Gönderi tarihi: 1 Aralık , 2013 11 yıl Yazar Senin Ataturk'e duygusal olarak hayran olman, onun her seyi mukemmel yaptigi anlamina gelmez. Ayrica Ataturk bir pragmatist ti. Zaten sen herseyi Ataturk'e bagliyarak onu bir otokrat ilan etmis oluyorsun. Cunku onun disinda da lider olabilecek bir suru kisi ve dusunce mevcuttu. Ataturk bunlasrin hic birine demokratik bir hak tanimadi.
Gönderi tarihi: 1 Aralık , 2013 11 yıl Yazar Kıskananlar çatlasın... Bilinc ve farkindalik ta kiskanclik yoktur. Kiskanclik bir duygudur.
Gönderi tarihi: 2 Aralık , 2013 11 yıl Halkin uzerinde bir baski varsa, bunun hangi izm oldugu onemli degildir. Devrimler Hızlandırılmış Kurslara benzer. Devrimlerin yapıldığı yıllarda NLP ile öğrenme teknikleri, Uykuda veya Hipnozla öğrenme teknikleri henüz gelişmemiş olduğundan, tepeden inme ve baskı kaçınılmaz olmuştur. Yoksa bir 200 yıl beklemeyi mi tercih edersiniz mesela 3 defa boş ol denilince boş olmamak için, ağaların, şeyhlerin elinde sömürülmemek için ?
Gönderi tarihi: 2 Aralık , 2013 11 yıl Ayrica Ataturk bir pragmatist ti. Ne olmuş pragmatist ise, pragmatist olmak kötü bir şey midir ki ? G. Washington da pragmatistti, W. Churchill de, De Gaulle de...
Gönderi tarihi: 2 Aralık , 2013 11 yıl Ataturk bunlasrin hic birine demokratik bir hak tanimadi. İhtilallerde, Devrimlerde, devrim süreçlerinde demokrasi olduğunu kim söylemişse yanlış bilgidir bu, lütfen doğrusu behemahal öğrenilsin. Ya işte ihtilaller böyledir hep. Ortak düşman bertaraf edildikten sonra, ortaklık kurup ihtilal yapanlar kendi aralarında güç savaşı yaparlar. Galip gelen de kendi ideolojisini, fikirlerini hayata geçirir. Devrimler demokrasi olup olmadığı ile değerlendirilmez. Önemli olan yeni getirilen sistemin ileri mi, geri mi olduğudur. Geriyi isteyenler, ileri olanı beğenmedikleri için şimdilerde demokrasiden dem vururlar. Bir de 21.yy değerleri ile geçmişi yargılayan anakronikler vardır. Bu ikinci grup diğerlerinden daha zararlıdır. Çünkü bunlar diğerlerinin feyz aldığı akıl hocası olurlar
Gönderi tarihi: 2 Aralık , 2013 11 yıl Yazar İhtilallerde, Devrimlerde, devrim süreçlerinde demokrasi olduğunu kim söylemişse yanlış bilgidir bu, lütfen doğrusu behemahal öğrenilsin. Ya işte ihtilaller böyledir hep. Ortak düşman bertaraf edildikten sonra, ortaklık kurup ihtilal yapanlar kendi aralarında güç savaşı yaparlar. Galip gelen de kendi ideolojisini, fikirlerini hayata geçirir. Devrimler demokrasi olup olmadığı ile değerlendirilmez. Önemli olan yeni getirilen sistemin ileri mi, geri mi olduğudur. Geriyi isteyenler, ileri olanı beğenmedikleri için şimdilerde demokrasiden dem vururlar. Bir de 21.yy değerleri ile geçmişi yargılayan anakronikler vardır. Bu ikinci grup diğerlerinden daha zararlıdır. Çünkü bunlar diğerlerinin feyz aldığı akıl hocası olurlar Evet insanlasma da farkli bir bilinctir. Cunku insanlasan bunlari savunmaz. Kime gore ileri mi geri mi? Sonucta buna toiplum bilincli olarak degil, tepeden inme otorite ve gucle kabul ettiriliyor.
Gönderi tarihi: 2 Aralık , 2013 11 yıl Yazar Ne olmuş pragmatist ise, pragmatist olmak kötü bir şey midir ki ? G. Washington da pragmatistti, W. Churchill de, De Gaulle de... Bilmem ben niyet okumuyorum. Ya da niyet iceren mesajlar yazmiyorum,, ne yaziyorsa o.
Gönderi tarihi: 2 Aralık , 2013 11 yıl Yazar Devrimler Hızlandırılmış Kurslara benzer. Devrimlerin yapıldığı yıllarda NLP ile öğrenme teknikleri, Uykuda veya Hipnozla öğrenme teknikleri henüz gelişmemiş olduğundan, tepeden inme ve baskı kaçınılmaz olmuştur. Yoksa bir 200 yıl beklemeyi mi tercih edersiniz mesela 3 defa boş ol denilince boş olmamak için, ağaların, şeyhlerin elinde sömürülmemek için ? Evet bu kabullenme izahlari pek insanlasma bilinci ile bagdasmiyor. O yuzden ironileri es geciyorum.
