Liderler

“Bazen düşünüyorum, ne garip mahluklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikayet ederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?” / Ahmet Hamdi Tanpınar

Yeni aldım. Bayılıyorum bu sandalyelerin görüntüsüne

Nazilerin önüne dikilen kadın İsveç'in gündemine oturdu İsveç'te Nazilerin 1 Mayıs günü düzenlediği yürüyüş sırasında, sağ yumruğunu havaya kaldırarak Nazilerin önüne dikilen kadın ülke gündemine yerleşti. İsveç’in Borlänge kentinde 1 Mayıs günü Nazi Kuzey Direniş Hareketi mensubu ırkçıların düzenlediği yürüyüşte, Nazilerin önüne sağ yumruğunu havaya kaldırarak dikilen kadının fotoğrafı sosyal medyada yıldırım hızıyla yayılıyor. Fotoğraf sosyal medyada yüzlerce kişi tarafından yılın fotoğrafı olarak nitelendi. Irkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı mücadele eden EXPO Vakfı’nın internet gazetesi için fotoğrafı çeken David Lagerlöf ‘‘Bu kadının yürüyüş yapan Nazilerin önüne kararlılıkla geçmesine çok şaşırdım. Potansiyel tehlikeli bir hareket olduğunu düşündüm’’ diye konuştu. Sosyal medyada fotoğrafı değerlendiren bir kullanıcı da ‘Bu kuvvet, bu cesaret ! Sadece bu eylem değil, fotoğraf da harikulade. Bu fotoğraf tarihe geçecektir’’ yorumunda bulundu. On binlerce kişi de fotoğrafı benzer notlarla paylaştı. Fotoğrafı çeken David Lagerlöf, ilham verici kareyle ilgili “Bu kadının yürüyüş yapan Nazilerin önüne kararlılıkla geçmesine çok şaşırdım. Potansiyel tehlikeli bir hareket olduğunu düşündüm” dedi. ‘Direniş fotoğrafı’nın kahramanı: Burada olmamaları gerektiğini düşündüm İsveç’in Borlänge kentinde 1 Mayıs günü Nazi Kuzey Direniş Hareketi mensubu ırkçıların düzenlediği yürüyüşte, siyahi bir kadının Nazilerin önüne dikilerek yumruğunu havaya kaldırdığı poz, ırkçılık karşıtlarına ilham verirken, fotoğrafın kahramanı kadın o anı “Burada olmamaları gerektiğini düşündüm” sözleriyle anlattı. Fotoğraf:: David Lagerlöf/Expo/TT (Fotoğraf yüzlerce kişi tarafından ‘yılın fotoğrafı adayı’ olarak gösterildi.) Yerel yayın The Local’a göre, direnişçi kadının adı Tess Asplund ve ırkçılık karşıtı bir aktivist. Borlänge’nin genellikle sol görüşün kuvvetli olduğu bir emekçi mahallesi olduğu belirtilen haberde, bölgede son yıllarda aşırı sağın güçlendiği, aslında mahallede bugüne kadar yalnızca büyük 1 Mayıs yürüyüşleri yaşandığı belirtildi. Radyo istasyonu P4 Dalarna’ya konuşan Asplund, fotoğrafın çekildiği anı şöyle tarif etti: “O anda bunu yapmayı tasarladığımı sanmıyorum, sadece yola atladım. Burada olmamaları gerektiğini düşündüm. İçlerinden biri gözlerimin içine baktı, ben de onunkine baktım. Hiçbir şey demedi, ben de demedim. Derken polis geldi ve beni hızlıca uzaklaştırdı.” Asplund ayrıca eylemlerde Nelson Mandela’dan esinle genelde yumruğunu kaldırdığını da söyledi. Fotoğrafçı tevazu gösterdi Irkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı mücadele eden Expo Vakfı’nın internet gazetesi için fotoğrafı çeken David Lagerlöf, ilham verici kareyle ilgili “Bu kadının yürüyüş yapan Nazilerin önüne kararlılıkla geçmesine çok şaşırdım. Potansiyel tehlikeli bir hareket olduğunu düşündüm” dedi. Sosyal medyada fotoğrafı değerlendiren bir kullanıcı da “Bu kuvvet, bu cesaret! Sadece bu eylem değil, fotoğraf da harikulade. Bu fotoğraf tarihe geçecektir” yorumunda bulundu. Fotoğraf ayrıca Hans Runesson’ın 1985’te çektiği ve bir neo Nazi’nin kafasına çantasını indiren kadını çektiği efsane karesiyle de kıyaslandı. Ancak fotoğrafçı tevazu göstererek bahsi geçen fotoğrafın sahiden de ikonik olduğunu söyledi. Kaynak: Diken

