Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

SIVASTA INSANLAR NEDEN YAKILDI


Efendi Türkler

Önerilen İletiler

2 Temmuz’da Madımak'a davet 25 Haziran 2007

 

 

DHA

 

Sivas'ta birçok siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi tarafından oluşturulan komite 2 Temmuz'da Madımak Oteli önünde olacaklarını belirterek halkı bu tarihte aynı yerde toplanmaya davet etti.

 

 

 

KESK, Halkevleri, ÖDP, EMEP, gibi içinde siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının da yer aldığı komite Selçuk Çay Bahçesi önünde yaptığı basın açıklaması ile halkı 2 Temmuz 1993'te meydana gelen olaylarda 37 kişinin öldüğü Madımak Oteli önüne davet etti. Komite adına konuşma yapan Nejat Sezginer, “14 yıl önce 2 Temmuz'da yaşanan katliam tarihe kara sayfa olarak yazılmıştır. Söz konusu olan bu lekeyi silip atmak kendisine ‘insanım' diyen herkesin görevidir. Bu nedenle şehrimizde hem de ülkemizde kardeşliği inşa etmek için 2 Temmuz'ları anarak barış ve kardeşlik şiarınıda yükseltmeliyiz” dedi.

 

Madımak Oteli Katliamı'nın 14'üncü yılında hayatını kaybedenleri anmak için toplanacaklarını belirten Sezginer, “Katliamı lanetlemek ve katledilenleri anmak, benzeri katliam ve cinayetlerin yaşanmayacağı özgür demokratik ve laik bir ülke için Madımak’ta olacağız” dedi. 2 Temmuz Pazartesi günü saat 12.30’da Ethem Bey Parkı önünde toplanarak Madımak Oteli önüne gidecelerini belirten Sezginer, “Sivas'ta örgütlü bulunan kurumlar olarak kardeşlik ve barış duygularıyla gerçekleştirdiğimiz 2 Temmuz anmalarına insan hakları ve demokrasiden yana olan herkesi katilleri lanetlemek, katledilenleri anmak ve mücadelemizle yaşatmak için davet ediyoruz” dedi. Komite üyeleri yapılan açıklamadan sonra bildiri dağıtarak sesizce dağıldı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sivasta insanlar aziz nesin yüzünden yakıldı.. ***********************************...arkasından olmadık cümlelerle insanları gerdi.. aslında yinede bunun orda ki insanların yaptığından kuşkuluyum.. sabahtan akşama kadar ablukaya alınmış bir otel ve müdahele etmeyen polis, halkın arasına karışmış provekotörler filan.. ************************* ama yine de 37 can ölmüş orda üzülüyorum onlar için.. bi aziz nesin kaç can yaktı...yazık

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin arkadasim tersso...

 

Demek oluyorki bir kisinin yüzünden bütün insanligi yakabiliriz..

 

ama düsündüren insani yakmaga calismak biraz tuhaf degilmi..!!

 

insanlar düsüne düsüne bu noktalara gelmedimi...

 

düsünebiliyormusun magaralarda soguk delizhlerde Analar ..

 

cocuklarini yetistirmeye calisiyor..ve ananin elinden baba cocugu aliyor bu niye agliyor diye..yere vuruyor....

 

bunlar olmadimi dersin...!! belki bu niye agliyor sorusunu soracak fikri varmiydi..!!

................................................................

bizler güzel günlere yelken acmak istemiyormuyuz..ulus olarak..Arkadasim

.................................................................

 

sonra bir bakalim kimler yanmis...bu otelde Madimak otelinde

 

.......................................................................

 

katledilen insanlarimizi

 

muhibe akarsu - 35 yaşında, muhlis akarsu'nun eşi

muhlis akarsu - 45 yaşında, sanatçı

gülender aka - 25 yaşında

metin altıok - 52 yaşında, şair, yazar

ahmet alan - 22 yaşında

mehmet atay - 25 yaşında, gazeteci

sehergül ateş - 30 yaşında

behçet aysan - 44 yaşında, şair

erdal ayrancı - 35 yaşında

asım bezirci - 66 yaşında araştırmacı, yazar

belkıs çakır- 18 yaşında

serpil canik - 19 yaşında

muammer çiçek - 26 yaşında, aktör

nesimi çimen - 62 yaşında, şair, sanatçı

carina cuanna - 23 yaşında, hollandalı gazeteci

serkan doğan - 19 yaşında

hasret gültekin - 26 yaşında şair, sanatçı

murat güneş

murat gündüz - 22 yaşında

gülsüm karababa - yaşında

uğur kaynar - 37 yaşında, şair

asaf koçak - 35 yaşında, karikatürist

koray kaya - 12 yaşında

menekşe kaya - 17 yaşında

handan metin - 20 yaşında

sait metin - 23 yaşında

huriye özkan - 22 yaşında

yeşim özkan - 20 yaşında

ahmet öztürk - 21 yaşında

ahmet özyurt - 21 yaşında

nurcan şahin - 18 yaşında

özlem şahin - 17 yaşında

asuman sivri - 16 yaşında

yasemin sivri - 19 yaşında

edibe sulari - 40 yaşında, sanatçı

inci türk - 22 yaşında

kenan yılmaz - 21 yaşında

 

Bizim degerlerimiz bizim güzel insanlarimiz...

 

Hepsinin topragi bol olsun ..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sana sonuna kadar katılıyorum bide şu aziz nesin olayını sen kınasan..insanların canından çok sevdiği değerlere dil uzatılmasa.. medeniyetlerin doğuşu sayılan dinlerimize laf edilmese.. aziz nesin akıllı olmalıydı yada yanında yanında amerika uçaklarıyla dolaşsaydı..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

çözün şu son moda çeteleri, neyin ne oldugu anlaşılır.

mesela danıştay saldırısını ya da Hırant cinayetini çözün.

şemdinliye bakın, dönün sauna, eryaman, bilimum çeteleşmelere bakın.

olmadı daha öncesinde susurlukçulara bakın.

o zaman neyin ne oldugu ve neden oldugu daha iyi anlaşılır.

bu arada cumhuriyetin bombalarını da sorgulayın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sana sonuna kadar katılıyorum bide şu aziz nesin olayını sen kınasan..insanların canından çok sevdiği değerlere dil uzatılmasa.. medeniyetlerin doğuşu sayılan dinlerimize laf edilmese.. aziz nesin akıllı olmalıydı yada yanında yanında amerika uçaklarıyla dolaşsaydı..

