Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Kur'an: Tekellüm-ü İlâhi (Yüce Yaratıcının konuşması. İzahı önceki mesajlarda genişçe yapıldı..)

 

Kâinat: Konuşan kitap ( Yani bir dost, bir tanıtıcı, bir yardımcı...)

 

Her ikisi de Allah'ın vahyidir (Allah'ın öğretmesidir..). Aralarında karşılıklı ve sürekli ilişki vardır. Kur'an, kâinatı tefsir eder (Kainatı anlatır, açıklar) ; kâinat, Kur'an'ın davasına bürhandır (Delildir. Evet doğru sözlüsün der..)

 

- Kâinat, Kur'an'ın rehberliğinde okunur. Kur'an'ın davasına da kâinat şahitlik eder.

 

- Kur'an Allah'ın İlm-i Ezelîsinden gelir ve her zaman "taze nazil oluyor" gibi okunur. (Yani Her Daim Günceldir. Diridir. Aktiftir..)

 

- Kur'an, Allah'ı İsimleriyle bildirir. Kâinat da bu gaybî haberin doğruluğuna, kendisini Yaratanın İsimlerini ilân ederek şahitlik yapar. Böylece, marifetullaha (Allah'ı tanımaya) ulaşmak için bir metodoloji çıkar.

 

- Dini ilimler ile fen bilimleri birbirleriyle öyle kaynaşırlar ki, aralarında alan farkı kalkar; din ilimleri ve fen bilimleri ayırımı anlamsızlaşır.

 

 

Yahu sen bu saçmalıklara tez mi diyorsun? Ciddiye alınabilecek, elle tutulabilir tek bir cümle dahi yok burada...

 

Önce Kur'an'ın evren hakkında size ne verdiğini söylemeniz gerekir...

 

Yazdığınız mucize safsatalarının adresi :

 

-http://www.kuran-ikerim.org/subpage.php?s=quran_read&id=21&op=2-

  • Cevaplar 114
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

yam yam sizin darwinde canlıların maddesinin su olduğunu söylüyo neolcak şimdi?

 

Tevrat Tekvin 1:2-9.

 

"Suların yüzü üzerinde Allahın ruhu hareket ediyordu: Allah 'suların ortasında kubbe olsun, suları ayırsın' dedi ve Allah kubbeyi yaptı. Altta olan suyu üstte olan sudan ayırdı ve Allah kubbeye 'gök' ve alttaki kuru toprağa 'yer' dedi."

 

Enbiya 30 : İnkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?

 

İşte, sudan yaratılma hikayesinin kaynağı...

 

Genesis

 

1 Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.

 

2 Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu.

 

3 Tanrı, "Işık olsun" diye buyurdu ve ışık oldu.

 

4 Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı.

 

5 Işığa "Gündüz", karanlığa "Gece" adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu.

 

6 Tanrı, "Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın" diye buyurdu.

 

7 Ve öyle oldu. Tanrı gökkubbeyi yarattı. Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı.

 

8 Tanrı kubbeye "Gök" adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ikinci gün oluştu.

 

9 Tanrı, "Göğün altındaki sular bir yere toplansın ve kuru toprak görünsün" diye buyurdu ve öyle oldu.

 

10 Kuru alana "Kara", toplanan sulara "Deniz" adını verdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.

 

11 Tanrı, "Yeryüzü bitkiler, tohum veren otlar ve türüne göre tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları üretsin" diye buyurdu ve öyle oldu.

 

12 Yeryüzü bitkiler, türüne göre tohum veren otlar ve tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları yetiştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.

 

13 Akşam oldu, sabah oldu ve üçüncü gün oluştu.

 

14-15 Tanrı şöyle buyurdu: "Gökkubbede gündüzü geceden ayıracak, yeryüzünü aydınlatacak ışıklar olsun. Belirtileri, mevsimleri, günleri, yılları göstersin." Ve öyle oldu.

 

16 Tanrı büyüğü gündüze, küçüğü geceye egemen olacak iki büyük ışığı ve yıldızları yarattı.

 

17-18 Yeryüzünü aydınlatmak, gündüze ve geceye egemen olmak, ışığı karanlıktan ayırmak için onları gökkubbeye yerleştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.

 

19 Akşam oldu, sabah oldu ve dördüncü gün oluştu.

 

20 Tanrı, "Sular canlı yaratıklarla dolup taşsın, yeryüzünün üzerinde, gökte kuşlar uçuşsun" diye buyurdu.

 

21 Tanrı büyük deniz canavarlarını, sularda kaynaşan bütün canlıları ve uçan varlıkları türlerine göre yarattı. Bunun iyi olduğunu gördü.

 

22 Tanrı, "Verimli olun, çoğalın, denizleri doldurun, yeryüzünde kuşlar çoğalsın" diyerek onları kutsadı.

 

23 Akşam oldu, sabah oldu ve beşinci gün oluştu.

 

24 Tanrı, "Yeryüzü türlü türlü canlı yaratıklar, evcil ve yabanıl hayvanlar, sürüngenler türetsin" diye buyurdu. Ve öyle oldu.

 

25 Tanrı türlü türlü yabanıl hayvan, evcil hayvan, sürüngen yarattı. Bunun iyi olduğunu gördü.

 

26 Tanrı, "İnsanı kendi suretimizde, kendimize benzer yaratalım" dedi, "Denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, evcil hayvanlara, sürüngenlere, yeryüzünün tümüne egemen olsun."

 

27 Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı.

 

28 Onları kutsadı ve, "Verimli olun, çoğalın" dedi, "Yeryüzünü doldurun ve denetiminize alın; denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, yeryüzünde yaşayan bütün canlılara egemen olun.

 

29 İşte yeryüzünde tohum veren her otu ve tohumu meyvesinde bulunan her meyve ağacını size veriyorum. Bunlar size yiyecek olacak.

 

30 Yabanıl hayvanlara, gökteki kuşlara, sürüngenlere - soluk alıp veren bütün hayvanlara - yiyecek olarak yeşil otları veriyorum." Ve öyle oldu.

