evrensel-insan tarafından postalanan herşey
-
" EVRİM " KELİMESİ, " EVOLUTION "UN TÜRKÇE KARŞILIĞI OLARAK DOĞRU MU TÜRETİLMİŞTİR ?
Sophy genelde irfan olarak tercume ediliyor. Ayrica sofu zaten turkce de kulklanimda. Bu temelde "bilgili/bilge/bilgin" anlamlarina geliyor. "sevginin irfani mi/irfanin sevgisi mi" Yukarida koyulasmiskisimdaki aciklama, arapcadan alinan etimolojik kokenden bahsetmiyor. Nedir arapcasi?
-
Mantıksal Olabilirlik Olasılığı şeklinde bir kullanım doğru mudur ?
Ben bilgiden bahsettigime gore, dedigin gibi "hayir" varlik bir bilgidir. Fiziksel ya da sosyal bilgi olabilir. Sahi varlik nedir? Aynen , benim ne metafizik ne de onun varligi ile ilgili bir deyisim yok. Ben konu ve kavramlaras epistemolojik bakarim. Yani bilgisel temelde, bilissel ve bilimsel. Ayrica fenomen =numen yine olmaz. Cunku varliksal temelde madde ve dusunce olarak materyalizm ve idealizm olarak, dusman kardeslerdir. Indirgemeci ve determinist monist varliksal ideolojik inanclarda ya biri dir ya oteki, ya da biri temelinde diyalektiktir. Diyalektik monizm. Buradaki monizmin temeli madde ya da dusunce olabilir. Kant'a gore de zittirlar. Ben fizik otesi demedim ki. Metafizigin iki temeli vardir, felsefenin varlik dali olarak varliksal felsefedir, varlik olarak ta hem fizik (ontoloji)hem de fizik otesidir (teoloji) Ya da soyut varliklar. Mesela seytan, melek cin, gulyabani, ejderha v.s. temelli mitolojik/efsanevi varliklar. Maalesef beynin soyutlamasi iki turlu belirler, soyut ve somut. Belirleyen de kavram ve onun ozdeslestigi duyusal/duyumsal algidir. Ben "insanoglu disindaki fenomende determinizm yoktur" dedim. Yani insanoglu beyninin fonksiyonel yetisinde var. Ayni hata ve ikili hem varlik ile bilgi karisiyor, hem insanoglu beyni ile baska beyinler karisiyor. Dedim ya metafizik/varliksal baktigin icin indirgemeci bakiyorsun. Yani ne yapip edip maddeye indirgiyorsun. Tabi maddeden ne algiliyorsan. Ayni indirgemeci ve "ya bu ya oteki" saplantisi. Yani noktalama kesistirme tekleme. Evet "ya bu ya oteki" teklemesi ve indirgemesi. Sahi dualizme ne diyorsun?
-
" EVRİM " KELİMESİ, " EVOLUTION "UN TÜRKÇE KARŞILIĞI OLARAK DOĞRU MU TÜRETİLMİŞTİR ?
Gonullu mu-voluntary yoiksa zorunlu mu? Kendi kendine mi/oznel mudahele ile mi? Donduren kim/ne ve dondurmeden onceki pozisyon nedir? Neyi/kimi dondurmek?
-
" EVRİM " KELİMESİ, " EVOLUTION "UN TÜRKÇE KARŞILIĞI OLARAK DOĞRU MU TÜRETİLMİŞTİR ?
Etimolojik olarak aciklar misin?
-
Mantıksal Olabilirlik Olasılığı şeklinde bir kullanım doğru mudur ?
Illa biri oteki olmak zorunda mi, bu bir uclem. Fenomen numen ve kavram. Kavramda ya neumenofenomal, ya da fenomenonumenal. Evet, beynin fonksiyonel yetileri. Beyin gozlem veren bir fenomendir. Fenomenin varliksal ne oldugunun yaniti bilimsel degildir. Sadece ideolojik inancsal temel farklasri tartismasidir. Ustelik bu tartismadaki uc temel oge de yani madde dusunce ve kavram; insanoglunda bir aradadir. Cunku soyutlar beynin fonksiyonal yetisinin urunudur. Determinizm de soyuttur. Soyle aciklayayim. Insanoglu vucudu algiladigi determinizmi beyninin fonksiyonel yetileri temelinde uygular. Yani vucut hareketini beynin yetileri belirler. Burada somut organsal hareketlerden bahsetmiyorum. Dusunce ve davrasnistan bahsediyorum. Neden, determinizm serbest iradenin bir kararligi azimliligi uygulama arzusu olarak yansir. Tabi birey bilinci ile. Buradaki irade ozgur degil; serbesttir, freewill. Determinizm fizikte degil; beynin fonksiyonal kavramsal algisindadir. Aynen mesela serbest dusunce, freethinking. Ortada bir zorunluluk yoktur. Kisinin kendince aldigi gereklilik karari vardir. Gereklilik te ihtiyac olarak uygulamaya tasinir..
