Φ gugukcuk Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2006 PAPA'NIN İSLAMA BAKIŞI VE BİZLER... Ceyda Görk Artık her gün yeni bir küstahlıkla karşılaşıyoruz. Yeni bir kışkırtma ortamı yaratmak için, bu sefer de Papa 16.Benedikt devrede.Ve gerçekten çizmeyi ve haddi aştı. Bu küstahlık ve aymazlık cümlelerini bir daha tekrara gerek yok. bu konuyla ilgili , yalnızca ilginç ve dikkat çekiçi bulduğum bir alıntı yapacağım. Vatikan uzmanları ise "Papa, İslam ve Hıristiyan dinlerinde Tanrı'nın aynı olmadığına dikkat çekiyor. Dolayısıyla İslam ve Yahudi dini mensupları ile ortak dua etmenin anlamsız olduğunu söylüyor" şeklinde yorum yaptı. Evet şimdi soruyoruz size ey hükümet !!! Dinler arası diyalog, medeniyetler buluşması gibi dayattığınız masallar için diyecek bir sözünüz kaldı mı hala ? Yüce dinimize dil uzatan ve Yüce Peygamberimiz Hz.Muhammedi kabul etmeyenlerle iş birliği yapmanızı ve de hala Türk Milletinin bu aymazlığı kabul edebileceğine inanıyor musunuz? Hala bu projeleri hayata geçirme manevralarını onaylayabileceğimize inanıyormusunuz ? Hani, dini duyguları ön plana çıkarıp, inançlı insanların oylarıyla hükümet oldunuz ya !!! Hani, siz İslamiyeti biz laik kesimden daha iyi biliyorsunuz ya !!! Hani siz Ilımlı İslam modelinin mimarı olmak üzere atanan(ılımlı İslam ne demekse ?)müslümanlarsınız ya !!! Şimdi bir açıklama yapın. Örnek bir mümin olmanın gereğini yerine getirin Biz İslam dininin en son ve en yüce peygamberi olan Hz. Muhammedimiz ve dinimiz için sarfedilen bu küstah, düşmanca ve cahilce konuşmaları kabul etmiyoruz. Şiddetle kınıyoruz. Eğer yapabilirseniz sizlerden de bunu bekliyoruz. Eğer yapamazsanız, bu sefer de sizin Müslümanlığınız tartışmaya açılacaktır. Çünkü bu iş geçtiğimiz aylarda yaşanan karikatür krizinden çok farklı. Çok ayrı ve hassas bir hal aldı. Hristiyan aleminin en yetkili lideri tarafından söylendi. Yoruma açık değil. Son derece net.Anlaşılmayacak hiç bir yeri yok. Öyle demek istemedi,böyle demişti diyecek bir durum yok. Bundan da bir mesaj çıkarılamıyorsa ,çıkaranlar iş başı yapacak demektir. Yüzyıllardır İslamiyeti kabul etmiş toplumlardan hiç birinde, Hz.İsa'ya dil uzatılmamıştır.Hiç bir müslüman bunu yapmaz.Müslümanlar için Hz.İsa en önemli peygamberlerin başında gelir.Fakat görülüyor ki bunu Hristiyan alemi henüz başaramamış. Hz.Muhammedi Allahın elçisi olarak kabule yanaşmamaktadır Tanrımız bile farklı diyebiliyorlar. Bu gün Diyalog safsatası ile, misyonerlerle, ev kiliseleri ile yaşamımıza sokulmaya çalışan inanç sistemiyle birlikte, sinsice planlar dahilinde yapılmak istenenleri görüyoruz. Bizler buna sadece gülüyoruz. Herkesin dini kendinedir. Hristiyan alemi önce kendi sitemlerini gözden geçirmeli. bu gözden geçirmeyi şu an iktidarda olan hükümet erkanı da yapabilmeli. AB nin dayatmalarını masum ve medeni gerekler gibi bizlere dayatmaya çalışmaya son vermelidirler. Bütün dünyada İslam alemini yaralayan bu sözlerin yankısı tahminlerden fazla olacaktır. İslama "terörist" kavramını yakıştıranlar, bunun utancını çekeceklerdir. Sayın Cumhurbaşkanımız Necdet Sezer Beyin ve Milletimizin Vekillerinin bu konuya hassasiyetle yaklaşacağını umuyoruz. BİZLER PAPA 16.BENEDİKT İN TÜRKİYE ZİYARETİNİN İPTALİNİ İSTİYORUZ . SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINI, SİYASİ PARTİLERİ, SENDİKLARI, DERNEKLERİ, SADE VATANDAŞLARIMIZI, GENÇ-YAŞLI "PAPA NIN TÜRKİYE ZİYARETİNE HAYIR" DEMEYE ÇAĞIRIYORUZ Hemen celalleniveriyoruz sevgili sardunyam.Duygularımız aklımızın ve mantığımızın yerini alıveriyor.Yüzlerce yıl önce söylenmesi gereken bir şeyi şimdi duyunca içimizdeki heyecan isyana dönüşüyor değil mi? Papa'nın bu şekilde çıkışını İSKENDER'in düğümüne benzetiyorum.Kısa ve net Bence dünyada tek bir din vardır .O da museviliktir. Hristiyanlık Museviliğin kavimsel olmasına bir isyandır.Zaten Hz İsa'nın musevi oluşu da bundandır. İslam ise Hristiyanlığın yayılması ve museviliği yok edeceği korkusunun bir sonucudur. "Ey israel kavmi biz sizi alemlere üstün kıldık "ibaresi de Kur'an da yerini alır. "Ey arab kavmi siz bunu anlayasınız diye arabca indirdik "ibaresini böyle yorumluyorum Umberto ECO kitabinda çok enteresan bir yorum yapar. "Bizim allah'a ihtiyacımız yoktur.Ama Allahın bizlere ihtiyacı vardır.Biz onu ne kadar sever ve