Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

akıncı

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    92
  • Katılım

  • Son Ziyaret

1 Takip eden

Diğer Bilgiler

  • Website URL
    http://www.sadabat.net

akıncı - Başarıları

Meraklı

Meraklı (6/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. esselamu ale menittebeal huda *************. Hz. Muhammedin (s.a.) hristiyan rahip Bahiradan ve Nasturadan dini öğrendiği safsatası yeni değildir amma bizim kafirler bunu daha yeni keşfetmişler. Oryantalistler bu konuda epeyce kitap yazdılar ama kendilerine müslüman ilim adamları tarafından kesin cevaplar verildi. Bizim kafirler, hristiyanların 1988 yılında yazdığı kitaplara yeni ulaşmışlar 1900 lerin başındaki oryantalistlerin yazdıklarına daha ulaşamamışlar eh önce bi onlara da ulaşsınlar, 100-150 yıl sonra müslümanların yazdığı reddiyelere ulaşırlar anca, o da işlerine gelirse bakarlar. Bizim kafirler, bilimsel gözükmeyi pek severler öyle ya aklın özgürlüğü halkların özgürlüğü teraneleri falan... kızılkmerlerin kamboçya da, kominist mao'nun Çin de ne kadar büyük özgürlük tanıdığını hepimiz biliriz. Adam hayatında ibni Sa'd'ın "Tabakâtü'l Kübra"sını görmemiştir ama onu kaynak olarak gösterir okuyanlarda zannetsin ki vay be adam neleri de okumuş. Amma kitabın daha adını bile doğru yazamazlar. Rahip Bahira'dan dini öğrenip daha sonra sattığını yazar ama o verdiği kaynakta bahiranın 12 yaşındaki hz. Muhammedin amcasına : "Bu çocuğu daha ileri götürmeyin nasıl ben bunun Peygamber olduğunu bildiysem yahudilerde bilir ve zarar vermeye çalışırlar" sözlerini yazmak işine gelmezler. *********** Mekkede yaşayan bir kaç hristiyan vardı ve bazı oryantalistler Hz. Muhammedin s.a. dini onlardan öğrendiğini söyler. Bir başka tiyo bu seyahatler sırasında Mısıra gittiği ve firavunlar dinini incelediğidir. Bir başkası evlendikten sonra bir kaç yıl kaybolup Hindistana gittiği ve orada uzak doğu dinlerini öğrendiğidir. Bir başkası Sümer yazıtlarınından öğrendiğidir. Hatta Maya İnkalarla bağdaştıranlar da vardır. Bak bunları da malzeme olarak kullanabilirsiniz. Hz. Peygamberi s.a. dünyanın her tarafına gönderdiniz tutmadı bir de Allahın peygamberi olabileceğini düşünüpte Kuranı bir kere kalbinizle okumayı deneyin. "Medineden başka gidecek yeri yokmuş" tek derdi halkın selameti olan 13 sene yapılan haksızlıklara müslümanlarla karşı duran ve müslümanların en küçük taşkınlık yapmasına müsade etmeyen hz. muhammed, Müslümanlara emretseydi müslümanlar, Mekkenin altının üstüne getirmezmiydi. "Medinedeki yahudi ve hristiyanlara şirin gözükmek için ayet uydurmuş" uydurmaya ne gerek var ki yahudiler zaten toplumdan kendilerini soyutlamış beni nadir, hayber, beni kurayza kendi bölgelerinde medineden uzaktalar medinedekı yahudilerde bi ********* ***************
