irinçköl

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu olsun

Türkiye çapında bütün yurttaşlar AKP'nin baskı ve zulmüne karşı yanıt vermek için 29 Ekim'e hazırlanıyor. İSTANBUL Yurtseverler, 29 Ekim'de İstanbul İstiklal Caddesi'ni bayraklarla donatacak. Bu kez yurttaşlar "Dev Andımız Korosu" oluşturup Andımız rekoru kıracak. Saat 14.00'te Beyoğlu Tünel Meydanı'ndaki buluşmada çok sayıda kitle örgütü de yer alacak. ANKARA Ankara'daki büyük buluşma saat 11.00'de Tandoğan'da gerçekleşecek. Türkiye'nin ilk kadın orkestra şefi İnci Özdil ve besteci Sıdıka Özdil'in girişimiyle kurulan "Atatürk Orkestraları ve Koroları"konser verecek. İZMİR İzmir'de 16.00'da 1 milyon kişi Gündoğdu'da toplanacak ve alanda 1923 meşale yakılacak. ADANA İP,CHP,ÇYDD,TGB,TEMAD, Çağdaş Demokrat Muhasebeciler, Eğitim-İş ve ADD'nin öncülüğüyle Saat 15.00'de Mimar Sinan Açıkhava Tiyatrosu'ndan Uğur Mumcu meydanına yürüyüş düzenlenecek. Saat 16.00'da Uğur Mumcu Meydanı'nda miting gerçekleştirilecek. ANTALYA Cumhuriyet İçin El Ele Platformu Büyükşehir Belediyesi ile birlikte düzenleyecek. Saat 18.00'de Konyaaltı varyant girişinden yürüyüş düzenlenecek. AYDIN Vatan Cumhuriyet ve Emek Birlikteliği tarafından düzenlenen etkinlik saat 14.00'de Zafer Meydanı'nda gerçekleşecek. : Moralı köyünde saat 17.00'de kutlamalar yapılacak. Didim: Belediye önünde saat 19.00'da toplanılacak. Kuyucak: Saat 11.00'de Cumhuriyet Meydanı'nda toplanılacak. Nazilli: Saat 16.00 İstasyon Meydanı. Söke: Saat 16.00 Belediye Önü. BALIKESİR İP, CHP, TGB, ADD, Kadın Platformu tarafından kutlama yapılacak. Saat 17.00'de Özmerkez önünde Andımız okunacak ve arkasından Anıta yürünecek. Bandırma: Saat 12.00'de Cumhuriyet Meydanı'nda toplanılacak. Edremit: İP, CHP, ADD, TGB saat 15.00'de Akçay Cumhuriyet Meydanı'na çağrı yaptı. Ayvalık: 28 Ekim'de saat 12.00'de buluşularak Liman'dan Anıt'a yürüyüş yapılacak. BURSA Saat 9.30'da Atatürk Heykeli'nde toplanılacak. Öğleden sonra saat 15.00'de Nilüfer'de "Dev Atatürk Silüeti" oluşturma etkinliği gerçekleştirilecek. Akşam 20.00'de FSM Bulvarı boyunca fener alaylı yürüyüş yapılacak. DENİZLİYaklaşık 30 kuruluştan oluşan Denizli Demokrasi Platformu tarafından yürüyüş düzenlenecek. Saat 19.00'da Stadyum önünde toplanılacak ve Çınar Meydanı'na yürüyüşe geçilecek. Burada konuşmalar yapılacak ve Andımız okunacak. EDİRNESaat 18.00'de Zübeyde Hanım Parkı'ndan Atatürk Anıtı'na yürüyüş yapılacak. ESKİŞEHİR Vatan Emek ve Cumhuriyet Platformu'nun çağrısıyla saat 15.00'de Adalar'da toplanılarak yürüyüş düzenlenecek. GAZİANTEP İP, CHP, TGB, ADD, ÇYDD'nin çağrısıyla saat 15.00'de Kırkayak Parkı'nda toplanılarak Demokrasi Meydanı'na yürüyüş yapılacak. HATAY Antakya'da İP, CHP, Eğitim-İş, ADD, TGB saat 17.00'de Atatürk Anıtı'nda toplanılacak. KAYSERİ İP, CHP, MHP, ADD, TGB, CKD'nin çağrısıyla Forum'da saat 13.30 toplanılarak Meydan'a yürüyüş düzenlenecek. KOACELİ ADD ve TGB öncülüğünde saat 19.00'da Yahyakaptan Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde toplanıarak Cumhuriyet Parkı'na yürüyüş düzenlenecek. Cumhuriyet Parkı'nda Cumhuriyet Şöleni düzenlenecek. MALATYA Saat 13.00'de Turan Emeksiz Meydanı'nda Cumhuriyet Şöleni yapılıyor (Resul Dindar ve Mustafa Özarslan konser verecek, İP Genel Başkan Yardımcısı Tiyatro Sanatçısı Levent Kırca konuşma yapacak.) MERSİN 10.30'da Barış Meydanı'nda toplanılarak yürüyüşle Cumhuriyet Meydanı'na gidilecek. İP, CHP, TGB, ADD birlikte düzenleyecek. MUĞLA Vatan Cumhuriyet Emek Birlikteliği'nin çağrısıyla saat 18.00'de Sınırsızlık Meydanı'nda toplanılacak. Burada şölen düzenlenecek, Andımız okunacak ve meşaleli yürüyüş düzenlenecek. ORDU Saat 17.30'da Fidangör mevkiinden meşaleli yürüyüş başlayacak. TEKİRDAĞ İP, DİSK, TGB tarafından saat 15.00'de Tekira AVM önünden başlayan Cumhuriyet Yürüyüşü düzenleyecek. TRABZON İP, CHP, ADD, TGB, Eğitim-İş, ÇYDD tarafından saat 13.00'de Eski TEDAŞ önünden Meydan'a yürüyüş düzenlenecek. ZONGULDAK İP, CHP, ADD, TGB fener alaylı yürüyüş düzenleyecek. Saat 18.00'de Tren İstasyonu'nda toplanılacak. Akşam Bulutsuz Özlemi konseri düzenlenecek. Yalova: 29 Ekim'de saat 17.30'da ADD, TGB, Eğitim-İş, İşçi Partisi, CHP ve 43 kitle örgütünün çağrısıyla Spor Caddesi'nde toplanıyor. BURDUR: 18:00 da Müze Parkında toplanıyor. TGB, CHP, ADD, EĞİTİM İŞ, İP, ÇYDD, CKD.. ve bir çok sivil toplum örgütünün katılımı ile de 19:00 da TGB'nin müzik grubu ''Gezi'' Şeker Meydanında konser verecek.

