Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 5 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 5 Şubat , 2007 Ahmet Nejdet Sezer bir "Hukukçu"dur... Milliyetçilik, Laiklik gibi kavramların yerlrini ve değerlerini çok iyi bilmektedir. Ancak kendiniz okursanız daha yararlı olur kanısındayım ve sizin fikirlerinizi bekliyorum: Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, laikliğin, din ve vicdan özgürlüğü olmadığını ifade ederek, "Laiklik, tüm özgürlüklerin, bu bağlamda din ve vicdan özgürlüğünün de güvencesidir" dedi. Sezer, Anayasa'da ve Anayasa Mahkemesi kararlarında, laikliğin açıkça tanımı yapılmışken, madde gerekçesinden yola çıkılarak, laikliği tanımlamaya çalışmanın ya da 'gerekçedeki tanımı benimsemenin' hiçbir geçerliliği olamayacağını ve bu yaklaşımların Anayasa ile bağdaşmayacağını vurguladı. Cumhurbaşkanı Sezer, laiklik ilkesinin Anayasa'ya girişinin 70. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.Cumhuriyet'in başarılarının gerisinde, çağdaşlığın temeli olan laiklik ilkesinin yattığını vurgulayan Sezer, şunları kaydetti: "Türk devriminin ekseni olan laiklik ilkesi, çağdaşlaşma ve toplumsal dönüşüm tasarımını hedefine ulaştırmıştır.Laiklik ilkesinin benimsenmesi ve uygulanması, Yüce Önder Atatürk'ün halkın sorunlarına gerçekçi ve akılcı çözümler üretme arayışının sonucudur. Laiklikle Türk toplumunun uygar bir toplum durumuna gelmesini, akılcı ve insancıl düşünce sistemini benimseyerek, geleceğini yönlendirmesini amaçlayan Atatürk, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşılabilmesinin, öncelikle devletin toplumsal ve hukuksal yapısının dinsel kurallardan arındırılmasına bağlı olduğuna inanmıştır." Özgürlükler ve demokrasinin laiklikle güvenceye alındığını belirten Sezer, Türkiye'nin böylelikle çağdaş ülkeler ve değerler sisteminin içine girebildiğini ve orada kalabildiğini vurguladı. "Laiklik, Türkiye'nin ümmetçilikten ulusçuluğa, kulluktan yurttaşlığa, bağnazlıktan çağdaşlığa yönelişini simgeler" diyen Sezer, şunları kaydetti:"Laiklik, özü yönünden devletin dinsel kurallarla yapılandırılmamasını, dinsel otoriteden bağımsız bir siyasal örgütlenmenin oluşturulmasını, aklın ve bilimin devlet ve toplum yaşamında egemen kılınmasını, yurttaşların yasalar önünde eşit olmasını ve saygı görmesini öngören bir yaşam biçimidir. Dünya sorunlarına bilimsel ve akılcı yönden bakmayı öngören laiklik, dini vicdanlardaki kutsal yerinde korumakta, farklı din, düşünce ve yaklaşımların, barış, hoşgörü ve özgürlük ortamında yaşamasına olanak sunmaktadır.". Anayasa'nın başlangıç bölümü ve özellikle 24. maddesi ile Anayasa'yı yorumlamaya yetkili tek organ konusundaki Anayasa Mahkemesi'nin çeşitli kararlarında, laiklik ilkesinin, ülkenin toplumsal gerçekleri ışığında açık ve net biçimde anlamını ve tanımını bulduğunu ifade eden Sezer, şöyle devam etti: "Laiklik, din ve vicdan özgürlüğü değildir. Laiklik, tüm özgürlüklerin, bu bağlamda din ve vicdan özgürlüğünün de güvencesidir. Laiklik, dinin devlet işlerine, politikaya ve toplumsal yaşama kesinlikle karıştırılamayacağı, devletin sosyal, ekonomik, siyasal ve hukuksal temel düzeninin kısmen de olsa din kurallarına dayandırılamayacağı düzenin adıdır. Anayasa'da ve Anayasa Mahkemesi kararlarında, laikliğin açıkça tanımı yapılmışken, madde gerekçesinden yola çıkılarak laikliği tanımlamaya çalışmanın ya da 'gerekçedeki tanımı benimsemenin' hiç bir geçerliliği olamaz ve bu yaklaşımlar Anayasa ile bağdaşmaz.Ulusumuz, laik, demokratik çağdaş yaşam seçiminden asla ödün vermeyecektir." Sizce Tayyip bu bilincin farkında mı? Alıntı
