Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

canımcım yaz geldi ya, kışın rehavetinden kurtulup renkleneyim dedim

 

renkli çiçeklerimde senin için canım.....

lale5dr.jpg

ocukmuiekmiom5.jpg

 

iyi etmişsin tatlım..çok hoş gözüküyorlar.. :rolleyes:

çiçeklere söylenecek hiçbirşey yok..tek kelimeyle harikalar.. :wub:

sağol canım benim.. :hug:

 

O ayakkabıları İzmir'e gelirken getir kıss bende giyecem

 

Eliboş gelmedim diloşcum

 

waterlily4.jpg

senin 40 numara ayaklarına olucakmı ki onlar.. :w00t:

çok kibarsın canım..ne hoş bir çiçek.. :hug:

  • Cevaplar 1,8b
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
canım Diloşum,yaz yağmurum,buralarda mısın,nasılsın?

şimdi burdayım gökkuşağım..seni görsem daha iyi olurum.. :wub: sen nasılsın birtanem..?

 

iyi tatıller diloşş güzel bir yaz dılıyorum,2 ay yoğum.öpüyorummm

 

Sedelina..sende gittin demek.. :( neyse..iyi tatiller canım..dönüşün muhteşem olur umarım.. :lol: bende seni öpüyorumm :kiss:

Gönderi tarihi:

ahucum bende sana bi video armağan ediyim... :hug: bilmem izledin mi hiç GÜLBEYAZ diye bi dizi vardı işte o dizinin en çok sevdiğim bölümü kazım koyuncunun "denizde kararti var" şarkısını söylediği yer..izle bakalım...denizde kararti var

Gönderi tarihi:
şimdi burdayım gökkuşağım..seni görsem daha iyi olurum.. :wub: sen nasılsın birtanem..?

 

geldim ben de iyiyim Diloşum..nasıl geçti haftasonun? biliyor musun bilmiyorum ama ayrık otun Frozen de bu sabah itibariyle tatile gitti,seni çok sevdiğini ve çok özleyeceğini iletmemi istedi..tabi şimdi bir yerden gitmedim ! diye çıkabileceğini de düşünmüyor değilim.. :unsure::P

Gönderi tarihi:

o da gitti ha.. :unsure: iyice tanhalaştı buralar....bu C.tesi bende gidiyorum bi haftalığına birtanem..ama ayrık otumla vedalaşamadık bile.. :( bende onu çok özliycem.. :hug: ama sen gitmiyorsun bir yere değil mi canım Leylam.. :hug:

Gönderi tarihi:

Diloşum..zorro'nun dans sahnesini nasıl buldun,bayıldığım bir sahne ve müzikti,akşama kadar tekrar tekrar izleyebilirim :rolleyes::wub:

o da ani ve bir haftalığına gitti Diloşum,ama cumartesi sen de gidiyorsun demek :( ben burdayım,bekliyorum,neyse ki birer hafta sizinki,idare edeceğim artık..

Gönderi tarihi:

tatlı çileğim bu you tube olayını yeni keşfettim ben..neler var neler bilemezsin..bende aynı sahneyi defalarca kez seyretsem bıkmam..birde ikisinin kılıç sahneleri var ama.. :blushing: mahsurlu biraz.. :lol: ama bu sahnedeki müzik için filmin kasetini almıştım bir zamanlar..biliyormusun kasete atının nal seslerini bile almışlar ama sadece bu müzik yoktu.. :w00t: hayalkırıklığımı tahmin edersin canım..yıllar sonra bu şekilde karşıma çıktı..demek sende seviyorsun ha..hiç şaşırmadım.. :hug:

 

asıl sürpriz defterinde..Çalıkuşu'muzu buldum.. :wub: yaklaşık bir sattir onu izliyorum..seninde izlerken aynı şeyleri hissettiğini düşünürek gülümsüyorum.. :hug:

Gönderi tarihi:

Amanınnnn Diloşum sende mi bu hafta sonu gidiyosun tatileeee.....

B) ohh be aklım forumda kalmayacak :D

 

Bende bu cuma gidiyorum. Radyam beni bekliyo..... ^_^ (mecbur bekliyo,beklemesede ben gidiyom valla ;) )

 

Sen nereye gidiyorsun canımcım ?????

