Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

nicksiz

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    15
  • Katılım

  • Son Ziyaret

nicksiz - Başarıları

Çaylak

Çaylak (2/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. ne anlatmaya çalışıyonuz gene ? sen gitte o okuduğunuz para kazandırdığınız aydın doğanın servetiyle , cinerle karamehmetlerle ilgilen...Onların araştırsan bulursun harbi cürümlerini..Şuraya bir günde akıllı bir konu açtığınızı görmek nasip olmayacak heralde..Neyse zeka düzeyinizi göstermeye devam edin!
  2. Bu örgütlerin bilgileri BİZZAT KENDİ SİTELERİNDENDİR..İçlerinde pkk yanlısı pkk nın dağ kadrosuna eleman bulmaya uğraşan sivil halkıda oraya çekmeye uğraşan bayrağımızı indiren milli marşımızı okumayan askerimizi haince şehit eden terörist başını liderleştiren DEHAP DTP HADEP e DESTEK BİLDİRİLERİDE VARDIR.İnanmayın baksın görsün ! İşte solun gittiği yön.Zaten haberlerdede gördük o Anklarada eylem yapan HE lilerin maskelilerin yüzleri tam pkk lı suratlı.Bizim sol görüşlü bazısı Atatürkçü vatandaşımızda bunları muhafaza etmeye uğraşıyor , yanği gelde sakin ol
  3. FEM DERSANESİ nin 21 yılda 20 Türkiye şampiyonluğu vardı..Bu insanlara gerici diyenlerin kendisi **** *****. bişey diyecem şimdi ama neyse..İşte imanın girdiği vücutların doğurduğu sonuçlar..
  4. Eski MİT çi Mahir Kaynak pkk nın mossad muhaberat ve ve bir çok gizli servisle bağının olduğunu DERİN DEVLET adlı kitapta anlatıyordu..Tabi Uğur Mumcu nun kürt dosyasını DERİN DEVLETİDE unutmamak lazım!
  5. Evet ilhan abi şey diyordu bir ara , 'benim sözüm onun sözüdür'..Bunların benim zerre şüphem yok bunlar bu devleti kontrol altına almaya çalışan kökü dışarda yahudi hakimiyetine dayalı masonik dünya kurmaya uğraşan cemiyet in başa getirdiği adamlarıdır..Zatenbelli oluyor neye uğraştıkları , geçmişleri , bozacının şahidi şıracı hesapları
  6. Danıştay saldırısnın arka planındaki MUZAFFER TEKİN , MESUT PARLAK , EMEKLİ ASKERLERİ , İŞÇİ PARTİSİ BAYRAĞI ALTINDAKİ GÖRÜNTÜLÜ EYLEMLERİNİ , O CUMHURİYETE ATILAN BOMBALARIN ORDU MALI OLDUĞUNU , SALDIRI PLANIN BARDA YAPILDIĞINI TEKBİR FALAN GETİRMEDİĞİNİ vs daha bir sürü soru ve ortaya çıkan kirli gerçekler ÖYLE İSPATSIZ BELGESİZ İÇİ BOŞ TEKZİPLERLE SAKLAYAMAZSINIZ..Dur bekle bakalım , gene geçsin bir kaç gün YİNE BAĞLANTILARI ÇIKAR ULUSALCI KARTLARI EMEKLİ ORDUDAN ATILAN ASKERLERLE KONUŞMALARI
  7. vayy demek ADD denmişsin , hani şu İŞÇİ PARTİSİ EGEMENLİĞNDEKİ ADD den..Sitelerine bakmıştım 24 Ocak-1 Şubat arası DEVRİM ŞEHİTLERİNİ ANACAKLARDI SENDE VARMIYDIN İÇLERİNDE Atatürk maskeli ******** ********* sizi.
  8. Evet yaraları var , sen bu ülkede ne kadar tertemiz insan hiçbir günahı olmayanlar suçsuz yere önlerini kesildi hayatlarıı alt üst oldu biliyormusun aa dertsiz..
  9. Sen zaten okusanda bişey değişmezki , siz anca istediğiniz şeylere inanırsınız , danıştay saldırısının perde arkasındaki ilşkilerde sen benzer yanıt vermiştin..İyi bu kıvırmalarınızı sürekli dile getirde GÖSTERMEYE DEVAM ET AKIL DÜZEYİNİ..
