Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Laikliğin güvencesi Erdoğan ise ...


Taylan Abi

Önerilen İletiler

EĞER televizyonda kulaklarımızla duymasaydık, "Acaba?" diye içimize bir kuşku düşerdi, aslında düşmemesi gerekirdi ya!

Ne diyordu Sayın Tayyip Erdoğan?

"Ne diyorlar? Türkiye laiktir, laik kalacak, diyorlar. Eeee, biz de aksini söylemiyoruz ki!"

Söylüyorsunuz Sayın Erdoğan söylüyorsunuz, ya da söylüyordunuz...

21 Ağustos 2001 günü gazetelerde bir konuşmanız yayımlandı:

"Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, diye. Yahu bu millet istedikten sonra, laiklik tabii elden gidecek... Sonra nedir bu laiklik Allah aşkına? Bu ne menem şey!"

* * *

SAYIN Erdoğan bunları söyleyen siz değil miydiniz?

Şimdi kalkıp Tandoğan ve Çağlayan'da "Türkiye laiktir, laik kalacak!" diye haykıranlara "Eee biz de aksini söylemiyoruz ki, Türkiye laiktir, laik kalacak, diyoruz!" diyorsunuz...

Belki de diyeceksiniz ki "O zaman öyle diyordum, şimdi böyle demiyorum, değiştim."

İşte burada anlaşamıyoruz, biz sizin değiştiğinize inanmıyoruz, inanmaya da mecbur değiliz.

Bir mahkemenin "türbanla ilgili kararı"nı duyunca "Ulemaya sormak lazım!" diyen siz, laikliğin güvencesi olabilir misiniz?

* * *

BAZEN bir konuyu, bu köşenin içinde tam olarak anlatmak mümkün olmuyor.

Geçenlerde "Bu kadınlar kimlerin torunu?" diye yazdığımız yazıyı tam olarak anlamayanlar çıktı.

Evet, biz o yazıda Mayıs 1919'da Halide Edip Adıvar'ın "Sultanahmet Mitingi"ne katılanları anlatan yazının bir bölümünü yayımlamış ve "O gün bağımsızlık için, bugün laik cumhuriyet için" demiştik.

Anlamayanlar olmuş...

Sultanahmet mitingini, bu mitingin niçin yapıldığını bilmeyenler, Halide Edip Adıvar'ın konuşmasını hatırlamayanlar var.

Bu da eğitim perişanlığımızın aynası...

Çocuklara Ankara Savaşı'nda Timur'un ordusunda kaç fil olduğunu öğretiriz de yakın tarihimizin en önemli olaylarını görmeyiz, göstermeyiz.

* * *

SULTANAHMET Mitingi, Birinci Cihan Savaşı'ndan sonra emperyalist devletlerin İzmir'i işgal ettirmeleri üzerine yapılmıştır. Türk Ocağı'nın düzenlediği mitinge binlerce İstanbullu katılmış, Halide Edip Adıvar o coşkulu konuşmayı yapmıştır.

* * *

HALİDE Edip Adıvar o gün kürsüde şöyle haykırmıştı:

"Kardeşler, evlatlar, size dünyanın verdiği hükmü dinleyiniz, Avrupalı İtilaf devletlerinin tecavüz siyaseti bazen hıyanetle ve daima haksız olarak Türkiye'ye çevrilmiştir. Eğer ayda ve yıldızlarda da Türkle Müslüman bulunduğunu söyleseler oralara da istila orduları gönderirlerdi. Nihayet hilali parçalamak için ellerine bir fırsat geçmiştir. Bu kararlarına karşı bizi tutacak hiçbir Batılı kudret yoktur. Bu meselede bu insani olmayan karara katılmayanlar da aynı derecede belki daha da mesuldürler. Onların hepsi, insan haklarını ve millet haklarını müdafaa için bir mahkeme kurmuşlar, fakat orada yenilenlerin parçalanması hükmünü vermişlerdir. Türklere günahkâr diyen bu kimselerin kendileri o kadar günahkârdırlar ki okyanusun suları onları temizleyemez.

(....)

Bütün milletlerin haklarını kazanacağı gün çok uzak değildir. O gün geldiği zaman, bayraklarınızı alınız, bu maksat için canlarını veren kardeşlerimizi ziyaret ediniz. Şimdi yemin edin ve beraber tekrarlayın:

Yüreğimizdeki mukaddes heyecan milletlerin hakları ilan edilinceye kadar devam edecektir."

* * *

İŞTE, Tandoğan ve Çağlayan mitinglerindeki kadınlar bu yemini eden kadınların torunlarıydı...

O gün bağımsızlık, bugün laik cumhuriyet için yemin ettiler.

 

Meraklısına ; Laikliğin güvencesi Erdoğan ise ...