 

 

 

 

 

 

 

bakalımda biraz moda girelim değil mi ;):D:D:D:hug:

montana_beach_hotel_kemer_1.jpg

Gönderi tarihi:
tatlı çileğim bu you tube olayını yeni keşfettim ben..neler var neler bilemezsin..bende aynı sahneyi defalarca kez seyretsem bıkmam..birde ikisinin kılıç sahneleri var ama.. :blushing: mahsurlu biraz.. ama bu sahnedeki müzik için filmin kasetini almıştım bir zamanlar..biliyormusun kasete atının nal seslerini bile almışlar ama sadece bu müzik yoktu.. hayalkırıklığımı tahmin edersin canım..yıllar sonra bu şekilde karşıma çıktı..demek sende seviyorsun ha..hiç şaşırmadım..

asıl sürpriz defterinde..Çalıkuşu'muzu buldum.. yaklaşık bir sattir onu izliyorum..seninde izlerken aynı şeyleri hissettiğini düşünürek gülümsüyorum.. :hug:

 

yaz yağmurum birtanesin harikasın :hug::wub: biliyor musun bazen tv de çıkardı,ama ben burda onu da izleyemiyorum,rastlamam çok zor.eminim aynı hislerle izliyoruz Diloşum,bu gerçekten çok hoş güzel bir duygu,Çalıkuşu'nu bile daha anlamlı kılıyor benim için..:wub:

 

kılı. sahnesini hatırlıyorum,evet biraz mahzurlu,ama güzel :blushing: demek bu müzik yoktu o kasette,ne kadar ilginç,olacak şey mi? benim tekrar tekrar izlemek istediğim bir film,verdiğin linkte diğer sahneler de var,kurtulamaz artık benden,bir çalıkuşu bir o.. :stuart: çok teşekkür ederim :hug:

Gönderi tarihi:
Amanınnnn Diloşum sende mi bu hafta sonu gidiyosun tatileeee..... ohh be aklım forumda kalmayacak

 

Bende bu cuma gidiyorum. Radyam beni bekliyo..... (mecbur bekliyo,beklemesede ben gidiyom valla )

 

Sen nereye gidiyorsun canımcım ?????

bakalımda biraz moda girelim değil mi

evet canım bende gidiyorum..aklın kalmasın.. ama şu var ki benim aklım bu durumda sizde kalıcak..kimbilir nasılda kaynatacaksınız..iyi eğlenin..özellikle Radya..sanırım ona çok iyi geliceksin.. benden selam söyle olur mu şekerim..

 

ben bizim yazlığa gidiyorum..yabancı diil yani.. sen Antalya'ya ha..aman ne sıcaktır oralar şimdi.. :sweatingbullets: denize akşam girersiniz artık.. :wub:

 

yaz yağmurum birtanesin harikasın biliyor musun bazen tv de çıkardı,ama ben burda onu da izleyemiyorum,rastlamam çok zor.eminim aynı hislerle izliyoruz Diloşum,bu gerçekten çok hoş güzel bir duygu,Çalıkuşu'nu bile daha anlamlı kılıyor benim için..

 

kılı. sahnesini hatırlıyorum,evet biraz mahzurlu,ama güzel demek bu müzik yoktu o kasette,ne kadar ilginç,olacak şey mi? benim tekrar tekrar izlemek istediğim bir film,verdiğin linkte diğer sahneler de var,kurtulamaz artık benden,bir çalıkuşu bir o.. çok teşekkür ederim

 

harika olan sensin.. :wub: zaten seninde izleyecek olman ayrıca heyecanlandırıp sevindirdi beni..dediğin gibi bu dizinin anlamı da değişti bende senden ötürü.. :hug:

kılıç sahnesine gelince... :blush: ne denilebilir ki..muhteşem..evet haklısın o sayfada onlarda var doğru ya..tıklar tıklar izlersin gökkuşağım.. bende öyle yapıcam.. :whistling::hug:

Gönderi tarihi:

Sevgili Diloş,

Sana çok ayıp ettim, bir türlü fırsat bulamadım, defalarca sayfama geldin, güzel şiirlerinle, dileklerinle hoş sürprizler yaptın benim için ama ben sana bir türlü iade-i ziyaret yapamamıştım. Bu umarım hepsinin yerine birden geçen bir ziyartet olur :hug:

 