 

31 Tanrı yarattıklarına baktı ve her şeyin çok iyi olduğunu gördü. Akşam oldu, sabah oldu ve altıncı gün oluştu.

 

 

İşte inancınızın kaynağı....

Gönderi tarihi:

Daha önce GECEKUŞU benzer ithamlarda bulundu.. İspat istedim . Yapamadı...

 

Yazdığım bir çok şeyi kendi katkılarımla ve araştırmalarımla yazıyorum dedim. Ve Yazdığım metinlerden örnekler vererek İnternet adresi istedimm.. Birebir metinleri gösterin dedim hani nerede???

 

Şimdi yam yam ALLAH VAR kısmında sana cevap verdim. Baktım makalenin tümümü anlayamıyorsun kısa bir FORMÜLASYONDAN bahsettim??

 

Haydi sen de benzer bir Formülasyon getir dedimm?

 

Buraya cevap yazacağına oraya formülasyonla bir açılım getirirsen sevinecem artık...Habire yorum yorum inkar inkar..

 

Ve yam yam diyorum ki Benim oraya yazdığım tezi HY 'nın sitesinden tam olarak bir bütün olarak göster...??

 

Görelim ne kadar dürüst ve tutarlısın...?

 

Bekliyorum...Bİrşeyleri iddia ediyorsanız ispat edeceksiniz..İspat...?

Terapi

 

 

Evet yam yam habire aynı şeyleri tekrarlamayı bırak ta bana adres ver?

HY dedin bekliyoruz??

 

Lütfen dürüst ol..

 

Senin yazdığın adres Kur'an-ı Kerim Mealleri olan bir yer....

 

Artık ciddi ciddi olayları çarpıtmayı bırakında iddialarınızın arkasında durun....?

Gönderi tarihi:

Evet yam yam habire aynı şeyleri tekrarlamayı bırak ta bana adres ver?

HY dedin bekliyoruz??

 

Lütfen dürüst ol..

 

Senin yazdığın adres Kur'an-ı Kerim Mealleri olan bir yer....

 

Artık ciddi ciddi olayları çarpıtmayı bırakında iddialarınızın arkasında durun....?

 

Bu sizin alıntı yaptığınız gerçeğini değiştirir mi sayın terapi? İfadelerinizin kendi çıkarımlarınız olduğunu söyleyerek yaptığınız sahtekarlığı örtbas eder mi? (Daha ağır ifadeler kullanmak istemiyorum) İletinizin birebir kopyasının olduğu adres istediniz, gösterdim...

 

-http://www.kuranmucizeleri.com/bilimsel_mucizeler_20.html-

 

Buyrun H.Y'nin işlemiş olduğu konu... H.Y. safsatası olduğunu söylerken uydurmadığımın kanıtıdır...

Gönderi tarihi:

Sayın "yam yam" arkadaş. Öncelikle efendi olmanızı ve şahsıma yönelik kullandığınız cümlelere dikkat etminizi tavsiye ederim. Seviyenizi düşürmeyin "sahtekar" kelimesi çok yakışıksız bir kelime.Size yakıştıramadım.

 

Hırçınlaşmaya başladınız neden acaba? Çok ilginçç

 

Neyse

 

Yalan söylemeyin sayın "yam yam" dürüst olun... verdiğiniz adres Kur'anın Bilimsel Mucizeleri Korunmuş Tavan....Ne alaka anlayamadım. Bizi akılsız mı zannediyorsunuz...

 

 

(Daha önce GECEKUŞU benzer ithamlarda bulundu.. İspat istedim . Yapamadı...) Verdiği adresler senin gibi ezber adreslerdi. Ama o adreslerde ispat edici bilgiler yoktu...

 

Şimdi

 

 

Benim oraya yazdığım tezi HY 'nın sitesinden bul ? göster? Tam olarak ta istemiyorum. Haydi? kısmi olarak aktar?

 

Bu arada tezimiz inancımızın bir savunmasıdır.... Gene kişiselleştirme gayretleri naparsız elinden bir tek bu geliyor...(Tezin kaynakları iseAyetler, risaleler ve islam düşünürleri ve yabancı düşünürlerdir . Hepsini tek tek referans olarak verdik iyi oku...)

 

aktarım Tamamen bitince isteyenlere word dosyası olarak verebiliriz. Kendi içersinde tutarlı bir makaledir. HY nın sitesindede yoktur....

 

Gene aynı şeyi yapmaya kalkma bu sefer olayları çarpıtma....

 

Verdiğin adres yanlış yam yam

 

Görelim ne kadar dürüst ve tutarlısın...?

 

Bekliyorum...Bİrşeyleri iddia ediyorsanız ispat edeceksiniz..İspat...?

 

Terapi

Gönderi tarihi:

gerçek olmuş bir masal da benden gerçekleşmiş olduğu için masal denmez ama madem masal seven var bizde maal diye anlatalım

 

bir müslümanla ateist yürürler sonra bir akan suyun yanından geçerken müsşüman ateiste bu suyun nerden geldiğini sorar arkadaşı dağın altından geldiğini söyleyince müslüman dağın altına nerden geldiğini sorar

arkaşı büyük nif dağından geldiğini söyler müslümanda nif dağına nerden geliyo der ve ekler

 

şimdi biz nif dağından akan suyu bir yere tıoplasak bir yılda nif dağı kadar olur dağın içinden gelseydi dağ boşalırdı.Pekiya yüzlerce yıl bu su nerden geliyo.

 

Ateist genç de

siz allahtanmı geliyo demek istiyorsunuz der ve ekler yaw siz Allah diye bir şey uyduruyorsunuz.

bak

toprak bir hava iki su üç ziya(ışık güneş) dört

müslüman yaa der bunlar mı yapıyo

ateist evet der bunlar yapıyor

 

musa bi tamam o zaman sana bir şey soracağım der

toprakta mide varmı

yok

havada varmı

yok

su da varmı

yok

güneşte varmı

yok

 

peki ya o zaman nasıl oluyorda dört tane midesiz toprakta midelinin yiyeceği şeyi nasıl bilir de yapar

buraya mideyi kim koyduysa meyveyi de o yapar.Şimdi söyle bakalım buraya mideyi hangisi koydu.

