Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Mustafa Kemal in din hakkındaki görüşleri


saklıgerçek

Önerilen İletiler

Değerli Sardunyam,

Ülkemizin kıymetli öğretmeni.

İnanınki bu forumdaki herkez sizi seviyor ve saygı duyuyor.

Harika bir insansınız, biz bölüyoruz,(Özellikle ben) siz birleştirmeye çalışarak daima iyi niyetinizi gösteriyorsunuz.

Daha öncede dediğiniz gibi, bölmek kolay, birleştirmek zor. Siz ise zor olanı seçerek iyi niyetinizi gösteriyorsunuz.

Hemen belirtmeliyimki; bölmek ve birleştirmekten kastım din ve çağdaş değerlerdir.

Siz hem dindar ve hemde çağdaş bir insan olarak ikisini birleştirmeye ve insanları bunlara özendirmeye çalışıyorsunuz.

Ben ise bu ikisinin birlikte yürüyemeyeceğini düşündüğüm için bölmeye çalışıyorum.

 

İşiniz zor dedim ya, bazen sabınızın taşmasınada şaşırmıyorum.

 

Ancak değerli la_bohéme arkadaşımıza neden bu kadar kızdığınızı gerçekten anlayamadım.

 

Anlayabilmek için, topicte bir ileri bir geri gezindim ve durdum ve yinede bırakın sizin kadar kızmayı, hiç kızacak birşey bile göremedim.

Kendiside size neye kızdığınızı sormuş ama sizde cevap olarak kişiliğine kızdığınızı söyleyerek, olmayacak bir cevap yazmışsınız.

 

Ben bu topicte la_bohéme arkadaşımızın sizi kızdıracak birşeyini göremedim ama belkide başka bir topicte aranızda birşeyler geçmiştir.

Ama eminimki la_bohéme sizi seviyordur ama yine eminimki sizde onu en az onun sizi sevdiği kadar seviyorsunuzdur.

 

Sizden bir ricam olacak.

Ülkemizin değerli ve şefkatli Sardunyası olarak onu aslında ne kadar çok sevdiğinizi itiraf edin ona.

 

En derin sevgilerimle. :clover::clover::clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 93
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Çok değerli Gecekuşu ve Evrensel

 

Arkadaşlar meselenin oradan görünen yüzünde sanırım yazdıklarımdan sizde rahatsız oldunuz ve üzülerek belirtmeliyim ki bundan rahatsız olmanızı çok önemsemedim. Neden derseniz en başından beri söyledğim gibi sizler tarafsınız ben ise insanlar arasında sadece insani değerlerine göre tarafım. Bakın bu arkadaş inançsız olduğu için siz kendinizi onu savunmak zorunda hissetmişsiniz oysa burada hakkı göremiyorsunuz. O yüzden kırılarak bundan sonra görüşlerinizin de çok samimi olamayacağını düşüneceğim.

 

Birincisi sayın evrensel bir önceki iletinizde gaptırmazlar diye espirili bir iğneleme yapmışsınız kusura bakmayın ama neden böyle bir şey yazma gereği duydunuz anlayamadım. Şimdi bende size diyorum ki peki biz laikliği savunmayacağız bundan sonra bu ülkede dinsizlere kaldıysa laikliği ve Mustafa Kemal'i savunmak o zaman laiklik elden gitti demektir. Çünkü bu ülkede sayıca inançlı ve laik sistemi benimsemiş insanların sayısı dinsiz ve ateistlerin sayısından fazladır. Bu demek olur ki laiklik artık sadece belli bir kesimin savunmasına kalmıştır ve artık siz düşünün bunu sonuçlarını.

 

Bana orta yolcu ve birleştirici etiketide yapıştırmayın artık. Ben anladım ki bu imkansız insanlar birbirlerini yok etmeye bu kadar meraklı olduktan sonra artık yapacak hiç bir şey yok demektir.

 

Arada bir bana hoş sözler söyleyerek kalbimi kazanamazsınız. Bunun önemi yok sonuçta siz kafanızda bizi belli bir yere koymuşsunuz o sözler o yüzden samimi değil. Son iletinizde de bunu belirtmişsiniz. Gaptırmazlar bizler oluyoruz size göre bunu anlayacak erdeme sahibiz. İnançlı insanlara ne kadar hoşgörülü olurlarsa olsunlar tahammül edemeyenler sanırım bizleride karşılarına almayı göze almışlar demektir.

 

Ve sevgili gecekuşu

 

Ben bu arkadaşa yardımcı olamam. Bunun pek çok sebebi var. Kendisi hakkında edindiğim bilgi ve kişisel görüşüme göre insanlara iftiralar atmaya meyilli ve bu konuda çok yetenekli. Ben bu tür insanlardan rahatsız olurum ve onlarla diyalog kurmam. Ne kadar iyiniyetli olursam olayım bende insanım ve o yüzden bazı kriterlerim var dostlarımı iftira atanlar ve yalancılardan seçmiyorum. Sizlere kendimi nasıl ve ne kadar tanıtabildim bilemiyorum ama en azından bilirsiniz ki insanlar arasında din, dil, mezhep, ırk ayrımı yapmadım başka şeyleri ayırdım o ayırdıklarımın en başında dürüstlük, samimiyet ve güven duyguları gelir. Daha dün bu savunduğunuz arkadaş kendi dostlarını üzerime saldırttı. Hakkımda olur olmaz iftiralar atarak. O yüzden bu kişi benim kardeşim, dostum ya da muhatabım olamaz. Sizce ben durup dururken ona neden bu kadar tepki göstereyim ki. Bu kadar düşüncesiz değilim.

 

Herşeye rağmen ben inandığım yolda ilerlemeye devam edeceğim. Siz kabul edin ya da etmeyin ben Türk asıllı bir müslümanım ve Muhammed ümmetiyim. Bu ikisi benim için vazgeçilmezdir. Ben Mustafa Kemal'i de gaptırmam. Muhammed Mustafa'yı (sav)da gaptırmam. Ben ve benim gibiler bütün bu kırıcı ve yıldırıcı sözlere rağmen laikliği ve inancımızı aynı terazide tutacağız ve bunun hakkında kimseye yorum yapma hakkı tanımayacağız. Ne sizin ne de bir başkasının sempatisi uğruna yaptığımız seçimler değildi bunlar çocukluğumdan beri ailemden aldığım ve kişisel gelişimimle pekiştirdiğim ortak değerler bunlar. Ve çocuklarımıda böyle yetiştiriyorum. Kimsenin hoşuna gitsede gitmesede...

 

selamlar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

...........

Ne sizin ne de bir başkasının sempatisi uğruna yaptığımız seçimler değildi bunlar çocukluğumdan beri ailemden aldığım ve kişisel gelişimimle pekiştirdiğim ortak değerler bunlar. Ve çocuklarımıda böyle yetiştiriyorum. Kimsenin hoşuna gitsede gitmesede...

...........

 

Güzel dost,

 

Arkadaşlarım sana mantılı birer cevap vereceklerdir mutlaka.

Benimde dikkatimi çeken yukardaki satırların.

 

Bizim ve bir başkasının uğruna seçim yapman elbetteki doğru olmaz.

Şimdi sırasıyla devam edelim bakalım.

Umarım mantıklı bulursun.

Biz yada birbaşkası gibi, ailenden aldığın bilgilerinde doğru olma ihtimali pek fazla değil.

"Kişisel gelişimim" demişsin buna biraz hak vermek gerek ama nasıl ?

Hangi gözlükle hangi alt yapıyla kişisel gelişim ?

Yetiştireceğin çocuklar, hangi alt yapı ile seçimlerini yapacaklar ?

Görülüyorki kaderimiz(!) baştan belirleniyor.

Sen istediğin kadar benim çocuklarımın kişisel gelişimi de, bu mümkünmü ?

Temel atılıyor bir kez, bina onun üzerine yükselecek.

Temel çürükse binada çürük, sağlamsa binada sağlam olacak.

 

Yukarda kişisel gelişime hak verdim ama yarıda kaldı.

Evet tek gerçek bu olacak, ama alt yapıyı resetleyip bir kenara koymak şartı ile.

Sonra ne yapmalı, diğer tüm alternatiflerle de alt yapılar oluşturulmalı.

Sonra da özgür bir akılla (tarafsız) mukayeseli seçim yapmak gerekiyor.

İnançsa, tüm inançların mukayesesi.

Bilimse, metafizik ve bilim felsefesinin mukayesesi.

Ama mukayese biliyorsunki özümleyerek olmalı. Sadece bilgi edinmek yetmiyor.

Zor gibi gözüksede aslında çok kolay. Samimi olduktan sonra...

İşte buna sorgulamacı akıl, özgür seçim deniyor.

 

İşte budur kişisel gelişim güzel dost.

Ben böyle yaptım kişisel gelişimimi.

Sana görede şeytan kandırdı.

Ailemin yönlendirmesinin dışına çıktım, hata yaptım.

 

Hadi şimdi sana iyi şanslar.

Gerçeklerde buluşmak ümidiyle, Güzel dost.

 

Not : "Arada bir bana hoş sözler söyleyerek kalbimi kazanamazsınız."

Bu görüşün beni de üzdü.

Kalp kazanmak için değil içten gelen bir ifadeydi. :(

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Güzel dost

 

hepinizi tebrik ediyorum yıpratmak istediniz ve başardınız bundan sonra bu forumda yokum çünkü ne yaparsam yapayım ne kadar iyiniyetli olursam olayım kafalarınızın içindeki hakkımda sahip olduğunuz düşüncelerinizi yıkamayacağım.

 

peki bütün suçlamalarınızı kabul ediyorum hatalarımla günahlarımla ve yaptıysam onunla sizleri tanıdım ve yine duygularımın beni yönlendirdiği gibi gidiyorum.

 

Bu arkadaş seviyeme inecekmiş sayenizde inmemiş ona öğretirsiniz daha farklı birşeyler artık. Ben öğrenemedim.