Bilgilerinize.

Saygılarımla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

21 Ağustos 2001 günü gazetelerde bir konuşmanız yayımlandı:

"Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, diye. Yahu bu millet istedikten sonra, laiklik tabii elden gidecek... Sonra nedir bu laiklik Allah aşkına? Bu ne menem şey!"

 

(İnanmayanlar, görmeyenler, anlamak istemeyenler olacaktır. Araştırdım. Meraklısına ; TBMM Tutanak Müdürlüğü Kayıtları , Sn Kemal Anadol, RTE'nin 1995'deki konuşmasından örnekliyor)

* * *

SAYIN Erdoğan bunları söyleyen siz değil miydiniz?

Şimdi kalkıp Tandoğan ve Çağlayan'da "Türkiye laiktir, laik kalacak!" diye haykıranlara "Eee biz de aksini söylemiyoruz ki, Türkiye laiktir, laik kalacak, diyoruz!" diyorsunuz...

 

Bu vurdumduymazlık, bu pişkinlik, bu samimiyetsizlik kanıma dokunuyor arkadaşlar.

Ayıptır!

 

Araştırdım. Meraklısına ; TBMM Tutanak Müdürlüğü Kayıtları

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Erdoğanın yapmış olduğu ''Laik değilim'' açıklaması Erdoğanın uçakda yaptığı röportaj şöyle:

 

Gelelim iç politikaya. Gündemde sıcak konular var. Meselâ laiklik. Erdoğan, "Bizim laiklikle derdimiz yok" dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: -1982 Anayasası'nın laikliği düzenleyen maddesinin gerekçesinde bir tanım mevcut. Gerekçe, 'bütün dinlere eşit mesafede olmak' diyor. İnançlar, devlet güvencesinde. Tekrar ediyorum: Ben insan olarak laik değilim; devlet laiktir. Buna mukabil laik düzeni korumakla yükümlüyüm. Ama siz laikliği bir din gibi takdim ederseniz, bu ülkenin halkını üzersiniz.

 

VAhh vahh.BAklalar ağızdan çıkıyor yavaş yavaş..Sen ben laik değilim diyebiliriz yada laik olmak zorunda değiliz..Ama bu ülkenin BAŞBAKANI Laik olmak zorunda bu değeri korumalı.Sonra utanmadan Laiklik nutukları çekiyor..Bu kadarda takiyecilik ve olmaz yaa.. PES YANİ......

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili tan_vakti,

Bu anlattılarımızı açıklamaya vicdan lazım. Hem de öyle böyle değil, 5 oda - 2 salon - 500 metrekare- tripleks olmalı.

Kanıtlarımızı sunduk, karşılığında aynı şekilde yanıt bekleyelim. Yorum yapmak herkesin harcı, ancaaaak yetmez iş bu halde.

Desinler ki, o kayıtlar yalandır, uydurmadır, şantajdır, montajdır.

Bunları söylerken de bizleri ikna eden kayıtları olsun.

Bakalım bu cengaver kim olacak?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda ilkeleri ile inşa edildi, laiklik ilkesi en önemli ayaklarından biri.

 

Bunu bileceksiniz ve bunu yıkmak için uğraş vereceksiniz peki neden? Çünkü laiklik kanlarına dokunuyor, dine dayalı yönetim getirmek istemelerinin en önemli nedeni, varlıksız, kişiliksiz, kolay güdülen, asılsız ve ses çıkartamayan bir pasif toplum var etmektir. Çünkü bağımsız ve demokratik toplumlarda yaşayan ve yetişenler kim olursa olsun hesap sorarlar, kolay lokma olmazlar, kandırılmazlar, inançlarını kullandırmazlar.

 

Böylelerini kim istemez, hilafetçiler, kodummu oturtanlar, baş kesenler, olmazsa susturuculu tabancalarla beyinleri esir almak, korku salmak isteyenler yani. Baskıcı, antidemokratik, hak hukuk tanımayan, ne istersem yaparım, ben istersem olacak, sus deyince susulacak, alkışla dediğimde alkışlayacak diyebilenler.

 

Kusura bakmasınlar kendilerine sürü arıyorlarsa koyun olmaktan hoşnut olacak birilerini bulurlar. Ama Cumhuriyetçileri güdemezler, sindiremezler, susturamazlar. Bu panik havası ondan. Ulusalcıları karalamaya çalışmaları, laikleri karalamaya çalışmaları ondan. Çünkü o kadar uğraşıları boşa gidiyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın bodrumlu, konunun tamamını okuyunuz. Tutanaklara geçen ve 21.08.2001'de gazetelere konu olan konuşmayı da yorumunuz içine ekleyiniz.

