Taner Bayram

Yahu ne zaman inkar edilmisse edilmis. YARGILANMALIDIR sizce de oyle degil mi Dunya ve Tenqeriin? Eger su an inkar edilemiyorsa da bu yine Kurtlerin ve bizlere hak veren dost Turk arkadaslarin zaferidir! Herhalde kendi kendiliginden ve devletin iyi niyetinden degismedi bir takim seyler. Epey bedeller odedik! Ki bence bu inkari 1980 ile 1990 arasina sikistirmak gercekci degil. 1980-2000 deseniz daha iyi olur, hatta 1980'i bile biraz daha geriye cekmeniz gerekir. Diyarbakirli...

Dogru soz nasil tutarsiz olur onu da aciklarsaniz cok sevinecegim. Celiskili bir soylem! Ustelik arkadas dedigi gibi Turk degil de Kurtse ne olmus? Dedikleri otomatikmen yalan ve boluculuk mu ilan ediliyor? Bakin dikkatinizi cekiyorum, bir Kurt olarak ben aliniyorum bo sozunuze! Diyarbakirli...

Zaten adam Turk mu, Kurt mu, Turkce mi konusabilir, Kurtce mi konusabilir, Alevi mi, Musluman mi, Hristiyan mi, ona da en iyi siz karar verirsiniz! Diyarbakirli...

Ben de ayni seyi defalarca arzu ettim, ozellikle su forumda ates ve kin puskuren bireylerin elestirilmelerini! Ama maalesef bize yapilan elestirinin zerre kadari yapilmadi kimseye! Eh Dunya, ne yapalim? Pacalari sivayip yolumuzda yurumeye devam edelim! Diyarbakirli...

Dogru soyleyeni dokuz koyden kovarlarmis sayin Ahmet Ay! Ama sizin gibi degerli ve umut dolu iletileri yazan arkadaslarin bizim koyde basimizin gozumuzun ustunde yeri vardir. Iletilerinize devam edin... Zevkle okuyoruz cogumuz! Diyarbakirli...

Barzani'yle ne ilginiz var sizin? Kendi ulkendeki Kurtlerin halini ve neden daglara ciktiklarini arastirsana. O kadar hosgorulu bir devletimiz vardi ki bizler kendi kendimizden dagla yoneldik. Daha neler! AB ve ABD denen iki sistemin de en buyuk hayrani Turkiye degil mi?

Ahmet kardes, Sen yazdikca bizlerin ufku aciliyor. Sagolasin... Diyarbakirli...

Yorgun demokrat var mi? Var... Erdal Inonu vardi mesela! Sonunda bakti olmadi ve laf geciremiyor, serefiyle terk etti siyaset sahnesini! Yine baska bir ornek, buyuk yazarimiz Orhan Pamuk! Yazar Mehmet Ali Birand! Abdullah Gul! Akin Birdal! Baskin Oran! Saskin demokratlar ise bu ulkeyi hallac pamugu gibi yoguran ve demokrat olmadiklari halde sirf fikirlerini empoze edip GUC aciligindan 80 yaslarina kadar siyasetten cekilmek istemeyenlerdir. Evrenler, Demireller, Cindoruklar, Yilmazlar, Erbakanlar... Onlarin da sonu geldi zaten!