Oncelikle yolladığın "öpüldünüz efendim" şiirini çok begendiğimi kendi anı defterimden yazmıştım ama buradan da yazmak istiyorum. Hatta Diloşcuğum o kadar begendim ki o şiiri oradan alıp işyerimdeki panoma bile astım. Gözümün takıldığı her an şiiri okuyabiliyorum böylece, sanırım yakında ezberleyeceğim :unsure::lol: Ben de sana şiirler hediye etmek, en sevdiğim şairlerin şiirlerini göndermek istedim bugün Diloşcuğum,

 

Bir arkadaşım var, Vivian, Şilili kendisi, sadece msnden tanırız birbirimizi ama oyle seviyorum ki onu kimi zaman ablam, kimi zaman kardeşim, kimi zaman annem, kimi zaman arkadaşım oluyor yüreğimde, Pablo Neruda'yı cok sevdiğimi bilir, hatta bir gece rüyasında beni Pablo Neruda'nın evine götürdüğünü ama yolda kaybettiğini anlatmıştı... Çok endişelendiğini, heryerde beni aradığını en sonunda beni Neruda'nın evinde bulduğunu söylemişti... Güzel olan ne biliyor musun? Vivi beni bulduğunda, P. Neruda bana, en sevdiğim şiiri okuyormuş... O şiir öyle güzeldir ki Diloşcuğum, ne zaman okusam beni yaşadığım o andan alır ve başka anlara götürür... Çevirisi her yerde ayrı ayrı, herkes kendisine göre birşeyler yapmış işte ama elimden geldiğince senin için en iyi çeviriyi bulmaya çalıştım... Bakalım beğenecek misin?

 

 

Bunca gün, ah, bunca gün

görmeyi seni böyle kırılgan, böyle yakın,

nasıl öderim, neyle öderim?

 

Uyandı kana susamış

ilkbaharı koruların,

çıkıyor tilkiler inlerinden

çiylerini içiyor yılanlar,

ve ben gidiyorum seninle yapraklarda

çamlar ve sessizlik arasında,

sorarak kendime nasıl, ne zaman

ödeyeceğim diye şu bahtımı

 

Bütün gördüklerim içinde

yalnız sensin hep görmek istediğim

dokunduğum her şey içinde

senin tenindir hep dokunmak istediğim:

seviyorum senin portakal kahkahanı

hoşlanıyorum uykudaki görüntünden

 

Ne yapmalıyım, sevgilim, sevdiceğim

bilmiyorum nasıl sever başkaları

eskiden nasıl severlerdi,

yaşıyorum, bakarak, severek seni,

aşk tabiatımdır benim

 

Her ikindi daha da hoşuma gidiyorsun.

 

Nerde o? Hep bunu soruyorum

kaybolduğunda gözlerin

Ne kadar geç kaldı! Düşünüp inciniyorum,

yoksul, aptal, kasvetli duyuyorum kendimi

geliyorsun sen, bir esintisin

şeftali ağaçlarından uçan.

 

Bu yüzden seviyorum seni, bu yüzden değil

o kadar neden var ki, o kadar az,

böyle olmalı aşk

kuşatan, genel

üzgün, müthiş,

bayraklarda donanmış, yaslı,

yıldızlar gibi çiçek açan,

bir öpüş kadar ölçüsüz.

 

Pablo Neruda

 

Ya nasıl bir güzelliktir bu hiçbir zaman anlamadım, nereden bulunur bu sözler, nasıl bir duygu yoğunluğudur bu, nasıl yaşıyor bu adam, ne yaşamışta yazmış bunları ne aklım alıyor ne mantığım... Üstün yetenek benim gözümde saygı duyuyorum bu adama... gerçi tek ona degil var boyle daha cok saygı duydugum şair ama bu şiir ayrı benim yüreğimde... sözlerine bi bak, "senin portakal kahkahanı seviyorum" diyor nasıldır portakal kahkaha denen şey bilmiyorum ama bu şiiri okurken anlıyorum nasıl bişey olduğunu... Bir de sana göndermek istediğim şu şiiri var Diloşcuğum, ayrılık denen duyguyu bunun kadar güzel anlatan başkaca şiir bilmem ben...

 

 

Bu gece en hüzünlü dizeleri yazabilirim.

Şöyle yazabilirim: "Yıldızla yüklü gece,

Mavmavi yıldızlar titreşir uzaklarda."

Döner gökte, şarkı söyler gece rüzgarı.

