Φ Yağmur Yüreklim Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 sevgi ve samimiyet olunca arada derler SAYIN yağmur yüreklim..ayrıca dostum diyebiliyorsanız bir kişiye onu böyle herkesin okuyabileceği bir sayfada rencide etmezsiniz...özel mesaj denen birşey var.. figgaro ......frozen dan anladım.. mesaj alınmıştır.. ben onun samimiyetine güvenerekten bu şekilde yazabildim SAYIN frozen + 3. şahıs olarak ortamı gerdiğinizin farkındamısınız bilmem konuşmalarınızla yıkıcı değil yapıcı olmanızı tavsiye ederim aynısını figgaro bana yazsaydı bende gülerek bir cevap verirdim ve figgaroya hiçmi hiç kızmazdım forumda sevdiğim sayılı kişilerdendir kendisi bilmem anlatabiliyormuyum SAYIN frozen lütfen benimle bir derdiniz varsa açık konuşun manalı manalı konuşmayın hele hele sevdiğim insanları araya sokarak hiç konuşmayın kalbinizi kırarım ! Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2006 ben onun samimiyetine güvenerekten bu şekilde yazabildim SAYIN frozen + 3. şahıs olarak ortamı gerdiğinizin farkındamısınız bilmem konuşmalarınızla yıkıcı değil yapıcı olmanızı tavsiye ederim aynısını figgaro bana yazsaydı bende gülerek bir cevap verirdim ve figgaroya hiçmi hiç kızmazdım forumda sevdiğim sayılı kişilerdendir kendisi bilmem anlatabiliyormuyum SAYIN frozen lütfen benimle bir derdiniz varsa açık konuşun manalı manalı konuşmayın hele hele sevdiğim insanları araya sokarak hiç konuşmayın kalbinizi kırarım ! seni tanımam etmem ne derdim olucak...sen devam et güzel üslubuna....ben bozmayayım keyfini... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 arkadaşlar..bakarımda samimi olmuşunuz bile.. ..her ikinizde iyi arkadaşlarsınız..birbirinize fırsat verin..paylaşabilmek için zamanı..doluca..lakap takmakta yok artık.. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 bir hikaye... bir gün bir şehir varmış..bu şehirde sadece köpekler yaşarmış..köpekler ne zaman bir araya gelseler durmadan havlarlarmış..patırtı..kütürtü..gürültü..ama aralarında bir tanesi varmışki..o bunların tam tersi..hiç havlamaz..arkadaşlarınıda hep uyarırmış..yapmayın arkadaşlar..didişmeyin birbirinizle..mahvettiniz şehri..bakın herkez rahatsız sizden diye..atıflarda bulunurmuş..ve kimse de onu dinlemez..hatta kaale bile almazlarmış..bu köpekçik akıllı uslu.. bir zat imiş..ama kaale alınmayan.. ..günlerce bu durum böyle devam etmiş..ne olmuşsa bir gün..havlaşan köpekler aralarında karar alıp..ya biz bu arkadaşımızı çok üzüyoruz..bari bu gün susalımda..sevinsin demişler ve şehri bir sessizlik sarmış..ve bizim akıllı köpekçiğimiz geldiğinde çarşının ortasına..bakmışki..ortalıkta kimse yok..havlayanda..ses çıkaranda..acayip bir sessizlik..şaşkındır..heeeeeyyy..arkadaşlar nerdesiniz demiş ses yok..çıt bile..yahu naparsınız..yaa bana biriniz cevap versin..ses yok.. ..sağa koşar sola koşar..ses yok..yukarı tırmanır..aşağı iner ..yine ses yok..sonra napar biliyormusunuz..bu akıllı köpekçiğimiz..sabaha kadar havlar..hemde en cıyaklısından.. ***bu bir alıntıdır..bir uzak doğu felsefesiyle alakalı bir kitaptan..gülünç ve düşündürücüdür..etik değerler..kimileri yaşar..kimileri satar.. Alıntı
Φ Yağmur Yüreklim Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 ne güzel örnek vermişsin figgaro brawo yani dün biraz stresliydim alttan alamadım kusura bakmasın SAYIN frozen Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 sizde kusura bakmayın SAYIN yağmur yüreklim... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Baştan çıracılığın dişi haykırışı..