Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

FETHULLAH GÜLEN HAREKETİ VE ONUN GÖRÜŞLERİ


KMPaşalı

Önerilen İletiler

Fethullah Gülen ve yoldaslari ihanet icindedirler, bu Vatana ve bu Millete ihanet ediyorlar!

Onlar ABD nin usaklari, onlarin samiyetine inanmiyorum, Fethullahin rejimi degistirmek istemesi herkez tarafindan biliniyor, simdi ne oldu da " hayir istemiyor " deniyor??? - yemedi deyil mi?

Fethullahcilar sunu iyi bellesin; hicbir zaman yemeyecek!!!

Onlar Para ve cikar pesinde, iyi niyetli ve samimi duygular tasiyan Vatandaslari hollanda inekleri gibi sagiyorlar!

Simdilik ineklerin sütünü sömürüyorlar, ama hic bir zaman etini yiyemeyecekler!!!

 

bir kişinin iyi niyetine inanıyorsan,senin için bir sorun yoktur..

 

ama o kişinin iyi niyetine inanmıyorsan,gerekçe göstermen gerekir,aksi halde KUL HAKKIDIR..

 

1 TANE BİLE RESMİ BELGE YOK FETHULLAHIN KÖTÜ OLDUĞUNA DAİR

 

1 TANE BİLE!!

 

1 TANE...

 

benim sorduğum onca soruya da cevap veremediniz...

 

siz iftiracılar ne büyük vebal altına girdiğiniz farkında değilsiniz

 

siz ve sizin gibi bölücüler yüzünden bu ülke fethullahçılar sağcılar solcular diye bölünüyor..

 

hepsine hoşgörüyle yaklaşsanız hiç bir şey olmayacak

 

ama siz insanları karalamayı iftiralar yağmurlarına tutmayı kendinize görev tutmuş insanlara ne denirki??

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 73
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Kocapaşalı bırak bu propogandaları.Hoca efendiniz çağdaş medeniyet düzeyinde bir adam değil.

Onu istediğiniz kadar yağlayıp ballayın bu bizi bağlamaz.Biz onun cumhuriyete katkılarına ve

bu ülkeye kazandırdıklarına bakarız.Ülkeye kazandırdıkları ise zaten belli.Bizim mücadelemiz

yüz yılmı sürer bin yılmı bilmem.Ama bu osmanlıdan kalma ABD patentli irticacı ticanin

görüşleri ve yaptıkları ve yapacakları sonunda gelip doşalıp bizi bulacak.Bu kişi ışık evleri

adı altında ülkenin altını oymaya devam ediyor.Çok geçmez belki bir on yılda bu işlerin

pisliği ortaya çıkar. O zaman kahrolsun noktanokta ve ya yok olsun noktanokta demeyin.

Bu ülkeinin sağ politikacıları ABD den icazet alan zavallılardır.Ve bu hegemonya er geç bitecektir.

O zaman biz bize kalacağız....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bırakın bu iftiraları

 

30 yıldır bu hizmet devam ediyor...

 

her geçen gün katılanların sayısı artıyor...

 

siz hala sövmeye devam edin,nasıl olsa iftiraları görev saymışsınız...

 

tüm milletler arası Türkçe konuşma yarışmalarını görünce oturduğunuz koltuğa saplandınız :D

 

biz ta burdan gördük bunu...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bırakın bu iftiraları

 

30 yıldır bu hizmet devam ediyor...

 

her geçen gün katılanların sayısı artıyor...

 

siz hala sövmeye devam edin,nasıl olsa iftiraları görev saymışsınız...

 

tüm milletler arası Türkçe konuşma yarışmalarını görünce oturduğunuz koltuğa saplandınız :D

 

biz ta burdan gördük bunu...

 

Sizin yemişliğiniz var o yüzden normaldir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Marcus ******* bak imzana koyduğun güzel yazıyı örnek almaya çalış ! Sana ve diğer BİLMEYEN arkadaşlarımıza belki hani olurda kalpleri hakikate açılmasına yardımcı olur diye Gülen'in yenilenmeye ilme gelişmeye verdiği önemi ve samimiyeti anlatan , onu dinleyenlere yazdığı yazısını koyuyorum ! Eğer okumadan geçersen imzanla çelişmiş olursun ! Bak bakalım onun hiç böyle düşündüğünü biliyormuydun..

--------------------------------------------------------------------------------------

Kendini Yenileme - M. Fethullah Gülen, Sızıntı, Aralık 1982, Cilt 4, Sayı 47

 

Kendini yenileme, devamlı varolabilmenin ilk şartı ve en mühim esasıdır. Sırası geldikçe kendini yenileyemeyenler, güçlü de olsalar, er geç tükenip gitmeye mahkûmdurlar. her şey, kendini yenileyerek canlı kalır ve varlığını sürdürür. Yenileme durunca da canı çekilmiş ceset gibi, çürümeye, hebâ olup dağılmaya terk edilmiş olur.