Sonra "sadece bu söz bile yeterli bence" deyiniz. Acele etmeyiniz.

sayın taylan abi sanırım beni yanlış anladınız.ben diyorumki:''siz şöyle diyorsunuz,biz böyle diyoruz'' demekle ülkede iki ayrı kutup olduğunu söylüyor.oyüzden bir başbakanın ağzına almaması gereken sözcükler(siz-biz)bunlar.başbakanın ağzından çıkacak sözcük BİZ yani hepimiz olmalı.ülkeyi bütünleştirici sözler yerine iki ayrı kutuptan bahsediyor.saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

başbakan mitingler içinde aynı şeyi söylüyor biz istesek daha fazlasını toplarız diyor. kime karşı toplayacak oradaki milletin ne söylediğini duymuyormu, bağımsızlık istiyoruz diyorlar onlara karşımı, alt üst kimlik yok diyorlar onlara karşımı, ne mutlu Türküm diyene diyorlar, onlara karşımı, Türkiye laiktir diyorlar onlara karşımı? o zaman başbakan kimi temsil ediyor, Türkiyeyi ne zaman bütünleştirmiş bu adamlar. bu ülkenin sürekli gerilim yaşamasının en birinci sebebleri onlar. siz biz dediler şimdi bizde Türkiyenin laik demokratik cumhuriyetinin muhafaza edilmesini isteyenler olarak bölünmeye karşı birlik çağrısı yapıyoruz. evet bize onlar diyorlar. bizim kimler olduğumuz belli peki onlar kim?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Laiklik İyidir—Sorun 'Laikçi'lerde

Bazı yazılarda kullandığım “laikçi” sözü üzerine bazı okurlardan soru ve itirazlar geliyor: Ne demekmiş “laikçilik”?

 

Benim kast ettiğim ve eleştirdiğim “laikçiliği” açıklayayım: Toplumun dinden uzaklaştırılmasını, toplumdaki dini cemaatlerin ve hareketlerin bastırılmasını, dini özgürlüklerin kısıtlanmasını savunmak. Türkiye’de bunu 80 küsur yıldır pek çok insan savunuyor ve zaten bu iş sistemli olarak yapılıyor. “Bu ülkede dincilere yer yok” gibi sloganlar havada uçuşuyor. Oysa özgür bir ülkede “dinci” ve hatta “gerici” olmak serbesttir; isteyen istediği boyutta ve şekilde dindarlık yaşayabilir. Aynı şekilde isteyen de istediği boyutta ve şekilde “seküler” yani din dışı bir hayat sürebilir. Buradaki tek sınır, başkalarının özgürlüğüne müdahale etmemektir.

 

Öte yandan bir de devletin laik olması ilkesi var ki, bu aslında özgür dünyada “dinlere ve felsefelere karşı tarafsızlık” demek. Bu ise, daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, bence doğru bir ilke ve zaten din için de daha iyi. Dolayısıyla “laik devlete taraftar olmak” anlamında bir “laiklik” benim de benimsediğim bir çizgi.

 

Türkiye’de sorun, devletin laik olması için, toplumun ve hatta bireylerin de sekülerleştirilmesi gerektiğinin sanılması. Bu yüzden dindarların özgürlükleri kısıtlanıyor, başörtülülerin eğitim hakkı ellerinden alınıyor, mütedeyyinlerin “devlete sızması” engelleniyor. (Zaten “sızma” gibi lafların kullanılması, devletin belirli bir grubun egemenliği altında olduğunu açıkça gösteriyor.)

 

Bu sistem, tek kelimeyle despot bir sistem. “Halk için, halka rağmen” düsturuyla işleyen, ve aslında halka değil seküler elitlere yarayan bir otokrasi. Çözümü, Türkiye’nin demokratikleşmesi, tüm vatandaşların “birinci sınıf vatandaş” haline gelmesi. Bugün ne yazık ki durum böyle değil.

 

Bugün durum şu: Toplumun 80 yıldır dışlanan, baskı altına alınan, “ikinci sınıf vatandaş” sayılan kesimi, toplumda giderek yükseliyor, siyasette güçleniyor, Cumhurbaşkanı bile çıkarma noktasına gelmiş durumda. Kendilerini “birinci sınıf vatandaş” görenler ise, “bunları eşit kabul edersek, sonra bizim üzerimizde egemenlik kurar, bizi alaşağı ederler” diye korkuyor. Onun için Tandoğan’da, Çağlayan’da yürüyorlar. Durumları, “apartheid” (ırk ayrımı) rejiminin kaldırılmasından önce buna direnen ırkçı Güney Afrikalı beyazlara benziyor.