 

Sizin inanmadığınızı biliyorum ama ben kendi inancım gereği öncelikle bilimselci güzel dost sana, gecekuşuna, yamyama, evrensele, ve hatta dipnota... ve inanan arkadaşlarıma hakkımı helal ediyorum. la boheme ve taususmutise ve zıplayan danaya etmiyorum. Biliyorum bir gün hesaplaşacağız. Allah katında...

 

Bende senden ve diğer bütün arkadaşlarımdan çok şey öğrendim belki sizde benden öğrendiniz ama buraya kadarmış. Bu forumda benim ve bir kaç arkadaşımın katılımı bu kadarmış...

 

Bu kadar duygusal bir yazı olsun istemezdim. Ama kahretsin ki ben duygusal bir insanım.

 

ALLAHAISMARLADIK... :clover:

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Güzel dost

 

hepinizi tebrik ediyorum yıpratmak istediniz ve başardınız bundan sonra bu forumda yokum çünkü ne yaparsam yapayım ne kadar iyiniyetli olursam olayım kafalarınızın içindeki hakkımda sahip olduğunuz düşüncelerinizi yıkamayacağım.

 

ALLAHAISMARLADIK... :clover:

 

 

İnan içim doldu güzel dost,

 

Doğru, epey duygusal bir yazı olmuş gerçekten.

Ama umarım, benim yukardaki yazımdan dolayı vermemişsindir bu kararını.

Çünkü en zevkli tartışmalarımı ben seninle yaptım.

Çokta büyük zevk aldım.

Söylediğin gibi de, birbirimizden epeyde birşeyler öğrendik karşılıklı.

 

Sana çok kısa ve öz cevaplar vereceğim.

Bu cevaplarım, umarım tekrar dönmene sebep olur.

Sensiz forumda epey bir eksikliğin olacağını da bilmen gerekir.

 

"hepinizi tebrik ediyorum yıpratmak istediniz ve başardınız bundan sonra bu forumda yokum çünkü ne yaparsam yapayım ne kadar iyiniyetli olursam olayım kafalarınızın içindeki hakkımda sahip olduğunuz düşüncelerinizi yıkamayacağım."

 

İyi niyetli olduğundan emin olduğun kadar, bizimkinden de emin olman gerekir.

Kafalarımızın (şahsen benim) içerisinde, senin kişiliğin hakkında her hangi bir olumsuz imaj yok.

Bundan emin olmanı istiyorum. Sadece karşıt fikirlerimiz var.

Bu bile dost olmamızı engelleyemedi.

Önemli olan sağduyu ve samimiyetmiş gördük ki.

 

"peki bütün suçlamalarınızı kabul ediyorum hatalarımla günahlarımla ve yaptıysam onunla sizleri tanıdım ve yine duygularımın beni yönlendirdiği gibi gidiyorum."

Kişiliğini hiç bir zaman suçlamadık.

Suçlayan da hata yapmıştır mutlaka.

Hiç kimse kusursuz değildir.

Kusursuzum düşüncesi de bilimsel değildir.

O halde önce kendi hatalarını düzeltsinler.

Duygularını ön plana alıp gitmende doğru değil.

 

"Bu arkadaş seviyeme inecekmiş sayenizde inmemiş ona öğretirsiniz daha farklı birşeyler artık. Ben öğrenemedim."

 

Kimse bir diğerinden daha seviyeli olduğunu iddia edemez. Bu yanlıştır.

Kendi adıma, kesinlikle birilerine birşeyler öğretmek için burada değilim.

Öğrenmek ve o konuda fikrimi açıklamak için buradayım.

Öğretmek için buraya gelen, önce kendisi öğrensin.

Kusursuzluğun olmadığı gibi tam bilgililiğin olmayacağı da bilinmeli.

 

"Sizin inanmadığınızı biliyorum ama ben kendi inancım gereği öncelikle bilimselci güzel dost sana, gecekuşuna, yamyama, evrensele, ve hatta dipnota... ve inanan arkadaşlarıma hakkımı helal ediyorum. la boheme ve taurusmutise ve zıplayan danaya etmiyorum. Biliyorum bir gün hesaplaşacağız. Allah katında... "

 

İyi dileklerin için teşekkür ederim. O senin iyiliğin.

 

"Bende senden ve diğer bütün arkadaşlarımdan çok şey öğrendim belki sizde benden öğrendiniz ama buraya kadarmış. Bu forumda benim ve bir kaç arkadaşımın katılımı bu kadarmış..."

 

Burada herkes az yada çok birbirinden birşeyler öğreniyor.

 

"Bu kadar duygusal bir yazı olsun istemezdim. Ama kahretsin ki ben duygusal bir insanım."

 

Duygu her insanın yapısında vardır.

Önemli olan, güçlü ve bilinçli olup duyguların esiri olmamak.

Duygularını yenip dönmeni isterim.

 

Dost sevgilerimle. :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bilimselci: Ilimden bahsederken mangalda kül birakmiyorsunuz, sardunyam gibi ince yapili atatürkcü laik devletin sectigi dine inanan kisiligi ile deyerli arkadasimizdi, bilimsel gibi gördüyünüz konulari kisilige göre yönetilmesini beceremiyoruz nedense netice ortada.

Ben tekrar sardunyami ince bir konuyla tekrar davet ediyorum.

 

ALINTI

 

Sizin inanmadığınızı biliyorum ama ben kendi inancım gereği öncelikle bilimselci güzel dost sana, gecekuşuna, yamyama, evrensele, ve hatta dipnota... ve inanan arkadaşlarıma hakkımı helal ediyorum. la boheme ve taususmutise ve zıplayan danaya etmiyorum. Biliyorum bir gün hesaplaşacağız. Allah katında...

 

 

Allah kati ve ilim, anlantisler dünyaya hakimiyetini sürdüren marduklulari engellemek icin bulduklari yeni teknolojiyi devreye gecirince savas cikti, bu silah insan ruhlarini yok ediyordu dogan bedende olusan ruhu öldükten sonra marduklular daha uzun yasamalari icin ölen ruhlarin enerjisini kullaniyorlardi, bu deneyimli bilgic olan marduklulari anlantisliler dünyadaki hakimiyetlerini kirmak icin bu makinayi devreye sokunca savas cikti, bu güne kadar gelen üstün kudretli varliklara tanri ve yaratan allah adini verdik.

Bu gün hesap vericegimiz yer gene bilincli varliklarin eline düsmektir, bu nedenle pramitlerin cogu kiral ve tanrilarin günes sistemi disinda bir yere gönderilmesi icin pramitin odak noktasinda bir hafta bekletilirdi, bu da hesap gününden kacis ama diyer halk bu ilim sahibi varliklarin eline kuzu gibi düserdi tabi bizde ayni durumdayiz, siz gene bilime devam edin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Güzel dost

 

hepinizi tebrik ediyorum yıpratmak istediniz ve başardınız bundan sonra bu forumda yokum çünkü ne yaparsam yapayım ne kadar iyiniyetli olursam olayım kafalarınızın içindeki hakkımda sahip olduğunuz düşüncelerinizi yıkamayacağım.

 

peki bütün suçlamalarınızı kabul ediyorum hatalarımla günahlarımla ve yaptıysam onunla sizleri tanıdım ve yine duygularımın beni yönlendirdiği gibi gidiyorum.

 

Bu arkadaş seviyeme inecekmiş sayenizde inmemiş ona öğretirsiniz daha farklı birşeyler artık. Ben öğrenemedim.

 

Sizin inanmadığınızı biliyorum ama ben kendi inancım gereği öncelikle bilimselci güzel dost sana, gecekuşuna, yamyama, evrensele, ve hatta dipnota... ve inanan arkadaşlarıma hakkımı helal ediyorum. la boheme ve taususmutise ve zıplayan danaya etmiyorum. Biliyorum bir gün hesaplaşacağız. Allah katında...

 

Bende senden ve diğer bütün arkadaşlarımdan çok şey öğrendim belki sizde benden öğrendiniz ama buraya kadarmış. Bu forumda benim ve bir kaç arkadaşımın katılımı bu kadarmış...

 

Bu kadar duygusal bir yazı olsun istemezdim. Ama kahretsin ki ben duygusal bir insanım.

 

ALLAHAISMARLADIK... :clover:

 

Sevgili sardunya...

Değerli arkadaşlar...

Bizi biz yapan, düşüncelerimizi eyleme geçiren geleceğe yönelik bir umut ve bir özlemin sonucudur...

Bu da farklılıklarımızı bilerek ve de kabul ederek ortak yaşamaktan geçeçeği kesindir...

Yoksa ayrılıkları bir bir daha da artırarak değil...

Bizler bu forumda, sokakta, işyerlerimizde, derneğimizde, klübümüzde, ihtisasımız ile ilgili bir lokalimizde ve bazen de kahveanede ortak paydalarımızı öne çıkararak ortak bir geleceği yakalayabilme düşüncesi ile buralarda, şuralarda, oralarda bir baylaşım içerisindeyiz...

Kısacası ortak bir geleceği düşleyeceğimiz günler o kadar bu ülke gerçeklerini yakından takip edenler için hiçte uzak olmadığı ortadadır...

Asıl önemli olan bir araya gelip konuşmaktan, çözüm aramaktan ve üretmekten geçiyor...

Yoksa onu buna ok atarak...

Ruh çağırarak...

Geçmişin kahramanlıklarını öne çıkararak gelecek yakalanmıyor ve yakalanamazda...

 

Sevgili arkadaşlar...

Değerli sardunya...

Geleceği birlikte kurmanın temel yapısı bu ülkede yaşayan biz bireyler için öncelikle ortak yaşamak ve bir arada olmayı yeniden denemekten geçmektedir...

Ve biliyoruz ki hepimizi hepimize karşı yükümlü kılan şey kalbimiz ve vicdanımızdır...

Çünkü insanın temel varlık nedenidir sormak, araştırmak, incelemek ve bilmek...

Çünkü yeni sorgulamaların öreceği ve donatacağı yollarla kurulur gelecek...