 

Bahar mevsiminde yeryüzü, her şeyin kendini yenilediği ne muhteşem meşherdir! Otlar, ağaçlar ve tırnak kadar bir parçasında milyonlarca canlıya dâyelik yapan toprak... Çık da bir kere gez; baharın, o formalarını takıp bin çığlık yenilenen ve gelişen canlıları arasında! Bak, nasıl ölü gibi camid şeyler, resmî geçide hazırlanan ordular misillü, rengârenk nişanları ve değişik değişik silahlarıyla, bir baştan bir başa yeryüzünü şenlendirip cennetlere çeviriyorlar. Ve dünya çapında, umûmî yenilenmenin bir değil, binlerce, milyonlarca misâlini birden veriyorlar.

 

Şu kıpırdanan canlıya bak! Nasıl soluk soluğa ve diriliş yolunda... Yerini sümbüle terk eden şu çürümüş tohuma bak! Nasıl bir yenilenme sancısı içinde... Ya şu, tüy tüy etrafa saçılan tohumcuklar.. Ve böceklerin ayaklarına tutunarak, kendilerine göre döl yataklarına taşınan tozcuklar... Evet, her şey yenileniyor; yenilenmeyenler de bir daha dirilmemek üzere harâb olup turâb olup gidiyorlar.

 

Her şey gibi insanoğlu da kendini yenileme mecburiyetindedir. Devletler, milletler duygu ve düşüncede, kalbî ve ruhî hayatta, kendilerini yenileyip gençleştikleri nispette, dünya çapında mesuliyetler altına girip, cihanı fethetmeye hazırlanabilirler. İlme aydınlık, tekniğe îman kazandırmak ve insanoğluna diriliş adına mesajlar sunmak suretiyle bir fethe... Aksine, kendini yenileyemeyen kavim ve topluluklar ise esaret içinde ezilip gitmekten kendilerini kurtaramayacaklardır.

 

Kendini yenileme, yenilik hayranlığı ve moda düşkünlüğü ile de karıştırılmamalıdır. Bunlardan biri her şeyiyle delik deşik olmuş yığınların yüzüne boya çalıp, yarıkları kapama ameliyesi ise, diğeri Hızır çeşmesinden getirilen âb-ı hayât la, topluma ölümsüzlük kazandırma aksiyonundan ibarettir.

 

Gerçek yenilenme, kök ve çekirdekteki safveti koruyarak, verâset yoluyla geçmişten süzülüp gelen bütün kıymetlerin, hâlihazırdaki düşünce ve irfan buğularıyla sentezleri yapılarak daha yeni, daha berrak tefekkür iklimlerine ulaşmaktır. Yoksa, yenilik ve eskiliği, sırta geçirilen bir cepken ve ferâcede, bir frak ve briyantinli saçta görmek, düpedüz bir aldanmışlık ve öyle göstermeye kalkışmak da bir illüzyonizm ve hokkabazlıktır.

 

Kendini yenilemek, tamamen metafizik çizgide cereyan eden bir hâdise ve rûh plânında bir diriliştir. Mukaddeslerine,tarihine sımsıkı bağlılık içinde bir diriliş... Zaten, başka türlüsüne diriliş denmez ya!..

 

İlimlerin gelişip inkişaf etmesini, teknolojinin yeni yeni imkânlar hazırlayıp istifademize sunmasını en iyi şekilde değerlendirerek, elimizdeki menşûru sık sık kalbimize çevirip, yeni baştan kanaat, düşünce ve tasavvurlarımızı yoklamak, gönlümüzdeki irfan peteğine her gün başka başka şeyler ilave etmek ve her lâhza birkaç defa, bütün kâinatları ruh prizmasından geçirerek dimağlara efor yaptırtmak, işte gerçek yenilenme budur.

 

Bu yolda, kendini yenilemeye muvaffak olmuş bir fert, toplumun, pörsümez, solmaz bir rüknü ve bu türlü fertlerden meydana gelmiş toplum da, dünya muvâzenesinin mühim bir unsuru olma durumuna yükselmiştir. Ne var ki bütün milleti içine alacak şekilde böyle bir yenilenme de, önceden kendini yenileyebilmiş bir kadronun mevcudiyetine vâbestedir. Gönlü îman ve ümitle par par yanan, dimağı her lâhza yığın yığın sentezlerle ayrı iklimlere doğru kanat çırpıp yükselen, gözünde aydın günler in tasavvuru kendini yenilemiş mukaddeslerden mukaddes bir kadroyla... Tabîi, bu kudsîler topluluğunun, düşünce kanaatlerini, sonsuza kadar birer meşale gibi taşıyacak ve yaşatacak hayrül-halef nesillerin bulunması da ayrıca ehemmiyet arz eden bir husus...