 

Oysa “ikinci sınıf vatandaşlar” sadece eşit ve özgür olmak istiyorlar ve Türkiye’yi de bunun en kestirme yolu olan Avrupa Birliği’ne taşımaya çalışıyorlar. Birinci mevkide seyahat etmeye çalışanlar, bunu anlayacak ve eşitliğe razı olacaklar mı, yoksa “eğer bizim olmazsa yakarız bu ülkeyi” mi diyecekler, önümüzdeki süreçte göreceğiz. Ben, birinci yolu seçmelerini can-ı gönülden diliyorum.

 

Yazan: Mustafa Akyol Tarih: May 5, 2007 11:07 PM

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eblek güblek cevaplardan ziyade beklediğim şudur;

Sayın Erdoğan bunları söylememiştir, bunları tarih yazmamıştır, bu kayıtları ispatlayınız, yalandır dolandır uydurmadır, şeklinde kanıtlardır.

Hedef saptırma, şaşırtma, *** atma çabası değildir beklediğim. Filan insanın eylemlerine, falan insanlarla yanıt vermek etik değildir. Falan insanların hesabı gerektiğinde ayrıca dürülecektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Laiklik İyidir—Sorun 'Laikçi'lerde

Bazı yazılarda kullandığım “laikçi” sözü üzerine bazı okurlardan soru ve itirazlar geliyor: Ne demekmiş “laikçilik”?

 

Benim kast ettiğim ve eleştirdiğim “laikçiliği” açıklayayım: Toplumun dinden uzaklaştırılmasını, toplumdaki dini cemaatlerin ve hareketlerin bastırılmasını, dini özgürlüklerin kısıtlanmasını savunmak. Türkiye’de bunu 80 küsur yıldır pek çok insan savunuyor ve zaten bu iş sistemli olarak yapılıyor. “Bu ülkede dincilere yer yok” gibi sloganlar havada uçuşuyor. Oysa özgür bir ülkede “dinci” ve hatta “gerici” olmak serbesttir; isteyen istediği boyutta ve şekilde dindarlık yaşayabilir. Aynı şekilde isteyen de istediği boyutta ve şekilde “seküler” yani din dışı bir hayat sürebilir. Buradaki tek sınır, başkalarının özgürlüğüne müdahale etmemektir.

 

Öte yandan bir de devletin laik olması ilkesi var ki, bu aslında özgür dünyada “dinlere ve felsefelere karşı tarafsızlık” demek. Bu ise, daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, bence doğru bir ilke ve zaten din için de daha iyi. Dolayısıyla “laik devlete taraftar olmak” anlamında bir “laiklik” benim de benimsediğim bir çizgi.

 

Türkiye’de sorun, devletin laik olması için, toplumun ve hatta bireylerin de sekülerleştirilmesi gerektiğinin sanılması. Bu yüzden dindarların özgürlükleri kısıtlanıyor, başörtülülerin eğitim hakkı ellerinden alınıyor, mütedeyyinlerin “devlete sızması” engelleniyor. (Zaten “sızma” gibi lafların kullanılması, devletin belirli bir grubun egemenliği altında olduğunu açıkça gösteriyor.)

 

Bu sistem, tek kelimeyle despot bir sistem. “Halk için, halka rağmen” düsturuyla işleyen, ve aslında halka değil seküler elitlere yarayan bir otokrasi. Çözümü, Türkiye’nin demokratikleşmesi, tüm vatandaşların “birinci sınıf vatandaş” haline gelmesi. Bugün ne yazık ki durum böyle değil.

 

Bugün durum şu: Toplumun 80 yıldır dışlanan, baskı altına alınan, “ikinci sınıf vatandaş” sayılan kesimi, toplumda giderek yükseliyor, siyasette güçleniyor, Cumhurbaşkanı bile çıkarma noktasına gelmiş durumda. Kendilerini “birinci sınıf vatandaş” görenler ise, “bunları eşit kabul edersek, sonra bizim üzerimizde egemenlik kurar, bizi alaşağı ederler” diye korkuyor. Onun için Tandoğan’da, Çağlayan’da yürüyorlar. Durumları, “apartheid” (ırk ayrımı) rejiminin kaldırılmasından önce buna direnen ırkçı Güney Afrikalı beyazlara benziyor.

 

Oysa “ikinci sınıf vatandaşlar” sadece eşit ve özgür olmak istiyorlar ve Türkiye’yi de bunun en kestirme yolu olan Avrupa Birliği’ne taşımaya çalışıyorlar. Birinci mevkide seyahat etmeye çalışanlar, bunu anlayacak ve eşitliğe razı olacaklar mı, yoksa “eğer bizim olmazsa yakarız bu ülkeyi” mi diyecekler, önümüzdeki süreçte göreceğiz. Ben, birinci yolu seçmelerini can-ı gönülden diliyorum.

