Φ hırçın karadenizli! Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2008 Emre yüreğine sağlık.Yine bekleriz Diyarbakıra...ama bu ara gelme,pişiyoruz burada.Çocuklar için yazılacak,söylenecekler şimdi sadece bir çığlığa dönüşüyor.O çığlıkta seni arayan arkadaşın için kendine çok iyi bak.Sevgiler Askerde olmasam gelirdim.Pişme tehlikesine rağmen Çocuklar için söylenenler asla bir çığlığa dönüşmesin.Bari sen yapma bunu.Güzel yüreğine sahip çık.Umutsuzluk,kırgınlık sana yakışmıyor.Gel bu çığlıktan kalan karmaşık seslerle sadece çocuklar için çalışalım,yazalım.Galiba İstanbul'da belki yine Kadıköy de vapurlara karşı çocuklar için yeniden buluşacağız.Sevgilerin en güzeli sana Mavi. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2008 Türkyede toplumsal bir sorun olan cocuklarin calistirilmasi ve sokaktaki cocuklari belirli bir bölgenin cocuklari olarak göstermek aslinda sokak cocuklarina daha dogrusu cocuklara yardim degil cocuklarin sirtindan ayirimciliga hizmettir,bunu ister,Kürtcülük nedeniyle,ister devrimcilik nedeniyle isterse dostllariniz alinmasin diye onlarin tezini kabul etmek amaciyla yaparsaniz yapin ayni kapiya cikar.Cocuklar Türkiyenin degil dünya ülkelerinin bir sorunudur,ve dünyanin her kösesinde oldugu gibi Türkiyeninde her kösesinde bu cocuklar var.Evini gecindirmek icin yazin ayakkabi boyaciligi yapanlarin cogunlugunun Dogu veya Güneydogudan geldigini iddia ederken bile bunu hangi amacla yazdiginiz bariz bir sekilde siritmaktadir.Onca iletinin icersinde sadece bir iletinin bu ayirimciligi yapmis olmasi bu ileti sahibinin diger iletilerinde sahip oldugu ideolojiyi bilmemiz nedeniyle cok anlamlidir.Buna ragmen sokak cocuklari icin gösterilen bu ilgi ümit vericidir. saygilarla Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2008 Sayın Politika, Yukardaki iletiyi okuyunca alınıp alınmam arasında ne kadar çok gidip geldiğimi inanın ki kimse tahmin edemez.Hırçına değildi bu sözler,ideoljide kasıt benim galiba. Bazı insanlar vardır,ellerinde bayrak,alanlarda haykırırlar kendi doğru,yanlışlarını.Kendi doğru ve yanlışları diyorum,kendi diyorum çünkü hiçkimse kimseye benzemek zorunda değildir,herkes kendisidir.O alanlarda ses bulan doğru ve yanlışları onaylamıyor olabilirsiniz,ama onları yok sayamazsınız.Benim düşüncelerim yada iletilerim sizin için doğru olmayan olabilir,unutmayın ben sadece o iletilerde yer alan kişi değil,aynı zamanda sizinle aynı kaderi paylaşan bir insanımda.Rahatsız olduğunuz noktaları yazarbilirsiniz ama beni herhangi bir ideoloji veya bir partinin tarafı olarak sunmaya kimsenin hakkı yok.Ben hiçbir ideoloji,parti vs etiket gibi taşımam,ezbere sözlerin ardına takılarak,ideoloji ve doğrumu yaşamam,kendi düşüncelerimle partileri arkasaında değil,onların varamayacağı noktalarda yer alırım.Burada yazdığım konulara bakarak beni şucu ve bucu ilan ederek bütün içinde sadece görmek istediğiniz parçayı görürsünüz!Bunu neden mi yazdım,çünkü gerçekten beni rahatsız eden yakıştırmaşlardan sıkıldım.Hatta bazı arkadaşlarım o kadar kırıcı iletiler attılar ki,Diyarbakır'lısın işte,Diyarbakırlı değilim ama sadece kimlikte! Ve gelelim çocuklara,çocuklarımıza!Onlar bizim yarınımız,herşeyimiz.Bunu bilir bunu söylerim.Sayın Politika bu ülkenin en büyük sorunlarından biri de kuşkusuz sokakata yaşamak ve çalışmak zorunda kalan çocuklardır.Gelin beraber bu sorunun barındırdığı gerçekleri anlamaya çalışalım.Öncelikle şunu belirteyim ki ben yıllardır çocuklarla ilgili hizmet veren STK olsun,dernek olsun birçok yerde çalıştım.Şimdi size kalkıp da işte şu bu demiş gibi makale yazar gibi bir ileti yazacak değilim. Diyarbakır diyorum,doğu diyorum bu sorunun kaynağı!Az önce Diyarbakır'ın belki de en sorunlu semtinde öğretmenlik yapan bir öğretmen arkadaşım,olmuyor olmuyor diye isyan ediyordu.Çocuklar okula gelemedi,şimdi ise sokaklalrda!Evet burada çocuklar sokakta,evde değil.Burada çocuklar sokakta çünkü,göçe zorlanmış,elinden ekmeği alınmış,biraz da tembelliği alışkanlık edinmiş.Burada çocuklar sokakata çünkü hala bu ülkede bir çocuğun getireceği paraya bakan aileler var.Sayın Yarasa,Kürt Sorunu...başlığında maalesef demişti,doğuda gelen çocuklar,dilenci,hırsız,sokakta...Bunu yazıyorsam ayrımcılıktan değil,bizim olan bir sorunu sizinle paylaşmaktan ve çözümü beraber bulmak adına.Şimdi size binlerce örnek veririm isimlerden.Ben çalıştığı için kendisiyle gurur duyanı da gördüm,kendinden utananı da.Sevgiye rağmen nefrete bulananları da...Ve bunların çoğu Diyarbakırlı,bingöllü...Neden bundan rahatsız oluyorsunuz? Alıntı