 

Ömer bin Abdülazizin yenilenme adına, teklif ettiği düşünceleri, toplumun her kesimine mâl edemeyen Emevîler, kuvvetli rakipleri ve şiddetli fikir akımları karşısında kendilerini ölümden kurtaramadılar. Zillet içinde ve mülevvesin bağrında eriyip gittiler. Aynı şeyleri, ruhta ve gönülde yenilenme yerine, çeşitli yenilikler ve rûhu aşındıran paradokslara açık kapı siyaseti tatbîk eden Abbasîler, Endülüs Emevîleri, hatta on yedinci asır sonrası, Osmanlı Türkleri için de düşünebiliriz. Aynı kader çizgisinde eriyip giden bu çok muhteşem ve şanlı devletler, hasımlarından yedikleri darbelerle, sendeledikleri bir zamanda, kendilerini ruh plânında yenileyeceklerine, gidip Grek düşüncesini ve Latin felsefesini imdada çağırdılar. Bu ise onların ölümlerini hızlandırmadan başka bir işe yaramadı. Hele, Osmanlı münevverinin, yenilenme adına, kendini maskaraya çevirecek bir kısım yenilikler yapmağa kalkması, Türk toplumunu bütün bütün kendine has çizgiden kaydırarak bir ucûbe haline getirdi.

 

Evet, ne Nizâm-ı Cedît düşüncesi ne yeniçeri kıyım hâdisesi ne de Gülhanedeki toy karbonarilerin Hatt-ı Hümayûnları Osmanlı toplumuna kendini yenileme yolunu açamadı. Böyle bir yolu açmak şöyle dursun, aksine, bu hareketler, Türk toplumunun başına inmiş balyozlar gibi, onu cankeş edip komaya soktu. Bu arada bir kısım müspet kıpırdanış ve gayretlerin bulunduğunu da inkâr etmemek gerekir. Ancak bu gayretlerin, hemen hepsi, mevziî ve tedâfüî mahiyette olduğundan beklenen yenilenme yi getiremedi. Hatta, Türk toplumunun, açık seyreden rahatsızlıkları, bu hareketlerle sinsileşerek, daha da tehlikeli bir hâl aldığı da söylenebilir. Evet, toplumun çeşit çeşit rahatsızlıklarına karşı yerinde olmayan bu türlü müdâheleler, tıpkı ihtilaclar içinde kıvranan bir hastaya, müsekkin verip sesini kesmek veya fıtık üzerine yerleştirilen kasık bağı nevinden şeylerdi ki; hastayı muvakkaten teskin etmekten başka bir şeye yaramadı.

 

Aslında, yolunu yitirmiş ve ne yanda bulunduğu belli olmayan bu ölü ve sersem ruhların, şimdiye kadar yenilenme adına vadettikleri hemen her şey, bir aldatmaca ve yığınları saptırmadan ibaret kalmıştır.

 

Ah, o tekrâr tekrâr aldatılan yığınlar, bilmem ki gerçek manâda onlara, kendilerini yenilemeyi öğretebilecek miyiz!..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1982deki bir yazı.Okudum zaten niyeti ozamandan belliymiş.Devletler değişmeli falan.Yani kardeşim

ben seni kırmadım dinledim.İçin rahat ettimi bilemem ama.Bu adam hakkında kafamda en ufak bir

değişiklik olmadı.Eğer sızıntıdan alıntılar yapacaksan,zahmet etme bidaha okumayacağım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizin yemişliğiniz var o yüzden normaldir.

 

bir insanı iftiralardan korumayı YEMİŞLİĞE BAPLAYAN ZİHNİYET....

 

1982deki bir yazı.Okudum zaten niyeti ozamandan belliymiş.Devletler değişmeli falan.Yani kardeşim

ben seni kırmadım dinledim.İçin rahat ettimi bilemem ama.Bu adam hakkında kafamda en ufak bir

değişiklik olmadı.Eğer sızıntıdan alıntılar yapacaksan,zahmet etme bidaha okumayacağım...

 

 

millet senin yazdığın GÜLALTAY denen birinin iftiralarını okumaya tenezzül ederken, dediğin şeye bak...

 

bir olaya tarafsız bakacaksan,her kaynaktan bilgileneceksin..

 

yoksa böyle karalama kampanyaları gibi boş işlerle uğraşırsın

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İyide bir adam hakkında kaynak diye önümüze sadece o adamın cemaatine bağlı yayın organlarında yazanları sunacaksınız.

 

O yayın organları haricinde yazan herşeye iftira diyeceksiniz.

 

bunun adı da objektiflik mi olacak.

 

Bozacının şahidi şıracı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İyide bir adam hakkında kaynak diye önümüze sadece o adamın cemaatine bağlı yayın organlarında yazanları sunacaksınız.

 

O yayın organları haricinde yazan herşeye iftira diyeceksiniz.

 

bunun adı da objektiflik mi olacak.

 

Bozacının şahidi şıracı.

 

ne yazdığıma iyi bak!

 

bir olaya tarafsız bakacaksan,her kaynaktan bilgileneceksin..

 

ben böyle yazdım..

 

bi daha yazılarımı iyice okumadan ahkam kesme

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bir insanı iftiralardan korumayı YEMİŞLİĞE BAPLAYAN ZİHNİYET....

millet senin yazdığın GÜLALTAY denen birinin iftiralarını okumaya tenezzül ederken, dediğin şeye bak...

 

bir olaya tarafsız bakacaksan,her kaynaktan bilgileneceksin..