Gönderi tarihi: 3 Aralık , 2013 11 yıl İnsanların birbirlerini öldüremeyecekleri, öldürürlerse cezalandırılacakları da tepeden inme, zorlamacı, baskıcı bir anlayış. Faşizmin ta kendisi! Gücü yeten gücünün yettiğini özgürce öldürebilmeli! Örneğin hür bir adam bir kadını, bir köleyi istediği zaman öldürebilmeli. Kutsal bir kitaba kısas hüre hür, köleye köle, dişiye dişi yapılabilir yazılmalı ki, hür adamlar ben şimdi bunu öldürürsem beni de öldürürler korkusu çekmesin, özgür olsun değil mi? Bu dogmaları asla ve kesinlikle devrim yaparak, zorla, faşist yöntemlerle yıkmamak lazım! Bu dogmalar bin yıl daha sürmeli! Bin yıl sonra insanlar "yav bu yanlış galiba" belki derler. Zinhar ellemeyin, demokrasi zedelenir! Kadına boşsun deyince boş olmalı. Kızlara evlenme yaşı sınırı konmamalı. İstersen beşik kertmesi yapıp gün yüzü göstermemeye hakkın olmalı! Bunlar çok demokratik haklar!
Gönderi tarihi: 3 Aralık , 2013 11 yıl Yazar Insanlik insan olma bilincini almak ile, insanlikdisi ve vicdandisi dusunce ve davranis her zaman insanoglu icin farklilasir. Aslinda cezalandirma yerine egitim, ogretim ve bilinclendirim gerekir. Yalniz insanlik zihniyeti henuz o duzeyde degil. O yuzden tum insanoglu yararina alinacak her turlu hukuki tedbir en gecerli olanidir. Dogmalar ancak bilinc ile yikilir, cunku tarih her zaman tepeden inme yikmalarin yarar degil, zarar getirdigini ulkeleri gerilettigini ve tepeden iinme yikilanin kinle nefretle toparlanip intikam aldigini her daim gostermistir. O yuzden her turlu devrim, NITELIK VE ZIHNIYET DEVRIMI OLMADIKCA VE BU TUM TOPLUMU BILINC OLARAK KAPSAMADIKCA Guc otorite savaslari hasngi temelde olursa olsun, her zaman cikar savaslari olmustur.
Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2013 11 yıl Dogmayı yıkarsak intikam alır korkusu, katili hapisten kaçar intikam alır diye korkup serbest bırakmaya benzer. Tersine serbest bırakınca cinayetlerine devam eder.
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2013 11 yıl Yazar Dogmayı yıkarsak intikam alır korkusu, katili hapisten kaçar intikam alır diye korkup serbest bırakmaya benzer. Tersine serbest bırakınca cinayetlerine devam eder. Boyle bir korku olmamasi ve birey bilinci kazanilmasi icin aksina insanogluna dogumdan itibaren verilen ve onu zihinsel davranissal insanlastirmayan tum degerler sorgulanmalki ve elimine edilmelidir. O yuzden insanoglunu yine kendi yarattigi her turlu degerle biri biri ile savastiran tum degerlerden kurtulmali ve arinmalidir, bunun adi zihinsel degisim ve devrimdir. Bunu da insanoglunun her bir biri kendi beyin duzeyinin algisi bilgisi ve bilinci ile kendi insiyatifi ve serbest iradesi ile kendisi yapacaktir. Cagimiz bilgi cagi, cagin toplumu bilgi toplumudur.
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2013 11 yıl Yoook, olmaaaz... İnsana eğitim vermek de faşizm! Salacaksın çayıra, mevla kayıra... Kendi kendine doğruyu bulacak, allah ilham eder ona! Ne demek sınıflara koyunu ağıla toplar gibi toplayıp aaa beee ceee öğretmek? Faşizmin dil alası!
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2013 11 yıl Evet insanlasma da farkli bir bilinctir. Cunku insanlasan bunlari savunmaz. Kime gore ileri mi geri mi? Sonucta buna toiplum bilincli olarak degil, tepeden inme otorite ve gucle kabul ettiriliyor. Evet insanlaşan ( ! ) birisi emperyalizmin öncüsü olan birey devletini savunuyor ama ( Birleşik Krallık ). Kime göre / neye göre geri / ileri : Birey Devletine göre. Hem tarihsel olarak hem de insanlaşma olarak, Millet devleti, Ümmet devletinden Birey devletinin konumuna daha yakındır, dolayısıyla ileridir. Sonuçta Ümmet devletini savunanlar ileri adım atacakların üzerine ellerinde papatyalarla gelmediklerinden otorite ve güç kaçınılmaz olmuştur devrimlerde.