 

Yazan: Mustafa Akyol Tarih: May 5, 2007 11:07 PM

Arkadasim lütfen laikligi iyi kavrayalim ve sonra tacaksak atalim tasi. Bu dindarlikla da ilgilidir. Bazi ülkeler vardir, Iran ve Afganistan gibi. Burada dini sistem hakimdir ve sözde özgürlükler var orada. Gidip yasayabilirsiniz. Türkiye'de hic bir dini yasam yask degildir, tabiiki özel oldugu sürece. Saydigim ülkelerde dini yasam disinda hic bir özgürlük yok. laiklikle sorununuz yoksa, örnek olarak bir bayan doktorun Türkiye'de herkesi muayene etmesi gerektiginide herhalde kabul edersiniz. Acik olalim ve takkiye yapmayalim lütfen. Tabiiki Türkiye'de asiri dincilerin (dindarlarin degil) laiklikle sorunlari var, ama bunu aciktan söylemeye nedense cesaret edemiyorlar. O kesim aslinda Taliban ve Iran türü rejim istiyorlar, ama soruldugunda hayir diyorlar ve o ülkelerin islami yanlis tatbik ettigini sölerler. Hangi islamrejimi dogru lütfen aciktan anlatin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, diye. Yahu bu millet istedikten sonra, laiklik tabii elden gidecek... Sonra nedir bu laiklik Allah aşkına? Bu ne menem şey!"

......................................

 

Aslında Erdoğan yerden göğe kadar haklı..Bir devlet hem laik,hem demokrat,hemde kişi haklarına saygılı bir anlayışı götüremez.Laik devletin dinlere aynı mesafede olması ise,kocaman bir yalandır.Koca bir din ordusunu (dinayet) besleyen devlet nasıl laik olabilir ??Dinayet çalışanları devlet memuru konumunda değiller mi ??

 

Bir başka gerçekte sözüm ona laik devletlerin,din ayrımı yapmamaları yalanıdır..Bu gün Türkiye islmaın,museviliğin,hiristiyanlığın laiğidir..hatta mezhep ayrımı yaparak !!pek ya diğer dinler ?? mesela amazon ormanında yaşayan,dini inançları gereği günde üç öğün ot içenlerinde laiği olabilir mi ?? yaşlılığın ayıp sayıldığı,günah sayıldığı,yaşlanmanın tanrıya hakaret olarak kabul edildiği bir din hangi avrupa ülkesinde devlet tarafından korunup kollanabilir ??yada maymuna tanrının yer yüzündeki sureti gözüyle bakan bir başka inancın ?? uzak doğu yaşayan bir kısım insanlar,ölülerin dünyaya fare olarak tekrardan geldiğine inanır.laik düzen bu inaçlarada saygılı olabilecek mi ??

 

Komünist parti oluyor,demokrat parti oluyor,dini parti neden olmasın ??? dinde bir yaşam tarzı değil mi,dinde bir sistem değil mi ??BU gün almanyada CDU (hirisatiyan birlik partisi) diye bir pati var..bizde neden olmasın ??

 

Ben RTE a hak veriyorum...nedenlerimiz farklı olsa da,bende " bu laiklik ne menem şey" diyorum.Bence devlet dinsiz olmalıdır.Dinlere ve tabii ki dindarlara,devletin çıkarlarına ters düşmedikleri süre ,dinlerin devlete,millete faydalı oldukları süre korunup kallanmasından yanayım..Devlete,dolayısıyla millete yük olan bir din anlayışının laiki olmamak lazım.

 

laikliğe bye bye demenin zamanı geldi geçiyor !!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sondan baslayayim,ikinci sinif vatandaslar derken din tacirlerinden bahsetmektedir,cünkü dindarlar ikinci sinif degildir ve dindarlarda degildir türban kavgasi verenler.aslinda türban kavgasini verenler ayni zamanda ikinci sinif yani daha dogrusu yikici kesimdir.Siz bakmayin kizlarin basindaki türbanlara bunlar ya babalarinin ya agabeylerinin emirleri ile namuslu oldugunu kanitlamak amaclidir.Din sadece onlarin paravanalaridir,varsa isyerlerini actiklarinda vatandasi nasil yolariz düsüncesindedirler.Yani asil ikinci sinif onlardir,dindarlar degil.

Laikcilik gibi bir kavram yoktur üstelik söylenmesi bile komik geliyor insana,ama dinci vardir,gerici yobaz,bunlar vardir ve halihazirda Türkiyenin rejimini yikma cabasi icindedirler.Dincilik gericilik yasak degil ki,bu yazarin aklisira birsey bulmus gibi yazdigi birseylerdir.Dincilik gericilik yasak degildir yasak olan insanlari aldatma yöntemleridir yani Allahi alet ederek cukkayi götürmek.

