Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Açmaya Geldim Kanadı kırılmış yavru serçeyim Kınalı elinde uçmaya geldim Tomurcuk vermeden soldu çiçeğim Sevdalı gönlünde açmaya geldim Sevincine hevesine kat beni Lal kesilem al sesine kat beni Seher kokan nefesine kat beni Saçına yıldızlar saçmaya geldim Yalansız yürekten yaşamak için Düşmanımda olsa barışmak için Bir sonsuz ırmağa karışmak için Aşkın kevserinden içmeye geldim Yalnızım yollarda bir denk oluver Gönül tellerime ahenk oluver Can Nuri dünyama bir renk oluver Seninle cennete kaçmaya geldim Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Gözüm Kalmadı Ne güneşim doğar, ne bahar gelir İnan hiç bir şeyde gözüm kalmadı Her sabah içimde bir ah yükselir Artık dön demeye lüzum kalmadı İstersen rüya de geçen yıllara İster gözyaşı dök akan sulara Bir daha ne sor beni, ne de ara Kimseye diyecek sözüm kalmadı Yalancı dünyada hep cefa gördüm Yüreği kavrulmuş toprağa döndüm Hasreti acıyı içime gömdüm Baharım kalmadı yazım kalmadı Yaralı yollarda ömür treni Bir sonsuz acıya sürükler beni Sarın yüreğime beyaz kefeni Ölümden başka bir çözüm kalmadı Her tufan ardında bir güz bıraktı Solan yapraklarda bin giz bıraktı Çektiğim her acı bir iz bıraktı Takatım kalmadı gücüm kalmadı Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Kadar Sevmedim Mevsimler tükendi mevsimler geçti Gözlerim yollarda haber bekledim İnsanlar nesiller yüzler değişti Bir benim gönlümde sen değişmedin Bir çiçektin açıp soldun gönlümde Bin yıl çalıp gittin sanki ömrümde Nice yerler gezdim diyar gördümde Hiç kimseyi senin kadar sevmedim Özleminle geçti aylar seneler Hicranla tükendi günler geceler Benim gibi sevemezki kimseler Her köşeye gül kokunu işledim Bilmemki hangi yol sana ulaşır Hangi rüzgarlarda sesin dolaşır Her gece içimde gözlerin ışır Ay mısın güneş mi nesin bilmedim Akan sullar denizlere erişti Dallar çiçek açtı kuşlar sevişti Hasretin hançeri bağrımı deşti Gittiğin yollarda geri gelmedin Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Sevda Yıldızı Atarken dağlara sevda yıldızı Yakmıştı derinden o ince sızı Sen hala kalbimin biricik kızı Hiç mi değişmedin bende sevdiğim Yaprak yaprak döktü dalın ağaçlar Gülmüyor baharda artık yamaçlar Kar düştü dağlara ağardı saçlar Bir sen değişmedin bende sevdiğim Ovalar nehirler düzler değişti Baharlar rüzgarlar güzler değişti Alınlar şekiller yüzler değişti Bir sen değişmedin bende sevdiğim Gurbete gidenler sılaya döndü Ocaklar tutuştu ocaklar söndü Nesiller türedi nesiller öldü Bir sen değişmedin bende sevdiğim Baharlar değişti yazlar değişti Sevdalar dualar hazlar değişti Şarkılar türküler sazlar değişti Bir sen değişmedin bende sevdiğim Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 İnce Sızı Tele Düştüm Bulut bulut yağmur yağmur Damla damla yele düştüm Umut ektim bahar bahar İçimdeki sele düştüm sümbül olsam yazım kırık Bülbülüm avazım kırık Bir aşığım sazım kırık İnce sızı tele düştüm Dağlarki kar için ağlar Yürekler nar için ağlar Gözlerim yar için ağlar Mecnun oldum çöle düştüm Hep üzüldüm üzemedim Suna gibi yüzemedim Kanadımı süzemedim Turna idim göle düştüm Ey beni görmeyen dağlar Bir umut vermeyen dağlar Halimden bilmeyen dağlar Bir hayırsız ele