Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2007 Bu noktada tesadüf kelimesi otomatikman ortadan kalkıyor geriye sadece bilinç kalıyor.. xlark tades, sen öyle düşünebilirsin, ama bu ispat değil. Sayın Tarafsız sizinle örtüşemediğimiz nokta ise şu sanıyorum:Siz mükemmel doğa'nın bir sahibi olması gerektiği düşüncesine dayanarak bir Tanrı görüşüne sahipsiniz. Bence ise Doğa'nın sahibi yine Doğa'nın kendisidir, kendi bilincidir... Doğa'nın kendisi Bilinçli bir Tanrı'dır. Tengeriin Boşig, evet bence mantıklı Zaten ben inandığım varlık hakkında, varlık mantığından başka bir delilim yokki Yani senin dediğin şeyde doğru olabilir, belki bu sahip dediğim şey doğanın kendisidir, bu da bana mantıklı geliyor. Sabit bir fikrim yok bu konuda Alıntı
Φ Istanbulian Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Merhaba beyler ! Bir tek soru var : kaç öldürdü dinlere için, tanri adı için ? Milyon ve milyon ve milyon, deme ? kaç öldürdü ateizm için ? 0 deme ?............................................................. End of story. Merhaba , web´de bir arashtirma yaparken bu sayfaya rastladim ... 10-11 sayfa kadar okudum,ama Aurel arkadasha bir cevap göremedim. Belki bashka sayfalarda cevap verilmishtir , ama olsun ... Arkadashin sorusu "kaç öldürdü ateizm için ? 0 deme ?" ... O mi? Yok degil ... Milyonlarca insan öldürüldü,hemde yalniz son yüzyilda. Yani tüm dinler icin öldürülen insan sayisi ateizim adina öldürülen sayisi yaninda devede kulak kalir. Mesela yalniz ateist Stalin tahminlere göre 50milyona kadar insan öldürmüshtür. Savashda ölenler haric. Mesela ateist Mao , yine sayisi bilinmeyen milyonlarca insan katletmishtir, ve hala "egitim kamplari" var ... Mesela Pol Pot , mesela Enver Hoca , mesela Hitler ... hepsi evrimci,ateist ve madde inancindan dolayi acimasiz,merhametsiz ***** *******... Ateistlik "insan sevgisi" oldugunu sananlara duyrulur ... Yaniliyorsunuz ... Hem´de cok fena ... Saygilarimla Halil Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Merhaba , web´de bir arashtirma yaparken bu sayfaya rastladim ... 10-11 sayfa kadar okudum,ama Aurel arkadasha bir cevap göremedim. Belki bashka sayfalarda cevap verilmishtir , ama olsun ... Arkadashin sorusu "kaç öldürdü ateizm için ? 0 deme ?" ... O mi? Yok degil ... Milyonlarca insan öldürüldü,hemde yalniz son yüzyilda. Yani tüm dinler icin öldürülen insan sayisi ateizim adina öldürülen sayisi yaninda devede kulak kalir. Mesela yalniz ateist Stalin tahminlere göre 50milyona kadar insan öldürmüshtür. Savashda ölenler haric. Mesela ateist Mao , yine sayisi bilinmeyen milyonlarca insan katletmishtir, ve hala "egitim kamplari" var ... Mesela Pol Pot , mesela Enver Hoca , mesela Hitler ... hepsi evrimci,ateist ve madde inancindan dolayi acimasiz,merhametsiz ***** *******... Ateistlik "insan sevgisi" oldugunu sananlara duyrulur ... Yaniliyorsunuz ... Hem´de cok fena ... Saygilarimla Halil Delilisiz mesnetsiz kafadan ******** ne kadar kolay değilmi ? Yaratıcımızın ajanı olarak hareket ettiğime inanıyorum. Yahudilerle savaşarak, Tanrının işini yapıyorum. Adolf Hitler ( Adolf Hitler, Mein Kampf, Ralph Mannheim, ed., New York: Mariner Books, 1999, p. 65. ) Hitler koyu bir hıristiyandır -http://www.nobeliefs.com/nazis.htm- Ne kadar çırpınsanızda ateizmi istediğiniz kalıplara oturtamayacaksınız maalesef.Ateizm bireysel bir tercihtir,devlet yönetimi filan değil.Diğer söz konusu insanlar ise öldürdükleri insanları ise ateizm düşüncesinden dolayı değil yaptıkları devrimlere muhalif oldukları için öldürmüşlerdür. Bu hemen hemen bütün devrimlerde böyle olmuştur. Yani siyasal ve politik amaçlıdır.Türkiyede hilafetin kaldırılışından sonra istiklal mahkemelerinde de bir çok insan yargılanıp idam edilmiştir . Buna dayanarak Atatürk,ün ateizm düşüncesinden dolayı insanları öldürdüğünü iddia edebilirmisiniz? Bana hiç bir tane laikliği ve demokrasyi beğenmeyip diktatörlüğü savunan ateist gösteremezsiniz. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Öyleyse şu sonuca varıyoruz ki; Doğa'da "Tesadüf" diye bir şey yoktur... Ve Doğa'dan ayrı bir "Tanrı" yoktur... Tanrı ve Varlık "Tek"tir... Mantık bunu gerektirir... Sayın Tarafsız sizinle örtüşemediğimiz nokta ise şu sanıyorum: Siz mükemmel doğa'nın bir sahibi olması gerektiği düşüncesine dayanarak bir Tanrı görüşüne sahipsiniz. Bence ise Doğa'nın sahibi yine Doğa'nın kendisidir, kendi bilincidir... Doğa'nın kendisi Bilinçli bir Tanrı'dır. Sevgili Boşig, Katkıların için teşekkürler. Uzun süredir benim sana anlatmaya çalıştığım şey buydu. Yani sana hep söylerdim ya, ateizm son tahlilde panteizmdir, vahdet-i Vücuttur diye. Ateizm Doğa der, panteizm ve Vahdet-i Vücut Tanrı der. Ama isimlendirilen varlık aynı şey: Doğa Yaratıcı da Doğadır, yaratılan da Doğa'dır. Toprak'tan geldik toprağa gideceğiz sözü ile Tanrı'dan geldik Tanrı'ya gideceğiz sözü aynıdır. Saygılar. Alıntı