Burada hepimizin imzası olması gerektiği bir gerçek...

Hep birlikte...

El ele...

Omuz omuza...

Silahları, sopaları, topları, tüfekleri konuşturarak değil...

Beynimizi, inancımızı ve vicdanımızı kullanarak...

Ama sert bir dille, Ama yapıcı bir eleştiri ile, Ama ortak noktalar bulduğumuz dostların sıcaklığında...

Tartışan, kafa yoran, düşünsel emek arcayan insan için bunlar olmazsa olmazlarıdır düşünsel kavga arenasındaki malzemelerimiz...

Ben burada tüm arkadaşlarıma sevgi ve saygı duyuyorum..

Fakat sevgili sardunyanın da sevgi ve saygısından bir bayan olmasının ötesinde düşünsel anlamda hepimize örnek olduğu, fedakarlık gösterdiği, bizlerden fazla emek arcadağı ve çok şey verdiği açıktır...

Eminin bundan kimsenin kuşkusu yoktur...

Dostalırın gitmesi bizi sevindirmez...

Aksine eksiltir ve üzer..

Hele de bu formun ablası, anası, bacısı, yürekli ve kararlı kadını olan sevgili sardunya olursa...

O çok daha üzer...

 

Bu formun diğer dostlar gibi sana her zaman ihtiyacı olduğunu unutma lütfen...

En kısa sürede aramızda olmanız dileğimle...

Dost sevgi ve saygılarımla... :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizin inanmadığınızı biliyorum ama ben kendi inancım gereği öncelikle bilimselci güzel dost sana, gecekuşuna, yamyama, evrensele, ve hatta dipnota... ve inanan arkadaşlarıma hakkımı helal ediyorum. la boheme ve taususmutise ve zıplayan danaya etmiyorum. Biliyorum bir gün hesaplaşacağız. Allah katında...

Ben bu sözlerinizi kızgınlıkla söylediğinize eminim.

Hepimiz bazen kızgınlıkla buna benzer laflar ediyoruz.

Ama benim tanıdığım Sardunyam'ın gerçek fikirleri bunlar değildir arkadaşlar.

Sardunyam herkeze hakkını helal eder.

Diyelimki Allah var ve onun katında hesaplaşacaksınız.

Sardunyam size orada da kıyamaz.

O öyle biri. :clover::clover::clover:

 

Sardunyam, sizinle ilgili bir link var burada : http://www.turkish-media.com/forum/index.p...mp;#entry403616

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Merhaba sevgili KesKiNkAleM,

 

Hemen not düşeyim. Aşağıdaki yazımdaki hiçbir satır forumda özgürlük kısıtlama çabası manasına gelmesin.

Yazdıklarımın hepsi benim fikirlerimdir. Hepsi eleştirilerinize ve karşı görüşlerinize açıktır.

Yazdıklarımın içinde sanki "siz susun" manasına gelecek yazılar var. Onların hepsi benim tepkilerimden ibarettir.

Gördüğünüz gibi yazımın en başında kimler olduğunu belirtmişim zaten.

Ama ısrarla kim o şahıslar? diye soruyorsanız;

1- Kim kendini islamcı olarak nitelendiriyorsa onlar.

2- Atatürkle dini yanayana getirmeye çalışanlar.

3- Atatürkü dine inanan, dini tavsip eden, ve hatta dindar biri olarak göstermeye çalışanlar.

4- Laikliği yumuşatarak yok etmeye çalışanlar. Yada laikliği yumuşatarak içini rahatlatmaya çalışanlar.

Evet sözlerimin tamamen arkasındayım.

Laikliği icat edenler dinsizler olduğuna göre, onu en çok koruması gerekenlerde dinsizlerdir.

Her ne kadar ılımlı müslümanlarda laikliği korumaya çalışsalarda, onların koruması yetersiz kalır.

Neden yetersiz kalır?

Çünkü hem laik olmak ve hemde islama inanıyorum demek insanın kendine karşı **********.

................

Laiklik, bütün bu çarpıklıklara engel olmak için icad edilmiştir, bu yüzden de laikliğin korunmasını bir müslümanın ellerine bırakamam.

..........................................................

 

sayın evrensel yazınızda fikirlerinizin BAZILARINI nihayet dosdoğru iletmişsiniz.

 

ne kadar evrensel olduğunuzu anlamış olduk oldukça anlaşılır ve kasıtlı yazınızdan.

 

SİZİN gibi düşünenler BİZlere göstermiş oldu ki yobazlık sadece aşırı dincilerde olmuyormuş!

 

buyrun savunun sizi durduran yok...

 

 

 

SEVGİLİ SARDUNYAM...

 

kızıpta gittiğin olay seni yıldıracak türden değil.. seni kaybetmek beni inanki çok üzer.burda insanlık dersi verip kimleri savunduklarını ayırt edemeyen arkadaşlara kırılmışsın heralde.çünkü insan değer verdiklerinin sözlerine alınır.

 

ama eğer bizimde bir değerimiz varsa gözünde lütfen geri dön....çünkü bu forumun senin gibi LAİK,İNANÇLI ve AYDIN beyinlere ihtiyacı var.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sayın evrensel yazınızda fikirlerinizin BAZILARINI nihayet dosdoğru iletmişsiniz.

 

ne kadar evrensel olduğunuzu anlamış olduk oldukça anlaşılır ve kasıtlı yazınızdan.

 

SİZİN gibi düşünenler BİZlere göstermiş oldu ki yobazlık sadece aşırı dincilerde olmuyormuş!

Değerli Frozen,

Nihayet dosdoğru anlamaya gerek yok. Kimseden bir saklı gizlim yok.

Keşke hakkımda merak ettiklerinizi daha önce sorsaydınızda size anlataydım.

Yukarıda biraz sert bir yazım var sanırım onu kastediyorsunuz.

Ben o konudaki fikirlerimi hiçbirzaman saklamadımki zaten.

En azından dürüst olarak fikirlerimi belirtiyorum. Ben bir bölücüyüm.

Bölünmesi gerekenleri kimse cesaret edemediği için, sadece ve sadece ben bölüyorum.

Bu güne kadar çağdaş ve laik olan ılımlı dindar kesimin dini ve laik hislerini bölen birini gördünüzmü hiç hayatınızda.

Var işte öyle birisi. O benim.

Türkiyede sadece benim.

Burdan sonrası size değil, ben sizi çok seviyorum. kırmaya çekinirim.

Aslında sözlerim forumdaki diğerlerine bile değil, ben daima ortaya karışık söylerim, sofraya buyuran yer.

 

Bölmek istiyorum onların laik ve dindar anlayışlarını.

Bölmek istiyorum laikleri ve dindarları.

İnsanları ikiye ayırmak istiyorum laikler ve dinciler olarak.

Çünkü hem laik ve hemde dinci olmak dürüstçe bir davranış değildir.

Hatta hemen şunuda belirteyim, hem laik ve hemde hafiften müslümanların bile davranışlarını hoş bulmuyorum.

Çünkü samimi davranışlar değildir bunlar.

Dürüst olmak lazım.

Din ile laiklik birbirine en büyük düşmanlardır. İkiside birbirinden son derece nefret eder.

Ellerinden gelse birbirlerini yok ederler.

Yalanmı bunlar? Laiklik neden icad edilmiştir? Laikliğin sebebi nedir?

Sizin yobaz dedikleriniz neden bu kadar laiklikten nefret ediyor?

 

Biraz dini yuımuşatalım, birazda laikliği yumuşatalım, sonrada iki can düşmanını bir arada tutalım.

Varmı böyle birşey?

Din denen şeyi daha ne kadar makyaj yaparak yumuşatacaksınız?

Laiklik denen din karşıtı icad edilmiş birşeyi, yok efendim dinlere saygı duyarmış gibi gösterip ne hakla yumuşatacaksınız?

Bırakın ikisinide kendi haline, yesinler birbirlerini.

Artık bu ülkede ya din konuları mesele olmaktan çıksın, veya laiklik denen birşey kalmasında bizde başımızın çaresine bakalım.

 

Çağdaşmışım.

Hem dindarmışım ve hemde laikmişim.

Dininiz öyle söylüyormu?

Laiklik öyle söylüyormu?

Siz neden iki düşmanın asla söyleyemeceği şeyleri söyletmeye çalışıyorsunuz?

 

Dininiz ne der; "Ben toplumsal kuralları koyarım".

Laiklik ne der "Hayır, dinlerin toplumsal kurallarını koydurtmam".

 

1, bir daha 2.

Bu bu kadar basit.

 

Siz dininizdeki toplumsal kuralları görmezden geliyorsunuz, bunu biliyorum.

Bunu neden yaptığınızıda biliyorum.

Çünkü sizin sağ duyunuz (gerçek aklınız) toplumsal kural olarak,dinlerin dayattığı kuralların mantıksız olduğunu biliyor.

Ama cehennem korkusuyla, dininizden vazgeçmeye korktuğunuz için, dininizin mantıksız yanlarını kabullenemiyor ve bu yüzdende dininizin toplumsal kurallarını düşünmek bile istemiyorsunuz.

 

Yani dininizi yumuşatarak islama aykırı davranıyorsunuz.

Fakat korkudan islamdan da vazgeçemiyorsunuz.

 

Öte yandan hem çağdaş gözükmek adına ve hemde sağduyunuzun(gerçek aklınızın) hatırına laikliktende vazgeçemiyorsunuz.

 

Ama siz bilmeseniz bile, sağduyunuzda biliyorki, bunu yaparak hem islama aykırı davranıyor ve hemde çağdaş dediğiniz ilkelerinize (Laiklik vb.) aykırı davranıyorsunuz.

 

 

Ben yıllarca pilav üstü az laik bir ülkede yaşamaktan bıktım.

 

Artık ya hero, ya mero.

 

Pastayla turşu yenmez bunu bilin. Aynı lahmacunla viski içilmeyeceği gibi.

 

Ya pasta yiyin, yada turşu yiyin. Bunun zamanı gelmiştir.

