Φ _bahadir82_ Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2013 (Merhaba arkadaslar, bu yazi bana ait, isteyen istedigi sekilde kullanabilir. ) Degerli arkadasim, bu yaziyi okurken sizden isteyecegim sey sadece dusunmenizdir. Bu yazi , Kuran-i Kerim’in tek mutlak dogru oldugunu sadece Kuran-i Kerim’in kendisini gostererek ispatlamistir. Kuran-i Kerim’in tek dogru oldugunun anlasilmasinin bir yolu, yine Kuran-i Kerim’in kendisidir. Nasil mi? Elinize bir Kuran aliniz. Okuyunca Kuran-i Kerim’deki en buyuk azarlanan toplumun Israilogullari oldugunu goreceksiniz. Eger elimizdeki Kuran-i Kerim, asli bozulmus ve degistirilmis olsaydi, bu tahrifati Israilogullari yapmaliydi. Cunku Kuran-i Kerim’de en fazla azarlanan toplum Israilogullaridir. Ayrica Israilogullari , Islam dusmani Musriklerden farkli olarak ustun irk psikolojisine sahip oldugundan Israilogullarinin diger topluluk ve tapimlardan daha fazla Kuran-i Kerim’e dusmanlik potansiyelleri vardir(*). Su anda dunyamizi saran karanlik bulutlar uyusturucu , silah ve daha diger mafyalarin eseridir. Tum bu mafyalarin altinda yatan gercek ise ; bu duzenin mimarlarinin ve ana uygulayicilarinin Israilogullari oldugudur. Eger Israilogullari , Kuran-i Kerim’i tahrif edebilseydi, eger Kuran-i Kerim metni , bozulmaya degistirilmeye ugrasaydi , ilk once Israilogullarini azarlayan ayetler bozulur tahrif edilirdi. Kuran-i Kerim’deki ‘Israilogullari’ imaji silinmeden Israilogullarina rahat yasam , rahat faaliyet olamazdi. Gecmis yuzyillarda, Islam topraklarinda ise Israilogullari, yalanci muslumanlik-munafiklik temelinde bu tahrifi yapabilecek ilk kisilerdi. Ama elimizdeki Kuran-i Kerim’de Israilogullarina dikkat ceken , onlari azarlayan ayetleri goruyorsak demek ki Kuran-i Kerim hic degistirilmemistir(**). Elinize bir Kuran aliniz. Okuyunca Yunus Suresi 37. ve 38. ayetlerinde sunu goreceksiniz: “Bu Kuran, Allah’tan baskasi tarafindan yalan olarak uydurulmus degildir. Ancak bu, onundekileri dogrulayan ve kitabi ayrintili olarak aciklayandir. Bunda hic suphe yoktur, alemlerin Rabbindendir. Yoksa : “Bunu kendisi(Muhammed Peygamber) yalan olarak uydurdu” mu diyorlar? De ki : “Bunun benzeri olan bir sure getirin ve eger gercekten dogru sozluyseniz Allah’tan baska cagirabildiklerinizi de cagirin.””. Bu ayetlerde Kuran-i Kerim’in insan kelami oldugundan suphelenenlere ‘o zaman haydi benzerini yazin yoksa zilleti kabul edin’ duellosu yapilmistir. Eger Kuran-i Kerim’dekine benzer ayet yazilabilseydi, bu metin Mekke doneminde ve yedinci yuzyildan itibaren , Israilogullarinca muhafaza edilir ve Israilogullari kanaliyla gunumuze kadar gelir ve simdi her yere dagitilirdi. Bu durum hala gecerlidir. Kuran-i Kerim ayetine benzer cumle yazilabilse , Yahudilerin bunu Dunya kamuoyuna bomba gibi dusurmesi gerekmez mi? Kuran-i Kerim’de insan urunu cumle olsa idi,bu cumleye bakilarak, Kuran-i Kerim’e benzer cumle yazilmaya tesebbus edilebilinirdi. Demek ki Kuran- Kerim, insan yapimi degildir(***). Buraya kadar anlattigim, Kuran-i Kerim’in insan yazimi olmadigi, insan sozu olmadigi ve insanlar tarafindan da degistirilmedigidir. Satiri satirina her cumlesinin dogru oldugudur. Dolayisiyla Materyalizm ve Materyalist Ateizm, sadece Kuran-i Kerim’e bakarak Kuran-i Kerim’in tek mutlak dogru oldugunu , Allah’in kelami oldugunu anlayabilecektir insaAllah. Bu makalede hedef olarak supheci mantigi bombardimana tuttuk. Yani sozgelimi, “Muhammed Peygamberin yasadigini nereden biliyorsun?” , “Kuran’in degistirilmedigi ne malum?” , “Kuran Ortacagin sonlarinda insanlarca yazildi” , “Islami tarih tabiiki Kuran’i savunur , Islami tarih ne derece guvenilirdir?” gibi supheleri giderdigimiz inanciyla muhataplarimizla Kuran-i Kerim’in ve Sunnet-Icma-Kiyas’in isiklandirdigi temelde yuruyoruz. (*) : 1965-1973 yillari arasinda Hur ve Kabul Edilmis Masonlar Buyuk Locasi Buyuk Ustadi olan Hayrullah ORS; “Musa ve Yahudilik” isimli kitabinin 37. sayfasinda su bilgileri verir: “ M.O. 300’e dogru da Tarihler, Ezra ve Nohemya bolumleri. Bu son tarihten sonra Eski Ahd’in (Tevratin) artik simdiki seklinde kaldigi, hatta bir harfinin bile degistirilmedigi bir gercektir.” Dolayisiyla su an elimizdeki Tevrat ; tum Islam tarihini gorup gecirmis bir kitaptir. Iste bu kitabin yani Tevrat’in bircok bolumlerinde Israilogullarina , kendi irki disindaki herkese kindarlik telkin edilmektedir. Ornek olarak ; Yasanin Tekrari Bab 14 ayet 2 : “Tanriniz RAB icin kutsal bir halksiniz. RAB oz halki olmaniz icin yeryuzundeki butun halklarin arasindan sizi secti.” . Yasanin Tekrari Bab 7 ayet 22 ve 23 : “Aranizda olan Tanriniz RAB ulu ve heybetli bir Tanri’dir. Bu uluslari onunuzden azar azar kovacak. Onlari birden ortadan kaldiramazsiniz. Yoksa cevrenizde yabanil hayvanlar cogalir. Tanriniz RAB onlari elinize teslim edecek ve hepsi yok oluncaya dek onlari saskina cevirecek.”