Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Smyrna

Ω Co-Admin
  • İçerik Sayısı

    2.740
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    47

Smyrna tarafından postalanan herşey

  1. Güllaç: Ramazan sofralarının vazgeçilmez tatlısı güllaç, bayramda da tercih edilebilecek en hafif tatlı seçeneklerinden. 1 ince dilimi yaklaşık 250 kalori içeriyor. Ayrıca yapımında kullanılan süt, gaz ve hazımsızlık problemlerine yol açabileceğinden yapımında laktozsuz süt tercih edilebilir.
  2. Şekerpare: Kan şekerini en hızlı yükselten tatlılardan biri olan şekerparenin 50 gramlık 1 adedi 141 kalori içerdiğinden, tek seferde bir taneden fazla tüketilmemesi gerekiyor. Bu tatlıyı süt ile tüketmek tatlının kan şekerini yükseltme hızını düşürmeye yardımcı oluyor. Şekerpareyi diğer şerbetli tatlılarda olduğu gibi porsiyon yerine küçük bir adet olarak tüketmek ve haftada bir kereyi aşmamak gerekiyor.
  3. Kemalpaşa: 1 adet kemalpaşa tatlısının kalori değeri 84 kalori. Kemalpaşa hafif bir tatlı gibi görünse de tek seferde çok miktarda tüketilebildiğinden dikkatli tüketmek gerekiyor. Bu şerbetli tatlıdan alınan fazla kalorinin azaltılmasına yardımcı olmak için; porsiyonu azaltıp yanında 1 top dondurma ile tüketebilirsiniz.
  4. Kadayıf: 100 gramlık bir porsiyonu 244 kalori olan tel kadayıf çok lezzetli bir tatlı olmasının yanı sıra kalorisi en yüksek tatlılardan. Şerbetinde kullanılan şeker miktarı düşük tutularak ve üzerine yaklaşık 2 tam cevize denk gelecek bir miktarda ceviz serpiştirilerek servis edildiğinde bu tatlının kana karışma hızı nispeten düşüyor ve daha az yağlanmaya neden oluyor.
  5. Baklava: 90 gram ağırlığındaki 1 dilim baklava yaklaşık 260 kalori. Bu da, en az 30 dakika koşarak yakabileceğiniz bir kalori demek! Diyabet hastalarının bu tatlıyı tüketmemelerinde fayda var. ‘Benim bir hastalığım yok’ diyenlerin bile tek seferde 2 taneden fazlasını tüketmemesi gerekiyor. Ayrıca kilo almamak için baklavayı yemek üstüne değil yemekten 2 saat sonra yoğurt veya ayran gibi protein içeren bir besinle ara öğün niyetine tüketmeli.
  6. Kemalpaşa, şekerpare, kadayıf, güllaç ve diğerleri… Kimi sütlü kimi şerbetli ama bayram ikramlarının olmazsa olmaz lezzetleri. Şüphesiz her şeyin azı karar çoğu zarar mantığıyla yaklaşmak gerekiyor tatlılara da. Aksi halde özellikle unlu ve şerbetli tatlılar gerek içerdikleri kalori gerek kan şekerini daha hızlı yükseltmesi gerekse şekerin başlı başına zararları nedeniyle birçok sağlık sorununa davetiye çıkarabiliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı, “Ancak sütlü tatlı da olsa, tatlıların tamamı ne yazık ki basit karbonhidrat kategorisine girdiğinden onların da porsiyonlarına çok dikkat edilmeli” diyor. Baydı pek de karşı koyamadığımız bu bayram lezzetlerindeki gizli tehlikeleri anlattı. İşte bayram tatlılarının kalori değerleri ve o kalorileri yakmak için yapılması gerekenler:
  7. Eti terbiye edin: Etleri pişirmeden önce mutlaka terbiye edin. Etlerin sıvıyağ, sirke ve limon ile terbiye edilmesi pişirme süresinin kısalmasını, haliyle etin mangalda kalma süresinin azalmasını sağlıyor. Böylelikle, etin ateşte uzun süre kalması sonucunda ortaya çıkabilecek kanserojen madde oluşumu riski azalıyor. Baharatlardan faydalanın: Bilimsel çalışmalar, marine işlemi sırasında kırmızı biber, kara biber ve kekik kullanılan etlerde daha az kanserojen madde oluştuğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle eti terbiye ederken bu baharatlara yer verin. Bol yeşil salata ile tüketin: Mangal etinin yanında bol yeşil salata tüketin. C vitamini antioksidan etkisi sayesinde, etin mangalda pişmesi esnasında ortaya çıkabilecek kanserojen maddelerin zararlı etkisinin minimize edilmesinde fayda sağlayabilir. Bu nedenle mangal etinin yanında C vitamininden zengin bol yeşilbiber, maydanoz içeren salata tüketmek faydalı olabilir.
