Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

sardunyam

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sardunyam tarafından postalanan herşey

  1. sardunyam şurada bir takvim etkinliği gönderdi: Etkinlik Takvimi

    6 Temmuz 2008 Kadıköy İskele Meydanı Bağımsız Yargı Mitingi
  2. sardunyam şurada bir takvim etkinliği gönderdi: Etkinlik Takvimi

    9. Büyükçekmece Kültür Festivali 4/12 Temmuz 2008 Büyükçekmece - İstanbul Festival Etkinlikleri
  3. sardunyam şurada bir takvim etkinliği gönderdi: Etkinlik Takvimi

    Sezen Aksu Halk Konseri 4. Beylikdüzü Yaz Festivali
  4. İranlı bir bayanın mektubu BİR İRANLININ MEKTUBU Sevgili Türk dostlarım ve kardeşlerim, Devrim sırasında devrim muhafızları tarafından önce tecavüz edilip, daha sonrada ipe gönderilen çok sevgili kız kardeşim Mehtab'ın anısına... Bu mektubu sizlere yazmamdaki neden bizim 30 sene kadar önce yaşadığımız o talihsiz ve karanlık günün Türkiye içinde yaklaşıyor olduğunu görmem ve bundan daha derin olarak kalbimde hissetmem oldu. Türban yasasının mecliste onaylandığı tarihin İran islam devriminin olduğu güne denk gelmesi kalbimde bunun ilahi bir güçten gelen uyarı fişeği olduğu hislerini uyandırdı ve bu mektubu kaleme almaya karar verdim. Biliyorum hepiniz kalbinizde karanlığın otoritesini hissettiniz. Karanlık otorite gelmeden hissettirdi yaklaştığını. İran İslam devriminden 1 hafta kadar önce Türkiye'ye gecen, uzun bir süre burada yasayan ve daha sonra Kanada'ya iltica eden ve hâlihazırda bu ülkede felsefe öğretmenliği yapan bir İranlıyım. Atatürk'ün aydınlık Türkiye'sini çok seviyorum ve yüreğim kan ağlayarak İran'da 'O gün' gelmeden önceki olayların sanki bir tekrarını sinemada izliyor gibi Türkiye'de görüyorum. Yobaz karanlığında hunharca katledilen kız kardeşim anısına sizlere yalvarıyorum ki, sakın olmaz demeyin! Sakın Türk Ordusu olduğu sürece olamaz demeyin çünkü aşağıda anlatacağım gibi o gün geldiğinde tüm orduların eli kolu bağlanabilir. Bizim ailemiz İran'da laik, sol görüşlü ve aydın bir aile idi. Devrimden 1 ay önce bize bile söyleseler idi 1 ay sonra durum bu olacak diye biz bile güler geçerdik, 'delimisin?' diye sorardık belkide. Belki de Derdik ki 'Şah'ın bu güçlü ordusunu nasıl yeneceklerde Şeriat karanlığını getirecekler?'. Sizlere önce İran İslam devriminin nasıl geliştiğini kısaca anlatmak istiyorum çünkü Türkiye'deki gelişmelerle çok büyük benzerlikler mevcut. İRAN İSLAM DEVRİMİNİ BAŞARIYA GÖTÜREN AYAKLAR: 1- Büyük kesimi fakirleşen halk dincilerin pençesine düştü. Bu halk yiyecek, giyecek gibi ufak yardımlarla onların safına çekildi. Beyinleri yıkandı ve fakirliklerinin temelinde kirli ve dinsiz rejim olduğu benliklerine yazıldı. Açlıkla boğuşan halk bu cehaletin pençesine kolaylıkla düştü ve rejime düşmanlaştı. (ÇOK FAKİRLEŞEN TÜRK HALKINA DA AYNI ŞEYLER YAPILIYOR) 2- Hep demokrasi ve özgürlük dendi. Humeyni devrimi yapana kadar hep demokrasi ve özgürlük vaat etti. Bu şekilde birçok sol görüşlü insanları da kendi saflarına çekti. Bu insanlar devrim akabinde ipe giden ilk insanlar oldu. (TÜRKİYE'DE HEP DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK DİYORLAR) 3- Emir komuta zincirinde yapılanmış olan din adamları halkı kontrol altına aldı. (BAŞI ABD'DE YAŞAYAN MALUM TARİKAT'IN YAPILANMA BİÇİMI OLAN 'ABİ' YAPILANMASI BU EMİR KOMUTA ŞEKLİDİR VE DEVRİMİN EN ÖNEMLİ AYAKLARINDAN BİRSİ BU EMIR KOMUTA YAPILANMASIDIR. BU EMİR KOMUTA YAPILANMASI DEVRİMİN HALK ORDUSUDUR VE DEVRİM SIRASINDA BU EMİR KOMUTA ÇOK KISA ZAMANDA ÇOK BÜYÜK KİTLELERE EGEMEN OLUR.) 4- Kargaşa ortamında askeri Kışlalar basıldı. Ellerinde Kur'an ile kışlalar ele geçirildi. (BU AYAĞA ÇOK DİKKAT EDELİM ÇÜNKÜ DEVRİM SIRASINDA TÜRK SILAHLI KUVVETLERİNİ ELE GEÇİRMENİN EN ANAHTAR AYAĞI BUDUR.) Türk silahlı kuvvetleri bildiğim kadarı