Φ xshadowx Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Merhaba , web´de bir arashtirma yaparken bu sayfaya rastladim ... 10-11 sayfa kadar okudum,ama Aurel arkadasha bir cevap göremedim. Belki bashka sayfalarda cevap verilmishtir , ama olsun ... Arkadashin sorusu "kaç öldürdü ateizm için ? 0 deme ?" ... O mi? Yok degil ... Milyonlarca insan öldürüldü,hemde yalniz son yüzyilda. Yani tüm dinler icin öldürülen insan sayisi ateizim adina öldürülen sayisi yaninda devede kulak kalir. Mesela yalniz ateist Stalin tahminlere göre 50milyona kadar insan öldürmüshtür. Savashda ölenler haric. Mesela ateist Mao , yine sayisi bilinmeyen milyonlarca insan katletmishtir, ve hala "egitim kamplari" var ... Mesela Pol Pot , mesela Enver Hoca , mesela Hitler ... hepsi evrimci,ateist ve madde inancindan dolayi acimasiz,merhametsiz ***** *******... Ateistlik "insan sevgisi" oldugunu sananlara duyrulur ... Yaniliyorsunuz ... Hem´de cok fena ... Saygilarimla Halil 1. bu kişişlerin bunları yaptığının kanıtı yok -hitler hariç- varsa, ispatlayıverinde bütün dünya bu tarihi hatadan dönsün. 2. bu yaptıklarını ateizm adına yaptıklarını ispatlayın da yine tarih aydınlansın. 3. ateistlik tanımı ne zamandan beri insan sevgisi olarak tanımlanıyor? 4. insan sevgisi,sevgi, merhamet, adalet kavramlarını "din"ler savunuyor. 5. 4. maddedeki kavramları yine dinler yıkıyor -tarihte din adına yapılan savaşlarda o dört kavram ayaklar altında-. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Sevgili Boşig, Katkıların için teşekkürler. Uzun süredir benim sana anlatmaya çalıştığım şey buydu. Yani sana hep söylerdim ya, ateizm son tahlilde panteizmdir, vahdet-i Vücuttur diye. Ateizm Doğa der, panteizm ve Vahdet-i Vücut Tanrı der. Ama isimlendirilen varlık aynı şey: Doğa Yaratıcı da Doğadır, yaratılan da Doğa'dır. Toprak'tan geldik toprağa gideceğiz sözü ile Tanrı'dan geldik Tanrı'ya gideceğiz sözü aynıdır. Saygılar. Sayın BrainSlapper... Ama inatla diyorum ki arada bir farklılık var yine de. Ama tamam, temel olarak aynı şeyi söylediklerini; Yani yukarıdaki tanımınızı kabul ediyorum. Ama ayrıntıda farklılık var. Mesela "Ben Panteist'im/Panenteist'im" diyen hiç bir kimse, var olduğuna inandığı o Tanrı için ibadet etmez. Ama Vahdet-i Vücut'a inanmış bir insan, (aslında kendi iç huzuru için, yani Tanrı için ) çeşitli şekillerde ibadet yaparlar. Mesela "Sema Dönmek" "Hu Çekmek" "Zikir Etmek" gibi. Tanrı'ya ulaştıklarını, benliklerinin farkına vardıklarını düşünürler. Panteist/Panenteistlerde böyle bir çaba yoktur. Ve şöyle bir farklılıkları daha var; Mesela Panteist/Panenteistler "Doğa+Tanrı Birliği"ni bence pek bir maddesel anlamda ele alıyorlar. Vahdet-i Vücut buna aynı zamanda biraz da "Akıl" ve "Vicdan"ı katıyor. Bu Panteizm/Panenteizm'in "Akılsız" olduğu anlamına gelmiyor. Vahdet-i Vücut genelde "Aristo Mantığı"ndan yola çıkar. "Doğa+Tanrı Birliği"ni "Akıl" ile kavrar. Ayrıca hiç bir Panteist/Panenteist hisleri ya da görüşleri için bir araya gelip tarik oluşturmazlar. "Melami"ler hariç diğer Tasavvuf erkanları hep tarikat oluşturmuşlardır geçmişte, ki ben tarikat oluşumuna karşıyımdır. O yüzden Melamilik bu yönden biraz daha benzer Panenteizm'e. Yine de yukarıdaki farklılıkları mevcuttur. Diğer açılardan söyledikleriniz aynılığıyla geçerlidir. Saygılarımla... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Yani sana hep söylerdim ya, ateizm son tahlilde panteizmdir, vahdet-i Vücuttur diye. Bilinç ve rastgele mutasyonları nereye aplike edeceksiniz..? Hanigisinde bilinç der hangisinde rasgele mutasyonlar der..? Tanımların yapılması o tanımların doğru olduğu anlamına gelmez.. Tanımlar hem kategorik oldukları anlamda doğru yapılmalı, hemde ketegorik özgün tanımınında doğru olup olmadığına yani gerçekten bu mu doğru yani gerçekten bu felsefe mi doğru diye iredelenmelidir.. Doğanın bilinci yoktur, bilimsel olarakta böyle bir veri yoktur.. "Bilinçliymiş gibi görünür" ifades ise asla gerçeği yansıtmaz sadece cümle olarak vardır.. Saygılar.. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Ya brain bilirsin seni çok severim demeden edemedim ama bu yazı çok güzel ve anlamlısanki düşünüpte anlatamadığım şeylere tercüme olmuş gibi.... Başlangıçtada bir doğa vardı,yada onu bir şekilde sembolliyen... saygılarımla Anladık tamam... Kabul ettik işte, benziyorlar bir çok açıdan... Ama farklılıkları da var işte... Alla alla... web´de bir arashtirma yaparken bu sayfaya rastladim ... 10-11 sayfa kadar okudum,ama Aurel arkadasha bir cevap göremedim. Belki bashka sayfalarda cevap verilmishtir , ama olsun ... Arkadashin sorusu "kaç öldürdü ateizm için ? 0 deme ?" ... Mesela yalniz ateist Stalin tahminlere göre 50milyona kadar insan öldürmüshtür. Savashda ölenler haric. Arkadaşım, Türkçe'de "sh" diye bir harf yoktur... Bu forum bu konuya hassas bir forumdur... Dikkatinizi çekerim ve Türkçe'yi güzel kullanmanızı tavsiye ederim. Harf İnkılabımızda "Ş" diye bir harf vardır, ilkokulda öğretiyorlar "Çıngıraklı Yılan" örneği vererek... Eğer klavyenizde yoksa bu harf "S" harfini kullanırsanız yine anlarız. Ama "Sh"nin hiç bir anlamı ve kullanımı yoktur Türkçe'de... Lütfen biraz daha hassas olalım bu konuda... Saygılarımla... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Tanımların yapılması o tanımların doğru olduğu anlamına gelmez.ifadesi ise asla gerçeği yansıtmaz sadece cümle olarak vardır.. Görecelilik meselesi... Öyle gördüysen senin doğrun o dur.. Saygılar... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Bilinç ve rastgele mutasyonları nereye aplike edeceksiniz..?Hanigisinde bilinç der hangisinde rasgele mutasyonlar der..? Sayın la boheme aynı soruyu bende aynı cevaptaki bu kısım için soruyorum.. Saygılar.. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 VAHDET-İ VÜCUD NEDİR ? Vahdeti vücud bir tasavvuf terimidir ve onun felsefesi Allah'tan başka varlık olmadığına, mevcud olan tek varlığın Allah olduğuna, var gibi gözüken ne varsa Allah'ın parçaları olduğuna inanmaktır. Bu ina-nış tasavvufun amentüsünün ilk şartıdır. Bu felsefe-nin künhüne vakıf olan mutasavvıflar Lâ ilâhe illallah demeyi terk edip la mevcude illallah diyerek bu amentüyü ikrar ederler. Allah'tan başka mevcud, varlık olmadığına i-nanmayı gerektirecek ne bir ayet, ne bir hadis var-dır. Allah'ın isimlerinden bahsettiği, bütün varlıkları yok saymak, her nasılsa -inançlarına göre- varlık ol-mayan şeylerin yaşadığını ve öldüğünü söylemek, me-leklere iman ettim demek fakat onlar varlık değildir, Allah'ın parçalarıdır diyerek her parçayı ilah say-mak, cennete ve cehenneme iman ettim demek, sonra onların varlık olmadığını, Allah'ın parçaları olduğunu söylemek, önünde secde edilen putun bile Allah'ın bir parçası olduğu bu sebeple zahirde tapılan put olsa da aslında o secdenin Allah'a yapıldığı gibi saçma ve delilsiz zırvaları uyduranların asıl gayesi İslam dinini tahrif etmek ve müntesiplerini yoldan çıkarmaktır. İşte bu inanışa göre bir tasavvuf şeyhi Allah'ın bir parçası olduğu gibi yolda duran taş, ağaçtaki kuş, kovalanan kedi ve kovalayan kufuryok ve o köpeği vuran bir zabıta eri dahi (haşa) onlara göre Allah'ın parça-sıdır ve dolayısıyla onlara Allah demek doğru bir sözdür. İsmi tasavvufçular tarafından veliler listesi-ne alınan müşriklerin "Ben Allah'ım" demeleri ve benzeri sözleri sarfetmeleri bu sapık inanışlarından kaynaklanmaktadır. Bu sapkın söylem ve inanışlar üzerinde tevhid ehli olanlar için te'vil edecek yol aramaya ve hatta düşünmeye bile gerek yoktur. Çün-kü bir Müslüman kabul veya red etmek için Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) in böyle bir şeyi öğretip öğretmediğine bakması yeterlidir. Hiç akletmezler ki durum onların dediği gibi olsa, inanan kimdir, inanılan kim ? Yaratan kimdir, yaratılan kim ? Hüküm koyan kimdir, mükellef kim, mükafat ve ceza veren kimdir, ödüllendirilen veya cezalandırılan kim ? Ateşe koyan kimdir, ateşte yanan kim ? İşte vahdeti vücut gibi bir zırvayı ortaya atan kafirler İslam ümmetini yüzyıllarca oyalayacak bir işi başarmışlar ve maalesef gözlerinden yaş gelesiye, karınları ağrıyasıya halimize gülmekteler. Birilerinin aslında küfür olduğunu bildikleri, fa-kat o bunu söylemişse bir hikmeti vardır kabilinden te'vil etmeye çalıştığı, bu cümleler nasıl söylenmişse kastedilen mana odur, çünkü inanç öyledir. Sizin tap-tığınız benim ayağımın altında diyen adam toprağı kastetmiştir, çünkü ona göre çiğnenen, işenen, o top-rak Allah'tır (haşa) . Böyle olunca birinin çıkıp ben Allah'ım demesi onlara göre gayet tabi bir durum-dur, sırf o değil onlara göre kafir biri dahi bu sözü söylese doğru söylemiş olur çünkü o da Allah'tan bir parçadır! Bu cümleleri vecde, aşka gelince, kendinden geçince söylemenin sebebi nedir derseniz, can pazarı bu kolay değil. Müslümanlar bu sözden pek hoşlan-mazlar ve insanın başına kötü şeyler gelebilir. Nite-kim tarih bu müşriklerin nasıl taşkınlık ettiğini ve nasıl öldürüldüklerini zaptetmiştir. alıntıdır.. Teferruata gerek varmı... Alıntı
Φ Istanbulian Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Bana hiç bir tane laikliği ve demokrasyi beğenmeyip diktatörlüğü savunan ateist gösteremezsiniz. Stalin , Mao , Pol Pot , Enver Hoca ... Hitlerden yaptigin alintilar edebiyat ... Hitler´de , Stalin´de , Mao vsvs hepsi evrimciydi ... Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 saydiklariniz beni ilgilendirmiyor da Istanbulian ,kimler olursa olsun ne olursa olsun... merak etim bu resimleri bu sekilde yazmak icin cokmu aradiniz..cok mu hosunuza gitti saygilar Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Teferruata gerek varmı... Elbette ki var... Çünkü yanlışlıklar var... VAHDET-İ VÜCUD NEDİR ? Vahdeti vücud bir tasavvuf terimidir ve onun felsefesi Allah'tan başka varlık olmadığına, mevcud olan tek varlığın Allah olduğuna, var gibi gözüken ne varsa Allah'ın parçaları olduğuna inanmaktır. Vahdet-i Vücut'ta "Tanrı'nın Parçası" diye bir tanım yoktur. Ben bu kadar zamandır böyle bir uydurmacadan bahseden kimse görmedim nedense... Şöyle düşünün; İnsan "Tanrı Suretinde" ya hani... Mesela siz "Ben" dediğinizde kolunuzu, bacağınızı, başınızı, karnınızı, elinizi ve ayağınızı falan ayrı ayrı mı ele alıyorsunuz yoksa onlarla birlikte mi "Ben Sarıgöl'üm" diyorsunuz? Bedeninizden ayrılmadıkları sürece siz bir Bütün olarak "Sarıgöl"sünüzdür. Sizden ayrı bir parça değildirler. Dolayısıyla bir bütün olarak "Siz"sinizdir. Varlıkta böyledir. Hiç bir şey "Tanrı'nın Parçası" değil, herşey Tanrı'nın kendisidir. Bu kalıp Tasavvufta biraz değişiyor ama; Yani hem özel hem genel için geçerlidir. Tüm varlık "Tanrı" iken, aynı zamanda tekil olarak ta tüm varlık teker teker Tanrı'dır ve ya Tanrısal'dır. Yani tüm varlğı "Tanrı" olarak kabul ederken, kişi bir de "Ene'l Hakk" diyerek öznelde kendi gerçekliğini de dışa vurur. Bu ina-nış tasavvufun amentüsünün ilk şartıdır. Bu felsefe-nin künhüne vakıf olan mutasavvıflar Lâ ilâhe illallah demeyi terk edip la mevcude illallah diyerek bu amentüyü ikrar ederler. Ayrıca kimsenin bir şeyi terk ettiği de yoktur. Sadece o sırra ulaşmak vardır Vahdet-i Vücutta. O yüzden artık hiç bir şeyi terketmek gibi bir gereklilik yoktur ve öyle bir şeyde yoktur ve bu Sünni kesimlerin yaftasıdır. Adamlar tüm herşeyin "Tanrı'dan Geldiği"ne inanıyorlar, ne var da neyi terkedecekler? Tasavvufta her hangi bir şeyi terketmek söz konusu olamaz, çünkü her şey Tanrı'dandır... Uydurmadır bu tanımınızda... Allah'tan başka mevcud, varlık olmadığına i-nanmayı gerektirecek ne bir ayet, ne bir hadis var-dır. Allah'ın isimlerinden bahsettiği, bütün varlıkları yok saymak, her nasılsa -inançlarına göre- varlık ol-mayan şeylerin yaşadığını ve öldüğünü söylemek, me-leklere iman ettim demek fakat onlar varlık değildir, Allah'ın parçalarıdır diyerek her parçayı ilah say-mak, cennete ve cehenneme iman