Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

irinçköl

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.212
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    29

irinçköl tarafından postalanan herşey

  1. Şimdi adım atacak yer yok Başvekil Caddesi 1942 yılı..Sağdaki çiftin önünden geçtiği yer şuan özel bir hastane...Tam karşıda minaresi görünen yer ise Has Odabaşı Behrüzar Ağa Camii
  2. Yedi düvel zindanından beterdir Yedikule
  3. Samatya..1950'lerin Müselles Plajı ( Şimdiki Kennedy Caddesi denilen sahil yolu) Az mı gittik Yedikule 1900 ler ve bugün aynı açıdan .
  4. Samatya Karakolhanesi..1800 lü yılların sonu... Belgradkapı 1890 lı yıllar Silivrikapı Karakolu
  5. Davutpaşa Lisesi, 1485 yılında II.Beyazıd'in sadrazamı Davut Paşa tarafından Sübyan Mektebi olarak kurulan İstanbul'un ilk Türk okulu. Ayrıca benim de bitirmiş olduğum lise ( II. Abdülhamid Arşivinden) Tarih 1937 Samatya Saint Menas Klisesi. 1936-Sümbül Efendi Camii
  6. Cehaletimi mazur görün üstadım. Sayenizde aydınlandım. Ben de diyordum neden ?
  7. Kellik daha güzel valla dökülme derdi yok, saçların yağlı görünme derdi yok. Neden bu kadar uğraşırlar ki acaba ?
  8. Forumlar ODTÜ ile Dayanışmaya Çağırıyor "Fidanlarımızla 24 Ekim Perşembe günü 20.30’da Kadıköy Boğa’da buluşuyor, betonlaşmış-yol olmuş Kuşdili Çayırı’na fidan dikiyoruz!! Sen yoksan bir kişi eksiğiz! Ek olarak tüm yaratıcı dostlarımızı, sanatçılarımızı, müzisyenlerimizi tepkimizin şarkısını dillendirmeye, resmini yapmaya kısaca imzamızı atmaya çağırıyoruz! Faşizme karşı yaprak yaprağa! Yeşerte yeşerte kazanacağız! Sevgi ve Dayanışmayla…" Tüm forumlar tek yürek, "Her yer ODTÜ, her yer Direniş!" demek için! 24 Ekim Perşembe saat 20:30'da Kadıköy Boğa'dayız.
  9. Bütün canlılar şiddetin karşısında titrer. Hepsi ölümden korkar. Hepsi hayatı sever. Diğerlerinde kendinizi görün. O zaman kimi incitebilirsiniz? Ne zarar verebilirsiniz? Buddha
  10. İletişim: 536 828 80 00 Yer: İstanbul/Maltepe "Annesiz olarak bulunan güzeller güzeli bu minik kız mama yemeye başladığı zaman teslim edilmek üzere ailesini arıyor.Bebek bakımında tecrübeli bir aileye sahiplendirilecektir.İç-dış parazit tedavisi yapılmıştır
  11. İletişim: 533 429 91 86 Yer: İstanbul/Cihangir Bir üyemizin iletisidir: "Labrador baba, Kurt anneden olan Kont 1 yaşında, çok akıllı, sevgi dolu, sakin ve dünyalar güzeli bir erkek.Malesef kırma olduğu için doğduğu evden atılmış. Sokağa terk edildiği günden beri hep çok hüzünlü. Ona gencecikken yaşadığı terk edilişi ve yalnızlığı unutturup, tekrar hayata döndürecek kahramanını bekliyor. İri bir köpek, ama cüssesiyle ters orantılı bir şekilde sakin ve sevecen. Yaşadığı mahalledeki tüm insanlar ve hayvanlarla iyi anlaşıyor.Ona kalbinizi ve evinizi açar mısınız?"