  10. öyle solun simgesi diye göstermeyin demekle olmaaaaazzz ! Bu adam 80 öncesi DEVSOL gibi DEVGENÇ gibi silahlı kızıl ihtilalcilerin sol örgütlerin başında değil miydi ? Bu komunist örgütler sol diyorlar kendilerine bişey demezsiniz , ama kirli ilişkileri ortaya çıkınca yoo bizim bunlarla ilşimiz yoktu biz dinsiz değiliz DİYEMEZSİNİZ...Yada gördüyseniz bilmediğiniz hainlikleri BIRAKABİLİR ARTIK ONLARIN YAYIN ORGANLARINI OKUMAYA BİLİRSİNİZ..Ya zeten ben en masum sol parti gibi görünen CHP nin bile ne hainliklerini koyarım buraya istesem üşenmesem , CHP lilerin bile öyle ilişkileri varken bu düşmanlarımızın destekleyip düğmeye bastığı diğer sol örgütlerin kim bilir neleri vardır.Ki yukardaki haberde anlatıyor açık açık zaten....Şu haberi eklemeden geçemeyeceğim ; Eruygur Paşa, ADD'de İP egemenliğine son verdi İşçi Partisi egemenliğine girdiği için eleştirilere muhatap olan Atatürkçü Düşünce Derneği'nin genel başkanlığına Jandarma eski Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur geldi. Eruygur'un yardımcılığına ise İstanbul Üniversitesi eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter ile Savunma Sanayi eski Müsteşarı Prof. Dr. Ali Dursun Ercan getirildi. Derneğin genel sekreterliğini ise Hüseyin Emre Altınışık yapacak. ADD'nin 9. Olağan Kongresi'nde adaylardan Şener Eruygur 350, Prof. Dr. Anıl Çeçen 288, eski Başkan Ertuğrul Kazancı 267, Prof. Dr. Ahmet Saltık 231 oy alarak 25 üyeden oluşan ADD Genel Yönetim Kurulu'na seçilmişti. ADD tüzüğüne göre, yönetime seçilen 25 kişi dün seçimle ADD genel başkanını belirliyor. Buna göre Eruygur 17, eski başkan Kazancı 7 oy alırken, 1 oy boş çıktı. Bu sonuçlara göre Eruygur, ADD'nin yeni genel başkanı oldu. Çekişmeli geçen ADD Genel Kurulu'nda İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'e yakın isim olan Ertuğrul Kazancı seçimi kaybetti. Kazancı, kendi döneminde ADD'yi İP'e teslim etmekle eleştirilmişti. -------------------------- Şekil 1.A dada görüldüğü gibi düşmanlarımız nasıl gençliğin kanına gireceğini nasıl adamlarını kamufle ettireceğini çook iyi biliyorlar !
  11. Vayy be bu senaryoda tuttu galiba ! Yine örümcek ağına takılanlar farklı kimseler değil
  12. Afrika zirvesi model oldu Avrasyadan 500 işadamı geliyor Mayısta Afrikalı işadamlarını Türk müteşebbislerle buluşturan TUSKON, yeni bir zirveye hazırlanıyor. Rusya, Kazakistan, Azerbaycan, Türkmenistan gibi petrol ve doğalgaz zengini ülkelerin de yer aldığı Avrasyadan 500ü aşkın işadamı 17- 18 Eylülde İstanbulda olacak. Hedef ihracatı üçe katlamak. Türkiye gelecek yıl ihracatını 100 milyar dolara çıkarmayı planlarken, iş dünyasının önde gelen kuruluşlarından Türkiye İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu (TUSKON) bu konuda büyük bir adım daha atıyor. 121 dernek ve 9 bin işadamını çatısı altında toplayan kuruluş, Türk yatırımcılarını yeni pazarlara açmak için ikinci önemli organizasyonu gerçekleştiriyor. Mayısta düzenlediği Afrika Zirvesinde 500 işadamını İstanbula getiren konfederasyon, bu ay da Avrasyalı işadamlarını Türk müteşebbislerle buluşturacak. 12 ülkeden 500ün üzerinde işadamı, 17-18 Eylül tarihlerinde Türkiye-Avrasya Dış Ticaret Köprüsü zirvesinde işbirliği imkanlarını görüşecek. Konfederasyon Başkanı Rızanur Meral, katılımcılar arasında Rusya, Kazakistan, Azerbaycan ve Türkmenistan gibi petrol ve doğalgaz zengini ülkelerin de yer almasını ihracatı artırmak için büyük bir fırsat olarak değerlendiriyor. Meral, 5 milyar dolarlık ihracata karşılık bu ülkelerden 17 milyar dolarlık ithalat yapılıyor. İhracatı 3 yıl içinde 15 milyar dolara çıkararak dış ticarette dengeyi sağlamayı hedefliyoruz. diyor. 