Havamı toprakmı sumu güneş mi.

 

müslüman devam eder şimdi bak

sana dört ağaç söyliyeceğim

 

biri elma biri mandalina biri limon biri de zeytin

şimdi elmayı alır kıtır kıtır yersin

mandalina yı yerken şimdi bu ağaçların dördü de odun öyl değilmi şimdi bu mandalina ağacı insanı tanırmı?dermi ben elma gibi değlim dilim dilim yiyeyimde insanlar beni yerken üstünü batırmasın diye insanı tanır mı bu odun tanır demesi için insanın odun olması lazım. :D

 

şimdi limon ağacı şimdi sabaha çoba yapacağımızı bu odun bilirmi ki desin ben elma gibi değilim de bari sıkarak geliyim beni çorbaya salata ya sıksınlar..

Müslümanın buraya kadar konuşmasından sonra ateist yaaa Allah(cc) var galiba der müslümanda içinden üstadın küfrü daim olanı acaba ya çevirsen kardır sözünü söylüyordu.

 

Şimdi bak dedim müslüman zeytin ağacında bir kilo zeytin topla götürüp sıktır 20 litre yağ çıksın şimdi sen gidipte zeyrinni başına zeytin ağacı abim sana teşekkür ederim senden 20 litre yağ aldım yemeklerde kullancam

şimdi o ağaç lisanı hal ile sana derki ey ****** ben de yağ yokki istersen dene çiçeğimi filizlerimi kaynat bir gıram yağ bulamassın eğer sen bu yağı rabbinden değilde benim gibi odundan bilirsen

odunun akibeti yanmaktır senin gibi odunuda akibeti cehnnem ateşide yanmaktır.

 

bu dediklerinden sonra ateist

yaa benim şuana kadar okuduklarım allak bullak oldu der.

Peki yader ateist söyle bana biz öldükten sonra dirilecekmiyz?

müslüman evet der dirileceğiz der ve ekler şimdi biz zalimide güzwelide aynı kabre kyuyoruz şimdi zalim cezasını kulluk yapan mükafatını almasa olurmu.Müslüman devam eder

şimdi sen inşaata iki işçi alsan ve onların yaptıklarını takip etsen biri sırt üstü ve gözünün önünde bazı mallarından çalsa yatsa öbürü hakkıyla çalışsa bunlara hak ettiği şekilde muamele etmezmisin der.

Ateist evet ederim der.

 

Müslümanda cenabı hak da öyle der

ateist sorar senin tahsilin ne

müslüman ilkokul olduğunu söyler

ateist bak ben ünüversite mezunuyum der ve devam eder.

Şimdi der ben öldüm aradan bin yıl geçti(olurmu olur)

bende ne et kaldı ne ekmik kaldı ben tamamaen eridim benim hüzrelerimden atomlarımdan dna larımdan...(üniversite mezunuya ilmi terim kullanıyo)ot çıkıt bu otu bi kısmını koyum yeni bi kısmını keçi yedi bi kısmını keklik yedi.Artık ben dağınık yerlerdeyim masıl dirileyim?

müslüman sorar sen kaç yaşındasın

cevap:19

peki ya söyle 20 sen önce neredeydin

19yıl +9 ay=<20

cevap:yoktum

müslüman da şöyle der

sen vardında dağınık yerlerdeydin. :D

nsıl der.

müslüman konyanın bulgurunda ödemişin fasulyesinde diyarbakırın karpuzunda karadenizin fındığındaydın annen baban yediler toplanıp sen meydana geldin. :D

 

şimdi düşün o kdar dağını k yerden seni toplayıp anne karnında öyl eibr şekil veriyorki yaratmış olduğu altı milyar insandan farklılığın oluyo düşün herkesin burnu gözü aynı yerde ama benzemiyoruz bu usta yok kabul edilirmi ya der.BU ustalık sebeplerden beklenirmi ya der.ve bunları derken göz yaşları yanaklarını ıslatır.Devam eder kızda süt varmı yok sen doğduğuunda rabbim buyur kulum sana ikitane süt kaynağı diyen rabbinin kudretini sebeeplere bağlamak olurmu yaa hem anne vücudunda kan idrar vs. büssürü sıvı varken onlara karışmadan saf ve temiz anne sütünü gönderiyor ve buyur kulum diyor bu Allah yok kabul edilirmi

ateis

ulen biz herşeyi çok yanlış anlamışız ben Allah a inandım namazı ayakta ne okunur otururken ne okunur farzı sünneti bana öğretin ben müslüman olucam.

Gönderi tarihi:

ateis

ulen biz herşeyi çok yanlış anlamışız ben Allah a inandım namazı ayakta ne okunur otururken ne okunur farzı sünneti bana öğretin ben müslüman olucam

 

 

Bu olay gerçekten olmuşsa bu ateiste yazık olmuş.Tüh şimdi ona islam diye hadisleride öğretecekler güya inkarcılıktan kurtuldu ama bu sefer hurafelere inananacak

 

Ateist arkadaşla bir önerim var.Eğer hadislerede inanacaksanız hiç inanmayın ateist kalın daha iyi

Gönderi tarihi:

1.Bu olay gerçekten olmuştur.

2.Hadisler lüzumludur İslama göre senin yaptığına anlam vermiyorum

biz ayetlerlede ispatladık sende kendine göre ispıtladın ancak bu yaptığın çok yanlış.

3.Sen benim inancımın bende senin innancının yanlış ve eksik olduğunu

düşünüyoruz.Ancak ben senin yazdığın bu şeyin aynısını senin inancını için söylemiyorum bu senin eksikliğin olmadığını değil benim yüzeliğimi değil benim inancımın yüceliğini gösterir.

4.misal ben allahı kabul eden acak resulünü kabul etmeyen birine (islam ggöre müslüman olmasa bile) ben gidip te böyle yapacağına ateist ol demem bu hükmü ne hakla verirsin bak kardeşim bu uyarım senin iyiliğin içindir birşeyi konuşmadan önce üç kez düşün bende hata yapıyorum ama birbirine benzer üç hata yaptın.Healde yaptığın sana göre çok güzel devam da edeceksin.Ancak unutma güzel ahlaka uymayan İslama uymaz.

