Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bizim adımıza özür size mi düştü ****? seçilmişer...!


kaplan-200

Önerilen İletiler

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=749033

 

Acaba Bizans halkının torunları olan Rumlardan taa Orta Asya'lardan çıkıp gelip vatanlarını gaspettiğimiz için, bu haksızlığı düzeltip Anadolu'yu tekrar Rum vatanı yapmak gibi çok iyi ve güzel niyetlerle Anadolu'ya gelen kahraman ve kurtarıcı, hakkaniyetli Yunan askerlerini kaba ve nezaketsiz biçimde kovduğumuz için de özür dileyelim mi? Oldu olacak, Anadolu'yu gerçek sahiplerine terkedip vura kıra eski anayurdumuza dönüp yeniden vatan haline getirmeye çalışalım mı?

 

İmza kampanyası anlamsız, trajikomik ve daha ötesinde maksatlıdır. Böyle bir kampanyaya destek vermek düşünülemez. Doğu Ergil cevahiri kurtarmaya çalışıp çark etmiş. Kendisi akıllı bir insandır ama güvenilmezdir. Çoğu sözüne itibar ederim ama her söylediğine değil...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 386
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bir dönemler Apoya sayin Baskanim diye hitap eden ve her sempozyumda PKK propagandasi yapan, yeni dönemin en büyük Atatürkcü ve ulusalcisi olarak taninan Yalcin Kücük kendi sitesinde 1915 yilinda Ermeni vatanadaslarina karsi yapilan katliam tipi öldürme olaylarini kabul ediyor ama, bu öldürme olaylarinin Türk'lerle alakasi olmadigini bilakis Ibraniler tarafindan yapildigini iddaa ediyor.

 

" ........

İşte Yalçın Küçük’ün ezber bozan açıklamaları:

 

İbranilerimizi Tebrik Ediyorum

 

Böyle bir kampanya yapmalarına çok sevindim. Kendilerini tebrik ediyorum. Benim söylediklerimi yapıyorlar. Bu imzacılar bana çok karşılar ancak benim söylediklerimden, tavsiyelerimden kurtulamıyorlar.

 

Ayrıntısına girerek kimseyi rahatsız etmek istemiyorum ancak benim görüşüm şudur: “Ermenilere yapılanların çoğunu biz Türkler yapmadık”. Bunlar içimizdeki İbrani asıllıların yaptıkları bir iştir. Daha detaylı olarak söyleyecek olursak Ermeniler’e karşı yapılan eylemlerin faili içimizdeki Sabetayistlerdir. Bu genel olarak son 150 yıldır Türkiye’de bir Hristiyan, Yahudi savaşları olduğunu, biz Türklerin de bu savaşlarda sadece figüran olduğunu söylüyorum.

........... "

 

Kaynak : -http://www.yalcinkucuk.net/haber_detay.asp?haberID=198-

 

Daha neler duyacagiz, cok merak ediyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yeni dönemin en büyük Atatürkcü ve ulusalcisi olarak taninan Yalcin Kücük kendi sitesinde 1915 yilinda Ermeni vatanadaslarina karsi yapilan katlam tipi öldürme olaylarini kabul ediyor ama bu öldürme olaylarinin Türk'lerle alakasi olmadigini bilakis Ibraniler tarafindan yapildigini iddaa ediyor.

 

" ........

İşte Yalçın Küçük’ün ezber bozan açıklamaları:

 

İbranilerimizi Tebrik Ediyorum

 

Böyle bir kampanya yapmalarına çok sevindim. Kendilerini tebrik ediyorum. Benim söylediklerimi yapıyorlar. Bu imzacılar bana çok karşılar ancak benim söylediklerimden, tavsiyelerimden kurtulamıyorlar.

 

Ayrıntısına girerek kimseyi rahatsız etmek istemiyorum ancak benim görüşüm şudur: “Ermenilere yapılanların çoğunu biz Türkler yapmadık”. Bunlar içimizdeki İbrani asıllıların yaptıkları bir iştir. Daha detaylı olarak söyleyecek olursak Ermeniler’e karşı yapılan eylemlerin faili içimizdeki Sabetayistlerdir. Bu genel olarak son 150 yıldır Türkiye’de bir Hristiyan, Yahudi savaşları olduğunu, biz Türklerin de bu savaşlarda sadece figüran olduğunu söylüyorum.

........... "

 

Kaynak : -http://www.yalcinkucuk.net/haber_detay.asp?haberID=198-

 

Daha neler duyacagiz, cok merak ediyorum.

 

Inandirici gelmedi dimi?

Siz Ermenileri Türklerden baskasi öldürmediye inananlardansiniz,böylece baska tezler size abuk gelmektedir saniyorum.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İmza kampanyası anlamsız, trajikomik ve daha ötesinde maksatlıdır. Böyle bir kampanyaya destek vermek düşünülemez.

 

Sayin Demirefe, sizin icin anlamsiz olabilir ama özür dileyenler icin anlamlı olabilir. Siz, biz, hepimiz, kullandigimiz dillerin esiriyiz. Açıklamak isterim.

 

Ingilizcede ...

 

birine "Sorry" dersiniz , Özür dilemek isterseniz.

birine "Sorry" dersiniz , onun acısını paylaşmak isterseniz.

birine "Sorry" dersiniz , ondan af istiyorsanız.

birine "Sorry" dersiniz , ona kaybınızı anlıyoruz demek isterseniz.

 

Peki bu özür dileyen insanlarin yaptigi şey degişik anlamlarda olabilirmi? Niye herkes "özür diledigi" zaman, aynı amacı ifade etsinler? Bu insanlarin ifadesi, haydi gelde "geçmişi unutualım", "barış yapalım", "acılarınız paylaşalım", "aramızdaki mesafeleri kısaltalım", "kavgayı birakalım" gibi ifadeler olabilirmi? Belkide, bu davranısın ermeniler arasındaki aydınlara bir firsat verip onlara arasındada böyle "geçmişi unutualım", "barış yapalım", "acılarınız paylaşalım" düşüncelerede yol verebilirmi?