Φ enes.34 Gönderi tarihi: 5 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 5 Şubat , 2007 bürokrat olmasında, az çok siyasetten biri olması daha olumludur bence yani... şu ya da bu degilde bürokrat kökenli olmasın iyi ya da kötü siyasetin içinden olması, yani şimdi ki zaman için söylüyorum, daha az kötü olur siyasetden herhangi bir kişi iyi olur demiyorum lakin bürokrat kafa yapısıyla ne demokrasi ne özgürlük ne de herhangi bir gelişim olur olumlu manada Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 5 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 5 Şubat , 2007 Bence farkında olmak şöyle dursun altını oymakla meşgül... Birde şöyle düşünelim: Tayyip bu metni anlasaydı inanan biri olarak neler olurdu: Türkiye yüz değiştirir, kavgaları bir yana bırakıp Evrensel değerlerle daha iyiye daha güzele yol alırdı... Ama nerede: Adamlar Yeşil Devrimden bahsediyorlar... Şu "İnanç" denen olgunun "Bireysel" olduğunu ve bunun eğitimini yeterli derecede verebildiğimiz yani insanları "Demokrasiye" layık bir şekilde eğitebildiğimiz gün "Evrensel" değerlere sahip çıkabiliriz... Ancak: "Kendi Devletine Küfreden" "Kendi Halkına Küfreden" "Kendi Cumhurbaşkanını Tanımayan/Sallamayan" "Kendi Genel Kurmay Başkanını Tanımayan/Sallamayan" "Kendi Kuyruğundakilere Çalışan/Kayırma Yapan" "Kendi Belediyelerine Kayırma Yapan" "Bölücülere ve Şeriatçilere Destekçi Olan" "Şeriatçi Olan" bir insanı "Başbakan Yapabilme İnsanüstü Cesaretini" (halk arasında -Akılsız/Caahil Cesareti- derler) gösterebilen %35lik kesim olduğu sürece ve bu kesimle hareket eden ve Ahmet Taner Kışlalı hocanın "Türkiye'de herzaman bulunduğunu" söylediği %10luk "Hain Kontenjanı" var olduğu sürece; "Evrensel İnsan Hakları"nın ve "Demokrasi"nin Türkiye Cumhuriyeti Halkına Benimsetilmesi son derece güç bir iştir... Öncelikle "Eğitim" ve bu "Gaflet, Dalalet ve Hatta Hıyanet İçersinde Bulunan Hain Kontenjanın Yok Edilmesi" Bila Kayd-ü Şart/Kayıtsız Şartsız Gereklidir. Yoksa demokrasi özlemi ile daha çok yanarız biz... Ve... Tayyip'in yaptıklarını, gözüne sokmanıza rağmen hala onu "Gözü Kapalı" savunabilen taraftarları var biliyor musunuz? Beni en çok bu şaşırtıyor... Ya nasıl oluyor bu? Nasıl görmüyorlar yada vicdanları nasıl onların görmemesine engel olamıyor? İnsanlar nasılda "Yönetimi Sorgulayamaz" hale getirilmişler, hemde 85yıl önce Yönetimi Kendi Eline Alabilecek Cesareti gösterebilen Türk Halkından bahsediyoruz... İsyan etmemek mümkün değil ve ben bunu gerçekten anlamıyorum, anlamak istemiyorum... Onurlu bir halk, nasıl onursuzlaştırılır? Biri bana anlatsın... Saygılarımla... Alıntı
Φ jeune Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2007 Elhamdulillah seriatciyiz. (21.11.1994 Milliyet) Yilbasina karsiyim. (19.12.1994 Sabah) Ben tekkeye degil dergaha gittim. (22.1.1997 Gozcu) Ata'ya saygi durusunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok.(12.5.1994Hurriyet) 10 Kasim'da yaygara kopartildi. (14.11.1994Hurriyet) Icki yasaklansin. (1.5.1996 Hurriyet) Istanbul'u Medine yapacagiz. (Akis) Butun okullar Imam Hatip yapilacak. (17.9.1994Cumhuriyet) Ben Istanbul'un imamiyim. (8.1.1995 Hurriyet) Mayo reklami sehvet somurusudur. (6.3.1996Hurriyet) Milli Piyango zulumdur. (29.9.1994 Hurriyet) Taksim'deki caminin temelini insallah atacagiz.(1.7.1994) Sarik operasyonu cok komik. (15.5.1995 Sabah) Yesil (kaldirim rengi) medeniyettir. (25.6.1994) Ben Meclis'in dua ile acilmasindan yanayim.(8.1.1996Milliyet) Imamlar da nikah kiysin. (9.5.1995 Milliyet) ve daha neler neler.bu dusunceye sahıp olan bu ınsan cumhurbaskanı olmamalı.eger olursa yuce dıvana gıdıp ındırılır. Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2007 Benim arzum ülkemizin degerleriy,le büyümüs birisinin gelmesidir.,!!! Bu dönemki zannediyorum DEDEMIN ,,BABAMIN,,vede benim yasadigimiz Güzel VATANIMIZIN.,.,en zor dönemleri.,.,TÜRKLERIN .,bu kadar basite alindigi bir dönem yoktur., Bunu göremeyenler.,ne OSMANLIYA saygisi vardir nede icinde yasamis oldugu VATANA BENIM ADAYIM.., ORHAN GENCEBAY.,., Saygilar yamyam frankfurt Alıntı