3.Şimdi islamdaki hadisi namazı aklende islamende kanıtlarız biiznilalh ancak kardeşim sende ön yargılılık gördüğüm için tartışmaay girmek istemiyorum çünkü sonucunda istemediğim düzeyde konuşmaların oluyor.

Gönderi tarihi:

ateis

ulen biz herşeyi çok yanlış anlamışız ben Allah a inandım namazı ayakta ne okunur otururken ne okunur farzı sünneti bana öğretin ben müslüman olucam

Bu olay gerçekten olmuşsa bu ateiste yazık olmuş.Tüh şimdi ona islam diye hadisleride öğretecekler güya inkarcılıktan kurtuldu ama bu sefer hurafelere inananacak

 

Ateist arkadaşla bir önerim var.Eğer hadislerede inanacaksanız hiç inanmayın ateist kalın daha iyi

 

Bu yazıyı yazan insana ne denilebilir ki...

 

Ama benim ilk aklıma gelen asla müslüman denmeyeceğidir!!!

 

Sen ancak kendini kandırırsın...

Gönderi tarihi:

kendini haksöz diye tabir vatandaş önce 'hakk' ı ögrensin ondan sonra kimin 'söz' ünün hurafe oldugu hakkında yorum yapsın. hurafeleştirdiği habibullah makamında ki şahıs, hani kuranda "seni alemlere rahmet diye gönderdik" denilen, hani onun yüzü suyu hürmetine beden bulduğumuz ve daha ötesi onun nurundan bir parçaya nail olduğumuz kişinin söylediklerine hurafe demek saçmalıktır. kesin bu söylediğini de kendini prof diye nitelendiren sapkın hocalardan birinden öğrenmiştir. kendi aklını kullanıp bişeyler yazma zahmetinde bulunsaydı hakikati muhakkak görecekti. son olarak diyecegim hz. muhammed'siz (sav) islam yumurtasız omlete benzer, yumurtasız omlette omlet değildir başka bişeydir. [/size] [/size]

Gönderi tarihi:
ateis

ulen biz herşeyi çok yanlış anlamışız ben Allah a inandım namazı ayakta ne okunur otururken ne okunur farzı sünneti bana öğretin ben müslüman olucam

 

 

Bu olay gerçekten olmuşsa bu ateiste yazık olmuş.Tüh şimdi ona islam diye hadisleride öğretecekler güya inkarcılıktan kurtuldu ama bu sefer hurafelere inananacak

 

Ateist arkadaşla bir önerim var.Eğer hadislerede inanacaksanız hiç inanmayın ateist kalın daha iyi

 

vah vah ki ne vah

bence sende hadisleri reddediceğine ateist ol daha ii

var mı böle bi mantık allah aşkına yaa

hadisler hurafe değildir ama hadi öle diyelim

yinede hurafelerle beraber Allah'a inanmak onu inkar etmekten çok daha iidir

en azından başlangıç yapmış değil mi?

Gönderi tarihi:

***

Sevgili 'ahirzaman' :)

Ateistlerin ne kadar kararsız yâda Müslümanların ne kadar akıllı olduklarını hicveden

Ateist-Müslüman hikâyeleri anlatarak yapabileceğiniz tek şey kendinizi avutmaktır.

Bu hikayeleri okuyan yâda dinleyen bir Ateist bunlara masal gözüyle bakar,

sizler de kıssadan hisse olarak değerlendirirsiz.

 

Ateistler, bu tür masallarda anlatıldığı gibi,

öyle kararsız ve kavramları akıl süzgecinden geçirmeden kabullenecek yapıda insanlar değildirler…

 

 

Çünkü Ateist Olmak,

 

BİR SEÇİM MESELESİ DEĞİLDİR.

 

MANTIĞIN SENİ TANRI KAVRAMINA İNANDIRIR YA DA İNANDIRMAZ…

 

Buda anlattığınız bu masallarda olduğu gibi kafaya saksı vurarak

yâda yaradılış efsanesini kelime oyunları yaparak tersten mantık yürüterek olmaz…

 

İçinde bulunduğumuz toplumda yaşayan ateistler, Ateist bir toplumda yaşadıkları için değil,

Çevresinde hemen hemen herkesin ben Müslüman’ım dediği, okular da din dersleri okuyarak,

kuranı ve dinler felsefelerini, dinler tarihini araştırarak, din üzerine yazılmış makaleleri inceleyip,

tartışma programlarında ilahiyatçıları dinleyerek, bunların sonucunda tanrı diye bir olgunun gerçek olduğuna dair

 

EN UFAK BİR KANIT göremedikleri için “Ateist” olurlar…

 

Öyle, Nüfus cüzdanında İslam yazdığı için yâda

herkes Müslüman o zaman demek ki ben de Müslümanım der gibi Ateist olunmaz.

Sizin hicvettiğiniz bu masallar kendini akılı sanan birilerin akıl yoksunluğunu sergilemekten başka bir şey değildir.

 

Bir kişi kendini Ateist olarak tanımladıktan sonra değil bu tür akıl yoksunu mantık oyunlarını

kendi çıkarımlarını bile sürekli sorguladıkları için, bu tür dayatma ve yaklaşımlara gülümseyerek bakarlar…

Onlar sizin sandığınız gibi boş ve safsatalara hemen inanacak akıl yoksunu değil,

İstinasız her şeyi ve her kavramı araştırıp sorgulayan,

Akıl süzgeçlerinden geçirdikten sonra bir karara varan aklı başında insanlardır.

 

Aklı başında ( özenti olmayan ) bir Ateist tanrının olmadığına EMİN olduğu için Ateist olmuştur.

Ateizm bir tarikat, örgüt, takım ya da inanç falan değildir.

Tanrının var olduğunu ve teist kavramları reddeden,

kimsenin baskısı ve istemiyle değil kendi aklı ve mantığıyla ulaştığı sonuçları kabul eden bir yaklaşımdır…

 

Başkalarının İradesi ile seçilmez, Aklının seni götürdüğü bir noktadır sadece.

 

 

Örneğin sen,

 

Senin inanmama şansın var mı?