Artık eskisinden biraz daha fazla düşünmek, biraz daha fazla sorgulamak zorundasınız.

Banane "ben ikisinide idare ederim derseniz", böyle de bir araba lafı işitirdiniz.

 

Efendim, adam çıkmış varoşların oylarıyla bimem nerenin bilmem neresine.

Oradan "laikliği yeniden yorumlamalıyız" diyor.

Neden cesaret alıyor biliyormusunuz? Sizden cesaret alıyor.

 

Çünkü nasıl olsa bu ülkede hiç dinini sorgulamadan "ben elhamdürüllah müslümanım" diyen,

din konusunda cehennem korkusuyla susup, pusan bir halk var.

 

Onlara mademki siz "sen nasıl bir dinci olarak din düşmanı laikliği yeniden yorumlarsın" diyemediğiniz sürece, ben derim.

 

 

Değerli arkadaşlar laiklik keyif için icad edilmemiştir, siz bunu hala algılayamıyormusunuz.

Laiklik dininize karşı icad edilmiştir. Sizin dininizde toplumsal kurallar olmasaydı zaten laiklik diye birşeyde olmazdı.

 

Laiklik sizin dininizin en büyük düşmanıdır.

Neden en büyük düşmanıdır? Çünkü laikliğin var oluş nedeni zaten dininizdeki toplumsal kuralların uygulanmasına engel olmaktır.

Yani laiklik Allahın dinine engel olan birşeydir.

Eğer siz dininizi çok seviyorsanız; laiklikten vazgeçin, çünkü dini kurallarınızın uygulanmamasına katkıda bulunarak günaha giriyorsunuz.

 

Laikliği ve dini birarada tutmak, insanların kendi sağduyularını uyutma çabalarından ibarettir. Kendilerini kandırmalarından ibarettir.

 

 

Nasılki Avrupa birkaç yüzyıl önce din meseleleri üzerinde dönüp dolaşıp meşgul olduysa ve en sonunda dinini vatikana hapsettiyse şimdi artık bizde o döneme girdik.

 

Bizde artık onların birkaç yüzyıl önceleri gibi bıçak sırtındayız.

 

Gördüğünüz gibi, bizde de artık dine karşı isyanlar ve ayaklanmalar başladı.

 

Artık millet olarak, ya batılıların dinlerini vatikana hapsettiği (Evet etmiştir) gibi, sizde dininizi mekkeye hapsedeceksiniz, veya batıyı unutup sapına kadar bir islam ülkesi olacaksınız.

 

İslam ülkelerinin hali ise malum. Hal ve gidiş sıfırın altında.

Siz azda olsa çaktırmadan onları beğenirsiniz ama ben beğenmem.

Nede olsa siz az veya çok biraz doğu kültürlüsünüz ama ben tamamen batı kültürlüyüm.

Bu yüzdende, hem batı değerlerini ve hemde doğu değerlerini birarada yürütmeye çalışmam.

 

Yani pastayla turşu yemem.

Siz benim adıma yersenizde; bende arı kovanına çomak sokarım.

 

Kendinizi dindarlar olarak Araplardanda üstün görmeyin.

Eğer sizin dininize karşıt olan laikliği, yüce Atam çaktırmadan bu ülkeye getirmeseydi, sizinde onlardan farkınız olmayacaktı.

Hatta bizde petrol denen birşey olmadığı için, bin beter hale gelecektiniz.

 

 

Biz ne yapıyoruzki, herşeyi yobazlar yapıyorda demeyin.

Çünkü yobaz dediğiniz insanlar aslında sizden çok kuran okuyan, namazında niyazında olan, dini bütün, en samimi dindarlardır.

Çünkü onlar her ne yapıyorlarsa Kuranda bunun karşığılı vardır.

Siz ılımlı ve çağdaş(!) müslümanlar olarak ya Kuran okumazsınız, yada okurken okuduğunuz ayetleri insanlığınıza sığdıramadığınız için, sağduyunuza karşı kılıf uydurmaya çalışırsınız.

Oysa yobaz dedikleriniz, Kuranda ne yazıyorsa aynen onu uyguluyorlar.

 

Eğer islam gerçekse, onların herbiri direk cennete gidecekler.

Siz ise kuranı yumuşattığınız ve hatta laiklik denen Allahı hiçe sayan bir kuralı işlettiğiniz için malum yere gideceksiniz.

nokta.

 

Saygı ve sevgilerimle.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

şimdi bu konuyla ilgilenen bütün arkadaşlara ben birşey sormak istiyorum

öncelikle umarım kimse beni yanlış anlamaz

Okullarda, hastahanelerde, kamu kuruluşlarında, resmi kuruluşlarda hatta ve hatta bütün iş yerlerinin hemen hepsinde bir bayrağımız bir de Atatürk resmi var.

şimdi sorum şu;

Neden her yerde Atatürk'ün resmini görmek zorundayız? bu devlette insanlar hürse istedikleri şeye ibadet etmeye neden bir ilah (tapılacak bir obje olarak söylüyorum) her yere resmini asıyoruz? Neden peygamberler hakkında, diğer bütün devlet adamları hakkında konuşmak tartışmak serbestken Atatürk hakkında yapılan konuşmaların hepsi bir kanun çerçevesinde yasaklanıyor?

 

bir de şunu söylemek istiyorum Allaha şükürler olsun ki bu kadar güzel bir vatanda böyle güzel bir bayrağın gölgesinde yaşıyorum.

şimdi arkadaşlar diyebilirler ki buraya nasıl geldik nasıl gittik vs. vs. burada belirtmek isterim ki ben buraya nasıl ya da kimlerin sayesinde geldiğimizi sormuyorum

anayasamızda devletin bayrağı kırmızı üzerine beyaz ay yıldızlı türk bayrağıdır yazıyor. ama Atatürk ile ilgili bir ibare yok sanırsam.

Bunların konuyla biraz alakasız olduğunu düşünebilirsiniz. Hatta bazı arkadaşların din aleyhinde konuşmalar yaptığı için karşı saldırı gibi böyle birşey yaptığımı da düşünebilirsiniz. Ama inanın kesinlikle böyle birşey yok

benim dile getirmek istediğim daha doğrusu diğer saygı duyduğum arkadaşlarında fikrini almak istediğim konu şu; Biz toplum olarak Atatürkü bir ilah bir insanüstü varlık hatta kimilerine göre peygambere (ben peygamber kavramına inandığım için yazdım) eş değer görmüyor muyuz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın evrensel,

 

Ben sizi seviyorum.

Neden sevdiğimi söyleyeyim.

Fikirlerinin %98'i benimkisine uyum sağlıyor.

Belkide %100 dür. Fakat kalanı için, karşılıklı uyum sağladığımızda bu mümkün olabilecek.

 

Ayrıcalıklar mutlak oluyor, olmazssa da bilimsel olmaz zaten.

Hatırlarsınız ilk defa "tek çare eğitimdir" görüşünde ayrı düşmüştük.

Ve o orada kaldı, bir ara tartışırız. Uyum sağlayacağımızdan da çok eminim.

 

Yukardaki yazını okurken de şu cümlen dikkatimi çekti.

 

"Laiklik denen din karşıtı icad edilmiş birşeyi, yok efendim dinlere saygı duyarmış gibi gösterip ne hakla yumuşatacaksınız?

Din ile laiklik birbirine en büyük düşmanlardır. İkiside birbirinden son derece nefret eder.

Ellerinden gelse birbirlerini yok ederler.

Bırakın ikisinide kendi haline, yesinler birbirlerini."

 

Bildiğim Atatürçü siteden bir bir alıntı yapacağım.

 

Akla hemen şu soru gelebilir: „Mustafa Kemal’in kamu yaşamıyla dini birbirinden ayırması kararı nereden kaynaklanmıştır?“ diye. Burada bir din düşmanlığından sözetmek tamamen yanlış olur. Çünkü Laiklik din karşıtı bir ilke değildir. Din, kişinin özel yaşamının bir parçasıdır. Laikliğe göre, insan yaşamında ibadetin dışında her türlü tasarruf, dîne, daha doğrusu kutsal kitaba göre d e ğ i l, Anayasaya, yasalara ve kurallara göre yapılır.

 

Yukardaki altı çizili iki görüşte ikilem var.

Nasıl çıkacağız işin içinden.

 

Bence laik olma kavramı, dini yok etmek için oluşturulmamıştır.

Yoksa demokratik olabilirmi ?

 

Ben yorumlamaya çalışayım.

Sizinde satır aralarında söylediğiniz gibi "laiklik toplum yaşamına hükümler olarak girmesin".

Ancak bu görüşte birleşirsek çıkabiliyoruz işin içinden.

 

Yani tekrar cümleyi alayım;

"Laiklik denen din karşıtı icad edilmiş birşeyi,"

Din karşıtı değilde, "din yaptırımına" karşı şeklinde kabullenmek daha doğru olacaktır.

 

Ama o zamanda din içerisindeki (Allah'ın hükümleri), topluma karışma hükümleri, uygulanamaz olacak.

Bu da dinin, toplumsallık özüne ters olacaktır.

 

Söylediğin gibi ortaya yine bir terslik çıkıyor.

 

Burda artık kesin olarak şu görüşlerin belirlenmesi gerekiyor.

 

Laiklik, din olmasın (dine karşı) ilkesi değildir.

Ama din ile toplum yönetimi arasına konulmuş bir kırmızı çizgidir.

Birisinin diğerini alanına geçmemesini sağlayacak kırmızı çizgi.

Ben bu çizginin olmasından tarafım.

 

Bu durumda inançlılar (hele de ılımlılar), Allah'ın toplumsal hükümlerinden vaz geçmeleri gerek.

Bu,laikliği, dolayısı ile aydın olabilmeyi savundukları için kendi meseleleri.

Bu çelişki onları herzaman yiyip bitirecek.

Her insanın, bilgi yapısından dolayı inanca eğilimi farklıdır mutlaka.

