Zıplanacak içerik

Liderler

  1. Radya

    Φ Süper Üye
    4
    Puanlar
    12.979
    İçerik Sayısı
  2. ölümdevar

    Φ Üyeler
    2
    Puanlar
    35
    İçerik Sayısı
  3. gloria

    Φ Süper Üye
    1
    Puanlar
    10.937
    İçerik Sayısı
  4. *ozgur*

    Φ Yeni Üyeler
    1
    Puanlar
    2
    İçerik Sayısı

Popüler İçerikler

Üzerinde en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor: 16-05-2012 bütün bölümler

  1. Lafa nereden başlayacağımı bilmiyorum. Yıllarca okudum.. Tuvallette okudum, otobüste okudum, sonra metro çıktı orada okudum.. Kendimi bildim bileli yemek yerken bile okudum.. Matematik okudum, psikoloji, felsefe, tarih okudum.. Yeni yıl kutlamaları yapılırken bile ben sabahlara kadar okuyordum... Taa ki.. Kendimi keşfetmem mi diyeyim, yoksa insan psikolojisini keşfetmek mi diyeyim bilmiyorum ama "Puşkin'in Gizli Güncesi" adlı bir kitap beni derinden etkiledi. Puşkin severlerin bir kısmı bu güncenin ona ait olmadığını iddia etse de ilginç bir kitaptı.. hayatımda hiç açık olmadığım kadar açık bir yazı yazacağım. Ruhumu olduğu gibi ortaya sermek istiyorum. Puşkin'in güncesindeki gibi.. (Tabii eğer alkolün etkisi geçer de vazgeçmezsem) Hayatıma normal herhangi bir salak erkeğin olduğu gibi yüzlerce kadın girdi.. Bazıları yıktı geçti, bazılarının esintisi bile vurmadı yüzüme.. en sonunda anladığımı şu, biz(erkekler) hakikaten salağız.... Binlerce insanla çalışma fırsatı bulunca insanları bir bakışta tasnifleyebiliyorsun. Böyle bir yeteneğim olduğuna inanıyorum. kadınları da aynı şekide tasnifledim.. Ruhumu çırılçıplak bırakmak için hazır mıyım bilmiyorum ama yine de yazacağım.. İnşallah moderatörler "dismiss" etmezler:) İlk önce duygusal kısmından gireyim.. Hayatımda yalnızca 2 kadın sevdim. Sonuncusuna kavuşamadığımdandır herhalde, "Leyla&Mecnun" hikayesine döndü.. onu görmeden yıllar geçmesine rağmen hergün onunla yaşıyorum.. Bütün bu yazılarım da onadır aslında.. o okumuyor onu da biliyorum.. Her kadını tasnifledim de onu bir yere koyamadım.. hayatıma giren herkes de onu aradım.. zerresini yakalayamadım ve sonuna gidemedim.. Duygusal kısmı geçtik, kadınlara gelelim. Benim şahsi fikrim kadınların şeytan olduğu yönündedir. Bazı arkadaşlarımız buna şiddeti tepki göstereceklerdir (bayan arkadaşları kastetmiyorum).. ama onlar da bence yalakalıklarından yapacaklardır bunu.. Ya da umutlarından dolayı.. Bu benim şahsi fikrim, kimse üzerine alınmasın lütfen.. Haa, şeytan derken öyle mistik ritüellerden bahsetmek istemedim.. Sadece bizden çok daha zekiler ve kurnazlar. ."Suya götürüp susuz getirebilirler" hayatta girilebilecek her mekana, her türlü batağa girdim. ve her türlü fantazinin alasını da yaşadım. Kim kimi kullandı hala emin değilim... Puşkin'in Gizli Güncesi'ni okursanız eğer, orada okuduklarınızdan, ya da Puşkin'in hayallerinden öteye geçtiğimi rahatlıkla söyleyebilirim.. ve aslında inandığım ne biliyor musunuz, kadın ruhunun bizden daha hassas olduğu kadar bizden daha da derin olduğu... Benim hayallerim ve yaşadıklarımdan daha da derin.. Bunca yıldan sonra kadınlar hakkında kesin hüküm verebileceğim tek şey, aşık olan kadın aldatmaz... gerisinden