  8. Yağsız eti tercih edin: Zararlı kimyasallardan olan polisiklik hidrokarbonlar ısı etkisiyle etten ayrılan yağın ateş üzerine damlayıp buharlaşarak tekrar ete ulaşması sonucu oluşuyor. Damlamanın daha az olması için yağsız etleri tercih edin. Küçük parçalar koyun: Büyük parça etlerde küçük parça etlere göre pişme süresi daha uzun olacağından mangalda kalma süresi uzar. Bu da kanserojen madde oluşum riskini arttıracağından mangalda küçük parça etlerin kullanılmasında fayda var. Yağları temizleyin: Etin üzerindeki yağ tabakalarının etten ayrılması kanserojen bileşenlerin oluşmasını azaltacağından, mangalda kullanılacak etten bu kısımları ayırın. Mangalda bekletmeyin: Etin mangalda kalma süresi uzadıkça kanserojen madde oluşma riski artıyor. Bu nedenle kırmızı ete göre daha çabuk pişen tavuk, balık gibi beyaz et türlerini seçmekte fayda var.
  9. Sucuk ve sosisten kaçının: Sucuk, sosis gibi işlenmiş etlerin kolon kanseri riskini artırdığı biliniyor. Ayrıca bu etlerde mangalda pişirme esnasında diğer etlere göre kanserojen madde oluşma riski daha yüksek. Bu nedenle bu tür işlenmiş et türlerini tercih etmeyin; mutlaka tüketmek istiyorsanız tüketim sıklığını azaltın. Ateşe yaklaştırmayın: Et ateşe temas ettiğinde veya ateşe 15 cm’den daha yakın mesafede olduğunda kanserojen madde oluşma riski artıyor. O nedenle et ile ateşin arasında 15 cm mesafe olmasına çok dikkat edin. Sıralamaya dikkat edin: Malzemeleri sırasıyla az yağlıdan çok yağlıya doğru pişirin. Patlıcan, biber, domates gibi sebzeleri mangala koyacaksınız en önce mutlaka onları yapın. Ardından sırasıyla balık, tavuk, kırmızı et, en sonda da illa ki tüketecekseniz sucuğu koyun.