- Tabii ki durmasi gerekir operasyonlarin. - Ne Mutlu Turkum Diyene lafi biz Kurtlere islemez! Turk degiliz! Ne kadar soylerseniz soyleyin! Bunu her Kurt boyle ifade ediyor. Sizin yillar sonra hala buna kulak vermemeniz saygisizliktir! Daglarda yazilan o yazi ne amacla yazilmis hepimiz biliyoruz! Tipki Kibris'ta sinirlarda dikilen ve Yunanlari kizdirmaya yonelik Turk bayragi gibi! Ayni seyleri bizler yapsaydik ve "Ne mutlu Kurdum Diyene" yazilari yazsaydik demediginiz kalmazdi zaten! - Devlet buyukse, yuceyse koruculuk sistemi gibi kirli bir sisteme neden yoneliyor? Bu kadar caresiz mi devlet? - Eger siz onu bunu vatandasliktan cikarma gibi bir gaflete duserseniz o zaman o adamlari haklarini baska sekilde aramalarina yardimci olursunuz! Sizin bu olaylari biz Kurtler ve bir suru Turk arkadas yillarca ima etmesine ragmen kulak vermemeniz sizin bizlerle iletisimden ve bizlere emptaiden ne kadar uzak oldugunuzun isaretidir!

Devlet dediginiz seyin vatandasina HIZMET etmesi gerekir! Aksi olmaz! Iste bu mantikla dusunurseniz o zaman belki yanlis dudusnmekten vazgecersiniz. Devlet dediginiz sey vatandaslarini daglara da gondermez, atese de surmez... Onlari karumak icin ne gerekirse onu yapar! Iste Bati ulkeleriyle Turkiye arasindaki fark bu! Adamlar vatandaslarina calisiyor! Ist ebu yuzden de Turkiye'nin AB'ye girmesi cok zor! Yani vatandasin devleti sevmesi icin devletine saygi gostermesi icin, ilk once devletin vatandasin haklarini guvence altina almasi gereklidir! Ama bizim devlet ne yapiyor? Korku politikalariyla, resmen duygu somurusu yapip insanlari olume suruyor! Olmaz oyle sey! Devlet dedigin bana da sana da refaha kavusmamiz icin yardimci olmalidir! Baski yapmamalidir!

Yahu insaf! PKKli yapmadiginiz bolucu ilan etmediginiz adam kalmadi!Erdogan, Gul, Orhan Pamuk, Hasan Cemal, Mehmet Ali Birand, Ahmet Turk, Baskin Oran, Akin Birdal, Nazim Hikmet'e kadar... Hayret bir sey yahu! Kimin adi gecse, isinize gelmeyen "o zaten PKKli" diye fisliyorsunuz! Vay be! Zaten bir tek vatansever sizin gibi dusunenler olsa gerk!

Dunya, Bak bizler Turk, Kurt hep gercekleri ima ettik. Olan bitenleri ima ettik. Kurtlere bir baski, bir haksizlik ve asimilasyon yapilmis oldugu hemen herkes tarafindan kabul edilen bir gercek artik, her ne kadar dune kadar konusulamiyorduysa! Ben kendim Zaza'yim, ve daha onceki iletilerimde de soyledim. Kendimi "Kurt" olarak niteliyorum. Bugun Zazalarin salt cogunlugu da ayni fikirde. Bir takim kisiler, Kurtlerin hak yolundaki mucadelelerini kirmanin tek yolunun Zazalarla Kurtleri bolmekten gectigini dusunmus ve bir kac Zazayi harekete gecirmis olabilir "asimile edildiniz" diye. Cunku sen Turk kokenli bir arkadasimizsin, ve sen dahi boyle bir seyi hic duymadigini ifade edip somut orneklerini gormeyi istiyorsun Kurtlerin Turkleri asimile olayinin hakli olarak. Yani olay neden ibarettir biliyormusun? Gucumuzu kirmak icin Zazalari ve Turkmenleri alet olarak kullanip, artik bilinclenen ve baskiya baskaldiran bir halki susturmaya yonelik cirpinislardir. Diyarbakirli...

Ama bizler her iki tarafta galeyandayken bizleri yapici yorumlariniz ve elestirinizlerinizle hizaya ve sakinlige getirdiginiz icin tesekkurler. Bazen gorus farkliliklarini abartip birbirmize giriyoruz iste, insanlik hali! Iyi ki varsiniz tarafsiz elestirilerinizle! Saygilar...