-
Kuran Evrenselmi Yoksa Kavimselmi
Hangi alemlermis bunlar, Mekke/medine'den baska? Ayrica "elalem" kim? Cumlealem, elalemi iceriyor mu? Bir alemsin, vallahi! "Vuslatin baska alem, sen bir omre bedelsin" http://www.youtube.com/watch?v=2dBF3Xhrz8o
-
Mantıksal Olabilirlik Olasılığı şeklinde bir kullanım doğru mudur ?
Bilincalti zorlamasindan mi bahsediyorsun? Zorunluluklar kacirtan etkenlerdir. Yani "korku/endise" verir ve istenilenin yapilmasi onlenir. Hayir insanoglu disinda hic bir fenomende determinizm henuz insanoglu bilimsel algisina gore yok. Var saymak; fenomene akil ve teleoloji yuklemektir. Zaten metafizik/varliksal bakis acisiu determinizmden kurtulamaz. Yani varliga determinizm yukler. Dedigim gibi insanoglu varligi bilincsizligi zaten birey bilincini ve onun kendi kendine aldigi karari algilayamaz. Cunku insanoglunu maddeye mala metaya ve mulke indirger. Iste determinizm ile serbest irade arasindaki celiski de burdan dogar. Bunlari insanoglunda arayacagina ya yok sayar ya da baska fenomenlerde var sayar. Isin ilginci maddecilerin yok saydigini inanirlar var sayar ustelik bunu tanrilarina verirler. Digeri zaten tanrilarinda oldugundan kendilerinde yoktur. Iste varliksal ortak akilciligin iki farkli temelinin vardigi zit sonuc.
-
Mantıksal Olabilirlik Olasılığı şeklinde bir kullanım doğru mudur ?
Kutu kapaginin sesi ninin gibi gelemez mi, ya da korktugu icin gozlerini kapamis olamaz mi? Bir hareket iki turlu etki eder, hem sindirir hem de uyandirir.
-
" EVRİM " KELİMESİ, " EVOLUTION "UN TÜRKÇE KARŞILIĞI OLARAK DOĞRU MU TÜRETİLMİŞTİR ?
To evolve fiilinin turkcedeki karsiligi nedir? Evirmek mi/evrilmek mi? Burdan turetilen isim olan evolution ise; Yukaridaki fiile gore? evirim mi/evrilim mi? Demekki evrim evolutiondan gelmiyor. Ayni felsefe gibi bir uydurma. Yani philo-fel sophy-sefe. Evrimin fiili nedir? Var mi fiili? Yukaridakiler olmadigina gore; evremek gibi bir fiil ortaya cikiyor ki, ismi evrim olsun. Bu temelde revolve da; yeniden tekrar evolve demektir. Yani devirmek/devrilmek temelli; devirim, devrilim gibi baska anlamlar verir. Ohalde devrim isminin fiili nedir? devremek gibi bir fiil ortayacikiyor ki, ismi devrim olsun. verse ile ilgili tum turetilenler, nakarat temelli ayniligi bildirir. Mesela universe, tek nakarattir. reverse-tekrar geri nakarattir obverse-duz nakarattir inverse -ic nakarattir adverse -karsit nakarattir. Buradaki nakaratin anlami da; latinceden gelir, vertere; ingilizce to turn demektir. Yani donmek. Burada da ozne yoktur. verse nakarat/donus.
-
VİCDAN NEDİR ?
Butuhn bunlar kisinin kendi anlamlandirmasi temelinde aliya gore degisir. O yuzden once egoyu ve super egoyu tanimla ve aralarindaki farki koyki, ben de ona gore algina gore yanit vereyim. Bu arada id kimlik temelli bir kullanimdir. Mesela ad bir iddir. Ayni sekilde id ve kendi nden ne algiladigini once belirt ki ona gore yanit yazayim. Bu arada freud'un bir teslimiyetci oldugunu da hatirlatayim. Yani bu kavramlar dogustan yoktur, yasamda sekillenir. Burada da ben ve benlik algini acikla ve mesela ben ile ego farkini ortaya koy. Kendilik ten ne algiliyorsun? Dedigim gibi once algilanan tanimlar ve birbirinden tanim farklari. Ozaman su "id elbisesini acikla" ve neden "elbise" dedigini de acikla. Cunku elbise sonradan giyiinen/giydirilendir. Sen ise Insanoglunun elbiseli dogdugunu soyluyorsun, benim bildigim fiziksel ciplak ve zihinsel kavramsiz, degersiz, verisiz ve tabusuz dogar. Yasam suuru ise baska bir seydir.
-
fırlama bunlar
evrensel-insan şurada cevap verdi: wındora başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımNeyin sayfasi? Sitemize ve aramiza hosgeldin.