  10. Mangal sezonunun açılmasıyla birlikte uzman uyarıları da gelmeye başladı. Çünkü bu keyifli anların aynı zamanda sağlıklı olması için dikkat edilmesi gereken kurallar var. Özellikle etin yanlış pişirilmesi nedeniyle oluşan kimyasalların kansere yol açabildiğine dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı, “Açıkta, ateş üzerinde ızgara yapılan et türlerinde oluşan kimyasalların DNA üzerinde kanser yapıcı etkide değişikliklere neden olduğu yapılan çalışmalarla ortaya konulmuştur. Bu zararlı maddelerin oluşumu etin tipine ve pişirme yöntemine bağlıdır. Hayvanlarda yapılan çalışmalarda bu kimyasalların kanser yapıcı etkisinin olduğu gösterilmiştir” diyor. Peki mangal keyfinin sağlığımızı tehdit etmemesi için hangi noktalara dikkat etmeliyiz? Uzman Diyetisyen Baydı, doğru mangalın 10 püf noktasını anlattı; önemli uyarı ve önerilerde bulundu. İşte mangal yaparken dikkat edilecek noktalar:
  11. Bilim insanları güneş ışınlarının insanlar üzerindeki etkilerini araştırmaya devam ederken, D vitamini dışında güneşin yeni bir faydasını keşfetti. Uzmanlar her ne kadar güneş ışığına gereğinden fazla maruz kalmanın ölümcülcilt kanserine davetiye çıkardığını belirtse, bir yandan da pozitif yanlarını keşfetmeye devam ediyor. Yapılan son araştırmayla bilinenin aksine bu kez D vitaminlerinin değil, güneş ışınlarının diğer etkileri gözlemlendi. Dikkat çekici araştırmada özellikle nikrit oksitnin hayati önemi gözler önüne serildi. Bilim insanları, güneş ışınlarının kardiyovasküler sistemimizi korumada ve kendimizi iyi hissememizi sağlayan beyin kimyasalı serotinin üretiminde önemli bir rolü olduğunu ortaya çıkardı. 30 BİN KADIN ÜZERİNDE ARAŞTIRMA Araştırmalar, 20 yıldır güneş banyosu yapan yaklaşık 30 bin İsveçli kadının yer aldığı çalışmaların verileri ışığında yapıldı. İsveç'in başkenti Stockholm'deki Karolinska Enstitüsü, güneşten kaçmanın, sigara içmek kadar kötü olduğu sonucuna vardı. EZBER BOZAN ARAŞTIRMA Dahiliye Dergisi'nde yayınlanan çalışmaya göre güneş ışınlarına aşırı maruz kalan 100 kadından 1.5'inin 20 yıl içinde hayatını kaybettiği, buna karşın aynı dönem içerisinde güneşten sakınan 100 kadından 3'ünün öldüğü vurgulandı. Bu veriler, güneş ışınlarına daha fazla maruz kalan insanların, kalp hastalıklarına karşı daha dirençli olduğunu ve kanserle ilişkili olmayan hastalıklara daha az yakalandığını ortaya koydu. Bunun sebebi, tansiyonu düşüren ve kan hücrelerinin genişlemesini sağlayan nitrik oksitin, güneş ışınlarıyla serbest kalmasına bağlanıyor. Nitrik oksitin yararı bununla da sınırlı değil. Yeterli düzeyde nitrik oksitin kan dolaşımında bulunmadığı durumlarda insülinin işlevini gerçekleştiremediği, bunun da diyabete neden olduğu biliniyor. "DENGE KURULMALI" Bilim insanları, istatistiklere göre dozunda güneş ışığının daha uzun, sağlıklı ve mutlu bir hayata yardımcı olduğuna dikkat çekerken, Southamptan Üniversitesi'nde görev yapan Profesör Feelisch, araştırmanın güneşten kaçmanın da olayı abartmanın da tehlikeli sonuçları olabileceğine dikkat çekerek, insanların bir denge kurması gerektiğini vurguluyor.
  12. 8. DÜŞÜK LİFLİ BESİN YÜKSEK GLİSEMİK İNDEKSTİR Lif içeriği düşük besinler, lifli besinlere göre daha hızlı sindirildiğinden mide ve bağırsaklarda kısa kalır ve hızlı kana karışır. Bu durum çabuk acıkmaya sebep olur. Ayrıca yüksek lif, düşük glisemik indeks; düşük lif yüksek glisemik indeks anlamına geliyor. Bu nedenle beyaz un yerine tam buğday unu, pirinç yerine bulgur pilavı ve kurubakliyatlar beslenmemizde yer almalı.
  13. 7. SAĞLIKLI ÇORBALAR, SAĞLIKLI YAŞAM Ev çorbalarının diyetlerde tok tutucu etkisi yadsınamaz. Ancak, hazır çorbaların içerisinde de bulunan monosodyumglutamat katkı maddesi acıkmanıza neden olur. Sofralarımızdan hiç eksik olmayan, Türk mutfağının başlıca yemeklerinden ev yapımı çorbalar, kansere, sindirime, kolesterole ve bunun gibi birçok hastalığa çare olur. Hazır çorbalar yerine evinizde kendi malzemelerinizle hazırlayacağınız domates, tarhana, brokoli, mercimek, yayla, mısır ve mantar çorbaları ile hem sağlıklı beslenir hem de birçok hastalığa doğal yollarla karşı çıkabilirsiniz.