Dogru diyorsunuz. Hepimiz hatalarimizi ortbas etmek icin, kendimizi tatmin etmek icin baskalarina hakaret ediyoruz. Bence tum Orta Dou halklarinda var olan bir zayiflik bu. Hepimizde! Yani ne igneyi ne cuvaldizi kendimize batiramiyoruz. Hep baskalarina batirmaya calisiyoruz maalesef! Gerceklerle yuzlesme kabiliyetimiz SIFIR! Diyarbakirli...

Dunya, Ha bu arada BASKI ile ASIMILASYON, ve ASIMILASYON ile DOGAL ENTEGRE olaylarini da birbirinden ayirt edebilmek gerekli! Ben de orneklerini verdim daha onceki cevaplarimda zaten her uc kavramin! Ama su bir gercek:bazi forumdaslarin bu refleksi atarak Kurtlere karsi uygulanmis olan asimilasyon politkalarini resmen kabul ve itiraf etmistir. Ve bir nevi, "Tamam sizleri devlet asimile etmeye calisti ama sizler de Turkleri asimile etmeye calistiniz" demektedir! Yaniliyormuyum? Bana oyle geliyor...

Gundemdeki meselelere katiliyoruz bu bolum araciligiyla... Biraz da memleketten uzak kaldigimiz icin edebi ve diger konulara filan girmeye korkuyorum. Lutfen yadirgamayin! Ustelik, okudugum ve ilgi alanim olan seyde su politika dediginiz sey! Aslinda su politka dedigimiz sey de bana sorarsaniz insanlarin guc emelleri yuzunden olusturulmus sahte kavramlardan ibarettir, ama ne yapalim, hepimize dokunuyor, ondan ses cikarma ihtiyaci duyuyoruz! Ama istediginiz konuyu getirin, eger bilgi sahibiysem tartismaktan mutluluk duyarim sizinle... Bilgi sahibi degilsem hic degilse bilgilenirim! Isterseniz Resat Nuri'yi de tartisiriz, Ahmet Arif'i de, Anadolu tarihi'ni de ve diger alanlardaki konulari da! Yeter ki onculugunu siz yapin! Diyarbakirli...

Deminki cevabima sunu da ekleme geregi goruyorum... Turkiye'nin en buyuk dusmani emperyalizm, bilgisizlik ve global kutuplasmayken, kendi Kurt vatandaslarini sorun olarak gorup bazi kati uygulamalara yonelmesi tarihi bir hatadir! Asil dusmanla savasalim! Kendi kendimizle degil!

- Evet Ataturk'te sonunda bir insan, onder ama bir insan ve hatalri olmus olabilir! Ama Ataturk sonrasi gelen siyasetcilerin, ozellikle Kurtlere yonelik hatalari herhalde atamizin kemiklerini de sizlatiyordur su an! - Zira buyuk bir savas sonrasi, herhangi bir onderin, BIRLIKTELIGI dis tehlikelere karsi guvence altina almak icin ULUSALCILIK yani dolayisiyla Milliyetcilik yapmasi cok dogal bir olaydir ve bu yuzden Ataturk'u elestiremyiz yaptigi milliyetcilik yuzunden! Ama, onyillar sonra, memleket dis tehlikelerden kurtulduktan sonra bu milliyetciligi, baska bir asil unsur olan Kurtleri baski altinda tutma amaciyla devam ettirmek SORGULANMALIDIR! yani Ataturk'un Milliyetciligi benimsemesi icin gecerli nedenleri vardi, vatanin hayri icin... Su anki Milliyetcilerin gerekcesi ne olabilir sizce? - Sizce Ataturk eger hayatta olsaydi, nice cephelerde kendisiyle beraber savasan Kurtlere yapilan su haksizliklari kinamazmiydi? Musade edermiydi? Umarim dusuncelerimi bu kez net olarak aktarabilmisimdir!