Evet mantıken düşündüğümüzde dediğiniz çok doğru. Ancak emekli insanlarımızın çoğu parasız dolaşıyor. Onlar için özel sağlık sigortalarına ödenecek para cebinden çıkacak sıcak paradır. Maaşlarından kesildiğinde onlara ceplerinden para çıkmamış gibi geliyor. Bir yandan da haklı olarak şöyle düşünüyorlar : "Ben devlete senelerce sağlığım için prim ödedim ,karşılığını almalıyım" Ciddi hastalıkları içinde barındıran bir çok özel sigortanın yıllık primleri ortalama 1200-1500 TL sı civarında. Bu da ayda 700-800 lira emekli maaşı alan insanlar için büyük para. Geçen gün bir özel sağlık kuruluşuna göz muayenesi için gittim. Hastane randevulu çalışmıyor. Ama göz doktoru çok iyi ve yoğunluk dolayısıyla artık randevulu çalışmaya başlamış. Asistanına; buraya gelince randevulu çalışmaya başladığını öğrendim. Muayene olmam mümkün değil mi dedim. Ancak özel kayıt açtırırsanız olur dedi. Nedir özel kayıt dedim. Özel kayıtın anlamı 75 lira ödemekmiş. Ne gerek var 13 lira verecekken 75 lira vereyim diye düşündüm ve ertesi gün için randevu alıp geri döndüm. Anlatmak istediğim , ben bile , birçok insana göre maddi anlamda iyi durumdayım. Cebimden neden 75 lira çıksın diye düşündüm 13 lira ek ücret dururken. Emeklilerde böyle yani cebinden çıkacak her kuruş onlar için zor.