  14. 6. SAKIZ AĞZI OYALAR, KARNI ACIKTIRIR Sakız çiğnemek, ağzı oyalamak ve bir şey atıştırmayı önlemekten çok mide asidini artırdığı için acıkmaya sebep olur. Bu nedenle diyetlerde, besin tüketimini engellemek için sıkça sakız çiğnemek uygun değildir.
  15. 5. ÇİN YEMEKLERİ KAÇAMAK OLSUN Çin yemeklerinin içerisinde bulunan monosodyumglutamat lezzet arttırıcı özelliği ile yemeklerin fazla yenmesine neden olur. Tatlı soslardan ve noodle gibi karbonhidratlı yiyeceklerden oluşan Çin yemeklerini sık sık tüketmek uygun değildir. Kendinizi ayda 1 Çin yemeği ile ödüllendirebilirsiniz.
  16. 4. KARBONHİDRATIN ADRESİ “SAĞLIKLI” ETİKETLİ ÜRÜNLER Sağlıklı ve diyet etiketi altında satılan ürünlerin yağ oranları çok düşük ve karbonhidrat oranları yüksektir. Bu nedenle doyurucu etkide değillerdir. Bunların yerine tok tutucu etkide olan badem, ceviz, fındık, kaju gibi protein ve yağ içeriği yüksek kuruyemişlerle ara öğünler yapmak daha sağlıklı bir alternatif.
  17. 3. PROTEİNDEN YÜKSEK YUMURTA BEYAZI Yumurta beyazı yüksek protein içerse de sadece yumurta beyazını kullanmak doyurucu değildir. Yumurtanın sarısı içerdiği doymuş yağlarla hem doyurucu etkidedir hem de A ve B vitaminlerinin emilimini artırır. İçerdiği kolin sayesinde karaciğer yağlanmasını azaltır, kas ve beyin sağlığına katkıda bulunur. Yumurtanın beyazını ve sarısını birlikte tüketmeli, omletinizi bu şekilde hazırlamalısınız.
  18. 2. DOYURMAYAN DÜŞÜK YAĞLI YOĞURT Yoğurdun zayıflama üzerine kuşkusuz çok etkisi bulunuyor. Ancak düşük yağlı yoğurtların, karbonhidrat oranı daha yüksek olduğundan hem kan şekerini daha hızlı yükseltiyor hem de doyurucu etkisi tam yağlı olanlara göre daha az olduğundan acıkmaya sebep olabiliyor. Ana yemeklerinizin yanında 1’er kase tüketilebileceği gibi kahvaltıda yulafla veya ara öğünlerde taze/kuru meyvelerle de yenebilir.
  19. 1.YEDİKÇE YEDİREN PEYNİR Sütün içerisinde bulunan kazein bileşiklerinden kazomorfin, peynirdeki yağ ve tuzla bir araya geldiğinde, yedikçe yedirten besinler arasında yer alıyor. Glisemik indeksi düşük olmasına rağmen yeme hissi sürekli acıkma haline sebep olabilir. Peyniri ayakta ya da ekmek arasında atıştırma şeklinde değil, kahvaltı tabağınıza yiyeceğiniz ölçüde (ortalama 50 gram kadar) alın. Diğer bir alternatif salatalarınız üzerine koyarak, salatanızın doyuruculuğunu artırabilir, öğün yerine geçmesini sağlayabilirsiniz.