korkun arkadaşlar. Hayatımın sonbaharına yaklaşıyorum.. bazı arkadaşlarım daha gençsin diyecektir belki de (muhtemelen benden daha büyük olanlar:)).. ama ruhumun hissettiği bu. bazıları der ya benim ruhum genç diye.. benim ki çok yaşlı arkadaşlar.. Detaya girmeye gerek yok.. Kitap reklamı yapmıyorum ama inanın bu kitabı herkes okumalı.. Ruh'un nasıl çırılçıplak bırakılabileceğinin örneği. Yukarıda yazmıştım ruhumu çırılçıplak bırakmak istiyorum diye ama bunu burada nereye kadar yapabileceğimi bilmiyorum.. dediğim gibi alkolün etkisi geçiyor sanırım.. Egom tekrar baskın hale geliyor.. İki dakika müsaade.. 2 founddip bu işi çözer galiba.. Fonda "Unutursun" çalıyon Candan Erçetin'den.. Gel de melankolik olma şimdi... Nasıl yazayım ben şimdi gerçekleri.. Benimki iflah olmaz bir aşk.. ondan kurtulmak için yıllardır çöllerdeyim.. mecnun mu oldum ne şaka bir tarafa her erkeğin hayatında sadece bir kadın olabilir hayatı boyunca.. Ben böyleyim.. umarım diğer hemcinslerim de böyledir.. (bu yalandı...) Bir erkek her türlü boku yer.. Sonra kendini kandırır, ben bunu yaptım şunu yaptım diye.. aslında yapılan kendisidir de haberi yoktur... Araya sıkıştırayım bari, burada 2 arkadaşım var, ikisini de bu yazıdan sonra kaybedeceğim gibime geliyor.. Olsun gerçekleri olduğu gibi yazmam lazım.. (aradan yarım saat geçti...) ve ben kimseyi kaybetmek istemiyorum.. yazımı burada sonlandırıp yayımlıyorum.. Okuyan herkesi, aşk'ı bilen herkesi çok seviyorum..
  2. "İnsanın en iyi arkadaşı dahi çıplak bir ruhu kabullenemez, benim bile kendi yazdığımı tekrar okuyacak gücüm yok." demiş. Henüz okumadım ama okumak istedim, merak ettim. Bir ara okurum herhalde... Ruhunu çıplak bırak demişsin bana, ben de sanırım senin için aynısını söyleyeceğim, bu yazı asıl anlatmaya niyetlendiklerini anlatmamış, vazgeçmişsin sanki... Şey gibi hani kendine itiraf edemedikleri vardır ya insanın, kendine bile itiraf edemedikleri; işte buraya onları itiraf etmeye gelmişsin ama sonra yine itiraf edemeden gitmişsin gibi..
  3. senin yazını okumadan önce yayınladım yazımı.. sadece şunu söyleyeceğim: Ruhunu serbet bırak... kelimelere boğulma.. Basitçe soy ruhunu....
  4. Bu güzel yazıyı okuyunca aklıma önce fanteziler, sonra astral seyahat, transandantal meditasyon, Maharishi Mahesh Yogi ve hatta Uçan Yogi'ler geldi. Biraz jemais vu'lu reenkarnatif hayvansal döngülerin, tek bir yaşama indirgendiği panteistik naturalizm kokan film şeridini seyrettiğim bu yazı, tam da Alice Harikalar Diyarı'ndanın sürrealist kıvamındaydı. Hayatın monotonluğunu yırtan zirvelerin donduğu fotoğraf karelerini, kompulsif kağıtlara dönüştürüp kapladığımız odamızda seklüse ve mutlu yaşayan bizler, belki de Bach'ın füglerinde gaibe yada otosenaryomuza infiltre olabiliriz. Kendimize biçtiğimiz ya da bize biçilen rollerimizi sergilediğimiz tiyatronun, tek spotunda aydınlanan mimiklerimiz mi bize ait, yoksa perinin vereceği cana hasret Pinokyo'nun tanrısından gelen ipleri mi özgür hissettiren bizi bilinmez elbet. Olmak yada olmamamak, işte bütün mesele yada aslında önemi olmayan tek şey bu. Eline sağlık, sevgiler...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.