Cumhuriyet'in 90. yılında Kadıköy Belediyesi adı Cumhuriyet'le özdeşleşen 90 ismi "Cumhuriyet Ağacı"nda bir araya getirdi. 27 Ekim günü Kadıköy Bağdat Caddesi'nde ışıklandırılacak "Cumhuriyet Ağacı"nda kısa süre önce kaybettiğimiz değerli yazar, Cumhuriyet aydını Turgut Özakman'ın mesajı da yer alıyor Kadıköy Bağdat Caddesi'nde kurulan temsili Cumhuriyet Ağacı'nda Türkiye'nin çağdaş ve aydınlık geleceğine, fikirleri, yazıları, besteleri, oyunları ve üstün başarılarıyla damgasını vuran 90 ismin Cumhuriyet mesajları yer aldı.Mesajlarıyla projeye katkıda bulunanlar arasında, Mehmet Güleryüz'den Kerem Görsev'e, Yaşar Kemal'den Hasan Pulur'a, Suna Kan'dan İdil Biret'e, Genco Erkal'dan Müjdat Gezen'e, tanıdık pek çok isim var. Ahmet Say: Karanlık güçlerin Cumhuriyetimize karşı çıkması; hatta onların dümene geçmesi, tarihin ileri insanlıktan yana akışını değiştirmez. Ahmet Ümit: Yürüdükçe kendi yolunu oluşturan doksan yıllık bir yolculuktur bu: Özgürlüğe, eşitliğe ve kardeşliğe doğru tükenmeyen bir umutla... Ali Sirmen: Biz Cumhuriyeti özveri, alın teri ve irfan ile kazandık. Altan Erkekli: Cumhuriyetin ışığı sonsuza kadar yolumuzu aydınlatacak, barış ve mutluluk ışığımız olacak. Altan Gördüm: 90 yıllık Cumhuriyet çınarımızı, bu tarih öncesi ağaç kurtlarına asla yem etmeyeceğiz. Altan Öymen: Cumhuriyetimizin 90 yıllık tarihi bir çağdaşlaşma ve demokratikleşme tarihidir. Benzeri yoktur. Değerini bilelim. Ara Güler: 85 yaşına girdim bu memleket ne zaman rahat edecek? Ataol Behramoğlu: Cumhuriyet devrimleri ülkemizin bilimde, ,sanatta, kültürde, eğitimde evrensel aydınlanma değerlerine ulaşması; Türkiye aydınlanması demek olan Atatürkçülüğün düşmanı, dünkü, bugünkü, her türlü karanlık düşünce ve eyleme karşı, çağdaş, özgür, bağımsız bir ülke olması demektir. Ayten Gökçer: Cumhuriyet bize Atatürk'ümüzün büyük bir hediyesidir. Bedri Baykam: Cumhuriyet, biz senin kararlı ve aydınlık gövdendeki, sağlam ve güçlü yapraklarız. Bekir Coşkun: Cumhuriyeti yüreğimize ektiler, yüreğimizi sökerek alabilirsiniz... Cahit Kayra: Cumhuriyet bizim karakterimizdir; öyle olması herkesin, milletin yararıdır. Can Ataklı: Cumhuriyetimiz Ortaçağ zihniyetinin asla söndüremeyeceği meşalemizdir. Can Dündar: Cumhuriyet çınarı... Kökleri dipte, dalları gökte olsun. Yaslandığımız gövde, sığındığımız gölge olsun. Yoksula elbise, kimsesizlere kimse olsun. 90. yaşı kutlu olsun Can Gürzap: Cumhuriyet demokrasiyi yaratır ve onunla gelişip güçlenir. Cüneyt Arcayürek: Ne mutlu Türküm diyene ve laik Türkiye Cumhuriyetinde yaşayana... Çolpan İlhan: Atamızın emaneti özgürlüğümüzün ve kardeşliğimizin en büyük güvencesi Cumhuriyet, demokrasi ile olgunlaşsın ve hep yaşasın. Edip Akbayram: Cumhuriyet hiçbir ampulün karartamayacağı ışıktır. Erdil Yaşaroğlu: Güzel ülkemiz en iyisini hak ediyor. Bize 90 yıl önce en iyiyi veren atalarımıza teşekkür ederim. Erol Evgin: 90 yıl önce Mustafa Kemal ve arkadaşlarının diktiği bir fidan olan Türkiye Cumhuriyeti, bugün gölgesinde serinlediğimiz ulu bir çınardır. Bizler her yaştan milyonlarca genç, bu ulu çınarı, Türkiye Cumhuriyeti'ni sonsuza dek yaşatacağız. Fazıl Say: Aydınlık bir memleketin çocukları olarak doğduk öyle de öleceğiz. Ferhan Şensoy: Cumhuriyet, cansiperane korumamız gereken kalemizdir! Füsun Demirel: Geçmişte cumhuriyeti bize armağan edenlere karşı önemli bir sorumluluğumuz var. Bu halk idaresini ve gerçek demokrasiyi gelecek nesillere ulaştırmanın sorumluluğudur. Cumhuriyet ve demokrasi bayrağını sımsıkı kavrayıp ileriye taşımamız gerek. Başka yolumuz yok. Genco Erkal: Ne sağlam bir çınarmış şu bizim 90 yıllık Cumhuriyet. Yıllardır dibini oymaya, kökünü kurutmaya çalışıyorlar da bir türlü yıkamadılar. Toprağı bereketli, özsuyu güçlü çünkü. Pırıl pırıl gençlerimizin emeğiyle ölümsüzlüğe uzanıyor. Gülriz Sururi: Türkiyem 1923'de cumhuriyetle millet oldun. Dünya durdukça laik, halkçı, özgürlükçü, barışçıl bir cumhuriyet olarak yaşamını sürdüreceğine inanıyorum. Çünkü bize cumhuriyet çok yakışıyor. Gülsin Onay: Cumhuriyetimiz bugün doksan yaşında. Ne mutlu bizlere. O büyük eseri sonsuzluğa kadar koruyacağımıza inancım tamdır. O'nu bize emanet eden büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'e şükran duygularımı ifade ederken 'O'nun aydınlık yolunda çağdaş uygarlığın üzerine çıkmak hedefimizden asla vazgeçmemeliyiz. Hakan Aysev: Cumhuriyet. Mustafa Kemal Atatürk'ün doğdurduğu muhteşem bir güneştir. Ve o güneş sonsuza dek bizi aydınlatacak. Hakan Uğur Polat: Sanat ve sanat emekçileri 90 seneyi bitirmiş bir cumhuriyette daha fazla saygıyı hak ediyor. Haldun Dormen: Cumhuriyetimizin bizlere verdiği hakları elimizden almaya çalışmak demokrasiye yapılmış en korkunç zorbalıktır. Halit Kıvanç: Ben, şimdi 90. yaşına basan cumhuriyetimiz 2 yaşındayken doğdum, cumhuriyetimiz ile büyüdüm, cumhuriyetimiz ile yaşlandım ama her günümde, gecemde Türkiye Cumhuriyetinde yaşamanın mutluluğu ve gururunu duyarak yaşadım. Hasan Pulur: Cumhuriyet'in 90 yılını yaşamak herkese nasip olsun. Biz çok şükür o mutlu yılları yaşadık. Prof. Dr. Hayrettin Karaca: Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, vatan toprağı kutsaldır kaderine terk edilemez. Hıfzı Topuz: Cumhuriyet Türkiye'ye çağdaş demokrasinin, aydınlanmanın, ekonomik bağımsızlığın, devrimlerin, laikliğin ve sosyal demokrasinin kapılarını açtı. Işık Yenersu: Halkın eşit ve özgür olduğu, kendi aydınlık yolunu çizdiği sistemdir Cumhuriyet. İdil Biret: Türkiye'de Cumhuriyet karanlıktan aydınlığa çıkıştır. Prof. Dr. İlber Ortaylı: Yöneticide cehaletle zekânın birleşimi akıl dışıdır ve fevkalade yıkıcı sonuçlar getirir. Cumhuriyet ise ölçülülüktür, denetimdir. İlhan Şeşen: Bu çınar bir gün ömrünü tamamlayabilir ama Cumhuriyet: Asla. İnci Aral: Cumhuriyetimiz hiçbir zaman gericilik ve yobazlığın vitrini olmayacak, çağdaş, laik ve halkçı içeriği ve yurtta barış dünyada barış ilkesi ile sonsuza kadar yaşayacaktır. Kenan Doğulu: Büyük lider Mustafa Kemal Atatürk ile fikir ve dava arkadaşlarının emaneti Türkiye Cumhuriyeti koruyucuları; aydınlık çalışkan, ahlaklı ve yaratıcı gençlerimizdir. 