düştüm Can Nuri’yim sefa bilmem Dertli doğdum deva bilmem Ahengim yok neva bilmem Bülbülüm bir güle düştüm Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Kanar Durup Dinlenmeden Kalbimin içinde bir gül Kanar durup dinlenmeden Aşka düşmüş deli gönül Yanar durup dinlenmeden Yağmur yağar bulutlanır Güneş doğar umutlanır Bahar gelir kanatlanır Uçar durup dinlenmeden Aşk oduyla yandırır da Katre katre kandırır da Naz edip usandırır da Kaçar durup dinlenmeden Saçlarıma kırlar düşer Sevda ile özüm pişer Umut dargın gönül küser Ağlar durup dinlenmeden Dalda solan yaprak gibi Yolda tozan toprak gibi Dağda akan ırmak gibi Çağlar durup dinlenmeden Kimi sevmiş sevilmemiş Kimi gitmiş de gelmemiş Can Nuri’yim can yitirmiş Arar durup dinlenmeden Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 İntizar Nazlı yarim bu ellerden gidersen Keklik olur yollarını gözlerim Unutup da hayallerden silersen Ateş olsun yaksın seni közlerim Bir ateş verdinki yandı sönmüyor Kör oldu gözlerim bir şey görmüyor Bir kez giden daha geri dönmüyor Dağlar taşlar kahrol deyi seslerim Amanı da nazlı yarim amanı Dağılmaz başımın gamlı dumanı Her bahar mevsimi yayla zamanı Rüzgar olup mor dağlara eserim Can Nuri’yim bakmaz isen halime Hazanlar işlesin gönül teline Ölürsem sevdiğim üstüme gelme Dünya ahret bacım deyip küserim Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Güldür Artık Gel sevdiğim sual eyle Halımı hallar içinde Meyve veren bir dal eyle Dalımı dallar içinde Çok ağlatın güldür artık Kalbim kırık daldır artık Tut elinden kaldır artık Kulunu kullar içinde Can Nuri’yim söndü çıram Merhemim yok azdı yaram Yitirdim yarına varan Yolumu yollar içinde Çok ağlatın güldür artık Kalbim kırık daldır artık Tut elinden kaldır artık Kulunu kullar içinde Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Neyleyim Geceler uykusuz gündüzler zalim Teselli dediğin sözü neyleyim Senden uzaklarda dertlidir halim Gül yüzün görmeyen gözü neyleyim Hazan rüzgarları esmiş savurmuş Sevda ayazları yakmış kavurmuş Hasretlik yoluma pusular kurmuş ovayı yokuşu düzü neyleyim bir ben mi yorgunum, bir ben mi düşkün hayata darılmış kadere küskün her günüm bir ah, her anım üzgün dünyada gülmeyen yüzü neyleyim gezdim boynu bükük, gezdim ar ile gelip geçti ömür tipi kar ile bülbül oldum iniledim zar ile baharı olmayan güzü neyleyim ceylanım vuruldu yaslıdır dağlar ömür gazel döktü kurudu bağlar her gece içimde bir pınar ağlar türküyü kemanı sazı neyleyim Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Bilmezsin Güzel Efkarlı başımda dumansın yelsin Gözümün yaşında ummansın selsin Düşmüşüm derdine dermanım sensin Divane gezerim bilmezsin güzel Gönüldür isteyen aşk ocağını Sümbülün saçını kor kucağını Hayat busesini gül sıcağını Ölürüm ver desem vermezsin güzel Kavuştursun diye gözü elaya Gece gündüz dua yaktım mevlaya Aşk elinden düştüm onmaz belaya Perişan halimi görmezsin güzel Bulut olup gökyüzüne ağarım Boran olup yağmur ile yağarım Gahi iç çekerim, gahi ağlarım Akan gözyaşımı silmezsin güzel Mutluluk bir çiçek açıp solmasın Esmesin sam yeli saçın yolmasın Sarılki Nuri’ye sabah olmasın Bir gece gel desem gelmezsin güzel Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Ben Gülümden Ayrı