Φ gloria Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2013 Ateş Şelalesi - Horsetail Falls Yosemite Milli Parkı / California Burası Kuzey Amerika'nın en yüksek şelalesi ama Ateş Şelalesi'ni "Ölmeden Önce Görülmesi Gereken Yerler" başlığı altında eklememin sebebi kesinlikle bu değil... Onun çok daha özel bir durumu var; sadece Şubat Ayında, o da 2 haftalık bir süre boyunca akşam güneşi batarken güneşin buraya yansıttığı ışık nedeniyle oluşan ateşten şelale manzarası... Bunlar şelalenin normal halleri İşte bu da Şubat Ayındaki manzarası 1 Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2013 Şimdi aklıma gelmişken benim de görmeyi hayal ettiğim bir yer var, hazır böyle bir başlığım var onu da ekleyeyim sonuçta gezilip görülmesi gereken yerler değil mi, ha benim için ha sizin için Masal Şehri Tallinn (Talin), Estonya "Masal Şehri" evet tam olarak böyle, ben burayı böyle tanımlıyorum, buraya gidip Pamuk Prenses falan olmak istiyorum. Beyaz atlı bir prens de gelsin beni atının terkisine atsın ve onunla birlikte bu başlık altındaki tüm görülmesi gereken tüm bu yerleri birlikte gezelim istiyorum Tallinn, Estonya'nın başkenti, aynı zamanda da liman kenti. Hemen yanı başında Letonya var. İkisi arasındaki sınır kapıları da devre dışı bırakılmış. Estonya içki vergilerinin çok yüksek olduğu bir ülke hatta öyle ki akşam saat 20:00 den itibaren sabah saat 06:00'ya kadar her türlü içki satışı burada yasak. Bara gidip içki içmek istiyorsanız da normalin üç katı kadar daha fazla ödüyorsunuz. İşte bu anda Letonya ile aralarındaki sınır kapısının devre dışı olması büyük önem taşıyor çünkü Letonya'da içki vergileri inanılmaz düşük ve Letonyalılar içkiyi su gibi hatta sudan daha çok tüketiyorlar. Bu arada Letonya ile Tallinn arası yaklaşık 4 saat kadar sürüyor. Şehir, 'Eski Kasaba', 'Kartal Tepesi' ve 'Kırsal Alan' olarak üçe ayrılıyor. Estonyalılar, Eski Kasaba kısmında yaşıyorlar. Tallinn'in her yeri kule ve surlarla çevrili, kırmızı kiremitli ve sivri çatılı taş yapılı evlerden oluşuyor, zaten burayı masal şehrine çeviren de bu binalar. Kaldırımlar taştan ve şehrin en yüksek tepesi olan Hükümet Meydanı (Toompea) manzarası enfes. Burası Alexander Nevsky Katedrali Buralar da Eski Kasaba'dan görüntüler Bu da güzel bir çizim: 2 Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2013 Hundertwasser Evi (Yüzsular Evi), Viyana Hundertwasser Evi Avustralyalı ünlü mimar Friedensreich Hundertwasser tarafından yapılmış, 52 tane evden ve dört adet dükkandan oluşmuş bir bina.. Evlerin dış cephesi rengarenk seramiklerle kaplı ve binanın hiçbir yerinde düz öge kullanılmamış. Terasları toplamda 250 adet ile yeşillendirilmiş. Viyana'nın üçüncü bölgesinde bulunuyor. Görülmeye değer. "Ressam özgür olmak istediği evler ve mimariler hayal eder ve bunları da gerçekleştirir." Friedensreich Hundertwasser Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 19 Kasım , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 19 Kasım , 2013 Çocukluğumdan beri salıncakları çok severim, beni rahatlatıyor, huzura kavuşturuyor, inanmayacaksınız belki ama terasımda hala bir salıncağım var. Ne zaman kendimi kaybetsem hep orada buluyorum. Benim için önemlidir, öyle ki bazen