Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BIRAKIN ARTIK MÜSLÜMANLAR İNANCINI YAŞASINLAR....


ebu muslim

Önerilen İletiler

aslında hata bende. Tarih herkesle tartışılmaz.

 

ben Osmanlıya avrupadan yüzlerce yıl sonra gelen yenilikleri yazıyorum. Arkadaşın bana verdiği cevap, Matbaa geldi de iyi mi oldu ?

 

Demiryolu şimdi varda güçlü müyüz?

 

Tanzimat Fermanı osmanlının sonunu hazırlamıştır . gibi.

 

müthiş tariz bilgisi gerektirecek cevaplar vermektedir.

 

Her insan bilirki. Demiryolunun 100 yıl önce gelmesi farklı, 100 yıl sorna gelmesi farklıdır. Cephaneni ve askerini yaya olarak taşımak farklı, demiryoluyla taşımak farklıdır.

 

En basiti, Osmanlını merkezkaç eyaletlerinden birinde gelişen bir oaly bir ayaklanma, bir isyanı Osmanlı bütün avrupa devletlerinden sonra öğreniyordu.

 

Magna Carta, kralın yetkilerini kısmak değil, Ülkedeki herkesin can ve mal varlığını güvence altına alan bir metindir. Bunun içindirki Britanya İmparatorluğu hiç bir zaman. Kendi milletinin isyanıyla karşılaşmamıştır. Oysa Osmanlıda en çok isyan eden kesim, Türklerdir.

 

Milliyetçilik akımları, sadece Osmanlıyı vurmamıştır. Büyük Britanya milliyetçilik akımlarıyla, sömürgelerinin yarısını kaybetmiştir. Ancak Britanya milliyetçilikle tanıştığı ve onu iyi bildiği için. Milliyetçi ayaklanmalara karşı gerekli siyasi ve politik tedbirleri alıp. Dünyadaki sömürge varlığını sürdürebilmiştir.

 

Oysa Osmanlı' daha milliyetçiliği bilmediği için topraklarının %90 ınını kaybetmiştir.

 

Milliyetçiliğin Osmanlıya gelmemesinin sonuçlarıda açıktır. Osmanlı ülkesinde yaşıyan ermeniler bile, milliyetçilik akımlarıyla politize olup. Rus ve Ermeni ordularına yardım için mallarını ortaya koyarken. Osmanlının kendi tebaası Ordu bulmasın diye malını mülkünü saklamıştır.

 

 

Hangi üstün zekanın ürünüdür. Osmanlı sanatda geri kalmamıştır, Bizahiti Padişahlar sanatla uğraşırdı demek. İyide Padişahlar dışında sanatçılar mı vardı.

 

bana şu alanlarda bir osmanlı sanatçısı söyle

 

Heykel

 

Resim

 

Müzik

 

Avrupada toplumsal ve siyasal gelişmelerin öncü motoru olan Aydın kesiminin zerresi dahi yetişmemiştir Osmanlıda.

 

Matbaa konusunda söylediklerine ise sadece gülebilirim. başka bir şey gelmez elden. Bir kişi matbaanın önemini ve işlevini anlıyamadıysa tarhi hakkında hiç bir şey okumamış demektir.

 

Buharlı makinenin 100 yıl sonra gelmesiyle 100 yıl önce gelmesi bir mi ?

 

Buharlı makineyle, Avrupa ordularını modernize etmiş, savaşlarda tank, savaş uçağı, savaş gemisi gibi üstün silahları devreye sokmuştur. Osmanlı ise bu silahları Avrupadan satın alarak mı Avrupayla savaşabilsin.

 

Bir pırpır pervaneli ilkel savaş uçağı, o yıllarda muazzam bir silahtır. Ama 20 yıl sonra hiç bir işe yaramaz. Yani bu tür yenilikleri ilk kullanan olursan ileri olursun.

 

Osmanlı hanedanı kendisine Türk diyormuydu da . başka milletleri Türkleştirmeye çalışsın ?