[Fotoğrafta, Yves Montand, Marilyn Monroe'yu izliyor, o, Arthur Miller'ı, o, Simone Signoret'i, ve o'da Yves Montand'ı izliyor.]

"Slapstick" yani vücut dilinin ön planda olduğu, oyuncuların yaptığı hareketlerle izleyiciyi güldüren bir komedi türü olan hareket komedisinin başarılı oyuncularından Chaplin, sinema dünyasına farklı bir bakış açısı getirmiştir. Filmlerinde politik mesajlarını komedi ile birleştirerek içinde bulunduğu döneme gönderme yapmış ve bu yüzden Amerika'dan sınırdışı edilmişti. Ancak buna rağmen iki kere Oscar Onur Ödülü kazanmış ve 1975 yılında "Sir" ünvanı almıştır. Yarattığı Charlot karakteriyle gönüllerde taht kuran oyuncu’nun asıl adı Charles Spencer Chaplin. 16 Nisan 1889′da, Londra’nın fakir bölgelerinden birinde doğan Chaplin, 1913′ te gittiği ABD’de sinemaya başladı. İlk filmi Making A Living’i 1914′te çeken sanatçı, ardından çekilen Kid Auto Races in Venice filminde bol pantolonlu, melon şapkalı, büyük ayakkabılı, sürekli bastonunu çeviren ve sakar hareketleri ile gülünç mizansenler oluşturan “Şarlo” tiplemesini yarattı. Takip eden yıllar içinde aralarında The Immigrant (1917), The Adventurer (1917) gibi ünlü filmlerinin de bulunduğu altmıştan fazla kısa filmde oynayarak yeni gelişmekte olan sinemanın da etkisiyle dünya çapında görülmemiş bir üne kavuştu. 1918 yılında çektiği A Dog’s Life filmi ile uzun metrajlı filmlere de başlayan Chaplin, Mary Pickford, Douglas Fairbanks ve D. W. Griffith ile birlikte kurdukları United Artists film şirketinin ortağı olduktan sonra Altına Hücum, Şehir Işıkları, Büyük Diktatör, Asri Zamanlar, Sirk ve Sahne Işıkları gibi başyapıtlara imza attı. Yarattığı ‘modern palyaço’ Şarlo ile dünya üzerinde filmlerinin gösterildiği her ülkede insanların hayranlığını toplamasına rağmen, Amerika Birleşik Devletleri vatandaşlığını reddetmesi sebebiyle bu ülkede kendisine yönelik olarak başlatılan karalama kampanyası; kendisinden bir hayli genç olan kadınlarla yaptığı dört ayrı evlilik, bir dönem kendisine açılan babalık davası, The Immigrant filminde bir ABD memurunu tekmelediği sahne ve son olarak Altına Hücum filmindeki bazı sahnelerin komünizm propagandası olarak yorumlanması gibi olayların etkisiyle Chaplin’in ABD’ye girmesi yasaklandı. Ancak 1972 yılında Oscar Özel Ödülü’nü almak için yıllar sonra ABD’ye geri döndü. Takip eden yılda City Lights adlı filme bir kez daha Oscar ödülünü kazanmıştır. 1975 yılında 86 yaşında iken İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth tarafından şövalye unvanına layık görülmüştür. 25 Aralık1977'de 88 yaşında iken uykusunda öldü. Ölümünden sonra 1 Mart1978'de vücudu Polonyalı ve Bulgar bir grup tarafından ailesine şantaj yapmak amacıyla çalındı. Olaydan 11 hafta sonra bu kişiler yakalandı ve Chaplin'nin vücudu mezarına yerleştirildi.