Şimdi inanmamayı seçsen, kafandaki tüm tanrı inancı yok olacak mı?

Kendine kabul ettirebilecek misin tanrının olmadığını?

Çok uzun süre düşünsen üzerinde ve araştırsan belki... Büyük bir ihtimalle de emin olamayacaksın.

Çünkü senin beynin o yönde çalışıyor ve doğal olarak inançların ve seçimin bu yönde.

 

İnançlı biri olarak içinde şüpheler varsa araştırır düşünür belki sonunda Ateist olabilirsin.

Ama Ateist olmayı seçmek değildir bu, inancın kaybolduğu için otomatikman Ateist olmuşsundur.

Ateist olmak demek Müslüman mı olayım, Hıristiyan mı olayım şekli bir seçim değildir kesinlikle .

 

Özetle nasıl ki seni bu kabulleniş ve inanıştan geri döndürecek bir baskı yâda yaklaşımın başarılı olması söz konusu değilse,

Anlatılan bu gerçek dışı, çocuk beyniyle üretilmiş masallardaki yaklaşımlarda

Ateist olmuş bir kişiyi Müslüman yapmaya yetmez…

 

İnanmamak, inkâr etmek değildir. Mantıklı bulmamak, aklının almaması durumudur.

 

O yüzden İradeniz var seçebilirsiniz saçmalıklarından sıyrılarak artık gerçekleri görün biraz,

 

O zaman bu deli saçması masallarla kendinizi avutmak yerine

cenneti elde etmek için ne yapmanız gerektiği gerçeği üzerine kafa yorup,

inançlarınızı birilerine dayatmak gibi sonuçsuz ve lüzumsuz baskılardan vazgeçebilirsiniz!

Çünkü kimse size aman gelinde Ateist olun diye bir baskı yâda yaklaşımda bulunmuyor!

 

 

*tna

***

Gönderi tarihi:

Bir kere bu terapi'nin tezi değildir. Her zamanki H.Y. safsatalarından biridir. Gerekli açıklamayı yaptım. Bazı gerçekler hoşunuza gitmeyebilir. H.Y. nin şarlatanlıklarını defalarca ortaya koydum. Laf ebeliği yaptığım tamamen sizin hüsnükuruntunuz.

 

H.Y'ya sadece şarlatan demekle yetiniyorsun peki neye göre şarlatan diyorsun, ortaya delil koyman gerekmez mi? Şu şu yazdıkları yanlıştır çünkü aslında öyle değil böyledir zira......gibi dikey açıklamalar..bekliyoruz

Gönderi tarihi:

allahın varlığına inanmak saçmalıktır diyen arkadaşlar herşeyin tesadğflerle oluştuğunu söylemek saçmalık değilmi....

tesadüflere inanmaktansa bir yaratıcının varlığına inanmayı tercih ederim....

 

ateistler zaten ateizm=saçmalıktır, bunu kabul ediyorlar..

Gönderi tarihi:

 

ateistler zaten ateizm=saçmalıktır, bunu kabul ediyorlar..

 

 

BAY DİLKU; AKLINIZDAN VE BOYUNUZDAN BÜYÜK LAFLAR EDİYORSUNUZ...

 

Kendi beyninizdeki saçmalıkları başkalarına yamamanız.

 

Sizin ne kadar saçma olmayan bir insan olduğunuzu göstermez...

 

Sadece ne kadar saçma düşündüğünüzü ve saçmalıklarınızı sergilersiniz...

 

Ve siz ne dediğini bilmeyen saçmalamayı meziyet sanan bir insan olduğunuzu bu iletinizle sergilemiş oldunuz!..

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...ndpost&p=221286

Gönderi tarihi:

Ateistlerin çarpıtmalarına rağmen İslâmiyet bütün sadeliği ve yeniliğiyle beraber apaçık ortadadır. Kendisine ateistlerce (özellikle materyalistler) atfedilen olumsuz niteliklerin çok uzağında, çağımız insanına bir umut olma özelliğini muhafaza etmektedir.

 

İnsanlığa hitap eden din (İslâmiyet) ateistlerin düşündüğünün aksine ne bir ideoloji, ne sadece ekonomik ve politik bir yapı, ne de felsefî bir dünya görüşüdür. O evreni ve canlıları kucaklayan, bütün insanları insan olmak bakımından hoşgörüyle karşılayan, onları dili, rengi, kültürü, sosyal statüsü, ekonomik durumu, cinsiyeti, nesebi ya da geçmişiyle yargılamayan tek Tanrı inancını savunan, putperestliği yıkan ve yeryüzünde adaleti amaçlayan engin bir inanç sistemi ve hayat düzenidir. Büyüklüğü ve kucaklayıcılığı içerisinde yaşamın her alanıyla ilgili olarak bizlere temel ilkeler sunan, hayatî konularda çözüm yolları öneren evrensel bir değerler sistemidir. Canlılara şefkatle yaklaşılmasını isteyen, insanlar arasında iyiliği ve dürüstlüğü tavsiye eden ve maddi âlemin geçici olduğunu düşündüren bir yaşam tarzıdır. Bu anlamda İslâmiyet herhangi bir teorisyenin zihnine sığacak kadar dar olmadığı gibi, bütün varlığa, tarihe, toplumsal yapıya ve insanlığa idelojilerin yaptığı gibi tek bir ilkeyle yaklaşacak kadar da sığ bir bakış değildir.

 

 

Sosyal alanda toplum ve fert dengesini gözeten İslâmiyet, hem ferdin hem de toplumun haklarını koruyan, toplumsal düzenin yanında bireysel hakların da savunucusu olan ilâhî bir dindir. İslâm birtakım ideolojiler gibi toplumla fert arasında uçurum oluşmasına imkân tanımamış, birini diğerine feda etmemiştir. Hukukta adalet ve eşitlik ilkesini esas almış bütün insanların bunlara her koşulda riayet etmelerini tavsiye etmiştir.

