Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

uzay sonludur aha ispatı


kursatotcu

Önerilen İletiler

önce uzayı sonsuz bir cisim kabul edelim ve ondan sonlu bir parça kopardığımızı varsayalım. bu parçayı (mesela 10 metrekare) kopardığızda geriye kalan sonlu mu yoksa sonsuz mudur? eğer sonlu denirse cevap: geriye kalan sonlu ise ve kopardığımızda sonlu olduğuna göre, sonu +sonlu =sonlu düşüncesine göre uzay sonlu demektir. eğer sonlu miktarda parçayı kopardığımızda geriye kalan miktar sonsuzdur denirse devam ediyorum: bu kopardığım parçayı tekrar yerine koyuyorum. şimdi soruyorum: şimdiki hali kopardığım andaki halinden daha mı büyük yoksa eşit mi? eşit derse, cevap: halbuki "bir cisme sonlu bir cisim eklenince, eklenmeden önceki halinden büyük olur." akli delili gereğince bu cevabı yanlış demektir. dolayısıyla şahıs bu soruya, yani: kopardığım parçayı eklediğimde, bu parçayı eklemeden önceki halinden büyük olur mu? şeklindeki soruya: "evet büyük olur" demek zorundadır. devam ediyorum: ama siz bu parçayı eklemeden önceki haline de sonsuz demiştiniz. soruyorum: sonsuzdan daha büyük bir boyut olur mu? mantıken olmaz. dolayısıyla eğer siz parçayı eklediğimde, eklemeden önceki halinden büyüktür diyorsanız, parçayı eklemeden önceki haline de sonlu demek zorundasınız. ve ben sonlu miktardaki uzaya, sonlu miktar ekleyince yine sonlu miktar uzay olur. yani bu delil uzayın ve bütün cisimlerin sonlu boyutta olduğunu ispatlıyor.

 

** tatbik delili adı verilen ve olayların geçmişe doğru sonsuza dek gidemeyeceğini ispatlayan bir delildir :

 

neden.........................................eser A silsilesi

 

neden.......................eser B silsilesi

 

:A (2005 yılı) silsilesi ve B (2000 yılı) silsilesi düşünelim. ikisi de geçmişe doğru sonsuza dek olaylar zinciri şeklinde gittiğini varsayalım. ancak B silsilesi, A silsilesinden sonlu miktarda eksik olan bir silsile olsun. düşünelim: B olaylar silsilesi , sayıca A silsilesinden küçük mü, eşit mi? "eşit" denirse, olmaz, çünkü başta kabul ettik ki : sonlu miktarda küçük bir silsiledir bu B silsilesi (2000 yılı)

dolayısıyla B olayları, A olaylarından sayıca küçük diyeceksiniz.

soru: siz B' yi sonsuz olaylar zinciri kabul ettiniz. A ' dan olayların sayısı küçük derseniz, daha siz nasıl B 'ye sonsuz sayıda olay diyeceksiniz? çünkü bir olaylar silsilesinden (A' dan) küçük dediğiniz silsileye sonsuz sayıda diyemezsiniz. sonlu sayıda demek zorundasınız.

 

bunu kabul ettinizse , şimdi A 'ya bakalım, siz B 'yi sonlu sayıda silsile kabul edince, B 'den yani sonlu sayıdaki olaylar silsilesinden, sonlu miktar büyük olan silsile de sonludur. demek ki A silsilesi de sonludur. yani iki silsile de aslında sonludur.

bu delil olayların geçmişe doğru sonsuza dek gitmeyeceğini gösteren tatbik delilidir.

aslında tam böyle değil ama ben basitçe anlattım.

 

ateistlerin savunduğu , olayların sonsuza dek geri gittiği görüşünü çürüten bir delildir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

okudun da ne anladın? sonuç ne?

biri dedi

cevap: anladım tabi o aralar bu konuyu inceledim sadece bunları değil evrimle ilgili başka kitapları da inceledim .ve anladım dönen dolapları

kısaca yazayım ancak geniş izahı daha evvel "darvin mevzusu" diye başlık açmıştım orada anlatmıştım oraya bakın.

 

bak ben de yalan yok söylüyom.bu darvin denen şahıs gençliğinde okey mi gemiye biniyo galapagos adasına gidiyo burada araştırmalar yapıyo 5 yıl inceliyo ve anlıyo ki türler birbirinden türedi diyo. çünkü türlerin benzerliklerini görüyo , ancak 1850 de çıkarttığı türlerin kökenini. o zamanlar daha teknik geride ve detaylı inceleme olanağı yoktu buna rağmen çok emin ifadeler kullanıyordu. daha sonra dedikleri teknik ilerlediğinde çürütülecekti( yani insan vücudunün çok karışık olduğu gibi konular anlaşıldı). neyse bu kitabı yayınlayınca zaten ateizm bilinen bir şeydi ancak darvin bu görüşü daha evvel de yaşayanlardan almıştı lamarctan. lamarc türler, zor altında gelişir demişti. mesela zürafanın niye boyu uzun? çünkü kaldığı yerde yiyecekler ağaçyta o da kendini zorladı ve boyu uzadı. geyik niye hızlı? çünkü aslan peşinde gibi açıklamarda bulunuyordu. lamarc

ancak darvinin en önemli orjinal görüşü şuydu: güçsüz olan elenir görüşüydü. mesela canlı türleri var ya, güçlü güçsüzü yiyo ya,güçlü kalıyo okey mi? sonra bu güçlüler çiftleşiyor ve tür güçlülerin çiftleşmesi ile daha güçleniyor. bir önceki nesilden daha iyi oluyo diyo. okey mi böyle böyle gelişe gelişe türler evrim geçiriyo diyo darvin buna dayanıyo.

fakat buna kendi zamanında delil bulamıyo ve şunu itiraf ediyo yav diyo eğer dediğim gibiyse yani tek bir türden (o da denizde olan bir hücreyle başlıyo) neyse, yani tek türden böyle gelişe gelişe hayvanlar olduysa, mesela denizden karaya çıkma, sürüngen olma, karadan havaya çıkma ve kuş olma. yani bunlar bir türden ise diyor geçiş formu denen yani sürüngen-memeli karışımı, yani karadan- havaya geçerken kalan, ölen hayvanların fosilleri kalması lazım diyo bu darvin çok olması lazım diyo bu ara fosillerin okey mi?

yav bulamadık diyo sonra diyo ki ama tahmin ediyom ki diyo, teknik ilerlediğinde kazılacak ve bulunacak diyo. ama 150 yıl geçti ve bulunamadı hatta öyle oldu ki evrimciler şaşırdı bir delil lazımdı onlara neyaptılar? şunu yaptılar. yani kendileri yaptılar bu delili. yani bak örnek vardı: pitdown mıydı neydi. hani adam yapmış insan kafatası ile orangutan çenesini birleştirmiş, onlara bir madde ile eski görünüşü vermiş. bunu bulduğunu söylediğinde bütün evrimiciler bayram yaptı. 50 sene sonra mı 30 sene sonra mı adamın biri, yani bir şey keşfetmiş, kemik yaşını gösteren bir şey bulmuş. müzedeymiş bu kafatası. ona bunu yapmışlar yani yaşını ölçmüşler, meğer birkaç yüzyıllıkmış bu kemikler. bu kafatası yani çenede öyle. herif orangutan çenesini , dişleri eğelemiş, düzeltmiş, üç kağıt olduğu saptandı.

