Φ kursatotcu Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2005 önce uzayı sonsuz bir cisim kabul edelim ve ondan sonlu bir parça kopardığımızı varsayalım. bu parçayı (mesela 10 metrekare) kopardığızda geriye kalan sonlu mu yoksa sonsuz mudur? eğer sonlu denirse cevap: geriye kalan sonlu ise ve kopardığımızda sonlu olduğuna göre, sonu +sonlu =sonlu düşüncesine göre uzay sonlu demektir. eğer sonlu miktarda parçayı kopardığımızda geriye kalan miktar sonsuzdur denirse devam ediyorum: bu kopardığım parçayı tekrar yerine koyuyorum. şimdi soruyorum: şimdiki hali kopardığım andaki halinden daha mı büyük yoksa eşit mi? eşit derse, cevap: halbuki "bir cisme sonlu bir cisim eklenince, eklenmeden önceki halinden büyük olur." akli delili gereğince bu cevabı yanlış demektir. dolayısıyla şahıs bu soruya, yani: kopardığım parçayı eklediğimde, bu parçayı eklemeden önceki halinden büyük olur mu? şeklindeki soruya: "evet büyük olur" demek zorundadır. devam ediyorum: ama siz bu parçayı eklemeden önceki haline de sonsuz demiştiniz. soruyorum: sonsuzdan daha büyük bir boyut olur mu? mantıken olmaz. dolayısıyla eğer siz parçayı eklediğimde, eklemeden önceki halinden büyüktür diyorsanız, parçayı eklemeden önceki haline de sonlu demek zorundasınız. ve ben sonlu miktardaki uzaya, sonlu miktar ekleyince yine sonlu miktar uzay olur. yani bu delil uzayın ve bütün cisimlerin sonlu boyutta olduğunu ispatlıyor. ** tatbik delili adı verilen ve olayların geçmişe doğru sonsuza dek gidemeyeceğini ispatlayan bir delildir : neden.........................................eser A silsilesi neden.......................eser B silsilesi :A (2005 yılı) silsilesi ve B (2000 yılı) silsilesi düşünelim. ikisi de geçmişe doğru sonsuza dek olaylar zinciri şeklinde gittiğini varsayalım. ancak B silsilesi, A silsilesinden sonlu miktarda eksik olan bir silsile olsun. düşünelim: B olaylar silsilesi , sayıca A silsilesinden küçük mü, eşit mi? "eşit" denirse, olmaz, çünkü başta kabul ettik ki : sonlu miktarda küçük bir silsiledir bu B silsilesi (2000 yılı) dolayısıyla B olayları, A olaylarından sayıca küçük diyeceksiniz. soru: siz B' yi sonsuz olaylar zinciri kabul ettiniz. A ' dan olayların sayısı küçük derseniz, daha siz nasıl B 'ye sonsuz sayıda olay diyeceksiniz? çünkü bir olaylar silsilesinden (A' dan) küçük dediğiniz silsileye sonsuz sayıda diyemezsiniz. sonlu sayıda demek zorundasınız. bunu kabul ettinizse , şimdi A 'ya bakalım, siz B 'yi sonlu sayıda silsile kabul edince, B 'den yani sonlu sayıdaki olaylar silsilesinden, sonlu miktar büyük olan silsile de sonludur. demek ki A silsilesi de sonludur. yani iki silsile de aslında sonludur. bu delil olayların geçmişe doğru sonsuza dek gitmeyeceğini gösteren tatbik delilidir. aslında tam böyle değil ama ben basitçe anlattım. ateistlerin savunduğu , olayların sonsuza dek geri gittiği görüşünü çürüten bir delildir. Alıntı
Φ kursatotcu Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2005 okudun da ne anladın? sonuç ne? biri dedi cevap: anladım tabi o aralar bu konuyu inceledim sadece bunları değil evrimle ilgili başka kitapları da inceledim .ve anladım dönen dolapları kısaca yazayım ancak geniş izahı daha evvel "darvin mevzusu" diye başlık açmıştım orada anlatmıştım oraya bakın. bak ben de yalan yok söylüyom.bu darvin denen şahıs gençliğinde okey mi gemiye biniyo galapagos adasına gidiyo burada araştırmalar yapıyo 5 yıl inceliyo ve anlıyo ki türler birbirinden türedi diyo. çünkü türlerin benzerliklerini görüyo , ancak 1850 de çıkarttığı türlerin kökenini. o zamanlar daha teknik geride ve detaylı inceleme olanağı yoktu buna rağmen çok emin ifadeler kullanıyordu. daha sonra dedikleri teknik ilerlediğinde çürütülecekti( yani insan vücudunün çok karışık olduğu gibi konular anlaşıldı). neyse bu kitabı yayınlayınca zaten ateizm bilinen bir şeydi ancak darvin bu görüşü daha evvel de yaşayanlardan almıştı lamarctan. lamarc türler, zor altında gelişir demişti. mesela zürafanın niye boyu uzun? çünkü kaldığı yerde yiyecekler ağaçyta o da kendini zorladı ve boyu uzadı. geyik niye hızlı? çünkü aslan peşinde gibi açıklamarda bulunuyordu. lamarc ancak darvinin en önemli orjinal görüşü şuydu: güçsüz olan elenir görüşüydü. mesela canlı türleri var ya, güçlü güçsüzü yiyo ya,güçlü kalıyo okey mi? sonra bu güçlüler çiftleşiyor ve tür güçlülerin çiftleşmesi ile daha güçleniyor. bir önceki nesilden daha iyi oluyo diyo. okey mi böyle böyle gelişe gelişe türler evrim geçiriyo diyo darvin buna dayanıyo. fakat buna kendi zamanında delil bulamıyo ve şunu itiraf ediyo yav diyo eğer dediğim gibiyse yani tek bir türden (o da denizde olan bir hücreyle başlıyo) neyse, yani tek türden böyle gelişe gelişe hayvanlar olduysa, mesela denizden karaya çıkma, sürüngen olma, karadan havaya çıkma ve kuş olma. yani bunlar bir türden ise diyor geçiş formu denen yani sürüngen-memeli karışımı, yani karadan- havaya geçerken kalan, ölen hayvanların fosilleri kalması lazım diyo bu darvin çok olması lazım diyo bu ara fosillerin okey mi? yav bulamadık diyo sonra diyo ki ama tahmin ediyom ki diyo, teknik ilerlediğinde kazılacak ve bulunacak diyo. ama 150 yıl geçti ve bulunamadı hatta öyle oldu ki evrimciler şaşırdı bir delil lazımdı onlara neyaptılar? şunu yaptılar. yani kendileri yaptılar bu delili. yani bak örnek vardı: pitdown mıydı neydi. hani adam yapmış insan kafatası ile orangutan çenesini birleştirmiş, onlara bir madde ile eski görünüşü vermiş. bunu bulduğunu söylediğinde bütün evrimiciler bayram yaptı. 50 sene sonra mı 30 sene sonra mı adamın biri, yani bir şey keşfetmiş, kemik yaşını gösteren bir şey bulmuş. müzedeymiş bu kafatası. ona bunu yapmışlar yani yaşını ölçmüşler, meğer birkaç yüzyıllıkmış bu kemikler. bu kafatası yani çenede öyle. herif orangutan çenesini , dişleri eğelemiş, düzeltmiş, üç kağıt olduğu saptandı. . yav zaten ateistler bu görüşü sözde bağlıdırlar. çünkü onlar buna dayanmaz. zaten onlara bu dünya nasıl oldu dersen, zaten orda şaşırıyo bunlar. madde ezeli , başlangıcı yok derler esas. bu darvin olayı onların esas delili değildir yani. Alıntı