ettim demek, sonra onların varlık olmadığını, Allah'ın parçaları olduğunu söylemek, önünde secde edilen putun bile Allah'ın bir parçası olduğu bu sebeple zahirde tapılan put olsa da aslında o secdenin Allah'a yapıldığı gibi saçma ve delilsiz zırvaları uyduranların asıl gayesi İslam dinini tahrif etmek ve müntesiplerini yoldan çıkarmaktır. Bak şimdi, uydurmacanın dik alası... Kimsenin bir şeyi yok saydığı yok efendi... Aksine Vahdet-i Vücutta her şeyi "Var Saymak" esastır. Maddenin Gerçekliğini reddettiğiniz an Tanrı'da yok olur. Madde vardır ki Tanrı'da vardır. Tanrı vardır ki Madde'de vardır. Nereden uyduruyorsunuz bunları? Ayrıca tekrar söylüyorum; "Tanrı'nın Parçaları" diye bir şey yoktur. Bu tamamen uydurmacadır, yaftadır. Tek bir gerçeklik vardır ki o da "Varlık=Madde" gerçeğidir... Madde'nin Özünde Tanrı'nın olduğu düşüncesidir. Yazdıklarınız büsbütün uydurmacadan ibarettir. Hiç bir Mutasavvufunda put'a falan taptığı ya da hoş gördüğü yoktur. Hoş görüp görmeme gibi bir durumları yoktur en başta, çünkü bunun hoş görmekle alakası yoktur. İşte bu inanışa göre bir tasavvuf şeyhi Allah'ın bir parçası olduğu gibi yolda duran taş, ağaçtaki kuş, kovalanan kedi ve kovalayan kufuryok ve o köpeği vuran bir zabıta eri dahi (haşa) onlara göre Allah'ın parça-sıdır ve dolayısıyla onlara Allah demek doğru bir sözdür. İsmi tasavvufçular tarafından veliler listesi-ne alınan müşriklerin "Ben Allah'ım" demeleri ve benzeri sözleri sarfetmeleri bu sapık inanışlarından kaynaklanmaktadır. Bu sapkın söylem ve inanışlar üzerinde tevhid ehli olanlar için te'vil edecek yol aramaya ve hatta düşünmeye bile gerek yoktur. İlkincisi: "Allah'ın Parçası" diye bir tanım yoktur Tasavvufta... İkincisi: Hiç bir Mutasavvuf "Ben Allah'ım" dememiştir. "Enel Hakk/Ben Gerçeğim-Hakikatim" demiştir. Tasavvufta "Ben Allah'ım" diyen tek bir kimse bile yoktur. "Enel Hakk/Ben Gerçeğim"den kasıtın ne olduğunu anlatmak isterdim ama bu kadar çok yanlış anlamayı kısa bir açıklama ile düzeltebileceğimi hiç sanmıyorum... Üçüncüsü: Alıntı falan anlamam, "Sapkın" söyleminden dolayı terbiyeye davet ederim sizi... Çün-kü bir Müslüman kabul veya red etmek için Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) in böyle bir şeyi öğretip öğretmediğine bakması yeterlidir. Hiç akletmezler ki durum onların dediği gibi olsa, inanan kimdir, inanılan kim ? Yaratan kimdir, yaratılan kim ? Hüküm koyan kimdir, mükellef kim, mükafat ve ceza veren kimdir, ödüllendirilen veya cezalandırılan kim ? Ateşe koyan kimdir, ateşte yanan kim ? İşte tamda bu sorularla ilgilendikleri için "Enel Hakk" derler Vahdet-i Vücutçular. Herşeyi yapan O'dur... "Ol" diyende O'dur, "Olan"da O'dur... Yani tek gerçek: Varlık: Madde: Hakikat: Tanrı... Herşeyin ta kendisi... Maddeden ayrı bir Tanrı aramak şirktir. Çünkü bir kefeye Tanrı'yı, diğer kefeye Madde'yi koymuş olursunuz, birbirlerine koşut olurlar, birbirlerinden ayrı olurlar. "İkilik" doğmuş olur burada. Oysa ki "Teklik" direk olarak "Şirk"in kendisini red ile doğar. İkiliği kabul ettiğiniz an Tanrı'nın karşısında ona denk olarak "Madde"yi kabul etmiş olursunuz ve etmek zorundasınız. Oysa ki Madde tektir ve Tanrı'nın kendisidir. "Bir"dir. O'na denk ve Ondan ayrı bir başka varlık daha yoktur. Size ciddiyetle söylüyorum ki, o içine düşmekten korktuğunuz "Şirk"in tam da içindesiniz... Madde ile Tanrı'yı ayrı kabul etmek Tanrı'nın karşısında Madde'yi "Ayrı" ve Tanrı'ya Denk" olarak kabul etmek demektir. "Değildir" derseniz eğer "Tanrı'dan Ayrı Olan Madde"nin nerede ve "Madde'den Ayrı Olan Tanrı"nın nerede olduklarını, yerlerini belirtmek durumundasınız... "Tanrı" kavramı eğer bir gerçekliği niteliyor ise, var ise, gerçek ise gördüğünüz ve dokunduğunuz madde gibi gerçektir... İşte vahdeti vücut gibi bir zırvayı ortaya atan kafirler İslam ümmetini yüzyıllarca oyalayacak bir işi başarmışlar ve maalesef gözlerinden yaş gelesiye, karınları ağrıyasıya halimize gülmekteler. Alıntı falan bilemem, Zırva ve Kafir söyleminizden dolayı da terbiyeye davet ederim sizi... Ayrıca yukarıdaki tüm bilmezlikler bir yana aşağıdaki tüm bilmezliklerden dolayı da hakikaten halinize gülüyorum... Birilerinin aslında küfür olduğunu bildikleri, fa-kat o bunu söylemişse bir hikmeti vardır kabilinden te'vil etmeye çalıştığı, bu cümleler nasıl söylenmişse kastedilen mana odur, çünkü inanç öyledir. Sizin tap-tığınız benim ayağımın altında diyen adam toprağı kastetmiştir, çünkü ona göre çiğnenen, işenen, o top-rak Allah'tır (haşa) . Uydurmanın dik alası diye buna derim ben işte... Çiğnenen diye bir şey yok kardeşim... O toprağa basan da, o toprağın kendisi de "Tanrı"dır... Çiğneyen kim, çiğnenen kim... Her ikisi de "Tanrı" değil mi? Niye çiğneneni ele almış muhterem? Çiğneyen de Tanrı oysa? Nasılda gaz vermiş okuyucusuna, helal valla... Ya kardeşim, Vahdet-i Vücutta "Ayrı" bir Tanrı yoktur: Herşey O'dur... Çiğneyende O'dur... Çiğnenende O'dur... İşeyende O'dur... İşenende O'dur... İşediğinde O'dur... Toprak'ta O'dur... O Toprağa Bakan'da O'dur... O Topraktan Biten'de O'dur... O Toprağa Dönen'de O'dur... Herşey kardeşim, herşey O'dur... Bütünlük içersinde ele alın... Bu Tanrı'ya şirk değil, korkmayın, biraz cesur olun... Biraz mantık yürütün... Aklınızı çalıştırın... Maddeden Ayrı Bir Tanrı Yoktur... O yüzden böyle yok "İşediği Toprak Tanrıymış Haşa!!!" gibi ucuz ve basit kışkırtıcı "bilmez" laflarına karnım toktur. Vahdet-i Vücut'un ne olduğunu çok iyi biliyorum ve böyle mesnedsiz alıntılarla karşıma gelmeyin derim size, tavsiyemdir... Böyle olunca birinin çıkıp ben Allah'ım demesi