Φ hırçın karadenizli! Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2008 Türkyede toplumsal bir sorun olan cocuklarin calistirilmasi ve sokaktaki cocuklari belirli bir bölgenin cocuklari olarak göstermek aslinda sokak cocuklarina daha dogrusu cocuklara yardim degil cocuklarin sirtindan ayirimciliga hizmettir,bunu ister,Kürtcülük nedeniyle,ister devrimcilik nedeniyle isterse dostllariniz alinmasin diye onlarin tezini kabul etmek amaciyla yaparsaniz yapin ayni kapiya cikar.Cocuklar Türkiyenin degil dünya ülkelerinin bir sorunudur,ve dünyanin her kösesinde oldugu gibi Türkiyeninde her kösesinde bu cocuklar var.Evini gecindirmek icin yazin ayakkabi boyaciligi yapanlarin cogunlugunun Dogu veya Güneydogudan geldigini iddia ederken bile bunu hangi amacla yazdiginiz bariz bir sekilde siritmaktadir.Onca iletinin icersinde sadece bir iletinin bu ayirimciligi yapmis olmasi bu ileti sahibinin diger iletilerinde sahip oldugu ideolojiyi bilmemiz nedeniyle cok anlamlidir.Buna ragmen sokak cocuklari icin gösterilen bu ilgi ümit vericidir. saygilarla Onca ileti arsında bu ayrımcılığı yapan ileti derken Diyarbakır'ın adını kullanmamız mı sizi bunlara yazmaya itti?Suçlayıcı bir ileti yazıp arada çekilmenin bir anlamı yok.Bak arkadaşım kastın Mavi... ise sormuş neden,bensem(galiba mavi)bende soruyorum neden,cevabını bekliyoruz. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2008 Bende hala cevabı bekliyorum. Alıntı
Φ bLeedinq_me Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 bazen hırsızlık yaparken, bazen tiner koklarken, bazen çıkardıkları olaylarla ve her şeyiyle görüpte görmezden geldigimiz o insanlar ortada kalmış çocuklar, gençler, gelecegimizin garantileri.. kimileri birbirinden acı yerlere düşerler kimileride bir yetiştirme yurduna ne bayram bilirler nede başka bir şey... kendi istekleriyle yada degil... ne hissettikleri düşündükleri kimin umrunda belli degil... bence bunun tek suçlusu bizleriz görüpte görmemezlikten gelenler... çevremizde gördügümüz tanıdıgımız birileri mutlaka vardır.. geç kalmış sayılmayız... bir şeyler yapmamız gerekmezmi ? Saygılar Alıntı
Φ nyx-fallen angel Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Sevgili Bleeding Me sana katiliyorum suclular bizleriz. Gorupte aciyoruz ama gectikten sonra unutu veriyoruz. O Cocuklar bizim gelecegimiz ve onlarin hic bir sucu yokken boyle bir yasamda yasamakla zorlaniyorlar ve bizler ne yapiyoruz ? Hic birsey. Sadece ah yazik demeye yardim edilmiyor! Evet hepimiz birseyler yapmaliyiz sadece konusmakla degil gercekten birseyler denistirmemiz lazim. Aslinda yardim etmek kolay azicik parayi bagislasak bile bir cocugun karnini dogura biliriz. Guzel bir Topic acilmis ama peki siz ne yapiyorsunuz yardim etmek icin ? Yada ne yapmayi dusunuyorsunuz ? Umarim sadece dusunmekte kalmaz gercekten birseyler yapariz. saygilarla Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Sokak Çocuğu Kimdir ? 24 Saat sokakta yaşayan, ailesiyle ilişkileri kopuk olup geçimini sokaktan sağlayan, zaman zaman suça bulaşıp zaman zaman tiner bali gibi uçucu maddeler kullanan ya da bunlara gereksinim duyan, sokağın özgür ortamını mekan edinen çocuklardır.Bu çocukların aile , okul, çocuk kurumları gibi kendine karşı sorumluluğu olan kişi yada kurumlarla hemen hemen hiç temasları bulunmamaktadır. Çeşitli nedenlerle evden kaçmış, aile ve toplumla olan bağları tamamen kopmuş olan bu çocuklar komünler halinde, kendilerine özgü kurallarıyla köprü altı yaşamını seçmiştir.Yaşamı ve/veya yaşam kaynakları için sokak onların 24 saatlik meskenleridir. Sokakta Çalışan Çocuklardan Farkı Nedir ? Sokakta çalışan çocuklar ailesinin geçimine katkıda bulunmak yada kendi masraflarını karşılamak için günün bir bölümünde sokakta çalışan, gecenin erken yada geç bir saatinde evine dönen çocuklardır.Mendil-sakız-su-kart satanlar, ayakkabı boyacılığı yapanlar, kırmızı ışıkta araba camı silenler, sabit noktalarda dilencilik yapanlar... v.s buna örnektir.Genelde tiner, bali ve benzeri madde bağımlılıkları yoktur. Bu çocukların aile ilişkileri bir şekilde sürmektedir. Çocuğu sokağa iten en önemli faktör aile ve yaşanan ekonomik sorunlardır. Sokak çocuklarının çoğunluğu %82-89 parçalanmış ailelerden gelmektedir. Yapılan araştırmalarda ebeveynlerin eğitim düzeylerinin çok düşük olduğu görülmüştür. Babalarının büyük çoğunluğunun ilkokul mezunu ya da ilkokuldan terk oldukları, annelerin yarıdan fazlasının ise hiç okula gitmedikleri dikkati çekmiştir. Annelerin %90 dan fazlasının ev dışında çalışmadıkları belirtilmiş, babaların %44’ününde halihazırda işsiz olduğu anlaşılmıştır. Ailelerin sahip oldukları çocuk sayısının çok yüksek olduğu görülmüş. İzmir için %43 ünün 4-6 çocuk, %26 sının ise 6 çocuktan fazlasına sahip oldukları görülmüştür. Türkiye'de sokak çocuklarının sayısındaki hızlı artış özellikle büyük kentlerde kendini gösterirken, sokaklarda yaşayan ve madde bağımlısı çocuk sayısının en yüksek olduğu üç il İstanbul, Ankara ve Uşak olduğu araştırmalarda belirtiliyor. Hangi Tehlikeler İle Karşı Karşıya ? Şiddet, fiziksel ve cinsel istismar, başkaları tarafından suç işlemeye zorlanmak, yanma-yaralanma, kronik-tehlikeli bulaşıcı hastalıklara yakalanma, bakımsızlık sonucu oluşan sendromlar, kaçırılma, öldürülme. Uçucu Maddelere Neden Gereksinim Duyarlar ? Sokaktaki şiddete karşı durabilmek ve dayak yediklerinde acı hissetmemek, sokaktaki soğuğa dayanabilmek, yaşadığı zorluklara karşı bedensel ve duygusal güç oluşturabilmek yani kendilerini güçlü ve cesaretli hissedebilmek , halüsinasyonlar görüp güzel şeyler hayal edebilmek ve utanma duygularını yok ettiği için rahatlıkla başkalarından yemek isteyip, dilenebilmek ve özgürce konuşabilmek için uçucu maddelere gereksinim duyarlar. Bunun dışında, sokaktaki grupların ortak yaşam biçimine ayak uydurarak gruba kendini kabul ettirebilmek, tiner-bally gibi maddelerin ucuza kolayca bulunabilmesi de diğer başka etkenlerdir. alıntı... Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Sokakta Çalışan Ve Yaşayan Çocuklar Üzerine Araştırma İzmir ve Ankara sokaklarında çocuklarla yapılan alan araştırmalarının sonuçlarını birbirleriyle karşılaştırarak aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür. Çocukların çoğu ergenlik öncesi ya da ergenliğin ilk döneminde bulunmaktadır.İzmir örnekleminde en büyük yığılma (%46) 11-15 yaş grubunda, Ankara’da ise 13-15 (%57) yaş grubundadır.Her iki kenttede 8-10 yaşları arasında bir çok çocuğun da sokakta çalışmakta olduğu görülmüştür. Yine iki kentte de çocukların %15 kadarı sokakta çalışmaya sekiz yaşından daha küçükken başlamış olduklarını belirtmişlerdir. Sokakta varoluşun bu kadar erken yaşlarda başlamakta olması, bu çocukların sokakta karşılaştıkları tehlikelerle ilgili ileride değineceğimiz bulgularla birlikte değerlendirildiğinde, alınması gereken önlemlerde gecikilmemesi gereği daha iyi anlaşılmaktadır. Çocukların çoğunluğu %82-89 parçalanmış ailelerden gelmektedir. Ebeveynlerin eğitim düzeylerinin çok düşük olduğu görülmüştür.Babalarının büyük çoğunluğunun ilkokul mezunu ya da ilkokuldan terk oldukları, annelerin yarıdan fazlasının ise hiç okula gitmedikleri dikkati çekmiştir. Annelerin %90 dan fazlasının ev dışında çalışmadıkları belirtilmiş.Babaların %44’ününde halihazırda işsiz olduğu anlaşılmıştır. Ailelerin sahip oldukları çocuk sayısının çok yüksek olduğu görülmüş.İzmir için %43 ünün 4-6 çocuk, %26 sının ise 6 çocuktan fazlasına sahip oldukları görülmüştür. Çocuklara sokakta bulundukları sürelerde fena muamelelerle karşılaşıp karşılaşmadıkları sorulduğunda , fiziksel, duygusal istismara uğradıklarını söylemişlerdir.Genel olarak kimler tarafından istismar edildikleri sorulduğunda ise ilk sırayı büyük çocuklar almaktadır.Çocukların çoğunluğu şiddetle karşılaştıklarında akranları tarafından korunduklarını söylemişlerdir.Birbirlerine para verdiklerini, bir kısmı da( %30) paraya ya da yiyeceğe ihtiyaçları olduğunda, zaman zaman çevredeki esnafa başvurduklarını ve destek gördüklerini söylemişlerdir. Doç.Dr.Sezen Zeytinoğlu Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 "Sokak Çocukları Sorunu Konusunda Alınabilecek Önlemler, Yapılabilecek İşbirliği,Sosyal Hizmetler Ve Çocuk Esirgeme Kurumu Tarafından Konuya İlişkin Yürütülen Hizmetlerin kısa Bir Özeti" adlı raporun giriş bölümünden alıntıdır. Ülkemizin hızlı bir endüstrileşme sürecine girmesiyle birlikte, sağlıksız bir kentleşme ve sonucunda oluşan toplum yapısındaki değişikliklere paralel olarak değişen aile yapısı, bu gelişime ayak uyduramayan ailelerin oluşmasına neden olmuştur. Bu süreç içinde ekonomik yoksulluk ve köyden kente göç sonucu oluşan kültürel çatışmayı da yaşayan aileler kent yaşamının dışına itilmektedir. Geleneksel kırsal kesimde ailenin aldığı destek ( psikolojik, sosyal, ekonomik ) kentlerde toplumsal kurumlar tarafından sağlanamadığında, büyük ümitlerle kente göçen yığınların aile ilişkilerini etkilemekte, çocukları başıboşluğa sürüklemektedir. Ayrıca boşanmalar, resmi nikah olmaksızın yapılan evlilikler, değişik eşlerden olan çocuklar, ebeveynlerden birinin evi terk etmesi gibi nedenler de çocukların sokakların sokak yaşamını seçmesine neden olabilmektedir. Bu sorun yoğunlukla metropol illerde görülmektedir.Özellikle İstanbul gibi gecekondulaşmanın ciddi boyutlarda sorun olduğu ortamlarda ailelerin kontrolünden çıkan çocuk sayısı günden güne artmaktadır.Soruna kısa bir süre içersinde sistemli bir müdahale yapılmaması durumunda ise bir süre sonra büyük bir olasılıkla daha büyük yatırımlar yapılması gerekecektir.2828 sayılı kanun kapsamına giren bu soruna hizmet götürmek Sosyal Hizmetler Ve Çocuk Esirgeme Kurumunun görevidir. Ancak bu sorun çeşitli sorunların bir bileşkesi olduğundan çok yönlü bir işbirliği ve koordinasyonu içeren bir rehabilitasyonu gerektirmektedir alıntı... Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 B.M. Çocuk Hakları Sözleşmesi Bu sözleşmeye taraf devletler; Birleşmiş Milletler Antlaşmasında ilân edilen ilkeler uyarınca insanlık ailesinin tüm üyelerinin, doğuştan varlıklarına özgü bulunan haysiyetle birlikte eşit ve devredilemez haklara sahip olmalarının tanınmasının, dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu düşünerek, Birleşmiş Milletler halklarının, insanın temel haklarına ve bireyin, insan olarak taşıdığı haysiyet ve değere olan kesin inançlarını Birleşmiş Milletler Antlaşmasında bir kez daha doğrulamış olduklarını ve daha geniş bir özgürlük ortamında tòplumsal ilerleme ve daha iyi bir yaşam düzeyi sağlama yolundaki kararlılıklarını hatırda tutarak, Birleşmiş Milletlerin, İnsan Hakları Evrensel Bildirisinde ve Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmelerinde herkesin, bu metinlerde yer alan hak ve özgürlüklerden ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal yada başka görüş, ulusal yada toplumsal köken, mülkiyet, doğuştan veya başka durumdan kaynaklanan ayırımlar dahil, hiçbir ayırım gözetilmeksizin yararlanma hakkına sahip olduklarını benimsediklerini ve ilân ettiklerini kabul ederek, Uluslararası İnsan Hakları Evrensel Bildirisinde, Birleşmiş Milletlerin, çocukların özel ilgi ve yardıma hakkı olduğunu ilân ettiğini anımsayarak, Toplumun temel birimi olan ve tüm üyelerinin ve özellikle çocukların gelişmeleri ve esenlikleri için doğal ortamı oluşturan ailenin toplum içinde kendisinden beklenen sorumlulukları tam olarak yerine getirebilmesi için gerekli koruma ve yardımı görmesinin zorunluluğuna inanmış olarak, Çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için mutluluk, sevgi ve anlayış havasının içindeki bir aile ortamında yetişmesinin gerekliliğini kabul ederek, Çocuğun toplumda bireysel bir yaşantı sürdürebilmesi için her yönüyle hazırlanmasının ve Birleşmiş Milletler Antlaşmasında ilân edilen ülküler ve özellikle barış, değerbilirlik, hoşgörü, özgürlük, eşitlik ve dayanışma ruhuyla yetiştirilmesinin gerekliliğini göz önünde bulundurarak, Çocuğa özel bir ilgi gösterme gerekliliğinin, 1924 tarihli, Cenevre Çocuk Hakları Bildirisinde ve 20 Kasım 1959 tarihinde Birleşmiş Milletler (27 Ocak 1995 tarihli ve 22184 sayılı Resmi Gazete'den aynen alınmıştır). Teşkilatı Genel Kurulunca kabul edilen Çocuk Hakları Bildirisinde belirtildiğini ve İnsan Hakları Evrensel Bildirisinde, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nde (özellikle 23 ve 24 üncü maddelerinde) ve Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmede (özellikle 10 uncu maddesinde) ve çocukların esenliği ile ilgili uzman kuruluşların ve uluslararası örgütlerin kurucu ve ilgili belgelerinde tanındığını hatırda tutarak, Çocuk Hakları Bildirisinde de belirtildiği gibi "çocuğun gerek bedensel gerek zihinsel bakımdan tam erginliğe ulaşmamış olması nedeniyle doğum sonrasında olduğu kadar, doğum öncesinde de uygun yasal korumayı da içeren özel güvence ve koruma gereksiniminin bulunduğu" nu hatırda tutarak, Ulusal ve uluslararası düzeyde çocukları aile yanına yerleştirme ve evlât edinmeye de özel atıfta bulunan Çocuğun Korunması ve Esenliğine İlişkin Toplumsal ve Hukuksal İlkeler Bildirisi; Çocuk Mahkemelerinin Yönetimi Hakkında Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları (Beijing Kuralları) ve Acil Durumlarda ve Silâhlı Çatışma Halinde Kadınların ve Çocukların Korunmasına İlişkin Bildirinin hükümlerini anımsayarak, Dünyadaki ülkelerin tümünde çok güç koşullar altında yaşayan ve bu nedenle özel bir ilgiye gerèksinimi olan çocukların bulunduğu bilinci içinde, Çocuğun korunması ve uyumlu gelişmesi bakımından her halkın kendine özgü geleneklerinin ve kültürel değerlerinin taşıdığı önemi göz önünde tutarak, Her ülkedeki, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki çocukların yaşama koşullarının iyileştirilmesi için uluslararası işbirliğinin taşıdığı önemin bilincinde olarak, devamında verilen maddeler verilmiştir.... Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 ................. I . KISIM Madde 1 Bu Sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, onsekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır. Madde 2 1. Taraf Devletler, bu Sözleşmede yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa, kendilerinin, ana babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları,ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler. 2. Taraf Devletler, çocuğun ana-babasının, yasal vasilerinin veya ailesinin öteki üyelerinin durumları, faaliyetleri, açıklanan düşünceleri veya inançları nedeniyle her türlü ayırıma veya cezaya tâbi tutulmasına karşı etkili biçimde korunması için gerekli tüm uygun önlemi alırlar. Madde 3 1. Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makalar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir. 2. Taraf Devletler, çocuğun ana-babasının, vasilerinin ya da kendisinden hukuken sorumlu olan diğer kişilerin hak ve ödevlerini de gözönünde tutarak, esenliği için gerekli bakım ve korumayı sağlamayı üstlenirler ve bu amaçla tüm uygun yasal ve idari önlemleri alırlar. 3. Taraf Devletler, çocukların bakımı veya korunmasından sorumlu kurumların, hizmet ve faaliyetlerin özellikle güvenlik, sağlık, personel sayısı ve uygunluğu ve yönetimin yeterliliği açısından, yetkili makamlarca konulan ölçülere uymalarını taahhüt ederler. Madde 4 Taraf Devletler, bu Sözleşmede tanınan hakların uygulanması amacıyla gereken her türlü yasal, idari ve diğer önlemleri alırlar. Ekonomik, sosyal ve kültürel haklara ilişkin olarak, Taraf Devletler eldeki kaynaklarını olabildiğince geniş tutarak, gerekirse uluslararası işbirliği çerçevesinde bu tür önlemler Madde 5 Taraf Devletler, bu Sözleşmenin çocuğa tanıdığı haklar doğrultusunda çocuğun yeteneklerinin geliştirilmesi ile uyumlu olarak, çocuğa yol gösterme ve onu yönlendirme konusunda ana-babanın, yerel gelenekler öngörüyorsa uzak aile veya topluluk üyelerinin, yasal vasilerinin veya çocuktan hukuken sorumlu öteki kişilerin sorumluluklarına, haklarına ve ödevlerine saygı gösterirler. ...... Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 ................. Madde 6 1. Taraf Devletler, her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler. 2. Taraf Devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler. Madde 7 1. Çocuk doğumdan hemen sonra derhal nüfus kütüğüne kaydedilecek ve doğumdan itibaren bir isim hakkına, bir vatandaşlık kazanma hakkına ve mümkün olduğu ölçüde ana-babasını bilme ve onlar tarafından bakılma hakkına sahip olacaktır. 2. Taraf Devletler, özellikle çocuğun tabiiyetsiz kalması sözkonusu olduğunda kendi ulusal hukuklarına ve ilgili uluslararası belgeler çerçevesinde üstlendikleri yükümlülüklerine uygun olarak bu hakların işlerlik kazanmasını taahhüt ederler. Madde 8 1. Taraf Devletler, yasanın tanıdığışekliyle çocuğun kimliğini; tabiiyeti, ismi ve aile bağları dahil, koruma hakkına saygı göstermeyi ve bu konuda yasa dışı müdahalelerde bulunmamayı taahhüt ederler. 2. Çocuğun kimliğinin unsurlarının bazılarından veya tümünden yasaya aykırı olarak yoksun bırakılması halinde, Taraf Devletler çocuğun kimliğine süratle yeniden kavuşturulması amacıyla gerekli yardım ve korumada bulunurlar. Madde 9 1. Yetkili makamlar uygulanabilir yasa ve usullere göre ve temyiz yolu açık olarak, ayrılığın çocuğun yüksek yararına olduğu yolunda karar vermedikçe, Taraf Devletler, çocuğun; ana-babasından, onların rızası dışında ayrılmamasını güvence altına alırlar. Ancak, ana-babası tarafından çocuğun kötü muameleye maruz bırakılması ya da ihmâl edilmesi durumlarında ya da ana-babanın birbirinden ayrı yaşaması nedeniyle çocuğun ikametgâhının belirlenmesi amacıyla karara varılması gerektiğinde, bu tür bir ayrılık kararı verilebilir. 2. Bu maddenin birinci fıkrası uyarınca girişilen her işlemde, ilgili bütün taraflara işleme katılma ve görüşlerini bildirme olanağı tanınır. 3. Taraf Devletler, ana-babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilen çocuğun, kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça, ana babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve doğrudan görüşme hakkına saygı gösterirler. 4. Böyle bir ayrılık, bir Taraf Devlet tarafından girişilen ve çocuğun kendisinin ana veya babasının veya her ikisinin birden tutuklanmasını, hapsini, sürgün, sınırdışı edilmesini veya ölümünü (ki buna devletin gözetimi altında iken nedeni ne olursa olsun meydana gelen ölüm dahildir) tevlit eden herhangi benzer bir işlem sonucu olmuşsa, bu Taraf Devlet, istek üzerine ve çocuğun esenliğine zarar vermemek koşulu ile; ana-babaya, çocuğa veya uygun olursa, ailenin bir başka üyesine, sözkonusu aile bireyinin ya da bireylerinin bulunduğu yer hakkında gereken bilgiyi ÇOCUK HAKLARINA DAIR SÖZLEŞME verecektir. Taraf Devletler, böyle bir istemin başlı başına sunulmasının ilgili kişi veya kişiler bakımından aleyhe hiç bir sonuç yaratmamasını ayrıca taahhüt ederler. Madde 10 1. 9 uncu Maddenin 1 inci fıkrası uyarınca Taraf Devletlere düşen sorumluluğa uygun olarak, çocuk veya ana-babası tarafından, ailenin birleşmesi amaçlarıyla yapılan bir Taraf Devlet ülkesine girme ya da onu terketme konusundaki her başvuru, Taraf Devletlerce olumlu, insani ve ivedi bir tutumla ele alınacaktır. Taraf Devletler, bu tür bir başvuru yapılmasının başvuru sahipleri veya aile üyeleri aleyhine sonuçlar yaratmamasını taahhüt ederler. 2. Ana-babası, ayrı devletlerde oturan bir çocuk olağanüstü durumlar hariç, hem ana hem de babası ile düzenli biçimde kişisel ilişkiler kurma ve doğrudan görüşme hakkına sahiptir. Bu nedenle ve 9 uncu maddenin 1 inci fıkrasına göre Taraf Devletlere düşen sorumluluğa uygun olarak, Taraf Devletler çocuğun ve ana-babasının Taraf Devletlerin ülkeleri dahil herhangi bir ülkeyi terketmeye ve kendi ülkelerine dönme hakkına saygı gösterirler. Herhangi bir ülkeyi terketme hakkı, yalnızca yasada öngörüldüğü gibi ve ulusal güvenliği, kamu düzenini, kamu sağlığı ve ahlak veya başkalarının hak ve özgürlüklerini korumak amacı ile ve işbu Sözleşme ile tanınan öteki haklarla bağdaştığı ölçüde kısıtlamalara konu olabilir. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 ................ Madde 11 1. Taraf Devletler, çocukların yasadışı yollarla ülke dışına çıkarılıp geri döndürülmemesi halleriyle mücadele için önlemler alırlar. 2. Bu amaçla Taraf Devletler iki ya da çok taraflı anlaşmalar yapılmasını ya da mevcut anlaşmalara katılmayı teşvik ederler. Madde 12 1. Taraf Devletler, görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar. 2. Bu amaçla, çocuğu etkileyen herhangi bir adli veya idari kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci ya da uygun bir makam yoluyla dinlenilmesi fırsatı, ulusal yasanın usule ilişkin kurallarına uygun olarak çocuğa, özellikle sağlanacaktır. Madde 13 1. Çocuk, düşüncesini özgürce açıklama hakkına sahiptir; bu hak, ülke sınırlarına bağlı olmaksızın; yazılı, sözlü, basılı, sanatsal biçimde veya çocuğun seçeceği başka bir araçla her türlü haber ve düşüncelerin araştırılması, elde edilmesi ve verilmesi özgürlüğünü içerir. 