Φ kursatotcu Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2005 kursat: ha son görüşümübilmiyon demi zafer@: anlatsana kursat: buseeefer çoıldıracan zafer@: nerde kalmıştık zafer@: hadii kursat: allaha zalim dedim zafer@: daha önceden de demiştin kursat: yo kursat: ilk zafer@: daha önceden adaletsiz diyodun zafer@: galiba kursat: adaletsiz demiştim kursat: bakzalim ama bu onun için eksiklik değil kursat: kamera aç kursat: bende yok zafer@ sizi görüntülü konuşma uygulamasını başlamak için davet ediyor. Daveti Kabul Et (Alt+C) veya Reddet (Alt+D) istiyor musunuz? görüntülü konuşma uygulamasını başlatma davetini kabul ettiniz. Zafer ile Görüntülü Konuşma sona erdi. zafer@: interneti yavaşlatıyor kursat: ok kursat: alem sonradanmı oldu kursat: cevap versene zafer@: evet kursat: neydan sonra zafer@: Allah tan sonra kursat: ne kadar sonra sonlu bir süre sonramı sonsuz bir süre sonramı zafer@: sana desem ki sonlu bir süre sen diceksin ki ezelden sonraki sonlu süre de ezeldir zafer@: sonsuz süre desem henüz gelmemiştir kursat: ne diyon zafer@: ikisinmi de dmiyom kursat: söyle bakalım kursat: ya sonlu dicen ya sonsuz zafer@: bilmiyom kursat: madem ikisinide demiyon o halde neden aleme sonradan diiiyoon zafer@: öncemi ya zafer@: önce de değil zafer@: neysen önce zafer@: mesela kursat: nası zafer@: sen aleme ezeli m idiyorsun kursat: ben aleme öncesiz diyom başlangıcı var ama zafer@: hem başlangıcı var kursat: ancak çok önemli bir sorunum var zafer@: hem de öncesiz nasıl zafer@: diyebiliyorsun kursat: şöyle kursat: sudur görüşü vardır kursat: plotinos ççıkardı bunu kursat: eskiden kursat: 300 lü yıllarda mı ne kursat: taşma demek zafer@: yani kursat: alem allahtan taştı çıktı dediancak alem allahtan zaman olarak sonra değildir beraberdir dedi kursat: bugörüşüfarabiveibnsinada savundu kursat: anca bir problem var,,, kursat: bu görüşe göre allahın başlangıcı kabuledilmiş oluyor onlar bunu göremedi ben gördüm kursat: napacam bilmiyom zafer@: he he kaldınmı ortada zafer@: kursat: he kursat: 3 haftadır burdayım milim ilerleme yok kursat: napacam zafer@: şöyle düşün Allah zamana müdahele edebilir mi kursat: aleme sonradan diyenlerde aslında allahın varlığının başlangıcını kabul ediyo ama farkında değil ispatllıyım mı zafer@: ne kadar sonra meselesi ile direk olarak ispatlanmış oluyor kursat: evet kursat: anlatıyım daha iyi anla kursat: okeymi zafer@: ok kursat: yukarda şöylededik kursat: Allah tan sonra kursat: ne kadar sonra sonlu bir süre sonramı sonsuz bir süre sonramı zafer@: evet kursat: eğer sonsuz süre dersen şunusoracam kursat: sonsuz süre tüketilebilirmi sonuna varılabilirmi zafer@: hayır zafer@: sonlu da sonsuz - sonlu = sonsuz zafer@: sonsuzun 1 azıda sonsuz dur kursat: o halde sonsuz süre olsaydı alem varlığa gelemezdi değilmi halbuki alem varlıkta o halde sen ne demeye mecbur kalacaktın zafer@: evet kursat: sonlusüre geçtidemeye mecbur kalmıcakmıydın Şu anda bir Titreşim gönderdiniz! zafer@: evet kursat: bende dicemki kursat: sonlusüre diyorsan başı ve sonu belli olması lazım değil mi zafer@: evet kursat: sonuna alemin başlangıcı diyolar demi zafer@: evet kursat: başına ise allah dediklei için yine allahın varlığının başlangıcını kabul etimiş olmuyorlar mı anladınmı zafer@: anladım kursat: yani hiç kimsenin görmediğini gördüm ve tıkandım bütün deliller allahın varlığının başlangının varlığını gösteriyor napacam kursat: yani suduru kabul edenler şunu göremedi zaaafer zafer@: başlangıç varsa başlangıcın öncesi de olması lazım değil mi kursat: onlar bunu kabul ettiler ve allahı başlangıçsız kabul ettiler ama sorun şuydu kursat: evet problem o işte kursat: sorun şuydu kursat: onlar aleme de allaha da ezeli dediler kursat: ama problem şu kursat: olaylar geriye doğru sonsuza dek gitmiyor bu kesin delille sabit kursat: hal böyle olunca kursat: allah ile alem zaman olarak farklı değli diiyen sudura göre kursat: nasıl ki alem geçmişe doğru sonludur ve başlangıc ıvardır o halde allahın da başlangıcı olmalıdır kursat: işte tıkandığım nokta bu kursat: kimseye anlatamıyorum zafer@: sen iyi tıkanmışşın kursat: napacam ne tavsiye ediyooon zafer@: dinlen biraz zafer@: kursat: ama bir karar vermeliyim kursat: delilerimi nası buldun kursat: bir mantıksızlık gördün mü zafer@: güzel zafer@: her zamanki gibi zafer@: kursat: peki sence ne mana çıkıyor zafer@: bence bişey çıkmıyor kursat: yani allah yoktan yarattı nası denecek zafer@: vardan yarattı da denemez kursat: sudur görüşüne göre zaten allahın yaratma sıfatı yok ki bilmesiyle oluyo bu olaylar kursat: yeniplatonculuk kursat: kurucusu plotinos kursat: farabi bundan aldı bu görüşleri kursat: ibnisinada farabiden kursat: ben o bakımdan hep allahın ilmiyle oluyo bu işler diyodum işte bunlardan öğrendim kursat: yaniehllli sünnet avrya bunlar çocuk gibi kursat: bu adamlar çok ince bilgiler veriyo kursat: kelamcılarda bunlar gibi biliyo zafer@: nerden biliyon ehli sünnetin bütün bunları geçip tekrar bulundukları noktaya gelmediklerini kursat: ya ehlisünnet çok basit düşünür zafer@: düşünmez kursat: içinden geliyorum onların ben kursat: ohhhoooooooooooooooo Alıntı
Φ emrahh Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2005 m Selam kürşat kursat: selam kursat: çoksinirliyimya m tam turkish media ya yazıyrdum msn yi açtın buradan sana da göndereyim m Düşün bakalım sonsuz bir cisimden sonlu bir parça koparabilirmisin.Eğer o cisim gerçekten sonsuzsa yani kendisinden başka hiçbirşey hiç bir madde hiç bir boşluk yok ise yani kenarları köşeleri sınırları yüzeyleri yok ise? kursat: koparamazsın m sen koparmışsın yazında kursat: ancak delil öyle ben o delili başkasından aldım kursat: kindiden kursat: yani zaten delil cisimlerin sonsuz olamayacağını kanıtlıyor m önce uzayı sonsuz bir cisim kabul edelim ve ondan sonlu bir parça kopardığımızı varsayalım. bu parçayı (mesela 10 metrekare) kopardığızda geriye kalan sonlu mu yoksa sonsuz mudur? m ama burada kabul etmişsin başlangıçta kursat: delil gereği kursat: bir yere varmak için m ama ortada bir yanlışlık var bence m delilin tam açıklayamıyor olayı m yukarıda yazdığım sebepten dolayı kursat: süperdelil Alıntı