Φ enes.34 Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2007 bürokrat kökenli bir cumhurbaşkanı alabildigine 'dogmatik' olacagı için hızla degişmekte olan ülkemiz ve dünyanın yeni şart ve durumlarına ayak uyduramayacagından endişe etmek yersiz olmasa gerektir. geçmiş ve halen yaşanan tecrubeler bu konuda haksız sayılmamak için yeterince done vermektedir elimize. yargıç bir devlet anlayışı ile neyi nereye kadar götürebilirsiniz ki, bazıları bu noktalarda meclisi bile yok saymaktadır, demokrasi için hazin bir durum olsa gerek eger varsa..... Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 bürokrat kökenli bir cumhurbaşkanı alabildigine 'dogmatik' olacagı için hızla degişmekte olan ülkemiz ve dünyanın yeni şart ve durumlarına ayak uyduramayacagından endişe etmek yersiz olmasa gerektir.geçmiş ve halen yaşanan tecrubeler bu konuda haksız sayılmamak için yeterince done vermektedir elimize. yargıç bir devlet anlayışı ile neyi nereye kadar götürebilirsiniz ki, bazıları bu noktalarda meclisi bile yok saymaktadır, demokrasi için hazin bir durum olsa gerek eger varsa..... Cumhurbaşkanının asli görevidir Meclisi denetlemek. Ve Cumhurbaşkanıyla, Başbakanı seçen makam aynıdır. İkiside meclis tarafından seçilir. Ayrıca Meclisi kim yok saymıştır ya ? Genel kurul oylamaları öncesinde kendi milletvekillerini güvenmeyip grup kararı alan AKP mi. Yoksa anayasaya aykırı olan kanunları meclise geri gönderen Ahmet Necdet Sezer mi ?. Bürokrat olan kimdir ?. Yargı üyeleri mi bürokrattır. Yoksa belediye başkanları mı. Türkiyede Belediye başkanlarının bürokratlık dışında ne gibi bir işleri var. Senin demokrasi anlayışın ne? İktidarın Anayasaya aykırı kanunlar çıkarması demokrasi. Cumhurbaşkanının bunları, Anayasa Mahkemesine sevketmesi de demokrasi karşıtlığı ve meclisi yok saymak öyle mi. Anayasa cumhuriyet rejimindeki en üstün iradenin yani halkın oyuyla yürürlüğe sokulmuş bir metindir. Bütün meclisler Anayasaya bağlı kalmak, onu ihlal edici, veyahut ona tezat olan yasaları çıkarmamakla yükümlüdürler. Ve bütün meclislerin üyeleri göreve, Anayasaya bağlı kalacaklarına şerefleri üzerine ant içerek başlarlar. Bir hükümet, Anayasadaki herhangi bir maddeye, veyahut Anayasanın genel çerçevesine ve ruhuna aykırı bir kanun çıkarırsa Cumhurbaşkanı bunu geri göndermek ve tekrarında Anayasa mahkemesine göndermekle yükümlüdür. Ve bunun adıda meclisi yok saymak değildir. sen nereden okudun dostum bu demokrasi tanımını. halkta bunun farkındadır, bu gün yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında, en güvenilen kurum sıralamasında ordudan sonra, cumhurbaşkanlığı gelmektedir. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmamalıdır: Çünkü: 1) Cumhuriyetçi değil 2) Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı değil hatta karşı 3) kültürel ve entellektüel birikimi yok 4) taraflı 5) güvenilmez 6) halkına karşı saygısız 7) sadece kendi partililerine karşı sevimli 8) demokrat değil 9) adil değil 10) kaba Alıntı
Φ HONEST Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 Cumhurbaşkanı'nın görevleri arasında erken seçim istemek varmıdır.? Alıntı
Φ artos32 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmamalıdır:Çünkü: 1) Cumhuriyetçi değil 2) Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı değil hatta karşı 3) kültürel ve entellektüel birikimi yok 4) taraflı 5) güvenilmez 6) halkına karşı saygısız 7) sadece kendi partililerine karşı sevimli 8) demokrat değil 9) adil değil 10) kaba sevgili sardunyam işte budur tam tehşis tebrikler Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 Elhamdulillah seriatciyiz. (21.11.1994 Milliyet) Yilbasina karsiyim. (19.12.1994 Sabah) Ben tekkeye degil dergaha gittim.(22.1.1997 Gozcu) Ata'ya saygi durusunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok.(12.5.1994Hurriyet) 10 Kasim'da yaygara kopartildi. (14.11.1994Hurriyet) Icki yasaklansin. (1.5.1996 Hurriyet) Istanbul'u Medine yapacagiz. (Akis) Butun okullar Imam Hatip yapilacak. (17.9.1994Cumhuriyet) Ben Istanbul'un imamiyim. (8.1.1995 Hurriyet) Mayo reklami sehvet somurusudur. (6.3.1996Hurriyet) Milli Piyango zulumdur. (29.9.1994 Hurriyet) Taksim'deki caminin temelini insallah atacagiz.(1.7.1994) Sarik operasyonu cok komik. (15.5.1995 Sabah) Yesil (kaldirim rengi) medeniyettir. (25.6.1994) Ben Meclis'in dua ile acilmasindan yanayim.(8.1.1996Milliyet) Imamlar da nikah kiysin. (9.5.1995 Milliyet) ve daha neler neler.bu dusunceye sahıp olan bu ınsan cumhurbaskanı olmamalı.eger olursa yuce dıvana gıdıp ındırılır. Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmamalıdır:Çünkü: 1) Cumhuriyetçi değil 2) Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı değil hatta karşı 3) kültürel ve entellektüel birikimi yok 4) taraflı 5) güvenilmez 6) halkına karşı saygısız 7) sadece kendi partililerine karşı sevimli 8) demokrat değil 9) adil değil 10) kaba Bu adamın Cumhurbaşkanı olmaması için bunlar yeterli sanıyorum.. Herşey açık ve net... Teşekkürler sevgili Jön ve sevgili Sardunmaya... Sevgi ve saygılar.. Alıntı
Φ enes.34 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 Cumhurbaşkanının asli görevidir Meclisi denetlemek. Ve Cumhurbaşkanıyla, Başbakanı seçen makam aynıdır. İkiside meclis tarafından seçilir. Bürokrat olan kimdir ?. Yargı üyeleri mi bürokrattır. Yoksa belediye başkanları mı. Türkiyede Belediye başkanlarının bürokratlık dışında ne gibi bir işleri var. Senin demokrasi anlayışın ne? İktidarın Anayasaya aykırı kanunlar çıkarması demokrasi. Cumhurbaşkanının bunları, Anayasa Mahkemesine sevketmesi de demokrasi karşıtlığı ve meclisi yok saymak öyle mi. Anayasa cumhuriyet rejimindeki en üstün iradenin yani halkın oyuyla yürürlüğe sokulmuş bir metindir. Bütün meclisler Anayasaya bağlı kalmak, onu ihlal edici, veyahut ona tezat olan yasaları çıkarmamakla yükümlüdürler. Ve bütün meclislerin üyeleri göreve, Anayasaya bağlı kalacaklarına şerefleri üzerine ant içerek başlarlar. Bir hükümet, Anayasadaki herhangi bir maddeye, veyahut Anayasanın genel çerçevesine ve ruhuna aykırı bir kanun çıkarırsa Cumhurbaşkanı bunu geri göndermek ve tekrarında Anayasa mahkemesine göndermekle yükümlüdür. Ve bunun adıda meclisi yok saymak değildir. sen nereden okudun dostum bu demokrasi tanımını. halkta bunun farkındadır, bu gün yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında, en güvenilen kurum sıralamasında ordudan sonra, cumhurbaşkanlığı gelmektedir. Cumhurbaşkanı meclisi denetleyecek lakin meclisin cumhurbaşkanını denetleme yetkisi olmayacak...kaç tane örnek var meclislerin Cumhurbaşkanlarını denetledigine dair...Cumhurbaşkanını meclis seçer ama Başbakanı halk seçer, ülkemizde herhangi bir parti başkanı potansiyel Başbakandır...meclisin guven oyunu karıştırmayasınız seçilme konusunda başbakanın... Bürokratla seçilmiş arasında ki farkı yazmama gerek yok sanırım....belediye başkanlarının bürokratlıgı anlayışına söyleyecek herhangi bir şeyim yoktur!!!!!!! Anayasalar meclislerin iradesi altında olmalıdır, bakın altında diyemiyoruz malesef olmalıdır... Oysa açıp Anayasa’ya baksak, “Anayasa’yı yapmaya, değiştirmeye kim yetkili?” diye, görecegiz gerçeği.. Kim yetkili? TBMMyetkili... “Anayasa’yı yapmaya, değiştirmeye” TBMM yetkili ise, yorumunu yapmaya nereden Anayasa Mahkemesi yetkili oluyor? Anayasa cumhuriyet rejimindeki en üstün iradenin yani halkın oyuyla yürürlüğe sokulmuş bir metindir.....bakın bu sizin ifadeniz Yani demek meclisin iradesi altında olmalı yasalar.... tabi biz normal yaşamın egemen oldugu halklardan bahsediyoruz.... Bütün herkes tabiki anayasaya baglı kalmalıdır bunda herhangi bir sorun yok, sorun anayasaların degiştirilmesi ya da maddelerin yorumlanması noktasında sivil toplum ve nihayetinde meclisin tekelinde olup olmamasıdır. yani siz eleştirilerinizi benim yazdıklarıma degil de sadece kendi içinizde olan görüşleri açıklamak istemişsiniz.. tek bir demokrasi anlayışı yoktur tersine demokrasi düşüncelerin özünden oluşur.... Alıntı