ile 600-800,000 kişiden oluşan bir kuvvettir. Yanlız unutulmaması gereken gerçek bu ordunun ancak %0.1 (BindeBir) lik bir bölümü rejimin muhafızıdır. Yani harb okullarında eğitim görmüş subaylar ancak bu kadardır. Geri kalan %99.99 er rejim muhafızı değildir. Onlar emirlere göre hareket eden vücut parçalarıdır. Beyin olan ise az sayıdaki subaylardır. İran devriminde kargaşa ortamında kışlaları basan yobazların ellerinde Kur'an ile erleri geçerek direnen subay ve komutanları katlettiler. Burada kilit nokta ellerinde Kur'an ile harekete gecen büyük halk kitlelerine karşı erlerin silah kullanmakta zorlanacağı gerçeğidir. Zaten kullansalar bile cahil ve beyni yıkanmış halk öyle bir kudretle kışlalara saldırmıştır ki sonunda kışlalar teslim alınmıştır. O askerin açtığı ateş sonucu halktan çok ölen olmuştur ama sonuçta bir noktada erler silah bırakmak durumunda kalmışlardır. Erin kendi başına alacağı savaş üstünlüğü düşmana karşıdır. Ama büyük kitleler halinde ve ellerinde kur'anlarla üzerine gelen kendi halkına karşı bu kararlılığı göstermesi mümkün olamaz. Yani er buna bir noktadan sonra direnmez ya da direnemez. Çünkü o er karşısındakinin karanlık bir devrim yapacak olan insanlar olduğunu bilecek bilinçte de değildir, kaybedeceği aydınlığın ne olduğunu da. Bunu bilecek olan sadece subaylardır. Ve kanlarının son damlasına kadar savaşacak olanlar da bu konuda aydınlanmış Türk subaylarıdır. Ama yukarda bahsettiğim uzre onlar ordunun sadece ve sadece en fazla binde birini teşkil ederler. Yani devrimin asil savunucusu Türk ordusunun tümü değildir, sadece subay kademesidir ve erlerin durduğu ve etkisizleştirildiği noktada o subay kademesinin yok edilmesi kolay olacaktır. İran'da ordu bu şekilde etkisiz hale getirilmiştir. 'Er düşman işgali durumunda durmaz ve etkisizleştirilemez, sonuna kadarda savaşır, ama büyük bir kudretle gelen kendi halkı karşısında durabilir.' Şu aşamada aldıkları bu büyük ivme ve arkalarındaki çok büyük güçler ile onları normal yollardan durdurmak çok zor olacaktır. Ve bunların durdurulmadan hareket edeceği her gün ivme ve güçlerini artıracak ve işi zorlaştıracaktır. Silahlı kuvvetler ne kadar erken hareket ederse o kadar iyi olur. Sonra geç olabilir. Silahlı kuvvetlerin şu veya bu neden ile eli kolu bağlı ise ki öyle görünüyor bu durumda silahlı kuvvetler 'O GÜN' geldiğinde kışlalarını nasıl muhafaza edeceğinin planını çok iyi yapmalıdır. Çünkü kilit bu noktadır. Silahlı kuvvetler etkisiz hale getirilemediği müddetçe devrim başarıya ulaşamaz. Bu nedenle her askeri kışlaya normal erlerin haricinde kışlaları kanının son damlasına kadar savunacak 'ÖZEL CUMHURİYET DEVRİM MUHAFIZLARI BİRLİKLERİ' oluşturulmalı ve bunların böyle büyük bir halk hareketine karşı erlerden önce devreye girip, erler şaşkınlıklarını üzerlerinden atana kadar çatışmaya girmeleri sağlanmalı ve burada kazanılacak vakit ile gerideki subaylar erlerin dağılmasının önüne geçmelidir. Yani ordunun esas gücü ve gövdesi olan erlerin kontrolü kesinlikle kaybedilmemelidir. İran ordusunun böyle bir hazırlığı olmadığı için ****** avlandı. Oluşturulacak olan 'ÖZEL CUMHURİYET DEVRİM MUHAFIZLARI BİRLİKLERİ' yobazlar ile çatışırken, erlerde üzerlerindeki şaşkınlığı atacaklar ve subayların organizasyonu ile çatışmalara destek vereceklerdir. Oluşturulacak 'ÖZEL CUMHURİYET DEVRİM MUHAFIZLARI BİRLİKLERİ' çok özel eğitilmeli ve de Atatürk'e ve devrimlerine canı pahasına savunacak şekilde inanmış olmalıdırlar. Aksi halde başarısızlık kaçınılmazdır. Çünkü en son Lübnan'da gördüğümüz uzre davasına inanmış bir kaç yüz Hizbullah Militanı dünyanın en iyi ordularından birisi olan İsrail ordusunu ağır zayiatlarla yenilgiye uğrattı. Sevgili dostlar ve kardeşler, elimden geldiğince sizleri bilgilendirmeye çalıştım çünkü aydınlığı savunmak