 

Siz kendi değerlerinize saygı gerektiğini düşünürken,başkalarının değerlerine saygı duymayı öğrenmedinizmi?

Aziz Nesin sadece bahane edilmiş,olayı o yöne çekerek kendilerinin haklılığını kanıtlamaya çalışmışlardır. Sizin gibilerin zihniyetininde aynı olduğundan,benim dinim diye tutturmuşsunuz.Din diretmelerle kimseye kabul ettirilemez. Kimsenin inanışı yada inanmayışı kimseyide ilgilerdirmez.Eğer verilmesi gereken bir hesap varsa oda sizler değilsiniz. Şu Y***zlıklarınızdan vazgeçin artık.

 

 

Saldırı ve katliamdan iki gün önce dağıtılan bildirilerden biri şöyle:

 

?MÜSLÜMAN KAMUOYUNA

 

?Bismillâhirrahmânirrahim

 

?Peygamber, mü?minlere kendi canlarından ileridir. Onun hanımları da mü?minlerin analarıdır.? (Ahzâb:6)

 

?Mü?minlere öz canlarından daha ileri olan Allah Resûlü (S.A.V.)?ne ve O?nun temiz zevcelerine, Allah?ın beytine (Kâbe?ye) ve kitab?ı Kur?an?a alçakça küfredilmekte ve mü?minlerin izzet ve namuslarına saldırılmaktadır.

 

?Dünyanın bazı bölgelerinde şeytan ve onun yandaşları olan emperyalist kâfirler, dinimize ve mukaddes değerlerimize dil uzatmaktadırlar. Bunun başını ise satılmış, mürted Salman Rüşdi köpeği çekmektedir.

 

?Bu şeytanî oyunlara karşı, izzetli ve duyarlı Müslümanlar yiğitçe mücadele ortaya koyarak, bu uğurda canlarını feda etmekten çekinmemişlerdir.

 

?Bu ********* oyunların bir uzantısı olarak ülkemizde de; AYDINLIK gazetesi denilen bir paçavrada, mel?un Rüşdi?nin figüranlığına soyunan, dünya emperyalizminin gönüllü uşağı Aziz Nesin, aynı şekilde, Kur?an?ın korunmuşluğuna dil uzatmış, Hazret-i Peygamber (S.A.V.)?in aile hayatını (hâşâ) bir genelev ortamına benzetmiş ve ümmetin anaları olan hanımlarına (hâşâ) fahişe deme cür?etinde bulunmuştur. Bu olay, dünyanın değişik yerlerinde kâfir devletler tarafından dahi kabul görmezken, basımına müsaade edilmezken, ne yazık ki laik ve ikiyüzlü T.C. Devleti tarafından yayımlanmasına izin verilmiş, ayrıca bunu kabullenmeyip protesto eden izzetli Müslümanlar, devletin polis ve jandarması tarafından coplanmış, kurşunlanmış, bir kısmı da hapishanelere atılmıştır.

 

 

 

?Salman Rüşdi köpeği Müslümanlar?ın çok az olduğu kâfir bir ülkede korkudan sokağa çıkmaya bile cesaret edemezken, onun yerli uşağı Aziz Nesin köpeği, yanında kendisiyle beraber bir ekiple birlikte, şehrimiz Valisi tarafından davet edilip, şehirde adeta Müslümanlar?la alay edercesine gezebilmektedir

 

?Kâfirler şunu iyi bilmeli ki:

 

?İslâmın Peygamberi?ni ve kitab?ın izzetini korumak için, bu uğurda verilecek canlarımız vardır.

 

?Gün, Müslümanlığımızın gereğini yerine getirme günüdür.

 

?Gün, Allah (C.C.)?ın vahyi Kur?an-ı Kerim?e, Allah?ın meleklerine, Allah?ın Resûlü Hz. Muhammed (S.A.V.)?e, O?nun ailesine ve ashabına yöneltilen çirkin küfürlerin hesabının sorulması günüdür.

 

??İman edenler, Allah yolunda savaşırlar. Kâfirler de tağut yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarıyla savaşın. Çünkü şeytanın hilesi zayıftır.? ( Nisa:76)

 

?Galip gelecek olanlar, şüphesiz ki Allah taraftarı olanlardır.

 

 

 

?MÜSLÜMANLAR? 4

 

Saldırı ve katliam gecesi 1 Temmuz akşamı da başka bir bildiri evlere dağıtılır:

 

? Halkımıza Çağrı;

 

?Müslüman halkın yaşadığı bu ülkede, İslam için binlerce şehit verilmiş bu topraklarda, bir kesim tarafından, ?basın özgürlüğü, düşünce hürriyeti? adı altında, Müslümanlar?ın kutsal değerlerine sözlü veya yazılı olarak kimse saldıramaz.

 

?Biz Müslümanlar, canımız pahasına da olsa, bu değerlerimizi korumakta kararlıyız.

 

?Müslüman halkımızdan bu konularda duyarlı olup, İslam?ın değer yargılarını alaya alanlara izin vermemelerini, ne pahasına olursa olsun bunu engellemeyi dini bir görev olarak bilmelerini, bu alçaklar karşısında susulduğunda, yarın mahşerde Allah?a nasıl hesap vereceğimizi düşünmelerini istiyoruz.

 

? ?Müminlerin, Peygamberi kendi nefislerinden çok sevmeyi gerekir. O?nun eşleri, onların anneleridir...? ( Ahzâb Suresi, Ayet: 6)

 

? ?Ve kâfirlerin hesapları varsa, Allah?ın da bir hesabı vardır. Allah hesabı çabuk görendir.? ( Enfal Suresi, Ayet : 30)

 

? ?Kâfirler istemese de, Allah nurunu tamamlayacaktır.? ( Saff Suresi , Ayet:

 

?Not: Bu yazıyı okuyan, Allah rızası için çoğaltarak dağıtsın.

 

 

 

?MÜSLÜMANLAR? 5

 

Etkinliklerin ikinci günü, Sivas?taki sağ eğilimli yerel basında (Hürdoğan, Bizim Sivas, Hakikat, Anadolu, Yeni Ülke, Taraf) da halkı tahrik edici başlıklarla bezenmiş haberler çıkmıştı. Tertipçiler, saldırıya geçmek için koşulların yeterince olgunlaştığı kanaatine varırlar. 2 Temmuz günü, camiler tıklım tıklım dolar. Bazı saldırganlar cuma namazını tam bitmemiş olacak ki, bir yanda ellerinde sopalar, bir yanda yarı bırakılmış namazlarını tamamlamak için sağına, soluna selam vererek koşuyorlardı.

