Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Agaclarin yok olusu...


Misafir birce

Önerilen İletiler

99463596oh4.png...Marmaris alev alev

 

Marmaris'in Armutalan mevkisinde orman yangını çıktı. Otellere 10 metre kadar yaklaşan yangına havadan müdahale

 

ediliyor. Yangın kısmen kontrol altına alındı.

 

Muğla´nın Marmaris İlçesi´ne bağlı Armutalan Beldesi´nde, kızılçam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanda yangın çıktı.

 

Rüzgarın etkisiyle kısa sürede büyüyen alevlerin çevredeki villa ve turistlik tesislere 10 metre kadar yaklaşması, paniğe

 

neden oldu.

 

Bugün saat 15.00 sıralarında Armutalan Beldesi, Bakacak Mevkii´nde orman yangını çıktı.

 

Çıkış nedeni henüz belirlenemeyen yangın, rüzgarın da etkisiyle kısa sürede büyüdü. Engebeli alandaki yangına orman ve

itfaiye ekipleri müdahale etmekte güçlük çekince, havadan da su atan helikopterlerle müdahaleye başlandı. Söndürme

 

çalışmalarının 3 helikopter, 9 arazöz ve orman işçileriyle sürdüğü, çevre ilçelerden takviye ekipler istendiği bildirildi.

 

Alevlerin, çevredeki villa ve turistik tesislere 10 metreye kadar yaklaşması, paniğe neden oldu.

 

Vatandaşlar da kovalar ve evlerindeki yangın söndürme tüpleriyle, alevlere müdahale ederek, söndürme çalışmalarına

 

destek veriyor. Yangının, Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren´in evi de dahil olmak üzere yerleşim yerlerini tehdit ettiği

 

ancak yangının kısmen de olsa kontrol altına alındığı belirtildi.

 

 

 

"BÜYÜK ÇAPTA MÜDAHALE ETTİK"...50164326se9.png

 

 

Orman Genel Müdürü Osman Kahveci Marmaris’teki yangınla ilgili çeşitli bilgiler verdi. Kahveci, bugün saat 15.00

 

sıralarında çıkan yangına 25 arazöz, 3 helikopter ile müdehale edildiğini, 2 helikopterin daha yarım saat içerisinde yangın

 

bölgesine ulaşacağını söyledi.

 

Ayrıca Kahveci, yangını gözetlediklerini, yangına büyük çapta müdahale edildiğini açıklarken, "Ulaşamadığımız birkaç yer

 

kaldı fakat onlara da en kısa zamanda müdahale edeceğiz" dedi.

 

27.06.2008

 

 

antalyazj4.png...Antalya

 

Şelalesiyle ve turistlerin gösterdiği ilgiyle adından söz ettiren Antalya' da alevler yükselmişti. Rüzgarın etkisiyle yangın

 

geniş alana yayılmış 8.5 saat süren calışmalar sonucunda söndürülmüştü

 

Bilanco

 

150 hektar ormanlık alan kül oldu.

 

100 hektar tarım alanı kül oldu.

 

Yaklasık 200.000 ağac öldü.

 

bodrumtj4.png...Bodrum

 

Doğası sahip olduğu tarihi güzellikleri ve eşiz mazarasıyla her yıl yerli ve yabancı turistlerin vazgecilmezleri arasında yer

 

alan Bodrum da alaevlere teslim olmuştu. Bodrum’ un Kızılağac, Çamici ve Çiftlik köylerinde baslayan yangın 6

 

helikopter, 60 kişilik teknik ekiple söndürülmüştü.

 

Bilanco:

 

1000 hektar ormanlik alan kül oldu

 

Yaklaşık 1 milyon 200 bin ağac öldü.

 

milassn5.png...Milas

 

Milas' ta başlayan orman yangını rüzgarın da etkisiyle kısa sürede büyüyüp Bodrum' un güvercinlik köyüne kadar

 

yayılmıştı. Söndürme calışmalarına 8 ucak, 9 helikopter katılmış, tatil köyünün 4 personeli ise son anda kurtarılmıştı.

 

Bilanco

 

300 hektar ormanlık alan kül oldu.

 

Yaklasık 400.000 ağac öldü.

 

 

muglanceyi2.png...Muğla

 

Mavinin ve yeşilin her tonunu doğasında bulunduran Muğla büyük capta orman yangınlarıyla mücadele etmişti. Parlak

 

güneşin yerini siyah dumanların kapladığı Muğla ' da 10 ucak , 6 helikopter ve cok saydıda orman işcisi görev almıştı.

 

Bilanco

 

450 hektar ormanlık alan kül oldu.

 

Yaklaşık 600.000 ağac öldü.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

ANTALYA ARTIK ÇAM DEĞİL KÜL KOKUYOR

POSTA’DAN…

 

Önceki gün Antalya’daydım. Herkesin yüzünden düşen bin parça; moraller bozuk…

5 gün süren yangının ardından şehrin o mis gibi çam kokusu gitmiş yerini kül kokusu almış.

 

Havaalanından şehir merkezine gitmek için bindiğim taksinin şoförü Ekrem Bey (Özgüçtürk) 40 yıllık Antalyalı çıktı.

 

"Her yıl yaz geldi mi bizim buralarda bir yangın çıkar. Alıştık artık…" diye başladı söze "Hep aynı manzara, yangından bir

 

gün sonra Orman Bakanı gelir. Eğer durum kötüyse hemen arkasından da başbakan…’Merak etmeyin yanan ağaçların

 

yerine hemen yenileri dikilecek’ derler. Böyle diye diye milletin yangına karşı duyarlılığını da bitirdiler. Bu yüzden millet

 

yanan ağacın yerine yenisi dikilince her şey eskisi gibi olacak sanıyor"

 

Antalyalı taksici Ekrem Bey haklı. Uzmanlar 50 yaşındaki bir ormanın yok olması durumunda hemen ardından aynı

 

sayıda ağaç dikilse bile doğanın uğradığı zararı ancak 100 yılda kapatabileceğini söylüyorlar.

 

Antalya dönüşü yangınlarla ilgili küçük bir araştırma yaptım, birkaç uzmanın kapısını çaldım:

 

Türkiye’de 1937-2003 arasında 74 bin, 1995-2005 arasında ise 21 bin orman yangını çıkmış.

 

(Sadece 2005’te 1 yıl içinde çıkan yangın sayısı 1398)

 

2006’da 24 saatte 20 tane yangınla 1 gün içinde en fazla yangın çıkan ülke rekoru Türkiye’de

 

Nereler mi yanmış?

 

2005’te Bodrum, Fethiye, Marmaris, Antalya (Lara, Serik)Kuşadası

 

2006’da Fethiye, Bodrum,Marmaris, Antalya(Kaş), Selçuk, Kuşadası

 

2007’de yine Fethiye, Bodrum, Antalya( Manavgat, Kemer) Marmaris, Kuşadası

 

2008 Çanakkale, Fethiye, Antalya(Manavgat), Marmaris, Bodrum, Kuşadası

 

 

antalyadakiormanyanginijt0.png...Antalya

 

 

antalyadakiormanyanginixo7.png

 

 

bodrumob8.jpg...Bodrum

 

 

 

bodrum1ye6.jpg

 

 

 

fethiyedekiormanyangnnn4.jpg...Fethiye

 

 

 

marmarisyu9.jpg...Marmaris

 

 

 

Farkında mısınız her sene aynı 5 bölgede mutlaka yangın çıkıyor!

 

"Çevre Bakanlığı’nda çevreci" yok deyince kızıyorlar. Koskoca Bakanlık’ta sadece Bodrum, Kuşadası, Marmaris, Antalya

 

ve Fethiye’de asgari ücretle mevsimlik (Nisan-Ekim arası) 7/24 çalışacak sabit korucu sayısını 10 katına çıkarmanın

 

maliyetinin uçak-helikopter almaktan daha düşük ve daha etkili olacağını düşünen yok mu?

 

Bakın bu yangınlar neden çıkıyormuş?

 

Orman Bakanlığı’na göre %93’ü ihmal,dikkatsizlik ve kaza’dan yüzde 7’si ise yıldırım düşmesinden

 

Uzmanlara göre ise yangının nedeni değil büyümesinin nedeni çok daha önemli. Bunlar da meteorolojik koşullar: yani

 

sıcaklık, rüzgarın şiddeti, yönü ve nem gibi faktörler…

 

Çözüm?

 

Orman Bakanına göre "Gece uçuşu yapabilen uçak ve helikopter almak"

 

Bence hiç masraf yapmayın, 10 yıl daha bekleyin bir bakarsınız rüzgarın yönünü değiştirecek ya da havanın nemini

 

arttıracak bir uçak çıkar onu alırsınız… Ne diyeyim DSİ Genel Müdürü’nden Çevre Bakanı yaparsan olacağı budur!

 

 

 

Candaş tolga Işık

 

6074369dv6.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

AKP'li Başkan: Tüm ağaçları keseceğim

Erzurum'da tarihi Lalapaşa Camii'nin çevresindeki 11 ağacı keserek yerine ışıklandırılmış metal ağaç diken

 

AKP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, kesim alanını genişletti.

 

Başkan Küçükler, tarihi eserlere zarar verdiği gerekçesiyle Yakutiye Medresesi ile Lalapaşa arasındaki 100 kadar ağacı kesecek.