-
Kuran Evrenselmi Yoksa Kavimselmi
Alem kelimesi ayni osmanli'da kullanilan millet gibi iki anlam tasir ve her iki anlami da coguldur. Mesela sofor milleti ya da arap alemi. Iste bu ozel cogaltmanin yaninda genel cogaltma da ozellerin cogaltimidir. Yani arap ve yahudi alemleri ya da sofor ve kadin milletleri gibi.
-
Kuran Evrenselmi Yoksa Kavimselmi
Iste o yuzden kuran da her bir kitap gibi bir cesit "nasil yasamali ve iliski kurmali?" temelli sorulara yazanca yanit veren; tarihi, bolgesel, kavimsel ve cografi bir kitaptir. Ayni diger rehber kitaplar gibi. Ne evrenseldir, ne insansaldir, ne bilimseldir, ne cagdastir. Oyuzden bugun bu 1400 yil onceki rehbere hala umut baglayanlarda, sadece biat edenlerdir. Ne bilimsel ne cagdas, ne evrensel ne de insansal bir zihniyete sahip degildirler ve olamazlar. Cunku biat ettikleri kuran, onlara bu ufuklari tanimaz.
-
Ateist aile müslüman olmaya karar verdi
Aslinda iki nedeni var. Ilki sana bu cumleyi yazdiran ve senin sorgulayarak vardigin sonuc, yani "sanal din ve etnik gözlüğü asla atamayacaksınız." cumlesinin sence nedeni. Digeri de bu nedene bagli olarak senin alacagin tavir. Yani karsina almak mi/otekilestirmek mi/distalamak mi yoksa sahsin kendisini sorgulatabilecek bir sekilde verilecek bilinclendirme icerikli yanit mi, ki bu kisinin neden boyle oldugunun algisi icsellestirilmesi ve saygi gosterilerek kasbuludur. Maalesef, insanoglu ilk defa kendi ile ilgili herseyin kendine ait oldugunun algisina nihilizm ile vardi, ordan da "overman" gibi hayali bir kahramana yoneldi. Asil ben bilinci ayn Rand ile ortaya cikti, o da bencil ve bananeci. Bireyci akilcilik ise once sosyal darwinizmin "guclu olan kazanir" temelli izmsel bireyci akilciligi ile bir aklin diger akillari duygulari kendi akli cikarina kullanimina donustu ve boylece izmsel sistemler ortaya atildi (sosyalizm, anarsizm, fasizm v.s.) Ama dedigin gibi N.Hoca bugunlerde yasasaydi, o orantisiz zekasi ile gezi parki halk direnisinin basini cekerdi. Burada ilginc olan "gelismis ulkelerde birey bilincini kazanmak zor, bireyci akilciligi kullanmak kolay iken; geri kalmis ulkelerde toplumsal kisiligi birey bilincine dondurmek zor; duygusalligi kullanmak kolaydir." Akilcilik da duygusalliga bilinc olarak ustun geldiginden, gelismis ulkeler geri kalmis ulkeleri kolayca yonlendirebilmektedir. Tabi ikisinde de vicdan algisi bilincsizdir, gelismis ulkelerde rafa kaldirilmisken; geri kalmis ulkelerde toplumsal duygu adina her sey mubah ve mesrudur.
-
Halk Cephesi’ne Çağlayan’da polis saldırısı
16 Temmuz 2013 Kanser hastası Kemal Avcı’nın serbest bırakılması için Çağlayan Adliyesi önünde çadır kurup açlık grevi yapan Halk Cephelilere polis müdahale etti. Haberi takip eden gazetecilere de biber gazı sıkılırken, polis Kızıl Bayrak muhabiri Tayfun Altıntaş’a silah çekmek istedi Kanser hastası Kemal Avcı’nın serbest bırakılması için Çağlayan Adliyesi karşısında çadır kurup, 3 günlük açlık grevi yapmak isteyen Halk Cephesi üyelerine polis müdahale etti. Çağlayan Adliyesi karşısında “Kanser hastası tutsak Kemal Avcı derhal serbest bırakılsın” yazılı pankart açan Halk Cephesi üyeleri, basın açıklaması yaptı. Halk Cephesi adına açıklamayı okuyan Bali İlgi, AKP Hükümeti’nin politikaları nedeniyle 10 yılda F tipi hapishanelerde 2 bin 100 kişinin hayatını kaybetiğini söyledi. Hapishanelerde kanser hastalarının hızla arttığına dikkat çeken İlgi, Kemal Avcı’nın serbest bırakılması ve hasta tutuklulara uygulanan zulmün sona ermesi için 3 günlük açlık grevine başlayacaklarını bildirdi. Açıklamanın ardından Çağlayan Adliyesi’nin karşısında bulunan parkta çadır kurmak isteyen Halk Cephesi üyelerine polis tazyikli su ile saldırdı. Saldırı sırasında “Kemal Avcı serbest bırakılsın”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur”, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” sloganları atan Halk Cephesi üyeleri, polise taşlarla karşılık verdi. Halk Cephesi, tekrar çadır kuracakları belirtti. Gazeteciye silah çekme girişimi Polis, müdahale sırasında çekim yapan basın mensuplarına da biber gazı sıktı, gözaltına almakla tehdit etti. Polis Kızıl Bayrak muhabiri Tayfun Altıntaş’a silah çekmek istedi. Çekim yapıldığını görünce vazgeçti. Kaynak: ETHA