  12. İletişim: 0532 638 04 38 Yer: İstanbul/Ataköy "Genç bir erkek sarman.Gözlerini bir şekilde kaybetmiş,karanlığa hapsolması yetmiyor gibi bir de barınağa terk edilmiş.Sevgi dolu,sığındığı kafes köşesinde mutsuz.Evini ve ailesini özlüyor belki de..Onu kafesten kurtaracak,çok sevecek ve umut ışığı olacak ailesini arıyor
  13. İrtibat: Akşam 18:30a kadar 0 532 615 93 11 no'lu numaradan, diğer saatlerde sibelmolu@@hotmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Yer: Istanbul / Avrupa Yakası Şanssız Fındık, hikayesi uzun. Çatalca'dan sahibi tarafından alın bunu diyerek ekibin eline tutuşturulması ile kendini RM'de bulması bir oldu. Sonra yuvalandırıldı ancak aileden kayıp olduğu haberi geldi. 48 saat aramadan sonra Fındık bir gönüllü tarafından sokakta bulundu. Fındık sokakta geçirdiği 48 saatten sonra bir pansiyona alındı. Fındık yaşadığı şanssızlıklardan sonra artık emniyette olacağı, hiç terkedilmeyeceği bir yuvayı hakediyor, en azından ilanını paylaşır mısınız lütfen?
  14. Bir hayvanı kurtardığınız da tüm dünyayı kurtarmış olmazsınız belki.. Ama “ONUN DÜNYASINI” kurtarmış olacağınız kesin... Bugün onlar için bir şey yapın! Satın almayın! Evlat edinin!
  15. Terör şehidi Kışlalı’nın kızı SÖZCÜ’ye konuştu Ahmet Taner Kışlalı’nın kızı Nilhan Nur, “Onun yokluğunu çok arıyorum ama ardında bıraktıkları gurur verici” dedi… Ahmet Taner Kışlalı, Türkiye’nin en yürekli ve en dürüst akademisyen, siyasetçi ve gazetecilerinden biriydi… 21 Ekim 1999’daAnkara’da evinin önünde bombalı saldırıya uğradı. Faili meçhul bir suikasta kurban giden Kışlalı arkasında pek çok şey bıraktı. Bunlardan biri de şu anda 14 yaşında olan kızı Nilhan Nur Kışlalı. Bu röportaj benim için çok zor oldu. Çünkü katledilerek elinden alınmış bir babanın kızıyla konuşup düşüncelerini almak duygusal anlamda hiç de kolay değil… Babasını kaybettiğinde 29 günlüktü. O artık güzeller güzeli bir genç kız. Nilhan Nur Kışlalı babasının ölüm yıldönümünde hissetiklerini bizimle paylaştı… “14 yıldır aynı evdeyiz” - Baban öldürüldüğünde 29 günlüktün. Şimdi 14 yaşındasın. Duygularını anlatır mısın? Küçüklüğümde, ‘Babam neden öldürüldü’ sorusunu sormadan ailem olayı anlatmaya başlamıştı. Babamın kim olduğunu, herkesin onunla nasıl gurur duyduğunu anlatıyorlardı. Bu sebeple babamın eksikliğini büyük bir boşluk olarak hissetmedim. - Hâlâ o evde mi yaşıyorsunuz? Evet, hâlâ o sokaktayız. Aynı evde oturuyoruz. - Her gün evden çıkıp babanın öldürüldüğü sokakta yürümek kolay olmamalı… Babamın da bir zamanlar buralarda yaşamış olduğunu bilerek yürümek ve burada yaşamak bana güven veriyor. - Ahmet Taner Kışlalı’nın kızı olmak nasıl bir duygu? Herkesin parmakla gösterdiği, gurur duyulan bir babanın kızı olmak tarif edilemez derecede onur verici. Babamla gurur duyuyorum. - Babasını bombalı bir saldırı sonucu kaybetmiş ve onu