 

Cumhuriyet Caddesi'nin tam orta yerindeki dört yol kavşağında bulunan 446 yıllık Lalapaşa Camisi'nin doğu ve güneyinde bulunan

 

11 çam ile huş ağacı bir gecede kesilmiş, yerine ışıklandırılmış metal ağaç dikilmişti.

 

Camideki ağaçların kesilmesinin ülke genelinde büyük yankı uyandırması Başkan Ahmet Küçükler'i sinirlendir di.

 

Geçtiğimiz salı günü bir basın toplantısı düzenleyen Ahmet Küçükler, kesilen ağaçları 'iki tane çürümüş ağaç' olarak nitelendirdi.

 

Küçükler, ağaç haberini yapan basın mensuplarını 'vicdanlı' olmaya davet ederek şöyle konuştu:

 

"Şimdi açıkça meydan okuyorum. Suçsa bu suçu işliyorum.

Yakutiye Medresesi ile Lalapaşa arasındaki tüm ağaçları keseceğim. Haydi şimdiden herkes önlem alsın."

 

Böylece Lalapaşa Camisiyle 50 metre kadar batısındaki 698 yaşındaki Selçuklu eseri Yakutiye Medresesi'nin çevresindeki yüzlerce çam,

 

huş, kestane ve sögüt ağacı şimdi kesileceği günü bekliyor.

 

Lalapaşa Camii ile Yakutiye Medreseleri'nin içinde bulunduğu 18 bin 236 metrekarelik alandaki ağaçların kesilmek istenmesi,

 

özellikle çevreci örgütleri harekete geçirdi.

 

Çevreci sivil toplum örgütler, Başkan Küçükler'i ağaç kesim kararından vazgeçirmek için eylem yapacaklar.

 

NE DEDİLER?

Hayrullah Uğur (TEMA Vakfı Ağaçlandırma Bölüm Başkanı, Orman Mühendisi):

 

Ağaç, tarihi mekanlarda herhangi bir yapıya zarar vermiyorsa kesilmesine gerek yok.

 

Zaran veren ağaçlar da mutlaka Orman Bölge Müdürlüğü tarafından oluşturulacak bir heyetin vereceği karara göre kesilir.

 

Gelişi güzel kimse ağaç kesemez. Hiçbir şey plansız yapılamaz. Buradaki ağaçlar kesilmeden sökülerek taşınsa bile yaşama şansı çok az olur.

 

Prof. Dr. Hasan Yılmaz (Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Bölüm Başkanı):

 

Erzurum'da bir ağacın gelişmesi için 40 yıl gerekiyor. Ağaçların tarihi çevreyi gizleme sorunu var.

 

Ama bunlar ağaçların kesilmesine neden değil.

Ağaçlar kesilmek yerine bir uzman eşliğinde aletlerle kökünden çıkarılıp başka yerlere nakledilmeli.

 

Ağaçlar kesilecekse bu durumlarıyla kalması daha

 

faydalıdır.

 

Yıllar önce tarihi eserlerin çevresine bu tür ağaçların dikilmesi elbette hatadır.

 

Yapılması gereken tarihi eserlerin çevresine bodur ve iğne yapraklı bitkiler dikilmelidir.

 

 

22390117gm7.png....33632093kt5.png

 

Ne diyeyim bilemiyorum...

 

Yesil yok oldu

 

 

Yeni Camii`nin daha iyi görünmesi icin 2 cinar ve 4 cam agaci kesildi.Yemyesil görüntü ise artik anilarda kaldi.

 

Proje icin birkac agac daha kesecegiz

.

.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AKP'li Başkan: Tüm ağaçları keseceğim

Erzurum'da tarihi Lalapaşa Camii'nin çevresindeki 11 ağacı keserek yerine ışıklandırılmış metal ağaç diken

 

AKP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, kesim alanını genişletti.

 

Başkan Küçükler, tarihi eserlere zarar verdiği gerekçesiyle Yakutiye Medresesi ile Lalapaşa arasındaki 100 kadar ağacı kesecek.

 

Cumhuriyet Caddesi'nin tam orta yerindeki dört yol kavşağında bulunan 446 yıllık Lalapaşa Camisi'nin doğu ve güneyinde bulunan

 

11 çam ile huş ağacı bir gecede kesilmiş, yerine ışıklandırılmış metal ağaç dikilmişti.

 

Camideki ağaçların kesilmesinin ülke genelinde büyük yankı uyandırması Başkan Ahmet Küçükler'i sinirlendir di.

 

Geçtiğimiz salı günü bir basın toplantısı düzenleyen Ahmet Küçükler, kesilen ağaçları 'iki tane çürümüş ağaç' olarak nitelendirdi.

 

Küçükler, ağaç haberini yapan basın mensuplarını 'vicdanlı' olmaya davet ederek şöyle konuştu:

 

"Şimdi açıkça meydan okuyorum. Suçsa bu suçu işliyorum.

Yakutiye Medresesi ile Lalapaşa arasındaki tüm ağaçları keseceğim. Haydi şimdiden herkes önlem alsın."

 

Böylece Lalapaşa Camisiyle 50 metre kadar batısındaki 698 yaşındaki Selçuklu eseri Yakutiye Medresesi'nin çevresindeki yüzlerce çam,

 

huş, kestane ve sögüt ağacı şimdi kesileceği günü bekliyor.

 

Lalapaşa Camii ile Yakutiye Medreseleri'nin içinde bulunduğu 18 bin 236 metrekarelik alandaki ağaçların kesilmek istenmesi,

 

özellikle çevreci örgütleri harekete geçirdi.

 

Çevreci sivil toplum örgütler, Başkan Küçükler'i ağaç kesim kararından vazgeçirmek için eylem yapacaklar.

 

NE DEDİLER?

Hayrullah Uğur (TEMA Vakfı Ağaçlandırma Bölüm Başkanı, Orman Mühendisi):

 

Ağaç, tarihi mekanlarda herhangi bir yapıya zarar vermiyorsa kesilmesine gerek yok.

 

Zaran veren ağaçlar da mutlaka Orman Bölge Müdürlüğü tarafından oluşturulacak bir heyetin vereceği karara göre kesilir.

 

Gelişi güzel kimse ağaç kesemez. Hiçbir şey plansız yapılamaz. Buradaki ağaçlar kesilmeden sökülerek taşınsa bile yaşama şansı çok az olur.

 

Prof. Dr. Hasan Yılmaz (Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Bölüm Başkanı):

 

Erzurum'da bir ağacın gelişmesi için 40 yıl gerekiyor. Ağaçların tarihi çevreyi gizleme sorunu var.

 

Ama bunlar ağaçların kesilmesine neden değil.

Ağaçlar kesilmek yerine bir uzman eşliğinde aletlerle kökünden çıkarılıp başka yerlere nakledilmeli.

 

Ağaçlar kesilecekse bu durumlarıyla kalması daha

 

faydalıdır.

 

Yıllar önce tarihi eserlerin çevresine bu tür ağaçların dikilmesi elbette hatadır.

 

Yapılması gereken tarihi eserlerin çevresine bodur ve iğne yapraklı bitkiler dikilmelidir.

 

 

22390117gm7.png....33632093kt5.png

 

Ne diyeyim bilemiyorum...

Kessinler bakalım, nasıl olsa doğanın gidişatında ağaçlar kendi kendine kurumaya da başladı..Kavrulsun, yok olsun nice insan.. Ben başkası hiç farketmiyecek ve insanın arsızlığına en güzel önlemi doğa alacak yakında.. 10 ağaca değil 1 ağaca kurban olmak isteyecekleri günler yaşarlar İnşallah. Ya biz nasıl bir ortamda yaşıyoruz,insanın aklı zor dayanıyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

754911jh1.jpg

 

 

 

 

İstanbul'da Devlet İzniyle Katliam

 

 

İstanbul Ayazağa’da orman arazisindeki çam ağaçları, maden ocaklarının kazı yapabilmesi için devlet tarafından kesiliyor.

 

Orman katliamının boyutu belli aralıklarla havadan çekilen görüntülerle açıkça gözler önüne serilirken,

 

Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri ağaç kesimlerinin kanuna uygun şekilde yapıldığını belirtiyor.

 

 

 

Maslak Ayazağa’da İstanbul’un akciğerlerini oluşturan ormanlar, maden çıkarmak uğruna yavaş yavaş yok ediliyor.

 

İnşaat sektöründe kullanılmak üzere taş ve dolomit madeninin çıkarılması için bölgede çok sayıda

 

madencilik firması faaliyet gösteriyor.

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan işletme izni alan firmalar, kazı yapılacak bölge orman arazisinde olduğu

 

takdirde Orman Bakanlığı’ndan da izin alıyor.

 

 

İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, Enerji Bakanlığı’ndan izin alındığı takdirde kanuna uygun olarak kendilerinin de

 

onay vermek durumunda olduklarını belirterek,

 

Burada kanuna aykırı bir durum yok.

 

Maden firmasının izni varsa biz de koordinatları belirlenen arazide kesim yapıyoruz" diyorlar.