 

2 Temmuz Cuma günü, saat 13.30?da saldırı başlatıldı. Değişik camilerden akın akın insan, şenlik yapılan Kültür Merkezinin önünde toplandılar; taş ve sopalarla Kültür Merkezine saldırdılar.

 

?Sivas laiklere mezar olacak, Cumhuriyet Sivas?ta kuruldu, Sivas?ta yıkılacak, Şeriat gelecek, batıl zail olacak? sloganları atan gruplar, Kültür Merkezi?nde bulunan 1500 kişinin üzerine saldırır. Ancak, etkinlikleri izlemekte olanların direnişleriyle karşılaşan ve sayıca görece az olan saldırganlar, geri çekilmek zorunda kalır. Saldırganlara sürekli olarak yeni katılımlar olmaktadır. Çeşitli camilerden çıkanlar, koşarak saldırganlara katılmaktadır. Kalabalık gruplar, Kültür Merkezi?ne bir kez daha saldırırlar. İzleyiciler ve görevliler bir yandan saldırıya karşı barikat kurarak direniyor; öte yandan da içerideki insanları boşaltmaya ve arabalarla başka yerlere göndermeye çalışıyorlardı. Olay yerinde yeteri sayıda güvenlik gücü yoktu. Olanlar da saldırıyı engelleyecek güçte değillerdi. Kültür Merkezi?nin camları, kapıları ve pencereleri yerle bir edilmişti.

 

Nihayet, Kültür Merkezi boşaltıldı ve saldırıya uğrayanlar güvenli bölgelere gönderildi. Bu arada, yeni katılımlarla saldırganların sayısı onbine yaklaşmıştı. Gözlerini kan bürümüştü ve dişlerini gıcırdatarak parçalayarak insan arıyorlardı. Saldırgan kitle, isteğine ulaşamamanın verdiği hırsla Kültür Merkezi?nden Valiliğe yöneldi.

 

Valilik önünde toplanan binlerce saldırgan, ?****** vali istifa, Sivas size mezar olacak, Şeriat gelecek, zulüm bitecek, Yaşaşın şeriat, Muhammed?in ordusu kafirlerin korkusu, Yaşasın Hizbullah, kahrolsun laiklik, şeriat isteriz...? sloganlarıyla binayı taşa tuttular...

 

Saldırganların bir kolu, yeni dikilen ?Halk Ozanları Heykeli?ne yöneldi. Heykeli kazma ve balyozla parçalayarak sürüklemeye başladılar. Bu arada, kimi saldırganların dişlerini heykele geçirmeye çalıştığı görülüyordu. Diğer bir grup da, Kongre Müzesinin yanında bulunan Atatürk heykeline saldırdı, yere düşürdükleri Atatürk heykelini de sürüklemeye başladılar.

 

Saldırganların sayısı giderek 15 bine yaklaşmıştı. Şeriat istemlerini ve sloganlarını haykırarak etkinlik konuklarının kaldığı Madımak Oteli?ne yöneldiler. Otelde, kent dışından gelmiş ve çoğunluğu yazar, ozan ve sanatçı yaklaşık 150 kişi bulunuyordu. Saldırı üzerine, güvenliğin daha kolay sağlanacağı düşüncesiyle otele gelmiş insanlar tedirgin oldular. Otelin önünde az sayıda polis vardı ve saldırganlara, ?Dağılın, yapmayın? demekten öte bir müdahalede bulunacak gibi görünmüyorlardı.

 

Otelde bulunanlar, tehlikenin ayırdında idiler. Telefonla Sivas Valisi?ni, Emniyet Müdürünü ve diğer yetkilileri arayarak önlemlerin artırılmasını istediler. Bununla da yetinmediler, telefonla Ankara?da bulunan Başbakanı, Başbakan Yardımcısını, İçişleri Bakanı?nı, parti liderlerini ve milletvekillerini aradılar. Oteldekiler arasında olan halk ozanı, 1987-1991 dönemi SHP milletvekilli Arif Sağ da, telefon başından ayrılmıyor, Ankara?da SHP milletvekili Cevdet Selvi?yi, Bakan Seyfi Oktay?ı, İstanbul eski belediye başkanı Nurettin Sözen? i arayarak saldırının korkunçluğunu anlatıyor, bir an önce önlem alınmasını istiyordu. Otelde bulunan Aziz Nesin de Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve Çalışma Bakanı Mehmet Moğoltay?la görüşerek can güvenliklerinin sağlanmasını istedi. Ulaşılan her yetkili, ?Korkmayın, her türlü önlem alınmıştır? yanıtını veriyorlardı.

 

Saldırganların amacını sezinleyen Sivas Valisi Ahmet Karabilgin de saat 14.30?da Başbakanı ve İçişleri Bakanı?nı telefonla arayarak bilgi vermiştir. Saldırının giderek bir katliama dönüşeceğini gören Sivas Valisi, çok tedirgin olur ve Ankara?yla telefon irtibatını hiç kesmez. Saat 14.40?da yeniden İçişleri Bakanı?nı ve müşteşarını arar, saldırının artık bir katliama dönüşmekte olduğunu bildirir. Vali yine de rahatlayamaz. Saat 18.45?te Başbakanı ve İçişleri Bakanı?nı tekrar arar ve mutlaka yardım edilmesi gerektiğini bildirir. Çevre illerden de yardım istenmektedir.

 

Sivas Valisi?nin bunca çabalarının ve görüşmelerinin sonucu, Tokat Emniyet Müdürlüğü?nden 20 polis; Kayseri Emniyet Müdürlüğü?nden 31 Polis, Jandarma Komutanlığı?ndan 20 Jandarma olmak üzere 71 güvenlik görevlisi gelmiştir. Sivas Tugay Komutanı 6 bin kişilik asker mevcudundan yalnızca 30-40 acemi er göndermiştir. Askerler saldırganların arkasında bir yerde nöbet tutarcasına bekletilir. Bir ara Tugay Komutanı da olay yerine gelir ve sağa sola bir göz attıktan sonra ayrılır.

 

Otel?de bulunanların Ankara?daki yetkililerle yaptığı telefon görüşmeleri ve önlem istemleri de dikkate alınmamıştır. Bu girişimler ve devletin duyarsızlığı değerlendirildiğinde saldırganların korunduğu tartışması gündeme gelmektedir.