hiç tanımamış biri olarak nasıl bir çocukluk geçirdin? Bunların beni kötü etkilediğini söyleyemem. Babamı kaybetmek başta olmak üzere, daha başka büyüklerimi de tanıyamadım. Bu acı olay beni ölümle daha barışık bir çocuk yaptı. Ölüm fikri beni, arkadaşlarımı korkuttuğu kadar korkutmuyor. Onun dışında normal bir çocukluk yaşıyorum. Bu duruma gelmemde elbette çevremdeki insanların büyük katkısı var. - Baba, çoğunlukla kız çoçuklarının ilk hayranlık duyduğu erkektir, ergenlik dönemini onsuz geçiriyorsun. Ne gibi olumsuzluklar yaşıyorsun? Diğer kızlar gibi benim de kahramanım babam. Değişen bir şey yok. Hatta diğerlerinden daha etkileyici bir kahraman olduğuna eminim. Yanımda olmasını gerçekten isterdim. Fikirlerimi paylaşmak, onun fikirlerini kendi ağzından duymak isterdim tabii ki. Ama babamın ölümüne yol açanların onu ‘ölümsüzleştirdiğine’ inanıyorum. “Haksızın sesi çok çıkar” - Babanın hayatta olmamasını kendine nasıl izah ediyorsun? Ben babamın ve diğer bilim insanlarının hayatta olmamasını, paşalarımızın, yazarlarımızın, değerli Genelkurmay Başkanımızın hapiste olmasını kendime şöyle açıklıyorum; Şu an başımızdakilerle beraber kendini sorgulamaktan ziyade körü körüne inanmaya adamış insanların korkaklığına veriyorum suçu. Çünkü, haksız olduğunu bilen insan korkar. Hep haksız insanın sesi daha çok çıkar. Kendilerine benzemeyen, konusuna hakim ve bilgili insanlardan da işte böyle korkarak onları ellerinden gelen yöntemlerle sustururlar. - Babanı kimin “öldürttüğünü” merak ediyor musun? Merak etmiyorum, çünkü biliyorum. Bir isim yok ama o insanların kişiliğine ve düşünce yapısına dair birçok delil ve fikir var elimde. "GEZİ bana umut verdi” - Yaşadıkların sende isyan duygusu yaratıyor mu, seni en çok ne üzüyor? Etrafımda da babasını, annesini kaybeden arkadaşlarım var. Bir amaç uğruna ölmesi beni teselli etti her zaman. Bu soruyu geçen sene cevaplayacak olsaydım, üzüldüğümü söylerdim. Fakat, birkaç ay önce yaşanan gezi olayları bana hâlâ umudun var olduğunu gösterdi. Hâlâ uğruna savaşacak bir şeyler olduğunu gösterdi ve yalnız olmadığımı anladım. - Ailende tanınmış çok gazeteci var. Sen de gazeteci olmak istiyor musun? Gazeteci olmayı isterdim ama özgür gazetecilik diye bir şey kalmadı. Fikrini söyleyen ya işinden atılıyor ya hapse giriyor. Sözcü Gazetesi’ni takdir ediyorum. Yaptığınız işe saygı duyuyorum. Böyle bir gazetede çalışacağımı bilsem gazeteci olmak isterdim. Hayat arkadaşından mektup Ah­met Ta­ner Kış­la­lı­’nın eşi Ni­lü­fer Kış­la­lı, ha­yat ar­ka­da­şı­na ölü­mü­nün 14. yı­lın­da bir mek­tup yaz­dı. Okur­ken göz­le­riniz dolacak… Ca­nımmm, tam 14 yıl sen­siz geç­ti… Sen bu­ra­dan çok uzak­la­ra git­ti­ğin­de 50 cm, 3.5 ki­lo olan mi­no­cuk, 1.65 bo­yun­da 45 ki­lo. Be­nim sa­çım­da be­yaz­lar, yü­züm­de çiz­gi­ler ço­ğal­dı. Sen­siz­li­ği öğ­re­ne­me­dim