. yav zaten ateistler bu görüşü sözde bağlıdırlar. çünkü onlar buna dayanmaz. zaten onlara bu dünya nasıl oldu dersen, zaten orda şaşırıyo bunlar. madde ezeli , başlangıcı yok derler esas. bu darvin olayı onların esas delili değildir yani.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kursat:

 

ha son görüşümübilmiyon demi

 

zafer@:

 

anlatsana

 

kursat:

 

buseeefer çoıldıracan

 

zafer@:

 

nerde kalmıştık

 

zafer@:

 

hadii

 

kursat:

 

allaha zalim dedim

 

zafer@:

 

daha önceden de demiştin

 

kursat:

 

yo

 

kursat:

 

ilk

 

zafer@:

 

daha önceden adaletsiz diyodun

 

zafer@:

 

galiba

 

kursat:

 

adaletsiz demiştim

 

kursat:

 

bakzalim ama bu onun için eksiklik değil

 

kursat:

 

kamera aç

 

kursat:

 

bende yok

 

 

 

zafer@ sizi görüntülü konuşma uygulamasını başlamak için davet ediyor. Daveti Kabul Et (Alt+C) veya Reddet (Alt+D) istiyor musunuz?

 

 

 

görüntülü konuşma uygulamasını başlatma davetini kabul ettiniz.

 

 

 

Zafer ile Görüntülü Konuşma sona erdi.

 

 

 

zafer@:

 

interneti yavaşlatıyor

 

kursat:

 

ok

 

kursat:

 

alem sonradanmı oldu

 

kursat:

 

cevap versene

 

zafer@:

 

evet

 

kursat:

 

neydan sonra

 

zafer@:

 

Allah tan sonra

 

kursat:

 

ne kadar sonra sonlu bir süre sonramı sonsuz bir süre sonramı

 

zafer@:

 

sana desem ki sonlu bir süre sen diceksin ki ezelden sonraki sonlu süre de ezeldir

 

zafer@:

 

sonsuz süre desem henüz gelmemiştir

 

kursat:

 

ne diyon

 

zafer@:

 

ikisinmi de dmiyom

 

kursat:

 

söyle bakalım

 

kursat:

 

ya sonlu dicen ya sonsuz

 

zafer@:

 

bilmiyom

 

kursat:

 

madem ikisinide demiyon o halde neden aleme sonradan diiiyoon

 

zafer@:

 

öncemi ya

 

zafer@:

 

önce de değil

 

zafer@:

 

neysen önce

 

zafer@:

 

mesela

 

kursat:

 

nası

 

zafer@:

 

sen aleme ezeli m idiyorsun

 

kursat:

 

ben aleme öncesiz diyom başlangıcı var ama

 

zafer@:

 

hem başlangıcı var

 

kursat:

 

ancak çok önemli bir sorunum var

 

zafer@:

 

hem de öncesiz nasıl

 

zafer@:

 

diyebiliyorsun

 

kursat:

 

şöyle

 

kursat:

 

sudur görüşü vardır

 

kursat:

 

plotinos ççıkardı bunu

 

kursat:

 

eskiden

 

kursat:

 

300 lü yıllarda mı ne

 

kursat:

 

taşma demek

 

zafer@:

 

yani

 

kursat:

 

alem allahtan taştı çıktı dediancak alem allahtan zaman olarak sonra değildir beraberdir dedi

 

kursat:

 

bugörüşüfarabiveibnsinada savundu

 

kursat:

 

anca bir problem var,,,

 

kursat:

 

bu görüşe göre allahın başlangıcı kabuledilmiş oluyor onlar bunu göremedi ben gördüm

 

kursat:

 

napacam bilmiyom

 

zafer@:

 

he he kaldınmı ortada

 

zafer@:

 

kursat:

 

he

 

kursat:

 

3 haftadır burdayım milim ilerleme yok

 

kursat:

 

napacam

 

zafer@:

 

şöyle düşün Allah zamana müdahele edebilir mi

 

kursat:

 

aleme sonradan diyenlerde aslında allahın varlığının başlangıcını kabul ediyo ama farkında değil ispatllıyım mı

 

zafer@:

 

ne kadar sonra meselesi ile direk olarak ispatlanmış oluyor

 

kursat:

 

evet

 

kursat:

 

anlatıyım daha iyi anla

 

kursat:

 

okeymi

 

zafer@:

 

ok

 

kursat:

 

yukarda şöylededik

 

kursat:

 

Allah tan sonra

 

kursat:

 

ne kadar sonra sonlu bir süre sonramı sonsuz bir süre sonramı

 

zafer@:

 

evet

 

kursat:

 

eğer sonsuz süre dersen şunusoracam

 

kursat:

 

sonsuz süre tüketilebilirmi sonuna varılabilirmi

 

zafer@:

 

hayır

 

zafer@:

 

sonlu da sonsuz - sonlu = sonsuz

 

zafer@:

 

sonsuzun 1 azıda sonsuz dur

 

kursat:

 

o halde sonsuz süre olsaydı alem varlığa gelemezdi değilmi halbuki alem varlıkta o halde sen ne demeye mecbur kalacaktın

 

zafer@:

 

evet

 

kursat:

 

sonlusüre geçtidemeye mecbur kalmıcakmıydın

 

 

 

Şu anda bir Titreşim gönderdiniz!

 

 

 

zafer@:

 

evet

 

kursat:

 

bende dicemki

 

kursat:

 

sonlusüre diyorsan başı ve sonu belli olması lazım değil mi

 

zafer@:

 

evet

 

kursat:

 

sonuna alemin başlangıcı diyolar demi

 

zafer@:

 

evet

 

kursat:

 

başına ise allah dediklei için yine allahın varlığının başlangıcını kabul etimiş olmuyorlar mı anladınmı

 

zafer@:

 

anladım

 

kursat:

 

yani hiç kimsenin görmediğini gördüm ve tıkandım bütün deliller allahın varlığının başlangının varlığını gösteriyor napacam

 

kursat:

 

yani suduru kabul edenler şunu göremedi zaaafer

 

zafer@:

 

başlangıç varsa başlangıcın öncesi de olması lazım değil mi

 

kursat:

 

onlar bunu kabul ettiler ve allahı başlangıçsız kabul ettiler ama sorun şuydu

 

kursat:

 

evet problem o işte

 

kursat:

 

sorun şuydu

 

kursat:

 

onlar aleme de allaha da ezeli dediler

 

kursat:

 

ama problem şu

 

kursat:

 

olaylar geriye doğru sonsuza dek gitmiyor bu kesin delille sabit

 

kursat:

 

hal böyle olunca

 

kursat:

 

allah ile alem zaman olarak farklı değli diiyen sudura göre

 

kursat:

 

nasıl ki alem geçmişe doğru sonludur ve başlangıc ıvardır o halde allahın da başlangıcı olmalıdır

 

kursat:

 

işte tıkandığım nokta bu

 

kursat:

 

kimseye anlatamıyorum

 

zafer@:

 

sen iyi tıkanmışşın

 

kursat:

 

napacam ne tavsiye ediyooon

 

zafer@:

 

dinlen biraz

 

zafer@:

 

kursat:

 

ama bir karar vermeliyim

 

kursat:

 

delilerimi nası buldun

 

kursat:

 

bir mantıksızlık gördün mü

 

zafer@:

 

güzel

 

zafer@:

 

her zamanki gibi

 

zafer@:

 

kursat:

 

peki sence ne mana çıkıyor

 

zafer@:

 

bence bişey çıkmıyor

 

kursat:

 

yani allah yoktan yarattı nası denecek

 

zafer@:

 

vardan yarattı da denemez

 

kursat:

 

sudur görüşüne göre zaten allahın yaratma sıfatı yok ki bilmesiyle oluyo bu olaylar

 

kursat:

 

yeniplatonculuk

 

kursat:

 

kurucusu plotinos

 

kursat:

 

farabi bundan aldı bu görüşleri

 

kursat:

 

ibnisinada farabiden

 

kursat:

 

ben o bakımdan hep allahın ilmiyle oluyo bu işler diyodum işte bunlardan öğrendim

 

kursat:

 

yaniehllli sünnet avrya bunlar çocuk gibi

 

kursat:

 

bu adamlar çok ince bilgiler veriyo

 

kursat:

 

kelamcılarda bunlar gibi biliyo

 

zafer@:

 

nerden biliyon ehli sünnetin bütün bunları geçip tekrar bulundukları noktaya gelmediklerini

 

kursat:

 

ya ehlisünnet çok basit düşünür

 

zafer@:

 

düşünmez

 

kursat:

 

içinden geliyorum onların ben

 

kursat:

 

ohhhoooooooooooooooo

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

m

Selam kürşat

kursat:

selam

kursat:

çoksinirliyimya

m

tam turkish media ya yazıyrdum msn yi açtın buradan sana da göndereyim

m

Düşün bakalım sonsuz bir cisimden sonlu bir parça koparabilirmisin.Eğer o cisim gerçekten sonsuzsa yani kendisinden başka hiçbirşey hiç bir madde hiç bir boşluk yok ise yani kenarları köşeleri sınırları yüzeyleri yok ise?