 

Bu yüzden imza kampanyasına katılanların haklarını savunurum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Inandirici gelmedi dimi?

Siz Ermenileri Türklerden baskasi öldürmediye inananlardansiniz,böylece baska tezler size abuk gelmektedir saniyorum.

 

saygilarla

Inandiricilikla alakasi yok sn politika. Önemli olan olaylara cözüm gözüyle bakmak. Osmanli devleti sinirlarinda oldugu icin önce güvenlikle sorunlu olan devlet sucludur. Birde daha düne kadar öyle bir katliam yok dnirken simdi oldu ama biz degiliz deniliyor, cok dikkat cekici. Diger taraftan benim adima karar vermekten vazgecin. Siz kendi adiniza gösrüslerinizi bildirin yeter. Benim bir yazimi gösterinki Ermeniler sadece Türkler tarafindan öldürülmüs demis olayim. Bulamazsiniz, ama genede siz benim ve baskalarinin adina ne olduklari hakkinda karar vermeye devam ediyorsunuz. Bu da sizin konulara nasil yaklastiginizi gösteriyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Inandiricilikla alakasi yok sn politika. Önemli olan olaylara cözüm gözüyle bakmak. Osmanli devleti sinirlarinda oldugu icin önce güvenlikle sorunlu olan devlet sucludur. Birde daha düne kadar öyle bir katliam yok dnirken simdi oldu ama biz degiliz deniliyor, cok dikkat cekici. Diger taraftan benim adima karar vermekten vazgecin. Siz kendi adiniza gösrüslerinizi bildirin yeter. Benim bir yazimi gösterinki Ermeniler sadece Türkler tarafindan öldürülmüs demis olayim. Bulamazsiniz, ama genede siz benim ve baskalarinin adina ne olduklari hakkinda karar vermeye devam ediyorsunuz. Bu da sizin konulara nasil yaklastiginizi gösteriyor.

 

Hic kimse oldu ama biz degildik demiyor,Olmayan birseye kimse oldu demez,diyenlerin de kimler olduklari bilinmektedir.Bugün soykirim oldu diyenleri ben yeterince tanimladim.Ermeniler degildir magdur olanlar,Türklerdir.Siz farkli görseniz bile gercek budur,cünkü binlerce belge vardir ortada,Ermeni ve yandaslarinin yazdigi sahte tarihler degil,olaylarin icinde olanlarin yazdiklari belgeler.

Ben kimsenin hakkinda karar vermem,herkes kendi hakkindaki karari kendisi zaten yazdiklarinda veriyor,gizli sakli degil.Ben kendi adima görüslerimi bildiriyorum yeterince.

Sizin Ermeniler Türkler tarafindan öldürüldü demenize gerek yok,yazdiklariniz bunu ifade ediyor.Bakin dün ne yazmistiniz;'iNSALLAH ERMENILERIN ARASINDANDA BÖYLE CESUR INSANLAR CIKAR!'Yani siz olanlari ihanetle degil de cesaretle yorumlayip aslinda Türkiyenin soykirimi inkar etmis oldugunu ama birkac cesur aydin ortaya cikip özür dileme kampanyasi baslatti diyerek, sizin Ermeni meselesine nasil baktiginizi fazlasiyla ifade etmis oluyorsunuz.

Ayrica,Türkiye'nin islemedigi bir sucu sirf Ermeni dostlar mutlu olsun diye kabul etmesi cözüm anlaminami geliyor sizce?

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz, biz, hepimiz, kullandigimiz dillerin esiriyiz.

Süheyla, inan bana bu konuya çok kafa yormuşumdur. Beyinlerimizdeki örüntüleri ne derece kavramlaştırabiliyoruz? Çok basit bir kavram, "limon" dendiği zamanki ortak tepkilrimizde bile, beyin sinapslarımızdaki sinyal örüntülerinin şemalarını karşılaştırabilir miyiz? Bilimciler manyetik rezonans teknikleri ile kavramların beyinde ifade şekillerinin şemalarını çıkarmaya çalışıyorlar. Bu yolla bir insanın düşüncesi ile bir robot kolu hareket ettirebilmesini başardılar. Peki ama nefretin, aşkın, kıskançlığın, beğeninin, yerginin sinaps akım şemaları çıkarılabilir mi? Beyinlerimize kablolar bağlayarak veya beyin dalgalarını yayınlayarak, kelimelere ihtiyaç olmadan doğrudan düşünce aktarımı yapabilecek miyiz?

 

Kavramlarımıza atama yaptığımız sözcükler öyle belirsiz ve göreli ki... Bu sözcüklerle anlaşmak belki de imkansız! Çünkü benim beyin örüntümü, hissettiklerimi sözcük kalıplarına döküp karşıya sunduğumda, aynı beyin örüntüsünü ve hissettiklerimi değişmeden aktarabildiğime inanmam imkansız!

 

Çünkü zaten benim beyin sinaps bağlantılarım onunkinden farklı, aynı örüntüyü oluşturmak zaten baştan imkansız. Beş duyu ile haberleşen beyinler birbirinden ne derece haberdar olabiliyor, sorarım sana!

 

Hatta bu, benim kafamı en çok zorlayan düşüncedir. Öyle bir şey söyledin ki, bu konuyu yine uzunca düşündüm. O acıyı duyumsayacak ve paylaşacağım... Bu, uluslarası kurtlar arenasında Ay'da atılan bir çığlık kadar bile duyulmaz, üzgünüm, yani sorry...

 

Ben yine de bu kampanyaya destek vermiyorum. "Üzgünüz" kampanyası olsa düşünürdüm...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin Demirefe, sizin icin anlamsiz olabilir ama özür dileyenler icin anlamlı olabilir. Siz, biz, hepimiz, kullandigimiz dillerin esiriyiz. Açıklamak isterim.

 

Ingilizcede ...