 

 

Hala Osmanlı geri kalmamıştır. Siyasi komplolarla yıkılmıştır diyebilen birisi. Bunu nereden duymuş veya okumuştur.

 

bir tane bilimsel icat söyle ki, Osmanlı tarafından gerçekleştirilmiş olsun.

 

Bütün bilimsel gelişmelerin bir ülkeye geç gelmesi geri kalmak değildir ?

 

Dünya sanayi devleri ülkeler arasında paylaşılırken hala bir tarım ülkesi olmak geri kalmak değildir ?

 

Avrupa orduları, modern ve mekanize bir yapıya bürünmüşken, kendi ordunun ilkel silahlarla donatılmış olması geri kalmak değildir ?

 

Taşımacılık, hammadde nakli, Askeri nakliyat, Posta. gibi hayati işlevler avrupada demiryollarıyla gerçekleştirilirken. Demiryoluna sahip olmamak geri kalmak değildir ?

 

hımm pardon, geri kalmış bir ülke nasıl olur ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 58
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Neyi tartışıyoruz ki çünkü sırf muhalefet olsun diye yazıyorsun ben ben bizzate sultan santaçılardan örnek veriyorum arkadaş hala bana Osmanlıda yetişmiş sanatçı soruyor demekki yazdıklarımı okumuyor e daha ne için tartışıyoruz size tarihten bazı ufak notlar düşeyimde konu kapansın isterseniz....

 

TARIHTEN ILGINC NOTLAR

 

1) 16.yuzyilda Osmanli devleti'nin gelisme yolu uzerinde

direnmis ve Turk ordulari ile savasa tutusmus olmasindan dolayi Katolik

Avrupa

tarafindan kendisine "Hiristiyanligin sovalyesi" unvani verilen Bogdan

beyi Buyuk Stefan'in olum dosegin de, evlatlarina gayet ibretli bir sekilde:

"Belki de yakinda himayeye muhtac olacaksiniz asla Rus'a yanasmayin.

Haindir, sizi yok eder. Fakat kendinizi Turklere emanet edin. Adil ve

merhametlidirler" diyerek nasihat etmistir.

 

2) Teb'asini "Emanetullah" olarak goren Osmanli Devleti'nde, akil

hastalarina bimarhanelerde son derece sefkatle muamele edilip ceviz

karyolalarda, ipekli camasir ve carsaflarda yatirilip musIki

ile tedavi edildigini, Ayni donemde Avrupa'da ise, akil hastalarinin ruhuna

seytan

girmis denilerek diri diri yakildigini. Istanbul'daki bimarhaneleri giren

Mongeri Pere'nin:

"Burasi Avrupa'nin asirlar sonra tahayyul edecegi bir hayal muessesidir

dedigini ve

Osmanli'nin uyguladigi bu musIki ile tedavi metodunun ABD'de ancak 1956

yilinda uygulamaya gecebildigini,

 

3)Batida ilac uretmekle ilgili yonetmeliklerin son derece agir olup, bir

ilacin piyasaya cikarilmadan once kobaylar uzerinde yeterince

deneme yapilmasi gerektigini ve bunun ise uzun ve pahali bir surec

oldugunu, Buna care bulan Batili humanistlerin(!), yeni gelistirdikleri

denenmemis ilaclari ucuncu dunya ulkelerine pazarlayarak hem para

kazanip, hem de milyonlarca gonullu kobay uzerin de ilaclarini

denediklerini,

Ilac iyi ciktigi takdirde mallarini batida pazarladiklarini, kotu ciktiginda

ise foyasi cikana kadar ucuncu dunya ulkelerine satmaya devam ettiklerini.