. Yaratilis Bab 13 ayet 14 ve 15 : “Lut Avram’dan ayrildiktan sonra, RAB Avram’a, “Bulundugun yerden kuzeye, guneye, doguya, batiya dikkatle bak” dedi, “Gordugun butun topraklari sonsuza dek sana ve soyuna verecegim.”. Mezmurlar Bab 2 ayet 7 - 9 : “RABbin bildirisini ilan edecegim: Bana, “Sen benim oglumsun” dedi, “Bugun ben sana baba oldum. Dile benden, miras olarak sana uluslari, mulk olarak yeryuzunun dort bucagini vereyim. Demir comakla kiracaksin onlari, Comlek gibi parcalayacaksin.”. Dolayisiyla yahudiler icin yahudi olmayanlara savas acmak bir ibadettir. Bu yuzden Kuran-i Kerim yahudiler icin en buyuk tehlike olarak kabul edilmistir. (**) : Bir itiraz olarak su dusunce one surulebilir: “Yahudiler , ayet tahrif etse ; once Tevrat’ta; Yehova’nin yahudileri azarladigi ayetleri degistirirlerdi.” Cevaben diyorum ki : her din kendi icinden bakildiginda tutarlidir. ‘Ustun Irk’ psikolojisine sahip yahudilerin , Tevrat’i; diger milletlere iyi gorunmek icin degistirmesi mumkun degildir. Ayrica Tevrat’taki Tanri kavrami Islam’daki Tanri kavrami gibi degildir, Tevrat’ta ‘Tanri Yehova’ yorulur dinlenir guresir ve gureste yenilir. Boyle bir Tevrat yapisinda yahudilerin ‘Tanri Yehova’ tarafindan azarlanmasi yahudiler icin buyuk bir ovunc olmaktadir. Dolayisiyla sozunu ettigimiz itiraz gecersizdir. (***) : Bir itiraz olarak su dusunce one surulebilir: “Sen Nazim Hikmet gibi siir yazamazsin; nasil Nazim Hikmet’in siir uslubu kendine ozguyse Kuran da kendine ozgudur; benzerinin yazilamamasi dogaldir” diyenlere cevap verelim; 21. Yuzyilda “Kuran-i Kerim’e benzer, Kuran-i Kerim’e alternatif kitap” (!) olarak tanitilan ‘True Furqan’ yazilmistir;kimsenin uzerinde durmayacagi kadar onemsiz bulunmustur bu calisma. Ama bizi ilgilendiren , su gercektir : ‘True Furqan’ ’in varligi gosterdi ki, Kuran-i Kerim’e benzer ayet yazilmaya ortam musaittir ,Kuran-i Kerim’e benzer cumle yazmaya ozgur ortam mevcuttur. Dolayisiyla sozunu ettigimiz itiraz gecersizdir. Ikinci Bolum Degerli arkadasim, Kuran-i Kerim’in insan kelami olmadigi ve insanlar tarafindan da degistirilemedigi gercegini delillendirdikten sonra, isterseniz simdi metafizik varliklarin Kuran-i Kerim’e operasyonu mumkun mudur, onu inceleyelim. Elinize bir Kuran aliniz. Kuran-i Kerim’de cok yerde insanlar ve cinler , ‘Cennet’ hedefi gosterilerek, imansiz insan ve cinlere karsi cihada tesvik edilir. Bu olgu cok onemlidir. Cunku bu olgu, Kuran-i Kerim’in Allah kelami oldugunu ispatlar. Soyle ki; eger Kuran-i Kerim’i metafizik mahluk ya da mahluklar yazmis olsalar idi, bunlarin , Kuran’da vaad ettiklerinin hepsi yalan olacagi icin, yukarida soz ettigimiz sekilde insanlar ve cinlerin , ’Cennet’ hedef gosterilerek birbirleriyle savastirilmasi mumkun olacaktir. Boylece tanimadigi canlilari yalan bir hedef dogrultusunda birbirlerine kirdirmak, oldurmek uzere emir veren, kutsal kitap yazan mahluk ya da mahluklarin, bu islevde art niyetli olmalari gerektigi aciktir. Bu durumda Kuran-i Kerim’in butunune art niyetli bir anlamin oturmus olmasi gerekiyor. Oysaki elimizdeki Kuran-i Kerim’deki ‘Tek Ilah’ mantiginin , zihinlerde biraktigi yalinlik ve temizlik kesinlikle art niyetli bir usluba benzemiyor. Dolayisiyla elimizdeki Kuran-i Kerim, metafizik mahluk ya da mahluklarin sozu olamaz. Elimizdeki Kuran-i Kerim’den Yunus Suresi 37. ve 38. ayetleri inceleyelim : 37- Bu Kur'an, Allah'tan baskasi tarafindan yalan olarak uydurulmus degildir. Ancak bu, onundekileri dogrulayan ve kitabi ayrintili olarak aciklayandir. Bunda hic suphe yoktur, alemlerin Rabbindendir. 