Bakin AKP iktidarina öncesine ve simdisine;neler neler götürdüklerinin sayisini kendileri bile bilmezler,yetmedi birde yurt disindaki gariplerin kazandiklarinada göz dikip onlarida cep ettiler.Bunlardan hersey beklenir ama ülke sevgisi asla..

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, diye. Yahu bu millet istedikten sonra, laiklik tabii elden gidecek... Sonra nedir bu laiklik Allah aşkına? Bu ne menem şey!"

......................................

 

Aslında Erdoğan yerden göğe kadar haklı..Bir devlet hem laik,hem demokrat,hemde kişi haklarına saygılı bir anlayışı götüremez.Laik devletin dinlere aynı mesafede olması ise,kocaman bir yalandır.Koca bir din ordusunu (dinayet) besleyen devlet nasıl laik olabilir ??Dinayet çalışanları devlet memuru konumunda değiller mi ??

 

Bir başka gerçekte sözüm ona laik devletlerin,din ayrımı yapmamaları yalanıdır..Bu gün Türkiye islmaın,museviliğin,hiristiyanlığın laiğidir..hatta mezhep ayrımı yaparak !!pek ya diğer dinler ?? mesela amazon ormanında yaşayan,dini inançları gereği günde üç öğün ot içenlerinde laiği olabilir mi ?? yaşlılığın ayıp sayıldığı,günah sayıldığı,yaşlanmanın tanrıya hakaret olarak kabul edildiği bir din hangi avrupa ülkesinde devlet tarafından korunup kollanabilir ??yada maymuna tanrının yer yüzündeki sureti gözüyle bakan bir başka inancın ?? uzak doğu yaşayan bir kısım insanlar,ölülerin dünyaya fare olarak tekrardan geldiğine inanır.laik düzen bu inaçlarada saygılı olabilecek mi ??

 

Komünist parti oluyor,demokrat parti oluyor,dini parti neden olmasın ??? dinde bir yaşam tarzı değil mi,dinde bir sistem değil mi ??BU gün almanyada CDU (hirisatiyan birlik partisi) diye bir pati var..bizde neden olmasın ??

 

Ben RTE a hak veriyorum...nedenlerimiz farklı olsa da,bende " bu laiklik ne menem şey" diyorum.Bence devlet dinsiz olmalıdır.Dinlere ve tabii ki dindarlara,devletin çıkarlarına ters düşmedikleri süre ,dinlerin devlete,millete faydalı oldukları süre korunup kallanmasından yanayım..Devlete,dolayısıyla millete yük olan bir din anlayışının laiki olmamak lazım.

 

laikliğe bye bye demenin zamanı geldi geçiyor !!

 

Anayasanın 2.ve 4. maddelerine bakınız, ilginizi çekecektir.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anayasanın 2.ve 4. maddelerine bakınız, ilginizi çekecektir.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI

okumaya gewrek yok..ezberledik artık...laikliğin ve demokrasinin kutsallaştırıldığı maddeler.tanımı bile yapılamayan (binlerce tanımı olan) bu iki değerin değiştirilmesi bile teklif edilemez miş..neden efendim ?? hani hakimiyet kayıtsız ,şartsız milletindi ???

 

sizler anayasamızın bazı maddelerini böyle kusallaştırırsak,bir müslümanın da "din sadece islamdır" demesini yadırgayamazsınız !!kuranda böyle yazıyor ve Türkiye vatandaşlarının büyük çoğunluğu müslüman..

 

Binlerce tanımı olan laiklik,devletin kanunlarıyla,milletin maneviyatını karşı karşıya getirmek olmasa gerek diye düşünüyorum..laiklik elbette tartışılmalıdır..

 

Laiklik = din devletine HAYIR !! dinLER devletine EVET olmasa gererk diye düşünüyorum..

 

ABD de bir çıkmış "ben şeytanım" diyor...yaşı sanırım 50 civarında,taraftarları yüzbinlerle ifade ediliyor..Hz.Muhammed 50 yaşındayken 100 taraftarı yoktu belki.şimdi biz bu adamın (şeytanmış kendileri) kurduğu yeni dinin taraftarlarınada devletin saygılı olmasını,laiklik şemsiyesi altına alarak,koruyup kollamasını bekleye bilirmiyiz ??iletişim çağında yaşıyoruz..kültürler iç içe girmiş,bu gün ABD de yeni çıkan bir teknoloji ürünü nasıl kısa bir zamanda Türkiye ye geliyorsa,felsefi,dini yeni akımlarda kısa bir sürede geliyor ve kendilerine yer tutabiliyorlar.

 

 

Devlerler bu şartlar altında daha fazla laik kalamaz.Devlet dinsiz olmalıdır..dindarlar ,din anlayışlarını tekrardan gözden geçirerek,vatana ,millete hayırlı duruma getirmeye ZORLANMALIDIRLAR.Devletler dinlere mesafeli durmayıp,kollaması altına almışlar !!Zamanında güzel bir düşünce olarak devlet anlayışımıza,yönetimimişze giren laiklik anlayışı,artık ters tepki yaratıyor..