 

kursat:

koparamazsın

m

sen koparmışsın yazında

kursat:

ancak delil öyle ben o delili başkasından aldım

kursat:

kindiden

kursat:

yani zaten delil cisimlerin sonsuz olamayacağını kanıtlıyor

m

önce uzayı sonsuz bir cisim kabul edelim ve ondan sonlu bir parça kopardığımızı varsayalım. bu parçayı (mesela 10 metrekare) kopardığızda geriye kalan sonlu mu yoksa sonsuz mudur?

m

ama burada kabul etmişsin başlangıçta

kursat:

delil gereği

kursat:

bir yere varmak için

m

ama ortada bir yanlışlık var bence

m

delilin tam açıklayamıyor olayı

m

yukarıda yazdığım sebepten dolayı

kursat:

süperdelil

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

inn_fein:

şimfdi

sinn_fein:

meşkulum

MIKE-TYSON:

peki o zaman

sinn_fein:

ders calışıyorum..

sinn_fein:

kusur bakmayın

sinn_fein:

..

sinn_fein:

kusura

MIKE-TYSON:

no

 

MIKE-TYSON:

al k-rşat

sinn_fein:

amaa

MIKE-TYSON:

al kürşat

sinn_fein:

ayy

sinn_fein:

aslıda cağırma diycektşm

sinn_fein:

meşkuldum

sinn_fein:

kusura bakma yşne ya

MIKE-TYSON:

neyse 5 dk dan bişey çıkmaz

MIKE-TYSON:

hayat bizim nasıl olsa

MIKE-TYSON:

 

sinn_fein:

peki

MIKE-TYSON:

kursat sorun varmı

kursat:

hayır şer alahtanmı

sinn_fein:

beş dklıkmı

sinn_fein:

hayır

MIKE-TYSON:

ne kadar istiyosan

sinn_fein:

şer bizden hayır allahtan

kursat:

hayır allahtanmı

sinn_fein:

evet

kursat:

namaz kılmak hayırmı

sinn_fein:

hayır..

sinn_fein:

hayır

sinn_fein:

hayhırdan kastın ne

sinn_fein:

senın

sinn_fein:

sevap gunahmı yoksa

kursat:

namaz kılanlara bunu o halde allah mı nasip etti

sinn_fein:

soruma cevap ver önce

 

Veysel konuşmaya katıldı.

 

MIKE-TYSON:

küğrşat

sinn_fein:

veysel kim yaa

kursat:

geldinmiveysel

MIKE-TYSON:

adam çağırm aolm

sinn_fein:

sevmem ben bu işi bakl

MIKE-TYSON:

çağırma olm

MIKE-TYSON:

olm 2 niz konusurken

MIKE-TYSON:

adam çağırma

sinn_fein:

başak kimser kaldımı

MIKE-TYSON:

ok

MIKE-TYSON:

devam edin siz

MIKE-TYSON:

 

Veysel:

tamam

kursat:

bu yeni

MIKE-TYSON:

kürşat veysele sonra sorarsın sen

MIKE-TYSON:

sin_fene sor bi ilk

sinn_fein:

bı sn

sinn_fein:

ben yokum

sinn_fein:

,bi süre

kursat:

soruyom allahın iradesi dışında bişey olurmu olmazmı

MIKE-TYSON:

al kaçırdın işte gördünmü

kursat:

napalım

MIKE-TYSON:

veysele sor o zaman

MIKE-TYSON:

 

kursat:

ok

kursat:

veysel hayır şer alalhtanmı

Veysel:

bir dakika.

sinn_fein:

ne bu aouto question gibi

Veysel:

Amacımız nedir?

 

albatros konuşmaya katıldı.

 

MIKE-TYSON:

olm çağırma

sinn_fein:

bne gider..

 

sinn_fein konuşmadan ayrıldı.

 

kursat:

konuşaca zya

Veysel:

islamda haşa çelişki olduğunu mu ispat etmeye çalışacaksınız?

MIKE-TYSON:

ya çaırınca

MIKE-TYSON:

o gidiyo

kursat:

ha

kursat:

kızmı

MIKE-TYSON:

evet

kursat:

ha

kursat:

kızıyo yani

MIKE-TYSON:

evet:

MIKE-TYSON:

 

kursat:

kız kızıyo

kursat:

birden fazla yere yazamıyom

kursat:

o bakımdan davet ediyom

albatros:

kürşat hadise ne diyon..?

MIKE-TYSON:

neyse oınalda sonra konusursunuz

MIKE-TYSON:

teke tek

kursat:

hanigi

albatros:

biraz önce yazdığıma..

kursat:

uydurma

albatros:

ama devamıyla beraber,dikkatini çekerim

kursat:

vahdetçiler söylüyo bunu

albatros:

sende varsa yapıştırsana..

kursat:

veyselle konuşalım

kursat:

ne

kursat:

veysel allahbizimburda yazışacamızı öncedenbiliyomuydu

Veysel:

bi dakka, bende son soracağın soruya cevap oldugunu sanmıyorum, sende var mı?

kursat:

nası

Veysel:

neyse, evet biliyordu.

kursat:

onun olacağını bildiğişey başka türlü olabilirmiydi

MIKE-TYSON:

kürşat

MIKE-TYSON:

seni davet edecem

MIKE-TYSON:

ama başkalarını davet etme ok mi

kursat:

burayaetadamı

MIKE-TYSON:

adam değil

MIKE-TYSON:

ok mi kürşat

kursat:

kızmı

kursat:

deminkimi

MIKE-TYSON:

evet

MIKE-TYSON:

ama başakalrını çaarma

kursat:

gelsin abi

Veysel:

hayır çünkü hem biliyor hem de öyle olmasını istiyordu.

kursat:

iki yere yazamıyom

 

sinn_fein konuşmaya katıldı.

 

MIKE-TYSON:

ok

kursat:

şu kızada sorayımaynısını dur

kursat:

sin bak

sinn_fein:

sin değil

sinn_fein:

sinn

kursat:

allahbizimburda yazışacamızı öncedenbiliyomuydu

 

MIKE-TYSON:

 

sinn_fein:

olm itikadi sorularmkı sorucan sen

kursat:

he

sinn_fein:

senın titikadi mezhebun varmı

kursat:

yok

sinn_fein:

itikadi

sinn_fein:

ozaman

sinn_fein:

sana bi kısa yol

sinn_fein:

itikadi mehepleri arastır ve

sinn_fein:

onlardan senın kafana uyanı

sinn_fein:

kabul et

sinn_fein:

 

Veysel:

 

sinn_fein:

urastırma bizi

kursat:

biliyorumonları ezbere

sinn_fein:

ezber bilmek işe yarmıo demki

sinn_fein:

bide anlamayı dene

kursat:

hiçbiribenikabuletmez

sinn_fein:

nedne

Veysel:

sende cevap yokki.

kursat:

bak ben önce maturidi idim

sinn_fein:

şimdi

sinn_fein:

eşarimi oldun

kursat:

sonra ondan çıktım eşari oldum

kursat:

sonra ondanda çıktım

kursat:

şimdi hiçbirideğilim

sinn_fein:

 

sinn_fein:

bak şimdi

sinn_fein:

başak bi pc de siistem kuruyorum.. ona mezhebini tanıtmam lazım..

sinn_fein:

sora konuşurz

sinn_fein:

bazı pclerinde

sinn_fein:

itikadi sorunları oalbiliyo yani

kursat:

sensorumacevap ver

kursat:

allahbizimburda yazışacamızı öncedenbiliyomuydu

 

albatros:

arkadaşlar uzatmayalım,cevap verelim kürşata,kısa kısa..