 

yoksa böyle karalama kampanyaları gibi boş işlerle uğraşırsın

 

O kaynakta Sızıntı olacak ha.... :D Saf değilsiniz ama bilmemne şerbetinden tatmışlığınız belli... :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O kaynakta Sızıntı olacak ha.... :D Saf değilsiniz ama bilmemne şerbetinden tatmışlığınız belli... :D

 

hem iftiracı hem de körsün... :D

 

benim yazımda her kaynaktan bilgileneceksin yazıyor..

 

yani hem gülaltay dediğin adamdan hem de sızıntıdan..

 

sen sadece iftira atanların yazdıklarını okuyorsun...

 

onları da resmi belge diye önümüze getiriyorsun.

 

nasıl bir kafa yapının olduğunu anladık merak etme.. :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin hakkında ki bütün suçlardan beraat ettirdiği bir adamı hala kendi görüşleri ile saplantı haline gelmiş fikirleri ile suçlayan arkadaşlar siz bu ülkenin adli makamlarının bilmediği şeylerimi biliyorsunuz?burda yazmayın kardeşim gidin elinizdeki delillerle mahkemelere baş vurun ve mücadelenizi resmi kaynaklardan sürdürün varsayımlarla kimse suçlu ilan edilemez somut bildiğiniz şeyler varmı onlardan bahsedin bırakın şu adamı yahu kime ne zararı olmuş dünya çapında bir eğitim ağı kurmuş ve bu işi gerçekten hakkıyla yerine getiren birisi herkes sol görüşlüşü dinle uzaktan yakından alakası olmayan kişiler bile çocuklarını bu okullara kayıt ettirebilmek için uğraşıyor siz hala neyin peşindesiniz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin hakkında ki bütün suçlardan beraat ettirdiği bir adamı hala kendi görüşleri ile saplantı haline gelmiş fikirleri ile suçlayan arkadaşlar siz bu ülkenin adli makamlarının bilmediği şeylerimi biliyorsunuz?burda yazmayın kardeşim gidin elinizdeki delillerle mahkemelere baş vurun ve mücadelenizi resmi kaynaklardan sürdürün varsayımlarla kimse suçlu ilan edilemez somut bildiğiniz şeyler varmı onlardan bahsedin bırakın şu adamı yahu kime ne zararı olmuş dünya çapında bir eğitim ağı kurmuş ve bu işi gerçekten hakkıyla yerine getiren birisi herkes sol görüşlüşü dinle uzaktan yakından alakası olmayan kişiler bile çocuklarını bu okullara kayıt ettirebilmek için uğraşıyor siz hala neyin peşindesiniz...

 

:clover::clover::clover::clover::clover:

 

bütün ülkelerde halk bu okullarda okumak için canla başla çalışıyorlar...

 

ama burdan bi kaç iftiracı insanları karalamaktan zevk alıyor..

 

VE 1 TANE BİLE RESMİ BELGE GETİREMEDİLER...

 

şimdiye kadar hiç yazmadım ama artık sabrım tükendi yazacağım...

 

Allah kaynaksız,belgesiz,kendi düşüncelerine göre insan karalayanların,iftira atanların ****** VERSİN!

 

******* ARTIRSIN!..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

FETHULLAH GÜLEN'İN SAĞ KOLUNDAN İTİRAFLAR...

 

 

Fethullah Gülen tarikatında yaşanan iç hesaplaşma, tarikatın gerçek yüzünü de gözler önüne serdi. Gülen’in dava arkadaşı ve sağ kolu olarak bilinen Nurettin Veren, kendine bir internet sitesi açarak 35 yıllık “gizli” ilişkileri de gün yüzüne çıkarttı. Veren’in iddiaları, Gülen’in siyasi ve ticari ilişkilerini de belgeledi. Veren, Gülen ile ters düştükleri için öldürülme korkusu da yaşadığını, bazı bakanlara yazdığı mektupta dile getirdi.

 

Nurettin Veren, Gülen’in adeta bütün ilişkilerini kuran kişiydi. Ta ki, Gülen’in ABD’ye gitmesinden sonra görüş ayrılığına düşene dek. O andan itibaren Gülen’in kendisinin ölüm emrini verdiğini iddia ediyor Veren. Bütün bu gelişmeleri anlatmak için kurduğu www.nurettinveren.org adresindeki internet sitesinde fotoğraflarla, belgelerle Gülen tarikatinin iç yüzünü anlatıyor.Cumhuriyet gazetesinde Hikmet Çetinkaya’nın da köşesine taşıyarak ilk defa kamuoyuna duyurduğu bu sitede Veren, Gülen’in “sırlarını” neden ifşa ettiğini şöyle açıklıyor:

 

“Hem bütün yetkililere hem de bütün samimiyeti ile Allah, vatan ve millet için fedakarlık yapan genç kuşaklara, olayların gerçek yüzünü açıklamaya başladım. Şirk ve dikta sistemi ile, yobazlık ve meczupluk haline getirilmek istenen, tek adam, tek lider ve kontrolsüz güç haline gelen bu durumu gözler önüne sererek, Hoşgörü, diyalog ve uzlaşma diyerek kendini ve kitleleri yozlaştırmaya hayır diyorum.” Veren, son zamanlarda Gülen’in Vatikan ziyareti ve Papa Jan Paul ile yakın teması, Yahudi ve Ermeni kiliselerinin baş haham ve papazları ile iç içe oluşu, ve en yakın olan 35 yıllık dava arkadaşlarından dahi gizleyerek ABD’ye hiç sebepsiz kaçarak sığınmasının kendilerini şoka soktuğunu belirtiyor.