 

4)Yavuz Sultan Selim Han'in Ridaniye Savasi'nda, ileri goruslu

babasi Sultan II. Bayezid' in icadi olan "ici yivli toplari kullanarak

buyuk basarilar elde ettigini, Bugun ise bizlerin hala II. Bayezid'in bu

buyuk icadini tarih

kitaplarimizda: "Yivli top 1868 de Almanlar tarafindan icad edildi"

diye okutma gafletini gostererek ecdadimizin kemiklerini sizlattigimizi,

 

5)Osmanli'nin son doneminde (1850) Istanbul'da uzun yillar kalmis bir

batili tarihci olan M A Ubicini'nin sehirde yasayan degisIk milletlerin

karakter yapilarini ogrendikten sonra, hatiralarinda:

"Bir kaide olarak, Ermeni ye istedigi paranin yarisini, Ruma

ucte birini, Yahudi ye dortte birini veriniz. Fakat bir Musluman'la

alisveris ettiginiz zaman istedigi fiyattan emin olunuz ve istedigini

veriniz." diye

yazdigini biliyor muydunuz.alıntı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

selam ve dua Allah ve Resulüne kıyamete kadar tabi olanların üzerine olsun....

 

Türkiyede pekçok insan, mevcut devleti savunduğu ve İslam Sistemini lanetlediği halde, bir yandan da "müslümanım" demekte bir sakınca görmemektedirler.

 

Zaten Laik devlet düzeninde, devletin din işlerine karışması sakıncalıdır, müslüman olmayanlara da hakarettir! Bıraksınlar herkes inancını yaşasın ikiyüzlülük yapmanın mertlikte yeri yoktur

 

Bir kısım farkları burada zikredelim:

 

1- Allahın Dininde; hâkimiyet kayıtsız şartsız Allahındır, Onun emirleridir. Devletin dininde ise, hâkimiyyet kayıtsız şartsız Atatürk ilkeleri dOĞrultusunda milletindir.

 

2- Allahın gönderdiği Dinin sahası, istisnasız bütün hayat safhaları olup, insanoğlunun söz, fiil ve hareketlerini içine almış ve hepsi hakkında hüküm koymuş, müeyyideler getirmiştir. Devletin tanıdığı din ise; Allah ile kul arasında bir vicdan işi olup camide yapılan bir takım ibadetlerdir, dünya ile bir ilgisi yoktur.

 

3- Allahın dininde; Din devlet bütünlüğü vardır; ibadeti siyaset, siyaseti de ibadettir. Devletin dininde ise; din ayrı devlet ayrıdır, ibadet ayrı siyaset ayrıdır. Bunları birbirine karıştırmak suçtur, ceza gerektirir.

 

4- Allahın Dininde; kanun koyma yetkisi yalnız Allaha aittir, uygulayıcısı Peygamber veya halifeleridir. Devletin dininde ise, kanun koyma yetkisi millete ve laik millet meclisine aittir. Uygulayıcısı laik iktidar hükümetidir.

 

5- Allahın dininde; Anayasa Kuran dır. Devletin dininde ise, anayasayı Atatürk ilkeleri doğrultusunda millet ve temsilcileri yapar.

 

6- Allahın dininde; kaynak Kuran, örnek Peygamberdir. Devletin dininde ise, kaynak insan aklı, avrupa kanunları, örnek Mustafa Kemaldir.

 

7- Allahın dininde; hukuk sistemi İslamdır, İslam hukukudur. Kurana dayanır. Devletin dininde ise, hukuk sistemi İsviçre ve Roma hukukudur.

 

8- Allahın dininde din hem dünya hem de ahiret işlerine karışır. Devletin dininde ise sadece ahiret vardır; Din dünyaya, idareye karışmaz.

 

9- Allahın dininde; aile yönetimi Dine, Şeriata bağlıdır. Devletin dininde ise, aile yönetimine din karışamaz. Evlenme ve boşanmalar, karıkoca arasındaki hak, hukuk ve görevler; İsviçre medenî kanunundan gelir, geçer.

 

10- Allahın dininde; eğitim ve öğretim sistemi dine göredir. Okul programları yapılırken ibadet saatleri gözönünde tutulur. Devletin dininde ise eğitim sistemine din karışamaz; müfredat programları yapılırken ibadet saatleri nazari itibare alınmaz.

 

11- Allahın dininde; basın-yayın dine göre çalışır. Allaha ve Dinine saldırı yapılamaz. Devletin dininde ise basın-yayına din karışamaz. Atatürk ilkeleri hariç, herkes eleştirilebilir, hatta Allaha küfretmek bile suç deĝildir.