 

 

İslâmiyet çalışmayı, ticareti, dürüst yollarla para kazanmayı teşvik etmiş, aldatmayı, yalanı, sömürüyü ve borçluyu ezmeyi ise şiddetle yasaklamıştır. Bilimde araştırmayı ve tecrübeyi teşvik etmiş, hurafelerin, bâtıl inançların ve kâhinliğin şiddetle karşısında yer almıştır. Yönetimde danışmaya ve seçime önem vermiş, idarecileri de halkın hizmetçisi olarak görmüştür. Halkına zulmeden yöneticilere, krallara, sultanlara, diktatörlere lânet okumuş, onları müşfik ve merhametli olmaya çağırmış yönetimde yaşlı, yoksul, kimsesiz ve zayıfların kollanmasını tavsiye etmiştir.

 

 

İslâmiyet her türlü egoizmi ve ırkçılığı reddetmiş, bu amaçla öldürmeyi ve zulmetmeyi reddetmiş, bir başkasının canına, malına, ailesine, inancına ve özel yaşamına müdahale edilmesini de yasaklamıştır. Müslümanlara, müslüman olmayanların inançlarına da saygı göstermelerini ve kesinlikle bir başkasının inancına kötü söz söylememesini tavsiye etmiş, kimseye de inanç konusunda baskı yapılmamasını öğütlemiştir.

 

 

İslâmiyet günlük ibadetin temiz olan her yerde yapılabileceğini belirtmiş, bu iş için herhangi bir mekân şartını koşmamıştır. Namaz, oruç, zekât ve hac gibi belli şekil ve zamanlarda yapılması zorunlu olan ibadetlerde dahi insan vücudunun ve psikolojisinin yapısını göz önünde bulundurmuş, hastalık, bilgisizlik, tehlikelidurum, çocukluk, yaşlılık, unutkanlık vb. durumlarda kimseyi sorumlu tutmamıştır.

 

 

İslâmiyet inancın kul (insan) ile Tanrı arasındaki bir mesele olduğunu belirtmiş bu konuda olumlu ya da olumsuz dış müdahaleyi yasaklamıştır. Âlimlere büyük önem vermesine rağmen, onlar dahil olmak üzere kimsenin Tanrı adına söz söyleyemeyeceğini ve insanlara dayatma yapamayacağını ifade etmiş, hıristiyanlıkta görüldüğü gibi ruhban sınıfına da (klerikal yapılanma) imkân tanımamıştır.

 

 

İslâm ibadetlerde dahi insanla Tanrı arasına kimsenin giremeyeceğini belirtmiş, insanlar arasında hiçbir kimsenin bir diğerini cennete ya da cehenneme gönderme yetkisinin bulunmadığını ifade etmiştir. Din âlimi dahi olsa kimsenin din adına affetme ya da ceza verme durumunda olmadığını söylemiştir.

 

 

İslâmiyet ibadetlere büyük önem vermekle birlikte insanların bunların eksikliğinden dolayı ümitsizliğe ya da karamsarlığa kapılmalarını da iyi görmemiş bir an önce bu tür insanların kendilerini toparlamalarını tavsiye etmiştir. İslâmiyet çeşitli gerekçelerden dolayı alkol, uyuşturucu ve kumar gibi alışkanlıklara kapılanların da kendilerini bırakıp, dinden uzaklaşmamalarını istemiş, zor olsa bile bu tür alışkanlıkların tedrîcen sona erdirilmesi gerektiğini hatırlatmıştır. İslâmiyet ümitsizliği de yasaklamıştır. Geçmişi ve yaptıkları ne olursa olsun bir insanın Tanrı’ya dönebileceğini ve yaşamın her safhasının da bu iş için güzel bir fırsat olduğunu ifade etmiştir.

 

 

Görüldüğü gibi İslâmiyet gerek bireysel, gerek toplumsal ve gerekse evrensel açılardan mutluluğun temini yönünde ilkeler ortaya koymuş, niçin var olunduğu ve nereye gidileceğine dair getirmiş olduğu açıklamalarla insanlara bir vizyon sunmuştur.

 

 

Ateizmin ise insanlara bir vizyon sunması ve varlık alemiyle ilgili tatmin edici açıklamalar getirmesi bugüne kadar mümkün olmamıştır. Sadece niçin var olduğumuzla alâkalı olarak değil ayrıca nasıl var olduğumuz ve nereye gideceğimizle ilgili olarak da ateizmin sunacağı bir şey bulunmamaktadır. Doğrusu ateizmden böyle bir izah beklemenin de anlamı yoktur. Çünkü kendisi reaksiyoner bir tavırdır. Sistemli ve ahenkli bir dünya görüşü ortaya koymak yerine dine ve Tanrı inancına karşı eleştirel bir tutum takınmakla yetinmiştir. Ortaya yeni bir şey koyamadığı gibi insanların ufkunu açacak, onlara ümit verecek ve geleceği aydınlatacak bir sistem de sunmamıştır.

 

 

Yukarıdaki durum ideolojik ateizm için de söz konusudur. Orada dahi her türlü dayatmaya ve fikrî doğmatizme rağmen tıkanma olmuş ve insanların yeni arayışlara girdiği gözlenmiştir. Hâlâ bir kısım insanların teorik olarak ideolojik ateizmden vazgeçmemiş oldukları gözlense de sonuç itibariyle onların da özeleştiri de bulundukları bilinmektedir.

 

 

Her şeye rağmen İslâmiyet bütün sadeleği ve çekiciliği ile insanlığın önünde durmaktadır. Geleneğin ve değişik kültürlerin her türlü olumsuzluğuna rağmen İslâmiyet'in öz kaynakları (Kur'an ve Hz. Peygamber'in dinle ilgili sözleri) bizlere tarihi kaynaklarca ulaştırılmıştır. Görünen o ki geleneğin bizlere sunduğu İslâmla kaynakların bizlere anlattığı İslâm arasında da azımsanmayacak ve küçümsenmeyecek farklılıklar bulunmaktadır.