Veysel:

sinn çıkıyorsa ben vereyim.

albatros:

sonucu görürüz.

sinn_fein:

ben çıkuıyorum

 

sinn_fein konuşmadan ayrıldı.

 

Veysel:

Evet biliyordu.

 

kursat:

onun olacağını bildiğişey başka türlü olabilirmiydi

 

Veysel:

hayır. Çünkü hem biliyor hem de öyle olmasını istiyordu.

kursat:

o halde bizim burada yazışmamızım ıistemiişti

Veysel:

yazıştığımıza göre evet istemişti.

kursat:

allahın meydana gelmesini istediği birşeyin meydana gelmesini bir kuvvet engelleyebilirmi

Veysel:

hayır

kursat:

o halde biz de burada yazışma fiilimizin meydana gelmesini engelleyemeyiz değilmi

Veysel:

Allah engellememizi istememizi istediyse biz de bunu isteyip yazışmayı kesebiliriz.

kursat:

ya istemediyse

Veysel:

o zaman devam ederiz.

kursat:

o halde biz öyle kafamıza göe hareket edemiyoruz öylemi

 

Şu anda bir Titreşim gönderdiniz!

 

albatros konuşmadan ayrıldı.

 

Veysel:

"Kafamıza göre" lafı çok muğlak. Ama kaderden ya da Allah'ın isteğinden bağımsız ya da isteğinin tersine hareket edemiyoruz bence bu doğru.

kursat:

allahın isteğinin tersine hareket edemiyorsak bizim hür irademiz nerede

Veysel:

Şimdi biraz bekle...

kursat:

ok

 

albatros konuşmaya katıldı.

 

Veysel:

Son soru dediğim buydu, sende cevap var mı? Ben kendiminkini yazarken sende cevap varsa onu yazabilirsin.

kursat:

ne cevabı

kursat:

cevap açık zaten

albatros:

bakın..

albatros:

yazıyorum;

albatros:

ben bu iletide konuşuyorum,bu iletide konuşan herkes yalancıdır.

albatros:

anladınız mı bunu?

Veysel:

?

Veysel:

Yani sorunun geniş hali şu: "Hür değilsem, yaptıklarımdan da sorumlu tutulup mesela cehenneme atılırsam, bu adalet mi, zulüm olmaz mı?" sorusu.

kursat:

allah zalmdir

kursat:

zaten

albatros:

az önce konuşulan herşey,yazdığımla aynı şey..

kursat:

ama onda bir eksiklik değil bu

albatros:

yani PARADOKS

albatros:

burada yazan herkes yalancıdır derken kendimle çelişmiş olmuyor muyum?

albatros:

bende yazıyorum..ama yazan herkes yalancıdır diyorum

albatros:

ama yazıyorum.

 

albatros konuşmadan ayrıldı.

 

Veysel:

Kürşat, Senin çözüm için dediğin şey işin kolayına kaçmak, bence çözemeyince saçmaladın. Allah zalimdir demek, "Allah geleceği olmadan önce bilemez" demekle benzer bişey. Begenmediğin ayetleri yalanlarsan her problemi aklın sıra çözmüş mü olacaksın.

kursat:

bak allah zorla günah işletmiyormu

kursat:

ispatlamadım mı 10.000 delili var bunun

 

albatros konuşmaya katıldı.

 

Veysel:

Yani haşa kuranda "Allah zalim değildir" anlamındaki ayetleri inkar mı ediyorsun?

kursat:

ayetlerin anlamını inkar ettim

kursat:

başka yol yok

kursat:

çıkış yok

kursat:

manasız dedim

albatros:

pardon kürşat katılamadım,neden zalim allah tekrar yapıştırabilir misin?

kursat:

bak allah zorla günah işletmiyormu

 

albatros:

sevapta öyle değil mi ona bakarsan

kursat:

evet

albatros:

eee

kursat:

yani mana yok bu hayatta

albatros:

tamam işte..

albatros:

allah iyi ya da kötü olamaz

albatros:

merhametli de olamaz

kursat:

kurana mana vermeye kalkanın ayağı kayar

kursat:

allaha kötü denebilir iyide denebilir

albatros:

ne kötü olabilir ne iyi..

kursat:

çünkü kötülük yapana kötüdür denebilir

kursat:

iyilik yapana iyi dendiği gibi

albatros:

iyilik/kötülük kavramları bizim algımızda oluşan olgular..

albatros:

aslında iyi/kötü yok.

kursat:

bizim bakış açımıza göre düşünürsekbunlar allaha denebiir

kursat:

ancak onda bunlar kusur olmaz

kursat:

eksiklik olmaz neden mi

albatros:

bizde de kusur değil ki..

albatros:

herşey karşıtıyla mevcut.

kursat:

bizde kusur

albatros:

yaşamın anlamı bunlar

kursat:

neden alalh için bunlar eksiklik değil biliyonmu

kursat:

çünkü

kursat:

bir şeyin eksik olduğunu söylediğimizde onun tam da olabileceğini hesaba katarak konuşuruz. yani daha iyi olabilirdi şeklinde

kursat:

ancak allah başka türlü olamazdı

kursat:

çünkü onu etkileyen yoktur

kursat:

o bakımdan bunlar onun için eksiklik değildir

kursat:

bakın

kursat:

ben bu konuda bence dünyada en fazla kitap okuyan ve araştırma yapan ve yapmış kişiyim

kursat:

çok tecrübemvardır

kursat:

o bakımdan bana güvenin

kursat:

ancakşunuunutmayınki

albatros:

yanlış konuşuyorsun

kursat:

bir şey demişsem muhakkak oraya delille gelmişimdir

kursat:

delilimidesorun

albatros:

en iyi benim diyorsun..

kursat:

bence

albatros:

bunu demen için diğer tüm insanlarla konuşmun olman gerek,buna rağmen bunu söylüyorsan..

albatros:

yine haksızsın

albatros:

sana göre sen doğrusun çünkü..

kursat:

bak10.000 kişiyle konuştum

kursat:

ve samsunda bilgililer benle konuşmuyor

kursat:

namım çoktur

albatros:

samsunda!!!

albatros:

başka yerde değil ama..

kursat:

arkamdan atarlar ama yanına gidince işim var derler

albatros:

ki orası bile muamma..

kursat:

farketmez

kursat:

heryerde bu böyle olur

kursat:

yaninası anlatıyımmesela bir anı anlatıyım

kursat:

istermisiniz

albatros:

gerek yok..

albatros:

aynı yere çıkar.

kursat:

anlatmakistiyorum

albatros:

peki..