Kaldım Has bahçanın mor gülüyem bülbülümden ayrı kaldım leylaya meftun mecnunum ben çölümden ayrı kaldım yara beni yara beni karlı dağlar sara beni dağ yelimden ayrı kaldım Sümbül olsam yazım kırık sevincim yok nazım kırık bülbülüm avazım kırık mor gülümden ayrı kaldım yara beni yara beni karlı dağlar sara beni ben gülümden ayrı kaldım hazana döndü bağlarım borana döndü dağlarım sular çağlar ben ağlarım kar selimden ayrı kaldım yara beni yara beni karlı dağlar sara beni yar dilinden ayrı kaldım dost ilinden ayrı kaldım yaşamak hüzne bölündü hasretlik çileye döndü Can ozan ocağım söndü kor külümden ayrı kaldım yara beni yara beni kara toprak ala beni zor ölümden ayrı kaldım ben köyümden ayrı kaldım Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Söyle Nereye Nereye gidiyorsun alıp başını Söyle ey vefasız söyle nereye Izdırap çileden elemden başka Ne kalır, ne kalır söyle geriye Hiç mi hatırı yok geçen günlerin Solan sümbüllerin açan güllerin Öpülen dudağın yaşlı gözlerin Söyle ey vefasız söyle nereye Yüzüne en zalim tavrını takıp Sönmez ateşlere kalbimi atıp Acılar içinde yalnız bırakıp Geçip gidiyorsun söyle nereye Hiç mi hatırı yok hatıraların Okşanan saçların saran kolların El ele gezilen ıssız yolların Söyle ey vefasız söyle nereye İçimde kaynayan ırmaklar gibi Dalımda kuruyan yapraklar gibi Çiğneyip kalbimi topraklar gibi Geçip gidiyorsun söyle nereye Hiç mi sızlamıyor seven yüreğin Ettiğin yeminin tuttuğun elin Yağan yağmurların çağlayan selin Söyle ey vefasız söyle nereye Sanmaki bir daha mutlu olursun Kaybolan yılları geri bulursun Elbet gün gelir sende yorulursun Söyle ey vefasız söyle nereye Hiç mi sızlamıyor seven yüreğin Hiç mi hatırı yok geçen günlerin Söylenen şarkının okunan şiirin Söyle ey vefasız söyle nereye Bir gün ne kalmışsa maziden yana Doldur yözyaşlarını gönder bana Beddua etmeye kıyamam sana Söyle ey vefasız söyle nereye Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Meyro Hasret acı dertler bizi bulmadan Gayrı gel seninle birleşek meyro Ölüm habercisi kapım çalmadan Ah du sefa ilen eyleşek meyro Muhabet kuşları kalkıp göçerken Üstümüzde havalanıp uçarken Sabah seherinde güller açarken Dertli bülbül ilen söyleşek meyro Fitne fesat aramıza girmeden Hasret oku bağrımızı delmeden ***** felek can almaya gelmeden Kavlimiz üstüne birleşek meyro Can Nuri’yim sevdan ile ölmesin Konu komşu bu haline gülmesin Muhannetler aşkımızı bölmesin Koklaşak sevişek dertleşek meyro Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Başım Üstüne Kurban olam endamına boyuna Dökme zülüflerin kaşın üstüne El ne derse desin güzel huyuna Selamın gelirse başım üstüne Cümbüşüm kemanım ince sazımsın Kirlenmiş dünyada kar beyazımsın Pınar olsam yalnız ismin seslerdim Rüzgar olsam saçlarına eserdim Ne yüzüm dönderir ne de küserdim Gel yarim ol gözüm başım üstüne Köknarım cevizim gül beyazımsın Kanaviçem gözgizim akyazımsın Gonca isen aç kalbini gireyim El değmemiş mor gülünü dereyim Can Nuri bir canım var iste vereyim Ahtım olsun suyum aşım üstüne Cümbüşüm kemanım ince sazımsın Kirlenmiş dünyada kar b Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Şiir Gözlüm Bağımda bülbülüm dalımda gülüm Sensiz yaşamanın her anı ölüm İster savaş olsun