Bu fotoğrafı gördüyseniz o zaman size bu videoyu da izlemenizi tavsiye ederim.. Baobab

hayata dair

Babaannemlerin evi Çocukluğumda 4 yıl kadar bu evde büyüdüm. Hatta o trabzanlar ben koşarak gelip verandadan düşüyorum diye dedem tarafından yapılmıştı )

Kuzenimin bebeği, teyze oldum ben..

Turkcell örnek bir kampanyaya imza attı ve sokak hayvanları için İstanbul'un dört bir yanına 10,000 adet su kabı yerleştirdi. Turkcell'i tebrik ediyor ve bu kampanyayı İstanbulla sınırlı tutmayıp tüm Türkiye'ye yaymasını diliyoruz. Tabi bu davranışın başka kuruluşlara da örnek olmasını umuyoruz.

" Sevgilim tekmil cihandan gizlidir. Duygudan, her türlü zandan gizlidir. Aşikâr gönlümdedir bir ay gibi, Can ve tendir, ten ve candan gizlidir. Ben miyim ben, sen misin sen, ben mi sen? Ben miyim, sen sensin elbet, sen de ben. Ey hatemli yâr, seninle bir hoşum, Sen mi bensin, ben mi sen, geç şüpheden." - Mevlana -

Söküklerini dik sözlerinin, Dilini kalbine yanaştır; Dilinle söylediğini Kalbinle de söyle. Dikiş tutmuyorsa şayet, Söylenmeyi bırak; SUS, Kalbinden geçmeyeni diline değdirme.. Mevlana