durumunda olan sizler İran'ın geçtiği bu karanlık tüneli anlamak durumundasınız. İran'ın bu acı tecrübesi sizlerin uyanık olması için bir şans olur umarım. Aşağıdaki birinci linkte İran'ın devrimin hemen öncesi görüntüleri ile hemen sonrası görüntülerini bulacaksınız. Orada göreceğiniz uzre İran devrim öncesi belki şu anki Türkiye'den bile daha modern. Yani olmaz, olmaz demeyin. İkinci linkte ise Devrim lideri Humeyni'ye kadınların şiir okuması. O linki vermemin nedeni ise o koltukta bir gün bugün ABD'de ikamet eden malum cemaatin başı olan şahsın oturabileceği ihtimalidir. Acı ama sanki tarih tekerrür ediyor. Benim çok sevgili kız kardeşim Mehtab anısına yapabileceğim bu kadar. Elimden geldiğince sizleri bilgilendirmeye çalıştım. Ama sizin geride kalan, aydınlık yarınlar bekleyen kızlarınız, kardeşleriniz, çocuklarınız ve Mehtab'larınız için yapabileceğiniz çok şeyler var karanlık 'O Gün' çökmeden önce Atatürk Türkiye'sine... Yapabileceğiniz ilk şey bu mektubu bildiğiniz, tanıdığınız insanlara ulaştırarak daha fazla insani uyandırmak olabilir. O acı çok büyük acı sevgili kardeşler, anlatmak istemiyorum içinizi karartmamak için ama sevgili kardeşim Mehtab keşke bu dünyaya gelmemiş olsa idi de 'O gün' o acı sonu yaşamamış olsa idi o karanlık ve pis yobaz şehvetinin pençesinde. Allah sizleri ve Atatürk Türkiye'sini korusun o yobaz karanlığının sevgili kardeşim Mehtab'a gösterdiği acı sondan. Anlatamıyorum onu yobazların nasıl katlettiğini, elim varmıyor yazmaya, dilim gitmiyor anlatmaya.... Mohsen Yazd YUKARIDAKİ UYARIYI SİZLERE ULAŞTIRMAYA ÇALIŞAN YAZARIN KENDİ NOTLARI BİLGİ VE GÖRÜŞLERİNİZE TAKDİM EDİLMİŞTİR: İran, sözüm ona devriminin ilk başlangıcını erkeklerdeki değişimle oluşturmuştur. İlk önce kısa kollu gömlek giyilmesi yasaklanmış ve hemen ardından da sakal bırakma mecburiyeti, getirilmiştir. Humeyni Paris'teki sürgününden İran'a döndüğünün ilk haftasında 5.000 evet matematiksel olarak 5.000 hava subaylarını kurşuna dizmişler veya idam etmişlerdir. Böylece sadece İran Hava Kuvvetleri gücü yok edilmemiş aynı zamanda Ordu mensuplarının diğer subaylarına da müthiş bir sindirme-ses çıkarmama mesajı verilmiştir. Şimdi gelelim en korkunç ve insanlığın hiçbir sayfasıyla en ufak bir ilgisi olmayan bölümüne: Humeyni'nin gelişi ile beraber, subaylar sokak ortalarında katledilirlerken bir yandan, laik düşünceli ve İran'ın geleceğini garanti altına alacak genç kızlar-anne adayları hapislere atılmış ve bu hapishanelerde bulunan Humeyni-İslamcı-Dinci mahlûklar, zorla ailelerinin ellerinden kopartılarak zindanlara atılan bu genç İran'lı kızlara ilk önce tecavüz etmişler ve sabahın ilk saatlerinde ise idam ederek öldürmüşlerdir. Bu genç kızların idam edilmeden önce tecavüz edilmelerinin sebebi ise, onların 'kızlıklarını' kaybettikten sonra öldürülmeleri ve böylece (sadece kendilerinin) inandıkları Tanrı'nın cennetine gidemeyeceklerini iddia etmişlerdir. Böylece idam edilen genç İran neslinin sayıları on binlerin üzerinde olduğu görgü tanıkları ve bazı zindan gardiyanları tarafından itiraf edilmiştir. İşte İslam'ın size getirmeye söz verdiği 'devrim' ve laiklik karşıtı-Atatürk düşmanlığının gerçek yüzü budur. Yaşananların gerçek olup olmadığını, sizler de mi yaşayarak öğrenmek istiyorsunuz? Hayır diyorsanız, günümüz iktidarının ve onların yardakçılarının, 'postal yalayıcı' ifadesini kullanıp sözünün bile arkasında duramayanların, Laik Türkiye düşmanlığını açıkça yürüten vatan hainlerinin oyunlarını bozunuz. ABD ve AB kölesi olan ancak doğrudan kişisel menfaatler peşinde koşmaktan başka bir şey yapmayan BOP eş-başkan-ları ve onların uzantılarına inanmayınız. İslam bile Arapları 'adam' edememişken, dincilerden iman beklemek, boş çabalardan başka bir şey değildir. GEÇ OLMADAN- İRAN GİBİ OLMADAN HAREKETE GEÇİN.