 

 

Özünde barış, kardeşlik, erdemlilik, temizlik, insan severlik ve hoşgörü olan İslâm ne yazık ki günümüzde, olduğundan farklı bir şekilde sunulmuştur. Bütün insanlığa hitap ettiği halde özellikle Ortadoğudaki bazı toplumların gelenek ve kültürleriyle özdeşleştirilen İslâm, kendine en fazla ihtiyaç duyulduğu bir asırda kenarda kalmış ve modernitenin ihtiyaç duyduğu manevi boşluğu doldurmasına müsade edilmemiştir. Bilgisiz ve kaba insanlar yüzünden de bazı çevrelerce kendisinden nefret edilen ve uzaklaşılan İslâm dini her türlü hurafeden, paganizmden, fetişizmden, büyücülükten, miskinlikten ve bilim düşmanlığından uzak olduğu halde gerici bir din gibi takdim edilmiş ve karalanmıştır.

 

 

Geleneğin (özellikle son bir buçuk iki asırdır) bizlere sunduğu İslâm karşısında bazı ateistlerin itirazları da doğrusu anlamsız değildir. Her halükârda onların da insan unsurundan kaynaklanan birtakım olumsuzlukları görmeleri ve dinden uzaklaşmaları ihtimal dahilindedir. Nitekim günümüzde de böyle olaylara sıkça rastlanmaktadır. Ancak bunun sorumlusu ne dindir (İslâmdır), ne yaşamı bizlere bahşeden Tanrı, ne de "Birbirinizi sevin. Sevmedikçe iman etmiş olmazsınız..." diyen Hz. Peygamber'dir.(81)

 

 

 

kaynak:

http://www.diyanet.gov.tr/turkish/weboku.a...&yid=6&sayfa=24

Gönderi tarihi:

4 1. Ateizmin Tanımı

 

4 2. Ateizmin Çeşitleri

 

4 3. Ateizm Teriminin Yanlış Kullanımı

 

4 4. Ateizmin Tarihçesi

 

4 Tanrı Kavramının Yaygınlığı

 

4 1. Ateizmin İddiaları

 

4 2. Bilimsellik ve Tanrı İnancı

 

4 3. Rasyonellik ve Tanrı İnancı

 

4 4. Mantıksallık ve Tanrı İnancı

 

4 5. Ahlâkî Özgürlük ve Tanrı İnancı

 

4 1. Kanıt Problemi

 

4 2. Tanrı'nın Varlığının Delilleri

 

4 1. Modern Ön Yargılar

 

4 1. Comte'un Pozitivizmi

 

4 2. Feuerbach'ın Antropolojik Ateizmi

 

4 3. Karl Marx'ın Sosyopolitik Ateizmi

 

4 4. Freud'ün Psikanalitik Ateizmi

 

4 5. Nietzche ve Sartre’ın Varoluşçu Ateizmi

 

4 1. Bilimsel (Materyalist) Ateizm Dayatması

 

4 2. Bilimsel Ateizm Çarpıtması ve İslâmın Evrenselliği

 

4 G) ATEİZM VE İSLÂM GERÇEĞİ

 

4 2. Ateizmin İslâm’a Yaklaşımı

 

4 3. Ateizm Karşısında İslâm

 

 

bu konular için diyanetin sayfası :

http://www.diyanet.gov.tr/turkish/web_kitap.asp?yid=6

Gönderi tarihi:

kimler ateisme meyillidir? güzel soru, bence çok soru sorup, verilen cevaplarla yetinmeyenler, ateizme meyillidir. onlar buna şartlanmıştır, cevap aradıkları için sormazlar, karşılarına bilgisi az bir inanan gelsede onunla eğlensek biraz diye sorarlar, yoksa aslında kafalarının içinde bence hepsi o soruların cevabını biliyor ama inandıklarını söylemek onlara ağır geliyor...

 

çünkü o kadar çok mücadele ediyorlar ki, inkarda ispat için, o mücadeleden sonra kalkıp "evet bizde inandık Allah vardır" diyemeyecek kadar kibirliler...

 

ama yazık, yanlışta ısrar, felakete götürür, tavsiyem şudur, zararın neresinden dönersen kardır, diyerek... nasihatime son veriyorum... :)

 

son olarak, vazgeçin bu inattan bu inat size birşey kazandırmaz... öylesine varolup öylesine yokolmayacaksınız...

Gönderi tarihi:

H.Y'ya sadece şarlatan demekle yetiniyorsun peki neye göre şarlatan diyorsun, ortaya delil koyman gerekmez mi? Şu şu yazdıkları yanlıştır çünkü aslında öyle değil böyledir zira......gibi dikey açıklamalar..bekliyoruz

 

Bu söylediklerinizi forumda defalarca yaptım sayın dilku... Gerek Kur'an mucizeleri konusunda , gerekse evrim konusunda bilimsel verileri nasıl çarpıttıklarını, nasıl sahtekarlık yaptıklarını aktardım...

Gönderi tarihi:

yam yam kardeşim ben bilmiyorum yerini link vere bilirmisin gene yazmak zorunda kalıcam belki ama senin defalarca yaptım dediğine bakmak istiyorum

tabi zahmet olmassa

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...indpost&p=52779

 

ve takip eden iletiler....

 

Bir de "Kur'an Mucizeleri" başlığı altında yazdıklarıma bir göz atabilirsiniz...

Gönderi tarihi:

Söz bilirsen söyle senden ibret alsınlar

Söz bilmezsen sükût eyle seni insan sansınlar.

 

Ban aklımdan isterim delalet

Aklım bana gösterir dalalet(fuzuli)

 

Varalım bir iki gün zikredelim Mevla'yı

Bize ısmarladılar mı bu yalan dünyayı.(II.Murat)

 

 

Âdeme âdem gerektir âdem etsin âdemi

Âdem âdem olmayınca netsin âdem âdemi. (Ziya Paşa)

 

Cüzi akıl, söz ve işlerimizde bize delil olur

Ama Allah bahsinde değeri sıfır olur.(Mevlana)

 

 

Efendi ne isterse etmek gerek

Kuluz biz düşer mi sual etmek.(İzzet Molla)

 

 

Masivadan el çekip mahlukattan ümit kes

Virdin olsun her nefes "Allah bes, baki heves"(La edri)

 

 

Kula bela gelmez Hak yazmadıkça,

Hak bela yazmaz kul azmadıkça.

 

Çeşmi insaf kadar kamile mizan olmaz

Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz. (Nevadir-ul Âsar)

 

 

Pişkinin halini anlayamaz ham,

Kısa kesmek gerek sözü vesselam.