38- Yoksa: 'Bunu kendisi yalan olarak uydurdu' mu diyorlar? De ki: 'Bunun benzeri olan bir sûre getirin ve eger gercekten dogru sozluyseniz Allah'tan baska cagirabildiklerinizi cagirin.' . Degerli arkadasim, isterseniz simdi de Kuran-i Kerim’in metafizik mahluk ya da mahluklarca degistirilmesi konusunu inceleyelim. Elinize bir Kuran aliniz. Okuyunca Hicr Suresi 9. Ayette , Kuran-i Kerim’i Allah’in korudugu hukmunu bulacaksiniz. Eger bu ayet yani Hicr suresi 9. ayet , metafizik varlik ya da varliklarin sozu olsa idi , ayet yazmada bu yetenekteki metafizik varlik ya da varliklar, yukarida yer verdigimiz Yunus suresi 37-38’e cevap verebilirdi. Cunku Kuran tarafindan buyuk bir duello yapilmisti, ‘Ya Kuran’in benzerini yazin ya da zilleti kabul edin’ . Yani Kuran’a benzer cumle ya da metin yazabilirlerdi . Ve bu metin, su anda da dunyamizdaki musriklerin eline coktan gecmis olurdu. Kuran-i Kerim’in bu cihadina karsi , musrik metafizik varliklarin musrik insanlarla isbirligi zaruridir. Ve bu metin, su anda da dunyamizdaki musriklerin eline coktan gecmis olurdu. Dunya haberdar olurdu. Ancak boyle bir metin yani metafizik mahluk ya da mahluklara ait Kuran’a benzer cumle , mevcut olmadigindan paragraf basini hatirlarsak , boylece anlasiliyor ki Hicr suresi 9. Ayet Allah kelamidir ve bu ayetin ifadesiyle , Kuran korunmaktadir. Yani Kuran’i metafizik mahluk ya da mahluklarin da degistirmesi mumkun degildir. Bir varsayim olarak, ‘Hicr Suresi 9. Ayet, Yunus Suresinden once Kuran-i Kerim’e girmistir’ dersek, o zaman Hicr suresinin 9. ayetinin Allah kelami oldugu cok rahat anlasilir , cunku , (iki paragraf once metafizik mahluk ya da mahluklara ait olmadigini ispat ettigimiz; ) Yunus suresinde ‘Kuran Allah tarafindan indirilmistir’ deniyor, bu cumle ise kendinden once Kuran-i Kerim’e girmis Hicr Suresi 9. Ayeti de kapsiyor , boylece Hicr Suresinin 9. Ayetinin, Allah kelami oldugu anlasiliyor. Ve bu ayette ‘Kuran’i kimsenin degistiremeyecegi ‘ yazilidir. Demek ki her yonden bakildiginda Kuran’i metafizik mahluk ya da mahluklarin degistirmesi mumkun gorunmemektedir. Kuran insan ve metafizik varlik kelami degil, insan ve metafizik varlik tahrifine ugramamis... Demek ki Kuran Allah kelamidir, tek mutlak dogrudur! Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2013 Kuran'da Yahudi düşmanlığı olması sürpriz değil. Çünkü zaten İslam dini Yahudileri yarımadadan temizlemek ve yarımadayı Araplaştırmak için icat edildi. İslam dinini icat eden Mekke muhalefeti, Arap kabileleri birleştirmeden Yahudiler üzerine gidemeyeceklerini biliyorlardı. Birleştirmenin en kestirme yolu da bir din icat edip tek tanrı fikri ortaya atmaktı. Böylece tüm Arapları bu tek tanrıdan geldiğini iddia ettikleri buyruklar altında itaat ettirebileceklerdi. Bu fikir kendi akıllarının icadı da değildi. Bunu Mısır firavunlarından Akhenaton denemişti. Bir din yaratmak için bir kitap da ortaya atmak gerekiyordu. Bu kolaydı, çünkü ellerinde kopya çekebilecekleri bir Tevrat vardı. Ancak bu kitabın "indiğini" iddia edecekleri bir de peygamber gerekliydi. Çocukluğu uzakta geçmiş ve otistik, mağaralarda dağlarda dolaşan, kendinden yaşlı bir dul ile ancak evlenebilmiş, onun hizmetini gören ve onun kızlarına kızım diyen Muhammed bu işe uygundu. Çocukluğunu, altsız gezdiğini, burnunun aktığını, arkadaşlarıyla dövüştüğünü gören yoktu. Onu kutsal kişi diye lanse edebilirlerdi. Karşılığında ona hiç sahip olamadığı bol kadın, ganimet, köleler vaadettiler. O da teklifi kabul etti. Onu, kendi ısmarladıkları dışında bir ayeti kafasından söylememesi için uyarıp, bunu yaparsa kendisini öldürecekleri tehdidini savurmayı da ihmal etmediler. Kuranda Muhammed çokça azarlanır. Bu azarlamaların nedeni onu hizaya sokmak ve muhalif ekibin isteği dışında kafasından ayet üretmemesi içindir. Yahudiler ise bir dönem Mısır'a göç etmişlerdi. Fakat sonra Mısır'da işleri kesat gidince anavatanlarına döndüler. Fakat dönüşte çok kötü karşılandılar. Aynı soydan oldukları Arap kardeşleri onları şiddetli bir şekilde anayurtlarına geri dönmemeleri için iteklediler. Halbuki zaten düşmandan kurtulup gelmişlerdi. Savaşmaktan başka çareleri yoktu. Araplarla savaştılar. Bu onları agresif, öfkeli ve tepkili yaptı. Uzun savaşlardan sonra yarımadanın sakinlerinden olduklarını Araplara kabul ettirdiler. Fakat bunu içine sindiremeyen Araplar vardı. Mekke iktidarı Yahudilerle iyi geçiniyordu. Hac ticareti ile zengindiler ve Yahudilerin zenginliği gözlerine batmıyordu. Araplar kumda yatarken Yahudiler ileri bir tekniğe sahiplerdi. Olasılıkla piramitleri inşa etmişlerdi. Zaptedilemez kaleler yapıyorlardı. Yahudilern gelmesini içine sindiremeyen Mekke muhalefeti, bu yüzden Mekke iktidarını ele geçirmeliydi. Böylece tüm zenginliklere, hac ve mal ticaretine, hurmalıklara, su kuyularına, el koyacaklar, Yahudi kızlarını cariye yapacaklardı. Amaçlarına ulaştılar. Tek tanrının buyrukları