2. Bu hakkın kullanılması yalnızca: a) Başkasının haklarına ve itibarına saygı, Milli güvenliğin, kamu düzeninin, kamu sağlığı ve ahlakın korunması nedenleriyle ve kanun tarafından öngörülmek ve gerekli olmak kaydıyla yapılan sınırlamalara konu olabilir. Madde 14 1. Taraf Devletler, çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlükleri hakkına saygı gösterirler. 2. Taraf Devletler, ana-babanın ve gerekiyorsa yasal vasilerin; çocuğun yeteneklerinin gelişmesiyle bağdaşır biçimde haklarının kullanılmasında çocuğa yol gösterme konusundaki hak ve ödevlerine, saygı gösterirler. 3. Bir kimsenin dinini ve inançlarını açıklama özgürlüğü kanunla öngörülmek ve gerekli olmak kaydıyla yalnızca kamu güvenliği, düzeni, sağlık ya da ahlâki ya da başkalarının temel hakları ve özgürlüklerini korumak gibi amaçlarla sınırlandırılabilir. Madde 15 1. Taraf Devletler, çocuğun dernek kurma ve barış içinde toplanma özgürlüklerine ilişkin haklarını kabul ederler. 2. Bu hakların kullanılması, ancak yasayla zorunlu kılınan ve demokratik bir toplumda gerekli olan ulusal güvenlik, kamu güvenliği, kamu düzeni yararına olarak ya da kamu sağlığı ve ahlâkın ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla yapılan sınırlamalardan başkalarıyla kısıtlandırılamaz. Alıntı
Φ nyx-fallen angel Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Umut Çocukları Derneği ; parçalanmış ve fakir ailelerin çocuklarının maddi, manevi yardıma muhtaç çocuk ve gençlerin bu olumsuz koşullardan arındırılıp sosyalleşme, barınma, beslenme, sağlık, mesleki eğitim gibi konularda gereksinimlerini karşılamak, topluma ve ailelerine kazandırmak ve ayakta kalabilme mücadelelerine yardımcı olmak amacıyla kurulmuştur. Bu amaçla kurulan derneğimizin kurumsallaşması, daha sağlıklı büyümesi, derneğimizin bünyesindeki gençlerimizin mesleki eğitim alarak işe yerleştirilmesi için düzenlenen bu gecede Dünya Sanatının ustalarını buluşturuyor. Alinti Icinizden Umut Dernegini taniyan varmi ? Eger sadece yorum yapmak degilde gercekten yardim etmek isteyenler varsa iclerimizde diye arastirma yaptim ama kendim Umut Cocuklari Dernegine fazla tanimiyorum aramizda Ilgilenen varsi lutfen ne kadar guvenir oldugunu bilen varsa bizlerle dusuncelerini paylasirsaniz sevinirim. Saygilarla Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 .......... Madde 16 1. Hiçbir çocuğun özel yaşantısına, aile, konut ve iletişimine keyfi ya da haksız bir biçimde müdahale yapılamayacağı gibi, onur ve itibarına da haksız olarak saldırılamaz. 2. Çocuğun bu tür müdahale ve saldırılara karşı yasa tarafından korunmaya hakkı vardır. Madde 17 Taraf Devletler, kitle iletişim araçlarının önemini kabul ederek çocuğun; özellikle toplumsal, ruhsal ve ahlâki esenliği ile bedensel ve zihinsel sağlığını geliştirmeye yönelik çeşitli ulusal ve uluslararası kaynaklardan bilgi ve belge edinmesini sağlarlar. Bu amaçla Taraf Devletler: a) Kitle iletişim araçlarını çocuk bakımından toplumsal ve kültürel yararı olan ve 29 uncu maddenin ruhuna uygun bilgi ve belgeyi yaymak için teşvik ederler; Çeşitli kültürel, ulusal ve uluslararası kaynaklardan gelen bu türde bilgi ve belgelerin üretimi, değişimi ve yayımı amacıyla uluslararası işbirliğini teşvik ederler; c) Çocuk kitaplarının üretimini ve yayılmasını teşvik ederler; d) Kitle iletişim araçlarını azınlık grubu veya bir yerli ahaliye mensup çocukların dil gereksinimlerine özel önem göstermeleri konusunda teşvik ederler; e) 13 ve 18 inci maddelerde yeralan kurallar gözönünde tutularak çocuğun esenliğine zarar verebilecek bilgi ve belgelere karşı korunması için uygun yönlendirici ilkeler geliştirilmesini teşvik ederler. Madde 18 1. Taraf Devletler, çocuğun yetiştirilmesinde ve gelişmesinin sağlanmasında ana-babanın birlikte sorumluluk taşıdıkları ilkesinin tanınması için her türlü çabayı gösterirler. Çocuğun yetiştirilmesi ve geliştirilmesi sorumluluğu ilk önce ana-babaya ya da durum gerektiriyorsa yasal vasilere düşer. Bu kişiler herşeyden önce çocuğun yüksek yararını gözönünde tutarak hareket ederler. 2. Bu Sözleşmede belirtilen hakların güvence altına alınması ve geliştirilmesi için Taraf Devletler, çocuğun yetiştirilmesi konusundaki sorumluluklarını kullanmada ana-baba ve yasal vasilerin durumlarına uygun yardım yapar ve çocukların bakımı ile görevli kuruluşların, faaliyetlerin ve hizmetlerin gelişmesini sağlarlar. 3. Taraf Devletler, çalışan ana-babanın, çocuk bakım hizmet ve tesislerinden, çocuklarının da bu hizmet ve tesislerden yararlanma hakkını sağlamak için uygun olan her türlü önlemi alırlar. Madde 19 1. Bu Sözleşmeye Taraf Devletler, çocuğun ana-babasının ya da onlardan yalnızca birinin, yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kişinin yanında iken bedensel veya zihinsel saldırı,şiddet veya suistimale, ihmal ya da ihmalkâr muameleye,ırza geçme dahil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alırlar. 