Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Atatürk'ün Kürt Politikası


evrensel-insan

Önerilen İletiler

Bu yaklaşım hiç de bilimsel değil.

Olabilir, sosyal bilgiler ...e gore temelindedir.

 

Senin kaynak istemen de supheciliktir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tarih biliminde belge ve kanıtlar muteberdir. Şüphecilik her bilimde esastır.

Degildir, cunku subjektiftir. Mesela sen neden dini temelde yazilanlari kabul etmiyorsun?

 

Neden Ataturk'un kurt politikasini tartisiyoruz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Neden Ataturk'un kurt politikasini tartisiyoruz?

 

Belge ve kanıtların yorumu siyasidir. Tartışmalar bu yorumlar üzerinden yapılır. Belge ve kanıtların bir olayın nasıl, ne zaman, nerede olduğunu kanıtlar. Olaylar arasındaki neden sonuç ilişkilerini yorumlamak farklı bakış açıları nedeniyle farklı olur. Ama belge ve kanıt yok ise, üzerinde tartışılacak bir şey de yok demektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Belge ve kanıtların yorumu siyasidir. Tartışmalar bu yorumlar üzerinden yapılır. Belge ve kanıtların bir olayın nasıl, ne zaman, nerede olduğunu kanıtlar. Olaylar arasındaki neden sonuç ilişkilerini yorumlamak farklı bakış açıları nedeniyle farklı olur. Ama belge ve kanıt yok ise, üzerinde tartışılacak bir şey de yok demektir.

Bu senin algin. Ben bir kisinin bilgisine guveniyorsam kanit istemem ya da onun gorusu olarak tartisirim. Zaten bilgi alis verisi tartisma degildir.  

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Doğru, kanıtsız bilgi(!) ile bilgi alışverişi(!) yapanlar bolca var.

Olabilir bu bir bilgiye duyulan guven meselesi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eee, emperyalizme koca islam dünyasında tek başkaldıran ulus ve onun liderini hazmetmek zor tabii... Dinci, liberal, kimi bulurlarsa kötülettirecekler elbet. Şaşırılmayacak bir durum. Kurtuluş savaşı da aynı şekilde kürt teali, islam teali, ingiliz muhipleri, amerikan mandacıları üretilerek baltalanmaya çalışılmadı mı? Sevr konumuna tekrar dönmek için emperyalistler kullanabilecekleri herkesi yine kullanırlar, yine para saçarlar ve yine anti-propaganda yaptırırlar. Beşinci kolu yine çalıştırırlar. Özellikle petrol bölgelerine nüfuz etme ihtiyaçları giderek artıyorsa bir an boş durmazlar.

 

Anadolu'nun dünyanın kilidi olduğunu tarafsız her göz görür. Uzaylılar gelse ilk bu yarımada dikkatlerini çeker. Bu coğrafyada rahat yatmak söz konusu değildir. Bu coğrafya dünya durdukça rahatsız edilecektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Olabilir bu bir bilgiye duyulan guven meselesi.

Bunun bir peygambere, bir şeyhe, herhangi bir lidere, bir düşün adamına vs. güven duyulup, düşünce ve sözlerinin körü körüne kabul edilmesinden farkı nedir ? Ortaya kanıt ve belge koyamayanın fikri tarafımca kaale alınmaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunun bir peygambere, bir şeyhe, herhangi bir lidere, bir düşün adamına vs. güven duyulup, düşünce ve sözlerinin körü körüne kabul edilmesinden farkı nedir ? Ortaya kanıt ve belge koyamayanın fikri tarafımca kaale alınmaz.

Bir konuyu tikanmisken uzatmak sadece kendi dedigini kabul ettirmek icin mi?

 

Ben kisiye degil, bilgiye guvenden bahsediyorum. Zaten boyle bir guven yok ise, guven duymayan aksini ortaya koyar.

 

Mesela ben "Turkiye afrikadadir" desem ve sen kanit istesen, ben kanit sunmasam da, sen "bak burada Turkiye'nin nerede oldugu aciklaniyor; yani Afrika'da degil" demen; daha mantikli degilmi?

 

Yani "hayir bak Samsunda, Ataturk'e bir suikast hazirlanmamis" seklinde. Yalniz ne yazikki, Ataturk'un Samsuinda gecirdigi zaman tarihlerde yer almaz. Hemen Amasya genelgesine gecilir. Yani 19 mayis ile 21 haziran arasi yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir şeyin olmadığı kanıtlanmaz. Olduğunu iddia eden kanıtlamak zorundadır. Kanıtlı olmayan iddia bilimsel bilgi değildir. Bilimsel bilgi olmayana güven ile inanılmasını, doğruluğuna güvenilmesini istemek benim inancım doğrudur iddiasında bulunmaktır. İnançtır, saygı duyulur ama kabul edilmek zorunda olunmaz.

 

Zaten " Türkiye Afrika'"dadır benzetimi de, söz konusu iddianın ne derece güvenilir olduğunun itirafı olmuş.

 

19 Mayıs-21 Haziran arasının tarihte olmadığı iddiası da yine dinci - çakma tarihçilerden kulak dolgunluğu olsa gerek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu arada bir tarihçinin yaptığı Atatürk'e İngilizler ve diğerleri tarafından yapılan suikast girişimleri listesinde hem Samsun, hem de 19 Mayıs sonrası bir suikast girişimi var ama otelde falan değil.