 

 

Kütükler sıra sıra dizilmiş

Ayazağa Mezarlığı’nın birkaç yüz metre ilerisinde bulunan orman arazisindeki çam ağaçları da verilen izinler doğrultusunda

 

Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri tarafından kesiliyor.

 

Arazinin bir yanında kepçeler maden çıkarmaya devam ederken, bir yanda ise kesilen yüzlerce ağaç kütüğü dikkat çekiyor.

 

Kütüklerden daha küçük parçalara ayrılanlar ise orman yolunun her iki yanına dizilerek götürülmeyi bekliyor.

 

Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, kesilen ağaç sayısında bilgi vermekten kaçınırken, ağaçların ihaleyle satılarak mobilya,

 

parke gibi ahşap eşyaların yapımında kullanılacağını belirtiyor.

 

 

 

Sahibi yılın girişimcisi

Müdürlükten adını vermek istemeyen bir yetkili, bölgede Akdağlar Madencilik, İslamoğlu Madencilik ve Kabızoğlu Madencilik

 

adlı firmaların faaliyet gösterdiğini söyledi.

 

Firmalardan Akdağlar Madencilik’in Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akdağ’nın, Müstakil İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) Kurumsal İlişkiler

 

Komisyon Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüğü öğrenildi.

 

Akdağ ayrıca Ekovitrin dergisi tarafından bu yıl "yılın girişimcisi" ödülüne layık görüldü. Akdağlar Madencilik firmasının internet sitesinde ise,

 

yapılan çalışmalarda çevrenin korunmasına büyük önem verildiği vurgulanıyor.

 

 

 

Hava fotoğraflarıyla katliam

Orman arazisindeki ağaç katliamının boyutu havadan çekilen fotoğraflarla daha net görülebiliyor.

 

Bölge çok değil, iki yıl önce çam ağaçlarıyla kaplıyken, şimdilerde kesilen ağaçların gelişigüzel serildiği bir arazi durumuna gelmiş.

 

 

 

file2006sh0.jpg...2006

 

 

file2008mz7.jpg...2008

 

 

 

file20082cv7.jpg...2008

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Guzelim ulkem her gecen gun collesmeye yuz tutmaktadir, Doga afetlerin verdigi zararlar degilde insanlarin dogaya vermis oldugu zararlar dahada uzucu, bizler nedense Avrupa yada ABD'de iyi ve guzel olan seyleri degilde nedense hep kotu seyleri ornek almisizdir bugun avrupa genelde doga guzelliklerine onem verirken biz tam aksine gosterise onem vermekteyiz oyle bir binalar yapiyoruzki disaridan baktigimizda ici seni disi beni yakar misali krallarin gozlerine hitap etmekte ama, bu binalari ve yapilari dikmek icin ise en basta betonundan demirinden kerestesinden cimentosuna kadar herseyden calmaktan kacinmiyoruz en onemlisi o arsa uzerine o binalari dikmek icin koca bir ormani yok etmekten kacimayiz..

WWFnin sitesinden bir alintida sunlar yazmata : Türkiye’de 21 milyon ha orman bulunmaktadır. Türkiye’nin ormanlarının yalnızca %4’ü koruma statüsü altındadır. Korunan alanların gerektiği gibi korunması bile yasaların uygulanmaması, planlama sorunları ve değişik anlayışlar yüzünden tehlike altındadır. Sürdürülebilir orman yönetimi kavramı nadir olarak uygulanmakta ve tam olarak anlaşılmamış durumdadır. Kimi korunan alanlarda, getirilen uygulamalar ormandan geleneksel faydalanma biçimlerinin kaybı ile sonuçlanmıştır. Bu durum, kırsal nüfusun doğa korumaya bakışını olumsuz yönde etkilemektedir. Sitede yazinin nezaman yayinlandigina dair bir tarih yazilmadigi icin bu 21 milyon ha orman halen 21mi yoksa dustumu onu bilemiyorum zira ulkede her yaz sezonu binlerce ha orman kul olmakta ve bir kac ay sonrada yerine dev oteller siteler insaa edilmekte.. Cocuklarimiza guzel bir ulke birakmak istiyorsak elimizdekilerin degerini bilelim ve sahip cikalim

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cocuklarimiza guzel bir ulke birakmak istiyorsak elimizdekilerin degerini bilelim ve sahip cikalim

 

Bu konu artık, milletler üstü, siyasetler üstü bir hale gelmiştir. Sadece, ülkemizde değil, tüm dünyada çevresel felaketler, geliyorum demektedir. Bu gidişi tersine çevirmek için, önümüzdeki 20 yıl içerisinde yapılacaklar çok önemli. Söyleniyor ki, bu gidişle 50 yıl sonra, hükümetlerin tüm derdi açlık ve susuzlukla savaş olacakmış. Çevre felaketlerinin önlenmesi için, bence, dünyanın tüm hükümetlerine dayatmacı bir şekilde KYOTO kararlarını uygulatan bir uluslararası kurum olmalı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Guzelim ulkem her gecen gun collesmeye yuz tutmaktadir, Doga afetlerin verdigi zararlar degilde insanlarin dogaya vermis oldugu zararlar dahada uzucu, bizler nedense Avrupa yada ABD'de iyi ve guzel olan seyleri degilde nedense hep kotu seyleri ornek almisizdir bugun avrupa genelde doga guzelliklerine onem verirken biz tam aksine gosterise onem vermekteyiz oyle bir binalar yapiyoruzki disaridan baktigimizda ici seni disi beni yakar misali krallarin gozlerine hitap etmekte ama, bu binalari ve yapilari dikmek icin ise en basta betonundan demirinden kerestesinden cimentosuna kadar herseyden calmaktan kacinmiyoruz en onemlisi o arsa uzerine o binalari dikmek icin koca bir ormani yok etmekten kacimayiz..

.

.

 

Simdi bu alanlara ne yapilacak ve kime ne kadar' a satilacak merak eden varmir

 

Dogrusu ben ediyorum...

 

 

Bu konu artık, milletler üstü, siyasetler üstü bir hale gelmiştir. Sadece, ülkemizde değil, tüm dünyada çevresel felaketler, geliyorum demektedir. Bu gidişi tersine çevirmek için, önümüzdeki 20 yıl içerisinde yapılacaklar çok önemli. Söyleniyor ki, bu gidişle 50 yıl sonra, hükümetlerin tüm derdi açlık ve susuzlukla savaş olacakmış. Çevre felaketlerinin önlenmesi için, bence, dünyanın tüm hükümetlerine dayatmacı bir şekilde KYOTO kararlarını uygulatan bir uluslararası kurum olmalı.

 

Peki o zaman daha, 3 cocuk yapin neden deniliyor...

 

Gelecegi bile bile, hersey gözler önündeyken...

 

 

 

Saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Simdi bu alanlara ne yapilacak ve kime ne kadar' a satilacak merak eden varmir

 

Dogrusu ben ediyorum...

 

 

 

 

Peki o zaman daha, 3 cocuk yapin neden deniliyor...

 

Gelecegi bile bile, hersey gözler önündeyken...

 

 

 

Saygilar

 

Turkiyede herseyin bir mafyasi vardir otopark mafyasi arazi mafyasi kapkac mafyasi mutlaka ormanlari yok etme mafyalarida mevcuttur.. Zaten o ormanlik araziler ormanlari yapmadan evvel parsellenmistir sahiplerini bulmustur.. Soyle bir etrafimiza bakarsak alin teri ile calisan bir isci omru hayati calismakla geciyor ve kazandigi para ile gecimini zar zor sagliyor ote yandan bir bakiyorsun birileri paralarinin haddini hesabini bilmiyor iste onlara sormak lazim ..

 

3 cocuk diyenler once halki bilinclendirmesi gerekir cunku dogada tipki cocuk gibidir su ister emek ister sevgi ister, sen bunlari veremezsen dogada insana kuser bugun dogasinin kiymetini bilemeyen cocuklarin degerinide bilemez onlara ne sevgisini verebilir nede topluma faydali breyler yetistirebilirler cocuktan once doga sevgisini topluma asilamak gerek cocuk yapmasi kolay ama onun terbiyesi onemlidir.. bugun dogada oyledir.. Ormanlarina sahip cikamayan bir toplum ailesine cocuklarina devletine hic bir zaman sahip cikamaz...

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Turkiyede herseyin bir mafyasi vardir otopark mafyasi arazi mafyasi kapkac mafyasi mutlaka ormanlari yok etme mafyalarida mevcuttur.. Zaten o ormanlik araziler ormanlari yapmadan evvel parsellenmistir sahiplerini bulmustur.. Soyle bir etrafimiza bakarsak alin teri ile calisan bir isci omru hayati calismakla geciyor ve kazandigi para ile gecimini zar zor sagliyor ote yandan bir bakiyorsun birileri paralarinin haddini hesabini bilmiyor iste onlara sormak lazim ..

 

3 cocuk diyenler once halki bilinclendirmesi gerekir cunku dogada tipki cocuk gibidir su ister emek ister sevgi ister, sen bunlari veremezsen dogada insana kuser bugun dogasinin kiymetini bilemeyen cocuklarin degerinide bilemez onlara ne sevgisini verebilir nede topluma faydali breyler yetistirebilirler cocuktan once doga sevgisini topluma asilamak gerek cocuk yapmasi kolay ama onun terbiyesi onemlidir.. bugun dogada oyledir.. Ormanlarina sahip cikamayan bir toplum ailesine cocuklarina devletine hic bir zaman sahip cikamaz...

saygilar

 

Saygilar :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 5 ay sonra...