iddiasına boyun eğen Araplar yeni dine katılmaz ve Yahudilerle savaşmazlarsa öldürülmekle tehdit edildiler. Araplar hem öldürülme korkusundan, hem Yahudileri yağmalayıp zengin olmak için bu yen dini kabul etmiş göründüler. Yahudiler bu kadar kalabalık bir orduya kalelerde olsalar da karşı koyamazlardı. Soykırıma uğratıldılar. Öldürüldü, malları yağmalandı, kızları cariye yapıldı. Mekke'yi ele geçiren eski muhalif, yeni iktidar ekibi, Muhammed'i kullanıp amaçlarına ulaştıktan sonra onu önce Medine'ye haremine geri yolladılar, kısa sürede de çocuk yaşta bu yaşlı adama verilip hayatı kararan, Safvan ile aşk dedikoduları yüzünden zor zamanlar yaşayan Ayşe'ye kinini tatmin etmesi fırsatını verdiler. Ayşe Muhammed'i zehirleyerek öldürdü. Ölürken yeni bir ayet uydurmaması için Ömer başını bekledi, söylediklerinin yazılmasını engelledi. Ölünce de yatağında öylece bırakıp halife seçmek için görüşmelere başladılar. Muhammed'e toplu bir cenaze namazı dahi kılınmadı. Cesedi kokmaya başlayınca gece vakti aceleyle gömüldü... Alıntı
Φ _bahadir82_ Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2013 Kuran'da Yahudi düşmanlığı olması sürpriz değil. Çünkü zaten İslam dini Yahudileri yarımadadan temizlemek ve yarımadayı Araplaştırmak için icat edildi. İslam dinini icat eden . . . başladılar. Muhammed'e toplu bir cenaze namazı dahi kılınmadı. Cesedi kokmaya başlayınca gece vakti aceleyle gömüldü... ........... democrossian ; bilmiyorum hangi fakülte mezunusun ama , iyi ki seni tarih yazarı yapmamışlar... Yani bu kadar hayali; kaynaksız yazılarla bence militan pozitif ateizm cüretindendir. Yukarıda yazdığın öykülerinde bilimsel kaynağın yoktur. Hem ayıp hem komik... Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2013 @@_bahadir82_, tersine gerçek tarih budur. Diğerleri süslenmiş, değiştirilmiş ve çıkara göre yazılmış sahte tarihlerdir. Bu tahrif edilmiş ve çıkara göre yazılmış tarihsel verilerden gerçeği süzmek çaba ve objektiflik ister. Bunu başarmak ise oldukça zordur. Ama olanaksız değildir. Satır aralarını iyi okursan tarihin nasıl tahrif edildiğini anlayabilirsin. Bütüncül bakmak ve satır aralarını iyi okumak, din gözlüğü ile bakmamak yeterlidir. En zoru, o din gözlüğünü atabilmekte... Gerisi gelir. Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2013 (Merhaba arkadaslar, bu yazi bana ait, isteyen istedigi sekilde kullanabilir. ) Degerli arkadasim, bu yaziyi okurken sizden isteyecegim sey sadece dusunmenizdir. Guzel bir tavsiye ama, siz yazarken niye kendinizi dusunmekten muaf tuttunuz? "Elinize bir Kuran aliniz. Okuyunca Kuran-i Kerim’deki en buyuk azarlanan toplumun Israilogullari oldugunu goreceksiniz. Eger elimizdeki Kuran-i Kerim, asli bozulmus ve degistirilmis olsaydi, bu tahrifati Israilogullari yapmaliydi. " Bu önerme o kadar sacma bir tanitma ki, aklima yalniz gelen asagidaki iki sorular. 1. Eger siz kanıta deger vermezseniz, ne cesit delil sana verilirkide, sen kanıtın kiymetini bilesin? 2. Eger siz mantiga deger vermezseniz, ne cesit mantıksal bir arguman sana yapilirki, sen mantigin kiymetini billesin? Cok safsata dolu bir yazi yazmissiniz. Masallah! Alıntı
Φ _bahadir82_ Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 Guzel bir tavsiye ama, siz yazarken niye kendinizi dusunmekten muaf tuttunuz? . . . Cok safsata dolu bir yazi yazmissiniz. Masallah! İnanç kabule dayanır, ben de kabul üzere inançlıyım, Elhamdülillah. Ancak yazıyı , Kuran'ın tek mutlak doğru olduğundan şüphelenenler için hazırladım, belki bazı kardeşlerin eline doküman olur, bugünün haricinde ileriki yıllarda yapılacak tartışmalar için.. Alıntı
Φ _bahadir82_ Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 @@democrossian ; imzanızı çok beğendim, Rastlantının nedenleri vardır. Petronius . bu imzanız bile evrenin rastgele oluşamayacağını ispatlamaz mı , diye düşünüyorum, lütfen bu imzanızı biraz açar mısınız? Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 imzanızı biraz açar mısınız? Tabii ki. Rastlantı diye bir şey yoktur. Bu göreceli bir kavramdır. Bizler nedenlerini bilmediğimiz bir olguyu tesadüf olarak adlandırırız. Halbuki bizim rastlantı olarak gördüğümüz olayın gerçekte ortaya çıkması için nedenler vardır. Her olgu, nedensellik ağı içinde birbiri ile bağlıdır. Bunu web ağı gibi düşünebiliriz. Sürekli canlı, sürekli değişim içinde ve sürekli her şeyin etkileştiği bir ağ. Hiçbir “şey” hiçbir olgu bu nedenselliğin dışında kalamaz, dışına çıkamaz. Her olgu, her olay, birbirinin nedeni ve sonucu şeklinde zincirleme olarak bu ağı örer. Bu ağı örümcek ağı gibi takılınan ve geçilemeyen, esir olunan bir kader ağı olarak görmemek gerekir. En iyi benzetme, web ağı… Dinamik, değişken, etkileşimli. Fakat nedensellik olağanüstü karmaşıktır. Az değişkene bağlı olayları öngörmek kolaydır. Örneğin suyun kaynaması üç etkene bağlıdır. Suyun saflığı, atmosfer basıncı ve sıcaklık. Bu üç değişkenin hangi değerlerinde suyun kaynayacağını hesaplamak çok basittir. Optik kuralları da çok kesindir. Ayna ve merceklerden oluşan bir optik sistemde oluşacak görüntüyü sistemi kurmadan tasarlayabiliriz. Tasarladığımız sistem aynen öngördüğümüz biçimde çalışır. Fakat örneğin hava durumu çok fazla değişkene bağlı olduğundan ve bu değişkenler biz belirledikten sonra anlık sapmalar gösterdiğinden, %90 lık bir hava tahmini iyi sayılır. Borsada yarın yükselecek hisse ise o kadar çok yatırımcının davranışına bağlıdır ki, kestirmek olanaksızdır. O halde her şeyin oluşması nedenlere bağlı. Hiçbir şey tesadüfen oluşmuyor. Buna determinizm diyoruz. Determinizmin kurucusu olarak Demokritos kabul edilir. Roma felsefesi dine eğilim gösterdiği için Petronius’un tam olarak ne demek istediğini bilmiyoruz. Fakat klasik determinizm, nedenselliğin ilk başlangıcına bir “aklı evvel” koyar. Örneğin Farabi de böyle düşünür. Modern determinizmi ise Henry Poincare kurmuştur. Modern determinizme geçişin ilk basamağı, klasik determinizmin son basamağı Laplace’dır. Laplace mert ve korkusuz bir adamdı. Napoleon ona bir olayın nedenlerini sordu. Laplace anlatmaya başladı. Napoleon sözünü kesip “tanrı bu nedenselliğin neresinde?” dedi. Kısa kesmesini, nedenselliğin başlangıcını tanrıya dayamasını istiyordu. Laplace büyük bir cesaret ve özgüvenle: “Nedenselliğin tanrıya ihtiyacı yoktur” tarihi cevabını verdi. Fakat “Laplace’s Demon” varsayımı, onu yine de klasik determinist yapıyor. Çünkü tanrı değil de şeytanı varsaymak, bir şey değiştirmez. Poincare ise tanrıyı dışlamıştır. Tanrı faktörüne hiçbir şekilde yer vermemiştir. Sonraki deterministler de… Farabi determinizmine Gazali şiddetle karşı çıkmış ve sebeplere tapınmak demek olan “esbabperestlik” olarak nitelemiştir. İslama göre nedenler sadece perdedir, arkasında Allah gizlenir. Nedenlerin hiçbir etkisi yoktur. O perde arkasından Allah hükmünü yürütür. Allahı aklı evvel diye öteleyip uzaklaştırmak küfürdür. Gazali Farabi için kafir oldu demiştir. Modern determinizme göre, felsefi kanıtlama yolu ile tanrı olamayacağı için yoktur. Çünkü karmaşık, gelişkin ve düzenli bir yapıdan, daha karmaşık, daha gelişkin ve daha düzenli bir yapıyı sorumlu tutamayız. Evrim böyle işlemez. Böyle bir işleyiş olanaksızdır. Çünkü ondan da daha üst bir yapıyı sorumlu tutmak gerekecek ve bu zincir böyle gidemez. Evrim daha az karmaşık, gelişkin ve düzenliden, daha karmaşık, gelişkin ve düzenliye doğru giderek işler. O yüzden evrendeki düzenli, karmaşık ve gelişkin yapı eğer tanrı tarafından yaratıldı demeye kalkarsak, usta eserinden daha karmaşık, gelişkin ve düzenli yapıda olması gerektiği için bu olanaksızdır. Madem gelişkin, düzenli ve karmaşık yapı usta gerektiriyorsa, tanrıya usta daha çok gerekli! En başta ulaşamayacağımız ve anlayamayacağımız kadar uzak ve çok basit bir neden vardır. Bilinçli tasarımcı bir ilk saatçi, saati kuran ve çalıştıran değil. Belki de bir başlangıç hiç yoktur. Sonsuz bir değişim ve dönüşüm dalgası üzerinde dönüşerek seyahat etmekteyiz. Yaratılmış olmadığımız için yok olmamız da olanaksız. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 Kuran'ın tek mutlak doğru olduğu Böyle bir iddiayı hiç bir şey için ortaya atamayacağınız bir yana, çünkü elimizdeki en gelişkin araç bilimdir. Bilim ise yapımı süren bir binaya benzer. Diğer yandan, Kuran dönemin Mekke muhalefeti tarafından iktidarı ele geçirmek için bir araç olarak yaratılmış bir metindir. Hiç bir yazım sistematiği yoktur. Çelişkiler, tekrarlar ve gereksiz uzatılmış hikayeler, diğer yandan önemli iddiaların çok kısa geçilmiş olduğu son derece çorba bir kitaptır. Bugün bir ilkokul öğrencisi bile bundan daha düzgün bir kitap yazabilir. Alıntı