ne kadar yüceltirsek kötülükler o kadar azalacak ve insanlar huzurla ve mutlu olarak yaşayacaklardır. Neticede insanların kısıtlanmış yaşamlarını rahat ve huzurla geçirebilmeleri için din,hukuk'un öteşinde bir oluşumdur sevgili sardunyam. Aslında islam,sürekli gelişen ve değişen dünyayı güzel ve insanca duygular ile yeni yorumlar ile geliştirebilse idi inan ki bu söylemler asla olmayacaktı. Ama zamanımızda Ömer hayyam'lar artık yok. sevgilerimle, Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2006 Olay tamamen siyasi tabanlıdır... Ama buradan bile kendisine pay çıkaranlar olur... Olay tamamen siyasi tabanlıdır... Ama "mantık"lılar mantık kavramına hakaret eder... Olay tamamen siyasi tabanlıdır... Ama durmaz bilgisizler;devam eder... Olay tamamen siyasi tabanlıdır;İslam'ı kötüleme hareketleri son sürat devam etmektedir;bunun karşısında alınacak en iyi önlemler Kur'an'ı okumak ve her türlü alanda bilgi-düşünce ile kendini geliştirip,yalana karşı durmaktır... Bu arada her fırsatta İslam'a yüklenecek olanlar:Haydiyin Selametle... Alıntı
Φ AÇA Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 17 Eylül , 2006 işte yaşını başını almış (argo deyimini söylerim de uyarı yemek istemiyorum) insanları papa yaparsan böyle konuşur! acaba sabah ne yediğini hatırlıyor muydu? Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2006 Papa bilmem kacinci Benedikt,cok üzülmüs belki hz.Isadanda zilgit yemis olacakki Müslümanlar beni yanlis anladi diye yaptigi hakareti hafifletmeye calismis,sanirim bazi basin yayin organlarinda yarin kocaman kocaman puntolarla,Papayi bizlere sevdirmeye calisaklardir. Bence Papa ne derse desin isterse af dilesin müslümanlardan,onun Türkiyeye yapacagi muhtemel ziyaret devletimizi temsil eden sorumlularca iptal edilmelidir.Böyle bir haddini bilmezin topraklarimiza adim atmasi bile müslümanlara en büyük hakarettir. Hayır hayır sevgili politika söylediklerinden dolayı üzgün olduğunu açıklamadı kendisine karşı yapılan protestolardan dolayı üzgün olduğunu açıkladı özür falanda dilemedi takip ettim hatta akşam ki haber bülteninde özür dilemediği halde Türkiye gezisini iptal etmedi gelecek deniliyordu.. Sizinle aynı fikirdeyim bence gezisi iptal edilmeli tepkimizi bu yönde göstermeliyiz. Alıntı
Φ VAKANA Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2006 Hayır hayır sevgili politika söylediklerinden dolayı üzgün olduğunu açıklamadı kendisine karşı yapılan protestolardan dolayı üzgün olduğunu açıkladı özür falanda dilemedi takip ettim hatta akşam ki haber bülteninde özür dilemediği halde.......... özür dilemeyez ki.... tanrılar özür dilemez...şöyleki.. onların inancına göre papa "tanrının kardinaller aracılığıyla" seçtiği kişidir... şimdi tanrı benidikti seçmiş,sizde özür bekliyorsunuz.... Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2006 Unutmayalım dinler tarihi, aynı zamanda bir savaşlar tarihidir... Kutsal kitapları ve dinleri, iyi ahlak, barış, kardeşlik gibi değerler yönünden de okuyup yorumlayabilirsiniz. İnsanlığın önemli bir kısmı böyle yapıyor. O zaman dinler bir kardeşlik vesilesi haline gelebiliyor. Papa Benedictus'un yorumu, günümüzdeki siyasi ortam içinde bir anlam kazanıyor. Öncelikle yorumu yanlış yerden yapıyor ve medeniyetler arası çatışma isteyen zihniyeti güçlendiren bir yerde duruyor. Burada bir tercih hatası var. Daha da önemlisi, Irak savaşı, Filistin'deki çatışmalar, 11 Eylül saldırısının yarattığı travmatik ortamda bir din adamının daha dikkatli davranması gerçeği. Papa'nın hatası buradadır. O neyi, nerede ve ne için söylediğini düşünmeden konuşmuştur. Burada İslam dünyasının da dikkat etmesi gereken bir durumdan söz edebiliriz. Hiçbir eleştiri ve beğenilmeyen yorum şiddetle cevaplandırılamaz. Papa'nın konuşmasının ardından bazı İslam ülkelerindeki görüntüler korkutucudur. Papa'nın yorumunu doğrulayacak niteliktedir. Papa bir yanlış yapmıştır. Bu yanlışı düzeltmesi için onu eleştirmek herkesin en doğal hakkıdır. Papa'ya kızıp, yakıp yıkan tutum ise İslam ülkelerindeki şiddete açık ortamı da gözler önüne seriyor. TV kameralarına yansıyan görüntülere bakan Batılılar, kendi önyargılarının haklı olduğunu düşünüyorlar. İslamiyet veya başka herhangi bir din, iyilik, güzellik ve barış için de bir zemin olabilir, şiddet ve savaş için de. Unutmayalım dinler tarihi, aynı zamanda bir savaşlar tarihidir... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2006 Müslüman arkadaşların tanrısı ona buna hakaretler yağdırırken ve bu arkadaşlar da o hakaretlere Kur'an sözleri diye sahip çıkarken kimsenin sesi çıkmaz, başkaları dinleri hakkında olumsuz bir şeyler söyleyince "vay sen misin söyleyen" ... Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2006 Müslüman arkadaşların tanrısı ona buna hakaretler yağdırırken ve bu arkadaşlar da o hakaretlere Kur'an sözleri diye sahip çıkarken kimsenin sesi çıkmaz, başkaları dinleri hakkında olumsuz bir şeyler söyleyince "vay sen misin söyleyen" ... Aslında kızmam lazım ama nedense hiç sinirlenemiyorum sana bizim Rabbimiz kime hakaret ediyor sadece kurallarına uymanı cezalandıracağını söylüyor. Dikkatinizi çekerim bizim için her peygamber kutsaldır biz Hz. İsa'yıda severiz diğer tüm peygamberleri sevdiğimiz gibi ancak diyebilirmisin ki müslümanlar diğer peygamberlere hakaret ediyor bu mümkünmüdür. Biz nasıl seviyor ve peygamber olduklarından şüphe etmiyorsak onlarında bu şekilde davranmaları gerekmiyormu? herhalde burda kalkıp bunamış papayı savunmayacaksın. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2006 Aslında kızmam lazım ama nedense hiç sinirlenemiyorum sana bizim Rabbimiz kime hakaret ediyor sadece kurallarına uymanı cezalandıracağını söylüyor. Dikkatinizi çekerim bizim için her peygamber kutsaldır biz Hz. İsa'yıda severiz diğer tüm peygamberleri sevdiğimiz gibi ancak diyebilirmisin ki müslümanlar diğer peygamberlere hakaret ediyor bu mümkünmüdür. Biz nasıl seviyor ve peygamber olduklarından şüphe etmiyorsak onlarında bu şekilde davranmaları gerekmiyormu? herhalde burda kalkıp bunamış papayı savunmayacaksın. Bir bakalım nasıl hakaret ediyor... 16/60- Kötü sıfatlar ahirete inanmayanlara aittir. En yüce sıfatlar ise Allah'ındır. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Bana etmediği hakaret yok. Bütün kötü sıfatları saymış) 16/105- Yalanı, ancak Allah'ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir. (Bana "yalancı" diyor.) 3/90- Şüphesiz iman ettikten sonra inkar eden, sonra da inkarda ileri gidenlerin tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar sapıkların ta kendileridir. (Benden bahsediyor... Bana "sapık" diyor ) 31/32- ...... Bizim âyetlerimizi ise ancak son derece kaypak, son derece nankör olanlar inkar eder. (Bana "kaypak", bana "nankör" diyor..) 8/22 Şüphesiz Allah katında hayvanların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir. (Bana "hayvan" diyor) 25/44- Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar. (Bak hala "hayvan" diyor) Daha vardı ama ilk aklıma gelenler bunlar oldu... Alıntı
Φ sule70 Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2006 Türk ve İslam düşmanı Papa, bir defa daha haddini aştı. Kinini, düşmanlığını, sergiledi. Kışkırtma ve tahrik görevini ifa etti. Bu, ********* Haçlı senaryosunun bir gereğidir. Amaç, bizleri (tüm İslam alemini) tahrik etmeden başka bişey değildir. işte cevabı Kur’an-ı kerim veriyor: “Dinlerine girmedikçe Yahudiler ve Hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklar!..” (Bekara, 120) Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2006 Bir bakalım nasıl hakaret ediyor... 16/60- Kötü sıfatlar ahirete inanmayanlara aittir. En yüce sıfatlar ise Allah'ındır. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Bana etmediği hakaret yok. Bütün kötü sıfatları saymış) 16/105- Yalanı, ancak Allah'ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir. (Bana "yalancı" diyor.) 3/90- Şüphesiz iman ettikten sonra inkar eden, sonra da inkarda ileri gidenlerin tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar sapıkların ta kendileridir. (Benden bahsediyor... Bana "sapık" diyor ) 31/32- ...... Bizim âyetlerimizi ise ancak son derece kaypak, son derece nankör olanlar inkar eder. (Bana "kaypak", bana "nankör" diyor..) 