 

12- Allahın dininde; mahkemeler Kurana göre kurulur; hâkimler hükümlerini Şeriata göre verirler. Devletin dininde ise, İtalya, İsviçre ve benzeri ülkelerden getirilen kanunlara göre kurulur, hüküm ve kararlar da bunlara göre verilir. Tabi araya büyük adamlar ve rüşvet girmezse, aksi takdirde bu hukuk ta geçersiz olur.

 

13- Allahın dininde; içki haramdır; alım satımı, taşınması ve fabrikası da haramdır. Devletin dininde ise, bunların hepsi, caiz ve serbesttir hatta teşvik edilir.

 

14- Allahın Dininde; faizin alınması da verilmesi de haramdır. Devletin dininde ise bunlar mübahtır, caizdir ve devlet bizzat bunları kendi bankalarında uygulamaktadır. Milleti dolandırıp banka batıranları da kurtarmaktadır.

 

15- Allahın dininde; zina mutlak surette haramdır ve yasaktır. Devletin dininde ise, tarafların rızası olduğu takdirde mubahtır ve caizdir; hatta devlet zina için özel binalar yapmakta, travestilere bile müsaade verilmektedir. İstedikleri kadar yapabilirler ve devlet bundan vergi almakta bütçesini doldurmaktadır.

 

16- Allahın dininde; süt anne ve süt kardeşle evlenmek haramdır. Devletin dininde ise, ikisiyle de evlenebilir; hiçbir sakıncası yoktur.

 

17- Allahın dininde; tesettür vardır ve mümin kadınların başlarını örtmeleri farzdır. Devletin dininde ise, tesettür yoktur; kadın başını açar hatta devlet kendi kurum ve kuruluşlarında başörtüsüne müsaade etmemektedir.

 

18- Allahın dininde; Cuma namazına gitmek farzdır. Cuma saatinde herhangi bir iş yapılamaz, günahtır. Devletin dininde ise, işi bırakıp cuma namazına gitmek yasaktır.

 

19- Allahın dininde; günah işleyenleri kınama ve onlardan nefret etme vardır. Ve bundan müslüman sorumludur. Devletin dininde ise, hoşgörü vardır. Günaha teşvik edilmektedir.

 

20- Allahın dininde; kötülükleri elle, dille, kalple engellemek, kerih görmek vardır ve her müslüman bundan sorumludur. Devletin dininde ise, hoşgörü ile karşılanır ve ayıplanmaz, kınanmaz ve hatta günah diye bir şey yoktur. Yasaklar ve serbestlikler vardır.

 

21- Allahın dininde; hakkı hak olarak, batılı da batıl olarak tebliğ etmek farzdır. Devletin dininde ise, kimse kimseye karışmamalıdır. Din sadece kul ile Allah arasında vicdani bir meseledir. Evlerde ve camilerde hapsedilmiştir

 

İşte size iki din, biri devlet tarafından kabul edilmekteDiğeri ise Yüce Allahın gönderdii Yüce Sistem. Tercih herkesin hakkıdır ama ikisini de tam bilmek kaydıyla...

Aslında devlet hem kendi dininde ve hem de kendi siteminde şüphededir. Yoksa gerçek İslamın anlatılmasından korkmanın sebebi ne olabilir?

Eğer kendi din ve sistemlerinin doğruluğuna inanıyorlarsa, bıraksınlar müslümanlarda kendi inancını serbestçe yaşasınlar.

Zaten Laik devlet düzeninde, devletin din işlerine karışması sakıncalıdır, müslüman olmayanlara da hakarettir! Bıraksınlar herkes inancını yaşasın ikiyüzlülük yapmanın mertlikte yeri yoktur kardeşler

 

saygılarımla....