Φ kursatotcu Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 inn_fein: şimfdi sinn_fein: meşkulum MIKE-TYSON: peki o zaman sinn_fein: ders calışıyorum.. sinn_fein: kusur bakmayın sinn_fein: .. sinn_fein: kusura MIKE-TYSON: no MIKE-TYSON: al k-rşat sinn_fein: amaa MIKE-TYSON: al kürşat sinn_fein: ayy sinn_fein: aslıda cağırma diycektşm sinn_fein: meşkuldum sinn_fein: kusura bakma yşne ya MIKE-TYSON: neyse 5 dk dan bişey çıkmaz MIKE-TYSON: hayat bizim nasıl olsa MIKE-TYSON: sinn_fein: peki MIKE-TYSON: kursat sorun varmı kursat: hayır şer alahtanmı sinn_fein: beş dklıkmı sinn_fein: hayır MIKE-TYSON: ne kadar istiyosan sinn_fein: şer bizden hayır allahtan kursat: hayır allahtanmı sinn_fein: evet kursat: namaz kılmak hayırmı sinn_fein: hayır.. sinn_fein: hayır sinn_fein: hayhırdan kastın ne sinn_fein: senın sinn_fein: sevap gunahmı yoksa kursat: namaz kılanlara bunu o halde allah mı nasip etti sinn_fein: soruma cevap ver önce Veysel konuşmaya katıldı. MIKE-TYSON: küğrşat sinn_fein: veysel kim yaa kursat: geldinmiveysel MIKE-TYSON: adam çağırm aolm sinn_fein: sevmem ben bu işi bakl MIKE-TYSON: çağırma olm MIKE-TYSON: olm 2 niz konusurken MIKE-TYSON: adam çağırma sinn_fein: başak kimser kaldımı MIKE-TYSON: ok MIKE-TYSON: devam edin siz MIKE-TYSON: Veysel: tamam kursat: bu yeni MIKE-TYSON: kürşat veysele sonra sorarsın sen MIKE-TYSON: sin_fene sor bi ilk sinn_fein: bı sn sinn_fein: ben yokum sinn_fein: ,bi süre kursat: soruyom allahın iradesi dışında bişey olurmu olmazmı MIKE-TYSON: al kaçırdın işte gördünmü kursat: napalım MIKE-TYSON: veysele sor o zaman MIKE-TYSON: kursat: ok kursat: veysel hayır şer alalhtanmı Veysel: bir dakika. sinn_fein: ne bu aouto question gibi Veysel: Amacımız nedir? albatros konuşmaya katıldı. MIKE-TYSON: olm çağırma sinn_fein: bne gider.. sinn_fein konuşmadan ayrıldı. kursat: konuşaca zya Veysel: islamda haşa çelişki olduğunu mu ispat etmeye çalışacaksınız? MIKE-TYSON: ya çaırınca MIKE-TYSON: o gidiyo kursat: ha kursat: kızmı MIKE-TYSON: evet kursat: ha kursat: kızıyo yani MIKE-TYSON: evet: MIKE-TYSON: kursat: kız kızıyo kursat: birden fazla yere yazamıyom kursat: o bakımdan davet ediyom albatros: kürşat hadise ne diyon..? MIKE-TYSON: neyse oınalda sonra konusursunuz MIKE-TYSON: teke tek kursat: hanigi albatros: biraz önce yazdığıma.. kursat: uydurma albatros: ama devamıyla beraber,dikkatini çekerim kursat: vahdetçiler söylüyo bunu albatros: sende varsa yapıştırsana.. kursat: veyselle konuşalım kursat: ne kursat: veysel allahbizimburda yazışacamızı öncedenbiliyomuydu Veysel: bi dakka, bende son soracağın soruya cevap oldugunu sanmıyorum, sende var mı? kursat: nası Veysel: neyse, evet biliyordu. kursat: onun olacağını bildiğişey başka türlü olabilirmiydi MIKE-TYSON: kürşat MIKE-TYSON: seni davet edecem MIKE-TYSON: ama başkalarını davet etme ok mi kursat: burayaetadamı MIKE-TYSON: adam değil MIKE-TYSON: ok mi kürşat kursat: kızmı kursat: deminkimi MIKE-TYSON: evet MIKE-TYSON: ama başakalrını çaarma kursat: gelsin abi Veysel: hayır çünkü hem biliyor hem de öyle olmasını istiyordu. kursat: iki yere yazamıyom sinn_fein konuşmaya katıldı. MIKE-TYSON: ok kursat: şu kızada sorayımaynısını dur kursat: sin bak sinn_fein: sin değil sinn_fein: sinn kursat: allahbizimburda yazışacamızı öncedenbiliyomuydu MIKE-TYSON: sinn_fein: olm itikadi sorularmkı sorucan sen kursat: he sinn_fein: senın titikadi mezhebun varmı kursat: yok sinn_fein: itikadi sinn_fein: ozaman sinn_fein: sana bi kısa yol sinn_fein: itikadi mehepleri arastır ve sinn_fein: onlardan senın kafana uyanı sinn_fein: kabul et sinn_fein: Veysel: sinn_fein: urastırma bizi kursat: biliyorumonları ezbere sinn_fein: ezber bilmek işe yarmıo demki sinn_fein: bide anlamayı dene kursat: hiçbiribenikabuletmez sinn_fein: nedne Veysel: sende cevap yokki. kursat: bak ben önce maturidi idim sinn_fein: şimdi sinn_fein: eşarimi oldun kursat: sonra ondan çıktım eşari oldum kursat: sonra ondanda çıktım kursat: şimdi hiçbirideğilim sinn_fein: sinn_fein: bak şimdi sinn_fein: başak bi pc de siistem kuruyorum.. ona mezhebini tanıtmam lazım.. sinn_fein: sora konuşurz sinn_fein: bazı pclerinde sinn_fein: itikadi sorunları oalbiliyo yani kursat: sensorumacevap ver kursat: allahbizimburda yazışacamızı öncedenbiliyomuydu albatros: arkadaşlar uzatmayalım,cevap verelim kürşata,kısa kısa.. Veysel: sinn çıkıyorsa ben vereyim. albatros: sonucu görürüz. sinn_fein: ben çıkuıyorum sinn_fein konuşmadan ayrıldı. Veysel: Evet biliyordu. kursat: onun olacağını bildiğişey başka türlü olabilirmiydi Veysel: hayır. Çünkü hem biliyor hem de öyle olmasını istiyordu. kursat: o halde bizim burada yazışmamızım ıistemiişti Veysel: yazıştığımıza göre evet istemişti. kursat: allahın meydana gelmesini istediği birşeyin meydana gelmesini bir kuvvet engelleyebilirmi Veysel: hayır kursat: o halde biz de burada yazışma fiilimizin meydana gelmesini engelleyemeyiz değilmi Veysel: Allah engellememizi istememizi istediyse biz de bunu isteyip yazışmayı kesebiliriz. kursat: ya istemediyse Veysel: o zaman devam ederiz. kursat: o halde biz öyle kafamıza göe hareket edemiyoruz öylemi Şu anda bir Titreşim gönderdiniz! albatros konuşmadan ayrıldı. Veysel: "Kafamıza göre" lafı çok muğlak. Ama kaderden ya da Allah'ın isteğinden bağımsız ya da isteğinin tersine hareket edemiyoruz bence bu doğru. kursat: allahın isteğinin tersine hareket edemiyorsak bizim hür irademiz nerede Veysel: Şimdi biraz bekle... kursat: ok albatros konuşmaya katıldı. Veysel: Son soru dediğim buydu, sende cevap var mı? Ben kendiminkini yazarken sende cevap varsa onu