 

Madımak Oteli?ne sığınmış yüzlerce kişi, pencerelerden saldırganların oteli yakmaya çalıştığını izlemekte, korku içinde beklemektedir. Saldırganlar, can almadan ayrılmayacak gibidir. Karanlık çökmüş, elektrikler de kesilmiştir. Saldırganlardan kimileri, otelin önündeki arabaları ters çevirerek ateşe vermekte, kimisi de bidonlarla benzin taşıyarak otelin içine atmaktadır. Alevler, otelin giriş ve alt katlarını sarmaya başlamıştır. Sivas İtfaiyesi gecikmeli de olsa yangın yerine gelmiş, ancak saldırganlar itfaiyenin çalışmasını engeller. Hortumlar kesilir, arabaların lastiklerinin havası boşaltılır.

 

Yangın oteli tamamen sarar. 8 saattir kurtarılmayı bekleyenlerin umudu tükenmeye başlamıştır. Artık ölümün çok yakınında olduklarını biliyor ve ondan kurtulmanın yollarını arıyorlardı. Yangın bütün oteli sarmıştır. Cinnet halindeki kalabalık, ölüm haberlerini beklemektedir. Dışarıda gözlerini kan bürümüş katiller, otelden gelen yanmış insan eti kokusunu ciğerlerine çekerken, Ankara?daki bakanlar ve yetkililer de kokteyllerde kadeh kaldırıyorlardı.

 

4 Temmuz günü, Sivas?ın Madımak Oteli?nde 35 can yakılarak katledilmiştir. 51 kişi de kendi olanaklarıyla ağır yaralarla kurtulabilmişlerdir. Çatıya çıkarak yardım isteyenler arasında Aziz Nesin ve Lütfü Kaleli de vardı. İtfaiyenin merdivenli arabası otele yaklaştı.

 

Aziz Nesin ve Lütfü Kaleli merdivenlerden inerlerken, Sivas Belediye Meclisi Üyesi Cafer Erçakmak ile bazı belediye görevlileri saldırıya geçtiler.Aziz Nesin ve Lütfü Kaleli, itfaiyenin merdivenlerinden aşağıya atıldılar. Başından yaralanan Aziz Nesin ve Lütfü Kaleli?yi linç edilmekten araya giren polisler kurtardı. Yaralılar ambulansla değil polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesine götürüldü.

-http://www.madimak.de/html/katliam_.html-

 

Görüldüğü gibi bu yapılanlar din adına,şeriat için,Allah adına yapılanlarmış. Birileride şimdi laiklik adına ,dinsizlik adına katliamlar yapsalar,ne derlerdi acaba bu yobazlar?Bizler o canlarımızı unutmadık,unutmayacağız,UNUTTURMAYACAĞIZ.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hiç kimse, bir başkasını bahane ederek, hiç kimsenin yaşama hakkını elinden alamaz.

Hiçbir neden ile bu mantık açıklanamaz.

"bir fikri" "bir kişiyi" katliamın sebebini gösterip, sorumlusunu aklayamazsınız. Böyle bir zihniyetin hukuku yoktur.

Dikkat ediniz arkadaşlar,

Katliam nedeni kutsandı, katiller haklı çıkarılmaya çalışılıyor. Suçlu yine ev sahibi, hırsızın yine suçu yok.

Bunların merhametleri de yok, zerre vicdanları da yok, Allah'tan korkuları da yok...

 

 

 

 

Yitirdiğimiz canlara Allah'tan rahmet diliyorum, saygı ve özlemle anıyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yumrukluyorum duvarları

yumrukluyorum kara gecenin bedenini ellerim kan içinde

nehirler taşmış yanaklarımdan

otuz yedi can

otuz yedi gül çatlamış susuzluktan sivas'ın içinde

nasıl uyku tutar gözlerimi

döne döne semaha duranlar tutuştu önce

sonra türküler

sonra şiir çığlıksız düştü türkülerin yanıbaşına

 

sivas... sivas..

yiğitlik midir emanet cana kıymak

yiğitlik midir bir tutam ışığı kör bıçakla koparıp karanlığa kurban etmek

 

söyle hangi kitapta vardır elleri kollları bağlı yakmak

var mıdır kardelen akında bir avuç inciyi ateşe tutmak lo...

böyle garip düştüğüme bakma

böyle mahsun durduğuma

varsın ateşin suskunlukla beslensin

benim de yüreğim gençliğini almış yanına yürür başı dik

senin de dağların var sivas, senin de dağların

dağlarında şahanların

savaş ezgi :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ACILARINIZI PAYLAŞIYOR VE SİZİ ANLIYORUM OLAYI NEFRETLE KINIYORUM..

 

SİVAS OLAYLARINA MİSİLLEME OLARAK SEÇİLEN BAŞBAĞLARA YA KİM AĞLASIN...

 

5 Temmuz 1993 günü Akşam ezanı okunduktan sonra

 

..........

 

HOCANIN SESİ DUYULMUYOR

 

Saat 20.30 sıralarında hoca elinde mikrofon, yüzü duvara dö­nük ezan okuyor.Hoca, arkasından gelenleri görmüyor.Ezan daha bitmeden hocanın ensesine bir tokat iniyor.Hoca arkasını dönünce, eli silahlı militanları görüyor.Ezan yarım kalmasın diye "Bırakın eza­nı tamamlayayım" dese de, dinletemiyor.Yaka paça sürükleniyor.Ay-nı anda camide mevcut bulunan cemaat de dışarı çıkarılıyor.

 

....

Evden hiçbir şey almalarına müsade etmiyorlar. Bu arada evleri yakmadan önce soygun yapmayı da ihmal etmiyorlar. Camiyi ve köy odasını yakmaya başlıyorlar. İmam evini, köy ilkokulunu ve öğretmen lojmanını yakıyorlar.Meydanda topladıkları 30 köylümüzü de yere çömertmişler etraflarını silahlı teröristler sarmış ve bir kişi devamlı propaganda yapıyor. Buralar Kürdistan topraklarıdır,buraları terkedeceksiniz, Devlete vergi vermeyeceksiniz bize vereceksiniz, Sivas olayları Devletin Provakasyonudur, Sivas'ın hesabı sorulacak gibi. Olaydan sonra şehidlerimizin üzerine bırakılan bildiri de bu yönde idi.

 

Bu arada köyümüzde ekin biçmekte olan tırpancı, Tunceli ili Ovacık İlçesi Cevizlidere Köyünden S... A.. C... isimli şahsı da köylülerimizle beraber toplamışlar. Fakat bu şahsı ayırıp yanlarına alıp hiçbir şey yapmıyorlar.

