Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Evrim

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    527
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    53

İletiler gönderen: Evrim

  1. 2 Haziran Ahmet Arif'in ölüm yıldönümü : (

    yaşamının anlamını da gene kimselere bırakmadan en güzel kendisi anlatmış..

     

    “Asıl adım Ahmed Önal, Ahmed Arif olarak bilinirim. Yaşamım boyunca hakkı aradım; ezilenin ve güçsüzün yanında durdum. Memleketlilerim sömürülmesin, memleketlilerim kullanılmasın, memleketlilerim ölmesin diye konuştum. Eşitlik için yazdım, eşitlik için söyledim, eşitlik için dayak yedim, eşitlik için sövdüm. O günleri göremeyeceğimi bilsem de birilerine o günleri gösterebilmek için öldüm.”

     

     

    "Öyle yıkma kendini,
       Öyle mahzun, öyle garip...
       Nerede olursan ol,
       İçerde, dışarda, derste, sırada,
       Yürü üstüne - üstüne,
       Tükür yüzüne celladın,
       Fırsatçının, fesatçının, hayının...
       Dayan kitap ile
       Dayan iş ile.
       Tırnak ile, diş ile,
       Umut ile, sevda ile, düş ile
       Dayan rüsva etme beni."

    • Beğen 1
  2. Anneler ölmez. Bildiğim öğrendiğim en önemli şey bu. Annemin ölümüyle de bana öğrettiği en önemli şey bu. Anneler asla ölmüyor. O annelik sevgisi annenden aldığın o sevgi asla ve asla yok olmuyor ve senin ona karşı duyduğun sevgi belki senin yaşamın sona erinceye kadar da seni ayakta tutan en insani güç ve duygu oluyor.


     


    Figen Yüksekdağ



    http://www.bianet.org/bianet/kadin/164434-figen-yuksekdag-butun-anneler-mucizedir

  3. genelde devletin hep sağ eli konuşulur.

    ülkücüleri, gericileri nerelerde nasıl kullandıklarını bilmeyen yok ama devletin sol eli pek konuşulmaz.

    konuşmaya çalışanlar da hemen hain ilan edilirler.

     

    her şey ortada; iç güvenlik paketini meşrulaştırdılar, Berkin için oluşan toplum vicdanı ve kamuoyu yara aldı, kendi tabanlarını fanatikleştirdiler, sosyal medyada alevilere edilmeyen küfür kalmadı vs.. 

    toplumu bölen, birbirinden ayıran bu eylemler devrimcilerin işi mi?

     

    ölen insanların profillerine bakıyorsunuz insanın içi yanıyor.

    yazık değil mi?

    hukuk fakültesinde okuyan bir öğrenci için neden tek hesap sorma mekanizması bu örgüt olabiliyor.

    meslek örgütleri, sendikalar, dkö'leri ne işe yarıyor?

    ben çok üzgünüm.

    vatan emniyet binasının önüne ölmesi için gönderilmiş kızın asfalta yayılmış cansız bedeni çok şey anlatıyor.

    ölenlerin hepsi kurbandır.

     

    en acı sonuçlarından biri bu örgüt solu da kirletmiştir.

    solcuların topluma dönük tüm emeklerini, çalışmalarını onlarca yıl geriye götürmekten yok saymaktan başka sola hiç bir faydaları yok.

     

    tüm olan biteni doğru okuyanlardan biri de Berkin Elvan'nın ailesidir.

    yaptıkları açıklama bu anlamıyla çok anlamlı ve sorumlu bir davranıştır.

     

     

     

     

  4. kapitalizm her ne kadar 8 Mart'ı bir alışveriş gününe dönüştürmeye çalışsa da tarihsel anlamına uygun coşkuyla hatırlandı.

    158 yıl önce Nev York'ta bir tekstil fabrikasında kölece yaşam koşullarına karşı greve çıktıkları için fabrikaya kilitlenen ve yanarak can veren 129 kadın işçinin anısına bir mücadele günü olarak tarihe not düşülmüştür.

     

     

    Yürüyoruz yürüyoruz, günün aydınlığında

    Donuk fabrika bacalarına, yoksul mutfaklara

    Çarpıyor sesimiz ve birden parlayan

    Bir ışık gibi ulaşıyor insanlara

    "Ekmek ve gül! Ekmek ve gül!"

     

    Yürüyoruz yürüyoruz, erkekler için de yürüyoruz

    Çünkü hâlâ bizim oğullarımızdır onlar

    Ve biz hâlâ analık ederiz onlara

    En zorlu iş, en ağır emek

    Ve çalışmak doğuştan mezara dek

    Ve böyle sürüp gitsin istemiyoruz

    Yaşamak için ekmek

    Ruhumuz için gül istiyoruz!