22 milyon kilometrelik bir coğrafyayı kapsayan ve 1 trilyon doların üzerinde resmi gelirin bulunduğu Avrasyada dünya petrol üretiminin yüzde 15i, doğalgazın yüzde 33ü gerçekleştiriliyor. Bu enerji kaynakları, yeni boru hatlarıyla dünya pazarlarına ulaştırılıyor. Özellikle Rusya, Ukrayna ve Kazakistan, petrol ve doğalgaz satışlarından büyük birikimler elde etti. TUSKON da bölgenin potansiyelinden Türkiyenin daha fazla faydalanması için harekete geçti. Konfederasyon, Rusya, Ukrayna, Beyaz Rusya, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan, Moğolistan, Gürcistan ve Moldovalı işadamlarını İstanbula davet etti. Çağrısına büyük destek bulan TUSKON, zirvede 500ün üzerinde Avrasyalı işadamını, Türkiyeden bin 800 işadamı ile bir araya getirecek. Zirve için kontenjanlar günler öncesinde doldu. Söz konusu ülkelerden 10 bakanın katılacağı teyit edildi. 30 civarında dış ticaret ve yatırımla ilgili üst düzey bürokrat da toplantıda yer alacak. Zirvenin ardından, TUSKONa bağlı dernekler misafir işadamlarını bölgelerinde ağırlayıp iş görüşmeleri yapacak. Afrika Zirvesinden farklı olarak her ülkeden medya mensupları da davet edildi. Böylece gazeteciler zirveyi kendi ülkelerinde duyuracak ve Türkiyenin tanıtımını yapacak. Dış Ticaret Müsteşarlığının da desteklediği zirve Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde gerçekleştirilecek. Konfederasyon Başkanı Meral, Avrasya ülkeleriyle ticarette Türkiyenin açık verdiğine dikkat çekiyor: 5 milyar dolarlık ihracata karşı 17 milyar dolarlık ithalat gerçekleşiyor. İthalatta ağırlık petrol ve doğalgazda. Türkiyenin dış ticaretinin yüzde 47si Rusya ile yapılıyor. Toplam ithalatın yüzde 75i de yine bu ülkeden. Önemli olan burada birikmiş sermayenin yatırıma dönüştürülmesi. Meral, hedeflerinin 5 milyar dolarlık ihracatı 3 yıl içinde 15 milyar dolara çıkararak dış ticarette dengeyi sağlamak olduğunu kaydediyor. Türk işadamlarına Rusyanın dışında da büyük potansiyellerin olduğunu anlatmayı amaçladıklarını belirten Meral, Özellikle imalat konusunda çok talep geliyor. Bu ülkelerde sermaye oluşturulmuş. Ancak Sovyet kültüründen geldikleri için ticaret ve üretim birikimleri yeterli değil. Gelip ülkemizde üretim yapın talebinin olacağını tahmin ediyoruz. diye konuşuyor. 35 milyar dolar inşaat yatırımı Tekstil, gıda üretim ve işlemesi, tarıma dayalı işletmeler, otomotiv yan sanayii, beyaz eşya, makine konusunda büyük talepler bekleniyor. Bavul ticaretinin önüne geçmek ve ticaretlerini kayıt altına almak isteyen ülkelerde, büyük pazarlama organizasyonlarına ihtiyaç bulunuyor. Doğrudan mal satmak yerine bu ülkelere götürüp dağıtım yapanlar daha başarılı olacak. Avrasya bölgesi aynı zamanda Türk inşaat firmalarının 35 milyar dolarlık taahhüt gerçekleştirdiği coğrafya. Yurtdışındaki projelerin yüzde 50sine tekabül eden projelerle firmalar bu ülkelerde marka haline geldi. TUSKON Başkanı, bu başarıda, Türk firmalarının diğerlerinden yüzde 50 hızlı olmasının payına dikkat çekiyor: Maliyetler düşük ve kaliteli. Bölgeyi taahhüt sektörü açısından önemli bir açılım noktası görüyoruz. Bu rakamın rahatlıkla dörde katlayacağını tahmin ediyoruz, özellikle petrol gelirinin artışı ile birlikte. Bölgede Rusya, Ukrayna ve Kazakistanın öne çıktığına işaret eden Meral, bu ülkelerde büyüme hızının yüzde 13ü bulduğunu vurguluyor. Avrasya bölgesi için Eximbankın 1,6 milyar dolarlık kredi verdiğini, ancak bunun yeterli olmadığını ifade eden Meral, kredilerin 5 milyar dolara çıkmasını istiyor. Rızanur Meralin dikkat çektiği bir diğer imkan da Türkiyede verimliliğini kaybetmiş tesislerin o bölgelerde güzel yatırım kabul edilmesi. Meral, İç pazarı da rahatlatacak bu yöntemi teşvik edeceğiz. Ayrıca Türkiye dışındaki gelirler artar. diyor. Tabiki Zaman gazetesinden , yoksa hangi gazete böyle güzel haberleri saklamaz!