  2. daha usul konusunda anlaşamadığımız için birinci kelimenizi geçemedik ve siz jeolog olmanıza rağmen astronomiden, felsefeden, tabiiyyattan da anlıyorsunuz. Kıyame suresinde geçen benane ile usbu' arasındaki farkı bilmediğinize göre arapçadan da ne kadar anladığınız ortada ama o konularda da kalem yürütüyorsunuz. Anlamadığınız islami konulara ********************** ("Gezip gördüğü memleketleri anlamak için yine Kura'nı okuyun anlarsınız... Hangi ülkelerin (dağlarıyla, denizleriyle, iklimleriyle, hayvanlarıyla) tasvirleri yapılmış, işte o ülkeleri gezmiştir..." cümleniz oldukça ilginç üzerinde sayfalar dolusu yazı yazılabilir. Ayrıca Yunan felsefesini öğrenmek için Yunanlılarla da karşılaşmak gerekmiyor hele de kağıt kalemin kullanıldığı bir dönemde değilmi?" hele hele bu çok daha ilginç. O zamanın arabistanyarımadası hakkında en küçük bir bilgi kırıntısına bile sahip olmadığınız ve hiç okumadığınız ortaya çıkıyor.) demiştim ****** Ayrıca İ.Ö yaşamış Erastosthenesin yazmış olduğu araştırmanın doğruluğunu kabul ediyorsunuz da hz. muhammedin getirdiği kitabın uydurma olduğunu söylüyorsunuz bu da ilginç.
  3. 1-Hayır ben size cevap vermek yada tartışmak düşüncesiyle yazmadım. Tartışmak tasvib etmediğim bir yoldur ve islami konuları sadece ilmi seviyeme yakın konusurum o da fikir teatisinde bulunak için. Malum, internet çıktıktan sonra herkes din konusunda alim kesilmeye başladı. Ben sadece sizin meseleye bakış açınızı görmenizi istedim. Sizin inanmıyor olmanız benim için O'nun okuma yazma bilmediğinin delili olamayacağı gibi benim inanmam da sizi bağlamaz çünkü ikimiz de birbirimizin inandığı şeye inanmıyoruz. Siz benim delil olarak gördüğüm Kurana ve onun getirdiklerine inanmıyorsunuz mesela Peygamberin okuma yazma bildiğini yazan ayetlere.. Kuranda yazdığı için daha rasyonel deliller istiyorsunuz ama inanmadığınızı söylediğiniz kuranda yazan diğer bazı ayetleri reddeden yazılar yazıyorsunuz. Yani bir tarafta kuranda yazdığı için sizin için delil olmayan ve muhatap kabul etmediğiniz ayetler var diğer tarafta kuranda yazan ama sizin "bak bu benim için sizin yanlışlığınıza delil" diye tenkid ettiğiniz ayetler. İlginç bir yaklaşım. 2-"Gezip gördüğü memleketleri anlamak için yine Kura'nı okuyun anlarsınız... Hangi ülkelerin (dağlarıyla, denizleriyle, iklimleriyle, hayvanlarıyla) tasvirleri yapılmış, işte o ülkeleri gezmiştir..." cümleniz oldukça ilginç üzerinde sayfalar dolusu yazı yazılabilir. 3-"Ayrıca Yunan felsefesini öğrenmek için Yunanlılarla da karşılaşmak gerekmiyor hele de kağıt kalemin kullanıldığı bir dönemde değilmi?" hele hele bu çok daha ilginç. O zamanın arabistanyarımadası hakkında en küçük bir bilgi kırıntısına bile sahip olmadığınız ve hiç okumadığınız ortaya çıkıyor. Daha birinci cümlede ve mantığında bile anlaşamadığımız bir konuda daha fazla ne konuşacağız ki. Bence siz sadece jeolojiyle ilgilenin.