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2013 11 yıl Bilmem ben niyet okumuyorum. Ya da niyet iceren mesajlar yazmiyorum,, ne yaziyorsa o. İyi o zaman ama neden sürekli bu bir olumsuz bir özellik gibi vurgulanmış şu şahısın yazılarında merak etmiyor değilim. Kaldı ki, Pragmatizmi yöntemsel olarak seçmek ayrıdır, temel yaşam felsefesi olarak seçmek ( Hedonist Pragmatizm) ayrıdır. Bütün başarılı liderler de pragmatisttir zaten. Liderlik yapmanın başka yolu da yok. Hem Pragmatizmin karşıtı Teorik olarak ispatlanmayanı asla doğru kabul etmemektir. Bu yaklaşımda olanlar için bir önermenin yaşamda, deneyle kanıtlanması önemli değildir. Önemli olan kağıt üstünde matematikse / mantıksal ispatlanmış olmasıdır. Böyle düşünenden zaten Lider olmaz. Lider olmaması onun önemsiz olduğunu da göstermez bu da ayrı bir konu.
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2013 11 yıl Evet bu kabullenme izahlari pek insanlasma bilinci ile bagdasmiyor. O yuzden ironileri es geciyorum. İronilerim es geçilmez ise anlaşılabilir dediklerim. Es geçilirse anlaşılamaması da normaldir tabii.
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2013 11 yıl Yazar İronilerim es geçilmez ise anlaşılabilir dediklerim. Es geçilirse anlaşılamaması da normaldir tabii. Es gecmek burada bilgi ve dusunce olarak degerlendirmemektir, anlamindadir. Evet insanlaşan ( ! ) birisi emperyalizmin öncüsü olan birey devletini savunuyor ama ( Birleşik Krallık ). Kime göre / neye göre geri / ileri : Birey Devletine göre. Hem tarihsel olarak hem de insanlaşma olarak, Millet devleti, Ümmet devletinden Birey devletinin konumuna daha yakındır, dolayısıyla ileridir. Sonuçta Ümmet devletini savunanlar ileri adım atacakların üzerine ellerinde papatyalarla gelmediklerinden otorite ve güç kaçınılmaz olmuştur devrimlerde. Senin savundugun laikligin oncusu kim. Sen daha kavramlarin ilk hayata gecirilisinin tabui ki gelismis ulkeler eliyle olabileceginin bilinc ve farkinda bile degilsin. Senin savundugun degerlerin v.s. kaynagi ve temeli nereye dayaniyor?
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2013 11 yıl Cunku onun disinda da lider olabilecek bir suru kisi mevcuttu. Mesela?
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2013 11 yıl Yazar Mesela? Bu alintiyi nerden aldin ya da hangi bir temelde soylendi hatirlamiyorum, ama; eger Ataturk olarak aldiysan; sadece Ataturk'un bertaraf ettigi kisileri dusunmen yeterli.
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2013 11 yıl Senin savundugun laikligin oncusu kim. Sen daha kavramlarin ilk hayata gecirilisinin tabui ki gelismis ulkeler eliyle olabileceginin bilinc ve farkinda bile degilsin. Senin savundugun degerlerin v.s. kaynagi ve temeli nereye dayaniyor? ?
Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2013 11 yıl Gelişmiş ülkelerin geliştirdiği her şey mutlak anlamda kötüdür diye bir yargıya varmanın bir yolu yok...
Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2013 11 yıl Atatürk ülkeyi isgalden kurtarmak icin mücadele atildigi güne kadar herangi birisi bu ise kalkismadi cünkü hepsi padisah yanlisi yani Osmanliciydi.Bu nedenle o olmasaydi baskasi olurdu tarzi yaklasimi dogru degildir. Mustafa Kemal'in dün yirtip attigi SEVR bugün insan haklari özgürlük corbasi adi altinda tekrar gündeme getiriliyor.Ve gündeme getirilirken ayni gerekceler siralaniyor yani emperyalistlerin gerekceleri. saygilarla
Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2013 11 yıl Yazar Gelişmiş ülkelerin geliştirdiği her şey mutlak anlamda kötüdür diye bir yargıya varmanın bir yolu yok... Kim varmis ki bu yargiya? Ustelik ister kabul edilsin ister edilmesin, tarihte gelismis toplumlarin gelismisligi surer ve ilerlerken, diger toplumlar onlarin yolundan ve yasamindan gecer. Iste cagdaslik ve cagdisiligin anlami budur. Burada ilginc olan bir toplumda ve cografya da her ikisinin birden yasanmasi ve boylece beyinlerin duzeyi arasindaki dusunce bilgi algi bilinc v.s. farkinin, bir kac yuzyila cikmasidir. Dunya su anda hem ronesans oncesini yasayan beyinler hem de 21. yuzyili yasayan beyinler ile birliktedir. Iki beyin duzeyi arasinda tam 7 asir fark vardir. O yuzden ulke ve toplumlarin icinde bulundugu cag ile gunumuz cagi fasrkinin farkina varmak basta bu algi bilgi bilinc ve farkindalik farkinin farkina varmak demektir. Mesela bir O.Dogu ulkesi icin, millet olmak ummet olma yaninda bir devrimcilik tasidigi halde, cag bakimindan cagdisidir. Yani milli devletler ya da politik devletler artik cag disidir.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.