8/22 Şüphesiz Allah katında hayvanların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir. (Bana "hayvan" diyor) 25/44- Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar. (Bak hala "hayvan" diyor) Daha vardı ama ilk aklıma gelenler bunlar oldu... Bütün bunları kendine nasıl yakıştırıyorsun öleceğim gülmekten kırk yıl düşünsem bir kişi çıkıpta"bakın Allah bana bunları diyor"diyeceğini tahmin etmezdim sen çok iyi bir müslüman olacaksın inanıyorum ki öylesinde sadece biraz karmaşık bir dönem geçiriyorsun çünkü insan inanmadığı birşeye"bana nasıl böyle hitap edersin"diye kızmaz Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2006 Bütün bunları kendine nasıl yakıştırıyorsun öleceğim gülmekten kırk yıl düşünsem bir kişi çıkıpta"bakın Allah bana bunları diyor"diyeceğini tahmin etmezdim sen çok iyi bir müslüman olacaksın inanıyorum ki öylesinde sadece biraz karmaşık bir dönem geçiriyorsun çünkü insan inanmadığı birşeye"bana nasıl böyle hitap edersin"diye kızmaz Yapmayın sayın suheda. Bu forumda müslüman (ya da teist) olacak en son kişiyim. Neyse konumuza dönelim... Kur'an'da hakaret var mıymış, yok muymuş? Siz bu hakaretlere Allah kelamı olarak sahip çıkıyor musunuz, çıkmıyor musunuz? Alıntı
Φ bozkurtmusti Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2006 ALLAH kelamı (KURAN-I KERİM-BÜYÜK HARFLE)yücelerin en yücesidir.insanlığın yol göstericisidir... kelam-ı mukaddestir.. Alıntı
Φ HİMYATA Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2006 Allah inananlara onlara sövmeyinki onlarda sizin dininize sövmesin derken müslümanları uyarmıştır... ama her zamanki yanlış düşünce metodu burda devreye giriyor ...Allah kuranda kötü konuşmuş deniyor...yahu sorarım; 1_Allah kendi namı hesabına kullarından dilediğini atar dilediğini satar sanamı soracak... 2_müslümanlara siz onlarla iyi geçinin diye tavsiye ediyor...hatta onlarla en güzel şekilde konuş...tartış...onların kötü sözlerine sen selametle de geç...vs.vs...emir ediyor...aynı mantık bunları neden görmez... 3_Papa acaba bu hakaretleri yaparken incilden bir pasaj okuduğunumu sanıyor... 4_Tamamen hristiyan aleminin arkasında olmasının verdiği şımarıklıkla ...haa birde yaşlılığın bazı negatif getirileride var sanırım...tutup ordan burdan ipe sapa gelmez kin ve nefretini edepsizce haykırmış bu budur yani... 5_Tamamen edepsizlik...sen papa olacaksın sonra...Bakın beyler evvela arkasındaki topluluğu temsil etmesi işinin bir onuru bir duruşu olmalıdır ve papa denen adam bu duruştan yoksundur... herkese saygılar sevgiler... vesselam... Alıntı
Φ Multi Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2006 Bir bakalım nasıl hakaret ediyor... 16/60- Kötü sıfatlar ahirete inanmayanlara aittir. En yüce sıfatlar ise Allah'ındır. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Bana etmediği hakaret yok. Bütün kötü sıfatları saymış) 16/105- Yalanı, ancak Allah'ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir. (Bana "yalancı" diyor.) 3/90- Şüphesiz iman ettikten sonra inkar eden, sonra da inkarda ileri gidenlerin tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar sapıkların ta kendileridir. (Benden bahsediyor... Bana "sapık" diyor ) 31/32- ...... Bizim âyetlerimizi ise ancak son derece kaypak, son derece nankör olanlar inkar eder. (Bana "kaypak", bana "nankör" diyor..) 8/22 Şüphesiz Allah katında hayvanların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir. (Bana "hayvan" diyor) 25/44- Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar. (Bak hala "hayvan" diyor) Daha vardı ama ilk aklıma gelenler bunlar oldu... Öleceğin günü düşün kardeş. Kuran la uğraşmaktan vazgeç derim. Bu yazdıkalrın okudukların konuştukların, hepsi boşuna. Öleceğiz ve yaptığımızla kalacağız bunu unutma Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2006 Bir bakalım nasıl hakaret ediyor... 16/60- Kötü sıfatlar ahirete inanmayanlara aittir. En yüce sıfatlar ise Allah'ındır. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Bana etmediği hakaret yok. Bütün kötü sıfatları saymış) 16/105- Yalanı, ancak Allah'ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir. (Bana "yalancı" diyor.) 3/90- Şüphesiz iman ettikten sonra inkar eden, sonra da inkarda ileri gidenlerin tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar sapıkların ta kendileridir. (Benden bahsediyor... Bana "sapık" diyor ) 31/32- ...... Bizim âyetlerimizi ise ancak son derece kaypak, son derece nankör olanlar inkar eder. (Bana "kaypak", bana "nankör" diyor..) 