 

birine "Sorry" dersiniz , Özür dilemek isterseniz.

birine "Sorry" dersiniz , onun acısını paylaşmak isterseniz.

birine "Sorry" dersiniz , ondan af istiyorsanız.

birine "Sorry" dersiniz , ona kaybınızı anlıyoruz demek isterseniz.

 

Peki bu özür dileyen insanlarin yaptigi şey degişik anlamlarda olabilirmi? Niye herkes "özür diledigi" zaman, aynı amacı ifade etsinler? Bu insanlarin ifadesi, haydi gelde "geçmişi unutualım", "barış yapalım", "acılarınız paylaşalım", "aramızdaki mesafeleri kısaltalım", "kavgayı birakalım" gibi ifadeler olabilirmi? Belkide, bu davranısın ermeniler arasındaki aydınlara bir firsat verip onlara arasındada böyle "geçmişi unutualım", "barış yapalım", "acılarınız paylaşalım" düşüncelerede yol verebilirmi?

 

Bu yüzden imza kampanyasına katılanların haklarını savunurum.

 

Cünkü Bati tarafindan Türkiye'ye yapilan bir baski sonucu bu kampanya baslatildi,sizin Türkiye'ye karsi Bati dolaysiyla özürcülerin yaninda olmaniz iletilerinizi okuyan herkesin dogal karsiliyacagi bir olaydir..Eger özür kampanyasinin ne icin baslatildigini bilmiyorsaniz yapilan aciklamayi okuyarak ögrenebilirsiniz.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Süheyla, inan bana bu konuya çok kafa yormuşumdur. Beyinlerimizdeki örüntüleri ne derece kavramlaştırabiliyoruz? Çok basit bir kavram, "limon" dendiği zamanki ortak tepkilrimizde bile, beyin sinapslarımızdaki sinyal örüntülerinin şemalarını karşılaştırabilir miyiz? Bilimciler manyetik rezonans teknikleri ile kavramların beyinde ifade şekillerinin şemalarını çıkarmaya çalışıyorlar. Bu yolla bir insanın düşüncesi ile bir robot kolu hareket ettirebilmesini başardılar. Peki ama nefretin, aşkın, kıskançlığın, beğeninin, yerginin sinaps akım şemaları çıkarılabilir mi? Beyinlerimize kablolar bağlayarak veya beyin dalgalarını yayınlayarak, kelimelere ihtiyaç olmadan doğrudan düşünce aktarımı yapabilecek miyiz?

 

Kavramlarımıza atama yaptığımız sözcükler öyle belirsiz ve göreli ki... Bu sözcüklerle anlaşmak belki de imkansız! Çünkü benim beyin örüntümü, hissettiklerimi sözcük kalıplarına döküp karşıya sunduğumda, aynı beyin örüntüsünü ve hissettiklerimi değişmeden aktarabildiğime inanmam imkansız!

 

Çünkü zaten benim beyin sinaps bağlantılarım onunkinden farklı, aynı örüntüyü oluşturmak zaten baştan imkansız. Beş duyu ile haberleşen beyinler birbirinden ne derece haberdar olabiliyor, sorarım sana!

 

Hatta bu, benim kafamı en çok zorlayan düşüncedir. Öyle bir şey söyledin ki, bu konuyu yine uzunca düşündüm. O acıyı duyumsayacak ve paylaşacağım... Bu, uluslarası kurtlar arenasında Ay'da atılan bir çığlık kadar bile duyulmaz, üzgünüm, yani sorry...

 

Ben yine de bu kampanyaya destek vermiyorum. "Üzgünüz" kampanyası olsa düşünürdüm...

Sn demirefe tabiiki destek verme zorunlulugunuz yok ama sunuda söylemeden gecemiyecegim, en azindan üzgün oldugunu belirtiyorsun, bu sevindirici, ama üzgün olmaniz bile sizi vatanhaini ilan ettirir dikkatli olmak gerek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ama üzgün olmaniz bile sizi vatanhaini ilan ettirir dikkatli olmak gerek.

Yok be... Üzgün olmak çok insani bir şey... Herkes ve her şey için üzgün olabiliriz. Bu tüm insanların birbirlerini en kolay anlayabilecekleri bir durum. Üzgün de mi olmayalım, pes yani...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir zamanlar Ermenilerin yaşadığı bir kent

 

Ermenistan sınır kapısının açılmasıyla hem tarihten özür dilenmiş olacak hem de halklar arasında barış ve kardeşlik rüzgarları yeniden estirilmiş olacak

18/03/2007

 

MAHMUT ALINAK (E-mektup | Arşivi)RADİKAL

 

Kars eskiden en çok Ermenilerin yaşadığı bir kentti. Doğup büyüdüğüm Digor'un Mewreg köyü de bir Ermeni köyüydü. Kars'ta şimdi Kürtler, Azeriler, Terekemeler, yerliler ve Türkmenler yaşıyor. Köyümüz ise bir Kürt köyü olmuş. Gerek biz, gerekse Digor'un çevre köyleri aslen Erivanlıyız. Dedelerimiz, vatan (welat) dedikleri ve hep özlemini çektikleri Erivan'dan l. Dünya Savaşı sırasında kaçıp Digor'un Ermenilerden boşaltılan köylerine yerleşmişler. Dedelerimiz her kuşluk vakti Erivan'a bakan kül rengi çeperlerin dibine çöker, yaşla dolan gözlerini geride bıraktıkları vatan topraklarından ayırmadan, sayıklarcasına birbirlerine anılarını anlatırlardı. 45 yıllık anıları hiç eskimezdi.

Aynı şeyleri daha önce kimbilir kaç kez anlatmışlardı. Ama yine de anlatır, anlatırlardı.