 

 

ABD’nin askeri oldu

 

 

Bu gelişmelerin tarikat içinde ciddi çatlamalara ve parçalanmalara sebep oolduğunu anlatıyor. “Hastalık yalanı ve bahanesi ile bunu izah etmeye kalkışması ise, kendisine karşı ciddi güvensizlik oluşturarak korkunç tartışmaları ve kavgaları daha büyük boyutlara taşıdı” diyen Veren, bu gelişmeler sonucunda Gülen’in Türk Cumhuriyetleri’ne başlattığı eğitim seferberliğinin, Amerikan akıncısı ve taşeronu olma şekline dönüştüğünü belirtiyor. Veren, Gülen’in elindeki tüm imkanları ABD için kullandığını da ifade ederek şunları söylüyor:

 

 

“Zaman gazetesi, Samanyolu TV ve bütün cemaate ABD yandaşlığı ve faydaları istikametinde iç bünyede brifingler ve fısıltılı gizli toplantılar düzenleyerek telkin edildi. Bu işe karşı çıkanlar ise; değişik tehdit, ciddi ödüllendirme veya yurt dışına tayin metotları ile dağıtıldı. Bu husustaki girişimlerim ve kendisi ile olan tartışmalarım bir netice vermedi. Ayrıca ciddi ölüm tehditleri ve bütün cemaatin boykotu ile üzerime gelindi.”

 

 

Bakanlar olayı kapattı

 

 

Veren, bu tartışmalar sonucunda kendisinin ölüm fermanın bizzat Fethullah Gülen tarafından imzalandığını iddia ederek, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Sanayi Bakanı Ali Coşkun’a, eski dava arkadaşları oldukları için bir mektup yazdığını ifade ediyor. Mektupta, can güvenliği ve koruma talep ettiğini, ama bu bakanların siyasi kaygıları dolayısıyla mektubu görmezlikten gelerek, olayları kapatmak istediklerini belirtiyor.

 

 

Veren, Adapazarı İlahiyatta görevli Prof. dr. Suat Yıldırım, Zaman gazetesi eski sahibi Alaattin Kaya, Fatih Üniversitesi başkanı Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, Gazeteciler Ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak ve Gülen’in akrabası ve bütün şirketlerin yöneticisi, gizli kasa durumunda olan Ali Bayram’ın kendisini susturmak için baskı yaptıklarını da ileri sürüyor.

 

 

Nurettin Veren KİMDİR?

 

 

Nurettin Veren, internet sitesinde kendisini şöyle anlatıyor:

 

 

Gülen’in 1966 yılında İzmire geldiği ilk günden itibaren, 35 yıl gece gündüz beraber olduğu arkadaşı. Zaman Gazetesi’nin kurucusu, genel müdürü, genel koordinatörü ve Feza Gazeteciliğin noter belgeli en yetkilisi. Samanyolu televizyonu kurucusu, hissedarı ve yönetim kurulu başkanı. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın kurucusu, mütevelli heyeti başkanı. Azerbaycan, Kırgızistan, Gürcistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Arnavutluk, Romanya, Bulgaristan, İspanya’daki müesseselerin kurucusu. Fatih Üniversitesi kurucusu ve başkanı. Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel’in ülke cumhurbaşkanlarına Nurettin Veren’in şahsına verilen resmi mektuplar ile bunlar hayata geçirilmiştir. Gülen’i ilk defa Tansu Çiller’le gizlice konutta, Özer Çiller’le Altunizade ve Bozyaka’da dört defa, Süleyman Demirel’le, Hikmet Çetin’le evinde, Bülent ve Rahşan Ecevit ile evinde, Hüsamettin Cindoruk’la Meclis’te (50.000 Dolarlık saat hediye edilerek) görüştüren... Aydın Doğan’la ve Hürriyet ekibiyle Hürriyet Plaza’da, Nazlı ve Mehmet Ali Ilıcak’la gazetelerinde görüştüren kişi... Asya Finans kuruluşu için, Özer Çiller ile Altunizade FEM Dersaneleri’nin beşinci katında, İzmir Yamanlar Koleji’nin beşinci katında gizlice görüştüren. Semra Özal’la Altunizade’de, Cem Karaca ile Dedeman Otel’deki Gazeteci ve Yazarlar Vakfı toplantısında, Barış Manço ile Ali Çelik’in evinde, Galatasaraylı futbolcularla Altunizade FEM Dersanesi’nde, Recep Tayip Erdoğan’la belediye başkanı iken Atunizade de görüştüren...

 

 

Ve şimdi yollarını ayıran, Gülen’in hain ilan ettiği, ABD’de 50 kişinin huzurunda öldürülmesini emrettiği kişiyim.