  4. "Okuma yazma bilmediğine ben inanmıyorum" demek kafirlerin bileceği iş. Onlar kendi hayatlarını rasyonalisizm -akılcılık üzerine bina ettiklerine göre söylediklerinin ne kadar mantıklı olduğu ortada. Ticaretle uğraşması okuma yazma bildiğine delil değil. Kafirlerin akıl hocaları ebu cehiller ebu sufyanlardan .... öyle bir bilgi sadır değil. Yunan düşünürlerden hangileriyle nerede karılaşmış ve hangi görüşlerine katılıp hangilerine katkıda bulunmuş delili olan buyursun . yukarıda yazdığım şu cümleleri anlayamayan ve cevap yazdığını sanan yersoya: 1-Hz. Peygamberin okuma yazma bilmediğini ifade eden ayetlere rağmen o zaman hiçbir kafir "hayır Muhammed okuma yazma biliyordu ben buna şahidim" dememişti. Delili olan varsa islami yada gayri islami kaynaklardan göstersin. ama 1500 sene sonra birileri çıkıp ""Okuma yazma bilmediğine ben inanmıyorum" diyor ve bunu ıspat edemeyip kendi heva ve hevesiyle konusuyorlarsa ve akılcı olduklarını söylüyorlarsa 2-"Ayrıca ticaretle uğraşan bir insandı ve çok gezip çok görmüştü" demelerine rağmen hangi ülkelere ne zaman ziyaret ettiğini bilmeyip akıllarınca konusuyorlarsa (Hz.Peygamber dönemi ile ilgili sosyal- kültürel konularla ve hz peygamberin nereleri ziyaret ettiği konusunda Prof.dr. muhammed hamidullah ın kitaplarına müracaat edilebilir)ve rasyonalist olduklarını iddia ediyorlarsa olduklarını iddia ediyorlarsa 3"Ayrıca onun dönemine kadar yeryuvarı ile ilgili bir çok teori ortaya atılmış ve savunulmuşu.Kuşkusuz bunları da biliyordu" deyip belge ortaya koyamıyorlarsa ben onların ne kadar rasyonel ve akılcı olduklarını tahmin edebilirim.
  5. "Okuma yazma bilmediğine ben inanmıyorum" demek kafirlerin bileceği iş. Onlar kendi hayatlarını rasyonalisizm -akılcılık üzerine bina ettiklerine göre söylediklerinin ne kadar mantıklı olduğu ortada. Ticaretle uğraşması okuma yazma bildiğine delil değil. Kafirlerin akıl hocaları ebu cehiller ebu sufyanlardan .... öyle bir bilgi sadır değil. Yunan düşünürlerden hangileriyle nerede karılaşmış v e hangi görüşlerine katılıp hangilerine katkıda bulunmuş delili olan buyursun .
  6. Eyvallah dostum: Ecdad uyuya uyuya 20 milyon km. hakim olup, Viyana dan Yemen'e İrandan Cezayire kadar adalet götürmeye gitmiş. Kıssalara, masal diyenler ve ikisinin arasındaki farkı anlayamayanlar ne yapmış.
  7. akıncı

