Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Ah, Bir de Konuşabilselerdi...


tülvent

Önerilen İletiler

131113084419_kaplan_464x261_kaplan_nocre
 
 

Himalayalarda, kedigiller ailesinin büyük kedi alt grubunun,

şu ana kadar bulunan en eski fosiline ulaşıldı.

 

Fosil şimdiye kadar bilinmeyen ama halen Asya'da yaşamakta olan "kar leoparına benzer" bir türe ait.

 

Latince Panthera Blytheae olarak adlandırılan fosilin kafatası parçaları üzerinde yapılan inceleme, 4.4 milyon yıl öncesinden kalma olduğunu gösteriyor.

 

Tibet'teki bu keşif, büyük kediler diye adlandırılan türlerin, ilk olarak Afrika'da değil Asya'da ortaya çıkıp evrildiği ve dünyaya buradan yayıldığı teorisini destekliyor.

 

ABD ve Çin'den paleontologların bulguları İngiltere'de Royal Society tarafından çıkarılan tıklayın Proceedings B adlı biyoloji araştırmaları dergisinde yayımlandı.

 

Uzmanlar hem anatomik veriler hem de DNA bulgularını kullanarak, kafatasının soyu çoktan tükenmiş ama bugün bilinen bazı türlerle aynı bölgelerde yaşamış bir "büyük kedi" türüne ait olduğu sonucuna vardılar.

 

Güney California Üniversitesi'nden Dr Jack Tseng "Bu kedi bildiğimiz kar leoparlarının kızkardeşi. Geniş bir alnı ve basık bir yüzü var. Ama biraz daha küçük. Bulut benekli leopar (Neofelis Diardi) boyutlarında" diye tarif ediyor.

 

 

Anayurt Asya

 

Bulgular kedigillerin dünyanın neresinde ortaya çıkıp yayıldıkları konusundaki tartışmalara da yeni bir boyut getiriyor.

Dr Jack Tseng, "Biyologlar büyük kedilerin Asya kökenli oldukları hipotezini ortaya atmışlardı. Fakat DNA bulguları ile bulunan fosiller aynı yöne işaret etmiyordu" diyor.

 

 

131113083954__71068134_panthera_blytheae
 
 

Büyük kediler diye de anılan panterler (pantherinae) kedigiller (felidae) ailesinin aslan, jaguar, kaplan, leopar, kar leoparı, bulut benekli leopar gibi türleri kapsayan bir alt grubu.

 

DNA verileri bu grubun, kedigiller familyasının diğer kolu küçük kedilerden (felinae) yaklaşık 6.37 milyon yıl önce ayrışarak evrildiklerini gösteriyor. Kugar, vaşak ve evcil kediler bu alt gruba dahil.

 

Fakat bundan önce ulaşılan en eski fosil Tanzanya'daki Laetoli'de 1970'lerde Mary Leakey tarafından yapılan kazılarda bulunan 3.6 milyon yıllık "büyük kedi" dişleriydi.

 

 

Tibet' deki sürpriz

 

Yeni fosiller 2010 yılında Tibet'in güney batı bölgesindeki Zanda havzasında yapılan kazılarda, Dr Tseng ile meslektaşı ve eşi Juan Liu'nun da aralarında bulunduğu bir ekip tarafından bulunmuştu.

Bir nehir tarafından taşınmış 100 kadar kemik buldular. Bunların arasında biraz ezilmiş de olsa hemen tamamen bütünlüğünü korumuş bir "büyük kedi" kafatası da vardı.

 

Dr Tseng BBC'ye, o havzada kedigillere ait bir fosil bulmayı hiç beklemediklerini anlatıyor:

"Genellikle antilop ve gergeden buluyorduk fakat bu bulgular çok istisnaiydi. Porsuk, sansar, tilki gibi çok sayıda etobura ait kemikler bulduk."

 

Yeryüzünün kayalarda izi kalan tarihi manyetik değişikliklerinden yararlanan magnetostratigrafi tekniği kullanılarak kemiklerin yaşı belirlendi.

 

 

Kemikler 4.10 ile 5.95 milyon yıl öncesi döneme aitti. Kafatasının yaşı ise 4.4 milyon yıl olarak saptandı.

 

Bilinemeyenler

 

Bristol Üniversitesi'nden büyük kedi uzmanı Dr Manabu Sakamoto "Bu çok önemli bir bulgu. Fosil kayıtlarındaki çok önemli bir boşluğu tamamlıyor" diyor.