Φ _bahadir82_ Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 Böyle bir iddiayı hiç bir şey için ortaya atamayacağınız bir yana, çünkü elimizdeki en gelişkin araç bilimdir. Bilim ise yapımı süren bir binaya benzer. Diğer yandan, Kuran dönemin Mekke muhalefeti tarafından iktidarı ele geçirmek için bir araç olarak yaratılmış bir metindir. Hiç bir yazım sistematiği yoktur. Çelişkiler, tekrarlar ve gereksiz uzatılmış hikayeler, diğer yandan önemli iddiaların çok kısa geçilmiş olduğu son derece çorba bir kitaptır. Bugün bir ilkokul öğrencisi bile bundan daha düzgün bir kitap yazabilir. Determinizm hakkındaki iki yanıt önceki yazınızı çalışacağım, teşekkürler. Ancak Kuran-ı Kerim hakkındaki aşağılayıcı ifadelerden vazgeçmenizi ve önce kendinizin önyargısız yaklaşmanızı tavsiye ediyorum. Başlıktaki ilk iletimi anlatamamışım, Kuran'a benzer yazı yazılsa neden şimdi yazılamıyor? Ayrıca bilim referans olmamalı, bilim denen; kendini yanlışlayan ucube; insanlara mutluluk veremez. Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 İnanç kabule dayanır, ben de kabul üzere inançlıyım, Elhamdülillah. Ancak yazıyı , Kuran'ın tek mutlak doğru olduğundan şüphelenenler için hazırladım, belki bazı kardeşlerin eline doküman olur, bugünün haricinde ileriki yıllarda yapılacak tartışmalar için.. Iste yazilarinizdaki curuk dusunceler ortada. Ornegin, ben mantiksiz dusuncelerinizden ornek verince, siz "inanciniza" siginiyorsunuz. Mantik ve Kanit arkasina degil. Eger hep boyle kalsaniz, yani dininiz kendi inancinizla ve Tanri arasinda kalsaydi, benim sizin inanciniza karsi gelmek haddime dusmezdi. Ama, bu boyle degil kardesim. Bu inancinizi "gercek" olarak yurutup ve diger insanlarin ozgurlugune zarar getirip, sonra mantik konusmasina gelince fare deliklerine saklanip, "yalniz" kendi inancinizmis gibi kendi kendinize yalan soyluyorsunuz. Niye Kurani dogru durust mantikli bir sekilde savunmasini bilmiyorsunuz? Cunku savunulacak bir kitap degilki. Hani, Kuranda yazar ya, buna inanmiyanlar gelsin boyle bir kitap yazsinlar demistir ya .... iste buyrun: Insanlar bu meydan okumayi kabul etmisler ve Kuran gibi bir kitap yazmislar. http://suralikeit.com/ Dusunceye saygi gosteriyorsaniz, hadi kendinize sorun. Nasil olurda, bu evreni yaratan bir Tanri gelirde mahalle kabadayilari gibi size bir meydan okuyor? Bu size acaip gelmiyormu? Siz inandiginiz Allahin bir dengesimisiniz? Siz Allah ile ayni siradamisiniz? Sizin anlayabiliceginiz dahada basit bir ornek: Dunya Agir Siklet Boks Sampiyonu gider bir alti aylik bir bebege meydan okurmu? Bu size sacma gelmezmi? Niye Allahin size meydan okumasi sacma gelmiyor? Cunku siz dusunmesini bimiyorsunuz, kardesim! Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 Ayrıca bilim ....... İnsanların yazdığı bir şeye insanlar yazdı demek aşağılama olmaz. Ama elimizdeki yegane gerçek yol gösterici olan ve başka hiçbir şeye güvenemeyeceğimiz, tek dayanağımız olan bilime ucube demek çok daha kötü bir mahrumiyettir. Bir de derler ki din bilime düşman değildir. Değilse bu tavır ne peki? Ben sizin dininize ucube desem hoşunuza gider miydi? Bu her hoşunuza gitmeyene ucube demeyi de kimden öğrendiğiniz herhalde sır değil… Kuranın ise benzer bir cümlesini üç saniyede yazıvermek işten bile değildir. Böyle benzeri yazılamaz diye bir iddia akıl işi değildir. Denemek ve işte yazdım demek bile abestir, gerek yok. Fakat elbette bu yazılan misilleme Kurana hemen binlerce insan haldır huldur koşup benimseyecek değil. O devir geçti çünkü. Böyle dünyayı, insanlığı kapsayan tarihi olayları zaten tekrarlayamazsınız. Hele bu çağda din gibi bir şeyi asla tekrarlayamazsınız. Bu Kuranın marifeti değil ki? O günün koşullarını, insanlarını tekrar oluşturamayacağınızdan kaynaklanan bir durum sadece. Her olay şartları içinde gerçekleşir. Bir Marks’a daha bir Das Kapital daha yazdırıp iki sosyalist imparatorluk, yeni bir Sovyetler ve yeni bir Çin de yapamazsınız. Marks peygamber mi, Das Kapital kutsal kitap mı oldu şimdi? Bu durumlarda hiçbir olağanüstülük yok… Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 .. arkadaşlar.. dostlar.. bilginize dayanarak epeydir bu konuyu tartışıyorsunuz.. benim demerak ettiğim bi şey var..arapça'da: W Q X harflerini görüyoruz..fekatlâtince harfler iletürkçeye çeviri yapılmış meallerdebu harfler yok..kur'an'ı arapça olarak okuduklarını söyleyen..kur'an bilimcileri..böyle yapılmış bi transcription'ıkabul ediyor ve bu yoldan/üzerinden bizlere, yani halka tefsir ediyorlar..ama o harfleri hiç kullanmıyorlar..bi açıklama getirebilecek var mı?not:örneğin kur'an'da arapça olarakyazılmış Q harfini, X harfinilâtin harfleri ile yazılmışarapça çeviride hangi harf..? olarak okuyoruz..**Festehaffe kavmehu fe atâûh,innehum kânû kavmen fâsikîn.Firavun, kavmini küçük düşürdü (ezdi).Onlar da kendisine itaat ettiler.Çünkü onlar yoldan çıkmış bir toplumdu.Diyanet çevirisi**yukarıdaki ayet..lâtin harfleri ile yazılmış..ancak arapça..bu ayette bahsini ettiğim harflerdenbiri ya da bir kaçı var mı aceba?teşekkür eder..ilgi göstermeniz hususunu arz ederim.. .. Alıntı