Bu gece en hüzünlü dizeleri yazabilirim.

Sevdim onu, o da sevdi beni bazen.

Böyle gecelerde duyumsadım onu kollarımda.

Öptüm, öptüm uçsuz bucaksız göğün altında.

Sevdi beni, ben de sevdim onu bazen.

Nasıl sevilmez o kocaman duru gözler.

Bu gece en hüzünlü dizeleri yazabilirim.

Benim olmadığını düşündükçe, duyumsadıkça onu yitirdiğimi

Duymak uçsuz bucaksız, onsuz daha da sınırsız geceyi.

Gönüle düşer dizeler, çiy çimene düşercesine.

Ne çıkar sevgim onu tutamadıysa

Gece yıldızla yüklü ve yanımda değil o

Hepsi bu.

Uzakta şarkı söylüyor biri.

Uzakta.

Gönlüm razı değil onu yitirmeye.

Gözlerim bulmak istiyor onu, alıp getirmek için

Yüreğim ağrıyor ama o yanımda değil.

Aynı gece beyazlatıyor aynı ağaçları

Ama biz aynı biz değiliz artık.

Sevmiyorum onu artık, bu kesin ama nasıl sevmiştim eskiden

Sesim rüzgarı aradı sesine dokunmak için

Başkasının, kimbilir kimin olacak, öpüşlerimden önceki gibi.

Sesi, pırıltılı bedeni, sonsuz gözleriyle.

Sevmiyorum bu kesin, ama belki de seviyorum

Unutmak uzun sürer çabucak geçse de sevgi.

Böyle gecelerde aldım onu kollarıma

Ama gönlüm yitirmeye razı değil.

En son acı bana çektirdiği

Ve bunlar son dizeler onun için yazdığım.

 

Pablo Neruda, bence bu şiirde, duygularını ifade etmeye çalışırken resmen mantığıyla çarpışmış, tartışmış, kavga etmiş gibi... Sen de hissedebiliyor musun Diloşcuğum, gurur ve aşkın çatışmasını... Bu adam aşık olunamayacak gibi değil... Bilir misin en sevdiği şairlerden birisi de Nazım Hikmet'tir... ÇOk severlermiş birbirlerini hatta Nazım öldükten sonra "Nazım'a Bir Göz Çelengi" isimli bir şiir bile yazmış... Doldurmayayım senin sayfanı şiirlerle diyeceğim ama dayanamıyorum işte bunu da eklesem yeter artık demezsin umarım... :unsure:

 

Nazım'a Bir Göz Çelengi

 

Neden öldün Nâzım? Senin türkülerinden yoksun

ne yapacağız şimdi?

Senin bizi karşılarkenki gülümseyişin gibi bir pınar

bulabilecek miyiz bir daha?

Senin gururundan, sert sevecenliğinden yoksun

ne yapacağız?

Bakışın gibi bir bakışı nereden bulmalı,

ateşle suyun birleştiği

Gerçeğe çağıran, acıyla ve gözüpek bir sevinçle dolu?

Kardeşim benim, nice yeni duygular, düşünceler

kazandırdın bana

Denizden esen acı rüzgâr katsaydı önüne onları

Bulutlar gibi, yaprak gibi uçarlar

Düşerlerdi orada, uzakta.

Yaşarken kendine seçtiğin

Ve ölüm sonrasında seni kucaklayan toprağa.

 

Sana Şili'nin kış krizantemlerinden bir demet

sunuyorum

Ve soğuk ay ışığını güney denizleri üzerinde parıldayan

Halkların kavgasını ve kavgamı benim

Ve boğuk uğultusunu acılı davulların, kendi yurdundan...

Kardeşim benim, adanmış asker, dünyada nasıl da

yalnızım sensiz.

Senin çiçek açmış bir kiraz ağacına benzeyen

yüzünden yoksun

dostluğumuzdan, bana ekmek olan,

rahmet gibi susuzluğumu gideren ve kanıma güç katan

Zindanlardan kopup geldiğinde karşılaşmıştık seninle

Kuyu gibi kapkara zindanlardan

Canavarlıkların, zorbalıkların, acıların kuyuları

Ellerinde izi vardı eziyetlerin

Hınç oklarını aradım gözlerinde

Oysa sen parıldayan bir yürekle geldin

Yaralar ve ışıklar içinde.