27069417.png

 

 

Alevler Foça'yı sardı

 

Foça'daki orman yangını, rüzgarın etkisiyle büyürken, bazı sitelere kadar ulaştı. Vatandaşlara evlerini boşaltmalarını anonsu yapılıyor. Yaklaşık 500 konut boşaltıldı.

Izmir'in Foça ilçesinin Bağarası ile Kozbeyli köyü sınırı arasındaki 7. Jandarma Er Eğitim Komutanlığı yakınında ormanlık alanda çıkan yangını söndürme çalışmaları sürüyor.

 

Yangın bölgesine giden Izmir Orman Bölge Müdürü İbrahim Çiftçi, söndürme ekiplerinin çalışmalarının koordinasyonunu sağlıyor.

 

Çiftçi, rüzgarın etkisiyle yangının büyüdüğünü ve alevlerin orman yönünde hızla ilerlediğini bildirdi.

 

Yangın bölgesindeki söndürme ekiplerinin sayısını artırdıklarını belirten Çiftçi, yangına şu anda 33 arazöz,

 

5 Türk Kuşu uçağı, 2 amfibi uçağı, 4 helikopter ve 5 yer ekibinin müdahale ettiğini kaydetti.

 

Çiftçi, yangının daha da büyümesi durumunda söndürme ekibi sayısının artırılacağını ifade etti.

 

Yangın söndürme çalışmalarına askeri birlikler de destek veriyor.

 

YANGIN BAZI SİTELERE ULAŞTI

 

Büyük bölümünün yazlık sitelerin oluşturduğu bölgeye doğru ilerleyen yangın,

 

özellikle Atatürk Mahallesi'ndeki sitelere yaklaştı.

 

Vatandaşlar, alevlerin konutların bulunduğu bölgeye sıçramaması için otluk ve yeşil alanlara, ağaçlara su tutuyor.

 

Bölgeye gelen jandarma, polis, zabıta ve Sivil Savunma ekipleri, "can güvenliği nedeniyle evlerin tahliye

 

edilmesi gerektiği" yönünde anons yaparak vatandaşları uyarıyor.

 

Görevliler, başta yaşlılar, engelliler ve çocuklar olmak üzere, vatandaşların evlerinin tahliyesine yardımcı oluyor.

 

Havadan söndürme ekipleri, denizden aldıkları suyu ilçenin üzerinden taşı*********** yangın alanına boşaltırken,

 

ilçe sakinlerinin yanı sıra, yerli ve yabancı turistler de çalışmaları endişeli gözlerle izliyor.

 

ORMAN KULESİ DE YANDI

 

Yeni Foça sırtlarındaki orman yangınında Orman Bölge Müdürlüğü'ne ait Şaphane Yangın Gözetleme Kulesi de yandı.

 

Dağın zirvesinde bulunan yangın gözetleme kulesindeki görevliler alevlerin üzerlerine gelmesi üzerine kuleyi boşaltarak

 

hayatlarını kurtardı.

 

VALİ KIRAÇ: "150 HEKTAR ALAN ETKİLENDİ"

 

Izmir Valisi Cahit Kıraç, Foça'daki yangından, ilk belirlemelere göre 150 hektar alanın etkilendiğini belirterek,

 

"Rüzgar yön değiştirmezse söndürme çalışmaları iyiye gidiyor" dedi.

 

Yangın söndürme çalışmalarını Foça'da takip eden Vali Kıraç, gazetecilere yaptığı açıklamada,

 

rüzgarın sürekli yön değiştirmesi nedeniyle, ekiplerin yangını kontrol altına almakta güçlük çektiğini bildirdi.

 

Yangına, 6 uçak, 5 helikopter, 11 dozer, Orman Bölge Müdürlüğü'nün tüm unsurları,

 

Izmir Büyükşehir Belediyesine ait 50 itfaiye, 14 tanker, arama kurtarma birimleri

 

ve jandarma unsurlarının desteğiyle müdahale edildiğini ifade eden Vali Kıraç, şöyle dedi:

 

lk belirlemelere göre, 150 hektarlık bir alan yangından etkilendi.

 

Yeni Foça, yangından en çok etkilenen alan oldu. Atatürk ve Cumhuriyet mahalleleri sakinleriyle ormanla iç içe olan

 

sitelerdeki vatandaşlarımızı ikaz ettik. Bütün gayretimizle çalışıyoruz, yaralı ve can kaybı yok.

 

Rüzgar yön değiştirmezse söndürme çalışmaları iyiye gidiyor.

 

Yangının başlangıç noktasında, alevler tekrar yükselmiş. Çalışmaları yakından takip ediyoruz."

 

Vali Kıraç, yöneltilen bir soru üzerine ise, yangında herhangi bir evin yandığı bilgisinin kendisine ulaşmadığını söyledi.

 

KIZILAY'DAN İÇME SUYU

 

Türk Kızılay'ı, Izmir'in Foça ilçesinin Bağarası ile Kozbeyli köyleri arasındaki ormanlık alanda çıkan yangın nedeniyle

 

bölgeye insani yardım ekipleri ile birlikte 700 içme suyu gönderdi.

 

Türk Kızılay'ından yapılan yazılı açıklamada, bölgeye giden öncü afet müdahale ekibinin, yangının yerleşim birimleri

 

üzerinde henüz bir tehdit oluşturmadığı tespitinde bulunduğu bildirildi.

 

Yangın söndürme çalışmalarına katılan görevlilere dağıtılmak üzere Ege Bölge Afet Müdahale

 

ve Lojistik Merkezi ile Izmir Yerel Afet müdahale ve Lojistik Merkezi'nden afet müdahale ekipleriyle birlikte 700 içme

 

suyunun bölgeye gönderildiği belirtilen açıklamada, buradaki vatandaşlara psikososyal destek sağlanması amacıyla

 

sekretaryası Türk Kızılay'ı tarafından yürütülen Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliğine bağlı psikososyal destek

 

uzmanlarının da aynı bölgeye yönlendirildiği belirtildi.

 

VALİ KIRAÇ: "2 MAHALLEDE TEHDİT ORTADAN KALKTI"

 

Izmir Valisi Cahit Kıraç, Foça'da yangının ilerlediği Atatürk ve Cumhuriyet mahallelerindeki tehdidin

 

ortadan kalktığını bildirdi.

 

Foça'daki yangın söndürme çalışmalarını takip eden Vali Cahit Kıraç, yaptığı açıklamada, yangının

 

Kozbeyli bölgesine geçmemesi için yoğun şekilde çalışmaların sürdüğünü belirtti.

 

Vali Kıraç, yangının ilerlediği yerleşim yerleri arasında bulunan Atatürk ve Cumhuriyet mahallelerindeki

 

"tehdidin ortadan kalktığını" belirterek, "Atatürk ve Cumhuriyet mahalleleri rahatladı.

 

Fulya, Taşçı, Doğankent ve Gündüz siteleri civarında ise soğutma çalışmaları devam ediyor" dedi.

 

Vali Kıraç, söndürme çalışmalarına katılan ve dumandan etkilenen bir orman işçisının tedavi altına alındığını,

 

işçinin sağlık durumunun iyi olduğunu belirtti.

 

11288067.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

82901866.png

 

 

ALEVLER ASKERİ BÖLGEYE DE SIÇRADI

 

İzmir´in Foça İlçesi yakınlarındaki ormanlık alanda yangına havadan ve karadan mürahale ediliyor.

 

Rüzgarın sürekli yön değiştirmesi nedeniyle dört koldan ilerleyen yangına müdahalede güçlük yaşanıyor.

 

Yol kenarından başladığı sanılan alevler, kısa sürede yakındaki 7. Jandarma Er Eitim Komutanlığı´na ulaştı.

 

Tel örgüleri aşarak, askeri bölgeye sıçrayan alevlerin buradaki makilik ve ağaçlık alanda etkili olduğu,

 

çok sayıda askerin söndürme çalışmalarına katıldığı belirtildi.

 

200 YAZLIK EV BOŞALTILDI

İZMİR´in turistik ilçesi Foça´nın Yeni Foça mahallesi yakınlarında öğle saatlerinde başlayan orman yangini

 

rüzgarın da etkisiyle kontrol altına alınamadı.

 

Yangın 200 hektarlık alanda etkili oldu.

 

Yeni Foça´nın yakınlarına kadar sokulan alevler nedeniyle 200 yazlık ev boşaltıldı.

 

 

 

Alevler öğle saatlerinde Foça ilçesine bağlı Bağarası, Kozbeyli köyü ve 7. Jandarma Er Eğitim Komutanlığı arasındaki

 

bölgeden yükseldi.

 

Çevreden gelen orman söndürme ekipleri önceleri otluk ve makilik olan bölgede devam eden yangını kontrol altına

 

alamayınca çevredeki il ve ilçelerdeki ekiplerden yardım istendi.

 

Ancak uçak ve helikopterlerin müdahalesine rağmen bu yıl yağmurlar nedeniyle oldukça büyüyen kuru otların

 

rüzgarın da etkisiyle barut gibi yanması yüzünden alevler durdurulamadı.

