Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

Ana ekranınızda anlık bildirimler, rozetler ve daha fazlasıyla tam ekran uygulama.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Bloglar

Seçilmiş Blog Başlığı

Bir düşüştür sadece yaprağın yaptığı. Kendini yerde bulana kadar ne yağmurlar ne rüzgarlar geçirmiştir. Kışı da düşünmüş müdür ki ağaç ona canı verirken. Akıl edebilmiş midir ki bir gün uçup gideceğini?   Bulutundan ayrılmak ister mi bir yağmur damlası? Nereden bilebilir ki onu bıraktığında yapacak başka hiçbir şeyi olmadığını. Çaresizce vurmaz mı toprağa? Bulutundan ayrılmamış hangi yağmur damlası başına bunun geleceğini bilir ki… Ya da bilse bulutunu bırakır mı ki?   Karanlık geceyi
Bütün gün seni düşündükten sonra… Şu gecenin karanlığından sıyrılıp yine seni düşünmek Seninle dolduruyorum içimi Sana bir şey olduğu zaman içim acıyor, Ya da içim her acıdığında sana bir şey oluyor diye korkuyorum…   Dua ediyorum her gece onun için Onun başına gelecek olan bana gelsin diye. Hiç üzülmesin istiyorum. Ağlamasın sakın… Bir damla gözyaşı süzülmesin yanaklarından aşağı. Sadece gülsün melek.   Onu o kadar çok seviyorum ki;   O tutmayacaksa ellerimden başka kimse tutması
GÖZYAŞI!!   Kollarında can vermek ya da kollarında hayata dönmek? Son nefesimde olsa alacağım senin yanında olmak… Ve her şeyimi alıp giderken bu hayattan seni orda bırakmak!!!   Gözüm almıyor seni bırakmayı. Aklım el vermiyor. Sana bir şey olacak diye ödüm kopuyor.     Her seferinde gözlerim dolu bakıyorum resimlerine; Gözlerimden süzülen dudaklarıma gelene kadar seni seviyorum diyebiliyorum.   Artık utanmıyorum gözyaşlarım sel olsa da, Utanılacak bir şey yapmıyorum. Kalbimden
DALGA!!   Nasıl bir varlık bu seninki! Yokluğunda akıl almaz bir hüzün yaşıyorum. Her saniye sana gidiyor aklım. Seni düşünüyor…   Hiç çıkmayacaksın ki sen aklımdan? Her seferinde kıyıya vuran dalga gibisin. O kadar alıştım ki sana…   Denizde gibiyim sanki uçsuz, bucaksız; Tam ortasında… Ama suya değemiyorum. Dokunamıyorum. Etrafımı sarıyor ama ıslanamıyorum.   Gözyaşlarım suyun derinliğinde kayboluyor. Sanki ağladıkça boğuluyorum; Boğuldukça seni düşünüyorum!! Çıka gelip şu
Senden öncesi var bu hayatımın; Yitirilmiş umutlar, suya düşmüş hayaller Ve ardı arkası kesilmeyen üzüntülerim.   Baş edemiyordum.. Bir boşluktan aşağı düşmek gibi, Kanatların olup da uçamamak gibi bir şey bu Her saniye hayatın sana attığı tokatlardan korunamamak. Ve sonunda pes etmek…   Biliyordum gerekliydi! Bu yitirilen umutlar can bulamalıydı. Önce bir anlam kazanması gerekiyordu hayatımın.   Ve nasıl oldu ise…   Ağlayan hayallerimin arasında hep gülen bir melek belirdi. Her
İnsanları sevmiyorum. Her hareketlerini kuşkuyla izliyorum. Bencil olduklarını biliyorum, kendi yararları için, benim zararımı istediklerine eminim. Bu duygu içinde yaşadığımı, ikinci defa birisine ifade ediyorum. İnsanlar (Çevremdekiler) bu düşüncemden habersizler. Onlara belli etmemek için ne gerekirse yapıyorum ve yapmaya devam edeceğim. Yüzümde sabit bir tebessüm maskesi ile dolaşmam gerektiği konusunda saplantım oluştu. Gördüğüm her kişiye tebessümle baktığım için, bazı bayanların refakatle