kursat:

bu samsun merkezde camihocalarının hemen hemen hepsibeniya tanır ya duymuştur

kursat:

neyse bu hocalar içind eancakmerkezde değil bir gençhoca var

kursat:

onla daha önce konuşmuştum

kursat:

bir gün bu bir arkadaşıyla izin yaparken camileri geziyor

kursat:

bir camiye geliyorlar merkezda

kursat:

ancak bu şahıs bana benziyor

kursat:

yanındakine hoşgeldin falan diyolar buna bişey demiyorla bu kızmış ya bende hocayım demişbana niye böyledavranıyorsunuz

kursat:

sen kürşat değilmisin demişler

kursat:

daha çok böyle anım var yani

kursat:

bu şahıs benibiyere götürdü merkezden uzak bi yer

kursat:

ilktanıştımız gün

kursat:

gittik

kursat:

ben tam konuşacambirkaçkelime konuştumdediler kibiz yatacaz saat akşam8 yani

kursat:

kızdımtamgiderken

kursat:

bunlara bir soru sordum

kursat:

o ara oraya 5 kişi gelmişdi

kursat:

bensoruyusorunca sen şu beden öğretmenivarmışomusun dediler

kursat:

evet dedim

kursat:

gelinkonuşalımdedim

kursat:

sen yanlışsın dediler ya

kursat:

bu dediler biri var dediler onla konuşmuş( şamda eğitim görmüş biriydi bu) adamı konuşturmamış dediler

kursat:

aslınd aben adama teksorusormuştum yarımsaat cevap alamamıştım. soru:cüzi iradeyi allahm ıyaratır idi

kursat:

neyse bu arada

kursat:

nası oldu anlamadımbenidışarı doğru itmeye başladılar

albatros:

olacağı bu..

kursat:

ve bir anda kapı yüzüme kapanıverdi

kursat:

ayakkabımı bile zor buldum

kursat:

yaniçok olay abaşımageldi

kursat:

o bakımdan benle konuşmazlar

kursat:

daha dün

kursat:

samsunda nurcuların lideri var

kursat:

telefon açtım

kursat:

konuşmakistedimisöyledim

kursat:

müsait değilimdedi

kursat:

ne zaman müsaitsiniz dedim

kursat:

bilmiyomkidedi

kursat:

halbukigün boyuevde kendisi

kursat:

bukadar

albatros:

kürşat..

kursat:

he

albatros:

burası sanal,burada konuşman sorun olmaz..ve güzel de..

albatros:

ancak gerçek hayatta da burada olduğu gibi herkesle bunları konuşman sakıncalı olur diyorum.

kursat:

ama fazla insanlara ulaşmak istiyom televizyongibi

albatros:

olmadık sıfatlar takarlar üstüne..

kursat:

taktılar

Veysel:

Ben de takayım mı?

albatros:

dışlanırsın..

albatros:

kafir..inkarcı..

kursat:

zatenben 15 yıldır dışlandım

Veysel:

Sorucu!

Veysel:

Arkadaşlar, benim çıkmam gerekiyor.

albatros:

insanlar zaten belli eder kendini,bunları her insanla konuşman anlamsız..

kursat:

nası çok insana ulaşabilirim

albatros:

sabitfikir ve önyargılı bir kimse asla dönmez bildiği şeyden..

Veysel:

Demin bişeyler yazdım, onları yapıştırıp çıkıcam.

Veysel:

Kürşat, sen de biliyorsun ki Kuran mana verilmeye en değecek kitap, yoksa sen dahil bu kadar akıllı adam üzerinde kafa patlatmazdı. Bence sadece şu anda psikolojik olarak iyi değilsin. Bazı şeyleri çözemedin diye ayetleri inkar etmen gerekmez.

Veysel:

Ben herşeyi delilli konuşurum diyorsun: Allah ben zalim değilim diyor, sen yok zalimsin diyorsun. Haşa Allah yalancı mı. Bunun delili nedir?

Veysel:

Kürşat sende soru çok, güzel, fakat cevap yok. Sen itikadi mezhepler arasındaki kader ile ilgili tartışmaya: "Herşey cebridir, Allah zalimdir" diyerek bir çözüm bulduğunu söylüyorsun. Başka birisi de çıkıp dese ki "Herkes Cennete gidecek, kimse cehenneme gitmeyecek", bu da mı bir çözüm olacak, hangisi daha doğru ya da yanlış?

Veysel:

Daha öncekii mailde dediğim gibi, bazı ayetleri inkar ederek çözüm bulmak tutarlı bir yöntem değil.

Veysel:

Gerçekten benim çıkmam gerek, mail atarsanız görüşürüz. Selamlar

 

Veysel Perü

kursat:

bak soruyomsan

kursat:

iradesi olmayan birşey kasdedebilirmi

Veysel:

sorma! mantıklı cevap üret

kursat:

sordum

albatros:

sormadan öğrenilmez veysel..

albatros:

kürşat ı takdirle izliyorum ve yolunu doğru buluyorum..

Veysel:

Kürşat, televizyona çıkıp öğrenmek için soru mu soracaksın?

kursat:

öğretmek

albatros:

ancak buradan vardığı sonuç,kendini bağlar..

kursat:

ben ünivesiteye gittim2 yılönce

Veysel:

Albatros "öğrenmek" demişti.

 

kursat:

bir kapı aralıktıgirdimiçeri

kursat:

adamfıkıhçı

kursat:

adama kaderi anattım 2 dakika oldu adam bana dediki

kursat:

öğrenmeye mi yoksa öğretmeye mi geldin

kursat:

öğretmeye diye cevap verdim

kursat:

ben bilmiyorumdedi

albatros:

öğrenmeye deseydin keşke..

kursat:

çıkarkenbisorusorayımdedim

kursat:

allah günahların işlenmesini irade eder mi dedim

kursat:

etmez dedi

kursat:

günahlar işleniyormu dedim

kursat:

evet dedi

kursat:

o halde dünyada allahın iradesinin dışında bir şey mi oluyor dedin

kursat:

birden güldü ve sustu

kursat:

bende gittim

Veysel:

Adama kaderi anlattım dedin ya, o biryerlerde yazılı ise bana da mail olarak ataibilir mısın?

kursat:

yaniçok şey gördüm

kursat:

konuşmaoalrak

kursat:

bakveysel istersen sana mail atayım ekleme bilgileri

kursat:

yaz mailini

kursat:

kitapharici yazıları sana atayım

Veysel:

[email protected] [email protected]

Veysel:

Gücüne gitmesin ama Kuran manasızdır, Allah zalimdir diyen birinden yanlış şeyler öğrenebilirim diye düşünüyorum.

kursat:

olabilir

kursat:

ben çokhatayadüştüşm

kursat:

belkiyin ehatadayım

albatros:

bu güzel işte kürşat..

kursat:

amauğaştımdidindin bu noktaya geldim

kursat:

bildiğim bu

albatros:

en iyisi olduğunu iddia edemezsin..

kursat:

bence eniyisiyim

albatros:

peki,sana kalmış..

kursat:

çokkibirliyimdeğilmi

albatros:

adına kibir dersen evet..

kursat:

başka ne denebilir

albatros:

en iyisi olduğunu sanmak..

kursat:

bir defasında gençlerlekonuşuyorum

kursat:

bana dedilerki bize kafir mi diyorsun evet dedim

kursat:

kızdılar

kursat:

ben gidiyordum beni çağırdılar

kursat:

dövmeplanları var

kursat:

çevremisardılar

albatros:

yaa..

albatros:

yaaaa

kursat:

o ara ben said nursi kadera inanmaz demiştim

kursat:

kızdılar biri dedikimadem herşeyi biliyon birazdan dayakyiyeceğinide biliyonmudedi

kursat:

bende o zamanlar allahın iradesini inkar etmemiştim

kursat:

alalh dilerse döversiniz dilemezse dövemezsiniz demiştim

kursat:

birdenbiri şamar vurdubiri bana

kursat:

var 15 kişi

albatros:

 

kursat:

diğerleri öbürünü tuttular

kursat:

öylebitti

Veysel:

Çok kibirlisin. Soruları cıkarmakta en iyisin, ama afedersin çok külüstür bir cevap çıkarıcısın. Senin de dediğin gibi itikadi konular şakaya gelmez. Millete kafir diyorsun, ama senin demin hata olabilir dediğin cevap! da küfür olamaz mı ("Kuran manasızdır, Allah zalimdir" lafları).

kursat:

sonra o bana vuranı gördüm biraz dayı gibiydi

kursat:

gine vuracakgibiydi

kursat:

nevara dedi

kursat:

bende allah bana vurdurttu dedimdi

kursat:

o da bunla çıkışılmaz deyip gittiydi

kursat:

aslındabişey söylemeliyim

kursat:

yalnayok

kursat:

yaaln

kursat:

yalan

kursat:

aslında bana insanların inanmaması çok normaldir

kursat:

öyle yani

kursat:

şaşırmam

albatros:

heralde yani..

kursat:

hatta inanırsa biraz şaşırıırm

kursat:

çünkü benim bu dediklerim satılan kitaplardan pek değildir

albatros:

çünkü onlara göre;din akıl işi değil nakil işidir..