onlara göre gayet tabi bir durum-dur, sırf o değil onlara göre kafir biri dahi bu sözü söylese doğru söylemiş olur çünkü o da Allah'tan bir parçadır! Bu cümleleri vecde, aşka gelince, kendinden geçince söylemenin sebebi nedir derseniz, can pazarı bu kolay değil. Müslümanlar bu sözden pek hoşlan-mazlar ve insanın başına kötü şeyler gelebilir. Nite-kim tarih bu müşriklerin nasıl taşkınlık ettiğini ve nasıl öldürüldüklerini zaptetmiştir. "Kafir bile bu söylese doğrudur" diye bir şeyde yok arkadaşım ne yazık ki... O Kafir "Tanrı'nın Bir Parçası" değil, Varlığın yani "Tanrı'nın Kendisi"dir. Söylediği doğru ya da yanlış "Doğal"dır "Tanrısal"dır. Böylelikle var olan her şey "Tanrısal"dır. Varlık gereğidir. "Hakk Görmek" demek budur işte... Kaldı ki sizin bunu anlayacağınıza şüphe ile bakıyorum ne yazık ki... Vahdet-i Vücut'a göre Herşey Tanrı olduğuna göre, o sözleri söyleyende Tanrıdandır yani Hakktandır. Genel Evdeki bir Hayat Kadını da Tanrıdandır... Çok namuslu bir kadında Tanrıdandır... Herşey Tekliktedir, Bir'dir... Teferruata gerek varmı... Teferruata gerek olmaz mı? Öyle bir teferruata gerek var ki hemde aklınız ahvaliniz şaşar ve dona kalır. Zira yukarıdaki uydurmacaları okudukça bende dona kaldım... Bu nasıl bir uydurmadır ve iftiradır... Resmen insanları kışkırtmak ve kandırmak için yazılmış ve gaza getirmek için her türlü hassasiyetin kullanılmış olduğu mesnedsiz ve gereksiz bir yazıdan başka bir şey değildir... Teferruata fazlası ile gerek var arkadaşım. Size burada Vahdet-i Vücudun ne olduğunu anlatırdım ama ne yazık ki çok fazla ve uzun bir yazı olurdu bu ve kimsenin mesaisi bu değildir... Saygılarımla... Alıntı
Φ Istanbulian Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 saydiklariniz beni ilgilendirmiyor da Istanbulian ,kimler olursa olsun ne olursa olsun... merak etim bu resimleri bu sekilde yazmak icin cokmu aradiniz..cok mu hosunuza gitti saygilar Yok cok aramaya gerek yok , kaldi ki meshur resimler bunlar ... Googlede resim aramaya girerseniz Pol Pot yazin yeterli ... Elbette kim ne olursa olsun , kendi bilecegi bir shey ... Ama ve lakin ateistler hic insan öldürmüyor diye duyarsam shashiryorum dogrusu ... Kelime ve kavramlar cok önemli ... Mesela PKK ateist ve laikci bir terrör örgütü ama bu shekilde hic dile getirilmez ... Ama bunlarin ne oldugu bizi ilgilendirmesi lazim , dimi yani ? Saygilar efendim Halil Arkadaşım, Türkçe'de "sh" diye bir harf yoktur... Bu forum bu konuya hassas bir forumdur... Dikkatinizi çekerim ve Türkçe'yi güzel kullanmanızı tavsiye ederim. Harf İnkılabımızda "Ş" diye bir harf vardır, ilkokulda öğretiyorlar "Çıngıraklı Yılan" örneği vererek... Eğer klavyenizde yoksa bu harf "S" harfini kullanırsanız yine anlarız. Ama "Sh"nin hiç bir anlamı ve kullanımı yoktur Türkçe'de... Lütfen biraz daha hassas olalım bu konuda... Show TV , Showroomlar Türkiyede boy göstermiyor mu? Düne takilip kalmishsiniz ,"SH"´in "Ş" anlamina geldigini bildignize göre hic bir anlami yok demeniz havada kaliyor ... Bal gibi bir anlami var ... ********** ... Yeri gelir "X" harfinide "W" harfinide kullanirim ... Bin yillik bir yaziyi "bir" gecede cöpe atan, düshmanlarin harflerini "Inkilap" diye yutturan, bana hassasiyet´den lütfen bahsetmesin ... Vesselam Halil İşte tamda bu sorularla ilgilendikleri için "Enel Hakk" derler Vahdet-i Vücutçular.Herşeyi yapan O'dur... "Ol" diyende O'dur, "Olan"da O'dur... Yani tek gerçek: Varlık: Madde: Hakikat: Tanrı... Herşeyin ta kendisi... Maddeden ayrı bir Tanrı aramak şirktir. Çünkü bir kefeye Tanrı'yı, diğer kefeye Madde'yi koymuş olursunuz, birbirlerine koşut olurlar, birbirlerinden ayrı olurlar. "İkilik" doğmuş olur burada. Oysa ki "Teklik" direk olarak "Şirk"in kendisini red ile doğar. İkiliği kabul ettiğiniz an Tanrı'nın karşısında ona denk olarak "Madde"yi kabul etmiş olursunuz ve etmek zorundasınız. Oysa ki Madde tektir ve Tanrı'nın kendisidir. "Bir"dir. Madde tanridir dediniz. Dogru anladim degil mi? YaHu! Bu tam anlamiyla ********* ... Tabi ki Islama göre ... 1. bu kişişlerin bunları yaptığının kanıtı yok -hitler hariç- varsa, ispatlayıverinde bütün dünya bu tarihi hatadan dönsün.2. bu yaptıklarını ateizm adına yaptıklarını ispatlayın da yine tarih aydınlansın. 3. ateistlik tanımı ne zamandan beri insan sevgisi olarak tanımlanıyor? 4. insan sevgisi,sevgi, merhamet, adalet kavramlarını "din"ler savunuyor. 5. 4. maddedeki kavramları yine dinler yıkıyor -tarihte din adına yapılan savaşlarda o dört kavram ayaklar altında-. 1.Bilinen gercekleri ayrica neden kanitlayayim ... 2.Ateistler yapmasi yeterli ... 3.Threadi acan arkadashin zimni iddiasiydi ... 4.Evet ... Ehhh? 5.Bu bazi dinler icin elbette gecerli ... ************************* Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 tengeriin boşig. Derin bilginizden istifade etmek için size bir soru yöneltmek istiyorum “SUBHANALLAH.LAİLAHE İLLALLAH” ne demektir. Öteki yazdıklarınıza cevap yazmayacağım kendini biraz tart’ta ondan sonra benimle yazış. Bundan maksad bahsedilen konular çok önemli üstelikte bütün yazdıkların (düşüncelerin) seni alakadar eder ama bilgi ve tecrübede önemlidir. Sonra “vahdeti vucud” hakkında başka bir topikte usulünce size bir yazı yazdım yine aynı teraneleri döktürmüştün bana “DİN” ve “vahdeti vucud” hakkında uzun.uzun yazma yazdıklarını bir akıl süzgecinden geçir ondan sonra yaz sebebide şu yazdıkların. O toprağa basan da, o toprağın kendisi de "Tanrı"dır...