Φ dinazor Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmamalıdır:Çünkü: 1) Cumhuriyetçi değil 2) Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı değil hatta karşı 3) kültürel ve entellektüel birikimi yok 4) taraflı 5) güvenilmez 6) halkına karşı saygısız 7) sadece kendi partililerine karşı sevimli 8) demokrat değil 9) adil değil 10) kaba 11) Bize katılmıyor. Alıntı
Φ enes.34 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2007 Cumhurbaşkanının asli görevidir Meclisi denetlemek. Ve Cumhurbaşkanıyla, Başbakanı seçen makam aynıdır. İkiside meclis tarafından seçilir. Cumhurbaşkanını halk degil, halkın adına meclis seçer. Başbakanlar ise direk halk tarafından seçilir...burda ince bir çizgi vardır mahiyetine ilişkin.. Egerki cumhurbaşkanlarıda halk tarafından direk seçiliyor olsaydı şimdi falanca olmasın filanca olsun diye bir tartışma ülke gündemini ve uzantılarını meşgul etmezdi. Adaylar çıkardı milletin önüne, fazla tartışmaya gerek olmadan seçilen cumhurun başı olurdu. Demokrasi herşeyden önce tahammül rejimi olmalı degil mi ?... Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Türkiye toplumdan topluluğa, cemiyetten cemaate, ulusaldan yerele, vatandaşlıktan müritliğe doğru, tarihin akışına, insanoğlunun uygarlaşmasına ve özgürleşmesine ters bir süreç yaşıyor. Bu garip oluşumun ardındaki belirleyici ögeleri soğukkanlı bir biçimde çözümlemezsek, olayı anlamamız ve tabii sorunu çözmemiz olanaklı olmaz. CEMAATLEŞME SÜRECİ VE CUMHURBAŞKANLIĞI: http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=438948 * * * Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu sürecin bir temsilcisi ve bugünkü siyasal lideri olduğu için, kendisi veya işaret edeceği bir kişi Cumhurbaşkanı olmamalıdır; yoksa bu süreç Cumhuriyetin, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti özelliklerini çökertecektir. * * * inançları siyasal alanda istismar eden bu siyasal görüşün lideri olan Recep Tayyip Erdoğan'ın veya işaret edeceği bir kişinin Çankaya'ya çıkması, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olma niteliğini zedeleyecektir. *tna Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Cumhurbaşkanını halk degil, halkın adına meclis seçer.Başbakanlar ise direk halk tarafından seçilir...burda ince bir çizgi vardır mahiyetine ilişkin.. arkadaşım bilmiyorsan söyle, seçim sistemini anlatalım. cumhurbaşkanınıda , başbakanıda halk adına meclis seçer. Yani cumhurbaşkanıda, başbakanda, bakanlarda. milletvekilleri tarafından seçilir. onların oyuyla göreve başlar oy pusulasında "Başbakan " diye bir hanemi var ? Alıntı
Φ enes.34 Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 arkadaşım bilmiyorsan söyle, seçim sistemini anlatalım. cumhurbaşkanınıda , başbakanıda halk adına meclis seçer. Yani cumhurbaşkanıda, başbakanda, bakanlarda. milletvekilleri tarafından seçilir. onların oyuyla göreve başlar oy pusulasında "Başbakan " diye bir hanemi var ? siz görünürlere takılmışsınız ben diyorum ki her parti başkanı gelecegin potansiyel başbakanıdır. Başbakanlar genelde bellidir, var olanı konuşalım. ülkemizde partiden ziyade parti başkanlarının agırlıgı her zaman öndedir. milletvekilleri cumhurun başını seçer ama başbakanların oluşturdugu hükümete güven verir.. Toplumun seçtigi parlamento cumhurbaşkanını seçmeye anayasal olarak tek hak sahibidir. Anayasanın üstünlügüne ve hukuka inanıyorsak şartlar ortadadır. Yasa ne diyorsa o şekilde gereken yol izlenir. Bütün bunlar ortadayken kimse gergenlik peşinde olmamalıdır.Kimin cumhurun başı olup olmayacagı anayasada mevcutken, yasaya ragmen nasıl bir cumhurbaşkanı olacak demek ancak ideolojik kaygılardan kaynaklanıyordur ve ancak kişisel temenni olarak degerlendirilir. Tabiki insanlar nasıl bir cumhurbaşkanı istediklerini söylemeye en dogal olarak hak sahibidirler. Yalnız anayasayı ve hukuku yok sayarak temennilerde bulunmak demokrasiyi zedelemekten hatta ötelemekten başka faydası yoktur... Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmamalıdır:Çünkü: 1) Cumhuriyetçi değil 2) Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı değil hatta karşı 3) kültürel ve entellektüel birikimi yok 4) taraflı 5) güvenilmez 6) halkına karşı saygısız 7) sadece kendi partililerine karşı sevimli 8) demokrat değil 9) adil değil 10) kaba 11) Bize katılmıyor. Evet hepimiz kişisel ve siyasi duruşumuzla üç aşağı beş yukarı böyle düşünüyor yada onu destekliyoruz... Ama onlar, onu ve bizi yönetmekle kendilerini yükümlü görenler ne düşünüyor? Her zaman ve her koşulda karizması, zekası,lider kişiliği, insanları ikna kabiliyeti olan... Ama yönetebilecekleri birilerini her dönem bulup çıkarıyorlar... Bize de,peşinden gitmek yada reddetmek rolü kalıyor... Aslında herşey planlı programlı yürüyor, yürütülüyor... A planı tutmazsa B yada C planı devreye girecek... Birinde peşindekiler,diğerinde reddedenler sevinecek yada üzülecek... Latsoulun, güncelde son açtığı başlığı okumuşsunuzdur... Gündemin akışı tamda orada olduğu gibi akıyor... *** Bir de şu var lider olmak sıradan bir kişilik değil... Ama bir ATATÜRK olmak ta hiç kolay değil... Biri var olmasının gereğini, halkının geleceği için doğru kararlar verip, koşulları değerlendirirken, Diğeri, birilerini adına var olabilmenin gereği olarak, Halkının kazanımlarının geri alınmasına önayak olabiliyor ... Hemde tüm benliğiyle inanarak ve inandırılarak halkının çıkarlarının tersine kararlar alabiliyor.. Şimdi bugün Tayyip Erdoğan'ın durumu en çok Demirel'in 1966'daki durumuna benziyor. Henüz genç bir siyasetçi Erdoğan, partisi de çok genç. AKP büyük ölçüde onun sayesinde var. Aynı şekilde hükümet de. Hükümetin her yaptığında Erdoğan'ın önemli payı var. Bu şekilde yönetmeye alışmış bir siyasetçinin Çankaya'ya çıkıp cumhurbaşkanı olmayı istemesi için siyasi hayatının sonunu görüyor olması gerek. Oysa Erdoğan siyasi hayatının daha çok başında.Tabii öte yandan Cumhurbaşkanlığı fırsatı, ani ölümler olmadıkça 7 yılda bir insanın karşısına çıkıyor. O bakımdan eğer içinde cumhurbaşkanı olma isteği varsa Erdoğan'ın yedi yıl sonra bugünkü gibi avantajlı bir durumu yakalaması da kolay değil. Erdoğan açısından tercih pek kolay da değil. Erdoğan'ın Demirel gibi 'Ben arkama bakmam' diyebilen birisi olup olmadığını, yani bir karar verdikten sonra o kararından ötürü pişmanlık yaşayan biri olup olmadığını bilmiyoruz. Bu yüzden, hepimiz Erdoğan'ın kararını merakla bekliyoruz..! *** Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu sürecin bir temsilcisi ve bugünkü siyasal lideri olduğu için, kendisi veya işaret edeceği bir kişi Cumhurbaşkanı olmamalıdır; yoksa bu süreç Cumhuriyetin, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti özelliklerini çökertecektir. *** inançları siyasal alanda istismar eden bu siyasal görüşün lideri olan Recep Tayyip Erdoğan'ın veya işaret edeceği bir kişinin Çankaya'ya çıkması, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olma niteliğini zedeleyecektir. *tna Alıntı