  13. Marcus ******* bak imzana koyduğun güzel yazıyı örnek almaya çalış ! Sana ve diğer BİLMEYEN arkadaşlarımıza belki hani olurda kalpleri hakikate açılmasına yardımcı olur diye Gülen'in yenilenmeye ilme gelişmeye verdiği önemi ve samimiyeti anlatan , onu dinleyenlere yazdığı yazısını koyuyorum ! Eğer okumadan geçersen imzanla çelişmiş olursun ! Bak bakalım onun hiç böyle düşündüğünü biliyormuydun.. -------------------------------------------------------------------------------------- Kendini Yenileme - M. Fethullah Gülen, Sızıntı, Aralık 1982, Cilt 4, Sayı 47 Kendini yenileme, devamlı varolabilmenin ilk şartı ve en mühim esasıdır. Sırası geldikçe kendini yenileyemeyenler, güçlü de olsalar, er geç tükenip gitmeye mahkûmdurlar. her şey, kendini yenileyerek canlı kalır ve varlığını sürdürür. Yenileme durunca da canı çekilmiş ceset gibi, çürümeye, hebâ olup dağılmaya terk edilmiş olur. Bahar mevsiminde yeryüzü, her şeyin kendini yenilediği ne muhteşem meşherdir! Otlar, ağaçlar ve tırnak kadar bir parçasında milyonlarca canlıya dâyelik yapan toprak... Çık da bir kere gez; baharın, o formalarını takıp bin çığlık yenilenen ve gelişen canlıları arasında! Bak, nasıl ölü gibi camid şeyler, resmî geçide hazırlanan ordular misillü, rengârenk nişanları ve değişik değişik silahlarıyla, bir baştan bir başa yeryüzünü şenlendirip cennetlere çeviriyorlar. Ve dünya çapında, umûmî yenilenmenin bir değil, binlerce, milyonlarca misâlini birden veriyorlar. Şu kıpırdanan canlıya bak! Nasıl soluk soluğa ve diriliş yolunda... Yerini sümbüle terk eden şu çürümüş tohuma bak! Nasıl bir yenilenme sancısı içinde... Ya şu, tüy tüy etrafa saçılan tohumcuklar.. Ve böceklerin ayaklarına tutunarak, kendilerine göre döl yataklarına taşınan tozcuklar... Evet, her şey yenileniyor; yenilenmeyenler de bir daha dirilmemek üzere harâb olup turâb olup gidiyorlar. Her şey gibi insanoğlu da kendini yenileme mecburiyetindedir. Devletler, milletler duygu ve düşüncede, kalbî ve ruhî hayatta, kendilerini yenileyip gençleştikleri nispette, dünya çapında mesuliyetler altına girip, cihanı fethetmeye hazırlanabilirler. İlme aydınlık, tekniğe îman kazandırmak ve insanoğluna diriliş adına mesajlar sunmak suretiyle bir fethe... Aksine, kendini yenileyemeyen kavim ve topluluklar ise esaret içinde ezilip gitmekten kendilerini kurtaramayacaklardır. Kendini yenileme, yenilik hayranlığı ve moda düşkünlüğü ile de karıştırılmamalıdır. Bunlardan biri her şeyiyle delik deşik olmuş yığınların yüzüne boya çalıp, yarıkları kapama ameliyesi ise, diğeri Hızır çeşmesinden getirilen âb-ı hayât la, topluma ölümsüzlük kazandırma aksiyonundan ibarettir. Gerçek yenilenme, kök ve çekirdekteki safveti koruyarak, verâset yoluyla geçmişten süzülüp gelen bütün kıymetlerin, hâlihazırdaki düşünce ve irfan buğularıyla sentezleri yapılarak daha yeni, daha berrak tefekkür iklimlerine ulaşmaktır. Yoksa, yenilik ve eskiliği, sırta geçirilen bir cepken ve ferâcede, bir frak ve briyantinli saçta görmek, düpedüz bir aldanmışlık ve öyle göstermeye kalkışmak da bir illüzyonizm ve hokkabazlıktır. Kendini yenilemek, tamamen metafizik çizgide cereyan eden bir hâdise ve rûh plânında bir diriliştir. Mukaddeslerine,tarihine sımsıkı bağlılık içinde bir diriliş... Zaten, başka türlüsüne diriliş denmez ya!.. İlimlerin gelişip inkişaf etmesini, teknolojinin yeni yeni imkânlar