2. Bu tür koruyucu önlemler; burada tanımlanmış olan çocuklara kötü muamele olaylarının önlenmesi, belirlenmesi, bildirilmesi, yetkili makama havale edilmesi, soruşturulması, tedavisi ve izlenmesi için gerekli başkaca yöntemleri ve uygun olduğu takdirde adliyenin işe el koyması olduğu kadar durumun gereklerine göre çocuğa ve onun bakımını üstlenen kişilere, gereken desteği sağlamak amacı ile sosyal programların düzenlenmesi için etkin usulleri de içermelidir. Madde 20 1. Geçici ve sürekli olarak aile çevresinden yoksun kalan veya kendi yararına olarak bu ortamda bırakılması kabul edilmeyen her çocuk, Devletten özel koruma ve yardım görme hakkına sahip olacaktır. 2. Taraf Devletler bu durumdaki bir çocuk için kendi ulusal yasalarına göre, uygun olan bakımı sağlayacaklardır. 3. Bu tür bakım, başkaca benzerleri yanında. bakıcı aile yanına verme, slâm Hukukunda kefalet (kafalah), evlât edinme ya da gerekiyorsa çocuk bakımı amacı güden uygun kuruluşlara yerleştirmeyi de içerir. Çözümler düşünülürken, çocuğun yetiştirilmesinde sürekliliğin korunmasına ve çocuğun etnik, dinsel, kültürel ve dil kimliğine gereken saygı gösterilecektir. ................ Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 çocuklarımıza sıcacık bir gülümseme ile merhaba demeye var mısınız?Onların en çok buna ihtiyacı var! Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2008 Umut Çocukları Derneği ; parçalanmış ve fakir ailelerin çocuklarının maddi, manevi yardıma muhtaç çocuk ve gençlerin bu olumsuz koşullardan arındırılıp sosyalleşme, barınma, beslenme, sağlık, mesleki eğitim gibi konularda gereksinimlerini karşılamak, topluma ve ailelerine kazandırmak ve ayakta kalabilme mücadelelerine yardımcı olmak amacıyla kurulmuştur. Bu amaçla kurulan derneğimizin kurumsallaşması, daha sağlıklı büyümesi, derneğimizin bünyesindeki gençlerimizin mesleki eğitim alarak işe yerleştirilmesi için düzenlenen bu gecede Dünya Sanatının ustalarını buluşturuyor. Alinti Icinizden Umut Dernegini taniyan varmi ? Eger sadece yorum yapmak degilde gercekten yardim etmek isteyenler varsa iclerimizde diye arastirma yaptim ama kendim Umut Cocuklari Dernegine fazla tanimiyorum aramizda Ilgilenen varsi lutfen ne kadar guvenir oldugunu bilem varsa bizlerle dusuncelerinizi paylasirsaniz sevinirim. Saygilarla Sevgili arkadaşım,ben onları yakından takip ediyorum;o dernekte değil ama sokak çocukları için araştırma yapan başka dernek,stk larda çalıştım;bu çalışma esnasında onların çalışmalarından çok yararlandım. Değerli arkadaşım, o çocuklara yardım etmen için herhangi bir kuruluş şart değil;onlarla paylaşacağın sıcak bir gülümse bile yeter.Ve bu sorunun çözümü ailede biteceği için önce ailelerimize maddi ve manevi çıkarımlarla destek olmalıyız...sana kendileri hakkında daha sağlam bilgi sahibi olman için linki vereyim...sevgiler! -http://www.umutcocuklari.org.tr/guncel/index.htm- Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 9 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 9 Ekim , 2008 arkadaşlar sizce bu sorun nasıl çözülür sorunu çözmek mi istiyorsun ?? bu sorunun çözümünü burada boşuna arıyorsun.. zira sayın başbakanımız bunun önüne geçmek için önemli açıklamalar yapmıştı daha önce..!!! "herkes 3 çocuk yapsın !!!!" Alıntı
Φ nyx-fallen angel Gönderi tarihi: 9 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 9 Ekim , 2008 Sevgili arkadaşım,ben onları yakından takip ediyorum;o dernekte değil ama sokak çocukları için araştırma yapan başka dernek,stk larda çalıştım;bu çalışma esnasında onların çalışmalarından çok yararlandım. Değerli arkadaşım, o çocuklara yardım etmen için herhangi bir kuruluş şart değil;onlarla paylaşacağın sıcak bir gülümse bile yeter.Ve bu sorunun çözümü ailede biteceği için önce ailelerimize maddi ve manevi çıkarımlarla destek olmalıyız...sana kendileri hakkında daha sağlam bilgi sahibi olman için linki vereyim...sevgiler! -http://www.umutcocuklari.org.tr/guncel/index.htm- Link icin Tessekur ederim Bir sicak gulumseme yeter belkide ama bence bir gulumsemeden daha cok yardimda bulunmamiz lazim birseyleri denistirmemiz lazim ki Sokak Cocuklarimiz guvende olsun. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 9 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 9 Ekim , 2008 Link icin Tessekur ederim Bir sicak gulumseme yeter belkide ama bence bir gulumsemeden daha cok yardimda bulunmamiz lazim birseyleri denistirmemiz lazim ki Sokak Cocuklarimiz guvende olsun. Sevgili arkadaşım, bizler çok ilginç varlıklarız.Varlık olarak kendimi tanımlayamamam belki de insana ait tüm sorunların kaynağıdır. bak sana ne anlatacağım;ben her sabah işe yetişme derdine düşerken(genelde geç kalırımda ) balkona birkez olsun bakma derdine düşerim.Balkona her çıkşımda,hemen yanıbaşımda 6-7 yaşındaki bir çocuğun kartonların arasında ki çaresiz uykusuna tanık oluyorum.Arada kalkıp o kartonları düzeltip;tekrar uyumaya çalışan bu çocuk;açlığı,soğuğu yaşarken hemen yanıbaşımdadır.Ben bakmakla yetinirim;canım acır,utanırım kendimden...yine de bakakalırım. bazen diyorum ki;in be Hülya,tut şu kardeşinin elinden;beraber kahvaltı yap!Paylaş,onun hakkı da var çünkü.Yapamam,korkarım.Ailem yanımda olsaydı yada yalnız yaşamasaydım;kimbilir belki...Ama tam bunları yazarken;sırf bu çocuklar için birşey yaparken;bana ''sana ne''diyen en yakınlarım geliyor;sen kendi derdine düş diyenler geliyor...Ve sıcacık plan evimde şu an nettin başında olan ben tüm bunları yazarken bile o çelişkiyi içimde büyütüyorum;yazmakla yetiniyorum...hala sokaklarda yaşayan birileri varken! tabi bu seninle paylaşmak istediklerim;sevgili arkadaşım çözüm demişsin;çözüm...Ben sıcacık olan bir gülümseme dedim;çocuklarla anket yaparken en çok sorduğum soru;''İnsanların sana bakışları seni rahatsız ediyor mu?''