 

 

Bence bye bye Laiklik.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

okumaya gewrek yok..ezberledik artık...laikliğin ve demokrasinin kutsallaştırıldığı maddeler.tanımı bile yapılamayan (binlerce tanımı olan) bu iki değerin değiştirilmesi bile teklif edilemez miş..neden efendim ?? hani hakimiyet kayıtsız ,şartsız milletindi ???

 

sizler anayasamızın bazı maddelerini böyle kusallaştırırsak,bir müslümanın da "din sadece islamdır" demesini yadırgayamazsınız !!kuranda böyle yazıyor ve Türkiye vatandaşlarının büyük çoğunluğu müslüman..

 

Binlerce tanımı olan laiklik,devletin kanunlarıyla,milletin maneviyatını karşı karşıya getirmek olmasa gerek diye düşünüyorum..laiklik elbette tartışılmalıdır..

 

Laiklik = din devletine HAYIR !! dinLER devletine EVET olmasa gererk diye düşünüyorum..

 

ABD de bir çıkmış "ben şeytanım" diyor...yaşı sanırım 50 civarında,taraftarları yüzbinlerle ifade ediliyor..Hz.Muhammed 50 yaşındayken 100 taraftarı yoktu belki.şimdi biz bu adamın (şeytanmış kendileri) kurduğu yeni dinin taraftarlarınada devletin saygılı olmasını,laiklik şemsiyesi altına alarak,koruyup kollamasını bekleye bilirmiyiz ??iletişim çağında yaşıyoruz..kültürler iç içe girmiş,bu gün ABD de yeni çıkan bir teknoloji ürünü nasıl kısa bir zamanda Türkiye ye geliyorsa,felsefi,dini yeni akımlarda kısa bir sürede geliyor ve kendilerine yer tutabiliyorlar.

Devlerler bu şartlar altında daha fazla laik kalamaz.Devlet dinsiz olmalıdır..dindarlar ,din anlayışlarını tekrardan gözden geçirerek,vatana ,millete hayırlı duruma getirmeye ZORLANMALIDIRLAR.Devletler dinlere mesafeli durmayıp,kollaması altına almışlar !!Zamanında güzel bir düşünce olarak devlet anlayışımıza,yönetimimişze giren laiklik anlayışı,artık ters tepki yaratıyor..

Bence bye bye Laiklik.

Ve sonrada Demokrasiye darbe vuruldu diye yakinmalar...Almanyada CDU varmis,bunu biliyorsan sunuda bilmen lazim;Almanyada okullarda hac isaretleri yasaktir.Bol keseden atip tutuyorsunuz,yok Tayyip hakliymis yok söyle olmaliymis böyle olmaliymis,bye bye laiklik.Ne olur laiklik bye bye olursa?80 yil önce laiklik yoktu ama Istanbulda Ingilizler vardi,Islam halifesi Padisah Vahdettinin sattigi ülkemde yabancilar cirit atiyordu.Ya laiklik tartisilabilir yada laiklik bitirilir,ikisi birden olmaz.Görünüyorki bu ülkeyi canlari pahasina bizlere emanet edenler maalesef cok büyük bir yanlislik yaptilar,biz bu emanete layik olamadik ve olamiyacagizda.Biz baskalarinin bizleri yönetmesinden mutlu olabilen bir toplumuz,basimizdakiler 80 yil önce Kurtulus savasina karsi cikanlardan ögrendikleri gibi bizi baskalrinin yönetmesi icin elele vermislerdir.Bugün laiklige bye bye diyenler yarin Türkiye Cumhuriyetinede bye bye diyeceklerdir.Aynen Kuzey Kibris Türk Cumhuriyetine bye bye denildigi gibi.

Dindarlarin laiklikle hicbir problemleri yoktur problem yaratanlar laiklige ve Türkiye Cumhuriyetinin bugünkü yapisina karsi olanlardir,yani parlamenter demokrasi yapisina.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İşine geldiğinde hakimiyetin millete ait olduğunu, işine gelmediğinde Allah'a ait olduğunu savunurlar bazı insanlar. İnsanları yargılamak için kullandıkları kitap, kutsal olandır. Ancak söz hakkını anayasa kitabından alırlar. Söz millet hakimiyetinden başlar, kitapla devam eder; vatandaşlar müslümanlar büyük çoğunluklar birbirine karışır sonrasında da. En iyi sonuç zannederek, anlamlandıramadıkları değeri ebediyete yolculayarak vicdanlarını ferahlatırlar.