 

O zamanlar köyümüzde radyo yoktu. Kimse radyonun nasıl bir şey olduğunu bilmezdi. Bir gün köy bakkalında bir kutudan garip sesler geldiği söylendi. Yaşlılar ve kadınlar hariç bütün köy halkı bakkala akın etti. Bakkalın önü meraklı insanlarla dolup taştı. Bakkalı işleten genç, köyün en yakışıklı delikanlısıydı. Bir bahar dalı gibi narin, uzun boyu, biçimli yüzü, hırçın kahverengi bakışları, başak rengi saçlarıyla kusursuz bir güzelliğe sahipti. Bakkalın içi ana baba gününe dönünce kucağında bir servet taşırcasına meraklı bakışlar arasında gururla dışarı çıktı. Radyoda benim anlamadığım bir dilden türküler okunuyordu. O gün tanıştığım bu dilin Türkçe olduğunu birkaç ay sonra gittiğim ilkokulda öğrenecektim. Herkes ürkek ve şaşkın bir halde o kutuya bakıyordu.

Bir sabah köyde dilden dile bir haber dolaştı. Dendiğine göre Türk başbakanı radyoda yaptığı konuşmada Ermenistan'la sınır kapılarının açılacağını, isteyen herkesin kendi vatanına dönebileceğini söylemişti. O gün bakkalın önü bayram yerine döndü. Yaşlı genç herkes oraya koşmuştu. Radyoda haber gongunun her çalışında nefesler tutulmuş, etrafı kesin bir sessizlik kaplamıştı... Günışığı son kırıntılarını da süpürüp köyü terk ederken, köyümüzün yaşlıları oyuncağını kırmış çocuklar gibi başları önde sürüklenerek evlerine döndüler. Sabah yine bakkala koştular. Birbirlerine rüyalarını anlatırken yaralı yorgun sesleri, çocuksu iç çekişlerle titremişti.

Yaşlılarımızın bu hazin bekleyişi haftalar sürdü. Kulakları gün boyu başbakanın radyoda vereceği haberdeydi.

 

O zamanlar Erivan radyosu günde bir buçuk saat Kürtçe yayın yapıyordu. Saat beşi gösterdiğinde bakkalın Aladağ'ı gören kireç badanalı taş duvarının dibindeki çıplak toprağa çömelip gözlerini vatanlarına diker, Kürt ve Ermeni dengbejlerin (ses sanatçılarının) Erivan radyosunda söyledikleri Kürtçe türküler eşliğinde kasvetli düşüncelere dalarlardı.

 

Kars ve Digor çevresindeki kanlı Kürt-Ermeni boğazlaşmasını işte o zamanlar dinledik dedelerimizden. Daha çok Memé dede anlatırdı.

Memé dede bilgisi ve işlek zekasıyla herkeste hayranlık uyandıran biriydi. Eskiden köyün en yakışıklı delikanlısıymış. Söylenene göre köyün tüm kızları ona âşıkmış. Hafifçe kırışmış uzun esmer yüzünü, büyükçe kepçe kulakları tamamlıyordu. 70'ine merdiven dayadığı halde incecik uzun boyu kalemle çizilmiş gibi düzgündü. Bir sır saklar gibi bakan düşünceli kahverengi gözleri, sevgiliyi arayan esir gözler gibi hep Aladağ'ı arardı.

Hamidiye Alayları

Memé dede, gizemli sessizliğiyle etrafa melankolik bir hava yayan Aladağ'a gözlerini sabitleyip hüzünle anlatırdı: "Rus-Osmanlı savaşı başlayınca Rusların bizi öldüreceklerinden korkup vatanımızı terk ettik." Ermenilerle hiçbir düşmanlıklarının olmadığını, aksine çok iyi komşu olduklarını söylerdi. "Allah Hamidiye Alaylarının ********" diye sürdürürdü. "Ne olduysa onların yüzünden oldu. Osmanlı Padişahı bu alayları Kürt ileri gelenlerine kurdurtmuştu. Alay reisleri ve komutanları devlete bağlı olarak görev yaparlardı. Sadece Ermenilere değil, Kürtlere de zulmediyorlardı.

l. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı- Rus savaşı patlak verince Osmanlı paşalarının emriyle Hamidiye alayları Van ve Muş' ta Ermenilere karşı büyük bir taarruz başlattılar. Paşaların verdiği emre göre bu topraklar Ermenilerden temizlenecekti. Çok büyük gaddarlıklar yapıldı. Çoluk çocuk, çok Ermeni öldürüldü. Ermeniler Osmanlı destekli bu Hamidiye saldırıları karşısında tutunamayıp yurtlarını terk etti ve yollara düştüler. Kars üzerinden Ermenistan'a geçeceklerdi. O sıralar buralarda büyük bir Ermeni nüfusu vardı. Kürtler ise azınlıktaydı.

Çok geçmeden Kars, savaş muhaciri Ermenilerle dolup taştı. Kars'a kaçan Ermeni savaş muhacirleri (kağdeganlar) buradaki Ermenilerle birleşince savaş bu defa buraya sıçradı. Ermeniler büyük bir Kürt katliamına giriştiler. Ortalık bir anda kan gölüne döndü. Kürtler de Ermenilerin yaptığı bu katliama katliamla karşılık verdiler. Çoluk çocuk demeden her iki taraftan insanlar samanlıklara dolduruluyor, ateşe veriliyor, cayır cayır yakılıyorlardı. Evlere baskınlar yapılıyor, yaşlı genç kim ele geçerse başları keserlerle kesiliyordu. Genç kızların ırzına geçiliyor, gebe kadınlar süngülenerek karnındaki bebeklerle birlikte öldürülüyorlardı. Yezidi Kürtler de bu katliamdan paylarını aldılar. Müslüman Kürtler, İslam düşmanı diye pek çok Yezidi Kürdü öldürdü.

Kazım Karabekir komutasındaki bu Hamidiye saldırısıyla başlayan savaş hem Kürtlere hem de Ermenilere büyük kayıplar verdirdi. Sağ kalan Ermenilerle Yezidi Kürtler Ermenistan'a kaçarak canlarını kurtardılar.