Φ binyamin Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 evet uzman üye'ye cevap verebilecek kimse var mı ? aslında burada ki harfleri değil de o kitabın tamamını tartışsak ya sayın uzman üye ? sevgiler 1 Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2013 .. arkadaşlar.. dostlar.. . . . teşekkür eder.. ilgi göstermeniz hususunu arz ederim.. .. Sorunuzdaki önermede bir yanlislik var. Eminim siz bunu bilirsiniz ama bunu goze almadan soruyu sordunuz. "arapça'da: W Q X harflerini görüyoruz" Arapcada bu harfler yok. Yalniz bu sesler var. Arapca alfabeti ve Latin alfabeti degisik. Sizin kabul ettiginiz Cebrail bu harfleri kullanarak Muhammede Kurani getirmemis, yalnis bu sesleri kullanarak, getirmis. Kuran, gelenekte bilindigi gibi ağızdan söylenerek gelmis. Yazili degil. Bu sesleri yazilara koyan insanlar. Allah degil. Bir. Sorudaki kastinizin ne oldugu acik degil. Ne ima ettiginizde acik degil. O yuzden, ben gayenizi "tahmin" ederek cevap verecegim. Siz demek istiyorsunuzki, Kuran yalniz Arapcada idrak edilebilen bir kitapdir. Cunku bu sesler Turkcede yok. O yuzden Dunyadaki %85'i Arap olmayan butun Muslumanlar Arapca ogrenmeleri lazimdir diyorsunuz. Yani Allah yalniz Arapcami biliyormus gibi Iki. Araplar arapca bildikleri icin, Kurani anliyorlarmi? Bunumuda demek istiyorsunuz? Her lisanda oldugu gibi Arapcada, ifade tarzına uygun konusmalar yokmu, degisik sehirlerde? Herkes Turkceyi, Turkiyede ayni seslerlemi konusuyor? Yani ayni seslerle Turkceyi konusmayinca biribirlerini anlamiyorlarmi? "Kardesim", "Gardasim". Bugunki Turkler Osmanli Turkceyi anliyorlarmi? Uc. Lisandaki sesler degisiktir. Ingilizcede olan sesler Turkcede yok. Turkcede olan sesler Ingilizcede yok. Bu yuzden bazi Turkcede olan harfler Ingilizcede yok. Bunun manasi nedir? Ingilizce ve Turkce arasinda tercume etmek imkansizmi? Degildir. Bilhassa bildiginiz gibi, okudugunuz bilim kitaplari cogunlukla yabanci lisandan Turkceye cevirilmis. Dort. Bu soruyu sormakta kusur yok ama, niye siz sormuyorsunuzki... Allah kendi son sozlerini okuma yazma bilmiyen bir insana emanet etmis? Peki, Allah nasil dusunmuski Muhammed gidip bu sozleri Dunya insanlarina tanitsin? Okuma yazma bilmeden! Bes. Cebrail sozde gelipde Meryem Ana ile konusmus daha once... Arami dilinde. Demekki Allah Arami dilini ve Arapca dilinide biliyormus. Yani istedigi dilden konusabilirmis. Ama nedense butun dinler yaraticidan gelen sozleri diger dillere cevirmekten cekinmisler. Tercume etmek istiyenleri bile katletmisler. Niye? Butun bunlar bir yana, Kurani okuyunca gorulurki, hep uydurma, gelisiguzel, kendi menfaatlarini korumak icin yazilmistir. Dinler boyle. Islam dinide boyledir. 1 Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 @@İNTERLOCK'un ne sormaya çalıştığını ben de anlamadım. 1 Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 . teşekkür ederim @@Suheyla efendim.. faidelendim.. diğer arkadaşların da.. bu konudaki bilgilerini paylaşmak.. isterim.. merhaba.. .. Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 .. @@İNTERLOCK'un ne sormaya çalıştığını ben de anlamadım. ben de anlamadım zati.. ustam..efendim.. anın içün soru-yorum işte.. bi fikriniz var mı? cumhuriyet bayramımızı kutlarım.. merhaba.. .. Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 evet uzman üye'ye cevap verebilecek kimse var mı ? aslında burada ki harfleri değil de o kitabın tamamını tartışsak ya sayın uzman üye ? sevgiler sevgiler bizden @@binyamin genç üyemiz.. canımız.. he bi elif ba'yı öğrenek de.. bi kitab ne demek bilelim de.. sonacıma tartışırık.. omaç mı efladımıs.. eferin.. senin de bayramını kutlarım.. merhaba.. .. Alıntı
Φ _bahadir82_ Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 Iste yazilarinizdaki curuk dusunceler ortada. Ornegin, ben mantiksiz dusuncelerinizden ornek verince, siz "inanciniza" siginiyorsunuz. Mantik ve Kanit arkasina degil. Eger hep boyle kalsaniz, yani dininiz . . . . sacma gelmezmi? Niye Allahin size meydan okumasi sacma gelmiyor? Cunku siz dusunmesini bimiyorsunuz, kardesim! Terbiyesizlik yapma, Mantık konusunda senden bilgili ve iddialıyım , düşüncesizliğin yazdığım yazıyı okumadan yalan söylemenle anlaşılıyor, başlıktaki ilk yazımı okumadıkça sana yanıt yazmayacağım. Düşüncelerim mantığa dayalı ve yiğitsen başlıktaki ilk yazımı çürüt , sen düşüncelerimi çürütecek bir örnek veremedin ki , versen elbette mantığa kanıta başvururum, haddini bil. Alıntı