(bölüm -2-)....yarım kalmıştıda... ....yani dedim..Erasmus işte okumalısın..varmalısın deliliğinde erdemine..heheuheheuu..derken gezdirdim göz..kütüphane hoştu..baktım bakındım..tanıdık simalara rastladım..sevdiğim yazarlardan..sonra sordu..eeeee..dedi..anlat bakayım..neyi dedim anlatayım..alaraktan çayımdan bir yudum..ve bakaraktan o içre sızan serinsel ve derinsel bir bakışla..sevdim göz kaçırmayışını..direkt bakıyordu..emin kendinden..amma kokusu..kandırır beni..ister kırdırtmak zincirimi..yok ama..yok..bende kendimi zincirlemiştim..iki şekil konuşuyorduk..gözler ve dudaklar..mantık..ve seçmece kelime akıllısından..portturdum..portturacam..hani deliyiz yaaa.. ...Oya dedim çıkalım burdan..çıkalım geldi daral..aynen dedi..çıktık..ederekten baybay ordakilere..nereye gittik biliyormusunuz..lunaparka..ikimizde trene bindik..yükseldik..alçaldık..tekrar yükseldik..yeniden alçalışımızda da..kusuyorduk..hemde nasıl..sırtımız birbirimize dönük.. ..tren durdu..indik..yarı baygın..döndüğümüzde birbirimize yüzümüzü..nasıl güldük nasıl..meğersem ikimizde aşıkmıştık..tanışmışlığımızdan önce..arındık..tutuştuk elele..ardından bir lavabo..yıkayaraktan ellerimizi..belkide acılarımızı..çıktık dışarı..ve nereye.. park ettiğimiz yeri unuttuk arabayı..o bana sorar..ben ona..sonra yeniden çıldırıksal o gülüşme..delisin sen diyorum..aa..bana diyenede bak diyor.. ..haklı..bulduk sonunda..gidiyoruz..nereye diyorum..bilmem..gidiyoruz diyor..gelmişiz evine..ilginç..otoparkı kendinden yaylı..biz inmeden açıldı...neysem.. çıktık yukarı..deniz de manzaralı..açık salon kapıları..vurdukça rüzgar..perdeler..ortada gezer..ne güzel..duvar da tabloları..sağda solda kitapları..anıları..çığlıkları..gülüşleri..duydum..duydum seslerini..elinde içki kadehleriyle geldi..iki tanede kedisi..iran kedisi..hani şu pofuduk tüylülerden..hele biri kırmızı kurdelalı..güzeldi..meğersem dişi olan kedisiymiş..erkekçiğimiz..geriden geriden gelenlerden..döver gibi sırnaşan..hay tüyleri yolunasıca..kıskançlığı Oya dan mı..yoksa dişisinden mi hala anlamış değilim.. ..oturduk salona..içerken içkilerimizi..gelir dalga sesleri..ardından bir müzik..Emma Shaplin..onun o soprano sesi..etti beni gecenin .......neyse..sonrasında sohpete başladık..saçmalıyorduk..hipatya nın kırık cam parçalarıyla öldürülüşünden girip..seneca nın o..balı çok olanın sineği de çok olur..sözüyle bitirip sohpeti..çıldırıksal bir gülüşle...napıyoruz dedim biz yaa..evet dedi napıyoruz..öldürelim şimdi sözleri..düşmüşlüğü elimizden kadehlerin..birazda sarhoşluğu geçmişimizin..ve rengi gecenin..heheyt..heyyulalı dır artık saatler..bir de dolaşmasa ayağıma..pofudukçuk..kedicik seni.. ..ve sabahında gecenin ikimizde birer çocuktuk..çocuk..ve hayatımızda ki acılarımıza ..vermiştik ikimizde ceza..gülüşümüzle.. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2006 dünün gecesi çıktığımda bardan üçüydü sabahın..ve hınkırırdı hala gruptaki o komik ablamız..darıldım sana ya figgaro..neden okumadın benim istediğim türküyü..hay..acınası..benim istediğim türküyü kim okudu ki.. ..neysem..dün bulmuşluğumla kendimi bir barda..eyvah..eyvah..tanıdık masalar kurulu..sahneye yakın..fedon-umsu abim okur içli içli..heeeerr yağmuur damlasındaa..seni arar gözleeeriimm...vıy..vıy..belli oldu rengi gecenin..oturdum davet edildiğim masaya..hay Allah işletmeciside tanıdık çıktı..eşi de yanında..mutluluk harmonileri..içre giren sırıtışlar ve ardından gelen içkim..buzlu rakım..süzülü yoğurdum.. ..ufaktanak başlar figgaro..ardından şerefeeee...hezeyanları ..şerefe..şerefe..şerefsizsede şeref..hadi yinede şerefe.. ..mekan sarmaya başladı beni..biraz salaş..amma kalite kokar gelenler..üçüncü kedehimde agora meyhanesi kıvamı..sahnede oynayan müşteri bayansa ispanyol meyhanesinde ki kadın gibi görünmeye başladı gözüme.. ..gezdirerekten dilimi dudaklarımda..daldırdım çatalımı..