-
İstanbul güne “Gezi” operasyonuyla uyandı
Hak ve ozgurlukleri icin sokaklarda, parklarda forumlarda ve evlerde direnen halka karsi, diktator; devletin polisini her turlu vicdan ve insanlikdisi saldirtmaktan sonra, ikinci bir asamaya gecti. Gezi operasyonlarini baslatti. İstanbul güne “Gezi” operasyonuyla uyandı: 56 kişi hakkında ev araması ve yakalama kararı (Güncelleniyor)16 Temmuz 2013 İstanbul’da polis bu sabah 05.30 sularında birçok eve eş zamanlı baskın yaptı. İlk belirlemelere göre Öğrenci Kolektifleri ve Liseli Genç Umut’tan 12 kişi gözaltına alındı. Sancaktepe’de ise Özgür Gelecek, Devrimci Demokrasi dergi okurları ile AKA-DER, HKP, DHF, Halk Cephesi ve ESP üyesi 26 kişi gözaltına alındı. TGB yönetici ve üyelerinin de evlerinde arama yapıldığı öğrenildi. Avukatlar aralarında Halkevleri, Öğrenci Kolektifleri, Özgür Gelecek, Devrimci Demokrasi, Aka-Der, Gençlik Muhalefeti, EMEP, TKP, HKP ve TGB üyelerinin de bulunduğu 56 kişi hakkında 72 saat süreli ev araması ve yakalama kararı çıktığını bildirdi. 56 kişi hakkında çıkarılan yakalama ve ev araması kararına neden olarak, “Halkı isyana teşvik, güvenlik güçlerine ve araçlarına saldırıda bulunma, kamuya ve vatandaşa ait mallara zarar verme eylemlerine katılma şüphesi” gösterildi. İstanbul 2. No’lu Hakimliğinin karar metninde, arama ve el koyma işlemine neden ihtiyaç duyulduğuna ilişkin olarak Tayyip Erdoğan’ın Gezi Direnişi karşı söylemleri ile paralelliğiyle dikkat çeken bir açıklama yer aldı: “Taksim Gezi Parkını yayalaştırma projesini protesto etmek amacıyla başlayan gösteriler terör örgütlerinin ve marjinal grupların yönlendirmesiyle demokratik tepkinin ötesine geçerek terör örgütlerinin ve mensuplarının propagandası, güvenlik güçlerine ve araçlarına saldırıda bulunma, kamu ve vatandaşa ait mala zarar verme eylemine dönüşmüştür.” Özel Yetkili Savcılık talimatıyla ve gizlilik kararıyla yürütülen operasyonda, suç iddiası ile ilgisi olmayan “tükürük örneği alınması” gibi işlemler de dayatılıyor. Normalde cinayet ve tecavüz olaylarında yapılan tükürük ya da kan örneği alma gibi işlemler, keyfiliğin ve gözaltı işlemini bir cezalandırmaya dönüştürme çabasının ürünü olarak uygulanıyor. Hakkında ev araması ve yakalama kararı çıkanların listesi: Cengizhan Cora, Uğur Gümüşkaya, Ramazan Akgün, Burak Sayım, Engin Uğur, Gökay Işık, Cihan Uyanık, Çağla Ural, Ozan Erdoğan, Erdem Arslan, Deniz Can Sarıkaya, Andaç Yıldırım, Ersin Kiriş, İsmail Cem Bakır, Tahir Özgür Kütahya, Uğur Cucu, Ali Coşkun, Yiğit Ergün, Bircan Birol, Cem Erarslan, Naim Göktaş, Damla Arslan, Sezai Keskin, Şehmuz Altay, Barış Alpuğan, Zafer Alpuğan, İbrahim Okan Özkan, Savaş Çiçek, Nevzat Behzar, Münir Aktan, Deniz Bin, Devrim Yılmaz, Düzgün Polat, Erkan Kurç, Mustafa Ali Bülbül, Selçuk Kalaycıoğlu, Deniz Umur Şahin, Hüseyin Demirezen, İlhan Çoban, Meriç Yapışkan, Okay Koçak, Umut Öner, Ceren Çoban, Hasret Deniz Özçelik, Okan Çevik, Cihan Parıltı, Ahmet Paket, Hasan Mert Kaynar, Ömer Yıldız, Güneş Atalay, Bulut Baran Korku, Uğur Karakuş, Şahin Berber, Kadir Ev, Cahit Atalay. 18.03 Gözaltına alınan sayısı 30′u aşmış durumda. Avukatların verdiği bilgilere göre tam sayı yarın sabah belli olacak 10.22 İTÜ öğrencisi İsmail Cem Bakır da gözaltına alındı. 09.44 Baskın yapılan evler arasında Halkevleri GYK üyesi İlknur Birol’un evide var. Polisin İlknur Birol’un evini kızı Bircan Birol hakkında alınan arama kararı için bastığı fakat o esnada evde kimsenin bulunmadığı öğrenildi. 09.32 Gözaltına alınanların isimileri; Özgür Kütahya, Yiğit Ergün, Erdem Aslan, Gökay Işık, Cem Eraslan, Hasan Mert Kaynar, Ali Coşkun, Uğur Gümüşkaya, Ozan Erdoğan, Uğur Cucu, Deniz Can Sarıkaya, Deniz Hasret Özçelik 08.51 Yapılan baskınlarda gözaltı sayısı 12′ye yükseldi. Polis evleri aramaya devam ediyor. 08.47 Aldığımız bilgiye göre bir üniversiteli öğrenci yurdundan gözaltına alınırken, evlerde yapılan aramada Gençlik Filmleri Festivali’ne ait cdler, birçok dergi, kitap, bilgisayar ve flash belleklere el konuldu. Sendika.Org
-
Telekinezi Nedir?