 

Birsüre sonra da alevler çam ormanına sıçladı.

 

Bölgedeki zeytinlikler, makilik alanlar da kavruldu. Dumanlar Aliağa, Menemen, Foça ilçelerinden bile görüldü.

 

Alevler son yerel seçimlerde kapatılan beldeler arasında yeralan Yeni Foça´nın arkasındaki dağlık bölgeden

 

lodosun da etkisiyle denize doğru ilerledi.

 

Rüzgarın sık sık yön değiştirmesi de çalışmaları güçleştirdi.

 

Yeni Foça´nın güneyinde dağın yamacındaki tatil sitelerini alevler tehdit edince anonslarla evlerin boşaltılması istendi.

 

Sitelerde oturanlar da kendi olanaklarıyla söndürme çalışmalarına katıldı.

 

Yazlıkçılar hortumlarla alevleri durdurmaya çalıştı.

 

 

200 HEKTARLIK ALANDA ETKİLİ OLUYOR

İlk belirlemelere göre 200 hektarlık bir alanda etkili olan yangına havadan 33 araz÷z, 5´i Türk Kuşu,

 

2´si amfibi toplam 7 uçak, 4 helikopter, 5 yer ekibi ve çok sayıda askerle müdahale ediyor.

 

Denizin yakın olması ve hava ekibinin yakında su alabilmesine rağmen alevlerin önüne bir türlü geçilemedi.

 

Yangında, ormanlık alanın yanında çok sayıda zeytin köylülerin de de destek verdiği söndürme

 

çalışmalarında alevlerin tehdit ettiği Yeni Foça´daki yaklaşık 200 konut boşaltıldı.

 

Sürekli anonslar vatandaşlar uyarılırken itfaiye ekipleri alevlerin ilerlediği yöndeki sitelerin önünde hazır olarak bekletiyor.

 

Araç giremeyen bölgelerdeki dağ evlerinin bulunduğu bölümlerde ise havadan müdahale ediliyor.

 

İzmir Valisi Cahit Kıraç ve CHP´li Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ da yangın bölgesine gelerek, söndürme

 

çalışmalarını izleyip, bilgi aldı.

 

Ekipler öğleden sonra alevlerin Kozbeyli yönündeki kızılçam ormanlarının bulunduğu alana sıçramaması

 

için büyük çaba gösterdi.

 

Öteyandan şu anda yanan bölgenin bir bölümünün yıllar önce de yangın geçirdiği, bir bölümünün ağaçlandırıldığı bildirildi.

 

Bu arada yangının yol kenarından başlamasıyla nedeniyle sigara izmaritinden çıkmış olabileceğine de dikkat çekildi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Akciğerlerimiz yok ediliyor

 

Ormanlık alanın meraya dönüştürülmesi Orman Bölge Müdürlüğü’nün şerh koymasına rağmen

 

29 Mayıs 2009’da İstanbul Valisi Muammer Güler’in imzasıyla onaylandı.

 

Ormanlık alanın meraya dönüştürülmesi Orman Bölge Müdürlüğü’nün şerh koymasına rağmen

 

29 Mayıs 2009’da İstanbul Valisi Muammer Güler’in imzasıyla onaylandı.

 

Bu karar sonucu Gülsuyu Tepesi, Kırbaçbayırı, Maltepe Üniversitesi’nin etrafı ve Kayışdağı’nın tamamını kapsayan

 

ormanlık alan yok olma tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Karar Maltepe Belediyesi’nde 15 Temmuz’a kadar askıda kalacak.

 

Ormanlarının yok olmasını istemeyen Büyükbakkalköy ve Başıbüyük Mahallesi sakinleri yarın Maltepe Belediyesi’ne

 

giderek karara itiraz edecek.

 

 

BENZERİ PİST OLMUŞTU

Çevre ve Orman Bakanlığı’nın orman sınırlarını belirleyen kurumları tarafından orman olarak belirlenen

 

bu alanın İstanbul Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından tapuya ‘orman olarak’ kaydettirilmediği iddia ediliyor.

 

Yoğunlukla çam ağaçlarının bulunduğu bu 2 bin dönümlük alan tapu kayıtlarında hala ‘mera’ olarak geçiyor.

 

Üstelik benzer bir durum daha Aydos Ormanlarında Formula 1’in yapıldığı alanda yaşanmıştı.

 

Bu alan da, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından orman olarak kaydedilmiş, ancak tapuda tescil edilmemişti.

 

Ve bu alan meraya dönüştürülerek Formula 1 yarışlarının yapıldığı pist haline getirildi.

 

 

AYNI TEHLİKE

Üstelik Aydos Ormanları da aynı tehlike ile karşı karşıya.

 

1990’lı yıllarda TOKİ tarafından söz konusu alanla ilgili ‘bozuk orman raporu’ verilirken, TOKİ’yi bu kararından mahallelinin

 

tepkisi vazgeçirdi.

 

Maltepe’de ki bu orman alanının şimdi ise 12 ay içinde TOKİ’ye satılarak yapılaşmaya açılacağı iddia ediliyor.

 

Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz Büyükbakkalköy sakinleri ve Mahalle Muhtarı Yılmaz Sağlam imza toplayarak

 

oluşturdukları bu ormanların meraya dönüşmesine izin vermeyeceklerini söyledi.

 

 

HAYVANCILIK YAPAN YOK

Büyükbakkalköy’ün 9 Ocak 1981 tarihinde mahalle olduğunu belirten mahallenin Eski Muhtarı Faik Selim,

 

ağaçlık alanın 1965’te o zaman hayvancılıkla geçinen köylülerin topladığı imza ile oluştuğunu söyledi.

 

2005 yılında mera vasfını taşıyan orman arazilerini tekrar meralaştırmak için çıkartılan yasa ile bu alanın meralaştırıldığını

 

söyleyen Eski Mahalle Muhtarı Faik Selim, ancak bu yasanın hayvancılıkla geçinen mera ihtiyacı olan

 

yerler için olduğunu belirtti.

 

Selim, mahallelerinde şu anda kimsenin hayvancılık yapmadığına da dikkat çekti.

 

 

ORMANA İHTİYACIMIZ VAR

Daha önce geçimlerini hayvancılık yaparak sağladıklarını anlatan Saim Güder, söz konusu alanda

 

tam 50 yıllık ağaçların olduğunu kaydetti.

 

Mahallede kimsenin hayvancılık yapmadığını vurgulayan Güder, “Millet ağaç ekiyor,

 

yöneticiler ormanları yok ediyor.

 

Bu şekilde de rant sağlamak istiyorlar” dedi.

 

“Ormanlara kimse dokunamaz” diyerek karara tepki gösteren Demir Ali Demir, mahallenin en eskilerinden.

 

Ormanın kuşuna, gölgesine ve odununa ihtiyaçları olduğunu söyleyen Demir,

 

“Başka yerlere orman olamayan yerle gidince duramıyorum ben.

 

Hemen buraya dönüyorum” dedi.

 

(İstanbul/EVRENSEL)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

62591281.png

 

 

 

 

İzmir ormanları alevler içinde

 

 

Bornova'da dün başlayan yangın 250 hektarlık alanda etkili oldu. İlçede yaşayanlar paniğe kapılırken,

 

yangının çıkış nedeni belirlenemedi

 

 

İzmir'in Bornova ilçesi Çiçekliköy yakınlarındaki piknik alanında yangın çıktı.

 

Henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangın, 250 hektarlık ormanlık alanda etkili oldu.

 

Rüzgârın etkisiyle kısa sürede büyüyen ve kısmen kontrol altına alınan yangın korku yarattı.

 

Bornova'nın üzerini kaplayan siyah duman nedeniyle vatandaşlar paniğe kapılırken, yangının evlerini tehdit ettiği İzmirliler

 

zor anlar yaşadı.

 

Yangının rüzgârın etkisiyle 50 metreye kadar yaklaştığı, sokaklarını duman kapladığı Bornova

 

Evka-3'teki vatandaşlar korku dolu anlar yaşadı.

 

Yangının ilk belirlemelere göre yüksek gerilim hattındaki aşırı ısınma nedeniyle çıkmış olabileceği belirtildi.

 

Öte yandan yangının başladığı yerin piknik alanı olduğu ve yangının piknikçilerin dikkatsizliği sonucu çıkmış olabileceği

 

ihtimali üzerinde de duruluyor.

 

Yangına 7 uçak, 12 helikopter, 60 arazözle müdahale edildi.

 

Yangına müdahale eden söndürme uçakları ve helikopterler, yangın havuzlarındaki suyun tükenmesi üzerine

 

körfezden su aldı.

 

 

Ancak uçakların su almak için körfeze gidip gelmesi, yangına müdahale süresinin uzamasına neden oldu.

 

Yangında 70-80 yaşında kızılçam ormanının zarar gördüğünü belirten Orman Genel Müdürü Osman Kahveci,

 

bölgenin tüm hava gücüyle alevlere müdahale edildiğini söyledi.

 

Kahveci "Yangın felakete dönüşmeden 4 saatlik bir çalışma sonunda kontrol altına alındı" diye konuştu.