ama sen­siz ya­şa­ma­yı öğ­ren­dim. Ha­ni sırf evin önün­de bir ağaç ol­sun di­ye dik­ti­ğin, ara­ba­yı bu yüz­den yo­la park et­mek zo­run­da kal­dı­ğın “Ka­tal­pa­” ağaç o ka­dar bü­yü­dü ki kaç ke­re üzü­le­rek bu­dat­mak zo­run­da kal­dım. Ha­ni çok önem ver­di­ğin “Tek Di­l” var­dı ya ar­tık yok. ATA­TÜR­K’­ün AND’­ı ya­sak­lan­dı. TÜR­BAN ser­best. An­laya­ca­ğın ca­nımmm, se­nin gi­di­şin bo­şu­na, biz­le­rin çek­ti­ği acı bo­şu­na, Nil­ha­n’­ın se­ni ta­nı­ma­dan bü­yü­me­si bo­şu­na… Ül­ke­si­ni se­ven bü­tün ay­dın­lar, ga­ze­te­ci­ler, pa­şa­lar ha­pis­te.. Unut­ma­dan Ab­dul­lah Öca­lan önü­müz­de­ki gün­ler­de ha­pis­ten çı­kıp ve­kil bi­le ola­bi­lir. Ya­ni ca­nımmm sen git­ti­ğin­den be­ri çok sey de­ğiş­ti, de­ğiş-­me­ye de de­vam edi­yor… De­ğiş­me­yen şey­ler de var. Me­lih Gök­çek hâ­lâ Be­le­di­ye Baş­ka­nı… Bo­şu­na git­tin ca­nım, bo­şu­na… Ni­lü­fer Kış­la­lı
  16. ODTÜ'lüler anlatıyor: Yolu istemiyoruz, çünkü... http://www.youtube.com/watch?v=Gj8mwGqaL3M&feature=share
  17. Başbakanla hiç bu kadar dalga geçilmedi Erdoğan ODTÜ ve Gezi Parkı eylemlerinin temelinde yatan "ağaç kesimlerine" ilişkin açıklama yaptı. Haftalık grup toplantısında partililere seslenen Erdoğan, 'Eğer üzerinden yol geçeceğini bilsek ve o yolun önünde bir cami bulunsa, biz yol için o camiyi yıkarız' dedi. Erdoğan'ın bu sözü Twitter'da, "Yol için camiyi yıkabilirmişiz ama ölmemek için ayakkabıyla giremezmişiz." şeklinde yorumlara neden oldu. İşte Erdoğan'ın "Cami de yıkarım" sözüne ilişkin Twitter'da yapılan o yorumlar: @GokhanVots: Benim duble yolumun üstüne işediler... @Slckzbk Yol için camiyi yıkabilirmişiz ama ölmemek için ayakkabıyla giremezmişiz. @MehmetAliGumuss: Oğlum gelin 'Camilerimizi Yıktırmayız' diye eylem yapalım.Ters köşenin tillahı olur dasafassd.. @suyorumcusu: -Şerefsizler camiye ayakkabıyla girdi +Abi başbakan o camiyi yol için yıkacakmış -Ya yıksın ben cami için dememiştim, ayakkabıya karşıyım @onatcetin: Yiğit Bulut: "Yol geçecekse cami de yıkarız sözünü Erdoğan'a telekinezi yöntemiyle CHP söyletmiştir" [belki Zaytung belki değil, göreceğiz] @sillatte: "başbakan erdoğan'ın "cami'yi bile yıkarız" açıklamasını herhangi bir lider yapsaydı şu anda cihat ilan edilmişti." @LutfuTurkkan: Yahu siz ruhlarınızdaki mescitleri yıkıp, putları yerleştirmişsiniz oraya. Bundan sonra, cami de yıkarsınız, başka şeyler de yaparsınız. @DenizGezmis25 Yol için Cami Yıkarım diyenle, Camiye Ayakkabıyla Girmiş Münafıklar diyen Aynı Kişi.. BURASI TÜRKİYE..! @tturenc Başbakan yolu protesto eden ODTÜ'ye yine kızdı, "Yol için cami bile yıkarız" dedi. AA ise Başbakan'ın bu sözlerini sansür etti. @onder_aydinlik ODTÜ'deki ağaç katliamını savunmak adına "Yol için cami bile yıkarız" dedi ya.. Bunun üzerine daha ne denebilir bilmiyorum..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.