Telekinezi: 3 Parapsikolojide, zihnin madde üzerinde yoğunlaşarak maddede hareket yada değişime yol açması 4 Ruh biliminde nesnelerin dokunulmaksızın hareket edişi 5 Fiziksel etkili medyumların gerçekleştirdiği öne sürülen, nesnelerin dokunulmaksızın haraket edişi Eger dali parapsikoloji ise, zaten pseudoscience, yani sozde bilimdir.
-
Kuran Evrenselmi Yoksa Kavimselmi
Kuran sadece kavimsel degil; ayni zamanda cografidir. Mesela eger Kuran Sibirya'dakiler icin yazilmis olsa idi. O zaman cehennem cok soguk dondurucu soguk bir mekan olarak lanse edilecekti. Cunku sibiryalilarin istemedigi soguk, ayni kendilerine cehennem tasrifi olarak sicagin Araplarca istenmedigi gibi. Kisaca cennet bolgesel olarak araplar neye ozlem duyuyorsa onu, cehennemde neyi istemiyorlarsa onu ihtiva eder. Yalniz ayni ozlem ve istememe baska bir cografya icin gecerli degildir.
-
Ateist aile müslüman olmaya karar verdi
Guzel bir teshis. Bir de nedeni bilinebilse! Nasreddin hoca ne demis "sen de haklisin" Sonucta haklilik herkesin kendi ideolojik inancsal dogrusundadir.
-
Gezi Parkı Halk Drenişi— İşlenen İnsanlık Suçları
Diktatorun gudumundeki hukumet ve devletin polisi eliyle, 27 Mayis'ta baslayan ve gunumuze kadar suregelen ve halen devam etmekte olan ve de yurdun 90 beldesinde vuku bulan, gezi parki halk direnisine; gosteri toplanti yuruyus ifade duran adam yuzen adam yatan adam, oturma eylemi ve forumlarda cesitlilik gosteren halk direnisine yonelik islenen insanlik suclari asagida siralanmistir. Uyari yapmadan polisin saldirisi Polisin direk halka/direnisciye onu hedef alarak saldirisi; Saldiri da; Direk direniscilerin kafasi, gozu ve vucudu hedef alinarak ve yakin mesafeden; Gaz bombasi atilmasi Ses bombasi atilmasi Biber gazi s1k1kmas1 Portakalk gazi s1k1lmas1 Tazyikli su s1k1lmas1 Tazyikli yakici ve deride yanici iz birakan kirmizi sivi s1k1lmasi Soluk kesen kopuklu su s1k1lmasi Plastik mermi kullanilmasi Gercek mermi kullanilmasi Acik havada s1kilan yukaridaki silahlarin, kapali mekanlara, hastahanelere, evlere, is yerlerine s1k1lmas1 Halkin ustune polis araci surulmesi Delili olmayan suclamalar ile yapilan gozaltilar tutuklamalar ve bildirilmeyen kayiplar Gozaltilardaki yapilan taciz. Bu saldirilarda olenleri oldurenlerin, gostermelik mahkeme karari ile serbest birakilmasi Polisin, sivil eli sopali ve sallamali saldirganlara mudahele etmemesi. Onlar ile birlikte saldirmasi. Direniscilere yardim eden hekim saglik gorevlisi doktor avukatlarin engellenmesi ve suclanmasi Ambulanslarin gonderilmemesi Ambulanslarda polisin pusu kurmasi. Direniscileriun kendilerini her turlu kullanilan silahlardan koruyacak her turlu malzemeye polisin el koymasi Gazetecilerin