İnananların söylediği gibi, iman teterli olmuyor işte.

Sonra da yüzlerce çelişki, kafa karışıklığı.

Aydın olmak, bilimselliğe uyum sağlamak kendi fikirleri.

 

Söylediğin gibi, inançlarını makyajlamaya çalışsınlar.

 

Burada anlattıklarımdan, laikliğin, dine (var olmasına/doğruluğuna) saygı duyduğu çıkartılmasın.

Laikliğin o şekilde bir tasarrufu olamaz.

Kişinin bireysel inancına karışmaz. Yani demokratiktir. O kadar.

 

En iyi dileklerimle.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Bölmek istiyorum onların laik ve dindar anlayışlarını.

Bölmek istiyorum laikleri ve dindarları.

İnsanları ikiye ayırmak istiyorum laikler ve dinciler olarak.

Çünkü hem laik ve hemde dinci olmak dürüstçe bir davranış değildir.

Hatta hemen şunuda belirteyim, hem laik ve hemde hafiften müslümanların bile davranışlarını hoş bulmuyorum.

Çünkü samimi davranışlar değildir bunlar.

Dürüst olmak lazım.

Din ile laiklik birbirine en büyük düşmanlardır. İkiside birbirinden son derece nefret eder.

Ellerinden gelse birbirlerini yok ederler.

Yalanmı bunlar? Laiklik neden icad edilmiştir? Laikliğin sebebi nedir?

Sizin yobaz dedikleriniz neden bu kadar laiklikten nefret ediyor?

 

 

sayın evrensel

 

kişi olarak size değer verdiğimi,saygı duyduğumu ve sevdiğimi umarım biliyorsunuz...

 

ama ortaya karışık yazmış olduklarınıza katılmıyorum.

 

kişisel görüşüme göre laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır,din ve toplumun değil.

 

laiklik sizin belirttiğiniz gibi din düşmanlığı değildir, dinin siyasete alet edilmesini engelleyen bir yönetim

 

şeklidir.

 

laiklik din ve vicdan özgürlüğünün teminat altında tutulmasıdır.

 

diyanet işlerini kuran, camilere devlet memuru sıfatıyla imam atayan,kuran tefsiri yaptıran kimdir...

 

 

''laik hühümet kavramından dinsizlik manası çıkarmaya çalışan fesatçılara fırsat vermeyiniz.''

 

M.K.ATATÜRK.

 

''Yalanmı bunlar? Laiklik neden icad edilmiştir? Laikliğin sebebi nedir?

Sizin yobaz dedikleriniz neden bu kadar laiklikten nefret ediyor?'' sorularınızın cevabı bana göre aşşağıdadır.

 

 

HILAFET MAKAMININ KORUNMASINDA DINI VE SIYASI MENFAAT VE ZARURET BULUNDUGUNU ZANNEDENLERE VERDIGIM CEVAP

 

 

 

Efendiler, Hilâfet makaminin korunmasinda, dinî ve siyasî menfaat ve zaruret bulundugu inancinda olan bazi kimseler, arz ettigim kararlarin alinmakta oldugu son dakikalarda, hilâfet görevini kendi üze rime almam teklifinde bulundular.

Bu gibilere, hemen gereken red cevabini vermistim. Yeri gelmisken baska bir noktayi da arz edeyim. Büyük Millet Meclisi hilâfet'i kaldirdigi zaman, din bilginlerinden Antalya Milletvekili Rasih Efendi, Kizilay adina, Hindistan da bulunan bir heyetin baskanligini yapiyordu. Rasih Efendi Misir'a ugravarak Ankara ya döndü. Benimle görüsmek isteyerek sunlan söyledi : "Gezdigi ülkelerde Müslüman halk benim halife olmami istiyormus... Yetkili Islam heyetleri, bana bu dururumu bildirmek üzere Rasih Efendi 'yi vekil etmisler." Rasih Efendi'ye verdigim cevapta, Müslümanlarin bana olan baglilik ve sevgilerine tesekkür ettikten sonra dedim ki : "Zâtalîniz din bilginlerindensiniz. Halifenin devlet baskani demek oldugunu bilirsiniz. Baslarinda krallari, imparatorlari bulunan halkin bana ulastirdiginiz dilek ve tekliflerini ben nasil kabul edebilirim. Kabul ettim desem, buna o halklarin basinda bulunanlar razi olur mu? Halifenin emir ve yasaklan yerine getirilir. Beni halife yapmak isteyenler emirlerimi yerine getire bilecekler midir? Durum böyle olunca, anlami ve fonksiyonu olmayan asilsiz bir sifati takinmak gülünç olmaz mi?

Efendiler, açik ve kesin olarak söylemeliyim ki, Müslümanlan hâlâ bir halife korkulugu ile ugrastirip aldatmak gayretinde bulunanlar, yalniz ve ancak Müslümanlann ve özellikle Türkiye'nin düsmanlaridir. Böyle bir oyuna kapilip hayal kurmak da ancak ve ancak *****lik ve gaflet eseri olabilir.

Rauf Bey'lerin, Vehip Pasa'larin, Çerkez Ethem ve Resit'lerin, bütün yüzelliliklerin, kaldirilmis hilâfet ve saltanat hanedani mensuplarinin, bütün Türkiye düsmanlarinin, elele vererek aleyhi mizde durmadan atesli bir sekilde çalisip ugrasmalari din gayretiyle midir? Sinirlarimiza bitisik merkezlerde yuvalanarak, hâlâ Türkiye'yi yoketmek için "Mukaddes Ihtilâl" adi altinda haydut çeteleri, suikast tertipleriyle çilginca aleyhimizde çalisanlarin maksatlari gerçekten mukaddes midir? Buna inanmak için gerçekten kara ***** ve koyu bir ****** olmak gerekir.

Müslümanlan ve Türk milletini bu kerteye düsmüs sanmak ve Islâm dünyasinin vicdan temizliginden, ahlâk ve karakterindeki incelikten, alçakça ve canîce maksatlar için yararlanma yolunu tutmak, artik o kadar kolay olmayacaktir. Küstahligin da bir derecesi vardir.

 

M.K.ATATÜRK.

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yazımın üzerine birkaç yazı yazılmış ama yazımla ilgili beklediğim yorum yapılmamış ya da yapılamamış

bunun nedeni sanırım mod kontrolünde yazıyor olmam bu sebeple yazılarım geç geliyor ve burada beklediğim cevabı alamamama neden oluyor.

umarım yukarıdaki yazımla ilgili yorumlar ve düşünceler paylaşılır inanın bunu bütün arkadaşlardan temenni ediyorum

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin evrensel ne guzel demissiniz;

Toplumsal kurallari duzenleyici olarak gormek dinin en buyuk yanlisidir cunku bazi seyler onlara(sag duyularina)mantikli gelmese bile sirf allah emri oldugu icin boyuhn eymek dinin kotu getirisidir..

Binevi tanri vergisi her zaman iyi olur...Ne tuhaftir ki bu insanlar soz konusu tanri olunca citlari cikmaz

ama Ataturk gibi benim degisimle tanridan daha da onemli bir insani cok rahat kotulerler...

 

 

Iste kendini gosteren bir Ataturk karsiti biri....Neden mi her yerde onun resmi var?

Eminim siz eski duzeni isterdiniz?

Cunku tamamen benim anlayisima gore;Ataturk tanri gibi bulundugu yerden emirler verip kendini kitaba hapsetmiyor.Oda sen ve ben gibi bir insan.Basarili bir insan.

Ya sizin tanriniz yada dininiz

Sizin dini ne veriyor

OSS gibi 3 yanlis bir dogruyu goturuyor...

Dini goremeyip ataturkcu sistemi yadiremeyen sizlersiniz....

Acin su gozlerinizide dinin bana bir tane yararini soleyin kime ne fayda getirmis...

 

Ve bence eger turkiye %100 laik olsaydi ki degil.Din dersi zorunlu olmazdi.

Siniflardi zorla dua'da ezberletilmezdi...

Yada din hakkinda konusmak inanmadigimizi solemek ayip kasilanmazdi....

 

1. Önyargılısınız.

2. Yazımı tam anlamıyla okumamışsınız (anlamamışsınız)

3. Başta da ifade ettiğim gibi atatürk karşıtı değilim.

4. Sayın evrenselin bir yazısında dediği gibi konuyu saptırmadan vıdı vıdı etmeden sadece cevabınızı verin (yorumunuzu yapın)

 

Bir de bu konuda Sayın Evrensel arkadaşın da yorumlarını okumayı gerçekten çok isterim.

Saygılar

 

 

 

Iste kendini gosteren bir Ataturk karsiti biri....Neden mi her yerde onun resmi var?

Eminim siz eski duzeni isterdiniz?

Cunku tamamen benim anlayisima gore;Ataturk tanri gibi bulundugu yerden emirler verip kendini kitaba hapsetmiyor.Oda sen ve ben gibi bir insan.Basarili bir insan.

Ya sizin tanriniz yada dininiz

Sizin dini ne veriyor

OSS gibi 3 yanlis bir dogruyu goturuyor...

Dini goremeyip ataturkcu sistemi yadiremeyen sizlersiniz....

Acin su gozlerinizide dinin bana bir tane yararini soleyin kime ne fayda getirmis...

 

Ve bence eger turkiye %100 laik olsaydi ki degil.Din dersi zorunlu olmazdi.

Siniflardi zorla dua'da ezberletilmezdi...

Yada din hakkinda konusmak inanmadigimizi solemek ayip kasilanmazdi....

 

 

bu arada öncelikle ithamda bulunduğunuz şeye dikkat edin.

bir de neden yazımı hemen ya sizin tarınınız ya dininiz gibi kendini savunma ihtiyacı duyarak cevaplıyorsun anlamış değilim. benim yazdıklarım gayet açık ve sadece düşüncelerinizi almak istedim. ben atatürk sizin tanrınız allah bizim tanrımız gibi bi yorum yapmadım ikisinin de ne kadar farklı varlıklar olduğunu ben zaten biliyorum. ama görüyorum ki siz farklı yerlere çekmeye çalışıyorsunuz.

umarım yazımı tekrar okuyup kendinizi savunma ihtiyacı duymadan ve birşeylere birilerine saygısızca saldıramdan yorumlarınızı yazarsanız beni mutlu edersiniz

saygılı yorumlar duymak ümidiyle,

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Bölmek istiyorum onların laik ve dindar anlayışlarını.

