Zıplanacak içerik

Genel

Seçilmiş Blog Başlığı

Sorma bana nafile,neler düşündüğümü, Söylemem tek söz bile ,çözemem o düğümü Söyleyemem... Seviyordum belki de seni ben bir zamanlar, Uçtu uçtu gönüldeki deyiversem kim anlar Söyleyemem... Gönülde kaybolanı,ah ızdırap duya duya Ararım gözlerinde geçmişteki yalanı Gerçekten duya duya söylemek isterim de Söyleyemem...
DÜNYA DEĞİLMİ KÖTÜ OLAN? BİZ KÖTÜ DEĞİLİZ Kİ...KÖTÜLEŞTİYSEKTE HEP ONUN YÜZÜNDEN, BİZ İSTEMEDİKTE O ZORLA YAPTI BÖYLE...   EVET EVET AYNEN BÖYLE OLDU, KİM İSTERDİ BAŞKALARINA BAĞIRMAYI? KİM İSTERDİ AÇ OLARAK UYUMAYI? KİM İSTERDİ HIZ ŞOV YAPARKEN BEBELİ BİR ANAYI ÖLDÜRMEYİ? KİM İSTERDİ CİĞERİ BEŞ PARA ETMEZ PATRONA BOYUN EĞMEYİ?   HEPSİ NEKADAR ZIT GÖRÜNSEDE BİRBİRİNE KÖTÜ ŞEYLER DEĞİLMİ? SUÇ BİZİM DEĞİL AMA ÜZÜLMEYE GEREK YOK, DÜNYA KÖTÜ!     AVUÇLARIMA ALSAM DÜNYAYI, İNSANLARI BİR KENARI
Bir yolcu olsaydım Son seferini yapan şu kara tren de Nerden gelip nereye gittiği belli olmayan Depreşen anılarımla birlikte... Hüznün ve burukluğun acı ifadesiyle Dumanını salına salına savuran trene Boynu bükük bakakaldım... Ben de bir bilet alsaydım da Beni de savuraydı hasret rüzgarlarıyla Nereye savrulacağımı bilmeden uzun bir yola Geç kaldım... Ardından bakarken rayların Geçip giden sevda düşü bir de pişmanlığımın verdiği sancı ile Yine geç kaldım... Zamansız yolculuklar bi
azönce forumlarda okuduum şeylerden çok etkilenmiş olmalıyımki aslında hiç yazasım yokken yazıorum   aldatmak, aldatılmak, kim böyle sevebilir falan gibi konular aşka getirdi, birazda hüzünlendirdi... hiçkimsenin aldatmak için geçerli bir nedeni yoktur, hiçkimse aldatma hakkına sahip değildir (tabee İNSANSA)   hiç aldatmadım, 1 kere aldatıldım hayatımın en kolay ayrılığı oldu, çok acı çektim sonrasında, ama bitti....aldatılan ne kaybedebilirdiki? ne olurdu? gururummu incilmişti? hayır...ç
insomnia diye bi filim vardı di mi? uyuyamamam hastalığı...karar verdim;ilan eder saygılar sunarım ki ben insomnia kanseri oldum....   yahu neden aceba ben uyuyamıyorum...özgüre dedim,sırtını dönüp uyumaya dewam etti... anneme dedim:bu vakitte arama kötü bişi oldu sanıyorum ,korkuyorum... dedi... müdüre dedim: şu raporu bi daha gözden geçirin dedi...   gece gece bilimum saçma sapan reklama maruz kalıyorum...herşeyi kesen bıçaklar var biliyo musunuz? ayrıca tbmm tv.nin gece yayınları kur
Bir gün ermişlerden birine sormuşlar: "Sevginin sözünü edenler ile sevgiyi gerçekten yaşayanlar arasında ne fark vardır?" "Bakın, göstereyim" demiş ermiş. Bir sofra hazırlamış. Sevgiyi dilden gönüle de indirmeyen kişileri çağırmış sofraya. Derken, tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından derviş kaşığı denilen iki metre boyunda kaşıklar. Herkes yemeğe başlamış. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden, sofradaki hiç kimse bir türlü döküp s
Bir bulut'dan, deniz üzerine bir damla damladı. Denizin genişliğini, görünce de utandı. Kendi kendine şöyle dedi: "Deniz bulunan yerde, ben kim oluyorum? Eğer o varsa, ben yok sayılırım!" Damla, kendisini küçük gördüğü için sedef onu bağrına bastı, besledi. Kader, o damlayı öyle yükseltti ki, sultanların taçlarına layık inci oldu. Damla, kendisini alçak gördüğü için yücelik buldu, yokluk kapısını çaldığı için var oldu...