 

Bence işin en kötü tarafı da etrafta bu basitliği gören en'lerce insan olmasıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

RTE 1994 yılında laiklik ,AB gibi konularda esip gürlemiş:

 

"Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor.....Yahu bu millet istadikten sonra ,tabi elden gidecek yahu!Sen bunun önüne geçemezsin ki...Millete rağmen bu yürümez zaten...Hem laik hem müslüman olunmaz.Ya müslüman olacaksın ya laik.İkisi bir arada ters mıknatıslanma yapar....

AB için ise ;

 

"AB ye girmek için koşturuyorlar onlar da bizi almamayı düşünüyorlar...Eeee! Bizde girmemeyi düşünüyoruz.Ab nin asıl adı Katolik Hıristiyan Devletler birliğidir...."

 

RTE din adına ayklanmanın başlayacağını söylüyor:

"1,5 milyarlık İslam alemi Müslüman -Türk milletinin ayağa kalkmasını bekliyor Kalkacağız bu ışık göründü.Allahın izniyle bu kıyam başlayacak..."

 

"Yahu bu millet "Ne mutlu Türküm " diyerek birarada tutulur mu ?Osmanlı otuzu aşkın etnik grubu ümmet düşüncesiyle bir arada tuttu.Bizde inanç birliği ile tutacağız "

 

"Türkiye Cezayir olur mu diye soruyorlar .Biz hazmettire hazmettire geliyoruz,Allahın izniyle.Artık bu film tanınmaya başladı.Biz onun için geliyoruz.Bu düzenin koruyucusu olamayız,mümkün değil.Bu hukuku hazırlayanlar,bu düzenin kaldırılmasının maşası olacaklar..."

 

Laikliğin güvencesi Erdoğan

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu hukuku hazırlayanlar,bu düzenin kaldırılmasının maşası olacaklar...

 

Bu hukukun...Bu cumhuriyetin...Demokrasinin Nimetlerini kullanarak...

saltanat artıkcısı mantığına sahip maşaları AKP vitrininde kullanıp gereğini de yapıyorlar zaten...

 

Doğruyu söylemiş R.T.E...İçlerindeki kullandıkları maşaları anlatmaya çalışmış...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

laiklik bir yaşam biçimi degildir arkadaşlar.

laiklik, farklı yaşamların bir arada ve barış içinde yaşayabilmesi için oluşturulmuş hukuki bir prensipdir.

modern yaşamla alakalı bir şeyde degildir.

aynı dinin içinde farklı görüşlü olanlarında çatışmadan yaşamaları için de oluşturulmuştur.

işte tamda bunun için oluşturulmuş demek daha dogrudur batıda.

Türkiyede laikligin tehlikede oldu degil lakin 'laikçiligin' tehlikede oldugunu söylemek daha tutarlı olur.

laiklik hukuki bir prensipken, laikçilik istenmeyen yaşam biçimi dayatmak demekdir. Comte'un pozitivist felsefenin Türkiyeyi getirdigi çıkmazın sonucudur laikçilik. Bu anlayış, toplumların da doga bilim yöntemleri ve deneysel gözlemler yoluyla çalışabilecegi ve sosyal mühendisler tarafından biçimlendirilebilecegi görüşünden hareket eder kabaca. bu 19 yy demode pozitivist felsefedir ; 'modernler' ne kadar modern ??.

Tabiki elitlerin toplumu 'öz' olarak degiştirmek istemesi olgusu doga yasalarına aykırı oldugu için, Türkiyedeki modernleşme sembolik olarak başlamak zorundaydı. hala da semboller düzeyindeki modernleşmeyi aşamamanın sıkıntılarını yaşıyoruz.

moderniteyi içselleştirememişle, yaşam pratikleriyle tamamen alakasız tavır alabiliyorlar.

Bu işe Batı'da Dogu'da şaşırmakda.

:)

hep derim Türkiye nevi şahsına munhasır bir ülkedir diye.

 

selametler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yavas yavas sözde masum dincilerin gercek yüzleri ortaya cikiyor. Demokrasiyi kullanarak demokrasiyi yok etmek isteyenler, cag disi bir düzen kurarak o güzel insanlarimizi Afganistan ve benzeri diger ülkelere benzetmek istiyorlar. Bunlar demokrasi düsmanidir. Özgürlük sadece kendileri icin istenir. Islam disindaki düsünce ve inanclara saygi gösterilmez. Ama bosuna cabaliyorlar, dünya dönüyor ve insanlar aydinlasiyor. Yok artik o cag disi sistemlerle insanlari yönetmek. Gidin Afganistana veya Iran'a veya Arapistan'a. Gidinde görün neymis o istediginiz islam devleti. Anlarsiniz o zaman demokrasinin vazgecilmez bir sistem oldugunu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.