Yasanan hayatlar gercek mi? Yoksa hepsi birer hikayedenmi ibaret? Yasami nede olsa hikayedir Ve sonu bir iyi yada kötü bitecek Diyerek bosmu vermeliyiz,nereye sürüklerse sürüklesin rüzgar deyip... Bu günlerde bu sorulara cevap ariyor ve bulamiyorum... Sanki üstümde bir baloncuk ve icinde bir cok soru isareti....
  • ELiFLE
Yüzünü alıyorum elime yaşam budur , Bir gülün akşamı da budur Seninle doğmak yeryüzüne her sabah Ve silinmek seninle. Sen yollara yürürsen , çiçekler de yürür, şaşarım gülüşünün ardından güneş doğmazsa, Bir çocuk kapılari kırıp kırlara koşmazsa, Sen ufuk çizgisinin düşüncesiyle özgür, Gülüşü ışık olup da yüzüme akan düş, Sen uzak kıyıların denizkızı, Sen benim yüreğimde açan gülsün..   Benim sevgim, zaman ve uzaklıkla sınırlı değildir. Zamanı kaldırınca aynı andayız. Uzaklığı ka
Son beş gündür yağmur yağıyor,sonbahar yağmurları,soğuk ve esintili hiç dinmeyen bir yağmur.. Çalıştığım dairenin pencere önünde bir çam ağacı var dışarı bakınca garip bir şekilde güzel geliyor bana manzara.. İnadına yemyeşil bir ağaç...ne sonbahar yağmurlarından etkileniyor nede kışın fırtınasından öyle dimdik ve yemyeşil.. Bir çam ağacı kadar hükmümüz yok,bizim ruhumuzda ki sonbaharlar yerle bir ediyor bizi hele birde yüreğimize kar yağmaya görsün... Doğadaki en güçsüz canlılar insanlar ga
  • suheda
Sosyologlar, toplumdaki farklı eğitim-kültür ve sosyo-ekonomik tabakaları çeşitli model ve kavramlar yardımıyla açıklamaktadırlar. Türk toplumunun analizinde kullanılan "Beyaz, Siyah ve Gri Türkler" metaforu, sosyolog Nilüfer Göle ve Orhan Türkdoğan tarafından sıkça kullanılır.   "Siyah Türkler" ifadesiyle, eğitim seviyesi en fazla liseye karşılık gelen, kültür seviyesi düşük, ekonomik gücü olmayan, inanç ve geleneklerine bağlı, ortalama Anadolu çoğunluğuyla, köylü, hizmetli ve işçiler tarif
Bahar gelme üstüme!..     Bahar, yalvarırım çek git işine!.. Salma üstüme çiçeklerini, ...aklımı çelme!.. Her sabah çimenlerin çiyden ürpererek uyanıyor bahçemde; sonra güneşle oynaşıp tütsülenmiş gibi buğulanıyor. Ne zaman sokağa çıksam badem ağaçları salkım saçak çiçek... Kavaklar kıpır kıpır, ıslık ıslığa meltem... Kırda dayanılmaz bir kekik kokusu, toprakta türlü çeşit börtü böcek... Yapma bunu bana bahar, Böyle üstüme gelme...!   * * *   Zaten damarlarıma zor zaptediyor
  • yasark
Bir hayal öldü bugün... Ve sessizce gömdüler topraga, En derinlere kazdim mezarini; Hic cikmasin; rüyalarimda umudum olmasin diye... Mavi bir düsün icindeydim... Düsüm siyahlara bürünmüs,oysa ben hep mavi sanmisim.. Öldü mavi düsüm ve ben sessizce en derinlere gömdüm Bu gece.... 05.11.2007,elifce...
  • ELiFLE
Onu dinlemek onun sarkılarıyla büyümek ve onu görebilmek....   Sözleri yazmaya gerke yok dinlemek daha güzel sanırım izlemekte....   Islak Islaktı gözler.... Ejju6-mZtNY   Bindik Bir Alamete Gidiyoz Kıyamete (okadar cok sey anlatıyoki kucuktum bilmiyodum buyudum ögrendim)   w7N5hCT29mA   Resimdeki Gözyaşları (Ayrılıkta sadece sen bizi terketmedin Cem karaca seninle avuttuk kendimizi)   r2MN-gkI5Y0   Herkes gibisin (Sevgili icin yapılan onca sey ve unutmak bi anda yine icimizi o
“İnsanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır”, der Dostoyevski… Veda acısı, kabuğunu soyar insanın; yıldızını kazıyıp çırılçıplak ortaya serer. Birlikteliğin örttüğü tüm kusurları ayrılık sergiler. Bir ayrılık arifesinde helalleşilir ve o an hakiki tabiatlarıyla yüzleşilir.   “Ölene kadar” diye söz verilmiştir, ama “ölüm yolunda” başka tercihler belirmiştir. Kararsız prensesin vicdani azap çekerken 7 cücelerin somurtkanı “aklini başına” al diye fısıldar
Duygular akar,durduramazsın bazen... İşte,öyle bir anda,gel bana. Korkular büyür,güven olmaz ya hani... İşte,öyle olsada,güven bana.   Kalbim gizli bahçe, Şehrin ortasında; Aşk,eski hikaye, Anlatıyım sana...   Gel bana,gel bana,sevdiceğim; İsterse tersine dönsün dünya... Gel bana,gel bana,hep seveceğim; Sen yeter ki gel bana.   Sözler biter,konuşamazsın bazen... Sen sakın susma,gel bana.   Kalplar kırılır,onaramazsın ya bazen... Sen sakın küsme,gel bana.   Kalbim gizli bahçe
  • LilaC
Sevgili dostum,     Yeni şeyler öğrendim, mataramda acılar... Meğer bitti dediğim şeyler, eksikmiş, meğer hayat dediğim kendi kurgularımla doluymuş.       Ne gördüğüm papatya bembeyazmış, ne de çamur dediğim kötü kokarmış... Basit sınıflamalar arasında karmaşıklaşan kurgularım, meğer pek de yavanmış.     İçim çok acıyor dostum, sanki bir sen kaldın bildiğim gibi olan. Hayatımda kalamayan...       Affetmekten vazgeçtim dostum. Dolayısıyla kızmaktan... Her mahkemede masumiyetimi bile
Misafir
Teorik olarak Beldegah nedir?   Belde'nin karşılığı Fransızca da la-commune diye geçiyor. Bugünki Belediye kelimesi ile aynı kökten türemiş olmakla birlikte Burjuvazi'nin kurumlarındandır aslında. Niye? Çünkü Burjuvazi güçlenmeye ve denizler yolu ile yeni limanlara demir atmaya başlamak ile birlikte güdümüne aldığı devletlere liman kentlerini yapılandırmasını ve yerel yönetimlerini güçlendirmesini talep etmiş daha doğrusu dikte etmiş. Bugün Belediye yönetim birimleri bunun sonucunda doğmuş. Ve
Gerçeklere paraf atmak lazım her an Ve A'raf olmak lazım sığınacak yer bulamayanlara, Ne cennette ne cehennemde yer almak istemeyenlere Durak olmak lazım bazen Ve bir liman gibi barındırmak...   Kalkmak lazım kalkamayan topallarla, Ve kaldırım olmak lazım dayanacak yer bulamayanlara. Baston gibi adım adım izleyen olmak lazım ardınca, Tutunamayan çolaklara. Yardımın kendisi olmak lazım, Yarım kalmak lazım bazen bir olabilmek için noksanlarla. Eyvalla...
değer vermek değersizleştirirde..   senden sonra bir iguana beslemeyi düşündüm biliyomusun..duvardaki sineklere dilinin hangi açılardan açılacağını..girdiği ortamlarda renksel şekilliliği..hatta kreşe bile göndermeyi düşündüm..çatlarcasına göbeğim gülmekten..belki ağlardımda patlarcasına kafam..göz göze gelme sevdasına hamağımın ipinde hareketsiz dururken iguanam..ve bakarken gözleri farklı istikametlere..acaba göz gözede gelebilirmiydik olasılıklığı..mukadderat..   demek bir "deli" olduğu

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Tarayıcı push bildirimlerini yapılandırın

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.