 

Bu sırada köy bütün alevler içinde yanmaya başlamış her yer alevler ve dumanlar içinde , Derken köylülerimizi taramaya başlıyorlar. Orada bulunan 30 kişiden 27 kişi şehid ediliyor. 3 kişi de yaralı olarak kurtuluyor. Evlerinde Evlerinde yananlarla beraber 33 kişi şehid ediliyor. Şehidlerimizin çoğunun yüzleri tanınmaz halde idi. Kimisinin kafatasları fırlamış bağırsakları dışarı çıkmış İnsanlık dışı bir şekilde şehid edilmişlerdi. Yaralıların dışında şehitlerimizin vücudunda 20'nin üzerinde kurşun tesbit ediliyor. Olay yerinde 580 boş kovan toplanmıştı. Kadınlar kocalarından habersiz bir şekilde evlerinin ve arabalarının yanışını acı acı seyrediyorlar.

 

Cami hocasını ayrıca minareden aşağı atacak kadar vahşice bir katliam....

 

 

KURTULUŞ SAVAŞINDA OMUZ OMUZA SAVAŞTIĞIMIZ DÜŞMANLARIMIZ BİLE BİZE BUNLARI YAPMADI

BİZ BU ÜLKEDE HİÇ KARDEŞ OLAMADIK MI?BU ÖFKEYİ ARAMIZA KİM KATTI...?

 

ayrıntılar...

 

 

-http://www.basbaglar.com/index2.htm-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok sağolasın ki ben bunu ilk defa duydum...

 

Bu da kınanması gereken bir davranış değil midir şimdi;niye hep belirli kesimin ölüleri ardından ağıt yakılıyor bu ülkenin göz önünde yayınlarında???

 

Ötekiler ancak siyaset malzemesi yapılabilecek konumda olduğunda mı hatırlanıyor???

 

Neyse, herkes ansın ne anacaksa; ama kimse unutmasın şunu:Bu ülkenin fanatiklerden çok dürüstlere ihtiyacı var!!!

 

:zorro:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sivas katliamı ile Başbağlar katliamı birbirinden tamamen ilgisiz olaylardır. Sivas'taki katiller bildiğiniz, hergün sokakta gördüğünüz sıradan vatandaşlardır, Başbağlar'daki katiller ise terör örgütü mensuplarıdır. Muhafazakar kesim için malzeme olacak yanı Sivas olayını müteakip gerçekleşmesidir. Ağızlarındaki sakız "Sivas'ı kınadınız, buna da sesiniz çıksın, sizin yapmadığınız nereden belli?" cümlesidir.

Bu acayipliktir!

Bu "şeriatçılar,yobazlar (artık her ne derseniz) Alevi'leri öldürüyor ama Sunni'leri de birileri öldürüyor" ve "hep Alevi'lere yas tutuluyor, Sunni'leri kimse farketmiyor" gibi sakat ve hastalıklı bir mantığı bize aşılamaya çalışmaktır.

Bu, PKK vahşetidir.

Bu, bir yerlerden bizim tartışmamızı izleyenlere maşa olmaktır.

Bu, hedef saptırmadır. Bu, yobazı haklı çıkarma çabasıdır.

Bu, insanda Allah korkusunun olmamasıdır.

Bu, daha önce bahsetmiş olduğum vicdansızlığın ağababasıdır.

 

 

Başbağlar'da yitirdiğimiz suçsuz insanlarımıza da Allah'tan rahmet diliyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ACILARINIZI PAYLAŞIYOR VE SİZİ ANLIYORUM OLAYI NEFRETLE KINIYORUM..

 

SİVAS OLAYLARINA MİSİLLEME OLARAK SEÇİLEN BAŞBAĞLARA YA KİM AĞLASIN...

 

 

..........

 

HOCANIN SESİ DUYULMUYOR

 

Saat 20.30 sıralarında hoca elinde mikrofon, yüzü duvara dö­nük ezan okuyor.Hoca, arkasından gelenleri görmüyor.Ezan daha bitmeden hocanın ensesine bir tokat iniyor.Hoca arkasını dönünce, eli silahlı militanları görüyor.Ezan yarım kalmasın diye "Bırakın eza­nı tamamlayayım" dese de, dinletemiyor.Yaka paça sürükleniyor.Ay-nı anda camide mevcut bulunan cemaat de dışarı çıkarılıyor.

.

.

.

 

 

Bunu neden bu konuya taşıdınız? Ayrı konu açsaydınızda orada tartışılsaydı.

 

Yani biz bu başbağlar olayını önceden kestirdiğimizden,Maraş,Çorum,Sivas katliamlarını yaptık demeyemi getiriyorsunuz?

Sizin dediğiniz olayın failleri meçhul olduğundan iftiradan öteye gitmez.

Ama Sivas katliamı diğerleri gibi tüm Dünyanın gözleri önünde olmuş,devlet hiçbirşey yapmamıştır.

Yobazlıklarınızı,yaptığınız katlianları desteklemeyi bırakıp,*******

Selametle.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ben kimim ki nasıl ispatlıyacam polisimiyim ben :D

 

benim demek istediğim bir alakanın olduğu.. öyle yada böyle iki olayın bir alakası var.. arada kısa bir süre var bu resmen kontra gibi.. teröristlerin öcümüzü aldık gibisinden çemkirmeleri filan bu iki olayın bir bağı olduğunu gösterir. ama ben demiyorum ki başbağlardakiler sivasta ki ölenlerin yakınlarıydı çevresiydi örgütüydü diye.. birbirleriyle öle yada böyle bağlantılı olaylar.. benim merak ettiğim başbağlar iiçin gösterilcekmi acaba bu duyarlılık..

 

birde sivas olayıyla ilgili başka forumdan bi arkadaşım yazmış;

 

sivas katliamı ya da hepimizin televizyonları karşısında "film gibi"seyrettiği konuyla ilgili haberlerden bir demet. ne olmuştur gerçekte sivas'ta o gün? bu benim için düne kadar, eh işte az çok basından edinilmiş bilgi birikimi ama çoğunlukla da "alevi-sünni" tartışmalarının kan dökülmüş haliydi. iki gün önce tam o gün tam da o noktada bulunan ve olayları açık seçik ve "hepimiz öleceğiz, niye yalan söyleyeyim" diye anlatan biriyle konuştum. işte, bilmem kaç yıl sonra size farklı bir bakış açısı:

 

sivas'ta din konusunda takıntılı iki grup vardır: aleviler ve aşırı tutucu sünniler. işin garibi, o güne kadar pir sultan abdal şenlikleri hep kutlandığı yerde kutlanmıştır ve bu iki grup pek sevişmeseler de o güne kadar pek olay da çıkarmamışlardır. pir sultan abdal şenlikleri o cuma başlayacaktır. pir sultan'ın bir de heykeli hazırlanmıştır, onun da açılışı yapılacaktır.