Bir gün kozada küçük bir delik belirdi. Bir adam oturup kelebeğin saatler boyunca bedenini bu küçük delikten çıkarmak için harcadığı çabayı izledi. Ardından, sanki ilerlemek için çaba harcamaktan vazgeçmiş gibi geldi ona. Sanki elinden gelen herşeyi yapmış ve artık yapabileceği bir şey kalmamış gibiydi. Böylece adam kelebeğe yardım etmeye karar verdi: eline küçük bir makas alıp kozadaki deliği büyütmeye başladı. Bunun üzerine kelebek kolayca dışarı çıkıverdi. Fakat bedeni kuru ve küçücük, kanatl
ARKADASLAR OKUMAYA LUTFEN SAYFANIN EN ASAGISINDAN YUKARI DOGRU BASLIYIN.YURT DISINDA 12 YILDIR YASIYORUM VE TURKIYEDEKI SIRKET SAHIBI OLMUS AMA ADAM OLAMAMIS INSANLARIN TURK ASKERINI TECAVUZCU, ISGALCI, ZEVK ICIN INSAN OLDUREN ABD ASKERLERI ILE AYNI SEKILDE GORUP. `GUC KIMDEYSE ISTEDIGINI YAPAR` MANTIGI ILE ABD VE POLITIKALARINA DESTEK VERIP TURK OLDUGU HALDE TURKIYE`DE ABD GOYGOY`CULUGU YAPAN INSANLAR OLDUGUNU DEHSET ICINDE GORDUM... ARAMIZA GECEN YAZISMALARI HIC DEGISTIRMEDEN GECIYORUM...BU K
Büyük bir şirket'de, işe girmek isteyenlere bir soru sorulmuş ve soruya en uygun cevabı veren kişiyi işe almışlar. Doğru veya yanlış cevabın olmadığı soru'da düşünce sistemi değerlendirilmiş...   Adaylara,şu sorulmuş:   Karanlık yağmurlu bir gece, fırtına var, gök gürlüyor ve siz sabaha karşı 02.00' de tek başınıza ıssız bir yolda araba ile gitmektesiniz. Arabanız iki kişilik. Biraz ilerde otobüs durağında 3 kişi bekliyor: Birincisi bir doktor, sizi daha önce geçirdiğiniz kalp krizinden
Bir fısıltı kopmuş yüreğimden Savaşlar vermiş,deli dalgalarla çarpışmış Sessiz geceler ağlamış Bir fısıltı kopmuş yüreğimden Adını bilmediği serseri bir kurşun vurmuş Can evini yaralamış Ağlayan gözlerle uzaklara dalmış Bir fısıltı kopmuş yüreğimden Dağlara ferman yazdırmış Akan suaya suretini çizmiş Ne bir duyan ne de bir gören olmuş Bir fısıltı kopmuş yüreğimden Ne depremler görmüş tamiri olmamış Heyelanlara kapılıp delice savrulmuş İnce bir çizginin üstünde kalmış Kimse bir el
Doğu öğretilerinde,yaygın kullanılan bir sembol vardır Bir dairenin içine çizilmiş, siyah ve beyaz şekillerle vurgulanan bir semboldür ve yin-yang olarak bilinir. İşte bu sembol,her yapıda,olayda,doğa yasasında,dengenin olduğunu ifade eder. Evrende,denge hakimdir. Ve bu denge hali,karşıtların birliği olarak da,ifade bulmuştur... Karanlık olmadan,aydınlık açıklanamaz. Gece olmadan,gündüz ifade bulamaz. İnsan açısından da,bu böyledir. Eril ve dişil olarak varolmuştur ve iki kutup birbirini