 

Şimdi ben ne yapayım? Nasıl tanımlanır

Senin her yerden derlediğin çiçekler olmaksızın bu dünya

Nasıl dövüşülür senden örnek almaksızın,

Senin halksal bilgeliğinden ve yüce şair onurundan yoksun?

Teşekkürler, böyle olduğun için!

Teşekkürler o ateş için

Türkülerinle tutuşturduğun, sonsuzca.

 

(Türkçesi: Ataol Behramoğlu)

 

Pablo Neruda

 

ve tabii bir de Nazım var ki, mavi gözlü dev...Biliyorsundur onun Mavi Gözlü Dev isimli şiirini, o nedenle onu göndermeyeceğim ama onun yerine gonderdiğim bu şiiri de beğeneceğini umuyorum...

 

Seni düşünmek güzel şey

Ümitli şey

Dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.

Fakat artık ümit yetmiyor bana,

Ben artık şarkı dinlemek değil

Şarkı söylemek istiyorum...

 

 

Sevgili Diloşcuğum, şiirlerimle sıkmamışımdır seni umarım, biraz şiirlere boğmuş gibi oldum seni ama paylaşmak isteğiydi içimdeki sadece... başta da sevdiğim şairlerden dedim sonra Pablo Neruda'ya daldııııııııım gittim işte... Bu adam böyle yapıyor işte beni... Aşığım ben ona ya... Yaşasaydı tanışmak isteyeceğim nadir ünlülerden birisi de kesin O idi... Birgün Şili'ye gidebilir ve evini ziyaret edebilirsem ruhundan bir parçasını yakalarım gibime geliyor sanki bana... Eğer yakalayabilirsem bir parçasını da seninle paylaşmamı ister misin Canım Diloşcum? :wub::hug:

Gönderi tarihi:

Diloşum..bugün tekrar okudum da seninle paylaşmak istedim :hug:

 

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,

arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar

bırakılmasaydı eğer.

 

Dayanılması o kadar da zor değildir,

büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

 

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,

yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.

 

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,

çalınan birinin kalbiyse eğer.

 

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,

insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

 

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,

hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

 

Daha çabuk unutulurdu belki su sızdırmayan sarılmalar,

kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

 

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,

öylesine delice bakmasalardı eğer.

 

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı

belki de,

kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

 

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece

sohbetlerinin,

son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

 

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,

meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır

yaralamasaydı eğer.

 

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,

beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

 

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,

tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

 

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,

yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

 

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,

son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

 

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,

her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

 

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,

dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

 

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,

namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

 

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,

dokunulası ipekten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

 

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,

sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

 

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,

kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

 

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir

ayrılık gizlendiğine

belki de, kartvizitinde "onca ayrılığın birinci

dereceden failidir"

denmeseydi eğer.

 

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,

ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

 

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,

kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle

avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

 

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.

Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini

tutmak isterse...

 

Evet Sevgili,

Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim

uzanmak isterdi ince parmaklarına,

mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık

etmiş olmasalardı eğer!!

 

 

Can Yücel

 

yalnız kalmaktan korkmuyorum da ya canım ellerini tutmak isterse..?

Gönderi tarihi:

Gloriacım.. :hug:

 

Yok canım ne mahcubiyeti..hem,bende seni ziyaret konusunda biraz geç kalmıştım ..ne demişler; geç olsun..güç olmasın.. :lol: umarım yazarken sana güç gelmemiştir..ben okurken büyük zevk aldım..şiire bayılıyorum..ayrıca Poblo Neruda'yı bende çok severim.. :wub:

 

"bir şarabım kimsenin içmediği..

bir süngerim kimsenin sıkmadığı.."

 

böyle demiş bir şiirinde..ama ben onun asıl sevdiğim şiirini sona sakılıyorum..

 

"öpüldünüz efendim" şiirini bende çok sevmiştim..zaten arkadaşlarımın defterlerine kendimce çok sevdiğim şiirleri seçerek yazıyorum..yani bir elekten geçiyorlar..nerdeyse ezberledin demek.. :lol:

 

bende daha sana çok şiirler yazarım canım merak etme..burda oldukça inşallah..