     

    Yürüyoruz yürüyoruz kol kola

    Saflarımızda ölüp gitmiş arkadaşlarımız

    Ve türkümüzde onların kederli "Ekmek!" çığlıkları

    Çünkü bir köle gibi çalıştırıldı onlar

    Sanattan, güzellikten, sevgiden yoksun

    Biz de bugün hâlâ onların özlemini haykırıyoruz

    İş ve ekmek istiyoruz

    Ama gül de istiyoruz

     

    Yürüyoruz yürüyoruz, yan yana, güzel günler adına

    Kadınız, insanız, insanlığı ayağa kaldırıyoruz

    Paydos bundan böyle köleliğe, aylaklığa

    Herkes çalışsın, bölüşülsün kardeşçe, yaşamın sundukları

    İşte bunun için yükseliyor yüreklerimizden

    Bu ekmek ve gül türküleri

    Ve yineliyoruz hep bir ağızdan

    "Ekmek ve gül! Ekmek ve gül!"

  5. cenaze töreni için Teşvikiye Cami'ne gelen binlerce insandan, cenazeyi kaçırır gibi acelece Zincirlikuyu mezarlığına götürdüler.

    ve binlerce insan yürüyüş kolundayken, mezarlığa ulaşmadan defnedildi.

     

    sadece Türk edebiyatının değil Dünya edebiyatının da önemli yazarlarından biri olan Yaşar Kemal'e bu yapılanın büyük bir saygısızlık ve onun eserlerini okuyan, sahiplenen insanlardan ne kadar korktuklarını gösteriyor.

     

    uğurlar olsunclover.gif 

     

    3043116.jpg

  6. 10402408_10155365779580602_8738582482145

     

    bu fotoğraftaki kadın Kiraz Şahin 40 yaşında.

    fotoğrafa baktığınızda 40 yaşında genç bir kadın değil çok üzerinde birini görüyorsunuz.

    bu devletin kolluk güçleri kocasını gözaltında kaybetti.

    19 yıl boyunca kocasının kemiklerini arayan genç bir kadının ne hale getirildiğinin hali…

     

    İsmail Şahin'in bir suçu varsa yargılaması yapılır, cezası kesilirdi. 

    bir hukuk devletinde olması gereken bu değil midir?

    karısı, çocukları onu görebilirdi.

    cezasını çektikten sonra ailesiyle tekrar birlikte olabilirdi.

    vahşice işkencelerden geçirildikten sonra, kim bilir nerelerde kaybedilmiş, isimsiz gömülen binlerce insandan, binlerce hikayeden sadece biri...

     

    ve bugün sözde güvenlik paketiyle Türkiye 90.lar konseptine geri dönüyor.

    tekrar savaşa hazırlanıyor.

     

    savaşın, militarizmin ne demek olduğunu en iyi cumartesi anneleri bilir, en iyi onlar anlatabilir.

    evi belli, adresi belli insanların nasıl kaçırıldıklarını, çocuklarını eliyle ifadeye götüren analardan yavrularının nasıl çalındığını en iyi onlar anlatır.

     

    Hoşçakal Kiraz!

    bugün içime öyle dokundun ki.

    belki sen göremedin, belki bizde göremeyeceğiz ama bir görenin olacağı umuduyla,

    umarım bir gün "ağlayanların da güldüğü bir dünyaya" uyanabiliriz!

     

     

  7. 551530_10155365779535602_448585293468976

     

     

     

    40 yıllık ömrüne 19 yıllık bir arayışı sığdıran Kiraz Şahin'i kaybettik.

     

    " Eşim İsmail Şahin kaybolduğunda 20 yaşındaydım. 4 yaşındaki kızım ve 1,5 yaşındaki oğlumla Galatasaray'a sığındım, 19 yıldır eşimden bir haber almak umuduyla Galatasaray'ı kendime vatan ettim. Çocuklarım burada büyüdü, torunum buraya doğdu, ben burada yaşlandım. Devletin en tepesindeki kişiye bile ulaştım, derdimi anlattım ama sonuç alamadım; devleti yönetenlerin, savcıların, Beyoğlu Belediye Başkanlarının vicdanındaki kabuğu kıramadım. Ama vazgeçmedim, vazgeçmeyeceğim. akıbetine ömrümü adadığım eşim İsmail Şahin'den bir haber alıncaya kadar bu işin peşini bırakmayacağım." diyerek hikayesini anlatan Kiraz Şahin'in ömrü eşı İsmail Şahin'in akıbetini öğrenmeye yetmedi;bir yıldır tedavi gördüğü mide kanseri nedeniyle aramızdan ayrıldı.
     