Mazide kalmış ve sararmış kuru yapraklar Boynu bükük eski bir kitabın arasında Belki üzerine göz yaşı değmiş Buruk bir vedanın izleri kalmış Bir veda busesinin ardından verilmiş belli Ayrılık kokuyor ... Kitap eski yaprak eski Veda zamanı çok eski.. Dokunsam içim yanacak sanki Akıp gidecek gözlerimden bir yaş belli Ayrılık kokuyor... Kimbilir hangi vakit verilmiş bu sarı yapraklar Hangi hain terkedilişin ardından Bir hercainin parmak izleri var Bir de yüreği yanan sevgilinin gözl
Bu anı, bu günü ve yakın geçmişi yaşayan bizler, Amerika, İsrail ve İngiltere'nin Ortadoğuda uygulamaya soktukları "Bitiriş"i karşı konulamaz, engellenemez bir olgu olarak kabul etmeye başladık. Bu kabulleniş kendiliğinden mi oldu? hayır.   Bu ülkenin insanlarının ataları tüm dünyaca korkusuz ve mert insanlar olarak bilinir. Bu sıfat öyle basit elde edilmiş bir sıfat değildir. Bu sıfatı elde etmek yürek ister, şerefli bir yaşam ve gerektiğinde şerefli bir ölüm ister.   Bu ülkenin insanları
Bu gece adadan ayrıldıktan sonra ilk dafa yazıyorum .Birkaç yıl önce düştüğüm,içinde en büyük acılarımı yaşadığım,en güzel yllarımı harcadığım,tek başıma bırakılmama rağmen özgürlüğümü yaşayamadığım adaya veda ettim.Artık başka bir hayat,başka insanlar...Yavaş yavaş da alışıyorum galiba.Tabiiki en zoru,kaybettiğim yılların,yenihayatıma ayak uydurmama engel olması.Ama zaman karşısında her olgu çaresiz,acılar da kayboluyor,duygular da değişiyor.Peki değişimi kabullenebiliyor muyuz,onun yarattığı k
Misafir
Ne siyah var hayatta,ne de beyaz.Kimi zaman beyaz siyahtan daha siyah,sana en yakın aslında yıldızdan da uzak.Baksan ne çare,gördüğünü sanırsın,gördüğünü de anladığını. Oysa anladığım tek şey varsa şu hayatta, bugüne kadar hep yanlış anladığımdır.Düştüğün kuyuda acıların kadar güçlü,gözyaşların kadar yalnızsın. Yok sana bir ip uzatacak,ipi yaratacak sensin,ipin sonunun olmadığını bilmesi gereken de... Tırmanmak önemli olan,ağlamadan tırmanmak. Ne aşağı bakmak,ne aynaya...Çünkü diğer insanların
Sergiler en masum halini rüzgar Dile kolay, esmekte ruhlarla binyıllardır. Esmekte, bedenimden eski anlarda. Güneşe dost , yağmura yoldaş. Yoluma baş koyar , baş keser. Doruklarda soluklanmaz , doruklarda. Karlarda donar nefesi. Yaylaları sevince boğar , çiçek tozlarından. Yaylalar , aşkı söyler türküsünde. Güzel bilir , güzel söyler yalanı. Gerçek yapar, düşü hülyayı. Sergiler en masum halini rüzgar. Yüreğimi körükler yansın daha , daha... Güneşe dost , yağmura yoldaş sevinciyle.