haber vermesinin engellenmesi Gazetecilere direk direniscilere kullanilan silahlarin kullanilmasi Gazetecilerin tartaklanmasi ve fiziksel saldiriya ugramasi Gazetecilerin gozaltina alinmasi ve tutuklanmasi Polisin saldirilarinin sadece direnisciler degil; sokaktaki her dolasana yonelik olmasi. Kullanilan gaz bombalarinda ve s1k1lan biber gazlarinin uzerinde hic bir aciklamanin bulunmamasi Saldiran polislerin kasklarindaki numaralari tahrip etmesi Polislerin direniscileri toplu sekilde dovmesi ve fiziksel siddet uygulamasi Delil olmasin diye mobese kameralarinin kapatilmasi Direnisin oldugu bolgede saldiri esnasinda, tum bolgenin elektriklerinin kesilmesi. Bazi hastahanelerin yaralilari tedaviye almamasi. Direnisciler hakkinda ve polis saldirilari hakkinda kamuoyunu yaniltici yanlis beyanlar verilmesi. Bugun Turkiye'nin sokaklarinda dolasanlarin direnisci olsun olmasin, can guvennligi yoktur. Bugun polisin saldirdigi bolgede evinde oturanlarin can guvenligi yoktur. Bugun gozaltina alinan tutuklanan ve kayip olanlarin can guvenligi yoktur. Diktator gudumlu devlet hukumet ve yetkilileri ve de kurumlari tum hukuku yasalari ve her turlu kanunu cignemektedirler. Kisaca Turkiye'de su an halkin hukumeti devleti polisi ve hic bir devlet yetkilisi yoktur. Hepsi halkka karsi diktatorun emrinde calismaktadir. Bilindigi gibi AIHM 2005/2006 yilindaki polisin biber gazi kullanmasini cezalandirmis ve devleti para cezasina carptirmisti. Yukaridaki her bir saldiri saldirida kullanilan silahlar kullanim yogunlugu, yeri sekli ve yontemi AIHM acisindan bir suctur ve cezaya tabidir.
-
VİCDAN NEDİR ?
Peki "insanoglu kendi kendine veriyor" cumlesiner ne diyorsun? Yani insanoglu zihniyetinin ve beyninin soyutlama yetiusini algilama adina. Sonuç olarak vicdan, evrimsel bir kazanımdır. Kimse tarafından bahşedilmiş bir şey değildir. Sadece evrimsel bir kazanim degil; evrimsel altyapinin yaninda insanoglunun beyninin soyutlamasinin vicdani sekillendirdigidir. Ayni tum soyutlamalar ve ideolojik inancsal ve izmsel etik dogrular degerler veriler ve tabular gibi. Tum etik yonlendirim ve yaptirimlar zihinseldir. Yani uygulayan insanoglu fizigidir, ama yonlendiren insanoglu soyutlamasidir. Yani beyninin yetileri olan numenal yetidir.
-
VİCDAN NEDİR ?
Buradaki cumle teolojik ve metafizik bir cumle. Hemn bilimsellik hem de bilisselloik ile ilgisi yok. Ustelik insanoglunu kendi yarattigi degerlere biat ettiriyor ve teslim ediyor. Kisaca insanoglu varligi bilinci tasimiyor. Insanoglunu kendi yarattigi degerlere kul ve kole ediyor. Insana kimse hic bir sey vermedi. Bu evrimci/devrimci bir surectir. Evrimci surec fiziksel iken, devrimci surec zihinsel ve insanoglu katkisidir.