  5. geç olsun ama güç olmasın hemşom araman bile çok büyük bir nezaketti teşekkür ederim ne diycem seviyorum sizi ben kocamannnnnnnnnnn teşekkür ederim politika
  6. bende seni kocaman öpüyorum sağol canım denizimin kızı canımsın güzeller güzeli gönlüne sağlık sağol
  7. sağol canım iyiki varsın ilk kutlayanlardandın unutmadığın için ayrıca teşekkürler Sağol dostum çok kişiyiz ama nicelik değil nitelik önemli değil mi? iyiki varsın teşekkür ederim LostsouL
  8. Can Yücel' den Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş seklidir... Şüphesiz ki yaşamı tersten yaşamak daha güzel, hatta mükemmel olurdu. Nasıl mı? Cami'de uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içerisinde, herkes karşınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı, olgun, ve ağırbaşlı olarak. Herkes etrafınızda, büyük bir itibar, iltifatl ar, çocuklar torunlar hepsi hazır. Arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz. Doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. Ne güzel, hazır maaş, hazır ev... Altmışlı yaslara kadar garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz. Sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz. Bir gün çalışmak istiyorsunuz ve ise ilk başladığınız gün size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz.. ve genel müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübelibir insan olarak ise başlıyorsunuz. Herkes karsınızda el pençe diva n... Vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler de başlıyor. Gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz. Diğer hormonal aktiviteler artıyor, fevkalade.....aman ne güzel günler başlıyor... derken bir gün patron size artık üniversiteye gitsen daha iy i olur diyor. Bu arada babanız ortaya çıkmış, 'fazla çalıştın' diyor 'artık eve dön, işi bırak, okumaya basla, harçlığın benden olsun...' Keyfe bakar mısınız? Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden, su gölden bir dönem başlıyor. Partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor. Derken anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlı yor, araba kullanma derdi de yok artık.... Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, 'evde otur, keyfine bak, oyuncaklarınla oyna' diyorlar. Mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı bile temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvaletkullanmamaya başlıyorsunuz. Derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor. Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır. Bir gün karanlık ılık ve sıcak bir ortama giriyorsunuz. Beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok, bir kordondan besleniyor, sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir ortamda yaşıyorsunuz. Küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz. Veeeeee.... En güzeli deeee...... Günün birinde müthiş keyifli b ir geceyle hayatiniz bitiyor... Can YÜCEL
  9. dettttttttttttttt
  10. hiiiiiiiii kız ne oldu sana madem çarkı değiştiremiyoruz bizde ayak uydururus mu diyosun bende bu gece hazırlanmıştım tur atmaya ama kısmet olmadı
  11. zeynep, bende sen geldikten 3 gün sonra ancak geldim her gelen önce ayaklarını paspasa silsin, banyoya gidip elini yüzünü yıkasın, sonra salona geçsin otursun tek tek ifadenizi aldıktan sonra sitede dolaşmanıza izin vereceğim... frozen, kızım sana hiç yakıştıramadım bu kadar fanatik olduğunu bilmiyordum ne işin var senin maç seyretmekle oturup kitap okusana, görüyorum ki sende düzenin dişlilerinde öğütülmüşsün çıçıçı