Φ enes.34 Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Türkiye demokratik, laik sosyal hukuk devleti olarak, her T.C vatandaşı anayasaya ve Meclisin kararına saygı duymak zorundadır. Tayyip Erdogan'ın da bu açıdan cumhurbaşkanı olmasıyla Sezer'in cumhurbaşkanı olması açısından en ufak bir fark yoktur. T.C sosyal bir hukuk devleti olarak ve yasalar çerçevesinde buna herkes gibi T. Erdogan'ın da hakkı vardır. Demokrasi Erdogan'ı kabul etmek demek olmasa da en azından tahammül göstermek demektir. Demokratlık, kendi fikirdaşından ziyade başka fikiler karşısında gösterir... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Türkiye demokratik, laik sosyal hukuk devleti olarak, her T.C vatandaşı anayasaya ve Meclisin kararına saygı duymak zorundadır. Tayyip Erdogan'ın da bu açıdan cumhurbaşkanı olmasıyla Sezer'in cumhurbaşkanı olması açısından en ufak bir fark yoktur. T.C sosyal bir hukuk devleti olarak ve yasalar çerçevesinde buna herkes gibi T. Erdogan'ın da hakkı vardır. Demokrasi Erdogan'ı kabul etmek demek olmasa da en azından tahammül göstermek demektir. Demokratlık, kendi fikirdaşından ziyade başka fikiler karşısında gösterir... Sayin enes.34 tahammul gostere gostere bu gunlere gelindi ya. Daha ne tahammulu. Adamin kisiligi belli dusunceleri belli. Turkiye Cumhuriyeti'nin elinde olan biraz kredi var (o da varsa, kaldiysa) onu tamamen sifira indirdikten sonra mi, ya da birilerine Turkiye Cumhuriyeti'ni biz yonetemedik alin buyurun siz yonetin dememize kadar mi tahammul gosterecegiz? Yap, islet, devret mantigi. Ama bu Cumhuriyet oyle kolay kolay yapilmadi, insa edilmedi ve oyle kolay kolay da devredilmeyecek; ne kadar kotu isletilse dahi. Buna halk olarak engel olacagiz. Fakat Erbakan'in dedigi gibi "kanli mi kansiz mi" seklinde degil. Bir zamanlar Ciller'in partisi ve Erbakan'in partisi birlesmislerdi. O donemde ki gibi, isik sondurme eylemiyle, ellerimizde bayraklarla mitinglere katilma suretiyle, elimizde tencere kapak camlardan, balkonlardan gurultu cikarma sonucu ayrilmalarina neden olduk. Ve gene buna benzer eylemlerle bu kisiyi de bu makamdan indirecegiz. Cunku Tayyip o makama yakismiyor. Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmamalıdır: Çünkü: 1) Cumhuriyetçi değil 2) Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı değil hatta karşı 3) kültürel ve entellektüel birikimi yok 4) taraflı 5) güvenilmez 6) halkına karşı saygısız 7) sadece kendi partililerine karşı sevimli 8) demokrat değil 9) adil değil 10) kaba Alıntı
Φ enes.34 Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 8 Şubat , 2007 Bir zamanlar Ciller'in partisi ve Erbakan'in partisi birlesmislerdi. O donemde ki gibi, isik sondurme eylemiyle, ellerimizde bayraklarla mitinglere katilma suretiyle, elimizde tencere kapak camlardan, balkonlardan gurultu cikarma sonucu ayrilmalarina neden olduk. Ve gene buna benzer eylemlerle bu kisiyi de bu makamdan indirecegiz. Cunku Tayyip o makama yakismiyor. tencere tava tıklatılması ya da ışık yakıp söndürmek demokrasi açısından her hangi bir sorun oluşturmaz, gayet masum eylemler.. lakin Refahyol'u bunlar degil de sanki 28 Şubat diye de adlandırılan süreç, he tamam postmodern darbe, işte bu son verdi refahyol hükümetine ....bilirsiniz o darbenin ülkeye maliyetini hatta medyada darbeye alet olmuş şakşakçılar sonradan günah çıkarmışlardı ve hatta bi takım savcılar nasıl dolmuşa bindiklerini falan itiraf etmiştiler, bildigimiz dolmuş degil ya... hoş o günah çıkaranlar gene işlerinin başındalar ya neyse.... Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 9 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 9 Şubat , 2007 siz görünürlere takılmışsınız ben diyorum ki her parti başkanı gelecegin potansiyel başbakanıdır. Başbakanlar genelde bellidir, var olanı konuşalım. ülkemizde partiden ziyade parti başkanlarının agırlıgı her zaman öndedir. milletvekilleri cumhurun başını seçer ama başbakanların oluşturdugu hükümete güven verir.. Toplumun seçtigi parlamento cumhurbaşkanını seçmeye anayasal olarak tek hak sahibidir. Anayasanın üstünlügüne ve hukuka inanıyorsak şartlar ortadadır. Yasa ne diyorsa o şekilde gereken yol izlenir. Bütün bunlar ortadayken kimse gergenlik peşinde