 

DOĞALGAZ HATTI GEÇİYOR

 

Bornova Kaymakamı Hakkı Uzun, Evka- 3 semtini tehdit eden yangınla ilgili tedirgin olacak bir durumun kalmadığını söndürme çalışmalarını Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır ile izlediklerini belirtti.

 

Öte yandan, yangının etkili olduğu alanın altından BOTAŞ'a ait doğalgaz hattının geçtiği öğrenildi.

 

Doğalgaz hattının da yerin 3.5 metre altından geçmesinden dolayı herhangi bir tehlike oluşturmadığı belirtildi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

89c641ea29c04886b6a5638.jpg

İzmir'de orman yangını

 

 

İzmir Seferihisar’da Kirazlı yayla mevkinde orman yangını çıktı.Doğanbey ve Kızılca köyleri tehdit altında olduğu için boşaltılıyor.

 

İzmir'inSeferihisar ilçesinde makilik alanda başlayan yangın ormanlık alana sıçradı.

 

İzmirOrman Bölge Müdür Yardımcısı Tacettin Coşkun, Seferihisar ilçesi Doğanbeymevkiindeki makilik alanda henüz bilinmeyen nedenle

 

başlayan yangının rüzgarınetkisiyle iki üç yıl önce ağaçlandırması yapılan ormanlık alana sıçradığınıbildirdi.

 

Coşkun, yangının kontrol altına alınamadığını, 50 hektarın üzerindebir alanda etkili olduğunu söyledi. Makilik alanda başlayan yangının rüzgarnedeniyle

 

yeni ağaçlandırılan ormanlık alana sıçradığını belirten Coşkun,yangına 31 arazöz, 6 yer ekibi, 6 helikopter, 9 uçak, 11 dozer ve 300'e yakıngörevli ile

 

müdahale edildiğini sözlerine ekledi.

 

 

 

 

İzmir'inSeferihisar ilçesindeki orman yangınının tehdit ettiği ikinci yerleşim yeriolan Ömür beldesinde, yazlık evlerin boşaltıldığı bildirildi.

 

AAmuhabirinin görüştüğü İzmir Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, Seferihisarilçesindeki orman yangınını söndürme çalışmalarının sürdüğünü kaydetti.

 

 

 

 

eb820a86e1564f22b23197e.jpg

 

 

 

EskiKöy olarak bilinen Doğanbey köyündeki evlerin boşaltılmasının ardından yangınıntehdit ettiği Ömür beldesinde de evlerin tahliyesine başlandı.

 

Beldede bulunanSaklıkent ve Deryalar sitelerindeki yazlıklarda oturan vatandaşlar, evleriniboşaltıyor.

 

Buarada, bölgeye sevk edilen sivil savunma ekipleri ile polis ve jandarmanın,evlerin ve yazlıkların boşaltılmasına yardımcı oldukları bildirildi.

 

 

 

e2c086c0efa445e38190d6f.jpg

SeferihisarBelediye Başkanı Tunç Soyer'in de yangın bölgesinda bulunduğu öğrenildi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

445702968750.jpg

700hektarlık alan kül oldu

 

 

 

İzmir'in Seferihisar ilçesiyle Doğanbey Körfezi arasındaotluk alanda çıkan, rüzgarın etkisiyle ormanlık alana sıçrayan

 

ve 17 saattekontrol altına alınabilen yangında 100'ü tarım arazisi, kalanı orman,ağaçlandırma sahası ve makilik olmak üzere toplam 700

 

hektarlık alanın yandığıbildirildi.

 

 

Rüzgarın etkisiyle büyüyen yangının söndürülmesi içinbölgeye hava gücünün yarısının yönlendirildiği, 9 uçak, 4'ü amfibik 7helikopter, hava ve yer ekipleri,

 

100'e yakın arazöz ve 500'ün üzerinde işçininsöndürme çalışmalarına katıldığı, Çanakkale, Balıkesir, Muğla, Manisa, Uşak gibiçevre illerden iş

 

makineleri ve arazözlerin de çalışmalara destek verdiğibelirtildi.

 

 

 

 

zopt14.jpg

 

 

Doğanbey Eski Köy tarafına ilerleyen yangın nedeniyleSeferihisar Belediyesi, anonslarla vatandaşları evleri boşaltmaları konusundauyardı.

 

Eski Köy'deki evlerin yanı sıra Ömür beldesindeki Doğakent, Saklıkent,Derya Sitesi'ndeki evler de boşaltıldı. Vatandaşlar yol kenarında bekletildi.

 

Görgü tanıkları, yangının başladığı sıralarda kendilerinin müdahale ettiğiniancak rüzgarın etkisiyle büyümesi üzerine jandarmanın kendilerini bölgedenuzaklaştırdığını ifade etti. Köylüler, hayvanlarının telef olduğunu söyledi.

 

 

 

zopt16.jpg

 

 

 

Yangın söndürme çalışmalarını Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, İzmir ValisiCahit Kıraç, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Seferihisar BelediyeBaşkanı Tunç Soyer de izledi.

 

 

 

ORMAN GENEL MÜDÜRÜ KAHVECİ

 

Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, yangının gece boyunca ekiplerin müdahalesiylekontrol altına alınmaya çalışıldığını belirterek,

 

yangının zorlu mücadelesonrasında sabahın erken saatlerinde tamamen kontrol altına alındığını ifadeetti.

 

Yangında 100'ü tarım arazisi, kalanı orman, ağaçlandırma sahası, makilik olmaküzere toplam 700 hektarlık alanın yandığını bildiren Kahveci, rüzgarın geceboyunca

 

hem yangının yayılmasında etkili olduğunu hem de söndürme çalışmalarınıolumsuz etkilediğini belirtti.

 

zopt19.jpg

 

 

Can ve mal kaybı olmaması için bütün güçlerini bölgeye verdiklerini, geceboyunca çok yoğun çalıştıklarını ve yangının sabah tamamen kontrol altınaalındığını

 

kaydeden Kahveci, ekiplerin soğutma çalışmalarını sürdürdüğünü,bölgede tehlike olmadığını ancak bunun yangının yeniden başlamayacağı

 

anlamınagelmediğini ifade etti.

 

 

zopt40.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

zopt12.jpg

 

Seferihisar'daki yangının bu yıl İzmir'in yaşadığı üçüncübüyük yangın olduğunu bildiren Kahveci, şunları kaydetti:

 

''İnşallah bu son yangını olur. Ülkemizde dün gece sadece bu bölgede değil 11ayrı yerde yangın çıktı. Bunlardan 6'sı İzmir ve çevresinde. En ufak bir kıvılcımbirkaç dakika içinde yangın çıkarabiliyor, bu bölge çok hassas.

 

 

 

Ülkemizde Egeve Akdeniz bölgeleri bu aylarda yangın nedeniyle oldukça hassas.Vatandaşlarımızdan irtibat ve iş birliği beklentimiz var. Her ne şekilde olursaolsun açık alanda ateş yakmamalarını istiyoruz, yoksa küçük bir ateş büyükyangına neden olur.

 

 

 

'Ben bunu başka yere yaymam, kontrol altında tutarım' diyorama gördüğümüz en ufak kıvılcım birkaç kilometre uzakta yeni bir yangınıbaşlatabiliyor.

 

Bu yıl özellikle bahar, bu bölgelerde de çok yağışlı geçti. Büyük otlar oluştu,neredeyse bir metreye ulaşan otlar oldu, kurudu, tarım alanları, ormanlarınçevresinde büyük tehlike oluşturdu. Onun için çok daha dikkatli olmakzorundayız.''

 

Yangının çok büyük olduğunu ve çok korktuklarını ifade eden Kahveci, şöylekonuştu:

 

''Rüzgar kuvvetliydi ve otlar çok miktardaydı. Yerleşim yerleri vardı etraftafazla miktarda. Yangının en tehlikeli zamanı gecedir. Ekipler müdahale ediyorama göz gözü görmüyor. Dumanın, yangının içine ekip sokuyoruz, bu çok riskli.

 

 

 

Teşkilatımız ve ekiplerimiz bunu başarıyla yerine getirdi. Gece boyunca biz deyangını sevk ve idare ettik. Yangın tamamen kontrol altına alındı.

 

Yangında 500-700 hektararasında alan yandı. Bunun içinde 100 hektarı tarım arazisi, kalanı orman, ağaçlandırmasahası, makilik. Kesin rakam, mahallinde yapılacak ölçümler sonucunda ortayaçıkacak.

 

 

 

Bu yangın bizim kayıtlarımıza göre insan kaynaklı olarak geçecek.

 

 

 

Hasadaalınmış bir kişiye ait tarlada yangın çıkmış, sonra yanındaki meraya sıçramış,şüpheli olarak 'şu kişi yaptı' diye elimizde bilgi yok. Savcılık gerekliaraştırmaları yapıyor.''

 

Kahveci, yeni bir orman konsepti oluşturacaklarını ifade ederek, ''Yangınadayanıklı ağaçlar dikme projesi başlattık. Bunu burada da uygulayacağız.

 

 

 

Bundansonraki süreçte yanan alanlarda kızılçam olmayan, reçineli olmayan yapraklı,gövdesinden ve yaprağından faydalanılabilecek, yangına dirençli, şeritlerhalinde yeni bir orman konsepti oluşturacağız'' diye konuştu.