Eyvallah haktir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Din bir 'inanç'tır arkadaşlar;insanın veremediği birtakım cevaplar karşısındaki korkularını bastırdığı(örneğin;ben nereden geldim,kimim,nereye gideceğim vb...),

toplumda kendini kanıtlayamamış kişiliğini oluşturamamış insanların kendini ''özel''hissettiği mutlu hissettiği.ölüm gerçeğinin korkutuculuğu karşısında

kendini güvende hissettiği toplumsal bir gelenektir.Dinde çoğu zaman mantık yoktur çünkü soyuta inanmayı gerektirir o yüzden tüm bu çerçeve içinde

akıllı mantıklı ve hayatın gerçekleri karşısında cesur insan dinle ''asla''yönetilemez.Tekrar söylüyorum din bir inanç sitemidir,yönetim değil.sevgilerle..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

aslında hata bende. Tarih herkesle tartışılmaz.

 

ben Osmanlıya avrupadan yüzlerce yıl sonra gelen yenilikleri yazıyorum. Arkadaşın bana verdiği cevap, Matbaa geldi de iyi mi oldu ?

 

Demiryolu şimdi varda güçlü müyüz?

 

Tanzimat Fermanı osmanlının sonunu hazırlamıştır . gibi.

 

müthiş tariz bilgisi gerektirecek cevaplar vermektedir.

 

Bu başlıkta yazmıyorum ama, okudum hepsini. CYRANO tarih herkesle tartışılmaz, haklısın. Ama belki birşeyler kaparlar, devam et. :clover::clover::clover:

 

Tarihi okuyan devletlerle/toplumlarla, okumayan devlet arasındaki farklar.

 

Osmanlılar:

Tarihi okumazlar, bilmezler.

Okurlarsa da sadece "yükselme dönemini okurlar", ders almak için değil, "övünmek" için okurlar. Çöküşü dışarda/başkalarında ararlar. Arabesk yaparlar, mazlum edebiyatı yaparlar. .

Milliyetçi akımları isyan sayarlar, başkasının kışkırtması sayarlar.

Tarihi okuyamayan ülkelerin eski "eyaletleri/sömürgeleri", eski "patronlarını" nefretle anarlar, hiç iyi birşey söylemezler.

Sömürgelerin hiçbirinde Osmanlıca veya Türkçe bilinmez.

 

İngilizler:

Tarihi okurlar, bilirler.

Tarihle övünen İngiliz neredeyse yok gibidir. Tarih sadece analiz edilip ders alınacak birikimdir. Çöküşü, gerilemeyi başkalarında aramazlar, arabesk yapmazlar, sorumluluğu kendilerinde ararlar.

Milliyetçiliğin kışkırtma ile alakası olmadığını, kültürel gelişme sürecinin bir aşaması olduğunu görürler, önlenemeyeceğini bilirler. Bu nedenle milliyetçilikle mücadele etmek yerine sömürgeleri başka bir yöntemle elde tıtmanın yolunu ararlar. Bağımsızlık talep etmeyen sömürgelere dahi bağımsızlık verirler. Amerika tecrübesini iyi analiz etmişler ve Amerika dışındaki sömürgelerden savaşarak kovulmamışlardır hiç. Eski sömürgelerin hepsini de Commonwealth adı altında tutmayı sürdürmektedirler.

Eski sömürgelerde İngilizlere söven adam çok nadirdir. Herkes o dönemi minnetle anar.

Sömürgelerin hepsinde İngilizce ikinci resmi dildir.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Slapper yazılarımı okudunmu dünyada ki en büyük 6 kültürden biridir Osmanlı ben hala Osmanlının çöküşünün medeniyetle teknoloji ile alakası olduğuna inanmıyorum neden biliyormusun ben lise döneminde ki tarih kitaplarını çöpe attım Osmanlı siyasi oyunlarla gerilemiş ve yıkılmıştır kimse bana bunun aksini ıspata kalkmasın madem gelişemediğimizden yıkıldık size bir soru....