    alevilik

    Türkiye de önceden hanefi ya da şafii mezhebinin kurallarıyla yetişen-yetişmeyenler olup bunları reddeden ve kafir olduğunu ilan edenler kendilerinin sünni olduğunu iddia etmezler dinleri reddederler. Alevi olduğunu söyleyen kafirler gördüm öncelikle dürüst aleviler bu kafir olan ama alevi olduğunu ilan edenleri bir reddetsinler. Bir mezhebin hak ya da batıl olması Kurana uygun düşünmesi Hz. Muhammedin sözlerine ve onun arkadaşlarının sünnetine bağlılıkla ölçülür. Alevi olduğunu söyleyenler bunlara bağlı oldukları deklare ederlerse hiçbir mesele kalmaz. En azından Hz. Ali gibi yaşasınlar ve ibadet etsinler bu yeter kendileri için.
  8. emin ol Müslümanlar Küfrü senden daha iyi bildikleri için Müslümandır.
  9. Ahzab/50 ile ilgili ayeti, eğer okuduğunu anlayabileceksen -ki verdiğin cevapla bu zor gözüküyor-Mefatihul gayb tefsirine bak ya da birisi orayı okuyup sana o ayetin ne anlama geldiğini anlatıversin.
  10. saklıgerçek ***** ******** ***** Benim yazdıklarımla senin cevapların arasında ne gibi bir ilinti var. Nasıl bir bağlantı kurdun onu anlamak oldukça zor. Eğer yazdıklarımı anlayamamışsan bari anlayan birisine sorsaydında sana anlatsaydı yadıklarını yazmak için hiç zorlanmasaydın. Ben neden bahsediyorum sen ne yazıyorsun.
  11. BEDİR SAVAŞINININ NEDENLERİ Rıza GÖRÜŞ İslami konularda pek fazla bilgisi olmadığı yazısının üslubundan ve kaynak vermeyişinden belli olan bir kişinin kendi mantık çerçevesinde yazdığı yazı ve iddiaları aşağıdadır. Bizde onun üslubunda ve usulüne uygun cevap verdik belki anlarlar. 1-"Müslümanlar ile Mekke müşrikleri arasındaki ilk savaş olan Bedir Savaşı, Şam' dan dönmekte olan bir Mekke ticaret kervanını yağmalamak isteyen Müslümanların yaklaşık 300 kişilik bir askeri birliği bu iş için Medine' den yola çıkarması ile başlamıştır." 1.1- Bedir kasabası Medine'nin 120 km. kadar güneybatısında ve Kızıl Deniz sahiline 20 km. uzaklıktadır. Bedir, Mekke'den gelip Medine'den geçerek Suriye'ye kadar uzanan yol üzerinde olup, Mekke-Medine arasındaki konak yerlerinden biri idi. Müslümanları Bedir’e sevk eden şey, Mekkelilerin zenginlerinin bu kervana katkıda bulunmaları elde edilecek kârla Medine’de Devlet kuran Müslümanlara karşı saldırmalarını önlemekti. Hicretten önce Abdullah b. Übey b. Selül adındaki kabile reisi Medine'de taç giyip kral olmak üzere idi. Fakat akrabalarının ve destekçilerinin büyük bir kısmı müslüman olup Hz. Peygamber’i (s.a.s.) şehirlerine davet edince, artık burada bir Arap devleti değil İslâm devleti kurulmuştu. Bunu bir türlü içine sindiremeyen Abdullah b. Übey, etrafındaki bazı adamlarıyla birlikte İslâm'a girdiklerini söylemişlerse de asla içten iman etmemiş, münafıklıklığı tercih etmişlerdi. Bu durumu fırsat bilen Mekkeli müşrikler, eski dostları olan İbn Übey'e bir mektup yazarak: "Siz bizimkileri barındırdınız. Ya siz Muhammed'i öldürür veya yurdunuzdan çıkarırsınız yahut biz hepimiz toptan gelip üzerinize saldırır erkeklerinizi öldürür kadınlarınızı esir alırız." diyerek gözdağı verip, tehdit etmişlerdi. Ayrıca Mekkeli müşrikler defalarca müslümanları tehdit edip, onlara Medine yakınlarına kadar gönderdikleri çapulcu birlikleri eliyle zararlar vermişlerdir. 1.2-"Yaklaşık 300 kişilik bir askeri birlik" değil, hatta isimleri bile tespit edilmiş olan 313 kişilik askeri birliktir. 2-"Haberi alan Mekke müşrikleri de askeri bir birlik hazırlayıp kervanlarını savunmak istemiştir." 