O kanlı savaşın alevi bitince hem Kürtler hem de Ermeniler yaptıklarından bin pişman oldular. Ama iş işten geçmişti. Geç kalmış bir pişmanlığın kime ne faydası olabilirdi? Ne Kürtler ne de Ermeniler o kör savaşa neden tutuştuklarını bir türlü anlayamadılar. Oysa birlikte ne güzel yaşayıp gidiyorduk. Şimdi herkes sürgün hayatı yaşıyor. Biz burada sürgünüz, Ermeniler de orada."

Yaralı kayalar

Memé dedenin anlattıklarından sadece bu kırıntılar kaldı belleğimde. Çocukluk anılarımın sadık bekçisi köyümde o ***** savaşın bıraktığı izler hâlâ capcanlı duruyor kafamda. Kurşunlarla delik deşik edilen köyümün yaralı kayaları da taşıyor hâlâ bu izleri. Kaybolan çocukluğumu aramak için köyüme gittiğimde o asırlık yaraları görünce içim kor gibi yanmaya başlar.

Eskiden Rus sınırı denilen Ermenistan sınırı belalı bir sınırdı. Neredeyse karşıya bakmak bile suçtu. O asırlık yasak hâlâ sürüyor. Eskiden komünistlik gerekçesi ileri sürülürdü. Şimdi ise Ermenistan'ın Karabağ'ı işgali gerekçe gösteriliyor. Oysa Ermenistan sınır kapısının açılmasıyla hem tarihten özür dilenmiş olacak hem de halklar arasında barış ve kardeşlik rüzgarları yeniden estirilmiş olacak. Buna iki taraftaki halkın olduğu kadar dünyanın ve tüm insanlığın da ihtiyacı var.

Karslı esnaf Kars'ta iki Migros mağazasının açılması ile siftah yapamaz hale geldi. Sınır kapısının açılması Karslı esnaf için bir kurtuluş ve ümit kapısıdır. Kars'tan Ermenistan'a ticaret yapmak yasak. Oysa zenginler başka ülkeler üzerinden yaptıkları ticaretle Ermenistan'ın kaymağını yıllardır zaten yiyip duruyorlar. Karslı ve Erivanlı küçük esnaf ise devletlerin halkları düşmanlaştırıcı politikalarının cezasını çekiyor. Her iki taraf da kan kaybediyor.

Çağımız sevgi ve özgürlükler çağı olmalı. Buna herkesin, hepimizin, tüm insanlığın ihtiyacı var. Halkları hapseden bu nefret sınırının açılması gerekiyor. Dedelerimiz vatan hasreti ile öldüler. Hrant Dink'e ve dedelerimize olan borçlarımızı ancak böyle ödeyebiliriz.

 

MAHMUT ALINAK: DTP Kars İl Başkanı

RADİKAL

 

Mahmut Alınak, aynı zamanda Gündem Gazetesi ve Radikal Gazetesi'nin Radikal İki adlı ekinde yazarlık yapmaktadır.

 

 

Madem o kadar özlem duyuyorsunuz buyrun gidin, sizi tutanmı var!Zaten anlattığıda dedelerinin bu vatana bir hayrıda olmamış. savaştan kaçıp sığınmışsınız ,beğenmiyorsunuzda o zaman çekin gidin ve arya nifak sokmayın.

Senin ermeni olman karstaki kürtlerinde ermeni olması anlamına gelmez mahmut alınak.

 

Bu arada Sn yusuf halaçoğlu'nun ''içimizdeki hainler kürdüm diye kendilerini tanıtıyor,bölücülük yapıyor oysa onlar ermedirler''sözlerini istemeyerekte olsa doğruluyor.

 

Şimdi yine birilerinin işine gelmeyecek ve Sn halaçoğlunun sözlerini çarpıtacak......işte ;vicdan böyle durumlarda lazım. ..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Halacoglu zaten o yüzden görevinden alindi,cünkü hem Kürtcüler hemde Ermeni yandaslari küplere binmistiler onun gercek sözleri ile.

 

Zenginlerin Ermenistan'in kaymagini yemesine gelince;Buna gülmekten baska birse gelmedi icimden,hakikaten bir parti baskani ne kadar bilgisiz olabilir ki böyle birseyi söyleyebilsin.Ya kardesim Ermenistan nedir ki kaymagida olsun,adamlar acliktan kirilacaklar neredeyse,diaspora adamlara hem Türk düsmanligi yaptiriyor hemde hicbir katkida bulunmuyor,aslinda Türk düsmanligi yapacak yerde Ermenistan'a yardim da bulunsalar ülke kalkinir en azindan.

 

Hala birileri,Ermenistan kapisi acilirsa Dogu bölgesi abad olur diyebiliyorlar,Kocaman bir yalandir bu.Azerbaycan'la,Iran'la,Gürcistan'la abad olamayan bir Dogu Anadolu fakir Ermenistan'lami abad olacak?Kimi kandiriyorsunuz yaa?

 

Ermenistan kapisi acilabilir:A-Ermenistan katlettigi Türk insanlari icin hem özür dileyip hemde tazminat ödedikten sonra.B-Anayasasindan Türk düsmanligini cikardiktan sonra,C-Sinirlarimizda gözü olmadigini,ve adam gibi bir sinir komsusu olmaya hazir oldugunu bildirdikten sonra ancak.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir zamanlar Ermenilerin yaşadığı bir kent

 

Ermenistan sınır kapısının açılmasıyla hem tarihten özür dilenmiş olacak hem de halklar arasında barış ve kardeşlik rüzgarları yeniden estirilmiş olacak

18/03/2007

 

MAHMUT ALINAK (E-mektup | Arşivi)RADİKAL

 

Kars eskiden en çok Ermenilerin yaşadığı bir kentti. Doğup büyüdüğüm Digor'un Mewreg köyü de bir Ermeni köyüydü. Kars'ta şimdi Kürtler, Azeriler, Terekemeler, yerliler ve Türkmenler yaşıyor. Köyümüz ise bir Kürt köyü olmuş. Gerek biz, gerekse Digor'un çevre köyleri aslen Erivanlıyız. Dedelerimiz, vatan (welat) dedikleri ve hep özlemini çektikleri Erivan'dan l. Dünya Savaşı sırasında kaçıp Digor'un Ermenilerden boşaltılan köylerine yerleşmişler. Dedelerimiz her kuşluk vakti Erivan'a bakan kül rengi çeperlerin dibine çöker, yaşla dolan gözlerini geride bıraktıkları vatan topraklarından ayırmadan, sayıklarcasına birbirlerine anılarını anlatırlardı. 45 yıllık anıları hiç eskimezdi.