.Yaşı küçük olan sokakta yaşayan/çalışan çocuklar buna hayır derken;beni en çok 16 yaşında ki bir çocuğun sözleri yaralamıştı;''olmaz mı be abla'' demişti.Bu herşeyi açıklarken;lütfen en azından gülümseyen bir yüz. bu arada sevgili Angel;benim bir kardeşim var!Ne annesini ne de babasını tanımadığım bir kardeş bu.Yasin!O benim canım,o benim yüreğim.O kadar sıcak ki.Onunla Doğubeyazıt(Ağrı) da otogarda tanıştım.6. sınıf öğrencisi daha...Babası çalışmıyormuş,annesi kanser.O kendisine de kardeşlerine selpak satarak bakıyor.Onunla hemen anlaştık;yalnız kendisini anlatırken;öğretmenlerimi görünce saklanıyorum,utanıyorum sözü ve ben her sabah çizgi film izlemek isterdim şeklinde gelen özlemi var ya!Ne zaman Dbeyazıta gitsem,arabam hareket edene kadar beni yalnız bırakmayan Yasinim...seni kocaman öpüyorum;okumasan da bu yazılanları... arkadaşım,çözüm dedik değil mi?Çözüm herşeyden önce aydınlık bir ülke...o aydınlığa erişince karanlıklar ardında kalanlar,işte ben buyum diyebilecekler. biraz uzun oldu;şimdilik keseyim...sonra devam ederiz...sevgiler! Alıntı
Φ bLeedinq_me Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2008 Sevgili nyx-fallen angel ve mavi olmayan gökyüzü ve diger katılımcı arkadaşlar öncelikle duyarliginiz için teşekkür ederim toplumumuzun ortak sorunu olan bu konu her geçen gün farklı kurum ve kuruluşlar tarafından azaltılmaya çalışılsada toplumun bir takım duyarlı kesimleride buna dahil.. malesef her geçen gün o cocuklara bir yenisi daha ekleniyor kalıcı çözümler oluşturulsada yetmedigi yetersiz oldugu ortadadır.. her sokak çocugu farklı bir sebebten dolayı sokaga atılmış..Aile içi maddi, manevi sorunlar yüzünden ve kendi seçimleri olmuş olsada, ebeveyinleri hataları sonucu sokakta yaşadıkları gerçegini degiştirmez daha bilinçli ebeveyinler olmak gerekir... bunun için neler yapılabilinir..? verdiginiz örneklerde dahil öncelikle daha bilinçli ebeveyinler olması şarttır evlilikte çocuk öncesinde evli olan çiftin olucak çocukları için bilgi ve fikir sahibi olmalı gereklidir çocuklarını nasıl yetiştirebiliriz bunları ögrenmeleri gereklidir... bu vb gibi çocukları hakkında bilgilenmelidirler... toplum olarak üzerimize düşen sorumlulukda vardır sadece ebeveyinlerde iş bitmiyor bizlerede düşen görevler vardır... hiç bir şeyde yapamıyorsak bununla ilgili kurulmuş kurum ve kuruluşlara müracaatta bulunmak gerekir... Sizler için söylemiyorum arkadaşlar duyarsız kalmamak gereklidir... Saygılar Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2008 Türkyede toplumsal bir sorun olan cocuklarin calistirilmasi ve sokaktaki cocuklari belirli bir bölgenin cocuklari olarak göstermek aslinda sokak cocuklarina daha dogrusu cocuklara yardim degil cocuklarin sirtindan ayirimciliga hizmettir,bunu ister,Kürtcülük nedeniyle,ister devrimcilik nedeniyle isterse dostllariniz alinmasin diye onlarin tezini kabul etmek amaciyla yaparsaniz yapin ayni kapiya cikar.Cocuklar Türkiyenin degil dünya ülkelerinin bir sorunudur,ve dünyanin her kösesinde oldugu gibi Türkiyeninde her kösesinde bu cocuklar var.Evini gecindirmek icin yazin ayakkabi boyaciligi yapanlarin cogunlugunun Dogu veya Güneydogudan geldigini iddia ederken bile bunu hangi amacla yazdiginiz bariz bir sekilde siritmaktadir.Onca iletinin icersinde sadece bir iletinin bu ayirimciligi yapmis olmasi bu ileti sahibinin diger iletilerinde sahip oldugu ideolojiyi bilmemiz nedeniyle cok anlamlidir.Buna ragmen sokak cocuklari icin gösterilen bu ilgi ümit vericidir. saygilarla Sayin politika' size katiliyorum birde doguda cocuklarini yetisteremeyen Aileler cocuklarini birde üstüne üstlük kasabalarda sehirlerde Terör eylemlerinde onlari maşa gibi kullanmasi dahada itici... Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2008 Sayın Politika, benim iletilerime kastederek,tüm sorularıma rağmen o iletileri göstermeyerek;Diyarbakırda yaşayan/çalışan sokak çocuklarını yazmamdaki ki niyetimi çok güzel sorgulamış, Sayın Efendi Türkler de bu yaklaşımı ''maşa olan çocuklarla'' örneklemiş,ah ne güzel! Benim yazdıklarımdan rahatsız oluyorsunuz;çünkü ben sizin istediklerinizi yazmıyorum. Sizi alkışlıyorum;hem de ayakta! Ekliyorum;ülkemin en doğusundan en batısına,sokakta yaşamak ve çalışmak zorunda kalan çocuklarımız,size en sıcak sevgilerimi sunuyorum. Saygılar! Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.