hazırlayıp istifademize sunmasını en iyi şekilde değerlendirerek, elimizdeki menşûru sık sık kalbimize çevirip, yeni baştan kanaat, düşünce ve tasavvurlarımızı yoklamak, gönlümüzdeki irfan peteğine her gün başka başka şeyler ilave etmek ve her lâhza birkaç defa, bütün kâinatları ruh prizmasından geçirerek dimağlara efor yaptırtmak, işte gerçek yenilenme budur. Bu yolda, kendini yenilemeye muvaffak olmuş bir fert, toplumun, pörsümez, solmaz bir rüknü ve bu türlü fertlerden meydana gelmiş toplum da, dünya muvâzenesinin mühim bir unsuru olma durumuna yükselmiştir. Ne var ki bütün milleti içine alacak şekilde böyle bir yenilenme de, önceden kendini yenileyebilmiş bir kadronun mevcudiyetine vâbestedir. Gönlü îman ve ümitle par par yanan, dimağı her lâhza yığın yığın sentezlerle ayrı iklimlere doğru kanat çırpıp yükselen, gözünde aydın günler in tasavvuru kendini yenilemiş mukaddeslerden mukaddes bir kadroyla... Tabîi, bu kudsîler topluluğunun, düşünce kanaatlerini, sonsuza kadar birer meşale gibi taşıyacak ve yaşatacak hayrül-halef nesillerin bulunması da ayrıca ehemmiyet arz eden bir husus... Ömer bin Abdülazizin yenilenme adına, teklif ettiği düşünceleri, toplumun her kesimine mâl edemeyen Emevîler, kuvvetli rakipleri ve şiddetli fikir akımları karşısında kendilerini ölümden kurtaramadılar. Zillet içinde ve mülevvesin bağrında eriyip gittiler. Aynı şeyleri, ruhta ve gönülde yenilenme yerine, çeşitli yenilikler ve rûhu aşındıran paradokslara açık kapı siyaseti tatbîk eden Abbasîler, Endülüs Emevîleri, hatta on yedinci asır sonrası, Osmanlı Türkleri için de düşünebiliriz. Aynı kader çizgisinde eriyip giden bu çok muhteşem ve şanlı devletler, hasımlarından yedikleri darbelerle, sendeledikleri bir zamanda, kendilerini ruh plânında yenileyeceklerine, gidip Grek düşüncesini ve Latin felsefesini imdada çağırdılar. Bu ise onların ölümlerini hızlandırmadan başka bir işe yaramadı. Hele, Osmanlı münevverinin, yenilenme adına, kendini maskaraya çevirecek bir kısım yenilikler yapmağa kalkması, Türk toplumunu bütün bütün kendine has çizgiden kaydırarak bir ucûbe haline getirdi. Evet, ne Nizâm-ı Cedît düşüncesi ne yeniçeri kıyım hâdisesi ne de Gülhanedeki toy karbonarilerin Hatt-ı Hümayûnları Osmanlı toplumuna kendini yenileme yolunu açamadı. Böyle bir yolu açmak şöyle dursun, aksine, bu hareketler, Türk toplumunun başına inmiş balyozlar gibi, onu cankeş edip komaya soktu. Bu arada bir kısım müspet kıpırdanış ve gayretlerin bulunduğunu da inkâr etmemek gerekir. Ancak bu gayretlerin, hemen hepsi, mevziî ve tedâfüî mahiyette olduğundan beklenen yenilenme yi getiremedi. Hatta, Türk toplumunun, açık seyreden rahatsızlıkları, bu hareketlerle sinsileşerek, daha da tehlikeli bir hâl aldığı da söylenebilir. Evet, toplumun çeşit çeşit rahatsızlıklarına karşı yerinde olmayan bu türlü müdâheleler, tıpkı ihtilaclar içinde kıvranan bir hastaya, müsekkin verip sesini kesmek veya fıtık üzerine yerleştirilen kasık bağı nevinden şeylerdi ki; hastayı muvakkaten teskin etmekten başka bir şeye yaramadı. Aslında, yolunu yitirmiş ve ne yanda bulunduğu belli olmayan bu ölü ve sersem ruhların, şimdiye kadar yenilenme adına vadettikleri hemen her şey, bir aldatmaca ve yığınları saptırmadan ibaret kalmıştır. Ah, o tekrâr tekrâr aldatılan yığınlar, bilmem ki gerçek manâda onlara, kendilerini yenilemeyi öğretebilecek miyiz!..