yazabilirsin. kursat: ne cevabı kursat: cevap açık zaten albatros: bakın.. albatros: yazıyorum; albatros: ben bu iletide konuşuyorum,bu iletide konuşan herkes yalancıdır. albatros: anladınız mı bunu? Veysel: ? Veysel: Yani sorunun geniş hali şu: "Hür değilsem, yaptıklarımdan da sorumlu tutulup mesela cehenneme atılırsam, bu adalet mi, zulüm olmaz mı?" sorusu. kursat: allah zalmdir kursat: zaten albatros: az önce konuşulan herşey,yazdığımla aynı şey.. kursat: ama onda bir eksiklik değil bu albatros: yani PARADOKS albatros: burada yazan herkes yalancıdır derken kendimle çelişmiş olmuyor muyum? albatros: bende yazıyorum..ama yazan herkes yalancıdır diyorum albatros: ama yazıyorum. albatros konuşmadan ayrıldı. Veysel: Kürşat, Senin çözüm için dediğin şey işin kolayına kaçmak, bence çözemeyince saçmaladın. Allah zalimdir demek, "Allah geleceği olmadan önce bilemez" demekle benzer bişey. Begenmediğin ayetleri yalanlarsan her problemi aklın sıra çözmüş mü olacaksın. kursat: bak allah zorla günah işletmiyormu kursat: ispatlamadım mı 10.000 delili var bunun albatros konuşmaya katıldı. Veysel: Yani haşa kuranda "Allah zalim değildir" anlamındaki ayetleri inkar mı ediyorsun? kursat: ayetlerin anlamını inkar ettim kursat: başka yol yok kursat: çıkış yok kursat: manasız dedim albatros: pardon kürşat katılamadım,neden zalim allah tekrar yapıştırabilir misin? kursat: bak allah zorla günah işletmiyormu albatros: sevapta öyle değil mi ona bakarsan kursat: evet albatros: eee kursat: yani mana yok bu hayatta albatros: tamam işte.. albatros: allah iyi ya da kötü olamaz albatros: merhametli de olamaz kursat: kurana mana vermeye kalkanın ayağı kayar kursat: allaha kötü denebilir iyide denebilir albatros: ne kötü olabilir ne iyi.. kursat: çünkü kötülük yapana kötüdür denebilir kursat: iyilik yapana iyi dendiği gibi albatros: iyilik/kötülük kavramları bizim algımızda oluşan olgular.. albatros: aslında iyi/kötü yok. kursat: bizim bakış açımıza göre düşünürsekbunlar allaha denebiir kursat: ancak onda bunlar kusur olmaz kursat: eksiklik olmaz neden mi albatros: bizde de kusur değil ki.. albatros: herşey karşıtıyla mevcut. kursat: bizde kusur albatros: yaşamın anlamı bunlar kursat: neden alalh için bunlar eksiklik değil biliyonmu kursat: çünkü kursat: bir şeyin eksik olduğunu söylediğimizde onun tam da olabileceğini hesaba katarak konuşuruz. yani daha iyi olabilirdi şeklinde kursat: ancak allah başka türlü olamazdı kursat: çünkü onu etkileyen yoktur kursat: o bakımdan bunlar onun için eksiklik değildir kursat: bakın kursat: ben bu konuda bence dünyada en fazla kitap okuyan ve araştırma yapan ve yapmış kişiyim kursat: çok tecrübemvardır kursat: o bakımdan bana güvenin kursat: ancakşunuunutmayınki albatros: yanlış konuşuyorsun kursat: bir şey demişsem muhakkak oraya delille gelmişimdir kursat: delilimidesorun albatros: en iyi benim diyorsun.. kursat: bence albatros: bunu demen için diğer tüm insanlarla konuşmun olman gerek,buna rağmen bunu söylüyorsan.. albatros: yine haksızsın albatros: sana göre sen doğrusun çünkü.. kursat: bak10.000 kişiyle konuştum kursat: ve samsunda bilgililer benle konuşmuyor kursat: namım çoktur albatros: samsunda!!! albatros: başka yerde değil ama.. kursat: arkamdan atarlar ama yanına gidince işim var derler albatros: ki orası bile muamma.. kursat: farketmez kursat: heryerde bu böyle olur kursat: yaninası anlatıyımmesela bir anı anlatıyım kursat: istermisiniz albatros: gerek yok.. albatros: aynı yere çıkar. kursat: anlatmakistiyorum albatros: peki.. kursat: bu samsun merkezde camihocalarının hemen hemen hepsibeniya tanır ya duymuştur kursat: neyse bu hocalar içind eancakmerkezde değil bir gençhoca var kursat: onla daha önce konuşmuştum kursat: bir gün bu bir arkadaşıyla izin yaparken camileri geziyor kursat: bir camiye geliyorlar merkezda kursat: ancak bu şahıs bana benziyor kursat: yanındakine hoşgeldin falan diyolar buna bişey demiyorla bu kızmış ya bende hocayım demişbana niye böyledavranıyorsunuz kursat: sen kürşat değilmisin demişler kursat: daha çok böyle anım var yani kursat: bu şahıs benibiyere götürdü merkezden uzak bi yer kursat: ilktanıştımız gün kursat: gittik kursat: ben tam konuşacambirkaçkelime konuştumdediler kibiz yatacaz saat akşam8 yani kursat: kızdımtamgiderken kursat: bunlara bir soru sordum kursat: o ara oraya 5 kişi gelmişdi kursat: bensoruyusorunca sen şu beden öğretmenivarmışomusun dediler kursat: evet dedim kursat: gelinkonuşalımdedim kursat: sen yanlışsın dediler ya kursat: bu dediler biri var dediler onla konuşmuş( şamda eğitim görmüş biriydi bu) adamı konuşturmamış dediler kursat: aslınd aben adama teksorusormuştum yarımsaat cevap alamamıştım. soru:cüzi iradeyi allahm ıyaratır idi kursat: neyse bu arada kursat: nası oldu anlamadımbenidışarı doğru itmeye başladılar albatros: olacağı bu.. kursat: ve bir anda kapı yüzüme kapanıverdi kursat: ayakkabımı bile zor buldum kursat: yaniçok olay abaşımageldi kursat: o bakımdan benle konuşmazlar kursat: daha dün kursat: samsunda nurcuların lideri var kursat: telefon açtım kursat: konuşmakistedimisöyledim kursat: müsait değilimdedi kursat: ne zaman müsaitsiniz dedim kursat: bilmiyomkidedi kursat: halbukigün boyuevde kendisi kursat: bukadar albatros: kürşat.. kursat: he albatros: burası sanal,burada konuşman sorun olmaz..ve güzel de.. albatros: ancak gerçek hayatta da burada olduğu gibi herkesle bunları konuşman sakıncalı olur diyorum. kursat: ama fazla insanlara ulaşmak istiyom televizyongibi albatros: olmadık sıfatlar takarlar üstüne.. kursat: taktılar Veysel: Ben de takayım mı? albatros: dışlanırsın.. albatros: kafir..inkarcı.. kursat: zatenben 15 yıldır dışlandım Veysel: Sorucu! Veysel: Arkadaşlar, benim çıkmam gerekiyor. albatros: insanlar zaten belli eder kendini,bunları her insanla konuşman anlamsız.. kursat: nası çok insana ulaşabilirim albatros: sabitfikir ve önyargılı bir kimse asla dönmez bildiği şeyden.. Veysel: Demin bişeyler