Veysel:

kendinin de cevabını bulamadığın soruları insanlarla dalga geçmek için kullanıyorsun.

Veysel:

Kazandığın ilmi kibir duygularını tatmin için kullanıyorsun,

kursat:

daha çok kütüphane raflarındaki okunmayan kitaplarda yazar bunlar

kursat:

derin konular

kursat:

bakmesela

Veysel:

Soruları cıkarmakta en iyisin, ama afedersin çok külüstür bir cevap çıkarıcısın. Senin de dediğin gibi itikadi konular şakaya gelmez. Millete kafir diyorsun, ama senin demin hata olabilir dediğin cevap! da küfür olamaz mı ("Kuran manasızdır, Allah zalimdir" lafları).

 

kursat:

şu an okuduğumkitabı 5 sene önce okudum bir cümle anladım anlamadım

Veysel:

Ben çıktım. Selamlar

 

Veysel konuşmadan ayrıldı.

 

kursat:

şimdi ise hem anlıyorum hem eleştiriyorum

kursat:

kolaydeğil bir sayfası 20 dakika alıyor bunu okuması

kursat:

tehafütül tehafüt yani tutarsızlığın tutarsızlığı, ibn rüşd yazdı

kursat:

çok zor

kursat:

mesela said nursinin kitabları bunların yanında alfabe kitabı gibi kalır

kursat:

kapatalım mı diceniz bişey varmı

 

Şu anda bir Titreşim gönderdiniz!

 

albatros:

hayyam okudun mu?

albatros:

rubailerinden..

kursat:

pek değil

kursat:

azışiirleri

kursat:

bazı

albatros:

Dileğin Tanrı dileği değil ki senin;

Muradına ermeyi nasıl beklersin?

Doğru olan Tanrı' nın dilekleriyse

Yanlış demek senin bütün dileklerin

 

albatros:

ne rubaileri var..

albatros:

300 küsür

kursat:

bence onun adına çok ekleme var

albatros:

neden?

kursat:

birbirininiaynı

albatros:

Bilmem, Tanrım, beni yaratırken neydi niyetin,

Bana cenneti mi, cehennemi mi nasip ettin;

Bir kadeh, bir güzel, bir çalgı bir de yeşil çimen

Bunlar benim olsun, veresiye cennet de senin.

 

kursat:

tysonburadamısın a

albatros:

kürşat,oruç zamanı neden güneşle alakalı olarak belirlenmiş?

kursat:

nedensiz

kursat:

herşey nedensiza

albatros:

oruç neden peki?

kursat:

öncesiz ilme göre olduğundan

kursat:

diyomya herşey nedensiz

albatros:

oruç tutulmalı mı?

kursat:

evet

albatros:

güneşe göre mi?

kursat:

evet

albatros:

kuzey iskandinav ülkelerinde olanlar ne yapacak peki..

albatros:

20 saati aşan güneşli günler oluyor..

kursat:

ona biceepverilyo

kursat:

yakınındaki normale yakın yerin saatini kullanacak o vakitlerde yapacak ibadetini

kursat:

takviminie göe

albatros:

hangi yakın..

kursat:

kapatıyomben okeymi

albatros:

neresi yakın?

kursat:

normalea yakın bir durumu olan yerin takvimini alacak kullanacak

kursat:

5 vakit namaz vaktiolan yerin

albatros:

normale yakın..

kursat:

he

albatros:

kuranla çelişmez mi o zaman

albatros:

süresi belirtilmiş..

kursat:

öyle bir çözüm önerilmiş

kursat:

kabuledilmiş

albatros:

kafasına göre yani..

kursat:

he

albatros:

bu da sana göre doğru..

kursat:

öyle

kursat:

kapatıyom

albatros:

anlaşıldı.

kursat:

okeymi

albatros:

akıl yürütmen böyle mi?

kursat:

he

albatros:

çıkıyon mu?

kursat:

he

albatros:

gelcen mi?

kursat:

bilmem buakşamolamyabilir

kursat:

kardeşim gelir bırakmaz

kursat:

akşampekgiremiyomondan

albatros:

tamam,görüşürüz yine o zaman..

kursat:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Umarım Kursatotcu ile yazışmamda kullandığım cümleler bir yanlış anlamaya yolaçmamıştır okuyanların kafalarında.

Aslında bu konuya yazıp yazmama konusunda epey düşündüm.İnsanlar söylediklerimi yanlış yorumlar mı diye.

Aslında benim burada anlatmak istediğim konu Kurstaotcunun ispatladığını düşündüğü konulardaki (mesela insanın özgür iradesinin olmadığı ve benzeri konularda) temel aldığı düşüncelerin çürük ve mesnetten yoksun olması.

Yoksa uzayın veya kainatın veya evrenin ne dersek diyelim haddinin hududunun veya sınırının olup olmadığı veya var ise sınırları hakkında ahkam kesmek değil.Bunun bilgileri kim ne derse desin kim hangi hükmü verirse versin Allah-u Teala'nın katındadır.İlmi Allah-u Teala katında olan ve cüzi bir kısmı bizlere bildirilmiş olan bu ve buna benzer konular hakkında bilgi sahibi olmanın bir avantaj olmadığı gibi bilgisiz olmanın da bir dezavantaj olmadığı düşüncesindeyim.

Biraz önce de söylediğim gibi gayem Kursatotcunun bu ispatında (ve daha önceki bazı başka ispatladığını düşündüklerinde)kendimce gördüğüm tutarsızlıları gözönüne sermek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

önce uzayı sonsuz bir cisim kabul edelim ve ondan sonlu bir parça kopardığımızı varsayalım. bu parçayı (mesela 10 metrekare) kopardığızda geriye kalan sonlu mu yoksa sonsuz mudur? eğer sonlu denirse cevap: geriye kalan sonlu ise ve kopardığımızda sonlu olduğuna göre, sonu +sonlu =sonlu düşüncesine göre uzay sonlu demektir. eğer sonlu miktarda parçayı kopardığımızda geriye kalan miktar sonsuzdur denirse devam ediyorum: bu kopardığım parçayı tekrar yerine koyuyorum. şimdi soruyorum: şimdiki hali kopardığım andaki halinden daha mı büyük yoksa eşit mi? eşit derse, cevap: halbuki "bir cisme sonlu bir cisim eklenince, eklenmeden önceki halinden büyük olur." akli delili gereğince bu cevabı yanlış demektir. dolayısıyla şahıs bu soruya, yani: kopardığım parçayı eklediğimde, bu parçayı eklemeden önceki halinden büyük olur mu? şeklindeki soruya: "evet büyük olur" demek zorundadır. devam ediyorum: ama siz bu parçayı eklemeden önceki haline de sonsuz demiştiniz. soruyorum: sonsuzdan daha büyük bir boyut olur mu? mantıken olmaz. dolayısıyla eğer siz parçayı eklediğimde, eklemeden önceki halinden büyüktür diyorsanız, parçayı eklemeden önceki haline de sonlu demek zorundasınız. ve ben sonlu miktardaki uzaya, sonlu miktar ekleyince yine sonlu miktar uzay olur. yani bu delil uzayın ve bütün cisimlerin sonlu boyutta olduğunu ispatlıyor.