  14. DİPNOT ve DİĞERLER ; bize birazcıkta 9 Martçıların örgütünden , Cumhur cemaatin gazetesinin YALANLARINDAN ÇARPITMALARINDAN HANGİ DEVİRDE HANGİ İDELOLJİYİ SAVUNDUĞUNDAN , azınlıklara asıl Türklerdir - dünyadaki en doğru din aleviliktir - yurt dışındaki Türk okullarını kapatılmalıdır - yoldaş Stalinden vs bahseden takiyye ustası İlhan abinizin yazılarından , evrim masalının son versiyonlarından , danıştay saldırısının perde arkasındaki ULUSALCILARDAN , Türkiyemizde kurulmuş 150-200 tane terör örgütünede destek veren onlarla karışmış sol örgütlerin parasının silahının mühimmatının nerden geldiğindende vs BAHSEDERMİSİNİZ ! Bende size Cumhuriyet gazetesinin kapatıldığı , Dipnot marcus nicomedia gelincik polikritik gloria bilmeyimselci arkadaşlarımızın banlandığı (zira bunlar kızılcabaşlardan mı bizden mi belli değil) bir dünya diliyorum
  15. asfalt sana ÜMMETÇİLİĞİNDE ÜMMETİNDE NE OLDUĞUNU HANGİ YALAN BASIN ÖĞRETTİ BAKAYIM ? Söylesene bi..Rengi şivesi dili ne olursa olsun eğer bir insan inanarak kelimei şahadeti söylüyorsa Hz Muhammed SAV i rehber olarak alıyorsa Allahın istediği çizgide helal dairesinde yaşıyorsa fazrlarını yapıyorsa BİZDE FARK ETMEZ HANGİ MİLLETEN OLDUĞU O BİZİM KARDEŞİMİZDİR BİZDENDİR..Bundan daha güzel bir düşünce müslümanlıktan daha üstün bişey ne olabilirki..Onların en cürümlüsünü bile ben şahsen SENİN GİBİ 10000 tane Atatürkçüye değişmem..Onlarıda elbet uzaklaştırdılar tıpkı bizimmilletimizede yaptıkları gibi müslümanlıktan uzaklaştırmayı.Ama bizim başka kapımız kitabımız yok Allah'ınkinden başka..OLsa ancak siz gidersiniz zatende gitmişsiniz AMA BİZ AYRILMAYACAĞIZ O KAPIDAN bunu kafanıza iyi sokun.Onlar bir tane çamurlu kapıyı nazaraveripte 888 tane samimi hizmeti görmemezlikten gelme yapmazlar sizin gibi , iftiralarla ızdırapsızca yaşamaz inançsızların yedikleri taranelere kanıpta vatansever deyipte arka çıkmazlar onlara sizler gibi , danıştay saldırısının perde arkasınındaki ilşkileri görünce KOMPLO deyip kudurmazlar sizin gibi daha neler neleeer.Sizler düşmanlarımıza yakınsınız onlar ise bize yakınlar..Böyle hakkında bilgi sahibi olmadığın konularda yazarak hem kendini hem tayfanı hemde imzandaki büyük zatı küçük düşürdüğünün farkındamısın...Sende eğer hakikate görtüpte yönelebileceğin bir iradenin olduğunu görsem her yazına cevap veririm ama onu bile göremiyorum sende ve bir çoğunuzda.O yüzden cevap yazmıyorum yazılarınıza , inandığınız iftiraları yaymayasınız bilmeyenlere diyede burayı bırakmıyorum bırakmayacam
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.