Bu guzel iletiye su siirle katki da bulunmak istedim: Umuda Yolculuk Hayallerimin yok oldugu o an, icime serin sular serpildi Beni olduren o adamlara bile annem “gel canim oglum!” diyebildi Gozler yasardi, annemin haykirisina karsiliklar verildi Birileri “canavar” dedi, digerleri ise “yeter artik” diye sitem etti Hayallerimin cignendigi o an, umutlarim cirpinisa gecti Fikirlerim zincirlendi, ama birileri “gel barisalim” dedi Kaslar catildi, gulumseyenler oldu, baris cigliklarina yanitlar geldi Birileri “canavar!” dedi, digerleri ise “yeter artik” diye sesini yukseltti Hayallerim idam edildi, ama sonunda umutlarim yeserdi Her uzatilan el bir umit isigidir, gonullerimiz yeserdi Kimileri kan istedi, kimileri ise tebessum etti Birileri “canavar” dedi, digerleri ise “yeter artik” diye feryad etti Umarim bir gun bu topraklarin evlatlari Turkler, Kurtler ve diger herkes, kardesce, birbirlerine saygi goztererek, gulumseyerek yasamayi ogrenirler...Umarim yeseren umutlarimiz kuruyup yok olmaz tekrar!

Bakiniz Almanya ve diger Avrupa ulkelerindeki (Hollanda, Belcika, Isvicre, Fransa, vs..) Turkler o ulkeye GOC sonrada goc ettikleri halde dillerinde okullar, dinlerinde camiler acabilyorlar. Kulturel faaliyetlerini surduruyorlar ozgurce. Ustune utsluk Turkce TV kanallari ve gazeteler var, ha bir de her kamu kurumunda Turkce hizmet var! Basortulu kadinlar meclislerde bile var! Ama Turkiye'de okullara bile sokamiyoruz basortulu kiz kardeslerimizi! Simdi Turkiye ile kiyaslayin bu durumu. Bir de Kurtlerin buraya sonra goc etmemis bir halk uldugunu, bu topraklarin yerlilerinden oldugunu goz onunde tutun! Bunlardan hic birinin yapilmasina tahammul edermiydiniz turkiye'de? HAYIR! Ayni sekilde daha dun Bulgaristan'daki Turklere yapilan asimile siyasetini, isim degistirmeleri elestirenler, bugun soz Kurtlere yapilan asimilasyon ve isim degistirmelerden acilinca "VATAN MILLET SAKARYA" diyor baska bir ses cikarmiyor... Buna ne derler sozluklerimizde biliyormusunuz? Hapislerde Kurtce konusmanin yasalligi tuzuklere baglanamaz! Hic bir ulusun oz hakki hic bir diger ulusun dayatmalarina, tuzuklerine endekslenemez! Buna INSAN HAKLARI ve ADALET denir! Hala neden Kurtce'nin yakin tarihe kadar YASAk oldugunu inkar ediyorsunuz, onu anlayabilmis degilim! Diyarbakirli...

Ataturk Sonrasi donemi sorguluyoruz bizler... Sorgulamayan varsa neden sorgulamiyor aciklasin, seviniriz!

Bu iletiye ve Turkiye'de var olan DTP dusmanligina yonelik bir gazeteden okudugum su yorumu iletme ihtiyaci duydum: Başbakan DTP'den nefret ediyor!. Başbakan, üç milyon Kürdün oyunu alan partinin adını anmaktan itinayla kaçıyor! Başbakan kendisinin doğru dediği her şeye, üç büçük milyon Kürdün oyunu alan partinin de doğru demesini istiyor. Başbakan bu tavrında ısrar ederse, bir sonraki seçimlerde partisinin tabeleside kalmaz doğunun bir çok yerinde! **** Devletin yıllarca bölgede estirdiği zulüm için başbakan üzür dilesin ve terör olduğunu söylesin, Ahmet Türk te onun çok duymak istediği şeyleri söyleyebilecek cesarete sahip. Münferit işlenebilinirmi 17500 cinayet, Allah aşkına? Ahmet Türk'ü ve diğer bütün DTP lileri sergiledikleri asil dürüşlarından dolayı saygıyla selamlıyorum! Cevaplanmasi gereken sorular... Ahmet' Turk'u 32. Gun'de sergiledigi bariscil, afedici, yumusak ama yilmaz tutumundan dolayi tebrik ediyorum. Zira 32. Gun'de aksi dudurmlara da sahit olduk...