90. yıl kutlu, mutlu; varlığı huzur veren Cumhuriyetimiz daim olsun. Kerem Görsev: Bugünlerde Atatürk'ün yetiştirdiği gençler olarak var olmaktan ve Türk vatandaşı olmaktan onur ve gurur duyuyorum. Levent Üzümcü: Halkımızın bir arada savaşarak kazandığı en önemli şey cumhuriyetimizdir, kıymetini bilen herkese selam olsun. Mehmet Güleryüz: Amacı özgür ve onurlu bir yaşam olanların başyapıtıdır Cumhuriyet. Mehveş Emeç: Sevgili babacığım Çetin EMEÇ; "Dünyanın neresinde olursanız olun, şartlar ne olursa olsun, siz Cumhuriyet Bayramımızı mutlaka kutlayın." derdi. Bizde ailece, onun Atatürk ilkelerine ve cumhuriyetin değerlerine bağlılığını son derece önemsiyor ve tüm içtenliğimizle sahipleniyoruz. Melih Aşık: Atatürk gençlere hitaben: "Cumhuriyeti bizler kurduk sizler yaşatacaksınız" demişti... Cumhuriyeti yaşatmak, gayret, cesaret, direnç istiyor... Cumhuriyeti yıkmak isteyenlerden daha cesur olmaya mecburuz... Meriç Velidedeoğlu: Biz "Kadınlar"ı; ikinci sınıf insan olmaktan kurtaran "Cumhuriyet"imizin 90. yılını kutlarken; ATATÜRK'ün bu "Emanet"ine var gücümüzle sahip çıkmak gerektiğinin bilincinde olmalıyız; çünkü "Laik" nitelikli "Cumhuriyet"imiz var oldukça biz kadınlar gerçek birer "Yurttaş" olabiliriz! Mesut İktu: Cumhuriyetimizin 'Müzik ve Sahne Sanatları Devrimleri' 20. yüzyılın önemli aydınlatma hareketlerinden biridir. Metin Akpınar: Laisizm sekülerizm kemalizm ve demokrasi ile güçlendirilmiş Cumhuriyet bu güzel ülkenin vazgeçirilmez olmasıdır. Mine Kırıkkanat: Cumhuriyet, her kuşağı taze yapraklarıyla karşılayıp kökleri ile uğurlayan bir çınardır. Muazzez İlmiye Çığ: On beş yılda, Türk Milletini ortaçağ karanlığından 20. asrın çağdaş medeniyetleri arasına taşıyan Cumhuriyetimizin kurucuları Yüce Atatürk ve İsmet İnönü'ye, onlara desteklerini veren meclis üyelerine ve bu uğurda canlarını feda eden tüm şehitlerimize sonsuz minnettarlığımı sunarken, halkımızın her kesiminin ve bilhassa da kadınlarımızın, bu muhteşem atalarımızın ruhlarını dualarından ve teşekkürlerinden eksik etmemelerini dilerim. Mustafa Balbay: Cumhuriyet, ışığını geçmişten, gücünü gelecekten alır. Mustafa Mutlu: Cumhuriyet benim doğmamış torunumun alınyazısıdır. Kimse silemez. Müjdat Gezen: 29 Ekim doğum günüm benim, ağabeyimde 30 Ağustosta doğmuş. Biz bu Cumhuriyet için varız! Onur Akın: En karanlık günlerde ışığın zaferidir Cumhuriyet, aydınlık beyinlerden saçılan... Orhan Karaveli: Atatürk Cumhuriyeti varlığımızın tek güvencesidir, ona uzanan eller kırılmazsa parçalanır ve çöker. Prof. Rahmi Aksungur: Sanatçı toplumun ufkunu açan, özgürlüklerin sınırlarını genişletmek isteyen kişidir. Gelişmiş demokrasiler varlıklarını buna borçludur. Doksan yıl önce Cumhuriyetimizin kurucuları bunun çok iyi bilincindeydi. Rutkay Aziz: Türkiye Cumhuriyetimizin 90. yılını aydınlık geleceğe olan inancım ve umudumla yürekten selamlıyorum. Diren ülkemin demokratik, laik, yurtsever, barışsever insanları. Selçuk Yöntem: Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin değerlerini unutmayacağız, unutturmayacağız... Prof. Dr. Sina Akşin: Cumhuriyet Devrimi, Türklerin Anadolu ve Doğu Trakya'da kalabilmelerinin tek güvencesidir. Suna Kan: Cumhuriyet benim yaşam biçimim. Türkiye'de Atatürk ve Cumhuriyet gelmemiş olsaydı ben de meslek sahibi olmazdım. Atatürk'e ve bütün devrimlerine minnet duygularımla... Suna Keskin: Kayıtsız şartsız kutsal olduğunu bildiğimiz inançla bağlı olduğumuz cumhuriyetimizi 90 yıldır koruyoruz, korumaya çalışıyoruz ve şimdi yeni nesillere güvenerek onlarında cumhuriyetimize sahip çıkacaklarına ve onu duyarlılıkla koruyacaklarına inanarak gözlerimizi kapamak istiyoruz. Kadıköy Belediyesine çok gerekli olduğuna inandığım bu girişiminden ötürü yürekten teşekkür ederiz. Sunay Akın: Bağımsızlık için cepheye silah taşıyan kağnıların, on yıl sonra üretilen uçaklara amblem olmasının adıdır Cumhuriyet! Kutlu olsun... Şükran Soner: Ulusal Kurtuluş Savaşı destanının yazılışının üzerine, çağdaş bir uygarlığın insanca yaşam düzenine giden yoldur. Tarık Akan: Biz sanatçılar var oluşumuzu Mustafa Kemal ATATÜRK'ümüzün devrimlerine borçluyuz. Timur Selçuk: Ahlâklı insan, ahlâklı yurttaş..., üretken, paylaşımcı, zulme boyun eğmeyen,... işte CUMHURİYET. Tufan Türenç: Bizi karanlıktan çekip çıkaran Atatürk'ün en muhteşem eseridir Cumhuriyet. Onu da bize emanet etmiştir. Çabalar boşuna. Cumhuriyet sonsuza dek yaşayacaktır. Tuncay Özinel: Hepimiz ATATÜRK'üz. Biz Hepimiz CUMHURİYET'iz... Turgut Özakman: Bütün gelişim, atılım ve devrimlerin anası Cumhuriyettir. Uğur Dündar: Büyük önder Atatürk ve Silah Arkadaşlarının Cumhuriyeti Laiklik ve Gençlik gibi yıkılmaz iki temel üzerine oturtmuş olmaları onlara duyduğumuz sevgi, saygı ve hayranlığı bir kat daha arttırıyor. Nur içinde yatsınlar... Ümit Zileli: Cumhuriyet kulluktan birey olmaya, yurttaş olmaya geçiştir. Kısacası Cumhuriyet adam olmak demektir. Volkan Konak: Kötü insan kurumuş ağaç gibidir onun gölgesi olmaz. Yaşar Kemal: 90. yılında çağdaş uygarlık düzeyinde yaşamak, ilerlemek, insan olmak için demokrasinin uçurumlarla dolu yollarını açmak zorundayız. Çünkü demokrasiyi bilinçlenmiş halklar yaratır, çünkü demokrasiyle yönetilmek en çok onun çıkarınadır. Yazgülü Aldoğan: AKP'nin 10. Yılında, ustalık döneminde, Cumhuriyet değerlerinin ruhuna El Fatiha! Yıldız Kenter: Yaşasın CUMHURİYET Yılmaz Özdil: İstediği kadar tazyikli su sıksın... Korkma Sönmez! Zeliha Berksoy: Cumhuriyet, yüksek müzik ve sanat olmadan uygarlığa erişilemeyeceğinin bilincini getirmiştir. Zeynep Oral: Ben seçimimi yaptım: Mustafa Kemal Atatürk'ün hedeflediği laik, demokratik bir hukuk devletinden; insanı insan yapan çağdaş ve evrensel değerlerden, her türlü şiddeti dışlayan eşitlikçi, özgür bağımsız bir Türkiye Cumhuriyetinden yana yaptım; bu hedefe ulaşıncaya dek çalışmaya devam. Zihni Göktay: Emperyalist güçlerden, bizi kurtarıp laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyetini bizlere armağan eden Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarına minnet ve şükran borçluyuz. 90.yıl kutlu mutlu olsun.