8/22 Şüphesiz Allah katında hayvanların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir. (Bana "hayvan" diyor) 25/44- Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar. (Bak hala "hayvan" diyor) Daha vardı ama ilk aklıma gelenler bunlar oldu... Şüphesiz Allah doğruyu söyler. Biz iman edenler o sözlerde bir hata bulmuyoruz. Sen kendine yapılan bir hakaret olarak görüyorsan biz başka ne diyebiliriz ki. Yam_yam? İman edebilenler, (ama gerçekten iman edenler öyle inanmış görünüp düzenbazlık yapanlar değil) onlar elbette övülmeye layık. Allah katında O'nun varlığını inkar edip, gönderdiği kitabı, peygamberi, dini ve felsefeyi alaya alanlar bence ne yazık ki en çok kendilerine yazık etmekteler. Bu yüzden sevgili yam_yam kusura bakmazsan ben böyle bir yorum yapacağım. Ve sayın gugukçuk (buda biraz garip bir hitap oluyor ama) Sözlerinize katılmıyorum, tek din musevilik değildir, tek din İslamdır. Kİ Hz. İbrahim dahi İslam olduğunu vurgulamıştır. (dikkat edin bakın Muhammedilik değil adı, "İslam" yani bir peygamberin adını taşıyan din değil adını Allah'ın koyduğu din yani İslam)Ki bütün peygamberler İslamdır, gönderilmiş tek din İslamdır, diğer kitaplar da diğer peygamberlerde Levh-u mahvuz'dan bilgiler getirmişlerdir. Yani Hz. Musa'nın anlattığı ile Hz. Muhammed'in (s.a.v)anlattığı din aynıdır. Bu konuda hiddetleniyoruz, hoşgörün lütfen ama biz engizisyon mahkelemeri kurmuyoruz ve sadece demokratik hakkımızı kullanarak papa denen bu şahsın sözlerini eleştiriyoruz. Ve tavrımızı ortaya koyuyuruz.Bundan doğal ne olabilir ki? Alıntı
Φ Anakonda Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2006 Bu başlığın amacı sanırım Papa'nın alıntı yapmak sureti ile İslam dinine ve Müslümanlara ve değerlerine yönelik bizlerce ölçüsüz ve saygısız olarak nitelendirilebilecek ancak kendilerince "eleştiri" olarakkabul edilen sözler sarfetmiş olması ile ilgili. Önemli olan bu sözleri "KİM" sarfetmiştir? "NEREDE" sarfetmiştir? "NE ZAMAN" sarfetmiştir? Konuya bu açılardan bakmak gerektiğini düşünüyorum. Eğer ISLAM DİNİ ve MÜSLÜMANLAR şu an bunları yaşıyorlarsa ilk önce kusuru kendilerinde aramaları gerekir değil mi? Sonuçta kendimizi değiştirmek başkalarını değiştirmeye çalışmaktan daha kolay olur diye düşünüyorum. Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2006 Eğer ISLAM DİNİ ve MÜSLÜMANLAR şu an bunları yaşıyorlarsa ilk önce kusuru kendilerinde aramaları gerekir değil mi? Sonuçta kendimizi değiştirmek başkalarını değiştirmeye çalışmaktan daha kolay olur diye düşünüyorum. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2006 Şüphesiz Allah doğruyu söyler. Biz iman edenler o sözlerde bir hata bulmuyoruz. Sen kendine yapılan bir hakaret olarak görüyorsan biz başka ne diyebiliriz ki. Yam_yam? İman edebilenler, (ama gerçekten iman edenler öyle inanmış görünüp düzenbazlık yapanlar değil) onlar elbette övülmeye layık. Allah katında O'nun varlığını inkar edip, gönderdiği kitabı, peygamberi, dini ve felsefeyi alaya alanlar bence ne yazık ki en çok kendilerine yazık etmekteler. Bu yüzden sevgili yam_yam kusura bakmazsan ben böyle bir yorum yapacağım. Sizce bu saydıklarım inanmayanlar için bir hakaret değil midir ? Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2006 Müslüman arkadaşların tanrısı ona buna hakaretler yağdırırken ve bu arkadaşlar da o hakaretlere Kur'an sözleri diye sahip çıkarken kimsenin sesi çıkmaz, başkaları dinleri hakkında olumsuz bir şeyler söyleyince "vay sen misin söyleyen" ... Çok haklısın sevgili yam_yam Size yürekten katılıyorum... Tencere dibin kara, seninki benden kara. Aslında yukarıda da aynen bahsettiğim gibi islamiyet veya başka herhangi bir din, iyilik, güzellik ve barış için de bir zemin olabilir, şiddet ve savaş için de. ki bunu yaşamın her alanında görebiliyoruz...Unutmayalım dinler tarihi, aynı zamanda bir savaşlar tarihidir de... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2006 İnsanlar bu kadar hırslı, bu kadar düzenbaz, bu kadar acımasız ve egosu bu kadar yüksek olmasaydı yeryüzünde bırakın dinler savaşını, uygarlıklar savaşı bile olmazdı. Dinler savaş getirmediler ama inançlara sahip olanlar dinleri uğruna ya da dinlere rağmen savaştılar. Kuran inanmayanları uyarır ama en çok münafıklara hiddetlenir. Yani sahtekarlara, inansanızda inanmasanızda hepiniz en çok samimiyetsizlikten şikayet etmezmisiniz? En çok yalancılardan korkmazmısınız? En çok iki yüzlülerden uzak durmazmısınız? Sayın yam_yam... Evet söylediğiniz ayetler iman etmeyenleri ve dini alaya alanları uyarıyor, korkmalarını istiyor, cezalarının çok şiddetli olacağını söylüyor. Peki ama siz iman etmeyerek ve alay ederek nasıl bir kötülük yaptığınızın farkındamısınız? Tabi en çok kendinize, sonra inananlara. Kulun Allah'a zararı dokunamaz, alay etmeye cürret etmesi O'na bir etki yapmaz ancak Allah gönderdiği din ile ve kitaplarıyla, peygamberleriyle alay edilmesine müsade de etmez... O yüzden bunu yapmamamız için bizi uyarıyor, kimileri bu uyarıyı ciddiye alır, kimileri almaz. Almayanlar sonucuna katlanmak zorundalar. Çünkü her davranışın bir bedeli var, her şeyin bir bedeli olduğı gibi... Bu dünyada istediğiniz gibi konuşuyor, düşünüyor ve yaşıyorsunuz bu da bir lütuftur ama her güzel şey gibi bu hayatta bitecek o zaman biz yanılıyorsak bişey kaybetmeyeceğiz ama siz yanılıyorsanız çok şey kaybedeceksiniz. Selamlar Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2006 İnsanlar bu kadar hırslı, bu kadar düzenbaz, bu kadar acımasız ve egosu bu kadar yüksek olmasaydı yeryüzünde bırakın dinler savaşını, uygarlıklar savaşı bile olmazdı. Dinler savaş getirmediler ama inançlara sahip olanlar dinleri uğruna ya da dinlere rağmen savaştılar. Kuran inanmayanları uyarır ama en çok münafıklara hiddetlenir. Yani sahtekarlara, inansanızda inanmasanızda hepiniz en çok samimiyetsizlikten şikayet etmezmisiniz? En çok yalancılardan korkmazmısınız? En çok iki yüzlülerden uzak durmazmısınız? Sayın yam_yam... Evet söylediğiniz ayetler iman etmeyenleri ve dini alaya alanları uyarıyor, korkmalarını istiyor, cezalarının çok şiddetli olacağını söylüyor. Peki ama siz iman etmeyerek ve alay ederek nasıl bir kötülük yaptığınızın farkındamısınız? Tabi en çok kendinize, sonra inananlara. Kulun Allah'a zararı dokunamaz, alay etmeye cürret etmesi O'na bir etki yapmaz ancak Allah gönderdiği din ile ve kitaplarıyla, peygamberleriyle alay edilmesine müsade de etmez... O yüzden bunu yapmamamız için bizi uyarıyor, kimileri bu uyarıyı ciddiye alır, kimileri almaz. Almayanlar sonucuna katlanmak zorundalar. Çünkü her davranışın bir bedeli var, her şeyin bir bedeli olduğı gibi... Bu dünyada istediğiniz gibi konuşuyor, düşünüyor ve yaşıyorsunuz bu da bir lütuftur ama her güzel şey gibi bu hayatta bitecek o zaman biz yanılıyorsak bişey kaybetmeyeceğiz ama siz yanılıyorsanız çok şey kaybedeceksiniz. Selamlar Alıntı
Φ nerro Gönderi tarihi: 27 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 27 Eylül , 2006 Hz. Muhammed'in İnsanlığa Getirdikleri Tevhid akîdesinin sarsıldığı her zaman dilimi, karanlıktır. Zira, semâvât ve arzın nûru olan Allah (cc) inancının, bütün sînelere hakim olmaması, ruh ve vicdanları simsiyah hâle getirir. Böyle bir kalb ve vicdanın eşya ve hâdiselere bakış keyfiyeti miyop ve bulanık olacağından, o insan kapkaranlık bir dünyada, hep yarasalar gibi yaşayacaktır. Din ve dine ait bütün esaslar temelinden sarsılmış, semâvî dinler de bizzat o dine tâbi olanlar tarafından tahrif edilmiş bir dönemde, belki birkaç muvahhid, isimlendiremedikleri, bilemedikleri, dolayısıyla da yolunda kullukta bulunamadıkları bir Allah (cc)’a inanıyorlardı; ama sesleri o kadar zayıf çıkıyordu ki, hiç mi hiç kimsenin dikkatini çekmiyordu. Cahiliyede Putperestlik Bütün müşrikler Ka’be’ye doldurdukları putlarına kullukla övünüyor ve teselli oluyor. İçlerinde az bilgisi olanlar ise, bu putları sadece Allah (cc)’a yaklaştırıcı birer vasıta olarak kabul ettiklerini söylüyorlardı. Bir âyette bu husus şöyle ifade edilmektedir: “ Biz onlara, sırf bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.” (Zümer, 39/3) Böylece, insanın yapısında bir önemli emanet olarak yerleştirilmiş olan kulluk duygusu, bir kere daha kötüye kullanılmış oluyor, bir kere daha ihanete uğruyordu. Ağaca, taşa, toprağa, Güneş’e, Ay’a, yıldıza kullukta bulunuyor; hatta, helva ve peynir gibi yenecek nesnelerden kendi elleriyle yaptıkları putlara bir süre tapıyor, sonra da karınları acıkınca bu şeyleri yiyorlardı. Bu temelsiz düşünceyi ve bu köhneleşmiş anlayışı Kur’ân-ı Kerîm şöyle dile getirir: “Onlar Allah’ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda veremeyecek şeylere tapıyorlar ve: ‘Bunlar Allah