Neden bizim siyasetcilerimiz boyle mizahi olamiyor? Bazen birine bir fikri empoze etmenin en iyi yolu KABALIKTAN ziyade MIZAHTAN gecer. Kesek bizim siyasetcilerimiz de biraz daha olsa mizahi dusunup konusabilseydiler. Biraz mizah anlayisimiz olsa goruslerimizin ve gerekcelerimizin TEMIZLIGI ve YAPICILIGI ortaya cikardi. Ama oten yandan, yaslilar ordusunun, fosillerin basini cektigi Turkiye Siyasal Arenasi'nda mizah anlayisi aramak ta gercekci olmuyor pek! Zira nasil kutuplasmis ve birbirimizi cekemez oldugumuz ortada! Uzucu bir gercek!

Tenis kortu kamusal alan oldu: Başörtülüysen oynayamazsın Başörtülü olduğu için ENKA Spor Tesisleri'nde tenis oynamasına izin verilmediği iddia edilen Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Nurgül Yılmaz ile eşi Ruhi Yılmaz büyük hayal kırıklığı yaşadıklarını söyledi. Nurgül Yılmaz büyük üzüntü duyduğunu belirterek hislerini Necip Fazıl Kısakürek'in şiirinden alıntı ile özetledi: "Öz yurdunda garip, öz yurdunda parya" ENKA tesislerinde tenis dersi alan arkadaşlarının tavsiyesi üzerine eşi Ruhi Yılmaz ile başvuran Nurgül Yılmaz beklemediği bir olayla karşı karşıya kaldığı iddia edildi. Yılmaz ailesi, randevu aldıktan sonra, spor ayakkabısını ve eşofmanını giyerek geldikleri tesislerde ilginç bir yasaktan haberdar oldu. Kendisine "Sportif Branşlara Üye Olma Şartları" yazılı bir form gösterilen Yılmaz, "Spor alanlarında çağdaş spor kıyafeti giyeceğime; hiçbir siyasi ve politik görüşün propagandasını yapmayacağıma..." maddesi gereğince tesise alınamayacağını öğrendi. Tesis Müdürü Ekrem Ay'a dertlerini anlatmaya çalışan Yılmaz ailesi umursamaz tavırlarla karşılaştı. Ekrem Ay'dan, bu uygulamanın doğru ve 45 yıldan beri uygulanan bir prosedür olduğu gibi yanıt alan Nurgül Yılmaz, çağdaş olmayan başörtüsü nedeniyle bu tesiste spor yapamayacağı gerekçesiyle şok yaşadığını söyledi. Nurgül Yılmaz başından geçenleri şöyle anlattı: "Ekrem Bey'e çağdaşlığı neye göre belirlediklerini sordum. 'Bizim kuralımız bu. Başörtülü kabul etmiyoruz. Başörtülü olduğunuz için sizi çağdaş kabul etmiyoruz. Şapka veya bone takıp oynayabilirsiniz' gibi bir yanıt verdi. Biz de oradan ayrıldık. Ekrem Bey bizi önemsemez bir tavır içindeydi. 'İstediğinizi yapın' gibi ifadeler kullandı. Ama tartışma ortamı olmadı." 8 yaşındaki çocuklarının geçtiğimiz yıl ENKA tesislerinde sportif faaliyetlere katıldığını, kendisinin de diğer başörtülü anneler gibi oğlunu izlemeye gittiğini anlatan Nurgül Yılmaz, o zaman sorun yaşamadığını ancak tenis oynamak isteyince çağdaşlık kriteri ile karşılaştığını dile getirdi. Böyle bir şeyle karşılaşmayı beklemediğini ve bayağı üzüldüğünü belirten Nurgül Yılmaz, o an neler hissetiği yönündeki soruyu, "Öz yurdunda garip öz yurdunda parya. Hep aklıma bu geliyor." şeklinde yanıtladı. Hiç kimseyi dış görünüşünden dolayı sınıflandırmadığını ve buna göre arkadaş edinmediğini anlatan Yılmaz, kendisinin kıyafetinden dolayı dışlanmasını anlamsız bulduğunu söyledi. Nurgül Yılmaz'ın eşi Dr. Ruhi Yılmaz da yaşadığı olayı üzüntü verici bulduğunu söyledi. Yılmaz, "Bizi ilk önce hocalar uyardı. 'Başörtülüler problem yaşıyor. Eşiniz de başörtülü bu şekilde ders almanıza izin vermezler' dediler. Tesis Müdürü Ekrem Bey ile görüştük. Bize başörtünün çağdaş kıyafet olmadığını söyleyerek tesise alamayacağını söyledi. Biz amacımızın sadece spor yapmak olduğunu söyledik ama sonuç değişmedi. Bizi kapı dışarı ettiler. Bu bizi rencide etti. Başörtülü bir bayanın böyle bir muameleye maruz kalması yanlış."