kabuslarımdan bile tehlikenin ortasından salıncaklarla oradan oraya uçmak suretiyle kurtulduğumu görürüm. İşte tıpklı bu aşağıdaki salıncağa benzer rüyamdaki salıncaklar. Çünkü çocukken benim de böyle beni uçuran bir salıncağım vardı.. Bu salıncağa DÜNYANIN SONU SALINCAĞI diyorlar. Ekvador'un Baños şehrinde... Salıncak kanyona kuşbakışı görüş sağlıyor yani salıncağın aşağısı bir uçurum ve daha da tehlikelisi tam karşısında aktif bir volkanik dağ var! Burası aslında bir gözlem evi. Dağı izlemek için seçilmiş güvenli bölge... Bu biraz daha olaya hakim bir fotoğraf Alıntı
Φ simin Gönderi tarihi: 19 Kasım , 2013 Gönderi tarihi: 19 Kasım , 2013 WİESBADEN 3 Yıla yakın yaşadığım, yaşamaktan keyif aldığım ama ailemi çok özleyipte terk ettiğim şehiri sizlere elimden geldiğince tanıtmak istedim çünkü Almanya'nın diğer şehirlerine nazaran çok büyülü bir havası vardır ... Frankfurt hava alanından yaklaşık 30 dk. bilemediniz 45 dk. sonra ulaşabilirsiniz bu kente. Wiesbaden, Almanya'nın Hessen eyâletinin başkentidir. İkinci dünya savaşından, ağır havadan bombardımana tutulan şehir kısmen yıkılmış olarak çıkar. Yeniden yapılanma ve yenilenme sonucu tekrar güzel ve cezbedici yapısına kavuşmuştur. Bugün şehir merkezi genç yapılar yanında özüne sadık yeniden inşaa edilmiş ve görülmeye değer güzel gotik ve yeni çağ yapıları ile meşhur, bir dinlenme-fuar-otel ve kumarhane şehridir. Ünlü yazar Dostoyovsk'nin ünlü romanı Kumarbaz'ında bahsettiği şehirdir. Amerikan Silahlı Kuvvetlerinin Avrupa harekat karargahindan biri (Air-Base Erbenheim) bu şehirdedir. Bu karargahın yüksek metrelerce yüksek tel örgülerle çevrilidir.. ve elektrik voltajı verildiğine dair ikaz tabelaları vardır.. zaten o tel örgülere yaklaşan bazı kedicik ve kuşları ölmüş halde görmeniz mümkündür... Bahçesinde sapsarı saçlı kızlı erkekli çocuklar görürsünüz, adım başı Amerikan askeri bu karargah etrafında eli silahlı nöbettedirler.. soğuk gelir size tekrar yakınından geçmek içinizden gelmez... zaten o biraz kentin dışındadır orada yaşamıyorsanız yolunuz düşmeyecektir gerçi hava ısısının 27 dereceyi asla geçmeyen bir ülke için bu soğuklukta normaldir Gelelim birazcık köylerine, kasabalarına yani benim gezdiğim ve beğendiğim tabi oranın köyü bizim buranın bir başkentinden bile daha düzenli,temiz, tarih kokan ve görülesi bir yer olduğu için köy demeye dilim varmıyor... Şaraplarıyla ünlü bu kentte bir sürü üzüm bağı bulur... Rain nehrinin kıyısına konuşlanmış muhteşem şarap barları bulmanız kaçınılmazdır... Ve hala kuzenimin yaşadığı köy: Oestrich-Winkel; Burada nehirde hala devam etmekte olan nehir taşımacılığının göstergesi olan eski bir vinç görülmekte tabi bu eski yapı artık sadece ziyaret amaçlı görülebiliyor. şimdi birde size benim alttaki köyden bisiklet ile üşenmeden haftanın en az 3-4 günü üzüm bağları arasındaki patikadan geçip vardığım Rheingau şarap evini ziyaret ettiğim yolların resmini ekliyorum.. ayy çok özlediğimi fark ettim.. burada ki şarap evinin bir kısmı hala şato şeklinde bir ev bulunur o bildiğimiz böyle eski kraliyet mensubu gibi asil kişiler yaşamakta babadan oğula geçmiş bir şarap üretim yeridir yani... bizim buranın bim marketi oranında aldi'sine uğrayıp cebimide jelibonlarla doldurdummu enerji ikmalimi tamamlayıp keyifle bir yolculuk başlardı.. bizim burada "kız" başımıza böyle patikalarda bisiklet sürmekmi ! muahaha diyorum neyse ekliyorum resmi... Her yıl hasat sonunda düzenlediklerini şarap festivalinde o yıla ait tarih basımlı şarap bardaklarınıda sizlere sunarlar .. evde var benim çok eski Frau Umbrat'ın ( yan komşum) yani bayan Umbrat! 