üstü yaprak biberli yoğurduma..ammman şafaklar açmasın haa..başlamışken yeni gece.. karşımda oturan ve geçmiştende samimiyetimiz olan bayan..yanında yeni sevgilisi..alacak imişler evlilik kararı..ben derim hayırlısı..tekrardan şerefe serenatları..ve ardından..anlatılan hikayeler..ve kopan gülüşler..ardıdan tersçenekten bakan ..fedon abim.. canım benim..sonradan ondada koptu filim ..geldi yanımıza ve..sırnaş..şaka..kahkaha..derken oldu gecenin biri..sahne bitti..tüm bar ahalisi..toplandık bir araya..kafalarda man kafa..çığırır herkez türkü..derken elime verildi mikrofon..tanıyan beni eskilerden hadi figgaro..patlat bir özgün..patlattık.. .. yoksun..umrumda bile değil.. eşiğimdeki ayak izin.. her gün gelişin.. gözlerimce gidişin.. hiç silinmedi.. varsın böyle geçsin yalancı günler.. varsın canımı yaksın yine yalnızlık.. kokunu verirken vazomda güller.. yıkarmı sandın beni .. bu yalancı ayrılık... ....heheyt..coştum ve coştular..ardından gelir bir istek..tatlılığı esmer kızın..hayır dedittiremedi bana..belliki acılı..sancılı..getirdi yerine figgaro..onunda isteğini.. bana birşeyler anlat.. canım çok sıkılıyor.. bana birşeyler..anlat..anlat.. içim içimden geçiyor.. yanımdasın susuyorsun.. susuyor konuşmuyorsun.. bakıyor görmüyorsun.. depremler oluyor beynimde.. dışarda siren sesi var.. dört yanımda susmuş insanlar susmuş.. içimde ölen biri var.. içimde soluyorsun.. iki can var içimde.. korkular salıyorsun üstüme korkular.. her an başka biçimde.. vay..vayy..vay.vay..vava va vay..vayy vayy...............falan falan falan..iyice buldum kafayı..bıraktım mikrofonu elimden..yan tarfımdaki ablalarım..başladı..dizlerinin yerineee..dayasaydıımm taşlaraaaaaaa.....hay sevilesiceler..hoppala..ardından..yine aynı işkence..DANS..vay ..isteğini yerine getirdiğimiz esmer kızımız..birleşmişliğiyle kollarımız...ederekten de dansı..sanki bulutlardaymışçasına zemin..titrerdi..geçer dedim..geçer..hem dememiş mi..şair..aşk acısı dedikleri şey..ikinci bir aşka kadar olan zaman dilimidir.. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 29 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 29 Kasım , 2006 yüzündeki sırıtış..yahudi bir tüccarın..bitirmişliğiyle karlı bir işi..ve ovuştururken ki ellerini bir biri içre..kurnazca bir kazancı anımsatıyordu.. sırıtşıyla parıldayan incimsi dişler..heheyt..yine mi yenilmiştim ben..istemiyorum ulan..ne kar..ne sırıtış..zaten inci de değil dişlerim..porselen.. ..zaten değil mi sinslik..karanlıkta insanın üzerine gelen bir ok....sinsi tüccar..ovuşgan elli..oynak gönüllü..üçüncü sınıf bezirganın önde gideni..hadi git..git..gözüm görmesin seni.. ***derki..karşındaki hakkında ne düşünüyorsan..aslında o potansiyel sende de vardır..kuşku kumkumaları..dahildir buna..yardırılmış bir felek çemberi..ve ortasında kalmış..bir aciz..tanıdıkça zat ı ve girdikçe zihnine hissediyorsan kendini zavallı..hadi topla çuvalı..yok sana un..buğdayda..değirmeniyse çoktan yaktım..şimdi balık tutarım..orkinos..lüfer..palamut.. ***dün kan verdim..yaşatmak için..ölüme yakın olanı..ve öldü..bende bi parça öldüm..hemşire sorar..ya ben sizi..bi yerden tanıyor gibiyim..evet..arada sırada ..sahilde maymun gezdiririm..belki orada görmüşünüzdür..suratını şaşırılmışlığa çevirdi..oysaki hayat onu içinde barındırmışlığıyla, şaşkındı..ve gittim..dileyerekten hayırlı işler..ve onlar bekler..yeni kan vericileri..beklesinler.. --------- mıy..mıy..mıy.. mıntı..sopeti içimi deldi..geldi.. ooov..! güzel kardeşim..naparsın..düşünürüm..neyi..işte şu an yazacağım şiiri.. ------ leblebici nejat.. cebinde bittimi leblebisi.. olur asrın delisi.. çıkar iken merdiveni.. aksak..aksak.. sayar kaç leblebi yediğini.. mekanıdır kuruyemişçiler.. leblebi satanı.. pek bi sever.. eder iken sohpet.. seyirir sol gözü.. içtiği şarapsa hepten öküz gözü.. küsmüşlüğümüz onunla.. izinsiz yememdir.. leblebisini.. ... eylesin yüce yaratıcı..leblebici nejat a rahmet... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 29 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 29 Kasım , 2006 sistinye klisesinde bir kapışma hadisesidir..mikalanjelo ve da vinci abilerim e..sipariş verilmiştir(tesadüf aynı zamana denk gelmiştir)...heykeltraş abim mikalanjelo şekilsel yapıtların gidenidir önde..ve için dışa vurumunu..anlatılır der..şekille.. da vinci abimse işin görsel yanındadır.. için dışa vurumunu ..anlatılır.. der..resimle..buluşmuşlukları bu klisede..olmasada medicilerin haberi..olandan bitenden..kapışmıştır iki sanatçımız klise içinde..hatta görmemek için da vinci, mikalanjelo yu..araya perde bile koymuştur..ama nafile..durmaz istenç yerinde..kavga patırtı..bitirmeden resmini terketmiştir da vinci mekanı..kızmıştır engizisyon..hem de parasını peşin almıştır..yaptığı yanlıştır.. ...aslında her ikisi..klise ve monarşiye karşıdır..amma aynı doğrultuya bakan farklı yol gelişleridir hal....sevilesiceler..nedense birbirlerini sevememişler..ama ben sevdim..ikisini de.. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 30 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Kasım , 2006 Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden Yiğit harmanları, yığınaklar, Kurulmuş çetin dağlarında vatanların. Dize getirilmiş haydutlar, Hayınlar, amana gelmiş, Yetim hakkı sorulmuş, Hesap görülmüş. Demdir bu... Demdir, Derya dibinde yangınlar, Kan kesmiş ovalar üstünde Mayıs... Uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde, Çelik kadavrası korugan'ların. Ölünmüş, canım,ölünmüş Murad alınmış... Gelgelelim, Beter, bize kısmetmiş. Ölüm, böyle altı okka koymaz adama, Susmak ve beklemek, müthiş Genciz, namlu gibi, Ve çatal yürek, Barışa, bayrama hasret Uykulara, derin, kaygısız, rahat, Otuziki dişimizle gülmeğe, Doyasıya sevişmeğe,yemeğe... Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri, Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret Ve asıl biz biliriz kederi. İçim, bir suskunsa tekin mi ola? O Malta bıçağı,kınsız,uyanık, Ve genç bir mısradır Filinta endam... Neden, neden alnındaki yıkkınlık, Bakışlarındaki öldüren buğu? Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri... Nasıl da almış aklımı, Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan, Dost, düşman söz eder kendi kavlince, Kınanmak, yiğit başına. Bu, ne ayıp, ne de yasak, Öylece bir gerçek, kendi halinde, Belki, yaşamama sebep... Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani, kurşun sıksan geçmez geceden, Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık... Ve zehir - zıkkım cıgaram. Gene bir cehennem var yastığımda, Gel artık... AHMET ARİF.................... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 2 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 2 Aralık , 2006 Senelerce, senelerce evveldi; Bir deniz ülkesinde... ve belki de birbirine aktardığım defterlerin hepsinde bu şiir vardı: Senelerce, senelerce evveldi; Biz seninle orada, o deniz ülkesinde tanıştık uzak denizler, uzak yakınlıklar içinde bir Kadırgada iki korsan tarih, yarın, ütopya dolu sandıklar arasında birbirimizi yaralarından tanıdık dışı korsan, içi iç denizlerde yaşayan çocuklardık konuşamadıklarımız bir bulut kalınlığında duruyordu aramızda oysa konuşsak yada dokunsak birbirimize çekip gidecekti içimizdeki o korkunç noksanlık batık gemilerin deniz diplerini saran umutsuzluğu vurmuştu yüzümüze birbirimizden ve aşkın keşfedilmemiş gizlerinden ürküyorduk bir definenin ikiye paylaştırılmış haritasında bilmeden birbirimize doğru ilerliyorduk... M.Mungan...... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 3 Aralık , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 3 Aralık , 2006 kavuşmak özgürlükse özgürdük ikimizde.. elleri çığlık çığlık yanyana iki dünya.. ikimiz iki daldan iki hırçın su gibi akıp gelmiştik.. buluşmuştuk bir kavşakta.. unutmuştuk ayrılığı..yok saymıştık özlemeyi.. şarkımıza dalmıştık.. mutluluk mavi çocuk oynardı bahçemizde.. iki saat öncesinde..yapmış iken o uzun konuşmayı..tren rayları sırasınca..ister iken kırmamak birbirimizi..ve dağıtmış olsakta konuyu.titremsi ses..kaygı..akıl bulamaçları..oynak bir zihin..ve zelzelesi coşkunun..üşütme ama..üşütme benim için..sonra nasıl affeder kendini figgaro...ve kapanış..ve titreyiş dudaklarımda öptüm der iken.. ***ve sonrasında beklerim treni..şehrime dönmek için..o kadar ki de kendimim..anlatamam..istasyonda bir kadın çıkar karşıma..eskiden çocukluğumun geçtiği mahalleden..annemin de yakın bir arkadaşı..şadiye hanım.. ..ve tanıdım yüzünden..oda beni tanıdı..sonrasında bir muhabbet..ve beraber bindik trene..yan yana..yanında da torunu..kızı vardı ismi sevgi..çocukluk arkadaşımdı..torun ondan mış..ve başladı..anneannemin o büyük meyve bahçeli evinde geçirdiğimiz günleri..ne günlerdi onlar..ne günlerdi diyerek..beni de içlendirdi..evet..dedim..evet..ne günlerdi onlar..bana beni anlattı..çocukça haylazlıklarımı..kendi komşuluklarını..aralarındaki dostluğu..herkezin haberdar olduğunu birbirinden..bir havluya toplanılmışlığın sevincini anlattı..eskiyi anlattı bana..eskiyi..dahada gerçek olanı..ve şimdiyi anlattı..dört kızı vardı..biri evli..biri nişanlı..diğerleriyse bekarmış..yaşarlarmış..bir apartman katında..ve üst katta ölen bir adamın..aylar sonra öldüğünü öğrenmişlerdi..yani şimdi bu kadar uzağız dedi..herşeyden..savrulduk..dört bir yana..habersiz geçmiştekilerimizden..ve dinledim..ve dinledim..ve suç..birazda sende değilmi şadiye abla..ister isen bulurdun..ama oda napsın dimi..yaşam kimi etmiyorki savruk..ve ben..evet..evet..ben..bir daha anladım..seviyordum seni..ne geçmiş..ne gelecek..katıksız karışıksız..saflığında bir çocuğun..oturmuş iken..trenin koltuğunda..sanki sana geliyor gibi..az ilerideki duracağımız istasyona bakıyordum.. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 4 Aralık , 2006 dün bir rüya gördüm…hayra yorunuz lütfen… loş bir garaj köşesinde bir başımayım…heyecanlı…kalbim olması gereken yerde değil,bütün bedenimde sanki…ne yaptığımı bilmez gibiyim…ama olabildiğince benim aslında…yolunu kaybetmiş bir çocuğun telaşı var içimde..ne işim var burda? cevabı bulmak için konuşmaya çalışıyorum ama sesim çıkmıyor ilkin…derken bir ses dokunuyor sesime…ne diyeceğimi bilemiyorum,tutulmuş gibi…ama o anlıyor…”korkma “diyor…korkma… sesi tanımıyorum…ama enerjiyi hissediyorum…o ruhu biliyorum…açıklanamaz bir güven duygusu kaplıyor içimi…yitirdiğim birşeyleri buluyorum…derken bilmediğim o sese bırakıyorum kendimi… alıp beni ışıklı bir yere çıkarıyor…her yanım çimen..her yanım ışık…artık ses yalnız değil…benim sesim karışıyor onunkine… hep bu sesi beklediğimi fark ediyorum…hep bu sesi aradığımı…uyanıyorum...ne ışık...ne çimen...ama o ses yankılanıyor beynimde...yüreğimde... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 diloşum, hayra çıksın rüyan inşallah... Artık heyecanlandırmıyor beni garlar, peronlar, benzin istasyonları, uykulu mola yerleri, yabancılıklar, bilmediğin dağ rüzgarlarıyla ürpererek uyanmak bir gece vakti, dalgın bakışmalar sonra uykusuz sabahlarda indiğin sahil kasabası daha gövdene uyanmadan serin tuz, kıştan kalma dalgalar bir yerlerde beklediğini sandığımız büyük rüyalar galiba artık heyecanlandırmıyor kimseyi nicedir eksildi içimizden o çekip gitme duygusu eski neşesine bir türlü kavuşamayan kalbim saçıp savurdu buraya gelene kadar içindeki şarkıları şimdi gündelik hayatın sade gürültüsü, kuru düzeni kuşatırken sessizliğimi ardına saklandığım kelimeler kadar bir hayat ölmeden önce okunacak, yazılacak birkaç kitap. Murathan Mungan... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 diloşum, hayra çıksın rüyan inşallah... Artık heyecanlandırmıyor beni garlar, peronlar, benzin istasyonları, uykulu mola yerleri, yabancılıklar, bilmediğin dağ rüzgarlarıyla ürpererek uyanmak bir gece vakti, dalgın bakışmalar sonra uykusuz sabahlarda indiğin sahil kasabası daha gövdene uyanmadan serin tuz, kıştan kalma dalgalar bir yerlerde beklediğini sandığımız büyük rüyalar galiba artık heyecanlandırmıyor kimseyi nicedir eksildi içimizden o çekip gitme duygusu eski neşesine bir türlü kavuşamayan kalbim saçıp savurdu buraya gelene kadar içindeki şarkıları şimdi gündelik hayatın sade gürültüsü, kuru düzeni kuşatırken sessizliğimi ardına saklandığım kelimeler kadar bir hayat ölmeden önce okunacak, yazılacak birkaç kitap. Murathan Mungan... Sardunyam...nerelerdeydin?....gidişler ve dönüşler...zikzaklar çiziyor hayatımız...ya en dipteyim ya en tepede...yokmudur bu işin ortası?...rüya... evet...oldu böyle bişey... rüyalarım gerçeklere,gerçeklerim rüyalara karışır oldu...ama gerçekti o ...bir gerçekten umulamayacak kadar güzeldi hem... yoksa bu kadar taze kalmazdı yankısı... şu Murathan Mungan var ya öldürecek beni...tükenmişliğinde yazmış bunu belli...içinde eksilen o çekip gitme duygusu ve artık heyecanlandırmaması hiçbirşeyin...tükenmişken bu kadar,ardına saklanmak kelimelerin neye yarar? Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 sorma diloşum babacım ameliyat oldu, kalbinden, bizim kalbimizde durdu bir an... hiç keyfim yoktu, halen yok, şimdi babam daha iyi o iyi olursa bende olacağım inşallah... çekip gitmek heyecanladırmaz olur bazen insanı, gidecek yer yoktur bir de üstelik... çakılmışsındır bir demir gibi... benide öldürecek bu Murathan... söylemek isteyip söyleyemediklerini senin adına birinin söylemesi ne kadar hoş değil mi? rüyalar, gerçeğe karışan ve bazen gerçekleşen rüyalar dilerim gerçek olsun sende hoş yankılar uyandıran o güzel rüyan... hadi bir murathan mungan şiiri gelsin benden sana... iki çıplak yara iki çıplak düşman şimdi karşı karşıya artık herşey olabilir artık bütün dünya karanlık imkan geç geçebilirsen ruhum bir daha buralardan aşktaki düşmanlık değil düşmanlıktaki aşk onları şimdi birbirinden ayıran ruh ölür, beden unutur av kurtulur kendine kurduğu mazinin tuzağından kendinin sonuna geldi mi yeniden görür insan çıplak hüküm, acı özgürlük! kana karışan aşk zamana intikamla sızar bilirim, çok geçtim buralardan benim zaferim ayrıldıktan sonra başlar aşkta zafer olmadığını anlayana kadar Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 sorma diloşum babacım ameliyat oldu, kalbinden, bizim kalbimizde durdu bir an... hiç keyfim yoktu, halen yok, şimdi babam daha iyi o iyi olursa bende olacağım inşallah... çekip gitmek heyecanladırmaz olur bazen insanı, gidecek yer yoktur bir de üstelik... çakılmışsındır bir demir gibi... benide öldürecek bu Murathan... söylemek isteyip söyleyemediklerini senin adına birinin söylemesi ne kadar hoş değil mi? rüyalar, gerçeğe karışan ve bazen gerçekleşen rüyalar dilerim gerçek olsun sende hoş yankılar uyandıran o güzel rüyan... hadi bir murathan mungan şiiri gelsin benden sana... iki çıplak yara iki çıplak düşman şimdi karşı karşıya artık herşey olabilir artık bütün dünya karanlık imkan geç geçebilirsen ruhum bir daha buralardan aşktaki düşmanlık değil düşmanlıktaki aşk onları şimdi birbirinden ayıran ruh ölür, beden unutur av kurtulur kendine kurduğu mazinin tuzağından kendinin sonuna geldi mi yeniden görür insan çıplak hüküm, acı özgürlük! kana karışan aşk zamana intikamla sızar bilirim, çok geçtim buralardan benim zaferim ayrıldıktan sonra başlar aşkta zafer olmadığını anlayana kadar güzel arkadaşım,büyük geçmiş olsun...tahmin edebiliyorum...neler hissettiğini,ızdırabını...Rabbim kuvvet versin o kalbe...sevdikleri varsa kişinin kalbi bölünür o kadar...yüreğimiz durcak gibi olsada kimi zaman sırf onlar için atar...