isterse zulüm Ben seni isterim ey barış özlüm Gir benim gönlüme bir ömür sürsün Yas tutan yüreğim baharı görsün öldürürse eğer aşkın öldürsün Ben sana hasretim ey şiir gözlüm Gündüz güneşimsin gecede ayım Sensin hayatımda mutluluk payım Sar beni bir ömur sende kalayım Bir seni seveyim ey bahar yüzlüm Tutkunun olmuşum yanarım özden Bir yanım ayazda bir yanım közden Hak seni korusun kem bakan gözden Budur bir dileğim ey şirin sözlüm Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Gülüşü Gül Gibi Aşağıdan gelir geline benzer Saçları sırmanın teline benzer Hasbahçe içinde taze gül gibi Nefesi seherin yeline benzer Özenmiş bezenmış yaratmış hüda Derdinden bağrımı kanatmış hüda En güzel renklerle donatmış hüda İrem bağlarının gülüne benzer Gülüşü gül gibi, bakışı gülden Kokusu gül gibi, yakışı gülden Akışı gül gibi, nakışı gülden Dilleri bülbülün diline benzer Yüce dağbaşını kervan yol tutmuş Sevenin derdini mevlam bol tutmuş Can Nuri’yi güzellere kul tutmuş Gözlerim fıratın seline benzer Alıntı
Φ AsiMeLek Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2006 Gelinim Hasret benim, figan benim, ah benim Aşkın ile divanenim delinim Koma beni yadellerde umutsuz Hasret gözlüm, sabah yüzlüm, gelinim Sen uykuysan, ben gördüğün düş olam Sen yuvaysan, ben bir yavru kuş olam Ağlar isen yanağında yaş olam Çiçek özlüm, şiir sözlüm, gelinim Bir ümit ver bana tutunacağım Gönlümü sevginle avutacağım Özlem yağmurum ol, düş kaçağım Sarı kızım, ak yıldızım, gelinim Gel benim canım ol, gönül yoldaşım Bir ömür dizinde dinlensin başım Akarsa uğruna aksın gözyaşım Alın yazım, gönül sızım, gelinim Alıntı
Φ di-lara Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2007 İkimizin Masalı Sen bir çiçek olsaydın sevda çöllerinde ömrümce yaş dökerdim kurumayasın diye seni yalnız güneşin aklığı güllerin sıcaklığı ile beslerdim ve mehtabın büyüsü ile süslerdim yapraklarını her sabah kızıllığında yeniden koklamak için sen bir defter olsaydın, ben kalem olurdum seni yazardım gece gündüz şiirlere, romanlara, dağlara, bulutlara, rüzgarlara elimin ulaştığı, gözümün gördüğü heryere seni yazardım dilime destan, yüreğime mühür kazardım bir ömür seninle yaşamak, seninle yaşlanmak için sen bir ceren olsaydın avcıların önünde sevgimi siper ederdim vurulmayasın diye yaralarını rüzgarın diliyle okşar güllerin eliyle sarardım ve seni dağların moruyla gizler pınarların diliyle seslerdim kem gözlerden, katı yüreklerden korumak için sen bir çoban olsaydın sürüler peşinde kalbimde taşırdım hep yorulmayasın diye ve kavalını rüzgarın nefesi ile üfler çağlayanların sesiyle dinlerdim her gece ayışığında duygularını okşamak için sen bir kardelen olsaydın dağların eteğinde ben yaprak olurdum rüzgarda titreyen dört bir yana kokular saçar dururdum her dem aşkın ile sarhoş olmak için sen bir dal olsaydın, ben toprak olurdum sen bir göl olsaydın, ben ırmak olurdum kalbine akardım gece gündüz senden uzak kaldığımda ağlar dururdum sen güneş olsaydın, ben dünya olurdum dönerdim ekseninde durmadan her sabah, her akşam yeniden buluşmak için ve saçlarını gökyüzünün mavisi ile yıkardım her dem güzelliğinden sarhoş olmak için Nuri CAN www.nuricann.com . Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.