yazdım, onları yapıştırıp çıkıcam. Veysel: Kürşat, sen de biliyorsun ki Kuran mana verilmeye en değecek kitap, yoksa sen dahil bu kadar akıllı adam üzerinde kafa patlatmazdı. Bence sadece şu anda psikolojik olarak iyi değilsin. Bazı şeyleri çözemedin diye ayetleri inkar etmen gerekmez. Veysel: Ben herşeyi delilli konuşurum diyorsun: Allah ben zalim değilim diyor, sen yok zalimsin diyorsun. Haşa Allah yalancı mı. Bunun delili nedir? Veysel: Kürşat sende soru çok, güzel, fakat cevap yok. Sen itikadi mezhepler arasındaki kader ile ilgili tartışmaya: "Herşey cebridir, Allah zalimdir" diyerek bir çözüm bulduğunu söylüyorsun. Başka birisi de çıkıp dese ki "Herkes Cennete gidecek, kimse cehenneme gitmeyecek", bu da mı bir çözüm olacak, hangisi daha doğru ya da yanlış? Veysel: Daha öncekii mailde dediğim gibi, bazı ayetleri inkar ederek çözüm bulmak tutarlı bir yöntem değil. Veysel: Gerçekten benim çıkmam gerek, mail atarsanız görüşürüz. Selamlar Veysel Perü kursat: bak soruyomsan kursat: iradesi olmayan birşey kasdedebilirmi Veysel: sorma! mantıklı cevap üret kursat: sordum albatros: sormadan öğrenilmez veysel.. albatros: kürşat ı takdirle izliyorum ve yolunu doğru buluyorum.. Veysel: Kürşat, televizyona çıkıp öğrenmek için soru mu soracaksın? kursat: öğretmek albatros: ancak buradan vardığı sonuç,kendini bağlar.. kursat: ben ünivesiteye gittim2 yılönce Veysel: Albatros "öğrenmek" demişti. kursat: bir kapı aralıktıgirdimiçeri kursat: adamfıkıhçı kursat: adama kaderi anattım 2 dakika oldu adam bana dediki kursat: öğrenmeye mi yoksa öğretmeye mi geldin kursat: öğretmeye diye cevap verdim kursat: ben bilmiyorumdedi albatros: öğrenmeye deseydin keşke.. kursat: çıkarkenbisorusorayımdedim kursat: allah günahların işlenmesini irade eder mi dedim kursat: etmez dedi kursat: günahlar işleniyormu dedim kursat: evet dedi kursat: o halde dünyada allahın iradesinin dışında bir şey mi oluyor dedin kursat: birden güldü ve sustu kursat: bende gittim Veysel: Adama kaderi anlattım dedin ya, o biryerlerde yazılı ise bana da mail olarak ataibilir mısın? kursat: yaniçok şey gördüm kursat: konuşmaoalrak kursat: bakveysel istersen sana mail atayım ekleme bilgileri kursat: yaz mailini kursat: kitapharici yazıları sana atayım Veysel: [email protected] [email protected] Veysel: Gücüne gitmesin ama Kuran manasızdır, Allah zalimdir diyen birinden yanlış şeyler öğrenebilirim diye düşünüyorum. kursat: olabilir kursat: ben çokhatayadüştüşm kursat: belkiyin ehatadayım albatros: bu güzel işte kürşat.. kursat: amauğaştımdidindin bu noktaya geldim kursat: bildiğim bu albatros: en iyisi olduğunu iddia edemezsin.. kursat: bence eniyisiyim albatros: peki,sana kalmış.. kursat: çokkibirliyimdeğilmi albatros: adına kibir dersen evet.. kursat: başka ne denebilir albatros: en iyisi olduğunu sanmak.. kursat: bir defasında gençlerlekonuşuyorum kursat: bana dedilerki bize kafir mi diyorsun evet dedim kursat: kızdılar kursat: ben gidiyordum beni çağırdılar kursat: dövmeplanları var kursat: çevremisardılar albatros: yaa.. albatros: yaaaa kursat: o ara ben said nursi kadera inanmaz demiştim kursat: kızdılar biri dedikimadem herşeyi biliyon birazdan dayakyiyeceğinide biliyonmudedi kursat: bende o zamanlar allahın iradesini inkar etmemiştim kursat: alalh dilerse döversiniz dilemezse dövemezsiniz demiştim kursat: birdenbiri şamar vurdubiri bana kursat: var 15 kişi albatros: kursat: diğerleri öbürünü tuttular kursat: öylebitti Veysel: Çok kibirlisin. Soruları cıkarmakta en iyisin, ama afedersin çok külüstür bir cevap çıkarıcısın. Senin de dediğin gibi itikadi konular şakaya gelmez. Millete kafir diyorsun, ama senin demin hata olabilir dediğin cevap! da küfür olamaz mı ("Kuran manasızdır, Allah zalimdir" lafları). kursat: sonra o bana vuranı gördüm biraz dayı gibiydi kursat: gine vuracakgibiydi kursat: nevara dedi kursat: bende allah bana vurdurttu dedimdi kursat: o da bunla çıkışılmaz deyip gittiydi kursat: aslındabişey söylemeliyim kursat: yalnayok kursat: yaaln kursat: yalan kursat: aslında bana insanların inanmaması çok normaldir kursat: öyle yani kursat: şaşırmam albatros: heralde yani.. kursat: hatta inanırsa biraz şaşırıırm kursat: çünkü benim bu dediklerim satılan kitaplardan pek değildir albatros: çünkü onlara göre;din akıl işi değil nakil işidir.. Veysel: kendinin de cevabını bulamadığın soruları insanlarla dalga geçmek için kullanıyorsun. Veysel: Kazandığın ilmi kibir duygularını tatmin için kullanıyorsun, kursat: daha çok kütüphane raflarındaki okunmayan kitaplarda yazar bunlar kursat: derin konular kursat: bakmesela Veysel: Soruları cıkarmakta en iyisin, ama afedersin çok külüstür bir cevap çıkarıcısın. Senin de dediğin gibi itikadi konular şakaya gelmez. Millete kafir diyorsun, ama senin demin hata olabilir dediğin cevap! da küfür olamaz mı ("Kuran manasızdır, Allah zalimdir" lafları). kursat: şu an okuduğumkitabı 5 sene önce okudum bir cümle anladım anlamadım Veysel: Ben çıktım. Selamlar Veysel konuşmadan ayrıldı. kursat: şimdi ise hem anlıyorum hem eleştiriyorum kursat: kolaydeğil bir sayfası 20 dakika alıyor bunu okuması kursat: tehafütül tehafüt yani tutarsızlığın tutarsızlığı, ibn rüşd yazdı kursat: çok zor kursat: mesela said nursinin kitabları bunların yanında alfabe kitabı gibi kalır kursat: kapatalım mı diceniz bişey varmı Şu anda bir Titreşim gönderdiniz! albatros: hayyam okudun mu? albatros: rubailerinden.. kursat: pek değil kursat: azışiirleri kursat: bazı albatros: Dileğin Tanrı dileği değil ki senin; Muradına ermeyi nasıl beklersin? Doğru olan Tanrı' nın dilekleriyse Yanlış demek senin bütün dileklerin albatros: ne rubaileri var.. albatros: 300 küsür kursat: bence onun adına çok ekleme var albatros: neden? kursat: birbirininiaynı albatros: Bilmem, Tanrım, beni yaratırken neydi niyetin, Bana cenneti mi, cehennemi mi nasip ettin; Bir kadeh, bir güzel, bir çalgı bir de yeşil çimen Bunlar benim olsun, veresiye cennet de