 

ziyaretin beni çok mutlu etti..şiirlerinde öyle.. :rolleyes:

 

ve bende sana o çok sevdiğin şairin Pablo Neruda'nın en sevdiğim şiirlerinden biriyle veda etmek istiyorum..yine gel oldu mu şekerimm.. :wub:

 

 

Umutsuz Bir Şarkı / Pablo Neruda

 

Çıkıp geliyor hayalin beni saran geceden.

Denize karıştırıyor inatçı yakınışını ırmak.

 

Terk edilmiş, gün batımındaki rıhtımlar gibi.

Ayrılık saati bu, ey terk edilmiş!

 

Yağıyor yüreğime soğuk taç yaprakları.

Ey yıkıntı uçurumu, vahşi mağarası kaza geçirenlerin.

 

Sende toplanır savaşlar ve uçuşlar.

Yükselir senden şarkı kuşlarının kanatları.

 

Bir uzaklık gibi yuttun her şeyi.

Deniz gibi, zaman gibi sende battı her şey!

 

Saldırı ve öpüşün mutlu saatiydi o.

Deniz feneri gibi parıldayan o esrime saati.

 

Uçuş korkusu, kör dalgıç öfkesi,

çalkantılı esrikliği aşkın, sende battı her şey!

 

Kanatlandı, yaralandı ruhum pusun çocukluğunda.

Kayıp keşif, sende battı her şey!

 

Sarıp sarmaladın acıyı, tutunuyorsun arzuya,

kendinden geçmişsin üzüntüyle, sende battı her şey!

 

İttim gölge duvarını geriye,

arzu ve eylemin ötesine, yürüdüm gittim.

 

Ah, ten, benim tenim, sevip yitirdiğim kadın,

seni çağırıyorum yaslı saatte, sana adıyorum şarkımı.

 

İçine aldın sonsuz sevecenliği bir fanus gibi

ve tuz buz etti seni sonsuz unutuluş.

 

Oradaydı adaların kara yalnızlığı,

orada sevda kadını, sardı kolların beni.

 

Susuzluk ve açlık vardı, meyveydin sen.

Acı ve yıkıntı vardı, mucizeydin sen.

 

Ah kadın, bilmem nasıl erittin beni

ruhumun toprağında, kollarının arasında!

 

Ne korkunç ve ne kısa oldu sana olan tutkum!

Ne zorlu ve ne esrik, ne gergin ve ne aç.

 

Öpücükler mezarlığı, sönmedi hâlâ yangını mezarlarının

yanar hâlâ kuşların gagaladığı verimli dalların.

 

Ey ısırılmış ağız, ey öpülmüş organlar,

ey aç dişler, ey sarmalanan bedenler.

 

Ey umut ve çabanın çılgın bağlanışı,

içinde kaynaşıp umutsuzlandığımız.

 

Ve sevecenlik, su ve toz kadar hafif,

başlar sözcük belli belirsiz dudaklar arasında.

 

Yazgımdı bu içinde geçti özlem yolculuğum

ve orada yıkıldı özlemim, sende battı her şey!

 

Ey yıkıntı uçurumu, içine düştü her şey,

çekmediğin hangi üzüntü kaldı, hangi dalgalar kaldı

seni yutmayan.

 

Yine de seslendin, şarkı söyledin dalgalardan dalgalara.

Dikilip bir gemici gibi pruvasında geminin.

 

Çiçek açarsın şarkılarla hâlâ, hâlâ kırılırsın akıntılarda.

Ey yıkıntı uçurumu, açık ve acı kuyu.

 

Solgun kör dalgıç, derinliklerin bahtsızı,

kayıp kaşif, sende battı her şey!

 

Ayrılık saati bu, hoyrat, bu gibi saat.

Gecenin tüm zaman çizelgelerine işaretlendiği an.

 

Sarar kıyıyı hışırdayan kuşağı denizin.

Yükselir soğuk yıldızlar, göç eder kara kuşlar.

 

Terk edilmiş, günbatımındaki rıhtımlar gibi.

Titrek bir gölge kaldı ellerimde oynaşan.

 

Ah, her şeyden uzak. Her şeyden uzak.

 

Ayrılık saati bu. Ey terk edilmiş!

Gönderi tarihi:

"yalnız kalmaktan korkmuyorum da ya canım ellerini tutmak isterse..?