    Mücadele arkadaşımızı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz.

     

    Güle güle Kiraz, bıraktığın yerden İsmail'i aramaya devam edeceğiz.
     

    Güle güle Kiraz, her cumartesi Galatasaray'da sözlerin dilimizde, 19 yıldır taşıdığın İsmail'in fotoğrafı elimizde olacak.
     

    Güle güle Kiraz,  çok sevgilin, İsmailin vicdanlarımıza emanet.

     

    Cumartesi Anneleri
    İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi
    Kayıplara Karşı Komisyon

  8. ülkenin her yerinden kadın cinayetleri haberleri geliyor.

    her biri bir öncekinden vahşice katlediliyor.

    kadın örgütlerinin meclisin olağanüstü toplanması ve bu doğrultuda acil eylem planı oluşturulması önerileri dikkate alınmıyor.

    30 karısı olan suudi kralı öldüğünde ulusal yas ilan eden iktidar ülke halkına kadınlara fatiha okumayı salık veriyor.

     

    erkek sevgisinin her gün üç kadın öldürdüğü bir ülkede kadın cinayetlerinin önüne geçecek yaptırımlar yasal güvenceye alınıncaya kadar, bu şiddetle barışmamanın yolu sokaktan geçiyorsa o sokakları da boş bırakmadan, kadın cinayetleri son bulana dek kadın örgütleri her yerde eylem halinde olmaya devam edecek ve isyanını büyütecektir.

  9. Hint sinemasına özgü pek bir şey bildiğim söylenemez.

    bir arkadaş tavsiyesi olmasaydı muhtemelen de olmayacaktı.

    süreleri çok uzun ama hiç saate bakmadan izleniyor.

    alıntıladığım film dinleri komedi-dram türünde sorgulamış harika bir film.

    izlemeyen arkadaşlara tavsiye edilir.

     

    Aamir Khan & P.K. Peekay

     

    pk-1419117240.jpg

     

    Yapımı:2014 - Hindistan

    Tür:Dram ,  Komedi

    Süre:152 Dak.

    Yönetmen:Rajkumar Hirani

    Oyuncular:Aamir Khan ,  Ranbir Kapoor ,  Anushka Sharma ,  Boman Irani ,  Sanjay Dutt

    Senaryo:Rajkumar Hirani,  Abhijit Joshi

    Yapımcı:Aamir Khan,  Rajkumar Hirani

  10. bu bir nefret cinayetidir!

    benim gibi düşünmüyorsan, benim gibi yaşamıyorsan yaşam hakkın da yok cinayetidir.

    farklılıklarımızı nefretle yok etmeye çalışıyorlar.

    günbe gün toplumsal yaşam bu söylemlerle terörize ediliyor.

    tüm yaşamı boyunca ülkesinin aydınlanma mücadelesinin içinde olmuş bir gazeteci, kar topu oynarken katledildi!

     

    hoşçakal güzel insan  #NuhKöklü

     

    1151fa1a421e381f_480x270.jpg

     

    Nuh Köklü kimdir?

    Nuh Köklü 2001 ve 2002 yılları arasında Açık Radyo'da Bir Şey Daha Var adlı programı yapmıştı. 2002-2003 senelerinde bianet'te editör olarak çalıştı. Daha sonra bir müddet yurtdışında yaşayan Köklü, Hürriyet ve Radikal gazetelerinde muhabirlik ve editörlük yaptı. Daha sonra Sabah gazetesinde çalışmaya başladı. 13 Şubat 2009'da greve çıkan ATV-Sabah çalışanlarından olan Nuh Köklü, o dönem Türkiye Gazeteciler Sendikası işyeri temsilcisiydi. Köklü greve çıktıktan sonra işten çıkarılan 10 gazeteciden biriydi. Daha sonra NTV'de program editörü olarak çalıştı Mayıs 2014'te işten çıkarılmıştı. Nuh Köklü 46 yaşındaydı.

  11. kadınların kıyafetlerine göre suç tanımı yapan; tacizi, tecavüzü, cinayeti meşru gören sözde adaletleri ve cezasızlık 

    #ÖzgecanAslan katillerinin azmettiricisidir!..

     

    54dde9a50f2ab820884347fb.jpg

     

    Üniversiteli Özgecan'ı öldürüp yaktılar Mersin'in Tarsus İlçesi'nde 3 gündür aranan üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın öldürüldükten sonra yakılmış cesedi bulundu. Cinayetle ilgili 2 kişi gözaltına alınırken 1 kişi de aranıyor.

     

    http://www.cnnturk.com/haber/turkiye/universiteli-ozgecani-oldurup-yaktilar

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.