  12. Aklın yolu bir sevgili demirefe Elbette ben onlara bakmam ve takmam, kişilerin söyledikleri ile uyguladıkları tutarlı olacak herşeyden önce, Papayı kırmızı halılarla karşılayıp, bilmem ne şeyhinin önünde diz çöküp, Antalya'da inanç bahçesi adında bişey uygulayıp, işine gelmediğinde Ab'ye küfür ederken, işine geldiğinde ülkesini şikayet eden, her türlü icazeti batıdan alan, onların talimatıyla yatıp kalkan, sözde inanç özgürlüğü diye yola çıkıp aslında hiç olmayan baskıyı varmış gibi gösteren, dini suistimal edip, göründüğü gibi olmayan, yakasına sadece Hristiyanlığa hizmet etmişlerin takabildiği madalyonları takıp, İngiliz kraliçesine frak giyerken Cumhuriyetin kurucusuna türlü hakaretler edenler, İngiliz mangasına girmek için gönüllü olanlar, Amerikanın müslüman katliyamına ortak olanlar, Avrupa Birliğine girmek bahanesiyle yasalar çıkarıp ülkemizi yabancılara peşkeş çekenler, İstanbul'u Bartalomeos'a hediye etmek isteyenler, BOP'a eş başkan olup bununla övünenler, şehit edilen danıştayın cenazesine katılmayıp, türban yüzünden ülkemizde dinci dinsiz kutuplaşması yaratanlar, islamı kullanarak hristiyanlığa hizmet edenler, İsraile hizmet edenler........v.s. ne kadar çok değil mi? Üstelik eksik... Ve bize batıcı diyorlar hehehe Ne batısı ne doğusu biz Türk olmaktan bahsediyoruz, Türk Medeniyeti'nde diretiyoruz... Irkçılık olarak algılanmasın bu ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı ve ihanet etmeyen herkesi Türk biliyoruz biz... İşte Türk'lüğün unutulmuş medeniyet vasfını yeniden kazanması için bizler mücadele ederken bunlar sadece çamur atar, uzaktan bakar, çelme takar, düşmanla işbirliği yaparlar, takiye ve ihanet insanlık ayıbıdır, hiç onların lafına bakılır mı? Aşkolsun
  13. > Sayın Erdoğan, Bu bir teşekkür mektubudur. İktidarınızın sonuna geldik, sizin için çok Verimli, çok besleyiciydi ama en yakın arkadaşlarınızdan Sayın Bülent Arınç'ın kelimeleriyle "Ne yazık ki bitiyor, yani keşke ikinci defa seçebilme imkanımız olabilseydi. Ama bitiyor." O yüzden size bir teşekkür mektubu yazmak istiyorum. Öncelikle size çok teşekkür ederim. Yaptıklarınız yüzünden Türkiye Cumhuriyeti Tarihinin en büyük mitinglerinin kahramanı olduğunuz için... Milyonları size duydukları öfkede birleştirip sokaklara döktüğünüz, bu vesileyle 4,5 yılda aşınan Türkiye'nin imajını Batı basınında cilaladığınız> için... Size en içten teşekkürü borç bilirim... Türkiye'nin her yerinde, her köyünde Milyonlarca eve bayrak asılmasını, o bayrakların aylardır asılı kalmasını sağladığınız için... Milyonların size duydukları derin kinin intikamını çatışmada, kavgada değil de Türk bayrağında bulmasına yol açtığınız, yeni kıyafetleri gibi En yaldızlısı, en cafcaflısını borçluyum... Türk kadınını alyans sattırma pahasına kazanımlarına sahip çıkmak için meydanlara çıkardığı için... Oğlunuza da teşekkür etmeliyim... Yüzde 9'dan aldığınız işsizliği yüzde 11,4'e çıkarmanıza rağmen bu ülkede hala alınteriyle gemi alınabileceğini ispatladığı, gençliğe umut verdiği için... Ya bakanlarınız.. .Hiç onları atlar mıyım? Teşekkürlerimi sunuyorum onlara DA...Yumurta fabrikalarıyla. ..Harem selamlık yemek yedirdikleri Aileleriyle. ..Kaçak villalarıyla. .. Türkiye' yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet eden eşleriyle...Hakları nda verilen gensoru önergelerine yaptıkları ucuz savunmalarıyla. .. Milleti isyan ettirip, Uyuyan devi uyandırdıkları için... Bir teşekkür de kankalarınıza. ..Mesela size her fırsatta destek veren> Amerika Birleşik Devletleri'ne .... Irak'taki politikalarıyla Büyük Ortadoğu> Projesi'nin iç yüzünü bize gösterdiği için ....Ve elbette Avrupa> Birliği'ne... Unutulmaya yüz tutmuş imtiyaz kelimesini dilimize tekrar kazandırdığı, "Ver Kurtul"culara, ne kadar versek de kurtulamayacağı mızı gösterdiği için... Mesleki teşekkürü de unutmamalıyım. 