 

sünni cemaat cuma namazına girmek için toplanır. namaz başlar. tam da o sırada dışarıda davullu zurnalı sazlı sözlü bir şenlik başlar. cumaya giden cemaatin namaz kıldığı cami ile pir sultan abdal'ın heykelinin açıldığı kültür merkezi birbirlerinin karşısında ve komşudur. cemaat cuma'yı kılar. namaz boyunca bütün o gürültü de devam eder.

 

cemaat namaz sonrası dağılmaz. önce valiliğe yürürler, sonra emniyet müdürlüğüne. kimse bu kitleyi kaale almaz. koca kentte alevi şenliğinin cuma namazı saatinde devam ettiği duyulur. zaten birbirine karşı pek de sevgi beslemeyen kitleler için fitil böylece ateşlenir. sünniler toplanırlar, olayı protesto etmeye başlarlar. pir sultan abdal kutlamaları için toplananlar da karşılık verirler. sonuçta iş madımak otelinde kilitlenir. cuma namazı sırasında çalınıp oynanmasıyla olayların patlak vermesi arasında 2-2,5 saat vardır ve merkezi biz şehir çocuklarının hayal edemeyeceği kadar sınırlı olan sivas'ta kimse bu şikayetçi kitlelerin derdine çare bulamamıştır. valilik topu emniyet müdürlüğüne, emniyet müdürlüğü valiliğe atar. asker de vardır orada ama sivil idarenin işine karışmaz.

 

bütün o kamera çekimlerine yansıyan "polisin elini bile kaldırmaması"nın ardında yatan gerçek ise farklıdır: polis bir süre önce oynanan sivasspor-gümüşhanespor maçında çıkan olaylara yetkisi dahilinde ancak emir almadan müdahale etmiştir. bu gelişme üzerine pek çok polis memuru ciddi soruşturmaya uğrar. işte sivas'ta tam da 2 temmuz 1993'te olaylar patladığında, polis (nihayetinde o da devlete bağlı memurdur) başına bir şey gelmemesi için "birilerinden" emir beklemeye başlar. valilik mezarlık kadar sessizdir. sivas emniyet müdürlüğü'nde herkes gelişmeleri izlemekte ama emir veren kimse çıkmamaktadır. polis ise madımak oteli ve civarında "mecburen" emir beklemektedir.

 

o emir gelmez. derken madımak oteli ateşe verilir. talihsizlik bu ya, sivas o gün pek rastlanmayan rüzgarlı günlerinden birini yaşamaktadır. bu da yangının iyice büyümesine neden olur. itfaiye gelir, ancak o yangını başlatanlar, itfaiye araçlarının geçeceği yola oturarak yolu etten duvar halinde keserler. itfaiye çakıldığı yerde kalır. polis, malum "emir gelmeden kimseye dokunma" saçmalığı yüzünden beklemek zorunda kalır. otel yangını iyice ilerledikten sonra ve sivillerden hareket gelmeyeceği kesinleştikten sonra olay yerindeki asker polislerle birlikte itfaiye araçlarının önüne oturan, yol kesen kalabalığı dağıtmak üzere silaha davranıp havaşa ateş açar. o panikle yol kesenler sokak aralarına kaçıp ortadan kaybolur, itfaiye, o dakikadan sonra otelin önüne gidip yangına müdahale edebilir. diğer bir deyişle, o güruhu itfaiye araçlarının önünden kaldırma "yetkisi" kimsede yoktur. asker sivillerin işine burnunu sokarak, polis de "emir almadan müdahale etmeyin" emrini çiğneyerek belki daha çok insanın ölmesini engeller.

 

ölümlerin sayısını azaltan bir diğer etken de bbp'nin binasıdır. madımak oteli ile sırt sırta bulunan binada yer alan bbp merkezi, olayların büyümesi karşısında tetikte beklemektedir. madımak oteli'nin sakinleri, bbp'lilerle temas kurar ve "bizi öldürecekler, kurtarın" derler. sivas'ın üzerine sanki ölü toprağı serpilmiştir o gün. bbp merkezindekiler, ankara'ya telefon açıp, muhsin yazıcıoğlu'nu bulur ve "böyle böyle, ne yapalım?" diye danışır. yazıcıoğlu, "alın içeri, onlar da insan." der; ki sivas katliamının bbp'yi ve yazıcıoğlu'nu ilgilendiren kısmı geçen günlerde tv'de bizzat yazıcıoğlu'nun kendisi tarafından anlatılmıştır.

 

sivas katliamının arkasında ilginç şeyler de vardır sanki. birbirlerini sevmeseler, geçmişte defalarca boğaz boğaza gelmiş olsalarda sivaslı "ibadet" sınırında birbirine pek de müdahale etmemiştir. nedense tam da o gün, cuma namazı gibi cemaatin topluca ve camide namaz kıldığı bir vakitte pir sultan abdal kültür merkezi'nin açılışı yapılır. dahası var: zamanın kültür bakanı fikri sağlar, davetli listesinin başındadır ve olaydan sadece 1 hafta önce derneğe "gelemeyeceğini" açıklar. emniyet müdürlüğünün ve valiliğin suskunluğundan ise kimse söz bile etmez ve yüzlerce polis, orada ve o dakikada, yani olaylar büyürken, itfaiye araçlarının önü kesilirken, içeride insanlar cayır cayır yanarken, ahmak bir futbol karşılaşmasında çıkan olaylara "izin almadan" müdahale ettikleri için cezalandırılmış ve / veya cezalandırılmaktan korkar halde beklemede bırakılırlar.

 

kimse o polislere ne olduğunu bile merak etmez. ben söyleyeyim: yarısı rize'ye yarısı istanbul'a apar topar tayin edilirler. tayin yerleri ise bu memurlar için "sürgün" niteliğindedir.

 

aziz nesin'in itfaiye görevlisi ile ilgili söyledikleri ise rahmetlinin hayal gücünün göstergesidir. çünkü o itfaiye memuru, hem kimi kurtardığını gayet iyi bilmektedir hem de kilolu yapıdaki aziz nesin'i kurtarabilmek için normalin iki katı çaba sarfetmiştir.