Kahvaltılıklar bozulunca kokudan uyanırsınız nasılsa

Yargı bağımsızlığını ortadan kaldıran ve Gezi Parkı olayarında devlet terörü uygulayıp gösteri hakkını ortadan kaldırarak demokrasiyi fiilen askıya alan AKP, kurduğu sanal milis ordusunun ardından sosyal medyada tam faşizme geçiyor. Sosyal medyada sansür uygulamak, ifade ve basın özgürlüğünü ortadan kaldırmak için tim kurdu. Gezi direnişinde basının hükümetin korkusuyla uyguladığı oto sansürü aşarak, bilgileri paylaşmak için yoğun bir biçimde kullandığı Twitter ve Facebook’u izlemek ve denetlemek, muhalif vatandaşların paylaştığı bilgiler ile muhalif basının geçtiği haberlere erişimi engellemk için kurulan birime 23 milyon lira ödenek ayrıldı. Bu birimin görevi Twitter ve Facebook’ta paylaşılan muhalif ve eleştirel haber ve yorumların önüne geçmek olarak belirlendi. Başbakanlığın, tüm bakanlıklara verdiği “sosyal medya takibi” talimatından sonra Bilişim Teknolojileri Kurulu (BTK) Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB ) da söz konusu sansürü yaşama geçirmek için denetim biriminde yapılanmaya gitti. Bui kapsamda, internette uyguladığı sansürle sık sık gündeme gelen TİB’de “İnternet Daire Başkanlığı Bilinçlendirme Merkezi” kurdu. İŞTE BAŞ SANSÜRCÜLER Sözcü’den Veli Toprak’ın haberine göre; Başkanvekili Osman Nihat Şen ve BTK 2. Başkanı Ayhan Beydoğan’ın koordinasyonunda 23 milyon ödenek ayrılan birime tam yetkili olarak İlhan Eyioğlu ve Bahattin Vidinli görevlendirildi. Hızlı bir şekilde organize edilen birim için Ankara Balgat’ta bina kiralandı. Zaman-Cihan Haber Ajansı’nın yaptırdığı yeni binaya taşınması nedeniyle boşalttığı bina Bilinçlendirme Merkezi için tutuldu. Birim için eleman çalışması yapılıyor. Ancak TİB’deki kadrolarda cemaat yapılanması olduğunu düşünen AKP’liler, yeni birimde de bu kişilerin etkili olmasından endişe ediyor. Yeni birimin çalışmaları için bazı firmalarla özel sözleşme yapılacak ve hizmet alımı yapılacak. Birim, yakın gelecekte en kritik bilgi toplama merkezi olacak. Sosyal medya yakından takip edilecek. AKP geçtiğimiz ay da sosyal medyada 6 bin kişiden oluşan bir milis ordusu kurmuştu. Bu milis ordusu muhalif medya ve vatanaşlara sözlü saldırılar ve hakaretlerde bulunarak muhalif kesimleri susturmaya çalışıyor.

Aslında doğru söylüyorsunuz sn evrim_karakas,Sadece devlet değil,üniversite hastanelerinin de durumu ,şu tam gün yasasından ötürü kaçan bir sürü iyi doktorlarla gündemde.Ama mesela ,çapa ve cerrahpaşa hastanesinden giden doktorların çoğu Bezmi alemde diğer bilinen adıyla vakıf gureba. Özel hastane ve özel sigorta durumu ise biraz zenginlere hitap ediyor. Olmayan insan ne yapsın? Üstelik kanser gibi hastalıklar son derece pahalı tedavi gerektiren hastalıklar. Aslında bu doktor işi biraz da şans. Önünde ünvanı ve ünü olan bir çok doktor artık işi ticarete dökmüş durumda. O yüzden dediğiniz gibi iyi araştırma yapmak gerekiyor.

HİÇ DÜŞÜNDÜN MÜ. ? Bir silgi olsaydın ne siilmek isterdin.... ? Hatalarını mı yoksa kötü anılarını mı.... ? Yoksa başarısızlıklarını mı ? Kalem olsaydın kimi eklemek isterdin hayatına.? Seni dinleyecek birini mi..? Sana küçük mutluluklar yaşatanları mı.. ? Yoksa her daim yanında olanları mı..? Şimdi durup bir düşün, neler eklemek isterdin... Neler silmek isterdin... ? (Nazım Hikmet Ran). Evet ,hiç düşündünüz mü? Elinizde olsa ,neleri siler ,neleri eklerdiniz hayatınıza ?

Çapa tıp fakültesi genel cerrahi ana bilim dalında öğretim üyeliği yapan Prof .Dr. Abdullah İğci. Özellikle ; Meme Hastalıkları (kanser ve selim hastalıkları) Gastrointestinal Sistem kanserleri Pankreas kanseri, Laparoskopik cerrahi konularında uzman ve çok iyi. Zaten bu tip ciddi hastalıklarda , büyük üniversite hastanelerini tercih etmek her zaman mantıklı gelmiştir bana.

Bu konuda bilgi aldığım uzmanlar, eğer lazer epilasyon yapılacaksa mutlaka ve mutlaka bu işin eğitimini almış kişilerin bulunduğu sağlık kuruluşlarına gidilmesini öneriyorlar. Ayrıca lazer epilasyon yaptıracak kişinin, hormon gelişimini tamamlamış olması gerekiyormuş. Aslında ben çok sıcak bakmıyorum . Çünkü bundan 10-15 sene sonra insanlar üzerinde nasıl sonuçlar çıkabileceği çok net değil. Ayrıca yaptıracak olanlara özellikle belirtmekte fayda var lenf bezlerine çok yakın olduğu için koltuk altları pek tavsiye edilmiyor. Ama bunları pek önemseyen yok gibi. Yine de uyarmak gerekli diye düşünüyorum.

Güler misin ,ağlar mısın ? Fettullah eğitim merkezlerinde (FEM) etkinlik olarak çocukları cuma namazına götürüyorlarmış. Burada da etkinlik olarak keşke toplu ayinler falan yapsalardı

İSTANBUL ACİL GEÇİCİ YUVA İletişim:05335634858 Yer:Istanbul En kutsal degerlerden biri anne olmaktır.Peki biz diğer canlılara bu hakkı ne kadar yasatabiliyoruz? Onlar maruz kaldıkları durumları ne kadar hak ediyor? Bize gelen mail hepimizi derinden üzdü. Bir yıldır evinde yaşayan anne köpek,bugün üzerinde tasmasıyla ve 3 yavrusuyla sokağa atıldı. Anne yaşadıklarından o kadar ürkmüşki bebeklerini dahi koruyacak durumda değil. Bu şansız aileye geçici yuva olabilecekler telefon numarasından iletişime geçsin.