 

 

BAKANLAR’A MEKTUP

 

 

‘’Ben Nurettin Veren, Siz beni Fethullah Gülen ile 35 yıllık cemaat hizmetlerimden yakından tanırsınız. Çünkü sizlerle birlikte çok zaman aynı dini hizmetlerde koşturduk. Birlikte hizmetleri yaparken Fethullah Gülen ve arkadaşlarıyla çekilmiş fotoğraflarımız bunun ispatıdır.

 

 

Fethullah Gülen’e, bilginiz üzere benden başka kimse itiraz edip fikir beyan edemezdi. Özellikle ABD’ye kaçış konusuna şiddetli itirazım nedeniyle cemaatten aforoz edilmiş ve ölüm tehditleri almaktayım. Sizden eski bir dava arkadaşım ve yetkili bakanlar olarak güvenliğimin tesis edilmesine yardımcı olmanızı istirham ediyorum.

 

 

Şayet can ve mal güvenliğime herhangi bir şey olursa bunun sorumluluğu, benim onlarca kişinin önünde öldürülmemi emreden Fethullah Gülen’e aittir. Devletin en üst sorumluları ve eski dostlar olarak gerekli hassasiyeti hem cemaat tarafına hem de resmi olarak göstermenizi istirham ediyorum. Bilgilerinize arz ederim.’’ ‘HERKESE DAYAK ATIYORDU’

 

 

1966-69 yıllarında Kestane Pazarında okuttuğu talebelerinden dayak yemeyen kimse yoktur. Bozyaka Yurdu’nda şimdiki Yamanlar Kolleji’nin Müdürü Barbaros Kocakurt ile aramızda şöyle bir konuşma geçti:

 

 

“Benim hocaefendiye yaptığım bazı itirazlarımı görünce “Abi hocaefendinin yanında kalmak istiyorsan onun köpeği değil, hem kedisi hem köpeği olmalısın. Bana en ufak hatamda yada canı sıkıldığı zaman yere yıkıp üstümde tepindiğini yoruluncaya kadar vurduğunu biliyorsun. Ben bu şartlarda yanında kalabiliyorum” dedi.

 

 

Cevdet Türkyolu’nun kafasında kaç tane sandalye, sehpa kırıldığını hocaefendinin kendisine sormak lazımdır. Bir gün Bozyaka Yurdu’nda mermere vurulmuş gibi müthiş bir tokat sesi duyduk. Cevdet yanımıza geldiğinde yüzü kıp kırmızıydı.Yanımda hanımda vardı. “Ne lan bu ses deyince”, “Yüzümü görmüyormusun” dedi. Altunizade FEM ‘in üst katındaydık. FEM dersaneleri o zamanki Genel Müdürü Çamlıca camisi ve okulunu yaptıran Ali Katırcının damadı Mehmet Demircan’ı Üsküdar’da bir yere gönderdi. Beklediğinden biraz geç geldiği için müthiş sinirlendi. Evli barklı Demircan’ı öldüresiye tekme tokat dövdü. Biz araya girip kurtarmaya çalıştık. Hırsını alamayıp Alaatin Pekmezciyle bana falakayı uzatıp bağlamamızı söyledi. Bizde bağladık, yere yıkıp ayaklarını havaya kaldırdık. Eline aldığı kalın sopayla yorulasıya kadar vurdu. Demircan bir taraftan yalvarıyor ve ağlıyordu, bağırıp kıvrandı ve bayıldı. Ayaklarını çözdük.” Hocam n’olur yeter birşey olmasın, bakın bayıldı deyince irkildi, ayağa kalk numara yapma diye bağırdı ve sopayla koluna şiddetle bir kere daha vurdu ve çıkarın bunu dedi. Biz Demircan’ı sürükleyerek odasından çıkardık.

 

 

‘ÇİLLER KREDİYE ARACI OLDU’

 

 

Fethullah hoca beni çağırdı, Şimdiki Asya Finans Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Tekoğlu’nun zor durumda olduğunu söyleyerek elime kalın bir dosya verdi. Tansu Çillere gitmemi söyledi.... Bu durum Asya Finans’ı da zor durumda bırakabilecektir. Çünkü Tekoğlu hali hazırda Asya Finansın yönetiminde yer almaktadır. Yazık değil mi Asya Finansa? Tekoğlu’na 1993 yılında Eximbank’tan 72 milyon dolar Çiller araya konularak alınan usulsüz kredi Tekoğlu’nu Tütünbank’ın elinden hacizli durumdayken milletin parasıyla zengin yapmıştır. Biz itibarımızı milletin parasını Tekoğlu’na aktarmak için mi kullanmalıydık?

 

 

 

 

 

 

_________________

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

FETHULLAH GÜLEN'İN SAĞ KOLUNDAN İTİRAFLAR...

Fethullah Gülen tarikatında yaşanan iç hesaplaşma, tarikatın gerçek yüzünü de gözler önüne serdi. Gülen’in dava arkadaşı ve sağ kolu olarak bilinen Nurettin Veren, kendine bir internet sitesi açarak 35 yıllık “gizli” ilişkileri de gün yüzüne çıkarttı. Veren’in iddiaları, Gülen’in siyasi ve ticari ilişkilerini de belgeledi. Veren, Gülen ile ters düştükleri için öldürülme korkusu da yaşadığını, bazı bakanlara yazdığı mektupta dile getirdi.