olmamalıdır.Kimin cumhurun başı olup olmayacagı anayasada mevcutken, yasaya ragmen nasıl bir cumhurbaşkanı olacak demek ancak ideolojik kaygılardan kaynaklanıyordur ve ancak kişisel temenni olarak degerlendirilir. Tabiki insanlar nasıl bir cumhurbaşkanı istediklerini söylemeye en dogal olarak hak sahibidirler. Yalnız anayasayı ve hukuku yok sayarak temennilerde bulunmak demokrasiyi zedelemekten hatta ötelemekten başka faydası yoktur... var olanı konuşalım evet. 1999 seçimlerinde, MHP ye ANAP a oy atanlar, Bülent Ecevit'i mi başbakan seçmiş oluyorlar. MHP ve ANAP a oy verenlerin seçtiği kişiler Bülent Ecevit'i başbakan seçti. şimdi senin mantığınla, dsp hariç diğer iki partinin seçmenide, Başbakan bülent ecevit olsun diye oy verdi öylemi. Seçmenlerin, yarısının temsil edilmediği, ve seçmenlerin %35 inin desteğine sahip bir partinin seçmenlerin %70 i adına karar verebildiği bir parlamentonun cumhurbaşkanını seçmesinin demokrasiyle hiçbir alakası yoktur.Demokrasiden bahseden kişilerin, Bu parlamento nun, Cumhurbaşkanı seçme yetisine sahip olduğunu iddia etmeleri komiktir. Gerginlik peşinde koşanlar, toplumun yarısının temsil edilmediği bir parlamentoyla cumhurbaşkanı seçmeye kalkıp önümüzdeki 7 yıl sürecek bir gerginlik yaratacak olanlardır. Alıntı
Φ enes.34 Gönderi tarihi: 9 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 9 Şubat , 2007 var olanı konuşalım evet. 1999 seçimlerinde, MHP ye ANAP a oy atanlar, Bülent Ecevit'i mi başbakan seçmiş oluyorlar. MHP ve ANAP a oy verenlerin seçtiği kişiler Bülent Ecevit'i başbakan seçti. şimdi senin mantığınla, dsp hariç diğer iki partinin seçmenide, Başbakan bülent ecevit olsun diye oy verdi öylemi. Seçmenlerin, yarısının temsil edilmediği, ve seçmenlerin %35 inin desteğine sahip bir partinin seçmenlerin %70 i adına karar verebildiği bir parlamentonun cumhurbaşkanını seçmesinin demokrasiyle hiçbir alakası yoktur.Demokrasiden bahseden kişilerin, Bu parlamento nun, Cumhurbaşkanı seçme yetisine sahip olduğunu iddia etmeleri komiktir. Gerginlik peşinde koşanlar, toplumun yarısının temsil edilmediği bir parlamentoyla cumhurbaşkanı seçmeye kalkıp önümüzdeki 7 yıl sürecek bir gerginlik yaratacak olanlardır. hangi parti çok oy almışsa buyuk ihtimalle başbakanda o parti başkanıdır. Sayın Sezer'i seçen parlamento gideli çok oldu ama Sezer'in istifa etmesi gerekmedi kimseninde aklına temsil sorunu gelmedi. Erken seçim olsaydı sorunda kalmazdı lakin hükümet istemedi Yada anayasa degiştirilebilirdi, hem cumhurun başını direk halk oyuna sunacak karar alınsaydı ne şimdi ne de gelecekte böyle tartışmalara gerekde kalmazdı. Bundan sonra yapılacak olan hukukun buyurdugudur. Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 9 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 9 Şubat , 2007 Bu güzel vatanim deneme tahtasi olmus Kafasinda kiremit kiran kareticiler gibi Deneme yarisina gectik Adamin kafasi .,.!!! Sadece DÖRT kiremit kirabiliyo hayir denetecegiz., Deneyecegiz,,SEKIZ kiremit kirabilir kafanin yarisi gitmis Hayir yeterli degil KIRILANA KADAR .,.,Eyvah gitti KAFA GIDEN KAFA OLSA !!!..,.,. EVET GIDIYORUZ CIVISI CIKMIS MIZRAK GIBI yamyam frankfurt Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 tayyip beyden inciler... ''biz 1980 öncesine kadar kadın eli sıkmanın günah olduğuna inanırdık.tıpkı taliban gibi düşünürdük.islam devlet haline gelecekti ve toplum bu devlet eliyle gerekirse zorla müslümanlaştırılacaktı.bizde böylece toplumu devlet üzerinden fethedecektik.'' 1990 ların ortasından sonra oldukça ciddi bir değişim geçirmiş kendileri siyasal islamdan vazgeçmiş,türkiyede olamıyacağına karar vermiş çünkü...ve demokrasiye yönelmiş. ben hedefinin değişmediğini düşünenlerdenim...sonuca giden her yol mübah kendileri için o sebeble olmamalı Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.