Çanakkale 1915 te dünyanın en büyük ve en gelişmiş donamalarına karşı kazandığımız zaferin açıklamasını nasıl yapacaksınız kimse bana kalkıpta stratejiden falan bahsetmesin çok gelişmiş medeniyetin enkazı hala Çanakkale açıklarında denizin dibinde yatıyor hiç gittinizmi Geliboluya bilmem ben gittim ve gözümle gördüm onların mermileri silahları hala gıcır,gıcır bizimkilerse ufalıp dökülmüş çünkü fakirdik çünkü imkanlarımız kısıtlıydı çünkü geri kalmıştık ama ne hikmetse kazanan taraf biz olduk geri kalmış ilerleyememiş olan Osmanlının son çocukları kazandı sence nasıl kazandılar dönemim en güçlü ordularına ve en gelişmiş silahlarına karşı yaptıkları bu savaşı??????

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Slapper yazılarımı okudunmu dünyada ki en büyük 6 kültürden biridir Osmanlı ben hala Osmanlının çöküşünün medeniyetle teknoloji ile alakası olduğuna inanmıyorum neden biliyormusun ben lise döneminde ki tarih kitaplarını çöpe attım Osmanlı siyasi oyunlarla gerilemiş ve yıkılmıştır kimse bana bunun aksini ıspata kalkmasın madem gelişemediğimizden yıkıldık size bir soru....

Çanakkale 1915 te dünyanın en büyük ve en gelişmiş donamalarına karşı kazandığımız zaferin açıklamasını nasıl yapacaksınız kimse bana kalkıpta stratejiden falan bahsetmesin çok gelişmiş medeniyetin enkazı hala Çanakkale açıklarında denizin dibinde yatıyor hiç gittinizmi Geliboluya bilmem ben gittim ve gözümle gördüm onların mermileri silahları hala gıcır,gıcır bizimkilerse ufalıp dökülmüş çünkü fakirdik çünkü imkanlarımız kısıtlıydı çünkü geri kalmıştık ama ne hikmetse kazanan taraf biz olduk geri kalmış ilerleyememiş olan Osmanlının son çocukları kazandı sence nasıl kazandılar dönemim en güçlü ordularına ve en gelişmiş silahlarına karşı yaptıkları bu savaşı??????

 

Tabi ki M.K.ATATÜRK ün Türk insanına aşılamış olduğu ''kendine inan güven ey insanoğlu başaramayacağın şey yok''

haykırışı ve üstün askeri yetenekleriyle halkımızın vatan sevgisinin bütünleşmesi sonucu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çanakkale 1915 te dünyanın en büyük ve en gelişmiş donamalarına karşı kazandığımız zaferin açıklamasını nasıl yapacaksınız kimse bana kalkıpta stratejiden falan bahsetmesin çok gelişmiş medeniyetin enkazı hala Çanakkale açıklarında denizin dibinde yatıyor hiç gittinizmi Geliboluya bilmem ben gittim ve gözümle gördüm onların mermileri silahları hala gıcır,gıcır bizimkilerse ufalıp dökülmüş çünkü fakirdik çünkü imkanlarımız kısıtlıydı çünkü geri kalmıştık ama ne hikmetse kazanan taraf biz olduk geri kalmış ilerleyememiş olan Osmanlının son çocukları kazandı sence nasıl kazandılar dönemim en güçlü ordularına ve en gelişmiş silahlarına karşı yaptıkları bu savaşı??????

 

Hırs, yetenek, kararlılık, bütünlük, duygular ve inanç. Hepsi bir araya gelince kazanmak kaçınılmaz olur sanırım.

 

Zaten düşmanımızdada bu duygular yoktu, her donanımları vardı ama duyguları yoktu, çünkü onlar karışık ve çokta ihtiyacı olmayan hatta ezikliği yaşamamış insanlardı. Böyle olumsuz duygularla savaş kazanılmaz sanırım.

 

Konunun dinle alakası yok çünkü düşmanlarımızda dinine bağlıydı, bizde. Yani her iki taraftan Allah'ın indirdiği !!! kitaplara bağlıydı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 5 ay sonra...
selam ve dua Allah ve Resulüne kıyamete kadar tabi olanların üzerine olsun....

 

Türkiyede pekçok insan, mevcut devleti savunduğu ve İslam Sistemini lanetlediği halde, bir yandan da "müslümanım" demekte bir sakınca görmemektedirler.