  20. Kilo vermek istiyorsanız, iştahınızı artıran bazı yiyeceklerden sakınmanız gerek” diyen Diyetisyen Kübra Bal, acıktıran 8 besini sıraladı. Yükselen kan şekerini düşürmek için vücut daha fazla insülin hormonu salgılar. Bu durum kan şekerinin düşmesine sebep olur, bu sebeple kişi tekrar acıkır. İştah hali devam ederken, daha fazla ve daha sık yemek istersiniz. Kan şekeri seviyenizi dengede tutmak için peynir, düşük yağlı yoğurt, yumurta beyazı, ‘’sağlıklı’’ etiketli ürünler, Çin yemeği, sakız, hazır çorba ve düşük lifli besinleri kontrollü tüketmek gerekir
  21. Smyrna

    Salatalık Çayı Tarifi

    Obezite ile ilgili çalışmalar yapan Dr.Fevzi Özgönül, göbek bölgesindeki yağlardan kurtulmak için mucize salatalık çayının tarifini verdi. BEL VE KARIN YAĞLARINI ERİTMENİN FORMÜLÜ Yazın vücudun çok fazla enerjiye ihtiyacı olmadığını söyleyen Dr. Özgönül, “Bütün yeşillik türlerini tüketebiliriz. Göbek yağlarından kurtulmak istiyorsanız bu çay tam size göre” dedi. SALATALIK ÇAYI TARİFİ 1 tane salatalık 1 tatlı kaşığı rendelenmiş zencefil 1 dilimlenmiş limon 10-12 dal taze nane HAZIRLANIŞI Tüm malzemeleri 1 gece 1 litre su içinde bekletin, sabah ve akşam aç karına 1 su bardağı için. Bu çayın amacı onikiparmak bağırsağında bulunan sindirim enzimlerinizi aktive etmek. Böylece yedikleriniz daha iyi sindirilecek ve sonuç olarak daha az acıkacaksınız. Çay sayesinde tatlı isteğiniz azalacak, bu nedenle salatalık çayını içerken tatlı ekmek ve hamur işi yememeniz gerek.
  22. Zayıf olmak kolesterol etkilerinden uzak olmak anlamına gelmez, çok ince insanlarda bile kolesterole rastlanabilir. Kolesterolün en büyük nedeni ise diyet ve yaşam tarzımızdır. Goji de, kötü kolestrole karşı savaş açar. A vitamini, zeaksantin, beta karoten gibi göz sağlığı açısından hayati önem taşıyan mineral ve vitamin içeren goji berry göz sağlığına da faydalıdır. Goji berry içerdiği bu besin ve minerallerin yardımıyla katarakt oluşmasını önlediği gibi, yaşlanmadan kaynaklanan görme sorunlarına yakalanma riskini azaltabilir. Dinlenmiş bir beden ve berrak bir zihinle güne başlamak gibisi yoktur. Ağrılara ve halsizliğe olan etkisi nedeniyle geleneksel Çin tıbbında baş ağrısı ve sersemlik hissinin giderilmesi için en çok başvurulan doğal kaynak da goji berry’dir. Yalnız goji berry’i uykudan önce almamaya dikkat etmelisiniz.
  23. Goji, gene Asya ve Uzak Doğu ülkelerinde kısırlık tedavisi için kullanılıyor. Erkeklerde ise, goji polisakkaritlerinin sperm hücrelerinin canlılığını sağladığı ve testisteki hücrelerin stres kaynaklı azalmalarını ve ölümlerini engellediği ortaya koyulmuştur. Çin’de oldukça eski zamanlardan beri özellikle Tip 2 diyabette tedavi amaçlı goji berry kullanılmaktadır. Tip 2 diyabet de bilindiği gibi dünyada en sıklıkla görülen diyabet tipidir. Tip 2 diyabetli kişilerde, insülin üretimi azdır veya onu yeterince kullanamazlar. Goji berry de bu noktada devreye girer, şeker ve insülin seviyesini düzenler. Ancak ilaç kullanan diyabet hastaları goji berry yemeden önce mutlaka hekime danışmalıdır.
  24. Goji berry 19 farklı amino asit içerir. Proteinin yapı taşı olan amino asitler de kasların yenilenmesi ve büyümesini sağladığı gibi, yağ yakımını hızlandırır. Yani yağ biriktirmeden güç ve kilo kazanmak isterseniz amino asit bakımından zengin gıdaları tercih etmelisiniz. Fakat beraberinde bolca su içmeyi unutmayın. Uzakdoğu’nun bu gizemli meyvesi, sindirim sorunlarını gidermeyi de sağlıyor. Gastrit gibi mide sorunlarının düzelmesi için oldukça yardımcı oluyor. Bunun için goji berry suyunun daha etkili olduğuna dikkat çekiliyor.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.