.

.

.

Fethullah hoca beni çağırdı, Şimdiki Asya Finans Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Tekoğlu’nun zor durumda olduğunu söyleyerek elime kalın bir dosya verdi. Tansu Çillere gitmemi söyledi.... Bu durum Asya Finans’ı da zor durumda bırakabilecektir. Çünkü Tekoğlu hali hazırda Asya Finansın yönetiminde yer almaktadır. Yazık değil mi Asya Finansa? Tekoğlu’na 1993 yılında Eximbank’tan 72 milyon dolar Çiller araya konularak alınan usulsüz kredi Tekoğlu’nu Tütünbank’ın elinden hacizli durumdayken milletin parasıyla zengin yapmıştır. Biz itibarımızı milletin parasını Tekoğlu’na aktarmak için mi kullanmalıydık?

 

 

 

_________________

 

 

kardeşim...

 

bu yazdıkların yine bir kişinin kaleminden alma bir yazı...

 

mesela şu yazıyor: O andan itibaren Gülen’in kendisinin ölüm emrini verdiğini iddia ediyor Veren...

 

yani bu da bir iddia...

 

eğer bunların resmi bir geçerliliği olsaydı,devlet niçin bu belgelere kayıtsız kaldı..

 

yani bunlar sadece iddia dan ibaret...

 

resmi bir geçerliliği yok...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fetullah denilen adamın ne hareketi olabilir ki..!

o ve örnek aldığı said denilen adamın ne yapmaya çalıştığı artık herkes tarafından iyice anlaşıldı.

Boşuna gündemde tutup marifet yapmış gibi gösterilmeye çalışmayın.. Türk halkı artık yemiyor.

yaptığının yanlışını bildiği için hakkındaki davalar kalktığı halde gelemiyor..

Ne ilginç ki; son zamanlarda o zavallı insana acıyorum.! vatan hasteri çekmek kolay değil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İftira atmakla gerçekler kapatılamaz. GÜLEN milletini seven, Rabbine kulluk eden bir alimdir.

Bu adamın neyi hoşunuza gitmiyor anlamıyorum. Neymiş efendim ülkeyi bölücü hareketlerde bulunuyormuş. Kaynak: ıııııııı, kem küm

Türkçe yarışması düzenlendi. Dünyanın dört bir yanından öğrenci geldi. Türkçe öğrenmişler, şiirler, şarkılar, kompozisyonlar...

Dünyanın dört bir yanında okullar açılıyor. Millet Türkleri tanıyor. İçlerinde Türklere karşı bir sempati oluşuyor...

Tutupta bunları ülkeyi bölme hareketleri olarak gösterirseniz herkes size kahkahalarla güler :lol: :lol: :lol:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kimbilir kaç bin defa yazılmıştır bu soruların cevabı. Derler ya anlayana sivrisinek saz

anlamayana davul zurna az diye. Neyse biz verelim cevabımızı.

Başka ülkede olmasının sebebi sağlık durumudur.

Yasal olarak hiçbir suçuda yoktur.

Daha fazla bilgiyi araştırıpta öğrenebilirsiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu başlığı açmak üstüme bir vazifedir , lütfen adminler silmesinler çünkü hem Türkiye'de hem dünyada milyonların kurtuluşuna vesile olmuş , milyonların gönlüne girmiş samimiyeti düşmanları tarafındanda itiraf edilmiş Hakk'ın ızdıraplı bir kulu bir alimini ne diyor neler söylüyor ne yorumlar yapıyor , neyin derdini taşıyorda böyle karalanmaya çalışılıyor hem anlamanız hem aklınızın ışıklanması içinizdeki yitirilmiş değerlerin zannediyorum tekrar dirilmesini sağlayacak yazılarını , onu tanıyan solcusununda ülkücüsününde gazetecisininde görüşlerini koymadan edemeyeceğim ! Burda seçilmiş ****** asılsız ispatsız yazıları varsayımlarla duruyorsa en az bu yazılarda onlar kadar durmayı hak ediyordur ! Hiç şüphem yok eğer okunursa bunlar okuyanın bayağ gözünü açacaktır ! Kimseyi ne ayıplayacağım ne utandıracağım çünkü bilmiyordunuz , Gülen hakkındaki hayali ve ispatsız iddaaları 15658696556. kez tartıştık , burdada bu insanın neyin uğraşını verdiğini ne yorumlar yaptığını görmeye çalışalım..Çünkü Fethullah Gülen ve Gülen hareketi hem Türkiye'ye hem Dünya'ya damgasını vurmuş bir harekettir , öyleyse basında sizden saklanan tam tersi verilen haberlerin aslını bir görelim.

.

.

.

Kaynak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Naci Tosun, bu tür diyalogların gelecek için çok önemli olduğunu vurguladı. 'Bu günkü savaşanların çocukları 20 yıl önce bir araya gelseydi. Bu gün dünyada savaş olmazdı." diyen Tosun, "Gittiğim ülkelerde gençler hep televizyon ekranlarında gördüğü savaş manzaralarından nefret ettiğini söylüyor." dedi.