senin. kursat: tysonburadamısın a albatros: kürşat,oruç zamanı neden güneşle alakalı olarak belirlenmiş? kursat: nedensiz kursat: herşey nedensiza albatros: oruç neden peki? kursat: öncesiz ilme göre olduğundan kursat: diyomya herşey nedensiz albatros: oruç tutulmalı mı? kursat: evet albatros: güneşe göre mi? kursat: evet albatros: kuzey iskandinav ülkelerinde olanlar ne yapacak peki.. albatros: 20 saati aşan güneşli günler oluyor.. kursat: ona biceepverilyo kursat: yakınındaki normale yakın yerin saatini kullanacak o vakitlerde yapacak ibadetini kursat: takviminie göe albatros: hangi yakın.. kursat: kapatıyomben okeymi albatros: neresi yakın? kursat: normalea yakın bir durumu olan yerin takvimini alacak kullanacak kursat: 5 vakit namaz vaktiolan yerin albatros: normale yakın.. kursat: he albatros: kuranla çelişmez mi o zaman albatros: süresi belirtilmiş.. kursat: öyle bir çözüm önerilmiş kursat: kabuledilmiş albatros: kafasına göre yani.. kursat: he albatros: bu da sana göre doğru.. kursat: öyle kursat: kapatıyom albatros: anlaşıldı. kursat: okeymi albatros: akıl yürütmen böyle mi? kursat: he albatros: çıkıyon mu? kursat: he albatros: gelcen mi? kursat: bilmem buakşamolamyabilir kursat: kardeşim gelir bırakmaz kursat: akşampekgiremiyomondan albatros: tamam,görüşürüz yine o zaman.. kursat: Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 Tüm yaratılanlar sonludur.. Uzay, zaman..vs..vs.. Ancak Allah bakidir.. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 Nasıl bilebiliyorsun bunu. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2005 Nakli delillerle, aklımla ve mantığımla.. Alıntı
Φ emrahh Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2005 Umarım Kursatotcu ile yazışmamda kullandığım cümleler bir yanlış anlamaya yolaçmamıştır okuyanların kafalarında. Aslında bu konuya yazıp yazmama konusunda epey düşündüm.İnsanlar söylediklerimi yanlış yorumlar mı diye. Aslında benim burada anlatmak istediğim konu Kurstaotcunun ispatladığını düşündüğü konulardaki (mesela insanın özgür iradesinin olmadığı ve benzeri konularda) temel aldığı düşüncelerin çürük ve mesnetten yoksun olması. Yoksa uzayın veya kainatın veya evrenin ne dersek diyelim haddinin hududunun veya sınırının olup olmadığı veya var ise sınırları hakkında ahkam kesmek değil.Bunun bilgileri kim ne derse desin kim hangi hükmü verirse versin Allah-u Teala'nın katındadır.İlmi Allah-u Teala katında olan ve cüzi bir kısmı bizlere bildirilmiş olan bu ve buna benzer konular hakkında bilgi sahibi olmanın bir avantaj olmadığı gibi bilgisiz olmanın da bir dezavantaj olmadığı düşüncesindeyim. Biraz önce de söylediğim gibi gayem Kursatotcunun bu ispatında (ve daha önceki bazı başka ispatladığını düşündüklerinde)kendimce gördüğüm tutarsızlıları gözönüne sermek. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2005 Anlaşıldı emrah sağol... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2005 önce uzayı sonsuz bir cisim kabul edelim ve ondan sonlu bir parça kopardığımızı varsayalım. bu parçayı (mesela 10 metrekare) kopardığızda geriye kalan sonlu mu yoksa sonsuz mudur? eğer sonlu denirse cevap: geriye kalan sonlu ise ve kopardığımızda sonlu olduğuna göre, sonu +sonlu =sonlu düşüncesine göre uzay sonlu demektir. eğer sonlu miktarda parçayı kopardığımızda geriye kalan miktar sonsuzdur denirse devam ediyorum: bu kopardığım parçayı tekrar yerine koyuyorum. şimdi soruyorum: şimdiki hali kopardığım andaki halinden daha mı büyük yoksa eşit mi? eşit derse, cevap: halbuki "bir cisme sonlu bir cisim eklenince, eklenmeden önceki halinden büyük olur." akli delili gereğince bu cevabı yanlış demektir. dolayısıyla şahıs bu soruya, yani: kopardığım parçayı eklediğimde, bu parçayı eklemeden önceki halinden büyük olur mu? şeklindeki soruya: "evet büyük olur" demek zorundadır. devam ediyorum: ama siz bu parçayı eklemeden önceki haline de sonsuz demiştiniz. soruyorum: sonsuzdan daha büyük bir boyut olur mu? mantıken olmaz. dolayısıyla eğer siz parçayı eklediğimde, eklemeden önceki halinden büyüktür diyorsanız, parçayı eklemeden önceki haline de sonlu demek zorundasınız. ve ben sonlu miktardaki uzaya, sonlu miktar ekleyince yine sonlu miktar uzay olur. yani bu delil uzayın ve bütün cisimlerin sonlu boyutta olduğunu ispatlıyor. Delil dediğin şey "Saçmalıktan" öte bir şey değil... Sen sonsuz uzaydan bir parça koparacaksın, ve bu parçayı sonsuzluğun dışına çıkaracaksın öyle mi? Kardeşim kopardığın parçayı sonsuzluğun dışına çıkarabiliyor isen, o şey "sonsuz" değildir zaten. Kaldı sonsuzdan bir parça kopardığında, o parça da sonsuzun içindedir... :A (2005 yılı) silsilesi ve B (2000 yılı) silsilesi düşünelim. ikisi de geçmişe doğru sonsuza dek olaylar zinciri şeklinde gittiğini varsayalım. ancak B silsilesi, A silsilesinden sonlu miktarda eksik olan bir silsile olsun. düşünelim: B olaylar silsilesi , sayıca A silsilesinden küçük mü, eşit mi? "eşit" denirse, olmaz, çünkü başta kabul ettik ki : sonlu miktarda küçük bir silsiledir bu B silsilesi (2000 yılı) dolayısıyla B olayları, A olaylarından sayıca küçük diyeceksiniz. soru: siz B' yi sonsuz olaylar zinciri kabul ettiniz. A ' dan olayların sayısı küçük derseniz, daha siz nasıl B 'ye sonsuz sayıda olay diyeceksiniz? çünkü bir olaylar silsilesinden (A' dan) küçük dediğiniz silsileye sonsuz sayıda diyemezsiniz. sonlu sayıda demek zorundasınız. bunu kabul ettinizse , şimdi A 'ya bakalım, siz B 'yi sonlu sayıda silsile kabul edince, B 'den yani sonlu sayıdaki olaylar silsilesinden, sonlu miktar büyük olan silsile de sonludur. demek ki A silsilesi de sonludur. yani iki silsile de aslında sonludur. bu delil olayların geçmişe doğru sonsuza dek gitmeyeceğini gösteren tatbik delilidir. aslında tam böyle değil ama ben basitçe anlattım. ateistlerin savunduğu , olayların sonsuza dek geri gittiği görüşünü çürüten bir delildir. "Sonsuz" ile diğer bir "sonsuz" u karşılaştırıyorsun ve bir sonsuz'u diğerinden eksik kabul ediyorsun.. Böyle saçma bir şey olabilir mi? Sen önce "sonsuz" kavramını bir öğren, sonra tartışalım... Alıntı