katında bizim şefaatçılarımızdır’ diyorlar. De ki: Siz Allah’a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Haşâ! O, onların ortak koştukları her şeyden uzak ve yücedir” (Yûnus, 10/18). “Dikkat et, hâlis din ancak Allah’ındır. O’nu bırakıp kendilerine birtakım dostlar edinenler: ‘Onlara, bizi Allah’a daha çok yaklaştırsın diye kulluk ediyoruz’ (diyorlar). Şüphesiz ki Allah ayrılığa düştükleri şeyde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez.” (Zümer, 39/3). Bir de bu ***** düşüncelerine mazeret arıyorlardı. En büyük mazeretleri de atalarını bu işleri böyle yapar bulmalarıydı : “Onlara (müşriklere) ‘Allah’ın indirdiğine uyun’ denildiği zaman, onlar, ‘hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız’ dediler. Atalarının akılları hiçbir şeye ermemiş ve doğruyu bulamıyor iseler de mi?..” (Bakara, 2/170). Kız Çocuklarının Dramı Cahiliye devrine ait bir başka kötülüğü de Kur’ân-ı Kerîm şöyle anlatır : “Onlardan biri kız ile müjdelendiği zaman, pek öfkeli olarak yüzü simsiyah kesilir. Kendisine verilen müjdenin sevimsizliğinden dolayı kavminden gizlenmek ister. Onu, hakarete katlanarak yanında tutacak mı, yoksa toprağa mı gömecek? (Bunu düşünür durur.) Bak ne kötü hüküm veriyorlar!..” (Nahl, 16/58-59). Evet, onlardan herhangi biri kız çocuğu olduğu müjdesini aldığı zaman, öfkeden yutkunup duruyor.. bu yüzden de yüzü simsiyah kesiliyor ve bu acı müjdeden dolayı halkın içine çıkıp görünmekten de utanıyordu. O böyle bir haberi o kadar kötü buluyordu ki, kaybolmak, gizlenmek, bir deliğe girip saklanmak istiyor ve iki alternatiften birine katlanmak zorunda olduğuna inanıyor, tereddütler içinde bocalıyor ve bir karar veremiyordu: Ya cemiyet içinde düştüğü horluğa katlanıp o çocuğu hayatta bırakacak veya şerefini temizlemek için (!) o kız çocuğunun vücudunu ortadan kaldıracaktı. İşte kadın cahiliye döneminde böylesine hor görülüyordu.. ve bu hor görme ve küçümseme, sadece cahiliye Araplarına mahsus da değildi. Roma ve Sâsâni imparatorluklarında da durum aynıydı. Bu itibarla denebilir ki; İslâm’ın, cahiliye Arapları arasındaki kadınlık dünyasıyla alâkalı o müthiş tesbit ve inkılâbı, aynı zamanda topyekün dünya kadınlığı adına, insanlık tarihinde eşi benzeri olmayan bir operasyondur. Evet, ilk defa Kur’ân, bu tür canavarlığın önüne çıkıyor ve hangi sebeple ve ne şekilde olursa olsun çocukların öldürülmesini yasaklıyor: “Fakirlik yüzünden çocuklarınızı öldürmeyin; sizin de onların da rızkını Biz veririz.” (En’am, 6/151). Sanki Cenâb-ı Hakk onlara şöyle diyordu: Çocuklarınızı niçin öldürüyorsunuz? Sizi de onları da rızıklandıran Benim. Görmüyor musunuz, yeryüzü, binler sofralar halinde hazırlanıp sizin emrinize sunuluyor. Gökyüzü sizin imdadınıza koşuyor. Bulutları sizin için sevkedip oradan yağmuru ve kar’ı yağdıran, sonra da zemin yüzünde milyonlarca türde bitkiyi bitiren Benden başka kim olabilir? Bütün bunları gördüğünüz halde, hangi vicdan, hangi insaf ve hangi akılla rızık korkusuna düşüyor da çocuklarınızı öldürüyorsunuz. Sakın unutmayın; böyle yapanlar Allah (cc)’a hiç mi hiç muhatap olma liyâkatına eremeyecekler ama; birgün o masumlar muhatap kabul edilerek, hangi cürümleri sebebiyle öldürüldükleri, kendilerine sorulacak ve evlatlarını öldüren o zalimler de, bu zulümlerinin cezasını mutlaka göreceklerdir. İşte “Diri diri toprağa gömülen çocuklarınıza ‘suçunuz neydi, hangi günah sebebiyle öldürüldünüz?’ diye sorulduğunda” (Tekvir, 81/8-9) mealiyle verdiğimiz âyet o müthiş ürperticiliğiyle bize bu devrin ahlâkını anlatmaktadır. Bir gün bir sahâbî, Allah Resûlü’nün huzuruna gelerek cahiliyeye ait bu canavarlığı şöyle dile getirmişti: “Ya Resûlallah! Biz cahiliye devrinde kız çocuklarımızı diri diri gömerdik. Benim de bir kız çocuğum vardı. Annesine ‘bunu giydir, dayısına götüreceğim’ dedim. (Kadın bunun ne demek olduğunu bilirdi. Ciğerpâresi, evladı biraz sonra bir kuyuya atılacak ve orada çırpına çırpına can verecekti. Ne var ki, kadının böyle bir canavarlığın önüne geçme hak ve selâhiyeti yoktu. Yapabileceği tek şey, için için ağlayıp gözyaşı dökmekti). Hanımım dediğimi yaptı. Çocuk hakikaten dayısına gideceğini zannediyor ve cıvıl cıvıl koşuşuyordu. Elinden tutup daha önce kazdığım bir kuyunun yanına getirdim. Ona kuyuya bakmasını söyledim. O tam