 

İZMİR'İN KARABAĞLAR İLÇESİNE BAĞLI TIRAZLI KÖYÜ YAKINLARINDAKİ ORMANLIKALANDA YANGIN KONTROL ALTINA ALINDI

 

İzmir'in Karabağlar ilçesine bağlı Tırazlı köyü yakınlarındaki yoğun ormanlıkalanda çıkan yangın kontrol altına alındı.

 

İzmir Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, Tırazlı köyü civarındaki yoğun ormanlıkalanda çıkan yangının ekiplerin çalışması sonucu kontrol altına alındığınıbildirdi.

 

Yangının nedeninin araştırıldığı belirtildi.

 

 

 

zopt7.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben ülkemizde yesile, agaca, dogaya sayginin olmadigina inaniyorum ve dolayisiyla bu tür yanginlar malesef devam edecektir. Inaniyorumki bazi rantcilar bugünlerde ellerini sivazliyordur, bu yanan orman arazisini nasil kapariz diye.

 

Ülkede bana göre dogayi sevme ve koruma seferberligi yapilmali. 7 den 70 e herkesin doga üzerine egitim almalari saglanmali ve insanlar doganin bize degil bizim ona ihtiyacimizin oldugunu idrak etmeleri gerekli.

 

Sehirlerimize bakisyorsunuz, ev, araba ve yol. yesil alan neredeyse sifir. Kat karsiligi sistemniyle tüm kücük evler ve yesil alanlar yok ediliyor, yerlerine beton yigini dikiliyor. Arsa sahibi ve mütahit köseyi dönüyor, ama insanlik büyük kayiplara uygruyor kimsenin umurunda degil. Vatan saolsun, nasil olsa her durumda oldugu gibi bu durmlarda da kurtarma isini Allah'a havale ederiz ve Allah yardimcimiz olsun deriz isin icinden cikariz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben ülkemizde yesile, agaca, dogaya sayginin olmadigina inaniyorum ve dolayisiyla bu tür yanginlar malesef devam edecektir. Inaniyorumki bazi rantcilar bugünlerde ellerini sivazliyordur, bu yanan orman arazisini nasil kapariz diye.

 

 

Yeni bir olay değil bu sayın dünyahepimizin, aynı şeyleri düşünüyoruz

 

 

Ülkede bana göre dogayi sevme ve koruma seferberligi yapilmali. 7 den 70 e herkesin doga üzerine egitim almalari saglanmali ve insanlar doganin bize degil bizim ona ihtiyacimizin oldugunu idrak etmeleri gerekli.

 

 

yapılmıyor değil, yapılıyor.. ara sıra takip edebiliyoruz.. lakin oncası birkac saat icersin de yok olurken...

 

Yapılanların, dikilenlerin " o an " öncekisinin değerini hicbirzaman alamaz

 

Tabi ki hicden iyi diyenler olacaktır, ki buna da katlıyorum

 

Fakat her sene, her sene yaz aylarının daha başında.... acaba bu yıl kac alan yok olacak demeden de kendimi alamıyorum

 

Sonucları ise, her sene üzücü bir şekilde görebiliyorum

 

Burada ise birşeyi daha belirtmekte yarar görüyorum, bilmediğimiz basına yankımadığı.. daha onca alanlar yok oluyordur bence

 

Genel olarak ne kadar da eksek, asıl soruna bir care bulunmadığı sürece... gercek bir anlamda tabiyata bir katkımız olduğunu hic inanamıyorum.

 

Katkınızdan dolayı ayrıca tesekkür ederim.. clover.gif

 

 

Gelibolu alev alev

 

 

Çanakkale'nin Eceabat ilçesinde ormanlık alanda çıkan yangın nedeniyle Gelibolu - Eceabat karayolu

 

ulaşıma kapandı.

 

 

Gelibolu yolu üzerinde Cennet koyu mevkisindeki ağaçlandırma sahasında çıktığı belirtilen yangın nedeniyle, bölgeye itfaiye ekipleri, Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğünden yangın söndürme uçak ve helikopterleri ile arazözler sevk edildi.

 

Ormanlık alanda çıkan yangının, rüzgarın da etkisiyle büyümesinden endişe edildiği bildirildi.

 

YANGININ 2 AYRI NOKTADA DEVAM ETTİĞİ, ZAMAN ZAMAN BAŞKA BÖLGELERE DE SIÇRAMALAR OLDUĞU BİLDİRİLDİ

 

Çanakkale'nin Eceabat ile Gelibolu ilçeleri arasındaki ormanlık alanda çıkan yangının 2 ayrı noktada devam ettiği, zaman zaman başka bölgelere de sıçramalar olduğu belirtildi.

 

Çanakkale Orman Bölge Müdürü Mustafa Demirel, Cennet Koyu mevkisinde başlayan yangına 9 helikopter ve 2 uçağın havadan müdahale edildiğini, karadan da 20 arazöz ve diğer ekiplerin söndürme çalışmalarına katıldığını belirtti.

 

Demirel, yangının 2 ayrı noktada devam ettiğini, zaman zaman başka bölgelere de sıçramalar olduğunu söyledi.

 

Yangının kontrol altına alınmaya çalışıldığını beliren Mustafa Demirel, çevre il ve ilçelerden yardım talep ettiklerini, başta İstanbul ve İzmir olmak üzere birçok noktadan ekiplerin bölgeye hareket ettiğini kaydetti.

 

Bölgeye gelen 2. Kolordu Komutanlığı birlikleri de iş makineleriyle çalışmalara katılıyor.

Gelibolu Kaymakamı Adnan Çakıroğlu, İlçe Emniyet Müdürü İbrahim Üstün ve diğer yetkililer de yangın bölgesinde çalışmaları takip ediyor.

 

PAZARLI MEVKİSİ'NDEKİ YANGIN RÜZGARIN ETKİSİYLE ORMANLIK ALANA SIÇRADIĞI VE GENİŞLEDİ

 

Çanakkale'nin Eceabat ile Gelibolu ilçeleri arasında Pazarlı Mevkisi'ndeki yangının, rüzgarın etkisiyle ormanlık alana sıçradığı ve genişlediği bildirildi.

 

Çevre ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, yangın söndürme çalışmalarına 6 helikopter,

2 amfibik uçak, 5 THK uçağı, 20 arazöz, 4 dozer, 10 teknik eleman, 200 yangın işçisi

ve çok sayıda mükellefin katıldığı belirtildi.

 

Açıklamada, şiddetli rüzgara rağmen çalışmaların etkili bir şekilde sürdürüldüğü kaydedildi.

 

YANGIN NEDENİYLE GELİBOLU-ECEABAT ARASINDAKİ YOL TRAFİĞE KAPATILDI

 

Çanakkale'nin Eceabat ile Gelibolu ilçeleri arasındaki ormanlık alanda çıkan yangın nedeniyle ulaşımda aksamalar yaşanıyor.

Yangın dolayısıyla, Eceabat ile Gelibolu ilçeleri arasındaki yoldan araçların geçişine izin verilmiyor.

Bu nedenle, il merkezinden geçiş yaparak feribotlarla Eceabat üzerinden Edirne ve İstanbul istikametine gidecek araçlar, trafik ekipleri tarafından uyarılarak Lapseki istikametine yönlendiriliyor.

Araçların, buradaki araba vapurlarıyla Gelibolu'ya geçmeleri isteniyor.

 

 

http://www.sabah.com...16-0054659e5ef1

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İstanbul'un göbeğinde büyük yangın!

 

 

İstanbul Çamlıca'da Çamlıca Tepesi'ndeki ormanlık alanda yangın çıktı.

 

İtfaiye ekipleri yangına müdahale ederken, alevlerin yayıldığı ve bölgeden yoğun duman yükseldiği bildirildi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

090827111940209922c.jpg

 

Alpler’den sonra dünyanın en çok oksijenine sahip olanKazdağları’nda çıkan yangın kontrol altına alındı.

 

Yangın 180 hektarda etkiliolurken dün Aydın ve Manisa’dan da alevler yükseldi

 

Birhafta içinde çıkan yangınlara yenileri eklendi. İsviçre Alpleri’nden sonraoksijen deposu olarak bilinen Edremit Kazdağları eteklerinde

 

çıkan yangın kontrol altın alındı. Pınarbaşı ve Beyoba köylerinin boşaltıldığı yangına 2 uçak, 8 helikopter ve 200’ye yakın belediye

 

ve orman arazözü müdahale etti.Aynı bölgede bir haftada 4 kez yangın çıkması dikkat çekerken, yetkililer yangının sabotaj ya da piknik ateşinden çıkmış

 

olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.

 

 

Yangınla ilgili açıklama yapan Balıkesir Valisi Yılmaz Arslan,yangınların yaklaşık 180 hektar alanda etkili olduğunu belirterek “İki ayrı yerde akşam vakti yangın çıkması düşündürücü” dedi.

 

 

Öte yandan Manisa’nın Turgutluilçesinde 15 hektaralanda etkisini sürdüren yangın da dün kontrol altına alındı.

 

İzmir Orman BölgeMüdürlüğü Orman Yüksek Mühendisi Başaran Kıyak konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Yangının çıkış sebebi ile ilgili şuan elimize ulaşan bir bilgi yok”dedi.