2.1- Mekkeli müşriklerin finanse ettiği kervanın reisi Ebu Süfyan, müslümanların üzerine geldiğini haber alıp Bedir'den epeyce uzaklaşmış, bir hayli yol almıştı. Tehlikenin kalktığından emin olunca, Kays bin İmrü'l-Kays ismindeki adamını Kureyş'e gönderip; "Ey Kureyşliler! Siz kervanınızı, adamlarınızı ve mallarınızı muhafaza etmek için Mekke'den yola çıkmıştınız. Biz tehlikeden kurtulduk. Artık geri dönünüz!.." dedi. Ayrıca; "Müslümanlarla çarpışmak üzere Medine'ye gitmekten sakının!" diye tavsiyede bulundu. Kays, müşrik ordusuna haberi getirdiğinde, Ebu Cehil; "Yemin ederim ki, Bedir'e varıp üç gün üç gece şenlik yapıp, develer boğazlar, şarab içeriz. Etraftaki kabileler bizi seyrederek, halimize imrenirler ve hiç kimseden korkmadığımızı görürler. Bundan sonra, heybetimizden, kimse bize saldırmaya cesaret edemez. Ey yenilmez Kureyş ordusu! Yürüyün..." dedi. Eğer Mekkeliler mallarını koruma derdindeyse Kervanın emniyette olduğunu öğrenmelerine rağmen niye Bedir’e müslümanlarla savaşmaya gittiler? Cevabı gayet açık, Sayı ve silah üstünlüklerine güvenerek müslümanları ortadan kaldırabileceklerini sandılar. 3-"İki birlik Mekke ve Medine arasındaki Bedir denilen bir bölgede savaşa tutuşmuş ve müslümanlar galip gelmiştir. Yaklaşık 70 Mekkeli müşrik bu savaşta öldürülmüş ve Muhammed’in emriyle hepsinin cesedi bölgedeki bir kuyuya balık istifi atılmıştır." 3.1-313 kişilik İslam ordusuna karşı Mekkeli putperestler 100 atlı, 700 develi, geri kalanı yaya olmak üzere 950 kişiydi yani yazar ifade etmek istemese de Mekke'li müşrikler üç kat fazlaydı ve çoğu zırhlı ve ağır silahlarla donatılmıştı ve müslümanlar galip geldi. Yaklaşık 70 Mekkeli müşrik bu savaşta öldürüldü. Müminler ise 14 şehîd verdi. Hz. Peygamber (s.a) birçok Müslüman mücahid yaralı olmasına rağmen Arabistan çölünün kavurucu sıcağında kâfirlerin cesetlerini orada bırakmadı büyük bir çukur kazdırarak oraya gömülmesini emretti. Yazara göre kendilerini öldürmeye gelen düşmanlarının cesetlerini çölün ortasında açıkta bırakması ve Medine'ye dönmesi daha iyi olmuş olabilir o kendi fikridir. 4-"Bu savaşın nedeni Müslümanlara göre Mekke’den göç eden 80–100 civarındaki müslümanın evlerinin ve mallarının Mekkeliler tarafından yağmalanmasıdır." 4.1-Daha öncede ifade ettiğimiz gibi kervana yönelik bu hareketin asıl nedeni Medine’ye kadar gönderilen çapulcu birliklerin müslümanlara zarar vermesine bir misilleme, kervan parasıyla da silah, kiralık asker ve gerekli teçhizat alarak Müslümanları imha harekâtına geçmelerini önlemektir. Medineye hicret eden müslümanlar zaten Mekke'de mallarını gözden çıkararak hicret etmişlerdi. 4.2-Ayrıca 80–100 civarında evin yağmalanması diyerek geçiştirilen eylemlerde sadece mala yönelik yağmalamalar değildi. 80 ev kabul edilse bile yaklaşık 4’er nüfustan 320 kişilik bir topluluğun zarar görmesi söz konusudur. Öldürülen kafir olunca kıyamet koparanlar, nedense müslümanlar öldürülünce hümanist düşüncelerden hemen vazgeçiveriyorlar. 5-"Oysa bu gerekçeler aşağıdaki nedenlerden dolayı kabul edilemez: Mekke' den hicret eden müslümanlar, İslami kaynakların da özellikle belirttiği gibi fakir insanlardan oluşmaktadır. İçlerinden Ebubekir haricindekilerin önemli bir mal varlığı yoktur. Bu nedenle Mekke' de yağmalanacak önemli bir mal varlığından bahsedilemez." 5.1-Yazının başından sonuna kadar hiçbir İslami kaynaktan söz edilmezken yazarın burada birden İslami kaynaklardan söz etmesi ama o İslami kaynakların adını vermemesi ilginçliklerden birisidir. Acaba yazar için önemli malın ölçüsü nedir? Fakir bir kişinin bir kilimi bile kendisi için değerlidir ve onu vermemek için gerekirse kavga eder. 5.2-Muhacirlerin hepsi fakir değildi, Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer, Abdurrahman bin Avf…gibi oldukça fazla malvarlığına sahip ve bunu İslam ve müslümanlar için harcamış sahabiler vardı. 