 

bütün bunları 10 haziran 2007'de, sivas katliamı yaşanırken tam da orada bulunan birinden ve objektif bakış açısına sahip ismi bende saklı birinden dinledim. üzerinde düşünmeye değer bulduğum için de sizlerle paylaşmak istedim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

boşu boşuna nefes tüketiyorsunuz arkadaşlar.

bu ülkedeki çeteleşme çözülmedigi müddetçe ne bu olayı nede başka failleri meçhul olayları çözemezsiniz.

çeteleri konu almayan laf neznimde boş laftır.

adamlar kamplaşmaları böyle böyle yaratıyorlar.

altta olanlar birbirini yesin dursun ve bu arada hala 'suçluları' arasın.

 

bu ülkenin yıllardır normal bir ülke gibi degilde, anormal bir ülke gibi yönetilmesini mevzu bahis etmeyenlerin gevelediklerine itibar etmeyelim.

 

mesela hırant cinayetini, sözde en çok aydınlanmasını isteyenler, eger ki birbirine eklemlenmiş tüm uzantıları ile ortaya çıkması halinde ideolojik temellerde açık vereceklerdir.

daha kabacası, 'güvendikleri daglara karların yagdıgını' göreceklerdir.

velhasılı kelam bizim toplum hayatımızın en ücra köşeleri bile bir bulmaca misalidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hiç kimse, bir başkasını bahane ederek, hiç kimsenin yaşama hakkını elinden alamaz.

Hiçbir neden ile bu mantık açıklanamaz.

"bir fikri" "bir kişiyi" katliamın sebebini gösterip, sorumlusunu aklayamazsınız. Böyle bir zihniyetin hukuku yoktur.

Dikkat ediniz arkadaşlar,

Katliam nedeni kutsandı, katiller haklı çıkarılmaya çalışılıyor. Suçlu yine ev sahibi, hırsızın yine suçu yok.

Bunların merhametleri de yok, zerre vicdanları da yok, Allah'tan korkuları da yok...

Yitirdiğimiz canlara Allah'tan rahmet diliyorum, saygı ve özlemle anıyorum.

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yanlış anlamıyorum değilmi... Bu insanları öldürenleri haklı gösteren yazılar bunlar

Yarın birilerini daha bahane ederek bir grubu daha öldürürlerse hiç şaşırmamak lazım...

 

Neymiş insanları geren ve insan öldürmeye yönelten şeyler: birileri kitap basmış, birileri kendileri gibi düşünmüyorlarmış, birileri şunu/bunu yapmışlar.

İşte Şeriatçıların karanlık yüzü burada saklı: bir gün sizide öldürebilirler neden mi? çünkü hoşlanmadıkları bir şey yapmışsınızdır veya kendi düşüncelerinizi yazdınız diye buna ŞERİAT DİYORLAR hala anlayamayanlar varsa iyice okusunlar

 

kendi düşüncesi filan yok arkadaşım....adamın ismi salman rüşdi..şeytanın ayetleri kitabıyla islam dinine alalade hakaret etmiş.. ve bu adamın kitabını aziz nesin yüzde 99'u (hadi sizi kırmıyayım yüzde 90 olsun) müslüman bi ülkede basmaya kalktı..öncesinde türk halkının bilmem kaçı aptaldır dedi.. neye dayanarak filan dediyse..duyanda oturmuş derin sosyolojik analizler yapmış yada oturup tek tek saymış olmalı diyecek.. türk halkının bilmem kaçı aptalmış; sovyetlerin yüzde 100ü akıllıymış gibi..keza amerikanın.. gidipte emperyal devletlere bir söz diyemeyen bu adamlar iş kendi halkına gelince acımasızca konuşma cüretkarlığını gösteriyorlar.. hiç bi yaramıza merhem olmadan bizim değerlerimizi küçük görmüş ve koca bi ömürü böyle geçirdi bu adamlar..şimdi ki orhan pamuk ne ise aziz nesinde o kadardı.. orhan pamuk gelsin şu an anadolunun her hangi bi yerine yine aynısı olması süpriz olur bence...

 

Şeriatçı demenden kastın her ne ise; sadece elinden geldiğince aklı selim düşünmeye çalışan biriyim..küçükken tw lerde derlerdi şeriatçı irticacı diye.. ben şimdi onlardanmı oldum :D korkun benden brrr

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu alakayı bize ispatlamak zorundasınız.

Arkadaşım bu olay zaten konum itibari ile de olay yerine bırakılan notlarlada isbatlanmıştır. ilgili yazımda başbağlarla ilgili bir link vermiştim..

Başbağlar köyü Tunceli ili Ovacık ilcesine yakın olan TEK SUNNİ KÖYDÜR.Malumunuz buralar da hep alevi köyler mevcuttur.Bu sünni köyde bu yobazlığa uğramıştır...

Bu acıyı göremeyenler başbağlarla ilgili katliamında anlatıldığı Starda yayınlanan KÖPRÜ dizisini bir incelesinler.Bazı konulara detaylıca girilmesede her şey ortadadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşım bu olay zaten konum itibari ile de olay yerine bırakılan notlarlada isbatlanmıştır. ilgili yazımda başbağlarla ilgili bir link vermiştim..

Başbağlar köyü Tunceli ili Ovacık ilcesine yakın olan TEK SUNNİ KÖYDÜR.Malumunuz buralar da hep alevi köyler mevcuttur.Bu sünni köyde bu yobazlığa uğramıştır...

Bu acıyı göremeyenler başbağlarla ilgili katliamında anlatıldığı Starda yayınlanan KÖPRÜ dizisini bir incelesinler.Bazı konulara detaylıca girilmesede her şey ortadadır.

 

Bakınız, ispatlanan bir durum yoktur. Bu PKK'nın psikolojik oyunlarından biridir. Genelkurmaybaşkanımızın geçtiğimiz günlerde belirtmiş olduğu gibi, PKK bu psikolojik çatışmada bizden daha iyidir.

Olay vahşettir, ölen masum insanlarımızın Sivas'taki insanlarımızdan hiçbir farkı yoktur, acımız bir kat daha artmış, yüreğimiz yine dağlanmıştır.

Bunu Alevi toplumuna mal etmiş olmanız ise üzüntümüzü kat be kat artırmaktadır. Önyargı ile bakmamanız, oyunlara ve kandırmacalara gelmemeniz umudu ile.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

şeytanın ayetleri kitabıyla islam dinine alalade hakaret etmiş..

 

Etmiş diyorsunuz... "alenen" olsa gerek...

