteviye silsile halinde gider. Ya da bu seçim onda kendi seçiminden başka bir biçimde ortaya çıkar. O durumda kendinden başka birisi tarafından bu seçime yüklenip gönderilmiş demektir. O halde iş onun seçimine tabi olmayan ve zatı dışında olan sebeplere son (sebep) olur. Yani problem, her şeyin, dışta bulunduğu durum üzere olan heyeti tayin eden Ezeli İrade’de son bulur. Neticede belli olur ki, hayır ve şer her ne varsa, ezeli iradeden gönderilen sebeplere dayanmaktadır.” hadis demek sonradan olan demektir : ne demek istiyor burada farabi izah ediverin bi zahmet gördüğünüz gibi oda hür irademiz yok diyor yaaaaaaaaaaaaaa
-
adamın bu parayı aldıktan sonra neler yapacağı allahın değişmez ilminde belli değilmi ve bu şahıs allahın ilime muhalif olarak davranabir mi?
-
allahın kudretini kabul edenlere soru: bu kudret cisim mi değil mi? değil derseniz, cisimsiz kudretten bahsedilebilir mi? - olaylar olacağı için mi allah bilir yoksa allah bildiği için mi olaylar vardır - allah varettiği için mi bilir yoksa bildiği için mi vareder -alem sonradan yaratıldı dilyenlere soru: allah alemi yaratmadan önce ne yapıyordu -allah irade kabul edip hem de alem hadistir ( sonradan meydana gelmiş)diyenlere soru: allah önce yaratmadığı alemi niçin birden bire yaratmak istedi -alem hadistir diyenlere soru: allah alemi yarattıktan önce vesonraki durumları ile ilgili olarak iki ayrı iradesi mi var yoksa değişmeyen tek bir iradesi mi var? tek iradesi var derseniz, madem öyle neden alem önce yokken sonradan varlığa geldi dediniz? alemin varlığı ezeli olarak mı irade edildi yoksa hadis irade olarak mı irade edildi -allaha irade kabul edenlere soru: ezeli olan tanrısal irade de alemi yaratma kararı nasıl olupta allah da bir değişikliğe yol açmaz -yaratma tanrının hür bir fiili midir? isteseydi ilminde meydana geleceği belli olan şeyleri yaratmayabilir miydi?, yaratmayabilirdi denirse bu sefer allaha cahil denmiş olmuyor mu? not:emrahın sorusuna cevap: nedensiz ilmine göre bu olaylar olmaktadır ve bunların böyle olmasını allah irade etmiş değildir, msn de görüşelim: [email protected] ekle
-
-bir hadis ( sonradan olan) düşün ki öncesinde bir şey yok, bu olabilir mi? - öncesiz hadis olur mu? -öncesi olmayan zaman sözkonusu olabilir mi? -öncesi olman bir varlığın başlangıcı düşünülemez ne demektir? -alemin öncesi var mı? bu sorulara yorumunuzu bekliyorum.
-
alt parçası mı üst parçası mı