 

Zaten Laik devlet düzeninde, devletin din işlerine karışması sakıncalıdır, müslüman olmayanlara da hakarettir! Bıraksınlar herkes inancını yaşasın ikiyüzlülük yapmanın mertlikte yeri yoktur

 

Bir kısım farkları burada zikredelim:

 

1- Allahın Dininde; hâkimiyet kayıtsız şartsız Allahındır, Onun emirleridir. Devletin dininde ise, hâkimiyyet kayıtsız şartsız Atatürk ilkeleri dOĞrultusunda milletindir.

 

2- Allahın gönderdiği Dinin sahası, istisnasız bütün hayat safhaları olup, insanoğlunun söz, fiil ve hareketlerini içine almış ve hepsi hakkında hüküm koymuş, müeyyideler getirmiştir. Devletin tanıdığı din ise; Allah ile kul arasında bir vicdan işi olup camide yapılan bir takım ibadetlerdir, dünya ile bir ilgisi yoktur.

 

3- Allahın dininde; Din devlet bütünlüğü vardır; ibadeti siyaset, siyaseti de ibadettir. Devletin dininde ise; din ayrı devlet ayrıdır, ibadet ayrı siyaset ayrıdır. Bunları birbirine karıştırmak suçtur, ceza gerektirir.

 

4- Allahın Dininde; kanun koyma yetkisi yalnız Allaha aittir, uygulayıcısı Peygamber veya halifeleridir. Devletin dininde ise, kanun koyma yetkisi millete ve laik millet meclisine aittir. Uygulayıcısı laik iktidar hükümetidir.

 

5- Allahın dininde; Anayasa Kuran dır. Devletin dininde ise, anayasayı Atatürk ilkeleri doğrultusunda millet ve temsilcileri yapar.

 

6- Allahın dininde; kaynak Kuran, örnek Peygamberdir. Devletin dininde ise, kaynak insan aklı, avrupa kanunları, örnek Mustafa Kemaldir.

 

7- Allahın dininde; hukuk sistemi İslamdır, İslam hukukudur. Kurana dayanır. Devletin dininde ise, hukuk sistemi İsviçre ve Roma hukukudur.

 

8- Allahın dininde din hem dünya hem de ahiret işlerine karışır. Devletin dininde ise sadece ahiret vardır; Din dünyaya, idareye karışmaz.

 

9- Allahın dininde; aile yönetimi Dine, Şeriata bağlıdır. Devletin dininde ise, aile yönetimine din karışamaz. Evlenme ve boşanmalar, karıkoca arasındaki hak, hukuk ve görevler; İsviçre medenî kanunundan gelir, geçer.

 

10- Allahın dininde; eğitim ve öğretim sistemi dine göredir. Okul programları yapılırken ibadet saatleri gözönünde tutulur. Devletin dininde ise eğitim sistemine din karışamaz; müfredat programları yapılırken ibadet saatleri nazari itibare alınmaz.

 

11- Allahın dininde; basın-yayın dine göre çalışır. Allaha ve Dinine saldırı yapılamaz. Devletin dininde ise basın-yayına din karışamaz. Atatürk ilkeleri hariç, herkes eleştirilebilir, hatta Allaha küfretmek bile suç deĝildir.

 

12- Allahın dininde; mahkemeler Kurana göre kurulur; hâkimler hükümlerini Şeriata göre verirler. Devletin dininde ise, İtalya, İsviçre ve benzeri ülkelerden getirilen kanunlara göre kurulur, hüküm ve kararlar da bunlara göre verilir. Tabi araya büyük adamlar ve rüşvet girmezse, aksi takdirde bu hukuk ta geçersiz olur.

 

13- Allahın dininde; içki haramdır; alım satımı, taşınması ve fabrikası da haramdır. Devletin dininde ise, bunların hepsi, caiz ve serbesttir hatta teşvik edilir.

 

14- Allahın Dininde; faizin alınması da verilmesi de haramdır. Devletin dininde ise bunlar mübahtır, caizdir ve devlet bizzat bunları kendi bankalarında uygulamaktadır. Milleti dolandırıp banka batıranları da kurtarmaktadır.