Dünyanın her köşesindeki her neslin her ebeveyine aşina bir hikaye ile başladı: Kızgın bir genç ve ani bir isyan patlaması. Tarihte küresel etkiye giden en hızlı yükselişlerden en olası ve kesinlikle bir tanesi haline geldi. Bir yıldan biraz daha uzun bir süre boyunca, Stockholm'den 16 yaşındaki bir çocuk, ülkesinin Parlamentosu dışındaki parke taşlarının üzerinde yapılan protesto gösterilerinden dünya çapında bir gençlik hareketine öncülük etti; Fransızca sınıfındaki fiilleri birleştiren bir okul çocuğundan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile görüşmeye ve Başkanlar ve Papa ile izleyiciler almaya; elle boyanmış bir sloganı (Skolstrejk för Klimatet) olan solo bir göstericiden, 150'den fazla ülkede milyonlarca insana ilham verdiğimiz gezegen adına sokaklara çıkması için ilham veriyor. Anlamlı değişiklik, etkili bireylerin galvanizleme kuvveti olmadan nadiren gerçekleşir ve 2019'da, dünyanın varoluş krizi Greta Thunberg'de bulundu. Marshaling, “Gelecek için Cuma”, Avrupa çapında protestolar düzenledi; viral U.N. konuşmasında, dünyanın en güçlü liderlerinde “nasıl cüret edersiniz?” diye bağırıyor; Eylül ayında dünya genelinde 7 milyon iklim grevine liderlik eden ve Aralık ayının başlarında Madrid’de on binlerce kişi olan Thunberg, gezegenin karşı karşıya kaldığı en büyük sorun ve en büyük nesiller arasındaki değişimin avatarı haline geldi. Hong Kong kampüslerinden Washington'daki Kongre salonlarına kadar her yerde. São Paulo'daki iki iklim grevcisinin annesi Isabella Prata'nın belirttiği gibi, “Greta, bu kuşağın tümünün bir görüntüsü”. Thunberg harekete geçmeyi talep ediyor ve çok sayıda kilit tedbir hala yanlış yönde hareket etse de, hareketin geldiğine dair belirti var. Sürdürülebilir büyümeye ve net sıfır emisyonlara yönelik kurumsal taahhütler artıyor. 60'tan fazla ülke, 2050 yılına kadar net bir karbon ayak izine sahip olma vaadinde bulundu. Amerikan seçmenleri, özellikle orman yangınları ve su baskınları olan eyaletlerde, aniden başkan adaylarına iklim değişikliği konusunda kulak misafiri olmuş durumda. Avusturya’nın Eylül seçimlerinde Yeşil Parti, istifa etmeden hemen önce Thunberg’e atfedilen Sosyal Demokratların lideri olan Sosyal Demokratlar pahasına verdiği desteği üç katından fazla arttırdı. Çin dünyanın kömürünün yarısını yaksa bile, o da değişiyor. Artık dünyadaki elektrikli otomobillerin yaklaşık% 45'ine ve elektrikli otobüslerin% 99'una ev sahipliği yapıyor. Thunberg, pek çoğu doğmadan bu yana caddeleri tıkayan ve bilimi oturtan yüz binlerce insanın omuzlarında ve yanlarında duruyor. Ayrıca, ayrıcalıklı geçmişinin onu, “fakir ve yerli toplulukları orantısız bir şekilde etkileyen bir krizde, koyduğu gibi“ şanslılardan biri ”haline getirdiğine dikkat çeken ilk kişidir. Ancak bu, iklim krizinin perdenin arkasından merkez sahneye, çevre politik gürültüsünden, dünyanın gündemindeki en alt düzlemine kadar geçtiği yıldı ve bunu Thunberg’ten daha fazla yapacak kimse yoktu. Çok kısa bir zaman değil: emisyonların gelecek yıl yıllık% 7.6 oranında düşmeye başlaması ve dünyanın ısınmayı durdurmak için yaygın olarak kabul edilen hedeflerine ulaşma şansını yakalayabilmesi için bu on yıl boyunca devam etmesi gerekecektir. Thunberg’in uyandırma çağrısı gerekli bir sarsıntıdır. Çözümlerle buluşmak hepimize kalmış. Thunberg, TIME’nın Yılın Personeli olarak adlandırılan en genç birey olduğu için, onunla ilgili anı anlatıyor. 92 yaşındaki franchise, sözde Büyük Adam'ın tarih teorisine, güçlü bireylerin dünyayı şekillendirdiği fikrine dayanıyor. Tarihsel olarak, bu, büyük örgütlerin merdivenlerini yukarı çıkaran ve iktidar koridorlarında evde bulunan insanlar anlamına geliyordu. Ancak bu anda, birçok geleneksel kurumun bizi haksız yere bıraktığı görülüyor. Şaşırtıcı bir eşitsizlik, toplumsal karışıklık ve politik felç nedeniyle, yeni tür etkilerin yaşandığını görüyoruz. Thunberg gibi insanlar, sebepleri olan liderler ve eski rubriklere uymayan, ancak kurumların yapamayacakları ve belki de asla yapamayacakları şekilde bize bağlanan bir telefon tarafından korunmaktadır. Küresel ısınmayı 8 yaşında bir çocuk olarak ilk duyduğunda, Thunberg “Bu olamaz, çünkü eğer öyle olsaydı, o zaman politikacılar onunla ilgilenirdi” dedi. tam da onu harekete geçiren şey, tıpkı Şili'nin Santiago sokaklarındaki öğrenci liderliğindeki protestolardan, haklar için savaşan genç demokrasi aktivistlerine kadar, kendi eylemsizliğimizin tehlikesiyle yüzleşmek için bizi zorlayan dünyanın gençliğine sahip olması. Hong Kong’daki Parkland, Fla’dan, silahlı şiddete karşı yürüyen Thunberg’deki yüksek okul okullarına gösterilmesi, iklim grevlerine ilham kaynağı oldu. “Torunlarıma, yapabileceğimiz her şeyi yaptığımızı söylemek istiyorum” dedi. Kasım ortasındaki Virginia sahilinden TIME'a, Atlantik'i yelkenli ile geçmeye hazırlanırken, “ve biz onlar için ve gelecek nesiller. ” İnsanlığın sahip olduğumuz yegâne evle olan yırtıcı ilişkisine dair alarmı çalmak için, parçalanmış bir dünyaya, geçmişleri ve sınırları aşan bir ses getirmek, yeni bir neslin öncülüğünde bize nasıl göründüğünü göstermek için Greta Thunberg, TIME'ın 2019 yılında seçtiği yılın insanıdır.

yeni yıl gecesi muhteşem görüntü

Yeni Yıl Noel Baba Bacadan Gelir

32 diş

Belki kendi papatya olup gelmiştir kimbilir... "Biz ki her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası." -Yunus Emre-

Wi-Fi Yok... Birbirinizle konuşun!

Marilyn Monroe Heykeli ve Yağmurdan korunma )

Ordu - 1