Bölmek istiyorum laikleri ve dindarları.

İnsanları ikiye ayırmak istiyorum laikler ve dinciler olarak.

Çünkü hem laik ve hemde dinci olmak dürüstçe bir davranış değildir.

Hatta hemen şunuda belirteyim, hem laik ve hemde hafiften müslümanların bile davranışlarını hoş bulmuyorum.

Çünkü samimi davranışlar değildir bunlar.

Dürüst olmak lazım.

Din ile laiklik birbirine en büyük düşmanlardır. İkiside birbirinden son derece nefret eder.

Ellerinden gelse birbirlerini yok ederler.

Yalanmı bunlar? Laiklik neden icad edilmiştir? Laikliğin sebebi nedir?

Sizin yobaz dedikleriniz neden bu kadar laiklikten nefret ediyor?

 

Sayın evrensel size tek bir soru soracağım?

 

Bütün inançlıları laiklik kavramından ayrı tutarsanız Lailkliğin savunucusu kaç kişi kalacaktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok değerli Bilimselci,

Konuya katkıda bulunduğunuz için candan teşekkürlerimi sunarım.

Aslında sizinle laiklik konusunda da anlaştığımızı görüyorum.

Sadece üslübumuz biraz farklı o kadar.

 

Yukarıdaki yazılarınıza aynen katılıyorum.

Laiklik din düşmanlığı değildir.

"İkisi birbirine düşmandır" derken neyi kastettiğimi de açıklayayım.

Ben o yazımda meseleyi dini açıdan ele aldım.

Din açısından baktığınız zaman laiklik birbirine düşmandır.

Laiklik dine karşı düşmanlığını ilan etmez, fakat dinin toplumsal kurallarını reddederek toplumsal ayetleri yalanlamış olur.

O ayetleri yalanlayana bakınız din ne diyor? :

 

En’âm Sûresinin 21 . Ayetinde

Kim Allah’a karşı yalan uydurandan, ya da onun âyetlerini yalanlayandan daha zalimdir? Şüphesiz ki, zalimler kurtuluşa eremez.

 

 

Yukardaki ayete göre laiklik zalimlik oluyor.

Ve ardındanda "zalimler kurtuluşa eremez" diyerek laikliğe karşı açıkça düşmanlığını ilan ediyor.

 

 

Bakınız bir ayet daha:

 

 

Bakara(*) Sûresinin 39 . Ayetinde:

İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

 

başka bir ayet:

 

Hicr Sûresinin 91 . Ayetinde:

Ki onlar, (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar ederek) Kur’an’ı da parça parça edenlerdir.

 

Not: Parantez içinde yazılanlar benim yazdıklarım değildir. Diyanetin sitesinden aynen alınmadır.

 

 

 

Şu anda kim Kuranın ayetlerinin bir kısmını inkar ediyor? Laiklik.

Demekki laiklik Kurana göre, dine düşmanlık yapıyor.

Düşmanlık yapana da düşman denir.

 

Değerli dostlar,

 

Kurandaki kan davalarını teşvik eden ayete bakınız:

 

Mâide(*) Sûresinin 45 . Ayetinde:

Onda (Tevrat’ta) üzerlerine şunu da yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş kısas edilir. Yaralar da kısasa tabidir. Kim de bu hakkını bağışlar, sadakasına sayarsa o, kendisi için keffaret olur. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.

 

Yani Kurana göre, size karşı ne suç işlenmişse sizde karşı tarafa aynısını yapma hakkına sahipsiniz.

Kulak, boğaz, burun'dan bahsetmiş ama iyikide tecavüz suçu işleyene ne yapılacağını söylememiş.

Şimdi bu yukardaki ayeti aynen kanunlarımıza geçirsek hoşunuza gidermi?

İnsanlara "yiyin birbirinizi, yiyin gağri" demek mi akıllıcadır, yoksa şimdiki medeni hukukumuzmu?

Hangisi daha insancadır?

 

Buyrun bir başka ayet:

İsrâ Sûresinin 33 . Ayetinde

Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki vermişizdir. Ancak o da (kısas yoluyla) öldürmede meşru ölçüleri aşmasın. Çünkü kendisine yardım edilmiştir.

 

Haksızlık olup olmadığına kim karar veriyor? onun velisi.

Diyelimki veli gerçektende haklı(!)

Ne yapması gerekiyor öldürülenin velisinin? Gidip o öldüreni öldürmesi gerekiyor.

Peki "benim kardeşim haklı yere öldürmüştü" diyen öteki veli ne yapacak? Oda gidip onu öldürecek.

Yani bir o yandan, bir bu yandan, biz korkmayız ondan bundan.

 

 

Sorun bakalım hapishanelerdeki cinayet şuçlularına, bir tanesi "ben haksız yere adam öldürdüm" diyecekmi?

Gasp amaçlı öldürenler bile, kendilerine göre bir bahane bulurlar.

 

Kim böyle hükümleri engelleyerek Kurana göre Kurana düşmanlık yapmış oluyor? Laiklik.

 

Neyse, şimdi değerli ve çok sevdiğim Bilimselci dostuma neden böyle arı kovanına çomak soktuğumu anlatayım.

 

Bende aslında ılımlı müslümanların laikliği korumalarına çok seviniyorum.

Hatta değerli Sardunyam bu konuda çok önemli bir tespit yapmış "Biz laik dindarlar olarak laikliği korumasak, siz dinsizler ve ateistler olarak hiç koruyamazsınız. Çünkü sizin sayınız yetersiz" demiş.

Bu çok doğru ve yerinde bir tespit. Bende bunun bilincindeyim.

Neden öyleyse benimde işime yaradığı halde onların laikliğine karşı tavır alıyorum?

Sebepleri şunlar:

1- Ilımlı islamcıların modern gözükerek, müslüman ülkelerininde dinden sapmadan çağdaş olabileceği izlenimi vermelerini istemiyorum.

Çünkü bu kriteri yobaz dedikleri, şeriat yanlısı islamcılarda koz olarak kullanıyorlar.

Yani şunu söylüyorlar "Gördünüzmü bak, bizde de ne modern insanlar var. Demekki islam modern olmaya ve gelişmeye engel değilmiş".

 

Kendileri modern olmadıkları halde, modern denilen insanları kendilerinden sayıp, dinleri eleştirenlere karşı referans gösteriyorlar.

Oysaki modern olabilen insanlar, dinlerini tam uygulamadıkları için modern olabilmişlerdir.

Ben bu gerçeği gözler önüne sermek istiyorumki, şeriatçılar işlerine geldiğinde modern insanlarımıza sahip çıkmasınlar.

Türkiye islam ülkeleri içinde en modern ve en çağdaş ülkedir.

Ama bu dincilerin dediği gibi din sayesinde değil, tam tersine dinden en uzak ülke olmamız sayesinde olabilmiştir.

Yani laikliğin hak ettiğini, dinlerin yemesine göz yummak istemiyorum.

Türkiye islama rağmen, vede islama aykırı olan laiklik sayesinde diğer islam ülkelerinden daha ileriye gidebilmiştir.

Bunu islamı savunanlara duyurmaktır amacım.

Modern müslümanların haksız yere islama referans olmalarını istemiyorum.

Atamızın hak ettiğini dincilere yedirmek istemiyorum.

 

2- Ilımlı müslümanlar, laikliği savunuyorlar ama "tam bir laikliği" savunmuyorlar.

Yani laikliğin var olmasına destek olsalar bile, onun gelişmesinede engel oluyorlar.

Örneğin zorunlu din dersleri laikliğe aykırı olduğu halde 3-5 kişi dışında kimse kıyameti koparmıyor.

Devletin 80,000 tane camisi olmasına kimse ses etmiyor.

Oysaki bunların hepsi laikliğe aykırı şeyler.

Bende onlara "Sen light laikliği savunduğun sürece tam laik olamazsın" mesajı veriyorum.

Türkiyede bu kadar çok light laikliği savunan olduğu sürece, asla ve asla tam laikliğe geçilemez.

Benim maksadım ise bu light laikliği savunanlardan birkaç tanesine din gerçeklerini anlatarak, tam laikliği savunmalarını sağlamaktır.

Aksi halde tam laiklik hayal olur.

 

 

3- Şeriat yanlıları her seferinde "bu ülkenin 99% u müslümandır" diyerek, gizli emellerini gerçekleştirmek amacıyla her türlü faaliyette bulunuyorlar.

Yani çoğunluğun müslüman olduğunu öne sürerek, kendilerini haklı görüyorlar. Hatta bize hava atıyorlar.

Bunu düşünmelerine en büyük sebep laik diye adlandırılan, ılımlı müslümanlardır.

Yani ister istemez şeriatçilere destek oluyorlar.

Hatta bu tezime göre; bence şeriatçilerin en büyük destekçisi ılımlı müslümanlardır.

Çünkü bu ülkenin 10% u müslüman olsaydı; şeriatçılar kendilerinde böyle bir hak göremeyeceklerdi.

En azından, cesaret veya teşebbüs edemeyeceklerdi.

Demekki bu ılımlı kitlenin varlığı daima şeriatın en temel destekçisidir.

 

 

4- Ilımlı kitle dinini asla sorgulamıyor.

Bende arı kovanına çomak sokarak, yani dinlerdeki gerçekleri onların yüzüne vurarak, dinlerini sorgulamaya itiyorum.

Bildiğiniz gibi, koyu dindarlara asla laf anlatamıyoruz.

Öyleyse bizim laf anlatabileceğimiz kimler var? Ilımlı müslümanlar.