 

15- Allahın dininde; zina mutlak surette haramdır ve yasaktır. Devletin dininde ise, tarafların rızası olduğu takdirde mubahtır ve caizdir; hatta devlet zina için özel binalar yapmakta, travestilere bile müsaade verilmektedir. İstedikleri kadar yapabilirler ve devlet bundan vergi almakta bütçesini doldurmaktadır.

 

16- Allahın dininde; süt anne ve süt kardeşle evlenmek haramdır. Devletin dininde ise, ikisiyle de evlenebilir; hiçbir sakıncası yoktur.

 

17- Allahın dininde; tesettür vardır ve mümin kadınların başlarını örtmeleri farzdır. Devletin dininde ise, tesettür yoktur; kadın başını açar hatta devlet kendi kurum ve kuruluşlarında başörtüsüne müsaade etmemektedir.

 

18- Allahın dininde; Cuma namazına gitmek farzdır. Cuma saatinde herhangi bir iş yapılamaz, günahtır. Devletin dininde ise, işi bırakıp cuma namazına gitmek yasaktır.

 

19- Allahın dininde; günah işleyenleri kınama ve onlardan nefret etme vardır. Ve bundan müslüman sorumludur. Devletin dininde ise, hoşgörü vardır. Günaha teşvik edilmektedir.

 

20- Allahın dininde; kötülükleri elle, dille, kalple engellemek, kerih görmek vardır ve her müslüman bundan sorumludur. Devletin dininde ise, hoşgörü ile karşılanır ve ayıplanmaz, kınanmaz ve hatta günah diye bir şey yoktur. Yasaklar ve serbestlikler vardır.

 

21- Allahın dininde; hakkı hak olarak, batılı da batıl olarak tebliğ etmek farzdır. Devletin dininde ise, kimse kimseye karışmamalıdır. Din sadece kul ile Allah arasında vicdani bir meseledir. Evlerde ve camilerde hapsedilmiştir

 

İşte size iki din, biri devlet tarafından kabul edilmekteDiğeri ise Yüce Allahın gönderdii Yüce Sistem. Tercih herkesin hakkıdır ama ikisini de tam bilmek kaydıyla...

Aslında devlet hem kendi dininde ve hem de kendi siteminde şüphededir. Yoksa gerçek İslamın anlatılmasından korkmanın sebebi ne olabilir?

Eğer kendi din ve sistemlerinin doğruluğuna inanıyorlarsa, bıraksınlar müslümanlarda kendi inancını serbestçe yaşasınlar.

Zaten Laik devlet düzeninde, devletin din işlerine karışması sakıncalıdır, müslüman olmayanlara da hakarettir! Bıraksınlar herkes inancını yaşasın ikiyüzlülük yapmanın mertlikte yeri yoktur kardeşler

 

saygılarımla....

 

Allah senden razı olsun kardeşim. Allah seni firdevs cennetlerinde ağırlasın inşa'Allah. Bu platformda bu kadar inançsız insan (inancı olan buna Amenna ve Sadakna der Allah'ın hükmünü sorgulamaz !) arasında bunu yazman çok güzel olmuş hayran kaldım gerçekten.

 

Benimde çorbada bir tuzum bulunsun (:

 

Bismillahirrahmanirrahim,

 

Şüphesiz Allah katında din İslam'dır. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra sırf, aralarındaki ihtiras ve aşırılık yüzünden ayrılığa düştüler. Kim Allah'ın âyetlerini inkar ederse, bilsin ki Allah hesabı çok çabuk görendir. (Al-i İmran 19)

 

Kim İslam'dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır. (Al-i İmran 85)

 

Demokrasi dinine tabi olanlar Allah'ın hükmüne geçmedikleri takdirde Ahirette hüsrana uğrayacaklardır. ve Varacakları yer ne kötü bir yerdir. - Rabbim inananları korusun -

 

Allah inanmayanlara hidayet versinde doğru yolu bulsunlar inşa'Allah...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.