kuyuya bakayım derken, sırtına bir tekme vurdum ve onu kuyuya yuvarladım. Fakat her nasılsa, eliyle kuyunun ağzına tutundu. Bir taraftan çırpınıyor, diğer taraftan da: ‘Babacığım üzerin tozlandı’ deyip elbisemi silmeye çalışıyordu. Buna rağmen bir tekme daha vurdum ve onu diri diri toprağa gömdüm.” Adam bunu anlatırken Allah Resûlü ve yanındakiler hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Orada oturanlardan birisi: “Be adam Resûlullah’ı, hüzün içinde bıraktın!” deyince, Efendimiz, adama: “Bir daha anlat” dedi. Adam hâdiseyi bir kere daha anlattı. İki Cihan Serveri’nin gözlerinden süzülen yaşlar mübarek sakalından aşağıya akıyordu(1). Allah Resûlü hâdiseyi tekrar ettirmekle sanki şunu anlatmak istiyordu: “İşte siz İslâm’dan evvel böyleydiniz. Tekrar tekrar anlattırdım ki, İslâm’ın size kazandırdığı insanlığı bir kere daha hatırlamış olasınız!” Bu acılardan acı misâlde görüldüğü gibi, o gün insanlık müthiş bir buhran geçiriyordu; hergün çölün karanlıklarında binbir fezâyiin yanında bir de derin derin çukurlar kazılıyor ve nice masum çocuk onların içinde can veriyordu. Beşer, vahşette sırtlanları çoktan geride bırakmıştı. Dişsiz olanın hakk-ı hayatı yoktu ve mutlaka bir dişlinin keskin dişleri arasında paralanmaya mahkumdu. Cemiyet bunalımlar içindeydi. Bu bunalımlara “dur” diyecek kimse de yoktu. Değişen Değerler Evet, cemiyet öyle bir hâle giriftar olmuştu ki; - bütün insanî değerler ters yüz edilmiş, - fazîletler ayıp, ayıp ve kusurlar ise birer fazîlet gibi itibar görmeye başlamıştı. - Canavarlık alkışlanıyor ve insanlık horlanıyordu. Kurtlar çoban olmuş çalım çakıyor; koyunlar bu merhametsiz çobanların elinde inim inim inliyordu. - Fuhuş, zina, ahlâksızlık öyle yaygınlaşmıştı ki, çoğu kimse babasını bilmiyor ve tanımıyordu. Haseb ve nesep bütün bütün kuruyup gitmişti. - İçki ve kumar hiç de ayıp sayılan şeyler değildi. - İnsanları hor görmek, aşağılamak normal bir hâdise gibi değerlendiriliyor, çeşit çeşit spekülasyonlarla insanlığın kanını emmek marifet ve akıllılık sayılıyordu. İşte bütün bu olup bitenlere “dur!” diyecek bir “İksir Sözlü”ye ihtiyaç vardı. İhtiyaç o derece şiddetli idi ki, birden Rahmet ihtizaza geldi ve derken Efendiler Efendisinin risalet vazifesiyle gönderilmesine bâdi oldu ve O’nun gelişiyle birden her şey değişiverdi. Evet, Dev Şair Ahmed Şevki’nin de dediği gibi: “Hidayet doğdu, kâinat bütünüyle ışık oldu Artık zamanın dudaklarında tatlı bir tebessüm ve senâ var” Karanlık olan zaman ve mekan, Hz. Muhammed Aleyhisselâm’ın getirdiği ışıkla tebessüm eden bir gül demeti haline geliverdi ki seneler sonra, hicret esnasında Medine halkı O’nu karşılarken: “Seniye-i Veda’dan bir Ay doğdu. Her duâ ve da’vette bulunan, duâ ve da’vette bulunduğu müddetçe üzerimize şükür vacib oldu” 3. Bütün bu duyguları dile getiren nağmelerle karşılayacaklardı. Evet işte tertemiz nâsiyeliler, tertemiz ağızlarıyla bu tertemiz nağmeleri terennüm ediyorlardı. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 27 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 27 Eylül , 2006 Sizce bu saydıklarım inanmayanlar için bir hakaret değil midir ? Hayir sayin Yam Yam,neden biliyormusunuz?Cünkü kainatta bu kadar ibret var iken inanmayanlar Allahin ayetlerinde kendilerine layik görülen yakistirmalari hakaret olarak kabul edemezler,Allah zaten inanmayanlara hitap etmektedir,inananlar zaten inanmaktadirlar.Allah herseyin sahibi olan kudret oldugu icin onun kime nasil hitap edecegini yine ancak o takdir eder. saygilarla Alıntı
Φ siyahx Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2006 Papa tarihi istismar ederek İslamla şiddeti özdeş göstermiştir bu genelleme tamamen yanlıştır.İllaki islamiyette askeri fetihler çok önemli yer tutmuştur ama şuda önemli bir noktadırki fetih bittikten sonra kimse zorla,güç kullanarak kimseyi dinini değiştirmeye zorlamamıştır.Bu yüzden hristiyan azınlıklar herzaman her müslüman toplumunda varlıklarını sürdürmüşlerdir.Ama papaya bağlı katolik ordusu Endülüs'te tek müslüman tek yahudi bırakmadı.Kısacası papa gibi miyonları yönlendirme gücüne sahip kişilerin bunu kullanarakfarklı dinleri karalamaya çalışması çok büyük bir sorumsuzluktur ve bunun altından nasıl kalkacak bilmiyorum. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.