Ama onlarda dinini sorgulamaktan kaçıyor. O zaman biz kime laf anlatıcaz?

Kimin desteğini alaraktan tam bir laikliği kuracağız?

İşte böyle laikliği de onların yüzüne vurarak, onları mecburi düşünmeye iteceğiz.

 

Evet şimdi gelelim şu soruya: Ya umduğumun tersi olursa?

Yani "laiklik mademki benim dinime karşı birşey, öyleyse ben artık laikliği istemiyorum" diyenler olursa?

Evet tabiki böyle diyenlerde olacak.

Ama 3 kişi böyle derse; 13 kişi dinini sorguladıktan sonra; onun aslında boş bir inanç olduğunu anlayacak.

O zamanda gerçek bir laikliğin destekçisi olacak.

 

 

Nerden biliyorum 3 kişinin dine dahada sarılıp, 13 kişinin dinden kopacağını?

Ben arı kovanına çomak soktuğum zaman, ya tersi olursa?

Tersi olmaz, çünkü bunun örneği tarih içinde Avrupada yaşandı.

Biz onları çok geriden takip ettiğimiz için bize sıra daha yeni geldi.

Bizde de artık dinleri masaya yatırmanın zamanı geldi.

Orda nasıl ters tepmediyse, burda da ters tepmeyecektir.

Sağ duyu (Gerçek akıl) daima galip gelecektir.

 

Laikliği neden kullanıyorum?

Bildiğiniz gibi çoğu zaman dinsizler bile, laiklik için "bu sizin dininizin uygulanmasına engel birşey değildir" derler.

Çünkü din masallarıyla uyutulmuş bir halka "bu sizin dininizin uygulanmasına engel birşeydir" derlerse laikliği kabul ettiremeyeceklerini düşünürler.

Oysaki o kandırmaca, sadece laikliği getirirken gereklidir. Yani Atatürk zamanında gerekliydi.

Şimdi ise böyle bir kandırmacaya gerek kalmamıştır.

Tam tersine halka "Gördünüzmü bak; dindeki bazı kuralları işletmeyince nasılda daha medeni ve insanca yaşanıyor" demenin zamanıdır.

Bunu demek lazımdırki, gerçek bir laikliğe daha fazla destek verenler olsun.

Yani bu gerçekleri yüzlerine vurup, beyinlere masaj yapmak lazım.

Bu yüzden laikliği kullanıyorum.

Ama amaç dışı değil, amacı dahilinde kullanıyorum.

Ilımlı müslümanları ancak burada yakalayabiliyorum.

 

Eğitim şart meselesi, çok değerli Bilimselcim,

Ben eğitime karşı değilim.

Ama şimdilik ben "eğitim şart" demem, çünkü bunu söylersem sanki okul yoluyla eğitimle herşey halledilecekmiş gibi gelir.

Kimiside kalkar çocuğunu imam hatip okuluna gönderir "bak ne güzel eğitimi destekliyorum" der.

Yapılması gereken şey ilkönce eğitime engel olan faktörü engellemektir.

Nedir bu eğitimin önündeki engel? din.

Yada halkın dindarlığı.

Çünkü siz bir yandan halkı eğiteyim derken, öbür taraftan din sizin bu çabalarınızı boşa çıkarır.

Her dindar insana eğitimsizdir diyemeyiz.

Ama o dindar insanın dindar olmasaydı dahada eğitimli olmayacağı ne malum?

Evet dinler hiçbir zaman sıfırlanamaz. Ama 10 dan sıfıra doğru geri sayıma başladığı zaman eğitimde kendiliğinden yukarı saymaya başlayacaktır.

Yani demek istediğim, 3 tane imam hatip okulu kapatmak, 10 tane okul yaptırmaktan daha faydalıdır.

Eğitimin önündeki engelleri kaldırmak, zaten eğitim şart manasınada gelebilir.

üstelik, kuran kurslarıda bir eğitimdir kimine göre.

Bir ara daha detaylı anlatmaya fırsatım olur umarım.

 

Hepinize en dost sevgilerimle. :clover::clover::clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Evet şimdi gelelim şu soruya: Ya umduğumun tersi olursa?

Yani "laiklik mademki benim dinime karşı birşey, öyleyse ben artık laikliği istemiyorum" diyenler olursa?

Evet tabiki böyle diyenlerde olacak.

Ama 3 kişi böyle derse; 13 kişi dinini sorguladıktan sonra; onun aslında boş bir inanç olduğunu anlayacak.

O zamanda gerçek bir laikliğin destekçisi olacak.

Nerden biliyorum 3 kişinin dine dahada sarılıp, 13 kişinin dinden kopacağını?

Ben arı kovanına çomak soktuğum zaman, ya tersi olursa?

Tersi olmaz, çünkü bunun örneği tarih içinde Avrupada yaşandı.

Biz onları çok geriden takip ettiğimiz için bize sıra daha yeni geldi.

Bizde de artık dinleri masaya yatırmanın zamanı geldi.

Orda nasıl ters tepmediyse, burda da ters tepmeyecektir.

Sağ duyu (Gerçek akıl) daima galip gelecektir.

 

Bu işler öyle nasrettin hoca misali ya tutarsa ile olmuyor sayın evrensel

 

Birincisi önce İslamiyeti Hristiyanlıktan ayrı tutmalısınız. İslam içi boş bir din olmadığı gibi onu özümseyerek öğrendiğinizde içsel ve düşünsel gelişiminizi yoğunlaştırırsınız. Yani Hristiyanların inancında olduğu gibi tutarsız ve Vatikan oyunlarından oluşan masalımsı bir din değildir.

 

O yüzden müslümanlar dinlerini sorgularken sadece ona sonradan eklenmiş hurafelerden uzaklaşırlar özüne inerler. bu sebebten İslamdan değil yalanlardan uzaklaşırlar. dinlerinden vazgeçmedikleri gibi laikliğinde dinlerine uygun bir yönetim şekli olduğunu bilirler. çünkü islamda zorlama zorla inandırma yoktur. zorla inandırmama da olmamalıdır.

 

Ve sonra siz önce laikliğin kavramını tam ve doğru anlayınız. din yok sayılmadığı gibi laiklikte bilakis din korunma altındadır bütün inançlara eşit mesafededir. laiklik bir devlet yönetimi olduğu içinde o devleti yönetenler bütün inançlara saygı duymalı ve haklarını teslim etmelidir.

 

Laiklik zalimliktir demek ne demek. dine zulm etmediği gibi dinde laikliğe zulm etmez. bu ikisi bir arada gayet güzel yürür inanç kişinin istediği gibi ibadet etme hakkına sahip olmasıdır laiklikte bunu korumaktır. aynı zamanda inanmamayı seçenlerinde seçimlerini özgürce yaşamalarını sağlar.

 

Siz laik olursan inançsız olacaksınız derken hata ediyorsunuz.

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:clover: Herkezin Cumhuriyet bayramını kutlarım. :clover:

 

diyanet işlerini kuran, camilere devlet memuru sıfatıyla imam atayan,kuran tefsiri yaptıran kimdir...

Çok değerli frozen,

O zamanlar yüce Atamızın yerinde olsaydım, bende böyle şeyler yapardım.

Hatta dine inanmadığım halde belkide camiye girip namaz bile kılardım.

Ama değerli Atamız laikliği ( Tam laikliği olmasa bile ) kurnazca halkımıza yutturmuştur.

Yukardaki bahsettiklerinizide halk dinlerinin ne olduğunu tek elden anlasınlar diye yapmıştır.

Ama inansınlar diye değil, okumadan, anlamadan inanmasınlar diye.

 

''laik hühümet kavramından dinsizlik manası çıkarmaya çalışan fesatçılara fırsat vermeyiniz.''

 

M.K.ATATÜRK.

Atamızında dediği gibi laiklik dinsizlik değildir.

Ama neyin dinsizliği değildir? Halkın dinsizliği değildir.

Fakat devletin dinsizliğidir.

Atamız buraya kadar bahsetmiş ve o zamanki şartlarda işin detayına inmemiştir.

Şimdi ise işin detayına inilmesi gerekir.

Tam laiklik uygulansa bile, kimsenin bireysel dinine karışılamaz.

Atamız orada sadece bunu anlatmaya çalışmış.

Ama daha ötesini değil.

 

Çok teşekkür ederim değerli Frozen.

Aklım başka yerde ama kalbim sizinle :clover::clover::clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın evrensel size tek bir soru soracağım?

 

Bütün inançlıları laiklik kavramından ayrı tutarsanız Lailkliğin savunucusu kaç kişi kalacaktır.

Değerli Tan_vakti,

"inançlıları laiklik kavramından ayrı tutarsanız" sözünüzü biraz açarsanız, size o zaman cevap verebilirim.

Şu anda tam olarak ne demek istediğinizi anlamadım.

Sevgilerimle.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Tan vakti,

 

 

Bu işler öyle nasrettin hoca misali ya tutarsa ile olmuyor sayın evrensel

Ben öyle demiyorum. Aksi ihtimali düşünen arkadaşlar için yazdım onu.

Kendi fikrim ise, ya tutarsa değil "tutacak"tır.

 

laikliğinde dinlerine uygun bir yönetim şekli olduğunu bilirler.

Bilirler değilde zannederler.

Daha doğrusu zannetmeye çalışır ve uğraşırlar.

Oysaki laiklik kendileri için uygun olsa bile dinlerine hiçmi hiç. uygun değildir.

Öyle olsaydı bugünkü yasalarımızda yüzlerce, islama aykırı kanun olmazdı.

 

 

laiklikte bilakis din korunma altındadır

Korur ama, dinlerdeki aslında VAR olan toplumsal kuralları yok ederek korur.

 

 

inançlara eşit mesafededir.

Bütün inançlarda VAR olan toplumsal kuralları yok sayarak bütün inançlara eşit ve UZAK bir mesafede durur.

Yani devlete bulaşmayında ne yaparsanız yapın gibisinden.

 

Yani neticeye gelir isek; dinlerde toplumsal kurallar VARDIR.