 

Kavrayamadığım bir şey var ve ben okuyamadım...Siz bu kitabı okuduktan sonra mı hakaret etmiş olduğuna karar verdiniz?...

 

Yoksa birileri bize haret etmiş dediği için mi "Etmiş" diyorsunuz?

 

Aklı selim düşünen biriyim dediğiniz için bu soruyu yöneltmek ihtiyacını hissettim...

 

Şeriatçı demenden kastın her ne ise; sadece elinden geldiğince aklı selim düşünmeye çalışan biriyim..

 

küçükken tw lerde derlerdi şeriatçı irticacı diye.. ben şimdi onlardanmı oldum :D korkun benden brrr

 

Küçükken Tv'lerde izlemiş ve şimdi büyümüş olmalısınız ve daha tam olarak şeriatçı olmamışsınız belli...

 

Ama görünen o ki; takiye yapmayı şimdiden öğrenmişsiniz...

 

Yakın gelecekte bu "aklı selimle" düşünmeye ve "...mişli" yaklaşımlara devam ederseniz...

 

Her alanda şeriata hizmet anlamında potansiyel adaylardan olma şansınız oldukca yüksek...

 

 

***

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sivasta insanlar aziz nesin yüzünden yakıldı.. ***********************************...arkasından olmadık cümlelerle insanları gerdi.. aslında yinede bunun orda ki insanların yaptığından kuşkuluyum.. sabahtan akşama kadar ablukaya alınmış bir otel ve müdahele etmeyen polis, halkın arasına karışmış provekotörler filan.. ************************* ama yine de 37 can ölmüş orda üzülüyorum onlar için.. bi aziz nesin kaç can yaktı...yazık

 

Biz diyoruzda yanlis demiyoruz,sizin elinize firsat gecse Allah sahittirki Türkiyeyi kan deryasina cevirirsiniz.Aziz Nesin hic kimsenin canini yalmadi,oteli baskalarinin yaktigindanda kuskuluyum diyorsun, onlar icerde kendi kendilerini yaktilar.Insan birseyler yazarken önce insan oldugunu hatirlamali eger insan oldugunu hatirliyamiyorsa o yaratikla artik tartismanin bir nedenide yoktur.Aziz Nesin ne yapti,Aziz Nesin bu ülkede örümceklenmis beyinler oldugunu Din kisvesi altinda türlü iki dalavereler cevirdiklerini yaziyordu,siyasilerin ückagitciliklarindan bahsediyordu,insanlarin nekadar saf olduklarini ve bunlara kandiklarini yaziyordu.bumudur germek.Gercekler yazildiginda neden birileri hep gerilmektedirler,Din adina bu ülkede insanlar aldatilmiyormu?Secimlerden önce onlarca vaad verilmiyormu?Insanlar bunlara kanip sonrada ah vah etmiyorlarmi?

Aziz Nesin bu ülkenin yetistirdigi nadir kislerden biriydi.Insanlari kandirmiyor ben inanmiyorum diyordu ama milyonlarca inanandan daha dogru sözlüydü.Bu ülkede ayrilik güdenler mezhep kavgalari yaratanlar onlari yakti, cünkü Aleviydiler.Tarikat sefi olsalardi bastaci edilirlerdi.

Türkye Cumhuriyeti Alevisiyle sünnisi siisiyle bir bütündür bunu kimse bozamiyacaktir.

 

saygilarla

 

çözün şu son moda çeteleri, neyin ne oldugu anlaşılır.

mesela danıştay saldırısını ya da Hırant cinayetini çözün.

şemdinliye bakın, dönün sauna, eryaman, bilimum çeteleşmelere bakın.

olmadı daha öncesinde susurlukçulara bakın.

o zaman neyin ne oldugu ve neden oldugu daha iyi anlaşılır.

bu arada cumhuriyetin bombalarını da sorgulayın.

 

Demagoji yapmayin,bununla hic biryere varamazsiniz,gercekler ortadadir.Aziz Nesin ve arkadaslarini örümcek beyinli din tüccarlarinin doldurusa getirdigi güruh yakti. Inkarla birsey gecmez elinize sadece ***********.

Sizin yukarda saydiklarinizla nereye ulasmaya calistiginizi cok iyi biliyoruz bunlar eskidi artik.bunlari kimse yemiyor, bunlar din tacirlerinin Tarikat abonelerinin uydurma ve hezeyanlarindan öte birsey degildir. Buna ancak siz ve sizin gibiler inanir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Demagoji yapmayin,bununla hic biryere varamazsiniz,gercekler ortadadir.Aziz Nesin ve arkadaslarini örümcek beyinli din tüccarlarinin doldurusa getirdigi güruh yakti. Inkarla birsey gecmez elinize sadece ***********.

Sizin yukarda saydiklarinizla nereye ulasmaya calistiginizi cok iyi biliyoruz bunlar eskidi artik.bunlari kimse yemiyor, bunlar din tacirlerinin Tarikat abonelerinin uydurma ve hezeyanlarindan öte birsey degildir. Buna ancak siz ve sizin gibiler inanir.

 

saygilarla

 

 

danıştay saldırısı ne kadar 'dinci' bir eylemse sivas hadisesi de o kadar 'dinci' bir eylemdir.

ben önümüzdeki oluşacak hükümetden ilkin bu 'çeteleşme' konusunda kararlı bir eylem planı bekliyorum.

bu ülkenin birincil sorunu bu 'çeteleşme' hastalıgıdır, helede ülkeyi sözüm ona kurtarma niyetli çeteleşmelerdir.

bu sorun aşılırsa son yıllardaki bir çok şeyi (sözde bildigimiz) degiştirmemiz gerekecek.

 

siz ve gibiler için gerçekler ortada ama biz ve gibiler için gerçekler ortada degil.

ama gerçeklerin ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.

siz bildigini sandıgınız bir hayatı yaşıyor sanıyorsunuz.

şaşıracak olan ve ezberlerini bozması gerekenler sizlersiniz.

 

öyle kuru kuruya vatan sevilmez. biz her Allah diyenin din diyenin dogru davranmadıgını nasıl bilirsek aynısı her vatan bayrak diyeninde dogru söyledigini varsaymayız.....ne oldugu belirsiz laiklik tüccarlıgı ile, cumhursuz cumhuriyet demagojisi ile,demokrasi düşmanlıgı ile, toplumu kendine öteki/düşman kılmak ile, vatandaşına güvensizlik ile, bildirilerle ülke yönetmek istemekle yol alınamaz...

ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

 

selametler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.