Çiğneyen kim, çiğnenen kim... Her ikisi de "Tanrı" değil mi? Niye çiğneneni ele almış muhterem? Çiğneyen de Tanrı oysa? Nasılda gaz vermiş okuyucusuna, helal valla... Ya kardeşim, Vahdet-i Vücutta "Ayrı" bir Tanrı yoktur: Herşey O'dur... Çiğneyende O'dur... Çiğnenende O'dur... İşeyende O'dur... İşenende O'dur... İşediğinde O'dur... Toprak'ta O'dur... O Toprağa Bakan'da O'dur... O Topraktan Biten'de O'dur... O Toprağa Dönen'de O'dur... Başka bir şey yazmama gerek yok hadi iyi günler ve mutlu yaşamlar. Saygılar. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 1.Bilinen gercekleri ayrica neden kanitlayayim ... 2.Ateistler yapmasi yeterli ... Sen keyfine göre ateistleri canilikle suçlayacaksın sonra kanıt istenince neden kanıtlayayım diye yan çizeceksin. Hitlerin hıristiyan olduğunu kanıtalayan belgelere işine gelmediği için edebiyat diyeceksin, bizde afiyetle yiyeceğiz öylemi? Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Bin yillik bir yaziyi "bir" gecede cöpe atan,düshmanlarin harflerini "Inkilap" diye yutturan, bana hassasiyet´den lütfen bahsetmesin ... Alfabenin dostu düşmanı olmaz Sayın İstanbullu. Alfabenin herhangi bir dili kodlamaktaki yeterliliği yetersizliği sözkonusu olabilir. Arap Alfabesi Elif (A) dışında sesli harf bulunmayan bir alfabedir. Elif harfi (A) dışında, Vav (V) harf sesli harf niyetine kullanılır. Osmanlılar, Türkçe'yi yazmak için Arap Alfabesinin yetersiz olduğunu gördükleri için kendi harflerini üretmişlerdir. Bir Osmanlı Arapça metinleri okuyabilir, ama bir Arap Osmanlıca metinleri okuyamaz. Yani anlamaktan bahsetmiyorum, okumaktan bahsediyorum. Osmanlıcada P, Ç, J gibi harfler vardır. Elif ve Vav harflerinin altına üstüne çeşitli işaretler konarak diğer sesli harfler elde edilmiştir. Eski Runik Türk Alfabesinde K, Q, G, vs gibi K'nin versiyonları çoktu. Gereksiz yere çoktu. Arapça'da da S ve H'nin versiyonları çoktur. Türkçe için, gereksiz yere çoktur. Latin Alfabesi Türkçe'nin sesli harf zenginliğini en iyi yansıtabilecek, okuma yazmayı kolayca öğrenmeyi sağlayabilecek ve dünya ile bütünleşmeyi sağlayabilecek bir alfabe olduğu için benimsenmiştir. Arap Alfabesi de, Latin Alfabesi de, Yunan Alfabesi de, İbrani Alfabesi de son tahlide Finike Alfabesidir. Her dil kendine göre geliştirmiştir. Araplar ve İbraniler sesli harfleri elimine etmişlerdir. Latinler ve Yunanlılar korumuşlardır. Saygılar. Alıntı
Φ Istanbulian Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Sen keyfine göre ateistleri canilikle suçlayacaksın sonra kanıt istenince neden kanıtlayayım diye yan çizeceksin. Hitlerin hıristiyan olduğunu kanıtalayan belgelere işine gelmediği için edebiyat diyeceksin, bizde afiyetle yiyeceğiz öylemi? Naziler Hiristiyanlari´da toplama kamplarda öldürüldüler ... Biraz daha bakarsan Stalin´de hiristiyan bir ögreti gördügünü , kiliselerde görev aldigini görürsün ... Neden bir Hitlere takiliyorsun´da öbür saydiklarimi es geciyorsun ... ? Alfabenin dostu düşmanı olmaz Sayın İstanbullu. Arap harflerin düshmanlari Türkiyede cok ... Osmanlılar, Türkçe'yi yazmak için Arap Alfabesinin yetersiz olduğunu gördükleri için kendi harflerini üretmişlerdir. Bir Osmanlı Arapça metinleri okuyabilir, ama bir Arap Osmanlıca metinleri okuyamaz. Aynisi günümüzün Türk alfebesi icin gecerli. Latin alfebesinde olmayan harfler zaruret oldugundan üretilmishtir. EHHH? Latin Alfabesi Türkçe'nin sesli harf zenginliğini en iyi yansıtabilecek, okuma yazmayı kolayca öğrenmeyi sağlayabilecek ve dünya ile bütünleşmeyi sağlayabilecek bir alfabe olduğu için benimsenmiştir. Ne Japonya,ne Cin,ne Kore kendi yazi sisteminden vazgecmish degiller. Dünya ile bütünleshmek,"muasir medeniyetlerin seviyesine" gelmek mesele ise, onlar bizden shüphesiz ileridedir,halbuki "bizim" devrimlerimiz daha eski olmasina ragmen. Bunun tahlili nedir? Arap Alfabesi de, Latin Alfabesi de, Yunan Alfabesi de, İbrani Alfabesi de son tahlide Finike Alfabesidir.Her dil kendine göre geliştirmiştir.Araplar ve İbraniler sesli harfleri elimine etmişlerdir.Latinler ve Yunanlılar korumuşlardır. Son tahlilde arapca harflerin yasaklanmasi,düshmanlarin alfabesine zorla gecmek,"düshmanlashmak" demektir ... O kadar basit. Istiklal savashi ne icin verildi ki? Alıntı
Φ xshadowx Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 1.Bilinen gercekleri ayrica neden kanitlayayim ... basitçe; herkesin bildiği bir şey kanıtlanmadığı sürece yoktur; tanrı gibi mesela -var diyorsan ispata gidebilirsin tabiki. kanıt yoksa öylesine söylenmiş bir şeydir, hazırcevap davranıyorum diyerek iddialardan sıyrılamassınız. 2.Ateistler yapmasi yeterli ... ön yargı ve düşmanlık.. 3.Threadi acan arkadashin zimni iddiasiydi ... Merhaba beyler ! Bir tek soru var : kaç öldürdü dinlere için, tanri adı için ? Milyon ve milyon ve milyon, deme ? kaç öldürdü ateizm için ? 0 deme ?............................................................. End of story. kendi fikirlerinizle anatema çıkarmışsınız heralde, insan hakları desen belki. 4.Evet ... Ehhh?5.Bu bazi dinler icin elbette gecerli ... tüm dinler için açıkça geçerli tarihi kanla kirletmemiş bir gösterin bakalım müslümanlık dahil. Mesela PKK ateist ve laikci bir terrör örgütü ama bu shekilde hic dile getirilmez ... sanırım siz ateizm ile siyasal ve politik görüşleri birbirine karıştırıyorsunuz. PKK'nın ateistlikle ilgili bir iddiası yoktu bugune kadar, yoksa örgüttesinizde esas amaçlarını mı biliyorsunuz? Aynisi günümüzün Türk alfebesi icin gecerli. Latin alfebesinde olmayan harfler zaruret oldugundan üretilmishtir. EHHH? eski türk alfabesi kullanalım dersen ne kadar mantıklı olur ama arap alfabesi diyip duruyorsun, 5000 yıllık türk tarihini arapça konuşarak silmek mi lazım senin düşüncene göre, DİL bir milletin en önemli unsurudur. Ne Japonya,ne Cin,ne Kore kendi yazi sisteminden vazgecmish degiller. Dünya ile bütünleshmek,"muasir medeniyetlerin seviyesine" gelmek mesele ise, onlar bizden shüphesiz ileridedir,halbuki "bizim" devrimlerimiz daha eski olmasina ragmen. Bunun tahlili nedir? IQ su çok yüksek bir liderin bir ülkeyi hızla kalkınmaya sokmak için yaptığı bir devrim -toplu iğne yapılamıyordu-. Son tahlilde arapca harflerin yasaklanmasi,düshmanlarin alfabesine zorla gecmek,"düshmanlashmak" demektir ... O kadar basit. Istiklal savashi ne icin verildi ki? tarihi iyi oku derim ben sana, ama taraflı kaynaklardan değil sadece. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Arap harflerin düshmanlari Türkiyede cok ... Birileri hata yapıyor diye, sen de yapmak zorunda değilsin. Aynisi günümüzün Türk alfebesi icin gecerli. Latin alfebesinde olmayan harfler zaruret oldugundan üretilmishtir. EHHH? Ne Japonya,ne Cin,ne Kore kendi yazi sisteminden vazgecmish degiller. Dünya ile bütünleshmek,"muasir medeniyetlerin seviyesine" gelmek mesele ise, onlar bizden shüphesiz ileridedir,halbuki "bizim" devrimlerimiz daha eski olmasina ragmen. Bunun tahlili nedir? Sony, Panasonic, Toyota, Nissan, Mitsubishi, Mazda vs gibi şeylerin Japoncasını tanıyor mu dünya. Japonya'nın ve Çin'in de resmi bir latin alfabesi vardır. Pasaportlarda kullanırlar. Arapların da Latin Alfabesi vardır. Pasaportlarında kullanırlar. Latin Alfabesine geçmenin birsürü gerekçesi vardır. Sadece sesli harleri ve Arapçada olmayan sesleri yansıtmak olsaydı amaç, Osmanlının yaptığı gibi yapılabilirdi bu iş. Ancak hem öğrenmeyi kolaylaştırmak, hem de dünya ile bütünleşmek için yapılmıştır. Alfabeyi değiştirmek Atatürkün projesi değildir. İttihat ve Terakkinin Projesidir. Atatürk uygulamıştır. Bakü'de Son tahlilde arapca harflerin yasaklanmasi,düshmanlarin alfabesine zorla gecmek,"düshmanlashmak" demektir ... O kadar basit. Istiklal savashi ne icin verildi ki? Arap Alfabelerini korumak için mi yapıldı? Bize ait olmayan birşeyin yine bize ait olmayan ama üstümüze daha iyi oturan bir elbiseyle değiştirilmesinin sakıncası yok, faydası vardır. Saygılar. Alıntı
Φ Istanbulian Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2007 xshadowx':basitçe; herkesin bildiği bir şey kanıtlanmadığı sürece yoktur; tanrı gibi mesela -var diyorsan ispata gidebilirsin tabiki. Konumuz Ateistler. Mesela Stalin bir ateist ve bir katil ... Buna da ispat istermisin? xshadowx':sanırım siz ateizm ile siyasal ve politik görüşleri birbirine karıştırıyorsunuz.PKK'nın ateistlikle ilgili bir iddiası yoktu bugune kadar... PKK tabi ki ateist ... Kommunistlerin hepsi ateist ... xshadowx':eski türk alfabesi kullanalım dersen ne kadar mantıklı olur ama arap alfabesi diyip duruyorsun, 5000 yıllık türk tarihini arapça konuşarak silmek mi lazım senin düşüncene göre, DİL bir milletin en önemli unsurudur. O kadar ayiklamaya ragmen , hala türkcede bir sürü arapca,farsca kelimeler var. Arap,yada türkceye uygun getirilmish Arap harflerini yine kullanalim demedim ki. xshadowx': IQ su çok yüksek bir liderin bir ülkeyi hızla kalkınmaya sokmak için yaptığı bir devrim -toplu iğne yapılamıyordu-.tarihi iyi oku derim ben sana, ama taraflı kaynaklardan değil sadece. O kadar´da degil ... Netice itibariyla "yedi düvele karshi" bir savash söz konusu idi ... Osmanliyi Ingiltere,Fransa,Amerika,Almanya ile kiyaslanir ... Türkiye kiminle kiyaslaniyor ... Kiyasla bakalim Japonya,Kore yada diger saydiklarimla ... Devrimler pek ishe yaramadi ... Ve bugün gelishtiysek devrimlere ragmen gelishtik ... 'BrainSlapper' : Birileri hata yapıyor diye, sen de yapmak zorunda değilsin. Benim Latin harflere karshi bir düshmaligim yok. Böyle bir shey zaten cok sacma. Arap harflerine karshi var olan düshmanlik´da ,aslinda harflere degil "islama,Kurana" olan düshmanligin tezhürati ... 'BrainSlapper' : Sony, Panasonic, Toyota, Nissan, Mitsubishi, Mazda vs gibi şeylerin Japoncasını tanıyor mu dünya. Japonya'nın ve Çin'in de resmi bir latin alfabesi vardır. Pasaportlarda kullanırlar. Bir sheyi yabancilara satmak icin elbette Latin harflerini kullanacaklar. Kullanmalari neyi ispat eder ki? Önemli olan kalkinmak latin alfabesiz´de oluyormush ... Ama latin alfabesine gecerek kim kalkinmish , onu bana bir gösterin ... 'BrainSlapper' :Arap Alfabelerini korumak için mi yapıldı? Bize ait olmayan birşeyin yine bize ait olmayan ama üstümüze daha iyi oturan bir elbiseyle değiştirilmesinin sakıncası yok, faydası vardır. Bir elbiseyi siparish ederim ama gelene kadar´da eskisini atip´da ciplak kalmam ... Olay bu ... Istiklal savashi ne icin verildi ... Kuvayi milliyenin amaci : "Osmanlı vatanının tamamiyetini ve Makam-ı Muaalay-ı Hilafet-i Saltanatın ve İstiklal-i millinin masuniyetini temin zımmında Kuvay-ı Milliyeyi amil ve İrade-i Milliyeyi hakim kılmaktır". Gerci hic biri gercekleshmedi ... ama bu ayri bir mesele ... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2007 Derin bilginizden istifade etmek için size bir soru yöneltmek istiyorum “SUBHANALLAH.LAİLAHE İLLALLAH” ne demektir. Sayın sarıgöl... Subhanallah: Tanrı'nın tüm sıfatlara sahip olmasını ifade eder. La ilahe illallah: Tanrı'dan başka tapınının olmadığını, tek tapınının ve dolayısıyla tek gerçekliğin o olduğunu ifade eder. Bu mantıktan yola çıkarak yine bir anlamlandırma yapalım: Tanrı'yı "Tüm Eksik Sıfatlardan Tenzih Etmek"... Yani "Kusursuz/Mükemmel" bir Tanrı anlayışını ortaya koyuyoruz. Şimdi şunu önce bir ortaya koyalım: Tanrı'nın sıfatları nasıl meydana gelmiştir? 