ERBAY

mehmet okur

asıl marifet hayata sırtımı dönmüşken yüzümü çevirtende... siz aristokratiyelerim ve çekirdeklerim olmasanız bu hayat meyve vermeyen kuru bir dal gibi olurdu... şiirine gelince okuduğum en içten yazılmış şiirlerden biri hemen antolojime ekliyim... paylaştığın için teşekkür ederim ahucum...

yemekleeeeerrrr

abla ben bu kleo'dan korkuyom yaa..

forumda yazılarını hayranlıkla okudugum birisi...senin gibi duygularımı ustaca yazılara dökmek isterdim doğrusu...inşallah yüreğinden kalemine mürekkep olan o güzel duygular hiç bitmez...

çekirgelerimin alamanya şubesi nirelerdesin sen yav bak yaz geldi natalia bize karpuz kescek sen bize alaman çukulatası getirecen çıbık gel bakiim buraya...

muhabbetini ve abi sıcaklığını özledim...inşallah iyisindir abi...

abi mizyale derken sende gittin belki okursunuz eskisi gibi sarmasada arada sırada uğrayın bea...

en çok özlediklerimden biride sensin abi...inşallah görüşemediğimiz günler içinde hayatında seni üzecek bir olay gerçekleşmemiştir....ALLAH'a emanet ol abicim...

abi ne zamandır görüşemiyoz bea şu bitli piyade askerden gelsinde bi toplanalım....

abi sen ugramıyon artık ben sana getiriyim çayları...

Böcüğüm nerelerdesin çekirgem korkutuyosun bizleri yoksam kocaya mı kaçtın... :lol: :lol: :lol: :lol:

Hıııımmm..

sarmaşıklar altında... ( babam dizinin adını hep öle diodu ) :lol:

yılmaz

bi uğriyim dedim sağ kolum ne yapar ne eder bi bakiim... uğramışken bide şiir armağan ediyim en çok sevdiğim şairlerden biri olan oğuzkan bölükbaşı'dan bu güzel şiir sana gelsin... Baharda Ölmek sahilde akşam üstleri olduğunda gök kuşaklarının altından geçmek isterim ufuklarda görünmek ne demektir bilirim zorluğunu sonbaharda çiçek açmanın bir toz tanesi bahanesinde göz yaşın olmak istediğimi de nereden çıktı bu derin ve masum bakışlar şimdi keyfindeydim avare gezmelerin kalbimin taş sokaklarında yağmurların zamanı mıydı habersiz yakalandığım heyecanları taşımak kolay mı öyle kolay mı karşılıksız paralar gibi tedavüllerden kalkmış aşkları tek başına şehrin ıssız sokaklarında görünmeden harcamak gözlerinin renginin hasret demek olduğunu öğrendiğim günden beri bütün bakışların gurbetindeydim biliyor musun bakma bana zaten görmüyorsun sapladığın hançeri sahilde akşam üstleri olduğunda gök kuşaklarının altından geçmek isterim kim bilir sahiden olur bir şeyleri değiştiririm gözlerin gözlerim olur baharda ölürüm... Oğuzkan BÖLÜKBAŞI

Hem fenerin şampiyonluğunu kutluyodur hemde bursanın beşiktaşı yenmesini...

yatar gül harmanı gibi canımın dermanı gibi her yanında çiçek açmış binboğa ormanı gibi... Nesine yar nesine Ölürüm yar sesine Bir daha vursa idi Nefesim nefesine Canım sese mi geldin Kadem basa mı geldin Sağ olsam gelmez idin Öldüm yasa mı geldin.....

fenerbahçe ligden çekilmemişmiydi yav... :lol: şaka bi yana kötünün iyisi şampiyon oldu...tebrik ederiz...

Nereden Bileceksin O eski hülyaların sahile vurduğunu Yakama bir muamma taktığım gün hatırla Gurbetin mahşerimde bir sıla bulduğunu Dağlar gibi eriyip aktığım gün hatırla Nereden bileceksin, şehrin sokaklarında Kaybolan ışıkların gözlerim olduığunu Her seher yüreğimde açan karanfillerin Her akşam ellerimde sararıp solduğunu Nereden bileceksin Kim bilir, belki bir gün kapıma geleceksin Siyah tüylü martılar yorgun pencerelerde Benimle ağlayacak benimle güleceksin Göğsümde ızdırabı Deniz fenerlerinin Hayatımdan fışkıran hüzne gömüleceksin Her şairin bir gülle bahtiyar olduğunu Bir sana bir göklere baktığım gün hatırla Gönlümün kahrın ile ihtiyar olduğunu Sigaramı sessizce yaktığım gün hatırla Bilemezsin içimde bir denizdir yaşamak Sen denizin en uzak noktasında şen şakrak Ben kırgın dalgalarla avunurum derinde Gemilere yosunlu mendiller bağlayarak Nereden bileceksin fesleğen köklerinin Hercai bulutlardan bıkıp usandığını Ansızın kayıveren yıldızların ardında Vuslatı bekleyen bir kalbin yandığını Nerden bileceksin Yağmura boyun büken susuz topraklar gibi Kim bilir belki bir gün kapıma geleceksin Sinesinde bi-vefa bir sırrı saklar gibi İnfazına yürüyen ölü tutsaklar gibi Gözlerinin hicranlı yaşını sileceksin Tatlı bir rayihanın göklere dolduğunu Irmaklara karışıp aktığım gün hatırla Gölgelerin ruhumu görüp kaybolduğunu Mavi bir şimşek gibi çaktığım gün hatırla Gülümse ve uzaklaş çünkü anlayamazsın Bu kopan fırtınayı Yusuf'un yüreğinde Koyu bir çaresizlik ayinidir yalnızlık Züleyha'nın menekşe büyüyen gözlerinde Nereden bileceksin kayalara tutunan Devlerin birer birer vurulup öldüğünü Rüyaları süsleyen eşsiz mücevherlerin Bir dervişi görünce yere döküldüğünü Nereden bileceksin Kim bilir belki bir gün kapıma geleceksin Kollarında rüzgarlı bir deprem karanlığı Kapı aralığında sessizce gireceksin Işıldayan bu gönül şahikası önünde El pençe divan durup sen de eğileceksin Bülbülün lalezardan neden kovulduğunu Bu hayal zindanını yıktığım gün hatırla Balığın susuz kalıp suda boğulduğunu Acılar evreninden çıktığım gün hatırla Nurullah Genç

biçim

Hoşgeldin...

siz kimdiniz hanfendi çıkaramadım...

herkes hayatı boyunca yaptığı hayırlı işlerle bir yere gelir..."aristokrat olunmaz doğulur" star olunmaz, doğulur" gibi laflar o makama gelmiş ama kendi o makamın altında kalmış kişilere aittir... kimse anasının karnında bir lider,bir star,bir yönetici olarak dünyaya gelmez...ki bu saydıklarım fani dünya için geçerli makamlardır...bizim aristokrasi anlayışımız çok farklıdır hanfendi bunu ilk başta anlamanız beni mutlu etti... erik çekirdekleri hakkında yeterli bilgiyi sağ kolum ahu hanım tarafınıza arz etmiş gördüğüm kadarı ile... bundan sonraki aşamalarda sağ kolum yanınızda olacaktır...saygılarımı sunarım... (çokmu resmi oluyo )

benimki istanbul yapımı....