Φ AdgU Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 kursatotcu nun POPSTAR AJDAR olduğuna tam kanaatim gelmishtir vesselam. AdgU_ Alıntı
Φ kursatotcu Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 ya bu fikrimden vazgeçtim uyarıları dikkate aldım ve delilin saçma olduğuna kanaat getirdim artık uzay sonsuz diyorum. sıkıştığım olay, sonsuz kabul edilen bir cisimden sonlu bir miktarın koparılıp bir yere konamayacağı idi. bu uyarıları yapanlara teşekkürler Alıntı
Φ kursatotcu Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2006 ya ver cevap:allahın bizde yarattığı şeyleri mi düşünüyoruz evet mi hayır mı Alıntı
Φ kursatotcu Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2006 bingbang'e inandığını söyleyen bir ateist ateizmi bilmemektedir. ateizme göre madde ezelidir başlangıçsızdır. öyleyse soruyorum bunlara, benim de içinden çıkamadığım şu soruyu: olaylar artıyormu evet derse, artan olaylar zincirinin başı varmıdır? veya artan olaylar sonlu mu yoksa sonsuzmuydu? artan olayların sonlu olması lazım denecektir. dolayısıyla olayları geçmişte başlangıcını savunmak durumunda kalacaksınız. ama unutmayın ki ateiszm maddenin ezeli, başlangıçsız olduğu inancı üzerinde temellenmiştir. bu soruma yanıt veremezseniz nasıl kendinize ateist diceksiniz. ben de madde ezeli diyorum ama ben allaha inanan biriyim, sudur nazariyesinin benzeri şeklinde bir görüşüm var. Alıntı
Φ kursatotcu Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2006 *** Günahlar Allah’ın irade etmesi (dilemesi) sonucunda mı yoksa iradesi dışında mı meydana geldi? Alıntı
Φ kursatotcu Gönderi tarihi: 13 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 13 Ağustos , 2006 dedi:kardes sen ne diyon yav allah var mi yok mu ? allah isleyecegin gunahi yaratti senide yaratti bu gunahi islemen icin islmek istemen gerek onuda yapti o zaman allah her seyi yaptiriyor niye ozaman cehenneme atiyor ?????? cevap:allah yaptıklarını yapmaya mecburdu. çünkü bunlar ilminde vardı ilmi yanlış çıkmaz yani olaylar başka türlü olamazdı Alıntı
Φ kursatotcu Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2006 *** Alemin cisim olarak sonsuz olduğunun delili: Önce alemi cisimsel olarak sonlu kabul edelim. Sorarım: Sonlu alemin ötesinde boşluktan mı yoksa doluluktan mı söz edilebilir? "Doluluktan" derse, doluluk zaten maddedir, dolayısıyla bunu dersen, aleme sonlu diyemezsin. mecburen "boşluktan söz edilebilir" diyecek. Soru: Boşluk var mıdır, yok mudur? "vardır" derse, soru: Boşluğun maddesi var mı? "yok" der. "maddesi olmayan şeye neden var diyorsun" derim, "tamam öyleyse boşluk yoktur" der. Derim ki: "boşluk yoktur" demek, "boşluğun olduğu bir yer yok" manasına gelmiyor mu? "evet, öyle" der. dolayısıyla "boşluğun olduğu bir yer yok" sözü ise, "doluluğun olmadığı bir yer yok" anlamına gelmiyor mu? diye sorarım. "evet, o anlama geliyor" der. "doluluğun olmadığı bir yer yok" demek de, başta kabul ettiğimiz, sonlu alemin ötesinde, boşluğa yer vermeyecek şekilde doluluk olduğu, yani maddesel olarak sonsuz olduğu anlamına gelir. Alıntı
Φ kursatotcu Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 26 Eylül , 2006 *** Kitap: Metafizik yazar: Aristoteles _Sh. 66: Ancak ortadan kalkabilir olmayan iki şey vardır: Değişme ve zaman. Zaman ne varlığa gelmiş olabilir, ne de varlıktan kesilebilir. Çünkü bu, zamanın var olmasından önce, bir zamanın olduğu veya zamanın ortadan kalkmasından sonra bir zamanın olacağı anlamına gelir. _Sh. 497: Zaman ezeli – ebedidir. Çünkü önce ve sonra kavramları zamandan bağımsız olarak tasarlanamazlar. Zamanın dışında ne önce ne sonra vardır. Zaman hiçbir zaman başlamamıştır ve hiçbir zaman ortadan kalkamaz. Çünkü eğer başka türlü olsaydı, zamandan önce bir zamanın olduğunu ve zamandan sonra bir zamanın olacağını söylemek gerekirdi. Alıntı
Φ kaoss Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2007 önce uzayı sonsuz bir cisim kabul edelim ve ondan sonlu bir parça kopardığımızı varsayalım. bu parçayı (mesela 10 metrekare) kopardığızda geriye kalan sonlu mu yoksa sonsuz mudur?. . . bunu kabul ettinizse , şimdi A 'ya bakalım, siz B 'yi sonlu sayıda silsile kabul edince, B 'den yani sonlu sayıdaki olaylar silsilesinden, sonlu miktar büyük olan silsile de sonludur. demek ki A silsilesi de sonludur. yani iki silsile de aslında sonludur. bu delil olayların geçmişe doğru sonsuza dek gitmeyeceğini gösteren tatbik delilidir. aslında tam böyle değil ama ben basitçe anlattım. ateistlerin savunduğu , olayların sonsuza dek geri gittiği görüşünü çürüten bir delildir. senin söylediğin tamsayılar kümesinden 3 ü çıkarıp eklemek gibi bişey. çıkardığın zaman o kümede yine sonsuz tane sayı vardır oturup saymak istersen sonsuz zaman alır değilmi? 3 ü ekleyince say bide daha mı uzun sürer sence? sonsuzu sonlandırarak düşünüyorsun. sen teistsen eğer beyninin sınırlı olacağını düşünmelisin. sınırlı bir beyinle sınırsız şeyi düşünmemelisin. allah da sonludur böyle düşününce yani ezeli deildir. örnek olarak geçmiş 3 seneyi yaşanmamış olarak düşün. allahınvar olduğu süre sınırsızdır deil mi sana göre? bide o 3 seneyi ekleyip düşün o zaman bu sürenin daha uzun olması gerekmezmi bu mantığa göre? allah ezeli deildir o zaman. kendinle çelişiyorsun aslında. Alıntı