6- "Göç eden müslümanların evini yağmalamaktan dolayı bütün Mekke halkı sorumlu tutulamaz. Adil yargı prensibine göre sadece yağmaya karışanların cezalandırılması gerekirdi. Oysa Mekke ticaret konvoyu yağmalanmak istenmiş, bu ise Muhammedin bir ayrım yapmadığını göstermiştir." 6.1-Kervanda bütün Mekke halkının malı yoktu, Mekke aristokrasisinin savaş çıkarma kararı alması üzerine, savaş hazırlıkları için çıkarılmış bir kervandı yani zenginlerin mallarını taşıyan bir kervandı. Ayrıca 950 kişilik bir ordu çıkarmış olan Mekke'nin o zaman ki nüfusu göz önüne alınırsa ailelerden savaşa katılmayan kalmamıştır. Burada yazar yukarıda yazdığı "...İslami kaynakların da özellikle belirttiği gibi fakir insanlardan oluşmaktadır" ve "Göç eden müslümanların evini yağmalamaktan dolayı bütün Mekke halkı sorumlu tutulamaz" diyerek kendi kendine ters düşmüştür. 7- "Bu nedenlerden dolayı İslamcıların Bedir Savaşının kökenindeki müslüman saldırganlığını örtme amacıyla gösterdikleri bahaneler gerçekçi değildir. Asıl neden Mekke'den Medine'ye göçe eden Müslümanların geçim sıkıntısına düşmesidir." 7.1-Anlaşılan yazar, Cahiliye Mekke toplumunun ne kadar savaşçı bir toplum olduğundan, İbrahim (a.s.) zamanında konulan bir hüküm olan savaşılması yasak olan dört aydan ve arapların savaşmak için bunları nasıl değiştirdiğinden bihaber ki "müslüman saldırganlı"ğından bahsetmektedir. Eğer biraz arap kaynaklarını araştırsaydı onların edebiyatının savaş, kahramanlık ve cömertlik üzerine kurulu olduğunu görür, gerçek saldırganların Mekkelilerin olduğunu anlardı. Medine'ye göçen Mekkeli müslümanların ne ekecek verimli tarlaları ne de geniş gelir getirecek arazileri vardı ama kafirlerin anlamakta zorluk çektikleri ve kıyamete kadar da anlayamayacakları bir İslam kardeşliği vardı. Eğer Hz. Peygamber’in gayesi ganimet ele geçirmek olsaydı bunu Medine’de yaşayan ve çok zengin olan ayrıca savaş konusunda da Mekkeliler kadar tecrübeli olmayan Yahudilerden başlaması daha mantıklı olurdu. Medine’de en verimli topraklarda yaşayan ve karlı işleri yapan onlardı. 8-"Her ne kadar Medineli müslümanlar onlara bir miktar yardım ediyorduysa da bu Muhammedin amacına ulaşması için yeterli bir maddi yardım değil idi, ancak karınları doyuyordu. Medine'de zor durumda idiler çünkü yeterli toprakları yoktu. Müslümanların büyük çoğunluğu fakirlerden oluşuyordu." 8.1-Hz. Peygamber Muhacirlerle Ensar'ı kardeş ilan etmişti. Bu dünya tarihinin görmediği bir kardeşlikti. Medineli ensar mallarının yarısını Mekkeli muhacire verdi. Mütevazı bir hayat yaşayan ve bunu tavsiye eden Hz. Peygamber için ve müslümanlar için bu yeterliydi. Çünkü peygamberin risaletten önceki hayatı nasıl idiyse ölmeden önce ki yaşantısı da öyleydi. Sonuç: Ne Bedir ne Uhud ne de Hendek savaşı saldırı amaçlı savaşlar değildi.
  12. Dabbetül arz, mehdidir diyebilmek için hiç hadis bilmemek gerekir. Dabbetularz farklıdır Mehdi(a.s.) farklıdır.
  13. akıncı

    Din uzerinden insanlari kullanmak

    Müminler “Allah ve Rasulü bir işte hüküm verdiğinde” kendine itaatten başka bir tercihin kalmadığını çok iyi bilir de kendi heva hevesleriyle Allahın ayetlerini çarpıtmamak için Allah rasulünün hadislerini baş tacı ederler.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.