 

Devamı Gelecek..

Sen ona tapabilirsin kimsenin birsey dedigi yok sizlere,ama burada kalkip icine siyasetin AKPnin agirligi girmis bir yarginin kararlarindan bahsetme.Fetulah Gülen'in kim oldugunu ne maksatla iki gözü iki cesme agladigini,Türkiyede neler yapmak istedigini,Papa ile görüsmesinin nedenlerini herkes cok iyi biliyor,siz inkar etsenizde onu zemzemle yikasanizda bu hicbirsey degistirmeyecektir,Vatana ihanet öyle dincilikle gecistirilemez.Insanlar takiyye ile gercegin ne oldugunu cok iyi biliyor,sizin Vakit veya Zaman gazeteniz bunu degisteremiyecektir.siz burada vatan hainlerini koruyacaginiza Islamin Yüce Peygamberine dil uzatan kendini bilmez papa ile ugrasin inaninki daha cok Allahin lütfuna mazhar olursunuz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kimbilir kaç bin defa yazılmıştır bu soruların cevabı. Derler ya anlayana sivrisinek saz

anlamayana davul zurna az diye. Neyse biz verelim cevabımızı.

Başka ülkede olmasının sebebi sağlık durumudur.

Yasal olarak hiçbir suçuda yoktur.

Daha fazla bilgiyi araştırıpta öğrenebilirsiniz.

 

 

Bu masallara kim inanır ki?

 

AB ülkeleri bile ülkemizde tedavi olurken, çaresi olmayan ve basit tedavi uygulamadan öte bir tedavisi olmayan rahatsızlık gülünç bir bahane..

 

Hemde onca yıllar hiç mi memleketini özlemedi....?

 

Bir haftalığına neden gelip gitmez ki? Bir korkusu mu var?

 

eğer gelip gitse söylediklerine belki inanırdık.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

f. gülen CIA ajanıdır..bu çok açık bir gerçek..yoksa niye pentagonun imkanlarıyla Abd de yaşıyor..üstelik niye abd ayrıca niye ülkeye dönmüyor sadece bu soruyu yanıtlayın niye dönmüyor...benim babamda zaanında nurcuydu ..soyup sopğana çevirdiler...komşumuzun üç tane deri fabrikası battı bunlara yardım edecem diye..

sohbete çağırıyorlar ortaya bir eşya yada mal koyuyolar sonra ben bu kadar verdim sen şukdar ver aralarındaki saf yürekli olanı soyup soğana çeviriyorlar imse itiraz etmesin girdim gittim ve gördüm..

nur cemaati insanların dini inançlarını maddi olanaklarını sömürüyor..bu açık bir gerçek ..numune benim

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1-Türkçe konuşma yarışmalarının en ufak bir benzerini başka kim yapabildi???

 

2-madem o okullar kötüydü,niye o okullar meb e devredilmiyor???

 

3-madem o kadar kötüydü bu adam,neden başbkn yard.dan ankara b. başkanına kadar herkes niye " türkiyenin milyarlarca dolar harcayarak yapamıyacağı yatırımı reklamı hoca efendi yaptı " dediler??????

 

4- niye türkçe konuşma yarışmasından sonra herkes" bu eğitim ordusunu yola çıkartan büyüğümüze Allah uzun ömürler versin" dedi???????

 

5-fethullah madem o kadar yobaz biri,niye Türk okullarına kız-erkek karışık okuyor???

 

6-niye senegalden özbekistana kadar her okulda bütün öğrenciler canı yürekten İSTİKLAL MARŞIMIZI okuyor???

 

7-fethullah madem o kadar Türkçülük düşmanı bir adamdı, niye en büyük okul yatırımlarını TÜRKİSTANA yaptı??

 

8-fethullah madem o kadar ABD AJANI, niye bütün okullardan her okulun her yıl en çalışkan 10 öğrencisi (Kİ BU DA BİNLERİ AŞIYOR) istanbul izmir gibi Türkiyenin en güzide şehirlerine getiriliyor ve NEDEN BÜTÜN BU ÖĞRENCİLER TÜRKİYE AŞIĞI YAPILIYOR (örneğin ben)

 

9-niye örneğin kayseride en dindar adamlardan biri olarak gösterilen Kadir Has,her yıl fethullaha 10 trilyon gönderiyor???

 

10-o kadar trilyonları geçen bağışlara rağmen neden bu paraların hepsi abilerde veya okullarda İslamiyeti yaymak adına feda ediliyor???

 

11-niçin o kadar paragöz ilan ettiğiniz fethullahın üzerine bir kuruş bile kayıtlı değil??

 

12-Şu foruma fethullah ismini hiç duymamış bir kişi geldiğinde, ona fethullah hakkında bilgi vermek isteyen bir kişinin resmi kayıt getirmesi gerekmezmi??? Sizin kişisel görüşlerinize mi inanacak o kişi??? Yoksa son 1 ay içinde sadece japonyada 40 japon askerini Müslüman yapan ve bunun gibi çalışmalarını nerdeyse tüm ülkelerde sürdüren insanın iyi biri olduğuna mı kanaat getirecek???

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.