İletişim: [email protected] İzmir Sokakta, insanların peşinde ağlayarak dolandığını gören bir üyemiz onu alıp geçici olarak yuvasını açıyor. Bir gözünde enfeksiyonu vardı ve hemen tedavisine başlandı. Şuan gayet iyi durumda olan Tor Torr, kuru mama ile besleniyor, kum kabı kullanıyor. Kediler 10-15 yıl yaşarlar, bu nedenle kedi sahiplenmek evlat edinmek gibi ciddi sorumluluk ister. Eğer tüm bunları biliyor, buna rağmen kedi sahiplenmek istiyorsanız, iki gün sonra çeşitli mazeretlerle geri vermek istemeyecekseniz, zamanı geldiğinde kısırlaştırma bilincinde iseniz lütfen ulaşınız.

İletişim: 0 535 836 77 88/0 537 251 76 19 Yer: İstanbul "Açık bulduğu camdan girip dolaba doğum yapan annenin hayatta kalan sevimli 4 bebeği onlar.Bir bebek şuan onlara bakan aile tarafından sahiplenildi.Biri siyah beyaz 2'si beyaz olan kardeşler için ömürlük aileler aranıyor.Bebekler şuan 3 aylıklar.

İletişim : 0535 347 33 44 Yer : Trabzon yada Ankara'ya sahiplendirilebilir. Bir üyemizin iletisidir. ''Sarı oğlan Trabzon'da bir araç altında kalmıştı.Hemen Ankara'ya ameliyat için götürüldü ve orada hayvansever ablaları ve veterinerler tarafından uzun bir süreçten sonra hayata tutundu.Kedimiz taburcu oldu.Şu an himaye altında.Tuvaletinde ve iştahında bir sorun da yok. Sarı oğlanın yuvası hazırdı ama veterinerler bahçe de kalmasının platin ve çivileri olması nedeniyle enfeksiyon yapabileceğini söylediler.Bahçe bile yasakken ona sokaklar hiç olmazdı onun için...Sarı oğlanımız 1 ay daha Ankara'da sonrasında Trabzon'a dönecek.Ama biz sırada ev içinde güvenilir bir yuva arıyoruz ona.''

İletişim: 534 219 24 04 Yer: İstanbul/Küçükçekmece "Ailevi sorunlardan dolayı 4 aylık erkek Pekingese yuva arıyor.Karnesi çıkarılmış ve ilk 3 aşısını olmuştur.Yavru köpek bakma konusunda tecrübeli ve bir cana ömür boyu bakabilecek sorumlulukta .25 yaş üstü ve aileye sahiplendirme sözleşmesi ile sahiplendirilecek,takibi yapılacaktır.Sokak hayvanlarına verilmek üzere 3 paket 15 kiloluk mama bağışı ile sahiplendirilecektir.

İletişim: 0532 638 09 95 /0507 507 15 40 Yer: İstanbul/Tozkoparan "Duman 4-5 aylık ismini renginden alan,harika gözleri ile yakışıklı bir erkek.Doğduğundan beri yaşadığı bahçede asla istenmeyen,araçların arasında tehlikede bir minik.Bir umut ona yuvasını açacak ailesini bekliyor.Bu güzel miniğe yuvanızı açar mısınız?"