çünkü kalbe o gücü veren sevgidir...sizin sevginizde babanın kalbini onaracaktır inşallah...bunun için dua ederim bende...Allah şifasını versin... şiir içinse çok teşekkür ederim...hüzünlü ama Mungan'dan ne olursa kabulümdür...yalnız bi yerinde ruh ölür beden unutur demiş...ruh ölürmü gerçekten? Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 güzel arkadaşım,büyük geçmiş olsun...tahmin edebiliyorum...neler hissettiğini,ızdırabını...Rabbim kuvvet versin o kalbe...sevdikleri varsa kişinin kalbi bölünür o kadar...yüreğimiz durcak gibi olsada kimi zaman sırf onlar için atar...çünkü kalbe o gücü veren sevgidir...sizin sevginizde babanın kalbini onaracaktır inşallah...bunun için dua ederim bende...Allah şifasını versin... şiir içinse çok teşekkür ederim...hüzünlü ama Mungan'dan ne olursa kabulümdür...yalnız bi yerinde ruh ölür beden unutur demiş...ruh ölürmü gerçekten? teşekkür ederim hayatım, tahmin edersin bilirim, bilirim çünkü sen duyarsız değilsin... eminim acımıştır okuduğunda seninde kalbin... babam ameliyata girmeden önce elimi tuttu, sımsıkı... gözlerime baktı beni kendine çekti... korkuyorum dedi... korkma dedim, seni seven ve senin için dua eden o kadar çok insan varki, ama dedi, kesecekler şimdi göğsümü, sevdim o baba yüreğini öptüm kalbimle ve dedimki ona, babam bir tane kalbim var, iste şimdi çıkartıp sana vereyim, bir dakika düşünürsem namerdim... ağladı, ağladım... sağlıcakla git, sağlıcakla geleceksin dedik... dua ettik hepimiz hastanenin bir köşesinde, birbirimizin gözlerine bakamadan ağlaştık babam gelene kadar... hayatımın en zor 7 saatini yaşadım Allah bir daha yaşatmasın... Demişsin ki, ruh ölürmü, ölür be güzelim, hatta o kadar ölü ruh varki etrafımızda, o kadar bedenine düşkün, o kadar ruhundan uzak... hatta.......neyse boşver... ruh ölür, bazı şeyler ruhu öldürür... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 yangınlaaarrr... ...bir murathan mungandır..gidiyoruz.. Sende, ben, imkansızlığı seviyorum, Fakat asla ümitsizliği değil...nazım hikmet.. arkadaşlar selam...bakın nazım da yukardaki ni demiş..olmamalı ümitsiz..ve her solgunluk ardında açmalı gonca gül..yoksa yer keder..kemirir hüzün..şu an rahatsızım biraz..soğuk kapmışımda.. ..hapşıuıuuu ..ayy..pardon.. .. sardunum büyük geçmiş olsun..babana acil şifalar.. nasılsın.. hayırdır yaa..hep gitmelerden falan bahsetmişiniz..nereye gidiyoruz..benide götürün..yoksa hepinize küserim.. ... ve gerçek şu ki..nereye gidersek gidelim..biz yine aynı biz..kalınmışlık..gidilmişlik..yada yerini değiştirmişlik , kişinin kendini değiştirmesimidir..HAYIR.. ve ben de şöyle diyim..madem murathan mungan..devam edelim.. yaşanılan her gürültüden sonra geriye bir tek yalnızlık kalır..mungan.. mungan bunu boşa söylememiştir..oda biliyor ki..ilişkinin gürültüden ibaret olma hali..gerisinde elbetteki yalnızlığı getirir...ve kimdir ki yeten..kim tam..kimdir kusursuz..ve dememiş mi küçük iskender..herkez karanlıkta birazcık zencidir......hadi yaaa..neşelenin biraz..bak daha da hasta olurum haa.. ...üzülürsünüz.. Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 teşekkür ederim hayatım, tahmin edersin bilirim, bilirim çünkü sen duyarsız değilsin... eminim acımıştır okuduğunda seninde kalbin... babam ameliyata girmeden önce elimi tuttu, sımsıkı... gözlerime baktı beni kendine çekti... korkuyorum dedi... korkma dedim, seni seven ve senin için dua eden o kadar çok insan varki, ama dedi, kesecekler şimdi göğsümü, sevdim o baba yüreğini öptüm kalbimle ve dedimki ona, babam bir tane kalbim var, iste şimdi çıkartıp sana vereyim, bir dakika düşünürsem namerdim... ağladı, ağladım... sağlıcakla git, sağlıcakla geleceksin dedik... dua ettik hepimiz hastanenin bir köşesinde, birbirimizin gözlerine bakamadan ağlaştık babam gelene kadar... hayatımın en zor 7 saatini yaşadım Allah bir daha yaşatmasın... Demişsin ki, ruh ölürmü, ölür be güzelim, hatta o kadar ölü ruh varki etrafımızda, o kadar bedenine düşkün, o kadar ruhundan uzak... hatta.......neyse boşver... ruh ölür, bazı şeyler ruhu öldürür... Sardunyam...acımaz olur mu kalbim... sanki ameliyata giren babammış gibi hissettim bir an...yazdıklarını içim koparak okudum...babacığınla vedalaşırken hissettiklerin..ve o an onun hissettikleri...o sevgi ölür mü hiç...ruh ölür mü derken bunu kastetmiştim...ölsekte bitmezki bu sevgi...ölende sevmekten vazgeçmez gibi geliyor bana...ruh sevmeye devam eder bir diğer ruhu...tabii göz görmez...el tutmaz...acır insanın canı...ama elden ne gelir...Allah gözümüz görüyor ve dokunabiliyorken sevdiklerimize,sevgimizi en güzel şekilde ifade edebilmenin yollarını göstersin...umarım en kısa zamanda sağlığına kavuşacak babanın kalbi hep güzel duygularla çarpsın çook uzun yıllar... bedenine düşkün ruhu ölmüşlere gelince...işte onlar bedenleri öldüğünde tamamen yok olacaklar...zira zaten ruhları yaşamıyor...acırım onlara.... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 asıl sen nerdesin ben sana küstüm, ne ararsın, ne sorarsın vefasız figgaro... ver misketlerimi... neşe ile hüzün kardeş değil mi, insan ağlarken birden bire gülmez mi ya da gülerken ağlamaz mı? ne kadar acı yaşarsa yaşasın, yemez içmez mi? insan acıya ne kadar dayanır figgaro sen bilir misin? sana da geçmiş olsun, ne yaparsın bu grip denen meret bu mevsimde sık ziyaret eder bizi... Nazım ne güzel demiş, güzel sözü kim söyler? tabiki düşünebilen söyler... Murathan Mungan da güzel söyler, Haşmet Babaoğlu, Can Dündar onlarda öyle.... ammaaa ya Mevlana, işte zati şimdi Mevlana haftasındayız bak neler demiş büyük zat, ben okudukça dalıyor, daldıkça düşünüyor, düşündükçe bir kapının önüne geliyorum... kapıyı açıyor muyum? orasıda bana kalsın... şu zaman renklerinin burcuna bir düş olsam, o güzel huyluya can ıtrını örmüş olsam ona baktıkça görüp kendimi bir ayna gibi... bakarak kendime her an onu görmüş olsam... ************************************ dört cihette saklanan esrar, dolunay nerdedir? nerdedir, can-dost, hayatta özlenen "hay" nerdedir? şurda, burda, söylemek elbet muhal, alem O hep, görmeğe bir canlı göz, yetmez O'nu "vay" nerdedir? **************************************** bir canım, gel gör ki, var yüzbin tenim, neyleyip, netsem ki ağzım sır benim... bunca insan var, "benim" hep "ben" diyen, yok ki bir er, söylesin tek "ben senim" *************************************** bize yetmez ki denizler, bize ırmak netsin? istemezsen gülü hiç, ıtrına canlar yetsin. sevgilim can sıkacak şeyleri yapsın, hoştur, bize mahsus bu sabır, yar ne ederse etsin... diloşum güle güle git, çok teşekkür ederim duygularıma ortak olduğun için ve duaların için, seninde sevdiklerin hep senin yanında olsun, teknik arızaya gelince adminden rica olunur düzeltir... Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 arkadaşlar topicte yarttığım bu görüntü tekrarından dolayı özür diler teknik bir arıza yaşandığını bildiririm... ayriyetten şu an burnunu çekmekte olan figgaro arkadaşımıza şifa,dertlerine deva dilerim... saygılar ve sevgilerimi sunaraktan bendeniz çekilirim.... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2006 Allahım...o ne trafikti öyle..kafam karıştı..bende çekileyim..yarına bişeyim kalmaz benim.. ...biraz limona bu gün fazla abanırım olay biter.. ...figgaro bilir devasını bilir..hoşçakalın..sardunum..görüşmek üzere..tekrardan geçmiş olsun... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.