Φ abraham Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2007 kursatotcu kardeş diyelimki seni uzayın sonuna getirdik elini bir uzatsan o sınır çizgisinden öteye ne olur acaba? elin duvaramı çarpar? yoksa boşluğamı gider yoksa elinin çizgiden öteye geçen yerleri yokmu olur? Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2007 önce uzayı sonsuz bir cisim kabul edelim ve ondan sonlu bir parça kopardığımızı varsayalım. Önce sonsuz ne demektir onu öğren diğerlerine sonra bakarız.... Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2008 Kürşat abiyi samsunda tanımayan yoktur.. :D selodayıda alternatifforumdan tanır..2005 li yıllardan.. Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2008 önce uzayı sonsuz bir cisim kabul edelim ve ondan sonlu bir parça kopardığımızı varsayalım. bu parçayı (mesela 10 metrekare) kopardığızda geriye kalan sonlu mu yoksa sonsuz mudur? eğer sonlu denirse cevap: geriye kalan sonlu ise ve kopardığımızda sonlu olduğuna göre, sonu +sonlu =sonlu düşüncesine göre uzay sonlu demektir. eğer sonlu miktarda parçayı kopardığımızda geriye kalan miktar sonsuzdur denirse devam ediyorum: bu kopardığım parçayı tekrar yerine koyuyorum. şimdi soruyorum: şimdiki hali kopardığım andaki halinden daha mı büyük yoksa eşit mi? eşit derse, cevap: halbuki "bir cisme sonlu bir cisim eklenince, eklenmeden önceki halinden büyük olur." akli delili gereğince bu cevabı yanlış demektir. dolayısıyla şahıs bu soruya, yani: kopardığım parçayı eklediğimde, bu parçayı eklemeden önceki halinden büyük olur mu? şeklindeki soruya: "evet büyük olur" demek zorundadır. devam ediyorum: ama siz bu parçayı eklemeden önceki haline de sonsuz demiştiniz. soruyorum: sonsuzdan daha büyük bir boyut olur mu? mantıken olmaz. dolayısıyla eğer siz parçayı eklediğimde, eklemeden önceki halinden büyüktür diyorsanız, parçayı eklemeden önceki haline de sonlu demek zorundasınız. ve ben sonlu miktardaki uzaya, sonlu miktar ekleyince yine sonlu miktar uzay olur. yani bu delil uzayın ve bütün cisimlerin sonlu boyutta olduğunu ispatlıyor. ** tatbik delili adı verilen ve olayların geçmişe doğru sonsuza dek gidemeyeceğini ispatlayan bir delildir : neden.........................................eser A silsilesi neden.......................eser B silsilesi :A (2005 yılı) silsilesi ve B (2000 yılı) silsilesi düşünelim. ikisi de geçmişe doğru sonsuza dek olaylar zinciri şeklinde gittiğini varsayalım. ancak B silsilesi, A silsilesinden sonlu miktarda eksik olan bir silsile olsun. düşünelim: B olaylar silsilesi , sayıca A silsilesinden küçük mü, eşit mi? "eşit" denirse, olmaz, çünkü başta kabul ettik ki : sonlu miktarda küçük bir silsiledir bu B silsilesi (2000 yılı) dolayısıyla B olayları, A olaylarından sayıca küçük diyeceksiniz. soru: siz B' yi sonsuz olaylar zinciri kabul ettiniz. A ' dan olayların sayısı küçük derseniz, daha siz nasıl B 'ye sonsuz sayıda olay diyeceksiniz? çünkü bir olaylar silsilesinden (A' dan) küçük dediğiniz silsileye sonsuz sayıda diyemezsiniz. sonlu sayıda demek zorundasınız. bunu kabul ettinizse , şimdi A 'ya bakalım, siz B 'yi sonlu sayıda silsile kabul edince, B 'den yani sonlu sayıdaki olaylar silsilesinden, sonlu miktar büyük olan silsile de sonludur. demek ki A silsilesi de sonludur. yani iki silsile de aslında sonludur. bu delil olayların geçmişe doğru sonsuza dek gitmeyeceğini gösteren tatbik delilidir. aslında tam böyle değil ama ben basitçe anlattım. ateistlerin savunduğu , olayların sonsuza dek geri gittiği görüşünü çürüten bir delildir. sevgili arkadaşım lütfen insanların size (en azından benim) gülüyor olmasını engelleyin, ''aha da ispatı'' diyerek başladığın tüm yazılanları kastederek soruyorum; şimdi bu bir ispatmı; öyle ise sıkı dur; ve oku; bunca dil döktüğün ve bilimsellik adına yazdığın herşeyin ne kadar basit bir şekilde, akıl dan uzak oluşunu ispat edecek (ALLAH ın izni ile) oluşuma tanık ol; değerli arkadaşlar uzay sonsuz mu değilmi? bir insanın bunu kavrayabilmesi hatta hakkında konuşabilmesi için öncelikle; Sonsuz nedir sorusuna verecek bir cevabı olmalı; yani Sonsuzluk hakkında fikri olması gerekir ki, yukarıda ki izahatın, (aha da uzay sonsuz değildir) izahatının bu vasıftan bu mantıktan çok uzak olduğunu şimdi gözler önüne sereceğim; şöyleki; daha yazının başında sonsuz uzaydan bir parça alalım deniyor, soruyorum size sonsuzluktan bir parça alınması nasıl mümkün olur..? diyelim ki aldın, nasıl olurda bütünün kendisi sonsuz oluyor da, o bütünü oluşturan parçalar hatta zerreler (yani alabileceğini iddaa ettiğin parçanın kendisi) sonsuz değil de, sonlu oluyor. Yani şimdi sen diyorsun ki, sonlu olan (bir boyutu ve sınırları olan) parçalar kendi aralarında toplanmış ve bir sonsuz oluşturmuş öylemi, arkadaşım lütfen kendine daha fazla güldürme (en azından müslümanın kafasında şüphe bırakmak isteyen bir ateist değilde gerçekten bir müslüman isen bunu yapma) yok eğer ben onu demek istemedim diyeceksen; yani ''bir sonsuzu oluşturacak herşeyin yine sonsuz olmak zorunda olduğunu'', ''sonluların sonsuz oluşturamayacağını'' öğrendin ise, kabul etmek zorundasın ki sonsuz bir şeyin sonlu bir parçası olamaz (mesela alalım dediğin 10metre kare gibi). tabiki bu durumda; olması mümkün olmayan bir şeyi de (Sonsuzun var olmayan sonlu parçasınıda) kimse bıçakla pasta dilimler gibi kesip biçemez... Anlamayanlara bir daha anlatamayacağım, cünki gülerken yazı yazamıyorum. Eğer hem ALLAH ın hem Uzay ın nasıl olupta sonsuz olduğunu merak eden varsa; bu yüksek hakikatı açılacak yeni bir başlıkta, beyan ve ispat etmekten şeref duyarım. Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ pcked Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 sonsuzlukta sonlu bir alem yapmış olabilir aslında. güneş ışığına karşı yeraltından çıkamayan teknolojisi yetmeyen bir canlı için sonsuzluk yeryüzündeki toprağın etrafında gezinmesi gibidir.örnek bir karınca veya daha küçük bir canllı için insanın 1 kilometrede koşabildiği alan o canlı için sosuz sayılabilir. yaratıcı evrenin içinde olmak zorunda değil,evrende sonsuzluk olmak zorunda değil,biizm algılarımzla her sonluluk yaratanın sonluluğunu kanıtlamaz.biz kendi oluşturduğumuz düşüncelerin algıların neticesinde zaman,başlangıç,son v.s nedenleri belirliyoruz. evrenimiz bir adamın elindeki zeytin tanesi olabilir,bu adamın ve içindekilerin sonluluğunu isbatlamaz. tabi bu anlatıklarım kürşat otçunun verdiği tarifle ilgisi yok onu atladık. bu ayrı bir bakış açısı sadece. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.