Φ _bahadir82_ Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 İnsanların yazdığı bir şeye insanlar yazdı demek aşağılama olmaz. Ama elimizdeki yegane gerçek yol gösterici olan ve başka hiçbir şeye güvenemeyeceğimiz, tek dayanağımız . . . . oldu şimdi? Bu durumlarda hiçbir olağanüstülük yok… Bilim sürekli kendini yanlışlar, bunu bilimde demlenenler bilir ancak, bunun için bilim, insanı mutlak doğruya ulaştırmaz. Dünyadaki sistemler ve Kuran arasında (ilk başlıkta yazdıklarım ile) bir bütün oluşturamıyorsunuz. Bu tespitimin haklılığını görmek için lütfen başlıktaki yazımın tamamını okuyunuz. Marx öldü ama Marx'ın peygamberlik iddiası yoktu ki.... Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 Bilim sürekli kendini filan yanlışlamaz. Ancak doğrular öyle hop diye bir hamlede ulaşılan kolay hedefler değildir. Bilim sadece daha doğruyu bulmaya çabalar. Bilimden başka da doğruya yaklaşan yoktur. Hele din, doğruların yanından bile geçemez. Tersine dinin işlevi doğruları çarpıtmak, çıkarına göre kılığa sokmaktır. İnsanların yağma amaçlı ortaya attıkları metinlerin toplanıp kitap haline getirilmişine kutsal mutlak doğru diyen insanlar bilimden hiç ama hiç bir şey anlamamışlardır. Bilim bir dünya, onların dogmaları bir ayrı hayal dünyası... O hayal dünyasında yaşandığı sürece bilimin aydınlık gerçek dünyasından haberdar olmak olanaksızdır. Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 Düşüncelerim mantığa dayalı ve yiğitsen başlıktaki ilk yazımı çürüt , sen düşüncelerimi çürütecek bir örnek veremedin ki , versen elbette mantığa kanıta başvururum. Ornek verdim yukarda... #5 deki cevapta. Ama siz anlamadiniz. Tekrar izah ediyim size. Buyrun: "Elinize bir Kuran aliniz. Okuyunca Kuran-i Kerim’deki en buyuk azarlanan toplumun Israilogullari oldugunu goreceksiniz. Eger elimizdeki Kuran-i Kerim, asli bozulmus ve degistirilmis olsaydi, bu tahrifati Israilogullari yapmaliydi. " Bu onerim manasiz. Bilhassa alti cizgili kismi. Bu hataya latincede "Argumentum ad ignorantiam" denir. Yani "Bilgi yoksunluğundan kaynaklanan argüman" dir. Tersi ispatlanamayanın doğru olduğu sav ederek bir arguman yapmak buyuk bir hatadir. Bunu cocuklar yapar. Bilgili insanlar degil. Diyelimki senin "karini dovmezsin diye bir delilin yoktur; Bu yuzden karini her zaman doversin" Bu hatali bir mantiktir. Diyelimki "UFO'ların dünyayı ziyaret etmediği yolunda hiçbir delil yoktur. Demek ki ediyorlar." Bu da hatali bir mantiktir. Mantikta boyle hatalara "Argumentum ad ignorantiam" denir. Bu bir safsatadir. Simdi anladinmi, gardas! Sanmiyorum. Belki baska bir gariban anlar diye yazdim. Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 .. "Argumentum ad ignorantiam" denir. Yani "Bilgi yoksunluğundan kaynaklanan argüman" dir. lâtince cümlecik; bir kişinin, özne ile yüklem birlikteliği ile.. bir önermede bulunmasıdır.. ki böyle bi simetri kurulduğunda yol bilinmezliğe doğru giden loş bi yoldur.. acı yolu'dur.. bir de, sanırım "karibân" demek istediniz.. çünki "gariban" zaten gözü-kulağı çoktan kitlenmiş/off anlamına gelir.. merhaba .. Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2013 Sayin Interlock, birinci kismindaki latince sozlerle ilgili yazinizi hic anlamadim. Zaten, sizin postlarinizi pek anlamam. Bu benim eksikligim olabilir. Cunku Turkce benim ana dilim degil. Fakat hangi dilde olursa olsun bilmece gibi yazan, bilmeceli konusan kisileri anlamam ve anlamak da istemem. Ben kendimi ifade etmek isterim, acikca olsun diye sadede gelirim. Sizin gibi siir yazmaya calismam, acik konusmanin yerine. Hayir "gariban" demek istedim. Kotu bir anlamdada kullanmadim. Kimsesiz gibi bir anlamda. Yani kotu bir niyetim yoktu bu sozcukle. Ustelik "Kariban"in ne oldugunu bile bilmiyorum. Genellikle, insanlarin samimiyetini, konuyla ilgili olamayan yonlere dagitmalariyla olcerim. Yani sizin yaptiginiz gibi. Bu yuzden sadede gelmek zor olur sizler icin galiba. Neyse, tesekkurler. Ama faydali olmak istiyorsaniz lutfen acik konusun. Bilmece yapmak istiyorsaniz, devam edin lutfen. 1 Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.