 

gökkuşağım.. :wub: nasıl güzel bir şiir anlatamam..neresini seçiceğimi bilemedim..her mısrası muhteşem..tekrar tekrar okudum..teşekkür ederim tatlı çileğim.. :hug:

Gönderi tarihi:
yalnız kalmaktan korkmuyorum da ya canım ellerini tutmak isterse..?

 

nasıl severim bu şiiri var yaaa... :wub:

 

 

Gloriacım.. :hug:

..yine gel oldu mu şekerimm.. :wub:

 

geldimm bileee...

 

BU İKİNİZ İÇİN... SİZİ SEVİYORUM :wub::gul::hug:

 

adszer7.png

Gönderi tarihi:

ahucum benimde en çok sevdiğim imzama koydugum şarkıyı sana armağan ediyim...bunada hırsız-polis dizisinin görüntülerini koymuşlar şarkının klibi olmadıgı için... :) dinle bakalım...

Gönderi tarihi:

"benim en büyük kudretim,senin sahiden şehrimde olduğunu bilmek.."

 

özellikle o çok sevdiğim Hırsız-Polis dizisinin görüntüleriyle bu şarkıyı dinlemek süperdi..bende ilk defa dinledim..çok güzelmiş gerçekten..önceden imzanı görünce hep erik konulu esprilerimiz gelirdi aklıma.. :lol: artık bu ezgide eklendi..teşekkür ederim uşağum.. :hug:

Gönderi tarihi:

ahucum bu video modası girdi şiir hediye etmeyi unuttuk :P bugün sana bi şiir armağan ediyorum... :hug:

 

Anlatıyorum

 

Bahçeme girdin

İzinsizdin diyemem ama çok sessizdin

Gece saat birdi benimle düşüncedeydin

Kim bilir ben neredeydim

Olsun diyemezdim, aldırmazlık edercesine

Bilseydim beni düşündüğünü

Aslında üzüldüğünü

Elim kanlarda olsa uçardım hayallerin üzerinden

Yeşil tarlaları aşıp kapına konardım

 

 

Yeni başlıyor başlamasını ummadığın bir yolculuk

Öncesi bir tanışmaydı, yol uzundu

Karar vermek kolay değildi yürümek için

Bazen susuzluk

Bazen uykusuzluk girer hanenden içeri, olan gözlerine olur

 

Basit hayatların aşkı daha coşkuludur bilmez misin

Eldeki en kıymetli olandır aşk

Gerisi boşluktur

Tarifi ölümdür aşk üstüne aşkın

Sen bitmemiş gibi yaşa

Herkes sen yoksun sansın

Aşkı kaç kelimeyle anlatırsın

Ben aşığım demek yetmez mi

Daha fazla neleri doldurmalıyım kağıtlara, kulaklara

Bir satır mektup vereyim ulaklara,

Yetmez mi

 

Resmini gördüm, güneş çıkmış gibi ufuktan

Saçların rüzgarı sürüklüyordu, gülüşün denizde fener gibi

Örtme üzerini sana verilen güzelliklerin

Yokluktan başka nedir ki varlığını kapılar ardına koymak

Kadın olmak insan olmaya aykırı mı

İkinci ruhunun eşkalini koy önüme

Henüz yaraları kapanmamış aşkların üzerine tuz ekmenin zamanı

Bırak onu bana

Ruhunun öteki yanını

İçmek ister gibi kanını boynuna yapıştırdığım dudaklarımı

Kıpkırmızı tanyerlerinden çekmedi güneş

Ufuk ağlamak üzere

Batsın kaçıncı güneş batacaksa arkasından koşmayacağım

Gecenin serinliğine bıraktım ateşimi

Yüreğim kopsun ki yerinden

Bir daha yakmayacağım,

 

Çünkü ateşe koşuşan pervaneler ölüyorlar

Erken açan çiçekler donuyorlar

Ve sormuyorlar

Hiç kimsenin öyküsünü yolcu ederken

Yaşanmamış hayatların

Alelacele toprağını örtüyorlar üzerine

Ne gelen var, ne bir yaren zaman geçince

Unutulmaya mahkum ne varsa ben anlatacağım

Sevgi bile soluyor söylemesi gecikince…

 

Oğuzkan Bölükbaşı

Gönderi tarihi:

çekirdek babacım..yine döktürmüşsün incileri..ne güzel.. babaların en aristokratı sensin..biliyorsun di mi..? :hug:

 

Ve sevgili arkadaşlarım..gidiyorum bir süreliğine..çok özliycem sizleri.. :hug:

bu arada gitmek demişken dostlarım bir şiir buldum ki enfessss!!!

paylaşmasam olur mu..olmazzz...

ve burada bütün yaşanmışlıkların adına hepinize tek tek teşekkür ediyorum..