40 kişiyi 4 sene önce bir anda işten ayrılmak zorunda bırakıp, 1 sene evde işsiz oturtup, sonra Kanaltürk'ün kurulmasına neden olduğunuz için... Bizi "Bir şey yapmalı" diyenlerin sesi yaptığınız için... Kanaltürk'ü istemeyerek de olsa tarihe geçirdiğiniz için... Bir de Kanaltürk adına özür borçluyum size... Medyayı dört koldan kuşatıp, Tek sesli hale tam getirmişken, planlarınızı bozup, milyonların "satılmış Medya" diye bağırmasına yol açtığımız için.. Evet Sayın Erdoğan, Sayın kelimesine kattığınız yeni anlamlar nedeniyle gönül rahatlığıyla sayın DA diyebiliyorum size artık. "Dağ dağa kavuşur da bunlar kavuşmaz" Dediklerimiz sayenizde buluştu... Daha da buluşacak, buluşmayanlar da sandıkta birleşecek siz böyle devam ettikçe... Dediğim gibi , sizin için çok verimli, çok besleyici bir dört buçuk yıldı. Ama iktidarınızın sonuna geldik... En yakın arkadaşlarınızdan Sayın Bülent Arınç'ın kelimeleriyle "Ne yazık ki bitiyor, yani keşke ikinci defa> seçebilme imkanımız olabilseydi. Ama bitiyor." Çünkü takiye filan vız geliyor, uyandık sayenizde!!! Melike İlgün
  14. Yabancı hayranı kızlarımıza… Atatürk'ü sevmez, nefret edermiş, Humeyni hayranı kızımız bizim. Özgürlük yerine manda istermiş, Bunları da gördü gözümüz bizim. Tarihi bilmiyor fikir veriyor, İngiliz ipine umut seriyor. ******* savla sinir geriyor, Öfkeden kızardı yüzümüz bizim. Demek öyle, kim güçlüyse ona uy, Irak'a bak, Müslümansan utanç duy. Emperyalistlerde değişmiyor huy, Kulağa küpedir sözümüz bizim. Kızımız özel bir hukuk istiyor, Dine dayanmalı yasamız, diyor. Millet isyanlarda 'olamaz' diyor, Bu kadar kara mı yazımız bizim. Bunlar böyle fikri nereden bulur? Hangi kitap, hangi hocadan alır? Bu kadar cehalet tahsille olur, Ne oldu eğitim tezimiz bizim? Ulus bilinci yok, ümmet kafalı, Aklı başkalaşmış türban takalı. Bitleri kanlanmış AB çıkalı, Beyninden silinmiş izimiz bizim. Kızım kendine gel, sabrı sınama, Düşman övüp, Kemalizmi kınama. Laik sistem ile kumar oynama, Çağdaş adalettir kozumuz bizim. Biz bu cehaleti kökten yıkarız, İstersek Samsun'a yine çıkarız. Bulur meşaleyi tekrar yakarız, Nevzatlarda gizli közümüz bizim. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
  15. Küresel ısınma ve yakın gelecekte hepimizi vuracak olan kıtlık dünyada dengeleri değiştirecek. Orman yangınları için Allah'a hamdeden, yaptıkları herşey göz boyamaya yönelik reklam kokan hareketler olan insanların yalanları birgün açığa çıkar ve birgün mutlaka vicdan polisine yakalanırlar... Tek tek... Yukarıda ki isim gibi...
  16. Affetmek Allah'ın işi... Türkiye'de sermaye bugün dincilerde bütün ekonomiyi Amerikan emperyalizmi ile birlikte onlar döndürüyorlar helali haramı sorarsanız herkes gerçeği biliyor... Devletin (yani tüyü bitmemiş yetimin hakkını) malını kendi çıkarları için kullananlar birgün mutlaka hesap verecekler Allah'ın huzurunda ayrı hesap verecekler ama ben bir yurttaş olarak bu ülkeye maddi manevi zarar veren herkesin istisnasız yargı önünde ve halka hesap vermesinide bekliyorum... Çok mu beklerim bilmem ama bildiğim birşey var ki, hiç kimse yapıp ettiğini ödemeden gitmiyor buradan ama öyle ama böyle...