 

"Bulgular büyük kedilerin önce Asya'da ortaya çıktığı tezine çok güçlü bir destek sağlıyor. Ayrıca eski kedigillerin neye benzediğine, nerelerde yaşadığına dair önemli ipuçları sunuyor."

 

Fakat, bir başka önde gelen büyük kedi evrimi uzmanı Teksas'daki A&M Üniversitesi'nden Profesör William Murphy, kafatası bulunan türün, kar leoparının yakın akrabası olduğu çıkarımını sorguluyor.

 

"Araştırma ekibinin kafatasının kar leoparına çok benzediği iddiası sadece morfolojik (biçimsel) özelliklere dayanıyor, oysa bu morfolojik soyağacı halen yaşayan türlerin DNA soyağacı ile örtüşmüyor. Dolayısıyla yeterince sağlam bir tez değil" diyor.

 

Profesör Murphy yine de tezin doğru olması ihtimalinin bulunduğunu, ama daha başka bulgularla desteklenmesi gerektiğini söylüyor.

 

Araştırmayı yürüten Dr Tseng ile çalışma arkadaşları önümüzdeki yaz Tibet'te araştırmalarını sürdürecekler.

 

James Morgan

BBC bilim muhabiri

 

13 KASIM 2013

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kedinin onuru, gururu ve özgüveni beni her zaman hayran bırakmıştır. Kedi bambaşka bir hayvan.

 

Bir de kuşlar... Bu iki türe karşı derin hayranlık besliyorum. "Kuşlar Kanatlı Uygarlık" filmini lütfen izlemediyseniz izleyin. Ömrümde izlediğim en güzel film diyebilirim. Elli kereden fazla izledim, arşivimin demirbaşı, bir kez olsun gözüm yaşarmadan izlediğim olmadı. 

 

İnsanlardan, insanlıktan utandığım ise, sanırım 2004 yılıydı, bir gizli çekim yayınlanmıştı. Meğer bu olay her yıl gizlilik içinde yapılıyormuş. Fakat o yıl bir kameraman gizlice çekim yapmayı başarmış.

 

İnsanlığın utancı, yüz karasıydı. Ellerinde çivili sopalarla bir grup buzların üzerinde ilerliyordu. Yavrularını yalayan, emziren foklara vahşice ve barbarca saldırıyorlardı. Çivili sopaların darbelerine uğrayan foklar çaresiz suya kendilerini atıyorlardı. Buzlar üzerinde ne olduğunu anlamayan, masum bakışlarıyla insanları izleyen beyaz kürklü yavru foklar kalıyordu. 

 

Gerisini anlatmaya yüreğim elvermiyor. İnsan olmak maalesef bir utanç, bir yüz karası... Şu kadarını söyleyeyim, bu canavarlar beyaz kürklerin peşinde ve onu da delmeden almaları gerekiyor ki parasal değeri düşmesin.

 

Kanada hükümeti filmin yayınlanmasından sonraki yıl fok avını askıya almak zorunda kaldı fakat sonra konu unutuldu.

 

Bu kürkleri sırtına geçiren vicdansızların yüreğinde nasıl bir sızı oluşmadığına ben akıl erdiremiyorum. İnsan olmak bu kadar mı ucuz... Önüne gelen insanım diye ortada geziyor... 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

democrossian, Paylaştıklarına tüm kalbimle katılıyorum. 

 

Kanada Hükümeti'nin ülke ekonomisine büyük katkısı olduğu gerekçesiyle desteklediği geleneksel fok balığı avının, o vahşet tablosunun fotoğraflarını ben de gördüm, insan olmaktan utandım.

 

Faroe Adaları'nda da balina ve yunus balıklarının eti yenmiyormuş. 10. yüzyıldan kalan bir geleneği sürdürüyor ve her sene yaptıkları katliamla atalarını anmış oluyorlarmış. Sadece ataları gibi balinadan çıkan yağı adet devam etsin diye, gaz lambalarında kullanıyorlarmış. Bunun için de; denizde çevirdikleri savunmasız balina ve yunusları koya sürüp kaçış noktası kapanan zavallı hayvanları denizin içerisinde katlediyorlarmış.