Allaha emanet olun..sizi çok seviyorum.. :wub:

 

Gidiyorum...

 

puslu bir sabah ayazını peşimden sürükleyerek gidiyorum.

yalnızlığımı köhne bir sandalın sahipsiz sürüklenişine bırakırken,

hüznüm ardından ağlıyordu

alışkanlığından vazgeçen bir tiryaki gibi sıkıp yumruklarımı,

arkama dönüp bakmadan gidiyorum..

 

sahibi olmadığım ama üzerime zorla giydirilen,

bir beden büyük bütün kaçışları ihtiyacı olanlara bırakacaktım,

vicdanım el vermedi

usulca soyundum

ve sahiplerine geri verilmek üzere bir kenara bıraktım hepsini,

gidiyorum..

 

umudum küçük bir kız çocuğu,

el sallayarak çağırıyor beni uzaklardan

ısrar etmeyeceksin kalmam için ama hani olur ya, yine de etme yapamadığım tek şeydi baharda kardelen yetiştirmek

sen onu istedin, mahcup oldu yüreğim,

gidiyorum..

 

oysa benim de hayallerim vardı;

dans edecektim yağmurda,

sonbahar’a vedaları değil gülüşleri yapıştıracaktım,

çiçekler alacaktım olur olmadık zamanlarda

fazla geldi çıplak elle çizdiğim resim tuvaline

konuşturma beni giderayak

çünkü ödünç aldım suskunluk adını verdiğin silahını,

gidiyorum..

 

eskiden olsa eteğimi çekiştirip beni kandırırdı içimdeki çocuk,

üzüleceğimi bile bile

gözlerine buzdan sarkıtları sen mi yerleştirdin..?

ki artık ağlayamıyor bile

onu bu kurak, duygusuz ve yeşili az topraklarda,

her şey iyi olacak gibi asılsız vaatlerle büyütüp,

hayata kazandırmam olanaksız

o çok sevdiğin korkularını,

her mevsime açık pencerenden içeriye bırakarak,

içimdeki her şeyden habersiz çocukluğumu yanıma alarak gidiyorum..

 

sen bir bedenle sevişmek istedin,

bense yüreğinle ve beyninle ve gözlerinle

adımlarımızın uyumsuz olduğunu neden hemen kabullenemedim diye kırılarak kendime,

gidiyorum..

 

şimdi notaları sahipsiz ve öksüz kalmış yarım bir şarkıdır sevmek

canımı daha fazla acıtamayacağını bilmek,

biraz olsun mutlu ediyor beni

sürüklenmiyorum dikkat et,

gidiyorum..

sessizce ve hiçbir şey yaşamamış gibi

 

bir süre sonra denize ulaşıp,

korunaklı seyir defterimin ilk sayfasına taze ve diri umutlar işleyeceğim

yüreğimi çıkartıp her şeyiyle masaya dökerken,

senden daha cesur olduğum için utanma sakın

bu cesaret,

çocukların masum dualarından çaldığım inatçı bir bekleyişti sadece

 

bana balonlar alabilecek kadar yürekli bir sevgiyi,

korkularıma rağmen başım dik karşılayacağıma dair söz vererek gidiyorum..

 

bir bedeni değil, bir yüreği özlediğin vakit,

umarım zamanın olur güneşin doğuşunu huzurla izlemek için

 

bana ait olan ve olmayan,

bütün soruları ve cevapları ardımda bırakarak gidiyorum..

 

az kullanılmış ve bayandan bir sevda bırakıyorum sana

yolun açık olsun..

 

Pelin Onay

Gönderi tarihi:

İyi tatiller canım arkadaşım...İyice dinlen,dalgaların sesini dinle,gözlerini kapat kumsalda,zamandan,mekandan uzaklaş,akşam üstü denizden esen rüzgar yıkasın ruhunu getirdiği deniz kokan ferahlıkla...Bizleri bile unut...Gelince hatırla,''Aaaaa,sahi,forumdaki arkadaşlarım vardı benim!!!''...İşte,böyle de...Seni seviyorum...Çok.....

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.