Aynı şeyleri daha önce kimbilir kaç kez anlatmışlardı. Ama yine de anlatır, anlatırlardı.

.

.

..

 

 

Yusuf Halacoglu dediginiz zati Türkiye iyi taniyor ve siyasi görüsüde belli. Yalan yanlis aciklamalariyla ve insanlari asagilayici bir tutum izleyen baris yerine kin ve nefret sacan aciklamar yapan olarak taniniyor. Zaten hem Türkiye'de hemde Ermenistan'da Yusuf Hayaloglu gibileri malesef cok olduklari icin 93 yildan beri her iki tarafta da kin ve nefret tohumlari saciliyor.

Alevi'ler hakkinda söylediklerinide unutmadik. Tabii burada Ermeni sözünü kullanmasini iyi anlamak gerek. O zat Ermeni sözcügünü malesef kötü manada kullaniyor ve bu sayede Aleviler, Kürdüyle ve Türküyle tümü, Türkiye düsmani oluyor. Evet bizlerin zatén kardeslikten ne anladigimizi da iyi biliyoruz. Corum'da, Maras'ta ve en son Sivas'ta Alevi kardeslerimizi nasil sevdigimizide onlari yakarak ve gözlerini oyarak göstermis olduk. Aleviye bile böxle davranan acaba Ermmeni'ye nasil davranmistir aklimin ucundan bile gecirmek istemiyorum. Bizler bu kardeslik hikayelerini iyi biliyoruz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sözde Aydınım diye geçinenlerle görüşme fırsatım olsaydı'da o yılların canlı tarihi olan babaannem ile görüştürseydim...

 

Ermeniler köylerimizi basmaya geldiğinde o cocuk canlarıyla kura nehrinin buzlarının altında günlerce nasıl beklediklerini anlatsaydı.

 

Kardesim, şuphesiz babaanneniz korkunç zamanlar geçirdi. belkide, bir çocugun hiç bir zaman için gormemesi lazim olan şeyleri gordu. Bunda şuphe yok. Bu iki tarafta da olabilir. Herkesin bir goruşleri var bunun hakkinda. Benim goruşumde, Turkler tarafindan bir soykirim olamadigina inaniyorum. Bu bir yana... bu çesit hatiralar, hikayeler sona ermesi gerek.

 

Ermeni meselesiyle alakasız bir olay bildirmek isterim sizlere.

 

Amerikali Nicolas Green, 7 yasindaki bir cocuk, 1994 yilinda, Annesi ve Babasi ile Italya'da tatilde iken, haydutlar tarafindan olduruldu. Haydutlar onlarin araba yolunu kesmek istediler. Babasi durmak istemedi ve gaza basti... Haydutlar ates acti... arakada oturan cocuk , Nicolas Green oldu.

 

Annesi ve Babasi, once şok icindelerdi. Az sonra, gazetecilerle, TV muhabirleriyle goruşup, Italyanlilara karşi hic bir kotu hisleri olmadigini aciklayip, cocugun organlarini hastalara bağışladilar. Italya'da ameliyat icin organlari bekleyen 7 hastalar bu organlarla, hayatlarini yaşayabildiler. Bu ameliyatlardan saglananlar dan birisi de başka bir 7 yaşinda cocuktu. Bunu duyan, Italyan Halki bu olaydan o kadar etkilendilerki, organ bagislama sayilari 3 kat artti ve daha fazla hasta canlarini koruyabildiler. Bu "Nicolas Green" hediyesi olarak bilenen bir olay diger ulkelerde'de organ bagişlama sayisi artti.

 

Işte, bu Anne ve Baba'nin diger bir tepkisi şu olabilirdi. Italya'dan nefret etmek, Italya halkindan nefret etmek, bir daha Italya'ya gitmemek. Eve donup geri kalan hayatlarini kinle, kizginlikla ve uzgunlukle yaşamak. Ama, iyiki boyle bir insanlar degillerdi.

 

Bence, onlarin gosterdigi muazzam, comertlikle insanlara insaniyet ogrettiler. Onlarin gosterdigi insan sevgisi, cocugun (Nicolas Green) hayatinin manasini dahada degerlendirdiler.

 

Işte ... bir insan olarak her zaman bizlere seçme hakkı, seçme yollari var. Bu yollari siz seçmek istemiyorsaniz, belki digerleri seçer.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin Demirefe, sizin icin anlamsiz olabilir ama özür dileyenler icin anlamlı olabilir. Siz, biz, hepimiz, kullandigimiz dillerin esiriyiz. Açıklamak isterim.

 

Ingilizcede ...

 

birine "Sorry" dersiniz , Özür dilemek isterseniz.

birine "Sorry" dersiniz , onun acısını paylaşmak isterseniz.

birine "Sorry" dersiniz , ondan af istiyorsanız.

birine "Sorry" dersiniz , ona kaybınızı anlıyoruz demek isterseniz.

 

Peki bu özür dileyen insanlarin yaptigi şey degişik anlamlarda olabilirmi? Niye herkes "özür diledigi" zaman, aynı amacı ifade etsinler? Bu insanlarin ifadesi, haydi gelde "geçmişi unutualım", "barış yapalım", "acılarınız paylaşalım", "aramızdaki mesafeleri kısaltalım", "kavgayı birakalım" gibi ifadeler olabilirmi? Belkide, bu davranısın ermeniler arasındaki aydınlara bir firsat verip onlara arasındada böyle "geçmişi unutualım", "barış yapalım", "acılarınız paylaşalım" düşüncelerede yol verebilirmi?