1980 li yıllara ait bardaklarının bir kısmını bana hediye etmişti.. eklerim bir ara buraya sonradan buradan az biraz ileriye doğru gitmek isterseniz; bir şarap festivali olsun der iseniz; Rüdesheim'i görmelisiniz; helede yeni yılda oradaysanız asla geri dönmek istemessiniz... Ölmeden mutlaka görün Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 19 Kasım , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 19 Kasım , 2013 Burası da aslında benim görmek istemeyebileceğim, görsem bile üzerinde pek yürüyemeyeceğim bir yer... Neden? Çünkü benim böyle altı görünen merdiven, köprü gibi yerlerden korkum var, ben mesela evde sağı solu boyamak, birşeyler asmak için falan kullanılan merdivenlere bile tırmanamam ve yine rüyalarımdan yola çıkarak söylüyorum ki ne eli silahlı adam, ne de bir psikopat beni böyle bir merdiven kadar korkutamaz. Hep geçmekte zorlandığım merdivenler görürüm kabuslarımda... Ne diye bilmem, çocukluğumdan kalmış bir anım olsa gerek, bilinçaltında açığa çıkaramadığım. Neyse işte kendimden de bahsettikten sonra gelelim HAİKU MERDİVENLERİ'ne... Bu merdivenler Hawaii'de bulunmaktadır ve orada Cennete Giden Merdivenler olarak da bilinir. 4000 tane basamağı vardır. II. Dünya Savaşı sırasında 2000 ft yükseklikte yer alan bir radyo antenine ulaşabilmek ve onu tamir etmek amaçlı yapılmıştır. Bence korkunççççç Alıntı
Φ tülvent Gönderi tarihi: 19 Kasım , 2013 Gönderi tarihi: 19 Kasım , 2013 Tüm paylaştıkların harikaydı! Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 19 Kasım , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 19 Kasım , 2013 Tüm paylaştıkların harikaydı! Teşekkür ederim, ben de her gün gitmesem de görmesem de bu fotoğraflarla yolculuk yapıyorum, oturduğum yerden.. Zevkli bir başlık Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2013 Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2013 Gitmiş görmüş kadar olmasam da bir an dünyadan kopmuşluk hissi, ardından bir yaşama sevinci verdi ve bir içimi açtı ki bu harika resimler, sana ne kadar teşekkür etsem az olur gloria. Emeğine sağlık. Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2013 Gitmiş görmüş kadar olmasam da bir an dünyadan kopmuşluk hissi, ardından bir yaşama sevinci verdi ve bir içimi açtı ki bu harika resimler, sana ne kadar teşekkür etsem az olur gloria. Emeğine sağlık. Evet mesela ben dün şu birkaç ileti yukarıda duran muhteşem salıncakta nasıl korka korka ama bir yandan da müthiş bir heyecan duyarak sallandım biliyor musun? Birgün hepsini görebilir miyim bilmiyorum ama çok isterim. Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2013 Hımmmmmmmmmm, bugün nereye gitsem, nerelerde dolansam acaba, bir düşüneyim bakayım Evet, buldum, işte büyüleyici, huzur verici, inanılmaz dinlendirici bir yer... Bir gölde sandal sefası yapıyorsunuz ve gölün her yeri çiçeklerle dolu... TALAY BUA DAENG / TAYLAND KIRMIZI LOTUS DENİZİ (RED LOTUS SEA) Bu gölün her yanı lotus çiçekleriyle donanmış... muhteşem bir manzarası olan göl, Kırmızı Lotus Denizi olarak biliniyor ama aslında çiçeklerin rengi pembe. Şimdi diyelim ki sevgilinize evlenme teklif edeceksiniz, bunun için her türlü imkana da sahipsiniz, böyle romantik bir an olsun istiyorsunuz. O halde önce bu teklifi Aralık ve Şubat ayları arasında etmeyi tercih etmekle başlayabilirsiniz. Çünkü lotus çiçekleri bu aylar arasında açıyor. Hatta ortamı daha da romantikleştirelim, 14 Şubat Sevgililer Günü'ne ne dersiniz Tamam o halde şimdiden biletinizi alın... Ha bir de unutmadan lotus çiçekleri sabah saatlerinde açılıp öğleden sonraki saatlerde kendilerini kapatıyorlar o yüzden sevgilinizi erkenden uyandırın ve öğle saati olmadan göl kenarına götürün, sonra bir sandal kiralayın ve göle açılın yüzüğü de unutmamak lazım tabii Şimdi o bu manzarayla mest olmuşken, gözlerinin içine bakın ve "BENİMLE EVLENİR MİSİN?" diye sorun. Benden söylemesi sevgilinizin bu muhteşem lotus çiçekleri arasında sizinle birlikteyken yapacağı bir sandal sefası sırasında alacağı evlenme teklifine "HAYIR" demek gibi bir şansı olmayacaktır "EVET" cevabı kesin yani... Hani işi şansa bırakmak istemezsiniz falan diye diyorum Bakın demiştim size, abi teklifi yapmış ablayı kapmış Bu arada gitmişken bir de Thai yemeği yiyebilirsiniz, lotus çiçekli bu yemek lotusun sadece güzel değil aynı zamanda leziz de olduğunun bir kanıtı, kökleri yeniyor, tohumları leblebi gibi atıştırılıyor, çiçek kısmı da çok tatlı... Görmek yetmez bir de tadına bakacağım diyorsanız Lotus çiçekli karides diyelim bu yemeğin adına Çok romantikti beee, çok çok romantik bir seyahat yaptım oooooooooooo ve şimdi aranıza dönüyorum Bu arada Lotus kirli sulardan çıkar ancak kendisini kirletmez. Brahmanizm, Hinduizm, Mısır dinleri ve özellikle Budizm'de önemli bir yeri olan lotus çiçeği, saflığı, sadakati ve ruhsal uyanışı temsil eder. Pembe renkli olanı aydınlanma ve maneviyat, kırmızı renkli olanı ise sevgi, tutku, merhamet ve şefkat demektir. Ayrıca Buda Amitabha'nın cenneti olarak tasvir edilen göksel cennet, sözcüklerle ifade edilemeyecek muhteşemlikte lotus çiçekleriyle doluymuş... Burası da tıpkı öyle değil mi? 2 Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2013 Bu arada bu üstteki resmin en sonunda yazdığım bilgileri ben de yeni öğrendim, ilginçmiş, hayır başta benim yazdığım romantik evlilik teklifi kısmı daha da ilginç aslında... Demek ki bana his gelmiş bu lotus çiçekleri adamı romantik yapıyor demek ki, Buda'yı bile öyle yaptığına göre 1 Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 3 Aralık , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 3 Aralık , 2013 Peri Havuzları (Fairy Pools) Skye Adası / İskoçya İskoçya'nın Skye Adası üzerinde yer alan kayalık ve şelalerden oluşan Peri Havuzları görülmeye değer manzaralardan birisine sahip. Bayıldım buraya.. Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 3 Aralık , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 3 Aralık , 2013 Kilauea, Aktif Ama Zararsız Yanardağ / Hawaii Hawaii Adası'nda 5 tane yanardağ var. Mauna Loa, Mauna Kea, Kilauea, Kohala ve Hualalai Yanardağları... Bunlardan "çok püsküren" anlamına gelen Kilauea, 1979 yılında çok büyük bir patlamayla faaliyete geçmiş ve 1983 yılından beri de neredeyse durmadan sıcak kırmızı lavlarını akıtmaya devam etmektedir. O zamandan bu yana Kilauea, üç kıyı kentini kullanılamaz hale getirdi ama bu yıkıcı tarafının yanı sıra yapıcı bir yanı da var; o da yüzlerce hektarlık yeni toprak alan yaratmış olmasıdır. Onu görülmesi gereken yerler arasına sokan özelliği sadece lav püskürtmesi değil aslında; yakın mesafeden güvenli olarak izlenebilir olması... Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2013 Tayland'dan bahsetmişken aklıma geldi, artık yavaş yavaş ülkemizin de çeşitli eğlencelerinde uygulanan bir etkinlik olan dilek feneri uçurmayı bir de Tayland'ın PingXi Dilek Feneri Festivali'nde görmelisiniz. Çin yeni yılını kutlamak için aynı anda havaya gönderilen 150 bin feneri izlerken muhteşem bir görüntüye de şahit oluyorsunuz. PingXi Festivali'nde gündüz başlayan etkinlikler gece, dilek fenerlerinin üzerine herkesin dileğini yazıp sonra da içlerindeki mumu yakarak dilek fenerlerini aynı anda gökyüzüne salmasıyla biter. Bu dünyanın en büyük fener festivalidir. Bu yılki festival 23 Şubat 2014'te yapılacak, oralardan geçiyorsa yolunuz, uğrayıp bir dilek de benim için dileyebilirsiniz... Ömür güzelliği istiyorum ben Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2013 Bu yeni yeri bugün Radikal Gazetesinde gördüm ve tabii hayran kaldım. Öncelikle dalış meraklıları muhtemelen burayı çok seveceklerdir ama unutmamak lazım bu zamana kadar bu çukura dalmak isteyen 8 kişi hayatını kaybetmiş... Fakat heyecan inanılmaz, fotoğrafları görünce bile heyecanlandım ben... Texas'ın Dipsiz Çukuru Jacob's Well Alıntı
Φ Metehan63 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2013 Wieliczka Tuz Madeni, Polonya’nın Krakow kentine 1 saat mesafe uzaklıktaki Wieliczka‘da yer alıyor. Bu madenin en önemli özelliği dünyanın en eski tuz madenlerinden biri olmasıdır. Maden 1996 yılında düşük tuz fiyatları ve içindeki bir çökme nedeni ile kapatılmış. Ancak günümüzde müze şekline dönüştürülmüş ve turistlerin ziyaretine açılmış.Madene modern bir lobiden giriliyor. Biletinizi alıyorsunuz. Guruplar halinde giriş yapıyorsanız sıranız geldiğinde yaklaşık 64 metrelik daracık dönerli ve sonu gelmeyen basamaklarla iniyorsunuz. Rehberiniz çeşitli galerileri gezdirerek maden hakkında bilgiler veriyor. 1 Alıntı
Φ Altinay Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2013 Teşekkürler.... hepsi harika.... Alıntı
Φ nigrior Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2013 Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2013 Angkor Wat tam gidilesi biryermiş teşekkürler. Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2014 Yazar Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2014 Wieliczka Tuz Madeni, Polonya’nın Krakow kentine 1 saat mesafe uzaklıktaki Wieliczka‘da yer alıyor. Bu madenin en önemli özelliği dünyanın en eski tuz madenlerinden biri olmasıdır. Maden 1996 yılında düşük tuz fiyatları ve içindeki bir çökme nedeni ile kapatılmış. Ancak günümüzde müze şekline dönüştürülmüş ve turistlerin ziyaretine açılmış.Madene modern bir lobiden giriliyor. Biletinizi alıyorsunuz. Guruplar halinde giriş yapıyorsanız sıranız geldiğinde yaklaşık 64 metrelik daracık dönerli ve sonu gelmeyen basamaklarla iniyorsunuz. Rehberiniz çeşitli galerileri gezdirerek maden hakkında bilgiler veriyor. History Channel'in dünya miraslarıyla ilgili yaptığı spot yayınlardan biliyorum burayı.... Yerin 135 metre altında bir yerden bahsediyoruz, içinde yapay göl bile var. Hatta birçok şapel, büyük bir kilise ve tuzdan yapılmış heykeller ve kabartmalar ve hatta avizeler... Üstelik bunların hepsini tuz madencilerinin yaptığı söyleniyor. Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2014 Yazar Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2014 Buraya "yeryüzünün bittiği nokta" diyorlar. Avustralya'nın güneyinde kalan, Latince'de 'ağaçsız' anlamına gelen Nullarbor Uçurumları, yaklaşık 200.000 km2'lik bir alana yayılmış durumda... Burası aynı zamanda dünyanın en geniş karstik kireç taşı oluşuma da ev sahipliği yapıyor. Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2014 Yazar Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2014 Bugün keşfettim burayı... Aslında böyle bir işle meşgul olmak çok isterdim, yani yeni yerler keşfetme işi... Acaba işim gezmek olsa o zaman da bu kadar sever miydim gezmeyi Sorvagsvatn Gölü, Faroe adaları, Danimarka, Faroe Adaları, Danimarka sömürgesi bir ülkedir. 1948 yılında kurulmuş monarşik bir yönetime sahip Faroe, keçileriyle meşhur olduğundan keçi ülkesi olarak da adlandırılır. Sørvágsvatn (Faroe dilindeki anlamı Sørvágur Gölü) ise Faroe Adaları'nda bulunan en büyük göldür. Alıntı
Φ kalender kalebent Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2014 Sanki photoshop ile çizilmiş gibi. Hepsine vakit yetmez, ömür hiç yetmez. Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2014 Yazar Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2014 Fes'teki dünyanın en eski deri tabakhanesi, Fas Görüntüsü güzel, ama deriden yapılmış malzemeleri giymemek için bir nedenim daha oldu işte Burası Fas'taki tabakhane, dünyanın en eski tabakhanesi... Tabakhaneler derilerin tabaklanması için kurulmuş yerler. Eskiden tabakhanelerde derileri tabaklamak için köpek dışkısı kullanılıyormuş, dışkı eğer sıcağı sıcağına deriye uygulanmazsa işe yaramadığından tabakhane çalışanları, köpek çiftliklerinden topladıkları dışkıları tabakhaneye sıcağı sıcağına yetiştirebilmek için acele hareket etmek zorunda kalıyorlarmış. Zaten malumunuz "tabakhaneye b.k yetiştirmek" sözü de buradan geliyormuş. Herneyse işte, günümüzde bu olay genellikle kimyasallarla yapılıyor ama hala dışkı ile bu işi yapanlar da var tabii; örneğin Fas'ta. Gerçi burada da artık köpek dışkısı yerine güvercin dışkısı kullanılıyor. Bu ülkede varolan bir güvercin türünün dışkısındaki bir özellik, Fas'taki tabakhanelerde dünyanın en iyi ve en hafif derilerinin üretilmesini sağlıyor. Bakterinin olduğu dışkı, tabakhanedeki suya dökülüyor ve deri bu bakterili suyun içinde bir kaç gün bekletiliyor, işlemin sonunda ise deri ciddi anlamda bir hafiflik kazanmış oluyor. Ama başta da dediğim gibi GÖRÜNTÜSÜ GÜZEL Kokusunu tahmin bile edemiyorummmm Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.