VE DE KÖPEKLER İÇİN

MARMARAY MÜHENDİSİNİN İSYANI 29 Ekim'de açılması planlanan Marmaray Projesi ile ilgili ortaya çıkan ihmaller ölümlere davetiye çıkarıyor. Daha önce hatalı batırılan bir tüp nedeniyle, açısı şaşan Marmaray'da, bir başka ciddi tehlikenin daha bizleri beklediği ortaya çıktı. Marmaray Projesi 12 yıllık Sinyalizasyon ve Haberleşme Sistemleri Uzman Baş Mühendisliği’nden 2008'de emekli olan Elektrik/ Elektronik Yüksek Mühendisi Rıza Behçet Akcan projedeki hayati tehlikelere dikkat çekiyor. "Marmaray Projesi aslında; Gebze’den Halkalı’ya bir bütündür ve parçalanmaması gerekmektedir." Diyen Akcan "Çünkü Proje’nin Sözleşmesi CR3; BC1 Boğaz Tüp Geçit, CR2 Banliyo Araçlar, CR3 Banliyö Sistemleri adları ile anılan 3 ayrı ihalenin, yani 3 ayrı yüklenicinin, CR3 Yüklenicisinin sorumluluğu ve koordinasyonunda çalışarak hizmete alması için yapılmıştır." dedi. SEÇİME YETİŞTİRMEK UĞRUNA HAYATLAR HİÇE SAYILIYOR Bir bütün olarak tasarlanan projenin seçimlere yetiştirilmek uğruna bölünerek hizmete açılacağını belirten Behçet Akcan, bu bölünme sebebiyle sinyalizasyon ve kumanda merkezinin sağlıklı çalışamayacağını ve ciddi çarpışmalara davetiye çıkarıldığını anlattı. TRENLER İZLENEMİYOR Sistemin bütünsel kumandasından sorumlu olacak olan Otomatik Tren Kumanda (ATC) sisteminin projede bu haliyle bulunmadığını belirten Mühendis Rıza Behçet Akcan, "trenler nerede nasıl hangi hızda ilerlemekte bilinemeyecek, dolayısıyla acil bir durumun varlığı gerek görsel gerek işitsel olarak anında izlenemeyecektir" dedi. BİR ARIZA FELAKETLE SONUÇLANIR Özellikle tüp tünel içinde olmak üzere Anadolu yakasında 3, Avrupa yakasında ise yaklaşık 11 km olmak üzere toplam 14 km uzunluğundaki tünelde bir trenin arızalanmasının tam bir felaket olacağını belirten Akcan, acil durumlar için Söğütlüçeşme ile Zeytinburnu banliyö istasyonlarında konuşlandırılacak Acil Durum Kurtarma Lokomotiflerinin de gelmediğini söyledi. 2002-2008 yılları arasında MarmaRay projesinin içinde Yüksel Proje Uluslararası A.Ş.’ye bağlı olarak Sinyalizasyon, SCADA ve Haberleşme Uzman Danışmanı olarak görev yapan Akcan, projenin olası tehlikelerini madde madde şöyle sırladı: 1. "Sistemin bütünsel kumandasından sorumlu olacak olan Otomatik Tren Kumanda (ATC) sistemi bulunmayacaktır, trenler nerede nasıl hangi hızda ilerlemekte bilinemeyecek, dolayısıyla acil bir durumun varlığı gerek görsel gerek işitsel olarak anında izlenemeyecektir, 2. Hiçbir güvenlik donanımı olmaksızın ya da diğer bir deyişle, tam güvenlikli ATC siseminin alt güvenlik bileşenleri olan sistemlerin, yani Otomatik Tren Koruma (ATP) olmayacaktır, 3. Otomatik Tren İşletme (ATO) bulunmayacaktır, 4. Otomatik Tren Denetim (ATS) gibi hayati önemdeki bölümleri uydur kaydır mantığı ile çalışamayacak, dolayısıyla trenler herhangi bir anda nerededir bilinemeyecektir, 5. Tüp Geçit elemanlarının uç bağlantılarındaki esnek ve sızdırmaz körüklerin yırtılması halinde tüp tünel içini basması kaçınılmaz olan yoğun suyun yaratacağı yolcuların boğulma tehlikesinin nasıl bir senaryoya bağlı olarak planlandığı belli değildir, 6. Sistem bütünlüğü içinde yer alan ve Maltepe’de kurulacak olan TCDD İşletmesi artı Marmaray İşletmeleri için ayrı ayrı ve birbirinden bağımsız çalışan Merkezi Kumanda/Kontrol sistemi olmadan zorlama yöntemi ile çalışma tehlikesi, 7. Maltepe Merkezi’nin uydusu olarak çalışacak olan Halkalı Sıcak Takip izleme - kumanda sistemi, kesin olarak temin edilemeyecektir, 8. Üsküdar İstasyonuna kurdurulacak olan geçici kumanda tertibinin hiçbir güvencesi olmayacağı gibi trenlerin kesintisiz olarak izlenmesi ve güvenliği mümkün olamayacaktır, ÖLÜMLERİN SORUMLUSU İKTİDARDIR 9. Özellikle tüp tünel içinde olmak üzere Anadolu yakasında 3, Avrupa yakasında ise yaklaşık 11 km olmak üzere toplam 14 km uzunluğundaki tünelde bir trenin arızalanması tam bir felaket olacaktır. Çünkü; bu iş için satın alınacak ve Söğütlüçeşme ile Zeytinburnu banliyö istasyonlarında konuşlandırılacak Acil Durum Kurtarma Lokomotifleri henüz gelmediğinden gelse de Avrupa yakası hat boyunda bunu bekletecek bir istasyon da bulunmadığından kurtarma işlemi için kullanılacak bir lokomotif olmayacaktır. İşte felaketin katmerlenmesi böyle olacaktır. Olası ölümlerin sorumlusu işte bu İktidar olacaktır. YOLCULAR ALLAH'A EMANET 10. Marmaray Sistemini kullanan yolcular Allaha emanet denilecektir, 11. Böyle bir yapıdaki sistemi sigortalamış bulunan Sigorta Kuruluşu sorumluluk almak istemeyecek hatta yamalı bohça tarzında işletilmeye çalışılan tünel bölümünün demiryolu işletmeciliğini ya sigortalamayacak ya da çok yüklü bedeller talebi ile Yüklenici Firmalar grubunun karşımıza dikilmesine sebep olacaktır. Bir olay vukuunda sistemin Sigorta Firması yukarıda sıraladığımız sakıncalar nedeniyle tazminat ödemekten kurtulmuş olacak, mağdurlar yine Devletten yardım talep etmeye başlayacak, anneler gözyaşları içinde bu İmam Hacivatların ilgisini elde etmeye çalışacak, 12. Bu da yetmezmiş gibi Yüklenici Firmalar Grubu sistem bütünlüğü bozuldu gerekçesi ile garanti kapsamının dışına çıkıldığı gerekçesi ile sorumluluklarını yerine getirmeyecek, yeni bir takım anlaşmazlıklar ortaya çıkacak, yine tahkime gidilecek belki Sözleşme bedeli kadar tazminat ödeme yükümlülüğüne girilecektir, 13. Üsküdar istasyonunda yapılması emredilen ve üzerinde uğraşılan geçici Kumanda Merkezi için durduk yerden 10 milyon Euro civarında ek ödemeler yapılacaktır. Bu kumanda tesisatı geçici de olduğu için ödeme boşu boşuna yapılmış olacaktır, 14. Marmaray Projesi’nin bütünlüğü için düşünülüp hazırlanıp yürürlüğe konulmuş Sözleşmesi içinde yer alan dolayısı ile Yüklenici Firmalar Grubunun sorumluluğunda bulunan Kurtarma Operasyon Planı (RescueOperation Plan) senaryoları da kapsam dışı olacak; kim ne zaman, nerede, neyi nasıl yapacağını bilemeyecek, her şey tanrıya ihale edilecektir, 15. Yitip giden canların ise bedeli hesaplanamaz elbette ama bu iktidar yine ekranlarda arz-ı endam edip, “Allahın Takdiri veya takdir-i İlahi” zırvalarıyla saf ve aldatılan insanlar günlerce tekrar tekrar aldatılmaya devam edilecektir. Yani; Sistem Bütünlüğü ve Güvencesi olmadan ve doğal olarak olamadan, Söğütlüçeşme – Yedikule arasında, adeta git-gel-git şeklinde, aldığım duyumlara göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi kuruluşu olan ya İstanbul Metro İşletme şirketi İstanbul Ulaşım A.Ş. veya yepyeni başka bir firma tarafından çalıştırılmaya uğraşılacaktır.Ve istenmez ama herhangi bir olay ve/veya kaza vukuunda da kabak tren makinistinin başında patlatılacaktır. Üstelik görsel medyada da, ekranlara sebilhane bardakları gibi bu şarlatan Hacivatlar dizilecek ve bu raylı sistem işinden hiç anlamaz, bu işi de bilmez imam takımı, suçsuz ve bi - günah zavallı makinisti veya makinistleri, cehaletlerini sergileyen ahkâmlar keserek haksız çıkarabilmek amacıyla birbirleriyle yarış edercesine zırvalayıp duracaklardır."