-
Birey ve Sosyal Bilincten Yoksun Sosyalizm
Konu kabullenmek ya da kabullenmemek degil; kendi degerlerini dusunceni v.s. topluma kabul ettirebilmek.Yani buradaki mucadele kendin ile olan mucadele, anarsizm degil. Topluma saglanan uyum ayni zamanda kisinin kendini topluma kabul ettirmis olmasi. Kisinin karsi cikisi kendinde. Toplumda ise sadece kendisini oldugu gibi ortaya koyabilmek. Burada toplumsal distalanma sivrilme hedef olma v.s. korkusu vardir. Benb bunu "birey olmaktan alikoyan korku" basliginda aciklamistim. Yani toplumu kendine benzetme ya da kendi degerlerine cekme olayi yok. Anarsizm kisisel degil, toplumsaldir. Ayrica bunun qua felsefesi ile bir ilgisi de yok. Qua felsefesi bilissel felsefedir. Bilim bilimsel olarak fenomen (gozlem veren taban) nitelendirdigi varligin KENDISINI DEGIL; SADECE GOZLEMINI ORTAYA KOYAR. O yuzden bilimin temeli epistemoloji yani bilgidir. Metafizik ise bilimin aksine fenomenin ne oldugunu ortaya koymaya calisir ki, bu fenomen adina mumkun degildir. Cunku ortaya koyan insanogludur ve bu bir monologdur. Ortaya koyum da fenomen degil; gozlemidir. Yani insanoglunun algiladigi aldigi gozlemdir, fenomenin kendisi degil. Varlikile ilgili somut bilgiler fiziksel bilgilerdir. Bildigin gibi bireysel ya da bireyci akilcilik bilinci ile birey bilinci farklidir. Tum bunlar kisi ile ilgilidir. Bilimselligi kapsamaz. Yalniz bilisselligi kapsar. Bunun icinde kisi beyninde yer etmis tum sinirlardan deger veri ve tabuilardan, kisaca inancsal ideolojik ayrimci her turlu dogrudan ve dogmadan v.s. arinabilmis olmayi gerektirir. Bu da serbest dusunce duzeyidir. Cunku serbest dusunce bilimsel bilissel mantiksal olarak sorgulayandir. Akilda yer etmis her turlu ayrimci degerden ve verilenlerden dogmalardan arinmistir. Buradaki bilimsel bilinc farkli bir seydir ve temeli yapilandirmaci epistemolojiye dayanir. Bilinc tum verilmis olani kabullenmek ya da karsi cikmak yerine, sorgulamak bilmek ve kavramak algilamak idrak etmektir. Yani ogrenileni tartismak degil; ne oldugunun bilincinde olmak, yani ogrenilenin bilisselligidir. Bilinc konu ya da kavrami ne oldugunu bilmek demektir. Bilissellik ise bu bilinenin kavranmasi algilanmasi ve idrak edilmesidir. Iste bilinc bilissellik ile degisime ugrar ve gelisir. Bi teist teizmin bilisselligine erdiginde anti ya da nonteist olur. Onun da bilisselligine erdiginde tanrisal bir taraf alma geregi duymaz. Sadece tanrisal zihniyeti ve aklin tanrilastirmasini qua felsefesi ile sorunsal olarak ortaya koyar. Buradaki sorun sosyo-psikolojiktir. Konu soyutlamak degil; sorgulayabilmektir. Bunu tetikleyen de kisinin tarafkar olarak algiladigi sorun, gordugu zarar ve hissettigi rahatsizliktir. Iste bu durumda kisi tarafkarlik yerine her turlu degeri varliksal bilgisel olarak sorgular ve bilimsel bilissel olarak yarar/zarar muhakemesi yapar. Iste evrimcisorgulama budur. Ama olmasi gereken bilincli bilissel bilimsel olan devrimci sorgulamadir. Burada algiladigim bir yanlis algilama var. Bilimsel olan yapilandirmaci epistemolojidir, qua felsefesi ise bilisseldir. Eger bir birey herseyin yapilandirilmis olgusunu algilar ise; iste bu yapilandirilmisliktaki tarafkarlik ve kendi penceresi yerine bilissel olarak tum resmi veren qua felsefesi ile sorunu ortaya koyar. Bilimsellik insan aklinin urettigi degildir, insan aklinin gozlemini teoriye olguya tasimasidir. Insan aklinin urettigi ise ideolojik inancsal dogrular etik degerler ve izmlerdir. Burada da aklin urettigi gozleme sistem ve duzen olarak kurum ve kurumlasma temelinde tasinmaya calisilir. Demokrasi gibi. Tabiki her ideolojik inancsal dogrunun aklinin urettigi farkli oldugundan gozleme tasima da farkli olur. Yani bir fasistin demokrasi algisi ile bir sosyalistinki ayni degildir. Bilimsel bilgiler VARLIGA AIT DEGIL; VARLIGIN GOZLEMINDEN INSANOGLUNUN ORTAYA KOYDUGU BILGILERDIR. Bilgiyi ortaya koyan tek tur insanoglu turudur, henuz. Insanoglu fenomeni disindaki hic bir fenomende bilgi yoktur. Bilgiyi fenomenin gozleminden insanoglu turetir. Ustelik bu bilgi sadece insanoglu turune ait bir monologdur ve fenomeni de baglamaz. Ana fark onlar bilginin yapilandirilmis oldugunu algilayamazlar ve ortaya koyanin sadece insanoglu oldugunu da algilayamazlar. Insanoglu disindaki fenomenlere bilgi ve hatta akil kural kanun