  17. ya içindesindir çemberin ya dışında gövden içindeyken kafan dışındaysa... yaşamın hiç bir şey ifade etmediği anlar vardır, işte o anlardan ömrümüz boyunca gelir geçer, belki sadece o anlarda anlarız bazı şeyleri, belki o anlarda düşünürüz boşluğu, boşluğa düşmeyi... tuttuğu dal kırılmamış kaç kişi vardır dünyaya gelip gitmemiş olsun...tuttuğu dala duyduğu güven kadar mıdır insanın garantisi? hayat; kurşun kalemle yazılmış mısralar toplamı, hataları kadar tecrübeli, sildiği satırlar kadar belirgin yaşadıkları...! boğazımda düğüm düğüm sözcükler, söylenmemişler ve söylenip pişman olunmuş olanlar... tut ki, mevsim hep bahar yağmurlar Nisan yağmuru hüzünler Ekim sonuna kadar gücenme kendine bu kadar hoşgörülmedik en büyük ayıp henüz yaşanmadı... kelimelerde olmasa, şarkılara sığınmasa insan körkütük, ne yapardı? Sesini duyan olmasa karanlık sokakta, hızlı adımlarla biran önce bitimek istediğin ıssız caddelerde... Umut olmasa, belkiler, ihtimaller, mucize beklemese insan, yaşar mıydı bu kadar? gün sensiz, gece sensiz hatta sen bile sensizken bırakmışken kendini kendinden kopmuşsa bütün bağlar düğümlenecek ip kaplamışsa? bildiklerinden ne kadar emin olabilir insan? ya bunca zaman aynada ki aksi gibi benziyor sandığının bir yabancı olduğunu anladığında ne yaparsın? yalnız olduğunu ve aslında etrafını çeviren bu çemberin içinde binlerce kırık aynadan yansıyan sen olduğunu anladığında? ve senden gayri kimsenin olmadığını bu hayatta? belki ondan bu kadar üşüyor insanın ruhu? ateşe hasret, belkide yaratan ondan yaratmıştır cehennemi? bir elmanın daldan koptuğunda mı başlar ömrü, yoksa koparıldığı anda mı ölmüştür, ya da çürüdüğünde mi ölecektir? ne zaman kabuğunu soysak erken ölür elmalar? koru beni benden sana giyinmişken üstelik! biliyorum anlamayacaksın zaten anlayasın diye değil anladığını sandığın herşeyin aklının tuzakları olduğunu söylemek istedim... insanın yıldızlarla kardeş olduğunu bulmuş bilimle yıkanmış adamlar... hoşgeldin kardeşim kutup yıldızı! ne çok seyrettim seni uzaklardan bilemezsin...
  18. Allah daha güzel başarılarda yaşatsın maşallah Ege'ye bir sürprizim olacak umarım beğenir Her senesi bir öncekinden daha başarılı olsun, benim evlatlarımda beraber inşallah Efe mahcup bir delikanlı saçına jöle bile sürdürmez, asla çok şık olmak istemez, çocuğun kendi yakışıklılığı yetiyor tabi bu sebepten pek etkinlikte yapmaz, sahne utangaçlığı var Ama karnemiz muhteşem maşallah Nisa'nında öyle hem taktir hem onur belgesi aldı ortaokullu oldu artık valla boyuma ulaştı Ne çabuk büyüyorlar, Voleybol takımında şampiyon oldular, lisanslı olacak inşallah ama boy konusu tahminimden uzun olacak bu gidişle, bana tepemden bakar gibi geliyor seneye Allah cümle evladımızın mutlu günlerini görmeyi nasip etsin senin adına çok sevindim yakışıklı paşayı canı yürekten kutlarım yanaklarından yerimize öpersin artık...
  19. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Yok'sullaşan insanlık Ne kadar çok israfçıyız, ne kadar benciliz, ne kadar değer bilmez bir türüz biz... Ekolojik zincirin halkası olmadığımız için sadece tüketmek üzere gelmişiz bu dünyaya, öyle anlaşılıyor, nihayet tükettik bütün güzellikleri... Maddi ve manevi bütün değerler karaborsa, öyle ise batsın bu dünya
  20. kusura bakmayın geç gördüm yazınızı, Kuran'da yoksa İncil'de var demek bir müslüman için hoş bir savunma olamaz, malum bilmeniz lazım incil hükümsüz bir kitaptır yani uydurmadır... Müslüman için referans incil olmaz yani... Ayrıca diğer kitaplarda var olduğunu savunmak onları doğrulamaktır oysa Kuran onların hükmünü iptal etmiştir... Kuran'da bahsi geçen ayetin içeriğinde kelime olarak başörtüsü geçmiyor, himar isimli bir giysiden bahsediliyor, yorumcu ve tefsirciler çevirilerinde başörtüsü olarak kullandıkları için böyle kabul görmüş... sayın karabekir, Fatih Altay'lı da görmek isteriz çünkü o tv de bir program sunuyor, anlaşılması çok mu zor geldi de açıklama gereği duydunuz, tam