 

 

Delil dediğin şey "Saçmalıktan" öte bir şey değil... Sen sonsuz uzaydan bir parça koparacaksın, ve bu parçayı sonsuzluğun dışına çıkaracaksın öyle mi? Kardeşim kopardığın parçayı sonsuzluğun dışına çıkarabiliyor isen, o şey "sonsuz" değildir zaten. Kaldı sonsuzdan bir parça kopardığında, o parça da sonsuzun içindedir...

 

 

 

 

:A (2005 yılı) silsilesi ve B (2000 yılı) silsilesi düşünelim. ikisi de geçmişe doğru sonsuza dek olaylar zinciri şeklinde gittiğini varsayalım. ancak B silsilesi, A silsilesinden sonlu miktarda eksik olan bir silsile olsun. düşünelim: B olaylar silsilesi , sayıca A silsilesinden küçük mü, eşit mi? "eşit" denirse, olmaz, çünkü başta kabul ettik ki : sonlu miktarda küçük bir silsiledir bu B silsilesi (2000 yılı)

dolayısıyla B olayları, A olaylarından sayıca küçük diyeceksiniz.

soru: siz B' yi sonsuz olaylar zinciri kabul ettiniz. A ' dan olayların sayısı küçük derseniz, daha siz nasıl B 'ye sonsuz sayıda olay diyeceksiniz? çünkü bir olaylar silsilesinden (A' dan) küçük dediğiniz silsileye sonsuz sayıda diyemezsiniz. sonlu sayıda demek zorundasınız.

 

bunu kabul ettinizse , şimdi A 'ya bakalım, siz B 'yi sonlu sayıda silsile kabul edince, B 'den yani sonlu sayıdaki olaylar silsilesinden, sonlu miktar büyük olan silsile de sonludur. demek ki A silsilesi de sonludur. yani iki silsile de aslında sonludur.

bu delil olayların geçmişe doğru sonsuza dek gitmeyeceğini gösteren tatbik delilidir.

aslında tam böyle değil ama ben basitçe anlattım.

 

ateistlerin savunduğu , olayların sonsuza dek geri gittiği görüşünü çürüten bir delildir.

 

"Sonsuz" ile diğer bir "sonsuz" u karşılaştırıyorsun ve bir sonsuz'u diğerinden eksik kabul ediyorsun..

Böyle saçma bir şey olabilir mi? Sen önce "sonsuz" kavramını bir öğren, sonra tartışalım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 8 ay sonra...

bingbang'e inandığını söyleyen bir ateist ateizmi bilmemektedir.

ateizme göre madde ezelidir başlangıçsızdır.

öyleyse soruyorum bunlara, benim de içinden çıkamadığım şu soruyu: olaylar artıyormu evet derse, artan olaylar zincirinin başı varmıdır? veya artan olaylar sonlu mu yoksa sonsuzmuydu? artan olayların sonlu olması lazım denecektir. dolayısıyla olayları geçmişte başlangıcını savunmak durumunda kalacaksınız. ama unutmayın ki ateiszm maddenin ezeli, başlangıçsız olduğu inancı üzerinde temellenmiştir. bu soruma yanıt veremezseniz nasıl kendinize ateist diceksiniz. ben de madde ezeli diyorum ama ben allaha inanan biriyim, sudur nazariyesinin benzeri şeklinde bir görüşüm var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

dedi:kardes sen ne diyon yav allah var mi yok mu ? allah isleyecegin gunahi yaratti senide yaratti bu gunahi islemen icin islmek istemen gerek onuda yapti o zaman allah her seyi yaptiriyor niye ozaman cehenneme atiyor ??????

 

 

cevap:allah yaptıklarını yapmaya mecburdu. çünkü bunlar ilminde vardı ilmi yanlış çıkmaz yani olaylar başka türlü olamazdı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

*** Alemin cisim olarak sonsuz olduğunun delili:

Önce alemi cisimsel olarak sonlu kabul edelim. Sorarım: Sonlu alemin ötesinde boşluktan mı yoksa doluluktan mı söz edilebilir? "Doluluktan" derse, doluluk zaten maddedir, dolayısıyla bunu dersen, aleme sonlu diyemezsin. mecburen "boşluktan söz edilebilir" diyecek. Soru: Boşluk var mıdır, yok mudur? "vardır" derse, soru: Boşluğun maddesi var mı? "yok" der. "maddesi olmayan şeye neden var diyorsun" derim, "tamam öyleyse boşluk yoktur" der. Derim ki: "boşluk yoktur" demek, "boşluğun olduğu bir yer yok" manasına gelmiyor mu? "evet, öyle" der. dolayısıyla "boşluğun olduğu bir yer yok" sözü ise, "doluluğun olmadığı bir yer yok" anlamına gelmiyor mu? diye sorarım. "evet, o anlama geliyor" der. "doluluğun olmadığı bir yer yok" demek de, başta kabul ettiğimiz, sonlu alemin ötesinde, boşluğa yer vermeyecek şekilde doluluk olduğu, yani maddesel olarak sonsuz olduğu anlamına gelir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

*** Kitap: Metafizik yazar: Aristoteles

_Sh. 66: Ancak ortadan kalkabilir olmayan iki şey vardır: Değişme ve zaman. Zaman ne varlığa gelmiş olabilir, ne de varlıktan kesilebilir. Çünkü bu, zamanın var olmasından önce, bir zamanın olduğu veya zamanın ortadan kalkmasından sonra bir zamanın olacağı anlamına gelir.

_Sh. 497: Zaman ezeli – ebedidir. Çünkü önce ve sonra kavramları zamandan bağımsız olarak tasarlanamazlar. Zamanın dışında ne önce ne sonra vardır. Zaman hiçbir zaman başlamamıştır ve hiçbir zaman ortadan kalkamaz. Çünkü eğer başka türlü olsaydı, zamandan önce bir zamanın olduğunu ve zamandan sonra bir zamanın olacağını söylemek gerekirdi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...
önce uzayı sonsuz bir cisim kabul edelim ve ondan sonlu bir parça kopardığımızı varsayalım. bu parçayı (mesela 10 metrekare) kopardığızda geriye kalan sonlu mu yoksa sonsuz mudur?

.

.

.

bunu kabul ettinizse , şimdi A 'ya bakalım, siz B 'yi sonlu sayıda silsile kabul edince, B 'den yani sonlu sayıdaki olaylar silsilesinden, sonlu miktar büyük olan silsile de sonludur. demek ki A silsilesi de sonludur. yani iki silsile de aslında sonludur.

bu delil olayların geçmişe doğru sonsuza dek gitmeyeceğini gösteren tatbik delilidir.

aslında tam böyle değil ama ben basitçe anlattım.