 

Aydın’da Tralles Antik Kenti kazı alanında çıkan yangında da 3 binyıllık antik kent alevlere teslim olurken, asırlık zeytin ağaçları cayır cayıryandı ve bazı hayvanlar da telef oldu.

 

KADİRAYDINIŞIK BALIKESİR

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakanlıktan yangın bilançosu: 503 hektar orman kül oldu

 

 

Çevre ve Orman Bakanlığı, 170hektarı Kocaeli’nde olmak üzere 17 ilde çıkan orman yangınlarında toplam 503 hektar alanın zarargördüğünü bildirdi.

 

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, dün yurdun çeşitli yerlerinde 17 yangın meydana geldiği hatırlatılarak, bunlardan 7’sinin aynı anda çıktığına dikkat çekildi.

 

Karadan ve havadan müdahale edilen yangınların, gecesaat 01.00 itibarıyla kontrol altına alındığı belirtilen açıklamada, sadece Kocaeli’nde çıkan orman yangınını söndürme çalışmalarına 200 memur, 50mühendis, 250 orman işçisinin katıldığı, yangında 170 hektar alanın zarargördüğü bilgisi aktarıldı.

 

Açıklamada, 17 ilde toplam 503 hektar ormanalanının çıkan yangınlarda zarar gördüğü, yangınlara zamanında müdahale edildiği, yerleşim alanlarının zarar görmediği ve can kaybı yaşanmadığı vurgulandı.

 

Açıklamada görüşlerine yer verilen Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu da, "Akdeniz havzası orman yangınları açısından çok hassas bir dönemi yaşamaktadır.

 

Türkiye özellikle orman yangınlarına erkenmüdahale konusunda geliştirdiği teknolojik alt yapı neticesinde müdahalesüresini 1 saatten 15 dakikaya indirmiştir.

 

 

Ormanlar sadece ülkenin değil bütündünyanına akciğerleridir. Şu an kullandığımız Yangın Erken Uyarı ve Müdahale Sistemiyle, komşu ülkelerimiz dahil bütün ülkelere hizmet sunmaya hazırız" dedi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

Sekoya Ağacı

 

 

 

sekoyaagaci.jpg...Onlar dünyanın en uzun ağaçları, kereste ve iş kaynağı, temiz suların bekçisi,

 

ormanlarda yaşayan sayısız türün sığınağı `sekoya`lar

 

 

Sekoya Ağacı Nedir ?

 

 

 

Bir çok türünün fosillerine rastlanmıştır. Bugün dünya üzerinde yanlızca bir türü yaşamaktadır.

 

Kuzey Amerika` da Kalifornia / Sierra Nevada dağlarında yetişen görkemli bir ağaçtır.

 

 

 

Vatanında 80-90 metre boy, 10-16 metre gövde çapı serbest durumda geniş/dar konik tepe (8-15 metre)

 

Gövde uca doğru daralır; gövde kabuğu kalın, açık kırmızı-kahve renklidir.

 

Yaşlı gövdelerin kabuğu çok kalın (25-30 cm.) boyuna derin çatlaklı, oluklu, yumuşak lifli ve tarçın kırmızısı rengindedir.

 

Ana sürgünler üzerindeki iğne yapraklar 1-2 cm. uzunluğunda, biz gibi sivri ve üç köşeli olup, sürgüne yatık değildir.

 

Yan ve alt dallar üzerindeki yapraklar ise 6 mm. uzunluğunda, üçgenimsi ve sürgünlere yatıktır; üst yüzlerinde iki stoma bandı bulunur.

Mavimtrak yeşil renkli yapraklar, ikinci ve üçüncü seneden sonra, kahverengiye dönüşmekte ve fakat uzun yıllar sürgün üzerinde kalabilmektedir.

Ovalimsi kozalakları iki yılda olgunlaşır; 2-5 cm. uzunluğunda ve 2-4 cm.

genişliğinde, açık sarı/sarımsı kahverenklidir. Oldukça geniş, yayılan bir kök sistemine sahiptir.

 

Üretimi tohumla ve çelikle yapılır. Ilıman deniz ikliminin ağacıdır. Bol güneşli - yarı gölge yerlerde

ve normal verimli topraklarda yetişir; nemli, derin ve geçirgen, humuslu, balçıklı toprakları toprakları ister.

 

Rüzgâra ve fırtınaya, kış soğuklarına dayanır. Gençlikte yavaş büyür, bu dönemde korumaya gereksinimi vardır.

10 dan fazla kültür formu elde edilmiştir, ama bu çeşitlerinden az yararlanılmaktadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

Gövde; bitkilerin,özellikle de ağaçların toprak üstünde kalan ve dalların başlangıç yerlerine kadar uzanan ana eksenidir.

 

 

 

Bütün üstün yapılı bitkiler kök,gövde,yaprak ve çiçek gibi dört temel bölümden oluşmakla birlikte,gövde; dal,yaprak,çiçek

 

ve meyveleri taşıyan organdır.

 

 

Gövde embriyonun “harlı tüy” denilen bölgesindeki sürgen doku hücrelerinin büyümesi ve gelişmesiyle oluşur.

 

Embriyodan başlayarak bölünme özelliğini koruyan birincil sürgen dokunun verdiği dokuların tümü,gövdenin birincil yapısını oluşturur.

 

İkincil sürgen dokunun verdiği dokuların tümü de gövdenin ikincil yapısını oluşturur.

 

Gövdenin iç yapısında bitkiyi dik tutan sağlam lifler ve odun doku ile soymuk dokudan oluşan iletim doku sistemi bulunur.

 

Odun dokunun damarları köklerin topraktan emdiği suyu yapraklara iletir.

 

Yapraklarda üretilen besin maddeleri de soymuk doku aracılığıyla köklere ve bitkinin öbür bölümlerine taşınır.

 

Gövdenin ilk ya da temel yapısı (bulunduğumuz iklimde genellikle ilk yaşında) genç kısmında görülen yapıdır.

 

Bu yapıda şu kısımlar göze çarpar: gözenekleriyle birlikte üst deri,klorofilli kabuk ya da kabuk parankiması,

 

kimi bitkilerde (bir çenekliler) bulunmayan iç deri,çevreteker,öz odunu ve odun soymuk borularından oluşan merkez silindir.

 

Fakat bu sonuncular kökte birbirinden ayrı

ve almaşık dizili oldukları halde gövdede ve yapraklarda sırt sırta yer alır ve ikişer ikişer soymuk demetlerini oluştururlar.

 

 

 

 

 

govde.jpg

 

Gövde üstün yapılı bitkilerde dört bölümden oluşur.Yaprakta olduğu gibi gövdenin etrafında da kütinli hücrelerden meydana gelmiş

 

gözenekli bir üst deri,sonra da kabuk adı verilen,yuvarlak hücreler içeren kollenkima ile altında destek dokuyu meydana getiren yoğun

 

ve odun özü taşıyan hücreler içeren sklerankima.

 

Kabuğun altında çoğunlukla dairesel şekilde dizilmiş iletim dokusu demetleri yer alır;

dışta kalbur borular (veya soymuk borular) içte odun borular olmak üzere iki bölümü vardır.

 

Kalbur borular uç uca eklenmiş uzun ve kutuplarındaki çeperlerinde bir hücreden diğerine öz suyunun geçmesini sağlayan çok

 

sayıda gözenek bulunan hücre dizilerinden meydana gelmiştir.

 

Kalbur borulara eşlik eden odun borularda uzun kanallar halindedir.Ancak hücre çeperlerinde odunözü değişik kalınlaşmalar gösterir;

 

bu nedenle odun boruların görünüşü de değişik olur: halkasal (halkalı damarlar),(sarmal damarlar),yatay bantlar (çizgili damarlar),

 

çeperlerinde noktalanmalar bulunan tabakalar (noktalı damarlar) halinde.

 

Odun dokuyu oluşturan odun borular topraktan emilen suyu ve mineral tuzları içeren ham besin suyu iletir.Soymuk boruyu oluşturan kalbur borularsa, büyük oranda yapraklardan gelen organik ve besleyici maddelerce zengin ongun besin suyunu taşır.

 

 

Her bir kalbur boru hücresi daha dar,daha ince zarlı ve uç gözeneklerden yoksun bir arkadaş hücreye yapışıktır

 

Bu hücreler ongun besin suyunun dolaşımında görev alır.Gövdenin ortasında geniş hücrelerden oluşan bir özek yer alır.

 

İki çenekli çok yıllık bitkilerde bir yıldan yaşlı kısımlarda ayrıca bir takım ikincil oluşumlar ortaya çıkar: mantar, felloderm; ikincil soymuk; ikincil odun onlar kökte de aynıdır. Bu iki organ (kök ve gövde) yaşlandıkça daha çok birbirine benzer.

 

Bir ağaçta, ikincil odunda,artık özsuyu iletimine yaramayan eski ve sert bir orta kısım (öz odunu) ile ham besin suyu ileten yeni

 

ve yumuşak bir çevresel kısım bulunur.İlkbahar odunuyla yaz odunu da birbirinden ayrıdır; birincisinde damarlar ikincisinde daha geniş

 

ve dolayısıyla daha açık renklidir. Öz katmanı öz suyu taşır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.