cümle kurayım arzu ederseniz daha anlaşılır olur sizin için: sizide Fatih Altay'lının sunmuş olduğu programda konuk olarak görmek isteriz... nasıl oldu mu? benim sizin yazınıza karşılık vereceğim bütün yanıtların benzerlerini sevgili cyrano ve tengeriin boşig vermiş... bende onların yanıtlarının altına imzamı atıyorum, hani bana tavsiye etmiş olduğunuz şey var ya, Atatürk'ü bilmek ama Humeyni'yi bilmemek... Aslında bu iki ismin yanyana anılması bile beni rahatsız ediyor. Neyse, siz humeyni'yi ve görüşlerini benimsemiş olabilirsiniz ama lüften bilgi ile konuşun, sayın cyrano gerekli tespitleri yapmış, humeyni'nin iran'ı amerikan mangasından kurtarmadığını aksine iran halkının şahtan kaçarken humeyniye tutulduğunu tüm yalınlığı ile anlatmış, keşke sizde bilgi ile yorum yapıyor olsaydınız, eğer öyle olsaydı bugün Türkiye'de Amerikan mangacılığı yapan hükümetlerin ve tv de yorum yapmaya çalışan İngiliz egemenliğine sığınacak kadar ****** kızların düşüncelerinin humeyni ile çelişiyor olması gerekirdi... ama değil, Amerikancılar ve haçlıya sığınmayı marifet bilenlerin çoğunun dinci olmasıda enteresan bir rastlantı. (!) Humeyni Amerikan mangasını kovdu diyorsunuz, bunun doğrusu şu Amerika destekli Şah'ın yönetiminden duyulan halk rahatsızlığını kullanan Humeyni Amerikanın gizli desteğiyle İran'da iktidar oldu... Ve İran halkını emperyalizmin kollarına tam manasıyla teslim etti, çünkü emperyalizm böyle düşmanla beslenir... Atatürk ile ilgili doğru bilgilere sahip olsaydınız asıl gerçek antiemperyalist tepkinin Amerikan mangacılarını kurtuluş savaşına destek olmuş olsalarda "biz Amerikanın müttefikiyiz, Avrupaya karşı Amerikanın yanında olmalıyız" diye savunanları ülkenin idaresinden soyutlayan Atatürk'ün tepkisi olduğunu bilirdiniz. humeyni ile ilgili edineceğim bilgi bugün bildiklerimin üzerine katkı sağlamayacak.
  21. ama yanlış konuşuyorsun sevgili tengeriin boşig, cinsellik çok önemli şaka bir yana şu kurduğun cümle için seni içtenlikle kutluyorum muhteşem: En azından Atatürk, kendi razı olduğu kadar, ilişkiye girdiği kadının da rızası ile bir cinsellik yaşamıştır. Anayasaya "Dört Kadın Almak" gibi bir şart koşmayıp, kadınları AtaErkilliğin dikteleri ile "Cariye" ve "2nci, 3üncü, 4üncü Muhtaç Kadın" olarak, onları bu koşullarda zorunlu bırakarak, bilmem neyinin keyfine göre Eş almamıştır...
  22. Sizide Fatih Altay'lı da görmek isteriz nerden o kıyaslama biliyor musunuz? 1. İslam özgürlük dini diyorsunuz Atatürk'e borçlu olduğumuz özgürlüğümüzü Humeyni İran'lılara tanımadı, İslam'ın reddettiği baskı ve zulüm politikası getirdi bunu din diye dayattı. 2. Suçsuz ve masum binlerce insanı katletti, yargılamadan sadece muhalif oldukları için öldürüldüler, İslam bunu olaylar mı? Atatürk ise laikliği getirerek herkese özgür ve dilediğinde inanma ve yorumlama imkanı sağlamıştır. Şii zulmü islam mıdır? 3. Kadınlara "müslüman kadın başını açmaz, ********" diyen Humeyni'ni ve adamlarına karşın, Türk kadını yerlerde sürünmeye değil, başlar üzerinde taşınmaya layıktır diyen Atatürk, İslam hangisine yakın? 4. Yan yana koyduğumuz iki fotoğrafa bakınca biri iticilikte ve görüntüde çağ dışı bir adam, diğeri çağlar üzeri bir adam, hem şık, hem temiz, hem modern, bildiğimiz kadarıyla Hz. Muhammet'te zamanına göre çok şık, temiz ve sakalları tertipliymiş, savaşta bile saçlarını taradığı söylenir, hangisi İslam'a daha uygun? 5. İslam'da olmayan recm uygulamalarını tartışmasız şeriat diye dayatan birine karşılık, dininizi ancak bildiğiniz dilde kaynağından yan Kuran'dan okuyarak öğreniniz diyen biri, hangisi İslam'a daha uygun? bana göre Atatürk müslümandır, Humeyni değil... yazsam sayfalar dolusu çıkar ama nasıl olsa maksatınız çarpıtmak biz Atatürk'ün safındayız, (ben) size Humeyni anlayışı ile mutluluklar dilerim Korkmayın Atatürk'ü sevmediğiniz için kimse sizi öldürmez burada, ama iranda böyle bir şansınız yok. İslam hangisi?

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.