 

ateistlerin savunduğu , olayların sonsuza dek geri gittiği görüşünü çürüten bir delildir.

senin söylediğin tamsayılar kümesinden 3 ü çıkarıp eklemek gibi bişey. çıkardığın zaman o kümede yine sonsuz tane sayı vardır oturup saymak istersen sonsuz zaman alır değilmi? 3 ü ekleyince say bide daha mı uzun sürer sence? sonsuzu sonlandırarak düşünüyorsun. sen teistsen eğer beyninin sınırlı olacağını düşünmelisin. sınırlı bir beyinle sınırsız şeyi düşünmemelisin. allah da sonludur böyle düşününce yani ezeli deildir. örnek olarak geçmiş 3 seneyi yaşanmamış olarak düşün. allahınvar olduğu süre sınırsızdır deil mi sana göre? bide o 3 seneyi ekleyip düşün o zaman bu sürenin daha uzun olması gerekmezmi bu mantığa göre? allah ezeli deildir o zaman. kendinle çelişiyorsun aslında.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
  • 4 hafta sonra...
  • 3 ay sonra...
önce uzayı sonsuz bir cisim kabul edelim ve ondan sonlu bir parça kopardığımızı varsayalım. bu parçayı (mesela 10 metrekare) kopardığızda geriye kalan sonlu mu yoksa sonsuz mudur? eğer sonlu denirse cevap: geriye kalan sonlu ise ve kopardığımızda sonlu olduğuna göre, sonu +sonlu =sonlu düşüncesine göre uzay sonlu demektir. eğer sonlu miktarda parçayı kopardığımızda geriye kalan miktar sonsuzdur denirse devam ediyorum: bu kopardığım parçayı tekrar yerine koyuyorum. şimdi soruyorum: şimdiki hali kopardığım andaki halinden daha mı büyük yoksa eşit mi? eşit derse, cevap: halbuki "bir cisme sonlu bir cisim eklenince, eklenmeden önceki halinden büyük olur." akli delili gereğince bu cevabı yanlış demektir. dolayısıyla şahıs bu soruya, yani: kopardığım parçayı eklediğimde, bu parçayı eklemeden önceki halinden büyük olur mu? şeklindeki soruya: "evet büyük olur" demek zorundadır. devam ediyorum: ama siz bu parçayı eklemeden önceki haline de sonsuz demiştiniz. soruyorum: sonsuzdan daha büyük bir boyut olur mu? mantıken olmaz. dolayısıyla eğer siz parçayı eklediğimde, eklemeden önceki halinden büyüktür diyorsanız, parçayı eklemeden önceki haline de sonlu demek zorundasınız. ve ben sonlu miktardaki uzaya, sonlu miktar ekleyince yine sonlu miktar uzay olur. yani bu delil uzayın ve bütün cisimlerin sonlu boyutta olduğunu ispatlıyor.

 

** tatbik delili adı verilen ve olayların geçmişe doğru sonsuza dek gidemeyeceğini ispatlayan bir delildir :

 

neden.........................................eser A silsilesi

 

neden.......................eser B silsilesi

 

:A (2005 yılı) silsilesi ve B (2000 yılı) silsilesi düşünelim. ikisi de geçmişe doğru sonsuza dek olaylar zinciri şeklinde gittiğini varsayalım. ancak B silsilesi, A silsilesinden sonlu miktarda eksik olan bir silsile olsun. düşünelim: B olaylar silsilesi , sayıca A silsilesinden küçük mü, eşit mi? "eşit" denirse, olmaz, çünkü başta kabul ettik ki : sonlu miktarda küçük bir silsiledir bu B silsilesi (2000 yılı)

dolayısıyla B olayları, A olaylarından sayıca küçük diyeceksiniz.

soru: siz B' yi sonsuz olaylar zinciri kabul ettiniz. A ' dan olayların sayısı küçük derseniz, daha siz nasıl B 'ye sonsuz sayıda olay diyeceksiniz? çünkü bir olaylar silsilesinden (A' dan) küçük dediğiniz silsileye sonsuz sayıda diyemezsiniz. sonlu sayıda demek zorundasınız.

 

bunu kabul ettinizse , şimdi A 'ya bakalım, siz B 'yi sonlu sayıda silsile kabul edince, B 'den yani sonlu sayıdaki olaylar silsilesinden, sonlu miktar büyük olan silsile de sonludur. demek ki A silsilesi de sonludur. yani iki silsile de aslında sonludur.

bu delil olayların geçmişe doğru sonsuza dek gitmeyeceğini gösteren tatbik delilidir.

aslında tam böyle değil ama ben basitçe anlattım.

 

ateistlerin savunduğu , olayların sonsuza dek geri gittiği görüşünü çürüten bir delildir.

 

sevgili arkadaşım lütfen insanların size (en azından benim) gülüyor olmasını engelleyin,

''aha da ispatı'' diyerek başladığın tüm yazılanları kastederek soruyorum;

şimdi bu bir ispatmı;

 

öyle ise sıkı dur; ve oku;

bunca dil döktüğün ve bilimsellik adına yazdığın herşeyin ne kadar basit bir şekilde, akıl dan uzak oluşunu ispat edecek (ALLAH ın izni ile) oluşuma tanık ol;

 

değerli arkadaşlar uzay sonsuz mu değilmi?

bir insanın bunu kavrayabilmesi hatta hakkında konuşabilmesi için öncelikle;

 

Sonsuz nedir sorusuna verecek bir cevabı olmalı; yani Sonsuzluk hakkında fikri olması gerekir ki,

yukarıda ki izahatın, (aha da uzay sonsuz değildir) izahatının bu vasıftan bu mantıktan çok uzak olduğunu şimdi gözler önüne sereceğim;

şöyleki;

 

daha yazının başında sonsuz uzaydan bir parça alalım deniyor,

soruyorum size sonsuzluktan bir parça alınması nasıl mümkün olur..?

 

diyelim ki aldın,

nasıl olurda bütünün kendisi sonsuz oluyor da, o bütünü oluşturan parçalar hatta zerreler (yani alabileceğini iddaa ettiğin parçanın kendisi)

sonsuz değil de, sonlu oluyor.

 

Yani şimdi sen diyorsun ki, sonlu olan (bir boyutu ve sınırları olan) parçalar kendi aralarında toplanmış ve bir sonsuz oluşturmuş öylemi,

 

arkadaşım lütfen kendine daha fazla güldürme (en azından müslümanın kafasında şüphe bırakmak isteyen bir ateist değilde gerçekten bir müslüman isen bunu yapma)

 

yok eğer

ben onu demek istemedim diyeceksen;

yani

''bir sonsuzu oluşturacak herşeyin yine sonsuz olmak zorunda olduğunu'',

''sonluların sonsuz oluşturamayacağını'' öğrendin ise,

 

kabul etmek zorundasın ki sonsuz bir şeyin sonlu bir parçası olamaz (mesela alalım dediğin 10metre kare gibi).

tabiki bu durumda; olması mümkün olmayan bir şeyi de (Sonsuzun var olmayan sonlu parçasınıda)

kimse bıçakla pasta dilimler gibi kesip biçemez...

 

Anlamayanlara bir daha anlatamayacağım, cünki gülerken yazı yazamıyorum.

 

Eğer hem ALLAH ın hem Uzay ın nasıl olupta sonsuz olduğunu merak eden varsa;

bu yüksek hakikatı açılacak yeni bir başlıkta, beyan ve ispat etmekten şeref duyarım.

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 11 ay sonra...

sonsuzlukta sonlu bir alem yapmış olabilir aslında.

güneş ışığına karşı yeraltından çıkamayan teknolojisi yetmeyen bir canlı için sonsuzluk yeryüzündeki toprağın etrafında gezinmesi gibidir.örnek bir karınca veya daha küçük bir canllı için insanın 1 kilometrede koşabildiği alan o canlı için sosuz sayılabilir.

yaratıcı evrenin içinde olmak zorunda değil,evrende sonsuzluk olmak zorunda değil,biizm algılarımzla her sonluluk yaratanın sonluluğunu kanıtlamaz.biz kendi oluşturduğumuz düşüncelerin algıların neticesinde zaman,başlangıç,son v.s nedenleri belirliyoruz.

evrenimiz bir adamın elindeki zeytin tanesi olabilir,bu adamın ve içindekilerin sonluluğunu isbatlamaz.

 

tabi bu anlatıklarım kürşat otçunun verdiği tarifle ilgisi yok onu atladık.

bu ayrı bir bakış açısı sadece.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.