Gönderi tarihi:

Konumuz aslında HY değil. Yada HY mutlak doğrudur da değil Fakat,,,

 

 

Sayın yam yam arkadaşın vermiş olduğu linkteki tartışmalara baktım. (harun yahyanın siteleri hakkında özellikle sayın kralx ile olan tartışmalar)

 

Herkesin kendisince haklı olduğu taraflar var. Fakat bir şey dikkatimi çekti,

 

Da vinci isminde bir arkadaştan alıntılar yapılmış...kopyala yapıştır olarak yam yam tarafından

 

Da Vinci kimdir?

 

Da Vinci kendi çapında bir araştırmacıdır. Futbol, basketbol, satranç, masa tenisi oynamayı sever. Hiçbir dini inancı yoktur, ateisttir.

 

Bu arkadaş HY nın sitesindeki bilgileri incelemiş ve kendi çapında itirazlarda bulunmuş. Sonuçta ortada bir emek ve gayret var. Saygımız var. Tabiki dikkate alınmalı

 

Fakat çok kısa bir inceleme yaptım evrimcilerin itirafları şeklindeki bölümde.

 

Sayın yamyam

 

HY ::::::: Dr. Robert Milikan (Nobel ödüllü, ünlü bir evrimci fizikçi) diye adamı ifade ediyor ve başka bir yerde de sadece Dr. Robert Milikan (Nobel ödüllü, ünlü bir evrimci) şeklinde tanımlıyor.

 

evet senin vermiş olduğun kopyala yapıştır yaptığın sitedeki şu ifadeler doğrudur.

 

"Kendisi bir fizikçidir ve Nobel Ödülünü de fizik alanında almıştır. Fizikten sonraki en önemli ilgi alanı din ve felsefedir "

 

Evet bu şahıs temelde fizikçidir fakat fizikçi olması evrimci olmadığı manasına gelmemektedir. Çünkü bu şahıs aynı zamanda felsefe ve dini konuları da alanı içersine almıştır.

 

 

Mesela

 

 

1-) "http://www.present-truth.org/Creation/Creation-not-EvolutionTOC.htm" bu adreste.....

 

 

"....Such a great thinker as Dr. Robert A. Millikan, famous physicist and Nobel prize winner, said, "The pathetic thing is that we have scientists who are trying to prove evolution which no scientist can ever prove." (Dr. Millikan is an evolutionist; but he is honest enough to admit it is a theory that can NOT be proved). """

 

şeklinde ifadeler bulunmaktadır....

 

Yani bu ifadelere göre bu şahıs bir evrimcidir. Bir fizikçidir.Bu ifade de “ Açıklı (üzücü) bir durum: Sahip olduğumuz bilim adamları bu güne kadar hiçbir bilim adamının kanıtlayamadığı evrimi kanıtlamaya çalışıyor” şeklindedir. Yani bu teoriyi bu zamana kadar kimse kanıtlayamadı. Ama hala çalışmalar sürüyor. Çalışmalar çok umut verici değil.

 

Parantez içinde ise şöyle denmektedir.

 

“Dr. Millikan bir evrimcidir. Fakat Bu teorinin kanıtlanmadığını itiraf edecek kadar da iyi niyetli birisidir.”

 

Yani Da Vinci arkadaşın iddia ettiği gibi değildir. Diyor bu site ve açıklamaları

 

 

2-) "http://www.libertypost.org/cgi-bin/readart.cgi?ArtNum=116481"

 

Mesela burada gene bu ünlü fizikçiye ait

 

"....Dr. Robert A. Milikan, physicist and Nobel Prize winner, speech before the American Chemical Society:

 

"The pathetic thing about it is that many scientists are trying to prove the doctrine of evolution, which no science can do."

 

evrim hakkında açıklamalar vardır....Burada

 

“Üzücü bir şey, bir çok bilim adamı, hiçbir bilimin yapamayacağı bir şeyi, evrim doktrinin kanıtlamaya çalışıyor.””

 

Şeklindedir..

 

3-) "http://www.ankerberg.com/Articles/_PDFArchives/science/SC3W1099.pdf"

 

Mesela burada bir .pdf dosyaı bulunmakta. Ve Da Vinci arkadaşında Türkçe ye çevirmeye çalıştığı HY’nında belirttiği ifadeye yer verilmekte ve bu kişiden "nobel ödüllü bir evrimci" olarak bahsedilmektedir.. Linke bakılabilir…

 

 

Daha bir çok örneğe rastladım..yam yam arkadaşın kopyala yapıştır yaptığı siteyi güvenilir bulamadım.

 

 

Şimdi yam yam arkadaş kendisini “çok araştırmacı” ve “her şeyi hemen ciddi bir şekilde araştırmadan iyice tespit etmeden kabul etmeyen birisi” olarak tanımlıyor.

 

Fakat kendisini kendi çapında bir araştırmacı olarak tanımlayan birisinin kendi gözlemlerini buraya kanıt olarak aktarabiliyor. Bunu anlayamadım anlayan var mı?

 

Bu Davinci arkadaşın yazmış olduğu tek bir şeyi inceleme şansım oldu. Yukarıdakilerle karşılaştım. Daha fazla vaktim şuan yok..Belkide bu araştırma diğerlerine de ışık tutar ne dersiniz ?

 

Evet sevgilim yam yam arkadaş lütfen işin doğrusunu bize anlatır mısın?

 

 

HY bizler için referans değildir. Doğrularını alırız, kanıtlanmış yanlışları varsa kabul etmeyiz.( Birilerinin kendi araştırmaları sonucu vardığı hükümleri değil tabiki...)

 

HY = İnancınız

 

tezini de kabul etmiyoruz bu arada. Fakat kimseye de haksızlık yapılmasın. Kimse karalanmasın boş şeyler le.

 

Sevgili yam yam Lütfen örnekler verme konu dağılıyor. Sadece yukarıdaki bahsettiğim konuda bize bir açıklama yap ..

 

Eğer biz yanılıyorsak kendimizi düzeltelim..

 

 

 

Saygılar..

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.