 

Bu yüzden imza kampanyasına katılanların haklarını savunurum.

 

Arkadaşım bu kampanya Türkiye'de hazırlanmaktadır. Bu kampanyanın sloganı türkçedir. Ne alaka şimdi ingilizcede sorry kelimesinin anlamlarıyla bu kampanya ? Kelime oyunlarına ne gerek var ?

 

İngilizcede sorry derseni şu anlamı bu anlamı olur. İngilizcede "i apologize" derseniz tek anlamı olur. yaptığınız birşey için özür diliyorsunuzdur. Bir davranışınız, bir eyleminiz için

 

"i apologize for xxxx"

 

"i apologize, i was wrong"

 

Bu kampanyadaki sloganda ingilizceye "im sorry" diye çevrilmez. Bu kampanyayı düzenleyenlerde ingilizceye sorry diyerek çevirmemiştir ;

 

"I reject this injustice, share in the feelings and pain of my Armenian brothers, and apologize to them."

 

Söyler misin altını çizdiğim kelimenin kaç anlamı var ingilizce de ?

 

Dünyada da şöyle duyrulmuştur ;

 

TURKISH INTELLECTUALS APOLOGIZE FOR ARMENIAN ‘GREAT DISASTER"

 

Turks apologize for Armenian massacres

 

Bu dili konuşan ülkelerde liderler, siyasetçiler bir konuda özür dilemek istemiyorlarsa, "i apologize" yerine "im sorry" ifadesini kullanırlar. Bu üzgün oldukları anlamına gelir ve özür olarak kabul edilmez. Özür dilediklerinde ise "apologize" ifadesini kullanırlar.

 

mesela ;

 

"Bush apologizes to Iraqi PM over Koran shooting"

 

Bush Irak başbakanından kurana ateş edildiği için özür diledi.

 

 

 

Peki Bush, Ebu Greyb'de işkence gören esirler için özür dilemiş midir hayır. Üzgün olduğunu söylemiştir. Buda dünyada Bush özür diledi diye değil Bush üzgün olduğunu söyledi diye duyurulmuştur ;

 

"Bush has said he is "sorry for the humiliation suffered by the Iraqi prisoners" in US custody"

 

 

Bu kampanyada isnat edilen bir suç kabul edilip özür dilenmektedir

 

ne gerek var dediğim gibi çarpıtmaya, kelime oyunları yapmaya ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bizim adimiza acilan bir imza kampanyasina bizim de sorma hakkimiz dogar,size bu yetkiyi kim verdi benim adima Ermeni kardeslerinden özür dilemen icin,dileyeceksen kendi adina dilesene,cik telvizyonlarin karsisina Ermenilere hitaben ben falan filanim ve Ermenilerden özür diliyorum de,bu sadece seni baglar,eger Türk milletinin adina özür dileme kampanyasi acarsan ben sorma hakkimi kullanirim,kime sordunda imza kampanyasi baslattin diye.

 

 

saygilarla

 

Tabi,o çok düşünen,o insana insan olduğu için değer veren toplumumuza soracaklardı değil mi?Politika,bugüne kadar susan,susturulan bir toplumun yapamadıkları yüzünden aynı sorunları yaşıyoruz.Tepkisi iktidarlara göre değişen toplumuma ve onun yapacaklarına pek güvenim yok.Ayrıca onlar kendi adına özür dilediler.3 kişi de olsa bu ''biz'' zamirini haklı kılar.İsteyen de imzasını atar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin Abdullah gül Ermeni asilli Ne mutlu Türküm diyemeyenlerden. O nasil Türk gibi davranacak konusacak buda bir celiski degilmi Sayin politika?

 

Vatansever olmanın ölçütü;"Ne Mutlu Türküm" demekten mi geçiyor?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

anlatamadım :) mesele ne biliyormusun bu oluşma karşı olanların bile listede adının olması kendi haberleri olmadan Hallaçoğlu'da bunlardan bir tanesi dikkat edin bakın ne diyor "Ermeni Terör Örgütü ASALA tarafından katledilen büyükelçi İsmail Aracı'nın da listede isminin olduğunu" kim bilir böyle niceleri var..

Siz isteyen imza atar demişsiniz ama istemeyenede gıyabında imza attırılmış..

 

Başka isimlerle atılacak imzalar,etik olarak hiçbir şekilde onaylanamaz.Bu gibi yollara başvuranlar, imzayı ulusa maletme ya da bu kampanyayı haksız çıkarma çabası içinde olanlardır ki;bunların kendileri ile sorunu vardır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Değerli dostlar, Azeri kardeşlerimizin duzenlemiş olduğu bir imza kampanyası var. Linkteki siteye girip desteklerseniz Hocalı'da yaşanan soykırıma duyarsız kalmadığımızı göstermiş olacağız. Linki forumumuzun ilgili bölümümde bulacaksınız.

Sevgi ve dostluka...

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...howtopic=146448

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yusuf Halacoglu dediginiz zati Türkiye iyi taniyor ve siyasi görüsüde belli. Yalan yanlis aciklamalariyla ve insanlari asagilayici bir tutum izleyen baris yerine kin ve nefret sacan aciklamar yapan olarak taniniyor. Zaten hem Türkiye'de hemde Ermenistan'da Yusuf Hayaloglu gibileri malesef cok olduklari icin 93 yildan beri her iki tarafta da kin ve nefret tohumlari saciliyor.