'Zıplamak' eylem oldu 2 yıl hapis cezası aldı PKK'yı övücü şarkı ve slogana 'alkışlayarak ve zıplayarak' eşlik etmekten yargılanan genç, mahkûm oldu. Karara bir hâkim muhalefet şerhi koydu İddianameye göre, 29 Mart yerel seçimleri öncesinde DTP Batman belediye başkan adaylarını tanıtmak için bir toplantı düzenlendi. 28 Ocak'taki bu toplantıya katılan 3-4 bin kişiden bazısı, terör örgütünü öven yasadışı şarkı söylemeye başladı. Katılanlardan 20 yaşındaki kaynak ustası K.D., "alkışla" eşlik etti. DTP'nin 7 Şubat'ta düzenlediği toplantıda da bu kez bazı kişiler ******** sloganı attı. Bu grubun içine giren K.D., "zıplayarak" slogana eşlik etti. Polisin binlerce kişi arasında kamera kayıtlarından tespit ettiği K.D hakkında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Terörle Mücadele Yasası'nın 7/2. maddesi gereğince, 2 kez "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Bu arada K.D. tutuklandı. Önceki günkü ilk duruşmada suçlamayı kabul etmeyen K.D., beraatını istedi. Sanık, "Yasadışı slogan atmadım. Davul zurna eşliğinde söylenen şarkılara eşlik ettim. Sloganlara ve yasadışı olabilecek şarkılara eşlik etmedim" dedi. 3 AYDIR HAPİSTE Esas hakkındaki mütalaasını veren Cumhuriyet savcısı, CD, fotoğraf ve bilirkişi raporlarına göre, K.D'nin terör örgütü propagandasını yaptığını belirtip, 2 kez cezalandırılmasını istedi. Mahkeme de oy çokluğuyla sanığı 2 kez birer yıl hapse çarptırdı. Cezayı iyi halden 20 aya indiren mahkeme, 3 ay cezaevinde yatan sanığı, tutukluluk süresini göz önünde bulundurarak tahliye etti. Heyetten bir hakim ise eylemin yasadışı propaganda içermediği ve sanığın beraati gerektiği görüşüyle karşı yönde oy kullandı. Tahliye olan K.D., 3 gün sonra vatani görev için askere gidecek. Baba Mehmet Şefik D., "Keşke bu dava açılmasaydı. Sanırım Oğlum uzun boylu olduğu için dikkat çekmiş" dedi. (Sabah)