VAR OLMASINA RAĞMEN laiklik onların uygulanmasını engeller.

 

 

Saygılarımla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok değerli Bilimselci,

Konuya katkıda bulunduğunuz için candan teşekkürlerimi sunarım.

Aslında sizinle laiklik konusunda da anlaştığımızı görüyorum.

Sadece üslübumuz biraz farklı o kadar.

 

Yukarıdaki yazılarınıza aynen katılıyorum.

Laiklik din düşmanlığı değildir.

............

Laiklik dine karşı düşmanlığını ilan etmez, fakat dinin toplumsal kurallarını reddederek toplumsal ayetleri yalanlamış olur.

............

Eğitim şart meselesi, çok değerli Bilimselcim,

Ben eğitime karşı değilim.

Ama şimdilik ben "eğitim şart" demem, çünkü bunu söylersem sanki okul yoluyla eğitimle herşey halledilecekmiş gibi gelir.

............

Bir ara daha detaylı anlatmaya fırsatım olur umarım.

............

Hepinize en dost sevgilerimle. :clover::clover::clover:

 

 

Çok değerli Evrevsel,

 

Görüyorumki;

Kaynağımız bilimsellik olduktan gayri, Farklı düşünmemiz mümkün değil.

Yanlış tahlil yapma olasılığımız, hemen hemen yok gibi..

 

Eğitim meselesi konusunda da, yaklaşımından dolayı, farklı düşünmüyoruz gözüküyor.

 

Seninle hemfikir olmaMAk demek, günümüz şartları için yanlış düşünmek demek. Sevgili Evrensel.

 

Dost sevgilerimle..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sayın evrensel

 

 

müslüman ve laik birisiyim diyen birine o zaman siz laik değilsiniz laikliği kabul etmiyorsunuz demek tehlikeli ve haksız bir düşüncedir..

böyle düşünerek laikliğin inançlara eşit mesafesini nasıl koruyacaksınız.

 

kişisel kaygılarınızla laikliği kullanmaya kalkarsanız ki bunu yaptığınızı söylüyorsunuz,benim gözümde dini kendi kişisel emellerine göre şekillendirip kullananlardan hiç bir farkınız kalmaz.

 

''Türkiyede bu kadar çok light laikliği savunan olduğu sürece, asla ve asla tam laikliğe geçilemez.''demişsiniz.

peki sizin bu maço laikliği savunuş biçiminizle geçilebilecekmidir dediğiniz tam laikliğe..hiç sanmıyorum..

 

............

''Laikliği neden kullanıyorum?

Bildiğiniz gibi çoğu zaman dinsizler bile, laiklik için "bu sizin dininizin uygulanmasına engel birşey değildir" derler.

Çünkü din masallarıyla uyutulmuş bir halka "bu sizin dininizin uygulanmasına engel birşeydir" derlerse laikliği kabul ettiremeyeceklerini düşünürler.

Oysaki o kandırmaca, sadece laikliği getirirken gereklidir. Yani Atatürk zamanında gerekliydi.

Şimdi ise böyle bir kandırmacaya gerek kalmamıştır.

Tam tersine halka "Gördünüzmü bak; dindeki bazı kuralları işletmeyince nasılda daha medeni ve insanca yaşanıyor" demenin zamanıdır.

Bunu demek lazımdırki, gerçek bir laikliğe daha fazla destek verenler olsun.

Yani bu gerçekleri yüzlerine vurup, beyinlere masaj yapmak lazım.

Bu yüzden laikliği kullanıyorum.

Ama amaç dışı değil, amacı dahilinde kullanıyorum.

Ilımlı müslümanları ancak burada yakalayabiliyorum.''

 

...............

 

ne kadar güzel her şeyi biliyor,ne zaman uyandırılmamız gerektiğine kararlar veriyor,inancımızın ne kadar yanlış olduğunu bize gösteriyor ,gerçekleri yüzümüze VURUP,beynimize masaj yapacak cesareti kendinizde bulabiliyorsunuz.....hemde kendi kendinize düşünerek vardığınız sonuçlarla hemde bu ülke insanının en fazla ihtiyacı olan laikliği kullanarak..ne diyim fikirleriniz açık olsun sayın evrensel...

 

sizin tabirinizle ILIMLI müslümanları,burada yakalayamaz anca kaybedersiniz...çünkü onların size göstereceği tepki dini istismar edenlere gösterdiklerinden farklı olmayacaktır.hayallerinizi yıktıysam özür dilerim.inanın bende sizi kırmayı hiç istemem.

 

sayın evrensel bu konu hakkında söyleyecek sözüm var ama ben söylememeyi tercih ediyorum..

 

çünkü sizlerde (tıpkı **** ve ******* gibi) benim ve benim gibi düşünen insanların inançlarını kendi idaalleriniz doğrultusunda karalama,incitme ve kendi doğrularınıza göre şekillendirme cüretini gösteriyorsunuz.

 

söylermisiniz ülkemizi bu istikrarsız, tehlikeli ve karanlık geleceğe götüren bu zihniyetleri suçlarken kendinize gerekli özeleştiriyi yapıyormusunuz?

 

laikliği kullanarak sindirme politikanızla,sizinde onlardan hiç bir farkınız yokmuş...... ne yazık ..

 

saygı ve sevgiler..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

çünkü sizlerde (tıpkı ****** ve *******gibi)

Çok kıymetli Frozen,

Siz bana her ne kadar yobaz desenizde ben Türkiyede hiç kimseye bu sözü yakıştıramıyorum.

Çünkü ben Türkiyede yobaz filan göremiyorum.

Sizin yobaz dediğiniz insanlar, Allahın emirlerini yerine getirmeye çalışan, en samimi dindarlardır.

Gerçi bunu yaparken türlü türlü oyunlara ve hilelere de başvuruyorlar ama, onu bile Allahın dini için yapıyorlar.

Onlar Kuranı içinde ne yazıyorsa aynen o şekilde okuyorlar, okurken içinden başka manalar çıkartmaya çalışmıyorlar.

Yani bir kitap nasıl okunması gerekiyorsa, onuda öyle okuyorlar.

Kuranı aynen onlar gibi, bizde öyle okuyoruz. Yani insan mantığıyla.

İçinde yazılanı yazıldığı gibi okuduğumuz için, Kurandan onlarla aynı şeyi anlıyoruz.

Örneğin geçenlerde tüm Türkiyenin yobaz diye manşetlere taşıdığı cüppeli Ahmet hoca televizyonda şöyle bir cümle kullandı:

 

"Kuranda o ayet varken, biz yahudilerle, hristiyanlarla dost olamayız. Onun için dinler arası diyaloğada giremeyiz."

 

Adam son derece dürüstçe sözler söylemiş, neden adama yobaz diyorsunuz? Jet skiye bindi diyemi?

Kişisel yaşantısı her türlü olabilir, ve hatta söyledikleriyle tezatta olabilir.

Ama ben burada onun yaptıklarından değil söylediklerinden bahsediyorum.

Yani yaptıklarına kızabilirsiniz, ve hatta karakterinede kızabilirsiniz.

Ama söylediği sözler (En azından bazıları) tamamen doğrudur.

Tam tersine Kuranı çarpıtan onlar değil, ılımlı dindarlardır. light laiklerdir.

Hangisiymiş adamın bahsettiği ayet:

 

Mâide(*) Sûresi/51

Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez.

 

Ilımlı müslümanlar (Laik!) ne yapıyor?

Allahın emirlerine karşı gelerek,müslüman dünyasına sırtını dönmüş, bütün dostluklarını batıyla kurmaya çalışıyor.

(Hayır derseniz, bunun tonla örneği var.)

 

 

Bu yüzden kimseye yobaz diyemeyiz, onlar sizin kötü zannettiğiniz her neyi yapıyorsa, bunun Kuranda ve islamda karşılığı vardır.

 

Devleti ele geçirme gayretleri bile, Allahın emirlerini yerine getirme çabalarından dolayıdır.

 

Ilımlı müslümanlar ise hem laikliği yumuşatarak ve hemde islamı çarpıtarak günaha girdikleri gibi, aynı zamanda laikliğe de zarar veriyorlar.

 

Türkiye henüz laikliğin L harfindedir.

La hecesine geçememesininde en büyük sorumlusu ılımlı müslüman dediğimiz (Laik!) müslümanlardır.

Çünkü La hecesine geçilmek istendiğinde, sizin yobaz dediklerinizden çok onlar kıyameti koparıyorlar.

Türkiyede sizin yobaz dediklerinizin dışında herkez "ben laikim" der.

Fakat ve lakin, ona bakarsanız; kimlik tanımlaması yapılan formarı dolduruken herkez yabancı dil olarak ingilizce bildiğini iddia ediyor.

"What is your name" i bilen herkez ingilizce biliyor maşşallah. Aynı laikliğin ne olduğunu bildiği gibi.

 

İtiraz edecekseniz, bu sözlerime itiraz ediniz lütfen.

 

Laiklik islama aykırı bir ilkedir.

İslam dinine zarar vemek demektir.

Günaha girmektir.

Sebep: Çünkü islam dininde TOPLUMSAL KURALLARDA VARDIR. Ve bu toplumsal kuralların hiçe sayılmasının tek sebebi LAİKLİKTİR.

 

Öylemidir? Değilmidir?

a-) Evet

b-) Hayır

 

İslam dininde toplumsal kurallar varmıdır? Yokmudur?

a-) vardır.

b-) Yoktur.

 

Varsa onların uygulanmasına engel olan şey laiklikmidir?

a-) Evet.

b-) hayır.

 

 

Değerli ve çok sevdiğim Frozen,

Siz beni 9 kere kovacaksınız ama, eninde sonunda sizinle 10.uncu köyde buluşacağıma eminim.

Belkide sizle olmasa bile sizin çocuklarınızla veya torunlarınızla 10.uncu köyde anlaşacağız.

 

En derin ve en dost sevgilerimle. :clover::clover::clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.