1- Tanrı, kendi sıfatlarını kendisi mi yaratmıştır? 2- Yoksa daha üst bir Tanrı tarafından O'na mı verilmiştir? Bu iki seçenekte "Mükemmel/Kusursuz Tanrı" inancına en baştan zıttır... Peki bu sıfatlar nasıl meydana gelmiş? Şunu anlatmaya çalışıyorum: Siz "Mükemmellik/Kusursuzluk"un "Ayrı" olmak olduğunu sanıyorsunuz. Oysa şu vardır ki "Tanrı" bu sıfatların "Sahibi" değil, o sıfatların "Kendisidir"... Çünkü "Sahibi Olmak" demek bir edinim, kazanım yani bir ayrılık acizlk belirtmektedir. Ancak Tanrı o sıfatların bizzat kendisidir. O yüzden ne başkası tarafından verilmiştir bu sıfatlar kendisine, Ne de kendi kendisi yaratmıştır. Bu yüzden "Zaten Var"dır. Gelelim "Madde"ye... Sadece insan değildir Tanrı'nın sureti... Tüm varlık bir surettir. Aynı zamanda "Madde"de bir sıfattır ve diğer sıfatlar gibi "Tanrı"dan ayrı değildir. Tanrı Madde'nin bencil bir sahibi de değildir ve madde Tanrı'nın oyuncağı da değildir. Eğer Madde'den ayrı bir Tanrı anlayışı sergilerseniz "Madde"nin karşısına "Tanrı"yı koymuş olursunuz. Yani bir kefede Tanrı'nın varlığına inanıyorsunuz, Ve ondan ayrı olarak bir de Madde'nin varlığına inanıyorsunuz. Oysa Tanrı "Sadece Bana İnan" diyor... "İlah" kabul etmek demek, sadece bir putun önünde eğilip kalmak demek değildir. Tanrı'dan ayrı bir varlık daha kabul etmek te aynı zamanda bir şekilde İlah kabul etmek ve şirk kabul etmek demektir. Çünkü tek var olan Tanrı'dır. Madde'de bir sıfattır ve Tanrı'nın kendisidir. Sizi niteliyorlar mesela: sarıgöl Ahlaklı birisi, sarıgöl Akıllı birisi, sarıgöl İyi Niyetli birisi, sarıgöl Mantıklı birisi, sarıgöl Yürekli birisi, sarıgöl Duygusal birisi, sarıgöl Cömert birisi, Ve sarıgöl Yakışıklı birisi... sarıgöl'ün Tüm Uzuvları Yerinde... Sizin İçsel Kimliğinizle, Bedensel Varlığınız birbirinden ayrı değildir. "Yakışıklı" diyerek "Maddi Varlığınızı" niteliyoruz. "Tüm Uzuvları Yerinde" diyerek te Bedensel Bütünlüğünüzü" niteliyoruz. Ama hangisini ele alırsanız alın hep "Sarıgöl"ü niteliyoruz. Hep sarıgöl'ün KENDİSİNİ anlatıyoruz. Bilmiyorum anlatabiliyor muyum ama siz o sıfatlara sahip değil, o sıfatların kendisisiniz... İnsanı Kendi Suretinde Yaratan Tanrı'da aynen böyledir. Tanrı; vasi'dir / lütfü bol olandır, Tanrı; Bais'dir / ölüleri diriltendir, Tanrı; Kavi'dir / kuvvetli olandır, Tanrı; Kebir'dir / pek büyük olandır, ... Ve Tanrı; Hakk'tır / Varlığın kendisi - Varlığı her zaman baki olan - Hakikat - Gerçek... Madde'de Tanrı'nın bir sıfatıdır. Eğer Madde ile Tanrı'yı ayrı ele alırsanız, Aciz bir Tanrı elde edersiniz. Ve zaten de Madde'yi Tanrı'ya ortak ve eşit koşmuş olursunuz. Öteki yazdıklarınıza cevap yazmayacağım kendini biraz tart’ta ondan sonra benimle yazış. Biraz haddimizi bilsek diyorum. Ben kimseye üstünlük taslamıyorum, lakin üstünlük taslayanlardan da rahatsız oluyorum. Ben kendimi tartıp haddimi gayet iyi biliyorum. Önceki iletinizde alıntıladığınız yazı Sünnileri gaza getirip Arapçılık yaygarası niyetinde olan bir art niyetli yazı idi ve Tasavvuf/Vahdet-i Vücut'a asılsız ve mesnedsiz iftiralar atıyordu. Onu da açıkça belirttim... Her halükarda sizinle yazışmaya devam edebilirim, merak etmeyin. Bundan maksad bahsedilen konular çok önemli üstelikte bütün yazdıkların (düşüncelerin) seni alakadar eder ama bilgi ve tecrübede önemlidir. Sonra “vahdeti vucud” hakkında başka bir topikte usulünce size bir yazı yazdım yine aynı teraneleri döktürmüştün bana “DİN” ve “vahdeti vucud” hakkında uzun.uzun yazma yazdıklarını bir akıl süzgecinden geçir ondan sonra yaz sebebide şu yazdıkların.Başka bir şey yazmama gerek yok hadi iyi günler ve mutlu yaşamlar. Merak etmeyin Sayın sarıgöl... Vahdet-i Vücut hakkında deneyime sahibim. Hemde öyle görünüyor ki sizin anlamlandıramayacağınız kadar... O yazdıklarımın kelimesi kelimesine arkasındayım. Yazdıklarını Akıl ve özellikle Mantık süzgecinden geçirmesi gereken sizsiniz diye düşünüyorum. Zira size dayatılan "Gazzali Felsefesi"nden başka bir şeyi göremiyorsunuz. Savunduğunuz şey Gerçeğin kendisi değildir. Mantıktan yoksundur. Sadece Doğmaları savunuyorsunuz ve özgün değilsiniz.. Saygılarımla... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2007 Çünkü "Sahibi Olmak" demek bir edinim, kazanım yani bir ayrılık acizlk belirtmektedir.Ancak Tanrı o sıfatların bizzat kendisidir. O yüzden ne başkası tarafından verilmiştir bu sıfatlar kendisine, Ne de kendi kendisi yaratmıştır. Bu yüzden "Zaten Var"dır. Sayin Tengeriin bosig, yukarida; ne baskasi tarafindan verilmistir, ne de kendi kendisi yaratmistir, diyorsunuz. Burasini tam anlamadim. Allah'a verilen tum sifatlar kendisine insan agziyla verilmis sifatlar degil mi? Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2007 Sayin Tengeriin bosig, yukarida; ne baskasi tarafindan verilmistir, ne de kendi kendisi yaratmistir, diyorsunuz.Burasini tam anlamadim. Allah'a verilen tum sifatlar kendisine insan agziyla verilmis sifatlar degil mi? Sayın Muki... Sanırım benim nasıl bir görüşte olduğumu bilmiyorsunuz. Gerçi bilmenizi gerektirecek özel bir durumumda yok O yüzden özetçe açıklayayım: Ben diyorum ki ; "Ene'l Hakk" Yazımda da belirttim; Her şey aynı zamanda Tanrı'nın kendisidir. Yani o sıfatları İnsanlar mı Tanrı'ya veriyor? İnsandan ayrı bir Tanrı mı var peki? Varlık'tan ayrı bir Tanrı mı var sanki? O sıfatların hepsi bir bütün olarak Tanrı'nın kendisi. Tanrı kendi kendisini adlandırmış diyebiliriz buna belki... Varlık bir bütün olarak Tanrı'nın kendisidir... Birbirinden ayrı değildir... Saygılarımla... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.