 

Hülasa, en vahşi canlı İNSAN!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kedi kadar insanın stresini alan bir şey bilmiyorum. Eve gelip kedime sarıldığımda, yumuşacık pamuk tüyleri ve hırıldayan nefesi, günün tüm yorgunluğunu ve stresini unutturuyor. 

 

Karnını doyurduğum halde minnet etmeyip bir köşede kendi başına kalmak istemesine ise nankör diye kızmak ne kelime, hayran oluyor ve saygı duyuyorum. Ne zaman isterse gelip benimle oynuyor, omuzuma kadar çıkıyor. Sadece kendi istediğinde. İstemeden elimde tutmaya çalışmak nafile. Ne yapar eder, kurtulur kaçar. Ne zaman isterse kendisi gelir.

 

Zamanı o seçer, ben değil... 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

MİNİKLERİM

 

Bundan 4 yıl önceydi. Bir gece oğlum, sitemizin bahçesinden acı acı gelen miyav seslerini duyup aşağıya indiğinde, köpeklerin saldırısına uğramış olan iki minikle karşılaşır. O gece, misafir olarak aldığımız; biri gözlerinden, biri bacağından yaralanmış olan ''minikler'' den ayrılamayınca da bizimle yaşamaya başladılar.

 

Nasıl bir mutluluktu! Evin neşesi olmuşlardı bir anda. Hele de iyileştiklerinde! Bahçeye çıkardık birlikte, onlar koşup zıpladıktan sonra hep aynı zeytin ağacının üzerine çıkıp beni beklerler, beraberce eve girerdik. Yarış bile yapardık bazen. Kaybeden nedense hep ben olurdum.

 

Yine bahçeye indiğimiz bir gün, beni görür görmez ağaçtan pıtır pıtır inen miniklerim yoktu. Çevrede ne kadar ulaşabildiğim yer varsa arıyorum, sesleniyorum yok... Yoklar... Çıldırıcam... Kaybetmiştim onları.

 

Ertesi gün, bahçede çaresiz halde aranan halime acımış olacak ki; bahçıvan isim konusunda israr etmezsem anlatacağını söyledi. Meğer, apatmandaki sevgisiz birileri, onları çuvala koyup atması için kendisine talimat vermiş, gönlü elvermediği için O da bunu yapamamış. Evde yaşayan miniklerim kimi, neyi ve nasıl rahatsız etmeyi başarabildilerse artık...

 

Durumu öğrenince, eşimle arabaya atlayıp Ada' da aramadığımız köşe bucak bırakmadık. Yok... Yok... Yok!!!

 

Günahsız iki melekğimiz, yaklaşan kış aylarında ne yaparlardı, ne yer ne içerlerdi. Ama elimizdenden ne yazık ki hiç birşey gelmedi.

Hala içim sızlar onları düşündüğümde.

 

Çektiğim o güzelim fotoğraflarıyla bir video hazırlamıştım onların anısına. Paylaşmak istedim sizinle.

 

Videodaki kara kedimi de, bir gün Bostanlı' da nereye gideceğini bilmez halde caddede görmüş, ezilecek diye kıyamayıp almıştım. Kara' m onları hiç kıskanmamış hatta çok iyi arkadaş olmuşlardı. Maalesef ki; hepimiz için yarım kalmış bir mutluluk oldular.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kedi öyküleri genelde buruk biter. Kötü komşular, vicdansız kişiler, otomobiller ve duyarsız sürücüleri, bazen kedinin kendi yaramazlığı... Kedi yerinde duramayan bir hayvan ve o yüzden kısırlaştırılmaları gerekiyor. Yoksa rahat durması olası değil. Çapkınlık peşindeyken başına mutlaka bir iş geliyor.

 

En azından ömürleri bize göre kısa. Başlarına bir şey gelmese de bu tatlı dostlarımızın ölümüne mutlaka şahit oluyor ve çok üzülüyoruz. 

 

Benim Pamuk'a masada yeme izni verme jestim bana pahalıya patladı. Yemekte yerimden yarım dakika ayrılsam, onu kendi tabağını bırakmış, benim tabağımdan yerken buluyorum. Geçen gün pizzamı saniyeler içinde mahvetmiş, birazcık kalkmamla kendi dilimini bırakıp hemen benim tabaktakinin üzerinde ne varsa toplamış. Geri geldim ki pizzanın üzerinde bir şey kalmamış! laughing.gif 

 

Olsun, ben de kalkmasaydım değil mi? Hiç fırsatı kaçırır mı? grin.gif 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.