 

Listeye şuradan ulaşılabilir :

http://blog.milliyet.com.tr/ataturk-e-suikastler/Blog/?BlogNo=65182
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Bu arada bir tarihçinin yaptığı Atatürk'e İngilizler ve diğerleri tarafından yapılan suikast girişimleri listesinde hem Samsun, hem de 19 Mayıs sonrası bir suikast girişimi var ama otelde falan değil.

 

Listeye şuradan ulaşılabilir :

http://blog.milliyet.com.tr/ataturk-e-suikastler/Blog/?BlogNo=65182

Olabilir. "O kadar kusur kadi kizinda da bulunur" :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

original.gif Kadı kızında bu kadar çok kusur olmaz.

 

Temeldeki büyük kusur, iddianın tam tersinin gerçek olması.

 

Atatürk'ü suikasttan koruyan İngilizler değil, suikastın arkasında olan ve planlayanlar İngilizler.

Ben " koruduklarini" soylemedim. "Suikasti planyayip vaz gectiklerini" soyledim.

 

Ayrica burada "ingilizler" diyerek hepsini ayni kefeye koymak ta yanlistir. Cunku onlar bunyesinde de milli hareketlenmeyi savunan notr algilayan ve karsi cikanlar vardir. Bu parlementoya ve kamuoyuna yansimistir. Hatta milli hasreketin lehine sonuclanmistir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben " koruduklarini" soylemedim. "Suikasti planyayip vaz gectiklerini" soyledim.

 

Eğer verdiğim kaynak okunmuş olsa, orada vazgeçme gibi bir durumun olmadığı, çatışma olduğu, Atatürk'ün tedbiren konvoyun arkasındaki arabalardan birinde yolculuk etmesi sayesinde kurtulmuş olduğu anlaşılmış olurdu.

 

Ayrıca, İngilizler demek dış politikada kararlar alma yetkisine sahip ve bu kararları alan İngiliz Hükümeti demektir. Karar alanların neci olduğu olayın adını ve niteliğini değiştirmez.

 

Bunun adı İngilizler Samsun'da Atatürk'e başarısız bir süikast düzenlemişlerdir.

 

Ve bu ilk de değildir. Verdiğim kaynakta diğer suikast girişimleri de var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eğer verdiğim kaynak okunmuş olsa, orada vazgeçme gibi bir durumun olmadığı, çatışma olduğu, Atatürk'ün tedbiren konvoyun arkasındaki arabalardan birinde yolculuk etmesi sayesinde kurtulmuş olduğu anlaşılmış olurdu.

 

Ayrıca, İngilizler demek dış politikada kararlar alma yetkisine sahip ve bu kararları alan İngiliz Hükümeti demektir. Karar alanların neci olduğu olayın adını ve niteliğini değiştirmez.

 

Bunun adı İngilizler Samsun'da Atatürk'e başarısız bir süikast düzenlemişlerdir.

 

Ve bu ilk de değildir. Verdiğim kaynakta diğer suikast girişimleri de var.

Evet iste bu karar alma yetkisinde kisisel husumeti ve nefreti olan Lloyd George baskadir, her turlu ona karsi olan parlemento ve beitish halki baskadir. Sonucta galip gelen de onca cabasina ve verdigi yunan destegine ragmen, parlemento ve halk olmustur. 

 

O yuzden de britanya milliyetci hareket ile fiziksel savasima girmemistir.

 

 politics.ankara.edu.tr/dergi/rybook/8/Oya_B_Koymen.pdf

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Demokrasi vesayete galip geldiginden beri dunyanin her bir parlementosunda savas kiskirticisi ve yanlisi parlementerler her zaman olmustur ve olacaktir.

 

En son Suriye'ye askeri saldiri konusunda da bunu destekleyen parlemento uyeleri olmustur.

 

Onemli olan parlementonun ve ulke toplumunun ortak dusuncesinin baristan demokrasiden yana olarak karar almasi ve cozumu diplomatik alanda aramaya karar vermesidir.

 

Iste kurtulus savasi verilen donemde de durum aynidir. Kararlar da isgal kuvvetlerinin bir uyesinin yapmak istedigi ile degil, ulke parlemento ve halkinin karari ile alinmis ve uygulanmistir.

 

Demokrasinin otokrasiye olan farki da buradadir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peki, halk neden savaşılmasını istememiş ?

Bugun neden Suriye icin istemiyorsa ayni nedenden.

 

Baristan yana oldugu ve sorunlarin diplomatik olarak cozumlenmesini istedigi icin.

 

Ayrica Canakkale savasi cok yeni ve orda bir suru halkin asker kaybi var ve aci yasamis.

 

Bu aciyi bir daha yasama olanagi olmasi ve bu yasanacak yeni acinin bir sey getirmeyecegi.

 

Baska nedenlerde olabilir.

 

Ayrica genelde savas isteyenler bundan cikari olanlardir. Halk savas istemez. Tabiki hak ve ozgurluklerini yasadigi yeti ve yasamini elinden almak istersen de savasir.

 

Kurtulus savasi onlar acisindan boyle bir icerikte degildir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.