yuklerler. Yani soyut yuklerler. Iste metafizik naturalizm ile epistemolojik naturalizm farki budur. Metafizikte mesela dogaya kanun yuklenir, halbuki dogaya kanunlari onu gozlemleyen insanoglu verir. Metafizik naturalizm ister istemez yaraticiya great design a v.s. uzanir. Bu akil yuklenen doga evren dunya ya da herhangibir fenomen olabilir. Marksist felsefenin bilimsel olmadigi baskadir, etik bir duzen sistem olarak yaratilmasi baskadir. Ikisi farkli konudur. yani materyalizm bilimsel olmamasi baskadir, bunun bir duzen haline gelmesi konusu baskadir. Ayri ayri yazismak lazim. Bak en basiti "working class" bu isci sinifi demek degildir, calisan sinif demektir. Sen bana bir toplumda calismayan bir sinifin oldugunu soyleyebilir misin? Sinifin olusumu ekonomiktir bilincsel ya da bilissel degildir. Bilinc sinif ortaya ciktiktan sonradir. Burada da topluymun hangi sinifini hangisinden neye gore ayiracagin sorunu vardir. O yuzden iste sosyo-etigin onemi ortaya cikar. Yani ekonomik siniftan ziyade, bireyin bilinci ve toplumu kapsayan sosyo-etik bilisselligi. Dedigim gibi qua felsefesi birey bilincinin konu kavram sosyo-etik bilisselligi ve tarafkarsizligidir. Yani toplumu BOLMEZ AYIRMAZ. Sadece sosyo-etikm farklari ortaya koyar ve bir arada farklari ile birlikte yasatmaya calisir. Bak ben sana kisaca soyle aciklayayim. Bir kisinin birey bilinci aldigini ve bunu tursel yani evrensel insan duzeyine cikarma bilisselligine erdigini dusunelim. Yapilandirmaci epistemoloji-Bilimsel felsefedir ve bilginin insanoglunun bir yapilandirilmisligi oldugunu ve fenomenin degil; gozleminin ortaya kondugunu kisaca soyler. Qua felsefesi-Bilissel felsefedir. Yapilandirmacilik bilisselligi temelinde kisinin tarafkarsiz olarak konu ve kavramda tum yapilandirmaciligin resmini ve sorununu ortaya koyar. Serbest dusunce; her turlu ideolojik inancsal dogrusal dogmalardan v.s. arinmis ve her turlu ayrimci degerin akil sinirini asmis bilimsel bilissel mantiksal sorgulamadir. Devrimci sorgulama- Bu sorgulamanin kisinin kendi serbest iradesi ile sorunu bile yasamadan ve insanoglu yapilandirilmisligi olan herseyin bir sorun oldugu bilisselligi ile, KENDI BEYNINI ve BEYINDE YER ETMIS HER TURLU VERIYI KENDI SORGULAMASIDIR. Zihinsel devrim-Iste butun bunlar bireyin evrensel insanlasmasindaki zihinsel dusunsel davranissal devrimidir. Sonu yoktur kisi yasamini yitirinceye kadar surer. Iste evrensel-insan zihniyeti bilisselligi bu asamalardan sonra insanoglunun ortaya attigi her kavrama konuya v.s. "bana ve insanoglunu evrensel insanlasstirmaya yararli mi/zararli mi?" temelinde bakarak beyninde yer etmis her turlu veriden arinir ve kurtulur. Kisaca egodan kurtularak kendini bulur yani KENDILIK BILISSELLIGI.
-
Birey ve Sosyal Bilincten Yoksun Sosyalizm
Emperyalist "yoz" kulturden etkilenmediler. O kulture yani kapitalist kulture ulasamadilar. Devlet kapitalizmi bu kulturu veremez. Aksine kisiyi ekonomik olarak elde edemedigine ozendirir ve kisi bunu elde etmek icin de her turlui yola bas vurabilir. SSCB'de sosyalizm hic olmadi. Ayricadin gibi ancak bilinc ile algilanabilecek degerin ustuine zorla toplum nicelik yerine konarak gidildi. Bir neden de polit buro uyelerinin ekonomik rahatligi ve bunun yarattigi sosyal farkin su istismari idi. Bu cumleni acman gerekir. Neyin "tam tersi? zor ve kolaylik nerde? Burada karsitlik bir konu. Dier konu da tolumun nicelik yerine konmasi ve sosyo-etik olarak ne gale alinmasi ne de bilinclendirilmesi. Zaten bu bilinclendirmeyi yapacak olan oncunun kendisi bundan yoksun.
-
TMMOB ile dayanışma ve gözaltıları protesto için yine Taksim’deyiz!
01.20 Mis Sokak’ta direnişçiler barikat kuruyor. 01.16 İstiklal’deki polis saldırısı sürüyor, polis bir araya gelen her gruba gaz ve plastik mermi sıkıyor. 00.49 Küçükparmakkapı Sokak’tan polis coplayarak caddeye girdi. 00.42 İstiklal’de ara sokaklara akrep gaz bombası atıyor. 00.35 İstiklal’de “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganları yükseliyor. 00.19 Polis İstiklal’de kendilerini protesto edenlere coplarla saldırıyor. 00.05 Kadıköylüler Haldun Taner Caddesi’ni trafiğe kesti. Yüzlerce kişi cadde üzerinde oturma eylemi yapıyor. 23.45 İstiklal Caddesi’ndeki Benetton mağazasının önünde kurulan barikatta TOMA iki yerden su sıktı. Yanan barikat söndürüldü.