Alevi'ler hakkinda söylediklerinide unutmadik. Tabii burada Ermeni sözünü kullanmasini iyi anlamak gerek. O zat Ermeni sözcügünü malesef kötü manada kullaniyor ve bu sayede Aleviler, Kürdüyle ve Türküyle tümü, Türkiye düsmani oluyor. Evet bizlerin zatén kardeslikten ne anladigimizi da iyi biliyoruz. Corum'da, Maras'ta ve en son Sivas'ta Alevi kardeslerimizi nasil sevdigimizide onlari yakarak ve gözlerini oyarak göstermis olduk. Aleviye bile böxle davranan acaba Ermmeni'ye nasil davranmistir aklimin ucundan bile gecirmek istemiyorum. Bizler bu kardeslik hikayelerini iyi biliyoruz.

Şimdi alevilikle ne alakamız var konu başlıpğına bakın ve araya nifak sokmayın lütfen.

 

kendini bilmez başkalarınının kumandalarıyla yönetilen ''her türlü kötü işleri yaptığını, ne dindarlara nede türk halkına mal edebilirsiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hic kimse oldu ama biz degildik demiyor,Olmayan birseye kimse oldu demez,diyenlerin de kimler olduklari bilinmektedir.Bugün soykirim oldu diyenleri ben yeterince tanimladim.Ermeniler degildir magdur olanlar,Türklerdir.Siz farkli görseniz bile gercek budur,cünkü binlerce belge vardir ortada,Ermeni ve yandaslarinin yazdigi sahte tarihler degil,olaylarin icinde olanlarin yazdiklari belgeler.

Ben kimsenin hakkinda karar vermem,herkes kendi hakkindaki karari kendisi zaten yazdiklarinda veriyor,gizli sakli degil.Ben kendi adima görüslerimi bildiriyorum yeterince.

Sizin Ermeniler Türkler tarafindan öldürüldü demenize gerek yok,yazdiklariniz bunu ifade ediyor.Bakin dün ne yazmistiniz;'iNSALLAH ERMENILERIN ARASINDANDA BÖYLE CESUR INSANLAR CIKAR!'Yani siz olanlari ihanetle degil de cesaretle yorumlayip aslinda Türkiyenin soykirimi inkar etmis oldugunu ama birkac cesur aydin ortaya cikip özür dileme kampanyasi baslatti diyerek, sizin Ermeni meselesine nasil baktiginizi fazlasiyla ifade etmis oluyorsunuz.

Ayrica,Türkiye'nin islemedigi bir sucu sirf Ermeni dostlar mutlu olsun diye kabul etmesi cözüm anlaminami geliyor sizce?

 

 

saygilarla

Ne demek hic kimse oldu ama biz degiliz demiyor? Yalcin Kücük hocayi tekrar tekrar okuyun derim, ama hala anlamayip, yoo anlamak iytemeyip yapildi demiyor diyorsaniz artik siz bilirsiniz derim. Yalcin Kücük hoca daha nasil yazsinki.

Diger taraftan defalarca yazdim ama gene ya okunmadan yada anlamadan yorum yapiliyor galiba. Tekrarlayayim belki simdi okunur ve anlasilir. 1915 yilinda olan karsilikli öldürme olaylari aydinlatilsin? kim ne yapmissa acikca görülsün istiyorum. Diger taraftan Osmanli nin yapmis oldugu hatalari üstlenmeye hicte niyetim yok. Osmanlilar zaten yapmis olduklari siyasetle Türkiye'ye zarardan baska hic bir sey getirmemeislerdir. onlarin sayesinde ülke isgal oldu, onlarin sayesindekurtulus savasi vermek zorunda kaldik. Osmanli ülkeyi satip Ingiltere'ye kacti. Osmanli tüm komsularini isgal ederek yillarca sömürdü, kilic altinda yönetti ve bu sayede bayagi düsmanimiz oldu.

 

Evet keske Ermeinstan'da da bizdeki gibi cesaretli innasnlar cikip imza kampanyasi baslatsalarda karsilikli yapmis oldugumuz cinayetleri cözerek barissak. Ama baris herhalde isinize gelmiyor.

O kadar savundugunuz Yalcin Kücük bile itiraf ediyor ama onu bile anlamakta zorluk cekiyorsunuz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tabi,o çok düşünen,o insana insan olduğu için değer veren toplumumuza soracaklardı değil mi?Politika,bugüne kadar susan,susturulan bir toplumun yapamadıkları yüzünden aynı sorunları yaşıyoruz.Tepkisi iktidarlara göre değişen toplumuma ve onun yapacaklarına pek güvenim yok.Ayrıca onlar kendi adına özür dilediler.3 kişi de olsa bu ''biz'' zamirini haklı kılar.İsteyen de imzasını atar.

Ah!!acamdimi sizi sayin mavi topluma sorulsun görüsümüz,hani siz demokrattiniz,benim demokrasi görüsümü irdeliyorsunuz,insan haklari falan filandan bahsediyordunuz,ne oldu bunlara birden,kime sordunuz denince?

 

Hayir sayin mavi onlar kendi adlarina degil,onlar Türk toplumu adina o kampanyayi baslattilar,szi kimi kandiriyorsunuz.O adamlarim kimler oldugunu birzamanlar kimlerin hesabina calistigini siz bilmiyorsaniz bilenlerimiz vardir.O adamlarin hala üniversitelerde ögretim üyeligi yapabilmeleri gazetcilik yapabilmeleri bile bu millete ihanettir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi alevilikle ne alakamız var konu başlıpğına bakın ve araya nifak sokmayın lütfen.

 

kendini bilmez başkalarınının kumandalarıyla yönetilen ''her türlü kötü işleri yaptığını, ne dindarlara nede türk halkına mal edebilirsiniz.

Yusuf Halacoglun'dan övgü ile bahsediyorsak ve onun icimizdeki hain dediklerini ciddiye aliyorsaniz tabiiki Alevilere bakis acimizi irdelememiz gerekli. Nifah sokanlar belli ülkemizde. Biz sadece olan olaylara ve haksizliklara isaret ediyoruz. Alevi'lere bakis acimiz demekki kendi deyiminizle "kendini bilmezler" oluyor, yani hemen hemen tümümüz kendini bilmeziz, devlet bile dahil, cünki devletin Alevi bakis acisi acik ve net.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.