Ben de tam dün bu yolsuzluk düzeniyle alakalı bir yazı okumuştum. Yolsuzluk sit alanları ile alakalı. Buraya paylaşmak istedim.Necdet Şen yazmış derkenar com adlı bir sitede.

KAYIP ŞİİRİ Aksay 'kayıp' şiiri ise şöyle aktarıyor: Gelelim “Henri Martin'in Sesi”ne. Şiir kayıp. Yani Türkçesi yok. Lev Oşanin'in çevirisiyle Rusçası 21 Ağustos 1951 yılında bir Sovyet gazetesinde (Literaturnaya Gazeta, yani Edebiyat Gazetesi) yayımlanmış. Melih, Vera Tulyakova Hikmet Arşivi’ndeki 60 yıllık gazete küpürleri arasında rastlamış şiire. Nâzım'ın Dünya Gençler ve Öğrenciler Festivali’ne katılmak üzere Berlin’e yaptığı ziyarette, Fransa ve destekçilerinin, Vietnam ve destekçilerine karşı savaş açtığı Birinci Hindiçini Savaşı kahramanlarından, o yıllarda tutuklu bulunan ve Picasso, Sartre gibi isimlerin de destek verdiği Henri Martin için yazdığı bir şiir bu. Melih Güneş'in "anlamsal çevirisi" ile sunuyoruz: HENRİ MARTİN’İN SESİ Sen buradasın Henri Martin Türkülerle ve bayraklarla karşıladık seni Arkamızda bütün Berlin Türkülerimiz gençliğin türküsüydü yaşamın türküsü barışın türküsü alnına çizgi, saçına ak düşmemişlerin türküsü. Güvercinler havalandı bayraklarımızın gösterdiği yoldan gökyüzüne. Sen önümüzdeydin, yakışıklı ve yürekli, Deniz gibiydin, deniz misali güneşin ışıltısında Bizse kıyıydık, dağlardık, fırtınalı ve güçlü bir rüzgâr gibi haykıran sesinle gürleyen bir ormandık. Konuştun bizimle. Biliriz sesini biz senin. Yüzünü bildiğimiz gibi en yakın dostumuzun, biliriz sesini Henri Martin. Sesin dedi ki bize: “Fırsat vermeyin kardeşlerimizi öldürmelerine, Çekip çıkarın onları hapisane duvarlarından” Biliriz sesini biz senin kardeşim, O ses... O ses öyle bir şeydi ki... ölüm hakimlerinin yüzüne inen bir tokat gibiydi. Ve hükümden sonra sevdalın senin bir tüy gibi narin, başladı ağlamaya. Senin erkekçe sesin okşadı onu şefkatli bir sitemle süngülerin arasından, demirden çember örmüş olan süngülerin... Dedi ki sesin senin: “Tut gözyaşlarını asker karısı gösterme düşmana” Biliriz sesini biz senin Henri Martin. Biz ki doğruya kulak verenlerdeniz biz ki hakkımız var sevdalanmaya, çocuklar doğurmaya, yaşlanmaya, huzurlu bir ihtiyarlığa, yanıbaşımızda oynayan torunlarla... Biz ki, ne öldürmek ne öldürülmek isteriz Biliriz sesini biz senin Henri Martin, avcumuzun içi gibi. Sen buradaydın Henri Martin, burada, Berlin’de, herkesin gözü önünde. Ağustos’un beşinde bu bin dokuz yüz elli bir yılının. Biz siyahı, sarısı, beyazı, yüz dört ülkeden delikanlı ve kız, dinmeyen alkışlarla karşıladık seni türküler ve yükselen bayraklarla, sana çiçekler sunduk. Ve iki kat daha fazla sevdik biz Fransa’yı anaların nice bahadırlar doğurduğu senin gibi...

Hakan Aksay'ın T24 sitesi için kaleme aldığı yazısında Nazım Hikmet'in biri 'unutulmuş' biri de Fransız komünist Henri Martin için yazılmış ve bilinmeyen iki şiirine yer verdi. Unutulmuş şiirin öyküsü Hakan Aksay'ın yazısında yer alan bilgilere göre, Melih Güneş, Nâzım Hikmet’in 1921-1961 yılları arasını kapsayan şiirlerinden seçerek oluşturduğu, 1961 yılında Rusça yayımlanmış kitabını incelerken Türkçe son baskılarda göremediği “Bir Cezaevinde, Tecritteki Adamın Mektupları” bölümündeki bir şiirinin, Ekber Babayev’in hazırladığı Sofya baskılarında olduğunu fark ediyor. Şairin kendi seçtiği şiirlerinden oluşan Rusça kitapta, Senin Adını Kol Saatımın Kayışına Tırnağımla Kazıdım ile Bugün Pazar şiirlerinin arasında yer verdiği 1938 tarihli şiir, Aydın Aydemir'in yazdığı 1970 yılında basılan Nâzım kitabında da bulunuyor. Şiir Nâzım Hikmet’in sağlığında basılan, iki ciltlik İtalyanca çevirilerin Poesie cildinde ve SSCB’de Rusça basılan Şiirler ve Uzun Şiirler kitabında da yer alıyor. Türkiye ’de önce 1946 yılında, Orhan Burian’ın Kurtuluştan Sonrakiler adlı kitabında ve kitabın yeni baskısında da görülüyor. Daha sonra şairin toplu eserlerinde kendine yer bulamayan bu şiir, uzun yıllar sonra şimdi hayat buluyor: Sana fevkalâde mühim bir fikir söyliyeyim: Yerine göre değişiyor insanın huyu. Ben burada dehşetli seviyorum Kapımın sürgüsünü açıp duvarlarımı yıkan uykuyu. Sanki bir dost elinin itişiyle -hani o beylik benzetişiyle- girer gibi rahat ılık bir suya bırakıyorum kendimi uykuya. Rüyalarım mükemmel: Hep dışardayım. Kâinat güneşli, kâinat güzel. Rüyalarımda daha bir kerre bile hapis olmadım, bir kerre bile dağdan? yuvarlanmadım uçuruma. “Uyanışların korkunç oluyor ama” diyeceksin. Hayır, karıcığım, rüyanın payını rüyaya verecek kadar cesaretim var.