AMİN MAALOUF'un SEMERKANT'ından   Tütüncüler Meydanında, gebe bir kadın Hayyam'a yaklaştı. Peçesini açtığında ancak onbeş yaşında olduğu anlaşılıyordu. Tek söz etmeden, çocuksu dudaklarında tek gülümseme olmadan, Hayyam'ın elindeki kestanelerden bir kaçını çalıverdi. Hayyam şaşırmadı. Bu Semerkant'da eski bir inanıştı. Bir anne adayı, sokakta hoşuna giden bir yabancıya rastlarsa, yiyeceğini elinden almak cesaretini gösterebilmeliydi. Böylece, doğacak çocuk, onun kadar yakışıklı, onun gibi ince
Döndüğüm de bahar yağmurları yağacak içini ısıtacak, Ilık bir rüzgar esecek alıp seni gidecek , Bekleyen bir sen bir de ben olacak, Alıp başını bu diyardan gideceksin demiştim... Sevda çiçeklerimi getirdim sana gelirken Başına taç yapayım da şahlan diye severken Bir türkü seçtim dönerken Dilinden dua gibi söylerken Döneceğimi söylemiştim sana Sevgilim... Bekelenen gün yakınsa varılacak yol da kutsaldır Sığdır bakalım şimdi bu sevgimi nereye sığdırırsan sığdır Taşacak bir ırmak gibi d
Bayraksızlar bayraksızlar Yere düşse bayrak sızlar Nerden bilsin kıymetini Soysuz sopsuz bayraksızlar   Ne olurdu yazmasaydım Ben bu kara yazıyı Bilmeseydi namert soysuz İçimdeki sızıyı   Yıldızların isyanı var Hilâl taşıyan felek Damla damla kan akıyor Delik deşik bu yürek   Al rengine kara bağlar Yastadır deli gönül Aşık'ın olmuşum senin Hastadır deli gönül   Renginde şehitlik gizli Hilâlinde mana var Yüreğimde saklamışım Kurbanında kına var   Topra
Tükense de sözler dil de Yok olsa da ışık gözlerin de Yolların sonu gelmese de Benim umudum var bu bana yeter Hasret ateşini söndüremesem de Özlemini giderip bir buse veremesem de Elini tutup terletemesem de Benim umudum var bu bana yeter Bir tatlı kelam edemesem de Sana olan sevgimi dile getiremesem de Başımı gögsün de hissedemesem de Benim umudum var bu bana yeter Aynı yolları yürüyemesek de Bir bardaktan su içemesek de Doğan güneşi birlikte seyredemesek de Benim umudum var bu b
MOHAWK KABİLESİ'NDEN SABAH DUASI     "İnsan olmak şereftir. Hayatın bütün nimetleri için şükranlarımızı sunuyoruz. Toprak Ana, ihtiyacımız olan her şeyi bize verdiğin için sana teşekkür ederiz.   Toprak Ana'yı kuşatan derin mavi sular, şükür size... Bütün canlı varlıkların susuzluğunu gidermek sizin gücünüzdür. Yemyeşil çimenlere teşekkür ederiz. Onlar çıplak ayaklarımızın altında bir halı serinliğinde yumuşacık uzanır, Toprak Ana'yı boydan boya döşerler. Toprak Ana'nın birbirinden nef
Sizin Hiç Babanız Öldü mü ? Benim Bir Kere Öldü Yıkadılar Aldılar Götürdüler...   Soğuk kış günlerin de sana sarılamamak Yüreğinde ki o BABA sıcaklığını hissdememek varya Bu nasıl bir duygudur bilir misin BABA? Herkes gitse sen beni bırakıp gitmezsin Terketmezsin diyordum Yanılmışım... Herkes gibi bir gün sen de gittin Ve senin gidişinin ardından asla bir bekleyiş olmayacaktı Sen geri dönmeyecektin Kabullenmek çok zor biliyorum Ama kavuşmayı beklemekte çok zor Sen de bunu biliyor

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.